Tip:
Highlight text to annotate it
X
INTO THE BLUE (2005)
- Sinyali izle.
- Sinyali kaybettik.
Tanrım!
- Rotamız ne?
- Bilmiyorum.
Yön belirleyemiyorum.
- Burnu kaldır.
- Yapamıyorum.
Havuz kapandı.
Herkes sudan çıksın.
Şu dalgıçları sudan çıkartın.
Acele et, buraya gel.
Seni yukarı çekelim.
Sallanmayın, kımıldayın biraz.
- Dirsekleri ve kıçı görmek istiyorum.
- İyi misin?
Şişkonun ağırlık kemeri nerede?
Sen ödersin.
2 saniye dilini tutar mısın?
Dil istesem fermuarımı açardım.
Ağırlık kemeri nerede?
Tanesi 60 dolar.
Ücretinden kesilecek.
Onları ben daldırdım.
Sudan sen çıkar.
Atlantis dünyanın en geniş
sualtı yaşam alanına sahip.
Dadı köpekbalığı kademde büyür...
...ve diğer cinslerden farklı beslenir.
Avını güçlü bir solukla çekip...
...bütün olarak yutar.
Bunu duyuyor musunuz?
Seni hiç ısırdılar mı?
Evet, Gina oyunu fazla kaçırdı.
Ama çoğu köpekbalığı saldırısı
yanlışlık sonucu olur.
Selam Boone.
Baban neyin peşinde?
Güzel kokuyor.
Mutfak güzel kokuyor.
Ünlü yemeğim çili ve mısır ekmeği.
Ne?
Bunu son yaptığında
eski sevgilin...
...adaya gelmişti.
Bir öncekinde de eve
keneli ve 3 ayaklı...
...gebe bir köpek getirmiştin.
Böyle bir fırtına son patladığında
Kam Jackson...
...kuzey adasındaki bir safra yığını
arasında o altın haçı buldu.
Daha ortaya çıkmamış
kaç batık gemi...
...olduğunu kim bilebilir ki?
Yemek hazırlamanın nedeni bu mu?
Araştırma yapmam gerekirdi.
İşinden mi ayrıldın?
Hayır, kovuldum. Ama bu da planın
bir parçası.
Tekneyi toparlayıp büyük bir
define bulacağım ve...
...hayatımızı yaşayacağız.
- Öyle yaptığımızı sanıyordum.
- Evet, ama zengin olacağız.
Sen iyi misin?
Göster bakayım.
İyiyim.
Aşağılık tekne.
O hurda teknede seninle yaşarım,
biliyorsun.
Böyle şeyler söylemene bayılıyorum.
İyi misiniz?
Evet.
Birkaç delik dolduruyoruz.
- Sea Robin harika görünüyor.
- Fırtına vurmadan denize indirdik.
- Ve her gün çalışıyoruz.
- Ne arıyorsun?
Titanic zaten bulundu.
Şu yiyecek dolu olan mı?
Ben sadece
altın ve gümüş ararım, biliyorsun.
Hey, Sam.
Bu sabah bir alanı patlatırken bulduk.
Belki erkeğin uyacak bir taş bulur.
Adamım teknene bir göz atsın mı?
Hayır, her şey kontrol altında.
Teklif var, ısrar yok.
İşsiz olduğun söyleniyor.
Yine
benim için çalışabilirsin.
Artık kendi işim var.
Ama benimle
ortak iş yapabilirsin.
Kazancı paylaşırız. Yarı yarıya.
Kayıkla gidip define bulamazsın.
İlkini bulmak 10 yılımı aldı.
Ciddiyim.
Yardıma ihtiyacın olursa
haber ver.
- Git dolaş hadi.
- Quinn!
Gerçek bir kaptanla çalışmak
istersen bana haber ver.
Şimdi kaptan mı oldun? Teknen
her tarafından su alıyor.
Görüşürüz Sam.
Bates'e yine kölelik edemem.
Bunu biliyorum.
O zengin olurken kıçımı yırtmam
mümkün değil.
Üstelik kayalıklarda delik açıyor.
- Ben o şekilde çalışmam.
- Biliyorum.
Ben sadece senin mutlu
olmanı istiyorum.
Bunu biliyorsun.
Bahama adalarına hoş geldiniz.
Cennete hoş geldiniz.
Büyük zevk.
Benim için de öyle.
İş mi, zevk mi?
Belli değil mi kardeş? Sence ne?
Tatilinizin keyfini çıkarın.
Olamaz.
Gangster taklidi şarkıcı bozuntusu.
Ne haber pejmürde plaj faresi?
Kıçını yere yapıştıracağım.
Uyu bakalım.
Yeter.
Mahkemede fazla vakit harcadın.
Bekle. Bir saniye kımıldama.
Harika bir duygu.
Sapık pislik.
Seni görmek güzel.
- New York sana nasıl davranıyor?
- Kazandırıyor.
İhtiyacı olan bir sürü
kötü adamı savunuyorum.
- Ürkütücü bir düşünce bu.
- Yemekte seni isteyebilir miyim?
Şu vücuda bak. İnanılmaz.
- Beni çok özledin mi?
- Her dakika.
Tanrım, sımsıkı. Her tarafın öyle.
Seni görmek güzel Sam.
Önce biz tanışsak farklı olurdu.
Biraz yavaş.
Neyse, sen Lisa olmalısın.
- Lisa kim?
- Evet, kahrolası Lisa'da kim?
Amanda. Amanda.
- Amanda.
- Ben Sam.
- Bahama'ya hoş geldin.
- Memnun oldum.
Ben Jared.
- Yanılgı için üzgünüm.
- Gidelim. Bu adamlar gülünç.
- Seni salak.
- İyi kıvırdın. Aferin sana.
Karayiplere bayılıyorum.
Gömlek,
pantolon giymek için fazla sıcak.
