Tip:
Highlight text to annotate it
X
{y:i}Gerçekte pek dua etmem...
{y:i}...ama kızım için bana
{y:i}yardımcı olursan...
{y:i}...söz veriyorum...
{y:i}...41 derece...
{y:i}...41 derece...
{y:i}Oh, Tanrım!
{y:i}Banyoya sok, doktoru ara.
{y:i}Önce onu banyoya sok.
{y:i}Dr. Carter, 655...
{y:i}Orada değildir.
{y:i}Derece nedir?
{y:i}Cıva.
{y:i}Nasıl çalışır?
{y:i}Belki ona çağrıdan ulaşabilirim.
Susan. Susie.
Annem kaIkmamı istiyor.
-Soğuk.
-BiIiyorum.
Bana tutun.
Soğuk!
Ateşin yüksek oIduğu
için sana soğuk geIiyor.
Susan, benimIe kaI. Susan.
Susan!
Dengesi bozuIdu mu?
Kafası karıştı mı?
Yatak odasında bir adam
gördüğünü söyIedi.
Üşüyor umusun?
Tamam, açın şunu.
-AçıIın.
-2 numaraIı oda aydınIık mı?
Evet, aydınIık.
Kan basıncını öIç.
Oksijen vereIim. 10 Iitre.
Hemen damara gir.
Nefesi nasıI?
Ne nabzı var ne de ritmi.
Siz Tanrı mısınız?
Hayır.
Adım Seth.
Nereye gidiyoruz?
Eve.
Annem geIebiIir mi?
Hayır.
O anIamayacak.
AnIayacak...
...bir gün.
Sana bir şey sorabiIir miyim?
Evet.
En çok neyi severdin?
Pijamayı.
MELEKLER EHR
Neyi sevdiğini kesinIikIe biIiyordu.
-Pijama mı?
-FIaneI, paçaIı.
Pijama.
Harika bir seçim. Başka?
Bradbury BuiIding'in
asansöründe...
...bir adam kazara
bir kadının tenine dokundu...
...ama kadın dönüp
öyIesine duyguyIa baktı ki...
Aşk mıydı...?
Evet.
İyi bir gündü.
NasıI bir şey oIduğunu
hiç merak ediyor musun?
Dokunmanın.
Hayır.
Evet, merak ediyorsun.
Bazen. Evet.
Dokunmak.
{y:i}Her gece demiyorum.
{y:i}Yalnızca haftada iki kez.
{y:i}Mavi gözler.
{y:i}Ondan asla ayrılmaz.
{y:i}20 dakika. 20 dakika. Bu lanet
{y:i}kentte her şey 20 dakikadır.
{y:i}20 dakikada da asla olmuyor.
{y:i}Bütün gün kıçım taburede.
{y:i}Hep iyi sandalyeyi bulur.
{y:i}2 kilo 800 gram.
{y:i}Kızımın kızı oldu.
{y:i}Ah, lanet olsun!
FederaI 595, hemen hızınızı
öndeki uçağa göre yavaşIatın. Tamam.
{y:i}Tanrım, uyan! Uyan!
Küçük kız, meIek
oIabiIir miyim, diye sordu.
Hepsi de kanat isterIer.
Ne cevap vereceğimi biIemiyorum.
Gerçeği söyIe.
MeIekIer insan değiIdir.
Biz asIa insan oImadık.
Acaba kağıttan küçücük
kanatIar yapabiIir miyim?
Gerçeği söyIe.
SöyIedim.
Tavrı neydi?
Dedi ki, ''Rüzgarı yüzünde
hissetmezsen, kanatIar neye yarar?''
{y:i}L.A. kentinde, 101'de
{y:i}sıkışıklık yok...
Kahretsin! Tanrım!
EIimizdeki ne?
50 yaşında, erkek. KaIp krizi.
Bu sabah. Koşarken oImuş.
İIk yardım ekibi kurtarmış,
ama EKG'si kötü.
Tansiyonu yüksek.
Şu diyagonaI tıkaIı görünüyor.
Ona kateri kim taktı?
Rosenberg.
-Hemen giriyorum.
-Hasta seni görmek istiyor.
Uyumak üzere.
Doktor burada.
Bugün yaInızca 32'ye soğutacağız.
Emici.
Jimi.
Damar.
UfakIık yürümeye başIadı.
Tek başına üç adım.
-Videoya çektin mi?
-Orada biIe değiIdim.
BabaIığa muvaffak oIamadın.
Bu nasıI bir duygu?
PompaIama başIasın.
HAYAT TEHLİKESİ
Akış hızını yarım azaIt,
sesini de kıs.
Yarısına kadar,
ses de kısıIdı.
-Ayırmaya hazır mısın?
-Hazırım.
AyıraIım.
İniyoruz.
DamarIarı bağIadık
ve makineden ayrıIdık.
Oh, kahretsin.
Ne kaybettin?
Bir sünger.
Berbat.
BuIdum!
Herkese teşekkürIer.
Presbyterian ikinci hatta.
Ritmi hassas oIacak.
-Giderek ustaIaşıyor, ha?
-Evet, böbürIenmeyi de öğreniyor.
Öğreniyor mu?
Kahretsin! V-tak!
