Tip:
Highlight text to annotate it
X
KÜRE
- İyi uyudunuz mu?
- Evet.
Neredeyiz?
Nerelisiniz?
San Diego.
Dün yola çıktım.
Honolulu- Guam- Pago üzerinden mi?
Uzun yolculuk.
İşiniz ne?
Piskoloğum.
Hey, bir deli doktoru.
Zaten her türlü meslek çağrıldı.
Nasıl yani?
2 gündür Guam'dan
sürekli insan taşıdık.
Fizikçi, biyolog,
matematikçi, ne istersen.
Pasifik Okyanusunun ortasına
getirildiler.
Neler oluyor?
Bize birşey demediler efendim.
Size ne dediler?
Uçak kazasıymış.
Kazalara mı gelirsiniz?
Havacılık Genel İdaresinin
bir listesi var, oradan seçerler.
Tam neredeyiz şimdi?
Hedefimiz şu ilerisi.
Şunu alın.
Bir bakın.
Bu da ne?
Hepsi bir uçak için mi?
Ben uçak düştü falan demedim.
YÜZEY
- Eşyanız bu mu? Dikkat.
- Ailemi aramak istiyorum.
Önce yerinize yerleşin.
Sizi çağırmamızı bekleyin.
- Başlamak istiyorum.
- Sizi çağıracağız.
- Onları hemen...
- Kimi?
Kurtulanları.
İlk 24 saat önemli...
- Hangi kurtulanlar?
- Uçaktan.
Uçak kazası mı?
Travma sonrası stres uzmanıyım.
Yetkili biriyle görüşmeliyim.
- Piskiatr ile görüşün.
- Ben piskoloğum zaten.
Onun için geldim.
Telefon etmek istiyorum.
Barnes'la görüşmen gerek.
Tamam. Telefon verin,
konuşayım.
Neden buradasın?
Ellerini çek.
Kim olduğumu biliyor musun?
Yazdığın kitabı söyle.
Herkes için Astrofizik.
Ayın kitabı seçildi.
Hiç duymadım.
Gerçekten okuduğunu sandım.
Hiç değişmemişsin.
Ama herkes için yazdım.
Pek etkilenmedi.
Telefon var mı?
- Eşimi aramak istiyorum.
- Bana dokunup durma.
Bir dakika.
Beth?
İniş pistleri.
Bütün birlikler yerlerinize...
...iniş için pozisyon bir.
Kuyruktan uzak durun...
Goodman, ne zaman geldin?
- 3 saat oldu.
- Hoşgeldin.
Bu hikaye çok korkunç.
Zaten geç kalındı.
Geri dönsem de olur...
...kurtulanlar zaten zarar gördü.
- Bekle, konuşacağız.
- Kim olduğunuzu bile bilmiyorum.
Ben sizi biliyorum.
Kimsiniz siz? Deniz kuvvetleri?
Asker? Nesiniz?
OSSA'yı hiç duydun mu?
Onlar bile tanımaz beni.
Rahatladın mı?
Bundan kimseye söz ettin mi?
- Pilotla konuştum.
- Ne dedin?
Uçak kazasına geldiğimi
söyledim.
Uçak kazası. İyi.
Uçak kazası falan yok.
Uzay gemisi.
Uzay gemisi.
Bu herşeyi açıklar.
- Nasa?
- Şaşırmadın mı?
Gizliliğin sebebi bu demek.
Gizlilik önemli.
Raporunda yazmıştın.
Ne raporu?
"Meçhul Yaşam Biçimleri"
Bush döneminde yazmıştım.
Başucu kitabımız.
Ama o rapor uzaylı bir
yaratıkla karşılaşma üzerineydi.
Benimle gelir misiniz?
Tanrım.
3 hafta kadar önce...
...fiberoptik kablo
döşeyen bir gemi...
...300 metre derinlikte
bir engele çarptı.
Engel kabloyu anında kesti.
Deniz kuvvetleri ilgilendi,
gemi gönderdi.
Kabloyu kesen...
...buymuş.
Sonarla görüntü aldık.
Aerodinamik kuyruk
futbol sahasından uzun...
...kanat genişliği inanılmaz.
Bu gövdesi.
Bu yüksek çözülümlü
dip sonar resmi. Geçen hafta geldi.
7 metre mercanın altında gömülü.
Ölçümde bir hata olmalı.
Pasifikte mercan her yıl 2,5 santim
büyür. Ne eksik, ne fazla.
Doğru.
Yani bu uzay gemisinin sizce
düşüş senesi...
1709.
Yani uzay gemisi 300 yıl önce
düştü mü diyorsunuz?
288 yıl.
İmkansız.
Yabancı bir medeniyetten
geldiyse imkansız değil.
Bir dakika.
Sizce bu bir uzaylı gemisi mi?
Olamaz. Gülünç.
Bir tür Meçhul bir Hayat Biçimi
var gemide. Ondan buradasınız.
Goodman'ın raporunda söz edilen
temas ekibisiniz.
Bir biokimyacı...
...Meçhul Hayat Biçiminin
fizyolojisini incelemek için.
Bir matematikçi, ortak dilimiz
o olabilir çünkü...
Bir de astrofizikçi, evrendeki
yerlerini belirlemek için.
- Ekip başı da psikolog.
- Evet.
Küçük yeşil adamlar da artık
terapiye gidiyorlar.
Dinleyin.
"MHB ile karşılaşan temas ekipleri..."
"...ağır bir psikolojik etkiye
hazırlıklı olmalı."
"Bu karşılaşmanın stres faktörü
yeterince incelenmedi..."
"...ve tam öngörülemez."
"Ama temasın en tahmin edilebilir..."
"...sonucu dehşet duygusu."
Norman'ın raporundan bu.
Bu parametreler doğru mu?
Yani yarım mil uzunluğunda,
okyanusa 300 yıl önce düşen uzay...
...gemisinin sağlam olduğunu
mu söylüyorsunuz?
Evet.
Üstelik de sonar düşük
frekanslı bir ses algılıyor.
Yani hala inliyor.
Bu mercan daha çabuk büyümüş
olamaz mı?
Onu görmeye gidiyoruz.
Ne?
Kim demiş?
Harry, şaka bu değil mi?
Kopernik'ten bu yana en büyük
bilimsel keşif.
Daha büyük! Yalnız olmadığımızı bilmek
herşeyi değiştirecek.
Dünya dışında bir yaşam.
Görmek istemiyor musun?
Bu brifing çok gücüme
gitti doğrusu.
Nedenmiş o?
Raporda bir biyolog,
bir matematikçi...
...bir astrofizikçi,
bir de psikolog varsa...
...sizin işiniz ne burada?
Doktor muayenesi yarım saat sonra.
Hep takar mısınız?
Yeni başladım.
Gözlük sorun olur mu?
Aslında gerek yok da.
Okumak için.
Onlar olmadan da görüyorum.
Tabii 300 metre derine
ineceğimi bilemezlerdi.
Reçeteli ilaç alıyor musunuz?
Hayır.
Hiç mi?
Ara sıra belki şey falan alırım...
...Prozac, falan, yani sinirliysem.
Onun gibi bir şey.
Ama çok...
...değil.
Diz ameliyatı. Diz liflerinin
rekonstrüksyonu.
Halen çelik çiviler var sağda
solda, ufak çaplı burkulmalar.
Boynunuzda yara izi var.
Trafik kazası.
- İçmiş miydiniz?
- Evet.
Ama arabayı sürmüyordum.
Bekle, adını rapora
koyduğum için özür dilerim.
Neden?
Raporu birkaç yıl önce
yazdım, tanıdıkların adını koydum.
Eee?
Ted'i babasından dolayı tanıyorum.
- Eee, ne olmuş?
- Beth hastamdı.
Rapor şişirme.
Ne? Barnes'a söyledin mi?
Olmaz ki. Dolandırıcılık bu.
Yeni idare bana geldi, anlarsın.
Siyasi gündem falan.
Uzaylı saldırısında ne yapacağız,
yaz, dediler.
Hayır deseydin.
35 000 $.
Evimin peşinatı.
Yeni hükümet yenilik istedi.
Peki şu ekibi nasıl oluşturdun...
...biyolog, astrofizikçi,
matematikçi falan?
Haklısın.
- Nasıl?
- Bilmem.
İyi duruyordu işte.
Bana inandılar.
Seni affettim, Norman.
Affettim!
Ama Ted için affetmiyorum.
Baş belasıdır.
Onunla konuşurum.
2 saat sürecek.
Yanında durmazsın.
Seni zaten idealize ediyor.
Sana yemek ısmarlarım.
- Affedersin.
- Sırrını saklarım. Merak etme.
Böyle bir şeyin olabileceğini...
Rüya sanki.
Eşini aradın mı?
Neden?
Bu derin dalma olacak.
300 metre derine dalacaksınız.
Denizaltı sizi sualtı üssüne götürecek.
O derinlikte bedeniniz
basınca uydurulacak.
Hemen dalabilirsiniz.
Basınç bir şey yapmaz.
Ama tavsiye etmem,
su öyle soğuk ki...
...iki dakikada donar ölürsünüz.
Dalgıç kıyafetleri o yüzden.
Başlıkta oksijen yenileyen
bir sistem var.
Brifingden sonra gemiye
bağlı dalma aletine gidiyoruz.
8 saat boyunca...
...derin dalma ve acil durum
tekniklerini öğreneceksiniz.