Ve biz iki seksi genç bayanız.
- Dalar mısın?
- İdare ederim.
Bunu ne zamandır tanıyorsun?
Yaklaşık 14 saattir.
Dün gece
Mercer kulüpte kaptım.
Hayır, ben seni kaptım. Şimdiden
yalan söylemeye başlama.
Galiba aşığım. Ciddiyim.
Ciddi değilim.
Buranın sahibi 44 ayrı
suçtan yargılandı.
Biz temsil ettik.
- Bu da ödemesi.
- Şaka yapıyorsun.
Tekne sorunu mu? Aldırma.
Tekne ve jet skiler hesaba dahil.
Tekneyi alabilir miyiz?
- Teknemiz var?
- Teknemiz var.
Hadi göster kendini.
Şimdi beni beğendin mi?
Müthiş bir numaraydı.
- Bu yeterince manyakça mıydı?
- İnanılmazdı.
- Neredeyiz?
- Gizli yerimiz.
İnanılmaz değil mi?
Köpekbalığı. Hemen sudan çık.
Bir köpekbalığı var.
Hadi.
Sudan çık. Köpekbalığı.
Hadi yüz. Bana doğru yüz.
Sudan çık. Acele et.
Ne gülüyorsun? Köpekbalığı dolu.
Maskemle paletlerimi atsana.
Maskeyi boş ver. Köpekbalığı var.
Saatimi kaybettim.
Saat takmak için kolun olmalı.
Çık sudan.
- O saati bana Sam hediye etti.
- Umurumda değil.
- Ne yapıyorsun?
- Sadece meraklılar.
Neye meraklılar? Kıçının tadına mı?
Dostum, sudan çık. Tanrım, şu
köpekbalığına bak.
Ne yapıyor?
Tam şurada.
Hazır mısın?
Yapma bunu. Kes artık.
- Komik değil mi?
- Hayır.
Bak ne buldum!
Olamaz! Bir taş.
3 dakika nefesini
tuttu ve bir taş buldu.
Olağandışı ne var ki? Ofisteki
çocuklara anlatayım da gör.
Bu bir safra taşı.
Eskiden gemilerin dibine koyarlardı.
Bir kutu puro ve rom var...
...dünyanın kara tarafında.
Gel bunu orada konuşalım.
Taşları hep buluyor da, gemi yok.
Yardım et. Tekrar dalalım.
Sence dipte bir şey mi var?
Bilmiyorum.
Bekle. Deli misin sen?
Bunlar
varken dalar mıyım sanıyorsun?
Kaplan köpekbalıklarından kork.
Haklı. Onlar gerçekten tehlikeli.
Tüylü olurlar ve çizgileri var.
Güzel şaka. Bu adam çok komik.
Suya girmiyorum.
Bu altın değil mi?
Bir şey mi buldun?
Evet.
- Ne?
- Bir uçak.
Bildiğimiz uçak mı?
Evet, bildiğimiz uçak.
Şey, bu çok garip.
Aşağıda bunlardan kaç tane var?
Bir ev yapacak kadar.
Multi milyon dolarlık kokain sarayı.
Yüzme havuzu, çağlayan ve ön bahçe de
dalları kemiren bir zürafa ile.
10 yıl bir hapishane hücresinde
yatmaya ne dersiniz?
Evet, buradan gidiyoruz.
Bu ne olacak?
Aptallık etme.
- Yakalanmayız.
- Hayır, yakalanmayacağız.
Bu bizim.
Yağmurlu günler için.
- Ya da ay.
- Hadi, ciddiyim.
Güneşli bir gün için olsa?
Bekle Sam. Buraya gel.
Bekle, buraya gel.
Sam, dur.
Bir saniye savunmayı dinle.
Uyuşturucu kullanmam.
Nefret ederim.
Ama atılmasına karşı çıkabilirim.
Atmak biraz saçma değil mi?
Okyanusa atmak?
Göster şunu bakayım.
Bence... Ne yapıyorsun?
Gidiyor.
Vay canına. Müthiş.
O yeni bir tekneydi Jared.
Yeni bir tekneyi kaldırıp attın.
- Buradan gidiyoruz.
- Okyanusun dibine attın.
Çok eğlencelisiniz millet.
Bunu saklıyorsun değil mi?
Salak.
Tamam, iyi.
Yani aşağıda daha hazine var mı?
- Büyük fırtınalar büyük hazine getirir.
- Güzel. Bunun anlamı ne?
Son atlattığımıza benzer kasırgalar
asırlardır gömülü kalmış şeyleri...
...kumdan söküp çıkarır.
Yani yarın gidip kazıyoruz.
Düşen uçağı bildirirsek hayır.
Orası olay yeri olur.
Sahil Güvenlik, Uyuşturucu Birimi.
Bir daha yaklaşamayız bile.
Bulan kazanır, kaybeden ağlar.
Buranın yasası öyle değil.
İzin almak gerek.
Bunun için de
batığı tanımlamak şart.
Geminin adını ve nereden geldiğini
söyleyebilmemiz gerekir.
Öyleyse dediğim gibi yarın gider
ne varsa öğreniriz.
Uçak ne olacak?
Cesetler bulduk.
Birine bildirmemiz gerekmez mi?
Onlar kaçakçı Sam.
Aç çocuklara...
...yardım paketi taşıyan
misyonerler değil.
Takma kafanı. Sevgilileri çoktan yeni
pezevenkler bulmuşlardır.
Kaybolan kargoyu arayan yok mudur?
Eminim vardır.
Çenemizi kapalı
tutmak için bir neden daha.
Evet. Kapalı dudaklar gemi batırır.
Çok doğru. Aynen öyle olmuştur.
Yapılacak şey dalmak, batığın adını
belirlemek, sonra da...
...uçağı yetkililere bildirmek.
Tamam mı? Ama siz
hazinenize başka birinin el...
