Tip:
Highlight text to annotate it
X
Sirius Black'i öldürdüm!
Geri döndü.
HARRY POTTER
VE MELEZ PRENS
Alt yazý: MaXCoDeR
Polis, Millenium Köprüsü felaketinin...
...sebebini araþtýrmayý sürdüyor.
HARRY POTTER: SEÇÝLMÝÞ KÝÞÝ MÝ?
Polisin, felaketten kurtulanlarý
aramasý sebebiyle trafik durduruldu.
KÖPRÜ ÇÖKTÜ: ÖLÜ SAYISI ARTIYOR
Köprüyü çevreleyen
alanlar hâlâ kapalý.
Belediye baþkaný, Londralýlarý
sakin olmaya davet etti...
GÖZDEN DÜÞÜÞ: MALFOY'UN
EÞÝ VE OÐLU DAVAYI TERK ETTÝ
"Harry Potter."
Harry Potter da kim?
Ah, hiç kimse.
Aptalýn biri iþte.
Þu gazeten çok komik.
Birkaç gece önce bir resmin hareket
ettiðini gördüðüme yemin edebilirim.
- Sahiden mi?
- Aklýmý kaçýrýyorum sandým.
- Hey, merak ediyordum da...
- On birde. O saatte çýkýyorum.
Þu aptal Harry Potter'ý
bana anlatabilirsin.
Bu yaz çok sorumsuz davrandýn, Harry.
Trenlerde gezmeyi seviyorum.
Kafamý daðýtmamý saðlýyor.
Oldukça kötü görünüyor, deðil mi?
Hikâyesinin oldukça
heyecanlý olduðunu söylemeliyim.
Ama þu an anlatmanýn sýrasý deðil.
Koluma tutun.
Dediðimi yap.
Az önce Cisimlendim, deðil mi?
Gerçekten de öyle. Oldukça da
baþarýlý olduðunu ekleyebilirim.
Çoðu ilk seferinde kusar.
Sebebini tahmin edemiyorum doðrusu.
Þirin köy Budleigh
Babberton'a hoþ geldin.
Harry, sanýyorum ki, þu anda seni
buraya neden getirdiðimi merak ediyorsun.
Haksýz mýyým?
Aslýnda, efendim, bunca
yýldan sonra alýþtým denebilir.
Asaný çýkar, Harry.
Horace?
Horace?
Merlin'in sakalý!
Biçimimi bozmana gerek yoktu, Albus.
Eh, söylemeliyim ki çok
inandýrýcý bir koltuk olmuþsun, Horace.
Önemli olan kaplamasý. Ýç dolgusu
zaten bende mevcut. Nereden anladýn?
Ejderha kaný.
- Ah.
- Ah, evet, tanýþtýrayým...
Harry, eski bir
dostum ve iþ arkadaþým...
...Horace Slughorn'la tanýþmaný istiyorum.
Horace...
.. eh, bunun kim olduðunu biliyorsun.
Harry Potter.
Bunca önlemin sebebi ne, Horace?
Baþka birini
beklemiyordun herhalde, deðil mi?
Baþka birini mi?
Ne demek istediðini anlamadým.
Tamam tamam, Ölüm Yiyen'ler bir yýldan
uzun süredir beni aralarýna katmaya çalýþýyor.
Bunun nasýl bir þey
olduðunu biliyor musun?
Bu insanlara sadece birkaç kez
hayýr diyebilirsin, o yüzden hiçbir yerde
bir haftadan fazla kalmýyorum.
Buranýn sahipleri þu
anda Kanarya Adalarý'nda.
Eh, bence onlar için burayý bir
düzene sokmalýyýz, deðil mi? Ýzin verir misin?
Eðlenceliydi.
- Acaba tuvaleti kullanabilir miyim?
- Elbette.
Neden burada olduðunuzu
bilmediðimi sanma, Albus.
Cevabým hâlâ hayýr.
Kesinlikle ve net bir biçimde hayýr.
Babana çok benziyorsun.
- Gözlerin hariç. Gözlerini...
- Annemden almýþým, evet.
Lily, sevgili Lily. Pek
parlak bir öðrenciydi annen.
Muggle'lardan doðma olduðu
düþünülürse daha da etkileyici.
Benim en iyi arkadaþlarýmdan biri
Muggle'lardan doðma. Dönemimizin en iyisi.
Lütfen önyargýlý
olduðumu düþünme. Hayýr, hayýr.
Annen kesinlikle en beðendiðim
öðrencilerimden biriydi. Bak, iþte orada.
Ön tarafta duruyor.
Hepsi benim. Her biri.
Eski öðrencilerim demek istiyorum.
Barnabas Cuffe'yi tanýyacaksýndýr,
Gelecek Postasý'nýn editörü.
Günün haberleri hakkýnda
yorumumu belirtmek istersem...
...daima baykuþumu kabul eder.
Gwenog Jones,
Holyhead Harpileri'nin kaptaný.
Ýstediðim zaman
bedava bilet bulabiliyorum.
Tabii, uzun süredir maçlara gidemedim.
Ah, evet.
Regulus Black.
Abisi Sirius'u þüphesiz tanýyorsundur.
Birkaç hafta önce öldü.
Bütün Black sülalesine
ben ders verdim, Sirius hariç.
Çok yazýk. Yetenekli çocuktu.
Okul yaþý geldiðinde kardeþi Regulus'u
aldým tabii, ama bütün takým
bende olsa hoþuma giderdi.
Horace?
Bunu almamýn bir mahzuru var mý?
- Örgü desenlerine gerçekten bayýlýyorum.
- Elbette alabilirsin. Ama gidiyor musunuz?
Sanýrým, kaybedilmiþ bir
davayý görünce tanýrým. Üzücü.
Hogwarts'a dönmeye râzý olsaydýn...
...bunu kiþisel bir zafer
kabul ederdim. Eh, neyse.
Buradaki dostum Mr. Potter
gibisin, eþsiz ve benzersiz.
Eh, hoþçakal, Horace.
Hoþçakal.
Pekâlâ, kabul ediyorum.
Ama Profesör Merrythought'un
eski odasýný isterim, daha önceki
tuvalet kadar yeri deðil.
Ve maaþýma zam istiyorum.
Çýlgýnca bir zamanda yaþýyoruz, çýlgýnca!
Gerçekten de öyle.
Efendim, bütün bunlar neyin nesiydi?
Yetenekli, ünlü ve güçlüsün.
Horace'ýn deðer verdiði her þeye sahipsin.
Profesör Slughorn seni
koleksiyonuna katmak isteyecektir, Harry.
Onun koleksiyonunun mücevheri olurdun.
Ýþte bu yüzden Hogwarts'a dönüyor,
ve dönmesi son derece önemli.
Korkarým ki senden harikulade
bir gece çalmýþ olabilirim, Harry.
Kýz sahiden de çok hoþtu.
Sorun deðil, efendim. Yarýn
yine gidip bir bahane uydururum.
Bu gece Little Whinging'e
dönmeyeceksin, Harry.
Ama efendim, Hedwig ne olacak?
Ve sandýðým?
Ýkisi de seni bekliyor.
Hedwig.
Anne?
Ne oldu Ginny?
Harry'nin ne zaman geldiðini merak ettim.
- Ne? Harry mi? Ne Harry'si?
- Harry Potter elbette.
Harry Potter evimde
olsaydý bilirdim herhalde, deðil mi?
- Sandýðý mutfakta, baykuþu da.
- Hayýr tatlým, pek sanmýyorum.
Harry? Biri "Harry" mi dedi?
Ben dedim, meraklý þey.
Seninle beraber mi?
Tabii ki hayýr. En iyi arkadaþým
odamda olsa bilirdim heralde, deðil mi?
Baykuþ sesi mi duydum?
Onu görmedin, deðil mi?
Görünüþe bakýlýrsa evde dolaþýyor.
- Sahiden mi?
- Sahiden.
Harry!
Harry!
Merhaba.
Ne güzel bir süpriz.
Neden geleceðini haber vermedin?
- Bilmiyordum ki. Dumbledore iþte.
- Ah þu adam.
Ama o olmasak ne yapardýk kim bilir?
Biraz diþ macunu kalmýþ.
Peki sen ne zaman geldin?
Birkaç gün önce.
Ama bir süreliðine, buraya
geleceðimden pek emin deðildim.
Annem geçen hafta kendini kaybetti.
Ginny ile benim Hogwarts'ta
iþimizin kalmadýðýný söyledi.
Oranýn çok tehlikeli olduðunu da.
- Ah, hadi ama.
- Sadece o deðil.
Benim annemle babam bile,
Muggle olmalarýna raðmen kötü
bir þeyler olduðunu biliyorlar.
Her neyse, babam araya girdi de
anneme aptalca davrandýðýný söyledi.
Birkaç gün sürdü ama sonunda yola geldi.
Ama Hogwarts'tan bahsediyoruz
burada. Dumbledore'dan. Daha
güvenli ne olabilir ki?
Son zamanlarda Dumbledore'un...
...yaþlandýðýný konuþuyor çoðu kiþi.
Saçmalýk! O sadece...
Kaç yaþýndadýr?
Yüz elli mi? Birkaç yýl az ya da çok.
Cissy! Bunu yapmamalýsýn!
Ona güvenemezsin.
Karanlýk Lord ona güveniyor.
Karanlýk Lord yanýlýyor.
- Püff.
Uzaklaþ, Kýlkuyruk.
Burada olmamam gerektiðini biliyorum.
Karanlýk Lord bu konuda
konuþmamý yasakladý.
Karanlýk Lord yasakladýysa,
konuþmamalýsýn.
Onu yerine koy, Bella. Bizim
olmayan þeylere dokunmamalýyýz.
Durum þu ki, planý biliyorum, Narcissa.
Sen mi?
Karanlýk Lord sana mý anlattý?
Kardeþin benden þüphe ediyor.
Anlayýþla karþýlarým.
Yýllardýr rolümü çok iyi oynadým.
O kadar iyi ki, tüm zamanlarýn en
büyük büyücülerinden birini kandýrdým.
Dumbledore harika bir büyücü.
Bundan sadece bir sersem þüphe edebilir.
Senden þüphe etmiyorum, Severus.
Gurur duymalýsýn, Cissy.
Draco da gurur duymalý.
O daha bir çocuk.
