Tip:
Highlight text to annotate it
X
Indiana Jones
Kutsal Hazine Avcıları
Hovitos'lar bu yakınlarda.
Zehir hâlâ taze...üç günlük.
Bizi izliyorlar.
Eğer burada olduğumuzu bilselerdi,
bizi çoktan öldürmüş olurlardı.
İşte bu. Forrestal'ın bahsettiği bu olmalı.
Arkadaşınız mı?
Rakibim. Akıllıdır.
Çok, çok akıllıdır.
Bayım, kimse oradan sağ olarak
dönmeyi başaramadı.
Lütfen.
Bayım!
Bekle. Işıktan uzak dur.
Forrestal ?!?
Acele edelim. Burada korkulacak birşey yok.
Beni de korkutan bu ya zaten.
Burada bekle.
Nasıl isterseniz Bayım.
Bana kamçıyı ver.
Bana heykeliciği fırlat.
Tartışacak zamanın yok.
Heykeli fırlat, sonra sana kamçıyı atıcam.
Kamçıyı gönder.
Hoşçakalın Bayım.
Hoşçakal gerizekalı.
Dr. Jones.
Yeniden görülüyor ki sizde, benim
sahip olmam gereken birşey var.
Ve sanırım onu şimdi bana vereceksiniz.
Yanlış arkadaşlar seçiyorsunuz.
Bu sefer sana pahalıya mal olacak.
Hovitolar için seni; benim tanıdığım gibi
tanımamaları çok üzücü, Belloq.
Evet, ne kötü.
İstersen onları uyarabilirsin...
tabi eğer Hovito' ca biliyorsan.
Jock, motoru çalıştır!
Hemen havalan!
Jock, motor, motor !
Motoru çalıştır Jock!
Burada kocaman bir yılan var, Jock!
Ah, o benim evcil yılanım Reggie.
Yılanlardan nefret ederim Jock.
Onlardan nefret ederim.
Hadi-i-i... Saçmalama da otur oturduğun yerde işte.
Neo: Anlamı "Yeni" ve litik ...
l...i..t..h..i..k, "Taş" demektir.
Tamam, şimdi şu tarafa bir göz gezdirelim,
Hazleton yakınlarındaki odalara...
İçerisinde merkeze ilerleyen bir yol ve
üç tane odacık bulunmaktadır.
Bu bölüm bize aynı zamanda
şunu gösterir ki ...
Arkeolojinin büyük tehlikelerinden biride,
bulunduğun yerde hayatta kalabilmektir.
Şimdi, biraz da kültürlerinden bahsedelim.
Burada, yerel geleneklerin korunduğu,
altın bir tabutun gömülüğü olduğunu görüyoruz.
Etrafındaki çukurların halen iyi durumda
olması, buranın bulunmasında...
bize yardımcı olan öğelerdir...
Bununla beraber, el değmemiş olan 3 üncü odada,
yine hiç dokunulmamış olarak duran
diğer bir mezarın .. aa ..
..bu bölgede ... bize verdiği .... f-f-f...
...fikir sayesinde oluştuğu anlaşılmaktadır.
Sorusu olan var mı ?
Hayır mı ? Bu günlük bu kadar o zaman.
Unutmayın, bi dahaki sefere Michelson
Bölüm 4 ve 5' i işleyeceğiz.
Ve Perşembe günü ofisimdeyim ama
Çarşamba olmayacağım.
Bendeydi Marcus, tam avuçlarımın arasındaydı.
Neler oldu ?
Tahmin et.
Belloq ?
Duydun mu ?
Hepsini değil.
I'm sure everything given to you for the museum
conforms to the international treaty
for the protection of antiquities.
Harika birşeydi Marcus. Onu alabilirim.
Hepsini halledebilirim.
Marakeş' te onu satabileceği bir tek yer var.
Bunun için 2000 dolara ihtiyacım var.
Dinle beni. Seni görmek isteyen birilerini getirdim.
Bak. Yanımda bunları getirdim.
Bunlar gerçekten iyi parçalar Marcus.
Indiana! Müze bunları senden herzaman
olduğu gibi hiçbirşey sormadan alacaktır.
...evet, gerçekten güzeller.
Marakeş' e gitmek için ihtiyacım olan
bilet parasına yetecektir.
Ama seni görmek isteyenler önemli kişiler.
İçeride bekliyorlar.
Bekleyenler ?
Ordu İstihbarat' ından...
Buraya geldiğini benden önce öğrenmişler.
Herşeyden haberleri var gibi gözüküyorlar.
Ne istediklerini bana anlatmadılar.
Neden onları görmek zorundayım ki ?
Ne yani - başım belada mı ?
Evet, Dr. Jones. Sizin hakkınızda
çok şey duyduk.
Öyle mi ?
Arkeoloji Profesörü, gizemli şeyler
hakkında uzman.
Ve ... eeee, nasıl söylenir ...
- nadir bulunan antikaları elde etme gücünüz.
Öyle de denilebilir.
Oturmaz mısınız ?
Daha rahat olmanızı sağlayacaksa tabi.
Evet, siz doğal yetenekleri olan birisiniz.
Ve siz Prof. Ravenwood ile beraber çalışmıştınız,
Chicago Üniversitesi' ydi değil mi ?
Evet, çalışmıştık.
Şu anda tam olarak nerede olduğu
hakkında bir bilginiz var mı ?
