Tip:
Highlight text to annotate it
X
BATTLE LOS ANGELES (2011)
Görülmemiþ bir meteor yaðmuru
Tokyo sahillerini vurdu.
Bu inanýlmaz olaydan dolayý
bütün þehir felç oldu.
Rusya'da, meteorun
düþmesinden iki saat sonra...
...bilinmeyen bir düþman
sahillere saldýrdý.
Çinde beklenmeyen bir...
Þu anda kesin olan tek þey...
...dünyanýn savaþa girdiðidir.
Mart 2011
Pasifik saatiyle 14:46'da
dünya çapýnda...
...on iki farklý sahil kentine
saldýrýda bulunulmuþtur.
Göründüðüne göre, saldýrýlarý düzenleyen
düþmanýn kimliði bilinmemektedir.
Tüm saldýrýlar sahillere
yapýldý.
Sanýrým saldýrýlarýn amacý hýzla
üstünlüðü elde etmekti.
Bu, tipik bir askeri iþgaldir.
New York'ta büyük kayýplar var.
Savunma hattý Boston'da kuruldu.
Saat 13:15'te San Francisco ve
San Diego'yla baðlantýmýz kesildi.
Þimdi orada neler olduðunu
bilmiyoruz.
Sadece batý kýyýlarýndaki son
savaþ güçlerinin...
... bizler olduðunu biliyoruz.
Los Angeles kentini kaybedemeyiz.
LOS ANGELES SAVAÞI
Çeviri: ercandalan
Düþmanla temastan 24 saat önce.
Günaydýn. Bugün çarþamba.
Penalton kampý.
Sörfçüler,
Kuzeybatýdan kuvvetli
bir rüzgâr esiyor.
Hava þartlarý düzeliyor.
Dalgalar uygun seviyede...
Günaydýn çavuþ. Günaydýn. Günaydýn.
Günaydýn. Günaydýn çavuþ.
Lanet acemiler!
Ne derler, biliyor musun?
Kendini kaç yaþýnda hissediyorsan,
o kadar yaþlýsýndýr, çavuþ.
Beni endiþelendiren de bu.
Ben hiçbir þey hissetmiyorum.
Büyük Okyanus sahilinden
bildiriyoruz.
San Francisco donanma merkez
üssüne...
...yarýn sabahtan itibaren
bir meteor yaðmuru bekleniyor.
Geçin.
Yaðýþýn sahilden birkaç mil
açýkta,
büyük okyanusta gerçekleþeceði
tahmin ediliyor...
- John.
- Tanrým.
Nasýl gidiyor Mike?
Hey!
O Irak'taki deveyle olan
resmini nereye koydun?
Kýz arkadaþýnla demek istedim.
Bu bir þaka mý?
Ýþte imzan burada. Bu gerçek mi?
Bir hata olmalý diye düþündüm.
Yanlýþlýk yok John.
Ben 20 yýlýmý doldurdum.
Nerede çýkacaðýmý biliyorum.
Bir bavul dolusu madalyan var.
Bir dosya dolusu takdirname.
Senin olsun.
Sen süsleri seversin.
Dilekçende geçersiz yazýyor,
biliyor musun?
- Bundan sonra mý?
- Ne?
- Sýkýldýn mý?
- Onun gibi bir þey.
Yenilerin eðitimini tamamlayacaðým.
Onlarý savaþa hazýr býrakacaðým.
Sonra da yoluma gideceðim.
Bildiðin gibi daima bir masa baþý
çalýþanýna ihtiyacýmýz var.
Ben senin gibi deðilim John.
Çirkin, yavaþ ve yumuþak.
Evet...
Çok zor görevler üstlendin Mike.
Özellikle son kez.
Daima tüm adamlarýmýzýn eve
dönmelerini arzu ederiz.
Pekâlâ...
Vaden doldu.
Dolabýný boþalt.
Baþçavuþ.
Tüm hayatým burada John.
Eskiden aylar, bazen yýllar süren
þimdi 24 saat içinde gerçekleþti.
Bu fotoðraflar meteorlarýn hýzý
hakkýnda bir fikir verecektir.
Dünya çapýnda bilim adamlarý
bunu anlamaya çalýþýyorlar.
Senin boyunda bir adamýn çiçek
kokladýðýný görmek rahatsýz edici.
Ýhtiyacýn olan ortancalardýr,
düðünlerde popüler çiçeklerdir.
Mavi veya yeþil olabilirler.
Elbisen ne renk olacak?
- Güzel bir soru.
- Ýnanýlmazsýn. Sadece bir tane seç.
Evet, güzel kýz, ne dersin?
300 dolar daha verirsek,
çelenklere zambak da koyacak.
Pahalý olduðunu biliyorum ama çok
güzel olur. Ne düþünüyorsun aþkým?
300 dolar, çýlgýn para.
Düþünecek bir þey yok.
Düðün sadece bir kez yapýlýr.
- Niye 300 dolar harcamayasýn?
- Teþekkürler, Stavrou.
Biliyorsun, senin günün,
ne istersen yap.
Seni fena þekilde dövmek
istiyorum. Ne yapýyorsun?
Patronuna yardýmcý oluyorum.
Yarýn pastalarý denemeye
gideceðiz.
- Sabýrsýzlýkla bekliyorum.
- Pasta severim.
ABD Deniz Piyadeleri.
- Selâmýmý ilet. Ona güvendiðimi söyle.
- Alýþýlmadýk bir þey söylemeyeceðim.
Gayet açýk, her þeyi hatýrlýyorum.
Ne yapýyorsun, doktor?
Skype'tan konuþuyorum.
Kýz arkadaþýn mý? Tanrým!
Çok tatlý!
Adamýmsýn, oðlum!
O benim kýz kardeþim.
Gerçeklerle mücadele etmektan
bahsederken... ne derler biliyorsun...
Dur ona bir bakayým...
Hayýr, hayýr, tamam.
Üzgünüm, þu anda hasta var.
Lütfen mesaj býrakýn.
Doktor, bir tane yiyebilir miyim?
Ye ama riski sana ait.
Bunlar çok eski.
Bu arada,
ilerleme görüyor musun?
Evet... evet... evet.
Daha iyi uyuyabiliyorum ve
atýþ sahasýnda daha iyiyim.
Baþlangýçta beni sersemletmiþti.
Yardýmcý olamayacaðýný düþündüm.
Ama þimdi beni rahatsýz
etmiyor.
Sanýrým bir geliþme var.
Durumum nasýl, doktor?
Birliðime geri dönebilir miyim?
Kendimi iyi hissediyorum.
Haftaya tekrar görüþelim,
o zaman konuþuruz, tamam mý?
Çok teþekkür ederim, doktor.
Bütün düðünü kýz arkadaþý
düzenliyor.
Gitmemize iki hafta kala
evlenecekler.
Kýz o kadar baský yapýyor ki,
artýk þikâyet de etmiyor.
Buradan gitmemize iki hafta
kaldý.
Gitmeden önce, seni son kez
görmeye geldim.
Beþ numaralý golf sopasýný
getirdim. Anladýn mý?
Anlamýný biliyorsun.
Geleneði sürdürmek için,
bu gece çocuklarla golf
oynayacaðýz.
Biraz eðleneceðiz.
Yakýnda görüþürüz kardeþim.
Yakýnda görüþürüz.
Botlarýmý ver, oraya gideceðim.
Yapmasýný biliyorsun, bebek.
Ýþte buradalar, onlarý kirletme.
Bakir olduðunu bilmemeleri
gerek, deðil mi?
Nereden biliyorsun?
Bakir olduðumu kim söyledi?
Bunu herkes biliyor. Yüzüne bak.
Siktir!
Yeter artýk arkadaþlar,
beni öldürüyorsunuz.
Bir köpek bile bulamayacaksýn.
Ýyi oynamayý biliyorsun, doktor.
Nijerya'da da golf vardýr.
Oyunu Amerikalýlar icat etti.
Donanmada doktor olarak
bulunuyorsun.
Hayýr, doktor gibi deðil.
Doktor orduda, ben denizciyim.
Arada fark var.
Tamam, denizci.
Doktor olmak için geldim.
Dur.
- Bu beþinci oldu.
- Ya senin kaç tane?
Ben alýþkýným.
