Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviren: pirate
Batının efsaneler üzerine
kurulduğu söylenir.
Abartılı hikayeler,
inanması çok zor olan olayları...
...anlamamıza yardımcı olur.
İşte bu, Hayalet Sürücünün efsanesidir.
Her nesilde bir tane olduğu
hikayesi hep söylenegelir.
Dünyayı gezmekle lanetlenmiş lanetli ruh...
...şeytanın anlaşmalarını bir araya toplar.
Çok yıllar önce, Hayalet Sürücünün biri,
San Venganza'nın bir köyüne gönderildi...
...1000 kötü ruh değerindeki
bir sözleşmeyi alıp gelmesi için.
Ama o sözleşme o kadar güçlüydü ki...
...şeytanın ona elini sürmesine
asla izin vermeyeceğini biliyordu.
O yüzden daha önce hiçbir Sürücünün
yapmadığı şeyi yaptı:
Şeytanın kendisinden kaçtı.
Efsanelerin en önemli yanı...
...bazen doğru çıkmalarıdır.
Bayanlar ve baylar...
...şaşırtıcı, alev alev...
...muhteşem akrobasi gösterisi!
Barton ve Johnny Baze için
büyük bir alkışa ne dersiniz?
Duyalım alkışları!
İlla hünerini göstereceksin, değil mi?
Gençsin ve her şeyi
bildiğini sanıyorsun.
Sonsuza kadar yaşayacağnı sanıyorsun.
Bu doğru değil mi?
- Yapma, baba. Sadece bir toprak parçasydı.
- Mesele bu değil.
Mesele şu ki, biz bu hareketi
bir haftadan az bir zamandır yapıyoruz.
Şimdiden boş boş dolanıyorsun.
- Sadece kalabalığa yapıyordum.
- Neden yaptığını ikimiz de biliyoruz.
Tekerlekli sandalyedeyken, o kızın
senin yanında olacağını mı sanıyorsun?
Söylesene, ha?
Evlat, hayatta yaptığın her şeyin,
her seçimin bir sonucu vardır.
Düşünmeden bir şeyler yaptığında...
...sen seçimini belirleyemezsin,
o seçim seni belirler.
- Anlıyor musun bunu?
- Evet, elbette.
Ne?
"Evet, efendim" dedim.
Baba, Grace'i bir ara
sürmek için alabilir miyim?
Sence Grace'i sürmek
için yeterli misin?
Elbette.
Ben emin değilim.
Hey, Johnny.
Hey, Roxie.
Git hadi.
Hey.
Sorun nedir, Roxie?
Ben gidiyorum.
Ne?
Babam beni annemin
yanına gönderiyor.
- Ne zaman?
- Yakında.
Peki ya biz?
Bana göre biri olmadığını söylüyor.
Sadece bir hevesmişsin.
Peki ne yapacağız, Johnny?
Gideceğiz. Motosiklete atlayıp
durmadan gideceğiz.
Peki ya baban?
Ya şov?
Bana ihtiyacı yok.
Kimseye ihtiyacı yok.
Yarın öğlen. Burada buluşuruz.
Saat kaç?
Geç oldu?
Nereye gidiyorsun?
Hiçbir yere, baba.
Hiçbir yere gitmiyorum.
Müthiş.
- Johnny Blaze.
- Evet.
Bugünkü şovun ilgimi çekti.
Sürüşünü izlemekten ne kadar
zevk aldığımı söylemek istemiştim sadece.
Teşekkürler.
Belki de bir gün benim için sürersin.
Şov mu düzenliyorsun?
Dünyanın en büyük şovunu.
Teşekkürler ama olmaz.
Sorun nedir, Johnny?
Baban hakkında mı endişe duyuyorsun?
Ne biliyorsun ki sen?
Kör biri bile onun
hasta olduğunu anlayabilir.
Kanser, zamanla
sevdiklerinin üzerinde...
...zararlı etki bırakan bir şeydir.
Değişen hayatlar.
Değiştirilmesi gereken planlar.
Johnny...
...peki ya babana yardım edebilseydim?
Öyle mi? Nasıl?
Nasıl olduğu önemli değil.
Peki ya onu iyileştirirsem,
eski sağlığına kavuşturursam?
Bir anlaşma yapmaya yanaşır mıydın?
Karşılığı ne olacak?
Ruhunu...
...alacağım.
Tamam.
Yarın güneşin doğuşuyla birlikte,
baban bir at kadar sağlıklı olacak.
Ve önünde uzun bir
hayat olacak.
Seçim senin, Johnny.
Tek yapman gereken imzalamak.
Her şey iyi olacak.
Lanet olsun.
Günaydın, uyuyan güzel.
Baba?
- Çok...
- Harikayım, öyle değil mi?
En azından bu sabah doktor
röntgenime baktıktan sonra böyle dedi.
- Sen ne diyorsun?
- Hastaydım, evlat.
Bunu sana anlatmak için
cesaretimi topladığım bir anda...
...artık hasta değilim.
Açıklaması çok zor.
Ama bir at kadar sağlıklıyım.
Hadi.
Yapmam gereken bir şov var.
Motosikletimi hazırla.
O insanları bekletmek istemezsin.
Yeni bir akrobasi.
Bizi zirveye yerleştirecek!
Bir atlayış: ben bir tarafta,
sen de diğer tarafta.
Araba veya ateş çemberi yerine,
bir helikopter.
Evet. Oldukça harika olurdu,
öyle değil mi?
Giysini giymen için iki
dakikan var, evlat, yoksa...
Roxanne'in babası
onu uzaklara gönderiyor.
Eğer şimdi gitmezsek,
sonra çok geç olacak.
Harika, evlat. Harika.
İki çocuk elleri boş kaçıyorlar.
Eğer amacın onunla olmaksa,
böyle bir şeyin olmayacağına emin ol!
Tüm hayatımı aptal bir karnavalda
motosikletle atlayarak heba etmektense...
...şansımı onunla
denemeyi tercih ederim.
Baba, bundan daha iyi bir şey
yapmak istiyorum.
Sen eyalet sınırını geçemeden
babası polisleri üzerine sürecektir.
Sanırım gitsem iyi olacak.
Hey, her şeyi bilen.
Grace'i al.
En azından üstünlüğün olur.
Bayanlar ve baylar, Barton Blaze!