...atmasına aldırmıyorsanız bilemem.
Akvaryumun dibinde gördüğün
oyuncak gemilere benzemez bu.
Okyanus tabanına dağılmış olabilir.
Haklı.
Ama Sam, bence bunu yapabiliriz.
Ya bizde olmayan ekipman?
Bay Derin Cep orada devreye girer.
Doğru.
Sam, böyle bir fırsat
daha yakalamak...
...için hayat boyu bekleyebiliriz.
- Pekala.
- Ne?
- Tamam.
- Biraz daha heyecana ne dersin?
Bir şartla!
- Peki.
- İzni alır almaz uçağı bildireceğiz.
Ve ondan uzak duracağız.
Bana bakma.
Siz korsancılık oynarken...
...burada oturup
parmağımı emeceğim.
Bir şey daha.
Hiç kimseye tek kelime
etmek yok.
Tamam mı?
Anladım, anladım. Buna içelim mi?
- Zengin olacağız.
- Şerefe.
- Şerefe.
- Servet sahibi olmanın şerefine.
Bir kompresör...
...bir havalı emici, takım AGA iletişim.
- Mümkün mü?
- Sorun değil.
Elektronik ekipmanlı tekne var mı?
Elbette.
Bir manyetometre istiyorum.
Bir de geniş açılı sonar.
Sana oradaki tekneyi
ayarlayabilirim.
Ama ödemen gerekecek.
- Ne kadar?
- 30 bin dolar.
Orada mısın?
Arkadaşın kafamı bozuyor.
Banka o. Yatırımcı. 30 bin mi?
30 bin. 2 haftan var.
Şimdi senet verirsin. Ödemeyi
yaparsan oyuncakları alırsın.
Toplantı mı? O bir suçlu.
Suçlu
adamların toplantısı olmaz.
Sakın kapatma...
Bu herife inanamıyorum.
Ne yüzsüzlük.
10 yıl yatmaktan kurtardım.
Bana birkaç binlik veremiyor.
Ne diyorsun sen?
Hiç paran yok mu?
Vegas'dan bahsetmiştim.
- Önemli değil dedin.
- Yalandı.
- Gurur sorunum var.
- Neden bana söylemedin?
Ağlanacak halimi mi merak ettin?
İşte. Yanlış insanlardan borç aldım.
Şu anda dibe vurmuş durumdayım.
Bana söylemen gerekirdi.
Borçlarımı mı ödeyeceksin?
Yemek
kuponlarını paraya mı çevireceksin?
Ben sadece...
Kahrolası paramız yoksa buraya ne
halt etmeye geldik?
Zamanımız boşa gitti.
Bu saçmalık.
Hey, benim.
Hayalarına vurup
nefesini kesecek bir haberim var.
- Şuna bir bak.
- Amanda nerede?
- Seninle beraber.
- Bana bir tüp verin.
Bir tane daha.
Seninle değil mi?
Verin şu tüpü, çabuk.
- Burada ne yapıyorsun?
- Sence ne?
Gemini arıyordum.
Arkamı döndüm, sen gitmiştin.
Aramak için buraya geldim.
- Ne?
- Uçaktan uzak dur demiştim.
Hiçbir şey almadım.
Üstümü aramak ister misin? Ara hadi.
Buradan gidiyoruz.
Tuzlu su gümüşü gümüş sülfit haline
getirir.
Bu işlemi tersine çeviriyor.
Lafı bırak, hazineye çevir.
Üstten dolma bir silah bu. Eski
tarz bir tabanca.
Horoz, tetik, her şey var.
O yazılar ne?
Meksikalıya sor. İspanyolca mı?
Pislik.
- İspanyolca değil.
- Ver bakayım.
Latince. "Sic semper tyrannis."
"Daima bir zorbasın."
Yatılı Katolik okulu.
Yani bu bir Roma gemisi mi?
17. Yüzyıl hançeriyle mi?
Sanmam.
Bu bir Amerikan gemisi.
İşte.
"Sic semper tyrannis:
Böylece hep zorba kalacaksın."
Yaklaştın. "Virginia Eyaletinin
vecizesi.
John Wilkes Booth'un...
...Abraham Lincoln'ü öldürdükten
sonra haykırdığı söz."
Jared. Bak.
Bir New Providence haritası.
- Şu ada değil mi o?
- Evet.
Gümüş barut kabı.
Gümüş boynuz ve 2 gümüş tabanca.
"Köle Korsan olduğu gümüş boynuz...
...ve 2 gümüş tabancadan anlaşılırdı."
Bu onundu.
Tilman Thorp'un.
- Korsan olan kaçak köle mi?
- Adam deliydi. Everglades'den kaçtı.
O ve adamları kurşun yiyip
misket işediler.
Konfederasyona cehennemi
yaşattılar. Öcünü aldı.
Demek Meraklı Köpek Silver bu.
Ve mahallenin çocukları. Rahatlatıcı.
Fıçıdan içiyormuş gibiler.
Rahatlatıcı. Evet.
Peki aşağıda ne var?
Konfederasyon bayrakları
ve Skynyrd kasetleri mi?
Onun gemisini bulduğumuzu sanmam.
Bence Zephyr'i bulduk.
Zephyr, New Orleans'lı zengin bir...
...Fransız tüccarın gemisiydi.
İç Savaş başladı...
...adam da ailesini, değerli mallarını...
...altınını, gümüşünü
gemiye doldurdu.
Fransa'ya doğru yola çıktı.
Ama Bay Çift Gümüş Tabanca onun
hevesini kursağında bıraktı.
Ve adamın kızını kaptı.
- Şaka yapıyorsun.
- Hayır. Kız onunla kaçtı.
Geminin batışından çok sonra ikisi...
...Eleuthera'da yaşarken görüldüler.
Tam bir peri masalı.
Fransız’ın onları yakalayacağını...
