Tip:
Highlight text to annotate it
X
Ronson vurulmuş.
Tıbbî desteğe ihtiyacı var.
Cihaz nerede?
Orada mı?
- Disk gitmiş.
- Emin misin?
Gitmiş.
Bana bir dakika ver.
Onlar almışlardır.
Çık oradan.
- Ronson'a yardım ediyorum.
- Zamanımız yok.
- Kanamayı durdurmalıyım!
- Bırak onu!
Onu gördün mü?
Siyah Audi'de.
- Ronson ne durumda?
- Vurulmuş.
Tıbbî destek ekibi gönderiyorum.
Çok geç olur.
Bizi gördü mü?
Ronson için tıbbî destek ekibi
beş dakikaya kadar oradalar.
Sorun değil.
Kullanmıyordun.
Bunu da kullanmıyordum zaten.
Başını eğ!
Çekilin önümden!
Tanner, ne taraftan?
Aynen devam et.
Seni buradan yönlendirebilirim.
İkiniz de buradaki riski biliyoruz.
O listeyi kaybetmeyi göze alamayız.
Peki efendim.
Şimdi neredeler?
Kapalı Çarşı'nın çatısındalar.
Sola dön, orada bir köprü var.
Önlerini kesebilirsin.
Yere yatın!
- Ne oldu?
- Trenin üstüne atladılar efendim.
- Ne demek istiyorsun?
- Trenin üstündeler yani.
Sakın onları gözden kaçırma!
- Menzilin dışına çıkıyor.
- İzini kaybettik. Görüşümüz yok oldu.
- Neler oluyor?
- Halen onları görüyorum.
Hemen uydu görüntüsünü bağlayın.
O da neydi?
VW Beetles, galiba.
Bond, vagonları ayırıyor.
- 007, iyi misin?
- Vagon değiştiriyorum.
Neler oluyor?
Rapor ver!
Açıklaması zor bir durum efendim.
007 takibe devam ediyor!
Bu tarafta yol bitiyor.
Daha fazla ilerleyemem.
Atış yapabilirim.
Görüş net değil.
Tekrar ediyorum, görüş net değil.
Tünele girmek üzereler.
Onları kaybedeceğim.
- Daha iyi pozisyon alamaz mısın?
- Olumsuz, hiç vakit yok.
Atışını yap.
"Atışını yap." dedim sana!
Yapamam.
Bond'u vurabilirim.
Yap şu atışını!
Ajan vuruldu.
SKYFALL
Çeviri: batigol-7
LONDRA
MI6
ÖLÜM İLANI
Okul müdürüne çağırılmış gibiyim.
Yeni başkan, standart prosedür.
Zaman kaybından başka bir şey değil.
İlk karşılaşmamızda böylesine hassas
bir konuyu görüşeceğimiz için üzgünüm.
Ama...
Size karşı açık olmalıyım.
Çok sevinirim.
Başbakan endişeli.
Adamlarımın her yerde o diski
aradıklarını söyleyebilirsiniz.
Ajanları geri çekmeyi düşündünüz mü?
Tüm opsiyonları düşündüm.
Kusuruma bakmayın ama
bahane üretiyorsunuz gibi.
Siz benim kusuruma bakmayın ama
neden buradayım?
Üç ay önce kaybettiğiniz
bilgisayar diskinde...
...dünya çapındaki
terörist şebekelere sızmış...
...neredeyse tüm NATO ajanlarının
kimlik bilgileri yer almaktaydı.
Müttefiklerimizin gözünde
hiç var olmayan bir listeydi.
Yani siz benim kusuruma bakmayın ama
bence neden burada olduğunuzu biliyorsunuz.
Buna "sivil dikkatsizliği" mi diyoruz?
Hayır, buna verdiğimiz isim:
"Emeklilik planı."
Ülkeniz, hizmet ettiğiniz uzun yıllar için
size en yüksek saygıyı duyuyor.
Mevcut görev süreniz dolduğunda...
...GCMG onur nişanıyla
ödüllendirilecekseniz.
Tebrikler.
Beni kovuyorsunuz.
Hayır hanımefendi, iki aylık
gönüllü emeklilik döneminizdeki...
...geçiş sürecini yönetiyorum.
Halefiniz henüz atanmadığından,
şimdilik sizden görevinize...
Aptal değilim ben Mallory.
Sonsuza dek bu işi
yapamayacağımı biliyorum.
Ama bu departmanı bulduğumdan daha kötü
bir halde bırakırsam yazıklar olsun bana.
M, çok başarılı bir iş yaptın.
- İtibarınla ayrılmalısın.
- itibarın canı cehenneme.
İş bittiğinde giderim.
Evet?
Şimdi mi?
Q Robson'dan alarm geldi.
Diskin şifresini çözmeye çalışıyormuş.
Şifreleme sinyalini takip ediyoruz.
Yerini belirliyoruz.
Buraya gönderilmiş.
Londra.
Hemen bizi üsse götür.
- MI6'dan geliyor.
- Ne?
Veriler bizim ağımızdan çıkıyor.
Düzeltiyorum, bizim
güvenlik duvarımızın ardından.
- Hemen kapatmalıyız.
- Hayır, izini sür.
Nereden geldiğini öğrenmeliyiz.
İzini sürüp kaynağını bulun.
Sistemimize nasıl girdiler acaba?
Hemen izini sürün.
- Sizin bilgisayarınızdan geliyor efendim.
- Hemen kapatın.
Bu ne böyle?
GÜNAHLARINIZI DÜŞÜNÜN
Tanrı aşkına!
Açın şu yolu!
- Aracı tanımadınız mı?
- Efendim...
Gitmek vakti.
Bunu yapanı bulacağım.
Hangi cehennemdeydin?
Ölümün keyfini sürüyordum.
007 göreve hazır.
Neden aramadın?
Kartpostalımı almadın mı?
Arada bir denemelisin.
Her şeyden uzaklaşmak
bakış açısını genişletiyor.
Şişenin dibini bulmuşsun.
Kendini mi ödüllendidin?
Ne demiştin?
"Yap şu atışını!"
Bir karar verdim.
İşi bitirmem için bana güvenmeliydin.
Ya seni kaybedecektim...
...ya da diğer tüm ajanları.
Verebileceğim tek karar buydu
ve sen de bunu biliyorsun.