Bayanlar ve baylar,
çıkışlara yönelin.
Lütfen sakin olun.
Baba? Baba, her şey yolunda, ben buradayım.
Buradayım ben, her şey yoluna girecek.
Baba?
Baba? Baba?
Ölün işime yaramaz.
Sen... Onu sen öldürdün.
Kanserini iyileştirdim.
Anlaşmamız buydu.
Ama aramıza girmesine izin veremezdim.
Seni orospu çocuğu.
Bir gün, sana ihtiyacım olduğunda...
...geleceğim.
O zaman kadar, seni...
...izliyor olacağım.
Arkadaşlarını unut.
Aileni unut.
Aşkını unut.
Sen benimsin, Johnny Blaze.
Korkuyla yaşayamazsın.
Korkuyla yaşayamazsın.
Johnny, Johnny!
Johnny, Johnny!
Johnny, Johnny!
Johnny Blaze!
Evet, Johnny! Evet!
Bayanlar ve baylar...
...sağlık ekiplerinin geçmeleri için
lütfen sahadan uzak durun.
Aman Tanrım. JB!
JB, konuş benimle!
Heck, motosiklet sağlam mı?
Evet. Evet.
Motosiklet sağlam. Tanrım.
Teşekkür ederim.
Eve gidelim.
Alkışları duyalım, millet.
Müthiş Johnny Blaze!
Johnny, hepimizi çok korkuttun.
Bu gece orada neler oldu?
JB röportaj yapmaz,
tamam mı? Affedersiniz.
Evet, hadi, hadi.Ön tarafı kaldır. Lanet olsun.
Ön tarafı kaldır. Lanet olsun.
Blaze düştü.
- Çarpmamayı denedin mi?
- Ya sen?
Neden bir bira alıp herkes gibi
sen de rahatlamıyorsun?
Alkolün bana kabus
gördürttüğünü biliyorsun.
Farklı şeylerden hoşlanıyoruz.
Dur, dur, geri alır mısın?
Bu gece Discovery Channel'da
uluyan maymun var.
- Çocuklar, hey.
- Sağlam hareketler ve sağlam çarpışmalara şahit olduk.
Ama bu sürücülere,
neyi örnek aldıklarını sorduğunuzda...
...buraya yarışmaya bile gelmeyen
Johnny Blaze cevabını alırsınız.
Evet, çünkü o burada!
- Tüm zamanların en akrobatik sürücüsü...
...ama Blaze'in daha ne kadar
ölümle dans edeceğini bilmiyoruz.
- İntihar yönündeki eleştiriler...
- Maymun şovunu aç.
Mack, maymun şovu?
- kendi hayatını hiçe sayması.
Ona Bay Yenilmez diyorlar,
ve Johnny Blaze...
... bir sonraki atlayışında
sahanın bir ucundan...
...diğer ucuna
atlamayı deneyecek.
Ne var?
''Ne var.'' Bu oyunun sonucunda
senin ölmen gerekirdi.
Şanslıydım.
Hayır, benim av köpeğimin adı Şanslı.
Tek gözü var ve hayaları da yok.
Şans buna mani olamaz, JB. Dostum,
arkanda sana gözkulak olan bir melek vardı.
- Evet, belki de.
- Mack, var mısın?
Evet. Evet, varım.
Çekilin, bayanlar.
Ante kaç para?
Amerikan pokeri.
Belki de başka bir şeydir.
Buyur.
Çok vakit aldı.
Sanırım kayboldun, evlat.
You deaf or something?
İçeride sadece melekler var.
Melekler. Gerçekten mi?
Evet, gerçekten.
Bir itirazın mı var?
Aslına bakarsan...
...var.
Evet.
Yaşadığın yeri sevdim, Johnny.
Evsahipleri Derneğine katıldın mı?
Bakıyorum da asansörünün hâlâ
kilidi yok. Harika.
Burada bir sürü pahalı motosikletin var.
Kaç kere söyledim sana?
JB, önceden de söyledim,
yine söyleyeceğim:
Bu yere bir kadın eli gerek.
- Sana da.
- Duydum.
Pekâlâ, beş tanesinden dördü.
Bir tanesini daha mahvet ve seriyi tamamla.
Kitaplarını bir şeyde
kullanmana sevindim.
Reçel ister misin?
Hayır. Senin o salak
şekerlemelerinden istemiyorum.
Seninle ciddi bir şeyi
konuşmak istiyorum.
Sakin olmaya çalışıyorum, Mack.
Evet, anlıyorum.
Sadece birkaç saniye alacak.
Babanın geçirdiği kazanın
yıldönümünde atlamanla alakalı.
Şu müziği bir dakikalığına
kapatabilir miyim?
Bana daha yüksekten vurmanı istiyorum.
Daha yükseğe çıkabilir misin?
Bu atlayış, dostum...
Hadi! Vur!
Mack, Carpenters'a
ya da şempanzeye bir daha dokun da...
...bak seninle nasıl kapışıyorum.
- Bu atlayış delilik olur.
Yani, sahanın bir ucundan diğer ucuna,
ve şimdi de araba mı ekleyeceksin?
Neyi ispatlamaya çalışıyorsun?
Kendimi.
Kendini mi?
Motosiklet sürüşümü.
Tabii ki kendini, dostum.
Başka kim olacaktı ki?
Beni çılgına çevirdiğini biliyor musun.
Beni çılgına çeviriyorsun
çünkü bu...
...karşılaştırmalı üstel
yobazlığı okuyorsun.
Senin beynine kazınıyor.
Neler oluyor, dostum?
İnsanların ikinci bir şansa
sahip olacaklarına inanmıyor musun?
Bilmem.
Biri bir hata yaptığında,
büyük bir hata...
...hayatının geri kalan her gününde
bunu ödemesi...
...gerektiğini mi düşünüyorsun?
Babanın kazası hakkında mı konuşuyorsun?
Şey...
Sadece bir işaret arıyorum.
Ne tür bir işaret?
Olumsuz olarak algılayıp
olumluya çevirebileceğim bir işaret.
İkinci bir şansa
sahip olabileceğim bir işaret.
JB, eskiden babana olan şeyler
senin hatan değildi.
Bunu biliyorsun, değil mi?
En azından arabaları kaldıracağına
dair bana bir söz ver.