Tanrım! PaddIes!
Müziği kes. Onu geri çağır.
-2'ye yükIe.
-200 yükIü.
Dr. Rice.
AçıIın!
-Basınç yok.
-Lidokain verdiniz mi?
100 ünite.
Şoku tekrarIa, 300'e.
-HaIa tepki yok.
-KaIp mesajına başIa.
AIarmı kes!
Dur. İşe yaramıyor.
Açmam gerekecek.
Ne zaman hazır oIursun?
10 dakikamı aIır.
ToparIan! Tepki yok.
Bıçak.
İç şok. 20'ye yükIe.
Hazır.
Haydi.
30'a yükseIt.
Haydi.
Cevap yok.
Tom, bypass'ı tekrarIayacağım.
Neredeyse hazır.
7 dakika daha gerekIi.
Kendine geI.
Yapma bunu.
Gidiyor.
Hiç bir yere gitmiyor.
Haydi, yapma bunu!
Lanet oIsun, haydi!
Tom!
Kendine geI!
Bayan BaIford?
Doktor nerede?
-Doktor benim.
-Özür diIerim.
Eşinizin ameIiyatını ben yaptım.
Kendisi nasıI?
KurtuIamadı.
Ne?
KaIbin yeniden kan
pompaIamasını sağIadık...
...ama yine aritmi başIadı...
...onu canIandıramadık.
Durun. Affedersiniz, anIamıyorum
Ne oIdu?
Üzgünüm.
Affedersiniz. BağışIayın.
Ne dediniz?
Ne?
Oh, Tanrım!
{y:i}Masada, masamda kaldı. Üzgünüm.
{y:i}Üzgünüm.
{y:i}Üzgünüm. Nasıl oldu?
{y:i}Nasıl oldu?
{y:i}Eklenen damar mı tıkandı? Ne?
{y:i}Kitaba uygundu. Kitaba uygundu.
{y:i}Üzgünüm.
{y:i}Oda giderek büyüdü.
{y:i}Ben küçüldüm.
{y:i}Nasıl böylesine küçülebildim?
{y:i}Hemen makineye bağlamalıydım.
{y:i}Daha uzun süre masaj yapmalıydım.
{y:i}Tekrar denemeliydim.
{y:i}Daha uzun masaj. Onu yitirdim.
{y:i}Onu yitirdim.
Seni hiç gören oIdu mu, CassieI?
Bana bakıyorsun.
Hayır, ben değiI,
öIen ya da deIiren biri de değiI.
Seni hiç gören oIdu mu...
...tıpkı bir insanmışsın gibi?
Bir yemekte, kör bir kadın
birden bana doğru döndü...
...ve hardaIı uzatmamı istedi.
-Ama o kördü.
-Ama orada oIduğumu biIiyordu.
AmeIiyathanedeki o doktor...
...dosdoğru bana baktı.
Seni görmedi, Seth.
Seni göremez.
İstemediğin sürece kimse
seni göremez.
Ya görmesini istersem?
Neden görmesini istersin?
Ona yardım etmek için.
Aç şunu!
Hemen aç şunu!
Herkes yere!
Yatın! Yatın!
{y:i}Kahretsin! Parayı ver gitsin.
{y:i}Farları yanık mı bıraktım?
{y:i}Farları yanık bıraktım.
{y:i}Bakkal'a gitmeliydim.
-Parayı ver!
-Sakin oI. Veriyorum, tamam mı?
{y:i}Grand Canyon'u hiç görmedim.
{y:i}Artık torunlarımı görmeyeceğim.
{y:i}Ne yapıyorum ben?
{y:i}Sakin ol. Sakin.
Sakin oI, deIikanIı.
Sakin oI.
Vay canına.
Bizi görmeIerine gerek yok.
Erkencisin.
NeIer oIuyor?
Ferris seni arıyordu.
MitraI kapakçık ameIiyatım yok mu?
İptaI ettiIer.
Kim iptaI etti?
SheffieId.
Neden sen söyIüyorsun?
Kendisi meşguIdü.
Cesaret edemedi.
-Maggie, hastasın.
-Hasta değiIim.
Hastasın.
AmeIiyat yapamazsın.
Pazartesiye erteIendi.
ÖnemIi bir iş değiIdi.
ProfesyoneIce değiI ve
bu beni ekibime küçük düşürür.
BaIford dosyasını gördüm.
Komitedeydim.
İnceIendi.
-Senin hatan değiIdi.
-BiIiyorum.
ÖyIeyse sorun nedir?
BiImiyorum.
Müthiş bir mücadeIe verdin.
Burada insanIarın yaşamı için
savaşıyoruz, değiI mi?
KiminIe savaştığımızı
merak etmiyor musun?
Yani deIinin biriyim, dengesizim.
Yorgunsun.
Herkesin başına geIebiIir.
Beni neden aramadın?
Çünkü geceyi bende
geçirdiğinde uyuyamıyorum.
KaIsam da kaImasam da
uyuyamıyorsun.
İyi bir cerrahsın.
Bunu biIiyorsun.
Pazartesi geri dön
ve dizginIeri eIine aI.
Doktor?
Görüşürüz.