...anlayınca gemiyi batırdılar.
Tabii. Bir kız için altından vazgeç.
Öpüşmeyi kesin. Her şeyden önce
iğrenç.
Öpüşmeyi kesin. Kendine saygısı
olan hiçbir korsan bunu yapmaz.
Çok saçma. Bire on bahse varım...
...beyaz Fransız sürtüğe
öylesine tutkundu ki...
...gözünü yoldan ayırdı...
...ve kayaya tosladı.
Olan bu.
- Benim yeni Romeo'm.
- Gerçek bu.
Ona ne olduğunu boş ver.
Zephyr aşağıda.
Eğer onu bulduysak...
...turnayı gözünden
vurduk demektir.
Bu turnanın değeri nedir sence?
Onlarca milyon.
1861 'de.
- Şimdinin yüzlerce milyonu gibi.
- Daha fazla.
Bu çılgınlık.
Ama bir sorun var.
Temiz ve yasal şekilde...
...bizim olmasını istiyorsak...
...üstünde "Zephyr" yazan bir şey
bulmak zorundayız.
Hayır, düşünmemiz gereken şey...
...binlerce milyonun 4 eşit paya...
...bölününce ne kadar olacağı.
- Millet, bu çılgınca bir şey.
- Hayal bile edemiyorum.
Amanda, sen yukarıda kalıyorsun.
Neden?
Davetsiz ziyaretçileri kolla.
- Yine de payımı alacak mıyım?
- Elbette.
Eşit şartlarla ortağız.
Teknede kalıp güneşte yanacağım.
Enlem. Kuzey.
Boylam. Batı.
Bekleyin.
Burada her şey yolunda mı?
- Evet.
- Emin misiniz?
Sadece göğüslerimi yağlıyorum.
Örtünebilir misiniz?
Silah ya da uyuşturucu var mı?
- Hayır.
- Tekneyi arama hakkımız var.
Efendim, bir şey buldum.
Reçeteli ilaca benziyor.
Bunlar sizin mi?
Hayır, benim değil.
Adınız ne?
Amanda.
Her şey yolunda mı?
Jared?
Yolunda. Tekneyi tanımadım.
Bir arkadaşın.
- Selam Sam.
- Selam Roy.
- Allison ve Emily nasıllar?
- İyi.
Hadi, toparlanın çocuklar.
Bu arkadaşım Bryce.
Nasılsınız?
- Bu Amanda.
- Tanıştık.
Onun koluna ne oldu?
Mercanlara fazla yaklaştım.
Sıkıca sarsan iyi olur.
Aşağıda
dalgıç var bayrağın nerede?
Dalgınlığıma geldi.
Zaten bugün pek fazla gelip geçen
olmadı. Sadece bir sürü deniz anası.
Ve uyuşturucu trafiği. Kolombiya'dan
uçup, malı suya atıyorlar.
Bir yüzgeç gördüm, dayanamadım.
Bu kara insanlarına gerçek bir
köpekbalığı göstermek istedim.
Öyle yakına geldi ki, korkudan
neredeyse altıma kaçırdım.
Delisiniz. Köpekbalığı görsem...
...İsa gibi suyun üstünde
yürür, kaçardım.
Eyvallah kardeş.
Kızları görmeye sabırsızlanıyorum.
O koluna dikkat et.
- Tamam, gidelim.
- Görüşürüz çocuklar. İyi günler.
Güle güle çocuklar. Teşekkürler.
Planladığımız gibi giderse yarı
yarıya paylaşırız.
Yarısı bana, yarısı Sam ile sana.
- Dur biraz. Ne?
- Bir şey söyleme.
Amanda aile değil.
Sen, ben aileyiz. Amanda değil.
Atlatacak mısın?
- Herkese söyler.
- Eğer konuşursa dostum...
...gelecek yıl Sakatlar Olimpiyatına
katılır. Konuşmayacak.
Millet!
Gel hadi! Hemen!
Popomu koru.
Biraz serinlemem lazım.
Hey, Jared.
Bazı pislikler senin
hakkında sorular soruyor.
Beni sıkıştırıp durdular.
Nerede dalıyorsun...
...kimlerlesin.
- Onlara ne söyledin?
Bir bok söylemedim. Arkanı kollarım
ahbap. Güven bana.
Buralı tiplerden değillerdi.
Uyarı için minnettarım.
- Her şey yolunda mı?
- Evet.
Sağ ol Danny.
Gerçekten makbule geçti.
Islak beyaz adam geçiyor.
İşte geliyor.
Amanda nerede?
Bilmiyorum.
Sen biliyor musun?
Selam adamım.
Adamım. Kız benimle beraber.
Bayanla sadece konuşuyorum.
- Ben de o benimle diyorum.
- Sorun yok.
- Nasıl?
- Bu Primo. Yerin sahibi.
Sorun yok kardeş.
- Harika.
- Hadi.
Hey, biraz uçmak ister misin?
Evet, tabii.
Bu bok zavallılar için.
Gidelim.
Nasıl ödeyeceğini sor ona.
- Nasıl ödeyeceğini mi?
- Şimdi sor.
Tut şunu.
Kahretsin.
Dikkat edin! Yoldan çekilin!
Çekilin!
Kesin şunu.
Senin oğlanla konuş Jared.
- Buradan gidiyoruz.
- Kaltağın tekisin!
Seni öldüreceğim.
- Bu rezalet.
- Sorunun ne Bryce?
Sen ne bakıyorsun?
Bu adam
bulaşılacak biri değil.
- Ona bulaşmadım.
- Hayır. Sadece yumruk attı.
Kapa çeneni! Kapa çeneni!
Sen kapa. Ve işi berbat etme.
Üzgünüm. Üzgünüm, tamam mı?
- Özür diliyorum.
- Gidelim.
Sen iyi misin?
Çabuk. Cehennem olup gidelim.