Ben Karanlýk Lord'un
fikrini deðiþtiremem.
Ama Draco'ya yardým
etmem mümkün olabilir.
- Severus.
- Yemin et.
Bozulmaz Yemin'i et.
Her zamanki boþ sözler.
Elinden geleni yapacakmýþ.
Ama en önemli anda...
...deliðine geri çekilecek.
Korkak.
Asaný çýkar.
Sen...
...Severus Snape...
...Karanlýk Lord'un dileðini
yerine getirmeye çalýþýrken...
...Draco Malfoy'a göz
kulak olacak mýsýn?
Olacaðým.
Ve elinden geldiði kadarýyla...
...onu zarardan koruyacak mýsýn?
Koruyacaðým.
Ve Draco baþarýsýzlýða uðrarsa...
...Karanlýk Lord'un, Draco'nun
yapmasýný istediði eylemi...
...sen yerine getirecek misin?
Getireceðim.
Gelin, gelin!
Bayýltan Lezzetler'imiz var!
Burunkanatan Nugatlar!
- Ve tam okul dönemi için...
- Kusturan Pastiller!
- Kazanýn içine, yakýþýklý.
- Kazanýn içine, yakýþýklý.
Düzeni saðlayacaðým!
Çocuklardan gerçekten nefret ediyorum.
Düzeni saðlayacaðým!
Çocuklardan gerçekten nefret ediyorum.
Düzeni saðlayacaðým!
- Peru Anýnda Karanlýk Tozu.
- Gerçekten iyi para getiriyor.
Çabucak ortadan kaybolmak
için çok kullanýþlý.
- Merhaba, bayanlar.
- Merhaba, bayanlar.
- Aþk iksirleri ha?
- Evet, gerçekten iþe yarýyorlar.
Tabii duyduðumuz kadarýyla,
kardeþim, sen kendi baþýna
oldukça iyi idare ediyormuþsun.
Ne demek bu þimdi?
Þu an Dean Thomas'la çýkmýyor musun?
Sizi ilgilendirmez.
Bu ne kadar?
Beþ Galleon.
- Bana kaça olur?
- Beþ Galleon.
Ben sizin kardeþinizim.
- On Galleon.
- On Galleon.
Hadi gidelim.
Selam, Ron.
Selam.
Fred ve George bu iþi nasýl
yapýyorlar? Yol'un yarýsý kapanmýþ.
Fred insanlarýn bugünlerde
gülmeye ihtiyacý olduðunu düþünüyor.
Bence haklý.
Ah, olamaz.
Herkes asasýný Ollivander'dan alýrdý.
Harry?
Bana mý öyle geliyor,
yoksa Draco'yla annesi...
...takip edilmek istemeyen
iki kiþiye mi benziyor?
Dýrdýrcý.
Dýrdýrcý.
Çok þirin. Noel'in ertesi günü
þarký söylerler, biliyor muydun?
- Dýrdýrcý?
- Ah, lütfen.
- Mahfýþt nedir?
- Görünmez yaratýklar.
Kulaklarýndan içeri süzülür,
beynini bulandýrýrlar.
Dýrdýrcý.
Ee, Draco o garip görünüþlü
dolapla ne yapýyordu?
Ve tüm o insanlar da kimdi?
Anlamýyor musunuz? Bu bir
törendi, bir kabul töreni.
Kes þunu, Harry.
Nereye varacaðýný biliyorum.
Oldu iþte. O da onlardan biri.
Kimlerden biri?
Harry, Draco Malfoy'un artýk
bir Ölüm Yiyen olduðunu düþünüyor.
Atýyorsun.
Kim-Olduðunu-Bilirsin-Sen
Malfoy'u ne yapsýn?
Þey, o zaman Borgin ve Borkes'te
ne arýyor? Mobilya mý bakýyordu?
Orasý ürpertici bir dükkan.
O da ürpertici bir herif.
Bakýn, babasý bir Ölüm Yiyen.
Her þey anlam kazanýyor.
Hermione kendi gözleriyle gördü.
Sana söyledim, ne gördüðümü bilmiyorum.
Biraz hava almam lazým.
Merak etme.
Hogwarts'a varýnca hallederiz.
- Bu da neydi? Blaise?
- Bilmiyorum.
Sakin olun çocuklar. Birinci
sýnýflardan biri yapmýþtýr herhalde.
Hadi, Draco. Otur yerine.
Birazdan Hogwarts'ta olacaðýz.
Hogwarts. Bir okul için
ne kadar acýnasý bir yer.
Oraya iki yýl daha devam
etmek zorunda olsaydým...
...kendimi Astronomi
Kulesi'nden atardým.
Bu da ne demek?
Gelecek yýl zamanýmý
Týlsým dersinde harcadýðýmý
görmeyeceksiniz diyebiliriz.
Þaþýrdýn mý, Blaise?
Son gülen kim olacak göreceðiz.
Siz gidin. Ben bir þeyi
kontrol etmek istiyorum.
Harry nerede?
Herhalde çoktan
platforma inmiþtir. Hadi.
Annen sana konuþmalarý
gizlice dinlemenin çok kaba
olduðunu söylemedi mi, Potter?
Petrificus Totalus!
Ah, evet...
...sen çenendeki salyalarý
silemeden ölmüþtü.
Bu babam için. Londra'ya
geri dönüþünde iyi yolculuklar.
Finite.
- Merhaba, Harry.
- Luna!
- Nerede olduðumu nasýl anladýn?
- Mahfýþtlar. Kafan onlarla dolu.
Bu arada, arabalarý kaçýrmana neden
olduðum için özür dilerim Luna.
Sorun deðil. Bir arkadaþýmla
vakit geçirmek gibiydi.
Ben senin arkadaþýným, Luna.
Çok güzel.
Tam zamanýnda. Ben de her
yerde siz ikinizi arýyordum.
Evet. Ýsimleriniz?
Profesör Flitwick,
beni beþ yýldýr tanýyorsunuz.
Ýstisna yok, Potter.
Bu insanlar da kim?
Seherbazlar. Güvenlik nedeniyle.
Bu deðnek ne peki?
Deðnek deðil o, geri zekâlý. Baston.
Peki bir bastonla tam olarak
ne yapmak niyetindesin?
Saldýrý amaçlý bir silah
olarak yorumlanabilir.
Sorun deðil, Mr. Filch.
Ben Mr. Malfoy'a kefil oluyorum.
Güzel surat, Potter.
Senin için düzeltmemi ister misin?
Þahsen, bu þekilde biraz daha
pervasýz göründüðünü düþünüyorum...
...ama sana kalmýþ.
Þey, daha önce hiç burun düzelttin mi?
Hayýr, ama birkaç ayak
parmaðý düzelmiþtim.
Ne kadar farklý olabilir ki?
Tamam, evet. Dene bakalým.
- Episkey.
- Ah!
- Nasýl görünüyorum?
- Son derece sýradan.
Harika.
Merak etme. Birazdan burada olur.
Týkýnmayý býrak artýk!
En iyi arkadaþýn kayýp!
Oy. Arkaný dön, deli.
Yine yüzü gözü kan içinde.
- Neden her zaman kan içinde?
- Bu sefer kendi kaný gibi görünüyor.
Neredeydin?
- Yüzüne ne oldu?
- Sonra anlatýrým.
Neler kaçýrdým?
Seçmen Þapka bu zor zamanlarda
cesur ve güçlü olmamýzý öðütledi.
Onun için söylemesi kolay, ha?
O bir þapka sonuçta, deðil mi?
Hepinize çok çok iyi akþamlar.
Teþekkürler.
Ýlk olarak, ekibimizin en
yeni üyesini size tanýtayým.
Horace Slughorn.
Mutlulukla söylüyorum ki,
Profesör Slughorn...
...eski görevi olan Ýksir
hocalýðýna dönmeyi kabul etti.
Bu arada, Karanlýk Sanatlara
Karþý Savunma öðretmenliðini de...
...Profesör Snape devralacak.
Snape mi?
Þimdi, bildiðiniz gibi...
...bu gece buraya geliþinizde
her biriniz tek tek arandýnýz.
Ve bunun sebebini
bilmeye hakkýnýz var.
Bir zamanlar burada sizin
gibi genç bir adam vardý...
...tam bu salonda oturan...
...bu þatonun koridorlarýnda
yürüyen, onun çatýsý altýnda uyuyan.
Bütün dünyaya sýradan
bir öðrenci gibi görünüyordu.
Adý mý?
Tom Riddle.
Elbette, bugün...
...tüm dünyada baþka
bir isimle biliniyor.
Ýþte bu nedenle, bu gece
buradan hepinize bakarken...
...aklýma ciddi bir gerçek geliyor.
Her gün, her saat...
...belki de tam da bu dakikada...
...karanlýk güçler bu þatonun
duvarlarýndan geçmeye çalýþýyor.
Ama eninde sonunda,
onlarýn en büyük silahý sizsiniz.
Bunun üzerinde biraz düþünün.
Þimdi, yataklara. Ýyi geceler.
Neþeli bir konuþmaydý.
Sihir Tarihi üst katta
bayanlar, aþaðýda deðil.
Mr. Davies! Mr. Davies!
Orasý kýzlar tuvaleti.
Potter.
Ah, kötü bir þey var galiba.
Keyfimiz yerinde galiba?
- Bu sabah boþ bir dersim
vardý profesör.
- Fark ettim.
Onu Ýksir'le doldurmak
istersin sanmýþtým.
Yoksa artýk emelin
Seherbaz olmak deðil mi?
Öyleydi, ama S.B.D.'den "Olaðanüstü"
almam gerektiðini söylemiþtiniz.
Ýksir dersini Profesör
Snape verirken öyleydi.
Ancak Profesör Slughorn
"Beklenin Üstünde" S.B.D.'leri olan...
...F.Y.B.S. öðrencilerini de
memnuniyetle kabul ediyor.
Harika. Hm...
- Þey, hemen oraya gidiyorum.
- Ah, güzel, güzel.
Potter, Weasley'i de yanýnda götür.
Orada haddinden fazla mutlu görünüyor.
Ben Ýksir almak istemiyorum.
Quidditch seçmeleri yaklaþýyor.
Alýþtýrma yapmalýyým.
Hazýrlýk aþamasýnda
detaylara dikkat etmek...
...tüm planlamanýn ön koþuludur.
Ah.