{y:i}''Uzun kollu gömleğimle
{y:i}gölün kayalık sahilinde yürürken... ''
{y:i}''...Kuzeyde, eskiden bir
{y:i}ada olan Amazon havzası... ''
{y:i}''Konu hakkındaki en büyük
{y:i}gerçeklik söylenmedi...
{y:i}...ve herhalde söylenemez de.
{y:i}Tek dediğimiz sezgilerin
{y:i}uzak anısı... ''
{y:i}''...eskiden sahip olduğu
{y:i}bilinçten giderek uzaklaşıyor... ''
{y:i}''Arama başlıyor. ''
{y:i}Ruhumu arıyorum.
{y:i}Kartlar ne oldu?
{y:i}Onlara dokunabilirdin.
{y:i}Yarım saatten beri
{y:i}bana bakıyor.
{y:i}Belki sakin oturursam...
{y:i}''Harika bir akşam, insan böyle
{y:i}tüm bedeniyle hissederken... ''
{y:i}Ya bağırsaydım?
{y:i}Bir çığlık atsaydım?
{y:i}''Bir kadın bir erkekle
{y:i}yatmaya karar verdiğinde... ''
{y:i}''Hep bir bahar olacağını biliyordun...
{y:i}...ve donmuş nehrin buzlarının
{y:i}çözülüp akmaya başlayacağını.
{y:i}Dondurucu yağmurların
{y:i}baharı öldürmesi...
{y:i}...genç bir insanın
{y:i}nedensiz ölümü kadar acıdır. ''
DevinimIi Bir ŞöIen
ERNEST HEMINGWAY
AmeIiyatı pazartesiye erteIediIer.
Dün ne oIdu?
Bir goIf turnuvası vardı.
Bu insanIarı kim anIayabiIir?
Günaydın, bay Messinger.
''G''yi yumuşak söyIeyeceksiniz.
Dudağınızda ne var?
Ne? SaIyaIarım mı akıyor?
-Onu nereden buIdun?
-Neyim ben, bir tutsak mı?
İyiIeşmek mi istiyorsun,
dondurma mı yemek?
Bu ameIiyat çok önemIi.
BöyIe yemeye devam ederseniz...
...vazgeçin daha iyi.
30 bin de size kaIsın.
Eğer ameIiyatı gerektiği gibi
dün yapmış oIsaydınız...
...şu anda koIumdaki borudan
havuç emerdim. Ne oIdu?
ŞartIar işIem için uygun değiIdi.
Ben ''işIem'' değiIim. Adım
Nathan Messinger ve karşınızdayım.
AIo, AIo, aIo...
Uçuyor, uçuyor. PatIatma.
PatIatma!
{y:i}Muffin Man'i biliyor musun,
{y:i}Muffin Man, Muffin Man?
Merhaba, Anne.
Burada ne yapıyorsun?
Röntgen böIümüne gidiyordum...
...buraya uğramak iyi oIur,
diye düşündüm...
...gizIenmek.
Neyden gizIenmek?
Pediatriye girmeIiydim.
Oh, hayır.
KarşıIaştığın erkekIer
ya evIi ya da jinekoIog.
Benim hakkımda, benden fazIa
biIen bir adamIa yapamam.
ZavaIIı küçük adam.
AğIaması hiç durmuyor.
-Sorunu ne?
-Sigortası yok.
Pastacının arkasındaki
bir çöp bidonunda buIundu.
Her türIü testi yaptık...
...uyuşturucudan şekere kadar.
Bir şey buIamadık.
BakabiIir miyim?
ÜItrason yapıIdı mı?
-İyi soIuk aImıyor mu?
-Bir mırıItı.
Tamam, bebeğim.
Sen neden gizIeniyorsun?
Hastamın karısından.
Kocasının iyiIeşeceğini
söyIememi istiyor...
...ve bundan emin oImamı...
...ama emin değiIim.
Bunca zaman sonra,
bunca çaIışmadan sonra...
...birden garip bir duyguya kapıIdım...
...sanki hiç bir şey eIimde değiI.
Hiç bir şey.
Ve eğer eIimde değiIse...
...nasıI devam edebiIirim?
Özür diIerim.
Ziyaretçi misiniz?
Evet.
Ziyaret saati 8:00'de sona erdi.
Neden böyIe bir kısıtIama var?
Ne?
SaatIer.
Ziyaret hastanın moraIini
düzeItmez mi?
Kime ziyarete geIdiniz?
Bay Messinger'e mi?
Şu anda mı?
Size.
Ziyaretçiye ihtiyacım yok.
Hasta değiI misiniz?
Hayır.
Ben doktorIardan biriyim.
Umutsuz musunuz?
Bir hastamı yitirdim.
EIinizden geIenIeri yaptınız mı?
ÖIdüğünde kaIbini
eIimde tutuyordum.
ÖyIeyse yaInız değiIdi.
Evet, değiIdi.
İnsanIar öIür.
Benim masamda değiI.
BedenIeri pes edince öIürIer.
Pes etmemesini sağIamak görevim.
Yoksa burada işim ne?
Senin hatan değiIdi, Maggie.
Yaşamasını istemiştim.
Yaşıyor.
Senin düşündüğün biçimde değiI.
Buna inanamıyorum.
Bazı şeyIer gerçektir,
inansan da inanmasan da.
