Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviri: Doctor_Jivago...
Ýyi Seyirler...
Olamaz!
Düþ haydi!
Haydi güzelim.
Yakala!
Pekala.
Ne...?
Vincent.
Hayýr, hayýr. Kötü bir fikir!
AYILARA YÝYECEK VERMEYÝNÝZ
Sadece ihtiyacýn olaný al.
Sadece ihtiyacýn olaný al.
Ne...?
RJ?
Hayýr.
Ay, dolunay deðil.
Beni bir hafta erken mi uyandýrdýn?
Hayýr.
Benim eþyalarýmý çalmaya yeltenecek
kadar salak olduðunu söyleme sakýn.
Seni öldürmek zorunda
kalacaðým, RJ.
Yapma lütfen. Ben, ailesini beslemeye
çalýþan umutsuz bir adamým.
- Senin ailen yok ki.
- Yani, tek kiþilik bir aileyim.
Dur, dur, dur. Bak! Hala maðarada.
Yani teknik olarak çalýnmýþ deðiller.
Olamaz!
Hayýr!
Yavaþ!
Dur!
Neredeyse...
Dur, Vincent! Hepsini
telafi edebilirim!
Evet! Eðer beni yersen, kendin
telafi etmek zorunda kalýrsýn.
Ama ben telafi edebilirim. Hepsini!
- Kýrmýzý arabamý?
- Hem de kýpkýrmýzý!
- Mavi soðutucum?
- Mavi soðutucu. Listemde!
- Mavi olmak zorunda mý?
- Evet!
Ayrýca Spuddyler'imi de
istiyorum. Onlarý çok seviyorum.
Çünkü bir Spuddy asla yetmez.
Çok doðru. Hakikaten doðru.
Bak ne diyeceðim...
...sana aile boyu dev
piknik paketi getireceðim.
- O boyda yaptýlar mý?
- Elbette ki.
Peki, RJ. Ben tekrar uyuyacaðým.
Dolunay çýktýðýnda da uyanacaðým.
Uyandýðýmda, bütün eþyalarým
eski yerinde olsa iyi olur.
Ama sadece bir hafta var!
Bu bir kiþi için imkansýz bir iþ!
Bir hafta mükemmel.
Kendime yardýmcý bulayým.
Dolunay, bütün eþyalarým. Ve
kaçmayý aklýna bile getirme.
Çünkü, eðer kaçarsan
seni bulup öldürürüm.
Tamam! Tamam dostum. Takma
kafaný, iþ üstündeyim.
Bir hafta sonra bu
olaya gülüyor olacaðýz.
Çok soðuk! Çok soðuk!
Kabuðumun olmadýðý tek yer.
Vay.
Bahar.
Yani, kýþa sadece 274 gün kalmýþ.
Herkes uyansýn! Kýþ uykusu bitti!
Günaydýn!
- Günaydýn, Hammy.
- Tuvalete gitmeliyim!
Su içtiðimiz göle yapma!
Haydi artýk, siz de
kalkýn. Bahar geldi.
Ýþ baþý yapmamýz gerekiyor.
Bitti. Hayýr, dur!
Haydi millet. Uyanýn.
Getirtmeyin beni oraya.
Onu dinleseniz iyi olur.
Bütün kýþ boyunca tuttuðum
þeyi salmak üzereyim.
- Kalktým, kalktým!
- Ciddi görünüyor. Gidelim!
Teþekkür ederim, Stella.
Bir odayý temizlemekte ne var,
Verne. Elimden o kadarý da gelir.
- Günaydýn.
- Herkese günaydýn!
- Ýyi uyudunuz mu?
- Ne muhteþem bir sabah.
Tanrým.
Gözlerinin etrafý pek
iyi görünmüyor hayatým.
Bucky ve Quillo, her üç-dört
haftada bir uyandý.
Ve Spike beni durmadan dürttü.
Evet, dürtücü biraz.
Ýçlerinde en akýllýsý o.
Gündüz vardiyasýna
geçmeme ne dersin?
Harika olur, Lou.
Pekala çocuklar, anneninizi duydunuz.
Þimdi beni dinleyin; toplanýn.
Olamaz.
Ben de bundan korkuyordum.
Yiyecek nerede? Artan oldu mu?
Açým, yemek arttý mý?
Bütün yiyeceði yedik, Hammy. Kýþ boyunca.
Þimdi biraz daha bulmamýz gerek.
Doðru ya! Ormana biraz
yemiþ gömmüþtüm.
Nerede olduklarýný hatýrlýyorum.
Hemen dönerim. Hoþçakalýn!
- Yeter artýk.
- Alt tarafý kar baba.
Yýrtýcý hayvan da olabilirdi.
Ölü taklidi yapmak biraz
acizlik deðil mi?
Sana kaç kere söylemeliyim,
Heather?
Bizim iþimiz ölü taklidi yapmak.
Ölelim ki, yaþayabilelim!
Patronunuz benim,
tamam mý? Uslu olun.
Sana bu sene ne bulmamýz gerekiyor,
biliyor musun? Ýyi bir erkek.
- Ýyi bir erkek mi? Ýyi bir erkek mi?
- Ýþte baþlýyoruz.
Neden herkes bir erkeðe ihtiyacým
olduðunu düþünüyor ki?
Bir yuva gibi görünüyorum
ama bataklýk gibi kokuyorum.
O yüzden; doðru düzgün,
uslu çocuklarý olan...
...ve koku alma duyusu olmayan
bir adam bulduðunda ara beni.
- Merhaba?
- Kimin baþlattýðý beni ilgilendirmez.
Bakýn, yiyecek.
Sanýrým bunun ne demek
olduðunu biliyorsunuz.
- Verne.
- Bir dakika, Hammy.
Bu, açlýk sýnýrýna dokuz meyve
tanesi mesafedeyiz demek oluyor.
Üzgünüm. Biraz aþýrý oldu.
Açlýðýn acý verdiði konusunda
çok ciddiyim.
Verne!
- Bitirmedim, Hammy.
- Günaydýn, Lou, Penny.
- Saðol.
- Merhaba, çocuklar
- Size söylemek istediðim þey...
- Verne!
Bitirmedim daha, Hammy. Tekrar
gitmen gerekiyorsa, git.
Pekala. Ucuz atlattýk diyorum.
O halde, bu yýl kütüðü tamamen
doldurmamýz gerekiyor...
- Aðzýna kadar.
- Kesinlikle. Aðzýna kadar.
- Çünkü biz neyiz?
- Toplayýcýlarýz!
- Peki ne toplarýz?
- Yiyecek!
- Doðru.
- Süper, Verne. Gerçekten süper.
Tamam, Hammy.
- Nedir?
- Ne, nedir?
Bana söylemek istediðin þey nedir?
Neydi, neydi, neydi, neydi!
Dur. Dilimin ucunda. Evet!
Daha önce hiç görmediðim
garip bir þey var þurada.
Çok korkutucu. Beni izleyin.
Pekala. Toplantý, garip korkutucu
þey yüzünden iptal edilmiþtir.
Gidelim.
Toplayýcýlar...
Nerede þu garip þey, Hammy?
Ýþte burada o garip þey.
Sonu yok!
Bu tarafta da sonu yok!
Vah vah, Lou.
Evet, "vah vah" demenin
tam sýrasý hayatým.
- Hiç, böyle bir þey görmemiþtim.
- Amma büyük.
- Nedir bu þey?
- Heather, hayýr!
- Korkuyorum.
- Ben de anne.
Yok bir þey, bu sadece...
Nedir bu þey, Lou?
Ben... þey, bu bir... bu... Verne?
Bu... görüldüðü üzere...
...bir tür çalýlýk.
Adýnýn ne olduðunu bilseydim
daha az korkardým.
- Ona Steve diyelim!
- Steve mi?
- Sevimli bir isim.