Harry, oðlum, endiþelenmeye
baþlamýþtým. Gördüðüm kadarýyla
yanýnda da birini getirmiþsin.
Ron Weasley, efendim.
Ama Ýksir'de son derece berbatým,
aslýna bakarsanýz tam bir felaketim.
- Ben...
- Saçmalýk. Hallederiz.
Harry'nin arkadaþý benim de
arkadaþýmdýr. Kitaplarýnýzý çýkarýn.
Aslýnda ben henüz kitabýmý
alamadým, Ron da öyle.
Ýstediðinizi depo
dolabýndan alabilirsiniz.
Þimdi, diyordum ki, bu sabah
size birkaç iksir hazýrladým.
Bunlarýn ne olduðu
hakkýnda fikri olan var mý?
- Evet, Miss...?
- Granger, efendim.
Þuradaki Veritaserum.
Hakikati söyleten bir iksir.
Þu da Çok Özlü Ýksir olacak.
Yapmasý son derece zahmetlidir.
Ve bu da Amortentia.
Dünyadaki en güçlü aþk iksiri.
Her insaný ne cezbediyorsa
o þekilde koktuðu söylenir.
Örneðin, ben...
...yeni biçilmiþ çimen,
yeni parþömen ve...
...naneli diþ macunu kokusu alýyorum.
Amortentia gerçek aþký yaratmaz.
Bu imkansýz bir þeydir.
Ama güçlü bir tutkunluk
veya saplantýya yol açar.
Ve bu sebeple, herhalde bu
odadaki en tehlikeli iksir olsa gerek.
Efendim? Bize þunda ne
olduðunu söylemediniz.
Ah, evet.
Karþýnýzda gördüðünüz,
hanýmlar ve beyler...
...Felix Felicis denen çok
küçük tuhaf bir iksirdir.
Ama daha ziyade ona...
- Sývý þans denir.
- Evet, Miss Granger. Sývý þans.
Yapmasý son derece zordur,
yanlýþ yapmanýn feci sonuçlarý vardýr.
Bir yudum içerseniz bütün giriþimlerinizin
baþarýna ulaþtýðýný göreceksiniz.
En azýndan, etkisi geçene kadar.
Ýþte bugün size bunu sunuyorum.
Kalan bir saatlik süre içinde,
kitaplarýnýzýn 10.
sayfasýndaki bulabileceðiniz...
...kabul edilebilir bir Yaþayan
Ölüm Ýçkisi yapabilen öðrenciye...
...bir ufak þiþe sývý iksir ödül.
Ancak þunu ifade etmeliyim ki,
bu zamana dek sadece bir öðrenci...
...bu ödülü kazanabilecek
kalitede bir iksir yapmayý baþarabildi.
Gene de hepinize iyi þanslar.
Ýksir yapýmý baþlasýn.
ÝLERÝ ÝKSÝR-YAPIMI
BU KÝTAP MELEZ PRENS'ÝN MALIDIR.
BÝR ADET SOPOFORLU FASULYEYÝ KESÝN.
HANÇERÝN YASSI YANIYLA EZ.
SUYUNU DAHA ÝYÝ ÇIKARIYOR.
Nasýl yaptýn bunu?
Eziyorsun, kesmiyorsun.
Hayýr. Yönergelerde
özellikle kesmemiz söyleniyor.
Hayýr, gerçekten.
Merlin'in sakalý! Mükemmel.
O kadar mükemmel ki, bir
damlasý bile hepimizi öldürebilir.
Al öyleyse, bakalým, vaat ettiðim gibi.
Bir þiþe Felix Felicis.
Tebrikler.
Ýyi kullan.
Harry, mesajýmý almýþsýn. Ýçeri gel.
Nasýlsýn?
Ýyiyim, efendim.
Derslerin hoþuna gidiyor mu?
Profesör Slughorn'un senden
son derece etkilendiðini biliyorum.
Bence yeteneklerimi abartýyor, efendim.
Peki ya sen?
Kesinlikle.
Sýnýf dýþýndaki
etkinliklerinden ne haber?
- Efendim?
- Þey, Miss Granger'la...
...epey fazla vakit
geçirdiðinizi fark ettim.
Merak etiyordum da...
Ah, hayýr, hayýr. Yani, o harika
biri ve biz dostuz, ama hayýr.
Affet beni. Merakýma yenik düþtüm.
Ama bu kadar dedikodu yeter.
Seni bu gece neden buraya
çaðýrdýðýmý merak ediyor olmalýsýn.
Cevabý burada yatýyor.
Baktýðýn þeyler birer aný.
Buradakiler bir kiþiye ait, Voldemort'a...
...ya da, o zamanki adýyla Tom Riddle'a.
Bu þiþe, onunla ilk tanýþtýðým...
...günün anýsýný içeriyor.
Bunu görmeni istiyorum, izin verirsen.
Ýtiraf etmeliyim ki mektubunuz biraz
kafamý karýþtýrdý, Mr. Dumbledore.
Tom'un burada kaldýðý yýllar boyunca
ailesinden hiç kimse ziyaretine gelmemiþti.
Diðer çocuklarla birtakým
olaylar oldu. Fena þeyler.
Tom, bir ziyaretçin var.
Nasýlsýn, Tom?
Yapma.
- Sen doktorsun, deðil mi?
- Hayýr.
Ben bir öðretmenim.
Sana inanmýyorum.
Bana baktýrmak istiyor.
Benim farklý olduðumu düþünüyorlar.
Þey, belki de haklýdýrlar.
Ben deli deðilim!
Hogwarts delilere göre bir yer deðil.
Hogwarts bir okul.
Bir sihir okulu.
Bazý þeyler yapabiliyorsun,
deðil mi Tom?
Diðer çocuklarýn yapamadýðý þeyler.
Eþyalarý dokunmadan
hareket ettirebiliyorum.
Hayvanlara istediðim þeyi
yaptýrabiliyorum, hem de
onlarý eðitmeden.
Beni kýzdýran insanlarýn baþýna
kötü þeyler getirtebiliyorum.
Ýstersem...
...canlarýný yakabiliyorum.
Sen kimsin?
Þey, ben de senin gibiyim, Tom.
Farklýyým.
Kanýtla.
Sanýrým gardýrobundan
çýkmaya çalýþan bir þey var, Tom.
Hogwarts'ta hýrsýzlýða
müsamaha edilmez, Tom.
Hogwarts'ta, sihri sadece kullanmayý
deðil, kontrol etmeyi de öðretiyoruz.
Anladýn mý?
Yýlanlarla da konuþabiliyorum.
Beni buluyorlar.
Bana fýsýldýyorlar.
Benim gibi biri için bu normal midir?
Anlamýþ mýydýnýz, efendim - o zaman?
Gelmiþ geçmiþ en tehlikeli karanlýk
büyücüyle karþýlaþtýðýmý mý? Hayýr.
Anlasaydým...
Zaman içinde, Tom
Riddle Hogwarts'tayken...
...belli bir öðretmene
giderek yakýnlaþtý.
Bu öðretmenin kim olduðunu
tahmin edebilir misin?
Profesör Slughorn'u sadece
Ýksir öðretmesi için geri
getirmediniz, deðil mi?
Evet, getirmedim.
Gördüðün gibi, Profesör Slughorn
çok yürekten istediðim bir þeye haiz.
Ve bunu kolayca vermeye niyetli deðil.
Profesör Slughorn'un beni koleksiyonuna
katmaya çalýþacaðýný söylemiþtiniz.
Söyledim.
Bunu yapmasýna izin
vermemi istiyor musunuz?
Evet.
Pekâlâ.
Bu sabah, sadece güçlerinizi
tespit etmek için...
...hepinizi birkaç
alýþtýrmaya tâbi tutacaðým.
Sessizlik! Lütfen!
Kapayýn çenenizi!
Teþekkürler. Pekâlâ.
Unutmayýn ki geçen yýl
takýma girmiþ olmanýz...
...bu yýl takýmdaki yerinizi
garantilemiyor. Yeterince açýk mý?
Güzel.
Darýlmaca yok, Weasley, tamam mý?
Darýlmaca mý?
Evet. Ben de Tutucu seçmelerine
gireceðim. Kiþisel olarak algýlama.
Gerçekten mi? Senin
gibi iri yarý biri mi?
Sende daha çok Vurucu yapýsý var,
sen de öyle düþünmüyor musun?
Tutucu'larýn hýzlý ve
çevik olmasý gerekir.
Þansýmý deneyeceðim.
Söylesene, acaba beni arkadaþýn
Granger'la tanýþtýrabilir misin?
Soyad yerine adýyla hitap
edebileceðim aþamaya geçmenin
bir mahzuru olmaz sanýrým.
Hadi Weasley!
Hadi Ron!
Yürü Weasley!
Hadi Weasley!
Evet, Ron!
Yürü Cormac!
Hadi Ron!
Hadi Ron.
Hadi Ron.
Confundus.
Harika deðil mi?
Ýtiraf etmelim ki, sonuncusunu
kaçýracaðýmý düþünmüþtüm.
Umarým Cormac fazla bozulmamýþtýr.
Sana biraz vurgun, Hermione. Cormac.
Ýðrenç biri.
Bu büyüyü hiç duymuþ
muydunuz? Sectumsempra?
Hayýr, duymadým.
Ve kendine bir zerre saygýn
varsa, o kitabý geri verirsin.
Hayatta olmaz. Sýnýfýn birincisi oldu.
Senden bile daha iyi,
Hermione. Slughorn onun
bir dâhi olduðunu düþünüyor.
Ne?
O kitabýn kimin olduðunu
öðrenmek istiyorum. Bir bakalým.
Hayýr.
Neden olmazmýþ?
Cildi hassas.
- Cildi mi hassas?
- Evet.
- Melez Prens kim?
- Kim?
Burada öyle diyor: "Bu kitap
Melez Prens'in malýdýr."
Haftalardýr bu kitabý yanýnda taþýyorsun,
hatta onunla yatýp kalkýyorsun...
SECTUMSEMPRA. DÜÞMANLAR ÝÇÝN.
...ama Melez Prens'in kim olduðunu
öðrenmeyi hiç istemiyor musun?
Merak etmediðimi söylemedim,
ve onunla yattýðým falan yok.
Þey, söylediði doðru.
Ben yataða girmeden önce hoþ bir
sohbet etmek isterim. Ama artýk
tek yaptýðýn o lanet kitabý okumak.