300 metreye indikten sonra...
...yüzeye çıkınca birkaç gün
basınç odasında kalmanız lazım.
Çabuk dönmeye imkan yok.
Ama küçük denizaltı...
...acil durumda kullanılabilir.
Ama yüzeyde sizi bekleyen
bir gemi olmalı.
Basınç ayarı olmazsa
bedeniniz parçalanır.
Bu kurallara uyulursa
herşey kontrol altında.
Dalış iyi planlandı
ve uzman gözetimi altında.
DERİNLİKLER
İniş 13 dakika sürecek,
dakikada 25 metre inilecek.
Soğuk olabilir.
Sakin olmaya çalışın.
Gelecek sefer düğmeye
basmadan haber verin.
Mozart...
...mi minör Obua konçertosu...
...Köhel sayısı 447.
Durumlar nasıl Kaptan?
- Sakinim.
- Sakin misin?
Sakinim. Sakinim.
Gerginim.
- Herşey yolunda mı?
- Nehirdeyiz.
Ne nehri?
Isı ve tuzluluğu farklı bir su.
Okyanus'un içinde nehir gibi.
- Okyanus'un içinde ve akıyor.
- Evet.
İyi misin?
Şimdilik iyiyim.
Bana dokunma.
İkimiz de sinirliyiz.
Susar mısın lütfen.
Strese tepki gösteriyorsun.
O da onun tepkisi.
Bu sesler normal mi?
Suyun baskısı denizaltının
sağlamlığını etkiliyor.
Bu konuları bilirsin,
değil mi Norman?
Baskının sağlamlığı etkilemesini.
Haydi, bana iyi davran.
Sen bana iyi davranmış mıydın?
Yanyana otursaydınız.
Tanrım!
Norman, şuna bak!
Tanrım! Bu yalnızca kuyruğu!
Bu sualtı üssü.
Deniz kuvvetleri parçaları
getirdi, üssü kurdu...
...uzay gemisi bulununca.
2 personelle çalışıyor.
Uzay gemisini araştırırken
eviniz olacak burası.
Çok kötü sayılmaz.
R- 4'ten bağlantı iskelesine
yanaşıyoruz.
BA LANTI İSKELESİNE
YANAŞMA
Bütün personnel alt kata
bağlantı bölümüne.
KAPI BA LANDI
BASINÇ AYARI
Basınç azaltıldı.
Şimdi basınç ayarlanacak.
Burası sıcak ama serinlik
duyabilirsiniz. Helyum gazından.
- Helyum gazı mı?
- Bir ben mi dinliyordum?
Oksijen, fluorin veya
klorin gibi korozyona sebep olur.
Hidroklorik asit.
O nedenle helyum soluyacağız.
2.3 'ün üzerindeki oksijen toksiktir.
Bir daha anlatır mısın Ted?
Balonca anlamıyorum da.
Ne?
Sesim böyle.
Helyum farklı etki ediyor.
"Sarı toprak yolu izleyin"
Yeter çocuklar!
Ses ayarlayıcılarını takın.
Dalma ekibi hidrolik
bir robot hazırlıyor...
...uzay gemisinin hemen dışında.
Kapısını açmak için kullanacağız.
Kapısı bu mu?
Evet, sonar sayesinde dibe
inmeden görüntüleyebildik.
- Robotun yüksekliği?
- 1 .5 metre.
Kapı da yaklaşık
uçak kapısı gibi.
- Pardon, Ted.
- Bence bu önemli.
Pardon. Ekibimiz
hazır, söyle ona.
Üsten denizaltıya.
Belki de bu kapıyı
açmamalıyız, düşündünüz mü?
Neden?
Yeşil, veya böcek gibi, ama temelde...
...insanca olacaklarını varsayıyoruz.
Ama ya zehirli gaz saçıyorlarsa?
Olabilir.
Ya da ebediyen
canlılarsa, virüs gibi.
Ama neden bizi
öldürmek istesinler?
Ölümsüzler iyiyi kötüyü bilmez.
O kavramı bilmezler.
Anında yok etme.
Bilginler hep söyler.
Konu hakkında az yayın var.
Senin raporunda mı var?
Evet var.
Yüzeye çıkabileceklerini söyle.
Biz hazırız de, teşekkür et.
Üsten dalgıçlara.
Ekibimiz hazır.
Yüzeye çıkmak için hazırlanın.
Yardımınıza teşekkürler.
Girmekten pek hoşlanmadım.
Ya çişim gelirse?
Altına yap, Ted.
Gerçekten mi?
Bunlarla çiş yapılır mı?
Yapılabilir.
İster misin, o ayrı tabii.
UZAY GEMİSİ
Düğme nerede?
Tamam, gidelim.
Tamam Fletcher...
...307 metredeyiz.
Çevre ısısı 1 derece.
Kuzey, kuzey- batı yönüne...
...gidiyoruz, 330.
Zemin sağlam.
Yer yer mercan.
Harika, beyler.
Boyutlara bakar mısınız!
Tanrım.
Tüneli gördün mü?
Oraya gidiyoruz.
Karanlığın içine.
Mercanların içindeyiz,
girişe yaklaştık.
Kulaklarımda basınç
var. Normal mi?
Ayarla, geçer.
Biraz daha iyi.
Dünyanın en zehirli
canlıları burada yaşıyor.
Yeryüzündekilerin zehiri
bunun yanında hiç kalır.
En küçük deniz yılanı
bile öldürücü.
Kendimi iyi hissedeyim
diye mi söyledin?
Giriş bölümü bu.
Islak çevreden
kuru çevreye geçeceğiz.
Geminin içi mühürlü olsa gerek.
Ne kadar büyük.
İşlemiyor galiba.
- 45 derece döndür.
- Ne oluyor?
Piston kırık mı?
Vantuzu kapıya
yapıştırmaya çalış.
Belki hidroliktendir.
Derinlikte basınç herşeyi bozuyor.
Temel fizik gösterisi
başlıyor, beyler.
Nedir Harry?
Sen bakıver.
Yüzey aşınmış.
Aşınmışsa ne olmuş?
Düştüğünde zarar görmediğini
söylemiştin...
...titanyum alaşımının
çok güçlü olduğunu.
Evet, söyledim.
Peki neden çekiçle
vurulunca kırılıveriyor?
Sıcaklık mı yayıyor?
Doğru.
Geri çekilin. Siper alın.
Bir dakika.
Geri çekilin. Derhal!
Tanrım.
Kapı nasıl açıldı
diye merak eden var mı?
Nasıl oldu bu?
Basıncı bilemiyorum.
Başlıklar kalsın.
Tamam.
Barış içinde geldik.
Hep bunu söylemek istemişimdir.
Fletcher, yüzeye haber ver...
...uzay gemisine girdik.
Radyasyon koruma
yüzeyleriyle dolu burası.
Etrafta yığınla
metal köprü, boru...
...ve duman var.
Uçsuz bucaksız.
Bağlantı halinde kalalım.
Biri gelmiş buraya.
Ayak izleri bizim değil.
Ne diyorsun Norman?
Dönsek mi?
Merakım uyandı.
İkiye ayrılalım.
Yoksa her yeri göremeyiz.
Ayrılmak mı?
Haklı. Yarım
saatlik havamız kaldı.
Ted ve Harry,
benimle gelin.
Beth, Norman, siz
bir arada kalın. Haydi.
Buralılar herhalde
"böl ve yönet" ilkesini biliyorlardı.
Ölmemizi isteselerdi
çoktan ölmüştük.
Herifler bana para verdiler
uzaylı raporu için.
Harry'ye anlattım.
Rapor uydurma mı?
Tamamı değil. Yani
yarısı arştırma.
Diğer yarısı nereden?
Şey, yani, iyi yazarlardan
biraz ilham aldım.
Isaac Asimov, Rod Sterling...
Rod Sterling mi?
Bu raporların okunacağını
kim düşünürdü? Ne bileyim.
Bir geldim, pasifik
filosunun yarısı burada.
Ne yapacağımı bilemedim.
Sana söylemek istedim.
Bu da "Beth, evli olduğumu
bildiğini sanıyordum" cinsinden mi?
Oksijenimiz yeterli değil...
- Tanrım.
- Birşeye mi dokundun?
Hayır. Kendiliğinden.
Pilot kabini olmalı.
Bir dakika.
Baksana. Şasiyi
güçlendirmek için.
Bütün eksenler destekli.
Malzemeye bak.
İlginç.
Hem sert
hem yumuşak.
Lastikten de iyi,
çelikten de.
Bunları biliyor gibisin.
MIT'de uzay
mühendisliği okudum.
Doktoran oradan mı?
Ben 3 doktoramı da
oradan aldım.
MIT'den nefret ederdim.
Kıskançlık mı?
Ergenlik.
Yaşın kaçtı?
İlk doktoramda 18.
Kahretsin.
1 yıl Harry.
1 yıl öndesin benden.
İlerleyelim.
Devam edelim.
Sudan çıkınca bu takımlar
ne kadar ağırmış.
Şuna bak.
Gelsene.
"Çöp."
"Basura. "
Çöp mü?
Tanrım.
Aman Allahım!
İnsan bu.
İnsangillerden.
Hayır Norman, insan.
Künt kafa travması.
Kırığın yönüne göre...
...darbe arkadan gelmiş.
Elinde ne var?
Bilmem.
Neymiş?