Bence cesaretini kaybetmişsin.
Ne istiyorsun, özür mü dileyeyim?
Oyunun kurallarını biliyorsun.
Bilecek kadar oyunun içindesin.
- İkimiz de içindeyiz.
- Belki de oyunda fazla kaldık.
Kendi adına konuş.
Ronson başaramadı, değil mi?
Hayır.
Demek bu kadarmış.
İkimiz de oyun dışındayız.
Madem bunu biliyordun
neden geri döndün?
Güzel soru.
Çünkü saldırı altındayız...
..ve sana ihtiyacımız olduğunu biliyorsun.
Geldim işte.
Sana bilgilendirme yapılacak ve aktif olarak
hizmet vermeye hazır olduğunda bildirilecek.
Sınavları geçtiğinde göreve döneceksin.
Yani ciddiye almalısın.
Duş almanı emretmişim say.
Eve gidip üzerimi değiştireceğim.
Evini sattık.
Eşyalarını depoya kaldırdık.
Standart prosedür...
...ailesi olmayan bekar ajanlar için
ölüm durumunda uygulananından.
Aramalıydın.
Bir otele giderim.
Burada yatmayacaksın tabii ki.
Çevre kontrol sistemlerine saldırdılar.
Güvenlik protokolünü saf dışı bırakmışlar
ve gazı açmışlar.
Bu mümkün değil.
Dosyalarımızı hacklemişler.
Randevusunu biliyorlarmış.
Bina dışında olacağını biliyorlarmış.
Onu hedeflememişler.
Bunu görmemizi istemişler.
- Neredeyiz teğmen?
- Yeni mekanda.
Eski binamızın stratejik olarak
saldırıya açık olduğu bildirildi.
Kibarca söylemişler.
İngiltere'deki en güvenli bilgisayar
sistemlerini bile aşmış.
Yani şu an savaş halindeyiz.
Churchill'in sığınağının bir bölümündeyiz.
Bu tünellerden bazılarının geçmişi
18. yüzyıla kadar dayanıyor.
Fareler için değilse
oldukça etkileyici.
- M'yi ne zaman göreceğim?
- Yarın M'yi göreceksin...
...hatta şanslıysan Mallory'yi de görürsün.
- Mallory de kim?
- Güvenlik İstihbarat Teşkilatı başkanı.
Etkileyici bir adam.
İkiniz çok iyi anlaşırsınız.
Yeni MI6'ya hoşgeldin.
Bilgisayar mesajının
izini sürmeye çalıştık ama...
...asimetrik bir algoritmayla gönderilmiş...
...böylece sinyalin dünya çapındaki...
...binlerce farklı sunucudan
gelme ihtimali oluşuyor.
Ve artık M'nin şifrelerini
ele geçirdiklerine göre...
...listenin şifresini çözmeleri
sadece an meselesi.
Q şubesi fotoğrafı analiz ediyor
ama şimdilik bir şey çıkmadı.
Genel kanı geçmişte yaptığı bir şeyle
alakalı olduğu üzerine.
Belki de Hong Kong'da
yaptıklarıyla ilgilidir.
- Konu hakkında hiçbir fikri yokmuş.
- Sen de buna inandın mı?
İşin aslı, o listenin içeriğiyle ilgili
ya da listeye ne yapacaklarına dair...
...en ufak bir ipucumuz bile yok.
Bunu daha sonra da yapabiliriz.
Bana sorarsan, yapalım derim.
Birkaç basit kelime algısıyla
başlamak istiyorum.
Aklına gelen ilk kelimeyi söyle.
Mesela ben gün diyeceğim
ve sen de...
...boşa geçti.
Pekala.
- Silah.
- Vurmak.
- Ajan.
- Provokatör.
- Kadın.
- Kışkırtıcı.
- Kalp.
- Hedef.
- Kuş.
- Gökyüzü.
- M.
- Kaltak.
- Güneş ışığı.
- Yüzmek.
- Ay ışığı.
- Dans.
- Cinayet.
- İşim.
- Ülke.
- İngiltere.
Skyfall.
Skyfall.
Tamamdır.
İyi gidiyor.
Şunları analiz ettir.
Sonuçlar çıkınca bana bildir.
Seni bekliyor.
Affedersiniz.
Daha önce tanıştık mı?
Affedersin demesi gerek benim.
Dört kaburgam kırıldı sadece.
Hayati organlarım biraz zarar gördü.
Önemli bir şeyim yok.
İstanbul'da yeterince heyecan
yok muydu?
Başka bir göreve atandım.
Saha görevinden geçici olarak
uzaklaştırıldım.
- Gerçekten mi?
- 007'yi öldürmem yüzünden.
- En iyi atışını yaptın işte.
- En iyi atışımla alakası yok.
Eminim ki en iyi atışından da
sağ çıkabilirim.
Zamanı gelince o da olur.
Bana bir iyilik yapar mısın?
Sana geri dönmene izin verirlerse...
...önce beni uyar.
Gareth Mallory'ye geçiş döneminde
yardım ediyorum.
Sonra da sahaya döneceğim.
- İstediğin bu mu?
- Tabii ki.
- Herkes için geçerli değildir.
- 007...
Bu taraftan.
Sana savunma olsun...
...hareketli bir hedefi vurmak
çok daha zordur.
Öyleyse hareket etmeye
devam etsen iyi olur.
Bütün ofis duman oldu ama
şu salak şey sağ çıkmış.
İç dekorasyon uyarıların
daima takdir edilmiştir 007.
007, Gareth Mallory.
Umarım bir şey kaçırmamışımdır.
P.M. kriz üzerine çok konuşur da.
- Bond.
- Mallory.
Ben de şimdi Bond’un
sınav sonuçlarını inceliyordum.
Geçmişsin.
Ucu ucuna.
Aktif hizmete geri döndün.
- Tebrikler.
- Teşekkürler.
- Ben dışarıdayım.
- Tek bir sorum var.
Neden ölü kalmadın?
Harika bir kaçış imkanın vardı.
Bir yerlerde sessiz ve sakince yaşardın.
Çoğu saha ajanı
bundan kurtulamazdı.
Sahada bulundunuz mu?
Aşikâr olanı görmek için
ajan olmaya gerek yok.
Gençlerin yapacağı bir iş bu.