Ýþte burada.
Genç kahraman, Bay Lenihan.
17 yaþýnda katýldý ve annesi
çok fazla maceraya atýlmamasý için...
...benden ona göz kulak
olmamý istedi.
Dikkat et!
Hey, arabamdan uzak dur.
Sakin ol arkadaþ, sakin ol!
Tokuþturalým.
Sýhhate! Lenny için.
- Þanslý çaylak.
- Dördüncü takýma içelim!
NASA'ya baðlý sonuçlardan...
...ve Astronomi Derneði
vasýtasýyla...
...þimdi meteorlarýn sekiz farklý
kentin sahillerine düþeceðini biliyoruz.
Ve bu rakam hýzla
artabilir.
Halký sahillerden
uzaklaþtýracak olan...
...Kaliforniya'nýn güneyindeki
tahliye yollarý dolmuþ bulunmakta.
Ama meraklý pek çok insan
kalmayý plânlýyor...
Niçin bu kadar erken uyandýn?
Hâlâ alýþamadým, teðmenim.
- Ýyi galiba...
- Bana býrak.
Zordur. Her ikisi ayný hizada
olmalý.
Bu þekilde. Ben gidiyorum.
Bay Gillian'ý aramayý unutma.
- Tamam. Seni daha sonra ararým.
- Seni arayacaðým.
Bebeðim. Hoþça kal.
Çabuk, kýmýldayýn.
Müfreze!
Marþ!
Denizciler! Kamyonlara binin.
Birliklerinize gidin. Haydi.
- Koþun, çabuk.
- Kýmýldayýn!
Çabuk olun!
Neler oluyor baþçavuþ?
Kaliforniya'ya henüz meteor
düþmedi.
Ama biz bütün tesisi harekete
geçiriyoruz.
Seni bir kez daha hizmete
çaðýrýyorum Mike, sana ihtiyacým var.
Ama çavuþ...
Belgelerin þimdi masa üstünde,
çavuþ.
Olasý seferberlik hakkýnda
bir þey duydun mu?
Evet efendim.
Þimdi birliðinin komutaný sensin.
Büyük sorumluluktur,
iyi yapmalýsýn.
Sað olun efendim.
Baþçavuþ Becker'in yerine
Baþçavuþ Nantz gelecek.
Onun hakkýnda ne biliyoruz?
O kendini hizmete adamýþ
bir denizcidir.
Bu saçma, onbaþý.
Son görevleri hakkýnda
ne biliyorsun?
Sadece bütün dünyanýn bildiði
ayrýntýlarý biliyorum.
Ama bizim teðmenimiz sizsiniz,
size itaat ederiz efendim.
1. müfrezeye teðmen Martinez'in
altý olarak tayin edildin.
Komutan o, bu yüzden ona
itaat etmelisin.
Teðmen saat tam 01:00'de burada
olacak.
O henüz bir çocuk, Mike. Subaylýk
kursundan daha yeni çýktý.
Bir aydan fazla olmadý, ama
yetenekli olduðunu sanýyorum.
Bu sadece bir tahliye arkadaþým.
Sorumlusu o, onu kolla.
Belgelerimi kaybetme.
- Teðmen.
- Ýyi akþamlar, baþçavuþ.
- Tanýþtýðýmýza memnun oldum.
- Teþekkür ederim efendim.
Meteorlarla ilgili olarak
tahliye için...
...çaðýrdýlar mý, teðmen?
Sanýrým evet.
Her vaziyette, ben bu olaya
dahil olduðumuz için memnunum.
Yaklaþýk olarak Pasifik
saatiyle 04:42'de meteorlar...
Kurabiyelerimi kim aldý?
Yoksa sen mi,
þaka olduðunu mu sanýyorsun?
- Hazýrlan arkadaþým, iþ ciddi.
- Pekâlâ.
Meteorlar Kaliforniya, Ýrlanda
kýyýlarýna düþmeye devam ediyor...
Onbaþý, onbaþý, bu sadece
bir tatbikat, öyle deðil mi?
Hayýr, galiba ciddi bir þeyler
oluyor.
Harika, o ayrýlmak istiyor
ama bizim takýma verdiler.
Kurabiyelerim sende mi, Stavrou?
Duyduðuma göre son görevinde Nantz içinde
10 isyancý olan bir binayý havaya uçurdu.
- Bunu mu duydun? Böyle mi?
- Evet.
- Foxtrot'lu Johnson anlattý...
- Unut bunu, sessiz ol.
Ciddi olalým, gidiyoruz.
- Ne dedi bu?
Son görevinde Nantz'ýn hatasý
yüzünden bizden iki kiþi öldü.
- Ne diyorsun?
- Lockett'in kardeþi onlardan biriydi.
- Bilmediðini biliyorum...
- Üzgünüm, Lockett...
Ciddiye benziyor.
Teðmen, tecrübem...
...bana ciddinin asla bu kadar
ciddi olmadýðýný söylüyor.
Dinle çavuþ, açýk konuþalým.
Þöhretini biliyorum, ama bu
benim müfrezem, benim adamlarým.
- Umarým sorun olmaz.
- Hiç sorun yok, efendim.
Hepsi sizindir.
Dinleyin, silahlarýnýzý ve
teçhizatýnýzý alýn ve...
...dýþarý çýkýn.
Senin için bir rap yazdým.
Þimdi yeni bir þeye
ihtiyacýmýz var.
Dur, dur.
Askerler çevrede toplanmaya
baþladý...
Vay! bizden bahsediyor, bizden.
ÞÝmdi Santa Monica'ya
bir meteor düþtü.
Bu nesneler atmosferimize
girene dek görünmüyorlar.
NASA'nýn belirlemesine göre
suya büyük bir hýzla iniyorlar.
Darbe öncesi hýzlarý azalýyor.
Ýþ bu nesneler gruplar halinde
büyük þehir merkezlerinin...
...ortalama on mil açýðýnda
okyanusa düþüyorlar.
Hublle uzay teleskopunun
kýzýlötesi resimleri...
...içlerinde ayrýca merkezi
bir nesne olduðunu gösteriyor.
Tüm nesneler ayný geometrik
boyuta sahip.
Þimdi onlarýn mekanizmalar
olduðunu biliyoruz.
Bu bir meteor yaðmuru deðil.
Bu bir tehdit oluþturuyor.
Hadi, herkes kendi birliðine.
Herkes çýkýþa. Hazýr olun.
- Uzay savaþý.
- Bunun için yetiþtirildim.
Þu anda saldýrdýklarý bir sahil
koruma gemisinden yardým çaðrýsý geldi.
Söylemesi zor...
Tanrým, meteor bölündü!
Meteorlar daha da yakýna
düþüyor!
Aman Tanrým!
Susun, susun.
Ne oluyor! Ne oluyor!
Ýyi göremiyorum.
Bilmiyorum, belki de...
...þahýslara benziyorlar...
beþ, altý, yedi...
...belki... galiba çýkýyorlar...
Þunlara bakýn!
Herkes ayrýlýyor!
Insanlara ateþ ediyorlar!
Aman Tanrým!
Pendlaton Karargâhý
Hava Üssü
Onbaþý Wayne ve onbaþý Hemmler
kuzey saldýrý grubunu yönetecekler.
Her ikisi iyi askeri
elemanlardýr.
Onbaþý Leniham seninle olacak.
Sadece onbaþý Guerrero'nun arkasýnda.
Bu konuda ne düþünüyorsun?
Bilmiyorum, yabancýlar.
- Uzaylý mý diyorsun?
- Hayýr, Kanada'dan.
Bu çok komik.
1. müfreze, helikoptere, hadi.
Çavuþ Nantz'ýn þimdi çavuþ Becker'in
yerini alacaðýný duydunuz.
Bizimle birlikte olduðu için þanslýyýz.
Pekâlâ. Durum bu þekilde, denizciler.
Bilinmeyen bir düþmanla
karþý karþýyayýz.
Ne kadar güçlü olduðunu ve
neler yapabileceðini bilmiyoruz.
Yapacaðýmýz sadece...
...topraklarýmýz, evlerimiz,
ailelerimiz...
...ve vatanýmýz için
savaþmaktýr. Kahretsin!
