Tip:
Highlight text to annotate it
X
"DiVX Planet" ORTAK ÇEVÝRÝSÝDÝR.
ER RYAN'I KURTARMAK
Baba?
6 HAZÝRAN 1944
D-YEÞÝL BÖLGE,
OMAHA SAHÝLÝ
Rampalara! 30 saniyeniz var!
Tanrý yardýmcýnýz olsun!
Ýskele grubu, hazýr ol!
Sancak grubu, hazýr ol!
Hýzlý davranýn
ve þu havan yuvalarýný temizleyin!
Birbiriniz arasýnda
mesafe býrakacaksýnýz.
Bir arada beþ asker, iyi bir hedeftir,
bir asker için ise sadece mermi israfý yaparlar.
Silahlarýnýzý kumdan uzak tutun!
Emirlere harfiyen uyun!
Sahilde görüþürüz!
Ýlk hedef havan yuvalarý!
Kenarlardan atlayýn!
Ýskele ve sancaktan atlayýn!
Haydi!
Þimdi ne halt edeceðiz, Komutaným?
Yüzbaþý Miller!
Yüzbaþý Miller!
Yüzbaþý Miller!
Çavuþ Horvath!
Adamlarýný sahilden uzaklaþtýr!
Haydi!
Tamam mý beyler,
kýçýmdan ayrýlmayýn ve beni takip edin!
Komutaným, toplanma noktasý neresi?
Burasý dýþýnda her yer!
Deniz kenarýndaki sete!
Deniz kenarýndaki sete gidin!
Komutaným, ben kalýyorum!
Sahili boþaltýn,
arkadan gelenlere yol açýlsýn!
Burasý, Tanrýmýza kavuþmamýza
engel olan tek yer!
Bu sahilin her santimi
görüþ alanýnda.
Burada kalýrsanýz
Tanrýnýza kavuþursunuz!
Anne!
Anne! Anne!
- Hangi birliktensiniz?
- 104ncü Sýhhiye Taburu, Komutaným!
Sahra ameliyatlarý
yapmak için buradayýz!
Þu ývýr zývýrlardan kurtulup...
...birer silah kapýn ve beni izleyin.
- Vuruldum!
- Briggs!
Götürün beni buradan!
Böðrümden vuruldum, Tanrým!
Sýhhiye!
Donanma Sahil Taburu, Komutaným!
Tanklara yol açmak için
bu engelleri kaldýrmak zorundayým.
Zýrhlý araçlarýn hepsi
kanalda suyun dibini boyladý!
Emirler, Komutaným! Baþka bir yere
gidin, biz burayý temizleyeceðiz!
Haydi, Briggs!
Sýhhiye!
Devam edin, kýmýldayýn!
Devam, devam edin!
Muhabere destek!
Hiçbir zýrhlý sahile çýkamadý.
Sahilde hiç amfibik tankýmýz yok.
D-1 henüz temiz deðil.
Burada komutan kim?
Sizsiniz, Efendim!
- Çavuþ Horvath?
- Emredin!
Bulunduðumuz yeri
teyit edebilir misin?
Tam olmamýz gereken yerdeyiz,
ama kimse yerinde deðil!
Zaten kimse
olmasý gereken yerde deðil ki!
Muhabere destek!
Öncü çýkarma birlikleri etkisiz!
Sahil kontrolümüzde deðil!
Tekrar ediyorum,
sahil kontrolümüzde deðil!
Herkes birbirine karýþtý, Efendim!
Elimizde, F, A ve G
bölüklerinden geriye kalanlar ve...
...Donanma Tanýtýmdan birkaç kiþi
ve bir de çýkarma subayý var.
Muhabere destek!
Muhabere destek!
Amfibik Merkez!
Amfibik Merkez!
- Reiben emrinizde, Komutaným!
- Baþka kim var?
- Bir tek, Jackson!
- Mellish burada!
Caparzo burada!
DeForest biraz geride,
Wade ile birlikte!
DeForest öyle kötü yaralanmýþ ki,
Wade'e göre havada 500 km uçmuþ!
Wade durumunun ümitsiz
olduðunu söylüyor.
- Yardým edebileceðin birinin yanýna git!
- Gidelim!
O tabur doktoru, Efendim!
- Þunun dikkatini çekin!
- Wade!
- Yere yatýn!
- Wade! Wade!
- Çok riskli, doktor!
- Çok riskli!
- Wade!
- Pekâla, alýn onu sahilden!
Tamamdýr! Kanamayý durdurduk!
Kanamayý durdurduk!
Hassiktir!
Hassiktir! Orospu çocuðu,
bir þans versene!
- Orospu çocuklarý, puþtlar!
- Yapma!
Wade, benim, Mellish!
Wade!
Gidelim buradan!
- Gidelim! Gidelim!
- Lanet olsun!
Hepsi bu mu?
Ýçimizden sað kalanlarýn hepsi bu kadar mý?
Fena halde daðýlmýþ durumdayýz.
Ama etrafta kesin bizden birileri vardýr.
Yeterli deðil, yeterli deðil!
D-1 görev bölgesinin tahliye noktasý
saðdaki þu yarýn orasý olmalý.
- Yoksa soldaki miydi? Hay lanet!
- Hayýr, Vierville batýmýza düþüyor.
- Burasý D-1 bölgesi.
- Bizi öldürüyorlar!
Buraya sýfýr ihtimalle geldiysek
bu hiç âdil deðil!
Silahlarý ve mühimmatý toplayýn.
Silahlarý ve mühimmatý toplayýn!
Çekin þunlarý kumdan!
Reiben! Hey, Reiben! Reiben!
Reiben, otomatik tüfeðin nerede?
Kanalýn dibinde, Çavuþ!
Kahpe, beni de yanýna çekecekti.
Baþka bir tane bul o zaman!
Anti-mayýnlar!
Anti-mayýn torpidolarýný getirin!
- Ýstihkâmcýlar geliyor.
- El bombalarý! El bombalarý!
Ulaþtýrýn þunlarý buraya!
Anti-mayýnlar ön safa!
Anti-mayýnlar ön safa!
Kaldýrýn kafalarý,
torpidolar geliyor.
Haydi, haydi!
Jackson burada, Komutaným!
Aman Tanrým, çok acýyor!
- Bir tane daha, bir tane daha ver!
- Yardým edin!
Aman Tanrým, çok acýyor!
Ölüyorum!
Tanrým!
Tanrým, tanrým!
Yerleþtirin, çabuk!
Göndermeye devam edin!
Tanrým!
- Haydi!
- Seni þanslý it!
-Devam edin! Devam edin!
-Aldýn mý?
Ölmeyeceksin, ölmeyeceksin.
Durumun kötü deðil.
Bakma, bakma.
Bakma dedim!
Torpidolar!
Yer açýn þu çakýllarýn arasýndan!
- Patlayýcý çukurda!
- Patlayýcý çukurda!
Patlayýcý çukurda!
Patlayýcý çukurda!
Savaþmaya baþlýyoruz!
Buradan çýkýp...
...ileride yine tam siper!
- Biraz daha morfin ver!
- Tamam, devam edelim!
Buna da morfin!
Aynýsýndan!
Öncelikli durum!
Ölmüþ!
Orosp...
- Buraya yanaþ.
- Kahretsin, kýpýrdýyamýyorum.
- Mellish, kasaturaný ver.
- Emredersiniz!
Ýki MG-42, iki havan topu,
mesafe, ileri 20, soldan 30 metre.
Lanet tanklarýmýz sahilden destek
verebilseydi, ne güzel þurada siper imkâný az...
...ama hedefi iyi gören bir yer vardý!
- Kendimiz yaracaðýz!
Neyi bekliyoruz?
Baþka yolu yok, bunlarý safdýþý etmeliyiz.
Reiben, Mellish!
Artýk biraz savaþalým!
Ne bulursanýz siper alýp,
makinalý yuvasýna ateþ yaðdýrýn.
Davis, DeBernardo,
Young, Vall, hazýr olun!
Destek ateþi!
Gidin, gidin, gidin!
Lanet herifler tam bir idam mangasý!
Herkesi buradan sað salim çýkarmanýn
tek yolu bu.
Short, Payton, McDonald, Parles!
Sýra sizde.
Gözlerimizi baðlamak için neden
biraz bez daðýtmýyorsunuz, Yüzbaþým?
Altý üstü öleceðiz!
Destek ateþi!
Gidin, gidin, gidin!
- Haydi, haydi, haydi!
- Yürüsene be!
- Jackson!
- Emredin, komutaným!
- Oradaki þarapnel çukurunu görüyor musun?
- Evet, Komutaným.
Makinalýya karþý
tam siper almaný saðlayabilir gibi!
Gir oraya
ve mermi nasýl sýkýlýr göster!
Emrimi bekle!
Koþ!
Yüzbaþým, annen bu yaptýðýný görse,
hayal kýrýklýðýna uðrardý.
Annem sensin sanýyordum!
Tanrým, beni yalnýz býrakma!
Tanrým, günahlarýmla
seni gücendirdiðim için baðýþla beni!
Tanrým, seni gücendiren
bu günahlardan iðreniyorum.
Duy sesimi Tanrým!
Kuvvetimin kaynaðý!
Bana yardým etmekte acele et!
D-1 çýkýþý buradan!
Þimdi savaþýyoruz iþte!
Yürüyün, haydi!
Reiben!
- At Çavuþ, fýrlat þunu!
- Reiben!
Haydi, Doyle!
Çavuþ!
Alev makinesi!
Doyle, kýzart þunlarý!
Ateþ etmeyin!
Býrakýn yansýnlar!
Ateþkes! Ateþkes!
Yeter! Kesin artýk!
Ateþkes!
Þekerkamýþý, burasý Tatlý Charlie üç!
Tekrar ediyorum, D-1 bölgesi temizlendi.
Buldozerleri gönderin.
Kanatlardaki kuvvetlerimle
birleþmek üzere bekliyorum. Tamam!
Ne?
Ne?
Üzgünüm,
ne söylediðini anlayamýyorum!
Ne söyledi?
Ne söyledi?
"Bak, akþam yemeði için
ellerimi yýkadým."
- Hey, Fish!
- Evet?
Þuna bak.
Bir "Hitler Gençliði" býçaðý!
Þimdi ise Yahudi ekmek býçaðý oldu,
deðil mi?
Ne manzara ama!
Evet öyle...
...ne manzara ama!
S. RYAN
"Sayýn Bay Brian Boyd..."
"...oðlunuz Albert'in ölümü hakkýnda..."
"-...þüphesiz tam bilgi almýþsýnýzdýr.
-Sayýn Bayan Jensen..."
"Askerî birliðimiz,
kaybýný ziyadesiyle hissetmektedir."
"Ýyi bir askerdi ve
yaptýðýmýz iþe çok inanýyordu."
"Bu savaþýn en önemli
operasyonlarýndan birine..."
"...katýlmýþ olduðumuz,
artýk bir sýr deðildir."
"Al, bizi bir arada tutan kiþiydi."
"Gönüllü olarak ortaya ilk çýkan
hep o olmuþ ve..."
"Üzerinden, 4,000'den fazla
birliðimizin geçtiði bir açýklýða gelmiþtik."
"Kocanýz, ölüm kalým kabilinden
vazifeler üstlenen..."
"...bir savaþ birliðinde görev yapýyordu."
"Hepimiz hatýrasýný
kalbimizde taþýyoruz."
"Lee ve onun gibilerin kaybý
baþlý baþýna bir felaket olup..."
"Ölümünün hangi þartlar altýnda
gerçekleþtiðini..."
"...öðrenme isteðinizi
tamamiyle anlýyorum."
-Albay, bilmeniz gereken bir þey var.
-Evet?
Bu iki adam Normandiya'da ölmüþ.
Bu, Omaha Sahili'nde...
"Sean Ryan."
...bu, Utah'da!
"Peter Ryan."
Bu da, geçen hafta
Yeni Gine'de öldü!
"Daniel Ryan."
Bu üç adam kardeþ, efendim.
Annelerinin bugün öðleden sonra...
...üç ayrý telgraf alacaðýný
henüz öðrendim.
Hepsi bu kadar deðil.
Dördüncü bir kardeþ daha var, en küçükleri.
Çýkarmadan bir gece önce
101nci Hava Ýndirme ile atlamýþ.
Normandiya'da bir yerde.
Nerede olduðunu bilmiyoruz.
- Hayatta mý?
- Bilmiyoruz!
Benimle gelin!
Kahretsin!
Dördü de 29ncu Tümende
ayný bölüktelermiþ...
...ama Sullivan kardeþler,
Juneau'da öldükten sonra onlarý ayýrmýþýz.
