Tip:
Highlight text to annotate it
X
Dünyanýn hali yüzünden
karamsarlýða düþünce,
Heathrow Havaalaný'ný düþünürüm.
Nefret ve hýrsýn hakim olduðu
bir dünyada yaþadýðýmýz düþünülür,
fakat ben öyle düþünmüyorum.
Bence, her yerde sevgi var.
Pek paye verilmez, haber
deðeri de yoktur ama her yerde sevgi var.
Babalar ve oðullar,
anneler ve kýzlar, karý kocalar,
kýz arkadaþlar,
erkek arkadaþlar, eski arkadaþlar.
Uçaklar Ýkiz Kulelere çarptýðýnda...
...uçaktan edilen telefonlar
nefret dolu mesajlar içermiyordu.
Hepsi de sevgi mesajlarýydý.
Onu arayýnca, içten içe biliyorum ki
aþkýn her yerde olduðunu görürsünüz.
Parmaklarýmda hissediyorum
Ayak parmaklarýmda hissediyorum
Aþk her yerde
Bu yüzden...
Yine ayný þeyi yaptýn, Bill.
Þarkýnýn eski versiyonunu
iyi biliyorum, o yüzden.
Hepimiz biliyoruz.
O yüzden
yeni versiyonunu yapýyoruz.
Pekala, tamam, yeniden alalým.
Parmaklarýmda hissediyorum
Ayak parmaklarýmda hissediyorum
Aþk her...
Kahretsin, siktir,
bok kafalý salak, göt!
Tekrar baþla.
Parmaklarýmda hissediyorum
Ayak parmaklarýmda hissediyorum
Noel her yerde
Giderek büyüyor bu duygu
Rüzgarda yazýlý
Gittiðim her yerde var
Noel'i gerçekten seviyorsan
Býrak yaðsýn kar
Bu çok saçma, öyle deðil mi?
Evet, hem de
son derece saçma, maestro.
NOEL'E 5 HAFTA
- Tanrým, çok geciktim.
- Fazla uzakta deðil, yetiþirsin.
Sensiz gitmemin sakýncasý
olmadýðýndan emin misin?
Hayýr.
Sadece berbat hissediyorum.
- Seni seviyorum.
- Biliyorum.
Hastayken ve iðrenç
göründüðünde bile seviyorum seni.
Biliyorum. Þimdi git, yoksa
gerçekten de yetiþemeyeceksin.
Tamam.
- Seni sevdiðimi söyledim mi?
- Evet, söyledin. Git buradan, sersem.
Karen, yine benim.
Özür dilerim, gerçekten de
konuþabileceðim baþka kimse yok.
Kesinlikle. Ama zamanlaman
çok kötü. Seni sonra arasam?
Elbette.
Bu, karýnýn bir süre önce öldüðüne
aldýrmadýðým anlamýna gelmiyor.
Anlýyorum.
Haydi kapat ve beni sonra ara.
Peki, neymiþ bu bomba haber?
Ýsa'nýn doðumu
piyesinin rolleri daðýtýldý.
Ve ben ýstakoz oldum.
- lstakoz mu?
- Evet.
- Ýsa'nýn doðumu piyesinde mi?
- Evet. Birinci ýstakoz.
Ýsa'nýn doðumu sýrasýnda
birden fazla ýstakoz mu varmýþ?
Ýngiltere'nin en iyi sandviçleri.
Cevizlerimi denemek ister misin?
Böyle güzel bir kadýna
böyle güzel bir çörek.
Günaydýn, müstakbel eþim.
Pekala, kesin, teþekkürler.
Birkaç turuncu jelatin istiyorum.
Beni John diye tanýttý ama
herkes bana Jack der.
Pekala. Memnun oldum, Jack.
Benimkini doðru söyledi.
Adým sadece Judy.
Harika, sadece Judy.
- Sürpriz yok, deðil mi?
- Sürpriz yok.
- Bekarlýða veda gecesi gibi deðil mi?
- Bekarlýða veda gecesi gibi deðil.
- Fahiþeleri hata kabul ediyor musun?
- Ediyorum.
Erkek olduklarý ortaya
çýkmasaydý daha iyi olmaz mýydý?
Doðru.
Ýyi þanslar, evlat.
Teþekkür ederim.
Hoþ geldiniz, Sayýn Baþbakan.
El sallayýþýmý geliþtirmeliyim.
Nasýlsýnýz?
Siz nasýlsýnýz?
Sakin. Güçlü.
Evin personeliyle
tanýþmak ister misiniz?
Evet, bunu çok isterim.
Ülkeyi yönetmeyi
erteleyecek her þey kabulümdür.
- Bu, Terence. Her þeyden o sorumlu.
- Günaydýn, efendim.
Günaydýn.
Terence adýnda bir amcam vardý.
Ondan nefret ederdim, sapýktý
fakat seni sevdim.
- Bu Pat.
- Merhaba, Pat.
Günaydýn, efendim.
Ev iþlerinden sorumluyum.
Tek kiþi olduðumdan,
iþin kolay olacaktýr.
Bebek bezi yok, gençler yok,
korkutucu bir karým yok.
Ve bu da Natalie.
O da sizin gibi yeni geldi.
- Merhaba, Natalie.
- Merhaba, David. Yani efendim.
Kahretsin,
bu dediðime inanmýyorum.
Bir de üstüne ''Kahretsin'' dedim.
Hem de iki kez. Pardon, efendim.
Önemli deðil. ''Siktir'' deseydin,
asýl o zaman sorun yaþardýk.
Ýlk günden
bir bok yiyeceðimi tahmin etmiþtim.
Lanet olsun!
Pekala. Gidip eþyalarýmý alayým,
ülke sorunlarýný halledelim, olur mu?
Evet, neden olmasýn?
- Boþ ver.
- Ne yaptýðýmý gördün mü?
- Merhaba.
- Benim odam burasý.
Evet, ben de buradayým. Güzel.
Olamaz.
Bu çok uygunsuz.
Peter ve Juliet, Tanrýnýn huzurunda
evlilik yeminlerini ettiler.
Evliliklerini birbirlerine
yüzük takarak kesinleþtirdiler.
Böylelikle onlarý
karý koca ilan ediyorum.
Sürpriz yapma isteðine karþý koydun.
Evet, ben artýk olgun bir adamým.
Bunu sen mi ayarladýn?
Hayýr.
Merhaba. Burada ne iþin var?
Birkaç eski
CD'yi ödünç almak için uðradým.
- Seni evin hanýmý içeri aldý, deðil mi?
- Evet.
Yardýmsever, hoþ bir kýz.
Resepsiyondan önce uðrayýp,
iyi olup olmadýðýna bakmak istedim.
Dinle, bak ne düþündüm?
Bence annemi bu Cuma
doðum gününde yemeðe götürmeliyiz.
Sanki bu yýl kötü evlatlar olduk.
Fena fikir deðil.
Sýkýcý ama fena fikir deðil.
Acele et, koca adam.
Çýplaðým ve seni, Jamie
dönmeden en az iki kez istiyorum.
Sizi gördüðüme çok sevindim.
- Leziz tadlar?
- Hayýr, teþekkürler.
Tat patlamasý?
- Yiyecek?
- Hayýr, teþekkürler.
Biraz kötü görünüyor, deðil mi?
Ölü bebek parmaðýna benziyor.
Tadý da öyle.
Bu arada, adým Colin.
- Benimki Nancy.
- Harika.
- Ne iþ yaparsýn, Nancy?
- Aþçýyým.
- Düðünlere yemek yapýyor musun?
- Evet.
- Senden yardým istemeliydiler.
- Ýstediler.
- Keþke onlarý reddetmeseydin.
- Etmedim.
Anlýyorum.
- Aþký niye bulamadýðýmý anladým.
- Niyeymiþ?
Ýngiliz kýzlar. Çok kasýntýlar.
Bense, daha mütevazý kýzlara çekici
geliyorum. Giriþken kýzlara.
Amerikalý kýzlar gibi.
Belki de Amerika'ya gitmeliyim!
Orada kolayca bir
sevgili bulurum. Sen ne dersin?
Bence bu saçmalýk, Colin.
Hayýr, iþte orada yanýlýyorsun.
Amerikalý kýzlar sevimli Ýngiliz
aksanýmdan etkilenecektir.
- Sevimli Ýngiliz aksanýn yok.
- Var!
Amerika'ya gideceðim.
Yalnýz, aptal herifin tekisin
ve bunu kabullenmelisin.
Asla. Benim adým Colin, Seks Tanrýsý.
Yalnýzca, yanlýþ kýtadayým, o kadar.
lþýklarý ayarlayana kadar sessiz olun.
- Trafik bugün...
- Ýnanýlmaz.
Bu sefer üstünü çýkartýr mýsýn?
lþýkçý ve kameraman meme uçlarýný
ne zaman göreceðimizi bilmek zorunda.
Evet, tamam. Pekala.
Ýyi ki içerisi sýcak.
Hep böyle olmaz.
Seven Years ln Tibet'te Brad Pitt'le
oynadým...
Dondurucu bir soðuk vardý.
Çok az zaman kaldý
ve oyuncularý içeri almalýyýz.
- Sorun deðil.
- Bakmayacaðým, söz.