Bu þeyler ne olurlarsa olsunlar, onlara
denizcilerin nasýl dövüþtüðünü gösterelim.
Anlaþýldý mý?
Evet efendim!
Çabuk.
Acele edin.
Birinciden sonuncuya kadar.
Bu bir idman deðildir.
Bir sorun mu var onbaþý?
Hayýr çavuþ. Sadece kardeþime
götürmek üzere bir gümüþ madalya.
Uzaylý mý? Bu imkânsýz.
Uzaylý olamazlar, deðil mi?
Yakýnda öðreneceðiz, kardeþ.
Gövdeni tanýmlamak için,
baþýný kopardýklarý taktirde.
Özgürlük Ýsa'dan gelir.
Baþçavuþ.
Beni canlý olarak baþka bir gezegene
götüremeyeceklerine dair bana söz ver.
Savaþta taahhüt olmaz.
Rahatsýz etmeyi kes de
aklýný baþýna topla.
Sevgili eþim...
Güvenceye al, biz götürecekler.
Kahretsin.
Santa Monica Havaalaný
Harekât Üssü
Hadi, koþ, koþ, çabuk.
Kýmýldayýn!
Çabuk.
Koþun.
Neyimiz var efendim?
Durum þu þekilde.
Santa Monica'nýn büyük bölümü
sivillerden arýndýrýldý.
Okyanustan bir mil mesafedeki Lincoln
bulvarýnda bir savunma hattýmýz var.
Hava kuvvetleri saat 19:30'u
bir dakika dahi geçmeden...
...B-52 füzeleri gönderecek.
Lincoln bulvarýndan okyanusa kadar
tüm bölgeyi vurmaya baþlayacaklar.
Kahretsin.
Santa Monica'ya mý
ateþ edilecek, efendim?
Kiminle yüz yüze olduðumuzu bilmiyoruz
ama kesinlikle bu gezegenden deðiller.
Bütün imkânlarýmýzla vurmalý...
...aðýr darbe indirmeliyiz.
Düþman kuvvetlerinin...
...uçaklarý yok.
Bu yüzden bizim gayretimiz
havadan kontrol olacaktýr.
Baþka sivil var mý, efendim?
Mümkündür.
Devriyeler göndereceðiz.
Tom, sen Santa Monica'dan
Olimpic'e kadar.
Foxtrot Olimpic'ten Picolo'ya.
Eco, Picolo'dan Ocean Park'a.
Teðmen Martinez, senin birliðini
otomatik tüfeklerle birlikte...
...buradan Lincoln'un
doðusuna...
...Venice ve Amarosa'da
bulunan polis karakoluna...
...kadar istiyorum.
Venice ve Amarosa.
Polis karakolu oradan kalktý.
Þimdi orada siviller var...
...ama kaç kiþi olduklarýný
bilmiyoruz.
Hayatta kalanlarý tahliye etmek
için onlara helikopterlere kadar...
...öncülük edin.
Bombardýmana üç saat kaldýðýný
unutmayýn.
Siz olsanýz da, olmasanýz da
baþlayacaðýndan þüpheniz olmasýn.
Sivilleri boþaltýn ve oradan
ayrýlýn.
Ayrýca insan olmayan
her þeyi öldürün.
Baþlayýn! Hadi!
Yüzbaþý, bu bir tatbikat deðil.
- Hattý destekle, anladýn mý?
- Evet efendim.
Lincoln bulvarý. Savunma hattý.
Bombardýmandan 2:47 saat önce.
Dikkat. El bombasý.
Sahil boyunca büyük bir askeri
yoðunluk var.
Birleþmiþ Milletler bir
toplantý çaðrýsý yaptý...
Koþun.
Bu taraftan!
Tanrým!
Karþýlaþacaðýmýz her þey bir
tehdit olarak algýlanacaktýr.
Dikkatli olmalýyýz.
Peki, gidelim.
Hemþerilik kazanmanýn bir þekli.
- Bok, Afganistan'da olmak daha iyi.
- Teðmen?
Polis karakolundan kaç tane
sivil çýkarmamýz gerek?
Bir fikrim yok. Buna odaklan.
- Ya bu nedir?
- Bu mu?
Ne delilik.
Temastan iki saat sonra,
bilinmeyen bir düþman
sahillere ulaþtý...
...ve bize saldýrdý...
Korkunç.
Þu anda cevaplardan çok
sorular var.
Þimdi kesin olan tek þey,
dünyanýn savaþa girmiþ
olduðudur.
- Bir þey görüyor musun?
- Bir bok görmüyorum.
- Sokaðýn adýný görüyor musun?
- Hiçbir þey görmüyorum, teðmen.
Polis karakolu buranýn
bir blok kuzeybatýsýnda.
Yol kapalý.
Bu sadece bir köpek.
Dur, dur.
Bu bir köpek.
Köpek, köpek.
- Adý ne?
- Glen.
Þaka mý bu? Hangi salak bir
köpeðe bu ismi takar, teðmen?
Sen olsan nasýl çaðýrýrdýn? Fido mu?
Neredeler?
Çatýdalar!
25 metrede!
Gitmek zorundayýz!
- Lockett.
- Evet.
- Bir çýkýþ bul.
- Peki, çavuþ.
Herkes benimle gelsin.
Haydi!
- Düþmana ateþ et!
- Eðil!
Her taraftalar!
- Görüyor musun?
- Hayýr, hiçbir þey görmüyorum.
- Buradan çýkmak zorundayýz!
- Ne taraftan, teðmen?
Pusu!
Beni koru, Lockett!
Adam yaralý!
Teðmen, teðmen!
Hepiniz ayrýlýn! Ayrýlýn!
Geri çekilin!
Kahretsin, kahretsin!
Yardým edin!
Denizciler! Burada kimse var mý?
Kýmýldayýn, kýmýldayýn!
Temiz!
Pencerelere gidin!
Yaralýlarý mutfaða taþýyýn.
Evi güvenceye alýn.
Evet çavuþ. Gidiyoruz.
Ne zaman ayrýlabiliriz, doktor?
On dakika sonra.
Beni istiyorsunuz! Buradayým!
- Neyimiz var?
- Hiçbir þeyim yok, çavuþ.
Hiçbir þey görmüyorum,
görüþ mesafesi sýfýr.
Yeter, ancak bir kurþun
yiyeceksin.
- Emirleriniz, efendim.
- Bir pusu olduðunu bilmeliydim.
- Mottola, iletiþim var mý?
- Hayýr efendim.
Buradan nasýl çýkacaðýmýzý
bulmak zorundayýz.
Sorumlu sizsiniz.
Emirleriniz, efendim.
Sivillere rastlamadýk,
yaralýlarý çýkaralým.
Anlaþýldý.
Lenihan nerede, çocuklar?
Bizimle gelmiþti. Nerede o?
Lenihan?
Lenihan'ý gören var mý?
Onun arkasýndan git.
Sen benimle gel.
- 10. sokakta buluþuruz.
- Anlaþýldý.
Hepiniz hazýr olun,
hemen gidiyoruz.
Kahretsin.
Mottola?
Hadi, beni duyuyor musun?
- Lenihan, neredesin?
- Baþçavuþ?
Tanrý'ya þükür. Telsizimi kapattým.
Bunlar her yerdeler.
Sana geliyoruz. Neredesin?
Bir binanýn bodrumundayým.
Bir maðazalar topluluðu.
Sanýrým üç katlý.
Lenihan? Duyuyor musun?
Kahretsin.
Lenihan.
Lenihan.
Lanet olsun.
Korkma.
Kahretsin.
Kahretsin.
Evet.
Lenihan!
Silahýný indir.
Ateþi kesmeyin.
Tanrým, nedir bu!
Ölmüyorlar, onu vurdum
ama ölmüyor!
Bir daha gruptan ayrýlýrsan,
seni kendim vuracaðým.
- Evet çavuþ.
- Bir el bombasý at. Gidiyoruz.
Geber.
10. sokak, Santa Monica.
Polis karakoluna 1.3 mil.
Sokak temiz.
- Korunun. Korunun.
- Ne oldu?
- Burada ne var?
- Gelin.
Bu Lenihan.
Bakir olduðu müddetçe
vurmayacaklarýný söylemiþtim.
- Polis karakoluna mý?
- Gidelim.
