Tip:
Highlight text to annotate it
X
Yüzyıl'ın ikinci yarısı...
Dünya yeni bir belayla tehdit ediliyor.
S. Z. S.
Sinir Zayıflatıcı Sendrom.
Öldürücü ve bulaşıcı.
Nedeni ve tedavisi bilinmiyor.
Şirketler loteks denilen düşük
teknoloji kullanıcılarına karşı.
Direniş hareketi sokaklardan yükseliyor.
Hacker'lar, data korsanları, gerilla
savaşçıları bilgi savaşlarında...
...şirketler kendilerini savunuyorlar
ve Yakuza'yı kiralıyorlar.
Tüm suç örgütleri içinde en güçlüsü.
Onların bilgileri kara buzun içinde.
Ölümcül virüsler davetsiz misafirlerin
beynini yakmak için bekliyor.
Ama loteksler güçlü kalelerinde
bekliyorlar. Eski şehrin merkezinde.
Dünyanın duvarlarındaki fareler gibi.
Bazen en değerli bilgi
hatırlama kuryelerine veriliyor.
Bilgi için mücadele eden seçkin ajanlar ıslak
kablolu beyin aşılarıyla implante
ediliyorlar.
Günaydın. Bu bir uyandırma aranmasıdır.
Yeni Darwin otelinde
kaldığınız için teşekkür ederiz.
Şu anda saat sabah 10:30
Johnny?
- Evet?
- Boşver.
Sinir Zayıflatıcı Sendrom.
Senin evin nerede Johnny?
Ev?
Ev mi?
Bunu bilmediğime inanırmısın?
- Evet. İnanırım.
- Çıkıyormusun?
Sadece buz alacağım.
Buzumuz...
Vardı.
Kes şunu Ralphi.
Buna ne dersin Ralphi? Prosedür
için randevun olduğunu söylemiştin.
Sana da merhaba.
Ralphi randevu ne zaman?
Özür dilerim Johnny. Operatörler
masraflarını değiştirdiler.
Bana 800 bin yeterli olur demiştin.
Şimdi implantı 1,5 milyona çıkarıyorlar.
Bu maaliyet bütün
hafızayı yerine getiriyor.
Eğer hepsini geri istemiyorsan
fiyatı biraz indirecekler.
Sadece beynimin arkasını çıkarmalarını
isteseydim Maksika’ya giderdim.
Ben tam bir geri dönüşüm
istiyorum. Hepsini geri istiyorum.
Johnny operatörler fiyatı arttıracaklar.
- Ben elimden geleni yaptım.
- Hadi Ralphi!
Bir görev daha Johnny. Sonra
bunu karşılayabilirsin...
...zengin biri olursun.
- Evet nedir o?
- Bu değişir. Konuştuğumuz gibi,
beynini yenilettin mi?
- Evet.
- Çok iyi.
Çok iyi. Yarın gece Pekin
merkezinde ol. Saat 10’da.
Bu büyük bir iş. Sakın geç kalma Johnny.
Bay Smith aranıyor.
Bay Smith aranıyor.
Lütfen bir numaralı hatta geliniz.
İlk kez 2010’da Norveç bilgilerine
göre küçük bir grupta tanımlandı...
...beynini çabucak kapar zombi.
Onu kapar ve öylece tutar.
Üzgünüz teknik zorluklar var.
Lütfen girin.
Hafıza katlayıcısı aktive edildi.
Kapasiteniz 80 gigabayt.
Katlayıcı yükleniyor.
Sizin saklama kapasiteniz
160 gigabayt oldu.
Uyarı kapasiteyi sakın aşmayın.
- Kurye geç kaldı.
- Sakin ol.
Çift peynirli ançuvezli?
- Siz bay...
- Smith.
- Geç kaldın.
- Doğru.
- Sorum var.
- Evet?
Siz genellikle çalıştıklarım
gibi değilsiniz.
- Biz bu işte yeniyiz.
- Bu açık.
Sana doğru kanallardan ulaştık.
Yarısını İsviçre hesabına yatırdık.
Tam menejerinin belirttiği gibi.
İşte senin biletin. 1. sınıf.
Yüklenmesini istediğiniz şeye bakalım?
Bu bir hareket dedektörü.
Ne kadar taşıyacağım?
320 gigabayt.
Senin saklama kapasiten?
- Nereye götüreceğim?
- Newark.
Senin saklama kapasiten?
Yeterince var.
Eğer yükleme hacmin...
...saklama kapasiteni
geçiyorsa bu çok tehlikeli.
Sinaptik sızıntı seni
iki üç günde öldürebilir.
Artı bilgi yok olabilir.
Ve onu yeniden indirmek
artık olanaksız olabilir.
Bunda bir sorununuz olmaz tamam mı?
Yüklüyormuyuz söyleyin?
Biletin. Ralphi Newark’taki menejerin...
...indirmeyi ayarlayacak.
Sayıcı 0’a yaklaştığında
televizyondan 3 kareyi kopya ederim.
Herhangi üç kare. Bu datayla karışır
ve ben ne olduklarını anlamam.
Bu indirme şifresidir.
Böylece kopyayı alırsın.
Bir kopyayı diğer taraftaki
bağlantına fakslarsın.
