Tip:
Highlight text to annotate it
X
Büyükanne, büyükanne!
Babam ne zaman gelecek?
Dogumgünü hediyem nerede?
Hemen dönecegini söylemisti.
Uykun var mi?
Sana ninni söyleyecegim.
Büyükanne, uyan!
Cesetlerin çikarilmasi ve
olay mahalinin restorasyonuna baslanildi.
Kazanin tatil günü olmasindan dolayi,
çok sayida çocuk cesedi bulundu.
Bunlari görmek, birçok kalbi üzdü.
Kirmizi Göz (Red Eye)
Altyazilar: ZeuS
Üzgünüm. Gerçekten.
Oh, hadi.
Bütün gün çalismak zorunda misin?
Bana hiçbirsey söyleme.
Eger bu isi bugün yapmazsam,
bir daha hiç sansim olmayacak.
Hadi, sadece bu sefer. Tamam mi?
Orada yagmur yagiyor mu?
Konuyu degistirme.
Unutma bunu.
Senin için endiseleniyorum ve
en çok ben seviyorum.
- Sadece bir tane oldugunu biliyorsun.
- Evet biliyorum.
Geç kaldim.
Gerisini daha sonra anlatirim, tamam mi?
Bütün bunlari nasil satacaksin?
Sen Joo-hee degilsin.
Selam.
Joo-Hee ile vardiyalari degistirdik.
Benim adim Mi-Sun.
Egitimimi yeni bitirdim.
Demek bu senin ilk günün.
Evet, tanistigima sevindim.
Ama bütün bunlari satmakta çok
zorlanacaksin. Etraf çok bos.
Ama az sayida satmam yeterli.
O zaman onlara bir deneme sansi ver.
Bu bir tastan kan çikarmak gibi birsey.
- Sana egitimde ögretmediler mi?
- Neyi?
Eger dengeni korumak istiyorsan...
...herkesle ayni seyi yapmalisin.
Vücudunu rahatlatmalisin.
Eger gergin olursan, düsersin.
iste bu olmali.
Bayanlar ve baylar.
Yepsu için 11:50 treni, kalkmaz
üzeredir.
Bileti olan herkes...
Hey! Buraya gel.
Lütfen trene binin.
Ne kadar güzel bir gün.
Bahse girerim, plajlar
mükemmeldir.
Böyle günlerde, gökyüzü ve
deniz, birlesik gibi duruyor.
Sizi bir resim için rahatsiz
edebilir miyim?
Lütfen bileti alin.
Yoksa binemeyeceksiniz.
- Tamam.
- Tesekkürler.
Platformda...
- Ne oldu?
Bayanlar ve baylar.
Pekala millet. Herkes toplansin.
11:50 treni kalkmak üzere.
Lütfen trendeki yerlerinizi alin.
- Tanrim, neden yagmur yagmak zorunda.
- Kahretsin. Saçimin haline bak.
- Nereye oturacagiz?
- Numara kaç?
45 ve 47. koltuklar.
Sana taksiye binmemiz gerektigini
söylemistim.
Yine ne oldu?
Annene ne söyleyecegiz?
Annene?
Benim annem senin annen...
Senin annen?
Senin annen?
Gördün mü? Sana tam zamani oldugunu
söylemistim. Hadi.
Büyükanne, bunu bana alir misin?
- Ne istersiniz?
- iki bira.
Bayanlar ve baylar.
iki bira?
Bizi tercih ettiginiz için tesekkürler.
Buyurun, tesekkürler.
Yeosu'ya yolculuk...
iyi yolculuklar.
...6 saat 35 dakika sürecek.
Afedersiniz!
Bugünün gazetelerini alabilir miyiz?
Umarim yolculugunuz iyi geçer.
1,000 won lütfen.
Tesekkürler.
Bayanlar ve baylar. Bize katildiginiz
için tesekkürler.
Rose of Sharon yolunun son
gününde..
Geçmisteki destekleriniz için
tesekkürler.
Ve yolculugunuz iyi geçer umariz.
Son anonsunu yapinca, nasil
hissettin?
Biraz heyecanli!
Afedersiniz.
Evet?
suna bakin!
Bira mi istiyorsunuz?
Biraz ve kuru yemis.
- Bunu duydunuz mu?
