Tip:
Highlight text to annotate it
X
Kaybol.
Dedim ki...
Yakalayın!
HEPSİNİ ÖLDÜR
"çeviren: alpleon@msn.com"
Tamam. Sorun yok. Anlaşabiliriz.
Eminim ki barışçıl yollarla halledebiliriz.
Hey!
...geçmişte gizlice rakibin
ve kalenin yakınında kendini saklar,
ve daha önce...
Comtell'i kullandığınız için teşekkürler.
Şu anda 8-6-1-4'e bağlanıyorsunuz..
Sence bu çok komik di mi.
Daha öğlen olmadan beni yatağımdan
kaldırıyorsun.
Liverpool hayranı gibi görünüyorsun.
Biliyor musun?
Neden şeyi, eee,
arkandaki siyah koltuğu kontrol etmiyorsun.
ooo. bum!
Oh, siktir!
Görev onaylandı.
Ayrıntılar buluşma noktasında, Cambodian sınırı yakınında.
siktir! siktir!
Fon!
Hayır!
Hayır!
Bu bok ne?!
Bu bok ne?!
Cehennem bomboş.
ve bütün şeytanlar buradalar.
Dövüşmenin yaklaşık 50 yolu vardır.
Sadece bir kişi kalacak ve o kazanmış olacak.
Kapılar kapalı kalacak,
ben açılmasını isteyene kadar.
Ve şimdi, sizleri takdim zamanı.
Kapıyı tekmeleyen adam, Schmidt.
İnanıyorum ki çabuk sinirlenmesiyle
ünlü bir suikastçidir.
Sikerim seni!
Ve renkli konuşma diliyle bilinir.
Ve politik görüşleriyle.
Solundaki genç adam ki onun
aksine sessiz duran,
ve hep yumrukları ile konuşur,
onu "Çocuk" diye çağırırlar.
Çünkü ilk cinayetini, 14'ünde işlemişti.
"Çocuk"un yanındaki, Fransız.
Loomis Cartier.
Hırsı için kendi ordusuna ihanet eden,
eski bir lejyoner.
Nasıl oluyor da bunu biliyor?
Ve renkli mürekkeplerle süslenmiş
bayan ise Som.
Bıçaklarla ve silahlarla oynamayı seven
yalnız suikastçi.
Som, "Kara Akrep"in dövmeleri
hakkında ne düşünüyorsun?
"Kara Akrep" de ne sikim oluyor?
O senin solunda.
Şeyimde değil.
"Marangoz" suikastçiler dünyasında efsanedir.
Sadece Keşiş önemlidir.
O kızın dedikleri beni ilgilendirmez!
Ben "Akrep"im!
Ne bakıyon bana?
Sorun mu istiyorsun?
Eğer benimle bi sorunun varsa,
buraya gel ve yüzüme söyle.
Şimdi değil.
Şimdilik birbirinize düşmeyin.
Böyle şeylerin yeri ve zamanı var.
Doğru değil mi, Gabriel?
Ne yani?
Hepimiz hakkında herşeyi biliyor musun?
Sen patlayıcılarda uzmansın.
Hazırlanmış olmaktan hoşlanıyorsun.
ve klasik müzikten.
Oh, Gabriel.
Lütfen bize intihar girişimlerinden bahset.
Neden Gabriel neden?
Hiç arkadaşın yok mu?
Bir aileye sahip değil misin?
Çok mu yalnızsın?
Korkak piç.
Benimle, sikik bir mikrofon ve kamera
ile konuşuyor.
Sen ne sikime gülüyorsun?
Tamam.
Onun genç göründüğüne aldanmayın,
önceki kurbanlarının yaptığı gibi.
Bu, Mickey,
Doğruyla yanlışı ayıramayan
genç bir suikastçi.
Selam millet.
Siz benim arkadaşım mısınız?
Şimdi, hepiniz çok özel bir yerde
bulunuyorsunuz.
Belki duyduğunuz bir yer.
"Öldürme Odası"
Öldürme odası
Bir öldürme odası?
Evet doğru.
Sikik bir cinayet odası.
Böyle bir şey yok.
Bu gerçek.
Burası tetikçilerin ölmesi için alındığı yer.
Ama sadece birinin buradan çıkmasına
izin verilecek.
Yaşamasına izin verilen biri,
diğerlerinin dövüşlerde ölmesinden sonra.
Bu anlaşıldı mı?
Evet, çok anlaşılır.
Temizlik zamanı.
Önce bayanlar, sen sonrasın.