Ben oradayken şifreyi besleriz
ve indirme yapılır. Anladın mı?
Yükleme buraya basınca başlayacak.
- Hedef kim?
- Bilim adamları.
Pharmakom araştırma personeli.
Kaçanlar.
Şimdi yükleyin.
Giriş şifresi.
Bay Smith?
Banyo nerede?
- Ne?
- Tuvalet?
Orjinalı yok et.
Görüntüyü Newark’a faksla.
Oh Tanrım. Tanrım. Kahretsin!
Fıyv.
Su sıcaklığı 17 derece.
Gelecek sefere kapıyı çal Kel.
İleti başlıyor.
İleti kesildi.
Yakalayın onu!
Sen!
O nereye gidiyor?
Datayı nereye götürüyor?
Newark!
Göçmenlik kontrolu.
Pasaportunuzu giriniz.
Tarama başlıyor.
Uyarı implant bulundu.
Tarama implantta okuma
zorluğu protezi buldu.
Hükümetçe onaylı.
Uyarı sinaptik sızıntı bulundu.
Uyarı sinaptik sızıntı bulundu. 24 saat içinde
sinir sistemi çökecek. Acilen tıbbi
tedavi gerekli.
- Teşekkür ederim.
- Newark’a hoşgeldiniz.
Son çağrı yapılıyor Batı
Pasifik havayolları...
...uçuş 86, kapı 113.
Geç kaldın. Bana ne söylemen gerekiyor?
Anlaşılan utancı bir şekilde beceriye
çevirmişsin.
Son üzüntü ve kaybınız
için başsağlığı dilerim.
Sen ne dedin? Japoncan berbat.
Benimle İngilizce konuş.
Tokyo benden Zurich
Pharmakom sanayiinden...
...çalınan datayı
yerine koymamı istiyor.
Devam et.
Pekin’deki operasyonumuz
sınırlı bir başarıda kaldı.
Pharmakom tüccarları öldüler.
Kurye datayla birlikte kaçtı.
Şu anda Newark yolunda.
- Neden beni bilgilendirmedin?
- Sizi rahatsız etmek istemedim. Tek
çocuğunu kaybetmek çok zor olmalı.
Sen gidip kendi işine
bak. Datanın doğası nedir?
Bunu söyleyemem.
Veya bilmiyorsun.
Taşıyıcı kuryenin kafasını
açmakla görevlendirildim.
- Sirojenik olarak korunuyor.
- Korunmak mı?
Tüccarlar ana bilgileri sildiler.
Eğer kuryeyi kaybedersek
data sonsuza dek kaybolacak.
Eğer kurye Newark’taysa
bu benim sorumluluğumda.
Sende kuryenin indirme
şifresinin bir kısmı vardır.
Onu bana ver!
- Burada neler oluyor?
- Johnny oğlum.
Johnny oğlum muş kıçımın
kenarı. Burada neler oluyor ha?
Ben aşırı yüklendim dostum.
Ne kadar olduğuna inanamazsın.
Bana yenilendiğini söylemiştin.
Evet evet yenilendim. Malı aldım Ralphi.
Sadece onu kafamdan çıkarmak
istiyorum. Şifre ellerinde mi?
Merak etme. Onlar çıkartabilir.
Çıkartabilir mi? Çı...
Neler oluyor Ralphi? Anlaşmanın
bozulduğunu hissediyorum ben.
Sen datayı çıkarmak
zorunda olduğunu söyledin.
Sadece onlar bunu yapabilir.
Başka seçeneğin yok.
Bana güven. Sürücüye nereye
gideceğini söyleyeceğim.
Evet tabii.
Spider biraz çalışmam gerekiyor.
Bu bölümden sonra senin...
...bazı testlere girmeni istiyorum.
Hey beni dinliyor musun?
Artık oyun oynamak yok doktor.
Kastettiğim şey bu değil.
Şunlara bak. Şehirdeki
en yaşlı korumalar.
Ben iki kat daha hızlıyım.
Senin sinir sistemini merak ediyorum.
Özellikle böyle koruma
olarak kalmak istediğin zaman.
Buradan hemen çık fahişe.
- Ah!
- Sakin olun.
Senin kiralık adamın
çok yaşlanmış Ralphi.
Seni öldürebilirdim.
Genç ve hızlı birini kirala.
- Yani senin gibi mi?
- Sen korumalar için en iyi menejersin.
- Ben de bulabileceğin en hızlısıyım.
- Elini öne uzat.
Tamam.
İyi. Sadece öylece dur.
- Evet?
- Öylece dur.
Öylece durabilirsin değil mi?
Evet tabii.
- Gördün mü?
- Ucuz implantlar.
Aletlerin tahrip edilmiş.
Gücünü Spider yükseltti değil mi?
Sonuna kadar sıkıştırılmış.
Seni kullanamam. Koruma olarak olmaz.
Daha az fiziksel güç
isteyen birşeyi düşündün mü?
Sırt üstü yatmak gibi bebeğim?
Ah. Ya da dizlerinin üstünde.
İşi alacağım. Sonra sana geri geleceğim.
Tamam.
Hey J-Bone.
Nereye bakıyorsun?
- Şehirden birkaç iş adamına.
- Neden?
Bilmiyorum. İş adamları
buraya hiç gelmez.
