Tip:
Highlight text to annotate it
X
CAPTIVITY (2007)
Oh çocuklar, korkularım...
şey, bi düşüneyim. Yalnız olduğumda
kendimi iyi hissetmiyorum.
Okulda oldukları
gerçeğini bilen
diğer kızlar çok kıskançtı.
Sanki anne-babası umursarmış gibi.
Göz önünde olduğunuzda,
güzellik önemlidir. Bayanlar bilir bunu.
Hayır, hayır, hayır, hayır.
Kesinlikle "Doğru kişi"
diye biri yok. "
ve bir çeşit...
dikkat çekme istedim.
Ama babamdan biliyorsunuz,...
Gerçek babam değil, o öldü,
üvey babam.
NasıI söylesem...
Pasif birisiydim, bilirsiniz işte, ve
sanırım bu benim en kötü kabusum.
Pasif olmak, evet...
Üniversitedeyken asiydim.
Her zaman şerit-sütyen takardım.
Siyah ruj. Tanrım...
Yolda yürürken bütün gözlerin
üzerimde olmasından hoşIanırdım.
Ama bir erkek benimle konuşmayı denese,
Sanki orda değil gibiydim.
İnsanlar güzelliğe kapıIırsa,
ben bunu değiştiremem.
Babam öldüğünden beri, gerçek babam.
ya TV açık,
ya da ışık açık uyuyorum.
Bazen kendime hikayeler anlatıyorum.
Bu tarz şeyler işte. Karanlıktan nefret ederim.
Nerdeyim ben?
Lütfen! Lütfen!
Dairem?
Hayır.
Daireme nasıI girdin?
Bırak çıkayım, hasta herif!
Seni piç kurusu!
Benim kim olduğumu bilmiyorsun!
Bundan kurtulamayacaksın!
Bütün polisleri başına toplayacağım!
Başını büyük bi belaya soktun!
Bu herif heryerde dolaşmış.
Ama hiç bir yerde parmak izi yok,
en ufak bir ipucu bile yok.
Bayan Tree'nin babasıyla konuştum.
Hiç şaşırmış gibi gelmedi.
15 yaşındayken
evi terkettiğini söyledi.
Annesi Paris'te yaşıyor.
- İhtiyacın olan her şeyi aldın mı?
- Evet sanırım.
Pekala, John, getir bakalım.
Tamam, işimiz bitti.
Bettiger, bi saniye buraya gelir misin?
Ne yapıyorsun?
Yunanca. Diyor ki...
- Yunanca olduğunu nerden biliyorsun?
- Çünkü Yunanca okuyabiliyorum.
Yunanca okuyabiliyor musun?
Evet.
Pekala. Ne demek bu?
Diyor ki, "yansıma...
Bir zamanlar korkuyu bilen toz. "
Tamam, beni yakaladın.
Şimdi ne istiyorsun?
Kesinlikle "Doğru kişi"
diye biri yok. "
Aşk bittiğinde,
annem babam hatta değillerdi
Evet? Anlıyorum.
Evet. AnlaşıIdı, şef.
Evet.
Tamam. Tamam, evet öyle...
oraya as tatlım. Bye.
Tatlım, ha?
Belediye başkanının büstü.
Yeni ortağımla tanış.
Ray, "Yunan", Disantos.
Kemik ve doku örnekleri.
Evet, anlaşıIdı. 10-4.
Kayıp kız sinema yıIdızı mı?
Manken, ateşli... en son şey
Forensics'deki Wade idi.
Tuz kilerindeki kül
DNA geçen seneki kurbana uyuyor,
Mary Deavro.
Oh, Mary. Bu kız
ulusal amigo şampiyonuydu.
İkimiz ailesine bizzat
bilgi verelim.
Çünkü onu tanıyordum.
Sakinleşsinler.
Tamam.
Kurbanlarını nasıI seçiyor?
Bi şekli var mı?
- Rasgele.
- Sanmıyorum.
Bu herif hiç bir şeyi
amaçsızca yapmıyor.
Hassas olarak yapıyor
Seks, işkence, öldürme...
Bütün hepsi bu.
Kontrol bu.
Onu hassas yapan bu.
Yakalandım
Bende.
Kimsin. Ne zamandan beri?
2 gün.
Neden?
Neden ben? Bırak gideyim
Lütfen!
Lütfen! Yardım edin!
İmdat.
Kibrit.
Sadece bir kaç tane var,
boşa harcamayalım, tamam mı?