- Tamam.
Bu trenden iner inmez, bana onun
telefon numarasini bulacaksin.
- Bunu duydun mu?
- Ne? Bilmiyorum.
Ne?
Tuhaf seyler seziyorum.
Hayir efendim. Yani, evet efendim.
Size numarayi getirecegim.
- Yagmur oldukça hizli yagiyor.
- Aynen öyle.
Eger kaçtigimi anlarlarsa,
öldüm demektir.
Biz çilgin degilse, neyiz?
Hevesin kaçti galiba?
Hayir, kaçmadi.
Sadece onlara güvenemiyorum.
Senin yapabilecegin birsey yok.
Sadece bunu söylüyorum, seni kaltak!
- Kiyafet diye sadece bunlari mi getirdin?
- Güzel degil mi?
Senin degil de, sanki annenin
kiyafetleriymis gibi..
- Oh, hayir.
- Üzgünüm. üzgünüm.
iyi misin?
- Yüzünü gördünüz mü?
- Evet!
Bunlar benden.
Mi-sun, sira sende.
Parti yapacagiz.
Tamam.
Çocuklar bu günlerde, fasulye
keklerini sevmiyorlar.
Oldukça seker, degil mi?
Oraya vardigimizin ilk günü,
formalitelerden kurtuluyoruz.
Aynisini yaparsak, sorun olur mu?
Oh, pekala.
Evet!!
Tesekkürler.
Ben en iyi müsteriyim.
Pekala, parti ne için?
Bay Song için, emeklilik partisi.
Anladim.
Ayni zamanda benim dogumgünüm.
Ne güzel bir tesadüf.
Gerçekten mi? Neden dogumgününde
çalismak için vardiya degistirdin?
Bazi sebeplerden dolayi.
Bunu yapmak için seçtiginde,
biliyor muydun?
Neyi biliyor muydum?
Birkaç yil önceki garip kazadaki
araçlardan bazilari.
Bu araçlarin parçalari bu trene
entegre edilmisler.
Birçon insan, bu trenin hayaletli
olduguna inaniyor.
Bana inanmiyor musunuz?
Söylediklerine göre, bu hayalet yolcularin
yüzlerinde hiçbir ifade olmuyormus.
Bunu gördünüz mü?
Yüzün anlasilamaz hale geldi.
Kes sunu!
Sonunda korktun mu?
Komik degil.
saka yapmiyorum.
Sadece seni ayakta tutmaya çalisiyorum.
iste oradalar!
- Tebrikler!
- Tebrikler!
Bütün mumlari söndirmelisin.
Hepsini birden mi?
Çalistigin yillari simgeliyorlar.
Yeni bir baslangiicin sembolü bunlar.
Hepsini söndürmelisin.
Herkese tesekkür ederim.
Senin için olmasaydi eger,
burada olmazdim.
Artik ben ve bu tren biraz
eglenceye tanik olacak.
Siz çocuklarin önünde bir
dolu gününüz var.
Elimizden geleni yapacagiz.
Devam edin, efendim.
Bay Park. Bu bir onurdur.
Gitmeni görmek çok üzücü.
Burada kalabiliriz ama düsüncelerimiz
sizinle birlikte.
Kollarim yoruldu.
Tamam.
- Tebrikler.
- Tebrikler.
Tesekkürler.
Burada ik bulunusun mu?
Evet. Gerçekten de çok istiyordum.
Unutulmaz bir an, ha?
Biraz almama izin ver.
Ah evet. Tesekkürler.
Eger kiskaniyorsan, biraz büyü.
Hava çok berbat.
Bu boku görmemiz gerek.
Uyanik kalmalisin, tamam mi?
Tamam, efendim.
Ailemin ölüm yildönümü için her
zaman bu trenle seyahat ederim.
Ve beyaz bir hayalet hep
beni takip eder.
Erkekler tuvaletine saklandim.
Çok fena korkmustum.
Kalbim de oldukça zayiftir.
Uyandigimda, onu gördüm.
Geldigimde, her yere baktim...
...ama onu göremedim.
Lanet olsun! Yüzü görünmüyordu!
Sadece beyaz bir sekilde.
Aklimi kaçiriyorum sanmistim.
Çok korkmustum.
Aklimi kaçiracaktim.