- Sen Johnny’misin?
- Öyle miyim?
Umarım öylesindir.
İçeri gel. Yardım için buradayız.
Bu şekilde buluşmayı bırakmalıyız.
- Evet öyle.
- Doktor şimdi seni görecek.
Yalan söyledin.
Evet.
- Ölme zamanı.
- Zamanı mı?
Bütün gece seni arayacağız!
Ben bir bakayım. Tod kes sesini.
Hey, hey, J-Bone.
Sen menüde yoktun.
- Benim için birşey yapmanı istiyorum.
- Yapmak mı?
Evet hoşçakal de.
Sakın kıpırdama.
Bu adamlarla bir gece mi geçireceksin?
Bir şeyi anlamalısın. Biz ödeştik.
Sana birşey borçlu değilim.
- Sen kimsin?
- Ben J-Bone'um.
Cenneti yönetirim.
Lotek karargahını.
- Johnny! Ne oluyor?
- Beni bekliyorlardı Ralphi.
İki büyük iğrenç adam.
Johnny bak lütfen bırak
açıklayayım Johnny!
Bana tuzak kurdun dostum.
Johnny bu benim hatam
değil. Anlaşma bozuldu!
Bu ürünü benim kafamdan
çıkarmazsan öleceksin.
Kahretsin!
Kafadan olmaz. Onun kafasına vurma.
Bu taraftan.
Hooky bana eşyalarımı ver.
Hadi.
Anlaşılan kendine geliyor.
Nasıl hissediyorsun Johnny?
Ne yüklediler Ralphi? Lanet
kongre kütüphanesini mi?
Beynim patlayacak sandım.
Sanırım burada bir dostun
var bu işleri halledebilir.
Ralphi seni pislik yalancı bok.
Lütfen şu işi çözelim baylar.
Johnny bu işte Yakuza’ya karşı
tek bir hata yapabilirsin.
Bana kovayı ver.
Onu masanın yanına koy.
- Bunu konuşalım mı?
- Konuşmak mı?
Ben de şifrenin bir
görüntüsü var sen de iki.
Sana bilgiyi vereceğim.
Herkes mutlu olacak.
Anlamıyorsun.
Onlar datayı istemiyorlar onun
saklandığı yeri istiyorlar.
Bilginin bozulması tehlikesi daha az.
Ve kimsenin hatırlatıcı sensörleri
taşımayacağından emin olacağız.
Bu günlerde ölü adamların...
...hikayeler
anlatabileceğini göreceksin.
Bu işi çözmenin başka bir yolu olmalı!
Evet var.
Acele edin. Lütfen.
- Neler oluyor burada?
- Onun boğazını keseceğim.
Yani? Bu da onun kafasını kesecek?
Jane, Jane eğer çekip gidersen
sana bunun karşılığını öderiz.
Sana 20 bin kağıt veririm.
- Burnunu soktuğun boka inanamazsın.
-50.
Anlaştık.
Ah fahişeee!
Hey silahı aldım. Gidelim.
Gitme zamanı!
Fahişe!
Yavaş beni öldürebilirdin.
Çekil yolumdan!
- Ne yapıyorsun?
- Eşyalarım.
Buraya gel.
- Arka kapı.
- Sağol J-Bone.
Sizi yeniden bulacağız. Buna inanın!
Aşağı!
Buna pişman olacaksınız!
Hatta girmem gerek.
Konuşabileceğim biri olmalı.
50 bin dedin.
- Parayı görmeliyim tamam mı?
- Tamam.
Sen harikaydın. Sadece çıkış yolunu
göster ve bana hesap numaranı ver.
Hesap numarası mı?
Ödeyene kadar senin yanındayım.
Neden kafanı kesmek istiyorlar?
- Genellikle sadece öldürürler.
- Uzun hikaye.
Tamam ödememi alıncaya
kadar buradayım yani...
...kafamda neredeyse 80 gigabayt data
taşıyabilirim. Katlayınca 160 oldu.
Birisi bundan daha fazlasını
sıkıştırdı ve şimdi onu çıkartamıyorum.
Dur bir dakika sen
kaçakçı mısın? Kafanda mı?
- Yeah. Ooh!
- Hey!
Buraya gel. Otur. Otur.
Ooh dostum. Sen berbat bir durumdasın.
sessiz ol oğlum. -tamam? tamam?
Sessiz kal. Tamam mı? Tamam mı?
ben buradayım Baba.
Bir çocuk kaybetmek çok üzücü.
Senin hayattaki amacının
kaybolduğunu biliyorlar.
O Mikiyo ile öldü.
Artık onlar için bir risksin.
Onların ayakçı çocuklarına dikkat et.
Biri kuryenin kafasını istiyor.
Seni yok etmeyi planlıyor. Onu
nötralize etmelisin Takahashi.
Sana söz veririm.
Kurye...
...her ne taşıyorsa sana hayatın
için yeni bir amaç verecek.
Ben Pharmakom başkanıydım. Ve ben...
Onlar dinliyor.
Onlar her yerdeler.
Ooh ee! bu sadece benim eşyam.
Gaz, fırlatma çivisi, el bombası.
Bir kızın ihtiyaç duyacağı herşey.
Uyumama izin mi verdin?
İhtiyacın vardı.