- Steve kulaða hoþ geliyor.
- Steve çok daha az korkutucu.
- Büyük ve kudretli Steve!
- Ne istiyorsun?
- Konuþabildiðini sanmýyorum.
Duydum genç adam!
- Hemen buraya gel!
- Peki.
Geri dön, Hammy.
- Ama, Steve sinirli!
- O ses, Steve'nin diðer tarafýndan geldi.
Yani çalýnýn. Yani... Tanrým!
Bu þeyin ne olduðunu ve
burada ne aradýðýný...
...anlamanýn sadece bir yolu var.
Ben gidip araþtýracaðým.
Steve, Verne'yi yedi!
Pekala Steve, bunu sen istedin.
Stella, yapma! Beni yemedi,
sadece ayaðým takýldý.
Ben öbür tarafa geçiyorum.
Kimse yerinden kýmýldamasýn.
Haydi çocuklar, acele edin!
Geç kalacaksýnýz!
Burasý neresi?
Merhaba, küçük...
...dostum.
Merhaba.
Santral. Yardýmcý olabilir miyim?
Hayýr, müsaitim. Araba kullanýyorum.
Verne geri döndü.
- Verne!
- Vah vah!
- Ýyi misin?
- Kaldýralým onu.
- Ne var öbür tarafta?
- Manyak, pembe primatlar!
Biz kýþ uykusundayken gelmiþ
olmalýlar. Korkunçtu.
Ayaklarýnda tekerlekler
ve sopalarý vardý.
...bana o sopalarla vurdular;
sanki bir tür oyun oynuyorlardý.
Ölebilirdin! Yere uzanabilir
ve ölebilirdin.
- Baba.
- En kötüsü bu deðil.
Ormanýn yarýsý gitmiþ.
Meþe aðaçlarý, meyve çalýlýklarý...
...onlar... gitmiþ.
Vah vah.
Yiyeceði nereden bulacaðýz?
Nasýl hayatta kalacaðýz?
Bilmiyorum. Ama bildiðin tek þey...
...hiç kimse Steve'nin diðer tarafýna
gitmedikçe, baþýmýza bir iþ gelmeyeceði.
Ona çit denir. Ve korkutucu
bir þey de deðil, amfibik dostlarým.
Güzel bir hayata açýlan kapý.
Aslýnda ben bir sürüngenim.
Ama bu sýk yapýlan bir hatadýr.
Peki sen...?
Ne kadar da kabayým. Ben, RJ.
Sizi gözetlediðimi sanmayýn,
sadece kulak misafiri oldum.
Ve bu çitin neden dikildiðiyle
ilgili bazý bilgilere sahibim.
Dana önce yalnýzca kýrsal olan bu yer...
...þimdi, 22 hektarlýk insan yapýmý,
manikürlü ve klimalý bir cennet oldu.
Þu ufak nokta hariç.
Þu anda buradasýnýz.
Hayýr, hayýr, bu iyi bir þey. Siz
kýþ uykusuna yatýyorsunuz, deðil mi?
Kýþýn yemek üzere yiyecek
depoluyorsunuz.
- Kütüðü dolduruyoruz!
- Hammy.
Sahi mi? Bu kütüðü mü? Bu
maðaraya benzer kütüðü mü?
- Aðzýna kadar.
- Ozzie.
Ne kadar sürdüðü sorabilir miyim?
- Kütüðü doldurmak yani?
- 274 gün.
- Bir haftada dolmaz mý?
- Ýmkansýz.
Birlikte çalýþýrsak deðil.
Sizin yiyecek toplama yeteneðiniz,
benim bilgi ve becerim...
- ...onlarýnsa yiyeceði var!
- Ne kadar yiyecek?
Tonlarca. Sürüyle. Kýçýnýzdan
çýkacak kadar!
Kýçtan nasýl yiyecek
çýkarsa çýksýn...
...onu yiyebileceðimizi sanmýyorum.
Bilemiyorum, anlattýklarý
bana mantýklý geldi.
- Bence onu dinlemeliyiz.
- Evet, bence kýçtan çýkan yemeðin sakýncasý yok.
Olmayabilir. Ama kuyruðum ürperiyor.
- Neden öyle dlemedin?
- Durun biraz. Ne demek o?
Yolunda gitmeyen bir þey olduðunda,
kuyruðum ürperir. Þöyle söyleyeyim...
...þimdiye kadar anlattýklarýn,
kuyruðumu deliye döndürüyor.
Bak. Verne'ydi, deðil mi? Bu korkmanýzý
gerektirecek bir þey deðil.
Ama ben korkuyorum. Hem de
çok geçerli bir mazeretim var.
Bu bir doðum lekesi deðil.
Çünkü oraya, yanýnda rehber
olmadan gittin, Verne.
Her neyse. Uðradýðýn için
saðol. Ýlgilenmiyoruz.
Þimdiye kadar tatmadýðýnýz kadar güzel
yiyeceklerle ilgilenmiyor musunuz?
- Hayýr!
- Haydi ama.
Ýlgilenmiyoruz!
Tamam. Anladým.
Anlýyorum. Henüz
görmediðiniz bir þey var.
- Amanin!
- Vah vah.
O nedir?
Bu, dostum, mýsýr unundan
sihirli bir karýþým.
Kurutulmuþ peynir kalýbý,
BHA, BHT ve enfes MSG.
Nam-ý diðer, cips.
Peynir aromalý nacho.
- Bu tarafa! At bir tane!
- Biraz daha lütfen.
Çok iyiymiþ, Verne!
Hepsi iyidir. Ve biz de
oraya gidiyoruz. Bu gece!
Evet!
Mahallemize hoþ geldiniz.
- Vay be!
- Þuna bakýn!
Anne, bize bak!
Vay canýna! Þuna bakýn.
Vay vay.
Kuyruðun ne alemde, Verne?
Bu ailede yaralanan biri olursa,
bundan seni sorumlu tutarým.
Ne güzel vakit geçiriyorlar. Ben
bunun sorumluluðunu alýrým.
- Ne harika.
- Þuna bakýn.
- Þuna bak, Spike
- Verno...
...karþýlaþtýrma yapmak için
iðnelerimden bir kaçýný çýkardým.
Þuna bak, buradaki çimler
daha yeþil gibi.
Sen buraya geldiðine
emin misin, Verne?
Evet, çünkü rakun dedi ki...
Tamam, yeter artýk. Anladým.
Bir iki hile yapabilir. Yani,
suyun üstünde de yürüyemez ya.
Yiyecekler bu tarafta millet!
- Ne kadar da büyük!
- Nedir bu?
Bu bir SUV. Ýnsanlar bununla geziyor...
...çünkü yavaþ yavaþ, yürüme
kabiliyetlerini kaybediyorlar.
- Vay be, çok büyük!
- Ýçine kaç tane insan sýðar?
Genelde mi? Bir.
Merhaba, ben Gladys
Sharp. Baþkanýnýz.
Ev Sahipleri Birliði'nin. Evet.
- Amanin.
- Neydi o?
Sakin olun. Korkmayýn. Bu bir insan.
Ve onlar da bizden, bizim onlardan
korktuðumuz kadar korkuyorlar.
Eðer bir insan sizi
görürse, yere yatýn...
...yuvarlanýn ve takýmlarýnýzý
yalayýn. Buna bayýlýrlar.
Ýmzaladýðýn kira kontratýnda,
çimlerin, benim mezurama göre...
...5, seninkine göre ise 6,5 cm
olmasý gerektiði yazýyor.
Yiyecekleri alýp gidebilir miyiz?
Ellerinde var mý, yok mu?
Görmedin mi? Kutudaydý. Yiyecekleri
hep yanlarýnda taþýrlar.
Biz yaþamak için yeriz, onlar
ise yemek için yaþarlar.
Ne anlatmak istediðimi
göstereyim size.