Hermione ile olmak gibi bir þey oldu.
Þey, ben merak ettim, o yüzden de...
- Kütüphaneye gittin.
- Kütüphaneye gittin. Ee?
Eesi hiçbir þey.
Hiçbir yerde Melez Prens'ten
bahseden bir þey bulamadým.
- O zaman konu kapanmýþtýr.
- Filius!
Ben seni Üç Süpürge'de
bulmayý umuyordum!
Maalesef acil bir koro
çalýþmamýz var, Horace.
Caný Kaymak Birasý çeken var mý?
Bir ahbabým Claxby
Hill'den aþaðý kayýyordu.
Çok uzun, ev yapýmý, Norveç
tarzý bir kýzaðýmýz vardý...
Hayýr, oraya deðil. Þuraya.
Hayýr, yanýma otur.
Peki.
Ýçecek bir þey ister misiniz?
Üç Kaymak Birasý, ve
benimkinde zencefil olsun lüfen.
Lanet olsun.
Düzenbaz budala.
Sadece ele ele tutuþuyorlar, Ron.
Ve öpüþüyorlar.
- Ben gitmek istiyorum.
- Ne?
Ciddi olamazsýn.
- O benim kýz kardeþim.
- Ne olmuþ yani?
O buraya bakýp da beni
öptüðünü görseydi ne olacaktý?
Gitmesi mi gerekecekti?
- Hey, oðlum!
- Merhaba efendim. Sizi görmek ne güzel.
Ve seni de, seni de.
Ee, sizi buraya hangi rüzgar attý?
Üç Süpürge'yle itiraf edemeyeceðim
kadar eski bir geçmiþimiz var.
Tek Süpürge olduðu
zamanlarý bile hatýrlýyorum.
Ýþ baþýna, Granger.
Bak oðlum, eski günlerde...
...arada sýrada, seçilmiþ
bir iki öðrencimin katýldýðý...
...akþam yemeði partileri düzenlerdim.
- Katýlmak ister miydim?
- Onur duyarým, efendim.
Sen de davetlisin, Granger.
- Zevkle, efendim.
- Harika. Baykuþumu bekleyin.
Seni görmek de güzeldi, Wallenby.
Ne yapmaya çalýþýyorsun?
Dumbledore onu yakýndan tanýmamý istedi.
- Yakýndan tanýmaný mý?
- Bilmiyorum iþte.
Önemli olmalý. Öyle olmasaydý
Dumbledore bunu istemezdi.
Dudaðýnýnýn üzerinde...
Katie, onun ne olabileceðini bilmiyorsun.
- Harry.
- Ne?
Pub'da benimle onun öpüþmesi
hakkýnda söylediklerini duydun mu?
Sanki...
Onu uyarmýþtým.
Dokunmamasýný söylemiþtim.
Daha fazla yaklaþmayýn.
Hepiniz geri çekilin.
Paketi hariç ona dokunma. Anladýn mý?
Üç Süpürge'ye girdiðinde Katie'nin...
...bunu yanýnda
bulundurmadýðýndan emin misin?
Söylediðim gibi.
Tuvalete gitmek için ayrýldý,
ve döndüðünde elinde o paket vardý.
Onu teslim etmesinin
önemli olduðunu söyledi.
- Kime teslim edeceðini söyledi mi?
- Profesör Dumbledore'a.
Pekâlâ. Teþekkürler,
Leanne. Gidebilirsin.
Bir þeyler olduðunda neden
hep siz üçünüzle karþýlaþýyorum?
Ýnanýn bana, profesör, altý yýldýr
ben de kendime ayný soruyu soruyorum.
Ah, Severus.
Ne düþünüyorsun?
Miss Bell'in hala yaþadýðý için
þanslý olduðunu düþünüyorum.
Lanetlenmiþti, deðil mi?
Katie'yi tanýrým. Saha dýþýnda
bir sineði bile incitmezdi.
Eðer bunu Dumbledore'a
götürüyorduysa, bilerek yapmýyordu.
Evet, lanetlenmiþti.
Malfoy yaptý.
Bu çok ciddi bir suçlama, Potter.
Gerçekten de öyle.
- Kanýtýn var mý?
- Biliyorum iþte.
Biliyorsun...
...iþte.
Yeteneklerinle bizi
þaþýrtýyorsun, Potter.
Ölümlülerin sadece rüyalarýnda
görebileceði yetenekler.
Seçilmiþ Kiþi olmak ne
muhteþem bir þey olmalý.
Yataklarýnýza dönmenizi
öneriyorum. Hepinizin.
Sence Dean onda ne buluyor? Ginny'de?
Þey, Ginny onda ne buluyor ki?
Dean'de mi? O harika biri.
Beþ saat önce ona
düzenbaz budala diyordun.
Þey, evet, eli kolu kýz kardeþimin
üzerinde geziyordu, deðil mi?
Birden kafama dank etti ve ondan
nefret etmeliydim. Prensip olarak yani.
Öyle herhalde.
- Ee, Dean onda ne buluyordur?
- Bilmiyorum.
Akýllý, komik.
- Çekici.
- Çekici mi?
- Bilirsin iþte, cildi güzel.
- Cildi mi?
Dean kýz kardeþimle
cildi yüzünden mi çýkýyor?
Þey, hayýr, yani onun da destekleyici
bir faktör olabileceðini söylüyorum.
Hermione'nin de cildi güzel.
Öyle deðil mi? Cilt söz
konusu olduðunda yani.
Gerçekten bunu hiç düþünmemiþtim.
Ama, sanýrým öyle.
Çok güzel.
- Sanýrým artýk yatacaðým.
- Evet, tabii.
Söyle bakalým Cormac, son günlerde
amcan Tiberius'u görüyor musun?
Evet efendim. Aslýnda,
tatilde onunla ve...
...Sihir Bakaný'yla
avlanmaya gitmeyi planlýyoruz.
Eh, ikisine de en iyi
dileklerimi iletmeyi unutma.
Senin amcandan ne haber Bebly?
Bilmeyenleriniz varsa,
Marcus'un amacasý
Kurtboðan Ýksiri'ni icat etmiþti.
- Yeni bir þeyler üzerinde çalýþýyor mu?
- Bilmiyorum.
Onunla babamýn arasý pek iyi deðil.
Muhtemelen babam onun iksirlerinin
çer çöp olduðunu söylediði için.
Ýçilmeye deðer tek iksirin,
günün sonunda içilen sert
bir içki olduðunu söylüyor.
Peki ya siz, Miss Granger? Sizin
aileniz Muggle dünyasýnda ne yapýyor?
Benim annemle babam diþçi.
Ýnsanlarýn diþleriyle ilgilenirler.
Etkileyici. Peki bu tehlikeli
bir meslek olarak mý kabul edilir?
Hayýr.
Ama Robbie Fenwick diye bir çocuk
bir keresinde babamý ýsýrmýþtý.
On dikiþ atýlmasý gerekti.
Ah. Miss Weasley. Gelin, gelin.
Gözlerine bak.
Dean'le yine kavga etmiþler.
Affedersiniz. Genelde
geç kalan biri deðilimdir.
Önemli deðil. Tatlýya yetiþtin,
tabii Belby sana bir þeyler býraktýysa.
Ne var?
Yok bir þey.
Hoþçakalýn. Güle güle.
- Potter.
- Affedersiniz, efendim.
*** saatinize bakýyordum.
Ah, evet.
Son derece þaþýrtýcý bir nesne.
***, konuþmanýn kalitesine göre akýyor.
Sohbet tatlýysa *** yavaþ akýyor.
- Deðilse...
- O zaman gitmem gerekir herhalde.
Saçmalama. Korkacak
bir þey yok, sevgili oðlum.
Sýnýf arkadaþlarýndan
bazýlarýna gelince...
...þey, onlarýn rafa girmeleri
pek mümkün deðil diyebiliriz.
Raf mý, efendim?
Önemli biri olmak isteyen
herkes bu rafa girmek ister.
Ama, sen zaten önemli
birisin, öyle deðil mi Harry?
Voldemort rafa
girebilmiþ miydi, efendim?
Onu tanýyordunuz, deðil mi efendim,
Tom Riddle'ý? Onun öðretmeniydiniz.
Mr. Riddle Hogwarts'tayken
pek çok öðretmeni oldu.
Nasýl biriydi?
Özür dilerim efendim. Beni affedin.
Benim annemle babamý öldürdü.
Elbette.
Onun hakkýnda daha fazla þey
bilmek istemeyen gayet doðal.
Ama korkarým senin hayal
kýrýklýðýna uðratacaðým, Harry.
Mr. Riddle'la ilk tanýþtýðýmda,
parlak olmasýna raðmen sessiz...
...kendini harika bir büyücü
olmaya adamýþ bir çocuktu.
Tanýdýðým diðer çocuklardan
pek farklý deðildi.
Senden de pek farklý deðildi aslýnda.
Ýçinde bir canavar vardýysa bile...
...çok derinlere gömülüydü.
Ýyi þanslar, Ron.
Güzel þapka!
Ron, sen eziðin tekisin.
Sana güveniyorum, Ron. Gryffindor'a
iki Galleon yatýrdým, tamam mý?
Hoþ görünüyorsun, Ron.
Ezik!
Ne giymiþ öyle?
Nasýl geçti?
- Ne nasýl geçti?
- Akþam yemeði partiniz.
Gayet sýkýcýydý aslýnda.
Ama sanýrým Harry tatlýyý beðendi.
Slughorn bir Noel partisi
de veriyor, duymuþsundur.
Ve yanýmýzda birini
getirmemiz gerekiyor.
Sanýrým sen McLaggen'ý götüreceksin.
O da Slug Kulübü'nde, deðil mi?
- Aslýna bakarsan sana teklif edecektim.
- Sahiden mi?
Bugün için iyi þanslar, Ron.
Harika olacaðýný biliyorum.
Takýmdan ayrýlýyorum. Bugünkü
maçtan sonra McLaggen yerimi alabilir.
Nasýl istersen.
- Meyve suyu?
- Olur.
Merhaba millet.
Berbat görünüyorsun, Ron.
O yüzden mi kadehine bir þey koydun?
Tonik miydi?
Sývý þans.
Onu içme, Ron.
- Bunun için okuldan atýlabilirsin.