Bir düşüneyim.
Burada olduğunu biliyordum.
Korkunu hissedebiliyorum.
Merhaba, Gressil.
Neden buradasın?
Wallow.
Bizden ne istiyorsun?
San Venganza'nın sözleşmesi için geldim.
Efsaneye göre sözleşme
çalınmış ve saklanmış...
...buraya uzak olmayan bir mezarlığa.
Ve şimdi de onu bulmamda
bana yardım edeceksiniz.
Abigor.
Peki bulduğumuzda ne olacak?
Bu dünyayı, bir şehri...
...aynı anda...
...ele geçireceğiz.
Blackheart!
- Ne işin var burada?
- Şimdi benim sıram, babalık.
Senin zamanın gelecek.
Ama şimdi değil.
Bana burada zarar veremeyeceğini
ikimiz de biliyoruz.
Ben sen değilim. Ben hiç yenilmedim.
Yenilmeyeceğim de.
Bu dünyada, üzerinde güç kullanamayabilirim
ama sürücüm kullanabilir.
Hayalet Sürücü mü?
Gözde yaratığın mı?
Cehennem ateşinin gücü,
beş para etmez bir insanda mı ziyan olacak?
Eğer bana güvenseydin,
benim olanı bana verseydin...
Heps benim.
Zamanın sonuna kadar.
Durma hiç.
Gönder sürücüyü.
Onu gömeceğim.
Sonra da seni gömeceğim.
Baba.
Bayanlar ve baylar, Johnny Blaze'in
Ölüm Atlayışına hoş geldiniz!
Evet!
Johnny B!
Hey, JB.
Karen'ın sözünü kesiyorsun.
Ne söyleyecektin, Mack?
Rampaları ikinci kez
kontrol ettim. İyi görünüyorlar.
Kalabalık zivanadan çıktı.
Johnny, bunu yapmak zorunda
olmadığını biliyorsun, değil mi?
Giysi tam uyuyor mu?
Biraz bol duruyor.
Giysi iyi.
Şapkamı verebilir misin, Mack?
Teşekkür ederim.
Korkuyla yaşayamazsın.
Sağdan gidiyoruz.
Bay Blaze. Amy Page.
- Kısa bir röportaj için vaktiniz var mı?
- Bu işi ne zamandır...
...yaptığını bilmiyorum
ama Johnny Blaze röportaj yapmaz.
Eski bir arkadaşına bile mi?
Hey, Johnny.
Selam.
Yaparım.
Makyaj.
Böyle iyi.
Giysiye bakıyorsun.
Biliyorum aptalca ama hayranlar bundan
hoşlanıyor ve ben de giyiyorum.
- Peki ya baston?
- Desteğe ihtiyacım var.
Hayır, kostümün bir parçası.
Hazır, beş, dört, üç, iki...
Baban nasıl?
Johnny Blaze, büyük atlayışından önce
bizimle konuştuğun için teşekkür ederim.
Şimdiye kadar hiçkimse
sahanın bir ucundan diğerine doksan metre...
...atlama teşebbüsüne girişmemişti.
Şu an aklından neler geçiyor?
Gerçekten iyi görünüyorsun.
Seni televizyonda gördüm.
Çok televizyon izliyorum
ve sen de gerçekten iyi iş çıkarıyorsun.
Johnny, bir insanı, zevk için kendi hayatını
riske atmaya sürükleyen şey nedir?
Duydum ki evlenmişsin.
Hayır, olmadı bu.
Olmadı mı?
Çoğu zaman basın, kazalara,
kırık kemiklere...
...ve yapılan işin maliyetine odaklanıyor.
Başka maliyetler de var mı?
- Dünyanın en büyük akrobatının
bu destansı...
...miladı anısına...
Ve unutmayın, bu geceki
gelirin yüzde 40'ı...
- Evet.
- ...yardıma muhtaçlara...
...yardım etmek amacyla
Barton Blaze Vakfı'na gidecek...
Pekâlâ...
Johnny Blaze'in hayatına
bu anlamlı bakışın için teşekkürler.
Ben Roxanne Simpson.
Kestik.
- Atlayışa kalacaksın, değil mi?
- Geri dönmemiz lazım.
Ayrıyeten, atlamanı izlemek
hoşuma gitmiyor.
- Lütfen.
- İmzala şunu.
Roxanne?
- Hadi ama, sadece bir imza.
- Koltuklarınıza geri dönmeniz lazım.
- İtmene hiç gerek yok.
- Tamam.
Şansıma güveniyor ve diyorum ki
sizin tanışıklığınız maziye dayanıyor.
Bu oydu, Mack.
İşaret.
İşaret?
- Kalmak istemediğinden emin misin?
- Hayır.
Daha başlamadı ki.
Sana donut tatlısı ısmarlarım.
Hadi ama, Roxie, Johnny Blaze o.
Gidelim.
Tanrı'ya şükür beni dinledin de
arabaları çıkardın.
Diğer türlü tam bir intihar olurdu.
Eğer yavaş çıkarsan,
yumuşak, yeşil çimene...
...düşersin.
Johnny Blaze bugün, planlandığı gibi
50 arabanın üzerinden atlamayacak...
...ama bunun yerine altı adet UH-60
Kara Şahin helikopterinden atlayacak.
Daha önce hiçkimse böyle ölüme meydan
okuyan bir akrobasiye teşebbüs etmemişti.
Arabaları çıkardım.
Neden? Neden, JB?
Neden bana söylemedin?
- Çünkü küplere binerdin.
- İstersen bana eski kafalı de...
...ben bu kadar tuhafım. İnsan kurban etme
beni rahatsız ediyor.
Neden, JB? Neden helikopter, dostum?
Ne düşündüğümü biliyor musun?
Yeni bir akrobasi.
Araba ya da ateş çemberi yerine...
...bir helikopter.
Babam bunun çok iyi
olacağını düşünürdü.
- Haklıymış.
- Evet.
Tamam. Tamam.
Şu şekilde yapacağız, dostum.
Rampanın yarısında NOS'u
kullanmanı istiyorum, tamam mı?
NOS'u çok erken kullanma.
Eğer çok erken kullanırsan, batırırsın.
Anladın mı?
Hey, JB, kafan nerede, dostum?
Şimdiden otobana çıkmıştır.