Ýnsan aðzýna "pasta deliði" denir...
...insanoðluna ise
"televizyon baðýmlýsý".
Bu cihaz, yiyecek istemek
için kullanýlýr.
Bu, yiyeceðin seslerinden biridir.
Bu ise, yiyeceði teslim
etmek için bir portaldýr.
Bu da, yiyecek nakletmek için
kullanýlan araçlardan biridir.
Ýnsanlar yiyeceði getirir, alýr...
...baþka yere taþýr, sürer...
...ve giyerler! Bu, yiyeceði
ýsýtýr. Bu, yiyeceði soðutur.
Bu... ne olduðunu bilmiyorum.
Bu ne biliyor musunuz? Yiyecek!
Bu, yiyeceðe taptýklarý sunaktýr.
Bu, çok yedikleri zaman
içtikleri þeydir.
Bu, daha çok yiyebilmeleri için
onlarý suçluluktan kurtarýr.
Yiyecek! Yiyecek!
Yiyecek! Yiyecek!
Yiyecek!
Sizce, ellerinde yeterince
yiyecek var mý?
Ama yok. Ýnsanlar
için, yemek asla yetmez.
Yemedikleri yiyecekleri ne
yaparlar biliyor musunuz?
Iþýldayan, gümüþ rengi
kutulara koyarlar.
Bizim için.
Vay canýna!
Yiyin haydi!
Güzel, deðil mi?
Paylaþýn. Herkes paylaþsýn.
Bu bir bebek bezi. Kýçtan çýkar.
Ee, ne diyorsunuz? Haklý mýymýþým,
yoksa haksýz mýymýþým?
Üstelik bunlar sadece artýk!
Kutularýn ve paketlerin içinden
çýkanlarý görene kadar bekleyin!
Bana takýlýn ve bir haftada...
...o kadar yiyecek toplayalým ki...
- ...bir ayýyý bile doyursun.
- Ne?
Mecazen yani.
Durun! Saldýrganlar! Saldýrganlar!
Defolun hepiniz.
Ne oldu bebeðim?
- Ne yapýyorsunuz?
- Þeyimizi yalamamýzý söylemiþtin...
Hayýr! Boþverin onu! Kaçýn!
- Kaçýn!
- Defolun gidin!
Kaçýn!
- Kýþt!
- Çite!
Defolun buradan! Verandayý
daha yeni paspaslamýþtým!
Pis hayvanlar!
Verne haklý, korkunçtu.
Ýyi misiniz çocuklar?
- Baþka bir yerden yiyecek bulacak mýyýz?
- Gördünüz mü? Ýþte bunu diyordum!
O insanlar bizi orada istemiyorlar.
Onu korkuttuðumuz için aþýrý
tepki verdi. Büyütmeyelim.
Büyütmeyelim mi? Buna
büyütmek mi diyoruz?
Haydi ama, yiyecekleri düþün.
O yiyecekler için buna deðerdi.
O þeyler için ölünür!
Baþka bir þekilde anlatayým.
Hayýr, ölünür. Yalanýn
ortaya çýktý.
Belki de, bizim küçük orman hayatýmýz,
çantalý adama ilkel gelmiþtir.
- Ne?
- Ama bütün aile adýna söyleyeyim ki...
...o çitin öbür tarafýndan
hiçbir þey istemiyoruz.
- Haydi ama!
- Bana yeter.
Daha donatý denemediniz! Yað
depolamak istiyor musunuz?
Yað depolamanýn yolu budur.
Kýþ boyunca terleyeceksiniz!
- Aðaç kabuðu yiyeceðiz, deðil mi?
- Pekala, bunu bir düþünün!
Ýyi fikir. Sonra tekrar konuþuruz.
Hay aksi!
Neredeyse ayartýyordum.
- Ýyi geceler, Heather.
- Ýyi geceler.
- Ýyi geceler, Ozzie.
- Ýyi geceler.
- Ýyi geceler, Lou.
- Ýyi geceler.
- Ýyi geceler, Penny.
- Ýyi geceler.
- Ýyi geceler, Hammy.
- Ýyi geceler.
- Ýyi geceler, Bucky.
- Ýyi geceler.
- Ýyi geceler, Spike.
- Ýyi geceler, Verne Amca.
- Ýyi geceler, Quillo.
- Ýyi geceler, Verne Amca.
Uyandýðýmýzda, kýþa 273
gün kalmýþ olacak.
- Yeter artýk, Verne.
- Ýyi geceler, 273.
Spuddyler...
Soðutucu... Araba... Kýpkýrmýzý araba.
Süren doldu, RJ.
Ama daha altý günüm var! Hayýr!
Dört pati, kürk.
Yaþýyorum, hala yaþýyorum.
Eee, ne diyorsun? Bunlarý evine
götürmemi mi istiyorsun?
- Hayýr.
- Ne istiyorsun o halde?
Jimmy, beni otobüste itiyordu.
- Senden hoþlanýyor.
- Hayatta olmaz, gýcýðýn teki o.
Seni bir daha iterse vur ona.
Evet!
Pekala çocuklar, dalýn. Ýþte
geldi. Kahvaltý için aðaç kabuðu!
- Ben donat istiyorum!
- Ben de pizza istiyorum.
Hayýr, istemiyorsun.
Bu harika.
Kabul, çiðnemesi biraz
vakit alýyor.
Ama bu...
Bu çok doyurucu.
Ve ayrýca, bir sürü lif içeriyor.
- Bir sürü.
- Kabul etmeliyim ki, çok leziz görünüyor.
Burada ne arýyorsun?
Yiyecek aramanýza yardým etmeye geldim.
Dün, buradaki küçük ekibinle
ilgili bir kelime söylemiþtin, Verne
A ile baþlýyordu. Ne olduðunu
hatýrlýyor musun?
- Aile mi?
- Evet, iþte o.
O kelime, beni tam þuramdan vurdu.
Bir zamanlar ben de
bunlara sahiptim, Verne.
Kendi evim, sevdiklerim...
...ve her þeyi kontrol eden
uzaktan kumandam vardý.
Ama hepsi...
...çim biçiciye kurban gitti.
Tanrým.
Buraya gel.
Bu iyi geldi, deðil mi?
- Hay Allah.
- Haydi, Verne.
Fazladan yardým kullanabiliriz.
Çim biçici, verne. Çim biçici.
Tamam.
Bu senin sorunun deðil.
Ben gidiyorum.
Ýþte ben...
...gidiyorum.
- Güzeldi.
- Vurmasana.
Sizi tanýmak gerçekten güzeldi.
Ormanda görüþürüz.
- Kendinize iyi bakýn.
- Tamam, tamam.
RJ.
Kalabilirsin.
- Gel buraya, seni þiþko!
- Hayýr.
Bu sert ve gevrek kabuðun altýnda...
...yumuþak, helva gibi bir
þey olduðunu biliyordum.
- Sana, verne Amca diyebilir miyim?
- Can-ý gönülden diyebilirsin.
Harika. Hammy ile birlikte
çalýþabilir miyim?
Yemiþlerimi bulmama
yardým mý edeceksin?
Çok cezbedici bir teklif. Ama
önce, bunu göstermek istiyorum.
Kurabiyeyi beðendin mi?
- Bu kurabiye beþ para etmez!
- Kurabiye istiyorum.
Sakin ol. Merak etme.
Üniformalý görevliler tarafýndan
daðýtýlan çok deðerli...
...kurabiyeleri nerede
bulabileceðimizi biliyorum.
- Doyleler'in evi sarý olan.
- Bir kutu sipariþ etmiþler.
Ýþte oradalar. Amerika'nýn
en lezzetli kurabiyeleri.
Love Handle, Skinny Mint,
Neener Neener ve Smackeroon.
Ve biliyor musun, hepsi senin!
Hop, Hamilton. Dur biraz dostum.