Çerez badem.
Tanrım, bu bir
amerikan uzay gemisi.
Amerikan uzay gemisi olamaz.
300 yıl önce uzay gemisini
bırak, Amerika yoktu.
Olamaz ama öyle işte.
Bakalım bir tür kara kutu
veya veri deposu var mı...
...belki uçuşla
ilgili bilgilere...
...ulaşabiliriz. Yani...
Şuna bak.
İngilizce. Gelsene.
Peki, tamam.
Şuraya.
Ve şuraya.
Tarihlere bak!
Olamaz.
Olabilir.
2043 de olabilir...
...1643 de.
Hangisi daha tuhaf, bilemedim.
MEÇHUL GİRİŞ OLAYI
"Meçhul Giriş Olayı" mı?
Bassana.
Emin misin?
MEÇHUL OLAY
DİKKAT
Norman, ben Barnes.
Seni duyuyorum.
Açıklayamam ama
bir amerikan uzay gemisindeyiz.
Daha da iyisi var.
Neymiş?
Her ne ise, galiba
bu gemi onun için yapılmış.
Uzaya gidip onun
gibi şeyleri alıp getirmek.
Evet ama nereden?
Fazla heyecanlanma.
Çevir şunu, arkasında
"Kore malı" falan yazar.
Sanki değil.
Kapısı yok.
Hiç dayanak noktası yok.
Bahse girerim lazerli
ölçüm yapsak küre tam çıkar.
Mükemmel bir küre.
Bu kendi başına bir mesaj.
- Gerçekten mi?
- Ne demek bu?
Papa Benedikt, Giotto'dan
sanatçı olduğunu ispatlamasını...
...isteyince, adam tam daire çizmiş...
...serbest, kafadan.
Mükemmeliyet.
Güçlü bir mesaj.
- Zen ustaları ne derdi biliyorum.
- Ne derdi?
"Bu top zaten bulunmak ister."
Bunu felsefe olsun diye
yapmadıklarından eminim.
Çok uğraşmışlar,
bir sebebi olmalı.
Birşeyler, bu şeyi bulunup
getirilsin diye yaptı.
Truva atını unutma.
Tuzak olabilir.
Paranoyak olmayasın?
Hayır. Video kamerayla
izleyeceğim bunu.
Bu yansıtan yüzey
hakkında bir şey soracağım.
Evet, cıva sanki değil mi?
Ama bu ısıda cıva sıvıdır.
Söylediğim bu değil.
Bizim dışımızda
herşeyi yansıtıyor.
Hayret, aranızda bir bilim adamı
olmayan ben mi farkedecektim?
Anlıyor musunuz?
Nedir sence?
Bilmiyorum.
Her ne ise...
...yabancı.
***İZ
Tamam, amerikalı uzay
gemisi, malzeme ve teknoloji...
...olarak daha gelişmiş,
ve okyanusa düşüyor.
Neden hasar yok?
Malzeme süper güçlü.
Öyleyse vurunca neden çatladı?
Belki de doğrusu...
Düşmedi.
Dünyaya indi...
...300 yıl önce.
- Nereden?
- Nereden değil. Ne zamandan?
Yani yolunu mu şaşırmış?
Evet. Mesela gemi...
...siyah bir deliğe girdiyse?
Kendi çağından bizim
zamana geçti.
Uçuş kaydındaki tarih...
43, 47.
2043, 2047 olmalı.
Tarif ettiğin görüntü...
...siyah bir delik gibi,
bir boşluk.
Siyah deliklerin ne
olduğunu biliyoruz.
Ben bilmiyorum.
Çekimi çok güçlü
sönmüş bir yıldız, öylesine...
...güçlü ki ışık, toz ve
zaman dahil herşeyi çekiyor.
- Zamanı mı?
- Mümkün.
Mümkünden öte.
Temel astrofizik bu.
İspatlayamadık
henüz ama kesin.
MESAJ ALIMI
08.00'de fırtına
Güneydoğuda
şiddetli dalgalar
Ekip 2 saatte yüzeye
çıkmalı veya üste kalmalın
OSSA
Yüzeyle telefonda
konuştum. Fırtına bekliyorlar.
Yukarı çağırıyorlar.
Yukarı mı?
Bir dakika. Ne demek bu?
"Yukarı"nın nesini anlamadın?
Çıkış. Gidiyoruz.
Gülünç. Daha işe
başlamadık bile.
Pasifikte fırtına görmemişsin,
tayfunlar bile birşey sayılmaz.
Bence koğuşlara
gidip uyuyun biraz.
Basınç değişikliğinden
önce dinlenin.
Zaman tünelindeki bir
gemiyi bırakıp gidecek misiniz?
Emirlere uymalıyım.
Biz karşılama komitesiydik.
Ama uzaylı yoktu.
- Amerikan malı.
- Ne demek bu?
Ben biyokimyacıyım
burada da hayat yok demek.
Sorununuz nedir?
Öğrenecek şey yok anlamına
gelmez ki bu!
Haklı!
Sizler Meçhul Yaşam
Biçimlerini karşılama ekibisiniz.
Yaşam falan yok,
09.00'da çıkıyoruz.
- Ona birşey söyle.
- Ne?
Bilmem.
Fikrin yok mu?
Yüzeye çıkmaktan memnunum.
Anlıyor musunuz?
Burası hoş bir bara benzeyebilir...
...ama kulaklarım tıkalı,
ve bu olmadan...
...sesim bir tuhaf.
Eve gidelim.
Barnes yanılıyor.
Fırtına hakkında mı?
Hayır, Küre hakkında.
Küreye ne olmuş?
Yaşıyor. Canlı.
Neden?
İçinde birşey var.
İçinde ne olabilir ki?
Kapısı, girişi yok.
Ne yansıtacağına
kendisi karar veriyor.
Bilincinin olması
gerekmez mi bunun için?
Açıklaması basit.
Aslında sen kızgınsın...
...arkadaşımız Ted senden önce...
...bunu düşündüğü için.
Gerçekten mi?
Bilmem. İlk
denizaltı analizim bu.
Haklısın.
Önce Ted düşündü,
değil mi?
İyi psikologsun.
Hepimiz öleceğiz
burada, biliyor musun?
Ne?
Ne?
Yani, tuhaf.
Ted anladı.
Zamanda yolculuk.
Geri dönünce de herkese...
...anlatacağız, nasıl
olmuş, tehlikeler, falan.
Peki ama 50 yıl sonra
uzay gemisi siyah delikle...
...karşılaştığında neden
"Meçhul Giriş Olayı" diyorlar?
Neden bilmiyorlar.
Bilmiyorlarsa...
...demek ki biz kimseye söylemedik.
Kimseye söylemediysek de...
...demek ki geri dönemedik.
Yani...
...burada öleceğiz.
Mantıklı bir
çıkarsama, Norman.
Şu Küre'nin içine
girebilsek!
KÜRE
- Sorun mu var?
- Barnes'a sor.
- Nerede?
- Video odasında.
Orası neresi?
Hiçbirşeyin yerini bilmiyorum ki.
Neredeyim?
Nerede?
Neler oluyor?
Bilmem. Sen söyle.
- Ne yapıyor?
- Bilmem.
Ne yaptığını biliyor musun?
- Bildiklerini söyle.
- Hiçbirşey.
İçeri girecekmiş.
İçerideyiz zaten.
Yani dışarıya mı?
- "İçeriye" dedi.
- Uzay gemisinin içi mi?
Kürenin içi, sanırım.
Kahretsin!
Tanrım.
İçeri mi girdi?
- Sanmam.
- Neler oluyor?
Kaybolmadı ya.
Kamerada arıza olabilir.
Tekrar göster.
Hemen gösteriyorum.
Yapacağını biliyordun
ve söylemedin.
- Düşünemedin!
- Yapacağını sanmıyordum.
Beth ve Ted nerede?
Bilmiyorum. Zillerle
uyandım ve koşmaya başladım...
Denizaltıdan görüntü alamıyorum.
İmkansız. Mesaj geçtiler.
25 dakikada buradalar.
Tek mantıklı açıklama
inmemiş olmaları.
Belki de sonar bozuldu.
Sakin olmaya çalışalım.
Yok olmadı ya.
Onu yalnız bırakamayız.
Çok doğru. Gözetimimdeki
bir sivili kaybedemem.
Yüzeye
çıkışımızı engelledin.
Yüzeye çıkmıyoruz.
Harry! Gitmiyoruz.
Harry, duyuyor musun?
Harry, duyuyor musun?
Norman, burada uzun kalamayız.
Gidip Ted'le Beth'i bul.
Norman, dur.
ETKİNLİK SIFIR
Hâlâ denizaltıdan haber yok.
Sonarı unut, ufaklık.
Beth'le Ted'i bulunca başka
yere gitmemelerini sağla, tamam mı?
Bu ne böyle?
Beni duyuyor musun?
Yaşıyor mu?
Sorun var. Harry baygın.
Nabzı normal.
Yaşamsal fonksiyonları normal...
...ama anlayamıyorum.
Beni duyuyor musun?
Görüntü kayboldu. Duyuyor musun?
- Bir bu eksikti.
- Nedir, efendim?
İç jeneratör devrede.
Anlayamadım.
Bağlantıyı kestiler, ufaklık.
Denizaltı yüzeye döndü.
Kendini hazırla.
Bütün fırtına boyunca buradayız.
Herşey normal.
