Tip:
Highlight text to annotate it
X
YOL KAPALI
Ne durumdayız?
Her şeyin hazır olduğunu söyle.
Mükemmel.
Bu akşam 'rekorlar akşamı' olacak.
Pekâlâ, motorları çalıştırın!
Yarış beş dakika sonra başlayacak!
Kontağı çevirmenin ve arabaları
parlatmanın zamanı geldi.
-Dikkat etsene, kızım!
-Affedersin! Benim hatam!
Çok iyi, kızlar! Artık hazırız.
Hazırız.
Harikasınız, kızlar.
Haydi, Tej. Şu yarışı başlat artık!
Durun.
Sizler birinci gruptasınız.
Dördüncünüz nerede?
Dördüncü yarışçı Joaquin'di,
ama gece vardiyasına kaldı.
Ne? Gece vardiyası.
-Bizimle yarışsana, Tej.
-Hayatta olmaz, sizinle yarışmam.
Ya başka birini bulursunuz
ya da yarışamazsınız.
En iyisi 2 kişi bulmak, böylece şu
hatunla yarışmak zorunda kalmayız.
Durun bakalım.
Dördüncüyü benim bulmama ve sorunu
sokakta halletmeye ne dersiniz?
-Çağır adamını gelsin.
-İstediğim kişiyi çağırabilir miyim?
Kim olursa olsun mu?
Bu akşam yarışmak ister misin?
-Para kazanmak işime gelir.
-Dört dakikan var.
Orada olacağım.
Yarış dört dakika sonra başlıyor.
Pekâlâ, kızlar, haydi başlayalım.
-Yarışı kazanacak mısın, bebeğim?
-Sence?
-Kazansan iyi olur. Kira vereceğiz.
-Biliyorum.
Yarışmaya değer bir araban olduğunda
seni de yenerim.
İşte, dördüncü de geldi.
Kahretsin. Bu Brian.
-Nasılsın, Tej?
-Nasıl gidiyor?
-Davetin için teşekkürler.
-Sorun değil.
Kazanınca beni de gör, yeter.
Cepleri derin mi?
Çok derindir.
-Selam, Suki.
-Selam, Bullitt.
Beş yüzlüğüne bahse var mısın?
Kimse bahis arttırmaktan söz etmedi.
Öyleyse, evine dönmek için...
bu insanlardan yolu açmalarını iste.
Pekâlâ. 3500.
3500 mü?
Bahse girmeyeceksen
evine dön, dostum.
-3500, eksiksiz.
-Umarım, öyledir.
Vitesimi ne zaman kullanacaksın
Suki?
Doğru aletlerin olduğu zaman.
Pekâlâ.
Geri çekilin. Haydi.
Herkes geri çekilsin!
Kömür olmak istemiyorsanız
geri çekilin.
Bu bir oyun değil, ciddi bir yarış.
Geri çekilin. Kaldırıma çıkın.
Kaldırıma çıkın!
Herkes iyi izlesin...
...çünkü bu akşam bir sürprizim var.
Haydi, SIap-Jack! Haydi, bebeğim!
Kazanacağım.
Hazır mısın?
Başla!
Lanet olsun, hayır!
Beni geçemeyeceksin, ahbap.
Bu da ne böyle?
Beni geçemeyeceğini söylemiştim!
Çekil önümden, kaltak!
Bu akşam olmaz, bebek!
Domal, oğlum.
Lanet olası!
Son viraj.
Çok geniş aldın.
Son düzlük.
Görüşürüz, ahbap!
Evet!
Kokunu alıyorum!
Hey, Jimmy, çalıştır!
Gördünüz mü?
Size bir sürprizim var demiştim.
Nasıl final ama?
Köprü.
Kahretsin.
Hayır, yapamam!
İşte, böyle kıçıma bakarsın!
Gördüm.
Bullitt ve Suki köprüyü geçti.
Bir dahakine
seyircilere bilet keseceğim.
Adamıma 10 bin dolar veriyorum.
Hepsi bu. İstediğin gibi oyna.
-Güzel kokuyor.
-Bu nasıl?
İyi bakın.
Buna karşılıklı saygı denir.
Yol açın.
Başka bir yarışa var mısınız?
Kahretsin.
Daha sonra garaja gel de...
...ön taraf üzerinde çalışalım.
Dikkat et.
Belki gelirim.
Nereye gidiyorsun?
-Gitmem gerekiyor.
-Niye?
Nissan SkyIine! Peşindeyim!
Kahretsin!
Lanet olsun!
Elleri göreyim! Eller havaya!
Bu, o. Onu yakaladık.
Eee, ne zamandan beri Florida’dasın?
-Bir süredir.
-Daha önce neredeydin?
Brian O'Conner olduğunu biliyoruz,
eskiden Los Angeles'ta polistin.
-Yanılıyorsunuz.
-Sahi mi?
Nasılsın, O'Conner?
Biraz yürüyelim.
Carter Verone.
Arjantin'de doğdu, ama hayatı
çoğunlukla Florida’da geçti.
Florida’nın en büyük
ithalat ve ihracatçısı.
Dinle, karteller Miami'ye
uyuşturucu sokuyor...
...ama parayı çıkartamıyorlar.
Onu bir yıldır izliyoruz...
...ama parayla ilişiğini
bulamıyoruz.
-Evini, depolarını aradık...
-Hiçbir şey bulamadık.
Gümrük polisi elinden geleni yaptı.
Bu işi sonuçlandırmak bize bağlı.
Bir ajanımız
Verone'nin şehir dışı...
...ve lojistik işlerini yürütüyor.
Verone ondan
yeni sürücüler bulmasını istedi.
Ama şu anda hangi tarafta olduğundan
emin değiliz.
-Taraf mı değiştirdi?
-Benim elemanım. Güvenilir biridir.
Bir yıldır Verone'yle birlikte.
Onun malikânesinde yaşıyor.
Seni devreye sokmak FBI'ın fikriydi.
Ben bu fikre karşıyım.