Enerjine hayraným,
ama onlarý alamazsýn.
- Benim olduklarýný söyledin.
- Olacaklar.
Senin iflah olmaz enerjinle, benim muhteþem
planýmý evlendirebilirsek tabii!
- Benimle misin çocuk?
- Ben... Ben... Ben...
"Ben" dediðine göre...!
Gidelim haydi.
Bayan Johansson'un
çikolataya alerjisi var.
- Sahi mi?
- Evet, eðer yerse...
- ...yüzü patlarmýþ.
- Çok yazýk.
Dur biraz. Kaç kutu...?
Uzak dur o kurabiyelerden.
Benim onlar!
Bu herif gelmiyor, deðil mi?
Gelmesini istemiyorum.
Yapacak çok iþimiz var.
Gel, ofisime gidelim.
Þimdi beni dinle.
Buraya gelme amacýmýz; saldýrgan, insan
yiyen, kudurmuþ bir sincap elde etmek.
- Bunu becerebilir misin?
- Affedersin?
Evet... Hammy.
Tavþanlar saldýrgan deðildir. Onlar
sevimli ve þirindirler, o yüzden...
Tavþan demedim, öfkeli dedim.
Ne?
Önce saçýný daðýtacaðýz.
Ýyi oldu. Pekala, þimdi de...
..kürkünü matlaþtýralým biraz.
Biraz da kuyruðunu kabartalým...
Sus. Daha kabarýk olsun.
Bu çok hoþuma gitti.
Bana vahþi bir
bakýþ fýrlat. Haydi!
- ABC geðirmesi yapabilirim! A, B, C.
- Hammy!
Hemen þimdi konsantre olmaný
istiyorum, tamam mý?
- Tamam.
- Teþekkür ederim.
Bakalým. Þurada...
Bekle bir dakika.
Bu deðil, bu deðil. Hayýr, hayýr.
Güzel!
Hammy?
Ýþte oldu! Git artýk.
Tam arkandayým.
Haydi, git oraya. Kýþt, kýþt!
Ben çýlgýn, kudurmuþ bir sincabým!
Kurabiyelerimi istiyorum!
Kudurdum ben! Aðzýmdan
köpükler saçýyorum.
Köpükler saçan, korkunç,
kudurmuþ bir sincabým ben.
Kuduz!
- Ýþe yarýyor!
- Arkanda!
Biliyorum. Tam arkamdasýn...
Yakaladým! Uzak dur!
- Hayýr, hayýr! Olamaz!
- Al bakalým!
- Uzaklaþ! Uzaklaþ o þeyden!
- Neler oluyor? Hammy mi o?
- Her þey kontrol altýnda. Geri çekil.
- Buna kontrol altýnda mý diyorsun?
- O saldýrý altýnda!
- Çalýþýyor o!
- Geliyorum, Hammy!
- Verne! Hayýr!
Ne yapýyorsun? Dikkat et!
- Kýmýldama! Yakaladým! Hareket etme.
- Ýmdat! Çek þunu yüzümden!
- Öððð!
- Ýðrenç!
- Çok pis!
- Aman Tanrým, bu çok iðrenç!
Verne!
Harikaydý! Sen doðuþtan
yeteneklisin dostum.
Yoksa, natürel mi demeliyim?
Hammy, muhteþemdin dostum!
Beni bile korkuttun. Az kalsýn
kitabý kafana ben vuracaktým.
Ýyisin, deðil mi? Tabii ki
iyisin. Sen, Hammy'sin.
Yaralarýn iyileþecek. Kadýnlar yara
izine bayýlýr, biliyor musun?
- Ýþte!
- Ýþte orada!
Sincap burada saldýrdý bize!
Kudurmuþ gibiydi.
Ayrýca bir de; iðrenç, çýplak
bir amfibi yaratýk vardý.
- Sürüngen.
- Geçti artýk kýzlar.
Ýçeri girin, birer kurabiye
alýn, TV'yi açýn ve sakinleþin.
Saðol anne.
Kusura bakma Janis, az önce
"kuduz sincap" mý dediler?
Aþýrý tepki vermiþ olabilirler.
Ya vermemiþlerse? Ya potensiyel
bir salgýnla karþý karþýyaysak?
Haþareler serbestçe dolaþýyor,
hastalýk yayýyor...
...ve mülklerimizin deðerini düþürüyor.
Evet. Fýrýnda yemeðim
var. Gitmeliyim.
Güzel. Sen yemeðini düþün...
...ben de mutena semtimizin
huzur ve sükunetinin sonunu.
Pekala. Ýtiþmeyin. Herkese
yetecek kadar var.
Sana da bir kutu getirdim, Penny.
Çok iyi. Yiyin çocuklar! Bu kadar lezzetli bir þeyin, sizin için iyi olmasý lazým.
Kafatasýnýn arkasýnda výzýltý
hissediyor musun? Buna þeker etkisi denir.
Ýnsanlarý hareketli yapan budur.
Bu yüzden kýþ uykusuna yatmazlar.
Biraz bundan ekle...
...ve bir yaz boyunca yaptýðýn
þeyi, bir haftada yap.
Beðendim!
Aðýr ol, hamster. Kafein, senin
en son ihtiyacýn olan þey.
Ýþte böyle. Yumulun haydi.
Çünkü dostlarým, bu daha baþlangýç.
Ne?
Yukarý, aþaðý! Yukarý, aþaðý!
Evet!
Gör de aðla.
Alo? "Yok ediciler" baþlýðý altýndaki
bütün meslekler listesini istiyorum.
Ozzie!
- Anne! Bir keseli sýçana vurdun.
- Aman Tanrým.
Ölmüþ mü?
Olamaz.
- Vay canýna!
- Dokunsana.
- Dürtebilir miyim?
- Hayýr!
Zavallý hayvancaðýz.
- Ne oluyor?
- Gel bak þuna.
Debbie? Toplantý yapmak için izin
baþvurusu yaptýðýný hatýrlamýyorum.
Birden fazla kiþi grup
olarak toplanmak isterse...
Timmy, arabadan küreði getir.
Iþýklar kararýyor, kollarým
ve bacaklarým üþüyor.
- Bir tünel görüyorum.
- Hay Allah.
Beni ýþýða çaðýran sen misin anne?
Iþýða doðru gitmeliyim.
- Ne yapýyor sizce?
- Belki de beyin sarsýntýsý geçiriyordur.
Çok ileri gittin.
Buradan gidelim ve...
Ve...
- Ýyi yakalayýþtý, Verne.
- Evet! Evet!
- Sen tehlikelisin. Sen delisin!
- Ne güzel bir müzik. Eve gidiyorum!
Elveda zalim dünya!
Gül goncasý.
- Þimdi dürtükleyebilir miyim?
- Hayýr!
Gördünüz mü? Yok edicileri
iþte bu yüzden çaðýrdým.
Bu þekilde yaralanmadan
önce öldürülmeleri için.
Herkes hemen çýksýn buradan!
Tamam! Çocuklar, tutun þunun
kulplarýndan. Malzemeleri alýn.
- Ne?
- Sýrtým acýdý.
- Gidelim.
- Yere yatýn.
Olamaz.
Biri, bir hayvan problemi
için aramýþtý sanýrým.
Çözüm tam önünüzde duruyor.
Karþýnýzda, Dwayne LaFontant.
Nerede kaldýn? Yarýn, "mahallemize
hoþgeldiniz" partisi vereceðim...
...ve þu ana dek, Debbie'nin arabasý
senden çok hayvan öldürdü.
Orada dur abla.
O partide, bu hayvanlardan
olmayacaðýný garanti ediyorum size.
Yok edici iþ baþýnda.
Býrakýn onu. Býrakýn onu!
Bakalým neymiþ bu?
Didelphis marsupialis virginianus.
Yaklaþýk 4,5 kilo.