Neler oluyor?
İyi mi?
İçeri girmiş mi?
Ne anlattı?
Anlatmadı.
Hafıza kaybı.
Uyuyor, Ted.
İçeri girdiğine inanamıyorum.
Ne anlattı?
Kapı yok, giriş yok.
Nasıl girdi?
Beni dinler misiniz lütfen?
Yüzeyle bağlantımız kesildi.
Üs tamamen kendi
jeneratörüyle işlemekte.
Yeterince yiyecek,
oksijen ve su var...
...fırtına dininceye kadar...
...ve tekrar bağlantı
kuruluncaya kadar.
Ama o ana kadar bu ekip...
...benim emir ve komutam altında.
GÜÇn
Bunu denizaltıya
götürüyorum.
- Vardiya senin mi?
- Evet, efendim.
Nereye gidiyor?
Prosedür böyle.
Üsteki herşey kaydediliyor.
Her 12 saatte bir videoları
denizaltıya götürüp sıfırlıyoruz.
Bize birşey olur da
sıfırlayamazsak...
...denizaltı otomatik
olarak yüzeye çıkacak.
Hepimiz ölürsek en
azından kısmen ne olduğu bilinir.
Ne güzel bir düşünce, değil mi?
Şuraya biraz bakıver.
Tuvalete gidiyorum.
Bu ne böyle?
Ne kadar güzel burası.
Çok sakin.
Çok güzel.
300 m yukarıda fırtına
olduğuna inanmak zor.
Hey, kar yağıyor burada.
Görüyor musunuz?
Milyonlarca...
...denizanası olmalı.
Hey, gerçekten çok güzel.
Pek bir dost olmaya
başladı bunlar.
Görmek zorlaştı.
Beyler, duyuyor musunuz?
Etrafpek kalabalık.
Ne yaptığımı göremiyorum.
Maskeme yapışıyorlar.
Fletcher, ben Dr. Fielding.
Aralarından geç, zararsızdırlar.
Bu denizanaları her yerde!
Fletcher çık oradan.
Bu derinlikte denizanası olamaz ki.
Beden ısımı duyuyorlar belki.
Kurtulamıyorum!
Kıyafetimi deliyorlar!
Derhal üsse dön!
Bacaklarım sıkıştı.
Üsse dön artık!
Kıyafetin içine girdiler!
Hareket et!
Hareket etmeye devam et!
Yardım edin!
Öldü, Barnes!
Hava kabarcığı yok!
Edmunds.
Evet efendim.
Buraya gel.
Birşeyler...
...oldu Fletcher'a.
Tanrım.
5 yaşındayken babamla
sandalla denize çıktık.
Suya atlamamamı söyledi,
tabii ben atladım...
Öff!
Bu heriflerin tam
ortasına daldım.
Bu kadar büyük değillerdi gerçi.
Sanki her biri teker teker
dağladı. Kız ne hissetti...
...bilmiyorum ama acının
ötesindeydi. O zamandan...
...beri korkarım onlardan.
Bunların tam denizanası
olmadıklarını söylesem?
Yani...?
Yani böyle denizanası
görülmüş değil.
Ne bu bilmiyorum
ama Tanrının yaratmadığı kesin.
İşte buradayım
Özel bir ada
Bana gel
Bali Ha'i
Girin.
Otursana.
Kahve ister misin?
- Hayır.
- Dr.Halperin'i iyi mi tanırsın?
Yıllar önce San Diego'da
öğretmendim. Master yapıyordu.
Gücenme ama herhalde
bir gönül ilişkisi değildi sizinki.
Neye gücenmeyeyim?
Uzun boylu, hayat dolu,
genç bir kadın.
Ne demek bu?
Yani o senin hastandı.
Bunu seninle konuşamam.
Anlaman gerek.
Anladığım şu: Denizin 300 m
derininde yapay atmosferde...
...yüzeyle bağlantı yok...
...evrendeki en tehlikeli ortam.
Sorun varsa bilmem gerek.
- Beth'in durumu iyi.
- "Beth'in durumu iyi imiş ."
- Beth'in durumu iyi.
- Çok iyi.
Şunu okuyup bana anlatır mısın?
- Benim notlarım mı bunlar?
- Oku.
- Nasıl aldınız?
- "İntihar teşebbüsü" diyor mu?
"Elektroşok tedavisi."
Demiyor mu?
Derdin nedir?
Söyleyecek kadar önemli gelmedi mi?
Bu insanları tehlikeye attın...
...dengesiz birini getirerek.
"Abartma" Iafını hiç duydun mu?
Denizin dibindeyiz.
Ve kafayı üşütebilecek
bir manyak var aramızda.
Ekibi sen kurdun.
Neden söylemedin?
Yazarken bilemezdim
ki 300 m derinlerde...
3 veya 300 fark etmez.
Neden Beth'i anlatmadın?
Gerekli değildi.
Buna sen kara veremezsin!
Verebilirim. Pasif teşebbüstü.
Pasif teşebbüs mü?
Gerçekten ölmek isteyen
köprüden atlar, kendini vurur.
Sevgilisini arayıp "20 uyku
hapı aldım, beni kurtar" demez.
Kadın zehir yutmuş, sen
bana "mükemmeldir" diyorsun.
Ne var? Girin.
Harry.
Ne olmuş? Uyandı mı?
Tamamen uyandı.
Vay be.
Başınıza iş açacağım daha.
Dostum Norman böyle yemek
yaparsa geri gitmem ben.
Tost çok iyi.
Domuz jambon daha da iyi.
Hele yumurtalar!
Muhteşemler!
Norman, ne kattın bunlara?
Dur, dur. Sakın söyleme.
YUMURTA
KÜRE
Maydanoz.
Taze soğan. Tarhun, sonra...
Ne olabilir?
Dereotu. Dereotu mu bu?
Evet öyle.
Beğendiğine sevindim Harry.
Yumurtaya bayılırım.
Evet, keyfine iyi geldiler sanki.
Olanları hatırlıyor musun?
Evet. İçeri girdim.
Nasıl girdin? Kapı yok.
Burada yığınla kapı
var ama çıkamıyoruz.
- Hâlâ buradayız.
- Öyle.
Soruma cevap vermedin.
Ne bakıyorsun öyle?
Yani burada olmamalıyız
mı diyorsun?
Ufaklık nerede?
Yemek yapmıyor muydu?
Kötü bir kaza oldu,
Harry. Öldü.
Öldü mü? Nasıl?
Denizanaları.
Denizanaları?
Çok tuhaf.
Evet, tuhaf değil mi?
Al, Harry.
- Kızarmış soğan halkaları.
- Soğan değil bu.
Yine de iyi.
Nedir, tahmin et.
Kalamar.
İyi misin?
Öksür, öksür.
- Yalnış yapıyorsun.
- Ne yaptığımı biliyorum.
Tükür, çıksın.
Haydi, çıkar.
Bir şey söyleyecek.
Konuşmaya çalışıyor.
Dinlemiyorsun ki!
Konuşmak istiyor.
- Boğulmuyordum, geri zekalı!
- Gördün mü?
Kalamardan nefret ederim.
Kalamardan nefret ederim.
Affedersin.
Yardım etmek içindi.
İyi misin?
Sana bir şey soracağım.
Küre'ye girmeden önce
öleceğimize inanıyordun.
Evet, hatırlıyorum.
Hâlâ inanıyor musun?
Ölmekten korkuyor musun?
Saçma! Kaçıyor, sen de biliyorsun.
Küre'ye girdi, ve her ne
gördüyse söylemeyecek.
- Hatırlamadığını söylüyor.
- Sen de yuttun bunu.
Yemek meselesi şaşırtmacaydı.
Herif hepimizin hayatını
tehlikeye atacak...
...sırf bilgi paylaşmamak için.
Anladım. Kitabı için notlar
alıyor. Nobel kazanmak için.
Sen istemiyor musun?
Beni 17 yaşımdan beri bilirsin.
Mükafaat almak isterim...
Ne kadar saygın olduğunu...
Değilim! Fiziğin ABC'si
diye bir kitap yazdım.
Niels Bohr gibi biri...
"Atom Yapısının Kuantum
Teorisi"ni 28'inde yayınladı.
Einstein, İzafiyeti 26'sında,
Newton, Yerçekimini 23'ünde.
Fizikte 35'ine kadar
başaramazsan hiç yapamazsın.
Harry ile arandaki rekabetle
ilgili olmasın bu?
19. Harika çocuktum.
Tamam işte.
Barnes sizi görmek ister.
Neden?
Bilgisayarda bir hata var.
İLK İLETİŞİM
- Silmeye çalış.
- Olmuyor. Geri geliyor.
Ara hafızadan gelebilir.
Kesinlikle değil.
Helyum çipleri etkiliyor.
Bir doyma etkisi belki.
- Sorun buysa çözüm ne?
- Bütün çipleri değiştirmek.
Herşeyi elle mi işleteceğiz?
İmkansız.
Hey patron.
- Sorun neymiş?
- Doyma etkisi.
Sanmam. Doyma olsaydı
düzensiz olurdu.
Ne demek bu?
Bunda bir düzen var.
Baksana. Şifre gibi.
Nereden şifrelenmiş?
Nasıl yaptın?
Nasıl gördün?
İkili sistemi dene.
Bak. Harf dizileri.
Sence Küre'den mi geliyor?
Bilmem.