Ah, dedikoduları biliyorum.
Asya taraflarında biryerlerde sanırım.
Neredeyse onunla son on yıldır
hiç görüşmedik.
Biz iyi arkadaştık ancak...
sanırım artık araya biraz ayrılık girdi.
Dr Jones, şunu anlamalısınız ki bu konuşma
tamamen gizli tutulacaktır.
Anlıyorum.
Araştırmalarımız dün öğleden sonra
Kahire'den Berlin'e, Almanlar...
tarafından gönderilen bir bildiri ile
durdurulmak istendi.
Bakın, geçtiğimiz iki sene boyunca
Arkeoloji takımı hazırlayan bu Nazi'ler
tüm dünyadaki Kutsal Hazineleri
araştırmaya başladılar.
Hitler de zamanında bunun üzerinde
yoğunlaşmıştı. Delinin teki.
Bunun gizemli ortamı kafasına yer etmişti.
Ve şimdi de görünüşe bakılırsa,
Kahire' de Alman Arkeolog' ların başlattığı
bir çeşit kazı var ...
Burada bir takım bilgiler var, ama birşey
anlayamadık, belki siz bize yardımcı olabilirsiniz.
"Tanis ilerlemesi, RA' nın asasının
başındaki parçayı elde etti."
"İmza : Abner Ravenwood, U.S."
Nazi' ler Tanis' i keşfetmişler demek ? ?
Peki bu "Tanis" ile demek istediğiniz nedir ?...
"Tanis Şehri", Kutsal Hazine' nin
saklı olabileceği tek yerdir.
Kutsal Hazine mi ?
Evet, yani Dini Sözleşme.
İbraniler' in içinde "On Emri" taşıdıkları
sandıktan bahsediyor.
Emirlerle neyi kastediyorsunuz,
bu bizim bildiğimiz "On Emir" mi ?
Evet, kesinlikle bildiğiniz "On Emir".
Hz. Musa' nın taş tabletlerde aldığı,
Hera Dağından getirdiği "On Emir"...
...tabi eğer bütün bunlara inanıyorsanız.
Hiç içinizde Pazar Okulu' na gideniniz olmadı mı ?
İbraniler kırık parçaları topladılar ve
onları sandığın içerisine yerleştirdiler.
ve Canaan' a yerleştiklerinde, sandığı
Solomon Tapınağı' nda gizledirler.
İsrail ' deki...
Orası onun yıllarca beklediği yerdir, taki...
tüm o karmaşa sona erene kadar.
Nereye?
Kimse nerede ve ne zaman olduğunu bilmiyor.
Ayrıca, Mısır Firavunu Shisak,
İ.Ö. 980 yıllarında İsrail'i istila ettiğinde,
...sandığı "Tanis" şehrine geri götürmüştür.
ve onu gizli bir odaya saklamıştır,
yani "Ruhlar Kuyusu" na...
Gizli oda ...
Bundan birkaç sene sonra,
Firavun Mısır' a geri döndü,
*** fırtınaları "Tanis" şehrini
geçen yıllar boyunca
yerle bir etmişti...
Tanrı' nın gazabına uğramış,
şehir, ortadan yok olmuştu.
Belli oluyorki doğru kişiye gelmişiz, "Tanis"
hakkında çok şey bildiğiniz açıkça anlaşılıyor.
Hayır, hayır, tam olarak değil.
Gerçek uzmanı Ravenwood' dur.
Abner; Tanis' de ilk çalışmaları başlatan,
kalıntılarını bulan kişi.
Bu onunda tutkusuydu aynı zamanda.
Ama hiçbir zaman şehri bulamamıştır.
Frankly; Bay Rawenwood hakkında
bazı şüphelerimiz var.
Bir Amerkia' lı olarak, Nazi' lere
yardım etmiş olabileceğini düşünüyoruz.
Ah, çok saçma. Ravenwood bir Nazi olamaz.
O zaman Nazi' ler ondan ne isteyebilir ki?
Belli ki Nazi' ler de "RA' nın Asası" nın
Başlığı'nı arıyorlar...
ve onun Abner da olabileceğini düşünüyorlar.
"Ra' nın Asası" nın Başlığı dediğiniz şey,
tam olarak neye benziyor ?
"Asa" şu şekilde bir çubuktan ibarettir...
...bu büyüklükte falan işte.
Ama kimse uzunluğunu tam olarak bilmez...
...ince ayrıntılardan oluşan bir başlığa sahip...
ve Güneş Işığı gibi bir ışık verebilen,
bir Kristale sahiptir.
Ve eğer buna sahipseniz, bu Asa;
"Tanis" de bulunan özel bir odada,
bu bir harita odası, yerde şehrin bir maketinin
bulunduğu odadan bahsediyorum...
Asa' yı günün doğru saatinde bu odada
bulunması gereken yere koyduğunuzda,
Güneşin Işıkları tam olarak
buradan gelir ve yere doğru...
...yansıması ile bir noktayı işaret eder.
Tam olarak "Ruhlar Kuyusu" nu...
Kutsal Hazine' nin saklandığı yer burası, değil mi ?
İşte kesinlikle bu, Nazi' lerin
aradığı şeyde bu olmalı.
Bu Hazine tam olarak neye benziyor ?
Buralarda bir yerlerde resmi olacaktı.
İşte burada.
Aman Tanrım !