Kahretsin. Çenem kırılmış olmalı.
Bu neydi böyle?
BONZEL SEFERİ
Pekala, burada toplanın.
İplerden uzak durun.
Ne olduklarını bilen var mı?
Bunlara "Posta Kutusu" denir.
Çalıştırın.
Şunu izleyin.
Bu posta kutularından...
...dipten çıkan parçaları
ayırmakta yararlanıyoruz.
Tanrım! Bu ne?
- Bu ne?
- Korsan.
- Korsan.
- Korsan.
- Nesi var?
- Hazine.
Hazine.
Hadi bakalım.
Herkese yetecek kadar çikolata.
Dediğim gibi, ben bir hazine
avcısı değilim. Neyim?
- Hazine bulucu.
- Bulucu, evet.
Hoşça kalın korsanlar!
Keyifliydi. Harika vakit geçirdik.
Umarım tekrar gelirsiniz.
Sonra görüşürüz.
Okulda iyi eğlenceler.
Ne haber dostum?
Bulduğun batık Bonzel'di.
- Neler oluyor?
- Bilmiyorum.
Jared bir şapka buldu.
Çok heyecanlı.
Genelde sattığımı geri almam,
ama paraya ihtiyacın varsa...
Adamlarına söyle bana
bulaşmasınlar.
Adamlarım mı?
- Rahatsız mı ettiniz?
- Hayır Kaptan.
Bonzel işinde yüzlerce adam çalıştı.
Dünyanın şapkasını sattım.
Bu herhangi birinin olabilir.
Bizden uzak dur.
Gemime izinsiz sen yanaştın.
Burada hala bu
yüzden adam vuruyorlar.
Zaman ve para Jared.
Denizden mal çıkarmak için bunlar gerekli.
Ve bende ikisi de var.
Sende ne var?
Ödünç alınmış zaman
ve para mı? Rezil bir durum.
Kendine iyi bak.
Güvenle git.
Bates'in batığı
bulması zaman meselesi.
Bu arada biz okyanusun tabanını
kaşıkla...
...kazarak hazine arıyoruz.
İhtiyaçlarımız için gerekli parayı...
...nerede bulacağımızı biliyorum...
...ama tek başıma inip çıkaramam.
Bu konuyu tartışmıştık.
Biz neden bahsediyoruz?
Neden bahsediyoruz?
Fazladan bahsetmiyorum.
Hepsini alalım demiyorum, sadece
gerektiği kadarını.
Yüzüme bak ve bunu düşünmediğini
söyle.
Düşündüğümü biliyorsun.
Ama sen cezasını biliyor musun?
- Evet, biliyorum.
- Seni hapishaneye gömerler.
Hayır. En fazla...
Uyuşturucu işini ilk
defa yapmanın cezası, Jared?
Nedir biliyor musun?
En fazla 5 yıldır. 5 yıl.
Hukuk fakültesini bitirip baroya
girmem daha uzun sürdü.
- Sadece 5 yıl, ha?
- Evet.
Fox Hill Hapishanesinde
5 gün kalmak istemezsin.
Biliyor musun, dostum?
Hayatımızı tehlikeye atıyoruz.
Hayatımızı her gün tehlikeye
atıyoruz biz...
...150 yıllık bir gemi bulmak için,
ki tamamen dibe...
...gömülmüş olabilir.
Oysa yüz milyon dolar...
...20 metre ötede bir uçağın içinde.
Tekne parasını alabiliriz.
Ama biz
yokmuş gibi yanında yüzüyoruz.
Hangisi daha çılgınca söyle.
Jared, ben o adamlarla
iş yaptım.
Onları savundum.
Bu adalara tonlarca
mal gönderiyorlar.
Akıllı değiller.
Roket bilimci olmaya gerek yok.
- Ve ben uyuşturucu satıcısı değilim.
- Hayır, değilsin.
29 yaşında çulsuz bir dalgıçsın.
Öylesin.
Ciddiyim. Komik olan ne?
Bir karavanda yaşıyorsun.
Karaya çekilmiş bir teknen var.
İyi gününde cebinden
50 dolar çıkar.
Hadi, ciddiyim. Ve Sam.
Değişiklik
olmazsa ne kadar kalır sence?
- Sam öyle biri değil.
- Hepsi öyledir.
- Sam değil.
- Tamam.
Bak, seni seviyorum.
Tokyolar ve
şortlar şimdi şirin...
...ama ya yaşlandığında,
barın ucunda oturup bıkmadan...
...eski hikayeleri
tekrarlarken...
...Zephyr'i aslında senin bulduğunu
ama Bates'in kancıklık edip...
...burnunun dibinden
çaldığını anlatırken?
Onu bulan sendin, Bates
gelene kadar...
...ve o gözünün önünden çaldı.
Öyle bir adam mı olacaksın?
Biliyor musun Jared?
Kazananlar
kuralları koyar, kaybedenler uygular.
Bu sadece bir defalık iş dostum.
Sadece bir defalık.
Amacına ulaşmak için.
Hepsi bu.
Nereye gidiyorsun?
Ne yani,
konuşma bitti mi?
Jared?
Razı olmadı.
Başkaları için çalışmaya devam mı
edeceksin, zengin mi olacaksın?
Bence önemli.
Ne önemli?
Korsan ve kız efsanesi.
Aşk için hazineden
vazgeçmesi önemli.
- Öyle mi?
- Elbette.
Bryce bunu söylediğini duymasın.
Ya sen?
Aşk için hazineden vazgeçer misin?
Sormaya bile gerek yok.
- Hazineyi alırdım.
- Aşağılık salak. Alırdın.
- İmkansız.
- Alırdın.
Hayatımız güzel. Harika.
Paranın satın alabileceği neyimiz
eksik...
...diye sor kendine.
Hızlan.
- İyi miyiz?
- Bekle. Bekle. Şimdi.
