Tip:
Highlight text to annotate it
X
Espriler de:)
Þarký sözleri de eklendi
My grandma and your grandma
Were sitting by the fire
My granma told your grandma
I'm gonna set your flag on fire
Talking 'bout.Hey now (hey now).
Hey now (hey now).Iko iko on day
Jockomo feeno ah na nay
Jockomo feena nay
Look at my king all dressed in red
Iko iko on day
I'll bet you five dollars he'll kill you dead
Jockamo feena nay
Talking 'bout..Hey now (hey now)
Hey now (hey now)Iko iko on day
Jockomo feeno ah na nay
Jockomo feena nay
My flag boy and your flag boy
Sitting by the fire
My flag boy told your flag boy
I'm gonna set your flag on fire
Talking 'bout..Hey now (hey now)
Hey now (hey now)Iko iko on day
Jockomo feeno ah na nay
Jockomo feena nay
Kaç kere EPA'yla
arabaný temizlettiriyorsun?
Evet , sadece bir yada iki gün daha istiyorum.
Üç kere? Yarýþtasýn.
Dört araba herbirini üçer defa.
Makina mühendisi misin yoksa
NASA mühendisi mi? þimdi dinle.
Sana söyledim bu Lamborghinilerle
hiç anlaþmamýþtým..
Bana bunu söyleme
Çünki seni dinlemiyorum.
Sanmýyorum bayým,
Zorunlu deðil.
Sen onu benim külahýma anlat
200.000$ borçlandým.
Bütün paramý
bu arabalardan kazandým.
Eðer paramý alamazsam
Biterim.
Durumumuzu anlamaya çalýþ.
Etrafýmda köpek balýklarý
dolaþýyor.
Onlar 11 gün önce
benim iþimi alabilirlerdi.
Onlarý uzak tutmam gerekti.
Biliyorum ki teslimat
fazla mesaidir.
EPA'YA LANET OLSUN.
Dünya umurumda degil.
Ve onlar bunu benim arabalarýmý
yoldan uzak tutarak yapacaklar.
Babbitt Collectibles.
Nakit ödemeyi denedin mi?
Bu EPA çalýþanlarý ne kadar kazanýyor..
Charlie, Bay. Wyatt.
5:30'a kadar parayý alamayacaklar.
O arabalarý yakalayacaktýr..
Seni tekrar ararým.
Benim çeki imzaladýðýmý gördüðünü
ve onu postacý kýza verdiðimi söyle.
Hadi, buna ihtiyacým var
Bayým bunu Bay Babbitt ile konuþmadýðýnýz
sürece yapamam
Numarasý mý?
Hayýr o þimdi yolda.
- Onu aramaný istiyor
- Charlie.
Ona Barbados'ta olduðumu söyle,
Bir numara býrakabilir mi?
-Charly
Ne, Lenny? Ben buradayým.
Bay Bateman arabasýný iþten çýkarmak istiyor
ve bay Webb'in de kendisiyle olmasýný istiyor.
Onlar ödemelerini geri istiyorlar.
Valley'den satýn alýyorlar.
Ona benim baþka yolda oldugumu söyle.
arabalar henüz EPA'yý geçti
Söylediklerime dikkat ediyor musun?
evet, evet
Evet,evet, anlýyorum anlýyorum
Onlarýn sabrý için 5000$ inidirim yaptýðýmý söyle, anladýn mý?
-Anladýðýna emin misin?
- evet.
Bay Bateman? diðer hattaki Bay Babbitt.
Evet arabalar EPA'yý geçiyorlar...
Üzgünüm,arabalar EPA'yý geçti.
Biz kagýtlar bekliyoruz.
Onlara þimdilik olarak sahip olacaðýz.
Senin muhteþem sabrýn için,
her arabadan 5000$ düþtük.
Evet biz gerçekten senin sabrýný
takdir ediyoruz.
-Evet saðol.
-Saðol.
Palm Springs için hazýr mýsýn?
Hala gitmek istiyor musun?
Bu anlaþmayý yapmaya sadace saniyeler var
kötü sayýlmaz deðil mi?
Sayýlmaz.
- Bizi nerede bulcaðýný biliyorsun.
- Evet... Konturolümde..
Dinle, talep eden olmak istemiyorum,
Ama ben otele gitmeden
, ne bileyim, 10-12 kelime söyleyebilir misin?
Bunu bir peþrev olarak düþün.
Düþüncelerinin birkaçýna
beni de katar mýsýn?
Sadece düþünüyorum,
özel deðil.
Belki onun hakkýnda konuþabiliriz,
kýsa bir diyalog kurabiliriz.
Sadece düþünüyorum.
Burada benim düþünmemde büyütülecek ne var?
Yalnýzca biriyle birkaç günlüðüne
gidiyormuþum gibi hissediyorum
Sen de bana çýlgýn diyorsun.
-Tamam, hadi konuþalým
- Konuþmak istemiyorum.
Sanýyorum ki beni burada
olanlardan uzak tutuyorsun.
Yine baþlama, Susanna.
bundan nasýl kurtulacaðýz?
Neden bilmiyorum,
olanlara dayanamyorum.
Palm Springs'e gitmeyi sen istemiþtin.
Evet ama ben yalnýz gitmeyi istemedim.
Ben..
Konuþmak istiyorsun, hadi konuþalým.
Bu konuþma deðil, bu...
Charlie, ben Lenny.
Seninle baðlantý kurmaya çalýþýyordum
Bay Mooney aradý,
bananýn avukatý
Sana ulaþmaya çalýþýyor.
Baban öldü, Charlie.
Charlie?
Üzgünüm, cenaze yarýn Cincinnati'de.
Senin nerede olacaðýný bilidiðini söyledi.
telefon numarasýný aldým.
O kadar gerekli deðil.
Baþka birþey var mý?
Hayýr, hepsi bu kadar. Dinle Charlie,
eðer birþey gerekirse araman yeterli....
Haftasonu için üzgünüm, tatlým.
Charlie, haftasonu mu...?
Sana söyledim, uzun zaman önce bozuþtuk.
Annem, ben iki yaþýmdayken ölmüþ.
Babam ve ben hiç anlaþamadýk.
- Cenazeye gidecek misin?
- Tabi.
Seninle geliyorum.
Bu çok hoþ,
ama bunun için bir neden yok.
Ben istiyorum. nedenim bu.
Üzgünüm,
kiminle konuþtuðumu unutmuþum.
..Hatýralar için,
ona takdir ve saygý için
dünya hayatýnýn yýllarýný geride býraktý.
haydi onun hayat aþkýný örnek alalým.
aileye ithaf,
ve herkese hayýrseverlik.
ve þimdi,
tekrar hayata gelmesi için emin
ve kesin bir ümitle
biz seni, ayrýlmýþ arkadaþýmýzýn ruhunu, övdük..
bu gece birkaç ufak iþlemden sonra
biz buradan gideceðiz.
evet, ben seninle gelecegim.
biri gülleri sulasa iyi olur.
ölüyorlar
hayatým boyunca bu arabayý bilirim.
onu bir kere sürdüm.
bu bir 1949 Buick Roadmaster
üstü açýlanbilir. 8,000 model yapýldý.
8 vites. Fireball Eight.
Dynaflow þanzýman'ýn ilk tam senesi.
Ezbere biliyorum.
Sen onun tek çocuðuydun.
O 45 oluncaya kadar beraberdiniz.
Muhtemelen baþka çocuðu yoktur.
Seni sevmek zorunda.
Abartýyorsun.
Sen onun tek çocuguydun, onun kanýndan.
Burada o çocuðunun sevmeyen
biri gibi gözükmüyor.
Þunu bir köþeye koy. Bir öykü dinemek ister misin?
Sana anlatacaðým.
Çýldýrma.
Þu üstü açýlabilir araba ve çiçekler onun bebekleriydi.
Buick.
Araba sýnýrlarý aþmýþtý
Onun bir klasik olduðunu söylerdi
10. sýnýf, ben 16'yýdým ve Eve A dolu bir karne getirdim.
"Arabayý alabilir miyim?" dedim.
Buick'deki dýþarý cýkarttý.
Hayýr dedi. Arabanýn anahtarlarýný çaldým ve arabayý kaçýrdým.
Arabayý izinsiz aldýn?
Neden?
Çünki hak etmiþtim.
Yaptýðým hiçbirþeyin
onun için önemi yoktu.
Columbia Parktayken,4 arkadaþýmla,
arabayý çektiler.
Kaza mý?
Beni ve arakadaþ köþeye çektiler...
- Polisler mi?
- Evet, polis.
Bitirebilir miyim?
O arabanýn çalýndýðýný ihbar etmiþ,
çocuðunun aldýðýný deðil.
sadece çalýnmýþ.
Arkadaþlarýmýn babalarý kefaret ödediler.
Ben iki gün hapiste yattým.
2 gün hapis mi yattýn?
2 gün.
Korkun mu?
Evet, Korkmuþtum.
Evi terk ettim. Onu bir kere daha görmedim.
Bir sene sonra
Bir araya geldiðimizde,
Bunu bana söyleme.
Bu çok garip.
Nasýl birþey demezsin?
Çocukken korktuðumda,
Rainman bana þarký söylerdi.
Rain ne?
Þu hayali çocuk arakdaþlarýndan biri.
Ona ne oldu?
- Hiçbirþey. Ben büyüdüm.
- Çok fazla deðil.
"Evden ayrýldýðýn günü hatýrlýyorum
"Bir sürü üzücü ve görkemli fikirler.
"Annesiz büyümek, senin neden taþ kalbli olman anlaþýlabilir.
"Beni sever ve saygý duryarmýþ gibi davrandýðýný reddetmek.
"Baðýþladýðým fakat hayatýma tekrar
dahil edemediðim bu þeyler,
"beni çocuksuz býraktý.
"Sana dilediðim þeyleri tekrar diliyorum.
Sana en iyisini dilerim.
"Ben, çocuðum Charles Babbitte,Buick'i.
"Bizim iliþkimize son veren arabayý.
"Ve ayrýca, çalý ismini
taktýðý çiçeklerimi býrakýyorum.
"Belki onlar mükemmelliðin deðerini hatýrlatýr.
Ve mükemmeliðin olabilirliðini
Burada icra edilen kesin maddeye göre
Evim ve diðer bütün mallarým
güvende olmalý.
Bunun anlamý nedir?
Bunun anlamý. Bu isteðe göre 3 milyon dolarlýk mülkün
vergilerden ve harcamalardan kalan kýsmý
Burada belirtilen kiþinin ismine yatýrýlacak.
Kim?
Korkarým ki sana söyleyemem.
Para kimin elinde? Senin?
Emanetçiye.
Bu nasýl olacak?
Söyleyebileceðim birþey yok...
Üzgünüm bayým.
Hayal kýrýklýðýna uðradýðýný görebiliyorum.
Hayal kýrýklýðý mý?Neden Hayal kýrýklýðýna uðrayayým ki?
Kullanmýþ bir arabamla gülüm var.Reddedebilir misin?
Benim var ama
- Onun ismi ne...
- Mirasçý.
Tabi,3 milyonu var,
fakat gülü yok.
Charles... Buna gerek yok...