Evet, İbraniler' in de tam olarak
düşündüğü buydu.
Şurdan dışarı doğru çıkan şeyde nedir ?
Yıldırım, ateş...
Tanrı' nın Gücü ya da onun gibi birşey...
Hitler' in bununla neden bu kadar
ilgilendiğini şimdi anlıyorum.
Oh, evet.
İncil'de der ki; Hazine dağın eteğinde bulunduğu
bölgeyi korumak için herşeyi yapar.
Hazine' yi taşımakla görevli olan ordu ...
... görünmezdir.
Yapacağını yaptın gene değil mi?
Bunun için senin gitmeni istiyorlar!
Oh, Marcus!
Nazi' ler bulmadan önce Hazine' yi,
senin bulmanı istiyorlar.
...ve bunun için cömert bir ödeme
yapmaya da hazırlar.
Peki ya Müze? İş bittiğinde Müze benden
Hazineyi satın alacak mı ?
Oh, tabi ki.
Kutsal Hazine, ha.
Hiç birşey bunun kadar önemli olamaz.
Bu şey bizim Arkeoloji dalında birinci
sıraya çıkmamızı sağlayacak.
Biliyorsun, bu 5 sene önce olsaydı
kendim gitmek isterdim.
Gerçekten durumunu kıskanıyorum.
Gidip Abner'ı bulacağım.
Sanırım nereden başlayacağımı biliyorum.
Kızı da hala onunla mı?
Olabilir.
Marion için en ufak bir endişe
duymamalısın şu anda.
Ne demek istiyorsun ?
Şey, demek istediğim, neredeyse 3000 yıldır,
Kayıp Hazine' yi arayan birçok kişi oldu.
Bu o kadar hafifa alınacak bir şey değil.
Kimse onun sırlarını bilmiyor.
Bundan önce ve sonrada görebileceğin
birşeye benzemez o.
Oh, Marcus, ne yapmaya çalışıyorsun,
Beni korkutmaya mı? Annem gibi konuştun.
Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz.
Ben sihire inanmam, bütün o harika
hokus-pokus numaralarına da tabi ki.
Ben sadece inanılmaz tarihi değeri olan
birşeyin peşinden gidiyorum.
Sense nelerden bahsediyorsun.
Ayrıca, ne kadar da dikkatli ve hazırlıklı
olduğumu da bilirsin.
Sizi tekrar gördüğüme sevindim Dr. Jones.
Thank you.
Merhaba Marion.
Indiana Jones.
Bir gün kapımdan içeri gireceğini biliyordum.
Bundan hiç şüphem olmamıştı.
Bu kaçınılmaz bir durum.
Eee, söyle bakalım Nepal' de na yapıyorsun.
Babanın bulduğu bir parçaya ihtiyacım var.
Son 10 yılda senden nefret etmeyi öğrendim.
Ben seni hiçbir zaman incitmemiştim ki.
Daha çocuktum. Aşıktım.
Bu yanlıştı ve sen bunu biliyordun.
Ne yaptığının farkındaydın.
Şimdi biliyorum. Burası benim
yerim, şimdi defol buradan!
Ne yaptıysam yaptım. Bununla ilgili
iyi düşünmek zorunda değilsin.
Ama şimdi belki birbirimize
yardımcı olabiliriz.
Babanın bulmuş olduğu parçalardan
birine ihtiyacım var.
...şu büyüklükte, yuvarlak ve
ortasındaki delikte kristal olan birşey.
Neyden bahsettiğimi biliyor musun ?
Evet, biliyorum.
Abner nerede...
...Abner nerede dedim?
Abner öldü.
Marion, çok üzgünüm.
Bana ne yaptın, tüm hayatıma!
Sadece senden defalarca özür dileyebilirim.
Tama o zaman bir daha söyle !
Üzgünüm.
Öyle mi ? Herkes üzgün.
Abner da, hurdalarını aramak için beni
dünyanın dört bir yanına taşıdığı için üzgündü.
Bu batakhaneye tıkılı kaldığım için
bende üzgünüm.
Herkes birşeyler için üzülüyor.
Değersiz bir Bronze Madalyon' du Marion.
Onu bana vericek misin?
Belki, ama nerede olduğunu bilmiyorum.
Şey belki de, onu bulabilirsin.
Tam 3000 dolar.
Buradan dönmem için yeterli.
Ama bu şekilde değil.
Sana 2000 daha bulabilirim,
ama şehre geri döndüğümüzde.
Bu çok önemli Marion.
Güven bana.
Neden bahsettiğimi biliyor musun ?
Nerede olduğundan haberin var mı ?
Yarın tekrar gel.
Neden ?
Çünkü ben öyle istiyorum, nedeni bu.
Ha! Yarın görüşmek üzere Indiana Jones!
İyi akşamlar Bayan.
Bar kapandı ...
Biz eee... biz susamadık.
Ne istiyorsunuz ?
Arkadaşınız Doktor Jones' un
aradığı şeyin aynısını.
Onunla ilgilenen başkalarının da
olduğunu söylemedi mi size ?
Kafası karışmış olmalı.
Aşağılık bir adamdır o.
Umarım iyiliğiniz için, henüz ona sahip olmamıştır.
Neden, bana daha fazlasını mı önereceksiniz?
Oh, çok yaklaştınız.
Hala sizde mi?
Hayır, ama nerede olduğunu biliyorum.