Dinleyin, gidiyoruz.
Çökün!
Nereden geliyor?
Bu tarafa.
Nereden ateþ ediyorlar?
Çabuk! Acele edin.
Karþý tarafý koru.
Stavrou, karþýyý koru.
Çatý temiz!
Çatý temiz!
- Güvende tutuyorum.
- Harris, nereden ateþ ettiler?
Çatýdan.
Hadi, þu çatýlarý temizleyin!
Çatý temiz!
Çatý temiz!
Lockett, benimle gel.
Nereden geldiklerini gören var mý?
- Ne kadar ciddi, doktor?
- Yüz ve boyunda 3. derece yanýklar.
Sevdiklerine döneceksin.
Kahretsin.
Düþmanlar tam karþýmýzda!
Düþmanlar tam hedefte, çavuþ!
Düþmanlar karþýda!
Ateþ etmeye hazýr olun.
Durun, durun.
Onlar bizden, efendim.
Kahretsin, bizim...
Ýçeri alýn.
Bu tarafa.
Çabuk olun. Gelin.
Arkaya geçin. Girin.
- Hangi birimdensiniz?
- Savunma hattýndan.
- Birliðinin gerisi nerede?
- Hepsi ölü veya kayýp.
Bu askerleri
hava kuvvetlerinden topladým.
Çavuþ Elene Santos. Hava
kuvvetleri. Bölük 61 denetleme.
Denetleme bölümü.
Burada ne yapýyorsun, çavuþ?
On mil mesafeden düþman
yayýnlarýný izliyorduk.
Lanetler yönümüzü biliyorlarmýþ
gibi bizi tuzaða düþürdüler.
Hayatta kalan tek kiþi benim.
Bu çocuklara Santa Monica
havaalanýnýn yolunda rastladým.
Bu silahlarý kullanmasýný
biliyor musun, çavuþ?
En üstün saygýlarýmla, baþçavuþ,
buraya güzel yüzüm için gelmedim.
Öcümüzü alacaðýz.
Harika.
Teðmen, kuþ 25 dakika içinde
burada olacak, efendim.
Anlaþýldý.
Polis karakoluna gidelim.
Hepiniz kalkýn, gidiyoruz.
Polis karakolu orada.
Sivilleri bulun ve üsse
dönelim.
Los Angeles Polis Departmaný
Batý Los Angeles Karakolu
Haydi, haydi, haydi.
Burada yaralýlarla kalýp
kuþu bekleyeceðim.
Ben sivillere gideceðim.
Sizler benimle gelin. Çabuk.
Malzemeler.
Santos, kuþ gelince
sedyelere yardým edeceksin.
Denizciler! ABD denizcileri!
Her þey yolunda.
Temiz.
Asansör, temiz.
Ýkinci asansör, temiz.
Nabýz yok.
Sola dönün.
Kapý kapalý.
- Adýn ne senin?
- Harper.
Bize yardým et Harper.
Kuþ geliyor, efendim.
Anlaþýldý, duman iþareti ver.
Telsizleri kapatýn.
Hadi.
Denizciler! ABD denizcileri!
- Kaç kiþisiniz?
- Beþ, üçü çocuk.
Üç çocuk.
Çabuk, hazýr olun.
- Çabuk. Çabuk.
- Evet efendim.
Dört kiþilik yerimiz var.
Haydi, yukarý.
Dinle, Guerrero.
Evet.
- Yakýnda görüþeceðiz.
- Tamam dostum, her þey düzelecek.
Her þey iyi olacak.
Çabuk, çabuk.
Uçuyoruz.
Kahretsin.
- Sonunda bu boktan sýyrýldýn.
- Kendine iyi bak.
Bakarým, yakýnda görüþürüz, dostum.
- Baþka þey alamayýz.
- Gelecek siviller var.
- Baþka yer yok.
- Yer açýn. Buradan götürün.
Yapamayýz, çekilin efendim.
Geri dönün, geri dönün.
Bekleyin, çocuklar var, çocuklar.
Hepiniz, çabuk, geri dönün!
Tekrar ediyorum,
düþmanýn hava gücü var.
- Kuþumuz düþtü!
- Kahretsin.
Konumumuzun kuzeybatýsýna
gidiyorlar.
Polis karakolundaki sivilleri
çýkarma eylemimizi riske atýyorlar.
Tekrarlýyorum, yanýmýzda
siviller var.
Kapýyý saðlama alýn,
kimse geçmesin. Anladýnýz mý?
Bir ceset var, çocuklarýn onu
görmemesi için çýkarabilir misin?
Bu tarafta, burada.
Orada kal, tamam mý?
Gelin çocuklar, bu taraftan.
Pencerelere yaklaþmayýn, tamam mý?
Baþka helikopterler gelecek mi?
Çaðýrdýnýz mý?
Bizim için geleceklerinden
eminim.
Nerede olduðumuzu biliyorlar.
Kahretsin.
- Ýyi misin? Yaralý deðil misin?
- Hayýr. Ýyiyim.
- Emin misin?
- Evet.
- Yaralý mýsýn?
- Ýyiyim.
Üzgünüm.
Öldüler, herkes öldü.
Lenihan, Guerrero...
Hak etmemiþlerdi.
- Hak etmemiþlerdi, kahretsin!
- Sen de öyle!
Sen de öyle. Beni duyuyor musun?
Sýyrýlacaksýn!
Anlýyor musun?
Buradan çýkacaksýn.
Cherise'le evleneceksin...
...ve senin sorunun olacak, çünkü
arkaný kollamaktan yoruldum.
Anladýn mý?
Tahminimce hava güçleri var.
Bizim kuþu yere serdiler.
Havaya böyle mi hükmedeceðiz?
Üzülme teðmen.
Savaþ daha yeni baþlayacak.
Bombardýman alaný içindeyiz.
Sýnýfýmda bir numaraydým.
Ve ilk çatýþmamda sýçtým.
Kahretsin! Dört adamýmý
kaybettim.
- Dört iyi arkadaþ.
- Diðerleri seni destekliyor, teðmen.
- Sen de dahil mi?
- Evet.
Ve ne ilk, ne de son kiþi
olacaðým.
Aðlamayý býrak.
Beni anlýyor musun?
Þimdi adamlarýn emirlerini
bekliyor.
Ne tarafa gideceðimiz
umurumda deðil.
Ama bir karar ver.
Komutaným, baþka helikopter
gelmeyecek.
Düþmanýn hava gücü her þeyi
indiriyor.
Emirde daha önce böyle þey
görmediklerini söylüyor.
Bir çýkýþ yolu bulmak
zorundayýz.
Üsse ulaþmalýyýz.
Haklýsýn.
Gitmemiz gerek.
Bu insanlarý güvenceye alalým.
Lockett, Kerns...
Çatýda bir gözetme noktasý
oluþturmanýzý istiyorum.
Yürüyerek ve çabuk gitmemiz
gerekecek.
Gidin ve buradan çýkmak için
en iyi yolu belirleyin.
Peki efendim.
Teðmen.
Sahilin 10 mil çevresinde
bulunan sivillerin...
...en yakýn askeri üsse
gitmeleri gerektiði söyleniyor.
Þu andaki en güvenli yer.
Askerler sivilleri korumak için
bir savunma hattý oluþturdular.
Dur sana bakayým, tamam mý?
Buraya bak. Çok güzel.
Burada biraz su var.
- Ýyi, teþekkürler.
- Bir þey deðil.
- Joe Rincon.
- Çavuþ Nantz.
Bu oðlum, Hector.
Bizi almaya geldiðiniz için
teþekkür etmek istiyoruz.
Evet. Merhaba Hector.
Kimseyi býrakmayýz.
Saldýrý esnasýnda burada mýydýnýz?
Tamam.
- Güzel, hepiniz iyisiniz.
- Sen iyi misin?
- Evet. Ben, iyiyim.
- Pekâlâ.
- Bir ihtiyacýn olursa, biliyorsun...
- Söylerim.
Evet, efendim.
Evet.
Teþekkür ederim.
Teðmen, 300 metre kuzeyde
iki düzine düþman var.
Sanýrým bu haþaratlar da
bizim gibi davranýyorlar.
Çatýda olan emir veriyor,
buna göre komuta onda.