Ciddi şekilde yaralanmış gibisin.
Güçten düştüğünü söylemekte
utanacak bir şey yok.
Ancak iş işten geçene kadar söylemezsen
utanacak bir şey olur.
Bana iş verin ya da kovun beni.
Tamamen size kalmış.
Hazırım diyorsa hazırdır.
Belki de her şeyi anlayamıyorsundur.
Belki de anlarsın.
Tam olarak neyi ima ediyorsun?
Ona karşı duygusal davranıyorsun.
Ben bu departmanın başında olduğum sürece...
...kendi ajanlarımı kendim seçerim.
Öyle olsun.
İyi şanslar 007.
Kendine fazla güvenme.
Şarapnel parçalarını analiz ettirdik.
Doğrudan çarpmadıkları için şanslıymışsın.
Seni parçalayabilirlermiş.
Tükenmiş uranyum kabuğuymuş.
Askerî malzeme.
Bulunması zordur,
çok pahalıdır...
...ve sadece birkaç kişi
tarafından kullanıyorlar.
Bunları tanıyor musun?
Şunu.
Pekala, ismi Patrice.
Hayalet tiplerden.
Yerini veya nereden geldiğini bilen yok.
Onu nasıl buluruz?
Şükür ki CIA'da halen
birkaç arkadaşım kaldı.
Yemen büyükelçisinin suikastı
olayı yüzünden onun peşindeler.
Gittikçe yaklaşıyorlar.
İstihbarata göre iki gün içinde Şangay'da
olacak. Muhtemelen yeni bir iş için.
Oraya gidip talimatları beklemelisin.
Aradığımız o çıkarsa senindir.
Kimin için çalıştığınıı ve listede
kimlerin isimleri olduğunu öğren.
- Sonra da Ronson için onu yok et.
- Memnuniyetle.
Söylemek istediğin başka bir şey var mı?
Yok.
Evrak işlerin için yeni
levazım subayına bilgi ver.
Henüz yeterince olgunlaşmadı.
Ama Tanner ikinizi bir araya getirecek.
İyi şanslar.
Teşekkürler.
007...
Bu iş için hazır mısın?
Evet efendim.
Bond'un sınavları geçtiğini bilmiyordum.
Geçemediki zaten.
Beni hep biraz melankolik hissettirir.
Eski, büyük bir savaş gemisi aşağılayıcı
bir şekilde hurdaya dönüşmüş.
Zamandan kaçınılmaz,
sence de öyle değil mi?
Sen ne görüyorsun?
Kocaman bir gemi.
Affedersin.
007...
Ben senin yeni ekipman uzmanınım.
Şaka yapıyor olmalısın.
Neden, laboratuvar önlüğü
giymiyorum diye mi?
Senin daha sivilcelerin var.
Cildimin konuyla ilgisi yok.
Yeterliliğin de belirsiz.
Yaş yeterliliği garanti etmez.
Ve gençlik de yeni icatları
garanti etmez.
Evimde pijamalarımla otururken
kucağımda laptopumla...
...bir fincan yeşil çayımı
bitirmeden önce...
...senin sahada bir yılda verdiğinden
daha fazla zarar verebilirim.
Öyleyse neden bana ihtiyacın var?
Arada sırada çekilmesi gereken
bir tetik vardır.
Ya da çekilmemesi gereken.
Pijamalarının içindeyken
anlaması zor olur.
Q...
007...
Şangay bileti.
- Evrakların ve pasaportun.
- Teşekkürler.
Ve bu.
Walther PPK/S, 9mm kısa namlulu.
Kabzasında deri temaslı
bir mikro sensör var.
Avuç içi izine göre şifrelendi.
Sadece sen ateşleyebilirsin.
Rastgele bir ölüm makinasından çok
şahsi bir duruşu simgeliyor.
Ya bu?
Standart telsiz vericisi.
Aktifleştirdiğinde yerini gösterecek.
Yardım çağrısı için.
Hepsi bu kadar.
Bir tabanca ve bir verici...
Hiç de yılbaşı gibi değil.
Ne bekliyordun, patlayan kalem mi?
Artık onlardan yapmıyoruz.
Sahada bol şans dilerim.
Ve lütfen malzemeleri tek parça iade et.
Cesur yeni dünya.
ŞANGAY
Listeyi kim aldı?
Söyle bana, kimin hesabına
çalışıyorsun?
Tanner.
İlk beş ismi yayınlamış.
Kimlikleri açığa çıktı. Tehlikedeler.
Hemen onları görevden al.
HER HAFTA BEŞ İSİM.
GÜNAHLARINI DÜŞÜN.
MAKAO
Oda servisi.
Ben bir şey sipariş etmedim.
Hele senden hiç.
Yeni bilgiler edindim.
Mesaj iletmek için biraz fazla
nitelikli değil misin?
Öğrenme eğrisinin bir parçası.
Ve Q uçmaktan korkuyor.
Korkar tabii.
Listeyi çalan her kimse
şifresini çözmüş bile.
İlk beş ismi internetten yayınladılar.
- Zaten an meselesiydi.
- Bu daha başlangıç.
Önümüzdeki hafta ve her hafta
beş isim daha yayınlayacaklarmış.
***çe bir oyun.
Jiletle tıraş oluyorsun.
Çek geleneksel.
Bazı şeyleri eski usül yapmayı severim.
Bazen eski usül en iyisidir.
Hayatını yine benim ellerime mi
bırakıyorsun?
M bana listeden bahsetmişti zaten.
Neden burada olduğuna dair istek ve
heyecan uyandıran düşüncelerim var.
Resmi olarak sana yardım etmekle
görevlendirildim.
Elimden gelen her şekilde.
Mallory için casusluk yapmak gibi mi?
Mallory düşündüğün kadar
kötü biri değil.
Adam bürokrat.
Dersine iyi çalışmalısın.
Gareth Mallory eskiden
bir yarbaymış...
Kuzey İrlanda Herford alayı yarbayıymış.
IRA'nın elinde üç ay geçirmiş.
Yani adamda göründüğünden fazlası var.
Göreceğiz.
Kıpırdamadan dur.
Zor olan kısmına geldik.
Şimdi daha iyi.
Şimdiki kısmı biliyorsun.
Hangi kısımmış o?
Ağaç...