Ama bu sersemle parası arasındaki
bağlantıyı ortaya çıkarmalıyız.
Ajan Dunn'la birlikte çalışacaksın.
Ya kabul etmezsem?
Los Angeles'ta işlediğin suçların
listesi.
Adaleti engellemek,
yataklık ve yardım etmek.
Bizimle iş birliği
yapmayı kabul edersen...
...sicilini temizleriz.
Yani, Dunn ve ben
sokak yarışçıları mı olacağız?
Evet.
Demek...
...seninle bir ekip olacağız, Dunn.
Söylesene,
SkyIine'nıma hangi motor uyar:
Gallo 12 mi, Gallo 24 mü?
24 olanı.
Pizzacıların motor ürettiğini
bilmiyordum.
Yapamam.
Böyle bir adamla çalışmaktansa
cezaevinde şansımı denerim.
Öyleyse, başkasını buluruz.
İmkânsız.
Bu işi bir şartla yaparım,
o da sürücüyü kendim seçersem.
Pekâlâ, O'Conner.
Aklından kim geçiyor?
-Barstow'dan bir çocukluk arkadaşım.
-Kimmiş o?
Roman Pearce.
BARSTOW YARIŞ PİSTİNE HOŞ GELDİNİZ
-Monte Carlo'nun içindeki mi?
-Evet.
Fena değildir.
Ayrıca, delinin tekidir.
Bu yönü işimize yarar.
O, bu iş için doğru adam.
3 yıl hapis yatmanın yanında
sicili hiç parlak değil.
Ayrıca, ev hapsi verilmiş.
Evinden en fazla
100 metre uzaklaşabiliyor.
Bir gün mutlaka ünlü olacağını
söylemişti.
Pearce!
Roman Pearce!
Birazdan olacaklara aldırma.
Ben bu işte yokum.
Rome!
Bana sadece dostlarım Rome der...
...domuz.
-Artık polis değilim.
-Bu doğru mu?
Sarışın artık polis değil mi?
Doğru. Rozeti geri alındı.
Olay başlıyor.
Hala sıkı dövüşüyorsun!
Sakin ol.
Burada ne işin var?
Sana benden uzak durmanı
söylemiştim.
Bana söylemeliydin!
Üç yıl içeride yattım!
Benim suçum değildi!
Niye geldin?
Bir teklifim var.
Sana ihtiyacım olduğunda
ortalarda yoktun.
Şimdi bir teklifle mi
karşıma çıkıyorsun?
Benimle Miami'ye gelip yarış.
Kabul edersen pranganı çıkarıp,
sicilini temizleyecekler.
Üç yıl hapis yattım.
Senin yüzünden üç yıl, Brian!
-Seni iyi tanıyorum.
-Belki de tanımıyorsundur.
Belki de tanımıyorsundur.
Bitti mi?
Bu anlaşma yasal mı?
Bizimle iş birliği yaparsan, evet.
-Sana söylemiştim.
-Kapa çeneni, serseri.
Demek, sicilimi temizleyip,
şu şeyi bileğimden çıkartacaksınız?
Doğru.
Evinden en çok 100 metre
uzaklaşabildiğini sanıyordum.
Niye derbinin yanına
park ettiğimi sanıyorsun?
Bu teklifi geri çevirecekmiş gibi
davranmayı bırak.
Sen aptalın tekisin, dostum.
Bekle.
Neler oluyor, dostum?
Sana güvenebileceğimden
emin değilim.
Bu, yeni bir başlangıç yapmak için
bir fırsat. Şu işi yapalım.
Sen olmasaydın yeni bir başlangıç
yapmak zorunda olmazdım.
Enselendiğinden beri
beni suçluyorsun.
-Artık sakinleş.
-Sakin olmam gerekmiyor.
Gerekiyor. Kendi hataların yüzünden
beni suçlamaktan da vazgeç.
Davranışlarından sorumlu olmayı
öğren.
-Canın cehenneme.
-Barstow'a geri dönebilirsin.
Barstow'a geri dönmüyorum.
Brian O'Conner, Roman Pearce,
bu Monica Fuentes.
-Onlara Verone'yi anlattın mı?
-Evet.
Güzel. Durum şöyle.
Verone'nin sürücülere ihtiyacı var.
İkinizin de alınmasını sağladım.
Şüphelenmemesi için
birkaç suçluyu da işe aldım.
-Ne zaman başlıyoruz?
-Hemen şimdi.
Ne süreceğiz?
Cabrioyu almayı
aklından bile geçirme.
Saçların bozulabilir.
Sorun değil.
Zaten bana göre fazla nikelajlı.
Vay canına!
Bu jantları da nereden buldunuz?
Onunla görüştükten sonra
bize bilgi verin.
-Bu salaklar için ne düşünüyorsun?
-Onlarla baş edebilirim.
-Sorun yaratırlarsa, haberim olsun.
-Teşekkürler, Markham.
Senin arabana bineceğim, kovboy.
-Niye senin arabana biniyor?
-Cabrioyu aldın ya. Gidelim.
Buradan sağa dön.
-Eskiden polis miydin?
-Evet.
Ne zamandır gizli görevdesin?
Unuttum.
İyi misin?
Gözlerini yoldan ayırma, playboy.
-Kaza yaparız diye mi korkuyorsun?
-Henüz karar vermedim.
Ne yapıyorsun, Brian?
Yola bakmadan sürdü, değil mi?
Bunu benden öğrendi.
İçeride benden yardım beklemeyin.
Nereden buldunuz o arabaları,
mısır gevreği kutusundan mı çıktı?
Çok komik, Fonzie.
Sersem.
Roberto, Enrique, sürücülerin...
...plakalarının ve arabalarının
fotoğraflarını çekin. Anlaşıldı mı?
Gidelim.
Çeneni kapalı tut ve beni izle.
-Başımın çaresine bakabilirim.
-Hayır, ben ciddiyim.
Sen kendi işine bak,
ben de kendiminkine.
Çek şu ellerini, dostum.
Sıraya girin.