- Neden bahsettiðini anlamadým.
Hadi Harry.
Kazanmamýz gereken bir maç var.
Evet!
Hadi, Ron! Yap þunu!
Weasley! Weasley! Weasley!
Evet!
Weasley! Weasley! Weasley!
Oley!
Evet. Oley!
Weasley! Weasley! Weasley!
Bunu gerçekten yapmamalýydýn.
Biliyorum. Onun yerine Þaþýrtma
Büyüsü kullanabilirdim sanýrým.
O farklýydý. O sadece
seçmelerdi. Bu gerçek bir maç.
Ýçine koymadýn!
Ron sadece koyduðunu sandý.
Týlsým büyüsü. Alýþtýrma yapýyordum.
Þey, gerçekten iyi görünüyorlar.
Nasýl bir his, Harry?
Dean'i Ginny ile görmek?
Biliyorum.
Ona nasýl baktýðýný gördüm.
Sen benim en iyi arkadaþýmsýn.
Oops.
Bu oda dolu galiba.
Bu kuþlar da neyin nesi?
Oppugno.
Ýþte böyle bir his.
Bak, gereksiz yere bu kadar
sinirlenecekse yapabileceðim bir þey yok.
Lav ve benim aramýzdaki
þeyin biteceði yok.
Kimyamýz çok uyumlu.
Biter mi? Kim bilir? Önemli olan
þu ki, istediðimi yapmakta özgürüm.
Kimi isterse öpmekte tamamen özgür.
Gerçekten bundan daha az umursayamazdým.
Slughorn'un Noel partisine birlikte
gidebileceðimizi düþünüyor muydum?
Evet.
Ama þimdi, koþullarý göz
önünde bulundurarak planýmý
deðiþtirmem gerekti.
Deðiþtirdin mi?
Evet. Neden?
Düþündüm de, ikimiz de gerçekten
gitmek istediðimiz kiþilerle...
...gidemediðimize göre,
arkadaþ olarak birlikte gidebilirdik.
Bunu ben neden düþünemedim?
Kiminle gidiyorsun?
Þey, sürpriz.
Neyse, endiþelenmemiz gereken sensin.
Öyle herhangi birini götüremezsin.
Þuradaki kýzý görüyor musun?
O Romilda Vane. Görünüþe bakýlýrsa sana
gizlice aþk iksiri içirmeye çalýþýyor.
Gerçekten mi?
Hey! Sana sadece Seçilmiþ Kiþi
olduðunu düþündüðü için ilgi duyuyor.
Ama ben Seçilmiþ Kiþi'yim.
Tamam, özür dilerim. Þaka yaptým.
Hoþuma giden birine teklif edeceðim.
Havalý birine.
Þatonun bu kýsmýna hiç gelmemiþtim.
En azýndan ayýkken. Ben uyurgezerim.
O yüzden yatarken ayakkabý giyiyorum.
Harmonia Nectere Passus.
Harmonia Nectere Passus.
Harmonia Nectere Passus.
Ýçki?
Neville.
Slug Kulübü'ne giremedim.
Ama sorun deðil. Belby'ye
de lavaboda havlu tutturuyor.
- Þey, ben böyle iyiyim
dostum. Teþekkürler.
- Tamam o zaman.
Hermione, ne yapýyorsun?
Ve ne oldu sana böyle?
Az önce kaçtým. Yani Cormac'ý
býraktým demek istiyorum.
Cormac mý? Onu mu davet ettin?
Ron'u en çok o kýzdýrýr diye düþündüm.
Teþekkürler. Sonra görüþürüz.
Snarfalump bitkisinden
daha çok dokungacý var.
- Ejderha eti?
- Hayýr. Teþekkürler.
Ben de hiç sevmem.
Felaket bir nefes kokusu veriyorlar.
Bir daha düþündüm de...
Cormac'ý uzak tutabilir.
Tanrým, iþte geliyor.
Sanýrým burnunu pudralamaya gitti.
Pek fingirdek bir arkadaþýn var.
Konuþmayý da seviyor, deðil mi?
Bu arada, bu yediðim þey nedir?
Ejderha testisi.
Bir aylýk cezaya hak kazandýn, McLaggen.
Acele etme bakalým, Potter.
Efendim, sahiden partiye geri
dönmem gerekiyor. Partnerim...
Mutlaka yokluðuna
bir iki dakika dayanabilir.
Üstelik sadece bir
mesaj iletmek istiyorum.
- Mesaj mý?
- Profesör Dumbledore'dan.
Sana en iyi dileklerini sunmamý istedi,
ve tatilin tadýný çýkardýðýný umuyor.
Gördüðün üzere...
...kendisi seyahatte ve dersler
yeniden baþlayan dek dönmeyecek.
Nereye gitti?
Çek ellerini üzerimden, pis Kofti!
Profesör Slughorn, efendim.
Bu çocuðu üst kat koridorlarýndan
birinde gizlice dolaþýrken buldum.
Partinize davet edildiðini iddia ediyor.
Tamam, tamam. Davetsiz giriyordum.
Mutlu oldun mu?
Ben ona dýþarý kadar eþlik ederim.
Elbette, profesör.
Pekâlâ millet, devam edin, devam edin.
O Bell denen kýzý lanetledim
ya da lanetlemedim, sana ne?
Seni korumaya yemin ettim.
Bozulmaz Yemin'i ettim.
Korunmaya ihtiyacým yok.
Ben bunun için seçildim.
Diðerlerinin hepsinin arasýndan, ben.
- Ve onu baþarýsýzlýða uðratmayacaðým.
- Korkuyorsun, Draco.
Saklamaya çalýþýyorsun, ama her þey
ortada. Sana yardým etmeme izin ver.
Hayýr!
Ben seçildim. Sahne benim.
"Bozulmaz Yemin."
Snape'in öyle dediðinden emin misin?
Aynen. Neden?
Þey, Bozulmaz Yemin'i
bozamazsýn da ondan.
Tuhaf gelecek ama, o
kadarýný ben de anlamýþtým.
Anlamýyorsun.
Ah, lanet olsun.
Seni özledim.
Ne hoþ.
Tek istediði beni öpmek.
Dudaklarým çatladý resmen. Bak.
Sana inanýyorum.
Peki, ne oluyor o zaman?
Bozulmaz Yemin'i bozarsan yani?
Ölüyorsun.
Bekle, puding hala burada.
Voldemort Draco Malfoy'u
bir görev için mi seçmiþ?
Kulaða çýlgýnca geldiðini biliyorum.
Snape'in sadece Draco'nun ne
yapmaya çalýþtýðýný öðrenmek için...
...ona yardým teklif ediyormuþ
gibi yaptýðýný düþündün mü?
- Kulaða hiç öyle gelmiyordu.
- Belki de Harry haklýdýr Remus.
Bozulmaz Yemin'i etmek...
Sonuçta mesele Dumbledore'un
yargýsýna güvenip güvenmemek.
- Dumbledore Snape'e güveniyor,
öyleyse ben de güveniyorum.
- Dumbledore hata yapabilir.
Kin gözünü karartmýþ.
- Hayýr.
- Evet, karartmýþ.
Ýnsanlar kayboluyor Harry, her gün.
Güvenimizi bir avuç
insana teslim ediyoruz.
Kendi aramýzda da kavga
etmeye baþlarsak mahvoluruz.
Aç aðzýný.
Bana güvenmiyor musun?
Güzelmiþ.
Evet, ben de... Þey... Evet.
- Turta?
- Hayýr, ben almayayým.
Remus'un kusuruna bakma.
Durumu onu epey etkiliyor.
Siz iyi misiniz Mr. Weasley?
Takip ediliyoruz, hepimiz.
Çoðu gün Molly evden çýkmýyor.
Hiç kolay deðil.
Baykuþumu aldýnýz mý?
Evet, aldým.
Eðer Dumbledore seyahat ediyorsa
bundan Bakanlýk'ýn haberi vardýr...
...ama belki de Dumbledore
öyle olmasýný istiyordur.
Draco Malfoy'a gelince...
...senden biraz fazlasýný biliyorum.
- Anlatýn.
- Borgin ve Burkes'e bir ajan gönderdim.
Sanýrým, senin anlattýðýn...
...Ron'la beraber bu yaz gördüðünüz...
...Draco'nun çok ilgilendiði o nesne...
...bir Kaybolan Dolap.
Kaybolan Dolap mý?
Voldemort ilk yükseldiðinde
çok modaydýlar.
Çekiciliðini kolayca anlayabilirsin. Ölüm
Yiyen'ler gelip kapýný çalacak olursa...
...kiþi bu dolaplardan birine girip
bir iki saat ortadan kaybolabilirdi.
Seni her yere götürebilirler.
Ama zorlu aletlerdir,
saðlarý sollarý belli olmaz.
Peki ona ne oldu?
Borgin ve Burkes'tekine?
Hiçbir þey.
Yerinde duruyor.
Lezizdi Molly, gerçekten.
Kalmayacaðýnýzdan emin misin?
Evet, gitmeliyiz. Dönüþümün ilk
gecesi her zaman en kötüsüdür.
Remus?
Tatlým.
Ron yattý mý?
Henüz deðil, hayýr.
Baðcýklarýn.
Mutlu Noller, Harry.
Mutlu Noeller.
- Harry, hayýr!
- Remus!
Ginny!
Sirius Black'i öldürdüm!
Sirius Black'i öldürdüm!
Beni yakalamaya mý geliyorsun?
Harry, beni yakalayabilir misin?
Beni yakalamaya mý geliyorsun?
Harry?
Sersemlet!
Harry!
Ginny!
Molly.
BAKANLIKTAN KAYBOLMALAR SÜRÜYOR
Sana ulaþmalarý çok kolay.
Öldürülmediðin için çok þanslýsýn.
Kim olduðunun farkýna varmalýsýn, Harry.
Ben kim olduðumu biliyorum
Hermione, tamam mý?
Özür dilerim.
Lav, hadi ama. Elbette takacaðým.
Von-Von'um benim.
Ýzninle, gidip kusmam lazým.
Bu bilgileri nereden
aldýðýný bilmek isterdim.
Öðretmenlerin yarýsýndan
daha bilgilisin sen.
Efendim...
...Profesör Merrythought'un
emekliye ayrýlacaðý doðru mu?
Tom, Tom. Bilsem de sana
söyleyemem, deðil mi?
