Tip:
Highlight text to annotate it
X
Hadi şunu yapalım.
Millet. Millet.
Biz...
Yakaladım.
Beni hiç yakalayamazsın.
Dikkat edin.
Muhteşem.
İşte bu.
Uçuyoruz.
Humphrey.
Kate.
İyi misin?
Evet sanırım yeterince iyiyiz.
Çünkü neredeyse aklımı kaçıracaktım.
Gerçekten?
Hey.
Gitme vakti.
Geliyorum baba.
Bekle. Nereye gidiyorsun?
Sanırım kusacağım.
Hadi.
İşte böyle... Tanrım.
Yüzüme oturdun.
Bak kim Alpha okulundan dönmüş.
Unut onu Humph.
O şimdiye seni unutmuştur.
Bitir.
Sadece unut.
Hikayenin sonu gelsin.
Şuradaki fıstıklara bak.
Ne güzeller.
Böğürtlen yiyorlar.
Olmaz.
Bak bak.
Bu o.
Hadi. Yaklaşıyorlar.
Ne yapıyorlar?
Kate iyi.
Tanrım.
Harekete de bakın.
Göreceksiniz.
İyi misin?
Evet iyiyim.
Ne yaptığını sanıyorsun?
Kimsin sen?
Çık bizim yerimizden.
- Geri çekil.
Çekilin.
Selam.
- Humphrey.
Güzel.
Kolları sıvayın.
Humphrey, kavga istemiyoruz burada.
Tony, hadi.
Tamam biliyorum bu az geldi.
Ama bakın daha neler olacak.
Onları daha çok seveceksiniz.
Siz ikiniz.
Evinize gidin hemen.
Millet.
İyi işti.
Muhteşem, ilk denemem mahvoldu.
Kate delirme.
Sen muhteşemdin.
Yani onlar açlardı.
Onların ihtiyacı vardı şeye...
Böğürtlenleri yiyebilirlerdi.
İlginç.
Geri dönerim.
Bana bir kurt olduğunu göster.
Kavga etmeye cesaret edebilirsin.
Lilly.
Çok komik.
Kalk canım. Teşekkürler.
Çok nazik ve güzel olduğunu biliyorsun.
Gel bizde yemeğe kal.
Teşekkürler tatlım.
Kaburga ve kemik.
Hiçbir yemek,
beni kendime getiremez.
Üzgünüm baba.
O bir kuzeyli kurtuydu.
Senin suçun değil Kate.
Onlar günlerini görecekler.
Yapacak bir şeyimiz yoktu.
Kuzeyli kurtları yaptı.
Çabuk.
Winston tatlım.
Bunu kim yaptıysa, cezasını çekmeli.
Bunu yanlarına bırakacak mısın?
İyi iş.
Millet.
Biz size böğürtlen getirdik.
Sincaplara ne dersiniz?
Kötü şaka.
Winston.
Tony.
İyi gözüküyorsun.
Tanrım.
Bu boyun ağrısı da nereden çıktı?
Beni çıldırtıyor.
Sen bu dünyadaki en çılgın kurtsun.
Evet.
Evet.
Bir şeytan gibi değil mi?
Senin problemin var.
Onları sen topladın Winston.
Kızın Kate'i ikna et,
ve onların evlenmesi için birleştir.
Gart'ın sorumluluğu yok.
Kate'in var mı?
Endişelenme.
O biliyor.
Güzel.
Gart'ın ay ışığında uğuldayan kurtu olabilir.
Sürümün ayrılmasına izin
vermeyeceğim , Winston.
Kavga olmayacak.
Bu bir hata.
Tamam baba.
Ben iyiym.
Sorun yok.
Çok iyisiniz.
Kate.
Kabul etmene sevindim.
Daha önce bahsetmiştim.
Sorun değil baba.
Merhaba.
Merhaba.
Uzaklaşın.
Vay canına. Ne kadar güzeller.
Meraklanma.
Diğer kız olur.
Hiç bu kadar güzelini görmemiştim.
Vay canına.
Çok güzel.
Muhteşem.
Nereye gittiğini sanıyorsun?
Hadi ama.
O bir Alpha.
Onlarla birlikte yiyebiliriz, ama
aile olamayız.
Millet, biliyorum.
Ben sadece...
...şaka yapıyordum.
Dostum.
Biz hala arkadaşız.
Erkekleri gördün mü?
Nasıl olduklarını bilirim.