Tanklara ne kadar NOS koydun?
Uzay mekiğini utandıracak kadar.
Şef, devam et.
Tanrm. Başaramayacak.
Başardı!
Başaracağını söylemiştim! Evet, JB!
Alkışları duyalım,
bayanlar ve baylar.
Doksan metre! Sadece Johnny Blaze'in
kırabileceği bir dünya rekoru!
Evet! Evet!
Nereye gidiyor?
O adam hakkında bir şey söyleyeceğim,
cesareti var.
Geçen gün şu spor şovunu izlerken...
Stuart, Johnny Blaze hakkında
konuşmayı bırakır mısın?
Bu biraz zor olacak.
Başardım!
- Kenara çek!
- Kenara çekmemi mi istiyorsun?
- Sür.
- Sürüyorum.
Hadi, Roxie,
seninle konuşmam lazım.
Adın ne?
- Ne?
- Adın ne?
Oh, Stuart!
- Johnny.
- Selam.
Stuart,
bana yardım edebilir misin?
Üzgünüm, ahbap. Patron o.
Johnny, dikkat et!
Pekâlâ, sanırım ne yapacağımı
biliyorum. Sıkı tutunun!
Merhaba. Merhaba, merhaba.
Kendini öldürmeye mi çalışıyorsun?
Seninle konuşmak istiyorum.
56,000 yıldır seni görmüyorum.
Bu çok delice. Delisin sen.
Buna zamanım yok,
düzenlemem gereken bir hikaye var.
Hayır diyebilirdin.
Benimle röportaj yapmanı istediklerinde,
hayır diyebilirdin.
- Arabanı yoldan çek!
- Ne demeye çalışıyorsun?
Hiçbir şey demeye çalışmıyorum.
Bunun bir anlamı olduğunu söylüyorum.
- Affedersiniz!
- Canını sıkma, bir sıkıntıları yok.
Otoyolun kenarındayız.
Akşam yemeğine çıkalım.
Hâlâ İtalyan yemeklerinden hoşlanıyor musun?
Bu da ne demek, Johnny?
Kapanış mı istiyorsun?
17 yaşındaydın, bir trajediyle
karşılaştın ve de kaçtın.
Daha önce olduğu gibi
şimdi de anlayışla karşılıyorum...
...ve hiç de alınmıyorum.
Bu yüzden ona geçmiş diyorlar
çünkü geçmişte kalmış. Sona ermiş, bitmiş.
Çok mu oldu?
Otelimin yanında bir restoran var,
Plaza. Saat sekizde.
Evet!
Geç kalma.
Bu bir işaret, Roxanne.
Rastlantı diye bir şey yoktur.
Her şey kader.
Johnny! Johnny! Johnny!
- Kız kardeşimin kitabını imzalar mısın lütfen?
- Tabii ki.
- 90 metre.
- Seni seviyoruz.
Teşekkür ederim.
Doksan metre.
Çok harika. Çok harika.
Bravo, Johnny.
Teşekkür ederim.
Korkuyla yaşayamazsın.
Korkuyla yaşayamazsın.
O atlayışı yaptın.
Başka kimse yapmadı.
Sen sürücülerin en iyisisin.
İkinci bir şansı hakkediyorsun.
O bir işaret.
Johnny.
Tamam.
Johnny.
Sen.
Merhaba, Johnny.
Benden uzak dur.
Bunun için biraz geç.
Güzel motosiklet.
Neden buradasın?
Hep buradaydım, Johnny.
Başından beri.
Phoenix...
...Denver...
...Houston.
O sendin. Beni hayatta tutan.
Hayır. Hayır, Johnny.
Sendin.
Sen en iyisisin.
Ve ben de senin en büyük hayranınım.
Posterler, oyunlar...
...kalabalık bağırıyor, şarkı söylüyor:
''Johnny.
Johnny.
Johnny.''
Beni çok gururlandırıyor.
Paraya çevireceğin güne kadar...
...seni durmadan büyüten...
...bir yatırımı izlemeye benziyor.
O gün bugün, Johnny.
Blackheart denen kişiyi bul...
...ve onu yok et.
Onu kendin bul.
İşler bu şekilde yürümez.
Sözleşmen devam ediyor, hatırladın mı?
Başarıya ulaşırsan,
ruhunu geri vereceğim.
Evet, bunu yapmayacağım.
Başka şansın yok.
Hey.
Buraya giremezsiniz.
Burası özel...
...arazi.
Burada bir mezarlık vardı.
Evet, uzun zaman önce.
Mezarlara ne oldu?
Buradan taşıdılar.
Nereye?
- Bilmiyorum.
- Kim bilir?
Saint Michael kilisesi.
Her şeyden onlar sorumlular.
Burada olmamanız gerekir.
İşte bana durmadan
söyledikleri şey bu.
Tanrım!
Birine mi bakmıştın?
Cehenneme geri dön.
Anlamlı bir konuşma yapmayacağız,
değil mi?
Batıyorsun.
Hiç sanmıyorum.
Çok da zor değil.
Hey. Bok çuvalı.
Merhamet et.
Üzgünüm. Merhamet yok.
Yardım et!
Dur.
Sence güzelim, öyle değil mi?
Tanrım.
Ver bana lanet çantayı!
Yardım edin!
Yardım edin!
Teşekkürler.
Sen.
Suçlu.
Gözlerimin içine bak.
Ruhun, masumların kanıyla lekelendi.
Onların acısını hisset.
Hayır!
Ver cüzdannı bana!
Bırak gideyim!
Günaydın, kemikkafa.
- İyi misin?
- Evet, iyiyim.
Kafatasım sanki ateşler içinde
ama iyiyim. Su için sağ ol.
Motosikletimi gördün mü?
Komik bir şey mi söyledim?
İronik.
Burada büyük bir ironi yaşıyoruz.
- Barakanın orada.
- Teşekkürler.
Öyle.
Ne?
Motosikletinin iyi olup olmadığını mı
merak ediyorsun? İyi.
Ve diğer soruna cevap vereyim:
Dün gece oldu...
...rüya değildi...
...ve yine olacak.
Kimsin sen?
Soru şu, asıl sen kimsin?
Sen Sürücüsün.
Hayalet Sürücü.
Buna alış, evlat.
Böylesi çok daha kolay olur.