Selam millet.
Nasıl gidiyor?
Bok gibi. Bu konuda ne yapacaksın?
Fıstık gibi yapacağım bebeğim.
Kazanmak. Kazanmak.
Ne dedin kardeş?
Ne yapacaksın?
Seni şu anda suratından vursam ne
yapardın mahalle çocuğu?
Ya seni vursam?
Sorun yok değil mi?
Her şey yolunda.
Derdin ne? Bir, iki, üç
yumruk mu istiyorsun?
Çık arabadan Opie.
Ne?
Gitmem gerekiyor dostum.
İşim var. Hanım saç ördürecek.
Görüşürüz Danny.
Görüşürüz.
- Alo?
- Hey. Ne haber kardeş? Benim.
Sorun ne?
- Bir yerde buluşabilir miyiz?
- Evet. Nerede?
Neler oluyor?
Bu o mu?
Buralı. Tanıyorum.
İyidir.
- Neler oluyor?
- Sen bana söyle.
Öyle bakma. Her şey yolunda.
İyi.
Terslik yok. Her şey yolunda.
Beni aynasız sandılar ama değilim.
Yani her şey yolunda. Değil mi?
Hadi. Hey, hadi.
Hiçbir yerli Bay Hiç kimse, partime...
...davetsiz katılmaya kalkıştı.
Biz tabutunu çivilemeden birinin
ona kefil olması gerekiyor.
Uçağımı bulmuşsun.
Bak, anlaşmamız var mı, yok mu?
Çünkü, yani...
Hayır, anlaşmamız yok.
Canın cehenneme. Bir sorun mu var?
- Bir sorun mu var?
- Evet.
Perakendeci gibi konuşuyorsun.
Evet, bir sorun var.
Kokainimi çalmak cesaret ister ve
onu bana geri satmaya kalkışmak.
Senin kokainin. Tamam, bilmiyorduk.
Malımın bana nasıl
döndüğü umurumda değil.
Geri istiyorum. Hepsini.
- Hepsi bu işte.
- Bunlar altılık pakette gelmez.
Biz bu kadar bulduk.
Bulduğumuzun tamamı bu.
O uçakta 800 kilo vardı.
Ve 12 saat
içinde hepsini istiyorum.
Primo okyanusun senin oyun bahçen
olduğunu söylüyor.
Ben bu tekneden hiç inmem.
Yani iş şöyle olacak.
Yüzerek tekrar o ahtapot yuvasına
döneceksin...
...malın kalanını bana getireceksin.
Sonra ödemeyi tartışacağız.
Tekneler vızır vızır malımı arıyor.
Yakalanır ve adımı verirsen...
...sevdiklerinin peşine düşerim.
Tamam mı?
Hayır, tamam değil.
Bir şey mi söyledin?
Kalanını çıkarmak için gerekli
ekipmanımız yok.
Onların bedeli...
...geri ödemesiz
30 bin dolar.
Ona parayı ver.
12 saatin var.
Akıllıca kullan.
Toplantı müthişti.
- Sana inanamıyorum.
- Tamam. Peki.
Herkesin hayatını tehlikeye attın.
Derdin ne senin?
Sorun ne anlamıyorum.
Dalıp biraz kokain çıkaracağız...
...bu gerzeklerle işimizi bitirip...
...Discovery Channel'a çıkacağız...
...dizimize kadar hazineye gömülü,
gülümseyerek.
Sorun ne?
Dua et o kadar basit olsun.
Sam'a bir şey olursa seni öldürürüm.
Gidelim.
Sam, her şey yolunda. Sorun yok.
Jared işi bağladı. İşler yolunda.
Hayır diyeceğini söylemiştim. Kız o
kadar temiz ki, gıcırdıyor.
- Kapa çeneni kokainci sürtük.
- Sam.
Çok güzel.
- Hepimiz bu işin içindeyiz.
- Ben değil. Artık değil.
Bekle, Sam.
Sabah haberlerinde görürüm seni.
- Ne?
- Dediğimi duydun.
- Sam, böyle yapma?
- Senin neyin var?
Bir hafta önce dürüstlüğünden Bob
için çalışmadın.
Şimdi uyuşturucu işi.
Evet, ama...
Olası her hazineden çok sana
inancım var benim.
Eğer bunu yaparsak
sadece bir kez...
...Zephyr'i
buluruz ve bu iş biter.
Zaten bitti.
Sen neden bahsediyorsun?
Sam, yapma.
Sam, dur!
- Hazır mısın Bryce?
- Çalıştır Jared.
Kapat.
Hey, Bryce, iyi misin?
Dur, gözümdeki
kumlardan kurtulayım.
Bir şey görüyor musun?
Bryce, beni duyuyor musun?
Bir şey görüyorum.
Devam et, devam et. Evet, evet, evet.
Devam et.
Bingo bebeğim.
Kes şunu, kes, kes.
Bryce, nasıl gidiyor?
Aşağı gel.
Bebeğim, işte geliyoruz.
Evet, evet, evet!
Tanrım. Şuna bak.
Gidip altını bulalım. Sahici altın.
Çalıştır bebeğim, çalıştır.
Şimdi kumları emdir.
- Bu tarafa gel.
- Nedir o?
Altını mı buldun?
Kahretsin. Hayır.
Ne yazıyor?
Ha? Ne yazıyor? Okusana şu boku.
Ne yazıyor?
Zephyr.
Bize gereken bu değil mi?
Gelsin izin ve şöhret.
Şimdi altını
bulup zengin olalım.
Nerede paracıklar? Altın paracıklar?
Çil çil altınlar.
Nereye gidiyorsun? Altını bulmalıyız.
Amanda, buraya gel.
Bak babacık
ne buldu.
1853. İyi bir yıl.
Şişeyi aç.
Aşk için hazineden vazgeçer miydin?
Aşk için hazineden vazgeçer miydin?