Ama eminim ki...
Aman tanrım.
Hey kızlar.
Bilirsin.
Batı sürüsündeniz.
Vay canına.
Çekil.
Merhaba.
Ne yapıyorsun?
Hiçbir şey, hiçbir şey..
Biraz tozlansa bir şey olmaz herhalde.
Birlikte olabiliriz.
Tanışmak isterim.
Anlaştık.
Önemli değil.
Ne olursa olsun, seninleyim.
Bana bakmazlar zaten.
Aferin sana.
İnanılmaz.
Sadece... Bekle bir saniye.
Geleceğim.
Ben... Biraz su içmem lazım.
Tamam?
Yani, bekle işte.
Endişelenme.
Ben sadece... Buralarayım.
Önemli değil.
Hemen gelir.
Şaka.
Bu garip mi?
Hayır...
...hayır hayır.
Ben her zaman ara veririm.
Uluma aralarında 10 dakika falan.
O sanki... O biraz biraz
inliyor gibi.
Hayır. O inlemiyor.
Ayrıca, şaşırabilirsin ama o,
Humphrey, o...
Uğulduyor?
Evet, evet.
O... Şey o...
Kükrüyor.
Evet.
Ne muhteşem biri!
Bu Alpha sürüsünden!
Doğru.
O Alpha'dan.
O bebeğim, şaka yapıyorsun?
Gerçekten?
Vay canına, şeker.
Teşekkürler.
Sende çok şekersin...
...bir tavşan kadar.
Popomdan vuruldum.
Vay canına.
Evet çocuklar.
Onları yakaladık.
Muhteşem.
Kate?
Neredeyim?
Humphrey?
Bu bir kafes mi?
Neredeyiz?
Bilmiyorum.
Bu fena değil aslında?
Yok kötüymüş.
Artık sudan uzaktayız.
Sudan mı?
Ne yapmaya çalışıyorsun?
Sakin ol.
Burdan çıkamayacağız.
Belki de yapabiliriz.
Tamam , açın.
Şunlara da bakın.
Burası güzelmiş.
Evet, şüphesiz.
Ne yapıyorlar?
Kibar bir şekilde o deliğe
topu atarak golf oynuyoruz.
Ne kadarda zekisin!
Bana bir iyilik yapar mısınız?
O güzel ağızlarınızı kapayın.
Bir tür oyun oynuyorlar.
Belki yanlarına gitsek iyi olacak.
Evet sanırım.
Evet.
Ben gidiyorum.
Evet iyiyim.
İnanılmaz.
Sanırım olacak.
Gölün kenarından bulmuştum kuşu.
Bu yanlış, bunu yapamazsın.
Hey, neyi?
Senin kuşundan bahsesdiyorum.
Bu mantıklı değil.
Ve herkesin buna ihtiyacı vardır.
Bu iyi.
Bu iyi mi? Senin Fransızcan kadar değil!
Fransız.
Fransız.
O zaman bana bir iki cümle kur.
Teşekkürler ve sen.
Hey,
senin sorunun ne?
Hayır.
Kurtlar mı?
Ben burada kurtları hiç görmedim.
Ama ben kurtlardan korkmam.
Ben de kurt olabilirdim.
Merhaba.
Size bir iki soru soracağız.
Evet.
Arkana bak.
Yakala onu.
Benim arkadaşım Kanadalı.
Eğlenmenize bakın.
Hayır.
Nereye gidiyorsun?
Hayır hayır hayır.
Bu kötü olacak.
Bu da ne?
Neredeyim?
İşte.
Söyle bakalım.
Neredeyiz biz?
Bizler, leylekler, kazlar..
...patatesler...
National Park'tan gelmişler.
Biz neden bu Idaho ya geldik?
Burada üreyeceksiniz.
Küçük bir dünyadan, büyük bir dünyaya.
Biz de bunun bir parçasıyız artık.
Lütfen, berbat etme.
Siz ikiniz,
birlikte misiniz?
Şey...
Hayır.
Komiksiniz.
Burada başımızı belaya sokacağız,
dönmeliyiz.
Evet ama nasıl?
Burada ne yaparsan hyap,
benim dönmem lazım.
Gart için mi?
Evet, Garth için.
Benim sorumluluklarım var.
Anlamanı beklemiyordum zaten.
Benim yardıma ihtiyacım var.
Tamam.
Sorun ne canımın içi?
Sen Kanadalı mısın?