Buradan çıkmalıyız.
Kilitlenmiş şarap mahzeni
gibi bir yer burası.
Havalandırmadan çıkmayı denedim,
Yol ikiye ayrıIıyor, ama çok dardı.
Sıkıştım.
Onu gördün mü?
Hayır, beni bayıIttı, ne zamandan
beri burdayım bilmiyorum.
Tanırm, Biliyorum biraz bencilce
gelecek sana ama,
Allah'a şükür
yalnız değilim.
İyi misin?
Duydun mu?
Oh, Siktir git, o. çocuğu!
Bizi dinliyor mu dersin?
Sanırım öyle.
Onun bir erkek olduğunu zannediyorsun.
Oh, güven bana, kesinlikle bir erkek.
Bu tarz şeyleri kadınlar yapmaz.
Neden burda olduğunu biliyor musun?
Evet, avlandım.
süründüğümü hatırlıyorum,
işimle alakalı.
Ne iş yapıyorsun?
Ünlü birisiyim.
Büyük bir anlaşma için mi
kaçırıIdığını söylüyorsun?
Belki, belki de değil.
Birkaç kez soyuldum.
Benim herşeyimi biliyor.
Daireme girmiş.
Kitaplarımı ve benimle ilgili
şeyleri almış.
Evet, benim elbiselerimide almış.
Hepsini kolayca yapmış.
Kolayca mı?
Gazeteciler, aklına gelebilecek herşeyi
sorarlar bana.
Neden korkarsın?
Seçmen gerekirse...
pembe mi turuncu mu olurdu?
Cehennem hakkındaki fikirlerin?
Sen de her zaman cevap verdin?
Bu flört gibi, bazen gerçekleri söylersin,
bazende söylemezsin.
Cehennem hakkındaki fikrini bile mi?
Bunu onlara söylemedim.
Tahmin edeyim.
Yalnızlık.
Kahretsin!
Tamam, geçti, bana bak.
Seni nasıI yakaladı?
Soho'daki bir kulüpte düzenlenen
yardım gecesinde oldu.
Birisi içkime bişey katmış olmalı.
Vay anasına...
Temiz hava almalıydım,
omzumda bir el hissettim,
beni dışarıya çıkardı.
ve sonra nemli bir mendil...
Hatırladığım son şey...
makyajımı heryere bulaştırmamasını
düşünüyordum.
Ya sen?
Nebraska'dan Connecticut'a sürüyordum.
Yorulmuştum,
dinlenme yerine çektim arabayı.
sonra uyandım,
bi ağlama sesi duyduğumu zannettim.
Ne olduğunu öğrenmek için
dışarı çıktım. ve sonra, küt...
Görüyor musun?
Hatırladığım son şey...
dinlenme yerindeki
fransız kızartmlarının kokusuydu.
Senin...
İşte geldi.
Kahve ıIık. Ne yapıyordun,
medyuma mı gittin?
Kardeşimden Mac'imi alıyordum...
Mac...
- Kendi şeyimi yapıyorum.
- Hay a*ına ko***?
Telefonumu gördün mü?
Oyuncaklarına daha fazla
dikkat etmelisin, adamım.
Evet, şef.
Hey, şu manken hakkında
bişeyler bulabildiniz mi? Adı neydi?
Bayan Tree.
Kulupteki herkesi sorgulayın,
misafirleri ve çalışanları...
Evet, sizi anlıyorumn ama,
kulupte 700 kişi vardı.
Yani?
Üzerinde çalışan 3 tane takımımız var.
İlerleme kaydettik.
Yemek şirketlerini unutmayın.
Beni bilgilendirin.
AnlaşıIdı.
- Ayak izlerinin ne olduğunu biliyorum.
- Evet, neden beni aydınlat mıyorsun?
Bir hikaye düşün.
Sahildesin. Hawaii'de.
Evet, mavi deniz.
Eğer burdaysan...
Ne istiyorsun?
Biliyordum,
bunu bana da yapacağınızı.
Biliyorsunuz ki...
karanlıkta kalmaktan hiç hoşlanmıyorum.
Bu fobim her zaman var.
Safari'ye çıktığında,
muhteşem bir doğa, değil mi?
Hoşuma gitse bile, aynı zaman da
biraz da korkutucuydu.
O büyük yer beni heyacanlandırırdı.
İşte.
İstediğin bu mu?
Gary.
İyi misin?
Evet...
Saçımı kesmiş.
Neden yaptı?