Eğer alışmazsan, orada senin için seçilmiş
hoş ve rahat bir yerim var.
Seni şimdi gördüler.
Seni bekliyor olacaklar.
Yardımıma ihtiyacın olacak,
geceyi bir yerde geçirmen gerekiyor.
Yardım etmesi için en son bir yabancıya
izin verdiğimde, sonu iyi olmamıştı.
Bu, ondan kaçabileceğin
bir şey değil, evlat.
O anlaşmayı yaptığında,
bu günün geleceği beliiydi.
Tebrikler.
Şansın şimdi sıfırdan
eksiye düştü.
Araştırmaya yakın kaynaklar,
şehir merkezindeki bu olayla...
...çöldeki Broken Spoke
katliamı arasında...
...bir bağlantı
olabileceğini belirtiyorlar.
Ben Roxanne Simpson.
Kestik.
- Yüzbaşı Dolan.
- Yorum yok.
Katliam ile
dün geceki kurban arasında...
...bir bağlantı buldukları doğru mu?
Yorum yok.
Kayıt dışı, yüzbaşı.
Kayıt dışı mı?
Def olun gidin.
Sürücü, şeytanın ödül avcısı.
Cehennemden kaçan herkesi
yakalamak için gönderildi.
Bunu sterilize et.
Sterilize.
Kaynayan suda.
Peki. Tamam.
Biraz kafa karıştırıcı.
Gün içinde daha iyi olacaksın.
Ama gece...
...kötülük kol gezdiğinde...
...Sürücünün hükmü geçecek.
Şimdi hatırlıyorum.
Dün gece.
Züppenin biri vardı...
...ve yaptığı tüm kötü
şeyleri gördüm...
...ve hepsini aleyhine çevirdim.
Kefaret Bakışı.
Kötü ruhları yakar kavurur.
Hayalet Sürücünün en güçlü
silahıdır bu.
Tüm Sürücüler buna sahiptir.
"Hayalet Sürücü" ile
sorun yaşayan oldu mu?
Birkaç tane oldu.
Sonuncusu, 150 sene önce...
...San Venganze denen
küçük bir kasabadaydı.
Güzel kasaba.
Güzel insanlar.
Ta ki bir yabancının
aniden ortaya çıkıp...
...sözler vermesine kadar.
Hırsla yakıp yok ettiler,
ondan ona saldırdılar...
...ta ki San Venganza köyü
kendi kanında boğulana kadar...
...o terk edilmiş yerde ruhlar
sonsuza dek tutsak oldu.
Bunun Blackheart'la ne ilgisi var?
Blackheart?
Seni Blackheart'ın peşinden mi gönderdi?
Ve diğerlerinin.
The Hidden.
Günahkar melekler, Aziz Michael
tarafından cennetten çıkarıldı.
Doğal çevrede saklanıp
zamanın sonunu bekliyorlar.
Buralarda takılsan iyi olur, evlat.
Kutsal topraklara gelemezler.
Sağ ol.
Bilgi için de teşekkürler.
Şeytanın ödül avcısı olduğumu öğrendiğim
için şimdi kendimi daha iyi hissediyorum.
- Nereye gidiyorsun?
- Görmem gereken birine.
Bu kötü bir fikir.
İlk değil bu.
Neden bunu yaptın?
Neden anlaşma yaptın?
Çocuktum.
Karşılığında ne aldın?
Keder.
Yüzbaşı. Yüzbaşı!
Adli merciler ve istasyon müdürü...
...aynı ölüm nedenine işaret ediyorlar.
Kükürt zehiri mi?
- Kükürtün zehirli olduğunu bilmiyordum.
- Öyle, yüksek dozajlarda.
Ve bu adamlar da içinde yüzüyor.
Kimyasal saldırının bir sonucu olabilir.
Ya da dindar bir çatlak.
Seni tanıyorum. Seni...
Burada dinsel bir şeye
işaret eden tıbbi personel yok.
- Kükürt mü?
- Ne olmuş?
Eski Ahit'i hiç okudunuz mu?
Kükürt.
İşte bu.
Aman Tanrım.
Bu sabah buradaki yıkımı
tasvir etmek çok zor.
Sizi geriye alabilir miyim?
Bilmiyorum. Doğaüstü bir şeye benziyor.
Bize şu Merhametli İnsandan
bahsedebilir misiniz?
Şüphe yok ki,
onu hiç unutmayacağım.
Uzun boylu, geniş omuzlu,
bir deri bir kemik gibi inceydi.
Ve elinde ateşi falan olan
bir kesici vardı.
Yüzü kurukafaydı
ve yanıyordu.
''Yanıyordu.''
Evet, şöyle...
Daha fazla ateş.
Kulağa garip geldiğini biliyorum
ama bundan hiç rahatsızlık duymuyordu.
Keskin bir bakışı vardı
ama bunu başarıyordu.
Buna ne ekleyebilirim bilmiyorum.
Ben Roxanne Simpson.
Sağ ol.
- Roxie...
- Sakın.
Dur bir saniye.
Bırak özür dileyeyim.
- Dün gecenin affedilecek tarafı yok.
- Özür dileme.
Dün gece bana bir iyilik yaptın...
...çünkü bana düşünme fırsatı verdin.
Ve terk ettiğinde,
çok canım acıdı.
Ama biliyor musun? Bunu atlattım...
...ve üniversiteye gittim,
harika bir işim var.
Ama sen, Johnny...
...sen hep aynısın.
Daha iyi maaş, daha çok hayran...
...ama hâlâ karnaval adamısın.
Evet.
Of be.
Babam haklıymış.
Sen sadece bir hevesmişsin
İyi gitti.
Yüzbaşı! Bir şey buldum.
''Zamanın sonu.
İnsan, içinde olan...
...ateş unsurunu harekete
geçirmeye konsantre olarak,
sahip olduğu ruhun
kontrolünü eline geçirebilir.
İçimdeki ateş parçasına sesleniyorum.
Sahip olduğum ruhun
kontrolünü ver bana.
- Selam.
- Selam.
Umarım kusura bakmazsın.
Asansör açıktı.
Özür dilemeye geldim.
Bugün şehri terk ediyorum...
...ve bugün söylediklerimin,
aramızdaki son sözler olmasını istemedim.
- Sorun değil.