Bu arada ananas için teþekkür
ederim. Çok haklýsýn, en sevdiðim bu.
Ama nereden bildin?
Ýçime doðdu.
Ýnanýlýr gibi deðil. Saat o kadar oldu mu?
Ufak ufak gitseniz iyi olacak
çocuklar, yoksa Profesör Dippet
hepimize ceza verecek.
Hadi bakalým, Tom. Geç saatte
yataðýnýn dýþýnda yakalanmak istemezsin.
- Aklýna takýlan bir þey mi var, Tom?
- Evet efendim.
Aklýma gidebileceðim baþka biri gelmedi.
Diðer profesörler,
þey, sizin gibi deðiller.
Beni yanlýþ anlayabilirler.
Devam et.
Geçen gece kütüphanedeydim...
...Kýsýtlý Bölüm'de...
...ve nadir bir büyü hakkýnda
biraz garip bir þey okudum.
Ve belki bu konuda beni
aydýnlatabilirsiniz diye düþündüm.
Anladýðým kadarýyla, adý þey...
Anlamadým?
Böyle þeyler hakkýnda hiçbir þey
bilmiyorum, zaten bilsem de sana söylemem!
Þimdi hemen buradan çýk, Bir daha
da onlardan bahsettiðini duymayayým!
Þaþýrdýn mý?
Þaþýrmaman benim için sürpriz olurdu.
Þey, anlamadým. Ne oldu?
Bu belki de topladýðým en önemli aný.
Ayrýca bu aný bir yalan.
Bu aný kurcalanmýþ, hem
de anýnýn sahibi olan...
...kiþinin bizzat kendisi, eski
dostumuz Profesör Slughorn tarafýndan.
Ama neden kendi anýsýný kurcalasýn ki?
- Bence hatýrladýðý þeyden utanýyor.
- Neden?
Gerçekten de, neden?
Senden Profesör Slughorn'la
yakýnlaþmaný istemiþtim, sen de öyle yaptýn.
Þimdi senden, nasýl yaparsan yap,
onu gerçek anýsýný...
...açýða vurmaya ikna etmeni istiyorum.
Onu o kadar yakýn deðilim, efendim.
Bu aný her þeyden deðerli.
O olmazsa, biz körüz demektir.
O olmazsa, dünyamýzýn
kaderini þansa býrakýyor demektir.
Baþka seçeneðin yok.
Baþarýsýzlýða uðramamalýsýn.
O yüzden, panzehirler
konusundaki bölümü tekrar...
...gözden geçirmenizi þiddetle öneriyorum.
Sonraki dersimizde bezirlerden
bahsedeceðim. Pekâlâ, çýkabilirsiniz.
Alys, fare kuyruðunu unutma.
Aha. Ýksirlerin Prensi deðil mi bu?
Bu zevki neye borçluyum?
Efendim, size bir þey sorabilir
miyim diye merak ediyordum.
Sor tabii, sevgilim oðlum, sor tabii.
Geçen gün kütüphanedeydim,
Kýsýtlý Bölüm'de...
...ve nadir bir büyü hakkýnda
biraz garip bir þey okudum.
Evet. Peki neymiþ bu nadir büyü parçasý?
Þey, bilmiyorum. Adýný tam
olarak hatýrlayamýyorum.
Merak ettim de, acaba bize öðretmenizin
yasak olduðu büyü türleri var mý?
Ben Ýksir hocasýyým, Harry.
Sanýrým sorunu Profesör
Snape'e sorman daha uygun olur.
Evet. Þey...
Onunla ben pek anlaþamýyoruz, efendim.
Demek istediðim...
...þey, o sizin gibi deðil.
Beni yanlýþ anlayabilir.
Evet. Karanlýk olmadan
aydýnlýk da olamaz.
Sihirde de durum böyledir. Ben her zaman
aydýnlýk tarafta kalmaya çalýþmýþýmdýr.
Senin de aynýsýný yapmaný öneririm.
Size sorular sormaya geldiðinde
Tom Riddle'a da mý öyle dediniz?
Seni bu iþe Dumbledore
sürükledi, deðil mi?
Deðil mi?
Evet?
Ah, demek sensin, Potter.
Özür dilerim, þu an meþgulüm.
Güzel, deðil mi? Ay yani.
Çok güzel.
Biraz gece atýþtýrmasý
yaptýk galiba, öyle mi?
Kutu yataðýndaydý.
Bir tane deneyeyim dedim.
Ya da 20 tane falan. Onu
düþünmeden duramýyorum, Harry.
O kýzýn senin canýný
sýktýðýný sanýyordum.
O benim canýmý asla sýkamaz.
Galiba onu seviyorum.
Þey, harika.
Sence benim varlýðýmdan
haberi var mýdýr?
Umarým vardýr. Üç aydýr
seni öpüp duruyor.
Öpüyor mu? Sen kimden bahsediyorsun?
Sen kimden bahsediyorsun ki?
Romilda elbette. Romilda Vane.
Tamam, çok komik.
- O da niyeydi ki?
- Þaka deðil! Ona aþýðým!
Güzel, ona aþýksýn demek.
Acaba onunla hiç tanýþtýn mý?
Hayýr. Beni tanýþtýrabilir misin?
Gel hadi, Ron. Seni Romilda
Vane'le tanýþtýracaðým.
Affedersiniz, efendim. Çok önemli
olmasaydý sizi rahatsýz etmezdim.
Romilda nerede?
Wenby'nin nesi var?
Çok güçlü bir aþk iksiri.
Pekâlâ. Onu içeri getirsen iyi olur.
Ben de sen hemencecik ona bir
deva hazýrlarsýn sanýrdým, Harry.
Þey, bunu daha deneyimli bir ele
býrakmak gerekir diye düþündüm, efendim.
Merhaba tatlým. Bir içki ister misin?
Belki de haklýsýn.
Bu arada, bu sabahki yanlýþ
anlaþýlmamýz için özür dilerim, profesör.
Ah, hiç önemli deðil. Köprünün
altýndan çok sular aktý, haksýz mýyým?
Bunca yýldan sonra
býkmýþsýnýzdýr herhalde...
...Voldemort'la ilgili
bütün o sorunlardan.
O ismi kullanma.
Al bakalým, oðlum. Þerefe.
- Bu nedir?
- Heyecanýný yatýþtýrmak için tonik.
- Bana ne oldu?
- Aþk iksiri.
Hem de son derece güçlü bir tane.
- Gerçekten çok kötü hissediyorum.
- Canlandýrýcý bir içkiye ihtiyacýn var.
Kaymak Biram var, þarabým var,
meþede-dinlenmiþ þekerli içkim var.
Bunun için baþka planlarým vardý, ama
içinde bulunduðumuz duruma bakýlýrsa...
Al bakalým, Potter.
Hayatýmýza!
Ron!
Ron! Profesör, bir þeyler yapýn!
Anlamýyorum.
Hadi, Ron, nefes al.
Bu kýzlar beni öldürecek.
Bezir kullanmayý iyi düþünmüþsün, Harry.
Öðrencinle gurur
duyuyor olmalýsýn, Horace.
Ha? Ah, evet, çok gururluyum.
Potter'ýn yaptýklarýnýn
kahramanca olduðu konusunda
hemfikir olduðumuzu düþünüyorum.
Sorun þu ki, bunlara
neden gerek duyuldu?
Gerçekten de, neden?
Bu bir hediyeye benziyor, Horace.
Sana bu þiþeyi kimin
verdiðini hatýrlamýyor musun?
Bu arada, fevkalade ince
meyankökü ve kiraz izleri taþýyor...
...tabii zehirle kirletilmediðinde.
Aslýnda ben de bunu bir
hediye olarak vermeye niyetliydim.
Kime olduðunu sorabilir miyim?
Size, Müdür Bey.
Nerede o?
Von-Von'um nerede?
Beni sordu mu?
O burada ne arýyor?
Ben de sana ayný soruyu sorabilirim.
Ben onun kýz arkadaþýyým.
Ben de onun arkadaþýyým.
Güldürme beni.
Haftalardýr konuþmuyorsunuz bile.
Þimdi bu kadar ilgi çekici biri
olduðuna göre yaptýklarýný telafi
etmeye çalýþýyorsun galiba.
Zehirlendi, seni pervasýz budala!
Ve bilgin olsun diye söylüyorum, ben
onu her zaman ilgi çekici bulmuþumdur.
Ah. Gördün mü? Varlýðýmý hissediyor.
Merak etme, Von-Von. Buradayým.
Buradayým.
Ah... Ör-may-ni...
Hermione.
Hermione.
Ah, genç olmak ve aþkýn
sivri iðnesini hissetmek...
Pekâlâ, herkes uzaklaþsýn bakalým.
Mr. Weasley'e iyi bakýlýyor.
Vakti gelmiþti, sence de öyle deðil mi?
Teþekkürler.
Kapa çeneni.
Kes þunu, Ron. Kar yaðdýrýyorsun.
Bana Lavender'dan nasýl
ayrýldýðýmý tekrar anlatsana.
Þey...
...hastane kanadýna seni ziyarete geldi.
Ve konuþtunuz.
Pek uzun bir konuþma
olduðunu sanmýyorum.
Beni yanlýþ anlama, ondan
kurtulduðuma gayet memnunum.
Ama biraz küskün görünüyor.
Evet, öyle görünüyor, deðil mi?
O geceyle ilgili bir þey
hatýrlamýyorsun demek?
Hiçbir þey mi?
Bir þey var.
Ama olamaz. Tamamen
afallamýþtým, deðil mi?
Evet. Afallamýþtýn.
SECTUMSEMPRA - DÜÞMANLAR ÝÇÝN
Harry.
Bu Katie.
Katie Bell.
Katie, nasýlsýn?
Ne soracaðýný biliyorum, Harry, ama
beni kimin lanetlediðini bilmiyorum.
Gerçekten hatýrlamayý denedim.
Ama hatýrlayamýyorum iþte.
Katie?
Ne yaptýðýný biliyorum, Malfoy.
Onu sen lanetledin, deðil mi?
Sectumsempra!
Vulnera Sanentur.
Vulnera Sanentur.
Vulnera Sanentur.
Ondan kurtulman lazým, hemen bugün.
Elimi tut.
Ýhtiyaç Odasý.
Melez Prens'in kitabýný
saklamamýz gerekiyor.