Sana acelem olduğunu söyledim.
Bunu kafamdan çıkaramazsam öleceğim.
Hey taşıdığın şeye hiç baktın mı?
Genellikle bir şifre
vardır. Bir kilit gibi.
Olmadığı zaman?
Hayır. Ne taşıdığımı bilmem.
Bu benim için daha güvenli.
Müşteri için de güvenli.
- Onları nasıl tanıdın?
- Ooh onlara Loteks de.
Çocukluktan beri onlarla takılırım.
Bütün o bilgiyi kafanda
nasıl tutuyorsun?
Bu oldukça güzel birşey olmalı?
İmplant ıslak kablolama.
- Uzun dönemli hafızamı yitirdim.
- Ne kadarını kaybettin?
- Çocukluğumu.
- Çocukluğunu mu?
Sahi mi?
Hepsini mi? Hiçbir
şey hatırlamıyor musun?
Belki bazı küçük izleri.
Bazen birşey oluyor,
ama asla onu tutamıyorum.
Bu gerçekten çok garip bir şey.
Belki de saklamak istediğim
hiçbir şeyi kaybetmemişimdir.
Çalışmak için yere ihtiyacım var.
Ailen falan var mı?
Senin ailen var mı?
Evet vardı.
- Ama onları yıllardır görmedim.
- Evet.
Herneyse ben bunu çok
fazla düşünmüyorum tamam mı?
Peki yalnız kaldığında...
...ne düşünüyorsun?
Bu fare deliğinden çıkmak istiyorum.
İnternete girmek istiyorum.
Bir bilgisayar istiyorum!
Bunu yapmayı nereden öğrendin?
Yazın çalışmıştım.
Kırma ve girme işleri.
Sino locig 16.
Sono 7 bilgi eldivenleri gerekiyor,
Bir GPL gizli modülü, bir zeki
çevirmen ve Tomson göz telefonu.
Şifreyi girin.
BRT hattına hoşgeldiniz.
Evrensel ağ seçildi.
- Ne yapıyorsun?
- Uluslararası telefon konuşması.
Pekin’de bir otel.
Pekin seçildi.
Giriş reddedildi.
Giriş kabul edildi.
Otel Pekin seçildi.
Genel hesaplar seçildi.
Faks ücretleri, suit 2571.
15 Ocak 202111:15’ten, 11:30’a kadar.
O kaçmaya çalışacak. Ağ
bağlantılarını kullanacak.
Dar bant genişliği. Düşük düzeyde ara.
- Çeviri.
- Çevirmen seçildi.
Kahretsin. Bu bütün
gece açık kopya dükkanı.
Onlar Newark’taki bir kopya
dükkanına faks yollamışlar.
Yerel ağ seçildi.
- Dur. Dur.
- Kumanda sona erdi.
Hadi gel bebeğim. Bütün
yolu Newark’a geri gideceğiz.
Kopyayı araştır.
- Evet İşte burada.
- Faks dosyası bulundu.
Bunun bir bölümü onların modemlerinde.
İsimden başka birşey
yok. Doktor Allcome.
Gelen hiçbir şey yok. Kahretsin!
- Hadi gidelim olur mu?
- Hayır başka birşey deneyeceğim.
Strike adında biri. Sektörde
yaşıyor ve bana iyilik borçlu.
Bu şekilde belkide doktor
Allcom’a ulaşabiliriz.
Onu buldum. Sino locig 16,
GPL gizli modülü kullanıyor.
Çılgın Bob’un bilgisayar dükkanı.
5326 Satın Plaza, arka oda.
Virüsü harekete geçir.
- Giriş reddedildi.
- Hadi dostum bırak gireyim.
- Hadi Bırak gireyim.
- Giriş kabul edildi.
Bilgisayarımdan çık. Çok tehlikelisin.
Çok yakında öldürüleceksin. Dışarı.
Off. Bana borçlusun Strayk.
- O kadar da değil.
- Buradan senin o lanet bilgisayarını...
...mahfedebilirim dostum.
Johnny yapma dostum. Bu benim hayatım.
Bana yalan söylemeyi bırak. Ne
taşıdığımı bilmek zorundayım.
Yakuza ne anlama geliyor?
Doktor Allcom kimdir?
Tüm bildiğim kafanda bütün
Pharmakom bilgisinin olduğu...
ve onu çıkarmak için
onlar Yakuza’yı tuttular.
Pharmakom?
Kahretsin. Üzerimize virüs attılar.
- Kahretsin!
- Çık buradan dostum.
Ben doktor Allcom’u hiç duymadım.
Johnny, Johnny acele et. Geliyorlar.
Sen kimsin?
Gitmek zorundayız. Haydi.
Şuna bak.
Takahashi’ye...
...iz sürücünün kuryeyi
belirlemekte geç kaldığını bildir.
Görünüşe göre adam çoktan gitmiş.
Bay Takahashi, kuryeyi
belirlemekte yine başarısız oldu.
Bana Karl’ı bul.
Yeni yücelik kilisesi.
Aradığınız için teşekkür ederiz.
Hizmetine ihtiyacım var.
Geceleri hizmet vermiyoruz.
Bize katılmanız gerekir.
- Bu özel bir hizmet.
- İsa’ya gönderilecek...