Dördüncü kardeþ James
ile iletiþim kuruldu mu hiç?
Hayýr, Efendim! Kýyýdan 25 kilometre
içeride, Neuville yakýnlarýnda atlamýþ...
- ...ama o bölge hâlâ Almanlarýn kontrolünde.
- Mac, nereye atlamýþ olduðunu...
...bilebilmenin bir yolu yok.
General, gelen ilk raporlara göre,
101nci Tümen cehenneme saçýlmýþ ve yok olmuþ!
Normandiya'nýn her tarafýnda
hatalý atlayýþlar oldu.
Þimdi er Ryan'ýn atlayýþtan
sað kurtulduðunu farzetsek bile...
...herhangi bir yerde olabilir.
Ýþin doðrusu, muhtemelen bir çatýþmada ölmüþtür.
Ve açýkçasý, Efendim,
ilerleme hattý boyunca...
...Alman takviye birlikleri
kaynayan bir bölgeye...
...herhangi bir kurtarma ekibi
gönderirsek, onlar da "Çatýþmada öldü" olurlar!
Elimde bir mektup var...
...çok uzun zaman önce,
Bixby adýnda Bostonlu bir hanýma yazýlmýþ.
Bu dayanýlmaz duyguyu
benimle paylaþýn!
"Sevgili Hanýmefendi..."
"Þahsýma sunulan,
Savunma Bakanlýðý'na ait dosyalardan birinde..."
"...Massachusetts "Savaþ Koordinasyon
Þubesi"nce yazýlmýþ bir rapordan..."
"...savaþ alanýnda þerefli
bir þekilde ölen beþ evladýmýzýn..."
"...annesi olduðunuzu öðrendim."
"Böyle büyük bir kaybýn
kederini dindirmek adýna..."
"...sarf edeceðim kelimelerin,
ne kadar aciz ve nâfile olacaðýný biliyorum."
"Ancak kendimi, teselliyi, uðruna
canlarýný verdikleri vatanýn..."
"...onlara duyduðu þükranda
bulabileceðinizi söylemekten alýkoyamýyorum."
"Tanrý'ya, kaybýnýzýn acýsýný
dindirmesi ve sizi, kaybettiðiniz..."
"...sevdiklerinizin aziz hatýrasýyla
baþbaþa býrakmasý için dua ediyorum."
"Özgürlük uðruna
yapmýþ olduðunuz..."
"...bu büyük fedakârlýðýn karþýlýðý
olan o muhteþem gurur, þahsýnýza aittir."
"En içten saygýlarýmla."
"Abraham Lincoln."
O çocuk hayatta.
Onu bulmasý için
birilerini göndereceðiz.
Ve onu, ne pahasýna olursa olsun
oradan çekip alacaðýz.
- Emredersiniz, Komutaným!
- Emredersiniz, Komutaným!
OMAHA SAHÝLÝ
ÇIKARMANIN ÜÇÜNCÜ GÜNÜ
- Miller, C Bölüðü!
- Buyrun, yüzbaþým.
O yüzer-gezer tanklarý
saat 6'ya kadar sahile indiremezsek...
...koca bir Tümen,
Carentan'da pantolonlarý indirip...
...domalmýþ bir vaziyette
sýkýþýp kalmýþ olacak!
Pekâlâ,
beni haberdar edin o zaman.
C Bölüðünün, biz zýrhlý destek
gönderene dek, Vierville'de tutunmalarýný saðlayýn!
Emredersiniz, Komutaným!
Haberci!
Hava Ýndirme'nin, þimdiye kadar bizlere
açýk bir koridor kazandýrmasý gerekiyordu.
Ama onlar bunun yerine paraþütçüleri
yanlýþ yere atýp, rüzgarýn insafýna býraktýlar!
- Durumunuz nedir?
- Dördüncü kesim emniyet altýna alýndý.
Geri çekilen 88'liklerin peþine düþtük.
Burada, burada ve burada.
4 yüzer-gezer tankýmýzý
ve birkaç reomuzu vurmuþlardý.
Bu iki mayýn tarlasýnýn aslýnda
tek ve büyük bir alan olduðunu anladýk.
Ortasýndan geçmeye çalýþýrken,
karma mayýnlardan oluþmuþ...
...çok yoðun bir alan olduðu
çýktý ortaya.
Yukarýdan tetikli 44'lük "Zýplayan Betty"ler,
dedektörlerimizin bir türlü...
...algýlayamadýðý '42 model
"Bacak Koparan"lar! Ne ararsanýz vardý!
Buradaki yola, mantar biçimindeki
'43 model anti-tanklarý döþemiþler.
Tanklarýmýza yönelik sanýrým.
Buradan, þu köyün kenarýna kadar uzanýyor.
Böylece onlarý iþaretledik
ve istihkâmcýlara haber verdik.
Direnç durumu?
Daha fazla destek alacaklarýný
bekliyorduk, efendim.
"Hans von Luck Savaþ Gurubu"na
dahil olan 346ncý Piyade Alayý'na baðlý...
...bir bölük çýktý karþýmýza,
topçu desteðinden yoksun ve zayýf düþmüþlerdi.
Çarpýþmanýn sonucunda
23 kiþiyi esir aldýk...
...ve 29ncu Tümen'in
inzibatlarýna teslim ettik.
Ya bizim zayiatýmýz?
Þey, raporlara göre...
...35 ölü,
iki katý kadar da yaralý var.
Almanlar, o 88'lik toplarý
vermemek için bayaðý direndiler.
Bu zor bir görevdi.
Bu yüzden size verildi.
Evet, komutaným!
John!
- Seni bekleyen zor bir görev daha var.
- Emredin, komutaným!
Bu emir, direk yukarýdan geldi.
"Halkla Ýliþkiler" ile ilgili bir görev için
sen ve ben bir manga alýp Neuville'e gidiyoruz.
Nasýl yani,
bir mangaya mý kumanda edeceksiniz?
101nci Hava Ýndirme Tümeni'nden bir erin,
3 kardeþi savaþta ölmüþ, bulunup eve gönderilecek.
Neuville, ne alâka peki?
Hava Ýndirme bazý paraþütçüleri yanlýþ
yere býrakmýþ sanýrým, oralarda bir yerlerde olmalý.
Bu lanet savaþýn tam göbeðinde,
belirli bir eri bulmak kolay olmayacak.
Saman yýðýnýnda
iðne aramak gibi bir þey.
Bizim bölük ne olacak?
Döküntülerden seçme yapacaðýz,
geri kalan da B bölüðüne katýlacak!
Tanrý aþkýna,
bölüðünü elinden mi aldýlar?
Benim deðildi ki! Ordunun bölüðü,
en azýndan ben öyle biliyorum!
Browning otomatiði Reiben'a ver.
Ayrýca, Jackson, Wade, Beasley ve Caparzo'yu al.
-Beasley öldü.
-Peki, o zaman Mellish'i al.
- Elimizde Fransýzca bilen biri var mý?
- Bildiðim kadarýyla yok.
- Talbot'a ne oldu?
- Bu sabah öldü.
Pekâlâ, bu durumda
baþka bir tercüman bulmaya çalýþacaðým.
Taburun
sahildeki araç parkýnda toplanýn.
Emredersiniz!
- Tamam, beni dinleyin.
- Ne var? - Ne yapýyoruz?
Kýçýna pamuk týkýlmýþ olarak, bayraða
sarýlmýþ bir tabutla eve gidiyorsun, Caparzo!
- Ukala göt! Þimdi iyi dinleyin!
- Sen de götünde bir þey olmasýndan hoþlanýyorsun!
- Ne?
- Götünden zevk aldýðýný söyledim!
- Dikkat!
- Rahat!
Onbaþý Timothy E.Upham'ý
arýyorum.
Upham benim, efendim.
Öðrendiðime göre
Almanca ve Fransýzca konuþuyormuþsun.
Evet, Komutaným!
- Aksanýn nasýl?
- Fransýzca'da hafif bir aksaným var.
Almancam ise gayet düzgün,
biraz Bavyera þivem var, Efendim.
Çok güzel! Benim emrime atandýn.
Teçhizatýný topla...
...Neuville adýnda bir yere gidiyoruz.
- Emredersiniz!
- Bu ne zaman güncellendi?
- Bu sabah, 08:30'da, efendim.
- Þey, Komutaným...
- Bunlar güneydeki iki yol ayýrýmý...
...Neuville'de Almanlar var!
- Bildiðim kadarýyla öyle, Onbaþý.
Komutaným,
Neuville Alman kaynýyor!
- Senin için sorun mu bu?
- Hayýr, Efendim!
Hiçbir çatýþmada bulunmadýðýmý
dikkate almanýzý önermek istemiþtim, Komutaným!
Harita çizer ve tercümanlýk yaparým.
Bundan baþka...
Fransýzca ve Almanca konuþan
birisine ihtiyacým var.
- Evet, Komutaným!
- Ýki tercümaným da öldü.
Komutaným, ancak ben
temel eðitimden beri elime hiç silah almadým.
Temel eðitimde hiç atýþ yaptýn mý?
- Evet, Komutaným!
- O zaman, git teçhizatýný topla!
Efendim, daktilomu...
Daktilomu getirebilir miyim, Efendim?
Emredersiniz!
Saðolun!
- Birinden hatýra mý?
- Hayýr, Komutaným!
Acele etme, Onbaþý!
Bardaða dolu tarafýndan
bakmalýsýn, Onbaþý.
Ýlk olarak,
þunlarý taþýman gerekmiyor!
- Ona ihtiyacýn olacak!
- Olacak mý efendim? Peki, Efendim!
Hey, kafanýn daðýlmasýný mý istiyorsun,
küçük züppe?
Bir daha sakýn o fare
pençelerinle dokunma bana.
Yürüyüþ düzeninden ayrýlma!
Sadece nereli olduðunu merak etmiþtim.
- Caparzo, deðil mi?
- Defol git, Onbaþý!
Anladým!
Ve bir þey daha, Yüzbaþý'ya her selam veriþinde,
onu Almanlar için bir hedef haline getiriyorsun.
- Üzgünüm.
- Bize bir iyilik yap da, bunu bir daha yapma.
Özellikle ben onun yakýnlarýndayken.
Anladýn mý?
- Anladým.
- Onbaþý, kitabýn ne hakkýnda?
- Hey, tüfeðine sahip çýk!
- Affedersin!
Aslýnda, savaþ sýrasýnda askerler
arasýnda geliþen kardeþlik baðýyla ilgili.
Kardeþlik baðý mý?
Kardeþlik baðý hakkýnda ne biliyorsun?
Herifi duydun mu, Fish?
Neden Yüzbaþý'ya,
nereli olduðunu sormuyorsun?
Evet, sor Yüzbaþý'ya! Hakkýnda
bilmek istediðin herþeyi anlatýr sana!
Ýçinizde bana bu iþin matematiksel
açýklamasýný yapacak biri var mý?
Yani, bir adamý kurtarmak için,
sekiz kiþinin hayatýný riske atmanýn mantýðý nerede?
20 derece dönelim!
Bunu cevaplamak isteyen var mý?
Reiben, zavallý herifin annesini
bir düþünsene.
Doktor, benim de bir annem var, tamam mý?
Yani, senin de var, Çavuþ'un da var.
Bahse girerim,
Yüzbaþý'nýn bile bir annesi vardýr.
Tamam, belki Yüzbaþý'nýn yoktur,
ama diðerlerimizin annesi var.
Görevimiz emirleri sorgulamak deðil,
canýmýz pahasýna da olsa, yerine getirmektir.
Sen þimdi
ne demek istedin bakalým, Onbaþý?
"Hepimiz ölmeliyiz. "
Bu mu?
Upham asker olarak
görevlerimizden bahsediyor.
- Evet, Komutaným!
- Hepimiz emir alýyoruz ve uymak zorundayýz...
...ve bu gerçek, anneleriniz de
dahil olmak üzere her þeyin üzerindedir.
Evet, Efendim!
Saðolun, Efendim.
Görevin *** olduðu
düþünülse bile mi, efendim?
Bilhassa görevin
*** olduðu düþünülse bile!
- *** nedir?
- Almanca bir þey.
Hiç duymamýþtým!
Komutaným!
Benim bu konuda bir görüþüm var.
Elbette, takýmla paylaþ!
Benim bakýþ açýma göre,
efendim, bu görev aslýnda...
...deðerli askeri kaynaklarýn
yanlýþ tahsisinden baþka bir þey deðil.
Devam et!
Bana öyle geliyor ki, Efendim,
Tanrý beni mükemmel bir savaþ aleti...