Tamam, bir daha alalým, lütfen.
Elini göðsünün
üzerine koyabilir misin?
- Tabii. Böyle iyi mi?
- Evet.
Önce ýsýtayým onlarý!
- Göðüslerini ov, lütfen.
- Tamam.
13. Kavþak insaný öldürür, deðil mi?
Bu sabah tamamen týkandý.
Jo ve benim, bu ana hazýrlanmak
için epey zamanýmýz oldu.
Bazý isteklerini,
örneðin, Claudia Schiffer'ý
törene sevgilim olarak getirmemi
ciddiye almamý
istemediðinden eminim.
Fakat diðer konularda çok kesindi.
Olacaklardan
ilk kez söz ettiðinde,
''Cesedimi çiðnemeden asla.'' dedim.
O da, ''Hayýr, Daniel.
Benim cesedimi.'' dedi.
Ve her zamanki gibi sevgilim
ve Sam'in biricik annesi haklýydý.
Sizlere son kez veda edecek.
Kaçýnýlmaz olarak,
kusursuz bir biçimde,
Bay City Rollers'ýn ölümsüz
dehasý aracýlýðýyla yapacak.
Onu seviyor musun?
Ne?
Soruyu sordum, çünkü
konuþacak birine ihtiyacýn olduðunu,
konuþmak istesen bile
kimsenin sana bunu
sormadýðýný düþündüm.
Cevabým hayýr. Kesinlikle hayýr.
'Hayýr' dedin, öyle mi?
Evet.
Bu DJ hakkýnda ne düþünüyorsun?
- Gelmiþ geçmiþ en kötü DJ, deðil mi?
- Belki de.
Bence her þey
bir sonraki þarkýya baðlý.
Sýradaki þarký aþýklara.
Ne de olsa çok azsýnýz.
Buna þaþýrmamalýyým.
- Baþardý, resmiyet kazandý.
- O, dünyanýn en kötü DJ'i.
Sarah sizi bekliyor.
Evet, elbette.
Harika. Güzel, güzel.
Nasýl gidiyor? Kimlerden uzak
durman gerektiðini öðrendin mi?
Kesinlikle.
Harry?
Telefonunu kapat ve
bana ne zamandýr
burada çalýþtýðýný söyle.
Ýki yýl, yedi ay,
üç gün ve sanýrým, iki saat mi?
Ne zamandýr esrarengiz
baþ tasarýmcýmýz, Karl'a aþýksýn?
Ýki yýl, yedi ay, üç gün ve
sanýrým bir saat, otuz dakikadýr.
Ben de öyle düþünmüþtüm.
- Sence herkes biliyor mu?
- Evet.
- Sence Karl biliyor mu?
- Evet.
Ýþte bu, kötü haber.
Bu konuda bir þey yapmanýn
zamanýnýn geldiðini düþündüm.
- Ne gibi?
- Onu bir þeyler içmeye götür,
onunla evlenip bolca seks
ve bebek yapmak istediðini söyle.
- Bunu da mý biliyorsun?
- Evet.
Karl da biliyor.
Hepimizin iyiliði için bunu bir düþün.
Noel zamaný.
Elbette. Mükemmel. Tamam.
Teþekkürler, patron.
- Merhaba, Sarah.
- Merhaba, Karl.
Bebeðim. Kesinlikle, söyle.
Mia, þunu biraz kýsar mýsýn?
Bu da ne?
Bu, bir zamanlar büyük bir isim
olan Billy Mack'in Noel çabasýydý.
Tanrým, büyükler nasýl da düþtü.
Bu yüzyýlda duyduðum en
berbat albüm olduðunu söyleyebilirim.
Ve ne tesadüf ki,
Billy birkaç dakika içinde
arkadaþým Mike'ýn
programýna konuk olacak.
Tekrar hoþ geldin, Bill.
Yayýna hoþ geldin, Billy.
Yeni Noel Single'ýn-
''Love ls All Around''ýn coverý.
''Aþk'' sözcüðünü, ''Noel'le'' deðiþtirdik.
Evet, bu senin için
önemli bir mesaj mý, Bill?
Pek sayýlmaz, Mike.
Noel, sevgilisi olanlar içindir.
- Onlardan biri deðil misin?
- Deðilim.
Genç ve baþarýlýyken,
açgözlü ve budalaydým.
Þu anda kimsem yok,
kýrýþ kýrýþým ve yalnýzým.
- Teþekkürler, Bill.
- Ne için?
Soruya dürüstçe yanýt verdiðin için.
Bu, Watford Radyosu'nda
sýk sýk olan bir þey deðil.
- Ýstediðini sor, doðruyu söylerim.
- En iyi seksi kiminle yaptýn?
Britney Spears.
Hayýr, sadece þaka yaptým.
- Britney çok kötüydü.
- Pekala, iþte bir soru.
Yeni albümünü eski albümlerine
kýyasla nasýl buluyorsun?
Yapma, sen de bu
albümün boktan olduðunu biliyorsun.
Fakat bu Noel, kendini beðenmiþ
bir genç deðil de, ne pahasýna...
...olursa olsun tekrar baþarýlý
olmaya çalýþan eski bir...
...eroin baðýmlýsýnýn bir numara
olmasý harika olmaz mýydý?
Noel günü, o genç popçular
çýrýlçýplak uzandýklarýnda
hepsinin aletinin üzerinde bir piliç
olacak.
Bense, dünyanýn en çirkin adamý
menajerim Joe'yla pis bir dairede,
kahrolasý kumardan, hiçbir þey
kazanamadýðýmýz için mutsuz olacaðým.
O yüzden çocuklar, Billy Amcanýz
gibi Noel Baba'ya inanýyorsanýz,
boktan albümümü satýn alýn.
Ve özellikle de,
dördüncü satýra fazladan...
bir hece sýkýþtýrmaya çalýþtýðýmýz
o aptalca anýn keyfine varýn.
Sanýrým sözünü ettiðin satýr,
''Noel'i gerçekten seviyorsan...''
''Býrak yaðsýn kar.''
Bir kez daha dinliyoruz,
bu Noel'in bir numarasý
olmasý beklenilmeyen parçasýný
Noel Her Yerde.
Teþekkürler.
Parçanýn ardýndan haberler.
Yeni Baþbakan'ýn
baþý þimdiden dertte mi?
- Sýrada ne var?
- Baþkan'ýn ziyareti.
NOEL'E 4 HAFTA
Zor bir görüþme olacak. Alex.
Partinin düþüncesi,
bir önceki hükümet gibi,
bir güçlükten diðer bir güçlüðe
sürüklenmememiz gerektiðidir.
Bu bizim ilk önemli sýnavýmýz.
Belirli bir görüþü savunalým.
Evet. Bunu anlýyorum,
fakat benim
kararým bunu yapmamak.
Amerika'nýn en güçlü
ülke olduðunu unutmayalým.
Huysuz bir
çocuk gibi davranmayacaðým.
Burada bir fincan çayla çikolatalý
kurabiye için kimi becermek gerek?
Tamam.
Evet, girin.
Bunlar az önce Hazine'den geldi,
bunlar da size.
Mükemmel. Çok teþekkürler.
Kazanmanýzý istemiþtim,
diðerine de nazik davranacaktým,
fakat ona hep tatsýz
kurabiyelerden ikram edecektim.
Teþekkürler. Teþekkürler.
Natalie.
Tanrým, haydi, kendini topla.
Tanrý aþkýna, sen Baþbakan'sýn.
Yeni Baþbakan için ne düþünüyorsun?
Onu beðeniyorum. Fakat
niye evli olmadýðýný anlamýyorum.
O tarz adamlarý bilirsin.
O, iþiyle evli.
Ya öyledir
ya da düpedüz homoseksüeldir.
Affedersiniz, Judy
meme uçlarýný biraz indirip,
sola kaydýrýr mýsýn?
Bunun büyük zevk
olduðunu söylemeliyim,
sohbet edebileceðim
biriyle tanýþabilmek harika.
Teþekkür ederim!
- Aynen.
- Teþekkür ederim.
Biraz daha Judy, lütfen.
- Özür dilerim.
- Özür dilerim. Ýyi misin?
- Harika haberlerim var!
- Ne?
Amerika'ya bir uçak bileti
aldým. 3 hafta sonra gidiyorum.
- Hayýr.
- Evet! Hem de Wisconsin denen
muhteþem bir yere.
Wisconsinli bebekler. Sir Colin geliyor!
Hayýr! Ýnan bana, Amerika'da
yalnýzca birkaç bebek var,
onlar da zengin,
çekici adamlarla birlikte.
Tone, kýskanýyorsun.
Amerika'daki herhangi bir barda,
Büyük Britanya'da olduðundan
on kat güzel olup
benimle yatmak isteyecek
- kýzlar olduðunu biliyorsun.
- Palavra. Aklýný oynattýn sen.
Hayýr, aklým baþýmda. Amerika'da ben,
tuhaf ailesi olmayan Prens William'ým.
- Hayýr, Colin, hayýr!
- Evet!
Noel Partisi benim için yýlýn en
sevmediðim gecesi,
senin içinse, organize
etmen gereken keyifsiz bir iþ.
- Anlatýn.
- Aslýnda çok kolay.