Bu kesinlikle gizli.Tercümeni
benden başkası görmeyecek.
Sen o olsaydın...
...alfabemizi nasıl bilirdin?
Bilgisayar klavyesindeki şekliyle.
Ama küresel olarak.
Klavye ama küresel.
Bir klavye al...
...bir küreye sar...
...ortadaki tuşla, G ile,
harfleri numarala...
...merkezden dışarı doğru.
- Büyüksün abi!
- Hâlâ oluyor.
Hâlâ çözebiliyorum.
Klavye ha?
Takmana izin var mı?
İster misin?
Sayıları çözmemiz yeterli.
MERHABA
MERHABA. NASILSINIZ. İYİYİM.
ADIN NE? BENİMKİ JERRY
Dostlarım...
...8000 yıllık tarihimizde bu bir ilk.
Uzaylı bir yaratıkla
hattasınız şu anda.
Dalga geçiyorsun.
Yalnış çevirdin herhalde.
Sanmam.
Mesaj buysa,
uzaylı biraz aptal gibi.
Bunu da düşünmeliyiz.
Aptal bir uzaylı. Vardır elbet.
Tamam mesaj çocukça
ama herşeyiyle tam aslında.
Kısa, öz, barışçı...
...bir çocuk veya köpekle
konuşur gibi.
Şuna bak.
Nutuk atıyor.
VARLIKLARINIZLA TEMASTA
OLMAK GÜZEL
ÇOK HOŞUMA GİTTİ
Soyadını sor.
Ne?
Raporum için açık ad ve soyad lazım.
Raporumda "ekibimden birini
okyanusun dibinde kaybettim..."
"...ama Jerry diye bir
uzaylı buldum" diyemem.
Lütfen yani. Jerry'miş.
Biz de sevindiğimizi
söylesek.
Neredenmiş, sorsana.
Nerelisin?
"Yolculuktayım. Yolculuktayız.
Beraber yolculuk ediyoruz."
Hint fakirleri gibi pek felsefi.
Yolculuk nereden?
MUTLUYUM
Mutluymuş.
Seni şeytan.
Ne oldu?
Kahretsin, galiba kaybettik.
Yalnız değiliz.
Kesinlikle...
...yalnız değiliz.
Bizimle temas kurmak istiyor.
Her ne ise o, eskiden Küre'nin
içindeydi. Şimdi dışında, serbest.
Ne demek bu?
Bilgisayarlara girmekte serbest...
...isterse telefon eder,
kapımızı çalar.
Fizik bir varlık.
Ne düşünüyorsun?
Son söylediğini: "mutluyum".
Mutluluğunu istemiyor musun?
Cevap istiyor musun?
Nedir aklındaki?
Jerry'nin duygusu falan
olmasa daha iyi bence.
Çünkü şöyle, Jerry bir varlık...
...duyguları var, 300 yıldır da
konuşacak kimsesi olmadan hapis.
Toplum hayatı yok,
duygusal gelişme yok...
...diğer duygulu varlıklarla
yaşarken oluşan...
Ne olacak?
Ya Jerry kafayı üşütmüşse?
CANAVAR
O ses nedir?
Duydun mu?
Darbeyi duydun mu?
Nedir bu ses?
Beni duyuyor musun?
Darbeyi duydun mu?
Müthiş bir kadınsın.
Seni eskiden tanısaydım
keşke. Norman dedi ki...
Ne demiş Norman?
Şöyle söyleyeyim,
Jerry senin aklını okuyabilseydi...
...bizimkilerden sıkılırdı.
Nedir o ses?
Beni duyuyor musun?
Ben Norman.
Edmunds'tan cevap yok ve
tuhaf sesler var. Birşey oluyor.
Edmunds sanki üssün yanında gibi.
Bilgi edinemiyorum,
kendinize dikkat edin.
Cevap düğmesine basın lütfen.
Barnes'a ne söyledin?
Ne konuda?
Benim hakkımda.
Uyku ilacı alıp ölmeye
çalıştığımı söyledin.
Söylemedin mi?
Notlarımı almış. Ne yapsaydım?
Kimi aradığımı da söyledin mi?
Tanrım.
Cevap verin.
Sesin kaynağını buldunuz mu?
Anlamıyorum.
Kim yapmış olabilir?
Aman Tanrım!
Paramparça olmuş.
Tuzla buz olmuş bedeni.
Tanrım!
DENİZLER ALTINDA
20.000 FERSAHn
"...bacakları 80 m uzunluğunda.
Korkunç bir canavar olurdu."
Haydi gidelim. Ne var?
Ne bu böyle?
Ne demek bu?
Konuş benimle.
Ne demek bu, Beth?
Yukarıda birşey var!
Sonardan sinyal almaya başladım.
Dışarıda yalnız değilsiniz.
Bu boy yumurtayı kim
yapar? Allah aşkına gidelim!
Tamam.
Gidelim Norman!
Haydi gidelim!
Neler oluyor?
70 metre, yaklaşıyor.
Çıkın oradan!
O ne?
Nedir o allah aşkına?
Gidelim Norman!
Haydi gidelim!
50 metre. Yakın mısınız?
Nedir bu?
Allahın belası, nedir bu?
30 metre. Çabuk olun!
Gel. Çok büyük. Gidelim!
Nerede? Ne o?
15 metre. Acele edin!
Rapor verin.
Dışarıda neler oluyor anlamadım.
Her yer yumurta dolu.
Bir tane getirmeliydin.
Paskalya yumurtası arayacak
halde değildim.
Jerry'yle konuşacağım.
SİPERLER
Bu şeyle konuşacaksak
bir planımız olmalı.
Kesin bir plan.
Bir hedef olmalı.
Kiminle konuşuyoruz, belli olsun.
PLAN NE DEMEK?
Aman Tanrım...
Bizi duyuyor musun?
EVET NORMAN
Konuştuklarımızı duydun.
EVET NORMAN
Mükemmel.
BEN DE MEMNUNUM
Ben Ted.
Gönderdiklerini klavye
ile çözen benim...
Sus artık!
Bunu aramızda konuşmalıyız.
HAYIR
Kelimelerle konuş.
Delirmiş.
- Kelimelerle konuş.
- Fişi çekelim.
Bu kadar kolay olmayabilir.
Bu kadar kolay. Biz onu
bırakırsak o da bizi bırakır.
Belki yalnız kalmak istemiyor.
300 yıldır burada tek başına.
Belki yalnızlık çekiyordur.
KONUŞMAK İSTİYORUM
ŞİMDİ. ŞİMDİ. HEMENn
Bu ne?
Sonar dışarıdan bir
sinyal alıyor.
Jerry, hepimiz senin
çok ilginç ve harika bir varlık...
...olduğunu düşünüyoruz...
...seninle saatlerce konusacağız.
Biliyorsun değil mi?
DURMAK İSTEMİYORUM
Engin bilgin ve olgunluğunla...
...bizim gibi varlıkların
kendi aralarında...
...özel konuşmak istemelerini
anlaman gerek.
KORKUYOR MUSUNUZ?
Nedir, biliyor musun?
Nereye gitti?
Kahretsin!
Dışarıda herşeyi
tıkayan bir şey var.
Geri geldi.
Çevreden ısı sinyali geliyor.
DİKKAT
YAKLAŞMA VAR
Ne olabilir?
Birşey alıcıya vuruyor.
Nasıl korunabiliriz?
Üssün dışına yüksek
voltajlı elektrik verebiliriz.
Ama yangın çıkabilir.
Dış alıcı sinyal aldı.
Hızlı sonarla görüntü alacağım.
Görüntü oluşuyor.
70 m, hızla yaklaşıyor.
Tanrım, 12 m uzunluğunda.
45 metre.
Görüntü yenile.
Siz Edmunds'u ararken
yine bunu görmüştüm.
Sanki dev bir kalamar.
Üs kadar kalamar mı?
Böyle bir hayvan olamaz.
Belki ama, yine de burada.
Yeni görüntü.
Neler oluyor?
Jerry, duyuyor musun,
ben Norman.
Eğer seni kızdırdıysak...
Basınç düştü.
Kontrol odasına gidip bekle!
Gider misin lütfen!
Git! Anlatacağım!
Bu ses nedir? Ne bu?
Tam üzerimizde sanki.
Nerede olduğunu
biliyorum da nedir?
BURADAYIM
Kontrol bölmesindeyim!
Sızıntı var!
BURADAYIM
Rezalet!
Beni duyuyor musun?
Pozitif hava basıncını
arttırıp havayı dışarı itmen gerek.
Basıncı arttırmak mı?
Havamız bitmez mi?
Üs su dolarsa zaten ölürsün.
Kırmızı ana vanayı aç.
Basınç düşüyor!
Konserve gibi ezileceğiz!
Kırmızı musluğu bul!
Bir tane var sadece!
Buldum!
İyi.
Basınç artıyor.
Fazla olmamalı.
Yavaşça azaltmaya başla.
Vanayı kapat!
Basınç çok yüksek!
İnfilak edeceğiz!
Duydun mu?
Vanayı kapat!
Buradayız!
Tanrım!
Beni duyuyor musun?
Ona ulaştım!
Kırmızı vanayı kapat.
Hangi yöne?
Saat yönünde. Kapat.
Tamam!
Hâlâ sızıntı var!
Kabukta değil. İç borularda.
İyiyiz.
Dışarıda ne var?
Dinle beni.