...olarak yaratarak,
bana doðuþtan bir yetenek vermiþ!
Reiben, kulaklarýný dört aç!
Maksat yakýnmaksa, iþte böyle yapýlýr!
Sen devam et, Jackson!
Bununla kastettiðim, Efendim,
eðer Tanrý beni bu dürbünlü tüfekle...
...Adolf Hitler'e 1,5 km.lik bir alan
içerisinde, net bir görüþ açýsýna sahip...
...herhangi bir yere koysaydý, efendim:
"Çantalarý toplayýn, çocuklar!
Savaþ bitti, gidiyoruz!"
- Haklý!
- Ýþte bu dâhice, taþralý!
Peki, Yüzbaþý, ya siz?
Yani, siz hiç sýzlanmaz mýsýnýz?
Size sýzlanmam, Reiben.
Ben bir yüzbaþýyým.
Komuta zinciri diye bir þey var.
Sýzlanmak üstlere olur, astlara deðil!
Hep üst makama! Siz bana, ben de
üstüme sýzlanýrým ve bu öyle devam edip gider.
Ne þahsýnýza sýzlanýrým, ne de önünüzde!
Bunu bir komando olarak bilmen gerekirdi.
Özür dilerim efendim ama
diyelim ki, yüzbaþý deðilsiniz...
...ya da ben binbaþýyým.
O zaman ne söylerdiniz?
O durumda derdim ki:
"Bence bu mükemmel bir görev, Komutaným."
"Son derece deðerli
bir gayesi olduðu için, Komutaným..."
"...gösterebileceðim ün üstün
gayreti hak ediyor, Komutaným!"
"Ayrýca, Er James Ryan'ýn annesinin
çektiði acýyý yürekten paylaþýyorum."
"Acýsýný dindirmek için de,
hem kendi hayatýmý, hem de adamlarýmýnkini..."
"...özellikle de seninkini, Reiben,
seve seve ortaya koymaya hazýrým."
- Ýyiydi!
- Âþýðým ona!
- Gökgürültüsü!
- Þimþek!
Upham, þuraya geç.
Reiben, siz dördünüz ilerleyin.
Yürü, yürü, yürü!
- Sizi görünce rahatladýk!
- Çavuþ Hill, kurtarma ekibi geldi!
Kaç kiþisiniz?
Sadece sekiz kiþiyiz.
Size yardýma gelmedik. Üzgünüm!
"Size yardýma gelmedik" mi?
Ne demek istiyorsunuz, efendim?
- Bir asker için buradayýz, adý Ryan.
- Kim?
- Ryan mý? Ne için?
- Burada mý?
Bilmiyorum, belki kasabanýn
öbür tarafýndaki karma birliktedir.
Oraya gitmek zor. Almanlar
birkaç saat önce tam ortamýzý bombalayýp...
...bizi ikiye böldüler.
Adý ne demiþtiniz?
Ryan, James Ryan.
101nci Hava Ýndirme ile buraya atlamýþ.
- Goldman, bana bir haberci gönder!
- Haberci!
Haydi gelin!
Jonsey, bize de bir yer açýn!
Doðu tarafýndan açýlan
yoðun ateþ bizi durdurdu.
Almanlar, gün boyunca
alaylardan takviye getirip durdular.
Caddelerde neredeyse
45 dakikadýr çýt çýkmýyor.
Alman bombardýmanýnýn çoðu
artýk batýya doðru yöneldi.
Hoparlörden konuþan kim?
Dagwood Düsseldorf! Komþumuz
olan canayakýn propaganda subayýmýz!
Özgürlük anýtý paramparça oldu.
"Özgürlük anýtý paramparça oldu!"
Endiþe verici bir durum!
Soldan ikinciyi al!
Babaný, benim Haham'ým
sünnet etti, pislik herif!
Siper alýn!
Fýrla!
-Lanet olasý *** hayvanlar!
-Çök be!
Doðrudan temas halinde olmadýðýmýzý
biliyorlar. Habercileri seçiyorlar.
Peki ona neden böyle
ateþ edip duruyorlar?
Haberci nefes aldýðý sürece,
mesajlarý taþýmaya devam edecektir.
- Ayný þeyi biz de yapýyoruz.
- Hayýr, yapmayýz!
- Wade! Hazýrlanýn, gidiyorsunuz!
- Emredersiniz, Komutaným!
- Boyd!
- Haydi!
Tekrar dene. Yüzbaþý Hamill'e
ulaþabilirsen, geldiðimizi bildir.
-Neuville'nin geri kalaný ne durumda?
-Melek 44!
Önümüzdeki caddenin her iki
tarafýnda bir hayli penceresi olan...
...iki katlý binalar var. Sonra sol tarafýnda
siper imkâný olan bir meydan geliyor.
Gösterin bana.
Çavuþ, burada kalýn!
Emredersiniz!
Pekâlâ, yaylým ateþinden
uzak durup, binalarý kullanalým!
Sol taraftan kývrýlarak koþun,
vurun kaçýn! Ýkisi sizin, ikisi benim!
-Hastings, Goldman, öne doðru!
-Gidelim!
Reiben, Caparzo!
Uymanýz gereken kurallar þunlar:
Köþelerde eðilip doðrularak
kýsa koþular yapýn!
Sýký mücadele olacak.
Yakýn temasa hazýr olun.
Þimdi gidin!
Upham, Çavuþ Horvath'ýn yanýndan ayrýlma!
Tam burada! Ýç çamaþýrý gibi
saracaðým onu, Yüzbaþým!
Yanýmdan ayrýlma!
Bloðun sonundan sola dönün.
Orasý meydana açýlan kapý!
Güzel!
Reiben, Yüzbaþý nereli?
O iþi çözebilirsen,
bize hoþ bir ödül kazandýrmýþ olursun.
En son 300 papel diye duydum!
Bölükte bu konuda havuz oluþturuldu.
5 papele katýlýrsýn.
Sakin ol, dostum,
sakin ol!
Köþeyi dönünce karþýmýzda olacaklar.
O kapýlarda siper alýn!
Birileri onun nereli olduðunu,
ne iþ yaptýðýný biliyor olmalý!
Kasserine Geçidi'nden beri yanýndayým.
En ufak bir ipucu bile bulamadým!
Ayak bileklerim beni öldürüyor.
Savaþ bitmeden bir tekerlekli
sandalyeye ihtiyacým olacak.
Tamam geldik!
Tanrým!
Bileklerim, kocakarý bileklerine döndü!
Yaþlý bir... Tanrým!
Reiben, peki, okula nerede
gittiðini de mi bilmiyorsunuz?
Akademili deðil! Subay adayý okulunda,
ölmüþ Amerikalý askerlerin uzuvlarýndan toplama!
Ýnsan detaylara önem vermeli.
Nereli olduðunu ve ne iþ yaptýðýný tam
olarak biliyorum, çünkü detaylarý önemsiyorum.
Hey, Upham! Dikkatli ol da,
boktan palavralara basarak, kayýp düþme!
- Þimdi!
- Gökgürültüsü!
Parola "Gökgürültüsü", þifreyi söyleyin,
yoksa ateþ açacaðýz!
Buraya gel, çabuk!
Upham, söyle kendilerini göstersinler.
Almanlarýn nerede olduðunu
biliyorlar mý, sor!
- Ne diyor?
- Çocuklarla ilgili bir þeyler.
Çocuklar mý?
- Çocuklarý yanýmýza almamýzý istiyorlar.
- Hayýr, hayýr! Çocuklarý alamayýz.
Çocuklarý alamayýz. Olmaz!
Çocuklarýn bizimle güvende
olacaðýný düþünüyorlar.
Güvende olmayacaklar!
Kafayý mý yedin? Yüzbaþý'yý dinle!
Bizimle güvende
olacaklarýna inanýyorlar, Efendim!
Caparzo!
Býrak o çocuðu!
Sorun yok, her þey yolunda!
Caparzo, býrak þu küçük kýzý!
Caparzo, o çocuðu hemen býrak!
- Upham, "Sorun yok" nasýl söylenir?
- Býrakamam, yeðenimi anýmsatýyor, Efendim!
Caparzo, o çocuðu hemen geri býrak!
Yüzbaþým, en azýndan onu bir sonraki
kasabaya býrakalým, mâkul olan bu.
Mâkul olaný yapmak için burada deðiliz!
Emirleri uygulamak için buradayýz!
Çavuþ, geri götür
þu lanet olasý çocuðu!
- Siper alýn!
- Siper alýn!
Lanet olsun!
Nereden ateþ edildi?
Biz silah sesini duymadan
o yerdeydi zaten!
Ben olsam,
oradan ateþ ediyor olurdum.
Görmedim.
400 metre, Yüzbaþým,
belki daha az.
Ben olsam maceraya kalkmazdým, beyler!
Bu niþancý yetenekli biri!
Jacqueline!
Annenle babana geri götüreceðim seni.
Lütfen aðlama, yapma!
Carpy!
- Yüzbaþým!
- Dayan, Caparzo!
Kalkmama yardým edin!
Yürüyebilirim, yürüyebilirim!
Caparzo, kýpýrdama!
Ýki týk çevir, rüzgar solda.
Fish!
Yüzbaþým, bulunduðunuz yerden onu
görebiliyor musunuz? Durumu nasýl?
Wade, sakýn kýmýldama!
Neresinden vurulmuþ, yüzbaþým?
- Yüzbaþým, onu görebiliyor musunuz?
- Yerinde kal!
Lanet olsun, yat yere!
Senin derdin ne, ha?
Vurulursan sana bakacaðýmý mý
sanýyorsun?
Fish, buraya gel!
Carpy, baþýný aþaðýda tut.
Baþýný aþaðýda tut!
Yüce Tanrým, sana güveniyorum.
Beni mahçup etme!
Düþmanýmýn beni yenmesine
izin verme!
Kopyasýný çýkar,
kopyasýný çýkar ve benim adýma gönder.
Carpy, kendin gönderirsin!
Yerine koy þunu!
- Kan...
- Görüyorum, Carpy.
Onu, onu babama yazmýþtým.
Kana bulandý, Fish!
Hakladýk onu, yerinden kalkma!
- Ne kadar kötü?
- Göðsünden vurulmuþ, akciðerine girmiþ olabilir.
Jacqueline!
O 30 kalibreyi sokaðýn yukarýsýna al.
- Tekmil!
- Yere yatýn!
Çocuklarý neden yanýmýza
alamayacaðýmýzýn nedeni bu iþte!
Çavuþ Horvath,
mühimmat kontrolü yap.
Upham, mataralar!
Doldur onlarý!
- Çavuþ Hill!
- Emredin komutaným?
Adamlarýný topla. Meydanýn
kuzeybatý köþesinde pozisyon alacaðýz.
- Jackson! Mellish!
- Emredin!
Kuleyi kontrol edip,
hemen buraya dönün.
Hemen dedim! Gitsenize!
Kahrolasý Ryan!
"Gökgürültüsü!"
"Þimþek!"
Ýçeri gelin.
Selam millet.
Yüzbaþý Hamill'i arýyoruz.
Meydanýn karþýsýnda
bir yerlerde olmalý.
Sessizce gidin.
Keskin niþancýlara dikkat!
Otur!
Haydi Jimmy yaylan,
Yüzbaþý Hamill'i bul...
...ve buraya getir.
- Ne, oradan mý?
Ben nereden bileyim?
Gidip, bir bakar mýsýn, lütfen!
Teþekkürler, seni gerizekâlý!
Pekâlâ beyler,
burada bir süre dinlenelim.
Ben de þu lanet olasý
otostopçuyu botumdan atayým!
- Ýndirin silahlarý! Ýndirin silahlarý!
- Ýndirin silahlarý! Þimdi!
Ýndirin!
- Ateþ ederim!
- Ýndir,indir,indir silahýný!
Yere koyun hepsini!
Eller yukarý!
Teslim olun, yoksa ateþ ederiz!
Kendinizi gösterin!
Kahretsin, kahretsin!
Yukarýsý temiz!
Aþaðýsý temiz!
Bu sana ömür boyu yeter!
Öyle umalým!
Fred Hamill,
101nci Hava Ýndirme'den Öncü Birliði!
John Miller,
2nci Komando Taburu.
Saðolun!
Buraya, Er James Ryan
adýnda birini bulmak için geldik.
Birliðinizden biriymiþ.
Nerede olduðu hakkýnda bilginiz olabilir mi?
Buraya gelen yolda durum nasýldý?
Manzaralý!
Mühimmatýmýzýn çoðunu harcadýk.
Aman, adamlarýmdan biri bile
bunu duymasýn!