Bir yer ayarla, bol içki ve
avokadolu cips sosu ýsmarla ve
okþanmak istemiyorlarsa kýzlara
Kevin'den uzak durmalarýný söyle.
- Eþ, aile ve baþkalarý gelebilir mi?
- Evet. Ama çocuklar olmaz.
Fakat eþler, sevgililer vs. olabilir.
Tanrým, dar tiþört giyen
bir sevgilin yok, deðil mi?
Hayýr. Ökseotunun çevresinde takýlýp
biri tarafýndan öpülmeyi bekleyeceðim.
Ciddi misin?
Evet.
Artýk tüm zamanýný odasýnda geçiriyor.
Þimdi de oradadýr.
Bunda olaðandýþý bir þey yok.
Benim korkunç oðlum...
Bernard?
Bernard odasýndan çýkmaz ki.
Tanrýya þükür.
Evet, fakat Karen, o sürekli odasýnda.
Korkarým, gerçekten bir sorun var.
Meselenin annesi olduðu açýk,
Tanrým, gözyuvarlarýna
eroin enjekte ediyor olabilir.
On bir yaþýnda mý?
Pekala, gözyuvarlarýna deðil belki.
Belki sadece damarlarýna.
Sorun þu ki, onunla
hep annesi konuþurdu...
Bilemiyorum, üvey babasý olmam,
hiç bu kadar önemli olmamýþtý.
Dinle, asla kolay olmayacak.
Sabýrlý ol.
Odasýnda iðne olup olmadýðýna bak.
Sonunda odasýndan çýktýðýnda,
aðlamýþ olduðu belli oluyor.
Bu, anlamsýz bir kayýp.
Bu olay Sam'in de
hayatýný mahvedecek...
Ne yapacaðýmý bilmiyorum.
Kendini topla.
Kimse haným evlatlarýndan hoþlanmaz.
Sürekli aðlarsan
kimse seninle yatmaz.
Evet, kesinlikle.
Çok yardýmcý oldun.
Pekala, sorun ne, Samuel?
Annen mi, yoksa baþka bir þey mi?
Okul olabilir mi?
Seninle alay mý ediyorlar?
Yoksa daha kötü bir þey mi?
Bana ipucu verebilir misin?
- Gerçekten bilmek istiyor musun?
- Bilmek istiyorum.
Yardým edemeyecek olsan bile mi?
Öyle olsa bile, evet.
Gerçek þu ki,
ben aþýk oldum.
Ne dedin?
Annemi düþünmem gerektiðini biliyorum,
düþünüyorum da, fakat ben aþýðým.
O ölmeden önce de aþýktým ve
yapabileceðim bir þey yok.
- Aþýk olmak için erken deðil mi?
- Hayýr.
Pekala, tamam...
Biraz rahatladým.
- Neden?
- Çünkü ben...
...daha kötü
bir þey olmasýný bekliyordum.
Aþk acýsýndan daha kötü bir þey mi?
Hayýr, haklýsýn.
Kesinlikle acý vericidir.
- Ýyi akþamlar, Sarah.
- Ýyi akþamlar, Karl.
Evet, kesinlikle.
Bir kuþ kadar özgürüm, söyle.
Yine yalnýzým.
Doðal olarak.
Ýlgilenirim.
Efendim.
Teþekkürler.
Her gün bu kadar yakýn çalýþmak ve
hakkýnda bir þey bilmemek,
beni rahatsýz etmeye baþladý.
Bu bana yanlýþmýþ gibi geliyor.
Anlatacak fazla bir þey yok.
Mesela, nerede yaþýyorsun?
Wandsworth'de. Tehlikeli yerinde.
Kýz kardeþim Wandsworth'de yaþýyor.
'Tehlikeli yeri' tam olarak neresi?
Ana caddenin sonu. Harris Caddesi.
Queen's Head'e yakýn.
Evet, orasý tehlikeli.
Kocanla mý yaþýyorsun?
Erkek arkadaþýnla mý?
- Üç gayri meþru ama sevimli çocukla mý?
- Hayýr.
Erkek arkadaþýmdan yeni ayrýldým.
Annemle babamýn yanýna döndüm.
- Üzüldüm.
- Hayýr, sorun deðil.
Onsuz daha iyiyim.
- Þiþmanladýðýmý söyledi.
- Pardon?
Kimse kütük gibi kalçalarý
olan bir kýzdan hoþlanmaz dedi.
Sonuçta, kibar biri deðilmiþ.
Biliyorsun...
...Baþbakan olarak
onu öldürtebilirim.
Teþekkür ederim, efendim.
Düþüneceðim.
Düþün. SAS özel timi çok baþarýlý.
Acýmasýz, eðitimli katiller
bir telefon kadar uzakta.
Tanrým.
Sen de bu tür sorunlar yaþadýn mý?
Elbette yaþadýn, seni cilveli kýz.
Haydi anlat. Bir çözüm
bulabileceðimizden eminim.
Unutma,
ben de bir zamanlar çocuktum.
Okuldan biri miydi? Doðru mu?
- Evet.
- Güzel.
Peki, o kýz veya
erkek senin için ne hissediyor?
O kýz adýmý bile bilmiyor.
Bilse bile beni küçümserdi.
O, okulun en çekici kýzý.
O kadar güzel ki,
herkes ona tapýyor.
Güzel.
Boktan bir durum, deðil mi?
Merhaba ve tekrar hoþ geldiniz.
Noel'e üç hafta kaldý, görünüþe göre
Blue'yla yarýþacaksýn.
Onlarý geçen hafta bir programda
gördüm. Albümüm için iyi konuþmadýlar.
Hayýr. Küçük iblisler.
Fakat çok yetenekli müzisyenler.
Evet. Yarýþmamýzý
kazanana ödül verecekmiþsin.
Evet, Ant ya da Dec.
Özel bir keçeli kalem.
- Harika.
- Muhteþemdir.
Cama bile yazýyor,
mesela Blue'nunki gibi
çerçeveli bir resmin varsa,
üzerine yazý yazabilirsin.
ALETLERÝMÝZ KÜÇÜKTÜR
- Bizi birçok çocuk izliyor, Billy.
- Evet.
Merhaba, çocuklar.
Bill Amcanýz
önemli bir mesaj verecek-
sakýn uyuþturucu almayýn.
Pop yýldýzý olun,
o zaman bedava verirler.
Tanrýya þükür, bir reklam arasý vereceðiz.
Birazdan görüþürüz.
NOEL'E 3 HAFTA
Karþýlýksýz Noel
Baksanýza!
Bir dakika.
Aslýnda komik deðiller.
Bu bir sanat.
Pekala, Perþembe diyelim, bende.
Harika. Juliet diðer hatta.
Senden bir ricasý var, aktarayým mý?
- Pekala, tamam.
- Teþekkürler ve uslu ol.
Hep usluyumdur.
Dediðimi anladýn, dostça davran.
- Ben hep...
- Mark?
Merhaba. Balayý nasýl geçti?
Harikaydý.
Muhteþem uðurlama için teþekkürler.
- Senin için ne yapabilirim?
- Küçük bir ricam var.
Düðünün videosunu
yeni izledim; çekim berbat.
Her þey mavi.
- Üzüldüm.
- Çekim yaptýðýný hatýrlýyorum,
rica etsem bir göz atabilir miyim?
Dürüst olmak gerekirse, ben aslýnda...
Lütfen. Tek istediðim, turkuvaz renginde
olmayan gelinlikli bir anýmý görmek.
Bir bakayým, ama açýkçasý kaseti
sildiðimden eminim, fazla umutlanma.
Kapatmalýyým.
Çöpçatanlýk planýmýzda
ilgili bir geliþme var mý?
Hayýr. Bir þey yapmadým ve asla
yapmayacaðým, çünkü bana fazla.
Çok haklýsýn.
Kes þunu.
Her zamanki gibi cebin çalýyor.
Selam. Nasýlsýn?
- Parti hazýrlýklarý nasýl gidiyor?
- Ýyi.
Galiba bir yer buldum.
- Nasýl bir yer?
- Güzel.
Bir sanat galerisi. Karanlýk iþler için
karanlýk köþelerle dolu bir yer.
Anlýyorum.
Ýyi. Galiba bir baksam iyi olacak.
Bakmalýsýnýz.
Hoþ geldiniz.
Bu yýl bir bayan konuk getirdiniz mi?
Hayýr. Durumda bir deðiþiklik oldu.
Yalnýz geldim.
- Sizce üzgün müyüm, deðil miyim?
- Bence þaþýrmadýnýz.
- Noel'e kadar burada mýsýnýz?
- Evet.
Güzel. Evi temizlemesi için
mükemmel bir kadýn buldum.
Bu, Aurelia.
Ne yazýk ki, o da
sizin gibi Fransýzca bilmiyor.
Portekizli.
Sanýrým Eusebio adlý futbolcuyu
hatýrlayamayacak kadar genç.
Ve ''molto bueno'' Ýspanyolca'dýr.
Doðru.
Her neyse, tanýþtýðýmýza sevindim.
Ýþi bitince onu evine býrakabilir misiniz?
Elbette.
Nedir bu? Türkçe mi?
Hayýr, anlýyorum. Sükut altýndýr.