Kalbim çok zayiftir.
Oh lanet! Lanet olsun!
Bu insanlarin hayaletli
dedikleri tren.
Kazanin yildönümünde...
..garip sekiller ve insanlar
görünürler.
Kurtul ondan!
Siki tutun!
Bundan bahsetmeyecektim.
Üç yil önce, bugün oldu.
Yagmurlu bir geceydi.
Koridorda sigara içmistim ve
geri gelmistim.
Birilerinin beni takip ettigini
hissettigim.
Yerime oturdugum zaman...
...adam da oraya oturdu.
Çantasi vardi.
Lise ögretmenimi hatirlatiyordu bana.
Sohbet etmek amaciyla yanina
gittim.
- Dikkatli ol.
- Üzgünüm.
Kayboldu!
Adam ortadan kayboluverdi!
Ne oluyor bu simdi?
O bir hayaletti.
Titremeye baslamistim.
Çildirmaya basladigimi düsünmüstüm.
Bu hikayeyi karima bile anlatamadim.
- Bu o sandalye! O sandalye!
- Bir dakika!
Neden?
Ne oldu?
Orada birsey var.
- Ne var?
- Tam göremiyorum, çok bulanik.
Henüz anlayamiyorum.
Evet.
iyisin.
En azindan birlikteyiz.
Ben tek basimaydim o zaman.
Bayilacagimi düsünmüstüm.
Afedersiniz.
Ben de bayilabilir miyim acaba?
suradaki kiz.
On yedi yasinda ve hayaletleri
görebiliyor.
Lütfen rahatiniza bakin.
- Üzgünüz.
- Hey yürü. Geçmesine izin ver.
Burada kal ve birsey görürsen,
bize haber ver.
Sadece iki kisi mi?
Tek basina misin?
Son durakta annem beni
karsilayacakmis.
Anladim.
- Peki, adin nedir?
- Joon-Ki.
Bunu sen mi çizdin?
Görebilir miyim?
Bu annen mi?
Son durakta bekliyor!
Dikkatli bak.
Annen bu resimde.
Kim...
Bunu kim çizdi?
Bunu sen çizmedin...
...degil mi?
Olimpiyat mesalesi tasima
töreni basladi.
Ne biçim is bu?
su kiz. Beni çok korkuttu.
Nesi var onun?
Bunun kim oldugunu biliyor musun?
Benim.
Nereden aldin bunu?
Satin almis gibi mi duruyorum?
- Senin degil degil mi?
- Tabi ki benim!
Çilgin kaltak.
Sana yardimci olacagim.
- Tesekkürler.
- Önemli degil.
Bu arada...
Neyse bosver.
Adin ne?
So-hee.
Dur tahmin edeyim...
Sen Mi-sun'sun, degil mi?
Mi-sun!
Seni barin orada görmek isterdim.
Korkmus muydun?
So-hee
Gerçekten de ölü insanlari
görebiliyor musun?
Kimin ölüleri görüp göremeyecegi,
bir tasin üzerinde yazmiyor.
Herkes görebilir.
Önemli olan, neye inanip inanmayacagini
seçmektir.
Bu yüzden, fazla korkmayin.
Senin neyin var?
Yolcularin önünde böyle
bir karisikliga sebep olmak...
Ve burayi bos birakiyorsunuz.
Yolculara karsi bir sorumlulugunuz
yok mu sizin?
Üzgünüm.
Gece geç saatler daha gergin geçiyor.
Ne dedigimi anliyor musun?
Evet, anliyorum.
- Bu onun ilk günü. Rahat birakin onu.
Kendi ilk gününü hatirlamiyor musun?
Yanlis anons yapmistin.
Onu rahat birakiyorum.
Biraz dinlen.
Sagligina dikkat etmelisin.
Dinlenme odasinda biraz uzan.
Hayir, ben iyiyim.
Hadi.
Tavsiyeme uy, Mi-Sun.
Tamam.
suraya bak.
Tanrim, bu tren bombos.
Eminim diger vaginlarda
insanlar vardir.
Yine de, biraz garip geldi bana.
Baksana suraya! Orada birisi var.
Kim var orada?
Bekle bir dakika.
- Efendim?
- Kimsiniz siz?
Ben Jung-ho.
Aha! Anliyorum, Jung-ho.