Herşeyi temizliyor, istediği zaman
içeri gelip bizi kontrol ediyor.
Kan örneği aldı mı?
Hey, duyuyor musun beni,
her nerdeysen!
Neden kışkırtıyorsun onu?
Daha iyi bir fikrin var mı?
Hadi şu herife bi gösteri yapalım!
Ne istiyorsa!
Neyse bu saçmalık!
Neden kan örneği aldı,
saçımı kesti?
Bilmiyorum, belki de DNA için.
DNA mı, ne yapacak yani,
klonlayacak mı bizi?
Kaçık bir bilim adamı belki de,
nerden bileyim ben?
Tamam boşver,
işe yaramıyor.
Ne iş yaparsın?
şarap mahzeninde
kilitli kalmadığın zamanlarda.
İnsanların arabalarında uyurum.
İnsanlar arabalarını...
bir yakadan diğer yakaya götürmemi
isterler. Zamanları olmadığından dolayı...
beni çağırırlar.
Benim zamanım var. Ben sürerim.
Bu bir iş.
İş mi?
Üzgünüm ama, ünlü olmak eğer bir işse,
insanların arabalarını sürmekte iştir.
Neden kaçırıIdığımı anlıyorum.
Sen değerlisin,
ve ben değilim yani?
Ortalığı karıştırmak için söylemiyorum,
ama gerçek şu ki...
Arabaları süren benim gibi adamlar
olmasaydı, sende yürürdün, işte gerçek.
ve benim gibi insanlar olmasa,
senin gibilere para ödeyen de
olmazdı, değil mi?
Sen bu küçük balonun
içinde yaşıyorsun,
ve gerçek dünyada yaşan insanlara
tepeden bakıyorsun.
Tam olarak busun işte.
Balon içerisinde yaşamak
nasıI bir şey?
Güvenli.
ama ben değilim...
kesinlikle.
ama ben değilim...
kesinlikle.
ama ben değilim...
kesinlikle.
Bu herifin gelişmiş video
araçları kullandığını biliyoruz,
kayıt cihazları, vs...
yerel dükkanları kontrol edin,
çok fazla şey alan
sürekli müşterileri araştırın.
Pekala, dinle, anlıyorum.
Videoya çekiyor, ama niye?
Şu şeyi çeker misin suratımdan?
Hadi.
Videoyu kıza karşı bir silah
olarak kullanıyor. Evet, neler biliyoruz?
Nisan'da öldürüyor.
Son kurbanın küllerini
yeni kurbanın yanına bırakıyor.
Üzerinde bir not olan
tarot kartı ile birlikte.
Ayine kilitlenmiş.
Tarot kartlarındaki şiirler.
İngilizce, Yunanca.
Size hiçbir ipucu vermiyor.
Sizinle oyun oynuyor.
Bu tip katiller,
bilinçaltlarında yakalanmak isterler.
Gerçek sebep bu,
basına gider, ipucu bırakır.
Adamımız henüz bize somut
bir şey vermedi.
Hazır değil.
Tanrım...
Şanslı olmadığınız
ya da herif tecavüz etmediği sürece,
korkarım ki kız tek başına.
Üzgünüm.
Bir mum yaktı.
Bir şişe şarabımız var.
O yanımda...
bana sarıIıyor...
sıcak elbiseler,
Sıcak değilim,
ama içimde bir sıcaklık hissediyorum.
Onu hissediyorum.
Mumu bana getiriyor.
Işık... daha da parlaklaşıyor.
Daha parlak...
İmdat! Yardım edin!
İmdat!
Dokunma ona!
Hasta herif!
İmdat!
İmdat! Lütfen!
Hayır! İmdat!
Hayır! İmdat!
İmdat!
Tamam, geçti.
Jennifer...
Nefes al.
4'e kadar say.
1, 2, 3, 4.
Güzel, say.
1, 2, 3, 4.
Orospu çocuğu.
Nefes almaya devam et, tamam.
Biliyorum.
4'e kadar say. Nefes almaya devam.
Nefes almaya devam et, Jennifer.
1, 2, 3, 4.
Nerdeyiz?
Döşeme boşluğu...
Sanırım evin zemin katı
tam üzerimizde.
Hadi.
Neden kötü şeyler iyi insanların
başına gelir, bunu mu soruyorsun?
İşte gizem bu, Mary!
Gizem.
Hadi.
Akü bitmiş!
Kaputu aç!
Çalıştır!
Teşekkür ederim.