Ben söyleyene kadar,
kimse dövüşemez.
sorunlarımı kendim halledebilirim.
bunu yapabileceğini nerden biliyorsun?
yapamayacağımı nerden biliyorsun?
bu konuda haklısın.
önce cüceyi halledicem. sonra seni.
benimkini ağzına alırsın sonra.
Durun.
Durun, yoksa gaz vereceğim.
Sikerim seni!
Gaz, işte bu.
Size denileni yapacaksınız.
Uyun veya ölün.
Benim düellolarımı reddedenler,
Schmidt ile aynı kaderi paylaşacak.
Kendimi açıkca anlatabildim mi?
Dedim ki, kendimi açıkca anlatabildim mi?
Zaten başka şansımız yok, göt herif.
Tamam!
Onun dediği olsun.
Peki sonraki düello ne zaman?
Şimdi.
Birer top alın.
Her topta bir sayı var.
Silah olarak kullanılamaz.
En küçük sayıya sahip iki suikastçi,
birbiriyle dövüşmek zorunda.
Bende iki var.
İki dövüşçü lütfen şimdi başlayın.
Sanırım sen artık arkadaşım değilsin.
Senin ne sorunun var?
Peki şimdi?
Sen kazandın, Som.
Tebrikler.
Kendin için bir ödül kazandın.
Lütfen, arkandaki silah odasına gir.
Silah odasına girmeye kalkışan olursa,
öldürülecektir.
Sadece bir silah seçebilirsin.
Bu hiç adil görünmüyor.
Senin elinden bi bok almıyorum, hain.
Git kendini becer.
Bu çatlağın nesi var?
O eski kafalı bir katil.
Kutsal dövmelerin
onu koruyacağına inanıyor.
Gerçekten mi?
Evet.
Dövmelerin onun hayatını
kurtaracağını düşünüyor,
böylece sevgilisine geri dönebilecek.
O çatlağın teki, gerçekten bir çatlak.
Ya sen?
ben mi?
Seni bekleyen bi kız yok mu?
Artık yok.
O öldü.
Belki en iyi yol budur, çocuk.
Eğer sıra sana ve bana gelirse,
buradan çıkıp gidecek kişi sen olmayacaksın.
Kişisel birşey değil.
Yanlış anlama, tamam mı?
Som
Buradan tek başına çıkabilecek
güçte değiliz.
Eğer sen ve ben takım olursak,
buradan çıkma şansımızı ikiye katlarız.
Ben bu şekilde çalışmam.
Yemek zamanı bitti.
Şimdi, sonraki ikili için.
Kutuların altında sayılar var.
Önceki gibi,
en küçük iki sayı dövüşmeli.
Altı.
Dört.
Üç.
Sekiz.
Başlayabilirsiniz. Dövüş!
Siktir et. Gelsin bakalım.
Ne marifetin var, Fransızcık? Ha?
Sikik göt deliği.
Gel buraya, orospu.
Bir diğeri toprağa gömüldü.
Evet, doğru.
Bir diğeri toprağa gömüldü.
Yani, kapının arkasındakini alma sırası bende mi?
Tabi ki.
Hepsi ninja pislikleri.
Şimdi sana teklif ettiğim anlaşmayı
tekrar gözden geçirebilirsin?
Sıradaki ne?
Şimdi uyuyabilirsin,
diğerlerinden daha iyi olduğunu biliyorum artık.
Umarım diğerlerinin gece sana
saldırmayacağına güvenebilirsin.
İyi uykular.
Som
Uyumamız gerek.
Hepimiz.
Bu herifin yarın ne yapacağı
hakkında bir fikrimiz yok.
Bunu biliyorum:
Eğer uyumazsak, sikilmiş olacağız.
ateşkes yapabilir miyiz?
Lütfen.
Tamam.
Tamam mı?
Tamam dedim.
Tamam.
Hey!
Ben ve Som ateşkes yaptık.
İkimiz de yorgunuz.
Uyumak zorundayız.
Yarın ne olacağı hakkında bir fikrimiz yok.
O zaman bu gece:
Biraz uyuyabilmek için ateşkes yapabilir miyiz?
Hepsi bu.
Bu işe yarar mı?
Bir anlaşma mı?
Tamam.
Tamam. Çocuk?
Belki.
Biraz düşüneceğim.
Belki, yeterli değil.
Tamam. Tamam.
Anlaştık.
Ama sadece bu gece için.
Beni mi arıyorsun?
Hey! Marangoz.
Senin Voodoo bokun bi işe yaramamış
gibi görünüyor, di mi?
Bu çılgınlık
Burda ne sikim yapıyoruz?