...yaşken eğilir.
İyi akşamlar.
Kulağına dokunma.
Üç çıkış var.
Ve çok fazla kör nokta.
Ben onları kapattım.
Elbisenin içinde çok güzel görünüyorsun.
Kendini bu kadar alçaltma.
Fazladan bir çift elle
harika şeyler yapılabiliyor.
Aynı fikirdeyim.
Kumar oynar mısın?
Ara sıra heyecan yaşamak hoşuma gider.
Şansını denemeyi kim sevmez ki?
İyi akşamlar beyefendi.
Size nasıl yardımcı olabilirim?
Bunu nakde çevirmek istiyorum lütfen.
Bir dakika efendim.
Şeytanınız bol olsun efendim.
Umarım öyle olur.
Müessesemizim ikramıdır.
Teşekkürler.
Şimdi bana içki ısmarlayabilir misin?
Hatta iki tane bile ısmarlayabilirim.
Galiba 4 milyon Euro param var.
Fena değilmiş.
Bu oyunu severim.
Başka bir oyun oynayalım mı?
Ben kumar oynamam.
Hiç şanslı değilimdir.
Şangay'daki arkadaşımızdan
biraz şans getirdim.
Çipleri kimin alacağını
görmeyi bekliyordum.
Küçük oyunumuza
çok cesurca bir giriş yaptın.
Çok mu karmaşık oldu?
Arada bir yaşanan karmaşıklığı
kim takdir etmez ki?
- Bay...
- Bond. James Bond.
Severine.
Bay Bond...
Sonraki performansınızı
birer içki içerken konuşalım mı?
Çok sevinirim.
Arkadaşlarınız da bize katılacak mı?
Maalesef öyle olacak.
- Güzel hatun.
- Biliyorum.
Bu tiplerden hoşlanıyorsun.
Seni durumdan haberdar ederim.
Mükemmel.
Size işinizle ilgili
bir soru sorabilir miyim?
Soruya bağlı.
Ölümle ilgili.
Sizin uzman olduğunuz bir konu.
Nereden biliyorsunuz?
Sadece bir şeye
kesin niyeti olan bir kadın...
...baldırına Beretta 70 sıkıştırıp
sırtı açık bir elbise giyer.
Bazıları smokinin altında
Walthers taşıyan...
...yakışıklı bir adam gördüğünde
yeterince dikkatli olamaz.
Patrice'i öldürdüğünü
varsaymakta haklı mıyım?
Evet.
Nedenini sorabilir miyim?
Patronunla görüşmek istiyorum.
Ne dilediğine dikkat et.
Korkuyorsun.
İçki için teşekkürler.
Bay Bond.
İyi bir gösteri yaptın.
Ama buraya oturduğumuzdan beri...
...fedailere bakmaktan
kendini alıkoyamadın.
Üç tanesi biraz fazla gelmiş.
Seni kontrol ediyorlar.
Seni korumuyorlar.
Bileğindeki dövme...
...Makau seks ticaretini gösteriyor.
Genelevlerden birine aitsin.
Kaç yaşındayken düştün 12 mi?
13 mü?
Sanırım o senin kurtuluşundu.
Belki de aşık olduğunu sanıyordun.
Ama bu çok uzun zaman önceydi.
Bu konuda hiçbir şey bilmiyorsun.
Bir kadın korkup da aksi şekilde
davranmaya çalıştığında anlarım.
Korku hakkında ne biliyorsun?
Her şeyini.
Böylesini bilmiyorsun.
Onun gibisini de tanımıyorsun.
Sana yardım edebilirim.
- Hiç sanmıyorum.
- Bırak deneyeyim.
Nasıl?
Beni ona götür.
- Onu öldürebilir misin?
- Evet.
- Yapacak mısın?
- Genellikle biri ölür.
Belki de öldürebilirsin.
Buradan gittiğimde seni öldürecekler.
Hayatta kalırsan Chimera'dayım.
Kuzey Limanı, Berth 7.
Bir saat içinde ayrılıyoruz.
Seninle tanıştığıma
memnun oldum Bay Bond.
İyi şanslar.
İyi şanslar sana.
Teşekkürler.
Hepsini kırmızıya yatır.
Hayatın döngüsü böyle.
Evet?
Ayrılık vakti.
Tamam.
Baretta'n olmadan daha güzelsin.
Onsuz kendimi çıplak hissediyorum.
İyi akşamlar. Savunma Bakanlığı'nı
zorda bırakan bir anlaşmazlık...
...bugün Hüseyin suikastının görüntülerinin
dolaşmaya devam edişiyle şiddetlendi.
Sizi uyarıyoruz, bazı izleyicilerimiz
bu görüntüleri rahatsız edici bulabilirler.
Yüzbaşı Hüseyin, ifşa edilmiş beş ajandan
Orta Doğu'ya yerleştirilmiş bir MI6 ajanıydı.
Bunun günümüz İngiliz tarihin en büyük
güvenlik sorunu olduğu düşünülüyor.
Başbakan MI6 için desteğini sürdürdüğünü
kamuoyuna bildirmeye devam ediyor.
Karşıt görüşler yerini alıyorken...
Bir avuç eski kafalı geri zekalı
karşıt tarafta yerini alıyor...
...ve bizi anlamadığımız ve asla
kazanamayacağımız bir savaşa sürüklüyorlar.
Bak, şimdiden üç ajanım öldü bile.
Politikayı karıştırma şimdi.
Başbakan soruşturma yapılmasını emretti.
Senin de görünmen lazım.
Öğlen vakti ortalığı karıştırmak.
Eski kafalı kim oldu şimdi?
Tanrı aşkına ağzından çıkanı kulağın duysun.
Biz bir demokrasiyle yönetiliyoruz...
...ve savunmaya çalıştığımız
insanlara karşı sorumluyuz.
Gölgelerin ardından çalışamayız.
Artık gölge falan da kalmadı zaten.
Olayı anlamıyorsun değil mi?
Bu işin arkasında kim varsa
bu işi kim yapıyorsa bizi tanıyor.
Bizden biri.
Bond'la aynı yerden gelmiş.
Senin olmadığını söylediğin yerden.
Gölgelerden.
Çok geç değil.
Şimdi geri dönebilirsin.
Ben o kadar emin olmazdım.
Bir gecede terk etmişler.