Acele edin.
Carter.
-Sürücüler geldi.
-Güzel.
Haydi, gidelim.
Bekleyin.
Burada neler oluyor, Korpi?
Hemen geldiğiniz için
teşekkür ederim.
Polis Ferrari'me el koydu.
Haiti Mahallesinde
bir arazide yatıyor.
Buradan 30 kilometre uzaklıkta.
Araba önemli değil.
Torpido gözündeki paket önemli.
Paketi alıp buraya dönen
ilk takım...
...benimle çalışır.
Sınavdan mı geçeceğiz?
Başına silah dayayan yok.
Hepsi bu.
Ehliyetlerinizi uzatın.
Ne bekliyorsunuz, beyler, Noel’i mi?
Haydi!
Gazla, kuzen!
Bakalım ne kadar hızlıymış.
I-95 üzerinden
güneye doğru ilerliyorlar.
Anlaşıldı.
Kaçıyorlar. Buna hiç şaşırmadım.
Arkamdan ayrılma, Rome.
Niye kedi kovalıyorum ki?
Ukala.
Mükemmel olduğunu mu sanıyorsun,
Rome?
Bakalım, hala eskisi gibi misin?
Sana bir sürprizim var.
Beni izle, dostum.
Kahretsin.
Nasıl buldun, ahbap?
Gösteriş yapıyorsun!
Bu, Brian O'Conner
sürücü okulundandı, bebek!
Kafayı yemiş!
Kahretsin!
Orospu çocukları.
Sokakta durma!
Durum hiç iyi görünmüyor.
Neler buldun?
Çok iyi. Ya arkadaşı?
Arabalar nerede?
Hurda tekneler.
Arabaları bulmalıyım. Neredeler?
Orta kısma bak.
-Haydi, bluzunu giy.
-Kıskanç şey.
Kahretsin!
-Kaçmalarına izin verme.
-Sorun değil.
Geçmiş olsun, Fonzie!
Bu da ne?
Polis.
Burada ne işleri var?
Rome, yapma!
Gidelim buradan.
Orospu çocuğu.
Çocuk yaşta araba çalmış.
2 yıl ıslahevinde yatmış.
Bir yıl da bir silahlı soyguna
yardım ve yataklık etmekten yatmış.
Geçmişi kirli, ama şüphe çekmeyecek kadar da temiz.
Çok iyi.
Hey, dostum.
İçeride yiyecek bir şeyler var mı?
Acıktık.
Onları havuz başına götür.
Aferin. Gelin.
-Onu niye kesiyorsun?
-Kesmiyorum.
-Kesiyordun.
-Kesmiyordum.
-Onu kestiğini gördüm.
-Tamam, kesiyordum. Kapa çeneni.
Sen kapa çeneni.
Bana çenemi kapamamı söyleme.
Kızlar, kapatın çenenizi. İnanılmaz.
Bu koca malikânede
rahatın yerinde olmalı.
Düşmanla birlikte oluyorsun.
Hayır, kalkmayın. Oturun.
Ferrari'niz çok güzel.
Beğendiğine sevindim.
Tatlım, şunu tutar mısın?
Hepsi lanet olası
bir puro için miydi?
Hayır, hepsi işi alabilmek içindi.
Arabama gerçekten el konulmasına
izin vereceğimi mi sandınız?
Kayıkhane benim.
Bu arada,
bana bir kapı borcunuz var.
Kazancınızdan keseceğim.
-Kazancımızdan mı?
-Evet.
-Bu hoşuma gitti.
-İyi.
Senin için ne yapacağız?
Benimle gelin.
Bu evin kulakları vardır.
North Beach'ten Keys'e
bir şey götürmenizi istiyorum.
Ne götüreceğiz?
Onu alın
ve hiç kimse için durmadan...
...bana getirin. Anlaşıldı mı?
Polisle başımız derde girebilir mi?
Hayır. Size biraz zaman
kazandıracağım, ama çok değil.
Görevi tamamlarsanız...
...size bitiş çizgisinde kendi
ellerimle 100 bin dolar vereceğim.
Şunu adam başı
100 bin dolar yap, babalık.
Dinle, dostum...
...cebinin...
...boş olmadığından eminim.
-Bana asla dokunma.
-Ama bizimkiler boş.
Dediğim gibi...
...açız.
Bir fikrim var. Neden ikiniz bu
akşam kulüpte bize katılmıyorsunuz?
Evet. Gece yarısı Pearl'de.
-Birbirimizi daha iyi tanırız.
-İyi fikir.
Akşama görüşürüz.
Hey, sen!
-Senin de cebin boş değil.
-Kahretsin.
Puro kesicimi geri alayım.
Geri zekâlı.
Sende bunlardan 12 -13 tane
olabileceğini düşünmüştüm.
Çok aptalsın. Şimdi, kaybol.
-Aynı saçmalıkları tekrarlıyorsun.
-Git başımdan.
Aptalca konuşmak, aşağılamak,
Verone'nin eşyalarını çalmak...
Beni korkutmaya çalışmasına
izin mi verecektim?
Beni hapisteyken kimse korkutamadı.
Burada mı korkutacaklar?
''Hey, sen, kesicimi geri alayım.''
Zengin piç kurusu.
-Ayrıca, silah taşıyorsun.
-Sanki sen taşımıyorsun.
Gördün mü?
-Bundan sonra çeneni kapalı tut.
-Tek istediğin bu değil.
O da ne demek?
Senin başın hep bir kadın yüzünden
belaya girer demek, Brian.
Tej'in garajı inanılmaz.
Her şeyin en iyisi var.
Krikolar bile yeni.
Onlar geleli 2 ay oldu.
-Nasılsın, Jimmy?
-Hey, Bullitt.
Bu Rome.
İşin bitince,
Evo ile Spyder'a bir bakıver.
Evo'yu nereden buldun?
-Uzun hikâye.
-Anlıyorum, dostum.
Teşekkürler, Jimmy.
Hava o kadar sıcak ve rutubetli ki,
külot bile giyemiyorum.