Erkek.
- Ölü galiba.
- Sahi mi?
Vermtech'den ortalýk
lisansýnýz mý var?
O, ölü olduðunu düþünmenizi istiyor.
- Haydi! Haydi!
- Yürüyün!
- Geldik! Koþun! Haydi!
- ...kasýtlý olarak þok durumuna girmiþ.
Yakýndan bakýn. Nefes
aldýðýný görebilirsiniz.
Umarým acý çekmiyordur.
Ne...?
Öldür onu! Öldür onu!
Geldiðiniz için teþekkür ederim!
Harika izleyicilerdiniz!
Pekala, neyle karþý karþýyayým?
Keseli sýçan, oklu kirpi,
kokarca, sincap...
..rakun, amfibiyen.
- Sürüngen.
- Hayýr.
Sürüngen.
Süper performans
buna denir iþte.
- Tekrar yapmak istiyorum!
- Süper ötesi.
Mýh gibi kaldýlar
dostum. Harikaydýn!
Baba. Çok iyi olduðunu söylemeliyim.
Ozman'a destek!
- Ozman!
- Evet! Evet!
Ama harikulade liderimizi
unutmayalým.
RJ.
RJ!
Harikulade!
Buraya gel, RJ. Sana bir
þey göstermek istiyoruz.
- Olur, gösterin.
- Harika.
- Ne takým ama!
- O rakun ne yaptýðýný iyi biliyor.
Benim kahramanýmsýn dostum.
- Bu tarafa. Böyle gel.
- Haydi, RJ!
Evet, sana bir þey göstermek
istiyoruz. Acele et!
Ýþte bu.
Yeni evin!
Bak, sana bir koltuk aldýk!
Bunu benim için mi yaptýnýz?
Evet, senin evin de böyle miydi, RJ?
Benim evim böyle deðildi, Lou.
- Al. Bunu ben içmemeliyim.
- Saðol.
- O benim çantam mý?
- Evet, aðaçta uyumak zorunda...
...kalma diye getirdik.
Sahi mi? Vay canýna.
Þuna bak, RJ! TV bile getirdik.
- Ben de HD dönüþtürücü baðladým.
- Binlerce kanal çekiyor!
Babam kapmadan önce
uzaktan kumandayý alýr mýsýn?
Vay. Her þeyi kontrol eden kumanda.
Bu çok hoþ çocuklar. Gerçekten.
Ve þimdi de "aramýzdaki
hain"e geri dönüyoruz.
Kendinden utanmalýsýn.
Seni ailemize aldýk ama
sen bizi aldattýn.
Sana kalbimi verdim ama sen onu
milyonlarca parçaya ayýrdýn.
Anlasana, Kevin. Bir pislik
torbasý olduðun için...
...kendini pislik torbasý
gibi hissediyorsun.
Tamam mý? Þimdi itiraf et, yüksek sesle
söyle, "ben bir pislik torbasýyým".
Pislik torbasý. O adamýn gerçekten
doktor olduðunu sanmýyorum.
Sen ne diyorsun, RJ? RJ?
RJ.
Ne yapýyorsun dostum?
Gittikçe batýyorsun.
Git yiyeceði al.
Ayýyý besle. Yiyeceði al.
Ayýyý besle.
Yiyecek nerede? Yiyecek nerede?!
Verne. Ne yapýyorsun?
Bunlarý, ait olduklarý
yere götürüyorum.
- Yapma. Benim gitmeme ne dersin?
- Ýyi olur.
Sen git, ben de bunlarý gerçek
sahiplerine geri vereyim.
Ne?! Neden?
Çünkü insanlarý kýzdýrdýk.
Ve sonumuzun o tavþan gibi
olmasýný istemiyoruz.
O yüzden, bizi öldürmemeleri
için bunlarý geri veriyorum.
Anlamýyorsun, Verne!
Bunlara ihtiyacýmýz var!
Hayýr, yok!
Alamazsýn!
Evet, alabilirim!
- Býrak!
- Sen býrak!
- Benim olmalý.
- Hayýr!
Verne. Yavaþ ol, sesini
alçalt ve beni izle.
Ne?
Hayýr.
Hayýr. Artýk o güzel
sözlerine kanmayacaðým!
Neyin peþinde olduðunu bilmiyorum
ama bütün kabuðum ürperiyor.
Bu sefer o ürpertiyi dinliyorum...
- ...ve hiçbir yere gitmiyorum.
- Hayýr, hayýr.
Oyun mu?
Oyun!
Oyun! Oyun !Oyun!
Oyun! Oyun! Oyun! Oyun! Oyun!
Oyun!
Oynayalým haydi!
Oyun!
Tanrým...
Oyun! Oyun! Oyun! Oyun! Oyun!
- Otur oðlum. Otur. Yuvarlan!
- Oyun!
- Ölü numarasý yap!
- Oyun!
Aferin sana, Verne. Yiyeceði koru.
Ben köpeði hallederim.
Oyun.
Oyun! Oyun! Oyun! Oyun! Oyun!
Oyun! Oyun! Oyun! Oyun! Oyun!
Olamaz! Hayýr, hayýr, hayýr.
Bütün yiyeceði düþürüyorsun dostum!
- Al, yakala.
- Oyun!
Aç mýsýn? Bak, yemek.
Sýrtým!
Bak, insanlar! Haydi onlarla oyna!
- Dikkat!
- Dur! Ne yapýyor bu hayvan?
- O neydi?
- Oyun! Oyun! Oyun! Oyun!
Ben iyiyim, bir þeyim
yok. Tamamdýr.
Verne, zincirin kancasýný çýkar.
Oyun!
Hayýr.
Evet.
Kötü.
Olamaz.
Sana, zincirin kancasýný
çýkar demiþtim, Verne.
Çöp kutularý sekizden
önce yola çýkarýlamaz...
Sen þeytansýn.
Hayýr! Hayýr!
Ýyi misin, Verne?
- Yardým et, Oz.
- Tabii, hemen.
- Ne oldu?
- Ne oldu?
Gitti. Yiyecekler! Gitti!
- Ne?
- Gitti mi?
- Nasýl gitti?
- Ona sorun!
- Verne?
- Asýl sahiplerine...
- ...geri verdim.
- Ne?
Kuyruðumuz terleyene
kadar çalýþmýþtýk.
Çok çalýþmýþtýk. Ve
topladýðýmýz yiyecek tamamen...
Sen... Sen çok... neyse.
Evet Verne, aklýndan ne
geçiyordu? Kütük doluydu!
- Ivýr zývýr doluydu.
- Ne demeye çalýþýyorsun?
Bizim, kendi yöntemimizle
topladýðýmýz yiyeceðin...
...senin yönteminle toplanan
kadar iyi olmadýðýný mý?
Sizin yönteminiz mi? Onun
yöntemi demek istiyorsun.
RJ'nin sizi kullandýðýný
anlamýyor musunuz?
Verne! Utan kendinden. RJ
böyle bir þey yapmaz.
Bana güvenmelisiniz. Onda...
...bir terslik olduðunu
anlamýyor musunuz?
Onun yanýna her yaklaþtýðýmda
kuyruðum ürperiyor.
Senin kýçýn titriyor diye aç mý
kalmamýz gerekiyor yani?
Bence, o ürpertinin nedeni
senin kýskançlýðýn.
- Kýskanmak mý? Onu mu?
- Evet.
O bize gelecek vaad ediyor
ama sen bizi engelliyorsun.
Sizi engelliyorum, evet.
Soyunuzun tükenmesine karþý.
Ne yaptýðýný gördün mü?
Onlara söylediklerinin
yarýsýný dinleselerdi...
...bir hafta içinde ölürlerdi. Sen sadece
onlardan faydalanmak istiyorsun...
...çünkü daha iyisini bilmeyecek
kadar aptal ve saflar.