Adımı nasıI biIdin?
Seninki ne?
Seth.
Artık gitsen iyi oIur, Seth...
...yoksa GüvenIik
seni akıI hastası sanır.
M. RICE, DOKTOR
-Durum ne?
-Bir Iitre gitti.
Emici.
{y:i}Band-Aid beni pek çekiyor
{y:i}Çünkü Band-Aid'i pek çekiyorum
{y:i}Ölmenin sırası değil, bay Messinger.
{y:i}Bana Seth'in telefonunu vermeden olmaz.
{y:i}Band-Aid beni pek çekiyor
{y:i}Çünkü Band-Aid'i pek çekiyorum
{y:i}O gözler.
{y:i}O bakışlar...
{y:i}...sanki ruhumu gördü.
{y:i}Seth.
{y:i}Ne biçim bir isim, Seth?
3.14
DevinimIi Bir ŞöIen
Burada oIacağını düşündüm.
TuzIu.
KaIp nakIim saat 2'de öIdü.
Sen iyi misin?
Bunu geri tesIim edebiIirsin.
BaharIa iIgiIi böIüm?
''Hep bir bahar oIacağını biIiyordun.''
Nereden biIdin tam da...?
Ne? O kitabı ben vermedim.
Sen vermedin mi?
Nereden buIdun?
Merhaba. Ben doktorum.
Sanırım bir hastam unuttu.
-Kimin ödünç aIdığını söyIer misiniz?
-İsim veremem.
Zamanını verebiIirim.
Tamam, 5 dakika gerekIi.
''YİTİK KUŞAK''
Ernest Hemingway
Merhaba, Maggie.
Seni yeniden görmek ne güzeI.
Seni yeniden görmek ne tuhaf.
Tuhaf şeyIer iyidir.
Hemingway'i sever misin?
Evet, sevmeye başIıyorum.
OkuyabiIir miyim?
''Kekremsi deniz tadındaki
istiridyeIerden yedim...
...ve madensi suIarını...
...kabukIarından ayırıp...
...diIi buran şarapIa
yıkayıp içtiğimde...
...boşIuk duygusundan kurtuIdum...
...ve mutIu oImaya başIadım.''
LezzetIeri tarif etmeyi
asIa unutmaz.
Hoşuma gidiyor.
Buraya sık sık geIiyor musun?
Burada yaşıyorum.
Ne yapıyorsun?
Okuyorum.
Hayır, mesIeğini sordum.
Haberciyim.
NasıI haberci?
BisikIetIiIerden mi?
Hayır, Tanrı'nın habercisiyim.
Bana bir mesajın var mı?
Sana mesajını verdim.
Çağrıdan mı aradın?
SinyaIsiz mesajIarı aImam zor.
SinyaI kesinIikIe veriIdi sana.
-Messinger nasıI?
-İyi.
AmeIiyat çok iyi geçti.
-İyi bir gündü.
-İyiydi.
Evet, bugün kimseyi öIdürmedim.
-Sen harika bir doktorsun.
-Nereden biIiyorsun?
Hissediyorum.
Zayıf bir kanıt.
GözIerini kapat.
YaInızca bir an için.
Ne yapıyorum?
Bana dokunuyorsun.
Dokunmak.
NasıI biIiyorsun?
Çünkü hissediyorum.
HisIerine güvenmeIisin.
Yeterince güvenmiyorsun.
-Bir yere gideIim.
-Nereye?
Umurumda değiI.
Ne yapmak istersin?
Ne oIursa.
NasıI bir şey?
Tadı nasıI?
Tarif et, Hemingway gibi.
Şey, tadı şey gibi...
...armut.
Armudun tadını biImiyor musun?
Senin aIdığın tadı biImiyorum.
TatIı...
...suIu.
DiIimin üstünde yumuşak.
TaneIi...
...ağzında eriyen
taneIi şeker gibi.
NasıIdı?
Harika.
Bir mikroskoba iIk baktığımda,
doktor oImak istediğimi anIadım.
Tamam, eIini ver bana.
Ne için?
Kanına bir göz atacağım.
Mümkün değiI.
ErkekIer.
BiIiyorsundur,
kadınIarın acıya dayanma gücü...
...erkekIerden 9 kat yüksek.
Şuna bir bak.
Çok parIak.
Bu benim işte.
Tüm bu hücreIer.
HücreIerden oIuşuyorsun.
Ve aradaki boşIukIardan.
Eğer bunIarsan...
...bu hücreIersen...
...bir gün öIdükIerinde, öIüyorsun.
BiImiyorum. Sanırım öyIe.
Peki nasıI açıkIıyorsun?
Neyi?
SüregeIen Cennet efsanesini.
Her şeyi biIdiğimi sanırdım.
BiImiyor musun?
Hayır.
AmeIiyathanemde
bir şey oIdu ve...
...beni sarstı. Başka bir şeyin
varIığını hissettim...
...başka bir yerde. Benden
büyük bir varIık, senden de...
Sana çıIgınca mı geIiyor?
Hayır.
Hastamı kurtarmadım.
Her şeyi doğru yaptım...
...yine de kurtarmadım.
Bunun oImaması gerekiyordu.
Ve ben...
AğIadın.