AI benden de o kadar.
Şuradaki potansiyele bak.
Ray, bana para kaybettiriyorsun.
Yapma. Kes şunu.
Bundan daha iyisini yapabilirsin.
Lanet olsun.
Ateşini söndürmene
yardım edebilirim! Şuna bak...
-Gidelim.
-Çok çekici.
Ray, bana para kaybettiriyorsun.
Sakın yapma. Bana bunu yapma.
Tej Parker? Bu Roman Pearce.
Miami'de sadece onu tanısan yeter.
Her şeyde parmağı vardır.
Bu işler ondan sorulur.
Nasıl gidiyor, Suki?
-Nasılsın?
-İyiyim.
Bu seferki neye benzeyecek?
Henüz tamamlamadım.
Ne kadar sanatsal. Çok yeteneklisin.
Ray, bu son şansın!
Hızını arttır, Ray!
İşte böyle, bebeğim!
Paraları alayım! Paraları alayım!
Burada işler böyle mi yürüyor?
-Hem de her gün.
-Bu çılgınlık.
Tam buraya.
Hiç de mutlu görünmüyorsunuz.
Çabuk olun. Acelem var.
Teşekkür ederim. Teşekkür ederim.
Nasılsın, dostum?
İyi misin? Teşekkür ederim.
Hiç fena değil.
Paraya düşkün olduğun belli, ahbap.
Sen de yarışıyor musun?
Hayır, dostum. Birkaç yıl önce
200'Ie giderken duvara çarptım.
Artık sadece yarış düzenleyip,
para topluyorum.
Pearce bir süre buralarda olacak.
Kulübede kalabilir mi?
Niye senin orada kalmıyor?
Onunla kalmak istemiyorum.
Bazı kötü alışkanlıkları var.
Pekâlâ. Ona etrafı göster.
Hemen geliyorum.
Kim parasını geri kazanmak ister?
Daha önce
böyle bir şey gördün mü, Jimmy?
Hayır. İkisinde de daha önce
görmediğim kadar çok kablo var.
Arabalarda GPS var.
Markham arazide olduğumuzu
bu sayede öğrendi.
Usta sensin. Sistemi sökemez misin?
Denerim, ama bu
basit bir uyarı sistemi değil.
Ateşleme kutusu, elektronik
enjeksiyon sistemi, ön takımlar...
GPS kabloları bu sistemlere bağlı.
Sence, SkyIine'nin nerede olduğunu
bilmek ister miyim, ahbap?
Ya da son günlerde neler yaptığını?
Bu arabaları nereden bulduğunu?
-İnanılmazlar.
-Evet, inanılmazlar.
Arabaları izleyen kişi sürücünün
kemer takmadığını bile görebilir.
-Elinden geleni yap, dostum.
-Anlaşıldı.
Teşekkürler, dostum.
Bu arabaları yarışa sokmalıyız.
Şuraya bak.
Karşıdaki Cadillac'ı görüyor musun?
Verone'nin yanından ayrıldığımızdan
beri bizi izliyorlar.
Elian ve Fidel!
Camını sileyim mi?
Ne yapıyorsun?
Her şey yolunda mı?
Kıçımı öpün.
Kahretsin.
Gazla!
Daha işe başlamadan
bizi ele verecek.
-Bilkins, sorun ne?
-Benim öğrenmek istediğim de bu.
Ellerini kaldır!
-Bu da ne demek?
-Neler oluyor?
Tut şunu. Demek
bana ateş edebileceğini sandın?
Çek şu ellerini üstümden!
Şunu başımdan alsana, ahbap!
Rozetinin olması başımızı belaya
sokabileceğin anlamına gelmez!
Bırak beni!
-Seni vurmadığım için şanslısın!
-Kapa çeneni, Rome!
Bana çenemi kapamamı söyleme!
Az kalsın bizi ele veriyordun!
Oraya gelmemeliydiniz.
Verone bizi sınıyordu.
Kaçtığınızı sandım!
İşte, bu mükemmel! Mükemmel!
Ayrıca, Rome seni vurmak isteseydi,
şu anda burada olmazdın!
Önce durumu iyice anlayalım.
O benim!
Ne olmuş yani?
-Bize bildiklerini anlat.
-Verone için bir teslimat yapacağız.
Bize zaman kazandıracağını
söyledi...
...sanırım yerel polisle anlaşmış.
Yerel polisten birileriyle
görüşebilirim.
Hayır.
Verone birkaçına maaş bağladıysa...
...operasyonu öğrenebilir.
Kesinlikle.
Ayrıca, Verone teslimatın
kendisine yapılacağını söyledi.
İşte, bu iyi haber.
Para teslimatı yapacaksanız
onu kara para aklamaktan tutuklarız.
Ama, bir sorun var.
Fuentes.
-Verone onu kullanıyor.
-Nasıl kullanıyor?
Bu çok saçma.
Bunu açıkça gördük!
Ne dersin, O'Conner? Bize
ihanet edebilir mi? Sen bilirsin.
-Bunun anlamı ne?
-Arkadaşın O'Conner anlatmadı mı?
L.A.'de taraf değiştirdi.
Suçluya arabasını verip
kaçmasını sağladı.
O yüzden, artık polis değil.
Ee, ne düşünüyorsun?
Bilmiyorum.
Gözümüz onun üzerinde olacak.
Biz gidiyoruz.
Suçlunun kaçmasına izin mi verdin?
Konuyu kapat.
Hayatta kapatmam.
Bunu duymak istiyorum.
Unut gitsin, kuzen.
Fuentes, Verone'yle birlikte...
...Markham bizi
ele vermek istiyor...
...ve prangam gibi, her hareketimizi
onlara bildiren iki arabamız var.
Dostum, Markham aynı
boku Verone'nin önünde yaparsa...
...bu sonumuz olur!
Biliyorum. Durum sarpa sarıyor.
Bir çıkış yolu bulmalıyız.
Çıkış yolu mu?
Bunu sevdim. Aklından ne geçiyor?