Neden bahsediyorsun?
Git burdan.
Biz Central park'lıyız.
Çekiyorum.
Bunu çok kez çektin.
Bundan hiç konuşmaz.
Hayır.
Eğer istersen..
Teslim oluyorum tamam.
O zaman bana, eve dönmem için
yardım edebilirsin?
Sanırım bir de...
Bu doğru.
Bir de elbette yardım ederim.
Sen hile yapıyorsun.
Belki de saklıyorsundur?
Bunun benim tarzım olmadığını biliyorsun.
Senin tarzını ne yapalım be!
Sadece bir şey istiyorum.
Eğer içinizden birisi kızımı getirmezse,
gözlerinizi oyar ve onları bir
yerlere yerleştirmesini bilirim.
Benim sinirli halimi görmek istemezsiniz!
Anne.
Şimdi değil.
Tartışmanın ortasındayım.
Kate'i bulmak için Gart'la gidebiliriz?
Onu getirebiliriz.
Bakalım daha neler olacak.
Gart!
- Benim.
Hadi Gart.
Ne kadar da tatlı değil mi?
Bir dediğimi iki etmiyorlar.
Onu sana dolunayda veririm.
İşte burası.
Hadi, girin.
Ne?!
Bu bir günümüzü alır.
Ne yapacağız?
Gel güzel kızım.
Her yıl yaptığımız gibi,
Jasper'a gidiyoruz.
İşte atalım.
Kadınım benim..
Gel buraya.
O burada onun karısı.
Her şeyi birlikte yaparlar.
Sessiz olalım.
Seni seviyorum.
Seni seviyorum Hutch.
Bekle, asıl.
Biz de sizi takip ediyoruz.
Bu yapışan şeyler de ne?
Tavşanların kakası.
Sadece bakıyordum.
Anlıyorum.
Tamam.
Beni güldür.
Bu dönen kağlumbağa.
Oldukça başarılı.
Tamam.
Bu ne peki*
Bu kaplumbağanın geri dönmesi.
Başka ne yapabiliyorsun?
Kaplumbağayla ilgili her şey.
Tamam benim sıram.
Başka bir şey yapacağım.
Elbette.
Tamam o zaman.
Winston.
Endişelenme.
Onu eğittiğim gibi,
başının çaresine bakıyordur.
Biliyorum Winston.
O Alpha sürüsünün lideri
tarafından yetiştirildi ne de olsa!
Gitmem lazım.
Bekle.
Tutamaz mısın?
Hayır.
Tutamam.
Peki başka bir şeyi düşünmeyi
deneedin mi?
-Evet.
Nefesini tutmayı?
Altıma yapacğım.
O zaman...
Var mısın yokmusun?
Ben gidiyorum.
Acele edemez misin?
Hayır tuvalet arıyorum.
Hadi.
Ne yapıyorsun tanrı aşkına?
Çekil kurt.
Ne yapacağım?
Seni vuracağım.
Şimdi ikinizi de vuracağım.
İyi yaptın şimdi!
Tamam benim hatamdı.
Dışarıda çişimi yapmak
iyi bir fikir değildi.
Anlıyorum.
Ama iyi ortak olabileceğimizi
düşünmüştüm.
Eve gitmeyi.
Evet muhteşem sen eve gideceksin.
Durmayacağım.
Yağmur yağmur.
Git artık.
Ne yapıyorsun?
Yağmur dansı.
Yağmur dursun diye.
Güzeldi aslında.
Kate?
İyi bir fikir değildi.
Kate, geliyorum.
Sanırım yapabilirsin.
Kate.
Ne?
Alpha artık yok.
Kuyruğum.
Tanrım, kuyruğum.
Daha fazla dayanamıyorum.
Tanrım.
Humphrey.
Tanrım.
Kuyruğum aslında iyi.
Eskisinden daha iyi.
Hadi, gidelim buradan.
Tamam.
Teşekkürler.
Hala ortada yoklar.
Daha bekleyemeyiz.
Her bir karışı arayacağız.
Hump.
İşte işte işte.
Bakın burada neyimiz var.
Burada ne yapıyorsunuz?
Hayır, soru şu olacak;
siz burada ne yapıyorsunuz?
Burada kek vardı.
Doğru.
Siz...
Biz.. Artık kekin yok.
Belki buradan gitmenin başka bir yolu vardır.
Başka bir yol mu?
Neden akıl edemediysem.