Neye? Üzgün olmaya mý?
Eðer cehennem varsa, babam þimdi onun içinde.
Ve þu anda buraya bakýp bana gülüyor.
Birkaç dakikalýðýna Sanford Babbitt'in mi çocuðu
olmak ister misin?Bu mektupu duydun mu?
Diliyor musun?
Evet, efendim, dinliyordum. sen?
Hayýr, tekrar et; çünkü lanet olasý kulaklarýma inanamýyorum.
Seni arýyordum.
Nasýl gitti?
Bekledðim gibi oldu.
Susanna, Bu birkaç dakika alabilir.
Yardým edebilir miym?
Sanýrým.Özel bir emanetçiyle ilgili bir sorunum var...
Harika bir takým elbise.
- Saðol.
- Benim babam Sanford Babbitt'di.
Burasý Wallbrook mu?
Bakar mýsýn, Burasý Wallbrook mu?
Bakar mýsýn?
Dr Bruner konferansta.
Ofisinde bekleyin.
Burada kalacaðýz. saðolun.
Etrafý araþtýrmamalýyýz.
Her üçünüzede iyi þanslar.
$20 ile baþlayalým.
Hangi 1980 filminde Goldie Hawn
sanat hayatýný bitirdi?
Bana izin verin lütfen,
Televizyon seyretmek istiyorum.
Kimin torunu Camp David olarak tanýnýr?
Eisenhower.
Diðer 5 i tamamladýn..
10 dolar Lisa ya.
Afili kabadayý kýlýfýnda ne tutar?
Gizliliðin sebebini anlayamadým
Hasta babamýn eski bir kýz arkadaþý mýydý?
sen iki yaþýndan beri babaný tanýrým
Annemin öldüðü sene
Ben emanetçiyim, fakat
hastahaneye daha birþey gelmedi.
Bunu tartýþabiliriz.
Ben bu sorumluluðu babana
duyduðum sadaketten dolayý aldým.
Ve ben neden ona sadýk olayým?
Sevgisin göstermekte zorlanan biri tarafýndan
Doðuþtan kazandýðýn bir hakkda
dolandýrýldýðýný hissediyorsun.
Bende muhtemelen senin
hissettiðingi hissederdim.
Bana babamýn yaptýðý hakkýnda
bana yardým edeceðini umuyordum.
Yapamam gereken sorumluluklarým var,
eðer savaþmam gerekse bile.
Bu benim erkek arkadaþýmýn arabasý.
seninki deðil
Babam evin önündeki yolda yavaþ kullanmama
izin verirdi.
Bu arabayý sürdün mü?
Geçen haftadan beri 28 mil olmuþ
- 28 milden fazla olmalý
- erkek arkadaþým geliyor
Bugün pazartesi. ben herzaman
pazarlarý sürerim, pazartesileri asla
- Bu kim?
- O sadece arabaya binidi.
- Ýnebilir de.
- Ben çok iyi bir þöförüm.
Benim böyle saçmalýklar için vaktim yok.
- Neden binmesine izin verdin?
- Bu arabayý kullandýðýný söyledi
Koltuklar kahverengi deri.
Þimdi onlar kýrmýzý..
Bunlar kahverengi deriydi.
Bu arabayý biliyormusun?
Bu arabayý biliyorum
Bu arabayý nasýl biliyorsun?
Bir 1949 Buick Roadmaster
Sekiz vites. Fireball Eight.
sadece 8,095 tane
bu model araba yapýldý
Babam bana yavaþ kullanmama izin verir
Fakat Pazartesi deðil
- Baban kim?
- Sanford Babbitt.
10961 Beechcrest cadde,
Cincinnati, 0hio.
Bu benim adresim.
Bunu nereden biliyor?
- Annen kim?
- Eleanor Babbitt.
1965 Ocak'ýn 5 inde öldü...
Sen kimsin?
- Nereye gidiyorsun?
- People' s Court' a 13 dakika.
Sana bir soru soracaðým.
Sahit olduðun gerçek.
Seninle konuþuyorum.
Bruner, bu kim?
Raymond senin kardeþin.
Benim kardeþim?
Benim kardeþim yok.
..ve ***þmazlýk yerleþti...
People's Court.
Ben Doug Llewellyn.
People's Court'a hoþgeldiniz.
- Bu çýlgýn mý? Özürlü mü?
- Tam olarak degil.
- Fakat o burada.
- O bir hafýzasý kuvvetli bir otistik..
Bu nedir?
Genelde onlara aptal alimler denir.
Onlarýn kusurlarý ve yetenekleri var
- O özürlü.
- kafasý iyi çalýþan bir Otistik.
Bunu analamý nedir?
Onun bu özürü duyusal algýsýný ve sürecini zayýflatýyor.
Senin dediklerini fazla anlayamýyorum.
Raymond iletiþimde zorluk çekiyor
Kendini ifade edemiyor.
yada duygularýný anlayamýyor.
..ve bundan sonra,
köpek onu ýsýrdý..
Köpeðe baðýrdým...
Raymond için her yer tehlikeli.
Adetler, alýþkýnlýklar, Bunlarýn hepsi
kendini koruyabilmesi için
Adetler. Bu güzel.
Davranýþýnda,uyuyuþunda,
yemek yiyiþinde,
banyoyu kullanýþ tarzýnda, herþeyde.
Alýþkanlýklarýný yapmasýný önleyen herhangibir þey
ödünü patlatýr.
- Ne kadar süredir burada?
- Ben buraya 1960'da geldim...
- Hayýr, O kaç yaþýnda?
- O zaman 18 yada 20 yaþýndaydý.
- O kadar uzun süredir burada mýsýn?
- Burasý benim baþlangýç yerim.
Ben neredeyse 3 yaþýndaydým,
Ve sen benim onun kardeþi olduðumu biliyordun.
Ne demek istiyorsun?
Demek istediðim þey? Neden hiç kimse benim
bir abim olduðunu söylemedi?..
Ne yapabilirdin ki?
Bilmiyorum.
Ona ne kadar para kaldýðýný biliyor mu?
- O para kavramýndan anlamaz
- O para kavramýndan anlamaz mý?!
Ona $3 milyon para miras kaldý, ve o
para kavramýný bilmiyor?
Bu þaçma bir þey, sende öyle düþünmüyor musun?
Ýyi ihtiyar
Ýlk kim oynuyor?
Evet. Demek istediðim ilk topa vuran kim?
O neden böyle yapýyor?
Gergin olduðu zaman, "ilk kim" yapar
Costello'yu biliyor musun?
Evet. Neden?
Eþyalara dokunmak; bu seninle iletiþim kurma þekli..
O "Who's on First" kitabýný ezberledi mi?
Diðerlerinin arasýndan.
Raymond, Ted Kluzevsky.
Kloszewski
Big Klu ilk alanda.
- Cincinnati'de oynadý.
- Dee Fondi'e transfer oldu.
Tabaka halinde ki pamuðun yaþam süre ortalamasý 298..
Bu kitaplarýn hepsini okudu mu?
Herþeyi okudu ve hepsini hatýrlýyor
Bu insanlar bütün gün boyu burada olacaklar, Vern
Bu bir haftasonu ziyareti deðil.
O tedirgenleþiyor.
Herþey yolunda, Ray.
- Bu habersiz bir ziyaret.
- O kitaplara dokunma dedi.
- Kitaplara dokunma.
- Shakespeare'i sever misin?
- Bunun birazýný okudun mu?
- Bilmiyorum
Macbeth'i okudun mu?
Hamlet'i okudun mu?
- "Twelfth Night" 'i okudun mu?
- Buna son ver.
Evet
Bu kitaptaki hikayeri oku dun mu?
Kitap okuyup okumadýðýný
Bilmiyor musun?
- Bilmiyorum.
- Bilmiyor musun?
Kitabý yerine koysan belki daha iyi olur.
biliyor musun?. Tamam, Ray,
Rahat ol. Daha fazla
Baþka birþeye dokunmayacaðým
Tamam, Ray. hadi.
Benim baþ adamým.
Vern, benim baþ adamým.
Benim baþ adamým Vern.
- Tamam. Benim baþ adamým.
- Evet, benim baþ adamým.
Ýþte. iþte kartlarýn.
Onlarý nereye koymak
istediðini bilmiyordum.
Reçeteyle ilaç alýyor musun?
O senden hoþlanýyor.
Bu onu gösterme þekli.
Ona daha önce dokunduðum zaman,
Beni itti.
O bana asla asla dokunmaz.
Ona herhangi birinden daha yakýným.
Onu 9 yýldýr tanýrým.
Eðer ben bugün þehri terketsem,
O farketmeyecektir.
Fark etmez mi?
Emin deðilim fakat insanlar onun
için önceliklerinden biri deðilI.
Hey Ray, yürüyüþe çýkmak ister misin?
Bu þekilde bizi duyabilir mi?
Ördeðini abine göstermek
ister misin?
Jeopardy'ye 27 dakika
Endiþelenme biz seni geri getireceðiz.
Jeopardy'ye yaklaþýk 26 dakika
Onu hemen getireceðiz.
Yapamam.
Öncelikli nedeni, sesinin bu emredici tonu
Sakin ol... Raymond,
Susanna'la konuþacaðým.
- Güle güle, Raymond.
- Orada bekle.
Hemen geleceðim.
Hayýr, sadece bekle.
Orada bekle..
Hayýr. Raymond. Orada bekle.
Sadece sabit dur,Tamam mý?
Bu güzel.
Eðer nedenini söylersen yaparým.
Neden ben yapamalýyým..
Ne?
Neden ben arabayý almak ve
Kapýda beklemek zorundayým?
Günlerdir bekliyorum.Neden?
Bu Raymond için.
araba onu rahatsýz ediyor.
- Bu yüzden mi?
- Bu yüzden..
Nereye bakýyorsun, Ray?
Ördekler burada.nereye bakýyorsun?
Bilmiyorum.
Dinle, babamýz geçen hafta öldü..
Bunu sana söylediler mi?
Bilmiyorum.
sana söyleyip söylemekdiklerini bilmiyorsun
Yoksa ölümün ne olduðunu bilmiyorsun?
O gitti. O mezarlýkta.
Onu görmek ister misin?
Bilmiyorum.
- Bu belki demek mi?
- Bilmiyorum.
Ben Los Angeles'da yaþýyorum.
Belki Dodgers oyununu görmeye gideriz, Dodgers'ý oynarken görmeye.
Bugün oyun yok.
Bugün gitmek zorunda deðiliz.
Pazartesi. Programda oyun yok
Ben senin Fernando Valenzuela'yý görmek
isteyeceðini düþünmüþtüm
Fernando Valenzuela Çarþamba
günü programýna kondu
O çarþamba günü mü oynayacak?
Ben çarþamba hiçbirþey yapmýyorum
Hadi LA'ye gidelim.
Hadi, Ray.
Kaliforniyaya uzun bir yol var.
Aslýnda, kesinlikle 2 saatten fazla dýþarýda olamam
Kesinlikle 2 saat içinde geri dönmeliyim.
Ýnsanlar... kalabalýk... Buna bayýlacaksýn.
2 saatte dönmeliyim.