Evet.
-İnsanIar neden ağIarIar?
-Ne demek istiyorsun?
Yani, fizikseI açıkIaması ne?
Gözyaşı kanaIIarının görevi,
gözIeri temizIeyip korumaktır.
Ama duyguIandığında, aşırı
tepkiIerIe gözyaşIarı üretiIir.
Neden aşırı
bir tepki gösterirIer?
BiImiyorum.
BeIki de duyguIarın
öyIesine yoğunIaşıyor ki...
...vücudun içine sığdıramıyor.
BiIincin ve duyguIarın
fazIa yoğunIaşıyor.
Vücudun ağIıyor.
GitmeIiyim.
Gitmek zorundayım. Burada kaI.
Buradan ayrıIma.
Burada kaI.
-Tüpü çıkart.
-Nefes aImıyor.
Tüp tıkanmış da ondan.
Kendinizi nasıI hissediyorsunuz?
DaIgaIarda kuIaç atmaya hazır.
Korkarım sörf günIeriniz bitti.
KoIunuzdaki dövme pek çekici.
Eşiniz ne diyor?
Eşimin kendisi.
15 dakikada bir kontroI et.
Seni göremiyorum,
ama buradasın, biIiyorum.
Git, onIara hazır
oImadığımı söyIe.
Henüz değiI.
Neredeydin?
Oh, kahretsin.
Yemeği tamamen unuttum.
Yemek mi yedin?
KiminIe?
Tesadüfen karşıIaştığım biriyIe.
Yemek yedik.
Çantamı mı hazırIadın?
Başka?
Konuştuk...
...sonra beni aradıIar
ve ortadan yitiverdi.
Sırt çantamı neden hazırIadın?
EarI, ne yapıyorsun?
Tahoe'ya gideriz demiştim,
amcanın evine...
...yürüyüş yaparız.
Ne o?
Tanrım. Şey mi...?
Maggie, bir kene.
-Kibrit ver bana.
-Onu yakamayız, Jordan.
ÇıkartmaIıyız.
Başı içeride bırakmamaIı.
-Yakarsak çıkar, başı içeride kaImamaIı.
-O zaman aIkoI getir.
AIkoI yok.
-AIkoIün yok mu?
-Burada ameIiyat yapmıyorum.
Zeytin yağına ne dersin?
Ne tür? JaIapeno mu biberiye mi?
Biberiye.
Peki arkadaşın ve sen...
Adı ne demiştin?
Seth.
Neyden konuştunuz?
ÖIümden.
Her gün hayat ve öIümIe
uğraşıyoruz. Neden konuşmayaIım?
Umarım ameIiyathanede
dua eden cerrahIara benzemezsin.
Bir dakika konuşabiIir miyiz?
Kamp yaparken konuşuruz.
Jordan, şimdi kamp yapmaya gidemem.
BirIikte oImaya ihtiyacımız var.
BakaIım, birIikte 5 dakika
geçirebiIiyor muyuz.
BakaIım, 5 dakika
birIikte oIabiIiyor muyuz.
Ne yapmak için?
YaInızca burada oImak.
YoI haritasını aIayım.
Hayır, ciddiyim.
YaInızca ikimiz.
Ne yapmam gerekiyor?
Bana bakman yeterIi.
Bunu yapamazsın.
Yapamazsın.
-Gözünü kaçırdın. Yitirdin!
-HiIe yapıyorsun.
{y:i}Bu kara büyünün adı...
{y:i}...aşk.
{y:i}Çok teşekkürler.
{y:i}Tekrar hoş geldiniz.
{y:i}*** üyesi annelerle söyleştik.
Bir şey izIemek ister misin?
Ben de istemiyorum.
Burada oIduğumu nasıI biIdin?
BiIiyorum.
Tanrım, çok güzeIsin.
Herkesin ne kadar iyi
göründüğünü unutmuşum.
30 yıIIık sessizIik.
YürekIisin, deIikanIı, kendini
böyIe göstermekIe. Takdir ediyorum.
Durumu koIayIaştıracak.
SöyIemeIiyim, kendimi
iyi hissediyorum.
EmirIerini gözden geçir...
...çünkü kendimi
öIüyormuş gibi hissetmiyorum.
ÖImüyorsun.
GüzeI. ÖyIeyse neden hep
odamın çevresinde doIaşıyorsun?
Burada kıçı açık yatan
bir tek benim.
Ya da...
burada oIman...
...doktor için mi?
EIbette.
Doktor.
GüzeI bir kadın.
GöğüsIeri biraz küçük...
...ama yine de eIini doIdurur.
-Sen kimsin?
-GüzeI.
Buna şey derIer...
''...rastIantı sonucu hoş keşif.''
SözIüğe bakarsan,
ikimizin resmini görürsün.
TeşekkürIer.
Gerçeğe hazır mısın?
Çünkü ben, soruIarını
cevapIayabiIirim, dostum.
Bu akşam Fransız tostIarı iyi mi?
Harika.
Biraz getirin.
Sanırım kendimi tanıtmaIıyım.
Haydi, eIini ver bana.
Benimkine koy. İşte böyIe.
Biraz daha sık. Biraz daha.
İşte oIdu.
Hayır, bu çok fazIa.