O kadarını düşünemedim mi sence!
Hadi ama, oyunu kazanmak
için her şeyi yaparsın, aynı şey işte.
Belki deneyebiliriz.
Tam bir Kanada ekspres hızında.
-İkimiz birden.
Yapabiliriz ikimiz.
Evet hemen.
Ne yapacağım.
Şunu izle.
Olabilir.
Çok iyi olmadığını söyleyebilir miyim?
Böyle şeyler üstünde çalıştım epey.
Şimdi sen dene.
Hayır, ben çok iyi değilim.
Hadi, muhteşem yaparsın.
Sadece dene.
Bir, iki , üç...
Lilly.
Kaplumbağaydı değil mi?
Bakma öyle utanıyorum.
Hadi kalk.
Vay canına ne?
Gözlerin.
Çok güzeller.
Hadi tekrar deneyelim.
Vazgeç Humphrey. Beni yenemezsin.
Humphrey?
İşte böyle geçerim.
Tamam. Yeter.
Dur. Tamam.
Anladım anlaıdm.
Şimdi anladın işte.
Bak.
Bekle bekle.
Merhaba.
Sen de nesin?
Ben bir kurtum.
Daha önce hiç kurt görmemiştim.
Sen tehlikelisin.
Beni yakalayamazsın.
Tamam bunu sen istedin.
Tamam bir saniye.
Tamam.
Ağlama.
Git.
Humphrey tren geliyor.
Humphrey?
Senin sorunun ne?
O.
Tamam. Başımız belada.
Size bir fıkra anlatayım.
İki ayı dağdalarmış
Diğer ayı da diğer dağda. Komik değil mi?
Tanrım.
Kalk hadi.
Ne yaptılar?
Bu çok zordu.
Sanırım bulutların üstündeyiz.
Sıkı tutunsak iyi olacak.
Bak yukarda ne var.
Neden sadece konuşamıyoruz.
Konuşalım.
Geç bu tarafa.
Bana güvenmen gerektiğini söylemiştim.
Sıkı tut.
Neden öyle bakıyorsun?
Humphrey bir kaçık.
Treni kaçırdılar.
Ya da kaçırmadılar.
Biliyorum çok iyi değil.
Ne?
Küçük ayıyla oynarken,
kocaman olanı geldi.
Nası baş edebildin.
İyi bir takım olduk.
Kate ve Humphrey.
Ne düşünüyorsun?
Çılgın olduğunu.
Sende benden farklı değilsin.
Tamam.
Uğuldama,
buradan gelir.
Şimdi yap bakalım.
Humphery?
Ne yapıyorsun?
Üzgünüm, ay deniz, sen.
Hadi ama Kate.
Biraz uluyalım.
Hadi geliyorlar.
Lütfen git şimdi.
Olamaz.
Baba.
Bir Omegle ile ulumak mı?
Başkalarıyla takıl.
Ama baba.
Onunla takılamazsın.
Başını belaya sokma.
Baba. -ne oldu?
-Doğu kurtları geliyorlar.
Hadi.
Seni seviyorum.
Bir kız mı benim tüylü arkadaşım?
Ne?
Ne diyorsunuz?
Ben sadec onunla konuşuyordum.
Nerede? Orada.
O uyuyor.
Sessiz olun.
Ne yapıyorsunuz burada?
Size bakmaya geldik.
Konuşun ve gülümseyin.
Oraya gidin.
Jasper evet. Haklısın.
Sizi görmek güzeldi.
Uyandığında kız arkadaşına selam söyle.
O benim kız arkadaşım değil.
İşte dolunay çıktı, Winston.
Görebiliyorum.
Sanırım netleştirmiştik.
İşte buradayız onun için.
Kate?
Kate uyan.
Humphrey?
Neredeyiz?
Jasper'da.
Vay canına.
Evet.
Vay canına.
Belki de..
Lütfen.
İlk sen.
Humphrey sana söyleyebilirm ki,
seninle geçirdiğim zaman,
oldukça güzeldi.
Sen...
...iyi birisin.
Gerçektenmi?
Gerçekten.
Şey bu, muhteşem.
İyi bir takım olduğumuzu,
söylemiştim sana.
Evet.
Tamam.
Hayır hayır hepsi bu.
Sen.. Heyecanlanma.
Neden öyle bir şey düşünesin.
Sadece sana söylemek istiyorum ki,
ben, ben...
Ben seni...