...biri mi gerekli?
Yoksa bu sen misin?
Sadece bir bölümü. Kafası.
Peki bu kayıp ruh kimdir?
Bu günahkar kimdir?
Bir kurye. En son Drom’da görüldü.
Adı Johnny. Kafasını 24
saatte bana getirirsen...
...ödemen üçe katlanır.
Karl beni sakın yanıltma.
Hey, sen, sen ne yapıyorsun?
- Bunu alabilir miyim?
- Bana 50 bin borçlusun ve
telefon kartımı aldın.
Ve hala ilk buluşmamız.
Merhaba A. T. N. T.’ye hoşgeldiniz.
Şifreyi girin lütfen.
Bu numara listelenmemiş. Nereden buldun?
- Sürprizleri sevmez misin?
- Hayır bu yasa dışı girişlere karşı
federal bir saldırı.
Beynimde 320 gigabayt
Pharmacom bilgisi var.
Zahmet etmeyin. 20
saniye içinde gideceğim.
Peki istediğin tam olarak nedir?
Bilginin silinmesi.
- Bu ayarlanabilir.
- Buluşalım. -Nerede?
Sen delisin lanet
kafanı parçalayacaklar.
Hayır onlar tartışıyorlar.
Onlar şirketten. Yani Yakuza.
Dinle eğer gelmeyeceksen
tamam. Bu bir iş toplantısı.
Eğer başarılı olursa,
sana borcumu öderim.
- Olmazsa.
- Eğer olmazsa sen öleceksin Johnny.
Kafamdan bu boku
atmazsam zaten öleceğim.
Dinle...
Şu adam, Spider, eskiden bir doktordu.
- O yardım edebilir.
- Seni tamir eder.
Hey senin neyin var?
- Ben iyi olacağım.
- Tanrım sen hastasın.
Uyuşturucu mu aldın
yoksa? S. Z. S.’misin?
- Hayır.
- Kara sallantılar var.
Sende her ne varsa hiç hal bırakmamış.
Bu toplantıya gitmek zorundayım.
Hey, hey beni duyuyor musun?
Spider. O sana yardım edebilir.
Bana da yardım edebilir.
Sen davet edilmedin.
Yani çekip git tamam mı?
Bu J-Bone. Onu tanıdığını söylüyor.
Hadisene be adam. O hasta.
- Bak benim gitmem gerek.
- Kapa çeneni. Bırak kaslarını rahatlatayım.
Kırmızı olan.
- Bu S. Z. S. değil mi?
- Evet dünyadaki insanların yarısı gibi.
Sana bir şey söyleyeyim. Benim
işim onu bu tarafa almamak.
İşim son derece açıktır.
Ayrıca bu yüklenme işini
yapmamalısın. Bu bir efsane.
- Peki nedeni ne?
- Nedeni ne mi? nedeni dünya.
Nedeni bu. Buna neden
oluyor. Buna neden oluyor.
Aşırı yüklenmiş bilgi. Senin çevrendeki bu
elektronik hava ona dalgalarını zehirliyor.
Lanet olası teknolojik medeniyete.
Ama hala bu boka sahibiz,
onsuz yaşayamayız.
Bırak ta işimi yapayım.
Ha! Sokak duacısı çıktı...
J- Bone beni duyuyor musun?
O piçin vücudunda tek
bir doğal kemik bile yok.
O gerçekten duacı mı J-Bone?
Duacı? O pislik herif tanrıyı ve
teknolojiyi aynı şey gibi değerlendirir.
İmplantlarla doldurmak için
para karşılığı herkesi öldürür.
- Onu izlememi ister misin?
- Hayır uzak dur.
O delinin tekidir
Anna Kalman, kurucu.
Zurrich Pharmacominat çok uluslu
enstitünün eski başkanı ve kurucusu.
1965, 1 Ağustos’ta doğdu.
-3 Eylül 2015’te öldü.
- öldü mü?
-6 yıl önce mi?
- Pharmacom’un sinirsel ağ...
...ağ kurulumuna dahil edildi,
ölümsüzlük bulununcaya kadar.
- İmplant mı?
- Hayır onun sinir ağı kişiliği...
2006 yılında isviçre yapay zeka
yasaları altında vatandaşlığa alındı.
- Şu andaki yönetime bu varlık durumuyla
tavsiyelerde bulunuyor.
- Makinedeki bir hayalet.
Pharmacom, Newark.
- Johnny.
- Sen ne yapıyorsun?
- Sadece bakıyorum.
- Hiçbir şeye dokunma.
Bu arada sen kimsin ha?
Johnny.
Johnny kim?
Sadece Johnny.
Görünüşe göre burası tam hizmet veriyor.
Beyin implantlarında nasılsınız?
Silikon implantlarda? Hafıza yenilemede?
Burada Newark’ta bunlara pek
rastlamıyoruz sadece Johnny.
Operasyon bizim için
çok pahalı biliyor musun?
- Benimki Singapore’da yapıldı.
- Öyle mi?
Senin öykün ne, sadece Johnny?
Bir sorunum var. Buradan.
"Onların bir görüşü var.
Onların yargıları yanlış...
...bütün masalar kusmuk
ve iğrençlikle dolu...
...yani artık temiz
hiçbir yer kalmamış."