Tremeloes'in dediði gibi.
Zeki adamlarmýþ.
Gerçi orijinalini Frankie Valli
And The Four Seasons söylemiþti.
Müthiþ bir grup.
Kapa çeneni.
Sayýn Baþkan!
Hoþ geldiniz.
Tanýþtýðýmýza sevindim.
Böyle buyurun.
Eþinizin gelememesine üzüldüm.
O da üzüldü.
Gelseydi, eminim çok hoþ olurdu.
Evet. Berbat bir durum, deðil mi?
Þimdiye kadar
uzun süreli iliþki yaþamadým.
Galiba politika ve
aþk bir arada yürümüyor.
Ciddi misiniz? Size katýlmýyorum.
Evet, siz hala yakýþýklýsýnýz, bense
gittikçe Mildred Teyze'me benziyorum.
- Bu arada, uçaðýnýzý kýskandým.
- Teþekkür ederim. Biz de bayýlýyoruz.
Günaydýn, hanýmefendi.
Gününüz nasýl geçiyor?
Mükemmel.
Tanrým, ne kadar güzel bir þey bu.
Göðüslerini gördün mü?
Evet, evet. Çok iyidir...iþinde.
Hayýr, olmaz. Bu konuda da
size danýþamaz ve danýþmayacaðýz.
Bu beklenmedik bir durum.
Böyle olmamalý.
Son hükümet oldukça açýk davrandý.
Sadece onlarýn
politikalarýný sürdürüyoruz.
Kusura bakmayýn,
onlar kötü politikalardý.
Teþekkür, Alex. Bu konuda
geliþme kaydettiðimizi sanmýyorum.
Bir sonraki konuya geçelim mi?
Pekala, ilginç bir gün oldu.
Sert davrandýysak üzgünüm.
Bugün nazik olup,
sonra hayal kýrýklýðýna
uðratmanýn bir anlamý yoktu.
Planlarýmýz var ve
bunlarý gerçekleþtireceðiz.
Kesinlikle.
Son bir mesele var.
Benim için çok özel.
Biraz izin verin.
Ýstediðiniz her þeyi veririm.
Vermek istemediðim
bir þey olmadýðý sürece.
Merhaba.
Berbat.
Harika bir viski.
Ben...
Ben gideyim en iyisi.
Ülkelerimiz daha iyi bir gelecek için
çalýþýrken seni daha çok görürüm.
Teþekkür ederim, efendim.
Evet, Peter.
Sayýn Baþkan,
olumlu bir ziyaret mi oldu?
Oldukça tatmin ediciydi.
Ýstediðimizi elde ettik ve
aramýzdaki özel iliþki, hala çok özel.
Sayýn Baþbakan?
''Ýliþki'' sözüne bayýlýyorum.
Her türlü anlaþmazlýðý gizliyor.
Korkarým,
bu kötü bir iliþkiye dönüþtü.
Baþkanýn istediði her þeyi
elde etmesi ve Britanya için...
...gerçekten önemli olan konulara
ilgisiz kalmasýna dayalý...
...bir iliþki.
Küçük bir ülke olabiliriz
ancak biz de iyiyiz.
Shakespeare, Churchill, Beatles,
Sean Connery ve
Harry Potter'ýn ülkesiyiz.
David Beckham'ýn sað ayaðý.
Ayrýca sol ayaðý.
Bize kabadayýlýk eden bir dost,
dostumuz olamaz.
Ve kabadayýlar sýrf
güce tepki verdiklerine göre,
þu andan itibaren, çok daha
güçlü olmaya hazýrlýklý olacaðýz.
Sayýn Baþkan da
buna hazýrlýklý olsun.
Kýz kardeþiniz dördüncü hatta.
Pekala. Evet, çok meþgul ve önemli
biriyim, senin için ne yapabilirim?
Aklýný mý kaçýrdýn?
- Ýnsan hep akýllý olamaz.
- Baþbakansa, olur.
- Diðer hatta Maliye Bakaný varmýþ.
- Hayýr, yok!
- Seni sonra ararým.
- Hayýr, aramazsýn!
Baþbakan'ýn kardeþi olmak yaþamýna
sert bir bakýþ açýsý getiriyor.
Aðabeyim bugün ne yaptý?
Ülkesi için savaþtý.
Ben ne yaptým?
Kaðýt ve tutkalla ýstakoz kafasý yaptým.
Bu dinlediðimiz kim?
Joni Mitchell.
Hala Joni Mitchell
dinlediðine inanmýyorum.
Onu seviyorum ve
gerçek sevgi ömür boyu sürer.
Joni Mitchell, soðuk Ýngiliz
karýna duygularý öðreten kadýndýr.
Öðretti mi? Çok iyi. Bir ara
ona yazýp teþekkür etmeliyim.
Daisy'nin arkadaþý
Emily'ye hangi bebeði verelim?
Travestiye benzeyeni mi,
sado-mazoþiste benzeyeni mi?
Neredeyse kendimizi bir
vatansever gibi hissettirecekti,
Bu þarký kýç tekmeleyen
Baþbakanýmýza gidiyor.
Unutulmaz bir klasiðe,
unutulmaz bir klasik.
Mary, Japonya Büyükelçisiyle
randevumu yarýn 4'e alabilir miyiz?
- Elbette, efendim.
- Harika. Çok teþekkürler.
NOEL'E 2 HAFTA
Sonuncusunu ister misin?
Çok teþekkür ederim...ama hayýr.
Kýz kardeþimi
görseydin nedenini anlardýn.
Pekala, ben yerim.
Hepsini yemeye kalkma.
Gün geçtikçe kilo alýyorsun.
Çok þanslýyým, asla kilo almayan
bir beden yapýsýna sahibim.
Alo?
Affedersin.
Alo?
Teþekkür ederim.
Tanrým, kitabýn yarýsý uçtu.
Hayýr. Býrak uçsunlar.
Lütfen. Önemli deðiller.
Buna deðmezler.
Yapma!
Çöplük hepsi.
Býrak uçsunlar.
Tanrým, suya atladý.
Ben de girmezsem, salaðýn
teki olduðumu düþünecek.
Kahretsin- çok soðuk!
Kahretsin, buz gibi!
Umarým iyidir.
Buna deðmezdi.
Shakespeare deðil sonuçta.
Büyükannemin de yazabileceði boktan
þeyler yüzünde boðulmak istemiyorum.
Dur, dur.
Hangi salak kopyasýný çýkarmaz ki?
Artýk kopya çýkarmalýyým.
Umarým, yýlanbalýðý yoktur.
Yýlanbalýklarýný
rahatsýz etmemeye çalýþ.
Tanrým! O da ne?
Teþekkür ederim. Teþekkür ederim.
Karakterlerden
birine senin adýný vereceðim.
Belki karakterlerden
birine benim adýmý verebilirsin.
Ya da karýn yüzde 50'sini verebilirsin.
Ya da karýn yüzde beþini verebilirim.
Ne tür bir kitap bu?
- Aþk mý?
- Evet.
Bu...
Gerilim...cinayet...
Cinayet. Suç, bilirsin iþte...
Korkunç mu?
Korkunç mu?
Evet, bazen korkunç.
Bazen deðil. Aslýnda korkunç olan,
kötü yazýlmýþ olmasý.
Ýþimin baþýna dönsem iyi olacak.
Sonra beni evime býrakýr mýsýn?
Elbette.
Günün en sevdiðim aný,
seni götürdüðüm an.
Senden ayrýldýðým an,
günün en üzücü aný.
Affedersin.
Ve sabahýn ilerleyen saatlerinde,
bu adam...
Baþý yok, sonu olmayacak
- Çünkü Noel'de...
- Rock and Roll'un kötü büyükbabasý
10:30'da ekranlarda. Sakýn
kapatmayýn.
Muzlu tart?
Hayýr, teþekkürler.
Þükürler olsun.
Evet deseydin kalbim kýrýlýrdý.
Senin adýna sevindim.
Ýçeri girebilir miyim?
Evet, biraz meþgulüm ama...
Buradan geçiyordum ve belki þu
videoya bakabiliriz diye düþündüm.
Belki bir turta ya da çikolatayla
takas edebilirim
diye düþündüm.
Ciddiydim, nerede olduðunu bilmiyorum.
Bakmam gerek.
Mark, bir þey söyleyebilir miyim?
Peter'ýn en iyi dostu
olduðunu biliyorum ve
bana ýsýnamadýðýný da biliyorum.
Ýtiraz etme.
Seninle arkadaþ olamadýk.
Söylemek istediðim,
umarým bu deðiþir.
Ýyi biriyimdir, gerçekten.
Tabii, berbat turtalarým hariç.
Arkadaþ olabilirsek çok sevinirim.
Kesinlikle.
Harika.
Yine de bu, kaseti
bulabileceðimiz anlamýna gelmiyor.
Ýlk telefonundan sonra kaseti
iyice aradým ama bulamadým.
Üzerinde
''Peter ve Juliet'in Düðünü'' yazýyor.
Sence doðru iz üzerinde miyiz?
Evet, þey...Bu olabilir.
- Sakýncasý yoksa bunu...?
- Üzerine kaydetmiþ olabilirim.
''West Wing'' dizisini.
Bingo.