Bana torbaları ver.
Malı toparla.
Hayatımda bu kadar
çoğunu görmedim.
Bunlar para demek. Bol para.
Bitirelim şu işi.
- Bunu kabloya taşı.
- Düşündüğümden daha ağır.
Bir torba daha lazım.
Bu partiyi ve çanı tekneye alacağım.
Torbaları doldurmaya devam edin.
Bryce, bir tane daha lazım.
Al bakalım.
Yüce Tanrım! Jared! Kahretsin!
Hey, Bryce, cevap ver.
Sorun ne?
Ne oldu? Yeleğini çıkart.
Onu tekneye götür.
Ters çevir.
Kahretsin.
Gidiyoruz.
Belgeli bir dalgıç mıydı?
Bilmiyorum.
Ya siz? Sertifikanız var mı?
Üzgünüm.
İyi olmana sevindim.
Seni seviyorum.
Geri dönüp malı almalıyız.
Kapa çeneni, Bryce.
Neden sen kapamıyorsun Sam?
- Bizi bu pisliğe sen bulaştırdın.
- Sen...?
Sen olmasan hiç biri olmazdı.
Harika. Ama oldu, gidelim.
Adamlardan ne kadar çabuk
kurtulursak...
...hazineye o kadar çabuk ulaşırız.
Amanda öldü, senin aklın hazinede.
Onu 5 gündür tanıyordum. 5 gün.
Aşağılık herifin birisin.
Neden? Ne yapmamı istiyorsun Sam?
Yas mı tutayım? Tören mi yapayım?
Berbat biriyim ben. Berbat biri, Sam.
- Evet.
- Aldın mı?
- Kimsiniz?
- Malı aldın mı?
- Kim?
- Beklenmedik bir sorun çıktı.
- Aldın mı, almadın mı?
- Hayır.
Öyleyse sorunumuz büyük
dalgıç çocuk.
Seninle konuşurken yüzüme bak.
- Silahı var.
- Koş, koş, koş.
Dikkat et Jared. Çocuklara dikkat.
Sağa dön.
Yavaşla, yavaşla.
- Ah, Jared.
- Tehlikeyi göze alacağım.
- Jared.
- Kahretsin.
Kahretsin.
- İyi misiniz?
- Jared? Jared?
- Jared, geliyor.
- Jared?
- Hey, üzgünüm.
- Jared, geliyor. Arabaya bin.
- Ne yapıyorsun?
- Ondan kurtulacağım.
- Jared?
- Arabaya çarpacak. Geri git.
- Geri git.
- Tamam, tamam.
- Arabama çarpacaksın. Ne?
- Tanrı aşkına.
Tamam, tamam.
Hakla onu! Kımılda.
- Ne yapıyorsun?
- Koyda buluşuruz.
- Jared...
- Sam, sen sür.
Kahraman olma. Korkak ol.
- Korkak ol, arabaya bin.
- Sür. Sür şunu.
- Sam, arabaya bin.
- Ne yapacaksın?
Sizinle orada buluşuruz. Bryce, sür.
İyi olacağım. Sür.
Bu herif çatlak. Keçileri kaçırmış.
- Dediği yer nerede?
- Hemen şurada.
Yavaşla.
Nereye gidiyorsun?
Bunu çok önceden yapmalıydık.
- Hey.
- Oh, ne yapıyorsun?
Ne yapıyorsun?
Nereye gidiyorsun? Jared nerede?
- Bir dakika konuşabilir miyiz?
- Neler oluyor?
Aptalca. Çok aptalca.
Git. Hemen
bas git. Hemen bas git.
Üzgünüm Sam.
- AI bakalım.
- Bu ne?
Batmış, hazine dolu bir gemiden...
...ve patronunun kokaininden
en az 10 kat daha değerli.
Hepsini alabilirsiniz
bizi tamamen unutursanız.
Bakalım anlaşma yapabilecek miyiz.
Bu iş ciddi Sam.
Bununla yanlış insana gidersem...
Yani polis şefi arka bahçemde.
Ve ona güvenebilir miyim bilmiyorum.
Üzgünüm. Çok üzgünüm. Seni buna
bulaştırmak istemezdim.
Ama... Başka kime gideceğimi
bilemedim.
Bırak bir telefon edeyim.
Yardım edecek tanıdığım biri
olabilir.
Tamam mı?
Yat aşağı.
Memo.
Bakıyorum ortağımla tanışmışsın.
Sende bana ait bir şey var.
Ateş etme.
İşte orada. Motoru kullanın. Gidin
yakalayın onu.
Buralarda bir yerde olmalı.
İşte orada, görüyorum.
Bu da ne?
İz yok patron. Kardeş yetenekli.
Boş verin. Buraya dönün.
- Herşey yolunda gidecek.
- Ya Jared?
Jared'de iyi olacak.
Güven bana, Reyes'in işi bitti.
Artık
kimse için sorun olmayacak.
Teşekkürler Roy.
Bana teşekkür etme. İşte adamımız.
Bates?
Selam Bryce.
- Sam nerede?
- Ne oldu sana?
- Beni bırak, iyiyim. Sam nerede?
- Polise gitti.
Arkadaşın Roy'a gitti, engel olamadım.
Bana telefonunu ver.
- Sam'ı arayacağım.
- Neler oluyor?
Reyes ve Primo öldü.
Bates öldürdü.
Bates öldürdü de ne demek?
Reyes ve Bates ortaktı.
Bulduğumuz
kokain onlarındı. Reyes kazık attı.
Yani Bates hazine peşinde değildi.
Hayır, uçağını arıyordu. Uyuşturucu
ticareti yapıyor.
- Alo.
- Hey, kimsiniz?
Jared! Dinle. Her şey için çok üzgün...
...olduğumu söylemek istedim.
Ama kız arkadaşın uçağımın yerini
bilmediğini söylüyor.