Hey! Sen ve adamların birşeyler
içmek ister misiniz?
Ateşiniz sönmek üzere.
Parçanın nede olduğunu neden hemen
şimdi söylemiyorsunuz.
Dinleyin, Bayım.
Ne tür insanlarla anlaşma
yaptığınızı bilmiyorum.
Ama kimse bana kendi yerimde
ne yapacağımı söyleyemez.
Bayan Ravenwood.
Ne kullandığımı size göstereyim isterseniz
Nick!
Çek o pis ellerini üzerimden!
bekleyin.. Ben.. makul davranabilirim.
Bunun için zaman geçti artık.
Bunu yapmanıza gerek yok...durun..
Size herşeyi anlatacağım.
Evet, yapacağınızı biliyorum.
Bırakın onu gitsin!
...Viski?
Vur onları, ikisini de vur.
Madalyonum!
Ne güzel Jones, bir bayana nasıl iyi vakit
geçirtebileceğini hâlâ unutmamışsın.
Oh, sende birşeyler var.
Evet, sana ne olduğunu söyleyeceğim.
5000 dolarımı senden alana kadar,
daha benimle pazarlık yapmayacaksın.
Çünkü ben senin lanet olası ortağınım!
Kahire, Melekler şehri, dünyadaki cennet.
Sessiz olun!
Hemen kendinizi kaybediyorsunuz?
Bu da nedir ?
Bu hayvan da nereden geldi?
Ah, oh hayır...
Çok şirin ! Ne kadar sevimli bi yaratık.
O zaman ona evimize hoşgeldin diyelim.
Şey, hayır, onun benim yüzümden
burada tutmak zorunda değilsiniz.
Almanlar' ın seni kiralarıkarını biliyorum Salih.
Sen, Mısır'daki en iyi kazıcısın.
Benim hizmetlerimin onlar için bir önemi yok.
Onlar Kahire' deki bütün kazıcıları işe aldılar.
Devasa bir kazı işi bu!
En güçlü olanları seçtiler ve onlara
birkaç kuruş veriyorlar.
Sanki Firavun geri dönmüş gibi.
Hatira odasını ne zaman buldular?
Bundan üç gün önce.
Onlarda şukadarcık beyin bile yok.
Tabi bir tanesi hariç....
O gerçekten çok akıllı, Fransız bir arkeolojist.
Adı nedir?
Onu "Bellosh" diye çağırıyorlar.
Belloq, Belloq!
Almanlar' ın üzerimizde bir üstünlüğü var.
"Ruhlar Kuyusu" na çok yaklaştılar.
Olsun, ellerinde bu olmadan orayı bulamazlar.
Üzerindeki işaretleri bize anlatacak
birileri var mıdır ?
Belki de benim tanıdığım birisi,
bu konuda yardımcı olabilir.
Indy...
Beni düşündüren bir sorun var.
Nedir o ?
Hazine.
Eğer o Tanis' de ise...
Belki de gerçekten onu rahatsız
etmememiz gerekiyordur.
Ölüm her zaman onun etrafında dolaşıyor.
O, bu dünyadan değil.
Maymuna ihtiyacımız var mıydı?
Küçük bebeğimiz hakkında böyle
konuşmana çok şaşırdım, Jones.
Onda tıpkı senin bakışların var.
Ve senin de beynin...
Dikkat ediyorum da, gerçekten
çok zeki, akıllı!
Hey! Nereye gidiyorsun?
Merak etme, hurma yesene.
Hadi, hadi... Marion!
Nedir bu?
Hurma. Yesene şunu.
Sieg Heil!
Ja.
Sieg Heil. Ist Nae.
Ja, ja.
Nasıl olur da bir kız arkadaşın olmadı senin,
Salih gibi yedi, sekiz çocuk sahibi olabilirdin ?
Olmadığını kim söyledi ki ?
Ha, ha!
Ben diyorum.
Babam seni uzun zaman
önce anlatmıştı bana.
Serserilik yapıyor muşsun.
Oh, çok cömertmiş doğrusu.
Bu güne kadar yetiştirdiği,
en yetenekli serseriy mişsin.
Biliyorsun seni oğlu gibi severdi.
Etrafına çok yabancı olduğunu söylerdi.
Pek değil, sadece sana karşı.
Marion, uzaklaş hemen buradan! Eğil!
Tamam !
Mario-o-o-n !!?!??!
- Yardım et bana Ind-d-y-y-y !?!?
Çekilin şurdan, açılın, yol açın.
Yardım e-e-e-t-t-t !?!
Bunu yapamazsınız, yabancı pasaportum var.
I-ı-ı-ı-n-n-n-d-d-y-y ?!?!?
Hadi Jones !! Yardım et bana.
Doctor Jones. Sizi barda bekliyorlar.
Lütfen bizimle gelin.
Beni mi arıyorsun ?
Ha, ha ,ha..
Belloq.
Tünaydın, Dr. Jones.
Aslında seni şu anda öldürmem gerekiyor.
Cinayet için pek de özel bir yer sayılmaz.
Şey, bu Arap' ların birbirimizi öldürmemize
ses çıkaracaklarını zannetmiyorum.
Başkalarının işine burunlarını sokmazlar.
Kızı bu işin içine sokan ben değildim biliyorsun.
Lütfen, düşmeden önce bir yerlere oturun.