Teðmen! O roketatarý
yolun saðýna doðru yeniden mevzilendir.
- Emredersiniz, komutaným!
- Birileri de Ryan'ý buraya getirsin!
Ryan! Ryan!
Öne çýk, ortaya gel.
Ryan!
Geliyor bizim delikanlý!
Salaðýn teki olduðunu
söylemiþtim.
- Er Ryan, emredin komutaným!
- Rahat!
2nci Komando Taburu'ndan
Yüzbaþý Miller, seninle konuþmak istiyor.
Þöyle gel.
Çök!
Asker, korkarým ki
bazý kötü haberlerim var.
Bunu söylemenin
kolay bir yolu yok, ancak...
...þöyle diyeyim.
Kardeþlerin öldü.
Seni götürmek için
emir aldýk...
...çünkü eve dönüyorsun.
Aman Tanrým!
Kardeþlerim ölmüþ!
Eve döndüðümde
onlarý balýða götürecektim.
Çok üzgünüm, James.
Ne kadar üzüldüðümü anlatamam.
Nasýl ölmüþler?
Çatýþmada öldüler.
Olamaz!
Olamaz!
Kardeþlerim daha ilkokuldalar.
- Sen, James Ryan'sýn deðil mi?
- Evet!
Iowa'dan James Francis Ryan?
Minnesota'dan James
Frederick Ryan.
Bu, kardeþlerim iyi
anlamýna mý geliyor?
Evet, eminim iyilerdir!
Ýyi olduklarýndan emin misiniz?
Bizim aradýðýmýz, baþka bir Ryan.
Büyük bir karýþýklýk oldu!
Nereden biliyorsunuz?
Nasýl emin olabiliyorsunuz?
Ya karýþýklýk baþkaysa,
ya o Ryan'ýn kardeþleri iyi de, benimkiler...
Teðmen!
Verdiðimiz sýkýntý için özür dilerim.
Ayrýlmadan önce mektup yazmýþtým.
Eve gitmeliyim.
Hemen eve gitmeliyim.
- Eve gitmek istiyorum.
- Sakin ol.
- Bizim Ryan'ýmýz hangi cehennemde?
- Ne bileyim!
Komutanýnýzla irtibatýnýz var mý?
- Hiç anlamý yok!
- Sizin Ryan hangi birlikte?
- 506'ya baðlý B Bölüðü.
- Bacaðý kýrýk olan þu asker, o da 506'dan.
- Evet, adý Charlie sanýrým.
- Sanýyorsun yani?
Ryan mý? Bilmiyorum!
Yavaþ!
Ýnme noktanýz neresiydi?
- Vierville'in içi.
- Vierville mi?
Peki, nasýl oldu da
kendini burada buldun?
Hiç sormayýn, komutaným!
C-47'ye uçaksavar ateþi açýlmýþtý.
Pilot, oradan kurtulmaya çalýþýrken
ne yapacaðýný þaþýrdý, her tarafa döndü.
Daha çok paraþütçüler isabet aldý.
Ortalýk karýþtý, ben de kendimi burada buldum.
Sonra, benim gruptan tek kiþiyi
bile göremedim. Allah bilir neredeler!
B Bölüðündekiler, gevezelik yaparken
atlama noktalarýndan bahsettiler mi hiç?
Hayýr Efendim, ancak B Bölüðü'nün
toplanma noktasýnýn bizimle ayný olduðunu biliyorum.
Göster bana!
Adamlarým tükendi. Üç saat dinlenip,
hava karardýktan sonra hareket edeceðiz.
Kasabada, 3 yýldýzlý otel
gibi bir þey kalmýþ olabilir mi?
Þöyle, temiz çarþaflarý, yumuþak
yastýklarý ve oda servisi olan bir yer yani!
- Hoþ, rahat bir kiliseye ne dersin?
- Kabul ediyoruz!
Neler duydunuz?
Parçalar birbirine eklendiðinde tablo ne?
Sahili kontrol altýna aldýk ama sorun
þu ki, Monty, Caen'e ilerlemek için acele etmiyor.
- O hazýr olmadan birliði oradan çekemem!
- Yani?
- O herifi fazla þiþiriyorlar!
- Bir þey diyemem!
Saint-Lô'yu alabilmek
için Caen'i almak gerek.
- Valognes için de Saint-Lô'yu almak gerek.
- Cherbourg için de Valognes!
- Cherbourg'dan sonra Paris.
- Paris'i alýrsan da, Berlin!
Sonra da bizi eve götürecek
o koca gemi!
Burada kesinlikle iþimize yarardýnýz
ama yaptýðýnýz iþi anlýyorum.
- Anlýyor musun?
- Evet!
Benim de iki kardeþim var.
- Ýyi þanslar!
- Teþekkürler!
Ciddiyim!
Onu bulup evine gönderin.
Elinin nesi var?
Bilmiyorum.
Bizi Portsmouth'da gemiye
bindirdiklerinde baþladý. Gelip gidiyor.
Yeni bir görev talebinde
bulunabilirsiniz.
Görünüþe göre, bu iþ
artýk size uygun deðil gibi.
Ne var?
- Ne var?
- Yok bir þey.
Anzio'da sürekli amuda kalkarak...
...ellerinin üstünde yürürken,
"Uçan Trapezci"nin...
...þarkýsýný söyleyen çocuðun
adý neydi?
- Vecchio!
- Vecchio?
Evet Vecchio!
Ne çatlaktý ama!
Adý bilinsin diye herkesin ceketine
iþeyerek "V" harfi yapardý, hatýrladýnýz mý?
Zafer için!
Boyu çok kýsaydý.
Cüceydi.
Nasýl komando olabilmiþti ki?
Bir seferinde ellerinin üzerinde
yürürken ayaðýndan vurulmuþtu, deðil mi?
Ellerinin üstünde
daha hýzlý yürüyordu!
Ellerinin üstünde
daha hýzlý koþuyordu!
Vecchio, evet!
Caparzo!
Ýnsan bazen...
...verdiði bir emir sonucunda
adamlarýndan biri öldüðünde...
...bu sayede iki veya
üçünün, ya da onlarcasýnýn...
...hayatýný kurtardýðýný düþünerek
kendini avutuyor.
Belki de yüzlercesinin.
Komutam altýnda kaç
kiþi öldü biliyor musun?
- Kaç kiþi?
- 94.
Ama bu hesaba göre, bunun on katý
adamýn hayatýný kurtarmýþ oluyorum, deðil mi?
Hatta belki 20 katýnýn, deðil mi?
20 misli adamýn hayatýný!
Ýþte bu kadar basit.
Böylece insanýn...
...adamlarýnýn hayatýyla
görevi arasýnda seçim yapmak için...
...bir bahanesi oluyor.
Bu sefer görevin
tek bir adam olduðunu saymazsak!
Ryan buna deðse iyi eder!
Eve döndüðünde, herhangi bir
hastalýðýn tedavisini bulsa...
...veya uzun süre dayanan
bir ampul filan icat etse, iyi eder!
Çünkü iþin aslý, on tane Ryan'a,
bir tane Vecchio veya Caparzo'yu deðiþmezdim.
Haklýsýnýz!
Bak, yine baþladý.
Efendim, iyi misiniz?
Bak,
iki saat sonra yola çýkacaðýz...
...neden biraz kestirmiyorsun?
Anlamýyorum, bunu nasýl beceriyor.
- Neyi?
- Bu þekilde uyumayý. Baksanýza.
Adam gözlerini
kapatýr kapatmaz uyuyor.
- Vicdaný rahat.
- Evet, hani derler ya:
"Bizim yanýmýzdaki Tanrý ise,
onlarýn yanýndaki kim?"
"Tanrý bizimleyse,
kim durur karþýmýzda?"
Ben ne diyorum?
Uykuya dalmanýn sýrrý,
uyanýk kalmaya çalýþmakta gizlidir.
- O nasýl oluyormuþ?
- Annem stajyer doktorken...
...geceleri sabaha kadar çalýþýr
ve gündüzleri uyurdu.
Bu yüzden bir þeyleri konuþmak için
en uygun vakit, eve geldiði zamanlardý.
Ben de yataða uzanýr ve mümkün
olduðu kadar uyanýk kalmaya çalýþýrdým...
...ama hiç iþe yaramazdý.
Çünkü ne kadar uyanýk kalmaya
çalýþsam, o kadar çabuk uyurdum.
Bizim evde laflamak,
zamana tâbi deðildi.
Annem eve gelir, beni uyandýrýr
ve gün aðarana kadar kafamý þiþirirdi.
Durmadan konuþur,
yorulmak nedir bilmezdi.
Belki de sadece o saatlerde
fýrsat bulabiliyordu.
Ýþin tuhaf yaný ise,
bazen eve erken gelirdi...
...ve ben uyuyormuþ gibi yapardým.
- Kim? Annen mi?
- Evet!
Kapýnýn eþiðinden öylece bana bakardý...
...ve ben gözlerimi kapalý tutardým.
Biliyorum aslýnda,
eve erken geldiðinde...
...günümün nasýl geçtiðini
merak eder...
...ve sadece
benimle konuþmak isterdi.
Ve ben yine de yerimden kýpýrdamaz,
uyuyormuþ gibi yapmaya devam ederdim.
Neden öyle yaptýðýmý da bilmiyorum.
Birkaç saatimiz kaldý.
Sesinizi kesin ve uyuyun.
Yüzbaþým?
Efendim?
Onbaþý?
Nasýl gidiyor?
Ýyi misin?
Evet. Sanýrým tüm bunlar benim için
iyi oldu, efendim.
Gerçekten mi?
Nasýl yani?
"Savaþ, duygularýmýzý terbiye eder,
iradeyi harekete geçirir..."
"... bünyeyi kusursuz bir þekle
dönüþtürür..."
"... ve insana yakýn çarpýþma..."
"... ve ciddi durumlarda kendisini
tartma olanaðý saðlar."
Galiba bu, Emerson'un
iyimser olma hakkýndaki felsefesi.
Emerson'u bilir misiniz, Efendim?
Biraz bilirim.
Nerelisiniz, Yüzbaþým?
Savaþtan önce ne yapardýnýz?
Havuzda ne kadar para birikti?
300 civarýnda sanýrým, Efendim.
Pekâlâ, 500 olduðunda...
...sana cevaplarý veririm,
sonra da parayý kýrýþýrýz. Ne dersin?
Eðer bu konuda böyle
düþünüyorsanýz, Efendim...
...komutanýz altýnda biri olarak, miktar
1.000 olana kadar beklemeyi önermek görevimdir.
Ya o kadar uzun yaþamazsak?
- 500 iyi mi?
- Evet, 500 iyidir.
- Peki, Efendim.
- Tamam!
- Haydi biraz uyu, Onbaþý.
- Peki, Efendim.
Kimde sülfamid tozu var?
Sýhhiye! Arkadaþýmýn kanamasý var!
Sargý bezi gerek!
- Wade!
- Emredin, Komutaným!
- Bak bakalým, ne yapabilirsin?
- Emredersiniz!
Dayanýn çocuklar.
Fazla uzun sürmez.
- Burada durum nasýl?
- Fena deðil!
- Evet!
- Ýyi sayýlýr. Endiþelenme.
Doktor geldi!
Endiþelenmeyin çocuklar.
29ncu Piyade Tümeni, düþmaný yararak
geliyor. Yakýnda burada olurlar.
Çakmaktaþý,
kimsede çakmaktaþý var mý?
Yüzbaþým!
Hey, Yüzbaþým!
Asker, bilgi mi vereceksin?
Evet, ben, Teðmen DeWindt, Yüzbaþým.
327nci Planör Piyadelerini taþýyan...
...99ncu Asker Nakliye Filosundaným.
Oradaki planör benim,
pilotu bendim.
-Asker, þuradakinin koluyla ilgilen!
-22 adam öldü.
Þuraya düþtük, ben çizik bile
almadým, 2nci pilotun kafasý koptu.
Birlik nerede?
Bu insanlar kim?
Bizimle birlikte gelenler,
Efendim...
...daha ilk gece yola çýktýlar.
Onlarý bir daha hiç görmedim.
Bu arada diðerleri parça parça
birer, ikiþer, altýþar olarak gelmeye baþladý.
Sonra subayýn biri çýka geldi,
o adamlardan karma bir birlik oluþturdu...
...ve belaya dalmak üzere
yola çýktý, Efendim.
Biz, James Ryan adýnda
bir asker arýyoruz.
-101nci Tümen'in 506'daki B bölüðünden.
-Size söyledim, Efendim...
...o kadar çok adam gidip geliyor ki!
- Upham!
- Emredin, Komutaným!