- Hayır, öyle.
Acımasızcaydı ve hiç de doğru değildi.
Ve bu sebepten kendimi
kötü hissediyorum.
Lütfen, öyle hissetme. Sorun değil.
Bir şey mi yanıyor?
Dışarıdan geliyor olmalı.
Komşunun hibachisi.
Bill, daha yeni aldı.
Bundan hâlâ bende var.
Sende ne?
Bundan da var.
Hatırlıyorum o günü.
Sırada bekleyen bir düzine
insan vardı...
...ve sen de bir sürü çeyreklikle gitmiştin.
Yüzüme baksana.
Babam her an gelir diye...
...nasıl da korkuyordum.
Ben, şey...
Sanırım seni arabaya
kadar bıraksam iyi olur.
İyi bir zamanlama değil.
Benimle çıkasın diye
otoyolda neredeyse...
...kendini öldürtüyordun
ve sonra da göstermiyorsun.
Hem resmimi saklıyorsun...
...ama seni öptüğümde beni kapı dışına
atmaya çalışıyorsun. Ne bu...?
Neler oluyor?
Beni hiç mi önemsemiyorsun,
Johnny?
Benimle konuşabilirsin.
Bana her şeyi anlatabilirsin.
Lütfen.
Her halükarda bana inanmayacaksın.
Dene.
Deli olduğumu düşüneceksin.
Belki de deliyimdir.
Umarım deliyimdir.
Yaptığım işte, her şeyi
gördüm ve duydum.
Bana söyleyeceğin hiçbir şey
benim için sürpriz olmaz.
Kayıt dışı mı?
Evet.
Ruhumu şeytana sattım.
Şimdi de seni özgür bırakmalyım.
Neden özgür bırakmalısın?
Şeytan, onun için çalışıyorum.
İşte bu yüzden akşam
yemeğine yetişemedim.
Şeytan adına çalıştığın için mi?
Evet. Ben onun ödül avcısıyım.
Ama sadece geceleri oluyor,
şu an olduğu gibi.
Kötülerin etrafında olduğum zamanlarda.
Kötü insanlar, kötü ruhlar.
- Dönüşüyorum...
Neye?
Büyük bir canavara,
ama öğreni...
Kontrol altına alıyorum.
Çalışıyorum.
Demek bu gece, sen...
Öyle olduğuna inanıyorum.
Ki bu yüzden şimdi eve gitmen...
...çok yerinde olacaktır, Roxie.
Sen ciddisin.
Bu mu senin mazeretin?
Geçmiş için? Dün gece için?
Her şey için?
Birkaç seçeneğim var
gibi gözüküyor:
Ya bana anlattığın şeylerin
doğru olduğunu kabul ederim...
...ve seni en yakın psikiyatri
hastanesine götürürüm.
Gördün mü, şimdi...
Yoksa benimle dürüst olmak yerine...
...saçma hikayeler
uydurduğunu düşünür...
...ve bu kapıdan sonsuza dek...
...çıkar giderim.
- Sakın kımıldama!
- Eller yukarı!
Ellerini görünen bir yere koy!
Başının üstüne.
Johnny Blaze.
Evet.
Yüzbaşı Jack Dolan.
Bu da memur Edwards.
Bizimle geliyorsunuz.
Tamam.
Tekrar deneyelim.
Olay yerinde plakana
ve lastik izlerine rastladık.
Şüphelinin bir çeşit ateş kullandığına...
...şahitlik edecek bir tanığımız var.
Senin akrobasi şovlarında
kullandığın türden br ateş!
Evet. Ama söyledim size,
ben kimseyi öldürmedim.
- Peki ya o, hatırlıyor musun onu?
- Hayır.
Bu adam ememkli olalı
üç sene olmuş...
...ve sinek bile incitmemiş.
Aslında cesetlerin çoğu
ortaya çıkmamıştı...
...ta ki sen eve gelene kadar,
seni orospu çocuğu.
- Ben kimseyi öldürmedim.
- Saçma!
Kısa bir nefes alalım.
- Burası sıcak.
- Sıcak mı?
Evet, yanıyorum. Sen yanmıyor musun?
Biraz.
Sigara ister misin?
Pekâlâ.
İçmemde mahzur var mı?
Biraz garipti.
Bak, Johnny,
senin yardımını istemiyorum.
Kendine yardım etmeni istiyorum.
Çok televizyon izliyorum
ve ne yaptığınızı biliyorum.
İyi polis, kötü polis.
Ama ikiniz de iyi polissiniz.
Ve ikiniz de çok önemli
bir devlet hizmeti yapıyorsunuz.
Aslına bakarsanız, akrobasi
kariyerimi bitirdiğimde...
...yeteneklerimi motosiklet polisi
olmak için kullanma niyetim var.
Size yardım etmek isterdim.
Ama ben kimseyi öldürmedim.
Aman Tanrım.
Sen kimi ikna etmeye çalışıyorsun, Johnny?
Bizi mi yoksa kendini mi?
Sana yardım etmeye çalışıyoruz.
Bu işi sessiz yürütmeye çalışıyoruz.
Çünkü hayranlarının,
cinayet soruşturması için...
...tutulduğuna çok ilgi
duyacaklarını sanmıyorum.
Ortak sponsorları
ve girişimcileri saymıyorum bile...
Şimdi konuşmaya hazır mısın, Johnny?
Yoksa geceyi hapiste mi
geçirmek istersin?
Bunu yapmak istemem.
Hayır, efendim. Bunu yapmak istemem.
Ama ben kimseyi öldürmedim.
Lanet olsun!
Beni bırakmak zorundasınız.
Gerçek katil dışarıda.
- Bakın buraya.
- Ama hata yapıyorsunuz.
Neyimiz var?
Hadi, kaldır kıçını!
Blaze, yukarı çık da tanışalım.
Tanrım, lütfen. Lütfen,
beni oraya koymak istemezsiniz.
Üzgünüm, Ritz ayırtıldı..
Tanrım.
Lütfen, beni buradan çıkarın!
Sen şu Johnny Blaze'e benziyorsun.
Evet, evet, çok duydum.
O sensin.
- Bu o!
- Evet, o.
Seni bir kaç yıl önce
fuarda atlayış yaparken gördüm.
Atlamanı izlemek için 10 dolar ödemiştim.