Bunu önceden görmen gerekirdi.
- Isaiah.
- Isaiah benimki de Hokky.
Hey. Hey!
Kız... Ralfi’nin adamını
arka odadan alan kız.
- O kimdi?
- Benden herşeyin yarısını hatırlamamı mı
bekliyorsun?
İyileş.
Oh dostum bunu neden yaptın ha?
- O kimdi?
- Bir başı boş.
Her zaman buralarda dolaşır ve iş arar.
- Adı ne?
- J-Bone.
Daha çok.
- Ooh, Spider’ın işlerinden biri.
- Spider mı?
O insan tamircisi.
İmplantları ve böyle şeyleri.
Bilirsin işte. Bir zamanlar yasal
doktor olduğunu söylüyorlar ama...
Nerede?
Buraya koymak için çok ciddi
bir sıkıştırma yapmışlar.
Teknik eleştiriyi
bırak. Yardım gerekiyor.
Buna emin olabilirsin.
Çok acı verebilir.
Bana söylemene gerek yok.
Orada 320 gigabayt var.
Öyle mi? nedir bu? Ne çeşit bir malzeme?
Hiçbir fikrim yok.
Ve indirme şifresini de bilmiyorum.
Hey.
Sen iyi misin?
İyi kız J-Bone'u. Onu
doğru yere getirdin.
Onu yapabilir misin?
Bilmiyorum.
Bu sızıntıyla indirme yapmaya
kalkarsam data okunamaz hale gelebilir.
Datayı boşver. Çıkar onu.
O kadar kolay değil.
Allcome Doktor Allcome
onu hiç duydun mu?
- Belki
- Nerede?
Sana belki dedim. Neden
onu görmek istiyorsun?
Oh hadi ama Spider.
Johnny’nin kimi görmesi
gerektiğine emin olmam gerek.
Ama dinlenmen gerekli. Yatma zamanı.
O benim müşterim.
Sana söylüyorum artık uyuman gerek!
Nereye gideceğimi söyle.
Pekala. Seni götüreceğim.
Tamam.
Durun günahkarlar!
- Kahretsin!
- Spider dikkat et.
O da kimdi?
Bilmek istemezsin.
Tanrım.
- Neredeyiz?
- Göreceksin.
Bir saattir bu halde. Ona
ne yapacağımı bilmiyorum.
Paralon B varsa ona 20 miligram ver.
Lanet olası Pharmacom dostum. O
pisliğin her ünitesi 2 bin ediyor.
Tamam. Onu sıcak tut ve
dosyalarını bana getir.
Lütfen... Lütfen.
- İşte dosyaları burada.
- Doktor?
Doktor Alkom nerede?
Doktor Alkom bir sorunumuz
olduğunda hastanede...
...kullandığımız isimdir ve hastaları
korkutmak istemediğimiz zaman...
- Ne?
- "Doktor Alkom koğuş 7’ye..."
Herşeyi bırakın ve
hızlı hareket edin demek.
Genellikle deli ve vahşi
biri olduğunda söyleriz.
Onu faks dosyasında görmüştüm.
O faks bizim içindi.
kim biz? Hey, hey bekle!
- Biz kim?
- N. Z. S. yer altı örgütü.
Burayı yürüten insanlar. Benim
gibi insanlar. Masaya yat.
- Neden?
- Daha büyük bir pislik olmana hiç gerek yok.
Hadi yat.
Pekala.
Bunu sok.
Sen yat.
Şu pisliğe bir bakalım.
- Giriş şifresi yok mu?
- Bir görüntü dışında yok üçte biri.
Yardımı olmaz. Ne kullandılar?
Rastgele görüntüler mi?
Evet televizyondan.
Peki şifre çözücüm var. Onu
çalıştıracağım bakalım ne olacak.
- J-Bone sen gerçekten yatmalısın.
- Şifreyi bulabilecek misin?
Eğer şanslıysak. Gerçekten şanslıysak.
- Kahretsin!
- Olmadı mı?
- Hayır ama çıkarabilirim.
- Nasıl?
Genel anesteziyle kafatası
matkabı ve forsepsle.
- Ve ben ölebilirim değil mi?
- Çıkarmazsam zaten öleceksin.
Büyük olasılıkla yaşarsın, bazı
motor yeteneklerini kaybedersin.
Belki son 3 dakikayı hatırlamazsın.
Boşver gitsin.
Sana bir şey söyleyeyim. Senin
içinde ne var biliyor musun?
Değerini biliyor musun? Dünya
için değeri ne biliyor musun?
Sen S. Z. S. tedavisini taşıyorsun.
- Yani senin dediğin şey...
- Pharmacom S. Z. S. tedavisi...
...araştırmalarını bitirdi.
Ve alan araştırmaları bunun işe
yaradığını gösteriyor. Gerçekten.
Gerçek tedavi mi yani?
Seni üç haftada ayağa
kaldırabilir Janie.
Seni ve herkesi.
Herkes kafamı kesmek istiyor.
Sonra onu Saygon’a götürecekler ve
kuantum paraziti dedektörüne sokacaklar.
Sonra da tedaviye onlar
sahip olacak biz değil.
Onu kafanda tutarsan seni kimse
koruyamaz ve tedavide yok olur.