- Þu takýmý kontrol et...
...bak bakalým Ryan aralarýnda mý?
- Emredersiniz!
Reiben!
Þuradaki bacaðý koklayýver.
Bak bakalým küflü peynir gibi mi kokuyor?
Evet?
- Eller baþlarýn üzerine!
- Yahudi!
- Yahudi!
- Yürümeye devam edin!
- Yürümeye devam edin!
- Yahudi!
Ben Yahudiyim, biliyor musunuz?
Yahudi!
Ne kadar uðraþtýysam nafile,
onu yerinden kýpýrdatamadým.
Bana bir vinç gerek.
- Bir general!
- Evet!
Bu adam Tuðgeneral Amend,
101nci Hava Ýndirme'nin ikinci komutaný.
Gerizekâlý dahinin biri
parlak bir fikir vermiþ...
...ve Generali aþaðýdaki
uçaksavar ateþinden korumak için...
...planörün tabanýna
kaynakla çekil plakalar monte etmiþler.
Ama ne yazýk ki planör, uçaktan
býrakýlana kadar, benim bundan haberim olmadý.
Bir yük trenini uçurmaya
çalýþmak gibi þeydi, anladýnýz mý?
Planör haddinden fazla aðýrdý
ve denge unsuru diye bir þey kalmamýþtý.
Onu düz tutmaya çalýþýrken,
az daha iki kolumu birden kýrýyordum.
Ve bizi býraktýklarýnda doðru açýyý
yakalamak ve irtifa kazanmak için...
...elimden geleni yaptým, ancak
planörün dengesi bozulmuþtu bir kere.
Lanet olasý bir meteor
gibi hýzla aþaðýya indik...
... ve böylece buraya düþtük.
Diðer planörler rahatça kondular
durumlarý fena deðildi.
Sadece biz, biz,
kahretsin, biz çok aðýrdýk!
Düþtüðümüz yerde
çimenlik alan ýslak ve kaygandý...
...arazi aþaðýya doðru meyilliydi...
...ve sonuçta 22 adam öldü.
- Ve bunlarýn hepsi bir general için, ha?
- Bir tek adam için!
Her cephede,
bu türden çok olay oluyor.
***!
- ***!
- ***!
***!
Ýþte bu konuda haklýsýnýz!
Almanca sözlükte ***'ý aradým,
ama öyle bir kelime yok.
-Upham!
-Emredin!
Orada baþka paraþüt birlikleri de var.
Ryan aralarýnda olabilir mi, git bir bak!
Emredersiniz!
Bunlara kontrol etmek
isteyebilirsiniz belki.
Ölenlerin künyeleri.
Saymak istemeyeceðim
kadar çok var.
Bir çok adamýn üzerini
örtmek zorunda kalmýþtým, Efendim.
Jackson!
Þunlara bir bakýn!
Emredersiniz!
Ben yardým ederim.
Ne dersin, bu küçük fare
bunlarýn içinde olabilir mi?
- Ýçindeyse, bulacaðým!
- Bul þu piçi!
- Bütün paramý koyarým ki, hâlâ hayatta!
- Önce ben bulacaðým, 10 papel!
- Bakalým kimler varmýþ burada!
- Avanak herifler, hiç þansýnýz yok!
- Þimdi bu çaylak burada mý, deðil mi?
- Bakmaya devam et, konuþma!
Pekâlâ, iþte geliyor,
Gary Lanico.
Ben Rubino. Mike Cessacchio.
Hepsi de makarnacý bunlarýn!
- Yapma, yine mi!
- Wee Willie Winkie, arkadaþýndýr mutlaka!
Önce biz bulmalýyýz!
- Nerede bu piç?
- Jackson, karýþtýrma þunlarý, tamam mý?
Baktýklarýn önünde dursun!
Hangisine baktýðýmýzý nereden bileceðiz?
Neden çeneni kapatmýyorsun, Reiben?
- Herkes sakin olsun.
- Bugün huysuzluðun üzerinde, ha?
- Sanýrým bir talihlimiz var!
- Neden bahsediyorsun?
Ryan!
- Ryan mý? Mellish þuna bir bak.
- Biliyor musun? Sen bir dâhisin, harbi öylesin!
"R-I-E-N-N-E"
Bu "Rienne" ve bir Fransýz adý,
tamam mý, aradaki farký anlayabiliyor musun?
- Ne fark eder ki?
- Üçü ne geçer?
Bende bir bok yok!
Hepsi farklý New York isimleri!
- Yardým gerekiyor mu, Lubeck?
- Bende fûl var.
Yedim seni!
Bende Floþ Royal var.
Künyelerime bakýyordun.
Hile yapýyorsun!
Yardým gerekiyor mu, Lubeck?
Lanet þeyi okuyabiliyor musun?
Aman Tanrým!
Þu zavallý hergeleye bakýn!
- Sanýrým bunlar kurþun geçirmez deðiller.
- Bence de, deðiller.
Kulaklarýnýn arasýndaki þeyden
hiç hoþlanmýyorum.
Sizin gibilerin bacaklarýnýn
arasýndaki þeye benziyor da ondan!
- Þimdi hakkýný vermeliyiz ama!
- Hiç fena deðildi, Jackson!
- Bende üç var!
- Siz burada ne bok yediðinizi sanýyorsunuz?
Bütün lanet paraþütçüler
sizi izliyor. Poker fiþi deðil bunlar!
- Tamam, tamam!
- Koyun onlarý torbaya!
Bunlarýn içinde yok!
Belki de birkaç çift farklý
gruplara ayrýlmalý...
...ve ormanlýk alanda Hansel ile Gretel
misali gezinip, adýný çaðýrmalýyýz.
Er ya da geç nasýlsa
bizi duymak zorunda. Ryan!
Bunu yapmak biraz zor olabilir,
Yüzbaþým!
Belki de yerli halk onu görmüþtür.
Ryan! Ryan'ý tanýyan var mý?
101nci Hava Ýndirme'den Ryan!
Ryan adýnda birini tanýyor musunuz?
Iowa'dan Er James Ryan?
Ryan diye birini tanýyan var mý?
James Ryan!
Hey Joe! Mandelsohn, C bölüðünden
Ryan diye birisi ile takýlmýyor muydu?
- Evet, sanýrým öyleydi.
- Getir onu buraya o zaman, olur mu?
- Er Ryan'ý tanýyor musun?
- Yüksek sesle konuþmanýz gerekiyor, efendim.
Ýyi duyamýyorum, Efendim.
Bir gelip, bir gidiyor.
Bir Alman el bombasý,
tam kafamýn yanýnda patladý!
Anlaþýldý, anlaþýldý.
Er Ryan'ý tanýyor musun?
Kim?
- Er Ryan? James Ryan?
- Jimmy Ryan?
James!
James Francis Ryan!
Hayýr, hayýr, hayýr!
James Francis Ryan!
Peki tamam, bana bir kalem verin.
Yazacak bir þey, yazacak bir þey verin!
Çabuk, çabuk!
Bir kalem!
Küçük bir tane var, Efendim!
Yaz dediklerimi!
James Francis Ryan,
soru iþareti...
...Iowa, soru iþareti.
Onu tanýyor musun?
Onu tanýyor mu?
Mesajý oku. Bak!
Evet!
Onu elbette tanýyorum, Efendim.
Nerede olduðunu biliyor mu?
Evet, evet, iniþ bölgesini
30 km kadar ýskalayýp...
...Bumville ya da her neyse,
lanet bir yerin yakýnýna indik.
O, ben ve diðer birkaç kiþi buraya,
toplanma noktasýna geliyorduk.
Daha sonra karþýmýza bir Albay çýktý.
Adam topluyordu, Ramelle'e götürecekti.
- Ramelle mi?
- Köprüyü korumak için.
- Bu onu son görüþümdü, efendim.
- Ýyi, iyi! Sað ol!
Teþekkür ederim! Yaz oraya!
Oku, oku ve teþekkürler!
- Bir þey deðil!
- Etrafýma toplanýn.
Saðol, Teðmen!
Ramelle!
Biz buradayýz, þurada.
Ramelle...
...Merderet nehrinin üzerinde,
hemen güneybatýmýzda.
Bahsetmiþ olduðu köprü hakkýnda
bir þeyler biliyor musunuz, Yüzbaþý?
Evet!
Hedef her zaman Cherbourg'dý.
Elimize derin bir deniz limaný
geçirmedikçe Paris'e ulaþamayýz.
Rommel bunu biliyor...
...bu yüzden zýrhlýlarýný...
...Merderet üzerinden geçirip
bir yerlerde pozisyon alarak...
...çýkarma birliklerimizi, Cherbourg'a doðru
saða dönerken kanatlardan vurmak istiyor.
Bu da, nehrin üzerine saðlam bir köprüsü
olan her kasabayý altýn deðerinde kýlýyor.
Gidelim!
Yüzbaþým!
Bu da ne be?
Bir radar istasyonu.
Kullanýlmýyor durumda olmalý.
Ýstasyonun altýndaki *** torbasýyla
siperlenmiþ sýðýnakta bir hareket var gibi.
- Gördün mü?
- Evet, ben de öyle tahmin ediyorum.
Nedir?
Makinalý, büyük bir ihtimalle MG-42.
- Tanrým! Þu adamlarý haklayan o mu?
- Belki içlerinden biri bizim çocuktur.
Hayýr, armalarý 82nci Hava Ýndirme
Tümeni'ne ait. Þansýnýza küsün!
Siz, diðer kýzlar,
ne kadar hýzlýsýnýz bilemem...
...ama bana kalýrsa
yolu þu taraftan uzatýp...
...herifler buradan geçtiðimizi anlamadan
hýzlý bir þekilde etraflarýndan dolanalým.
Evet Yüzbaþým, kýsacasý,
neden bu þeyin etrafýndan geçip gitmiyoruz.
Söylediklerini duydum.
Ama etrafýndan dolaþamayýz.
Bu konuda Reiben'leyim, efendim.
88'likleri geride býraktýk.
Hava Kuvvetleri için!
Hava Kuvvetleri, bir makinalý tüfek
için cephane harcamaz.
Þey, Yüzbaþým, yine de bunu es geçip,
kendi görevimize devam edebiliriz.
Yani, bu bizim görevimiz deðil,
öyle deðil mi, Efendim?
Yapmak istediðiniz bu mu?
Böylece býrakalým, onlar da bizden sonra
geçecek ilk bölüðü tuzaða düþürsünler, öyle mi?
Hayýr, Efendim. Söylediðim þey bu deðil.
Basitçe diyorum ki...
...amacýmýzýn yanýnda gereksiz
bir risk gibi görünüyor, efendim!
Amacýmýz savaþý kazanmaktýr!
Efendim, ben sadece, þey,
içimde kötü bir his var.
Kendini en son
hangi konuda iyi hissettin?
Pekâlâ! Yoðun koruma ateþi
altýnda üç kiþi fýrlayacak.
Mellish, sen sað tarafa gidiyorsun.
Ben ortadan çýkacaðým.
Soldan kim gidecek?
Soldan kim gidecek?
Ben giderim.
Sol tarafý ben alýrým.
Pekâlâ.
Upham, Jackson ile tüfekleri deðiþtirin.
- Sen geriden yavaþ yavaþ geliyorsun.
- Emredersiniz!
Þarjör deðiþtirmek zorunda býrakana
kadar onlarý baský altýnda tutup ilerleyeceðiz.
El bombasý menzilinden
onu haklayabiliriz diye düþünüyorum.
- Belki de ortayý ben almalýyým, Efendim.
- O süratinle mi? Hiç sanmýyorum.
Belki de soldan gitmeliyim, Efendim!
Belki de çeneni kapamalýsýn!
Reiben, destek ateþi sende.
Bütün teçhizatýnýz,
elinizin ulaþabileceði yerde olsun...
...hedefe koþacak olanlar
ilave el bombasý alsýn.
Tepe temiz!
Dört kiþi yerde ve ölü.
Upham,
teçhizatlarý al ve buraya gel!
Suya ve fazladan
sargý bezine ihtiyacýmýz var.
Yedek takým kutusundaki
morfini getir!
Yedek týbbi takým kutusundaki
morfini getir!
- Hassiktir be!
- Sulfamid tozu getirin.
- Ayaklarýmý kaldýrýn.
- Daha fazla sulfamid, Mellish.
Ýyileþeceksin, Doktor!
Bir þeyin yok.
Hastane gemisiyle eve döneceksin.
- Daha fazla sulfamid!
- Ayaklarýmý kaldýrýn.
- Ayaklarýmý kaldýrýn.
- Hallediyorum, hallediyorum.