Halkı kimyasal tesiste
bir sızıntı olduğuna inandırdı.
Bir bilgisayarla inanılmaz bir
panik yaratabiliyor.
Adayı istiyordu.
Ve aldı da.
Her zaman istediği elde eder mi?
Bildiğinde de fazla.
Üzgünüm.
Merhaba James.
Hoşgeldin.
Adayı beğendin mi?
Ninemin de bir adası vardı.
Övünecek bir şey değildi.
Bir saate tüm adayı gezebilirdin.
Ama yine de bizim için bir cennetti.
Bir yaz mevsiminde ziyarete gitmiştik...
...ve adanın farelerin
istilasına uğradığını gördük.
Bir balıkçı teknesine binip
hindistan cevizine doymak için gelmişler.
Bir adadaki farelerden nasıl kurtulursun?
Ninem bana gösterdi.
Bir benzin bidonunu
kapana çevirdik.
Sonra hindistan cevizinin iple bağladık...
...ve fareler hindistan cevizini
almaya geleceklerdi ve...
Kapana düşeceklerdi.
Bir ay sonra tüm fareleri
yakalayacaktık.
Peki o zaman ne yaparsın?
Kapanı okyanusa mı atarsın?
Yakar mısın?
Hayır.
Öylece bırakırsın.
Ve acıkmaya başlarlar.
Ve birer birer...
...birbirlerini yemeye başlarlar.
Ta ki iki tanesi kalan kadar.
İki tanesi hayatta kalır.
Peki ya sonra?
Onları öldürür müsün? Hayır.
Onları alırsın ve ağaçlara salarsın.
Ve artık hindistan cevizi yemezler.
Artık sadece fare yerler.
Onların tabiatlarını değiştirmişsindir.
İki tane hayatta kalmıştır.
O bizi bu hale getirdi.
Ben kendi kararlarımı verdim.
Öyle olduğunu düşünüyorsun.
Bu onun dehası.
H istasyonu.
Haklı mıyım? Hong Kong?
86-97 arası.
Eskiden favorisi bendim.
Ve sen benim kadar ajan bile değildin.
Bunu söyleyebilirim.
Şu haline bak. Haplarınla ve içkinle
güç bela kendini toparlamışsın.
Ülkeme olan dokunaklı sevgimi de unutma.
O yaşlı kadına olan inancını
halen koruyorsun.
- Hem de sana her söyledi yalan olduğu halde.
- O bana asla yalan söylemedi.
- Hayır mı?
- Hayır.
- Nişancılık değerlendirmede aldığın
en yüksek puan kaç? - 70.
40.
- Psikoloğunun göreve hazır raporu
verdiğini de söyledi mi? - Evet.
Hayır. Hayır.
Tıbbî değerlendirme, başarısız.
Fiziksel değerlendirme, başarısız.
Psikolojik değerlendirmede, alkol
ve madde bağımlılığı da bildirilmiş.
Patolojik olarak otoriteyi reddetme...
...çocukluktan kalan çözülmemiş
travmalardan ileri geliyormuş.
Hasta saha görevi için uygun değildir...
...ve hizmet görevinden
acilen alınması önerilir.
Bu ihanet değilse nedir?
Senin hazır olmadığını ve muhtemelen de
öleceğini bilerek bana yollamış.
Annecik çok kötüymüş.
Sana ne yaptığını anlıyor musun?
Beni hiç sandalyeye bağlamamıştı.
Onun kaybı.
Bu işin onun hakkında
olduğundan emin misin?
Onun hakkında...
...ve senin ve benim.
Anlıyorsun ya, biz son kalan iki fareyiz.
Ya birbirimizi yeriz.
Ya da diğerlerini.
Şu anda eğitimini
hatırlamaya çalışıyorsun.
Bunu gizlemenin kuralı neydi?
Her şeyin bir ilki vardır.
Evet.
İlk defa başıma geldiğini
nereden biliyorsun?
Bay Bond...
Tüm bu fiziksel şeyler çok sıkıcı.
Çok sıkıcı.
Casusları kovalamak.
Çok modası geçmiş bir iş.
Dizlerin çok ağrıyor olmalı.
İngiltere...
İmparatorluk, MI6.
Sen de bir harabede yaşıyorsun.
Henüz bunun farkında değilsin.
En azından buralarda emir verecek
yaşlı bir kadın yok...
...ve o küçük...
...icat edilmiş aptal Q
ekipmanlardan yok.
İsteseydin...
...kendi gizli görevlerini seçebilirdin.
Aynı benim gibi.
Adını koy.
Adını koy.
Manipülasyonla istikrarsızlaştırılmış
uluslararası hisseler. Kolay.
Kabil'in üzerindeki
bir casus uydudan çalıntı veriler.
Tamamdır.
Uganda seçimlerinde hile yap.
En yüksek fiyat verenler var.
Ya da Londra'da gaz patlaması.
Beni anladın İngiliz.
Herkesin bir hobiye ihtiyacı var.
Seninki nedir?
Yeninden doğmak.
Sana bir şey göstereyim.
Bir hikâye anlatıyor değil mi?
Adayı öyle çabuk terk ettiler ki...
..neyi alıp neyi almayacaklarına
neyin önemli olduğuna karar veremediler.
Bu her gün bana temel ihtiyaçlara
odaklamayı hatırlatıyor.
Hayatımda gereksiz bir şey yok.
Bir şey lüzumsuzsa, yok ederim.
50 yıllık McCullan.
Anladığım kadarıyla
bunu çok beğeniyorsun.
Evet, neyin şerefine?
Aşık olduğumuz kadınlara?
Sevgilim...
Sevgilim, aşkın burada.
Hayır, hayır, hayır.
Düzgün dur, kıpırdama...
...ve ne yaparsan yap
paniğe kapılma.
Paniğe kapılma.
Paniğe kapılma.
En yüksek puanını tekrarlama vakti.
Bakalım.
İlk sen olabilirsin.
Kafasındaki bardağı vuracağız.
Centilmenlik olsun diye
ilk senin vurmana izin veriyorum.
Bakalım kim üstteymiş.
İnanamıyorum.
İnanamıyorum.
O gün gerçekten öldün mü?
Eski 007'den geriye bir şey kaldı mı?
Benim sıram.
Ben kazandım.