Ben aptal deðilim.
Tamam, öyle demek istemedim...
Cahil demek istedim.
O taraftakiler için.
Haydi ama çocuklar. Öyle
demek istemediðimi biliyorsunuz.
Hayýr... bunu yapmayýn.
Stella? Ozzie?
Hammy? Biliyorsun, ben...
- Hammy...
- Ben aptal deðilim.
Lütfen.
- Ýyi geceler, RJ Amca.
- Ýyi geceler çocuklar.
Dolunay çýktý, RJ. Sabah görüþürüz.
Bu seni ikiye bölecek!
Yakaladým seni!
- Bitti mi?
- Olumlu.
Bunu da kurdun mu?
Bu turbo yok ediciyi?
O kaçak maldýr bayan. Bütün eyaletlerde
yasa dýþýdýr, Teksas hariç.
Cenevre Anlaþmasý'na aykýrý
bile olsa umrumda deðil.
- Bunu istiyorum!
- Ýsteyebileceðinizi düþünmüþtüm.
O yüzden sizin adýnýza
kurmaya cesaret ettim.
Adios hayvan istilasý.
Amanin.
Ne yaptým ben?
- O yiyecekleri almamalýydým.
- Ne?
O yiyeceklerin hepsini almamalýydým.
Ben sadece ait olduklarý
yere götürmeye çalýþýyordum.
Tedbirli davrandým. Çünkü ben öyleyim.
Doðuþtan ihtiyatlýyým.
Kendi kabuðumda bile
girmediðim yerler var.
Öte yandan, sen... müthiþsin.
Çýlgýn ve korkusuzsun..
Haklýlar galiba.
Sanýrým kýskancým.
Ýnan bana, Verne. Beni
kýskanmana gerek yok.
Sen iyi bir þeye sahipsin. Ailen için
en iyisini yapmaya çalýþýyorsun.
Ama artýk onlar için en iyi þey sensin.
Senin kuyruðuna ne demeli?
Kafam, kuyruðumu
dinlememi; kuyruðum da...
...kafamý dinlememi söylüyor, ben de...
...sonuçta mide aðrýsý çekiyorum.
Bu yüzden, senin sorumlu olman gerek.
- Neler olduðunu bilmiyorsun.
- Ama sen biliyorsun.
- Sorun nedir?
- Sorun, Verne, iþte bu.
- Bunu görüyor musun?
- Dinliyorum.
Biraz...
...bekle. Olur mu?
- Parti mi veriyorsunuz?
- Evet. Sað tarafa býrak.
Þurada ayaklarýna takman
için koruyucu kýlýflar var.
Evet! Evet!
- Nedir bu?
- Ne?
Þey, o...
...bir...
...senin kaybettiðin
þeylerin listesi, Verne.
- Sahi mi?
- Çok uzun bir liste. Sen de görüyorsun.
Ne kadar da düzenli
birisin. Güzel iþ.
Aðzýna kadar yiyecekle
dolu bir yer biliyorum.
Bir gecede hepsini geri alabiliriz.
Harika. Gidelim haydi. Nerede?
- Þu evin içinde.
- Ne?
- Bu þeyin manasý nedir?
- Gönder aþaðý.
Verne'nin söylemeye çalýþtýðý þey...
Yani, hepsini tek seferde
toplamak zor iþ.
- Ama...
- Özür dilerim.
Gel buraya.
Gel buraya, Verne.
Pekala! Herkes bir arada
kalsýn. Planýmýz þu.
Tuzaklar? buraya, buraya, buraya...
...buraya, buraya, buraya,
buraya, buraya, buraya
...buraya, buraya, buraya
ve buraya kuruldu.
..buraya, buraya, buraya, buraya.
Büyük bir tane de buraya, buraya...
- ...belki bir kaç tane de buraya.
- Hepsi bu kadar mý?
Hayýr. Ayrýca burada da bir sürü
kýrmýzý ýþýk var.
Ýyi misin, Verne? Biraz
yeþermiþ gördüm seni.
Biraz gözüm kadardý ama
planý anladým.
Iþýklar, tuzaklar var...
kabuðumu deðiþtirmem gerekebilir.
Pekala, bunlar biziz.
- Ben araba olabilir miyim?
- Ben araba olmak istiyorum!
- Araba benim. Sen ayakkabý ol.
- Ayakkabý berbat.
Sen þuradaki zarif ütü olsana.
Bunun önemi yok!
Ayrýca, araba benim. Ben
hep araba olmuþumdur.
Plan, üç basit adýmdan oluþuyor.
Birinci adým, ýþýklarý yok et.
Ýkinci adým, içeri gir. Üçüncü adým,
yiyecek daðýyla birlikte uzaklaþ.
Ama burasý bir ormana benziyor. Duvarlar
çok yüksek. Kapýlar geçilmez.
- Ýçeri nasýl gireceðiz?
- Tasma, anahtar.
Yani, tasmanýn ta kendisi.
Kapýyý açan anahtara benziyor ve eðer...
Ve ne? O tasmayý sana teslim
edeceðini mi sanýyorsun?
Bana deðil, baþtan
çýkarýcý kadýn. Sana.
- Ona mý?
- Bana mý?
Sen, Stella, kedinin anahtarý
sana vermesi için kullanacaðýn þey...
- Kokum.
- ...kadýnsý caziben.
Çok mu sesli oldu?
Bak, rakun, o taktýðýn maske
görmeni engelliyor olabilir...
...ama farketmediysen söyleyeyim,
ben bir kokarcayým.
Dýþ görünüþ olarak belki. Ama ben
senin içine bakýyorum Stella...
...ve bir tilki görüyorum.
Tek yapmamýz gereken,
onu dýþarý çýkarmak.
- Makas.
- Makas mý?
- Baþlayalým.
- Dikkat et...
- Kömür.
- Kömür mü?
- Koku giderici.
- Domates suyu.
- Mantar.
- Mantar mý? Sakýn ha.
- Hakla onu!
- Sayý! evet!
Bir þey daha kaldý.
Durun. Ýþte bu.
Bayanlar baylar, çalýþmamýz bitmiþtir.
Tanrým.
- Amaniiin.
- Týpký...
Ne?
Miyav.
Ýnanýlmaz!
Vay be, ayný...
Vay canýna.
Pekala dostlar, bu iþ
bu kadar. Gidiyoruz.
Yine mi? Kahretsin! Bu þeyler
canlý gibi görünüyor.
Lanet olsun sana plastik kalýpçý.
Tamamdýr, Hammy.
Hammy!
Haydi, haydi, haydi...
Hayýr, hayýr, hayýr!
O kurabiyenin çöp olduðunu
söylemiþtim sana, Hammy!
Ama kurabiyeyi seviyorum.
Neler oluyor? Her þey yolunda mý?
Ýþte bu!
Haydi, Hammy, haydi. Iþýðý
izle. Orasý iþte. Ýþte böyle.
Ýþte böyle, iþte böyle.
Gir içine.
Ýþte böyle, iþte böyle.
Kapat þunu, seni çatlak!
Bingo! Pekala, ikinci adým.
Ýkinci adýma kadar ölürüz
sanýyordum, harika gidiyor!
Haydi güzelim, sýra sende.
Umarým aptal bir kedidir.
Ses, þimdi!
Kedi sesi olmasý gerekiyordu.
Kediye getir. Belki
ineklerden hoþlanýyordur.
Kim var orada?
Sen bir kedisin! Sen bir kedisin!
Sen bir kedisin!
Yani, ben bir kediyim.
- Miyav.
- Evet, tabii.
Kýþt. Git bakalým buradan.
Sahibim, yolunu þaþýrmýþ
hayvanlardan hiç hoþlanmaz.
Yolunu þaþýrmýþ mý?
Pekala, bunu sen istedin.
- Tasmayý al!
- Tasman da ne kadar güzelmiþ.