Ýyileþeceksin, Wade.
- Upham, mataraný ver!
- Bastýrýn!
- Haydi, haydi!
- Tam þuraya bastýrýn!
Ýyileþeceksin.
- Vuruldum mu?
- Nasýl görünüyor?
- Bana biraz daha morfin verin.
- Nasýl görünüyor?
- Nasýl görünüyor?
- Ýyileþeceksin.
Morfin veriyorum þimdi.
Ýþte geliyor.
Omurgamdan mý vuruldum?
Omurgamdan mý vuruldum?
- Kaldýrýn. Yavaþ, yavaþ, yavaþ.
- Biraz basýnç.
Sorun yok, Doktor!
Ýyisin.
Wade, kurþun sýrtýnda
önemsiz bir yerden çýkmýþ.
Delik ne kadar büyük?
Bir meþe palamudu kadar.
Tamam, yatýrýn tekrar!
Biraz daha bastýrýn.
Biraz bastýrýn.
Biraz daha bastýrýn.
Biraz daha bastýrýn!
Orada diðerlerinden daha kötü
kanayan bir yer var mý?
Tam burasý. Burasý.
Elini üzerine koyacaðým.
Tam üzerine koyacaðým.
Ýþte orasý, tamam mý?
Tanrým, karaciðerim!
Tanrým, karaciðerim!
Ne yapmamýz gerektiðini söyle.
Seni nasýl iyileþtireceðimizi söyle.
Ne yapabiliriz, Wade?
Ne yapmamýz gerektiðini söyle.
Kahretsin!
Biraz, biraz morfin iþime yarardý!
- Fazlasý zararlý, verelim mi, Efendim?
- Verin!
- Haklý!
- Verin morfini!
Versene morfini!
- Ölmek istemiyorum.
- Wade, tamam iþte...
...iþte geliyor.
- Wade, Wade!
Bir tane daha ver!
Anne!
Anne!
Eve gitmek istiyorum!
Eve gitmek istiyorum!
Anne, anne, anne, anne, an...
Orospu ço...
- Reiben, tut onu!
- Reiben, dur!
Lütfen, lütfen yapmayýn,
teslim oluyorum!
Baðýþlayýcý Tanrým, kutsa beni!
Yanýna geliyorum!
Henüz deðil!
Önce Wade'i defin için hazýrlasýn,
sonra da mezar çukurunu kazsýn.
Ayný þey, aþaðýdaki
paraþütçüler için de geçerli!
Soyun þunu, istihbaratýn iþine
yarayacak bir þey var mý bakýn!
Sor þu puþta,
Wade'i o mu vurmuþ?
Sorsana!
- Ne fark eder ki!
- Çok þey fark eder!
- Makinelinin baþýnda sen mi vardýn?
- Hayýr, o ben deðildim, ben ateþ etmedim!
Kes þu Latinceyi,
pislik akýyor aðzýndan!
Jackson, vurulmuþsun.
Kahretsin!
- Sadece sýyýrmýþ olmalý.
- Git yaraný temizlet ve pansuman yaptýr.
Sonra Çavuþ'la birlikte
çevreyi kolaçan edin!
Lütfen beni öldürmeyin!
Lütfen öldürmeyin, teslim oldum iþte!
- "Lütfen ateþ etmeyin." diyor
- Ne söylediði umurumda deðil, Upham!
Komutaným! Komutaným,
onu öldürmelerine izin mi vereceksiniz?
Bu doðru deðil!
Ona, cesetleri gömmesinde
yardým edebilirsin.
Neler oluyor böyle?
Amerikan sigarasý!
Severim Amerikan sigarasýný!
"Buharlý Gemi Willie".
Evet ya,
"Buharlý Gemi Willie"!
Evet, Buharlý Gemi Willie.
Amerikalý!
Henüz iþim bitmedi!
Daha derine inmem lâzým,
yeterince derin deðil!
- Henüz bitirmediðini söylüyor.
- Evet, sen öyle san! Yürü!
- Hayýr!
- Evet!
Hayýr, daha bitirmedim!
Lütfen, ben Amerika'yý severim.
"Çok þatafatlý", "Çocuk oyuncaðý",
"Haydi uçurtma uçur", "Kedi dilini yedi"!
Fasulye yýðýný!
Betty Boop! Ne kâse ama!
Betty Grable! Güzel bacaklar!
"Söyleyin, görebiliyor musunuz?"
"Söyleyin, görebiliyor musunuz?
Söyleyin..."
Kahrolsun Hitler!
Kahrolsun Hitler!
Sýhhiyeci arkadaþýnýz için üzgünüm
ama savaþ bu, öyle deðil mi?
Efendim, Wade için
üzgün olduðunu söylüyor.
Wade için üzgün
olduðunu söylüyor, Efendim.
Yüzbaþým!
Yüzbaþým, bu doðru deðil!
Bunu biliyorsunuz.
O bir savaþ esiri.
Teslim oldu.
Teslim oldu, Komutaným!
Ona...
...þu yönde 1,000 adým gitmesini söyle.
Sonra gözündeki baðý çözüp önüne çýkan
ilk Müttefik devriyesine teslim olabilir.
Þaka yapýyor olmalýsýnýz.
Gitmesine izin mi vereceðiz?
O bir savaþ esiri, Reiben.
Yanýmýzda götüremeyiz.
Bizimkiler onu er ya da geç bulur.
Tabii önce kendi birlikleri bulup,
tekrar üstümüze salmazsa.
Yüzbaþým,
az önce düþmaný salýverdiniz.
- Bu tam bir saçmalýk.
- Bunda haklýsýnýz iþte!
Saçmalýk mý?
Saçmalýk demek?
Bir esiri vurmak,
lanet olasý kurallara aykýrýdýr!
Lanet olasý kurallar,
yeni arkadaþýnla birlikte siktir olup gitti.
Ama yapýlmasý gereken en mâkul þey,
buydu galiba, deðil mi Yüzbaþým?
Teçhizatýný toparla, gidiyoruz.
Onu duydun.
Kuþan teçhizatýný!
- Yüzbaþý sana bir emir verdi.
- Duydum!
Makineli yuvasýný almamýz için de
emir vermiþti. Sonuç harika, deðil mi, Çavuþ?
Çizmeyi aþýyorsun asker!
Evet Efendim, bu makineli yuvasýný ele
geçirmek önemli bir emirdi ama...
...bu yüzden bir adamýmýzý kaybettik.
Ýþte bu nedenle umuyorum ki,
Ryan'ýn annesi, küçük Jimmy'sinin hayatýnýn...
...iki adamýmýzýn hayatýndan biraz
daha önemli olduðunu bilmekten mutludur!
Ama henüz onu bulamadýk.
Bulduk mu? Bulduk mu?
- Uzak dur benden!
- Reiben, kalk!
Teçhizatýný topla ve yerine geç!
Benim bu görevle iþim kalmadý.
Sakýn bir daha Yüzbaþý'ya sýrtýný dönme!
Þimdi sýraya geç, Reiben!
Hayýr! Gerekirse hayatýmýn geri kalanýný
askeri cezaevinde geçiririm ama burada iþim bitti.
- Bir daha söylemeyeceðim, asker!
- Yüzbaþým!
Saçmalýk bu!
- Yerine geç!
- Beni Ryan yüzünden mi vuracaksýn?
- Hayýr, sevmediðim için vuracaðým.
- Gitmek istiyorsa býrakýn gitsin!
Buna izin mi vereceksiniz?
Yüzbaþým! Görmüyor musunuz?
Yüzbaþým! Efendim!
Ryan öldü, Efendim.
- Palavraya bak!
- Efendim, olay var...
Yüzbaþým, benim altýncý hissim
çok kuvvetlidir, içimde hissediyorum bunu!
O orospu çocuðunu öldürmüyoruz
ama sen beni vuracaksýn, öyle mi?
O senden daha iyi biriydi.
Peki ne duruyorsun Çavuþ?
Sýk bacaðýma da eve gönder beni!
- O lanet koca aðzýndan vuracaðým seni!
- Elinden geleni ardýna koyma o zaman!
- Hiç susmuyorsun!
- Çeksene tetiði!
Yüzbaþým, lütfen!
Havuzdaki para ne kadar oldu?
- Korkak orospu çocuðunun tekisin!
- Bekliyorum, sýksana Çavuþ!
Hakkýmda girdiðiniz iddiada
þu ana kadar biriken para nedir?
Ne kadar birikti?
Ne kadar, 300 Dolar mý, 300 mü?
Ben öðretmenim!
Pennsylvania'nýn Addley
kasabasýndaki bir okulda...
...Ýngilizce komposizyon
dersi veriyorum.
Son 11 yýldýr Thomas Alva
Edison Lisesi'ndeydim.
Ýlkbaharda okulun beyzbol
takýmýnýn koçluðunu yapardým.
Vay anasýný iþe bak!
Yaþadýðým yerde,
insanlara ne iþ yaptýðýmý söylediðimde...
...þunu düþünürlerdi:
"Eh, belli oluyor!"
Ama burada, büyük...
...büyük bir muamma oldu.
Sanýrým biraz deðiþmiþ olmalýyým.
Bazen merak ediyorum,
bu kadar çok deðiþtiysem...
...yanýna döndüðümde,
ki dönebilirsem, beni tanýr mý acaba?
Ve ona bugün...
...gibi günleri nasýl anlatýrým!
Ryan'a gelince...
...Ryan hakkýnda hiçbir þey bilmiyorum,
umurumda da deðil.
Adam benim için bir þey ifade etmiyor.
Sadece bir isim!
Ancak Ramelle'e gidip,
onu bularak, sað salim evine ulaþtýrmam...
...bana karýmýn yanýna dönmemi
saðlayacaksa...
...o zaman benim görevim budur!
Ayrýlmak mý istiyorsun?
Bizi býrakýp, gidip savaþa
katýlmak mý istiyorsun?
Peki!
Git öyleyse,
sana mâni olmam...
...hatta evraklarýný bile hazýrlarým.
Biliyorum, hissediyorum, öldürdüðüm
her adam, beni evimden biraz daha uzaklaþtýrýyor.
"Akýp giden günlerin..."
"...býraktýðý anýlarla."
"Yalnýzlýðýmýn tenhalýðýnda..."
"...dalga geçtin unutulmaz anýlarýmla."
"Umutsuzluða hapis ruhumla,
oturuyorum..."
"...kimsecikler yok,
ne acý bir durum!"
"Oturmuþ dalýyorum,
kasvet sarmýþ her yaný..."
"...biliyorum yakýndýr,
kaçýracaðým aklýmý!"
Paletli araç!
Siper alýn!
Ateþ eden kim?
Ateþ eden kim?
Sol yanlarýndan sarmaya hazýr olun!
Sol kanada dikkat!
Gözünüzü ayýrmayýn!
Öldüklerinden emin olun.
101nci Hava Ýndirme!
Çýkýyoruz!
Ýkinci SS'lere baðlý
keþif birliðindendi.
Bir araþtýrma aracý bekliyorduk,
büyük ihtimalle oydu.
Yüzbaþý Miller,
2nci Komando Taburu, C Bölüðü.
Onbaþý Henderson,
501nci Tümen, E Bölüðü!
- Ryan, 506ncý Alay, 1nci Bölük.
- F.C. Toynbe, 506ncý Alay, 3ncü Bölük.
James Francis Ryan?
Evet, Efendim.
Nasýl tahmin ettiniz?
Görünüþe göre
sizi bayaðý hýrpalamýþlar
Evet, Komutaným!
Kýsmi bir çatýþmaydý.
Bir anda ortaya çýkýp,
88'liklerle anamýzý bellediler.
Ýmdat çaðrýmýzla ilgilenmezseniz,
þikayet dilekçesi yazarým.
Seni suçlayamam.
Baþýnýzdaki komutan kim?
Bir Yüzbaþý Jennings vardý, Efendim ama...
...þu anda elimizde
tek bir onbaþý var.
Peki siz hangi görevle buralardasýnýz?
Onun için buradayýz,
Ryan için!
Benim için mi, Efendim?
Sen,
Iowa'dan James Francis Ryan mýsýn?
Evet, Efendim! Peyton, Iowa.
Doðru ama...
...konu nedir?
Kardeþlerin çatýþmada
hayatlarýný kaybettiler.
Hangi, hangileri?
Hepsi!
Doðrulandý mý?
Evet, korkarým öyle.
Üstesinden gelmek için biraz zamana
ihtiyacýn olabilir. Gitmek istediðin bir yer varsa...
Mevzu neymiþ?
- Ryan kardeþlerini kaybetmiþ.
- Hangisini?
Hepsini!