Çok hoþ.
Aferin sana.
Mükemmel.
Çok teþekkürler, ben de
tam olarak bunu istiyordum.
Çok güzel görünüyorum.
Hep beni çekmiþsin.
Hep ben varým.
Evet. Evet.
Evet.
Fakat...
benimle hiç konuþmuyorsun.
Hep Peter'la konuþuyorsun.
Benden hoþlanmýyorsun.
Umarým iþine yarar.
Çok fazla kiþiye izletme.
Üzerinde
biraz oynanmasý gerekiyor.
Dinle, öðle yemeði randevum var.
Erken bir öðle yemeði.
Ýþin bitince
kendin çýkabilirsin, deðil mi?
Sadece kendimi
koruyorum, anlýyor musun?
Annie, sevgilim, bir tanem.
- Bana bir iyilik yapmalýsýn.
- Elbette.
Günün kahramaný ne isterse.
Nedenini sorma ve Tanrý aþkýna
yanlýþ anlamlar çýkarma,
bu sadece tuhaf bir kiþilik sorunu.
Ancak...Burada çalýþan Natalie var ya?
Þu tombul kýz mý?
Sence tombul mu?
Evet, bence kýçý oldukça büyük, efendim.
Kalçalarý iri.
Evet, her neyse.
Harika biri olduðundan
eminim ama acaba...
...görevini deðiþtirir misin?
Olmuþ bilin.
Hey, Sammo. Uyuyamadýn mý?
Bugün çok kötü bir haber aldým.
Söylesene.
- Joanna, Amerika'ya geri dönüyormuþ.
- Sevgilin Amerikalý mý?
Evet, Amerikalý.
Ve o, benim sevgilim deðil.
Amerika'ya dönüyor.
Bu hayatýmýn sonu demek.
Ýþte bu, kötü haber.
Pekala, Kate'e ve
Leo'ya ihtiyacýmýz var, hem de hemen.
Haydi.
Bekle.
Sakýn gözlerini açma.
Bana güveniyor musun?
Sana güveniyorum.
Bana güveniyor musun?
Sana güveniyorum.
- Aptal!
- Kalk üstümden, kabadayý.
Pekala, gözlerini aç.
Sammy, onun eþsiz ve olaðanüstü
bir kýz olduðundan eminim,
fakat sonuçta, herkes için yalnýzca
bir kiþinin yaratýldýðý söylenemez.
Kate ve Leo için öyleydi ama.
Senin için de öyleydi.
Benim için de öyle.
O, aradýðým kiþi.
Pekala. Adý Joanna mý?
Evet, biliyorum. Annemin adý.
- Sayýn Baþbakan.
- Çok teþekkür ederim.
Noel hediyeleri. Aptal.
Pekala, hoþça kal.
Teþekkür ederim.
Çok...
Seni özleyeceðim.
Yavaþ daktilo yazýþýný...
...ve berbat þoförlüðünü de
özleyeceðim.
Biliyorsun, Noel'i seviyorum
Her zaman seveceðim
Kararýmý verdim
Bunu biliyorum
Baþý yok
Sonu yok
Çünkü Noel'e güvenebilirsin
Daniel!
- Bir planým var.
- Tanrýya þükür.
Anlat.
Kýzlar müzisyenlere bayýlýr,
deðil mi?
Hepsinin sevgilisi vardýr, deðil mi?
Meat Loaf bile bir kez seks yapmýþtýr.
Ringo Starr
bir Bond kýzýyla evlendi.
Her neyse. Dönem sonunda büyük bir
konser var ve Joanna da yer alacak.
Grupta yer alsam ve
muhteþem bir þekilde çalsam,
belki bana aþýk olabilir.
Ne dersin?
Mükemmel. Büyüleyici.
Tabii, küçük, minik bir sorun dýþýnda.
- Bir enstrüman çalmamam mý?
- Evet, bayým.
Ufacýk, önemsiz bir sorun.
RÝTM BENÝM HAYATlMDlR
Sanýrým görevimi
yerine getirsem iyi olacak.
Sen bir azizesin.
Patronla dans etme þansým var mý?
Evet, elbette, elbette.
Erkek arkadaþýn
için sakýncasý yoksa, tabii.
Erkek arkadaþým deðil.
Bu akþam çok güzel görünüyorsun.
Senin için.
Pardon?
Sizin için, efendim.
Noel'de bir numaraya oynamak
senin için ilginç olmalý.
- Sence nasýl görünüyor?
- Gerçekten çok kötü.
Blue, benden beþ kat fazla satýyor
fakat son anda büyük
bir patlama bekliyorum.
Ve bir numara olursam,
Noel arifesi televizyonda çýrýlçýplak
þarký söyleyeceðime söz veriyorum.
- Ciddi misin?
- Elbette ciddiyim, Michael.
Özel bir gösteri ister misin, çapkýn?
Bu asla bir numara olamaz.
Herkesle dans etmek onun
iþinin gereði olmalý.
Bazýlarýyla daha fazla dans ediyor.
Dans edelim mi?
- Þansýmýzý kaybetmeden önce.
- Benimle mi?
Tabii, eðer...
Hayýr! Harika.
Evet. Teþekkürler.
Artýk gitsem iyi olacak.
Tamam.
Ýyi akþamlar.
Aslýnda...
- Gitmem gerekmiyor.
- Peki. Güzel.
- Demek istediðim...
- Hayýr, bu iyi.
Sadece... Bana bir
saniye izin verir misin?
- Elbette.
- Sadece bir saniye.
Pekala, oldu.
Neden on saniye
sonra yukarý gelmiyorsun?
On saniye.
Çýkar hadi.
Çok güzelsin.
Telefona baksam iyi olacak.
Alo?
Merhaba, caným.
Hayýr, hayýr, meþgul deðilim.
Hayýr, söyle.
Anlýyorum.
Evet, ben...
Bu akþam,
Papa'yla
konuþabileceðini sanmýyorum.
Evet, þeytan çýkarmakta
baþarýlý olduðundan eminim, ama...
Eminim ki...
Jon Bon Jovi de iyidir
ve elimden geleni yaparým.
Tamam mý?
Tamam, sonra konuþuruz.
Tamam. Hoþça kal.
Affedersin.
Sorun deðil.
Erkek kardeþimdi,
biraz rahatsýz. Sýk sýk arar.
- Üzüldüm.
- Hayýr, önemli deðil.
Yani, aslýnda önemli. Durum bu ve...
...anne babasý yanýnda olmadýðý
ve biz burada olduðumuz için,
ona göz kulak olmak görevim.
Yani bu bir görev deðil.
Bundan memnunum...
Sorun deðil. Hayat bir sürü
engel ve karýþýklýklarla doludur.
O halde...
Kendini daha iyi hissettirecek mi?
Hayýr.
Öyleyse, belki...
cevap vermeyebilirsin.
Nasýlsýn?
Evet.
Hayýr. Lütfen.
Lütfen, lütfen yapma, tatlým.
Ýkimiz bir çözüm yolu bulabiliriz.
Hayýr, meþgul deðilim.
Tabii ki,
gelmemi istiyorsan gelirim.
Tamam.
Güzel bir akþamdý.
- Þiþman hissetmemin dýþýnda.
- Saçmalama.
Bu doðru.
Son zamanlarda sadece Pavarotti'nin
giysilerine sýðabiliyorum.
Pavarotti'nin giyim
zevkini hep beðenmiþimdir.
Mia çok güzel.
Öyle mi?
Öyle olduðunu biliyorsun, tatlým.
Dikkatli ol.
Televizyon mu izliyordun?
Evet.
- Her gece.
- Güzel.
Ve her gün.
- Hemþireler beni öldürmeye çalýþýyor.
- Kimse seni öldürmeye çalýþmýyor.
Teþekkür ederim.
Bunu yapma, tatlým.
Teþekkür ederim.
Yapma.
Üçte dönerim. Noel alýþveriþi
zor ve keyifsiz bir iþtir.
Bana bir þey alacak mýsýnýz?
Bilmiyorum, düþünmedim.
Sarah nerede?
Bugün gelemedi.
Ailevi bir sorun varmýþ.
Bu, akþamdan kalmanýn
baþka bir adý olmalý.
- Sonra görüþürüz.
- Evet. Sabýrsýzlanýyorum.
Hem de çok.
Sen bana bir þey verecek misin?
Dün akþam yeterince
açýkladýðýmý sanýyordum.
Benden istediðini alabilirsin.
Neye ihtiyacýn var?
Kýrtasiyelik bir þey ister misin?
Tel zýmbaya ihtiyacýn var mý?
Ýhtiyacým olan bir þey istemiyorum.
Ýstediðim bir þeyi almak istiyorum.
Güzel bir þey.
Tamam.
Geciktiðim için üzgünüm.
Bernie'yi provasýna býrakmam gerekiyordu.
Tamam, dinle beni, kendine oyalanacak
bir þey bul,
ben annelerimiz için alýþveriþ yaparým.
Özellikle aradýðýnýz
bir þey var mý?
Evet, þu kolye. Ne kadar?
270 Sterlin.
- Pekala. Alýyorum.
- Harika.
Hediye paketi...
...ister misiniz?
- Evet, tamam.
- Çok güzel.