Kral dairesi
Kral dairesi
- Akþam yemeði 6:30'da.
- Raymond'un odasý.
Þuraya bak.
Bu kesinlikle benim odam deðil.
- Sadece bu geceliðine.
- Geri dönmeliyim...
Küçük adam. biz kardeþiz.
Dr Bruner bizim beraber zaman
geçirmemizi istiyor.
Ben tatlý olarak topiyoka pudingi alýrým.
Biz bunu yapabiliriz.
Lenny'i arýyorum.
Bu beni odam deðil ve
benim yataðým yanlýþ yerde.
Yataðýný taþýyabilirsin
- Yataðýný nerede istersin?
- Camýn yanýnda
Benim kitaplarým yok.
Hiç kitap rafý yok.
Kitapsýz kalacaðým.
Ýþte kitap...
Büyük telefon rehberi, bir sürü kelime.
Lenny, çabuk ol.
$200,000 dolar para neredeyse
sokaða gitmek üzere
Orada saat 9:00.
- 3:00.
- 6:30'da akþam yemeði...
orada saat 3:00, ve o telefonu açmadý
Portakal sodasý.
A can with a straw...
Bruner sana bunu yapmaný mý söyledi?
Bu anlamsýz..
Onun için iyisini biliyorum.
Ne yaptýðýna bakabilir misin?
- Bu ne?
- ne oluyor, homes?
Herþey yolunda.
Charlie, Hadi onu eve býrakalým.
O iyi. Ona yemek getir..
Sen hamburger mi istemiþtin?
Hamburger, Ray? Di mi?
Çünki biz pazartesi gecesi biberli pizza yeriz
Orada siz pizza mý yiyorsunuz?
Pazartesi gecesi Ýtalyan gecesi.
- Avukatlýk bürosu.
- evet, Stu'yu ver.
O burada yok.
O nerede?
Benim yasal bir sorunum var.
Yarýna kadar þehir dýþýnda.
Seni yarýn ararým.
- Kesinlikle hayýr.
- Biz burada televizyon izleyebiliriz.
Çarkýfelek
Bu sütudyoya bak,
Çekici mallarla doldurulmuþ,
inanýlmaz ve heyacan verici
ödüller...
Nakit binlerce dolar.
Kazanýlmayý bekleyen
$150,000 üzerinde para
Biz büyük beklenmedik kazancýmýzý.
Çarkýý...Felektee...sunuyoruz
Oda 321. Ben büyük bir piza istiyorum
Biberli, tamam mý?
Ben biberli istemiyorum.
Geniþ bir biberli.
Ne kadar sürede getirebilir misin?
Ýki bira ve portakal sodasý.
Sen topyaka pudingi istiyorsun, deðil mi?
Sadece en yakýn þeyi getir.
Burada, Ray. bunu al.
Yemek kýsa süre içinde gelecek.
- Hemen geri geleceðim.
- Evet...
Ben uzun süreliðine burada olacaðým
Evden iyi bir þey için gönderildim.
Bu nedir?
Sanýrým Raymond bu odada.
- Sen burada mýsýn?
- Charlie Babbitt.
Haydi, dýþarý çýk. Dýþarý çýk.
Kes þunu.
- Aman tanrým...
- Onunla oraya git.
Charlie, o senin kardeþin.
O korktu.
O bunu anlamaz.
Git.Oraya git
Raymond, benim odamda ne yapýyordun?
- Bilmiyorum.
- Bilmiyor musun??
Sesler vardý.
O sesler seni ilgilendirmez
Anlýyor musun?.
Bir aptal gibi davranmayý kes.
Uyu.
- Uyu.
- saat 10:51.
- Iþýklar saat 11:00'de söner.
- Yeni kurallar.
Beni dinlemiyorsun.
- Neden bahsediyorsun?
- Senden özür dilemeni istemiþtim.
- Sen ona yine hakaret ettin.
- Ben onun annesi deðilim.
Sen onun kardeþisin.
Sana ilk defa bir abinin olduðunu söylediler
Ben senin yüzünde en ufak bir reaksiyon göremiyorum
Neþe demiyorum, sadece herhangi bir þey
Rahatla
Bu yoldan sen geçmiyorsun.
Hayýr geçmiyorum, nereden geçiyorsun?
Bilmiyorum çünkü bana hiçbirþey söylemiyorsun.
Sen sadece bana söylüyorsun.
Ne yalaný?
Doktor Bruner'ýn sana onu almasýný istediðini söyledin.
Bu tam anlamýyla bir saçmalýk.
Onun neden burada olduðunu söyle?
Çünkü ben babamý kýzdýrdým.
Ve sen Raymond'u buraya getirdin. Neden?
- Onlara Raymondu istiyor, o bende.
- Saçmalama.
- Bütün para Raymond'a kaldý. Bana hiçbirþey
- Ne kadar?
- 3 milyon dolar, en ufak kuruþuna kadar.
- Yani?
Ben paranýn yarýsýný alýncaya
kadar onu elimde tutacaðým
Bu ne? Heh ? Susanna?
Sadece sakin ol.
Ne? "Bu kadar yeter" ne demek?
Ben gidiyorum.
Beni þimdi mi terkediyorsun?
Sana ihtiyacým var.
Senin hiçbir kimseye ihtiyacýn yok.
Bu ne demek? Ne?
Sakin ol.
Bunda benim suçum nedir?.
Sen insanlarý kullanýyorsun.
Sen beni ve Raymond'u kullanýyorsun
Ne?. Raymond, ben seni kullanýyor muyum?
- Evet.
- Sesini kes.
Þimdi yarým saat önceki bir soruya cevap veriyor
3 milyon dolarýn ona ne faydasý var.
Hayatý boyunca para orada kalacak. Benim o paraya ihtiyacým var.
Biliyorsun o paraya ihtiyacým var.
Senin ihtiyacýn olduðu için çalmak sayýlmaz. Hayýr.
Bitmesini istiyorum. Sonra Raymond'a ne olacak?
(hayýrdýr ihtiyacýn olsa çalmazdýn)
Bu parayla onu güzel bir yere yerleþtirim.
Ne farkedecek ki?
O yine ayný olacak.
Sadece sen paraya sahip olmuþ olacaksýn.
O benim de babamdý.
Benim lanet olasý param nerede?.
Sen bu adamý kaçýrdýn.
Ben onu almadým.
Ben kendi yarýmý aldým.
-Sen çýlgýnsýn.
- Bu aile arasýnda bir olay.
Sen sýrýlsýklamsýn ve sen beni þimdi terkediyorsun
Bekle
Babam hayatým boyunca beni sýkýþtýrdý.
Ne istiyorsun?
Dýþarý çýkmak.
- Kes þunu.
- Ýyi sabahlar.
Kahve?
Evet.
Sally Dibbs. Dibbs, Sally.
461-0192.
Benim telefon numaramý nasýl bildin.
Bunu nasýl bilebildin?
Sen telefon rehberini okumamý söyledin
Dibbs, Sally. 461-0192.
O... þeyleri hatýrlýyor,küçük þeyleri,bazen
Çok zeki gençler, hemen geri geliyorum
- Bunu nasýl yapabildin?
- Bilmiyorum.
- Sen bütün rehberi ezberledin mi?
- Hayýr.
Ne kadarýný ezberledin?
G. Gottsaken.
William Marshall Gottsaken.
- Sen G'ye kadar hepsini ezberledin?
- Evet, G.
A, B, C, D, E, F, G?
"G."'nin yarýsýný
Bu güzel, Ray. Bunu sevdim.
Sen aç mýsýn?
- Salý günü biz krep yeriz.
- Kulaða hoþ geliyor.
Akçaaðaç þurubu.
- Emin ol
- Aynen
Ne oldu, Ray?
Kürdanlarým yok.
Kürdana ihtiyacýn yok.
Pizza yerken tamam ama burada
Çatalla yersin
- Kürdanlarým yanýmda yok.
- Onlara ihtiyacýn yok.
Krepleri çatalla ye.
Akçaaðaç þurubum ve
kürdanlarým yanýmda yok
Krepleri göremiyorsun deðil mi?
Çünkü Akçaaðaç þurubu burada yok.
Biz krep istediðimiz zaman onlar
Akçaaðaç þurubu getirir.
Akçaaðaç þurubu kreplerden önce masada olmalý.
Henüz istemedik, Ray..
Kreplerden sonra Akçaaðaç þurubunu
getirirlerse kesinlikle çok geç olur
Nasýl çok geç olacak, Ray?
Henüz daha istemedik.
Biz bütün sabahtýr Akçaaðaç
þurubusuz ve kürdansýz burada duruyoruz
Ben kesinlikle þurupsuz krep...
Olay çýkarma.
Gerizekalý bir özürlü gibi davranmayý kes.
Ne yazýyorsun?
Bu nedir?
Bu saçmalýk nedir?
"Ciddi incitme listesi.
Charlie Babbitt."
Sen benimle dalga mý geçiyorsun?
1988'de Sayý 18 .
1988'de beni yakaladý ve çekti ve boynumu incitti
1988'de yakaladý ve çekti ve boynumu incitti
Doktor Bruner, O Charlie Babbitt.
Neredesin oðlum?
Kiminle olduðumun ne önemi var.
Onu geri getirmek zorundasýn.
Tabi. Bu 1.5 milyon eder.
Ben kendi yarýmý istiyorum.
Raymond, Ona dokunma o pis.
Yapamam.
Yapamayacaðýmý biliyorsun.
Onu geri getir.
Burasý onun ait olduðu yer.
Be onun kardeþiyim.
Bu bir adam kaçýrma deðil,öyle deðil mi?
O gönüllü bir hasta.
Konu bu deðil.
Burasý onun en iyi bakýmý alabileceði yer
Saçmalamayý kes. Babamýn mülkünde hakkým var
Eðer anlaþamazsak Onu LA'a uçuracaðým.
Onu bir müesseye býrakýrýz ve
gözetimi orada tartýþabiliriz.
Bayan,O kürdan istiyor.
Çok teþekkürler.
Bana dava açmak mý istiyorsun.
Ya da þimdi anlaþalým.
Hiçbri fikrin yok...
Kürdan, o kürdan istiyor.
Ona birkaç tane kürdan verebilir miyiz?
Hiçbir anlaþma yapamam.
Seninle mahkemede görüþürüz.
Hesap.
Kürdanlar için üzgünüm.
82, 82, 82.
82 ne, Ray?
Kürdanlar.
82 kürdandan daha fazla var.
toplam 246.
Üstü kalsýn.
Onun içinde kaç tane kürdan vardý?
250.
Çok yakýn.Hadi gidelim, Ray.
246.
4 tanesi kutunun içinde kalmýþ.
Tabii, sýrt çantamý geri almalýyým
97-X, rock 'n' roll'un geleceði.
Rock 'n' roll'un geleceði.
Rock 'n' roll'un geleceði.
Bam. Rock 'n' roll'un geleceði.
Ray, Ray yetti artýk.
Kanalý deðiþtir.
Bam. Rock 'n' roll'un geleceði.
97-X. Bam. Rock 'n' roll'un geleceði.
Lenny, ne düþündüðün umrumda deðil.
Öyle dediler mi?
Güçlü ol.