Her ne ise, vazgeçmiyor.
"Yüksek voltaj savunma"
kolunu indir.
Yangın çıkarır, dedi.
Yapma!
Yangın çıkarır, dedin.
Burada öleceğiz yoksa. İndir.
Barnes, onu duyuyor musun?
Onu dinleme. Deli o. Kolu indir.
Kolu indir!
Tuzak bu mutlaka!
Onu dinleme!
Onu duyuyor musun?
Onu dinleme!
Allahın belası kolu indir.
Yapma. Yangın çıkarsa...
...oksijenimizi bitirecek.
Yapma!
Her tarafta arıza var!
Su alıyoruz!
Yangın çıkacak!
Kaçış yolu yok!
Sus! Ne yapabilirim ki?!
Kalamara yem olacağız!
İndir artık!
Ne yapabilirim ki?!
Her şey parçalanıyor.
Her şey yolunda.
Hep haklı olman gerekmiyor.
Aspirini olan var mı?
YANGIN
GENEL ARIZA
Kumanda odasında yangın.
Yukarıya çık.
Gerekirse maske getiriyorum.
HEPİNİZİ ÖLDÜRECE İM
Söndürücüler!
Biri burada.
Aldım!
- Nasıl çalışıyor?
- Pimi çek!
Başka var mı?
Yatakhanede.
Dikkat dikkat.
Acil çıkışlar kapanacak.
Dikkat dikkat.
Acil çıkışlar tamam.
Dikkat dikkat.
Acil çıkışlar kapanacak.
Uyan!
Ne yapıyorsun?
Uyan Harry!
Kahretsin!
Dikkat dikkat.
Acil çıkışlar açılacak.
Dikkat dikkat.
Acil çıkışlar açılacak.
Çıkışlar tamam.
Tavan kaplamadan geçiyor.
Kafeteryadan söndürmeye çalış!
Tamam yukarı çıkıyorum.
Geri çekil!
HEPİNİZİ ÖLDÜRECE İM
Yapma Jerry! Yapma.
İyi misin?
Dur!
Çekil.
YANICI MADDE
Çık dışarı!
Jerry, ben Norman.
Duyuyor musun?
Ben Norman.
Jerry, sen misin?
Yangını kim söndürdü?
Kim söndürdü yangını?
KONTROL EDEN VARLI I
ALGILAMIYORUM? BARNES?
Öldü. Barnes öldü.
Kapı onu ikiye biçti.
Onu bir kefene koyduk.
TED ADLI VARLI I
ALGILAMIYORUM?
Biliyorum. Ted'e birşey oldu.
ONU GERİ GETİR
Getiremem.
ONU GERİ GETİR
ŞAKACIYDI
Buna gücüm yetmez.
Yangın vardı...
Ben de donakaldım.
Ona yardım etmedim.
İstedim, ama yardım edemedim.
17 yaşından beri tanıyordum,
ama ölmesine izin verdim.
Ama bunları sonra
düşüneceğim.
DEV KALAMARI SEVDİN Mİ?
Onu sen mi yaptın, Jerry?
DEV KALAMARI SEVDİN Mİ?
SEVDİN Mİ?
DAHA GÖSTEREBİLİRİM
Yok, yeter.
Çok önemli. Başka olmasın. Lütfen.
DURMAK İSTEMİYORUM
Durmalısın.
Beni dinle.
Durum kritik.
Gösterdiklerin
varlıklarımızı yaralıyor.
Yakında oynayacak
varlık kalmayacak...
...sen de yalnız kalacaksın...
...kendine hakim olmadığın için.
Çünkü bütün o gücüne rağmen
duracak gücün yok, değil mi?
BANA JERRY DEYİP DURMA
Ne diyeyim?
Hangi ismi istiyorsun?
Selam Harry. Ne haber?
Olanları gördün mü?
Neyi?
Üsse olan saldıryı tabii.
Saldırıyı fark ettin herhalde?
Uyumuş olmalıyım.
- Uyudun.
- Çok yorgundum.
Duman rahatsız etmedi galiba.
Su sızıntıları falan?
"Denizler Altında 20000 Fersah"ı
okudun mu?
Tuvalette buldum.
Biri şaka yapmaya çalışmış.
Hep sevdim bu kitabı.
Ama sayfa 87'yi asla
geçemedim. Fazla korkunç.
Duruma oranla fazla
kayıtsızsın bence.
Bilmem ki Norman.
Sen sağa sola koşturarak
ne işe yaradın ki?
Koştuğumu biliyor muydun?
Beth'i gördün mü?
Hayır. Diğerleriyle sanıyordum.
Hangi diğerleri?
Ted ve Barnes öldü, Harry.
Üssü işletebilecek kimse
kalmadı etrafta.
Değil mi?
Yangın elektronik sistemi bozdu.
Geriye kalan havanın...
...çoğunu kullandık.
Sen ise kitap okuyorsun.
Denizaltıyı sıfırlamak gerek.
12 saatte bir yapılmazsa
yüzeye çıkıyor.
Ben giderim.
- Ben giderim.
- Emin misin?
Fırtına dindiğinde...
...tek kurtuluşumuz olabilir.
Bir saniye konuşabilir miyiz?
Harry denizaltıya yaklaşmayacak.
Bizi almadan gider mi?
Bence zaten gitti bile.
Bambaşka bir yerde.
Saldırı sırasında
uyuyormuş. Tuhaf değil mi?
Seninle ben kaldık, bebek.
Seninle ben mi?
Kumanda odasından izlerim.
Sıfırlama.
Sıfırlama düğmesi, neredesin?
Buldum seni.
Buradan da mı kabarcıklar...
...çıkacaktı...
...söylesene.
Hortumdan falan bir
yerden kabarcık çıkıyor.
Ne yapayım, söylesene.
Önümü göremez oldum.
Bir yalnışlık var!
Buradan kurtulmalıyım!
Ne yapacağımı söyle!
Neredesin?
Yardım et!
Asla dönemeyeceğim galiba!
Ne yapacağımı söyle!
Nefes alamıyorum!
Kayaya dikkat et.
Benim, Harry.
Kayanın etrafından dolaş.
Direğin sağından geç.
Ne yapacağımı söyle.
Canım acıyor.
Ne taraftan geçeyim?
Nefes alamıyorum.
Alıyorsun.
Sadece vana arızalı.
Ciddi değil. Yeterince hava var.
Nereye gittiğimi bilsem.
Hava bölmesine bak.
Tam önünde.
Kulaklarım çok acıyor.
Nefes alamıyorum.
- Beth nerede?
- Sakin ol.
- Hipervantilasyondasın.
- Bana dikkat edecekti.
Her tarafta aradım.
Seninle sanıyordum.
Nerede o?
Nerede o?
HALPERIN
Gittiğini söyledi mi sana?
Seni duyamıyorum.
Duyamıyorsa neden cevap verdi?
Ne yapıyorsun?
Yiyecek aramaya çıktım.
Yiyecek bitiyor.
Şimdi yukarıdaydım.
Etraf harap ama yiyecek bol.
Yiyecek aramaya uzay
gemisine mi gittin. Tuhaf.
Yoo, neden tuhaf olsun?
Yiyecek olsa bile
300 yıllık olmaz mı?
Derin dondurucu
falan arıyordum.
Bir şişe Bordeaux falan.
Yalan söylüyor.
Her konuda.
Harry yanında mı?
Geri geldiğinde konuşalım.
Kafeteryaya gel.
Sana kahve ısmarlarım.
Hâlâ kahve var, değil mi?
Çok komik.
Kahvem ruhum kadar siyah olsun.
Tamam. Görüşürüz.
2 faktör var. Beth ve su.
Bir arada patlayıcı madde gibiler.
Denizaltı nasıldı?
Biraz garipti aslında.
Beni izlemeyecek miydin?
Evet, ama...
...Harry "ben yaparım" dedi.
Ekran başına oturdu.
Ne oldu?
Tehlikedeydim.
Neredeydin?
- Neler oluyor?
- Neler mi oluyor?
Uzay gemisine 300 yıllık
yiyecek aramaya...
...gitmek normal değil,
burada yiyecek varken.
Yiyecek varken mi?
Yok ki...
İstemediğin kadar var.
Sakladı herhalde.
Ben mi saklamışım?
Anlayamıyorum.
Burada duruyordum.
Dolaplarda yiyecek yoktu.
Buzdolabında da yoktu.
Ama neden?
Neden yapsın bunu?
Neden seni yanıltsın?
Bilmiyorum.
Bilmiyor musun?
Sana söylüyorum...
...buradaydım...
...bu yiyecek burada yoktu.
Merkezden Dr. Halperin'e!
Sayın Halperin, lütfen gerçeğe dönün!
Sus.
Görüyorsun ne yaptığını.
Beni izleyecektin.
İzlemedin.
Harry'nin birşeyler
söylediğini...
...dolabın boş
olduğunu sanıyorsun.
Buna psikotik çöküntü denir.
Deli değilim Norman.
Bana ilaç mı yazacaksın?
Yine benden kurtulacak
mısın? O kadar kolay değil.
Psikotik değilim!
Peki, az psikotik olsun.
Haksızlık bu.
Ne?
Nefes alamadım.
Hipervantilasyondaydım. Beni kurtardı.
Bir dakika!
Seni yanıltığına niye inanayım?
Harikalar Diyarında değiliz.
"Yalnız seninle ben," hatırladın mı?