Kutuya koyayým.
Ýþte.
- Biraz acele edebilir miyiz?
- Elbette, efendim.
Hemen hazýrlýyorum.
- Harika.
- Henüz bitmedi.
Torbaya gerek yok. Cebime koyarým.
Bu sadece
bir torba deðil, efendim.
- Sahi mi?
- Bir torbadan fazlasý var.
Acele edebilir miyiz, lütfen?
- Nedir o?
- Tarçýn çubuðu, efendim.
- Bekleyemeyeceðim.
- Piþman olmayacaksýnýz.
Bahse var mýsýn?
Son bir þey kaldý.
Ýþte oldu. Bitti sayýlýr.
Yoðurda mý batýracaksýn?
Parça çikolatayla mý süsleyeceksin?
Hayýr efendim,
Noel kutusuna koyacaðýz.
Noel kutusu istemiyorum.
- Hediye paketi istemiþtiniz.
- Ýstemiþtim fakat...
- Son süsleme.
- Ödeme yapabilir miyim?
- Geriye bir tek...
- Tanrým.
...çobanpüskülü kaldý.
- Çobanpüskülü istemem.
- Fakat...
Býrak.
Mücevherat bölümünü geziyorsun.
- Sadece bakýyordum.
- Endiþelenme.
Beklentilerim o kadar büyük deðil,
13 yýl Bay
Ama-Eþarplara-Bayýlýrsýn'dan sonra.
Aslýnda bunu çok seviyorum.
NOEL'E 1 HAFTA
Burada ne iþin var?
Uçak bileti alabilmek
için dairemi kiraya verdim.
Bu aptalca planý
uygulamayacaksýn, deðil mi?
Evet, uygulayacaðým.
Bu çanta kýyafet dolu mu sanýyorsun?
Yanýlýyorsun.
Aðzýna kadar prezervatifle dolu.
Mükemmel, mükemmel. Devam et.
Bak...
Açýk konuþacaðým için üzgünüm ancak...
...birlikte bir Noel içkisi
içmeyi düþünmez misin?
Gidip
Noel'imsi bir þey bulabiliriz.
Eðer istemiyorsan
kabul etmek zorunda deðilsin.
Saçmalýyorum. Üzgünüm.
Çok sevinirim.
Harika.
Gerçekten harika.
Normalde bu tür durumlarda çok
çekingenimdir. Teþekkür ederim.
RÝNGO BÝR NUMARA
- Niye geciktiðini tekrar açýkla.
- Bir adamýn sýrlarý olamaz mý?
Saatlerdir bekliyoruz.
Bu, ilk özel gösterisi.
Kadim Kudüs'te yýldýzlý bir geceydi
ve Ýsa bebek
ahýr yemliðinde yatýyordu.
LONDRA DÝL MERKEZÝ
Sherlock Holmes
gerçek bir dedektif deðildir.
Tren istasyonu bu yönde mi?
Yarým litre bi-ya ist-orum.
Bir günlük paso istiyorum.
Tanrým, karným çok aðrýyor.
Karideslerden olmalý.
Milton Keynes'de birçok kavþak var.
Tanrým, ne kadar büyük bir balýk!
Çok leziz!
BAÞ BELASl OLDUÐUM
ÝÇÝN ÜZGÜNÜM
- Kalbin kýrýlmýþ olarak döneceksin.
- Çok seks yapmaktan belim kýrýk olarak.
Felakete giden yoldasýn.
Hayýr, batýya giden
seks anayolundayým.
Elveda baþarýsýzlýk.
Kolla kendini Amerika,
Colin Frissell geliyor!
Ve çok büyük bir aleti var.
MÝLWAUKEE HAVAALANl
- Beni bir bara götür.
- Ne tür bir bar?
Herhangi bir bara.
Herhangi bir Amerikan barýna.
- Ne alýrdýnýz?
- Bir Budweiser lütfen.
Biranýn kralý.
Bir Bud geliyor.
Aman Tanrým.
Ýngiliz misin?
Ne hoþ.
Merhaba, adým Stacey.
Jeannie?
- Bu...
- Colin.
Frissell.
Güzel isim.
- Jeannie.
- O bir Ýngiliz.
Evet. Basildon'dan.
Carol-Anne'in gelmesini bekle.
Ýngiliz erkeklerine bayýlýr.
- Selam, kýzlar.
- Carol-Anne, Colin'le tanýþ.
O bir Ýngiliz.
Öyleyse kenara çekilin,
hanýmlar, o benim.
Selam, yakýþýklý.
Çok komik!
- Bu nedir?
- Þiþe.
- Ya bu nedir?
- Kamýþ.
- Peki ya bu?
- Masa.
Masa. Ayný.
- Nerede kalýyorsun?
- Bilmiyorum.
Sanýrým
filmlerdeki gibi bir motelde.
Aman Tanrým,
ne kadar sevimli.
Hayýr, dinle.
Gerçi daha yeni tanýþtýk ama...
niye gelip bizimle kalmýyorsun?
Sizi rahatsýz etmiþ olurum.
- Hayýr!
- Fakat bir sorun var.
Nedir?
Bizler zengin deðiliz.
Sadece küçük bir yataðýmýz var.
Kanepemiz yok.
Üçümüzle
birlikte yatman gerekecek.
Bu buz gibi gecede,
yatak kalabalýk ve terli olacak.
Pijama alacak bile paramýz yok.
Bu da...
...çýplak olacaðýz demek.
- Benim için sorun deðil.
- Harika.
Kalabalýk olmasýnýn bir nedeni de...
Harriet. Harriet'le tanýþmadýn.
Dört kiþi misiniz?
Endiþelenme, onu seveceksin
çünkü o en seksi olanýmýz.
Sahi mi? Vay canýna.
- Þükürler olsun!
- Ayrýca Hýristiyan.
Þerefinize.
Yalnýzca birer hediye
açacaðýz. Babanýza kim verecek?
- Ben.
- Önce anneniz açsýn.
Ben bakarým.
Hayýr, kendim
seçmek istiyorum.
Bunu...
...istiyorum.
Geleneksel olarak
eþarbý da aldým ama...
...sana özel hediyem.
Teþekkür ederim.
Bu gerçekten ilk defa oluyor.
- Yýrtsana.
- Neymiþ?
Pekala. Yýrtacaðým.
Tanrým, çok þaþýrdým.
Neymiþ?
Bir CD.
Joni Mitchell. Vay canýna.
Duygusal
eðitimine devam etmen için.
Tanrým.
Bu harika.
Eþsiz karýma.
Bir saniye izin verir misiniz?
Çok dondurma yemiþim de.
Tatlým, çocuklarý hazýrlar mýsýn?
- Birazdan dönerim.
- Acele etme.
- Önce benimki.
- Benimki.
Aman Tanrým.
Bu bir mucize.
Evden çýkmak için hazýrsýnýz.
Haydi, haydi, çok geciktik.
Haydi, arabaya. Haydi binin arabaya.
- Seni fark etti mi?
- Hayýr.
Aþký bilirsin; insanlar
sonunda bir araya gelirler.
Elbette.
Bu arada, suçluluk duyuyorum.
Senin aþk hayatýný hiç sormadým.
Hayýr. Biliyorsun,
o olay uzun zaman önce bitti.
Tabii Claudia Schiffer ararsa, o zaman
hemen evden gitmeni isterim,
seni annesiz kýrma.
Çünkü seninki de dahil, evin tüm
odalarýnda seks yapmak isteriz.
Tüm Ýngiltere'de
yaðmurlu bir Noel Arifesi
NOEL ARÝFESÝ
Bu akþam Radyo Bir
listesinde kim bir numara?
Blue mu yoksa Billy Mack'in
beklenilmeyen Noel sansasyonu mu?
Ýnanmasanýz da,
tahmin etmiþ olabilirsiniz.
Bir numara Billy Mack!
Þampiyon sensin!
- Merhaba, Billy.
- Merhaba.
Þu anda canlý yayýndayýz ve
sen bir numara oldun.
- Bunu nasýl kutlayacaksýn?
- Bilmiyorum.
Gerçek bir rock and roll
serserisi gibi davranýp
þiþko menajerimle sarhoþ olurum.
Ya da, telefonu kapattýðým anda
bir dolu müthiþ partiye çaðrýlýrým.
Umarýz ikincisi olur. Sýra Billy
Mack'in bir numaralý parçasý,
'Noel Her Yerde.'
Tanrým, yine mi o boktan parça!
Bill, seni arýyorlar, bebeðim.
Elton.
Elbette. Elbette.
Beni utandýracak kadar büyük
araba gönderirsen gelirim.
Çok güzel bir Noel olacak.
- Doðru.
- Ýçeri girsem iyi olacak.
- Annem ve ben, bilirsin.
- Elbette, evet.
Hava gitgide soðuyor.
- Pekala, iyi geceler.
- Ýyi geceler.
Tamam.
Noel'de tek istediðim
sensin.
Evet.
Teþekkür ederim.
Evet. Ýyi geceler.
Millet, bakýn, Jamie Dayý.
Merhaba, Jamie Dayý!
Harika. Hepinizi görmek çok güzel.
Aslýnda, gidiyorum.
Fakat, Jamie, tatlým.
Üzgünüm.