Lenny, sesini kes. Baþým dertte.
Bu arabalara ulaþamýyorum.
Parayý alamam.
Çok fazla borçlandým.
Lenny, dinle,
Ben üç saat içinde LAX'de olcaðým.
Buick ana terminalde hatýrla
Onu aldýklarýndan emin ol.
Tamam. Yakýnda görüþürüz..
Raymond, Hadi gidelim. Hadi.
Raymond. Ray. Ray.
Hadi gidelim. Hadi.
- Neyi seyrediyordun?
- Bilmiyorum.
Bilmiyor musun?
Uçuþ 1559 için son çaðrý
Salt Lake Þehrine
ve Los Angeles'a.
Dýþarýda bir uçak var.
Dýþarýda bir uçak var.
- Doðru. Haydi gidelim.
-Uçak yolculuklarý tehlikelidir.
Aptal olma, çok güvenli.Bunu seveceksin
Haydi
Ray, biz havaalanýndayýz.Ýnsanlar buradan uçaða biner.
Ne yaptýðýmýzý sanýyordun?
1987'da, 30 kaza oldu. 211 ölüm
LA gitmek zorundayým ve Böyle
saçmalýklar için vaktim yok
- Bilmiyorum.
- bilmiyor musun?
- Bu hava yolunda mýydý?
- Evet.
Tamam. iyi.
Bir tane Amerikan uçaðý...
Amerikan 625 nolu uçuþ
27 Nisan, 1976'da kaza yaptý.
- Biz Amerikan'la gitmeye mecbur deðiliz.
- Baþka birini seç.
Continental.
Continental 15 Kasým, 1987'de kaza yaptý. 28 yaralý.
Bu gerçekten ciddi, Ray.
LA gitmeliyim.
Sen LA giden uçaða binmek zorundasýn, anlýyor musun?
Evet, uçaða bin
- Hmm, Delta hava yollarý.
- Evet.
Geceyarýsý ayrýlýyor.
Delta nasýl?
Delta, 2 Aðustos 1985'de çarptý.
Lockheed L-1011.
Dallas-Fort Worth.
Kuvvetli bir rüzgar...
Bütün havayollarý bir seferinde kaza yapmýþtýr
Qantas. Qantas kaza yapmadý.
Qantas?
Hiç kaza yapmadý.
Bu bana çok þeye mal olacak, Ray.
Qantas'ýn Cincinnati'den LA'ye hiç seferi olmadý.
Melbourne'ne LA uçaðýna
binmek için gitmeliyiz.
Baþkenti Canberra.
16.2 milyon nufusu,
Çok güzel sahilleri var.
Biz bu lanet olasý uçaða biniyoruz.
Ray. Biz bu uçaða binmeyeceðiz
O iyi.
Biz bu uçaða binmeyeceðiz
Rahat ol.
O biraz tedirign.
Biz bu uçaða binmeyeceðiz
- Biz uçmayacaðýz,tamam mý?
- Uçuþ yok.
- Biz uçmayacaðýz,tamam mý?
- uçuþ yok.
Sen beni yoruyorsun, Ray.
Biz Los Angeles'e arabayla gideceðiz
Tamam mý? Hadi.
Ray, Hadi. Hadi.
Tamam. uçuþ yok.
- Biz uçaða binmeyeceðiz.
Lanet olasý çantayý tut.
- Sen beni öldürüyorsun, adamým.
- Uçuþ yok.
Þimdi LA'de olmam gerekiyordu.
Þimdi bu benim üç günümü alacak.
Hadi
- Uçuþ yok.
- Uçuþ yok.
Çünkü, saat beþte Jeopardy'i var.
Ben jeopardy'i...
- Yine baþlama, Ray.
- Saat 5'te Jeopardy'im var.
109 devam et.
Buraya bir birlik yollayýn.
- Evet, Burada...
- Arabaya bin.
Sen kafayý mý üþüttün? Haydi,
Bir birkaç saniyede buradan çýkmýþ oluruz.
Herþey yolunda.
Bir birkaç saniyede buradan çýkmýþ oluruz.
Tamam
- O kesinlikle ölümcül bir kazaydý..
- Ray?
Senin yardýmýný istemiyoruz.
Arabana geri dön.
Bir dakika.
Geri dön ve arabana bin.
Evet, bayým.
Arabana bin.
Sadece orada,yol kenarýnda, bekle Raymond.
Ray. Dinle, Ray.
Orada bekle.
Kesinikle çok trafik var.
3 milyon dolar için çok fazla baþ aðrýsý
Lanet olsun.Onu burada býraksam iyi olur.
Seni duydum.
Lütfen arabanda kal.
Þimdi ne oldu,Ray. Þimdi ne olu
- Bu tehlikeli bir anayol.
- Ben nasýl LA'ye varacaðým?
Burada araba kullanmak çok tehlikeli.
- Anayoldan çýkmak mý istiyorsun?
Bu seni mutlu yapacak mý?
- Evet.
Tamam, arabaya bin. Anayoldan çýk.
46,400 tane þöför ölümcül kazalar yaptý.
Bir fikrim var.
Biz anayoldan çýkana kadar arabanýn öünde kal.
Böylece burasý çok tehlikeli bir yol olmaz.
Bu fikri beðendin mi?
Bana hak ver, Ray.
Bu müthiþ bir fikir.
Bu adam tam bir meyveli kek.
Kimin ilk olacaðýný soruyorum
Bu o adamýn adý. Kimin?
Bana söyle. Kim?
birinci adam. Kim?
Kimin? evet. Herþeyden sonra,
adam kazanýyor. Kim?
Kesinlikle. Birinci adamýn adý ne?
Ýkinci olan ne?
Ýlk kim?
- Lanet olasý arabaya bin.
- Evet, arabaya bin.
Saat 11'de yatmýþ olmalýyým.
Iþýklar söner. TV seyretmeliyim.
11'e 19 dakika var.
Saat 11'de yatmýþ olmalýyým.
Uçakla gidemiyorum, lanet bir yoldayým.
Biraz zaman kazanmalýyým.
Los Angeles'a gitmeliyim. Bu öðleden sonra
orada olmalýydým. Ýþimin bana ihtiyacý var.
Kesinlikle 11'de yatmýþ olmalýyým. Iþýklar söner.
Unut bunu.
11'e 19 dakika.
Harika:"Yaðmur yaðýnca dýþarý çýkamýyoruz."
Bu gerçekten çok iyi. Umarým hoþuna gidiyordur.
Ýþim kahrolasý tuvalete düþtü, sen de sifonu çekiyorsun.
LA' da olmalýydým.
Bunun yerine Bumblefuck, Missouri,
Honeymoon Hotel' indeyim.
Çünkü sen yaðmur yaðarken dýþarý çýkmazsýn.
Bu çok garip.
Gerçekten çok garip.
Bu ne?
Ýyi haber mi yoksa kötü haber mi?
Biz DOT'u geçtik, ama EPA'da kaldýk.
Ben hala paramý alamýyorum..
Cenazeden beri Cincinnati'de saplandýk kaldýk.
Söylemek gereksiz benim ailem biraz ezildi.
Tamam, teþekkürler. Söylemek gerekirse
en azýndan bu bir þoktu.
Borç kapasitesini artýrabilirim?
Bunun çok yardýmý olacak.
Yaðmur yaðarken dýþarý çýkamayýz
Ne? Ne? Sesli konuþ lenny.O zaman arabayý daha almamýþtým.
Yapman gereken gidip o arabayý satýn almak..
Ne? Ne kadar?
Saat 12:30.
- Öðlen yemeði 12:30.
- Öðlen yemeði için ne istiyorsun?
Çarþambalarý þiþ balýk,
ve tatlý olarak limon jölesi
Sen daha elma suyu ister misin?
Portakal sodasý. A, saat 12:31.
Gitmeliyim. O sarsýlmaya ve inlemeye baþlayacak.
4 þiþ balýk.
8 tane olmalýydý.
Ýþte artýk 8 tane var.
Bir duþ al, Ray? Hmm?
Duþ al, tamam mý?
Yaðmur gibi birþey - Biraz ýslanýrsýn
Ne dersin?
Duþ, banyoda olur.
Bu diyaloðun sonu.
Ýngiliz þiiri 200, lütfen.
Shakespeare bu formda
150'den fazla þiir yazdý
Sone nedir.
Sone nedir.
Sadakat yeminindeki son kelime.
Stue,Stue,
Yasal olarak, Bruner Raymond'dan hiç bahsetmedi.
Onun otoritesine hiçkimsenin karþý çýkacaðýný düþünmüyordu.
Ýþte mesele bu.
Böylece gözetimi ve 3 milyon dolarý
kesinlikle alýrým, öyle deðil mi?
Sen vesayet için bir buluþma ayarla
Duyuyor musun?
Kesinleþmiþ bir buluþma istiyorum
Ve buluþmanýn erken olmasýný istiyorum.
Bu orijinal bir kayýt deðildi.
çünkü þarký orijinali 2...
Lenny, Susanna gelmedi mi?
Aramadý mý?
Eðer onu görürsen,
beni aramasýný söyle.
Bak!1957 Studebaker
Golden Hawk.
0 'dan 60'a sekiz saniyede.
275 begir gücünde.
- Bu çok güzel.
- Ben harika bir bir þöförüm.
- Araba kullanmayý biliyorsun?
- Evet.
- Ne zaman kullandýn?
- Buick, Babam geldiði zaman.
- Baban arabada mýydý?
- Evet.
- O senin kullanmana izin verdi mi?
- Evin önündeki yolda ,yavaþça.
Senin bir süreliðine kullnmana
izin vermeliyiz.
Bir daha ben araba kullanýrken direksiyona dokunma
Beni duyuyor musun?
Ýç çamaþýrým yok.
Ne?
Kesinlikle, iç çamaþýrýmý giymemiþim.
Benimkilerden bir çiftini sana veririm.
Sana iç çamaþýrýný giymen için banyoya gitmeni söylemiþtim
Þimdi iç çamaþýrý nerede?
Ceketimin cebinde.
- Nerede?
- Burada. Bu iç çamaþýrlarý çok sýký.
Bunlar boxer deðil.
Bunlar Hanes 32.
Benim iç çamaþýrýmda benim ismim vardý.
Raymond yazýyordu.
Biz sana bir çift boxer alýrýz.
Benim iç çamaþýrýmý
K-Mart, Cincinnati'den almýþtým.
- Biz geri dönmeyeceðiz.
- 400 0ak Street.
Boxer almak için Cincinnati'ye gitmek zorunda deðiliz.
- 0ak ve Burnett.
- Ben ne dedim, Ray?
Beni duyduðunu biliyorum.
Böyle saçmalýklarla beni kandýramazsýn.
Seninkiler çok sýký.
Ray, Benim ne dediðimi duydum mu?
Sesini kes.
Cincinnati çok uzaktý. Biz
k-Mart'den uzaklaþýyoruz..
Boxer almak için Cincinnati'ye gitmek zorunda deðiliz.
400 0ak Street.
Cincinnati'ye gitmiyoruz.
- Ben iç çamaþýrýmý K-Mart'dan alýrým.
- Beni duydun mu?