Çok mu gerçek dışı şu anda senin...
...hepimiz için
tehlikeli olduğunu düşünmek...
...15 yıl önce olanlar yüzünden
bana duyduğun kızgınlıkla...
...hepsi de çarpık kalmış aklında.
Dışarıdaydım.
Neredeyse ölecektim.
O beni kurtarmaya çalıştı.
Ona mı inanmayacağım?
Evet, inanma!
Bana bakıp...
...en az bu defa bana
inanmanı istiyorum.
Bak bana.
Doğru mu söylüyorum?
Yerinde değildin.
Harry'ye inanmak
istiyorsun, öyle olsun.
Çünkü geldiğimizden beri
bir denizin üstünde yürümediği kaldı.
Ama inan bana...
...sana gerçekleri...
...söylemiyor.
Mesele Harry değil.
Değil mi?
Nedir peki?
Küre'nin içindekileri
sana anlatmadı değil mi?
Sen de ona anlatmadın
içindekileri.
Sen nerden bileceksin ki?
İçeri mi girdin?
Cevap ver.
Küre'ye mi girdin?
Neden cevap vermiyorsun?
Soru sordum.
Benimle konuşmuyorsun.
Hatırlasana.
Soruma cevap ver.
Ne dersin Harry?
Sence girdi mi Küre'ye?
Al.
Kitabını düşürdün.
Harry bana neyi söylemiyor?
Oradasın.
Hep oradasın.
Küre'nin içinde ne var?
Harry şu kitabı okuyor...
Denizler Altında 20000 Fersah.
Beni huzursuz eden şu...
...sayfa 87'den sonra...
...sayfalar boş.
Neden?
Neden Küre'ye girip...
...çıkınca böyle oldu?
Neden?
Neden Jerry?
Kitap neden yarım, Jerry?
Neden? Neden?
Neler oluyor?
BANA JERRY DEYİP DURMA
Ona göre 1 eşittir G.
Tamam.
2 eşittir B.
Ona göre...
3 eşittir H.
Doğru değil.
Şifreyi yalnış çözdü.
3 eşittir H olamaz.
PATLAYICI MADDE
PATLAMAYA HAZIR
ADIM HARRY
İLERİ ***İZ
Harry korkularını yalnızca
kendine dayatmıyor.
Sana da dayatıyor, bana da.
Herkes gerçek sanıyor onları.
Gerçekten de çok korkutucu,
çünkü neyin gerçek olup...
...neyin onun korkularının
ürünü olduğunu bilemiyoruz.
Hep Küre yüzünden.
Jerry bizim Harry mi?
Ben de senin kadar yorgunum.
Bunu anlıyorsun, değil mi?
Harry, korkunç olduğu için sayfa 87'nin
ötesine geçemediğini söyledi.
Sayfalar boş.
Gerisi nerede?
Sayfa 87'yi oku.
"Bazı doğabilimcilere göre..."
"...kendileri 1 .80 m olan hayvanların
kolları 8 m olabiliyor."
"Korkunç bir canavar bu."
Harry neden nefret ediyor?
Kalamar.
Bunu okuyunca korktu.
Anlıyor musun?
Bütün o saldıran...
...denizanalarını hatırla.
Harry ne yapıyordu o anda?
Uyuyordu.
Rüya görüyordu.
İşin en manyak
tarafı da bu:
Gördüğü rüyalar...
...gerçek mi oldu?
Gerçek oldu.
Yani bana dediğin şu mu...
Harry Küre'ye girdiği için
rüyalarını, fantezilerini ortaya...
...çıkarma gücünü
edindi mi diyorsun?
Hepsini ortaya koydu.
Gerçek olmasını sağladı.
Onu kızdırmamak gerek.
Bir çocuk gibi aslında.
Çocuklar hayallerinin
gerçek olduğunu hayal eder.
Gerçek olmaz tabii.
Harry ile gerçekleşiyor.
O kadar gerçek ki sade
Harry'ye değil hepimize gerçek.
Anlamadığım şey,
Küre'ye girdiğinden beri...
...Küre'nin bir gücü var...
...Harry'nin bütün
bilinçaltını ekrana yansıtan.
Bilgisayar basıyor,
biz de konuşuyoruz.
Jerry sanıyorduk.
Jerry değil Harry'ymiş.
Harry, Jerry.
Harry biliyor mu?
Ama sen de girdin
Küre'ye, bunlar olmadı.
Tabii ki girmedim.
Küre'ye hiç girmedin mi?
İçeri yani?
Sana çok kızgındım.
Seni korkutmak istedim.
Kızmakta haklıydın belki.
Sağol.
İçeri girmediğine emin misin?
Seni bilmem ama
burada ölmeye niyetim yok.
Harry'yi bayıltmamız gerek.
Onu derin, bilinçsiz
bir uykuya daldıralım.
Rüyasız olur, umarım.
Evet, rüyasız bir uyku.
Nasıl yapacağız?
Bende ilaç var.
Pek şaşırdım.
- Difenilpiralin.
- Yanık için.
- Efedrin hidroklorid.
- Yol tutması.
Valdomet.
- Ülser ilacı. Sende bulunsun.
- Sintag.
Sintag sentetik bir
uyuşturucu. Ağrı kesici.
Bende bulunsun.
- Parasolütrin, peki?
- Var mı?
Parasin triklorid de var.
Birlikte bayıltır.
İkisi birlikte mi?
Bundan 20 cc, ondan da 6 cc.
İşini görür.
Burada daha parasin var.
İyi. 3 ilâ 6 saatliğine
bayıltır onu.
Onu tutacağım.
Neler oluyor?
Sen uyumana bak.
Ne kadar çabuk
etki ediyor.
Öldürmedik, değil mi?
Sanmıyorum.
Tamam.
MESAJ ALIMI
Haydi, haydi.
İşte.
Şifrelenmiş.
Nasıl anlayacağız...
Şifre çözülüyor.
"Hava durumu normal.
Destek aracı yolda."
6 saat sonra buradan
kurtulmuş olacağiz.
Bitti artık.
Mesaj doğruysa.
Ben inanırım, bilirsin.
PATLAMAYA HAZIR
Çekil!
Çekil dedim!
Belcher deniz yılanı.
Dünyanın en zehirli yılanı.
Ama yalnızca
geceleri tehlikeliler.
Laboratuvara gelir misin lütfen?
Bir şey göstereceğim.
Ne yapıyorsun? Buradayım.
Ne yapıyorsun?
Niye kilitliyorsun beni?
Yılanları sen yarattın.
Norman, yukarı bak.
Yılanları bir sen
ortaya çıkarabilirsin.
Dön.
Dön ve masaya bak.
- Şırıngayı gördün mü?
- Evet.
Kendine iğne vuracaksın.
Harry'ye verdiğimiz...
...ilacın aynısı.
Harry'ye verdik çünkü
korkularını ortaya çıkarıyordu...
Sen de çıkarıyorsun...
...denizanaları...
...şimdi de yılanlar.
Kalamar Harry'nindi
o ama uyuyor.
Rüyasız bir uykuda.
O olamaz, bir sen kaldın.
Yılanların benimle
ilgisi ne? Küre'ye girmedim ki.
Kavanozlar.
Yılanları içine
koydum, kayboldular.
Onları kim yaratıyor?
Sen yaratıyorsun.
Yılanlarla ilgim yok.
İğneyi vurmazsan
kendimi savunmam gerekecek.
Küre'ye girseydim
hatırlardım.
Beni zorlama.
Yapmak istemiyorum.
Birşey yaratmadım.
Kalamarı ben yaratmadım.
Öbürlerini de...
Yakından konuşsaydık keşke.
DİKKAT
Düşük Düzeyler
Havayı boşaltıyorsun!
Nefes almam gerek.
Bu su ne böyle?
Düşün. Denizanaları
kimin korkusuydu?
- Denizanaları mı?
- Hatırla.
Onlardan korkan
tek ben değilim.
Denizanası değildi.
Böyle denizanası olmaz.
Herkes korkabilir...
...denizanasından.
Çok kişi korkuyor.
Küre'nin içine girip
de hatırlamıyor...
...olabilir misin?
Küre'ye girmedim.
Ekranda görürdün.
Küre'ye girmedim.
Girdin.
Yaşıyor mu?
Küre'ye girdin...
...ama hatırlamıyorsun.
Sorun bu.
Ben değilim.
Kullanmayacağım.
Yap şu iğneyi.
Yılanlar senin. Gördün mü?
Korkudan. Hepsi korkudan.
İğneyi vur, gitsinler.
Araç gelecek, buradan gideceğiz.
Ne yapıyorsun?
Öldüreceksin beni!
Durdurabilirsin.
Kendine gel.
Korkuların öldürecek bizi.
Kapağı açma lütfen.
Suda donacaksın.
Öleceksin!
Kapağı açma!
Ölmeyecek kadar
bilgim var.
En uzman siz misiniz?
Uzmanlık dalınız nedir?
Neden buradasınız?
Neden buradasınız?
En uzman siz misiniz?
Ölecektim senin yüzünden.
Tehlikelisin.
Gerçeğe dön.
SÖYLEMİŞTİM, ÖLECE İZ
MANTIK MESELESİ, NORMAN
Ne yapıyorsun?
Gerçek misin?
Az kalsın beni boğan
bu su kadar gerçek.
Beni öldürmek istedin.