Yani, sizi tanımıyorum.
Tanımıyorum.
Gerçekten sizi tanımıyorum.
Peki bu ne?
Hepimiz bir ailenin en iyisi mi olacağız?
En önemli kişisi.
İmkansız.
Hasta bir piçin eğlencesi için burradayız.
Ve tüm yaptığımız,
burada cesetleri üst üste yığmamız.
Onun için.
Gerçekten birimizin buradan
çıkabileceğine inanıyor musunuz?
Gerçekten birimizin şu kapıdan çıkıp
gideceğine inanıyor musunuz?
Kafayı yemişsiniz.
Asla bu olmayacak.
Kimse bu odayı terkedemeyecek.
Hiç kimse.
Burada sadece sikik ceset yığını olacağız.
Bunu anladınız mı?
Şimdi ne yapacağımı söyliyeyim:
Dört birden iyidir.
Eğer birbirimizden ayrılmazsak,
buradan çıkabiliriz.
Başka kimse, yok mu?
Kimse takım olmak istemiyor mu? Ha?
Tamam. Size bir şey anlatacağım:
Ben şu lanet kapıdan gidiyorum.
Sizinle veya sizsiz.
Yığında görüşmek üzere.
Evet.
Günaydın.
Görüyorum ki gece çocuklar gibi
yaramazlık yapmışsınız.
O bunu haketti.
Kara Akrep'i öldüren kimse,
bir silah kazanma hakkına sahip olmayacak.
Dövüş onaylanmadı.
Siktir.
Ama üzülmeyin.
Şimdi sonraki düello zamanı.
Herkesin uyku tulumlarını kontrol
etmesini istiyorum.
Sekiz.
Üç.
İki.
Şimdi, en büyük iki sayı dövüşmeli.
Beş.
Dediğim gibi, çocuk, kişisel birşey değil.
Hızlı halledicem.
Üzgünüm.
Buradan çıkmak mı istiyorsun?
- Ne?
- Buradan çıkmak mı istiyorsun?
N'apıyorsun, manyak orospu?
Eğer buradan çıkmak istiyorsan,
boğ beni.
Ne demek istiyorsun?
Gabriel. Dur. Dur!
Yapmaya devam et.
Size durun dedim.
Yapmaya devam et.
Dur, yoksa gaz vereceğim.
Yapmaya devam et.
Gaz, işte.
Yeter.
Ninjalar: Hepsini öldürün.
Ninja kukusu.
Neden?
Şimdi biz eşitiz, çocuk.
Evet, eşitiz.
Bu taraftan.
Bu taraftan!
Ne sikime gidiyoruz?
Sanıyorsunuz ki herşeyi hallettiniz.
Aslında sadece sonraki seviyeye geçtiniz.
Psikopat Bölümü.
En kötüsüne hazırlanın.
Acayip şov başlasın.
Daha fazlasını istiyorum.
Bana daha fazlasını verin.
Daha acayiplikler.
Daha fazlasını istiyorum. Daha fazlasını.
Daha fazla.
Bi şeyin var mı?
Tamam, git.
Som. Som. Bağlantımız ne olacak?
İkimizin arasındaki mi?
Hayır. Ben, Papa ve sikik
Dalay Lama arasında.
Tabi ki aramızdaki.
Bir bağlantı yok.
Hadi ama. Bir bağlantı olmak zorunda.
Birkaç maymun bu lanet sirki yönetiyor.
En son kimi vurdun?
Son vurduğum. Son vurduğum.
Pembe tozlara döndürdüğüm birkaç
İngiliz ibnesiydi. Ya seninki?
Bangkok tüccarları.
Peki bizi bağlayan şey ne? Ha?
Bağlantı ne? Biraz düşün.
Sikik bir bağlantı olmalı.
Yeter.
Ne yeter.
Görmüyor musun?
Neyi?
Biz suikastçiyiz.
Biliyorum biz suikastçiyiz, Som
ama nasıl birşeyle ilgisi var?
Biz insanların pis işlerini hallediyoruz.
Evet, iyi biliyorum, biz insanların
pis işlerini yapıyoruz.
İnsanların pis işlerini yapıyoruz.
Burda ne sikim yapıyoruz?
İşte orada.
Kim var orada?
- O.
- Ah, işte burdasınız.
Çok akıllıca, Som
ama yeterince iyi değil.
Şimdi pes edin.
Buradan kaçış yok.
Söz veriyorum size hızlı bir ölüm yaşatacağım.
Hadi. Hadi!
Som!
Git!
Git.