Ama atlamadın.
Görünüşe bakılırsa biri
uyuşturucu krizi geçiriyor.
Dışarıda önemli
biri olabilirsin, Blaze...
...ama burada kafesteki maymundan
başka bir şey değilsin!
Bela falan istemiyorum.
Bela istemiyorum.
Görünüşe bakılrsa bela seni buldu.
Güzel ceket.
Onu yalnız bırakın.
Kaybol!
- Ceket benim.
- Kesin şunu!
Güzel ceket.
Çok güzel.
Sen.
Masum.
Affet beni, peder,
günahlarım için.
Çok günah işledim.
Dur orada!
San Venganza sözleşmesi nerede?
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Yalan söyleme bana! Yıllardır onu koruyorsun,
tam bir gizlilik yeminiyle.
Senin gibilerden
koruma yemini ettim!
Eski bir deyiş vardır:
''Sahip çıkabileceğinden fazla
şeytan yetiştirme.''
Babam çok yetiştirdi.
Tüm birimler. Şehir merkezinde
10-50 durumu rapor edildi.
Dikkatli ilerleyin.
Bizim için geliyor.
Abigor.
Ne yapman gerektiğini biliyorsun.
Sürücü.
Cherry'nin batısına doğru kaçan
bir şüpheli var. Tekrar ediyorum, Cherry'nin batısı.
- Orası çıkmaz yol. Onu yakalarsın.
- 10-4.
Şüphelinin mevkisi ne?
- Yukarı.
- Ne?
Şüpheli yukarı çıkıyor.
Aman Tanrım.
Bana yardım edin.
Hadi, hadi!
Çevirin etrafını!
Hadi!
Cevap verin, lütfen.
- Buraya gel!
- Hayır!
Beni sinirlendiriyorsun.
Tamam, tamam.
Affedersin.
Sağı al.
Bize katılmalıydın, Sürücü.
Yakında sözleşme elimize geçecek...
...ve sen de yeni cehennem tarihinin
sadece bir dipnotu olacaksın.
Havayı temizleme zamanı.
Çok yavaş öğreniyorsun,
değil mi, Rider?
Rüzgarı yakalayamazsın!
Hayır!
Aman Tanrım.
Johnny.
Ateşe hazır olun!
- Ateş!
- Yapmayın!
Kim olduğumu biliyorlar.
- Kim?
- Ne? Herkes.
Televizyon izlemiyor musun?
Nedir senin derdin?
Bu şey bitecek mi?
Onu yakalarsan biter.
Neler oluyor tam olarak?
- Gelişme var mı?
- Nasıl yardım edebilirim, yüzbaşı?
Çık dışarı.
Dün gece sorgulama için
bir arkadaşını aldık...
...ve şimdi ortadan kayboldu.
Johnny Blaze sizinle hiç
iletişim kurmaya çalıştı mı, bayan?
Üzgünüm. Yardımcı olamam, çocuklar.
Bak, bunun ne olduğunu
bildiğim iddiasında değilim...
...ama Blaze'in bu işe
parmağını soktuğunu biliyorum.
Onu kurtarabilmenin tek yolu
bize yardım etmekten geçiyor.
Altı saatin var. Sonrasında
elimizdeki her şeyi halka anlatacağız.
Altı saat.
''Carter Slade.''
Efsaneye göre Teksas Polisiymiş.
Onurlu bir adam.
Ama açgözlüymüş.
Kendini bir anda hapiste,
darağacını beklerken bulmuş.
Yabancı onu görmeye gelmiş.
Özgürlük teklif etmiş.
Köle bir anlaşma yapmış.
Ve sonunda da Hayalet Sürücü olmuş.
Bununla ne yapacak?
San Venganza ahalisiyle
yabancının yaptığı...
...sözleşmeyi hatırlıyor musun?
Hikaye, Slade'in oraya ruhları toplamaya
gönderilmesiyle devam ediyor.
Ama orada bulduğu şey
çok uğursuzdu...
...sözleşmeyi aldı
ve oradan uzaklaştı.
Onu çaldı.
Mephistopheles'in eline
geçmesine izin vermedi.
Bazıları onunla gömüldüğünü söylüyor.
- Öyle mi?
- Bilmiyorum.
Tek bildiğim, Blackheart'ın geliyor olduğu
ve onu elde etmek için her şeyi yapacağı.
İşte bu yüzden, ailende ve arkadaşların
içinde, senin aleyhine...
...kullanabileceği kişilerden
uzak durman senin için önemli.
Roxanne.
Johnny?
Johnny?
Tanrım!
Affedersin! Affedersin!
Bayan, ürküttünüz beni.
- Johnny'yi arıyorum.
- Evet. Hem sen hem de ben.
- Hiç haber aldın mı?
- Hayır.
Ama başının belada olduğunu duydum.
Tutuklandı, değil mi? Ne yüzden?
Eğer basına çıkarsa,
kariyeri biter.
İnan bana, en azından kariyeri.
Hoş ve güzel
bir bayana benziyorsun...
...ama güzelce para kazanıyorduk ki...
...sonradan sen ortaya çıktın
ve her şey cehenneme dönüştü.
Neden geldiğin yere geri gitmiyorsun?
Geri dönemem. Şimdi olmaz.
O zaman bana neler döndüğünü anlat!
Sana anlatsaydım, bana inanmazdın!
Beni tanımıyorsun...
...ama ben onu seviyorum.
O yüzden, eğer yardımcı
olabilecek bir şey biliyorsan...
Son zamanlarda, çok garip
kitaplar okuyordu...
...ve bunlar da kafasını bulandırıyordu.
Bir şeyler not ediyor ve geç saatlere
kadar kalıyor. Bunu da burada yapıyor.
Bu şeyi gözden geçirebilirsin
ama faydası olup olmayacağnı bilmem.
Burası kutsal topraklar.
Başkaları gibi olduğumu mu sandın?
Babamın tüm güçlerine sahibim
ama zayıflıklarından uzağım.
Yeni cehennem San Venganza'da.
Bana sözleşme lazım.
Burada olduğunu biliyorum.
Şimdi ver onu bana.
Ver onu bana.
Ver onu bana.
Ver onu bana. Ver onu bana.
Ver onu bana.
Yenileceksin.
Aynı baban gibi.