Bilmiyorum.
Ama, iki araba daha bulmalıyız.
İşte, geliyorlar.
Fonzie ve Fabio.
Bize katılabilmenize sevindim.
Şu, mısır gevreği kutusundan çıkan
oyuncakları istemiyormuşsunuz.
Hayır, sizinkilerin...
...iyi sürücülere
ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.
Şu meseleyi çözelim.
Meseleyi asfaltta çözmeye
ne dersiniz?
Takım halinde her araba yolun sonuna
kadar gidip geri dönecek.
Kaybeden eve yürüyerek döner.
-Buraya yarışmaya geldik.
-Öyleyse, herkes arabalara.
Şu arabaları kazanalım, dostum.
Bu adamları hayatta yenemeyiz.
O Hemi 425 basıyor...
...Yenko'nun ibresi ise
5 saniyede kadranın sonunu görüyor.
Son dakikada bir numara çekmeliyiz.
Sanırım, NOS'u dönüşe saklamalıyız.
-Anlaştık.
-Haydi, yarışalım.
Ben turuncuyu alıyorum.
Beni geçemezsen, Fabio!
Yolun sonunda
etrafından döneceğiniz variller var.
İkinci yarışçılar takım
arkadaşı çizgiyi geçmeden kalkmıyor.
Kaybedenler, iki kez yolun sonuna
kadar gidip, geri dönen...
...ilk takıma...
...arabaların anahtarlarını verir.
Aksi taktirde,
kahvaltıyı geveleyerek yer.
Anladım.
Bu senin için de geçerli.
Anlaşıldı.
Pekâlâ. Haydi, yarışalım.
Yarışı şimdiden kazanmış say, Rome!
Evet, sen bittin, ahbap.
Sonuç şimdiden belli.
Arabanı kaybetmek üzeresin!
-Haydi, Rome!
-Yapabilirsin.
Bu sersemin beni endişelendirdiğini
mi sanıyorsunuz? Çocuk oyuncağı!
Amerikan arabası.
Motorun çenen kadar güçlü değil.
Onu egzozumla boğmalıyım.
Hazır!
-Bu sefer ben başlatacağım.
-Haydi, başlat bakalım.
Hazır? Ve... başla!
Beni geçemezsin!
Bu caddeler benden sorulur!
Romey Rome! Adımı duymadın mı?
Kahretsin.
Seni yakalayacağım.
Niye şimdi konuşmuyorsun?
O arabayı eve götüreceğim.
Kahretsin.
Bakalım şimdi ne yapacaksın?
Kahretsin!
Haydi, evlat! Haydi, Korpi!
Üzgünüm, sarışın. Tozun tadı nasıl?
Bilemiyorum.
Haydi, Rome.
Bu da...
Zekice.
Bakalım gerçekten cesur musun?
Haydi! Haydi, Brian!İki yeni arabamız oldu!
Lanet olsun!
Bizim kadar iyi değilsiniz.
Yürümeye başla, Fabio!
Otobüs jetonlarını kullanın!
Nasılsın?
Biz Bay Verone'nin misafiriyiz.
Burası kaltak dolu.
Potansiyeli yüksek bir yer.
Lanet olsun. Kalemin var mı?
Durum ciddileşiyor.
Salıncağın üzerindeki kıza bak,
ahbap.
İyi iş çıkardınız. Verone asla
çalışanlarıyla birlikte olmaz.
Seninle nasıl oluyor?
-Nerede?
-Yolda.
Onun yanından ayrılabiliyor musun?
-Bu ne anlama geliyor?
-Hiç.
-Tuvalete gidiyorum.
-Git bakalım.
Onun derdi ne?
Rozetli insanlara güvenmiyor.
Onu tanıyor gibisin.
Roman bir garaj baskını sonrasında
tutuklandığında iki aylık polistim.
Sekiz çalıntı arabası vardı.
Onu sen mi tutukladın?
Baskından haberim bile yoktu.
Ama, onun için bunun bir önemi yok.
Polis olunca, Roman beni düşmanın
tarafına geçen bir dost gibi gördü.
Bir şey ister misiniz, Bay Verone?
Onlara bana katılmalarını söyle.
Bu çok hoşuma gitti.
Lanet olsun.
Onu sana vermeyeceğim.
Ne oldu?
O burada.
Nerede?
Şu tarafta.
Affedersiniz? Bay Verone
kendisine katılmanızı istiyor.
Gidelim.
Neden söz ettiğimi anladın mı?
İçeri al.
Otur. Hemen geliyorum.
-Merhaba.
-Gecen nasıl geçiyor?
-GüzeI vakit geçiriyorum.
-İyi.
Çok güzel, değil mi?
Evet.
Muhteşem.
Çok cesursun, evlat.
Bunu takdir ediyorum.
Kadınlar etkili bir güçtür.
Şuradaki beyefendinin yanındaki
sarışını görüyor musun?
Beş dakikada
istediğini elde edebilir.
Saçların çok güzel.
İzle.
Sence nereye gidiyorlar? Otur.
Adamımın arabasını
ateşe vermişsin. Bu doğru mu?
Evet.
Doğru.
Benim
otoriteyle ilgili bir sorunum var.
Aynı sorun bende de var.
Benim sorunum özellikle polislerle.
Biraz yürüyelim.
-Daha yeni geldik.
-Şimdi de gidiyoruz.
Gidelim.
Haydi, gel.
Bütün bunlar da ne?
Biraz eğleneceğiz.
Çok eğleneceğiz. Biraz daha kalalım.
Merhaba, Carter.
Dedektif Whitworth'le tanışın.
Miami'nin en iyilerindendir.
Teşekkür ederim, tatlım.
Eğleniyor musun, dedektif?
Eğleniyordum.
Demek istediğim, beni tanırsın.
Evet.
Seni tanıyorum.
Seni uzun zamandır besliyorum.
-Bu doğru değil, Verone.
-Kapa çeneni.
Sana son kez bir göre vereceğim,
Detektif.