Seni yeniden görmek güzel.
Bu benim karim.
Geçen hafta evlendik.
- Oh! Merhaba!
- Merhaba.
Evlilik, dogal yasama geçis.
Tebrikler.
Evet. Ailemi görmek için
yollara düstük.
- Öyle mi?
- Nereye gidiyorsunuz?
Dersime yetismem gerekiyor ama
geç kaliyorum.
Dersine mi?
Hayatimin isi.
Senelerdir karim benim
üzerime çok geldi.
O zaman o çantayi da
iyi koruman gerekiyor.
Evet, tabi ki.
Burada hayatim yatiyor.
Fena degil.
Anne! Burasi çok soguk.
Çok soguk.
Burasi çok soguk.
Çok soguk!
Soo-jin!
Nerelerdeydin!
Pekala...
Afedersiniz, onu gördünüz mü?
Orada oturuyordu.
Hayir. Ben gördügümü söyleyemem.
- Onu aramayi denedin mi?
- Cevap vermiyor.
Belki senden önce inmistir.
Bu dogru olamaz.
Çantasi halen burada.
Memurlara sor.
Onlar sana yardim ederler.
Onu bulamazsaniz, kayip yolcu
raporu doldurursunuz.
Sen baslattin bunu!
Evet, herneyse.
Artik tek basinasin.
Eger buradan gidersen,
hersey düzelecek.
Su-in.
Hadi.
Mi-sun! Çabuk ol ve bin.
Tren ayrilmak üzere.
Orada ne yapiyordun?
iyi misin?
Evet.
Çildirdigimi düsünüyor olmalisin.
- Ama gerçekten de birseyler görüyorum.
- Gerçekten mi?
Bazen, gece vardiyasi seni çok yoruyor ve
sen de birseyler görmeye basliyorsun.
Sen bana neden dogum günümde trende
çalismayi seçtigimi sormustun degil mi?
Sen bana bu trenin bazi parçalarinin,
kazada parçalanan arabalardan alindigini söylemistin.
Benim babam da...
...o trendeydi.
Jong-hyun'dan mi bahsediyorsun? Kondüktörden?
Onu nereden taniyorsun?
Aslina bakarsan, seni da daha
önceden taniyordum.
Bunun trenin son yolculugu oldugunu
biliyorsun degil mi?
Evet
Arkasinda sadece efsanevi trajik
kayiplar birakiyor.
Ben her zaman, kazada bulunan kondüktör
olarak bilinecegim.
Bu yanlis bir rapor!
Kimse bunu...
...anlamayacak.
Ama hayatim boyunca, bu
utanöla yasadim.
Bugün buraya geldim, bastan
baslamak için.
Bu trajediye bir son vermek ve
yeni bir sayfa açmak için.
Sanirim baban sana minnettar kalirdi.
Onu unutmamissin.
Canim...
Pisligin düzgün çalisan
bir çakmagi bile yok.
Neler oluyor!
Kalk, Jung-ho! Uyan!
Duydun mu?
- Neyi?
Bu gece birseylerin ters gittigini
hissetmiyor musun?
Aileme gittigimiz için mi
bu kadar streslisin?
Hayir, ondan degil.
Artik evliyiz.
Ben iyiyim.
Bence endiselenmeyi birakalim.
Uyumamiz gerekiyor.
- Bu küçük kizin için mi?
- Evet.
Evet. Ondan çok fazla ayri kaldim.
Ona kendini yanliz hissettiginde,
bu sarkiyi dinlemesini söyledim.
Kaç yasinda?
Yeni besine girdi.
Bir dakika bekle.
Tamam.
Çok güzel! Gelecegin Kore Güzeli.
Hey, bu güzel bir fikir.
iste benim övünç kaynagim.
Karim.
O da çok güzelmis.
Tesekkürler.
isimin lk gecesi, isten çiktigimda,
tepeden tirnaga titriyordum.
Baban bana bir kase sicak
çorba getirmisti.
Hala hatirliyorum.
Tesekkürler.
Ne için?
Hersey için!
Bu sefer çorba benden!
suraya bak. Birisi sigara içiyor.
Evet, efendim.
Size detaylarla geri dönecegim efendim.
Polis bir dahaki durakta binecek.
Trenden kimse ayrilmayacak.