Gary! Gary! Gary!
Hayır!
Hayır!
Kahretsin! Hayır!
Hayır! Hayır!
Tam olarak nedir bu?
Burada, eldivenleri giyerseniz
memnun olurum.
Bu bir cinayet zoruşturması,
Bay Dexter.
Cevaplanması gereken
bir sürü sorumuz var. Anladınız mı?
Evet, görüşmenin
temel kavramlarını biliyorum.
Ama anlamalısınız ki,
kayıtlarım güvenlidir.
Bu konuda çok dikkatliyimdir.
Leon!
Gelecek perşembeden önce
şunları kamyona yükleyebilecek misin?
Bay. Dexter. Şunu bilmelisiniz ki
durumunuzu anlıyoruz,
o yüzden size nasıI
olacağını söyleyeyim.
Avukatınızı arayacaksınız ve
ben de kelepçeyi takacağım size.
Aşağıya ineceğiz, ve
biraz orada kalacağız.
İzin ver kelepçeleyim.
W2'ye göre
Barnett Freel'in bir suç kaydı var,
Sizin için çalışıyormuş.
En son ne zaman gördün onu?
Barnett Freel...
En son... Salı.
Salı, Salı günü Shine Klube
yemek verdiniz.
O da var mıydı?
Evet, Sabah 1'den sonra bırakacaktı.
Büyük işti.
Yanlışsam düzeltin
Freel'a aylık $1,200 veriyorsunuz.
Peki nasıI oluyorda
ayda $3,600 harcayabiliyor
Gelişmiş elektronik cihazlar alabiliyor?
Plastik çağında mı yaşıyoruz?
Ne söyleyebilirm ki?
Adresi var mı?
Oh, Brooklyn Heights'de bri yerde,
bi bakayım.
Teşekkür ederim.
Buradan çıkamayacağız
değil mi?
Her zaman bir yol vardır.
Onun gibi düşenmemiz gerek.
Ondan önce tahmin etmek...
Bize yaptığı gibi mi?
Kahrolası duvarlar.
Burdan çıkmayı imkansız
hale getirmiş,
ama delikten çıkabiliriz,
tırnak törpüsü buluyorum,
araba...
Bizimle oyun oynuyor.
Gücünü gösteriyor.
Hala hayattayız,
hayatta olduğumuz sürece de
umudumuz olmalı.
- Ne için?
- Yalnız değilsin.
Lütfen, kim yalnız değil?
çocukken yalnızdım,
Bu yüzden evden kaçtım.
Herşey bu işte.
Bırak onu!
Yapamam.
Seninle olduğunu düşün.
Kimi?
Sevgilini.
Yok ki.
Aklında olanı.
Seninle beraber.
San güven veriyor.
NasıI?
Bir mum yakıyor.
Yaklaşmanı istiyor.
Dokunuşunu hissediyorsun.
Evet.
Dokunuşunu hissediyorsun.
Şimdi ne yapıyor?
Daha yaklaşıyor.
Onu kendine yaklaştırıyorsun.
ve gözlerin kapalı
ama ışığı görebiliyorsun.
O senin bir parçan.
Parmaklarında, sana güç veriyor.
Işık gerçek için.
Evet.
Gördüğüm tek şey alevler.
Yalnız değilsin.
Işıktasın.
Korkmuyorsun.
Yalnız değilsin.
O.çocuğu!
O.çocuğu!
Siktir!
Kapılar açıIdığında,
hareket etmedik.
Ben istedim.
Evet.
Senin gerçek olmadığından
korktum.
Gerçek nedir?
Dokunabildiğin şey.
4 no. lu anahtar.
Bunu istiyor.
Yapma.
Gary!
Buraya gel!
Gerçek ne? Yine söyle bana.
Dokunabildiğin şey.
Hasta herif, o. çocuğu!
Bilmediğimi mi sanıyorsun!
- Gary!
- Hadi.
Yapma!
Özür dilerim!
Özür dilerim!
Hayır! ÖIdürme onu!
Neyi duymak istiyorsun!
Ne duymak istediğini söyle!
ÖIdürme onu!
ÖIdürecek misin beni?
Gary!
Gary!
- Gary?
- Jennifer...
Oh, Allah'a şükür.
Hayatım için yalvardın.
Kendi hayatım için
olduğunu hissettim.
Sana bakmaktan kendimi alamıyorum.
Zaten çok fazla bakıIıyorsun
değil mi?