Medeni insanlar gibi konuşarak anlaşabiliriz.
Arkadaşlarının pek hayatta kalmadığını görüyorum.
Bu kadar çok sık karşılaşmamızdan sonra,
bizim için de öyle bitecek olmasa ne üzücü.
Neredeyse pişman oluyordum.
Artık bundan sonra kendi hasmım da
bir düşman bulmam gerekecek.
Kanalizasyonu dene birde.
Seninle ben birbirimize çok benziyoruz.
Arkeoloji bizim inancımız.
Bu saflıkta bir inanç kolay kolay kaybolmaz.
Sandığın gibi seninle tarzlarımız da
farklı değil.
Senin belirsiz bir yansımanım ben aslında.
Aydınlığa kavuşabilmen için benim...
...yardımıma ihtiyacın var.
Gittikçe daha iğrenç oluyorsun.
Bunu doğru olduğunu biliyorsun aslında, her neyse.
Şuna bir bak.
Değersiz birşey gibi.
10 dolara şehirde istediğin satıcıdan alabilirsin.
Ama ben ne yaptım, onu kumlara gömdüm ve
binlerce yıl sonra değerlenmesini sağladım.
Tıpkı "Hazine" gibi.
İnsanlar bunun için öldürülecek,
senin benim gibi insanlar.
Peki ya patronun ? Führer' iniz ?
Onun bir servet beklediğini zannediyordum.
İyi bir zamanda. İşimi bitirdiğim zaman.
Jones, "Hazine" nin ne olabileceği
hakkında bir fikrin var mı ?
O bir ulaştırıcı. Tanrı ile konuşabilmek için gerekli.
Ve ben ona ulaşmak üzereyim.
Tanrı ile konuşmak mı istiyorsun ?
Hadi gel onu birlikte görelim.
Yapacak başka iyi birşeyim yok zaten.
Doktor Indy! Eve gelin, şimdi!
Bir dahaki sefere Indiana Jones, o zaman seni
kurtaracak daha fazla çocuğa ihtiyacın olacak.
Seni burada bulabileceğimi düşünmüştüm.
Birleşik Devletler Donanması'ndan daha iyi ha, eh?
Marion öldü.
Evet, biliyorum.
Üzgünüm. Hayat devam ediyor, Indy.
İşte buda kanıtı.
Sana anlatacağım çok şey var.
Önce onları eve götüreyim,
sonra da seni yaşlı adama götüreceğim.
Belloq' ın neden bunu yaptığını anlamıyorum.
O başlığın bir kopyasını nereden bulmuş olabilir ?
Hiçbir yerde resmi veya bir kopyası yoktu onun.
Sana sadece gözlerimle gördüğümü söyleyebilirim.
Onun gibi bir başlıktı.
Sadece köşeleri biraz daha pürüzlü gibiydi.
Ortasından Fransız' ın koyduğu kristal vardı...
ve... ve kristali çevreleyen, bir tarafında,
yükselen işaretler vardı, tıpkı bunun gibi.
Harita odasındaki hesaplamaları
yaptılar mı?
Bu sabah.
Belloq ve Alman patronu, Dietrich.
Harita odasından çıktıklarında,
bize kazılacak yeni bir yer gösterdiler.
Kampın bayağı dışındaydı.
"Ruhlar Kuyusu", ha?
Gelin, gelin, bakın. Şuraya bakın!
Otur, gel! Oturun.
Bu nedir?
Bu bir uyarı... "Kutsal Hazine" nin rahatsız
edilmemesi ile ilgili.
Asa' nın yüksekliği hakkında birşeyler var mı ?
Belloq o bölüme ulaşmış mıdır ?
Evet, işte burada...
- Bu eski bir yazı, bunun anlamı altı kadam yüksek...
- Yani tam olarak yetmiş iki inç...
Sus!
ve bir kadam geride bulunan...
Hazine' nin sahibi olan İbrani Tanrısı' dır.
Onlardaki başlığın, tek tarafında
yazılar olduğunu söylemiştin.
Bundan kesinlikle emin misin ?
O zaman Belloq' ın asası,
yazılandan uzun olmalı.
- Yanlış yeri kazıyorlar !
- Yanlış yeri kazıyorlar !
Ha, ha, ha!
Kötü hurmalar.
Berlin' e zamansız haber vermeniz
konusunda sizi uyarmıştım.
Arkeoloji kesin bulguları olan
bir bilim değildir.
Herşey planlandığı gibi zamanında olmaz.
Komutanımız olur olmaz raporların sonucunu
bekleyecek kadar sabırlı birisi değil.
Bana inanmalısınız ki-
Hayır! Size bir söz vermedim ben!
Sadece duruma iyimser bakmaya çalışıyorum.
Ayrıca yaptığım hesaplamalara göre,
doğru yolda ilerliyoruz.
Evlat, bunlar dalga geçmiyorlar değil mi ?
Güneş saat kaçta harita
odasının üzerinde oluyor ?
Sabah 09:00 da.
Pek fazla vakit kalmamış.
"Ruhlar Kuyusu" için nereyi kazıyorlar ?
Şu bayırın arkasında. Ama harita odası şu tarafta.
Hadi, gidelim o zaman.
Salih! Salih
Su getir bize !
Sorun nedir ?
Şimdi getiriyorum suyu,
sizin için gidip alacağım.
Su ? Size su getireceğim,
sorun değil, sorun değil.