Ya iyi bir yalancı ya da
acı çekmeyi seviyor.
Benden iyi tanırsın. Sence ne?
Derek, bırak onu gitsin.
Uçağımın yerini söylersen gider.
- Onunla konuşmama izin ver.
- Verirdim.
Verirdim ama ağzında şu şey var.
Kokaininin yerini göstereceğim.
Yo, hayır. Göstermek değil Jared.
Söyle.
Bana koordinatları ver ve
Sam hemen tekneden ayrılsın.
Hayır. Dediğim gibi olacak.
Bu bir ortaklık değil.
Aynen öyle. Yarı yarıya.
Kokaini istiyorsan Easter Point'un
5 km güneyinde benimle buluş.
Tamam. Orada görüşürüz.
Sakın unutma Jared...
...bana kazık atan son ortağıma ne
olduğunu gördün.
Sam'a bir şey olursa
öldürürüm dedim.
Lanet sandalyeyle vurma bana.
Kolay olacak dedin. Sadece bir
seferlik iş olacak dedin.
Planladığım gibi gitmedi. Terslik
oldu işte.
Baştan sona ters.
Tatlı şeylere zaafım olmasa...
...seni öldürürdüm.
Hemen şimdi.
Bates.
Evet Roy?
- Ne?
- İstediğini elde ettin.
Kız yeterince çekti.
Anlıyorum.
Ve geçen gün tam uçağın üstünde...
...onları durduran sendin.
Ama
koordinatları kaydetmedin.
- Değil mi?
- Ve dikkate değer bir şey yok dedim.
Onlara inandım.
Onlar arkadaşım.
Onlar benim de arkadaşım.
Başına silah dayamadım Jared.
Açıktan para istemeni söyledim mi?
Hayır, sen istedin. Tıpkı benim
gibiydin.
Gözünü para bürümüştü.
Tıpkı benim gibi. Yalan mı?
Çok üzgünüm Jared.
Her şeyi berbat ettim.
Ben berbat ettim.
Her şeyi berbat eden bendim.
Bates hala burada
olduğumu biliyor mu?
Danny, senden bir iyilik isteyeceğiz.
Jared? Bryce? Burada işiniz ne?
- Şunu bağlamama yardım et.
- Sorun değil.
İşte geliyor.
Sam!
O iş güvenliği.
Eğer yaşamasını
istiyorsan beni uçağıma götür...
...ve bizimle dal. Eski günler gibi.
Onu bırak anlaşmayı ballandırayım.
Ne ile? Arka bahçendeki hurda
teknenle mi? Köpeğinle mi?
Bana verecek hiçbir şeyin yok.
- Zephyr'i buldum.
- Ne?
Çıkarma hakkını sana bırakayım.
Onu kurtarmaya geldin, öldürtme.
- Yüzlerce milyon.
- Zephyr diye bir şey yok.
Sam'ı bırak. Var.
- Efsane değil.
- Efsane değil mi?
- İstiyor musun? Onu bırak.
- Tamam.
Hemen
şimdi bırak. Gel Sam, gidiyoruz.
- Git.
- Bırak onu.
Sam, hazineden vazgeçti ve birlikte
gittiler.
Zephyr'i bulmuş.
Belki Varolmayan Ülkede buluşuruz.
Diş perisi de orada olacakmış
diye duydum.
Ve Noel Baba bana kokain getirecek.
Ne zamandır uyuşturucu işindesin?
Batık arayıcısıyım. Hep öyleydim.
Ama yatırımcılar elin boş, yakıtın...
...bitmiş dönmenden hoşlanmıyorlar.
- Burası mı?
- Hız kes.
Hız kes!
Neden beni bu duruma düşürdün?
Sam ve seni ne yapacağım şimdi?
Bulduğumuz için ikramiye ver.
Geleceği olan biri gibi konuştun.
Günleri sayılı olan sensin.
Bu koca teknen, mürettebatın
ve onca pahalı aletin var...
...kendi
uçağını bulamıyorsun.
Rezalet.
Kaptan, ileride bir şey var.
Gördün mü? Saat 2 yönünde.
Raolo, yavaşla.
Tam şurada kaptan.
Hazine bulucu kimmiş?
- Bu da ne?
- Senin kokainin yarısı.
Şimdi de
geri kalanını yok edeceğim.
Dalış kıyafetlerinizi giyin.
Vinç durdu! Aşağı iniyorum.
Kahretsin.
Hayır. Hayır.
Hayır.
Tanrım. Bugün şanslı günün.
Tam görmek istediğim adam
Sence ne kadar büyük?
- Ne dersin?
- Suda dalgıçlarımız var.
Dalgıç mı? Burada tek dalgıç benim.
Akşam karınla ızgara yaparsınız.
Buradan defol. Şimdi.
Buraya gel. Buraya gel.
İmdat! Burası Sea Robin.
25 derece...
Sea Robin, beni duyuyor musun?
Sea Robin, beni duyuyor musun?
Sea Robin,
pozisyonunu tekrarla.
Sea Robin, duyuyor musun?
Sea Robin, pozisyonunu tekrarla.
Jared!
6 HAFTA SONRA
Hey, Boone.
- Başlamaya hazırız.
- Her şey yolunda mı?
Çekin.
İşte geliyor.
Yukarı. Yukarı. Tamam.
Hadi Bryce.
Neden?
- Aldırmayın. Yarın yine geliriz.
- Ne demek istiyorsun?
İhtiyacım olan her şey burada.
- Bryce?
- Kahretsin ne oluyor?
- Ne yapıyor bu?
- Salak şey.
- Altını buldum.
- Ne?
- Altını buldum.
- Ne?
- Altını buldum.
- Altını buldun mu?
Okyanuslarda hala
milyar dolarlık hazine...
...bulunmayı bekliyor.
Altyazılar:
SDI Media Group