Buna ne diyeceksin?
İyi bir viski heba oldu.
Şimdi ne yapacaksın?
Beni ona geri mi götüreceksin?
Yoksa tek mi çalışıyorsun?
Kendi başıma olduğumu kim söyledi?
Q biriminden son çıkanlar.
Telsizde.
Pekala.
Merhaba deme vakti.
Hatırladığımdan daha ufaksın.
Ben de seni daha uzun hatırlıyordum.
Çok tuhaf, sanki daha dün gibi her şey.
- Şaşırdın mı?
- Pek değil.
Sen hep kaypak biriydin.
Belki de beni bu yüzden çok sevdin.
- O senin hüsnükuruntun.
- Pişman değilim.
Tam da düşündüğüm gibi.
Profesyoneller pişman olmaz.
"Profesyoneller pişman olmaz."
Beni havasız bir odada beş ay tuttular.
Bana işkence ettiler.
Ama ben seni ve sırlarını korudum.
Bana acı çektirdiler...
...acı çektirdiler...
...acı çektirdiler...
...ta ki bana ihanet edenin...
...sen olduğunu anlayana kadar.
Sen bana ihanet ettin.
Tek bir şeyim kalmıştı.
Arka azı dişimdeki siyanür kapsülüm.
Hatırlıyorsun değil mi?
Ben de dişimi kırdım...
...ve kapsüle ulaştım.
İç organlarımı yaktı...
...ama ölmedim.
Hayat bana bir hastalık gibi yapıştı.
Ve sonra...
...neden hayatta kaldığımı anladım.
Son bir defa
gözlerinin içine bakmalıydım.
Umarım buna değmiştir.
Bay Silva...
...Belmarsh Cezaevine
nakil edileceksiniz...
...gözaltında tutulacaksınız...
...ve Krallık mahkemesi size
uygun bir dava açana kadar...
Adımı söyle.
Söyle!
Gerçek adımı.
Hatırladığını biliyorum.
Adın, saldırı düzenlediğin
binanın anı duvarında yazıyordu.
Kaldırtmak zorundayım artık.
Yakında geçmişin de
geleceğin gibi yok edilecek.
Bir daha seni görmeyeceğim.
İlacın ne yaptığını biliyor muydun?
Hidrojen siyanürü?
Bak ne yaptın.
Anne...
Bilgisayardan kurtardıklarını
bana da bildir.
Listeyi göndermiş mi?
Gönderdiyse kime?
- Bu işin çözülmesini istiyorum.
- Peki efendim.
Onun adı Tiago Rodriguez.
Mükemmel bir ajandı.
Ama Çinlileri hackleyerek
operasyonun ötesine geçti.
Görevin devri yaklaşıyordu ve
onun peşine düşmüşlerdi...
...ben de ondan vazgeçtim.
Karşılığında altı ajan aldım...
...ve huzurlu bir geçiş yaptım.
Gitmeliyiz efendim.
Soruşturma 30 dakika içinde başlıyor.
O bilgisayarda ne olduğunu
öğrenmek istiyorum.
Silva'nın bilgisayarına bakıyorum.
Sıradışı bazı şeyler yapmış
gibi görünüyor.
Belirli bazı dosyalara
ulaşmak istenirse...
...hata güvenlik amacıyla
hafızayı silme protokolleri yazılmış.
Dünyada böyle bir programı yazabilecek
sadece altı kişi mevcut.
Tabii ki öyledir.
Protokolleri geçebilir misin?
Onları ben icat ettim.
Hadi bakalım.
Bakalım bizim için neler var Bay Silva.
Girdik.
Efendim...
...bu nedir böyle?
Omega sitesi.
Şifrelenmiş alanı.
Gerçek amacına bakılırsa
kodları abartılmış.
Güvenliği çok karanlık.
Baylar ve bayanlar,
oturumumuz başlıyor.
Davaya başlamak istiyorum.
Bugün, burada ulusal güvenliğimizin
geleceğiyle ilgili olarak...
...bazı önemli düzenlemeler
yapmak için toplanmış bulunuyoruz.
Bir yere mi gidiyorsun?
Yani MI6'daki adamınızın son yaşanan krizde
tatminkâr durumda olduğunu mu söylüyorsunuz?
İnanıyorum ki hassas bilgilerin
kontrol altında tutulmasındaki...
...güvenliği sağlamak için gerekli adımları
üstlenme sorumluluğumuzu anlamış bulunuyoruz.
Çok iyi bir iş yapmışsınız.
Her şey mükemmel gidiyor
demiyorum ama...
Bayrak kaldırmadığım için bağışlayın.
Sizin tek başınıza sorumlu olduğunuz...
...anıtın güvenlik açığını ve ölü ajanları
görmezden gelmek bana zor geliyor.
Kodları değiştirmek için
çok biçimli motor kullanıyor.
Ne zaman erişmeye çalışsam
kodlar değişiyor.
Zeka küpünün karşılık vermesi gibi sanki.
Dur.
Oradan devam et.
Grandborough.
Grandborough Yolu, metro hattındaki
eski bir tüneldeki istasyondur.
Yıllardır kapalı.
Bunu anahtar olarak kullan.
Şuna bak, harita çıktı.
Londra.
Londra yeraltı sistemi.
Neler oluyor?
Kapı niye açıldı?
Sistem Güvenliği Aşıldı
Biri bana sistemimize nasıl
girdiklerini anlatabilir mi?
Salaksın Evlat
Ha siktir.
Siktir, siktir, siktir.
Bizi hackeldi.
Olamaz.
Q!
Adam kaçmış.
Yeraltı havalandırma
merdivenlerindeyim.
Beni dinliyor musun Q?
Seni duyabiliyorum.
Yerini tespit ediyorum.
Onu buldum.
Lokasyonu izliyorum.
Aynen devam et.
Sağındaki servis kapısından gir.
O kapıdan geçtiysen tüneldesin.
Tüneldeyim.
Bond, bu bir kaçış değil.
Yıllarca planlanmış bir şey.
Onu yakalamamızı ve
bilgisayarına girmemizi istemiş.
Hepsi planlanmış.
Merkez karargaha göz atıyorum.
Sadece acil durum protokolleri var.
Onu yakalayıp buraya geri getirmeliyiz.
O kadarını ben de anladım.