Öldüğünü düşünmüştüm.
Sepetleri değiştirmiş olmalılar.
Sana zarar verdiler mi?
Hayır. Beni buradan hemen çıkartmalısın!
Her an buraya geri dönebilirler.
Acele et! Seni sorup duruyorlar, ne biliyorsun ?
Sorun nedir ? Beni çözsene.
Hazine' nin nerede olduğunu biliyorum Marion.
Hazine burada mı ?
Seninle geliyorum Jones! Çıkart beni buradan,
çöz ellerimi! Buradan bensiz ayrılamazsın!
Eğer seni buradan dışarıya çıkartırsam,
her yerde ikimizi de aramaya başlarlar.
Jones, beni buradan çıkarmalısın.
Çıldırdın mı ?
Bunu yapmaktan nefret ediyorum, biliyorsun.
Sadece burada sessizce otur, sessiz ol.
Herşey birazdan bitecek.
Seni almaya geri geleceğim.
İşte bu.
Kim bilir, belki de Hazine özel
bir odada saklanıyordur.
Belki de bizden kurtulmak
için gücünü kullanacaktır.
Sanırım kız bize yardımcı olur.
Bende öyle düşünmüştüm.
Orjinal olan parçayı yıllardır taşıyor...
...onun hakkında çok şey biliyor olmalı.
Size söylüyorum, o kızın
hiçbir şeyden haberi bile yok.
Saygınlığınız yüzünden bu
kadar alıngan olmayın.
Indy! Burada!
Taşa çarptık!
Üzerini temizleyin. Hadi köşelerini bulun.
Güzel, güzel, güzel. Görüyor musun Indy?
Gördün mü ?
Tamam levyeyi getirin.
Kaldır!
Kaldırın! Altını kaldırın.
Güzel, güzel. İşte böyle.
Kıyafetlerinize dikkat edin.
Dikkatlice, dikkatlice!
Aaaahh!
Üzgünüm Indy.
Yer neden hareket ediyor?
Bana meşaleyi ver.
Yılanlar. Neden yılanlar olmalıydı ki sanki?
Yılanlar. Çok tehlikeli.
Önce sen git.
Eğer ayaklarını üzerinde kaçmaya kalkarsan,
çölde her yöne 3 haftalık bir yol ilerlemen gerekir.
O yüzden lütfen birşeyler ye.
Sana bu şekilde davrandığımız için üzgünüm.
Tabi? Kimin fikriydi bu? Yemek yok, su yok.
Ne çeşit arkadaşlarınız var sizin?
Bu olağan dışı yer ve zamanda onlar
işimin gereği olan iblisler.
Arkadaşlarım değiller yani.
Bu arada, doğru bağlantılar yaparak,
dünyanın bu tarafında tam
olarak uygar sayılmayız.
Güzel.
Bunu üzerinde görmekten memnuniyet duyarım.
Ha! Duyarsın tabi ki.
Tamam.
Buralarda ne içiyorsunuz ?
Fazla zamanın yok.
Yakında sana zarar vermek için gelecekler.
O zaman da ben onları durduramayabilirim.
Onların senden istedikleri şeyi
bana vermediğin sürece.
Biraz... bilgi sanırım sadece...
Ki bu sayede seni onlardan koruyabilirim.
Sana zaten bildiğim herşeyi anlattım ben.
Jones' a karşı bir sadakatım yok.
Bir anlaşma ile gelmedim, sadece sorunlar vardı.
Marion, çok güzelsin.
Bu güzelliğe ihtiyacım yok sanırım.
Düzgünce, muntazam.
Aşağı, aşağı, dikkatli...
İyi misin Indy ?
Yavaşça çocuklar, yavaş, sakin!
Sana başaracağımızı söylemiştim!
Salih, hemen aşağıya gel!
Biraz daha döksene.
Bu "René" denen şeyde ne ?
Ben bununla büyüdüm. Ailemin adını taşıyor.
Eee, ben artık gitmeliyim René.
Senden çok hoşlandım René. Hemde çok.
Belki bir gün daha iyi şartlarda
tekrar karşılaşırız.
Tekrar karşılaştık Bayan.
Siz Amerikalı' lar, hepiniz aynısınız.
Her zaman duruma göre
davranmayı biliyorsunuz.
Şimdi...
Ne hakkında konuşacağız bakalım ?
Tamam. Yukarı çekin. Yavaşça!
Bu kız üzerinde çok inat ediyorsunuz.
Sanırım ondan çok hoşlanıyorsunuz.
Arkeoloji ile ilgili metodlarınız
bana çok ilkelmiş gibi geldi.
Ufacık bir fincan için...buldozer...kullanırsınız siz .. ???
Albay, adamlarınızı uyandırın!
Indy, meşaleler sönmek üzere.
Buradan çıkmamız gerekiyor.
Salih!
Selam, merhabalar!
Dr. Jones, bu berbat yerde ne arıyorsunuz acaba ?
Niye sende aşağıya gelmiyorsun, sana
burada ne olduğunu göstereyim.
Sağol dostum, ama sanırım burada
daha rahat olacağız.
Öyle değil mi ?
Evet, biz burada çok rahatız.
Yine aynısı oldu Jones, sahip olduğun
şey gene benim olacak.
Yaşadığın hayata uygun bir
son olacak senin için.