Aynen karýncalar gibi.
Sence o da korkuyor mu?
Belki sadece dövüþmek için
göndermiþlerdir.
Hadi. Bir çýkýþ yolu bulalým.
Burada kolay lokmayýz.
Ýnsanlarý evlerinden çýkardýlar,
baþlarýndan vurmadan önce onlarý...
...sýraya soktular. Niçin vurduklarý
hususunda hiçbir fikrimiz yok.
Ýnsanlarla iletiþim kurmadýklarý ve
bir istekte bulunmadýklarý kesindir.
Göründüðüne göre, buraya
kaynaklarýmýz için geldiler.
Kaynaklara ihtiyaçlarý varsa, böcekler
gibi, bir gezegeni istila ederler...
...ve toplumu öldürürler.
Bu sömürgeleþtirme kanunudur.
Ve þu anda,
bizi sömürgeleþtiriyorlar.
Harika çocuklar.
Yeðenlerim. Kýz kardeþim ve
kocasý tatile çýktýlar.
Arizona'da otururlar ve onlarý
yýlda bir-iki kere görürüm.
Galiba onlara sadece ben kaldým.
- Çocuklarýn var mý?
- Hayýr.
Benim de. Korkuyordum ve þimdi
daha iyi olduðunu anlýyorum.
...su... gezegenimizin
% 70'i su.
Tekrarlýyorum, kesin olmamakla,
birlikte þimdiye kadarki tez...
...amaçlarýnýn suyumuzu
elde etmek olduðudur.
Hiçbir þey kalmayacak.
- Sanýrým nasýl çýkacaðýmýzý biliyorum.
- Ne dedin?
- Oraya bak.
- Nedir bu?
Bir otobüs. Teðmen,
bir otobüs bulduk.
Anlaþýldý.
Bir otobüs gördüler.
Faal durumda olabilir.
Yayan gitmek daha emniyetli.
Üs yeterince uzakta.
Birkaç millik yol.
Bir saat içinde bombardýman
baþlayacak. Acele etmek zorundayýz.
- Otobüs çok büyük bir hedef.
- Karar verdim, sorumlu benim.
Stavrou, Harris.
Teðmen otobüs hakkýnda bilgi
istiyor, yaklaþabilir misiniz?
- Evet efendim.
- Anahtarsýz çalýþtýrabilir misiniz?
Stavrou yapabilir,
o New Jersey'li, efendim.
Önce bayanlar.
Çabuk olun. Ýlerleyin. Düz gidin.
Bir durum var. Beni izleyin.
Harris onu böyle buldu,
görmeniz gerek.
Silah týbbi ameliyatla içine
yerleþtirilmiþ.
Bunu anlýyorum.
Kahretsin.
Dur, onbaþý.
Býrak bu þeyi vurayým, çavuþ.
Silahým dolu, onu öldürebilirim.
- Doktor.
- Evet çavuþ.
Aman tanrým!
Neresinden vuracaðýmýzý
bilmeliyiz.
Böylece malzemeden kazanýrýz.
Belki yardým edebilirim.
Ben veterinerim.
Emin misin?
Bir ameliyat masasýnda
daha kolay olurdu.
Onlarý nasýl öldüreceðimizi
bilmek zorundayýz.
Aksi halde beþ dakika bile
dayanamayýz.
Çýkar þunu.
- Organlarý yok...
- Buna bakýn.
- Bir tane daha buldum.
- Evet, burada da var.
Herhangi bir mekanizmasý var mý?
Memeleri, þakak kemiði,
kafatasý, hiçbir þeyi yok.
Hiç böyle bir þey görmemiþtim.
- Kahretsin!
- Ne görüyorsun?
Çatýda olanlar artýk orada deðil.
Sokaða indiler ve bu tarafa
geliyorlar.
Kahretsin.
Sokaðý geçtiler.
- Hareket var teðmen.
- Anlaþýldý.
Temas var, çabuk bitirmek
zorundayýz.
Gitmemiz gerek teðmen,
ne yapalým?
Vakit yok, gitmeliyiz.
Çavuþ.
Hadi, bu þeyi öldürecek
bir þey vardýr!
Çalýþtýr!
Onlarý kaybettim.
Teðmen, kayboldular.
Bir açýðýmýz var.
Teðmen, bu þeyler kuzey
giriþindeler.
Binanýn içindeler.
Herkesi topla ve doðu giriþinde
buluþalým, tamam mý?
Arkanda olacaðýz.
- Bu neydi?
- Onunla git.
- El bombalarýn var mý?
- Onlar olmadan evden çýkmam, çavuþ.
Bu koridoru koru,
onlarý oyalamaya çalýþ.
Geldikleri gibi havaya uçur.
Hey Harris...
...þu lanet otobüs nerede?
Stavou, gelen düþmanlar var...
Hadi, gidelim.
Evet, evet, bebek, çalýþtýrdým!
Teðmen, otobüs oraya gidiyor.
Otobüs geliyor çocuklar,
hazýrlanýn.
Gitmemize 30 saniye kaldý.
Geçit hakkýnda bilgi
verin, tamam.
Vaktimiz yok.
Çabuk olun.
Saldýrýyorlar!
Ýçeri girdiler!
Son ihtimal.
Anladým.
Burasý.
- Burasý olmalý.
- Ölüyor.
Can alýcý nokta burasý,
senin kalbinin olduðu yer.
- Anlaþýldý.
- Üç tane daha avladým.
Çýkalým buradan.
Otobüse binin!
Koþun, herkes otobüse!
Koltuklarýn altýna girin, çocuklar.
Aþaðýda kalýn.
Denizciler.
Ýnsanlarýn kalbinin olduðu yerin
saðýna ateþ edin.
Evet çavuþ.
Böylece öldürebilirsiniz.
Eðitiminizi hatýrlayýn.
Düþman yarým mil mesafede.
Oraya bak.
- Her þey iyi, teðmen.
- Güzel.
Üsse altý mil var.
Galiba... bilmiyorum, 25 dakika mý?
- Hýzlanýrsak.
- Bombardýman 40 dakika sonra baþlayacak.
Üsse gidelim.
Çabuk.
Bu nedir?
Otobüsü durdur.
Hepiniz eðilin.
Herhangi bir üs, Foxtrot...
Gökyüzünde düþman uçaklarý.
Doðuya yöneliyorlar,
Los Angeles'in merkezine doðru.
Anlaþýldý.
Bizim sinyalimizi alýyorlar.
Kes! Bizim sinyalimizi alýyorlar!
Kapat. Telsizleri, telefonlarý,
her þeyi kapatýn.
Telsizini ver.
Yakýnýmýzdalar.
Çavuþ?
Nereye gidiyor?
Otobüsten çýkalým mý, efendim?
Sol tarafta, teðmen.
Sol tarafta.
Arkada ve alçalýyor.
Yaklaþýyor. Benim arkamda.
100 metre.
Þaþýrtýyor.
Bu iþ bu kadar!
Hadi gidelim.
Ya çavuþa ne oldu?
Onu gördüm.
Çavuþ! Yaþýyor.
Uçakta pilot yoktu, teðmen.
Uzaktan kumandalý.
Gerçek bir John Wayne'sin, çavuþ.
Ben kaybedemem, adamlar da öyle.
Evet, senin adamlarýn.
Harika.
En iyisi.
Ýyi savaþçý.
Evine çekil þimdi.
Doðru.
John Wayne olan kim!
Tetikte olun!
Bunun için teþekkürler.
Bir þey deðil.
"Çekilmek" ne anlama geliyor?
Ýkinci dünya savaþýnda
subaylarýmýzdan birine...
...ayrýlmasýný emrettiler,
o da, eðer oraya vardýysan...
...hiçbir þekilde ayrýlmazsýn
diye cevap vermiþti.
Bunu bir doktora öðretmek lâzým.
Senin doktor olduðunu sanmýþtým.
Sadece uzaylýlar ve hayvanlar için.
Aklýmda tutacaðým, teþekkürler.
Affedersin, çavuþ. Uçaðýn
pilotsuz olduðunu mu söyledin?
Aynen. Merkezi bir kontrol
sistemine baðlý olmalý.
- Yapabilmiþ olsaydým bunlarýn
hiçbiri olmayacaktý. - Nasýl?