Ýç çamaþýrýný nereden aldýðýnýn ne önemi var?
Ne farkeder?
Ýç çamaþýrý, iç çamaþýrýdýr.
Nereden alýrsan al iç çamaþýrý iç çamaþýrýdýr.
Cincinnati, yada neresi olursa.
- K-Mart.
- Benim ne düþündüðümü biliyor musun?
Bence otizim tam bir þaçmalýk.
Orada olmadýðýný bana söyleyemezsin.
Boxer.
Boxer K-Mart'dan.
Bunlar Hanes 32.
- Benimkiler boxer.
- Beni delirtiyorsun.
Biz pisikiatrtist bulmak için bir yerde durmalýyýz.
Beni delirtiyorsun.
Aov, Sen iç çamaþýrýný anayola giydirdin.
Bu þehirde bir psikiatrist bulmak için iyi þanþlar.
Hey, sen. Pislik. Çekil yoldan.
O zaman ben seni yoldan çekerim.
Hey,arkadaþým. Hey, sen.
Sen incineceksin.
Hey, sen beni duyuyor musun? Hey.
Hey. Herþey yolunda.
Üzgünüm, O þehir dýþýndan.
Raymond, hadi.
K-Mart'a gitmeliyiz.
Raymond? Raymond? Hadi.
400 0ak Street.
O yürüme dedi.
- O bozulmuþ.
- Yürüme dedi.
K-Mart'a gitmeliyim.
400 0ak ve Burnett.
O, genç adam batýya git, batýya dedi
Bizim ülkemiz bu þekilde geliþti,doðudan batýya.
O zamanlar...
Pony express olarak olarak baþlanýldý.
Bunlarýn hepsini okuduðuna eminim
Tarihi tam olarak hatýrlýyamýyorum.
Fakat Amerikan tarihini iyi bilirim...
O artistik mi?
- Hayýr. Otistik.
- Böyle hastalýklarý fazla bilmiyorum.
Tam olarak sorunu ne?
Kendi dünyasýnda yaþýyor.
Üzgünüm,
Bunda ne gibi bir gariplik var?
Mektuplarala ilgili bir sorunum var...
Raymond, "Ýlk kimi" tekrar yapsana
Kim ilk.
Ne ikinci.
Ulusal bir program hazýrlamýþlar.
þöyle ki bir midilli atý yaklaþýk olarak
20 mil gide.....
Ne yapmalýyým?
Birþeyler olmalý.
Ben psikiatrist deðilim,
Fakat þunu aladým ki onun beyni
diðer insanlar gibi çalýþmýyor.
Eðer seni kýzdýrýrsa,
Sadece biraz ara ver.
- Onu sadece geri yolluyorum.
- Üzgünüm?
Önemli deðil, þakaydý.
Sen söyledin
Sadece bununla baþ etmeliyim.
Evet, Bu onun hakkýnda.
Merak ettiðimden soruyorum,
Onun özel yetenekleri var mý?
Çok iyi bir hafýzasý var.
Kürdanlarý sayabiliyor.
Kürdanlar yere düþtü
Ve birkaç saniyede hepsini saydý.
- Rakamlala aran iyi mi?
- evet.
Birþey denemek istiyorum.
- 400 0ak Street.
- Sana söyledim, bundan sonra.
- Ray, birþey deneyebilir miyiz?
- Evet.
312...kere...123 kaç eder?
38,376.
- Bildi.
- Ne?
Bildi.
Ray, 4,343
kere 1,234 kaç eder?
5,359,262.
- O bir deha.
- Haklýsýn .
- O bir deha
Ray,2,130'ün kare kökü kaç?
46.15192304.
2304.
Bu þaþýrtýcý.
Bu gerçekten þaþýrtýcý.
NASA'da veya baþka bir yerde çalýþmalý.
1 dolarýn olsa ve 50 sentini harcasan.
Ne kadar paran kalýr?
Yaklaþýk 70.
- 70 sent?
- NASA için ereken konuþtun.
- K-Mart'a gidelim.
- Ray. Birazdan.
Çubuk þeker ne kadardýr?
- Yaklaþýk 100 dolar.
- 100 dolar mý?
Yeni oyuncak bir araba ne kadar eder?
Yaklaþýk $100.
Bu çok garip.
Onun kafasý çok çalýþýyor.
Birçok otistik konuþamaz ve diðer
insanlarla iletiþim kuramaz.
Ray. Otistiðin ne olduðunu biliyor musun?
- Evet.
- Bu kelimeyi biliyor musun?
Sen otistik misin?
Sanmýyorum.
Hayýr, kesinlikle deðilim.
Lenny, kes sesini, Analamkta zorluk çekiyorum.
(let me see if I understand this.)
- Burasý çok küçük.
- Her araba için 10,000 dolar mý?
Burasý çok kalabalýk.
Ray, lütfen
Az bir saniye. Ne?
Yakýt enjeksiyon sistemini þimdi mi koymak istiyorlar?
Bu þaçma.
Ne yapýyorsun?
Býrak da sýrtýnda kalsýn.
Evet, sadece EPA'yý karþýlamak bana
40 000 dolara patlayacak.
Numarayý ver.
Conversion shop'u arayacaðým.
Bu benim kalemim ve kesinlikle benim defterim.
Defter almak ciddi bir yaralanmalar
listesine girmez.
Ciddi yaralanmalar kýrmýzý defterde.
Üzgünüm, Gizli þifre çözücümün þifresini kaybettim...45-45-1988.
Bu benim defterim ve benim kalemim.
Wapner'e 12 dakika.
Burasý çok dar.
Küçük ve güvenli.
Herhalde partiyi kaçýrmak istemezsin.
Senin þerefine bir parti var.
LA'ye vardýðýmýzda,
Biraz gözetim altýnda olacaðýz.
Çünkü sen 3 milyon dolarlýk adamsýn.
t
- Uh-oh. zýrt.
- evet, devam edeceðim...
Yellendin mi, Ray?
Yellendin mi?
- Buna nasýl dayanýyorsun?
- Önemsemiyorum.
- Evet, Ken?
-Wapner'a 10 dakika .
Televizyonsuz bir kutu.
Bu nasýl olabilir?
People's Court
bir düðmeyle baþlayacak.
Baksana, bir problem çýktý.
Seni tekrar ararým.
Yapmayacaðýz.
Evet, gidiyoruz Ray.
Sadece sakinleþ.
Nereden bir televizyon bulacaðýz?
Wapner'a sekiz dakika.
Haydi. Ýçeri girip gösteriyi
seyretmek ister misin?
Gösteriyi görmek ister misin?
O zaman dinle.
Görünürde baþka çiftlik evi yok
Bu orasý olamlý, adamým.
Eðer garip davranýrsan içeri giremeyiz.
Dinliyor musun?
Senden mümkün olduðunca
normal davranmaya çalýþmaný istiyorum
- Ellerini indir..
- Wapner'a dört dakika.
Sus ve orada dur.
Rock 'n' roll yok.
Ellerini indir.
Tünaydýn, bayan.
Ben AC Nielsen þirketinden geliyorum..
- TV ratingleri mi?
- Evet öyle.
Bir sonraki Nielsen ailesi adayýsýnýz.
- Kocam evde deðil.
- Seçilirseniz, sorumluluðu paylaþmalýsýnýz.
Milletimiz tarafýndan izlenen televizyon
programýný þekillendirmek için
Aylýk 286 dollarlýk çek alacaksýnýz.
O kim?
Bu benim ortaðým,
Mr. Bainbridge ...
Ýþte bu kadar. Herþeyi mahvettin.
Program seyretmek yok.
Wapner'a bir dakika.
Wapner'a bir dakika.
Seni orada býrakmalýydým, Ray.
Herþeyi mahvettin.
Onlar tarih yapmak için orada, Ray.
Dýþarýda neler oluyor?
Üzgünüm, madam. Yalan söyledim.
o adam benim abim.
Eðer o programý seyretmezse
Küplere biner.
Yardým edebilirsin, ya da burada
durup ne olduðunu seyredersin.
Biz çizgi filimleri severiz.
Buna razý olur mu?
'..Onun gördüðü tek yumurta ikizleri
'Birinin üzerinde gömlek var
diðerinde yok.
'Onlar kesinlikle bana
ayný görünüyorlar.
Caným, þimdi baban evde yok.
Buraya gel, tatlým.
Harry, bu iþte benimle çalýþ.
Bu þarkýyý biliyor musun?
Kredi kartým iptal mi olmuþ?
Bunlar ne kadar tuttu?
$20, bayým.
Geri dönmek çok uzun sürecek.
Kesinlikle uzun bir yolculuk.
Sadece birkaç gün daha.
Evet. Ýlk kim oynuyor?
Yine baþlamayacaksýn deðil mi, Ray?
Bunu herzaman yapman gerekiyor mu?
Bu onun ismi. Kimin ismi?
Sana sor muyorum,
Ben sana kimin birinci olacaðýný söylüyorum.
Ray, Bu...
Bu bir bilmece deðil.
Evet. O zaman kim ilk oynuyor?
Sen hiç bir zaman ilk kimin
oynayacaðýný bulamayacaksýn.
Bu bir þaka, Ray. Haydi.
Bazen onun karýsý aþaðý iner.
Kimin karýsý?
Adamým, bu bir komedi
Sen ilk atýþ yapan oyuncuyu biliyor musun?
Bunu yaptýðýn zaman hiç sevimli olmuyorsun.
Sen Abbott ve Abbott'un komedi takýmýsýn.
Bazen onun karýsý gelir ve onu toplar
Kimin karýsý?
Ray, Sen bunu çözemeyeceksin.
Adamým, bu bir bulmaca deðil.
Bunun komik olduðunu analarsan...
..iyileþebilirsin.%%
Ýlk topa vuran adamýn ismi ne?
Hayýr. Ýkinci olarak topa vuran adamýn ismi ne?
Ýlk topa vuran oyuncuyu biliyor musun?
O zaman ilk kim oynuyor? Evet.
Kim...ilk...
O zaman St Louis takýmýnda
ilk topa vuran kim?
Kim? Ýlk adam.
Bana ne için soruyorsun?
Ýlk topa vuran oyuncuyu biliyor musun?
Tamam, haydi.
Yataðý cam kenarýna koyalým.
Elma suyunu aldýk. Biz kalemleri ve sayfalarý
bir köþeye koyalým.
- Birþey unuttuk mu?
- Penir toplarýný.
Ben peynirleri unuttum.
Ben tartar önleyici diþ macunumu almalýyým.
Bunlarý birkaç gün önce aldým.
Doktor sana sayýlarla ilgili
sorular sorduðu zaman.
- Bunu nasýl yapmýþtýn?
- Gördüm.
- Dur bir dakika.
- Gördüm.
Diþ fýrçaný aðzýndan çýkar;
seninle konuþuyorum.
Neden bir aptal gibi davranmak zorundasýn?
- Bunun komik olduðunu mu düþünüyorsun?
- Komik Rainman.
- Ne dedin?
- Komik diþler.
Aðzýný çalkala.
Ne dedin "Komik diþler mi"?"
Sen "komik diþler, komik rainman "dedin
- Rainman? Ben "Rainman"mi dedim?