- Bakmamýn sakýncasý var mý?
- Hayýr! Daha fazla yaklaþma!
Ormandan gelen hayvanlara
bu kadar yaklaþmamalýyým.
- Pisliðini de al git buradan!
- Pisliðimi mi?
- Pisliðimi mi?!
- Vah vah, iþte baþlýyor.
Yetti artýk. Pis olduðumu
düþündükleri için...
...beni gördükleri gibi
kaçanlardan býktým usandým.
Sana haberlerim var.
Daha çok beslenip, benim için
fazla iyi olduðunu söyleyen...
...kendini beðenmiþ bir tüy yumaðýný...
...ayartmak için süslenip püslenmedim.
Kýçýma bile makyaj yapýldý ahbap!
Hele ki mantarý bilmek
bile istemezsin!
Kes! Þimdiye kadar hiç kimse
benimle bu þekilde konuþmadý!
Çok cesurca. Hoþuma gitti.
Ýnan bana, benim geldiðim
yerde daha bir sürü...
- ...tüy yumaðý var.
- Pekala ekip, acele edelim.
Sen güçlüsün. Zaptedilemeyen
bir havan var.
- Ne...? Ne demek istiyorsun?
- Gözlerin.
- Gözlerim.
- Iþýk saçýyor.
Iþýk mý? Vay be.
Gözümün karardýðý
bölüm bu sanýrým.
Küçük ayakkabýlar ve arabalar
gerçekten evde mi?
- Adýn var mý?
- Evet.
Farsça bir isim. Ben Ýranlý'yým da.
Prens Tigeriess Mahmut
Þahbaz 'da doðdum.
Bunu söylemek çok zor. Sana
Kaplan diyebilir miyim?
Çok büyük bir yer.
Hayvanlar evde.
Vay canýna!
- Aman Tanrým.
- Çok müthiþ.
- Evet! Pekala, herkes yerlerine.
- Acele edelim!
- Anlaþýldý.
- Gidiyoruz.
Tutunamýyorum, tutunamýyorum,
tutunamýyorum.
- Hammy! Az pençe, çok taban.
- Tamam.
Caným yandý.
- Bir dakika, hemen geliyorum.
- Neydi o?
Kalbimin sesi. Duymuyor musun?
Bu taraftan! Bu taraftan!
Tamam, tamam, iyi
gidiyoruz. Ýþ baþýna.
Al bakalým.
Yakala!
Olamaz.
Evet, baþaracaðým.
Babamýn fevkalade düz
bir suratý vardý.
Çok güzeldi, zor nefes alýyordu.
Enteresan.
...içeride, çok katmanlý, týrmanýlan
türde bir oynaþma halým var.
- Gel göstereyim.
- Hayýr, hayýr!
Sana kendi hayatýmdan bahsetmedim.
Güzel, güzel. Harika gidiyor.
O nedir?
O, insanlarý sabah yataktan
kaldýran þeydir.
Nereye gitti?
Yere yatýn ve orada kalýn.
Yürüyün. Yürüyün.
Haydi! Geri dönmeden
önce gitmeliyiz.
- Hayýr! O Spuddieleri almadan olmaz.
- Ne?
Lou, Penny, TV'ye geri dönün.
Heather, gözün o insanda olsun.
- Hemen, RJ.
- Hayýr, Heather. Dur!
Ürperti, ürperti.
RJ! Araba doldu, gidelim haydi.
Sadece bir saniye sürer, Vincent.
- Vincent mi?
- Nerede?
- Vincent kim?
- Verne, Vincent.
Ayým sürçtü. Dilim!
Ayýmdan ayrýlma demek istedim.
Ayý falan yok.
Iþýklar kararýyor.
Kolum bacaðým soðu...
Heather.
Heather!
Mervidenlerimde ölü
bir beyaz fare var.
Öldüðünü sandým.
En iyi hocadan öðrendim, baba.
Aferin kýzýma.
Gel babana.
Acele etsek iyi olacak.
Fazla vaktimiz kalmadý.
- Ne oluyor, RJ?
- Hiçbir þey!
Gidelim artýk, ihtiyacýmýz olaný aldýk.
- Hayýr, almadýk.
- Sen neyden bahsediyorsun?
- Fazlasýyla aldýk.
- Beni dinle.
Cinayete meyilli bir ayýya,
yiyecek dolu o arabayý...
...teslim etmeye þu kadar uzaktayým.
Eðer bu Spuddieler menüde yer almazsa...
...ben yer alacaðým.
Þimdi býrak kuyruðumu.
Ne?
Býrak!
Üzgünüm, gitmem gerek.
Stella, Stella, nereye
gidiyorsun? Stella!
Stella!
Sorun sende deðil. Bu iliþki
yürümez, çünkü ben bir...
Kokarca!
Evet, iþte ondan. Bunu görmek
zorunda kaldýðýn için üzgünüm.
Patlama geliyor!
- Tanrým...
- Bu koku seni rahatsýz etmiyor mu?
Hayýr. Bu surat güzellik
için yaratýlmýþ.
Hiçbir koku duymuyorum.
Duymuyor musun?
Kapýya! Haydi, haydi, haydi!
- Kaçýn!
- Bu taraftan!
Parti verelim.
Tavþanlar!
Kaç, aþkým.
Koþun, þu tarafa. Dýþarý!
Koþun çocuklar! Haydi!
Merhaba sürüngen.
Enselendin.
Berbat kokuyorsun.
Çünkü, onlarýn evime
girmesine izin verdin!
-Onlar...
- Kes zýrlamayý, Nancy.
Bu ufaklýklardan çabucak ve
insani bir þekilde kurtulacaðýz.
Hayýr! Ýnsani olmaz.
Mükün olduðunca insalýk dýþý.
Sizinle iþ yapmak bir zevkti bayan!
- Bize ne yapacak anne?
- Bilmiyorum yavrum.
Ben ölmek istemiyorum
baba. Gerçek manada.
Korkma hayatým. Kurtulacaðýz.
Onun hakkýnda yanýlmýyormuþsun, Verne.
Seni dinlemeliydik. Üzgünüm.
Hayýr.
Ona güvenmememiz
gerektiðini bilen bendim...
...ama yine de bu iþe sürükledim sizi.
Bunu anlamalýydým.
Vay canýna!
Vincent?
Ben de seni öldürmeye geliyordum.
Ama gösteriyi izlemek için durdum.
Ve þunu söylemeliyim ki...
...tam þurada...
...çok güzel bir þey var.
Bu, þu ana kadar gördüðüm en
acýmasýz, en aldatýcý...
...en kendine hizmet eden þey.
Klasik RJ hareketi.
Sen yiyeceði aldýn, onlar yakalandý.
Aklýndan çýkarma, sen de
benim gibi olacaksýn.
Ýstediðin her þeye sahip olacaksýn.
Ama zaten sahiptim.
Ne, onlar mý? Sen kimi kandýrýyorsun?
Kendin söyledin; sen, tek
kiþilik bir ailesin.
Hep öyle kalacaksýn.
Senin ve benim gibiler bu
þekilde hayatta kalýr.
Omlet yaparken bir
kaç yumurta kýrýlýr.
Zor. Hayat böyle. Güven bana,
senin onlara ihtiyacýn yok.
Var aslýnda.
Ve þu anda, onlarýn da
bana ihtiyacý var.
O yüzden buna ihtiyacým var!
RJ!
Ne...?
- Yine sýrtým acýdý.
- Ýyi misin?
Seni fare dýþkýsý torbasý.
Bu bir kurtarma operasyonu,
Stella. Sizi kurtarýyorum.
Üzerine o kadar pis osuracaðým ki,
torunlarýn bile kokacak.
- Ayý!
- ne diyorsun?
- Ayý!
- Dayý mý?
- Ayý!
- Sayý mý?
- Ayý!