Ben tedaviyi koruyabilirim.
Şifreye sahip olsak bile sızıntı
çok kötü, data yok olabilir.
Eğer ölürsem bunun benim için
yararı ne? Beni anladın mı?
Tedavi ile milyonları kurtarabilirim,
onu çıkartamazsam sen zaten öleceksin.
Tüm bildiğim kafamda her ne
varsa çok fazla para ediyor.
Sana neden güveneyim?
Senin benim korumam olman
gerekiyordu. Korumaymış.
Buradan çekip gidemezsin. Bu
tedaviyle birlikte yaşayamazsın.
Tedavi benimdir.
Kurtarıcına bakıyorsun!
Aah!
Janie, onu Cons’a götür.
Bu senin tek şansın. Git.
Onu Cons’a götür!
Giiit!
Cons kim?
Senin anneni düzen adam.
Onlar nerede?
Toplantıyı kaçırdım ama
şimdi hazırım. Ya siz?
Kesinlikle.
Bu sefer köprüde, landfil 5’te
Şifreyi getir. Ben seni bulurum.
- Orada olacağım.
- Tartışmak istemiyorum.
Evet Bayım.
Harika. Eğer seni onlar
öldürmezse J-Bone öldürecek.
Çok geç olmadan önce
Takahashi lütfen beni dinle.
Zamanımız bitiyor. O tedaviyi taşıyor.
Hey! Hey!
Ona söyledim, benimle olmak
isterse ben de onunla olmak isterim.
Fiziksel yoksunlukları
boşver. Beni anladın mı?
Orada kimse var mı? Hey!
Çünkü bu duygularla.
İlgili birşey değil mi? Ne bu?
Rüzgardır belki de.
Hey!
Sen ne düşünüyorsun? Yani bu çılgınlık.
Eğer bu benim kafamdaysa
seni kurtarabilir.
Herkesi kurtarabilir.
Bak, Spider’ın tek şansımız
olduğunu söylediği bu Cons kim?
Eee! O! Ooo!
Eee, o donanmadaydı evet savaşta.
Kafasına bir sürü şey
soktular tıpkı senin gibi.
- Oh evet hafıza arttırıcı gibi mi?
- Bilmiyorum.
Göreceksin.
- Hey! Hey!
- Burada birileri çıldırmış.
- Sinirlerime dokunuyorlar.
- Uyan!
Her yer delilerle dolup
taşıyor Onu boşver.
- Uyan dedim sana hadi.
- Bu da delinin biri işte. Boşver gitsin.
- Hey!
- Hayır dostum.
- Aşağı gel.
- Hey!
- Bu Spider’ın arabası.
- Evet J-Bone’a söyle.
Bir fikrim var.
Bırak o arabadan insin, ve sonra...
Unut gitsin Stik.
- Bir kontrol et. Ben bakıyorum.
- Söylemene gerek yok.
- J-Bone kızacak.
- Hayır ben yapıyorum.
Hey lanet olsun.
- Kahretsin dostum.
- İşte bu yüzden dostum.
Bırak şunu!
Aah kahretsin neler oluyor ha?
Ne halt oluyor.
Biliyor musun bütün hayatımda...
...her zaman kendimi korumayı öğrendim.
Her zaman ben önemliydim. Şikayet yoktu.
Şimdi aniden...
Aniden bütün lanet
dünyadan sorumlu oldum.
Herkes beni öldürmeye çalışıyor.
Ama önce, önce benim başım patlayacak.
Belki artık sadece sen olmazsın.
Dinle. Sen dinle beni.
Oradaki şehri görüyor musun?
Benim orada olmam gerek.
Köpekler ve çöplüklerle...
Burada değil ve geçen
ayın gazeteleriyle.
Bıktım artık.
Senden bıktım! Herşeyden bıktım!
Oda servisini istiyorum.
Bir klüp sandviç istiyorum.
Bir de soğuk meksika birası.
Bir de 10 bin dolarlık
bir fahişe istiyorum!
Gömleklerimin yıkanmasını istiyorum.
Tokyo’da imperyal otelde.
Hep yaptıkları gibi.
Cons’u görmemiz gerek.
Spider bizi yolladı.
Spider nerede?
O öldü.
Orada değil daha önce.
Hastanede.
Eğer seni Spider yolladıysa gel.
Ha!
J- Bone bana yardım et. Hadi
gel. Birarada olmamız gerek.
Hadi gel.
Yardım edin, buraya gelin.
Siz ikiniz. Onu tutun.
- O iyi olacak. Devam et.
- Onu tuttum.
Shinci’ye söyle benimle
köprüde buluşsun.
O yolda efendim.
- Helikopterim?
- Bekliyor efendim.
İyi misin?
Gördüm neredeyse görüyordum.
Sanki bir...
...anıydı.
Bu iş için özel bir odamız var.
Cons’la buluşma zamanı.
Kuralların dışında
yaşayan bir dünya yarattık.
Onu parça parça kurduk.
Spider ve adamları için çalışırız
ve sistemle kavgası olan herkes için.
Ona bilgiyi aktaralım.
Ne demek istiyorsun sen?
Cennet. Kalp ve ruh.
İşte burası savaştığımız yer.
Onların 500 kanallık evrensel
görüntülerinden resimler alıyoruz.