Görevim füzelere yön bulmaktý.
Füzelere yön mü?
Evet, füzelerle saldýrmak için
kontrol merkezinin koordinatlarý.
Ama bizden kaçtý.
Ve onu kaybettik.
Bütün yollar kapalý.
Tek seçenek otoban.
Peki. Sen bilirsin.
Stavrou, otobana sür.
Bombalar düþmeye baþladýðýnda
bu bölgede olmak istemeyiz.
En azýndan bir araç býrak Stavrou.
Sürmeye devam et.
Sadece bir mil kaldý.
10. Doðu Otobaný
Üsse 2,5 mil mesafede
Tanrým!
Dikkat.
- Rampa?
- Geçtik, teðmen.
Güzel.
Yarým mil sonra,
Robinson sokaðý bir çýkýþ.
Korunun!
Çocuklarý koruyun.
Durma.
Arkamda, düþman ateþi!
Acele edin.
Arka taraftan destekleyeceðim.
Siz sivilleri çýkarýn.
Hadi, hadi!
Destek ateþi.
Çýkýn.
Çabuk, çabuk!
Siper alýn.
Herkes sakin mi?
Hýzlý koþuyoruz, tamam mý?
Hepiniz dikkatli olun.
Teðmen Martinez. Sivilleri
helikoptere kadar götürelim,
gizleyelim ve sonra ineriz.
Köprüde bir düzine var ve
iniyorlar.
Þimdilik güneyde tutuyorlar,
teðmen.
Destek ateþi olmazsa, siviller
helikoptere varamazlar.
Benimle gelin.
Gidelim.
Sivilleri indirin, tamam mý?
Çabuk olun.
Ýpleri çýkar, çabuk.
Otobüsün arkasýna,
çabuk, çabuk!
Önce çocuklar, ipleri baðla
birer birer indir.
Anlaþýldý.
Birinci ekip,
arkamýzý koruyun, çabuk.
Evet çavuþ, koruyoruz.
Bu helikoptere kadar koþacaðýz
ve iple ineceðiz.
- Anlaþýldý mý?
- Evet.
Önce kýz, hiçbir þey olmayacak,
söz veriyorum.
Kalkmayýn, altta kalýn.
Teðmen, bir düzine düþman,
belki de fazla.
400 metrede ve hýzla yaklaþýyorlar.
Gizlenin, gizlenin.
- Ne yapýyorsun?
- Bir silah daha lâzým.
Saðda, haydi. Hedefte.
Tam hedefte.
Ýndir!
Dolduruyorum.
Þefe niþan al.
Kahretsin, iyi niþancýsýn!
Þimdi, gidin!
Evet çavuþ.
Þimdi git,
git, git!
Gir!
Koru beni.
50 kalibreliye gidiyorum.
Çabuk.
Bu böyle olur.
Kahretsin. Bu þey de ne?
Mermin var mý?
- Hayýr, hayýr, hayýr.
- Her þey düzelecek.
Seni saðlama alacaðým. Baþýna
bir þey gelmeyecek, tamam mý?
Kahretsin!
Her þey yolunda.
Emin ol.
- Tanrý aþkýna!
- Her þey iyi.
Bu þeyi yöneten böcekleri
öldürün.
- Bana yardým et.
- Kýçýný salla.
- Buraya geliyor.
- Gidelim buradan!
Çabuk gidelim.
- Koþ.
- Kalkamýyorum.
Ne yapýyorsun?
Stavrou nerede?
Kaç kiþi indi?
Ýki efendim, bir tane kaldý.
Bana bak, cesur ol.
Her þey yolunda.
Hazýr mýsýn?
- Laneti cehenneme gönderelim.
- Tamam! Yapalým.
Seni koruyorum.
- Gitmeye hazýrým.
- Seni koruyorum.
Kahretsin, ateþleyiciyi kaybettim.
- Ýyi misin? Kalk.
- Evet.
- Her þey iyi, emin ol.
- Baba, baba.
- Sargý lâzým...
- Bayým, bayým.
Aman Tanrým.
Vurdular.
Bir hekim gerek. Doktor!
Kahretsin!
- Mühimmat lâzým.
- Mermisi olan var mý?
Al.
Gitmen gerek, çavuþ.
Gitmen gerek.
Seni býrakmayacaðýz teðmen.
Çavuþ, sivilleri buradan
çýkarmalýsýn.
- Seni býrakmayacaðým.
- Çýkarman gerek.
Hayýr, hayýr býrakmayacaðým.
Otobüste bir patlayýcým var.
Bunu eþime ver.
Onlarý bu lanet otobandan çýkar.
Bu bir emirdir.
Peki, efendim.
Onlara refakat edeceðim.
Teðmeni koruyun!
Yaklaþýyorlar.
Þimdi baþlýyoruz.
Ben Teðmen
William Martinez.
Müfreze 4, 5. bölüm, yaþasýn!
Hâlâ bombardýman bölgesindeyiz.
Yaþamak istiyorsanýz
kýmýldayýn, denizciler.
Teðmeni burada ölüme mi
terketti?
- Galiba öyle.
- Þimdi bizi bu tip mi yönetecek?
Gidelim.
Bunlar bizim jetlerimiz.
Hâlâ uçuyorlar.
Bombardýman bölgesinden çýktýk.
Buraya sýðýnalým.
Altý dakika kaldý.
Santos, Kerns, benimle gelin.
Ýletiþim var mý diye araþtýrýn.
Bir telefona ihtiyacýmýz var.
- Her þey temiz mi, onbaþý?
- Evet, temiz.
- Bir telefon var mý?
- Orada.
Oðlum bir iyimserdir.
Önce bana dedi ki, onlarla
konuþmayý denemeliyiz.
Belki arkadaþ olmak istiyorlardýr.
Hector, babana yiyecek ve içecek
bir þeyler getirelim, tamam mý?
Sorun yok.
Sen ne cevap verdin?
Dedim ki, bizi izliyorlar ve vuruyorlarsa,
muhtemelen iyi arkadaþlar deðillerdir.
Üsse gitmeliydim.
Ama polis karakolunda kaldým.
Korkuyordum.
Her zaman yanlýþ olaný yaparým.
Önsezine güvendin.
Bir karar verdin.
Ben de olsam denizcilerimi
ayný þekilde korurdum.
- Son görevimde böyle bir durumla
karþýlaþtým. - Öyle mi?
Nereye gideceðimi bilmiyordum,
sað veya sol önemli deðildi.
Ama yaþýyorsun.
Evet hayatta kaldým.
Ama layýk deðilim.
Çavuþ Nantz.
Bana oðlumu kurtaracaðýna dair
söz verir misin?
Bir baðlantýmýz var, çavuþ.
Isýnmasý gerek, doktor,
hava kararýyor.
Bu onu sýcak tutar.
17 ülkede 20 kentin yoðun saldýrý
altýnda olduðu tahmin ediliyor.
Düþmanýn bizi yalýtmak için birini
diðerinden ayýrdýðý belli oluyor.
Yeni bulgular var mý,
Profesör Stavert?
Düþman suyumuzu yakýt
olarak kullanýyor.
Okyanuslarýn seviyesi düþtü.
Gemilerini, makinalarýný ve belki de
kendilerini beslemek için kullanýyorlar.
Suyumuzun bileþiminin
sývý olmasý tektir.
Kainatýn hiçbir yerinde
bu þekilde bulunmaz.
Bunu gördün mü? Hallettiler.
Bu þeyler her yerdeler.
Her 20 ülkenin sahilinde bir tane var.
Onlara kontrol merkezleri diyorlar.
- Ýzlediðin bu muydu?
- Evet.
- Bu þeyin mekanizmalarý kontrol
ettiðine inanýyor musun? - Evet.
Havaya uçurursak,
hava gücünü bitiririz.
Umarým bombalar iþe yarar.
Çabuk, bu taraftan, daha güvenli.
- Ne kadar vaktimiz var?
- Bir dakika.
Bu uzaylý piçlere acý çektirmenin
zamaný geldi.
Tamam, V 2°!
- Geri dönüþ!
- Asla!
- Þimdi baþlýyoruz.
- Yakalým bu orospu çocuklarýný.
Bombardýmandan sonra üsse
gideceðiz.