- Evet, komik rainman.
Ben "Raymond" demek istemiþtim
ve aðzýmdan "Rainman" çýktý?
Evet, Hoþ Rainman.
Sen? Sen Rainman misin?
- Bu resmi çeken?
- Babam.
Ve sen bizimle yaþadýn?
Evet. 10961 Beechcrest Sokak,
Cincinnati, 0hio.
Ne zaman ayrýldýn?
- 21 Ocak, 1965.
- O zamaný hatýrlýyor musun?
Perþemdbe günüydü. Dýþarsý karlýydý.
Karýn yüksekliði 7.2 inç'ti.
Annem öldükten hemen sonra.
Annem 5 Ocak, 1965'te öldü.
Ayrýldýðýn günü hatýrlýyor musun?
Ani hastalýk.
- O günü hatýrlýyor musun?
- Evet.
Ben orada mýydým?Ben orada mýydým?
Sen penceredeydin.
Bana el salladýn.
"Güle güle, Rainman."
O zaman bana o þarký söyleyen sen miydin?
Hangi þarkýyý söyledin?
Hangisini?
Ne söyledin?
Daha 17'ymiþ.
ve sen benim ne kastettiðimi biliyorsun.
Ve onun bakýþ þekli...
...herþeyin ötesinde
Nasýl ben baþka biriyle dans edebilirim.
Onu karþýmda görürken?
- Senin þarký söylemeni sever miydim?
- Evet.
Beatles'ýn þarkýsý gibi baþka þarkýlarýda beraber
söyler miydik?
Çok ürkütücü.
Çok ürkütücü olan nedir?
Sýcak su bebeði yakar.
Su.
Sýcak su bebeði yakar mý?
Hangi bebeði? Beni mi?
- Evet.
- Sakin ol, sakin ol.
- Sýcak su bebeði yakar.
- Ben yanmadým.
Lütfen... bak ben yanmadým
- Sýcak su bebeði yakar.
- Lütfen. Lütfen.
Kuvet bebeði yakar..
Ben yanmadým, adamým.
Ben yanmadým.
Ben yanmadým. Herþey yolunda.
Herþey yolunda.
Þimdi Wallbrook zamaný
Bu yüzden seni uzak tuttular.
Beni inciteceðini sandýlar.
Ne?
Ne, Ray?
Haydi. Saat 11:00, Ray.
- Iþýklar söner.
- Evet.
Charlie Babbitt'i incitme.
Asla, asla incitme.
Charlie Babbitt.
Hiç yataða yatmaktan hoþlandýn mý?
haydi, Ray.
Merhaba, Bu benim.
Beni aramadýn.
Bu ayrýldýk mý demek?
Dinle, ben...
Ben sadece bitmediðini duymak istedim.
Demek istediðim...
Bitmiþ olmasýndan korktum.
Bu gece bana sorma...Ne diyeceðimi bilmiyorum.
Otursun.
Bu benim iyi olmadýðým þeylerden.
Ýyi olmadýðýn çok þey var.
Geri döndüðümde ararým.Tamam mý?
- Görüþürüz.
- Çav.
Buna ne için bakýyorsun, Ray?
Birkaç yüz dolar harcayýp sana televizyon aldým ve sen
Çamaþýr makinesini seyrediyorsun...
Bilmiyorum.
Bana inan su çekilme sesinden baþka birþey deðil.
Senin televizyon seyretmeyi þeçmen gerekir,
Çamaþýr makinesini deðil.
Beni dinliyor musun?
Televizyonu seyretmediðin zaman kapat.
Pilsiz Wapner'ý seyredemezsin.
Kýrmýzý çamaþýr hep ayný þekilde düþüyor.
Neden dinlemiyorsun sen?
Wallbrook'a geri dönmek mi istiyorsun?
Bir yere telefon açmam gerekiyor.
Evet, Lenny, benim.
Üç saatir bekliyorum.
Yapacak iþlerim var.
Charlie, Biz berbat bir durumdayýz.
Sadece sakin ol.
Tucumcari'deyim...
Borçlarýný tamamiyle ödememiz için arabalarý geri aldýlar.
Ödemelerini geri vermemizi istiyorlar.
. seksen bin dolar.
80,000...Benim o kadar param yok..
Ödemelerini geri vermelisin.
ya da bu iþten atýlýrýz.
Onlara ne demeliyim?
Bilmiyorum.
Pislik herifler...
Pislik herifler...
Eðer þunu üzerine sürmeme izin
verirsen herþey daha kolay olur.
Kýzartmak zorunda deðilsiniz.
Bunu üzerine sürersen yanmazsýn.
Yine baþlama, Ray. Arabanýn
üstünün açýk olmasýný istemedin mi?
- Arabaný üstü aþagýda kalsýn.
- Senin yanmaný istemem.
Kesinlikle üstü açýkken...
Tamam. Sakin ol.
Bitmek üzere.
- Þimdi nasýl hissediyorsun.
- Çok kaygan.
3. noktaya yaklaþýyor...
Topu elinde biraz fazla tuttu.
Tekrar bakalým.
Treadwell sað tarafta gerçekten iyi oynuyor.
Tamam, Bu Davis.
Topu tutacak gibi.
Az farkla...
Bremley'de oynamasý için hiç ümit kalmadý..
Þununla uðraþmaya ara verecek misin?
Veremem.
Ray, Kes þunu.
Çünkü yanlýz kadýnlar iyi sevgili olurlar.
J-7.
- K-7 mi? Bu ne?
- J-7.
J-7 ne?
J-7 ne? Þarký mý?
Evet.
yanlýz kadýnlar iyi sevgili olurlar.
Þuraya bak.
Hayýr, Raymond, þu tarafa.
18 tekerlek ve bir düzine gül.
- Numarasý kaç?
- E-5.
Kalp çalmak, Hank Williams.
Senin çapkýn kalbin.
Hank Williams Jr. D-1.
Kentucky'de mavi ay,
Bill Monroe.
Ve Bluegrass Boys. T-5.
Kutudan kaç tane kürdan yere düþmüþtü?
246.
Evet.
- Bakýyor musun?
- Evet.
- Bunu seyrediyor musun?
- Evet.
- Bunu görüyor musun, Ray?
- Yere düþüyor.
Tamam. ÞÝmdi ne...
Elimde ne var?
iki vale, bir 8,
bir papaz, bir 6...
...iki as, bir 10,
bir 9, bir 5.
Bir 5... Sen harikasýn, adamým.
- Ben harika bir bir þöförüm.
- Þimdi kullanamazsýn.
Dinle, Birçok 10 lu kalýnca bu bizim için iyi.
- Söyle - 10 lular iyi.
- 10 lular iyi.
- Ve sen bir oynadýðýnda...
- Bir eðer kötüyse.
Ýki eðer iyiyse.
Bu doðru. Þimdi,.
Gazinolarýn ev kurallarý var.
Ýlk kurallarý
Kaybetmeyi sevmezler.
Yani sen asla ve asla kartlarý saydýðýný
anlamalarýna izin verme.
Bu büyük bir günah.
Dinliyor musun?
Bu çok önemli.
Evet. Saymak...
Kartlarý saymak kötü.
Evet, Saymak kötü.
Evin önündeki yolda yavaþ sürerim.
Bunu tam olarak anladýn, deðil mi, Ray?
Ýstediðin yerde kullanabilirsin.
Ben harika bir bir þöförüm.
Rainman, Haydi biraz kart oyunu oynayalým.
Bir kart daha mý istiyorsunuz?
- Hayýr. Elimdekiler 18 etti bile.
- Bir kart istiyorum.
- Bayým, elinizde 18 var.
- O kart istemiyor.
- Koyuyorum.
- Koy.
10 lum vardý. Ben o kýzý istiyordum.
O kýzý alamam.
- Kartlara dokunmayýn.
- Bir kýz istiyordum..
Onlardan çok var.
- Çok mu var?
- Çok fazla.
Bir dakika durun.
Parayý iki katýna çýkarýyorum.
Evet, bayým. Siz bu þehri seveceksiniz.
Hoþlanacaðým, Nick.
Öyle gözüküyor.
Bir pul mu, yoksa iki mi ?
2' ye oyna.
Sýrrýnýz nedir baylar?
Hile yapýyoruz.
Ben Sam. 47. masayý kaydet.
Yaklaþýk 85,000.
Yukardakilere haber verdin mi?
- Sam verdi.
- Tamam, Yönetimi ele alýyorum.
Çok þanslýsýnýz.
Sizin için seviniyorum, bayým.
Ne görüyorsun?
Bütün kartlarý takip edemez.
- Bilgisayar da göremiyorum.
- Bir þeyler ters.
Hiç kimse 6 desteyi sayamaz.
Dur, dur bir dakika...
Benim pullarýma bak.
Hemen geri döneceðim.
Biz oyunun ortasýndayýz.
Oyundayken ayrýlamazsýn.
Babbitt kardeþler Vegas'ý alt üst etti.
Çarký felek.
Cleopatra ve Caesar bekliyorlar.
Þu çekici, harika makineye bak.
Evet, 20.
- 20' de duracak?
- Evet, 20.
20' ye 3,000 dolar.
- Kesinlikle 20.
- Kesinlikle 20?
Bu senin oyunun deðil, Ray.
Henüz 3,000 kaybettik.
Kaybettiðim sadece 3,000.
Hadi, Ray.
Hayýr? Sakin ol. Kendine vurmaya baþlama.
Belki daha sonra oynarýz.
Parayý almaya gidiyorum.
Evet. Parayý al.
Beni üzdün, Ray.
20.
86,000 dolar ve biraz bozukluk kazandýk
deðil mi, Ray?
86,000 dolar ve biraz bozukluk kazandýk
deðil mi, Ray?
86,500 dolar.
Arabanýn ödemelerini yaparýz ve benim...
Rolex'i geri almak için ne kadar gerekiyor?
3,500 dolar... 6 aylýk ödeme.
Eðer oda hazýrsa,
Temiz ve özgürüm.
Bunu kutlamak için iþemeðe gidiyorum.
Ben gelene kadar. Ýþaret "gitme" diyor.
Yürüme.
Benimle buluþmak mý istiyorsun?
Bilmiyorum.
- Adýn ne?
- Raymond.
Benim adým Iris.
- Raymond, Benden hoþlandýn mý?
- Bilmiyorum.
Bilmiyor musun??
Birbirimizi neden daha iyi tanýmýyoruz?
Evet.
Onun hiç parasý yok tatlým.
Bu doðru þekerim.
Biz sadece konuþuyorduk.
Evet, biz konuþuyorduk.
Haydi gidelim.Ne yapýyorsun?
Birbirimizi tanýyoruz.
Hangi oda? Ben onu býrakýrým.
Tamam. Sen kalmak ve onunla tanýþmak mý istiyorsun?
Evet. Tanýþmak.
Sadece konuþuyoruz.
Bu ilginç.
Gerekirse burada olacaðým.
O beni sevmedi.
O kim?
- Benim kardeþim.
- O senin kardeþin olamayacak kadar genç.
12 aðustos, 1962'te doðdu...
Pazar günü.
Burada ne yapýyorsunuz?