- Ayý!
Ne?
- Kontrolden çýktýk!
- Bir sürebiliriz.
- Auto-Homicide 3 oyunu gibi!
- Ne?
Verne, içeri al beni! Yanlýþ
düðme! Yanlýþ düðme!
- Lütfen güzergahý seçin.
- Eve götür bizi! Kütüðe götür!
Önceki güzergah seçildi. Lütfen
yasal bir U dönüþü yapýn.
Anlaþýldý!
- Hammy! Ýçeri al beni!
- RJ'yi dinlemiyorum.
Kurtulun o ayýdan çocuklar!
Hangi silahlarýmýz var?
- Çekicimiz var.
- Harika.
Seni küçük...
Teþekkür ederim. Evet, evet!
- Alýn beni! Alýn beni!
- Hayýr! Yuvarlak kuyruklu þarlatan!
Ozzie!
Bize yardým etmeye
çalýþýyor. Al onu içeri.
- Bize yaptýklarýndan sonra mý?
- Ama geri döndü.
Ve yanýnda bir ayý getirdi.
- Biz araba sürerken kavga etmeyin.
- Arabayý devireceðiz bayým.
O baþlattý.
Bize yardým etmeye
çalýþýyor diyorum size.
Ama Verne, kuyruðuna daima
güvendiðini söyleyen sensin.
Ama ürpermiyor ki.
Neden öyle söylemedin?
Teþekkür ederim, teþekkür ederim.
- Öldün sen, RJ!
- Ördek!
- Sonra sýra arkadaþlarýnda.
- Dikkat!
Hemen sola dönün.
Bonus puan!
Evet!
RJ!
Evet!
- Dikkat edin.
- Yüksek skor.
Hayýr, hayýr, hayýr, hayýr!
Vardýnýz.
Herkes iyi mi?
- Gidelim!
- Kaçalým, kaçalým!
Kronik jaz dansý yaram.
- Haydi, haydi!
- Çýkýn, çýkýn .
- Baþardýk mý?
- Ucuz atlattýk!
Lou?
Penny? Çocuklar burada mý? Hammy?
Korkunç palyaço.
Kaçýn!
Çim biçici, Verne. Çim biçici!
Yukarý, yukarý.
Gösterin küçük fare
suratlarýnýzý, pis yaratýklar.
Ait olduðunuz ormanda kalýn.
Dikkat edin!
Parti mi istiyorsunuz? Peki
o zaman, haydi partiye.
- Anne!
- Çocuklar!
Penny, Lou, dikkat! Eðilin!
Yeter atýk! Hekesi götür buradan,
Verne. Ben dikkatini daðýtacaðým.
- Deli misin? Seni öldürür.
- Onun istediði benim
Ailene iyi bak, Verne.
Benim de niyetim o. Bütün
aileme iyi bakacaðým.
- Bizim de yapabileceðimiz bir þey olmalý.
- Vakit yok.
Hammy!
Vincent. Haklýymýþsýn.
Bir Spuddie asla yetmez.
RJ!
Þimdi, Hammy. Haydi, haydi!
Tamam...
Kurabiye benimdir.
- Bu...
- Turbo yok edici.
Bir sürü batmaya hazýr olun.
Hayýr, hayýr, hayýr!
Böyle batacaðýný biliyordum!
- Evet!
- Ýþte bu!
Hepinize aferin. Ýþte
takým çalýþmasý.
Gel buraya, Hammy, gel buraya.
Sen bir dahisin evlat.
Teþekkür ederim.
Ve sen, Verne, bu kabuðu
sakýn deðiþtirme!
Evet. Ýþine yaradýðýna sevindim.
Çýkar onu, geri ver.
Gidiyoruz. Seni daðlara
götüreceðiz dumanlý ayý.
Onun bir turbo yok edici olduðunun
farkýnda deðil miydiniz?
Lütfen memur bey, o Verminator'ündü
Bana o sattý. Benimle
bir ilgisi yok.
Sizin bahçenizdeydi.
Satýþ sözleþmesinde sizin adýnýz
var. Hakime anlatýrsýnýz artýk.
- Hayýr! Benim hatam deðil! Býrakýn beni!
- Bayan...
Beni tutuklayamazsýnýz! Ben, Ev
Sahipleri Birliði'nin baþkanýyým!
Durdurun onu!
Kaçýyor!
Yakalayýn!
- Kes þunu!
- Yardým gönderin?
Biri bacaklarýný tutsun þunun!
- Oyun?
- Olamaz!
Hayýr, hayýr!
Çak, Hammy!
- Evet!
- Ýþe yaradý!
Baþardýk!
- Evet!
- Stella!
- Stella!
- Buradayým, Kaplan.
Stella.
Dýþarýdaki orman bu muymuþ?
Hoþuma gitti.
Haydi bakalým koca oðlan.
Benimle geliyorsun.
RJ, bilgin olsun...
...eðer onca yiyeceði, ayýya
borcunu ödemek için elde etmeye...
...çalýþtýðýný söyleseydin,
sana verirdik.
- Sahi mi?
- Tabii ki, aileler böyle yapar.
Birbirini kollarlar.
- Hiç böyle bir þeye sahip olmamýþtým.
- Biliyem. Ama inan bana, bu...
...bu, güzel bir hayata açýlan kapýdýr.
Keþke daha önce söyleseydin.
Ýletiþim kopukluðu iþte.
Bazý ailelerde olur böyle.
Ne diyorsun? Bir parçamýz
olacak mýsýn?
Gel buraya, gel buraya. Bunu
yapmayacaðýma söz vermiþtim.
Ailemize hoþgeldin!
Grup kucaklaþmasý!
Tamam, tamam.
Baharýn ilk haftasý
nasýl da geçti ama.
Durun biraz! Kýþa 267 gün
kaldý demektir bu.
Yiyecek iþini ne yapacaðýz?
Evet, Hammy.
Ben kütüðü doldurdum.
Ne...?
Bakýn, bakýn! Yemiþlerimi buldum!
Bu, dostlarým, bütün
insanlarýn dikkatini çeken...
...ve baðýmlýlýk yapan nesnedir.
- Adýna TV derler.
- Vay be!
Ýnsanlar, dünyaya baðlanmak
üzere büyük bir istek duyarlar.
Süper bir þey.
Ayrýca, þiþko kýçlarýnýn üstüne
oturma isteði de duyarlar.
TV izlemek, bu iki ihtiyacý da
ayný anda karþýlar.
Vay. Ýlginç.
Gelin çocuklar. TV karþýsýnda
ailecek vakit geçirme zamaný.
Abur cubur isteyen?
Sesli harf al. Sesli harf al!
"Y" al. Lütfen "Y" al.
- Kumandayý bulamýyorum.
- Spikey, acele et!
- Kumandayý gören oldu mu?
- Sakin ol baba.
Biraz TV izleyebilirim.
Bugün, bebeðin Tanrý
vergisi mi yoksa...
...Saxon'un gerçekten uzaylý mý
olduðunu anlayacaðýmýz gün.
Star Trek II'deki Khan gibi!
Genesis Projesi, Enterprise'nin
ellerindeydi...
...ama Khan, icadý çalmak
için planýný devreye soktu!
- Bu çok açýktý.
- TNT'nin üstünde gördüm, eski bir TNT.
- Gummi Worm isteyen var mý?
- ben bir tane alayým.
Bucky, þunu Lou'ya versene.
- Tadýna bak.
- Sen almadýn mý?
- Bu mükemmel bir yiyecek.
- Yaðsýz kurabiye mi?
O pisliði yemesem de olur.
Ben o pisliði yedim. Hiç
beðenmedim. Tadý pislik gibi.
Program baþlýyor.
Dur biraz.
Sabredemiyorum.
Evet! Ýþte bu.
- Beklediðimiz gibi olmadý ama.
- Kahretsin!