Yolculara birsey söylemeyin.
Gelen Mesaj.
Daha önce yolcularimizdan birisiydi.
Lütfen hiçbirseyden emin olmadan,
böyle birsey yapmayin.
Hayir, ondan degil.
Orada biri mi var?
- Hadi gidelim.
- Neden?
Hadi.
Lütfen cevap ver, neler oldu?
Kizgin olmayi birak ve cevap ver.
Lütfen telefona cevap ver!
Bu trende bir terslik var. Çok garip.
Telefon çaliyor.
Hayatim.
Burada mi?
Jong-hyun, degil mi?
Babani özledin mi?
Onu yakinda göreceksin.
Onunla neden görüseyim?
Bu trene bindin, öyle degil mi?
Ne demek istiyorsun?
Öleceksin.
Hepiniz öleceksiniz.
Hayir!
Ne yapiyorsun!
Git basimdan.
Lütfen beni yalniz birak.
Kes sunu!
Böyle davranmayi kesecek misin?
Ölecegiz!
Hepimiz ölecegiz!
Mi-sun! Kes sunu lütfen.
isini kaybetmek mi istiyorsun?
Hatirliyor musun?
Sadece uyuyakaldin.
Neden sadece ben, geçmisi
görebiliyorum?
Jin-sook da kim?
Onun yaka karti vardi, isminde
Jin-sook yaziyordu.
Daha önceden taniyordun onu.
Anlat bana.
Neden hepimizin...
...ölmesini istiyor?
Ben...
...o gece trendeydim.
Onun ölümünü görmüstüm.
Peki, nasil oluyor da geçmisi görebiliyorsun?
Bu seyleri görmemem mi gerekiyor?
Bana inanmiyor musun?
Umurumda degil.
Ama birseyler dönüyor burada.
Yani...
Ne yapacaksin?
Birileriyle görüsmem gerek.
Hey bekle bir dakika.
Benim evraklarim nerede?
Evraklarim?
Kagitlarim?
- Efendim.
- Profesör?
Kagitlarim.
Sana inaniyorum.
En son durdugumuzdan sonra...
...burada ruhsal varliklar hissettim.
Ama daha önce ölü bir...
... kadinin yaninda bulunmamistim.
- O...
...içeride mi?
Eger öyle ise, bu bir isaret.
Öldügümüz zaman, ruh bedenden ayrilir.
Eger bir ruh kaybolursa, yolunu bulamazsa...
...neler olacagini bilemeyiz.
O zaman, bu insanin hatasindan
kaynaklanmiyor, degil mi?
- Sanirim.
- Peki nereden bilecegiz?
Asla tam olarak bilemeyiz.
Bize yardim edebilir misin?
Edemem.
Ne demek istiyorsun?
Sen bizim tek umudumuzsun.
Onlari görebilen sadece sen
degilsin.
Çok korkutucu.
Haklisin. Bunlarla ugrasmak
o kadar da kolay degil.
Umarim hiçbirsey olmaz.
Ama...
...eger birsey olursa.
Kendi basima ne yapacagim?
Aptal! simdi neredesin?
Neden bu açik?
- Efendim, müdüriyet.
- Ne oldu?
- Neler oluyor?
- Bilmiyorum.
Hadi, gidip konusalim.
iyi misin, So-Hee?
Beni içeri alir misin?
Üzgünüm, So-hee.
iyi olacagim.
Sana ilaç getireyim.
Trenin kaza yaptigi sirada,
çok da fazla korkmamistim.
Sanirim annemin beni çok
siki tutmasindan kaynaklaniyordu.
Onunla birlikte ölebilirdik,
öyle degil mi?
Hayat bir tren yolculugu gibidir.
Son duragimiz, ölümdür.
ilk vagon oraya gider ve hemen
ardindan, diger vagonlar takip eder.
Unut bunlari, Hee-joo.
Bugün yeterince bekledi.
Seni seviyorum.
Neden göremiyorum?
Tren kaza yapti. 250 kisi öldü.
Aile bireyleri ölülerin arkasindan
saatlerce agladilar.
Neden, makinist Jong-Hyun,
kontrol odasinda?
Tren enkazi kaldirildi.
Tren yeniden yola çikiyor.
Kalkis zamani 12'den 11:50'ye
alindi.