- Kartlarý sayýyoruz
- Kartlarý mý sayýyorsunuz?
Kartlarý sayýyoruz.
- Kartlarý sayýyoruz.
- Baþka ne yapýyorsunuz?
Kartlarý sayýyoruz.
Biliyorum... Baþka?
Reçeteli tedavi görüyor musun?
Bak, buradan gidiyorum.
Buluþma ne zaman?
- Saat 10'da.
- Çünkü saat 11'de yatmalýyým.
10, gün ýþýðýnýn tükendiði zaman.
10? Ondan hoþlandýn mý, Ray?
Onun güzel olduðunu mu düþünüyorsun?
Evet. O, gerçekten göz kamaþtýrýcý.
Bu süitte büyük bir iþ yaptý
Bunu sevdin mi?
Burasý K-Mart deðil.
Burayý nasýl sevmezsin?
Fantastik görünüyorsun.
Bu bir K-Mart süiti deðil.
Sana bir sýr vereyim.
K-Mart berbat, Tamam mý?
Ýþte, Ray.
Kral dairesi.
Burasý senin. Daha önce
böyle bir oda gördün mü?
Þuraya bak?
Bakmýyorsun bile,adamým
- Evet. Yatak.
- Bu senin yataðýn.
Pencerenin saðýnda,
Senin sevdiðin gibi. Haydi üzerine çýk.
- Senin sevdiðin gibi.
- Evet...
Þu ýþýklara baksana, Ray
Sen son Bay Las Vegas'sýn.
Ne düþünüyorsun?
Birçok ýþýk var.
Göz kamaþtýrýcý..Iþýl ýþýl.
Bugün çok para kazandýk, Ray.
-3,000 dolarý saymazsak.
- Tosladýk.
Çarký felek'te.
Evet, Çarký... Çarký felek.
Bunun için üzgünüm.
Seni sürüklediðim için.
Kendimi biraz oyuna kaptýrdým sadece.
Üzgün olduðumu bilmeni isterim.
Senden özür diliyorum.
Parayý götürmeliyim.
Biraz aç gözlülük yaptým.
Söylemek istediðin birþey var mý?
Saat 10' da Iris' le buluþacaðým.
Çünkü sana teþekkür etmeliyim, adamým.
Sen baþardýn, sen!
Sen beni birçok dertten kurtarmak için buradasýn...
Ben araba kullanmak için buradayým.
Barda Iris' le saat 10'da buluþmalýyým
Barda Iris' le saat 10'da buluþmalýyým.
Iris, Bu onun adý mý?, Evet.
Dans edecek misiniz?
Evet, dans etmek zorundayým.
- Nasýl dans edileceðini biliyor musun?
- Bilmiyorum.
Bir ara öðrenmelisin.
Bir ara öðrenmem lazým.
- Öðrenmeliyim.
- Þaka yapýyordum.
Dans etmek zorunda deðilsin.
Kesinlikle öðrenmeliyim.
Þimdi.
Bir ara sana nasýl dans edeceðini gösteririm.
- Kesinlikle öðrenmeliyim.
- Dans etmek zorunda deðilsin.
Kesinlikle öðrenmek zorundayým.
Tamam, Ray. Benim hatam.
Senin ünlü bir ders hocan oldu.
Orada dur.
- Buraya gel
- Evet.
- Müziði duyuyor musun?
- Evet.
Ayaklarýmý izle.
Raymond, ayaklarýmý izle.
Yaptýðýmý yap.
Müziðin ritimini hissediyor musun?
Ayaðýmýzý böyle hareket ettiriyoruz.
Þimdi, sen adamsýn.
Yani sen dansý þekillendireceksin.
Ben buluþtuðun kiþiyim.
Þimdi sen...
Sen sol elini böyle yukarý kaldýr.
- Dikkat ediyor musun?
- Evet.
Durma.
Elini þöyle yukarý koy
Bu güzel. Durma.
Hareket etmeye devam et... Oluyor.
Diðer elini sýrtýma koy.
Dans ederken birine dokunmalýsýn.
- Seni incitmeyeceðim.
- Evet.
Sadece elini buraya koy.
Elimi buraya koyuyorum.
Ayaklarýmý izle.
Evet.
Ritim, ritim.
Tamam mý?
Dans ederken ayaklarýma bakama.
Yani yukarýya bakmalýsýn.
Dediðimde yavaþça baþýný kaldýr. Yavaþça...
Devam et.
- Tamam, Hazýr mýsýn?
- Evet.
Tamam, baþýný kaldýr.
Biraz daha. Dans etmeye devam et.
Biraz daha.
Biraz daha, Ray.
Yukarýya kadar...
- Ýþte, Ray.
- Evet.
- Dans ediyorsun...
- Evet, dans.
Ellerini kapatmalýsýn.
Ben böyle çekiyorum, sen beni böyle döndüreceksin
Tamam mý?
Sadece dön. Bu güzel.
Ýþte bu dans, Ray.
Kendimi biraz aptal gibi hissetmeye baþladým.
Bu kadar.
Tamam. Harika.
Ýyi bir dansçýsýn, Ray.
Bana sarýlacak mýsýn?
Ben sadece sana sarýlmak istemiþtim, Ray.
Bana sarýlmak isteyeceðini sanmýþtým.
Burada ne iþin var?
- Kovuldum.
- Ne demek istiyorsun?
- Bilmiyor musun?...?
- Evet, bende. Ýçeri gir.
Seni gördüðüme sevindim
Ray, Bak burada kim var.
Bu doðru deðil.
Raymond'la ne yapýyorsun .
O iyi.
O Las Vegas'da bir odada.
Büyük bir oda.
Bu beni üzüyor.
Buluþmaya 6 dakika.
- Iris'e 6 dakika.
- O biriyle mi buluþacak?
Þu televizyonu her tarafa taþýmasan iyi edersin.
Neden baþýna bir bekçi istiyorsun?
Adam dans ediyor.
Buluþacaðýn kýz nasýl biri?
O gerçekten göz kamaþtýrýcý.
Tatile benziyor.
Bay Babbitt?
Bay Kelso sizi görmek istiyor.
Onu tanýmýyorum.
O güvenlik müdürü.
Benimle gelin.
- Susanna, Raymond'la kal.
- Bu taraftan.
- 22:01. O Burada deðil.
- Gelecek.
Tebrikler bayým.
6 deste kartý saydýnýz.
Neden bahsettiðini bilmiyorum.
Sizi kasete aldýk ve onlarý inceledik.
Ve diðer gazinolarla bu bilgiyi paylaþtýk.
Bu kayýtlar sizin kazançlarýnýzý geri verip
gitmeniz gerektiðini gösteriyor.
Her þanslý günü olaný suçluyor musunuz?
Bu sizin misafirlere davranýþ tarzýnýz mý?
Çeneni kapat ve evine git.
Bu senin için en iyisi.
- Dans etmek istermisin, Ray?
- Evet.
Birçok þansýn daha olacak.
Birçok kýz seninle dans etmek için can atar.
Sorun deðil.
- Ben bu muziði severim, Ray.
- Asansör durdu.
Irisle nasýl dans edecektin, bana gösterir misin?
- Benimle dans etmek ister misin?
- Asansör takýldý.
Herþey yolunda. Þunu bana ver.
- Göster bana. Nasýl olduðunu göster.
- Charlie Babbitt bana öðretti.
Asansörde dans.
Çok hoþ.
Sen çok iyisin.
Iris çok güzel bir dansý kaçýrdý.
- Ve bir öpücüðü.
- Evet, bir öpücüðü.
- Daha önce bir kýzý öptün mü?
- Bilmiyorum.
Bilmiyor musun?
Aðzýný aç. Aç.
Çok güzel birþeyin tadýna bakýyormuþ gibi.
Ve yumuþak.
Evet. Gözlerini kapat..
- Tamam.
- Evet.
- Nasýldý?
- Islak.
O zaman doðru yaptýk
- Asansör kesinlikle takýldý kaldý.
- Hayýr.
Fred Astaire ve Ginger Rogers.
- Bizim gibi.
- Evet, Bizim gibi.
Arabayý kullanmana izin verceðime söz vermiþtim.
Þimdi kullanabilirsin.
- Evin önünde yavaþça kullanýrým.
- Tamam mý?
- Ben harika bir bir þöförüm.
- O çok iyi.
Ray, neden sen ön koltuða oturmuyorsun?
Raymond' un görüþmesinden sonra
beni aramaný bekleyeceðim
Endiþelenme. Herþey iyi olacak.
Biraz gerginim.
Dinle, Vegas'a geldiðin için çok memnunum.
Biliyorum.
Ray, Asansördeki buluþma için teþekkürler
Çok hoþtu.
- Ne için teþekkür ediyorsun?
- Aramýzdaki birþey için.
"Bizim" aramýzda?
Bizim, Ray?
Yukarý kattaki senin yatak odan mý?
Tabii ki orada yatak yok.
Bu sihirli bir yatak.
Sadece bak ve gör.
Burada bir masamýz var.
Televizyonumuz var, Ray.
Senin için küçük bir süprizim var.
Senin için bir video aldým.
Yine þuna baþlama, Ray.
Burasý sadece farklý bir yer.
Burasý benim mekaným.
- Karýsý kim?
- Evet.
O onu kazandý.
- Kim?
- Kesinlikle.
Ýlk çemberdeki adamýn ismi ne?
Ýkincideki ne.
- Bu komik. Sende öyle düþünmüyor musun?
- Evet, Bu komik.
Ýlk önce bunu nerede gördün?
Babam bana baseball kitabý verdi.
- Hiç de komik olmasa gerek.
- Kesinlikle deðil.
Ben Doktor Bruner.
Beni aramaný isterim.
- Ne oldu?
- Telesekreterle mi konuþuyorum?
Hayýr.
Biliyorsun ki psikologlarla görüþme yarýn
Evet, Biliyorum.
Bir araya gelip konuþsak iyi olur.
Ýstediðim þey sadece Konuþmamýz gereken þeyler hakkýnda.
Ne zaman?
Bonaventure' de olacaðým.
20:30 nasýl?
Yarýn sabah sen Raymond'un
psikiatrik geliþiminden sorumlu
Doktor Marston'la görüþeceksin.
Ona Raymond'la ilgili kutularca dosya verdim
Ýyi þanslar.
Bu bir formalite, evladým.
Senin abin gerçekten sakat
Yani Marston benim alethime mi karar verecek?
Hayýr, her zaman birçok neden vardýr.
Neden aradýn o zaman?
Baban parayla ilgili bütün sorumluluðu bana verdi, tamam mý?
Yarýnki þeyi kazanýp kazanmaman önemli deðil.
Sana hiç para vermeyeceðim.
Bu benim takdirim.
- Bu kaybedemeyeceðin anlamýna mý geliyor?
- Ben Raymond'u kaybedebilirim.
Ben senin abinin hayatýna önem veriyorum.
Babana bir söz verdim ve onu riske atamam.
- Bu nedir?
- Çok büyük bir para.
250,000.
Rakamlar kayda alýnmamýþ.
Hiçbirþey olmamýþ gibi gidebilirsin.
Bu senin ve benimle ilgili deðil.