Anlaşmamızı yerine getirmedin.
Sürüleri br araya toplamaktı.
Biliyorum.
Kızın kaçıp gitti.
Ben hiçbir yere kaçmadım.
Kate?
Kate döndü.
Biz çok endişelendik.
Nerelerdeydin?
Idaho'daydım.
Idaho'da ne yapıyordunuz?
Başka insanlar tarafından
bir parka götürüldük.
Burada olmamız gerekiyordu.
Hayır anne.
Onun sayesinde buradayım.
Humphrey aslında bana buraya
gelmem için yardım etti.
Hadi anlat şunu.
Geri döndüm.
Geri döndün demek?
Aile saadeti.
Evet.
Sürüyü biraraya topluyorum.
Evleniyor musun?
Evet.
Doğru.
Geçirdiğimiz zamanlar, eğlenip,
gezip tozduğumuz,
geride kaldı, sürüyü bir araya
getirmek zorundaydım.
Aferin Humphrey.
İyi iş dostum.
Kalabalıklaştılar.
Güzel.
Dikkat et.
Lilly.
Özür dilerim.
Muhteşem bir düğün istiyorum.
Tamam bitti.
Lilly sende evlenecksin.
Üzgünüm.
Bende biliyorum.
Tanrım.
Evleniyor musun?
Nasılsınız?
Arkadaşımıza sarılmaya geldik.
Sizi gördüğümüze sevindik.
Bizde.
Biz ne dıuyduk?
Sen evleniyormuşsun.
Evet.
Evleniyorum.
Size kim söyledi?
Ben.
Humphrey?
Biz gitmeliyiz.
ben de.
İşte güzel oldun.
Teşekkürler.
Hoşçakal demek için geldim.
Hoşçakal mı?
Geçirdiğimiz zamanları düşündüm.
Tren yolculuğumuzu.
Ayıyla arkadaş oldum.
Kimse cesaret edemezdi.
Seni özleyeceğim.
Jasper'dan ayrılıyor muusn?
Evet.
Bilirsin artık olmuyor.
Biliyorum.
Ben tanıdığım Humphrey'i özledim.
Sevimlii arkadaşım olarak kalacaksın.
Biliyorum beni sevdiğini.
Hikayenin sonu bu demek ki.
Hazır mısın?
Evet.
Güzel.
Sen iyi misin?
Kim bilir.
Hadi hadi.
İstiyor musun evlenmek?
İstiyorsan.
Kulağına bir öpücük.
Yapabilir miyim sence?
Zamanında olursa evet,
hadi bizi şaşırt.
Umarım yakalarsın.
Biz seninleyiz.
Teşekkürler çocuklar.
Böğürtlenleri denemeliydin.
Gerçekten lezzetli.
Sonunda buradayız.
Onları birleştirmek için buradayız.
Kate ne yapıyorsun?
Ben...
Ben istemiyorum.
İşte bu.
Yani..
İstemiyor musun*
Ne yapıyorsun Winston?
nasıl evlenemeZ?
Sessiz ol.
Kate?
Neden evlenmek istemiyorsun?
Çünkü ben..
Ben... Bir Omega'lıya aşığım.
İşte bu.
Nasıl bir Omega'liya aşık olabilir?
Baba.
ben de,
bir Omega'lıya aşığım.
Ne?
Benim oğluma ne yaptın Winston?
Bana yardım et.
Bu çılgınlık.
Olmaz böyle bir şey.
Biz böyle yapmayız.
Saldırın.
Humphery?
Humphery?
Sırtım.
Olamaz.
Bu sürü.
Humphery.
Kate.
Onları ayırmalıyız.
Bak.
Sağdan.
Dön.
Yapacağımızı söylemiştim.
Söylemiş miydin?
Ben söylemiştim.
Kate.
Kate.
Kate.
Uyan Kate.
Lütfen bunu yapamazsın.
Seni seviyorum.
Kate.
Humph.
Humphrey.
Seni seviyorum.
Gittiler mi?
Hayır hayır hepsi değil.
Evet gittiler.
İstiyor musun?
Tamam.
Senin istediğin her şeyi yaparım.
Biz yaptık.
Güzel iş.
Tamam.
İki sevimli aşık.
Biz de gelebilir miyiz?
Bu iş de bitti.
Başbaşa kaldık.
Bu uğultunu sevdim.
Hazır mısın?
Her zamankinden daha da hazırım.