Ne yapıyorsun?
Beth, Küre'ye girdin sen.
Girdin, değil mi?
Cevap ver.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Nefes alamıyorum.
Kendimi kaybediyorum.
Sağlam kalmaya çalışıyorum ama...
Neler oluyor?
Neden bayılttınız?
Amacınız nedir?
Küre'ye girdin Harry.
Beth de girdi.
Ben de girdim.
Galiba.
Öyleyse ne olmuş?
Düşündüğümüz,
hissettiğimiz herşey...
...birden...
...gerçek oluyor.
Astronotlara da olan bu.
O astronotun başı
hakkında ne demiştin?
Başında...
...künt travma izi vardı,
başını vurmuş.
Birer birer Küre'ye girdiler...
...birbirlerinden
korktular, ve öldürdüler.
Biz de aynı şeyi yapıyoruz.
Seni öldürmek istemiyorum.
Dikkat dikkat.
Patlama sahasından
çıkmanız gerekiyor...
...derhal.
Patlayıcılar
patlamak üzere.
13 dakika, geriye sayım.
Bu ses kimin?
Mercanları uçurmak
için patlayıcı koymuşlar.
Dışarı çıktığımda üssün
çevresine koruma çemberi oluşturdum.
Bir şey harekete geçirdi.
Küre'nin içinden bir şey.
- Küre'de bir şey yok. Biliyorsun.
- Nedir öyleyse?
Bilmiyorum.
Kim öyleyse?
Benim.
Tanrım.
Patlayıcıları düşünüyordum.
Aklımdan geçiverdi.
O harekete geçirdi.
Ölmek istiyordum.
Üsse patlayıcı mı koydun?
Evet, koydum.
Ama 90 m uzakta.
Uzay gemisinde sıvı
hidrojen var hâlâ.
Patlarsa, herşeyi parçalar.
Denizaltıya. Derhal.
Gidelim!
Yukarıda gemi vardır umarım.
Dikkat dikkat.
Patlama sahasından
derhal çıkmanız gerekiyor.
Patlayıcılar
patlamak üzere.
10 dakika, geriye sayım.
Gidelim! Gidelim!
Haydi, haydi!
Acele edin!
Durmayın!
Yetişemeyeceğiz!
Zaman yetmeyecek.
Durmayın!
Zaman yetecek.
Burada ölmeyeceğiz. Durmayın!
Gidelim, Norman.
Hiç denizaltı kullanmadım.
Şimdi kullanacaksın.
Aman Tanrım!
Ne oldu?
Bilmem.
Neden uzay gemisindeyiz?
Bilmiyorum.
Gidelim!
Dikkat dikkat.
5 dakika, geriye sayım.
Hareket etmiyoruz.
Düğmeye bastınız mı?
Ne bu böyle?
Bu bir asansördü,
değil mi?
Hangimiz yapıyoruz bunu?
Tanrım.
Dikkat dikkat.
Patlayıcılar patlamak üzere.
Durun, buradan geçmiştik.
Ne kadar zaman kaldı?
Çıkmaz bu.
Neredeyiz?
Yanılsama.
Değil sanki.
Beth, hangi yöne?
Harry, nereye gidelim?
Nereye?
Bu köşeden mi?
Orada ne var?
Yine aklımızın
çıkmazlarından biri.
Belki haklı.
Buna inanırsak ölürüz.
Gidin. Beni bırakın.
Seni ölüme terkedecek
değilim. Yürü haydi.
Ölmeyeceğim.
Düğmeye bas.
Düğme göremiyorum.
Düğmeyi göremiyorum.
Düğmeyi göremiyorum.
Faydasız.
Burada öleceğiz.
Zaman geçiyor.
Hepsi aynı.
Neredeyiz, nereye takıldık?
Geleceği değiştirebileceğimiz
inancına takıldık.
Halbuki bu yol çıkmaz.
Hep söyledim:
Burada öleceğiz.
Belki haklı.
Belki haklı.
Ölmeyeceğim ben.
Beth de ölmeyecek.
Sen de ölmeyeceksin.
Dinle, bırakın beni.
Uzay gemisinde değil,
denizaltındayız!
Senin hezeyanın!
Vazgeç!
Çıkmaz.
Burada ölmeyeceğiz.
Zamanımız gelmedi.
Çok şükür, çıktık.
Henüz pek sevinme.
Neden?
Yeterince hızlı gitmiyoruz.
Neye oranla?
Su altında patlama
çekim yaratır. Bizi çekecek.
Tabii patlama dalgası vurmazsa.
Dikkat, dikkat.
20 saniye, geriye sayım.
Patlama şimdi.
200 m.
195.
185.
180. Tanrıya inanır mısın?
Ateistim. Ama esneğim.
Yukarı, Norman! Yukarı!
Haydi, yukarı!
Burası Eskort 7.
105 yönünde denizaltı
görüldü.
Tekrarlıyorum. 105.
Tekrarlıyorum. 105.
Basınç ayarı için
hazırlık yapın.
BASINÇ AYAR ODASI
1 . GÜN
Neler oluyor?
Hiçbirşey.
Hayatımı kutardın, sağol.
Kurtarması hoş bir hayat.
Biraz uyu.
Onlara ne anlatacağımı
bilemiyorum.
Sırtım çok ağırıyor.
Gelecek sefer denizaltından
fırlamadan gerinmem gerek.
3 gündür burada kapalıyız.
Açıklama istiyorlar.
Ne diyeceğimize karar verelim.
Denizanaları,
kalamar, yılanlar...
...ve dev bir totem gibi
altından bir uzaylı. Kim inanır?
100 milyon $'lık malzeme
yok oldu, ölenler var.
Cevap istiyorlar.
Ne diyeceğiz?
Biz neden ölmedik?
Ne?
Dedin ki:
"Geleceği değiştiremeyiz."
Değişmez.
Ama gemide "Meçhul
Giriş Olayı" deniyordu.
Sanki buraya gelip
onlara anlatmamışız gibi.
Yaşamayacağız demiştin.
Değiştiremesek, ölmüş olurduk.
Yaşıyoruz. Ölmedik.
2 dakika sonra
asker dolu bir odada olacağız.
Küre'yi biliyorlar.
Yüzeyle bağlantı
kopmadan Barnes söylemiş.
Ne diyeceksin onlara?
Neden ki, Küre yok oldu.
Ama güç hâlâ bizde değil mi?
Onlara güvenmiyorum.
Sizlere bile güvenmiyorum.
Uyuyamamak, uyandığımda da
rüyamda garip şeyler oluşturmuş...
...olduğumu görmek istemiyorum.
Evimde de garip garip şeyler olacak.
Korkunç bir düşünce.
Şaka yapmıyorum.
Peki...
...güç hâlâ bizdeyse, onunla...
...ne yapmak istiyoruz?
Kimbilir onlar ne yapardı.
Yani yalnış ellere düşerse
ne olur diye mi endişeleniyorsun?
Evet. Aslında yalnış eller
hangileri bilemiyorum.
Hangisi daha kötü:
yalnış eller mi, bizimkiler mi?
Yalnış eller biziz.
Bunu ispatladık.
Biz üçümüz aydın ve
zeki insanlarız...
...çevreyi bile koruyoruz.
Ama imkan bulur bulmaz
her türlü kötü...
...çarpık, intikam dolu,
paranoyak düşünceye daldık.
Öyle gerçekten.
Değil mi?
Güç hâlâ bizde sanıyorsun.
Tabii öyle.
Denklemin çözümü de bu.
Geleceği değiştiremeyiz.
Ölmedik. Ama onlar
bilmiyor. Neden?
Seni anlamıyorum.
Çünkü gücümüz sayesinde...
...unutabiliriz de.
Unutmak.
Unutmak için anlaşacak mıyız?
Bir dakika, bundan emin miyiz?
Evet.
İnsan tarihinin en büyük keşfi.
Hataymış gibi silecek miyiz yani?
Evet.
Sence, Beth?
Sorun nedir, Norman?
Vazgeçmek zor.
Aslında müthiş bir...
...lütuf olabilecek bu şeyden.
Rüyaları gerçek olduran güç.
Tarihimizin en büyük
lütfundan vazgeçeceğiz.
Sihirli top bize verilmiş.
Bize diyor ki:
"İstediğini hayal et,
senin olsun. "
Müthiş bir armağan
ama biz öyle ilkeliz ki...
İçimizdeki en kötü
şeyi çıkardı ortaya...
...en iyisini çıkaracağına.
Ne demek bu?
Hazır değildik, Norman.
Bir hayal gücümüz var.
Baksana, neler yapabiliyoruz.
Neler neler...
Hazır değiliz.
Uzun zaman önce...
...sana hiç de uygun olmayan...
...bir şey yaptım.
Özür dilerim.
Tamam mı?
Tamam.
Cevap veremeyeceğim ama
herifler geliyor, haydi...
Tamam, unutmak konusunda anlaştık.
Küre'yi unutacagız...
...gücü de...
...olanları da.
Nasıl yapacağız bunu?
Matematikçi sensin.
3'e kadar saysak?
Hayatta aklıma gelmezdi.
Başlıyorum.
Bir.
İki.
Üç.
Bu nedir böyle,
söyler misiniz lütfen?
Elimi neden tutuyorsun?
Asıl sen benimkini tutuyorsun.
Çeviri: Canan Tollu
Altyazilar:
GELULA & CO., INC.