Bu kazanmak ya da kaybetmekle ilgili de deðil.
Sana "Neden hiç kimse
bana abim olduðunu
söylemedi?", dediðim zaman
cevap verememiþtin.
Bilmiyorum...
Þimdi babama bana miras
býrakmadýðý için kýzmýyorum
Sen onun arkadaþýydýn
Benimle iletiþim kurmayý denediðini biliyorsun.
Onu hiç bir zaman aramadým.
Eðer benim böyle bir çocuðum olsaydý.
Onu vasiyetime yazmazdým. Onu hiç takmazdým.
Bu artýk parayla ilgili bir olay deðil artýk.
Bana neden bir abim olduðunu söylemedi.Anlayamýyorum.
Neden hiç kimse benim bir
abim olduðunu söylemedi?
Eðer geçen 6 günden daha
önce bir abim olduðunu
öðrenseydim çok iyi olurdu.
Tamam durdu. Herþey yolunda.
Tamam, Ahududu, çilek ve çay üzümü,pembe þekerli,
buðdaylý, biralý, taþlý Yol, Belly Buster.
- Hangi gözlemeden istersin?
- Gözlemeler.
- Neli olsun?
- Gözlemeler.
Akçaaðaç þurubu mutlaka önceden masada olmalý
Charlie Babbitt þaka yaptý.
Þaka yaptým.
Biraz geri çekil.
Merhaba?
Neden oraya gidip oturmuyorsun?
Bu tip yargýlama yöntemlerinde,
Yargýç ya da avukat olmaz.
Sadece Raymond'u önemseyen insanlar.
Raymond, oraya otur, Mr. Babbitt,
Masanýn diðer tarafýnna.
Raymond, buraya.
Raymond, sandalyeye otur. Tamam mý?
Ray, çantaný yere koy.
Dürürst olmak için iyi bir þans...
Ve televizyonu, Ray?
Ray, yere. Üzgünüm.
Bunu söylemenin kolay bir yolunu bilmiyorum
Bay Babbitt...
Ben zaten kaybettim, öyle deðil mi?
Hayýr, ben sadece mahkemeye
tavsiyede bulunan bir doktorum.
Doktor Bruner saygý duyulan bir profesyonel.
Raymond' ýn davasý belgelendi.
Ve Wallbrook güzel bir kurum.
Siz karar vermiþsiniz.
Mahkemede görüþürüz.
Abimle bir bir haftada 20
seneden çok daha fazla yakýnlaþtýk
Doktor Brunner ile rekabete girmek þart deðil.
üzgünüm.
Bu hafta ne oldu,
Raymond?
Ben Raymond'a soruyorum.
Ne oldu?
Ne yaptýn, Raymond?
Vegas'ta kartlarý saydýk.
- Abin seni Vegas'a mý götür dü?
- Çarký felek' te 3,000.
- Kumar mý oynadýnýz?
- 3,000 kaybettik. Zavallý 20.
Baþka ne yaptýnýz?
Charlie Babbitt'le dans ettik.
O öðretmek istedi.
Susanna ile dans ettik. Onu öptüm.
- Susanna'yý mý öptün?
- Evet,Asansörde.
- Bir kadýný öpmekten hoþlandýn mý?
- Bilmiyorum.
- Nasýl hissettin?
- Islak.
- Islak mý?
Güzel bir gezi.
- Yoldan hoþlandýn mý?
- Ben harika bir bir þöförüm.
Araba mý kullandýn?
Kardeþin sana yolda kullanmana izin verdi mi?
- Evin önündeki yolda yavaþ.
- Yolda deðil.
- Duygusal patlama yaþadý mý?
- Ne gibi?
Onun gibiler kendi vucutlarýna
zarar vermeye eðilimlidirler...
Tamam, Evet, Birkaç sefer.
Bir kere havaalanýnda oldu
çünkü uçaða binmek istemiyordu.
En son ne zaman oldu?
Bu sabah.
Bu bir þaçmalýk. Ben sana bir...
Sana istediðmi söyleyebilirim, sana hiç birþey söylemem.
ve sen bunu bilemezsin.
Yangýn alarmý devreye girdi.
Biraz gerildi...
Öyle konuþma. Seni suçlu yerine koymuyorum.
Bizde gözleme yemeðe dýþarý çýktýk.
Kendini savunmana gerek yok...
Ben sadece dürüst olmaya çalýþýyorum.
- Birþeyi anlamýyorsun.
- Hayýr, sen anlamýyorsun..
Ben hiçkimseyi þuçlamýyorum.
Çok az tanýdýðým ebeveynlerim vardý.
Ben abim olduðunu öðrendim.
Beraber olmayý istediðim abimle
beni ayýrmak mý istiyorsunuz.
Hiç kimse hiçbirþey demiyor.
Ben onu incitmedim.
Biz seni incitmiyoruz.
Neden benim ailemin arasýnna girmeye çalýþýyorsunuz.
- Anlýyor musunuz?
- Anlýyorum.
Senin abin seninle iliþki kuramaz
Bu sadece senin görüþün. Ben onunla
günün 24 saatini haftanýn 7 gününü
beraber geçirdim.
Sen abinin sorumluluðunu bir profesyonelin gözetimi
olmadan üzerine alamazsýn.
Bu senin görüþün, Doktor Bruner.
Bu dosyada, Doktor Bruner bir hafta önce þöyle yazmýþ.
Senin onu bir buçuk milyon dolarý
alabailmek için kaçýrmýþsýn
Benim babam öldü. Üzülmüþtüm.
Tamam, bu yanlýþtý.
Yani sen geçen hafta üzgündün ve aniden
kendini abine adamak istedin.
Ve kardeþinin bakýmýyla ilgilenmek istedin?
Evet.
Baþlangýçta kaçýrma gibi birþeydi.
Bu çok fazla.
Ben onu kaçýrmadým.
Fakat bu hafta, sen onu anlamaya mý baþladýn?
Evet.
Bak...Sana bunu mantýksýz geldiðini biliyorum.
Baþladýðým zaman..
Kendini savunmana gerek yok.
Konuþabilir miyim? Konuþmak istiyorum.
Teþekkürler.
Burada hiç kimse þuçlamanmýyor.
Devam et.
Suçlama yok mu?
Anlamalýsýn en baþlarda.
O benim sadece soyadý bakýmýndan abimdi.
Ve bu sabah,
Biz gözleme yedik.
Akçaaðaç þurubu.
Akçaaðaç þurubu masada.
- Gözlemeler.
- Charlie Babbitt þaka yaptý.
Görüyorsunuz, biz...
Ona ulaþmayý baþardým.
Bu gerçekten takdire þayan,
fakat buluþmanýn amacý
Raymond'un toplumla iliþki kurup
kuramayacaðýný belirlemek.
Aslýnda onun istediði þeyin ne
olduðunu belirleyebilmek.
Bence de.
- Raymond karar veremez.
- Yanýlýyorsun.
Charlie, O kendi kararlarýný kendisi veremez.
O senin bildiðinden çok daha fazla þey yapabilir.
Haydi Raymond'a soralým.
Raymond, sana birkaç þey sorabilir miyim?
- Ray, doktor konuþuyor.
- Evet
Sana birkaç soru sorabilir miyim?
Charlie ile kalmak ister misin?
Raymond, Charlie ile Los Angles'ta
kalmak ister msiin?
Doktor sana bir soru soruyor.
Onu dinle tamam mý?
Sen kardeþin Charlie ile kalmak ister misin?
Evet.
- Ýster misin?
- Evet.
- Sen Charlie ile kalmak ister misin?
- Charlie Babbitt'le kal.
- Ýstediðin bu mu?
- Evet.
Sen kardeþinle kalmak ister misin?
Baþka bir þey sorabilir miyim?
- Wallbrook'a gitmek ister misin?
- Evet.
Kardeþinle Wallbrook arasýnda ayrým yapabiliyor musun?
Charlie ile burada, Los Angles'te kalmak ister misin?
- yada Wallbrook'a geri dönmek mis istersin?
- Evet.
Kardeþinle kalmak mý istersin yoksa Wallbrook'a dönmek mi?
Wallbrook'a geri dön,
Charlie Babbitt'le kal.
- Wallbrook, Charlie'yle kal.
- Hayýr bir karar ver.
Ýkisinden biri.
Tamam, tamam,
Bir saniye durun.
Wallbrook'a dön...
Tamam.
Demek istediðinizi gösterdiniz.
Onu küçük düþürmek zorunda deðilsiniz.
Ray, Tamam, her þey yolunda.
Geçti.
Evet, Charlie Babbitt'le Wallbrook'a dön
- Wallbrook'a dön.
- Geçti, Ray.
Doktor Bruner, konuþabilir miyiz?
Ýzin verir misiniz.
- Sen iyi misin, Ray?
- Evet.
Daha soru sorulmasýný istemiyorsun, deðil mi?
Bilmiyorum...
Daha soru yok.
Endiþelenme. Daha fazla soru sorulmayacak,
Bana güvenebilirsin tamam mý?
Evet. Baþ adamým.
- Ne?
- Baþ adamým.
Dinle...
Seninle bir daha konuþmak için
þans bulabilir miyim; bilmiyorum
Çünkü gördüðün gibi Doktor
Bruner seni çok seviyor.
Ve muhtemelen seni geri
götürmek isteyecektir.
- Biliyor musun?
- Evet.
Senin bilmeni istediðim birþey var:
Seninle yolda olmak derken
demek istediðim...
Ýletiþimdi.
Senin gibi bir abim olduðun için çok memnunum.
Ben harika bir bir þöförüm.
Evet, sen!
Senin gibi bir abim olduðun için çok memnunum.
Evet.
C-H-A-R-L-I-E.
Baþ adamým.
Beni dinle, lütfen.
26 Amtrak treni, Desert Wind
Eastbound, þimdi kalkýyor.
Merhaba, Raymond.
K-mark elbiselerinin içinde daha rahatsýn, deðil mi?
- Ona söyle, Ray.
- K-Mart berbat.
Biletleri aidým, Ben þu saðdaki arabada olacaðým
Neden bir kaç dakika baþbaþa kalmýyorsunuz?
Gözüþürüz, Charlie.
Þaka yaptýn, Ray.
Bunu al.
Onu artýk sen taþýmalýsýn.
Ýçinde peynir toplarý ve elma suyu...
Defterler, ve senin sevdiðin "Ýlk kim" kaseti var.
- Çok komik.
- Bunun komik olduðunu sana söylemiþtim.
Kalkýyor.
- Gitsen iyi olur.
- Evet. Parlayan tren.
Evet, kesinlikle.
Dinle, Ray. Doktor Bruner senin sadece gözetmenin.
Bu seni ziyaret etmeyeceðim anlamýna gelmez.
Seni iki haftada bir ziyarete geleceðim.
- Bu kaç gün eder?
- 14 gün. Bugün Çarþamba.
Kaç saat?
336 saat.
Þaþýrtýcý.
Bu 20,160 dakika.
1,209,600 saniye.
Yakýnda görüþürüz.
Evet. Kötüyse bir,
Ýyiyse iki.
Ýyise ikiye para yatýr.
Wapner'a üç dakika.
- Baþaracaksýn.
- Evet.