Hiç kimsenin bulamayacaðý
bir yere, sen dahil.
- Neydi o?
- Neydi o?
Gördün mü?
Burada neyle karþýlaþacaðýný
asla bilemiyorsun.
Pekâlâ, gözlerini kapat. Kitabýn
cazibesine kapýlamazsýn böylece.
Gözlerini kapat.
Ýstersen bu da burada saklý kalabilir.
Yani Ginny ile beraber yaptýnýz mý?
Neyi?
Kitabý sakladýnýz mý yani?
Ah, evet.
Ah. Evet, tabii.
Slughorn'la hala þansýn
yaver gitmedi galiba?
Þans!
Ýþte bu. Sadece biraz
þansa ihtiyacým var.
Ee, nasýl hissediyorsun?
Mükemmel.
Gerçekten mükemmel.
Unutma...
...Slughorn genelde
yemeðini erken yer...
...yürüyüþe çýkar, ve
sonra odasýna döner.
Evet.
- Hagrid'e gidiyorum.
- Ne?
Hayýr, Harry, gidip
Slughorn'la konuþman gerek.
- Bir planýmýz var.
- Biliyorum, ama...
...Hagrid'e gitme konusunda
içimde iyi bir his var.
Bu gece orada olmam gerektiðini
hissediyorum. Anlýyor musunuz?
- Hayýr.
- Þey, güvenin bana,
ne yaptýðýmý biliyorum.
Ya da Felix biliyor.
Merhaba!
Merlin'in sakalý, Harry!
Özür dilerim, efendim. Kendimi
tanýtmam gerekirdi, ya da
boðazýmý temizlemem veya öksürmem.
Herhalde Profesör Sprout
olmamdan korktunuz.
Evet, sahiden de öyle.
Böyle düþünmene sebep olan ne?
Þey, sadece genel davranýþýnýz, efendim.
Etrafta gizlice dolaþmanýz,
beni görünce sýçramanýz.
Onlar Dokunakula yapraklarý mý efendim?
Çok deðerliler, deðil mi?
Doðru alýcýya satarsan
yapraðý 10 Galleon.
Böyle alýþveriþlerle iþim olduðundan
deðil tabii, insan dedikodularý duyuyor.
Benim ilgim sadece akademik elbete.
Þahsen, bu bitkiler beni her
zaman biraz korkutmuþtur.
Þatodan nasýl çýktýn, Harry?
Ön kapýdan, efendim.
Hagrid'e gidiyorum.
Çok sevgili bir dostumdur...
...ve onu bir ziyaret edeyim dedim.
Kusura bakmazsanýz, artýk gideyim.
Harry!
- Efendim?
- Neredeyse akþamüstü oldu.
Etrafta tek baþýna gezinmeme izin
veremeyeceðimin mutlaka farkýndasýndýr.
Þey, o zaman siz de gelin, efendim.
Harry, derhal benimle birlikte þatoya...
...gelmen konusunda
ýsrar etmek zorundayým!
Bunun bize zararý dokunurdu, efendim.
Onu da nereden çýkardýn?
Hiçbir fikrim yok.
Horace.
Merlin'in sakalý. Bu gerçek
bir Akromantula mý?
Ölü bir tane sanýrým, efendim.
Ulu Tanrým.
Sevgili dostum, bunu
öldürmeyi nasýl baþardýn?
Öldürmek mi? O benim en eski dostumdu.
- Özür dilerim, bilmiyordum.
- Canýný sýkma, bir tek sen deðilsin.
Cidden yanlýþ anlaþýlmýþ
yaratýklardýr, örümcekler.
Gözleri yüzünden zannediyorum.
Bazý kiþileri korkuturlar.
Kýskaçlarýný da unutmamak gerek.
Evet, onlar da var tabii.
Hagrid, istediðim son
þey seni incitmektir...
...ama Akromantula zehri
son derece nadir bulunur.
Bir iki þiþe almama izin verir miydin?
Tamamen akademik
amaçlarla, anladýðýn üzere.
Þey, artýk onun iþine pek
yarayacaðýný sanmam, deðil mi?
Aynen öyle düþünüyorum.
Bu gibi durumlar için her zaman
üzerimde bir iki ampül bulundururum.
Eski Ýksir hocasý alýþkanlýðý iþte.
Keþke onu gençliðinde görebilseydiniz.
Muazzamdý. Gerçekten muazzam.
Ah, dostum.
- Birkaç þey söylememi ister miydin?
- Evet.
Bir ailesi vardý herhalde?
Ah, evet.
Elveda...
Aragog.
Elveda, Aragog...
...örümceðimsilerin kralý.
Gövden çürüyecek...
...ama ruhun Orman evinin
mekânlarýnda gezinecek.
Ýnsan dostlarýn ise yaþadýklarý
kaybýn tesellisini bulsun.
Elime geldiðinde yumurtadaydý
daha. Yumurtadan çýktýðýnda
küçücük minicik bir þeydi.
Bir Pekin köpeðinden daha
küçüktü. Pekin köpeði!
Ne hoþ. Bir zamanlar benim de
bir balýðým vardý. Francis.
Benim için çok deðerliydi.
Bir öðleden sonra aþaðý
indim ve kaybolmuþtu.
Puf!
- Çok tuhaf, deðil mi?
- Öyle, deðil mi?
Ama hayat bu iþte, sanýrým.
Yaþayýp gidersin ve bir anda, puf!
- Puf.
- Puf.
Bana Francis'i veren bir öðrenciydi.
Bir bahar, öðleden sonra
masamda bir kâse buldum.
Ýçinde sadece birkaç
santimetre temiz su vardý.
Ve suyun üzerinde bir çiçek
yapraðý yüzüyordu.
Ben izledikçe yaprak battý.
Ve dibe ulaþmadan hemen önce...
...biçim deðiþtirdi...
...ve ufacak bir balýða dönüþtü.
Çok güzel bir büyüydü.
Harikulade bir seyirdi.
Çiçek yapraðý Lily'den gelmiþti.
Annenden.
Aþaðý inip...
...kâsenin boþ olduðunu gördüðüm gün...
...annenin...
Neden burada olduðunu biliyorum.
Ama sana yardým edemem.
Bu beni mahveder.
Benim neden hayatta
kaldýðýmý biliyor musunuz, profesör?
Buna sahip olduðum gece?
Annemin sayesinde.
Onun kendini feda etmesi sayesinde.
Geri çekilmeyi reddettiði için.
Onun sevgisi Voldemort'tan
daha güçlü olduðu için.
- Onun adýný anma.
- Ben onun adýndan korkmuyorum, profesör.
Size bir þey söyleceðim.
Baþkalarýnýn sadece
tahmin ettiði bir þey.
Söyledikleri doðru.
Ben Seçilmiþ Kiþi'yim.
Onu sadece ben öldürebilirim,
ama bunu yapmak için...
...yýllar önce Tom Riddle'ýn
odanýzda size ne sorduðunu...
...ve ona ne söylediðinizi bilmem gerek.
Cesur olun, profesör.
Annem gibi cesur olun.
Aksi halde, onu rezil etmiþ olursunuz.
Aksi halde, boþ yere ölmüþ olur.
Aksi halde, kâse sonsuza dek boþ kalýr.
Lütfen, anýyý görünce benim
için kötü þeyler düþünme.
Onun o zamanlar neye benzediði
hakkýnda hiçbir firin yok.
Geçen gece kütüphanedeydim...
...Kýsýtlý Bölüm'de...
...ve nadir bir büyü hakkýnda
biraz garip bir þey okudum.
Anladýðým kadarýyla, adý...
...Hortkuluk.
- Anlamadým?
- Hortkuluk.
Ben bu terime okurken rastladým...
...ve ne olduðunu tam
olarak anlayamadým.
Ne okuduðunu bilmiyorum Tom...
...ama bu çok karanlýk bir þey,
cidden çok karanlýk.
Ýþte bu yüzden...
...size geldim.
Hortkuluk, birinin ruhunun bir
parçasýný sakladýðý bir nesnedir.
Evet ama nasýl iþlediðini
pek anlayamýyorum, efendim.
Ruhunu parçalara bölüyorsun, ve
bir kýsmýný bir nesneye saklýyorsun.
Sonra, bedenin saldýrýya uðrasa da,
yok olsa da, emniyette oluyorsun.
Emniyette mi?
Ruhunun gizlenen o kýsmý
yaþamaya devam ediyor.
Baþka bir deyiþle, ölmen mümkün deðil.
Peki ruhunuzu nasýl bölersiniz, efendim?
Sanýrým bunun cevabýný
zaten biliyorsun, Tom.
Cinayet iþleyerek.
Evet.
Öldürmek, ruhu parçalar.
Doðaya aykýrýdýr.
Ruhunuzu yalnýzca bir kez mi
bölebilirsiniz? Örneðin, acaba yedi...?
Yedi mi?
Merlin'in sakalý, Tom!
Bir kiþiyi öldürmeyi düþünmek bile
yeterince kötü deðil mi?
Ruhu yedi parçaya ayýrmak...
Bu tartýþtýklarýmýzýn hepsi varsayým,
deðil mi? Tamamen akademik?
Tabii, efendim.
Bu bizim küçük sýrrýmýz olacak.
Efendim.
Bu hayal ettiðim her þeyden daha öte.
Öyleyse bunu baþardýðýný mý
düþünüyorsunuz, efendim,
bir Hortkuluk yapmayý?
Ah, evet, baþardýðý kesin.
Ve sadece bir kere de deðil.
Bunlar tam olarak nedir?
Her þey olabilir. En sýradan nesneler.
Örneðin bir yüzük.
Ya da bir kitap.
- Tom Riddle'ýn güncesi.
- O bir Hortkuluk, evet.
Dört yýl önce, Sýrlar Odasý'nda Ginny
Weasley'in hayatýný kurtardýðýnda...
...bana bunu getirmiþtin.
Bunun farklý bir tür
büyü olduðunu biliyordum.
Çok karanlýk, çok güçlü. Ama bu
geceye kadar ne kadar güçlü
olduðu konusunda hiç fikrim yoktu.
- Ya yüzük?
- Voldemort'un annesine aitti.
Bulmasý zor oldu.
Yok etmesi daha da zor.
Ama birisi hepsini bulabilirse,
bütün Hortkuluklarý yok ederse...