So-Hee'nin bize söylediklerini
hatirliyor musun?
Neden hissettigini...
Garip bir histen bahsetmisti.
Tren durdugunda, inmemiz esnasinda...
...10 dakika boyunca durakladik...
...degil mi?
Neredeyse bir sonraki istasyona
gelecektik.
Belki de.
Hayalet tren.
ve biz de...
...o zamanin içinde kisili kaldik.
Jin-sook'u sormustun.
Biz birbirimizi...
...görüyoruz.
O gece aptalca bir tartisma yasadik.
Onu son görüsümdü.
Rehine alindigi zaman...
...Bunu düsünmek istemiyorum.
Bu geceden sonra, tren bir daha
hiç yola çikmayacak.
Treni durdurmamiz gerek. simdi.
So-hee ortadan kayboldu.
Mi-sun!
Neredeyse geldik.
Sakin olun!
Saglikli düsünemiyorsun.
Bu vizyonlari görüyorsun çünkü...
...kendinde degilsin.
Evet.
Keske ben...
... bunlari uyduruyor olsam.
Gerçekten istiyorum.
So-hee, iyi misin?
Lütfen gözlerini aç.
Lütfen!
Mi-sun.
iyi misin?
Ne oldu?
Ruh..
...onu ele geçirdi.
Onun yapacaklarindan endiseliyim.
iyi bir çocuk, hirsizlik yapmaz.
Eger yaparsan, cezalandirilirsin.
Korkma.
Bu trene, baban yüzünden bindin.
Onlari geri gönder.
Daha ilik bir yere gitmelerini
sagla.
Nasil?
Neden bunu yapiyorsun?
- Neden bunu yapiyorsun?
- Neyi yapiyorum?
Neden onu öldürdün?
Korkma.
Hepimiz birlikteyiz.
Ne yapacaksin?
Korkunu saklama.
Neden bahsettigimi biliyorsun.
Hee-joo
Neden buradasin?
Kim oldugunu biliyorum.
Hepiniz...
...dua etmeye baslayin ki, daha
iyi biryere gidebilelim.
Bayanlar ve baylar.
Trenimiz Gokseong istasyonuna
varmak üzeredir.
- Bayim, birseyler ters gidiyor.
- Ne oldu?
istasyona yaklasiyoruz ama
tren yavaslamiyor.
Kontrol odasi!
Makinist!
Neler oluyor?
Treni durdur!
- Neler oluyor?
- Bilmiyorum.
Müdüriyet!
Lütfen, cevap verin.
487 numaradan ariyoruz.
Lütfen cevap verin.
Seamuel'e çarpacagiz.
Yolculari trenin arka kismina alin!
Mi-sun...
...iyi olacak.
- Neler oluyor?
- Trenin arka kisimlarina gitmemizi söylüyorlar.
Neden arkaya gidiyoruz?
Kondüktör açiklama yapacak.
Lütfen benimle gelin.
Hey, sunu tut salak!
Bana ne yapacagimi söyleyip durma.
- Efendim!
- Gitmeniz gerekiyor, efendim.
Burasi benim duragim.
inmem gerekiyor.
Baska birsey bilmiyorum.
Ama gitmeniz gerekiyor.
- Neden?
- Bilmiyorum.
Neler oldugunu bilmeye hakkimiz var.
Neler olup bitiyor burada?
Tanrim!
Hayatim, ben gidecegim.
simdi.
Seni görecegim.
Onlari da benimle götürecegim.
Oraya vardiklarinda, aslinda kendilerinin...
...birer ölü olduklarini anlayacaklar.
Mi-sun!!
Uyan!
- Aciyor.
- Neden itiyorsun?
- Tanrim!
- Hayir, böyle degil.
Biz neler olup bittigini ögrenmeye
çalisiyoruz. Bu çocuk uyuyor.
Hey serseri, uyan!
Sana uyan dedim!
Hey!
Sarhos olmali. Hey!
Kyu-sik!
Saçmalamayi kes!
- Neler oldu?
- Emin degilim.
Neden bahsediyorsun?
Orada birisi var.
ileri!
ilerleyin!
- Bu ne?
- Gidelim!
Bayim, yardim edin!
itin! itin!
Sana otobüse binmemiz gerektigini
söylemistim.