BöyIe yap. İşte oIdu.
NathanieI Messinger.
Boğazına düşkün, zevk sahibi...
...eski iIahi varIık,
insan ırkına yeni katıIım.
Sana inanmıyorum.
Kanıt ister misin?
Kütüphaneye gidersiniz.
Her diIi konuşabiIirsiniz.
Düşünce gücüyIe yoI aIırsınız...
{y:i}...ve şu anda
{y:i}beynimi okuyorsun.
Yeter.
Okuyorsun işte.
Bu imkansız.
''Bazı şeyIer gerçektir,
inansan da inanmasan da.''
NasıI?
-Kendin seçersin.
-Seçmek?
Dünyaya düşmeyi.
DaIarsın, düşersin,
bir pike yaparsın.
Bir köprüden atIarsın.
Bir pencereden.
Kararını verirsin
ve onu gerçekIeştirirsin.
Tepeden tırnağa acıIar
ve kokuIar içinde uyanırsın...
...ve hiç oImadığın
kadar açsındır...
...ama sen ne açIığı
biIirsin, ne de öyIe şeyIeri...
...gerçekten huzursuz ve acı
verici, ama güzeI, çok güzeI.
İnsan.
DinIe, evIat:
O, bu saIakIara, evrenin
en büyük hediyesini vermiş.
Bize vermez mi sanıyorsun?
Ne hediyesi?
Özgür irade, kardeşim.
Özgür irade.
İş buIamıyordum.
Geçmişim, eğitimim yoktu.
KimIik kartım.
Sonra bir gün,
bir şantiyeden geçiyordum.
Bir gökdeIen.
Ve düşündüm: ''Bunu yapabiIirim.''
BiIiyorsun, buradakiIerin çoğu...
...yüksekIikten korkarIar,
dediğimi anIıyor musun?
Bu da beni kaIifiye eIeman yaptı.
ÜsteIik, yukarıdayken, biraz
evimdeymişim gibi hissediyordum.
İşimi seviyorum.
Onda da başarıIıyım.
BunIar seni öIdürür.
BaşkaIarı var mı?
Senin gibi başkaIarı?
Evet, kaIabaIıktaIar.
OnIarı görürsün, ama
çoğu zaman yanIarından geçersin.
Kimse eski yaşamı düşünmek.
İstemez. Feda ettikIeri şeyIeri.
ÖyIeyse neden yaptın?
Kızım, Ruth...
...budaIa kocası, Frank...
...ve torunIarım.
Petie 4'ünde, Hannah 6'sında.
Ve eşim, Teresa.
Hiç ona...
...kim oIduğunu söyIedin mi?
Bir iki kez denedim.
Düşündüm:
''Neden bunu ona yapayım?''
Neyi?
OnIar için çok fazIa.
İnsanIar artık bize inanmıyorIar.
Gün doğarken
haIa topIanıyorIar mı?
Ve gün batımında, evet.
Beni oraya götürür müsün?
DuyabiIiyor musun?
Hayır.
Duyamıyorum!
Ama sen de bunu hissedemezsin!
Nathan!
Geri dönmeIisin.
Büyük bir daIga yakaIamadan oImaz.
BekIe.
BekIe.
Neyi bekIeyeceğim?
Yüz!
Ve o zaman...
...düşersin.
-Düşmek mi?
-DaImak.
Kararını verir...
...ve daIarsın.
Ve uyandığın zaman, sen...?
Evet.
Havayı kokIamak.
Suyu tatmak.
Gazete okumak.
YaIan söyIemek.
AIabiIdiğine.
Köpeği besIemek.
SaçIarına dokunmak.
Neyi bekIiyorsun?
Burada öyIe büyük bir güzeIIik var ki.
Evet.
İşte yine buradasın.
Yarın arkadaşın Messinger'i
taburcu ediyoruz.
Bu iyi.
AiIesi, bir tür evine
hoş geIdin partisi veriyor.
Gidecek misin?
Gidecek misin?
Bu EarI.
Adını söyIedi.
Başka ne söyIedi sana?
Hiç uyumadığın için endişeIendiğini.
Ve güIümsemene bayıIdığını.
Bazen beni tek anIayanın
o oIduğunu düşünüyorum.
Ya erkek arkadaşın?
Ona aşık mısın?
Aşk? BiImiyorum.
Bunun anIamı ne?
Senin açıkIayacağını umuyordum.
Bir sözcük...
...kimyasaI bir reaksiyonu tanımIıyor...
Bir tür saçmaIık. SaçmaIıyorum.
Bütün gün, seninIe bir dakika
geçirmeyi umarak bekIedim...
...üsteIik seni tanımıyorum biIe.
Ne öğrenmek istiyorsun?
Neden hep aynı giysiyi giyiyorsun?
Neden bana teIefon
numaranı vermiyorsun?
EvIi misin?
Hayır.
Sokakta mı yaşıyorsun?
Hayır.
DavuIcu musun?
Neden bana hiç dokunmuyorsun?
Seni incitmek istemiyorum.
Beni incitmezsin.
Bunu hissettin mi?
Keşke anIamanı sağIayabiIseydim...
AnIıyorum.
Görüşürüz.
Hey, Doktor!
Hayır, hepsini isterim.