Planının sıradaki adımı canımı sıkıyor.
Aynı şekilde devam et,
solunda bir servis kapısı olacak.
Buldum.
- Açılmıyor.
- Açılacaktır. Omuz atsana.
Sen aşağı gelip omuz atsana?
Olmuyor, sıkışmış.
Hiç iyi değil.
Bir tren geliyor.
Düzeltelim şunu.
İçerideyim.
Söylemiştim.
Güvenliği alarma geçirdik.
Polis yoldadır.
Şimdi neredesin?
İstasyondaki kalabalığın arasındayım.
Londra'nın yarısı burada sanki.
Gördüm seni.
Nerede olduğumu biliyorum Q.
- O nerede?
- Biraz zaman ver. Arıyorum.
Burada çok insan var.
Onu göremiyorum.
İstasyondaki koşuşturma saatine
hoş geldin.
Bizim pek bilmediğimiz bir durum.
Tren kalkıyor.
Trene bineyim mi?
Trene binme, henüz yerini bilmiyoruz.
Biraz bekle.
Trene bineyim mi?
- Bond...
- Ne?
Trene bin.
Eve gitmeye çok hevesliymiş.
Kapıyı açın lütfen.
Kapıyı açın.
Güvenliktenim.
İşinize devam edin.
- Neredesin?
- At kafadan bir yer Q.
Kılık değiştirmiş.
Polis kılığına girmiş.
Tabii ki yapar.
Nereye gidiyor?
M için gidiyor. Tanner'a söyle.
M'i oradan çıkarsın.
Sağlam kanıtları görmezden geldiniz
ya da göz ardı etmeyi seçtiniz.
Ve devamlı suretle hatta inatla...
Silva kaçmış.
Bond peşindeymiş.
Sizi hemen güvenli bir yere
götürmeliyiz efendim.
Şu anda sırtımı dönüp gidemem.
Dikkatinizi mi dağıtıyoruz?
Hayır, lütfen Sayın Bakan.
Devam edin.
Pardon.
Casusluğun altın dönemindeymişiz
gibi davranmaya devam ediyorsunuz...
...fakat geçmiş dönemlerde
tek bilgi kaynağımız insanlardı.
Ben bunu modası geçmiş bulsam da...
...umarsızca aldırışsızlığı görüyoruz ki---
Affedersiniz Sayın Bakan.
Sözünüzü kesmek istemezdim...
...fakat görüş çeşitliliği
gereksinimi sebebiyle...
...bu konuyu bir de
tanıklardan dinlemeliyiz.
Elbette.
Teşekkürler.
- Bir dahaki sefere ıskalamam Bay Silva.
- Fena değil.
Fiziksel bir harabeye göre
hiç fena değil James.
Teşekkürler.
Beni yakaladın.
Şimdi al sana ödülün.
Yerel oyuncak mağazamdan
en son ürünüm.
Buna telsiz diyorlar.
Umarım benim için değildi.
Hayır.
Ama bu senin için.
Sayın Başkan, Sayın Bakan...
Bugün sıklıkla birimimin...
...varlığının gereksizliğini dinledim.
Madem eski diyorsunuz, öyleyse neden
00 birimi ajanlarına ihtiyacınız var ki?
Sanırım dünyayı sizden daha farklı
bir gözle görüyorum.
Ve işin aslı, benim gördüğüm dünya
beni korkutuyor.
Korkuyorum çünkü artık düşmanlarımız
bizim bildiğimiz şekilde değiller.
Haritada yoklar.
Ulusları yok.
Bireyseller.
Ama etrafınıza bakın,
kim korkuyor?
Bir yüz, bir üniforma mı görüyorsunuz?
Hayır.
Dünyamız artık daha transparan değil.
Daha opak.
Gölgelerin içinde.
Yapmamız gereken de bu zaten.
Yani bu gereksiz kararı bildirmeden önce
kendinize sorun...
Ne kadar güvende hissediyorsunuz?
Son bir şey daha var.
Merhum eşim büyük bir şiir aşığıydı.
Ve...
Sanırım iyi niyetime rağmen
bazı şeyler anlaşılmaya başlandı.
Ve bugün bunu anımsadım.
Sanırım Tennyson'dan.
Şu anda o kadar güçlü değiliz.
Yani, başarmak için her şeyi
yaptığımız günlerdeki gibi.
Bizi biz yapan budur.
Cesur bir yüreğin yanan ateşi.
Zaman ve kaderle zayıfladı.
Ama güçlü bir iradesi var.
Çabalamak, aramak, bulmak...
...ama teslim olmamak için.
Yürü!
Yürü! Yürü!
007, ne yapıyoruz?
Beni kaçırıyorsun.
Öyleyse bakacak tek yön var.
Benim yüzümden çok insan ölüyor.
Seni istiyorsa gelip almak zorunda.
Başından beri Silva'dan
bir adım gerideydik.
Artık öne geçip oyunu
değiştirme vakti geldi.
Ben burada yem mi oluyorum?
Pekala.
Sadece biz. Başkası yok.
Q, yardımın lazım.
Aracı takip ediyorum.
Nereye gidiyorsun?
M'i aldım.
Gözden kaybolmak üzereyiz.
Ne?
Yola, Silva'dan başkasının izleyemeyeceği
ekmek kırıntıları bırakmanı istiyorum.
Bunu yapabilir misin?
Galiba bu tam olarak resmi bir iş değil.
Hem de hiç değil.
Casusluktaki umut vaat eden kariyerim
buraya kadarmış.
Parlak planın buysa
ben orada saklanmam.
Araç değiştiriyoruz.
Şirket arabalarının sıkıntısı
üzerlerinde vericileri olması.
Sanırım bu araç hiçbir şekilde
göze çarpmaz.
Bin hadi.
Hiç konforlu değilmiş.
Yol boyunca söylenecek misin?
Hiç durma, fırlat beni.
Umurumda bile olmaz.
Nereye gidiyoruz?
Eski günlere.
Avantajlı olacağımız bir yere.
Kolay değil.
Ekmek kırıntıları çok küçük olursa
gözden kaçırabiliriz.
Çok büyük olursa da
Silva farenin kokusunu alır.
Yani bu yüzden bunu bir tek Silva
fark edebilecek diye düşünüyorsun.
Bunu yapabilecek tek kişi.