Bir erkek, yapmasý
gereken þeyi yapmalýdýr.
Jamie Dayý'dan nefret ediyorum.
- Jamie Dayý'dan nefret ediyorum.
- Jamie Dayý'dan nefret ediyorum.
Gatwick Havaalaný, lütfen.
Olabildiðince hýzlý.
- Ýyi akþamlar, Sarah.
- Ýyi akþamlar, Karl.
Ben...
- Mutlu Noeller.
- Mutlu Noeller.
Merhaba, bebeðim. Nasýlsýn?
Parti mi yapýyorsunuz?
BUNLARl OKUYUN
GELÝÞÝ GÜZEL SEÇÝLDÝ!
Sam, yemek zamaný.
Aç deðilim.
Fakat tavuk þiþ yaptým.
Kapýdaki yazýyý oku.
AÇ DEÐÝLÝM, DEDÝM
Tamam.
Biraz uzunmuþ.
Ben bakarým.
- Merhaba.
- Kim gelmiþ?
NOEL KOROSU OLDUÐUNU SÖYLE
Noel Korosu.
Bir sterlin verip, gitmelerini söyle.
BÝRAZ ÞANSLlYSAM, SENEYE
BU KlZLARDAN
BÝRÝYLE ÇlKlYOR OLACAÐlM
FAKAT ÞÝMDÝLÝK
HÝÇBÝR UMUT YA DA
BEKLENTÝM OLMADAN
SlRF NOEL OLDUÐU ÝÇÝN
(VE NOEL'DE YALAN SÖYLENMEZ)
BENCE SEN MÜKEMMELSÝN
YARALl KALBÝM SENÝ
SEVMEYE DEVAM EDECEK
SEN BÖYLE OLANA KADAR...
MUTLU NOELLER
Mutlu Noeller.
Yeter.
Bu kadar yeter.
Burada ne iþin var? Senin
Elton John'la olman gerekiyordu.
Evet, bir dakika önce oradaydým
ve bir tezahür gördüm.
- Sahi mi?
- Evet.
Haydi. Yukarý gel.
Ne gördün?
Noel'le ilgiliydi.
Her yerde olduðunu mu fark ettin?
Hayýr. Noel'de
sevdiklerinle birlikte
olman gerektiðini anladým.
Doðru.
Korkunç bir þans ve
vahim bir hata sonucu...
bu haldeyim,
ellili yaþlarýmýn ortasýnda,
farkýnda olmadan eriþkinlik hayatýmý
þiþko bir
çalýþanýmla geçirmiþim.
Bunu söylemek beni üzse de
sevdiðim insan
aslýnda
sensin.
Buna çok þaþýrdým.
Evet.
Elton John'la on dakika geçirince
eþcinsel oldun.
Hayýr, dinle, ben çok ciddiyim.
Noel'de seninle
takýlmak için
çok sayýda yarý çýplak,
aðzý açýk pilicin olduðu
Elton'ýn partisini býrakýp geldim.
Bu korkunç,
korkunç bir hata, Þiþko,
ama sen
hayatýmýn kahrolasý aþký oldun.
Açýkçasý
ne kadar þikayet etsem de
harika bir hayatýmýz oldu.
Þey,
teþekkürler.
Bu benim için bir onur.
Çok onurlandým.
Saçmalama.
Haydi, sarhoþ olup *** izleyelim.
Efendim. Sevgili David.
Mutlu Noeller ve umarým
yeni yýlda çok mutlu olursun.
Olanlar için çok üzgünüm.
Çok tuhaf bir andý ve kendimi
aptal gibi hissediyorum.
Özellikle de -
Bunu Noel'de söyleyemezsen,
ne zaman söyleyebilirsin ki?
Kalbim seninle.
Sevgilerimle, Natalie'n.
Kalbim seninle.
Sevgilerimle, Natalie'n.
Jack, bir arabaya ihtiyacým var.
Hemen. Teþekkür ederim.
Beni bekleme.
Wandsworth'e. Tehlikeli yerine.
Elbette, efendim.
Harris Street. Kaç numara, efendim?
Bu, dünyanýn en uzun caddesi
ve hiçbir fikrim yok.
- Natalie burada mý yaþýyor?
- Hayýr.
Tamam. Teþekkürler. Rahatsýz ettim.
Baþbakan deðil misiniz?
Aslýnda öyleyim. Mutlu Noeller.
Noel Arifesi herkesi
ziyaret etmeye çalýþýyorum.
Merhaba. Natalie burada mý yaþýyor?
- Hayýr.
- Tanrým. Tamam.
- Noel ilahileri mi söylüyorsun?
- Hayýr. Söylemiyorum.
- Lütfen, efendim, lütfen.
- Lütfen.
Þey, sanýrým söyleyebilirim.
Lütfen.
Pekala.
Ýyi Kral Wenceslas
Stephen Þölenine baktý
Her yerde kar vardý
Kar kalýn ve tazeydi
O gece ay parlaktý
Rahatsýz ettim,
burasý Natalie'nin evi mi?
Hayýr.
Yandaki evde yaþýyor.
Mükemmel.
Siz sandýðým
kiþi deðilsiniz, öyle deðil mi?
Korkarým öyle. Tüm terslikler
için üzgünüm. Suçum deðil.
Kabinem boktan. Önümüzdeki yýl
daha çok çalýþacaðýz.
Mutlu Noeller.
Merhaba. Natalie evde mi?
Kahrolasý paltom nerede?
- Merhaba.
- Merhaba.
Bu annem, babam,
Tony Amcam ve Glynne Teyzem.
- Merhaba.
- Çok memnun oldum.
Bu da Baþbakan.
Bunu görebiliyoruz, tatlým.
Ve ne yazýk ki çok geç kaldýk.
Okulda Noel konseri var, David.
Yerel okullar ilk kez bir araya
geldi. St Basil bile...
- Ayrýntýya gerek yok anne.
- Nasýl yardýmcý olabiliriz?
Natalie'yle konuþmak istedim,
bir devlet meselesi.
Tamam, evet. Elbette.
Belki bize daha
sonra katýlýrsýn, Tombulum. Natalie.
Konsere gecikmeni istemem.
Hayýr, çok da önemli deðil.
- Keith çok üzülecek.
- Önemli deðil.
Ahtapot kostümünü yapmak
aylar sürdü.
Sekiz kol az deðil, David.
Seni gideceðin yere
ben götüreyim
böylece arabada þu
devlet meselesini konuþabiliriz.
Tamam.
- Harika. Evet.
- Teþekkürler.
Herkes sýký tutunsun.
- Gidilecek yer ne kadar uzakta?
- Hemen köþeyi dönünce.
Evet.
Þey...
Ben sadece Noel kartý için
teþekkür etmek istedim.
Bir þey deðil.
O gün olanlar için çok üzgünüm.
Odaya girdim
ve o sessizce yanaþtý
sonuçta ABD'nin Baþkaný ve hiçbir
þey olmadý, yemin ederim.
Kendimi
aptal gibi hissettim, çünkü
aslýnda,
her an seni düþünüyorum.
- Sanýrým seni gerçekten...
- Geldik.
...seviyorum.
Gerçekten de köþeyi
dönünceymiþ.
Dinle...
Sanýrým gelmesem daha iyi olur.
Bir politikacýnýn çocuklarýn
dikkatini daðýtmasý istenmez.
Hayýr, lütfen gel.
Çok güzel olacak.
Gelmesem daha iyi.
Ama yanýndan ayrýlacaðým için
çok üzüleceðim.
Bana bir saniye izin ver.
John hiçbir þey anlatmadý.
Ýkiniz nerede tanýþtýnýz?
MARSÝLYA HAVAALANl
Haydi gel, kulisten izleyeceðiz.
Tamam. Terry, fazla sürmez.
Ama dinle,
bu ziyaret gizli kalmalý.
Burada okudum.
Ýçerisini iyi bilirim. Haydi.
Koyunlar çoktan hazýr
ama sen...
David.
Nasýlsýn?
Merhaba, çocuklar.
Nasýlsýn?
Burada ne iþin var?
- Bilirsin iþte...
- Sekreterine olaylarý
hep anlatýyoruz ama geleceðin
hiç aklýma gelmezdi.
Zamanýnýn geldiðini düþündüm.
Görünmek istemedim, bu yüzden
gizleneceðim.
Bol þans, Daisy, Bernie.
Aptal aðabeyimi gördüðüme
hiç bu kadar sevinmemiþtim.
- Teþekkürler.
- Tamam.
Henüz tanýþtýrýlmadýk.
Haklýsýn. Bu, Gavin.
- Merhaba, Gavin.
- Korumam.
Bu da Natalie...
yiyecek-içecek müdürüm.
Dikkat et de sana asýlmasýn.
20 yýl önce olsaydý
tam onun tipiydin.
Dikkat edeceðim. Noel diye
bir þey yapmaya kalkmayýn, efendim.
Hayýr, ben ciddiyim.
Haydi, gösteri zamaný. Çabuk.
- Sonra görüþürüz, deðil mi?
- Belki.
- Teþekkürler, Sayýn Baþbakan.
- Önemli deðil.
Haydi.