Sonra hepsini geri püskürtüyoruz.
Özel bilgiler. Bunlar
insanlara yardımcı oluyor.
Spider’dan aldıklarımız
gibi. Biz geniş banttayız.
- Ne?
- Onu yayınlıyoruz.
Evrensel yayındayız. Cons bizim
için bir sürü iletişim uydusu buldu.
Donanma onu yetiştirdi ve o en
zor şifreleri bile kolayca kırıyor.
Şifre çözücü. İyi. Onunla
tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Bu taraftan.
Cons.
Bu bir balık.
Bir memeli.
Dost, bu bir dost, denizci.
Spider’ın en iyi bahsi bu muydu?
Hey Spider aptal değildir.
Cons düşman denizaltılarının
programlarını çalmak için kuruldu.
Ses ötesi tarama yapar. Gövde üzerinden.
Cons seni konserve açıcı
şifrelerle besleyecek.
Seni zamanında çözmeye çalışacağız.
Dur bir dakika. Bunu
daha önce yaptın mı?
Bu balık mı?
- Bu ne kadar tehlikeli?
- Sadece başını sabit tut.
Etrafında dönsün,
mikrodalga beynini tarasın.
- Unut gitsin.
- Bak dostum.
En azından bir şansın var.
Bu sana kalmış.
Yapman gerekeni yap.
Sendeki indirme şifresini bana ver.
İlk görüntüyü giriyorum.
Yayın antenlerini kur.
Şimdi.
Sanki benim hatamdı.
Biz sadece eğleniyorduk.
Artık hiçbir şey yapmak istemiyorum.
Neye mal olduğu umurumda değil.
Ne dediğimi duydun mu Badi? Hey Badi?
Maroni!
Lanet pislikler!
İstasyonlar. Görevi biliyorsunuz.
- Ne buldun?
- Hiçbir şey.
Şu anda birşey alamıyoruz.
Kendi beynini taraman gerek.
Sonra bizi bilgilendirmelisin.
J- Bone yakıt tankları!
Kahretsin. Bu yakuza.
Ver onu bana.
Az kalmıştı. Başladığını hissediyordum.
Bay Smith?
Pharmacom?
Pek değil.
Beni vuramazsın.
Başından değil.
Takahashi? Bu adamın başında
ne taşıdığını biliyor musun?
O S. Z. S. tedavisini taşıyor.
Kızın Pharmacom’un
yararını korumak için öldü.
Hastalığı tanımlamak onu tedavi
etmekten çok daha yararlı.
Tedaviyi 8 ay önce buldular Takahashi.
Pharmacom, benim yarattığım şirket.
Kızını ölüme terketti.
Shinji.
Merhaba Johnny.
Çeneni kaldır. Şu işi bitirelim.
Eğer düşersem sen kafanı kurtaramazsın.
Eğer kafanı kaybedersen mahfolursun.
Ölme zamanı.
Dur.
Hayır!
İsa’ya gel.
Tedavi.
O seni bu insafın bir aracı yaptı tıpkı
benim onun gazabının aracı olmam gibi.
Cons.
Sen nasıl bir şeytansın?
şimdi!
Jane.
Ben iyiyim.
Bir parça pislik.
Beni götür. İkinci görüntü.
Gücü yükseltin!
Johnny.
Yunus seni dataya götürebilir.
Üçüncü görüntüyü bulun.
Onların sırrını biliyorum.
Görüntü...
Şirket benim için unutuldu.
Şimdi beni siliyorlar.
Beni ana makineden kaldırıyorlar.
Bir hafıza öbürünün üzerinde,
ne kadar da nazikler.
Johnny.
John-
Bu indirmeyi yapacağız, onu hemen
yapmamız gerek. Güç kaybediyoruz.
Unutma, onu Cons’a doğru yollamalısın.
Johnny.
Tamam hadi şunu yapalım.
Dikkat et dostum. Orada Pharmacom’un
hangi savunmaları olduğunu bilmiyoruz.
Herhalde virüs programları vardır.
Hazır mısın? Johnny hadi başlat.
Dinleyin. Bu Loteks dünya
karargahından son yayındır.
Biz artık gidiyoruz.
Videolarınızı hazırlayın.
İhtiyacınız olan şey bizde.
S. Z. S.’nin tedavisi elimizde.
Evet doğru kara sallantı.
Ve şimdi size Pharmacom’dan
canlı olarak ulaşıyor.
Şuna inanın ki sizin bu bilgiyi
almanızı onlar istemiyor.
Yani bu size elbette
Lotek tarzıyla ulaşıyor.
Hadi başla.
O yola çıktı.
Yetkili olmayan giriş denemesi.
Davetsiz giriş alarmı.
Davetsiz giriş alarmı.
Son uyarı.
Virüs programı çalışıyor.
Kendini kopyalıyor.
Virüse ulaşıldı. Doğrudan vuruş.
Bu kopyası merak etme.
Kendi beynini keşfetmesinin tek yolu bu.
Gönder onu.
Hazır mısın?
Şimdi yolla.
İndirme başlıyor.
Mutlu yıllar Johnny.
Teşekkür ederim anne.
Artık geri ödeme zamanı...
Bu çöplük, çıkarın onu buradan.