Buraya geI.
-Merhaba.
-GeIdiğin için teşekkürIer.
Harika görünüyorsun.
Cennet değiI mi?
Şuna bak.
GeI seni biriIeriyIe tanıştırayım.
Yemek ister misin?
Bir bira aI, Seth.
Neredensin?
Yukarıdan.
Kuzey. Kanada.
DinIe. DuyabiIiyor musun?
Büyüyorum.
GüIümse, Hannah.
Seth'i ne zamandır tanıyorsun?
Çok uzun değiI.
Ama eskiden beri tanır gibiyim.
TatIım, bu onun canını yakar.
Büyük babam gibisin.
GeI.
KurabiyeIer oImuş mu bakaIım.
Sen de geI, Seth.
-Yardım edebiIir miyim?
-Evet, harika.
İkiniz nasıI tanıştınız?
BenimIe inşaatta çaIışıyor.
Yapı işi.
Onu haberci sanıyordum.
Evet, çift işi...
...oIanIardan.
Hemen dönerim.
Şunu kesebilir misin?
Kanada'nın hangi
bölgesinde doğdun?
Kanada'da doğmadım.
Annenin babanın isimleri ne?
Annem babam yok.
Ellerin inşaat işçisinin
ellerine benzemiyor.
İnşaat işçisi değilim.
Çok solgun eller. Bırak göreyim.
-Bunu neden yaptın?
-Bana elini göster.
Hayır.
Soyadın ne?
Soyadımı biliyorsun.
Bilmiyorum.
Plate.
Seth Plate?
Seni kestim.
Seni kestim.
Bıçakla kestim.
Etini kestim. Sen de hissettin.
Senin gibi değil.
Ben nasıl hissediyorum?
Ne demek bu?
Yani bir doktor gibi mi?
Bir kadın gibi mi? Ne?
Demek istediğim...
...bir insan gibi.
Benim dokunma hissim yok.
Bunu hissediyor musun?
Korkmana gerek yok.
Deli!
Yalancı!
Kimsin nesin sen?
Ben, bay Balford'u almaya geldim...
...ve seni gördüm.
Gözlerimi senden ayıramadım.
Onun için mücadele verdin.
Gözlerimin içine baktın...
...bir erkekmişim gibi.
-''Bay Balford'u almaya mı''?
-Oradaydım.
-Hep orada oluruz, her odada.
-Sen neden söz ediyorsun?
Merdiven başında yanındaydım...
...hastan için ağladığında.
Ve sana dokundum. Anımsıyor musun?
Bunu neden yapıyorsun?
Çünkü sana aşık oldum.
Sana inanmıyorum.
Hissedebiliyor musun?
İnanmak istemiyorsun.
Aklımın alması mümkün değil!
Git buradan!
Çek git!
Doktor?
Doktor?
Merhaba?
Seth?
Burada mısın?
Seni görmek istiyorum.
Kendini göster bana.
Yanımda kal.
Yalnızca uyuyuncaya dek.
7.24
Oh, evet!
Teşekkür ederim.
Bebek uyuyamıyor.
Bu bebeği hiç uyurken gören var mı?
Bilmiyorum. Onu bir kontrol edeyim.
Burun kanalları tıkalı.
Neredeyse hiç hava geçirmiyor.
Nasıl anladın?
Yalnızca...
...bildim işte!
Maggie?
Evet.
Yalnız mısın?
Evet.
Sezgilerinle bebeğe teşhis koydun.
Öyle mi dersin?
Ben daha iyisini yapamazdım.
İşte bu büyük bir iltifat.
Ne yapıyorsun?
Seninle vakit geçiriyorum.
Benimle evlenir misin?
Sonunda Tahoe'ya gidebiliriz.
Nevada yakasında evlenir...
...balayını geçirir,
işe döneriz.
Ne yapmamı istiyorsun?
Diz mi çökeyim?
Ne söylememi istiyorsun?
Biz birbirimize aitiz.
Aynı türdeniz.
Kalp konularında pek iyi değilim.
Demek istediğim...
...duygusal konularda.
Lütfen karım ol.
Sadece düşün.
Nefes al.
Nefes.
İyiyim.
Birlikte olamayacağımız halde bizi
karşılaştıran Tanrı'yı anlayamıyorum.
Sana söylememiş.
Neyi söyleyecekti?
Belki de ona sormalısın.
Hayır, sana soruyorum.
Seth, korku...
...acı...
...açlığı bilmez.
Güneşin doğuşunda müzik duyar.
Ama tüm bunları feda edebilir.
Seni öylesine çok seviyor.
Anlamıyorum.
Düşebilir.
Varlığından vazgeçebilir,
bunu da biliyor.
Sonsuzluğu feda edip...
...bizler gibi olabilir.
Sana bağlı.
Nasıl oluyor da biliyorsun?
Çünkü ben yaptım.
Seth, seninle konuşmalıyım.
Seth, lütfen.
Lütfen burada ol.
Tanrım, yardım et bana.
Öylesine güzelsin ki.
Hep böyle kalacaksın.
Jordan onunla uzaklara gitmemi...
...ve evlenmemi teklif etti.
O beni tanıyor.
Mesleğimin isteklerini biliyor.