Bunları konuşmuştuk.
Sana yapamayacağımı söyledim.
Yanlış cevap. Masa.
Ben bir dedektifim, Verone!
Bana bir şey yaparsan
polis teşkilatı peşine düşer.
Kapa çeneni, bok parçası.
Buna hemen bir son ver.
Ne yapıyorsun?
Oturun.
Pişman olacaksın. Yapma!
Kova ısınınca...
...fare dışarı çıkmak isteyecektir.
Ve yalnızca
güney yönünde ilerleyebilir.
Kovayı tut.
Çek şunu üstümden!
Kapa çeneni.
Bir farenin çelik boruyu
delebileceğini biliyor muydun?
Fare bağırıyorsa endişelenme.
İşe başladığını
sesi kesildiğinde anlarsın.
Kes şunu! Kes şunu!
Bu kadar aptal olamazsın!
Hemen kes şunu!
Bölgemi izleyen birimlerden
sorumlusun.
Herkes ortadan kaybolana kadar...
...bana 15 dakika
zaman tanımanı istiyorum.
-Yapamam!
-Yapamaz mısın?
Kes şunu.
Pekâlâ. Monica, buraya gel.
Yardım edin!
Ağzını kapat.
Yardım edin!
Fare ısırıyor!
Ne?
Bir şey mi söyleyeceksin?
Tanrım.
-Yapacağım!
-Neyi yapacaksın?
Yapacağım.
Sana zaman kazandıracağım.
Şimdi, çek şunu üstümden.
Çek şunu!
Bana ihanet edersen...
...faremle...
...karın Lynn'i...
...oğlun Clay'i
ve kızın Lexi'yi ziyaret ederiz.
Duydun mu? Anladın mı?
-Duydun mu?
-Çek şunu.
Kahrolası gözlerini yakarım!
Şimdi gidebilirsin.
-Götürün onu.
-Çek şunu.
Hoşunuza gitti mi?
15 dakika sonrasında Florida’daki
bütün polisler peşinizde olacak.
İki gün sonra sabah 6'da Versailles
Cafe'ye gelin. Yola çıkacaksınız.
Benimle oyun oynamayın...
...yoksa sıradaki siz olursunuz.
Tamam mı?
Şampanya için. Gidelim.
Ne fareydi ama.
Bir daha başka bir erkeğe
dokunursan, seni öIdürürüm.
Duydun mu?
Yüzüme bak. Duydun mu?
O da bunun bir parçasıydı.
Buna ne diyorsun?
Adamın kafasına yapıştı.
Buna mecburdu. Bizimki gibi,
onun da kıçı tehlikede.
Bu kızla fazla ilgileniyorsun.
Geçmişteki karavan pisliği Tanya'ya
benziyor.
Tanya mı? Dostum,
onunla benden sonra birlikte oldun.
Fırsatı tepemedim.
Benim elim daha iyi.
Öyle mi?
Para için yarışırız
Ama basınca gaza
Azotum patlar
Geçmişte kalırsın
Gidiyor elden garajın
Tamam, dostum.
Ucuz bir ustayım
Çok masraf çıkartırım
Paraları görelim! Haydi, dostum.
Paramı ver.
Mutlu olduğuna sevindim.
Burası benim garajım.
Floş royal. Ver şunu.
Ona aptallık ettiğini söylesene.
Parayı masanın üstüne koy. Bir
sonraki el kazanacağımı biliyorsun.
Jimmy, sürekli Tej'e yenilirsen
bana borcunu asla ödeyemezsin.
Ben yatmaya gidiyorum, Tej.
Yarın görüşürüz.
Burada ne işin var?
Seni öldürecekler. Enrique ve
Roberto'ya söylerken duydum.
Seni teslimatı
yaptıktan hemen sonra vuracaklar.
Doğru duyduğundan emin misin?
Eminim.
Verone'nin adamları dışarıda...
Ne aradıklarını şimdi anladım,
küçük kız arkadaşını.
-Burada olduğumu bilmiyorlar.
-Öyleyse, niye buradalar?
Belki de tahmin ettiler.
Onları iki dakikalığına oyala.
Dikkat et, dostum.
Aradığınız şeyi buldunuz mu?
Selam çocuklar. Nasılsınız?
Arabanız için bana kızgın mısınız?
Kızmayın. Şakadan anlamaz mısınız?
Görevi tamamlamayı boş ver.
Seni öldürecekler. Bu işten çekil.
Verone, dik dik bakmanız için mi
size para ödüyor?
Çok para kazanıyor olsaydım
şu beni aldırırdım.
-Tamam mı?
-Tamam.
Size ne kadar para veriyor?
Sizi her gördüğümde
üzerinizde ipek gömlek...
...ve mücevherler oluyor.
Sizi kulüpte gördüm.
Ne kadar kaslısınız.
Sakın teslimatı yapma, Brian.
Dikkatli ol.
Nereye gidiyorsun? Burada bekle.
Aklından bile geçirme.
Bir daha asla dostumun teknesine
adım atmayın!
İndir silahı!
Önce sen indir, piç kurusu!
Kafasını uçururum!
Silahı indir!
Silahını indir!
Yeter.
Kapa çeneni.
Bu kadar yeter. Gelin.
Yeter.
Silah bizim. Gidelim.
Anlaşmanıza sevindim,
çünkü sorun çıkmaması için...
...yarın Roberto ve Enrique...
...sizinle birlikte gelecek.
Yakında görüşürüz.
İçeride ne işi vardı?
Bu sabah nereye gittin?
Arkadaşlarımla kahvaltı yaptım.
Arkadaşlarınla mı?
Benim de arkadaşlarım var, Carter.
Sonra görüşürüz.
Güzel gömlek, Bilkins.
Bugün izin günüm.
Durum şöyle.
Dün gece bir polisi tehdit ederek
bize zaman kazandırmasını istedi.
Nallwood Caddesi üzerinden
bir uçak pistine gideceğiz.
Verone geri dönmemek üzere gidiyor.
Nereden biliyorsun?