Kayan bir yýldýz tut ve cebine sok
Yaðmurlu bir güne sakla onu
Kayan bir yýldýz tut ve cebine sok
Asla sönmesine izin verme
Asla sönmesine izin verme
Asla sönmesine izin verme
Hillier Okulu þimdi de
özel Noel þarkýsýný sunacak.
Seslendiren
on yaþýndaki Joanna Anderson,
vokalleri ise annesi çalýþtýrdý,
Bayan Jean Anderson.
Personel
katkýda bulunmak istedi,
bunun için þimdiden özür dileriz.
Teþekkür ederim.
Noel için çok þey istemiyorum
Bir tek þeye ihtiyacým var
Yýlbaþý aðacýnýn altýndaki
Hediyeler umurumda deðil
Sadece benim olmaný istiyorum
Hem de sandýðýndan daha çok
Dileðimi yerine getir
Noel'de tek istediðim þey
Sensin
Noel için çok þey istemiyorum
Bir tek þeye ihtiyacým var
Yýlbaþý aðacýnýn altýndaki
Hediyeler umurumda deðil
Sadece benim olmaný istiyorum
Hem de sandýðýndan daha çok
Dileðimi yerine getir
Noel'de tek istediðim þey
Sensin
Sen, bebeðim
Bütün ýþýklar
lþýl ýþýl parlýyor
Çocuklarýn kahkaha sesleri
gökyüzünü dolduruyor
Kahkaha sesleri
gökyüzünü dolduruyor
Herkes þarký söylüyor
Kýzak çanlarý çalýyor
Noel baba,
sevgilimi getir bana
Lütfen, bebeðimi getir bana
Noel için çok þey istemiyorum
Budur tek isteðim
Sadece bebeðimin
Kapýmda beklediðini görmektir
Sadece benim olmaný istiyorum
Hem de sandýðýndan daha çok
Dileðimi yerine getir
Noel'de tek istediðim þey
Sensin
Ve sen ve sen
Ve sen ve sen
Noel'de tek istediðim þey
MUTLU NOELLER
Evet.
Umduðumuz kadar gizli olmadý.
- Þimdi ne yapacaðýz?
- Gülümse.
Selam ver.
Ve el salla.
Hiçbir bilgim yok.
Düþünebiliyor musun?
Sonra görüþürüz.
Konuþuruz. Hoþça kalýn.
Sen benim
durumumda olsan ne yapardýn?
Hangi durummuþ o?
Kocanýn sana
altýn bir kolye aldýðýný sanýp
Noel gelince
onu baþkasýna verdiðinde.
Bunu öðrenmek için bekler miydin?
- Ýyi geceler.
- Ýyi geceler. Mutlu Noeller.
Ortada sadece bir kolye mi yoksa
seks ve kolye mi ya da
daha kötüsü kolye ve aþk mý
olduðunu
öðrenmek için bekler miydin?
Kalýr mýydýn? Hayatýn giderek
daha kötü olacaðýný bile bile?
- Yoksa bitirip gider miydin?
- Tanrým.
Yanlýþ yaptým.
Klasik bir aptalým.
Evet, ama
beni de aptal yerine koydun.
Hayatýmý da
aptal bir hale getirdin.
Caným. Canlarým!
Harikaydýnýz.
Küçük ýstakozum,
öyle þeydin ki...
Neydi o kelime?
Turuncu.
Evde harika yiyecekler
var. Babanýz sonra gelecek.
Sammy!
Müthiþ bir gösteri!
Harika çaldýn, evlat.
- Saðol. Plan iþe yaramadý ama.
- Kendin söyle.
- Neyi?
- Onu sevdiðini.
Asla olmaz.
Bu akþam uçaklarý kalkýyor.
Daha iyi ya.
Kaybedecek hiçbir þeyin yok.
Ayrýca ömür boyu piþman olursun.
Annene tam
söyleyememiþtim.
Ona bunu her gün söylemeliydim,
çünkü her gün mükemmel biriydi.
Filmleri izledin, evlat.
Bitene kadar bitmez.
Pekala, baba, bitirelim þu iþi.
Gidip, aþkýn bizi
getirdiði þu hale bir son verelim.
- Bana bir saniye izin ver.
- Evet.
Affedersiniz.
Önemli deðil.
- Benim hatamdý.
- Hayýr, benim hatamdý.
Siz Sam'in babasýsýnýz, deðil mi?
Evet, aslýnda
üvey babasýyým.
- Daniel.
- Carol.
Carol.
Tamam, geldim, haydi gidelim.
Tamam...
Umarým tekrar görüþürüz, Karen.
Carol.
Mutlaka görüþeceðiz.
Güzel.
- Söyle ona.
- Neyi?
- Biliyorsun iþte...
- Saçmalama.
- Bak, orada.
- Nerede?
O tarafta.
Olamaz.
Havaalanýna gideriz.
Kestirme biliyorum.
Ýyi akþamlar.
Buraya kýzýnýzla...
evlilik izni istemeye geldim.
Kýzýmla evlenmek mi istiyorsun?
Evet.
Gel. Kapýda bir adam var.
Seninle evlenmek istiyor.
- Onu daha önce hiç görmedim.
- Ne fark eder ki?
Beni bir yabancýya mý satacaksýn?
Kim ''satmaktan'' söz etti ki?
Ben ona para veririm.
Affedersiniz. Diðer
kýzýnýzý kastettim- Aurelia.
O burada deðil- iþte.
Seni ona götüreyim.
- Sen! Burada kal.
- Bekle kalýrým.
Aptal!
Babam, Aurelia'yý bir
Ýngiliz'e köle olarak satacak.
Bekle. Bekle.
UÇUÞ VS003
21 :45 NEW YORK SON ÇAÐRl
Olamaz.
Kabul etmesen iyi olur, baba.
Kapa çeneni, Bayan Çörek 2003.
- Bakýn, biz uçaða binmeyeceðiz...
- O zaman geçemezsiniz.
Çocuk, hayatýnýn
aþkýna veda edemeyecek mi?
Hayýr.
- Üzgünüm, Sam.
- Biletiniz, efendim?
Burada olduðundan eminim.
Þuna göz kulak olur musunuz?
- Bir ihtimal...
- Ne? Ne?
- Sývýþmaya var mýsýn?
- Þunu da tutar mýsýnýz?
- Yapmalý mýyým?
- Evet.
Tamam.
Evet!
Yok, kahve içtiðim yerde
býrakmýþ olmalýyým.
Görünüþe göre Aurelia'yý öldürecek.
Harika!
Joanna.
Sam?
- Adýmý bilmediðini sanýyordum.
- Elbette ki biliyorum.
Tanrým. Dinle, tüymeliyim.
- Aurelia nerede?
- Niye söyleyeyim?
Bu adam onunla evlenmek istiyor.
Olmaz- o bizim
en iyi garsonumuz.
Güzel Aurelia -
buraya geliþimin nedeni
benimle evlenmeni istemek.
Seni çok az tanýdýðým için
çýlgýnca biri gibi görünüyorumdur...
ama bazen
bazý þeyler o kadar þeffaftýr ki
kanýta gerek yoktur.
Buraya oturabilirim ya da sen
benimle Ýngiltere'ye oturabilirsin.
Ýngiltere'ye git, kýzým.
Prens William'la tanýþýrsýn-
sonra onunla evlenirsin.
Elbette ki, benim kadar
aptal olmaný beklemez
ve 'hayýr' diyeceksin
tahmin ediyorum
ama þimdi Noel ve
ben denemek istedim.
Tanrým- 'evet' de,
seni sýska geri zekalý.
Teþekkür ederim.
Bu çok hoþuma gider.
''Evet'' cevabým olacak.
Kolay bir soruydu.
Ne dedin?
Elbette ki evet.
Bravo!
Ýngilizce mi öðrendin?
Gerekirse diye.
1 AY SONRA
- Merhaba, Daisy.
- Bu, Greta.
Merhaba, Greta.
Ýþte, o.
Bu Aurelia. Bu, Juliet ve Peter.
- Mark, selam, seni görmedim.
- Ben de gelmek istedim.
Jamie'nin arkadaþlarý çok yakýþýklý.
Bunu bana söylememiþti.
Belki de yanlýþ seçim yaptým
ve yanlýþ Ýngiliz'i seçtim.
Ýngilizce'yi iyi konuþamýyor.
Baba! Baba!
Tanrým.
- Bize hediye aldýn mý?
- Aslýnda aldým.
Teþekkürler, baba.
- Nasýlsýn?
- Ýyiyim.
Geri dönmene sevindim.
Haydi. Eve.
Ýþte orada.
Merhaba.
Merhaba.
- Onu öpmeliydi.
- Hayýr, böylesi daha iyi.
- Ýyi misin?
- Burada ne iþiniz var?
- Sonunda seks yapacaðým.
- Yaramaz çocuk.
- Gitmeliyim.
- Hoþça kal.
Bu Harriet.
- Çok memnun oldum.
- Merhaba, Harriet.
Umarým sakýncasý yoktur,
kýz kardeþimi de getirdim.
Bu, Carla.
Samimi biridir.
Merhaba, sen Tony olmalýsýn.
Çok yakýþýklý
olduðunu söylediler.
- Tanrým, ne kadar aðýrsýn.
- Kapa çeneni.
SON