- Tabii ki. Takviye için.
- Lanet su depolarý için.
- 10...
- Korkmayýn.
9... 8... 7...
6... 5... 4...
3...
- Kahretsin.
- Herkes hazýr mý?
Bombalamalarý lâzýmdý,
Ne oldu?
Patlamalarý duymamýz
gerekmez miydi?
Düþmüþlerdir.
- Nevada'ya kadar duyulmuþtur.
- Saatýn doðru mu?
- Benim saatým da ayný.
- Belki iyi bir þeydir.
Belki durum düzelmiþtir,
bu olabilir, öyle deðil mi?
Bildin.
Biz kazandýk.
Tüm hava kuvvetlerini
yok etmiþ olabilirler mi?
Bu kolay deðil.
Gidelim buradan.
Oraya yakýnýz.
Santa Monica Havaalaný.
Harekât Merkezi.
Þimdi bombalarýn neden
düþmediðini biliyoruz.
Üssü yeryüzünden kaldýrdýlar.
Her þey temiz, çavuþ.
Buraya getirin.
Dayan dostum.
Buraya kadar geldik ve
hiçbir þey yok.
Nantz'ýn bizi çýkaramayacaðýný
biliyordum.
Binlerce denizci vardý.
Þimdi sadece yedi kiþi kaldýk.
Bana abimi hatýrlatýyorsun.
- Ne bakýmdan?
- Asla gülümsemez.
Harrison'la git.
- Bir þey görüyor musun?
- Hiçbir þey çavuþ.
Yalnýzca Santa Mónica'dan
kalanlar.
Haritalara ihtiyacýmýz var
ama her þey yandý.
Beni izleyin.
Kumanda merkezi burada.
Tahliye noktasýný görmek için
bir haritaya ihtiyacýmýz var.
Evet çavuþ.
Hemen dönerim.
Bir taktik haritasý buldum çavuþ.
Savaþ düzeni bölgelerini
gösteriyor.
- Bu iþaretler neyi gösteriyor?
- Olmadýklarýný.
- Taþýndýklarýný mý ifade ediyor?
- Yok ettiler.
- Hepsini mi?
- Hepsini.
Kahretsin.
Bak. Son bir tahliye noktasý
hâlâ faal durumda.
Sekiz kilometre.
Çavuþ.
Bu teçhizat dolu,
bir M16 buldum.
Bay Rincon öldü.
Uyan baba.
Lütfen beni býrakma.
Gitme.
- Üzgünüm, Hector.
- Hayýr.
Çok üzgünüm.
Baban seninle kalmak için
mücadele etti.
Ýstemiyorum...
Gitmek istiyorum.
Sorun yok, oðlum.
Baban cesur bir adamdý, Hector.
Ýnan bana. Çok üzgünüm.
Aðlamayý býrak.
O seni çok seviyordu.
Dinle Hector, benim için cesur
ve güçlü olmalýsýn.
Benim küçük denizcim olmaný
istiyorum.
Anlaþtýk.
Biz diðerlerinden daha cesur
olmalýyýz.
Neden biliyor musun?
Neden?
Çünkü denizciler asla pes etmez.
Buna inanýyor musun?
Benim için söyle.
- Denizciler pes etmez.
- Çok güzel.
Seni buradan çýkaracaðým.
Söz veriyorum.
Hadi kýzlara git.
Baþka bir tek sivil dahi
kaybetmeyeceðiz, anlaþýldý mý?
Bizi de çýkaracak mýsýn, çavuþ?
Yoksa biz harcanabilir miyiz?
Tamam Lockett bu konuda konuþmak
istiyorsun, o halde konuþalým.
Bazý adamlara komuta ettim
ve adamlar öldü.
Getz, 19 yaþýnda, emrimdeki
en iyi genç adam.
Bir saniye için düþünebilir misin ki
onlarla yer deðiþmek istemezdim?
Suçun bende olduðunu
düþündüðünü biliyorum.
Onlar öldüler, ben buradayým.
Kötü bir þakanýn sonucu gibi.
Hoþuma gittiðini sanýyorsun.
Yüzlerinin aklýmda görüntülendiði
bir saniye olmadýðýný sanýyorsun.
Dante, Tamaste, onbaþý 6506263.
Ampulster, William, silahçý 8662354.
Horton, Jeffree H,
Asker 874273993.
Lockett,
Dwayne G,
Onbaþý,
156870955.
Kardeþin birinci sýnýf
bir denizciydi.
Benim arkadaþýmdý.
Onu her gün özlüyorum.
Ve sen bana onu hatýrlatýyorsun.
Ama þimdi, bunlarýn hiçbiri
önemli deðil.
Çünkü ileri gitmek, savaþmaya
devam etmek zorundayýz.
Böylece kardeþinin ve teðmen Martinez'in
anýsýný onurlandýrmýþ olacaðýz.
Onbaþý Stavrou'nun.
Onbaþý Mottola'nýn.
Hector'un babasýnýn.
Bir sivil olmasýna raðmen eline
silah alan bu çocuðun babasý.
Þimdi denizcilerin canlanma vakti.
Þüpheleri çöpe atma zamaný.
Birlik halinde hýzlý ve doðru
hareket ederek biz kazanacaðýz.
Bu pislikten sýyrýlmanýn
yolunu bulacaðýz.
Benimle gel. Bir gözetleme
noktasý bulalým.
Diðerleri silah ve ulaþým
arýyorlar.
Faal durumda olan herhangi
bir taþýt mutlaka vardýr.
Üzgünüm dostum,
sen bunu hak etmedin.
Mücadele ederken öldün.
Tanrým, bunu beklemiyordum.
Ýyiye benzemiyor.
Onlarýn takviye güçleri.
Orospu çocuklarý oraya kadar
vardýlar.
Tahliye noktasý hâlâ
duruyorsa...
...oraya karþýdaki hattýn
arkasýndan gideceðiz.
Bu zor olacak çavuþ.
Bunun için maaþ ödüyorlar.
Þimdi herkes taþýta binsin!
Hepiniz, kýmýldayýn, çabuk.
Bütün istasyonlara,
burasý Foxtrot Kasým 2,
11 yolcumuz var, Charlie
noktasýnda tahliye yapacaðýz.
Orada müsait kuþ var mý? Tamam.
Foxtrot Kasým 2,
burasý V 2°.
Emirler aynen kaydedildi.
Tahliye noktasýna saat 3:00'ten
önce varacaklar.
Anlaþýldý.
3:00'ten bir dakika fazla olmaz.
Bu silahýn neler yapabildiðini
gördün mü?
- Tabii çavuþ.
- Senindir evlât.
Haydi.
Iþýk yok, Chris.
- Anlaþýldý.
- Gidelim.
- Hazýr ve dolu.
- Cehheneme gönder.
Haklýsýn.
Helikoptere iki dakika.
Hepiniz iyi misiniz?
Peki, Kerns, sola dönelim.
Üç blok git, sonra saðdan beþ tane
ve tahliye noktasýna çýkacaðýz.
Anlaþýldý çavuþ.
- Daha yakýnýna sür.
- Anlaþýldý.
- Önümüzde düþmanlar var çavuþ.
- Bize ne olacak?
Öðreneceðiz.
Ýyi olacaðýz.
50 kalibrelik 200 mermim var.
Onlarý aþacaðýz çavuþ.
Bir geyiði avlayacaðýn zaman
ne derler biliyor musun?
- Hýzlan!
- Üstüne git.
Hadi.
Þimdi hissedeceksiniz!
Bowling labutlarýný devirmek gibi.
Onu dýþarý at!
Çiðne onu!
Kahretsin, iyi misin?
Aðzýmýn her yerinde
bok tadý var.
- Hiç hoþ deðil.
- Ýlk buluþman hayýrlý olsun.
Hepiniz iyi misiniz?
Evet.
O halde eve.
Ateþ etmeyin.
Gidelim.
Kapatmadan önce oturun.
Ateþin ortasýndayýz çavuþ!
Tüm hava desteðine ne oldu?
Çekildi.
Hepsini düþürdüler.
Los Angeles'i terkediyoruz.
Bu taraftan çavuþ.
Gidiyoruz.
Her þey yolunda.
Ýyi.
Çabuk.
Bin Harris.
Çabuk.