O kadar yolu,
bana bunu söylemek için mi geldiniz?
Eve gidiyorsun.
Seni geri götürmek için emir aldýk.
Beni geri götürmek mi?
Onbaþý Henderson...
...personel sayýnýzý azalttýðým
için üzgünüm ama emir emirdir.
Buradaki sýkýntýnýzý hafifletecek yönde
herhangi bir haber var mý?
Böyle birþey söylemek imkansýz.
Güneyde neler olup bittiðini bilmiyoruz.
Benim de aldýðým emirler var, Efendim!
Bunlarýn içinde, görevimi terkedip gitmem yok!
Seni anlýyorum ama
bu durum biraz farklý.
Farklý olduðunu düþünmüyorum,
Efendim!
Amerika Genelkurmay Baþkaný
farklý olduðunu söylüyor.
Efendim, ne pahasýna olursa olsun
bu köprüyü tutmamýz emredildi.
82nci Hava Tümeni'ne baðlý uçaklarýmýz
Merderet boyunca ikisi hariç her köprüyü yok etti.
Biri, Valognes'teki köprü,
biri de bu.
Almanlara býrakacak olursak, tutunma
noktamýz kalmaz ve mevzi deðiþtirmek zorunda kalýrýz.
Asker, birliðin kalmak istiyor, bu ayrý
bir konu ama senin için parti sona erdi.
Efendim, takviye kuvvetleri
gelene kadar ayrýlamam...
- Teçhizatýný toplamak için üç dakikan var.
- Efendim, peki ya onlar? Yani...
Hey, pislik!
Seni bulmaya çalýþýrken
zaten iki adamýmýz öldü, tamam mý?
- Efendim?
- Doðru!
Ýsimleri neydi?
Irwin Wade ve Adrian Caparzo.
Wade ve...?
Caparzo!
Bu hiç mantýklý deðil, komutaným!
Gitmeyi hak eden, neden ben oluyorum ki?
Neden bu adamlardan biri deðil?
Onlar da benim kadar çok savaþtý!
Katlanmýþ bir baþka
Amerikan Bayraðý gönderdiklerinde...
...annene böyle mi desinler?
Ona, beni bulduðunuzda...
...bu köprüde görev yaptýðýmý, yanýmda
geri kalan diðer kardeþlerimin olduðunu...
...ve onlarý terk etmemin
asla mümkün olmadýðýný söyleyin.
Sanýrým anlayacaktýr.
Bana bu köprüyü terk ettirecek bir güç yok!
Þimdi ne yapacaðýz?
Çavuþ,
burada garip bir çizgiyi geçtik.
Dünyamýz gerçeküstüne ulaþmak için
bir tur daha attý!
Orasý kesin,
ancak konu havada asýlý kaldý.
Bilmiyorum.
Sen ne düþünüyorsun?
Ne düþündüðümü
bilmek isteyeceðinizi sanmýyorum!
Hayýr, Mike, isterim.
Bir yaným, çocuk haklý diyor.
Eve dönmeyi hak edecek ne yaptý ki?
Burada kalmak istiyorsa, kalsýn.
Onu býrakýp eve dönelim.
Evet!
Ama diðer yaným da þöyle diyor...
"Ya bir mucize olur da,
burada kalýr ve çýkmayý baþarýrsak?"
Bir gün geriye bakabilir ve
"Er Ryan'ý kurtarmak..."
"...bu korkunç, lanet bok çukurunun
içinden çekip çýkarabilinecek..."
"...en temiz karardý."
diyebiliriz.
Düþündüklerim bunlardý, Efendim.
Sizin de dediðiniz gibi, Yüzbaþým...
...bunu yaparsak...
...hepimiz, eve dönme hakkýný
kazanmýþ oluyoruz.
Ah be kardeþim!
Elimizdekiler bunlar!
2 adet 30 kalibrelik makineli,
17 el bombasý...
...11 Hawkins mayýný...
...sekiz mermisi kalmýþ, iki bazuka...
...ve muhtelif hafif silahlar.
60'lýk bir havanýmýz vardý
ama bir þarapnel parçasý tahrip etti.
Tanklarýn önüne katýp sürdüklerinde
biz de onlarý tükürük bombardýmanýna tutarýz!
Olacaðý da o zaten!
- Ne düþünüyorsunuz, Komutaným?
- Bilmiyorum!
Kanatlardan hýzla hareket
etmeye çalýþacaklarýný düþünüyorum.
Tabii biz onlarý bu binalarýn
arasýndaki ana caddede...
...molozlarýn darboðaz yarattýðý
bölümlere çekmedikçe!
- Hareket kabiliyetlerini yok ederek mi?
- O 60 tonluk...
...tanký bir barikata çevirebilirsek,
kanatlarda savaþma þansýmýz olabilir.
-Doðru, efendim, bu onlarý daðýtabilir.
-Olabildiðince sert vurup, köprüye geri çekilelim.
Bir makineli hareketli olsun, diðeri de
yukarýdan tepelerine kötü haber olarak yaðsýn!
Ana fikir de bu!
Jackson!
Bak bakalým, mümkünse
çan kulesine çýkmaný istiyorum.
- Emredersiniz!
- Gerekliyse, yanýna bir iki arkadaþ verebilirim.
Olur, Komutaným,
bir arkadaþýn zararý olmaz.
30 kalibrelik bir tüfek
ve 1.000 mermi desek?
Parker, sana iþ çýktý!
Evet, pek de kötü bir fikir deðil, Yüzbaþým.
Bütün mesele, tankýn ana yoldan...
...çýkmasýný saðlayarak, bu caddeye
sokup, çalýþmaz hale sokmak deðil, deðil mi?
Mesele,
bunu nasýl yapmayý planladýðýnýz!
Parker haklý. Hava Ýndirme'den
deðerli dostumuzun da dediði gibi...
...elimizde sadece
tükürük bombalarý var!
Bu iþi yapmaya kalkarsak, tanký
buraya nasýl sokup, sonra da tahrip edeceðiz.
Tazýya kovalayacak
bir tavþan vereceðiz!
Tanký paletlerinden vurabiliriz.
Evet, ama neyle?
Yapýþkan bomba kullanabiliriz.
Yapýþkan bomba mý, Efendim?
Komutaným, bunu siz mi uydurdunuz?
Hayýr, sahra talimatnamesinde var.
Ýstiyorsanýz bakýn.
Görünüþe göre,
yanýmýzda talimatname yok, Efendim...
...belki siz bizi aydýnlatabilirsiniz.
Pekâlâ, patlayýcýlarýnýz var, deðil mi?
Biraz TNT ya da B tipi patlayýcý?
Evet, elimde köprüyü iki kez havaya
uçurabilecek kadar döþenmiþ B tipi var.
Ýyi, birazýný bizimle
paylaþýrsýn o zaman!
Sýradan bir asker
çorabýný alýrsýn...
...taþýyabildiði kadar
B tipi ile doldurursun...
...basit bir fünye uydurursun...
...sonra hepsini gres
yaðýyla sývarsýn...
...böylece attýðýnda yapýþýr,
yani yapýþmasý gerekir!
Yapýþtýðý için de,
adý "Yapýþkan Bomba" olur.
Tankýn paletlerini vurmak için daha iyi
bir yol bilen varsa, dikkatle dinliyorum.
Þu iþe bakýn ya,
þimdi de çoraplarýmýzý teslim edeceðiz!
Çek yukarý!
Pekâlâ, ateþ açacaðýmýz alaný seçelim...
...çan kulesi ile çarpaz ateþe alýrýz.
Peki, tam görüþ açýsýnýn
dörtte üçlük bölümü bende.
- Yavaþ!
- Tuttum!
Ýþte mayýnlar!
Elimizden gelenin
en iyisini yapabilmek için...
...makinelileri berbat noktalarda
mevzilendirmemeliyiz.
Bu mevzinin adý...
...Alamo olsun!
Bizi buraya kadar püskürtürlerse,
son kalan adam köprüyü havaya uçurur.
O fünye,
30 saniye geri sayýma ayarlý...
...bu yüzden herkese, "Sona kalýp, o fünyeyi
ateþlerseniz, bir an evvel toz olsanýz iyi olur..."
"...yoksa uzun ömürlü olamazsýnýz."
diye uyarýda bulunsanýz iyi olur.
Yüzbaþým?
Bütün bu düzenin içinde
benim yerim neresi?
En fazla iki adým ötem!
Ve bu konu pazarlýða açýk deðil!
Cephane alacaðým.
Yürü!
- Hey, Upham!
- Efendim?
Beni dinle, tamam mý?
Dinliyor musun?
-Evet!
-Peki!
Deli danalar gibi koþturup, yer
kaybedecek, gerektiðinde geri çekileceðiz...
...bu nedenle herkese cephane servisi
yapmaya hâzýr ve nâzýr olmalýsýn, yoksa iþimiz biter!
- Ne demek olduðunu anlýyor musun?
- Hâzýr ve nâzýr!
- Sen iyi misin?
- Evet!
Ýngiltere'de gemilere binerken,
herkese kartonlarla sigara daðýtýyorlardý.
Ve ben de,
"Hayýr, teþekkürler, içmiyorum." demiþtim!
Sigara içmem!
- Garip bir durum, deðil mi?
- Ýnanýlmaz!
Bilinen bütün tariflerin ötesinde
bir iðrençlik deðil mi?
Evet, bu konuda haklýsýn!
***!
- Evet, þey...
- Gerçek bir gösteri olacaða benziyor.
- Evet!
- Tamam!
Sakin ol!
***!
Þarkýyý söyleyen kim, Efendim?
Edith Piaf.
Neden bu kadar hüzünlü peki?
Sevgilisi terk etmiþ...
...fakat nereye giderse gitsin,
sevgilisinin yüzü hâlâ gözünün önünde.
Yeterince açýklýyor.
"Hayatýn kendisi bile
sadece seni temsil ediyor."
"Bazen kollarýnda
olduðumu hayal ediyorum."
Hangi bölümdü o?
Bu kýsmý daha önce de söyledi.
- Nakarat bölümü o!
- Nakarat!
"Ve kulaðýma fýsýldýyor..."
"... ve gözlerimi kapatýp,
hayallere daldýran þeyler söylüyorsun. "
"Ve ben bunu
fevkalade buluyorum."
-Bak, Upham, þey...
-Evet?
...doðruyu söylemem gerekirse,
sen beni garip bir þekilde etkiliyorsun ve...
"Fevkalade."
Gerçekten hüzünlü bir þarký.
Þarkýnýn baþlangýcýnda, þöyle diyor:
"Ve bir gün býrakýp gittin."
"Beni terkedip gittiðin
o günden beri çaresizim."
"Gökyüzünde sen varsýn,
yeryüzünde sen varsýn."
Lütfen, Upham! Þarkýlar böyle devam ederse,
Almanlarýn beni vurmasýna gerek kalmayacak.
Bileklerimi kendim keseceðim!
Sen tuhaf bir herifsin, Upham.
Özür dilerim.
Edith Piaf öyle söylüyor.
Bu þarký bana neyi hatýrlatýyor,
biliyor musun? Bayan Rachel Troubowitz'i...
...ve acemi birliðine
katýlacaðým gün söylediklerini.
Ne dedi,
"Bana dokunma?" mý?
Hayýr, Bayan Troubowitz,
âmirimizin karýsýydý.
Bir þeyler denemek için
annemin maðazasýna gelirdi.
Rahatlýkla 100 beden
sütyen giydiðini anlamak mümkündü.
- 100 beden mi?
- Memeleri felaket büyüktü yani!
- Kocaman memeler!
- Ben onu 90 beden giymeye ikna ettim.
Böylece soyunma odasýna girdik.
Ýkizlerini o ipek kurdelalý...
...dantelli sütyenin içine
sýkýþtýrmaya çalýþýyordu.
Görüntü mükemmeldi,
çünkü memeler sütyenden taþýyordu.
- Sütyen gerçekten dar mý gelmiþti?
- Hayýr ya, çok güzeldi!
Ve tabii aletimin Özgürlük Anýtý
gibi dikildiðini farketti...
...ve bana dedi ki: "Richard, sakin ol."
Sonra ekledi: "Oraya gittiðinde..."
"...seni üzecek ya da
korkutacak bir þey görürsen..."
"... gözlerini kapatýp bunlarý
hayal etmeni istiyorum, anladýn mý?"
Ben de,
"Olur, Hanýmefendi" demiþtim!
Ýyi misiniz, Efendim?
Evet, tempo tutmaya çalýþýyorum.
Öðretmen olduðunuz doðru mu?
Evet!
O iþi, hiç beceremem herhalde.