Sana dokunmadan duramıyorum.
Ben de.
Kahretsin.
İnanabiliyor musun bu boka?
Evet, hey, Susan.
1780 Carson'dayız.
Eğer bu herif külüstür bir arabada
yaşamıyorsa boktan bi adresteyiz.
Boktan mı?
Hey, baksana şuna.
Hey, Süper bi manzaramız var!
Süper bir manzanara!
Evet şimdi
yapacağımız şey şu...
Jennifer. Jen...
Yoruldum.
Ayağa kalk.
30 tane stoli içmiş gibiyim.
Jennifer, konuş benimle.
Yapamam, bırak uyuyayım.
Jenny, hadi. Jennifer.
Beni duyuyor musun?
Hassikitir.
Oh, Tanrım...
Jennifer.
Güzel miydi?
En iyilerinden biri.
Sabaha kadar bekleyeceğini düşündüm.
Başka bir seks gecesi daha.
- Hiç sen de yapmak istemiyor musun?
- Ben mi?
Denemeyi?
Denerim.
Her zaman.
Sen onun içindeysen,
ben de onun içindeyim.
Daha önceden olacağını
hiç hissetmez misin?
İşte bu, önceden hissetmek.
4.gün olacak demiştim.
Bu 4.gün.
Kız sana tapıyor.
Ya bunu bitmesini istemezsem?
Matkabı biliyorsun.
Sonuncusu 3 gün bile sürmedi.
Taşlara yazıImış şey gibi değil bu.
Hey, bana bak.
Hayır, hayır, bak bana.
Bunu şimdi yapıyoruz,
hala yüzünde gülücükler varken.
Ben, bu kız, bilmiyorum.
Bu aradığım kız olabilir...
Seninle oynamaya başlamadan önce
oyun oynamayı bırak.
Her zaman san ne söylüyorum?
- Onlarla oyna...
- Onlarla beraber olma.
Uzun sürmeyecek,
Herşey ne ise o.
Bunu daha iyi yapan teyp ve kitaplardır.
Sonsuza kadar saklar.
- Doğru mu?
- Evet, bayım.
İyi bir sistemin var,
devam et onunla.
Benimle beraber olmak istiyor.
Peki ya ben?
Bunu bensiz de yapabilirsin.
şey, eskisi gibi olmaz ama, değil mi?
Uyguladığımız bir şablon var.
İstesek bile,
Bunu değiştiremezsin.
ÖIüm, vızıItının olduğu yer.
Kurtarma.
Geriye kalan başlamadır.
Plastik torbaları getir.
- Temizlmeme yardım et.
- Hayır.
Bu kez kendi başıma
yapmak istiyorum.
İşte görmek istediğim şey.
Bunu yapabileceğime
inanmıyor musun?
Bu kız özel, Ben.
Benim yapmam daha doğru olur
diye düşünüyorum.
Kendini ispatlamak mı istiyorsun,
küçük kardeş? Tamam.
Tamam. Her zamanki yaptığımız gibi.
Hazır mısın?
Evet, hazırım.
Merhaba?
Evet?
NYPD.
Bay Dexter?
Hangi Dexter'ı aradınız?
Benjamin Dexter.
Evde mi?
Ah, hayır. Uğradığınızı söylerim.
Siz...?
Kardeşiyim.
Oh, kamyonda yazdığı gibi.
Dexter Kardeşler, doğru mu?
Evet.
Kapıyı açacak mısınız,
Bay Dexter?
Sürgüyü düşürüverin...
Siz ikiniz her zaman
beraber mi yaşıyorsunuz?
Hayır. Bu annemle babamın eviydi.
kardeşim burda yaşıyor.
Kötü bir kesik var orda, dostum.
İyi misin?
Oh Tanrım, evet, futbol...
Devam et, anlatıyordun.
Dairemi yenilediğimden,
bir kaç gündür burdayım.
Nerdeydi?
Queens'de.
Hey, lavabon çalışmıyor.
Evet, biliyorum
kardeşim bu katı çok fazla kullanmıyor.
Neden burda olduğunuzu
söyleyecek misiniz?
Kayıp bir kişiyi araştırıyoruz.
Bir kadın.
İşte resmi.
Hoş kız.
NasıI yardım edebilirim?
Dexter Yemek şirketinde
çalışan herkesi kontrol etmemiz gerekiyor.
Sadece 2 dakika, dostum.
Birkaç sorudan sonra gideceğiz.
Evet, tabiki. İçecek birşeyler
ister misiniz?