Trende kiz tavlamak istiyordun!
su halimize bak!
Kapa çeneni ve kos!
Kos!
- Çabuk, kos!
- Benimle kosun, efendim!
Kapa çeneni, salak!
Hayalet?
Joo-mi, Joo-mi!
- Bebek aglamasi duydum.
- Kes sunu Joo-Mi.
- Bebek agliyor.
- Joo-Mi.
- Burada bebek falan yok.
- Bir bebek agliyor!
Joo-mi
Bu bir hayalet tren.
Sonunda hersey su yüzüne çikiyor.
Nasil durduracagiz bu treni?
Biz...
Onu kaza mahaline sürmemiz gerekiyor.
Ama orasi, yillardir kapali durumda.
Kim o?
Jin-sook
Orada olacagim!
Üzgünüm, seni kurtaramam!
Seninle kalacagim.
Buradayim.
Senin için.
Annem, bu sarkiyi gerçekten
çok severdi.
Hatirliyor musun?
O gün çok güzeldi.
O güne kadar onu hiç bu kadar
güzel görmemistim.
Bana okyanusun nefes aldigini
söylemisti.
Okyanus canli degil ki.
Nasil nefes alabilir?
Hayir, bu dogru.
Okyanus nefes alabilir.
Dalgalarini, bir evin boyundan
daha yüksege çikardiginda...
...ve dalgalar tekrar alçaldiklarinda...
Bütün bu insanlari öldürmek mi istiyorsun?
Yakinda çarpacagiz!
- Birak gitsin.
- Durdur sunu!
- Treni durdur!
- Birak gitsin.
Ne yapmaya çalistigini biliyorum.
Anlamiyor musun?
Kes sunu!
Sen!
Kalk!
Kendi gözlerinle izle!
Yakinda hissedeceksin.
Benliginin parçalara ayrildigini
yakinda hissedeceksin.
Kardesim...
Kaniyorum...
Bak.
Kazadan oluyor.
Bilmiyor musun?
Sen...
Yanik izine bak.
Hee-Joo, bunun yüzünden hiçbir zaman
kisa kollu t-shirt giyemedi.
Bunun acisini asla anlayamazsin.
Yeniden bak.
Yara yok.
Yara yok.
Bunun kendi vücudun olmadigini
göremiyor musun?
Yara yok.
Gerçekten inanilmazsin.
Buna bakarak bunu nasil
söyleyebilirsin?
su anda.
Sen su anda baska bir insanin vücudundasin.
Bilmiyor musun?
15 yil önce...
... sen öldün.
Bir aile gezisine çiktiginda...
...ailen hayatlarinin sonunun
geldigini düsündüler.
Kendilerini öldürmek için bir
yolculuga çikmislardi.
Ve...
Bir sise zehir, kazayla kirildi.
Baban, son umudun da gittigini düsündü.
Ve sonra...
...hersey çok hizli gelisti.
Trenin kaza yapmasi...
...birseyi degistirmedi.
Anne ve babayi plajda...
...tekrar görebilecek miyiz?
Tabi ki.
Hee-joo
Onun seni nasil sikica tuttugunu hatirla.
O, bizi bekliyor.
Bu birsey ifade etmiyor.
Ailen artik burada degiller.
Hayir!
Hayir!
Neredeyse geldik.
Neredeyse vardik.
Kardesim.
Plaja gitmek istiyorum.
Sadece biraz daha.
Basaracagiz!
Baba.
Hayatim, ben gidecegim.
Onlari da benimle götürecegim.
Baba.
Neden bu kadar uzun sürdü?
Çok uzun süre bekledim.
Üzgünüm, bebegim.
Üzgünüm.
Hayatim!
Bundan sonra...
...hep birlikte mi olacagiz?
Bahse girebilirsin!
Üzgünüm, baban geç kaldi.
Baba.
Mi-Sun
Sana inanmadigim için özür dilerim.
iyi misin?
Sana taksiye binmemiz gerektigini
söylemistim.
Anneme ne söyleyecegiz?
Annene mi?
Benim annem senin de annen ve...
Gördün mü? Sana zamaninda gelecegimizi
söylemistim.
Acele edelim.
Altyazilar: ZeuS
Düzeltim: GelecekDUNYA