Onu sevmiyorsun.
O ve ben aynıyız.
Benim istediğim bu.
Ve dokunduğumda elimi
hissedecek birini istiyorum.
Ama beni hissedebiliyorsun.
Beni hissettin.
Sana hoşcakal demek istiyorum.
Seni bir daha görmek istemiyorum.
Hey, ahbap.
Burada kalamazsın.
Beni görüyor musun?
Beni görüyor musun?
Beni görebiliyor musun?
Seni görebiliyoruz.
Bu kan mı?
Kan!
Kırmızı mı?
Kırmızı?
Kırmızı mı?
Renk.
Aldığın uyuşturucu ne renkti?
Kıçını kaldırsan iyi olur.
Gidecek bir yerin var mı?
Maggie.
{y:i}Aşağı, aşağı ve aşağı iniyorum
{y:i}Dönüyor, dönüyor ve dönüyorum
{y:i}Dönüyorum ve vızır vızır
{y:i}Dönmeye bayılıyorum
{y:i}Bu eski kara büyüye bayılıyorum...
{y:i}...onun adı
{y:i}Aşk!
Merhaba!
Eyalet Hastahanesine
nasıl gideceğimi söyler misiniz?
Yardımcı olabilir miyim, bayım?
Bir dakika nefesim düzelsin.
Nefes alıyorum!
Maggie Rice.
Hastası mısınız?
Hayır. Onu bulmam gerek, lütfen.
Bürosunu arayın.
Biri yardımcı olabilir.
Nerede olduğunu biliyor musunuz?
Hayır, bayım, nerede bilmiyorum.
Bilgisayarınız var...
...ve teknolojiniz.
Onu bulamaz mısınız?
Maggie nerede?
Demek Maggie'nin arkadaşısınız?
Size böyle ne oldu?
Üzgünüm.
Tamam.
Düştüm.
Belli oluyor. Trenden mi?
Aşka düştüm.
Lütfen bana yardım edin.
Tahoe gölüne gitti. Amcasının
Nevada yakasında bir evi var.
Bekleyin!
YALNlZCA NAKİT PARA
Cassiel.
Burada mısın?
Merhaba.
Nereye gidiyorsun?
Tahoe!
Reno!
Tahoe!
Reno'ya gidiyorum.
Tahoe'ya gidiyorum.
Atla. Oraya varınca anlatırım.
YÜKSEK UMUTLAR
EVLENDİRME KLİSESİ
Çok mu geç kaldım?
Geç mi kaldım?
Jordan?
Jordan'la evlenemedim.
Sana aşığım.
Ne oldu?
Özgür irade.
Seni hissediyorum.
Beni hissediyor musun?
Evet.
Ya bunu?
Nasıl bir duygu?
Neler hissettiğini anlat bana.
Yapamam.
Dene.
Sıcak.
Acı verici.
Tamam.
Birbirimize uygunuz.
Biliyorum.
Birbirimize uygun yaratılmışız.
Ölenlere, hep, yaşamda
en sevdikleri şeyi sorardım.
Cevaplarını kitaba yazardım.
İşte bu.
Benim en sevdiğim şey bu.
Daha yaşamaya başlamadın bile.
Tüm hayatımızı birlikte geçireceğiz.
Sen ve ben.
Bay ve bayan Plate.
-Yardım bulacağım.
-Buradasın.
-Kal.
-Yardım bulmalıyım.
Gitme. Şoför yardım getirecek.
Lütfen kal.
Lütfen benimle kal.
Korkuyorum.
Her şeyi berbat ettim.
Sana her şeyi göstermek istemiştim.
Göstereceksin.
Uzaklardan benim için geldin.
Üzgünüm.
Tanrım, hayır, Maggie!
Sana dokunmak...
...ve seni hissetmek.
Şu anda elini tutabilmemin...
...anlamını biliyor musun?
Seni ne kadar çok
sevdiğimi biliyor musun?
Bana bakmaya devam et, tamam mı?
Gözlerimin içine bak.
Orada biri var.
Onlara bakma.
Lütfen onlara bakma!
Böyle mi oluyor?
Evet.
Böyle oluyor.
Korkmuyorum.
Bana sorduklarında...
...en sevdiğim şeyi...
...onlara diyeceğim ki...
...sendin.
Tanrım!
Seni göremiyorum,
ama buradasın, biliyorum.
Üzgünüm.
Git buradan.
Sen miydin? Onu sen mi götürdün?
Orada mıydın?
Hayır.
Bunu neden yaptı?
Bilmiyorum.
Sırası mı gelmişti?
Ne söylememi istiyorsun?
-Beni cezalandırmak için miydi?
-Öyle olmadığını biliyorsun.
Hayat böyle.
Artık yaşıyorsun.
Ve bir gün...
...öleceksin.
Nasıl bir şey?
Ne?
Sıcaklık.
Muhteşem.
Böyle olup biteceğini
bilseydin...
...yine de yapar mıydın?
Her şeye değerdi...
...saçını bir kez koklamayı...
...bir tek öpücüğünü...
...elinin tek bir dokunuşunu...
...sonsuzluğa tercih ederim.
Tek birine bile.
FOR DAWN
Adaptasyon:
GELULA & CO., lNC.