Voldemort'u öldürebilir.
Ama onlarý nasýl bulabiliriz?
Her yere gizlenmiþ olabilirler.
Doðru. Ama büyü,
özellikle karanlýk büyü...
...ardýnda iz býrakýr.
Oralara gidiyordunuz, deðil mi, efendim?
- Okulda olmadýðýn zamanlarda?
- Evet.
Ve belki bir tanesini daha
bulmuþ olabileceðimi düþünüyorum.
Ama bu sefer, onu tek baþýma
yok edebileceðimi sanmýyorum.
Bir kere daha, senden beklenin
fazlasýný istemek zorundayým Harry.
Çok fazla þey istediðinizi
hiç düþündünüz mü...
...ya da çok fazla þeyi
hakkýnýz olarak gördüðünüzü?
Artýk bunu yapmak istemediðim o parlak
aklýnýzýn köþesinden geçti mi hiç?
Geçip geçmediðinin önemli yok.
Seninle pazarlýk etmeyeceðim,
Severus. Kabul etmiþtin.
Tartýþacak baþka bir þey yok.
Ah, Harry.
Týraþ olman gerek, dostum.
Biliyor musun, bazý zamanlar,
ne kadar büyüdüðünü unutuyorum.
Bazen, sana baktýðýmda hâlâ
o dolaptaki çocuðu görüyorum.
Duygusallýðýmý mazur gör, Harry.
Ben yaþlý bir adamým.
Bana hâlâ ayný görünüyorsunuz, efendim.
Ayný annen gibisin, daima kibar.
Korkarým insanlarýn hiç deðer
vermeyi baþaramadýðý bir vasýf.
Bu gece gideceðimiz
yer son derece tehlikeli.
Sana, bana eþlik edebileceðin sözünü
vermiþtim, ve sözümü tutuyorum.
Ama bir þartým var:
Sana vereceðim her emre,
soru sormadan itaat edeceksin.
Evet, efendim.
Beni iyice anladýn, deðil mi?
Saklan dersem, saklanacaksýn.
Kaç dersem, kaçacaksýn.
Beni býrakýp kendini kurtarmaný
söylersem, dediðimi yapacaksýn.
Söz ver, Harry.
Söz.
Kolumu tut.
Efendim, Hogwarts sýnýrlarý içinde
Cisimlenilemediðini sanýyordum.
Eh, ben olmanýn bazý ayrýcalýklarý var.
Burasý.
Ah, evet.
Burasý sihir görmüþ.
- Efendim!
- Geçmek için...
...ödeme yapmamýz gerekiyor.
Davetsiz misafirleri zayýf
düþürmeye yönelik bir ödeme.
- Ben yapmalýydým, efendim.
- Hayýr, Harry.
Senin kanýn benimkinden
çok daha deðerli.
Voldemort saklanma yerinin
keþfedilmesine kolay izin vermeyecektir.
Bazý savunmalarý devreye sokacaktýr.
Dikkat et.
Ýþte orada.
Sorun þu ki, oraya nasýl gideceðiz?
Yardým eder misin, Harry?
Hortkuluk'un orada olduðunu
mu düþünüyorsunuz, efendim?
Ah, evet.
Ýçilmesi gerek.
Hepsinin içilmesi gerek.
Seni buraya hangi þartla
getirdiðimi hatýrlýyorsun, deðil mi?
Bu iksir beni felç edebilir.
Neden burada olduðumu unutturabilir.
Beni yalvartacak kadar
çok acý verebilir.
Bu isteklerime boyun eðmeyeceksin.
Senin görevin, Harry, bu iksiri
bitene kadar içmemi saðlamak.
Boðazýmdan aþaðý
zorla dökmen gerekse bile.
- Anlaþýldý mý?
- Neden ben içemiyorum, efendim?
Çünkü ben çok daha yaþlýyým, çok daha
akýllýyým ve çok daha az deðerliyim.
Saðlýðýna, Harry.
Profesör?
Profesör!
Harry.
Profesör, beni duyabiliyor musunuz?
Profesör!
Hayýr, yapmayýn.
Ýçmeye devam etmek zorundasýnýz,
söylediðiniz gibi. Hatýrladýnýz mý?
- Durdurun.
- Duracak, duracak...
...ama içmeye devam ederseniz.
- Lütfen, zorlamayýn beni.
- Özür dilerim, efendim.
- Lütfen.
- Ölmek istiyorum. Ölmek istiyorum!
- Hayýr!
Benim suçum.
Hepsi benim suçum.
Benim suçum.
Bir tanecik daha, efendim.
Bir tane daha, sonra...
...sonra söz veriyorum,
dediðinizi yapacaðým.
- Söz veriyorum.
- Hayýr.
Lütfen.
Harry.
Su...
Su...
Su.
Baþardýnýz, efendim.
Bakýn.
Harry.
Su...
Aguamenti.
Su.
Lumos.
Lumos Maxima!
Harry.
Sectumsempra!
Harry.
- Sersemlet!
- Harry.
Harry.
Partis Temporus!
Ortak salonlarýnýza
gidin, aylaklýk etmeyin.
Sizi hastane kanadýna götürmeliyiz,
efendim, Madam Pomfrey'e.
Hayýr.
Severus. Bana Severus lazým.
Onu uyandýr. Neler olduðunu anlat.
Baþka kimseyle konuþma.
Severus, Harry.
Saklan, Harry.
Ýznim olmadan kimseyle
konuþma ve kimseye görünme.
Ne olursa olsun,
aþaðýda kalmak zorundasýn.
Harry, söylediðimi yap.
Güven bana.
Güven bana.
Ýyi akþamlar, Draco.
Bu güzel bahar akþamýnda
seni buraya getiren ne?
Baþka kim var burada?
Konuþtuðunu duydum.
Sýk sýk kendi kendime
yüksek sesle konuþurum. Bunu
fevkalade faydalý buluyorum.
Senin de kendi kendine
fýsýldadýðýn oldu mu, Draco?
Draco...
...sen katil deðilsin.
- Nereden biliyorsun ne olduðumu?
Seni þoke edecek þeyler yaptým.
Katie Bell'i lanetlemek ve
lanetlenmiþ bir gerdanlýðý bana
vermesini ummak gibi mi?
Bir þiþe bal likörünü zehirlenmiþ
bir þiþeyle deðiþtirmek gibi mi?
Baðýþla beni, Draco.
Bunlar öyle cýlýz çabalardý
ki, acaba bu iþe...
...gerçekten yüreðini koydun
mu diye merak ediyorum.
O bana güveniyor. Ben seçildim.
Öyleyse bu iþi senin
için kolaylaþtýracaðým.
Expelliarmus!
Çok güzel. Çok güzel.
Yalnýz deðilsin.
Baþkalarý da var.
Nasýl?
Ýhtiyaç Odasý'ndaki Kaybolan Dolap.
- Onu tamir ettim.
- Dur tahmin edeyim.
Anladýðým kadarýyla
onlardan iki tane var.
Borgin ve Burkes'te.
Aralarýnda bir geçit oluþturuyorlar.
Dâhice.
Draco...
...yýllar önce, hep yanlýþ
seçimler yapan bir çocuk tanýmýþtým.
- Lütfen sana yardýmcý olmama izin ver.
- Senin yardýmýný istemiyorum!
Anlamýyor musun?
Bunu yapmak zorundayým.
Seni öldürmek zorundayým.
Yoksa o beni öldürecek.
Bakýn burada kim varmýþ?
Aferin, Draco.
Ýyi akþamlar, Bellatrix.
Tanýþtýrma faslýna gelelim, deðil mi?
Çok isterdim, Albus, ama biraz
sýkýþýk bir programýmýz var.
Yap hadi.
Yüreði yok. Ayný babasý gibi.
Býrak ben kendi yöntemimle halledeyim.
Hayýr! Karanlýk Lord'un emri
açýk, çocuk yapacak.
Sýra sende. Yap hadi.
Hadi, Draco.
Þimdi!
Hayýr.
Severus.
Lütfen.
Avada Kedavra!
Evet!
Hagrid! Merhaba?
Snape! Sana güvenmiþti!
Devam et.
Ýncarcerous.
Dövüþ! Seni ödlek, dövüþ!
Hayýr! O Karanlýk Lord'a ait.
Sectumsempra!
Kendi büyülerimi bana kaþý kullanmaya
cüret ediyorsun ha, Potter?
Evet.
Melez Prens benim.
Potter...
...olanlarýn ýþýðýnda...
...biriyle konuþmaya ihtiyacýn olursa...
Bilmesin ki, Profesör Dumbledore için...
...çok büyük anlam ifade ediyordun.
Sence yapar mýydý?
Draco?
Hayýr.
Hayýr, asasýný indiriyordu.
Ýþi bitiren Snape oldu.
Her zaman Snape'ti.
Ve ben hiçbir þey yapmadým.
Sahteymiþ.
Açsana.
"Karanlýk Lord'a. Biliyorum ki sen
bunu okumadan çok önce...
...ölmüþ olacaðým ama sýrrýný keþfedenin
ben olduðunu bilmeni istiyorum.
Gerçek Hortkuluk'u çaldým ve elimden
geldiðince çabuk yok etmeye niyetliyim.
Denginle karþýlaþtýðýnda bir kez
daha ölümlü olacaðýn umuduyla...
...ölümle yüz yüze geliyorum.
R.A.B."
R.A.B.
Bilmiyorum.
Ama her kimse, gerçek Hortkuluk onda.
Yani her þey boþunaydý.
Hepsi.
Ron onaylýyor, bilmiþ ol.
Sen ve Ginny'yi.
Ama yerinde olsam, o
etraftayken pek öpüþmezdim.
Geri dönmeyeceðim, Hermione.
Dumbledore'un baþladýðý
iþi bitirmem gerekiyor.
Ve bu iþin beni nereye
götüreceðini bilmiyorum...
...ama yapabilirsem senle Ron'un
nerede olduðumu bilmenizi saðlayacaðým.
Cesaretini her zaman
takdir etmiþimdir, Harry.
Ama bazen çok budala olabiliyorsun.
Bütün o Hortkuluklarý
tek baþýna bulabileceðini...
...gerçekten düþünmüyorsun, deðil mi?
Bize ihtiyacýn var, Harry.
Buranýn ne kadar güzel bir yer
olduðunu hiç fark etmemiþtim.