Tabi, buzlu çayın var mı?
Evet sanırım.
- Siz?
- Farketmez.
Tamam. Pardon.
Keyfinize bakın.
Düşündükte sana yardım edelim.
Tabiki.
Kardeşinle beraber yemek dağıtım şirketinde
çalışmıyorsun o zaman?
Yoğun olduğu zamanlarda yardım ediyorum.
Salı gecesindeki gibi mi?
Shine Kulüp?
Hayır, Orda değildim.
Hiç mi
Hayır.
Tamam. İşte kartım.
- Teşekkür ederim.
- Tamam.
Oh, biliyor musunuz,
Kanal 9'da play-off'lar var.
- Çeyrek final.
- Doğru.
Skora baksam bi mahsuru var mı?
Kanal 9?
Evet.
Süper.
Oyun bitene kadar
belkide kardeşin gelir.
Hey, bak, kazanıyoruz.
Pekala.
Hamam böcekleri...
Buraya gel.
Bak şuna.
Benim, uyanmalısın,
Jennifer. Jennifer.
Uyanmalısın, iyi misin? Jennifer,
Zamanımız yok, tatlım?
Uyanmalısın, bitti.
Bitti...
Bitti.
Ne bitti?
Bu.
Bizi burda tutacak kimse kalmadı.
NasıI?
ÖIdürdüm onları.
Onları mı?
İki kişilerdi.
ÖIdürdüm onları.
Oh, Tanrım!
Beni haife aldılar. Biri içeri geldi,
Ona karşı hazırdım.
Silahını kaptım.
Nerdeler?
Yukarıdalar. Hadi.
Gerçekten öldüler mi?
Yürüyebilir misin?
Eğer bana yardım edersen...
Dinle beni. Seni bırakmayacağım,
Asla.
Nerdeyiz?
Burası eski bir ev.
Dışarı çıkmadım.
Üzülme.
- Polisi aradın mı?
- Henüz değil.
- Telefon nerde?
- Bilmiyorum.
Hadi.
Telefon burda.
Şimdi değil. Otur.
Sanırım bu *** herifler bizi
videoya kaydetti.
Kasetleri bulmak istiyorum.
Eğer yanlış kişilerin eline geçerse...
Tamam mı?
Gary!
Gary!
Yaşıyordu!
Yapmak zorunda olduğun
şeyi yaptın sen.
Silahı vardı. Bana...
Jen, dinle beni.
Yanlış bir şey yapmadın.
Silahı vardı.
Asla seni yalnız bırakmamalıydım.
Belkide benimle gelemlisin.
Hiç bir şeye dokunma.
Hayır, telefon çalışmıyor,
yardım çağırmamız lazım.
Sanırım Bize inanmayacaklar...
Neye inanmazlar?
ÖIdürmek zorunda kaldığımıza.
Başka çare yoktu.
Sanırım var.
Sadece bırakıp gidelim.
Bırakmak mı?
Sadece dışarı yürüyelim.
Kimseye söylemeyelim.
Bu o. çocukları ile hiçbir
alakamız yok.
Ya parmak izleri ve kasetler?
Şey, 5 dakkada burayı temizlerim.
Kasetleri alıcam,
yakarım onlarıda.
Gary...
Eve git, ve herkese şöyle söyle,
Bir adama aşık oldum ve
bir hafta onunla zaman geçirdim.
Eğer biz inanırsak
insanlarda inanır buna.
Bu kadar basit.
Çıkar gideriz.
Otur.
Burda bekle tamam mı?
Yaptığın şeyi düşünme bile.
Bir kaç dakika içinde
dışarıda olacağız.
Yalvar.
Temizlemem için yardımın gerek.
Sen bana aitsin.
Evet.
Göster.
Anladın mı?
Evet.
Siktir!
Siktir!
Karanlık değil.
Karanlık değil.
Sen yaramaz bir kızsın.
Aptal olma.
Nereye gideceksin?
Hadi ama, her yer aydınlık bile olsa
kendini bulamazsın sen.
Hadi.
Seni kimse aramaz.
Pes et.
Jennifer!
Kaçacak bir yer yok, Jennifer.
Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim, Jen.
Siktir!
Gerçek ne, Gary? Ha?
Bırak onu, Jennifer.
Bırak onu.
Gördün mü...
hapishaneden çıktın.
Benim hakkımda söyleyebileceğin
daha fazla şey var.
Bu konu hakkında bile değil.