Monica.
O görevini yaptı. Bizi uyardı.
Hangi konuda?
Verone teslimat sonrası
bizi öldürmeyi planlıyor.
Anlaşmamızda tuzak yoktu.
Operasyonu iptal ediyorum.
Bu gümrük polisinin operasyonu.
Benim dışımda kimse iptal edemez!
Yapacağınız şey çok basit.
Verone'yi tutuklayabilmem için
onu ve parasını bir araya getirin.
Yoksa ömür boyu hapis yatacak kadar
çok suçtan yargılanmanızı sağlarım.
Zekice bir plan kurmaya kalkmamanız
için sizi GPS'Ie izliyor olacağım.
Ve de güvende olmaları için.
Evet, doğru.
Adam sersemin teki.
Bakalım doğru mu anlamışım?
Bu işi yapmazsak hapse gireceğiz.
Yaparsak da Verone bizi öldürecek.
Ne anlaşma ama.
Belki de öyledir.
Ama Verone bize
çok büyük paralar teslim edecek.
Verone'nin bu paraya
ihtiyaç duymamasının iki nedeni var.
Yine başlıyoruz.
Sen ve ben.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
-Ne düşünüyorsun?
-Yanlış adamlara bulaştıklarını.
Selam, Tej, nasılsın?
Organize olman ne kadar sürer?
Planı uygulamak için...
...buradan daha iyi bir yer
bulamazsın. Nasıl buldun?
Bence mükemmel.
Burada ne saklıyorlar?
Çok temiz.
Distribütör kapağı.
Jimmy, hiç yarısı boş azot şişemiz
var mı?
Elbette, ama arabada zaten var.
Başka bir işe yarayabilir.
Yolcu sayısı artabilir,
anlıyor musun?
Ne zamandan beri
bu kadar çok yemek yer oldun?
Daha önce de hapis yattım.
İçeride yemekler çok kötüdür.
Gelişmelere bakılırsa
ya tekrar içeri gireceğim...
...ya da öleceğim...
...o yüzden zaman varken
yiyebileceğim kadar yiyorum.
Ayrıca, doktor metabolizmamın
hızlı olduğunu söyledi.
Çocukluğumuzu hatırlıyor musun?
Ya çamurun içinde
futbol oynadığımızı?
Başımızın derde girdiğini?
Yaptığımız bütün aptallıkları?
Tutuklandığında
polis veya sivil olarak...
...yapabileceğim bir şey olsaydı...
...yapardım.
Bunu bilmeni istiyorum.
O yüzden mi
ötekinin kaçmasına izin verdin?
Sanırım.
Tutuklanmam...
...senin suçun değildi.
Tek suçlusu Bay Roman Pearce'di.
Kontrolden çıkmıştım. Çıldırmıştım.
Kimse bana laf dinletemiyordu.
Kafama göre hareket ediyordum.
Artık öyle olmayacak.
Artık öyle olmayacak, dostum.
Verone yola çıkıyor.
Anlaşıldı.
Verone piste doğru yola çıktı.
Hemen bir helikopter kaldırın.
Onu uzaktan izlemesini söyleyin.
Ben hazırım.
-Hazırsınız.
-Teşekkürler.
-Tamam mı?
-Evet. Artık, başlayalım.
Rapor ver.
Orada neler oluyor?
Birinci ekip yerini alıyor.
-İkinci ekip yerini alıyor.
-Üçüncü ekip.
Dördüncü ekip. Hazırız.
Beşinci ekip yerini alıyor.
Altıncı ekip, hazır.
-Başlıyoruz.
-Ne yapacağını biliyorsun.
Sakin ol. Dikkatini topla.
Unutma, pist köprüden sonraki...
...üçüncü çıkışta.
Anlaşıldı.
Hazır mısın?
Yapma. Silahlar, katiller
ve yozlaşmış polislere mi?
Ben bunun için yaratılmışım!
Bizi izleyin.
Verone'nin karavanında
hareketlilik var.
Ben söylemeden
sakın harekete geçmeyin!
Arabaya götür.
Tüm birimlerin dikkatine...
...karavana doğru ilerleyin! Şimdi!
Kahretsin. Yerel polis
adamlarımıza doğru ilerliyor.
-Araba başına üç çanta mı?
-Sanırım.
Polis.
Hapse geri dönmeyeceğim.
Nereye gidiyorsun? Gidelim!
Ne yapıyor?
Helikopter peşlerine düşsün. Onları
yukarıdan izlemelerini istiyorum.
Tamam.
Lima 2-5...
GPS'i izleyin.
Ne yaptığını biliyor musun?
Arayı açma, Rome.
I-95 üzerinden güneye ilerliyorlar.
ESD'yi hazırlayın.
Kahretsin.
-Arayı kapatıyorlar!
-Kapa çeneni!
Aferin sana, Rome.
Geldim, Brian.
Bak!
O da neydi?
BAĞLANTI HATASI
-Direksiyona geç.
-Ben araba sürmeyi bilmiyorum!
Ellerini direksiyona koy!
Direksiyonu düz tut!
Ne yapıyorsun?
BAĞLANTI TAMAM
Evet, dostum!
Bilkins, kuş yuvada.
Navigator'ı gördük.
Para yolda. Hazır olun.
Sen iyi bir sürücüsün.
Teşekkürler.
İleride yolu kestik.
Hiçbir yere gidemezler.
O da neydi?
Bağlantı kuruldu.
Görüntüyü aktarıyorum.
Tamam. Görüntü net.
Nereye gidiyorlar?
Kahretsin.
Bakalım ne kadar iyisiniz.
Benimle kalın, çocuklar.
Herkes burada. Gösteri zamanı.
Haydi, başlayalım.
Parti başlasın!
Burası 25-99.
Zanlıların çevresi sarıldı.
Aman Tanrım!
Bu büyük bir çekişme, bebek!
Hem de çok büyük!
Evet! Haydi!
Şuraya bak.
Onları göremiyoruz.
Onları kaybetmiş olmalıyız.