Efendim...
Ne yapıyorsunuz?
İzleme yapıyoruz.
Silva'yı takip etmek için
sahte bir sinyal yaratıyorsunuz.
Efendim...
Harika bir fikir.
Onu soyutlayın.
A9'a yollayın.
Doğrudan bir rotadır.
İlerleyişini daha doğru izlersiniz.
Trafik kameralarıyla da doğrulasınız.
Peki ya P.M. öğrenirse ne olur?
Hepsi öfkeden kudurur.
Devam edin.
Burada mı büyüdün?
Ailen öldüğünde kaç yaşındaydın?
Cevabını biliyorsun zaten.
Tüm hikâyeyi biliyorsun.
Yetimler daima en iyi ajanlar olmuştur.
Fırtına yaklaşıyor.
Tanrım...
Hiç dönmeyeceksin zannediyordum.
James...
James Bond.
Yüce tanrım.
Halen yaşıyorsun.
Ben de seni gördüğüme sevindim.
M... bu adam Kincade.
Kincade çocukluğumdan beri buradadır.
- Tanıştığıma sevindim Emma.
- Bay Kincade.
Çok geç kaldın.
Öldüğünü düşünüp mekânı sattılar
Ama yanılmışlar.
Burada ne işin var?
Biri bizi öldürmeye geliyor.
Önce ben onu öldüreceğim.
Öyleyse hazırlansak iyi olur.
Halen silah odamız var mı?
Idaho veya ona benzer bir yerden gelen
bir koleksiyoncuya çok şey sattılar.
Birkaç hafta önce kargolandılar.
Babanın antika tüfeği kaldı sadece.
Bunun gitmesine gönlümüz razı olmadı.
Elimizde bir tek bu var.
Taş ocağından kalma birkaç
dinamit lokumu olabilir.
Her şey ters giderse
bazen...
...eski usüller en iyisidir.
Kiminle savaşıyoruz?
Biz diye bir şey yok Kincade.
Bu senin savaşın değil.
Beni durdurmaya çalışsana
seni kendini beğenmiş velet.
Sana ne öğrettiğimi hatırlıyorum.
Sakın sola çekmesine izin verme.
Elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Para kazanmak için
ne iş yapıyorum demiştin?
Emma...
Sana bir şeyler getirdim.
Burada geceleri soğuk geçer.
Teşekkürler Bay Kincade.
Eski ama çok güzel bir ev.
Öyledir.
Ve diğer tüm önemli
hanımefendiler gibi...
...halen kendi gizli özellikleri var.
Dur sana göstereyim.
Gizlenme yuvası.
Evet, Reform zamanlarından kalma.
Tüneller bozkırların altından geçiyor.
Tehlike altındaysanız
geleceğiniz yer burasıdır.
Ailesinin öldüğünü söylediğim gece...
...iki gün boyunca buraya saklandı.
Ama sonunda çıktı.
Artık küçük bir çocuk değildi.
İşimize bakalım.
Her şeyi batırdım, değil mi?
Hayır.
Sen işini yaptın.
Benim için yazdığın ölüm ilanını okudum.
- Ve?
- Berbat bir histi.
Nefret edeceğini biliyordum.
İngiliz metaneti için örnek olacaktı.
Öyleyse sorun yok.
Hazır mısın?
Sen daha doğmadan hazırdım ben evlat.
İskoçya'ya hoşgeldiniz.
Bir şey mi düşürdün?
- Canın acıdı mı?
- Sadece gururum.
Sağlam bir mermi yemedim daha.
Burada değil.
Burada da değil.
Havalı bir giriş yapmak
her zaman iyidir.
Hepiniz mutfağa gidin.
Hemen!
Arka bahçeye.
Kiliseye git.
Tünelleri kullan.
Herkes beni dinlesin!
Sakın M'e dokunmayın.
O benim!
Dışarı çıkıp merhaba diyemez miydin?
Hadi gel.
Bu taraftan.
Burayı hiç sevmemiştim zaten.
Isınıyor musun?
Bond'un öldüğünden emin olun!
Artık sadece ikimiz kaldık M.
Her şeyin sonucunu
görüyor musunuz Bay Bond?
Tüm o atlayıp zıplamalar, dövüşmeler...
İnsanı tüketiyor.
Gevşe.
Gevşemelisin.
Annem çağırıyor.
Senin için ona elveda
öpücüğü vereceğim.
Elbette.
Burada olmalıydı.
Bu şekilde olmalıydı.
Teşekkürler.
- Yine de ben bulamadım.
- Yapma!
Lütfen.
Yapma.
Yaralanmışsın. Yaralanmışsın.
Sana ne yaptılar?
İkimize de özgürlük.
Aynı mermiyle.
Yap.
Sadece sen yapabilirsin.
Yap hadi!
Son fare hayatta.
007.
Neden bu kadar uzun sürdü?
Suyun dibine batmıştım.
Sanırım artık...
...kaçmak için çok geç kaldık.
Sen varsan ben de varım.
Bir şeyi doğru yaptım.
Buraya geldiğini bile bilmiyordum.
Manzarayı ziyan etmeyi sevmem.
Nedenini görebiliyorum.
Aktif hizmete döneceğini sanıyordum.
Reddedildim.
Kendin söylemiştin.
Saha işi herkese göre değildir.
Daha iyi hissedeceksen diye söylüyorum,
artık daha güvende hissediyorum.
Bugün bunu okuyacaktı.
Bunu sana bıraktı.
Belki bu da onun sana masa başı işine
geçmeni söyleme şeklimizdir.
Tam tersi.
Teşekkürler.
Aslında, resmen hiç tanıştırılmadık.
Benim adım Eve.
Eve Moneypenny.
Birlikte geçireceğimiz zamanı
sabırsızlıkla bekliyorum Moneypenny.
Ben de öyle.
Birkaç tıraş yapacağımızdan eminim.
Günaydın 007.
- Günaydın Tanner.
- Şimdi seninle görüşecek.
Kolunuz nasıl efendim?
İyi.
Daha iyi olur.
Sahada çalışmayan biri için
şok edici olaylar yaşadım.
Evet 007...
Yapılması gereken işler var.
İşe dönmeye hazır mısın?
Memnuniyetle M.
Memnuniyetle.
Çeviri: batigol-7