Hele kardeþlerimle beraber
öðretmenlerimize yaptýklarýmýzdan sonra!
Olacak iþ deðil!
Senin gibi binlerce
çocuk yetiþtirdim ben.
Kardeþlerimin yüzlerini
gözümün önüne getiremiyorum.
Deneyip duruyorum ama göremiyorum.
Size de böyle þeyler olduðu olur mu?
Diðer þart ve durumlarý da
düþünmelisin.
Bunun anlamý nedir?
Sadece yüzlerini deðil,
onlarýn da içinde olduðu belirli þeyleri düþün.
Mesela, birlikte yaptýðýnýz þeyleri.
Evi düþündüðümde,
belirli þeyleri düþünürüm.
Arka bahçedeki hamaðý
düþünürüm...
...veya karýmýn eski eldivenlerimi
takýp, gülleri budamasýný.
Bir gece, kardeþlerimden ikisi geldi ve
gecenin bir yarýsý beni uyandýrdý.
Benim için bir sürprizleri
olduðunu söylediler.
Beni alýp,
ahýrýn çatýsýna çýkardýlar ve...
...en büyük kardeþim, Dan...
...Alice Jardine ile oradaydý.
Kuru bir aðaçtan burun üstü düþen
ve düþerken de her dalýn sýyýrdýðý...
...bir kýzý gözünüzün önüne getirin.
Dan, kýzýn gömleðini sýyýrmýþ,
sýra sütyene gelmiþti ki...
...Sean aniden, haykýrdý:
"Danny, daha çok gençsin!
Bunu yapma!"
Alice Jardine onu duydu ve çýðlýk attý...
...ve atlayýp ahýrdan koþarak kaçtý,
ama gömleði hâlâ kafasýnýn üzerindeydi.
Doðruca gidip bir duvara çaptý
ve nakavt oldu!
Dan öyle kýzmýþtý ki...
...bizi kovalamaya baþladý ama
ayný zamanda da Alice yerde baygýn yatýyordu.
Onu uyandýrmalýydý. Böylece,
bir bacaðýndan tutup onu sürüklemeye baþladý.
Diðer eline de bir kürek almýþ
Sean'a vurmaya çalýþýyordu.
Ve Sean dedi ki, "Neden bana vurmaya
çalýþýyorsun? Az önce sana iyilik ettim."
Bu Dan'i daha çok kýzdýrdý.
Ve küreði sallamaya baþladý.
Kürek elinden fýrladý ve gidip
bir gaz lambasýna çarparak patlattý.
Bu olay yüzünden neredeyse
bütün ahýr kül olacaktý.
Ýþte buydu, bu son anýmýz!
Ertesi gün Dan Acemi eðitimi için gitti.
Dördümüzün de birlikte olduðu
son geceydi.
Üzerinden neredeyse
iki sene geçti.
Vay be!
Karýnýzdan ve o güllerden
bahsetmek ister misiniz?
Hayýr!
O bölümü kendime saklýyorum.
Düþman doðudan geliyor!
Ýki adet Tiger tanký görmüþ...
...iki tane de Panzer.
Piyadeler...
...50 küsur!
Daðýlýn!
Ne yapacaðýnýzý biliyorsunuz!
- Reiben, sen Tavþan'a atla!
- Emredersiniz! Upham, bizi koru.
Mellish ve Henderson,
þarjörler takýlý, emniyetler açýk!
Herkes cephanesini kontrol etsin!
Ýyi þanslar, Reiben!
Þansa ihtiyacým yok, Çavuþ!
Ben zaten þanslý doðmuþum!
-Her beþte biri, izli mermi mi olacak?
-Evet!
Unutma, izli mermiler iki yönlü çalýþýr!
Kilit ayarýný da kontrol ettik mi
hazýr olmasý lâzým.
Upham! Göreyim seni!
- Onbaþý Upham?
- Emredin!
Burada 30 kalibrelik
makineli tüfeðimiz yok.
Bunlar, Bay Mellish'e ya da
çan kulesindeki Bay Jackson'a gerekli.
Upham! Jackson'da yeterince var,
Mellish'e götür.
Bir ton piyade var.
Yemi yutup yutmadýklarýndan da emin deðilim.
O yediðinden biraz daha var mý?
Panzerler yemi yutmadý!
Piyadeler sol tarafa doðru
ilerliyorlar.
Yarým paletli
yaklaþýk 20 askerle beraber geçti.
Mellish! Henderson!
Yer deðiþtirin!
Þimdi yapacaksan yap, ateþle þunu!
Sen!
Ateþle!
Sað kanatta 30 piyade!
Oraya gidin, bir delik bulun
ve onlarý durdurun! Yer deðiþtirin!
Upham!
Burasý temiz!
Almanlar!
Sað kanat!
Yere Yatýn! Yere Yatýn!
Upham! 30 kalibrelik mermi!
Acele et!
Ve Yüzbaþý'yý bul.
Bu kanat çökmek üzere!
Dönüyor!
Hâlâ aktif!
Hayýr, hayýr, Ryan!
Yere Yat! Yere Yat!
Ryan!
Ryan!
- Kalk üstümden!
- Ryan, iyi misin?
- Kalk üstümden!
- Ben de iyiyim Yüzbaþým, saðolun!
El bombasý! Çýkýn tanka!
Kapaktan içeri sallayýn!
El bombasý!
20 milimetrelik!
20 milimetrelik geliyor!
Niþancý, 20 millimetrelik geliyor!
Hakla þunu!
Aþaðýdaki aðýr silah, siperlenmiþ.
Vuramadým!
Panzer var! Kýmýlda, Parker!
Hedef, aþaðýda saat sekiz yönünde!
- Kahretsin!
- Tanrým, bana güç ver.
Çabuk, yer deðiþtirelim!
Haydi!
Upham!
Siper al! Siper al!
30 kalibrelik mermilerim bitti.
Ellerime savaþmayý öðreten...
...parmaklarýma dövüþ yeteneði veren,
Tanrý adýna!
Erdemim ve sýðýnaðým adýna!
Kudretlim ve yaratýcým adýna!
Koruyucum olan,
güvendiðim Tanrý adýna!
Parker, yere yat!
- Yüzbaþým, bu 20 milimetrelik bizi bitirecek!
- Bir þekilde onu sarmayý denemeliyiz.
Ýyi bir nokta bulup indireyim þunu!
Gönder bombayý!
Sýçtýk!
Upham! Upham!
Upham, cephane getir ulan!
Yavaþ olun!
- Tüfek týkandý!
- 30'luk mermi var mý?
Bende yok!
Upham? Upham?
Reiben!
Reiben!
Mermim bitti!
Fiþeklik lâzým, kimsede var mý?
Hiç yok, hiç þansýn yok!
Býrak bitirelim þu iþi!
Duralým! Dur!
Dinle beni! Dur, dur!
Hayýr, hayýr, hayýr!
Böylesi daha kolay. Göreceksin bak,
birazdan bütün acýlarýn son bulacak.
Kahretsin!
Orospu çocuðu!
Orospu çocuðu!
- Emirlerinizi bekliyoruz!
- Sað ve sol kanatlarý kapayýn!
Sað tarafa saldýrmak için
hazýr olun, emirlerimi bekleyin!
Geriye!
Evet, böyle!
Sað tarafa, sað tarafa!
- Mermim bitti!
- Þu 60 kalibreler!
- Onlarý havan borusu olmadan kullanabiliriz.
- Nasýl?
Kurma telini attýr
geril ve fýrlat!
Tanksavar!
Alamo'ya gidiyoruz.
Alamo! Alamo!
Onu biz hallederiz!
Siz geri çekilin!
- Hemen peþimizden gelin!
- Ýþimiz biter bitmez geliriz!
Yer deðiþtirelim!
Reiben!
Doldur!
Tamam, gönder!
Köprüyü patlatýyoruz! Çýkýn oradan!
Köprüyü boþaltýn!
Çavuþ!
- Mike, iyi misin?
- Biraz rüzgârda kalmýþým da!
Burayý boþaltýn!
Kendinizi koruyun! Köprüyü uçuracaðýz!
Haydi, haydi!
Tiger tank bölüðü köprüden geçiyor!
Ýþte oradalar!
200 metre ileride, saat 11 yönünde.
Yüzbaþý!
Mike!
Mike!
Yüzbaþým, hangi cehenneme gidiyorsun?
Yüzbaþým, buraya dön!
Eller yukarý, silahlarýnýzý býrakýn!
Silahlarý býrakýn!
Eller yukarý!
Silahlarý býrakýn!
- Eller yukarý!
- Ben bu askeri tanýyorum!
- Bu adamý tanýyorum!
- Kapa çeneni!
Upham!
Gidin buradan!
Defolun!
Dayan, Yüzbaþým.
Sýhhiye!
Sýhhiye!
Sýhhiye var mý?
Bunlar, tanksavar uçaklarý, Efendim.
P-51'ler.
Omuzlarýmýzdaki melekler!
Ne dediniz, Efendim?
James...
...bunu hak et...
...hak et!
"Çok deðerli Hanýmefendi..."
"Büyük bir mutluluk içinde yazdýðým
bu mektupla, bilginize sunarým ki..."
"...oðlunuz, Er James Ryan,
bu satýrlar yazýlýrken, sapasaðlam olarak..."
"...Avrupa'daki savaþ alanýndan
ayrýlarak eve doðru yolculuðuna baþlamýþtýr."
"Cepheden gelen raporlar göstermektedir ki,
Dünya'yý zorbalýk ve baskýdan..."
"...kurtarma amacýyla sürdürülen
ve ailenize büyük acýlar yaþatan bu savaþta..."
"...James, görevini
büyük bir cesaretle yerine getirmiþ..."
"...hatta kardeþlerinin
acý ölümünü öðrendikten sonra bile..."
"...büyük bir metanet ve
kararlýlýkla görevine devam etmiþtir."
"Savaþ Bakanlýðý'nýn, ordumuza
baðlý bütün kadýn ve erkeklerin..."
"...ve minnettar bir ulusun duygularýna,
büyük bir mutlulukla tercüman olarak..."
"...oðlunuz James'le beraber, uzun,
saðlýklý ve mutlu bir ömür diliyorum."
"Bu elim savaþ sýrasýnda
büyük kayýplara uðramýþ olan þahsýnýz ve..."
"...diðer binlerce Amerikalý ailenin
acýsýný, hiçbir þey, hatta savaþtan..."
"...sað salim dönmekte olan
bir oðul bile dindiremez."
"Ýnsan hayatýný tehlikeye atma, kayýp
ve keder gibi duygularla boðuþtuðum uzun ve..."
"...karanlýk gecelerde bana güç veren
bazý dizeleri sizinle paylaþmak istiyor..."
"...ve alýntý yapýyorum:"
"Tanrý'ya, kaybýnýzýn acýsýný
dindirmesi ve sizi, kaybettiðiniz..."
"...sevdiklerinizin aziz hatýrasýyla
baþbaþa býrakmasý için dua ediyorum."
"Özgürlük uðruna yapmýþ olduðunuz
bu büyük fedakârlýðýn karþýlýðý olan..."
"...o muhteþem gurur,
þahsýnýza aittir."
"Abraham Lincoln. "
"En içten saygýlarýmla."
"George C. Marshall,
Genel Kurmay Baþkaný."
Bugün,
ailem de benimle beraber.
Benimle gelmek istediler.
Dürüst olmam gerekirse, buraya tekrar
geldiðimde ne hissedeceðimden, emin deðildim.
Bana o gün, o köprüde
söylediklerin, hiç aklýmdan çýkmýyor.
Hayatýmý, elimden geldiðince
düzgün bir þekilde yaþamaya çalýþtým.
Umarým sana lâyýk olabilmiþimdir.
Umarým ki,
en azýndan senin gözünde...
...benim için yapmýþ olduðun
her þeyi hak etmiþimdir.
James?
"Yüzbaþý John H. Miller. "
- Yararlý bir hayat sürdürdüðümü söyle!
- Ne?
Bana, iyi bir adam olduðumu söyle!
Öylesin!
"DivxPlanet" ortak çevirisidir.
Çevirmenler:
NeOttoman, Zephyros,
razor_tr, Aybike, sacit...
...gollum_27, Albus,
alpercingir, KatenginWinslet, pross...
...alatrka, Halbarad,
Kuban, kýrýkkanatlar, bond...
...shirak, *engel*,
Charliezy, GunsLinGer, oberst...
...doctor_jivago, Shamo,
Navyblue, HE-MAN, Clint Eastwood...
...No_oNe, kristin kreuk,
captainfuture, SilverShadow, oezel.