Gidelim buradan.
İşte, bu kadar!
Beach Caddesinden
batıya ilerliyorlar.
Anlaşıldı! Onları gördüm!
Gümrük iki aracın Beach üzerinden
batıya ilerlediğini bildirdi.
Araçları takip edin.
Anlaşıldı.
Kahretsin.
Köşeye sıkıştılar.
Ellerinizi
görebileceğim şekilde kaldırın!
Eller havaya!
Çocuklar, plakalarımı yenilemediğimi
biliyorum.
Bu da ne?
Neredeler?
Nasıl buldun, ahbap?
Evet!
İşte buna araba sürmek denir, bebek!
İyi iş çıkardınız.
Sen neden söz ediyorsun?
Amma da soğukkanlı bir katilsin!
Emniyet kemerine yapışıp kaldın!
Tej, çok teşekkürler.
Mükemmeldin. Sana borçluyum.
Gerçekten de borçlusun, dostum.
Gerçekten...
Suki ikimizi de borçlu olduğunu
söylüyor, tamam mı?
-Rome, orada mısın?
-Aklından ne geçiyor?
Son bir numaramız kaldı.
Zevkle! Şu işi bitirelim!
Fırsat varken Verone'yi yakalayalım.
Hayır! Henüz değil!
İzlerini kayıp mı ettin?
Kahretsin!
Serseriler kaçıyor!
Ne yapacağız?
Tutuklayalım. Buradan kaçamayacak.
Yolculuk nasıl geçiyor?
Hızlı bir araba, değil mi?
Bu bir klasiktir. Eskilerden kalma.
Amerikan arabası.
Bu araba başka şeyler de yapabilir.
Görmek ister misin?
İyi bak, ahbap.
Ne yapıyorsun?
Fırlatma koltuğu!
İşe yaradı! Bu düğmeye bayıldım!
Dikkat et, kaltak!
İşe yaradı, Bay O'Conner.
Fırladı gitti. Ben temizim.
Olay yerinde buluşalım! Acele et!
Her şey yolunda gidiyor!
Tamam, dostum. Şimdi!
Ellerini göreyim!
Verone ve Fuentes arabada değil.
Verone ve Fuentes arabada değil mi?
Neredeler peki?
Tarpon Point Marina'dan çık.
Tarpon Point'ta uçak pisti yok ki.
Uçak pistinden söz eden oldu mu?
Brian?
Nerede kaldın, dostum?
-Planda bir değişiklik oldu.
-Ne?
Uçak pistinde değil,
Tarpon Point'ta buluşacağız.
-Neden bahsediyorsun?
-Planda bir değişiklik oldu.
Brian?
Brian, orada mısın?
Lanet olsun!
-Ne oldu?
-Federaller yanlış yerde!
Brian'ın kadını Verone'yle!
Yani?
Yani, Brian buraya gelmiyor!
-Bırakın, çıksın.
-Çık dışarı.
Bagajı aç.
Acele edin.
Geri kalanı nerede?
Diğer arabada.
-Diğer araba nerede?
-Yolda.
Yolda mı?
Paran burada.
Jete baskın yapıldı, biliyor musun?
Tuhaf, çünkü yalnızca
bir kişiye uçak pistinden söz ettim.
Eskiden gümrük polisleri
güzel değildi, öyle değil mi?
Onu tekneye götürün.
-Gidelim.
-Tekneye bin.
Arabaları sakla. İşini bitir.
Arabaya bin.
Yolun sonuna geldik.
Seni sevdim.
Yine de seni öldürmem gerekiyor.
Bu benim işim.
Nedir o?
Barstow'daki gibi geliyorum!
Bu hiç hoşunuza gitmeyecek!
Gidelim.
Gidelim.
Beni aldattın.
Büyük bir hata yaptın.
Onbir buçuk ayda
bir kez hata yaptın.
Onu aşağıya indirin.
Birazdan görüşürüz.
Öldüğünü sandım.
Ben de. Kıçımı kurtardın, sağ ol.
Ne yapıyorsun?
Verone bir helikopter veya gümrük
teknesini görürse onu öldürür!
Tekne.
Araba. Tekne.
Düşündüğüm şeyi yapmayacaksın,
değil mi?
Sanırım. Benimle misin?
Emniyet kemerini tak.
Gerçek gösteri nasıl olur görsün!
Uzun bir atlayış olacak!
Sıkı tutun, Rome!
Sen delisin, Brian!
Ne yapıyorsun?
Sanırım kolum kırıldı.
Silahı kap.
Artık bitti, Carter.
İyi misin?
Evet!
Çok iyiyim.
Onu yakaladık, dostum.
Onu yakaladık. Haydi, gidelim.
Yani toplam üç çanta mı vardı?
Teknedeki üç çanta mı?
Siz payınıza düşeni yaptınız.
Sicilleriniz temiz.
Belki de altı çanta vardı.
Aramızda alacak verecek kalmadı.
Ajan Dunn!
Başka kanıtlar bulduk!
İçeride kıçını kolla, ahbap.
Çıktığında seni öldürecek.
Çıkamayacak.
Yakında görüşürüz.
-Sence çıkar mı?
-Çıkar.
Doğruyu söyle. Sence çıkar mı?
Yemleriniz serbest bırakıldı.
İleride sizin için bir sedan var.
Tek parça halinde getirmeye çalışın.
Çok teşekkürler, Bilkins.
Bizi kolladığın için teşekkürler.
Artık bana güveniyor musun?
Güveniyorum.
Affedersin.
Seninle çalışmak güzeldi.
Benim için de öyleydi.
Miami'de kalıp başını derde sokmanı
önlemem gerekecek.
Neden söz ettiğimi biliyorsun.
Miami'de tatil mi yapacaksın?
Miami'yi sevdim.
Burası çok eğlenceli.
Birlikte bir garaj açarız.
Garaj mı?
Nasıl yapacağız bunu, dostum?
Cebin boş değil ki, kuzen.
Ayrıca, artık aç değiliz, dostum.