Arkeolojik kalıntıların bir parçası olacaksın artık.
Kim bilir ? Binlerce yıl sonra, senin de
değerin anlaşılır belki de.
Ha, ha, ha, ha... o... çocuğu.
Üzgünüm ama artık gitmemiz gerekiyor Dr. Jones.
Bedelimizin karşılığı bizi Berlin de bekliyor.
Ama seni bu berbat yerde yalnız
bırakmak istemem doğrusu.
Bırak beni, seni yapışkan şey!
Dur diyorum! Aaahh..
Marion!
Sıkı tutun!
Seni hain, çek elleini üzerimden.
Nefes alamıyorum!
Kız benimdi!
Onunla işimiz kalmadı artık. Artık sadece
Führer le ilgili meseleleri halletmeliyiz.
Bazen size şaşırıyorum bayım,
bunu tamamen anlamış gibi görünmüyorsunuz ?
Benim için farketmez.
Seni piç kurusu, bunun hesabını ödeyeceksin!
Indiana Jones, hoşçakal!
Hayı-ı-ı-ı .... !!!
Al şunu. Sürünerek gelenlerin üzerine tut.
Oh aman Tanrım, bu yerin tamamı sürünüyor!
Indy!
Aaah, Tanrım!
Üzerindekiler nereden çıktı ? O mu verdi ?
Kaçmaya çalışıyordum.
Sana ihtiyacım yoktu.
Bu ne kadar zordu ki?
- Sen nerelerdeydin ?
- Dikkat et, dikkat et!
Ne yapıyorsun ?
Ateşe yardım ediyorum.
Bu cehennem gibi yerden çıkmayı
nasıl başaracağız ?
Düşünüyorum, düşünüyorum!
Ne yapacaksan yap, ama biran evvel yap artık!
Nereye gidiyorsun ?
Şu duvardan içeriye.
Sadece bana ne olursa olsun,
kendini koşmaya hazırla.
Bunu anlamı nedir ?
Indy!
Lanet olsun, beni burada yalnız
başıma bırakamazsın.
Indy!
Hadi bakalım! Hazır ol.
Indy - Meşale sönmek üzere!
Indy!
Marion!
Bak, bak!
Buradan uçmak üzereler.
Hazine'yi yüklediklerinde biz zaten
uçakta olmuş olacağız.
Ah, bayım...
Çöldeki başarımıza içelim. Hazine'ye.
Buradan yeterince uzaklaştığımız zaman.
Du! Was machen sie doch?
Komm hier!
Indy!
Hazine' nin başında durun!
Hazine'nin başında bekleyin!
Dikkat et!
Aman Tanrım...
- Aç şunu! Açsana!
- Sıkışmış!
Tamam boşver, geri çekil! Geri çekil!
Hazine'yi buradan uzaklaştırın hemen.
Kamyona yüklemelerini söyleyin.
Kahire' den kalkan uçağa yetiştirilecek.
Ve Gobler, fazlaca koruma istiyorum.
Jawohl herr Oberst.
Jones!
Aman Tanrım, dostlarım!
Ölmediğinize çok sevindim.
Indy! Indy, hiç zamanımız kalmadı.
Hazine' yi hala istiyorsan
Kahire'ye gidecek bir kamyona yüklüyorlar.
Kamyon mu? Ne kamyonu ?
Gidelim!
Kahire' ye geri dön.
Bizi İngiltere'ye götürecek birşeyler bul.
Tekne... uçak.. ne olursa.
Benimle Ömer' in yerinde buluş ve hazırlıklı ol.
Ben kamyondan sonra yola çıkacağım.
- Nasıl ?
- Bilmiyorum, yapabildiğimin en iyisini yapacağım.
Achtung! Die leiter!
Orada !
Aptal! Gerizekalı! Acele et, acele!
Gerekli olan herşey hazırlandı.
- Ya Hazine?
- Yerleştirdik.
Hiçbirşey senden ayrı kalmanın yerini tutamaz.
- Bu adamlara güveniyor musun ?
- Evet.
- Bay Katanga?
Bay Katanga, bunlar benim arkadaşlarım.
Benim ailem gibidirler.
Onlara çok iyi davranmanızı istiyorum.
Kamaram sizindir.
Bay Jones. Sizin hakkınızda çok şey duymuştum.
Görünüşünüz aynen tahmin ettiğim gibi çıktı.
Ha, ha, ha!
Hoşçakal.
Birbirinize iyi bakın.
Seni özlemeye başladım bile.
Sen benim en iyi dostumsun.
Salih...
Bu Fayah için..
Bu çocukların için ve buda senin için.
Teşekkürler.
Nerelerdeydin ?
Temizleniyordum.
Onu nereden aldın?
- Ondan.
- "O" kim?
Katanga. Sanırım bu gemide korsanlarla
seyahat eden ilk kadın ben değilim
Çok güzel.
Öyle mi?
Öyle.
- Gerçekten mi ?
Evet.
Aaaa-a-a-a-a-a ?!?!?!!
Ne demiştin?
Dur, yardıma ihtiyacım yok.
Bence var.
Sen benim on sene önce
tanıdığım adam değilsin.
Bu yıllardan değil, mesafelerden kaynaklanıyor.
- Lütfen, bir hemşireye ihtiyacım yok.
Sadece uyumak istiyorum.
- Lütfen bebek gibi davranma.
- Marion!
- Bu da nedir böyle ?