- Ýyi misin?
- Ýyiyim.
Herkes iyi mi?
- Ne oldu?
- Aniden bir güç kaybý oldu.
Sol tarafa bak çavuþ.
Santos, yoðun trafiðin radyo frekans
sinyâllerini izlediðini mi söylemiþtin?
Bir sinyâl yoðunlaþmasý güç
kaybýna sebep olabilir mi?
Evet, kesinlikle, neden?
Belki bu onun kumanda merkezidir.
Beni aþaðý indir.
Neden?
Bu bölgede bir araþtýrma
yapmam gerek.
Mümkün deðil.
Bu intihardýr.
Kahretsin! Bizden baþka kimse
kalmadý. Herkes çekildi.
Yere inemeyiz, tekrar havalanmak
için yeterli yakýtýmýz yok.
Bu mektup Martinez'in eþi için.
Ona verir misin?
Evet.
13 metreye kadar in.
- 20 saniyede.
- Anlaþýldý.
- Ver þunu.
- Ne yapýyorsun çavuþ?
Çýktýk artýk, neredeyse evdeyiz.
Þimdi sorumlu sensin.
Sivilleri güvenli bir yere götür.
Görmüþ olduðum en cesur
denizcisin, Hector.
Hayýr.
Helikopterde kalmanýzý söylemiþtim.
Siviller güvende.
Kýçýn için endiþelendik.
Sanýrým kumanda merkezi
buraya çok yakýn.
- Siyah bölgeye kaç mil var?
- Üçten az çavuþ.
Üçten az, güzel.
Korunmak için köprüyü kullanacaðýz.
Bunu oraya götürürsek, askerler
savaþmaya devam edebilirler.
Santos, korunmak için kumanda
merkezi nerede olabilir?
- Yerin altýnda.
- Gidelim.
Geri dönmeliyiz.
Sokaða sadece bir çýkýþ var.
Bizi kumanda merkezine
götüreceðini düþündüm.
Kahretsin.
Gelin.
Kahretsin!
Saldýrýn!
Þimdi burada olduðumuzu biliyorlar.
Kumanda merkezi burada.
Herkes çýkýþa, çabuk.
Hadi. Bu merdivenden yüzeye
çýkalým.
Çabuk, çabuk, kýmýldayýn.
Hadi buradan çýkalým.
Çabuk, koþun, acele edin.
Kumanda merkezi bizim altýmýzda.
Pekâlâ. Saat 01:00'de buradan
gideceðiz. Çabuk.
Deliði ateþe verin! Bu onlarý
birkaç dakikalýðýna durduracaktýr.
Bundan mý bahsediyoruz, çavuþ?
Hâlâ füzeleri gönderebilecek
güçler kaldýðýný umut edelim.
Saldýrýyý telsizle bildiririz,
hedefi belirler ve destekleriz.
- Evet çavuþ.
- Tamam.
Ýletiþim için en iyi yer
o çatý ama çok korunmasýz.
- Ben gideceðim çavuþ.
- Ben karar veririm.
Santos.
- Koordinatlar sen de mi?
- Füzeler için, burada.
En yüksek noktaya çýk. Aradýðýn
zaman onlar kaydedeceklerdir.
Ortalýk hemen ýsýnacak, en
kýsa zamanda oradan in.
Anlamýný biliyor musun?
Demektir ki, saldýrýya kadar
onlarý oyalamalýyýz.
Tam isabet!
Denizciler.
Bu orospu çocuklarýna kimlerle
sikiþtiklerini gösterelim.
- Geri dönüþ.
- Asla.
- Tam kalbine, deðil mi?
- Tam kalbine.
BU taraftan gelecekler. Bir tane
buraya koy, bir tane de öbür tarafa.
Korunun!
Eðil.
Ýstasyon, burasý Foxtrot Kasým 2,
beni duyuyor musunuz?
Tüm istasyonlara, burasý Foxtrot
Kasým 2, duyuyor musunuz?
Foxtrot Kasým 2, burasý
Yanqui Tango, tamam.
Öncelikli saldýrý istiyoruz.
Düþmanýn kumanda merkezini bulduk.
Koordinatlar 885342.
Lazerle iþaretleyeceðiz, kod 120.
Tekrar ediyorum, lazerle
iþaretleyeceðiz, kod 120.
Anlaþýldý.
Saldýrý üç dakika sonra.
Çavuþ, üç dakikamýz var.
Üç dakika sonra gelecekler.
Güzel. Hedefi iþaretleyin.
Ýyi atýþ.
Kýçýný kaldýr oradan, Kerns.
Kerns, çýk oradan.
Kerns!
Kahretsin!
Doktor.
Yardýma gitmeliyiz, þimdi.
Hadi, çabuk, çabuk.
Tam bizim karþýmýzda.
Oraya kadar çabuk.
Ateþ edin.
Vurdum.
60 saniye daha.
Kahretsin!
Dikkat.
Sipere geri dön Santos.
Seni koruyorum!
Imley...
...çapraza al ve ateþ et.
Hallettim, doktor.
Koruyorum!
Lanet olasý bombacýlar.
Þimdi vuruyor olmalýydýlar.
Gidelim, doktor.
Imley... Imley...
Geliyorlar!
Evet!
Þimdi yok ettiler.
Merkezi vurdular.
Bu senin için çavuþ,
bunu sen yaptýn.
Vurduk, bu gerçek.
Evet, Tanrýya þükür!
Evet, yaptýk.
Kalkýyor.
Gitmeye çalýþýyor.
Bu þey uçuyor, çavuþ.
Gidecek.
Ýþareti korumalýyýz,
Hadi.
Dikkat!
Geber canavar.
- Böyle.
- Koru beni Lockett.
Uydular gemiyi kaldýrmaya çalýþýyorlar.
Þimdi vurmak zorundayýz.
Füze geliyor!
Uydularý gemiyi korumak için
kullanýyorlar.
Korunun.
Benim mermim kalmadý.
- Durumu nasýl?
- Dayanýyor çavuþ.
Lanet olasý deli.
Beni orada býrakmalýydýn.
Seni koruyorum.
El bombasý!
Burada ölmeyeceðiz!
Hayýr çavuþ!
Bir roketim var,
göndereceðim.
Yeterince güçlü deðil, kalsýn.
Dinle.
Ýyi olacaksýn.
Son füze.
Santos, uyduyu vur.
Ateþ!
Evet!
Yaptýk!
Devirdik!
Yaptýk çocuklar!
Çavuþ yaptý!
Þimdi uydularý kimse yönetmeyecek.
Denizciler, buraya.
Çekilin. Cehenneme.
Mojave Çölü
Geçici Harekât Üssü
Herkesin hayatýný kurtardýnýz,
çocuklar.
Tebrikler!
Yaþasýn!
Hoþ geldin çavuþ.
Çabuk, çabuk.
Ýyi iþ denizciler. Mükemmel.
Dinlenin.
Sivillerin güvende.
Kumanda merkezinin bulunduðu
düþman gemisini nasýl devirdiðiniz,
þimdi bütün þehirlerdeki ordu
birlikleri tarafýndan bilinecek.
Þimdi birlikleri topluyoruz
ve geri döneceðiz.
Þimdilik dinlenin.
Ýhtiyacýnýz kadar yiyin.
Ýçeride yiyecek var.
Bunu kazandýnýz.
Yaþasýn V'nin 2°!
- El bombalarýna ihtiyacýn var mý?
- Evet.
Burada da bir miktar var.
- Imley, umarým kullanýrsýn.
- Aldým.
Al, ihtiyacýn olacak.
- Pekâlâ.
- Yeterince teçhizatýnýz var mý?
- Evet.
- Evet çavuþ.
- Ne yapmayý düþünüyorsunuz, çavuþ?
- Kahvaltý yapacaðýz, efendim.
Denizciler helikopterlere
Bunu ödünç alýyorum efendim.
Binin.
Burasý III. Muppet 2.
Sol tarafýnda.
Dost bir ses duymak güzel, doktor.
Burasý Gökyüzündeki Göz,
mücadeleye katýlýyor.
Burasý JJ 1,2... Foxtrot 1,2...
Burasý Foxtrot Kasým 2...
Los Angeles'i geri alalým.
Çeviri: ercandalan