Sürücü, nerede o?
Gitti!
Kız.
Ona zarar verirsen, sağanaktan önceki
şimşek gibi yetişir oraya.
Buna inancım tam.
Roxanne nerede?
Ahbap. Nerelerdeydin?
Herkes seni...
- Nerede?
- Seni arıyor.
Tanrım.
Alakası bile yok.
Onun kalbine sahipsin.
Şimdi onu kıracağım.
Roxanne?
Mack.
Roxanne.
Gözlerimin içine bak.
Kefaret Bakışın üzerimde işe yaramaz.
Yanacak ruhum yok.
Sanırım Caretaker sana
bundan bahsetmeyi unuttu.
Sürpriz!
Beni geri götürmen
için gönderdi seni.
Geri dönmüyorum.
Burayı sevdim.
Benden iyi olduğunu mu düşünüyor?
Bilmiyorum ki hanginiz beş para etmez,
sen mi yoksa o mu.
Şimdi, dinle beni.
Ve o kalın kafatasına sok.
Artık babam adına çalışmıyorsun.
Benim için çalışıyorsun.
Caretaker'dan sözleşmeyi al.
San Venganza'ya getir,
belki de sevgilinin hayatını bağışlarım.
And, Johnny...
...beni bekletme.
Ne oldu?
- Blackheart.
- Kız ellerinde.
Sözleşme nerede?
Bu işi onsuz bitiremem.
Bu lanet yeri
kendi başıma araştıracağım.
Orası değil, evlat.
San Venganza sözleşmesi.
Korkunç bir durum.
Bana güvenmek zorundasın.
Nedenmiş?
Ruhumu alabilir...
...ama yüreğimi asla.
Ve ruhunu aşkı için satma
cesareti olan her erkek...
...dünyayı değiştirecek güce sahiptir.
Bunu hırs için yapmadın.
Bunu doğru bir sebepten yaptın.
Belki de bununla,
Tanrı'yı arkana alıyorsun.
Bu da seni ona karşı
tehlikeli yapıyor.
Seni tahmin edilemez yapyor.
Şu an yapabileceğin en iyi şey bu.
San Venganza buradan 800 km. ötede.
Yola çıksak iyi olur.
"Çıksak" mı?
Son bir sürüş hakkım kaldı.
Carter Slade.
Devam edebilecek misin?
Hadi sürelim.
Karanlıkta kal.
Burası benim için yolun sonu.
Geriye hiçbir şeyim kalmadı.
Bir kere daha değiştirebildim
ve bunun için saklıyordum.
Tanrı bilir bir sürü hata yaptım.
Sürekli olarak işleri
doğru yapmaya çalışıyordum.
Sanırım şimdi yapabileceğim tek şey
bana ikinci bir şans vermesini umut etmek.
Teşekkür ederim.
Hayır.
Ben teşekkür ederim, evlat.
Sürücü geliyor.
Seni kurtarmaya geliyor.
Onu durdurabileceğini mi sanıyorsun?
Onu hiçbir şey durduramaz.
Zamanı tükeniyor.
Bundan emin olacağım.
Gün doğmak üzere. Yavaşlat onu.
- Ne?
- Yavaşlat onu.
Sürpriz.
Dur.
Değişirsen, kız ölür.
Dediğini yap, Johnny.
Önce kızı bırak.
Görünüş bakılırsa zamanın kalmadı.
''Bu, San Venganza sözleşmesidir.
Hepiniz...
...bana gelin!''
Johnny!
Benim adım Legion...
...bizler...
...çok fazlayız.
Gidelim. İstediğini aldı.
Sen git. Onu karanlıklara
gömmeliyim. Bu işi bitirmeliyim.
Neden? Neden sen?
Anlaşmayı yaptığımdan beri
o kişi bendim.
Her iki dünyada da
yürüyebilen tek kişi benim.
Ben Hayalet Sürücüyüm.
Kaç!
Hadi, seni orospu çocuğu.
Tüm dünyan...
...tüm ruhların...
...şimdi benim olacak.
- Bana silahı at!
- Mermisi yok!
At onu!
Tüm şeytanları içinde barındırmak
sana neler hissettiriyor?
Tüm güçlerini.
Tüm ruhlarını.
Yanacak binlerce ruhu.
Gözlerimin içine bak.
Ruhların, masum kanıyla lekelendi.
Hayır.
Acılarını hisset.
- Baba, oğul ve kutsal ruh.
Seni öldüreceğim!
Kes şunu!
Tanrım!
Canavar.
Korkmuyorum.
Tebrikler, Johnny.
Pazarlığımıza destek çıktın.
Hayalet Sürücünün gücünü
geri alma zamanı.
Hayatını geri alacaksın.
Her zaman istediğin aşkını.
Kendi aileni kurabileceksin.
Yapılacak çok anlaşma var.
Arzu ettikleri şey için ruhlarını
vermek isteyen daha çok insan var.
Bırak başkası taşısın bu laneti.
Sen serbestsin şimdi.
Yine de...
...anlaşma anlaşmadır.
Hayır.
Bu laneti üzerime alacağım...
...ve sana karşı kullanacağım.
Ne zaman masum kanı dökülürse...
...o, babamın kanı olacak...
...ve beni hep orada bulacaksın.
Bir intikam ruhu ile...
...ateşe karşı ateşle savaşacağım.
Bunu sana ödeteceğim.
Korkuyla yaşayamazsın.
Hayır!
Peki şimdi nereye gideceğiz?
Sanırım yol bizi nereye götürürse.
Bir keresinde babam, "sen seçimini
belirleyemezsen, o seçim seni belirler." demişti.
Ama neden seçimlerin
bizi hep ayrı tutuyor?
İstenen şeyler farklı sonuçlanabilir.
Hayır. Bu sensin.
Bu, her zaman senden beklenendi.
İkinci şansı elde ettin.
Git ve en iyi şekilde değerlendir.
Batının efsaneler üzerine
kurulduğu...
...ve bu efsaneler,
bizi aşan olayları...
...anlamanın bir yoludur.
Hayatımıza şekil veren güçler.
Açıklamaya meydan okuyan olaylar.
Canları hızla cennetlere
yükselen...
...ya da dünyaya düşen bireyler.
İşte efsaneler böyle doğar.
Çeviren: pirate