- Uzak dur!
Evet, canımı acıtıyor.
Aah!
- Lanet olsun, Acımayan bir yerin kalmadı mı?
Burası!
Burası da!
Burası da o kadar kötü değil.
Jones... Jones!
Hiç ara vermemeliydik, değil mi?
O nedir ?
Motorlar durdu. Gidip kontrol edeceğim.
- Neler oluyor ?
- Önemli dostlarımız var.
Kahretsin!
Size adamımı gönderdim,
ortadan kaybolmalısınız.
Sizi saklayacak bir yerim var..
Hadi, git dostum, git, git!
Doktor Jones nerede ?
Çık dışarı!
Bana sakın dokunma !
Jones nerede?
Henüz bir iz yok efendim.
Jones öldü.
Onu ben öldürdüm.
Artık işimize yaramayacaktı çünkü.
Bizim için değeri olan bu kızdı.
Bana iyi para getirecek.
Hmm?
Albayım, bizden aldığınız kargo...
Eğer istediğiniz sadece bu kadarsa, gemiyi
terkedin, ama kızı bana bırakın.
Bu yolculuktaki kaybımızı karşılayacaktır.
Vahşi!
Birşeyler isteyebilecek bir
durumda değilsin şu anda.
Ne istiyorsak onu alırız.
Ondan sonra da geminizi suya batırıp
batırmayacağımıza karar vereceğiz.
Kız benimle birlikte gelir.
Benim için bir telafi olur bu, eminim ki
Führer'iniz buna birşey demeyecektir.
Eğer sorun çıkartacak olursa,
ona istediğinizi yapabilirsiniz.
Onunla daha fazla zaman kaybedemem.
Bay Jones' u bulamıyorum Kaptan.
Heryere baktık.
Buralarda biryerlerde olmalı mutlaka.
Tekrar arayın.
Onu buldum.
- Nerede ?
- İşte orda !
Tauchen, tauchen das uboot.
Tauchen das uboot!
Wier hören das periskop
nach oben, Herr Oberst.
Goten tag.
Müde?
warum schläfst du?
Wach dich mal!
Daha evvel yazmış olduğunuz gibi
bütün hazırlıkları tamamladık.
Güzel! Hemen Hazine'yi oraya götürün.
Bayım ?
Bu Yahudi Töreni ile ilgili
bazı kaygılarım var benim.
Gerekli olduğundan emin misiniz ?
Şunu sormama izin verin:
Hazine'yi Berlinde açmak
içinizi rahatlatır mı...
Führer'iniz için...
İçerisinde Kutsal Hazine parçalarının
olduğundan emin miyiz ?
Bunu bilmek için, yani görevin tamamlanıp
tamamlanmadığını öğrenmek için...
ve tabiki bunun gerçek Hazine olup olmadığını da...
Hello!
Jones!
Hazine'yi buradan havaya uçurabilirim, René.
İnatçılığın beni bile hayrete düşürüyor.
Paralı askerlerin kötü ün
salmasına yol açacaksın.
Doktor Jones?
Bu adadan canlı çıkamazsınız
biliyorsunuz, değil mi?
Bu ne kadar akılcı davranacağınıza bağlı.
Tek isteğim kızı geri vermeniz.
Eğer red edersek?
O zaman Führer' inizin
ödeyecek bir bedeli olmaz.
Tamam, geri çekilin. Hepiniz geri çekilin.
Tamam Jones, sen kazandın.
Uçur onu havaya.
- Çekilin !
Çekilin !
Evet, patlat hadi.
Tanrına dönmek için patlat.
Tüm hayatını Arkeolojik kalıntılara adadın.
Sandığın içindeki Hazine'de
tutkularının karşılığı var.
Sende benim gibi içinde ne
olduğunu görmek istiyorsun.
Indiana. Burada tarihi bir olguyu yaşıyoruz.
İşte bu...
Geçmiş burada.
Şimdi ne yapacaksan yap.
Marion. Sakın ona bakma.
Kapat gözlerini Marion,
Ne olursa olsun sakın ona bakma anladın mı.
Çok güzel!
Aaah!
Indy!
- Sakın bakma Marion, gözlerini kapalı tut!
Marion.
Ülkeniz için büyük bir hizmet başardınız.
Size müteşekkiriz.
Ve umarım ödemeyi de yeterli
bulmuşsunuzdur?
Para için birşey diyemem ancak
durum hiçde beklediğim gibi gelişmedi.
Şey, umarım bu durumun bir açıklaması vardır.
Hazine nerede?
Bu konuda anlaştığımızı zannediyordum.
Hazine çok güvenli bir yerde.
Kim tarafından ?
Hazine'nin sessiz bir gücü var ve bunun
yeniden araştırılması gerekiyor.
Ve öyle de olacak, sizi temin ederim
Doktor Brody, Doktor Jones.
Şu anda en üst düzey adamlarımız
üzerinde çalışıyorlar.
Kim ?
Üst... düzey adamlarımız.
- Hey, neler oldu ?
Pek mutlu gibi görünmüyorsun.
- Aptallar. bürokratik gerizekalılar.
- Ne dediler ki ?
Neye sahip oldukları hakkında
en ufak bir bilgileri bile yok.
Olsun, ben neyim olduğunu biliyorum.
Hadi. Sana bir içki ısmarlayayım.
Bilirsin, içki ?