Som, bir oda gördüm.
Buradan çıkabiliriz, tamam mı?
Hadi gidelim, lütfen.
Kapıyı gözle.
Acele et.
Burada katledileceğiz.
Tüm ordumu öldürüyorlar.
Bu ucubeler tamamen salak.
Üç kişiyi bile öldüremiyorlar.
Tamam bu belaları yakında yok edemezsek,
Cabal zayıf görünecek.
İkiniz, gidin ve onları hizaya sokun. Şimdi!
Bekle.
Dur.
Bekle. Som, Som.
Etrafına bak.
Burası tam olarak başladığımız yer.
Aynı sikik yerdeyiz.
Yavaş.
Kutsal bok.
Sana neden çocuk diyorlar anlamıyorum.
Görünüşe bakılırsa,
artık sana şöyle demeye başlıyacağım...
Canavar.
Hepsini sen mi yaptın?
Bu çok güzel görünüyor.
O zaman ikinizden biri bana şunu
açıklasın lütfen:
Ne sikim bir yerdeyiz biz?
- Sana açıklayabilirim.
- Tamam.
Biz yaptığımız işlerde başarılıyız,
ama yalnız çalışırız
Tamam da bu pisliği açıklayamıyor ki.
Biz Sharan Cabal'da büyük balıklarız.
Sharan Ca... Ne?
Sharan Cabal.
Hç duymadım.
Tabi duymadın.
Sharan Cabal bir ağ takımıdır.
çok çok, sessiz sessiz.
Peki bunu nerden biliyorsun, canavar?
Hikayeler duydum, söylentiler.
Söylentiler mi? O kadar da değil.
Amaçları sadece en iyi tetikçiyi bulmak.
Gerçekten bir bilgisayar oyunu gibi görünüyor.
Size sorduğum soru:
Neredeyiz biz?
Hepimiz "Öldürme Odası"ndayız.
Bu da bilgisayar oyununun adı olmalı.
Yani bana anlatmak istediğiniz,
onlar büyük bir arena inşa ettiler
ve bizi buraya dövüşmek için mi getirdiler?
Neden önce birbirimizi öldürmek
için değil, di mi?
Yanlış.
Kaçın!
Siktir!
Hepinizi yüzünüzden vuracağım orospular.
Oh, üzgünüm.
Çocuk senin ucubelerini halletmedi mi,
dangalak?
Burası benim evim, serseri.
Sen benim dünyamdasın, orospu.
Burada kuralları ben koyarım.
Ölmeni istersem, ölürsün.
Diyorum ki.
Seninle bir anlaşma yapalım.
Ben, Som ve çocuk senin tüm ekibini
sikmeyeceğiz ve seni öldürmeyeceğiz...
Gitmemize izin vereceksin.
Kimse bizden kaçamaz.
Onunla bahse girme.
Duydun mu? Onunla bahse girme.
Çıkmaya çalışan kandırılmış son
aşağılık herif ağır ağır öldü.
Zavallı bir domuz gibi kanı içinde geberdi.
Bu çok kötü.
Sanırım biz daha iyisini yapmalıyız.
sanırım evet.
Bize göre siz sadece bitsiniz
ve şimdi bit temizliği zamanı.
Bit temizliği, ha?
Ne anlama geliyor anlamıyorum ama,
temizleyin bunu!
Tamam, hadi.
Hemen hemen geldik, tamam mı?
Hemen hemen hallettik.
Hadi gidelim. Hangi taraftan?
Hangi taraftan gidelim şimdi? Ha?
Hangi taraftan?
Halletmem gereken bir iş var.
Anlamadım. Ne?
Halletmem gereken bir iş var.
Oh, halletmen gereken bir iş mi var?
Oh tamam, çok güzel. Aah, hazır mısın?
Hangi taraftan?
Benim de, var
Senin de mi?
Oh, kendinize bakın beyler.
Sikik bir pizza salonu
veya dondurma dükkanı açacaksınız.
Ne sikimden bahsediyorsunuz siz.
Biz takımız, adamım.
Buraya kadar bunun için geldik.
Siz ne yapıyorsunuz?
Hadi gidelim! Hangi taraftan?
Çıkış orada.
Peki. Biliyorsunuz ki, uzun
vedalaşmalardan hoşlanmam.
Gidin kendinizi becerin.
Bol şans. Sikikler.
Sığınak bölgesinin arkasında bir boşluk var.
Hedef ana kavşakta ilerliyor.
Bana daha fazla asker getirin!
Daha fazla adam istiyorum!
Kuşatın onları!
Siktir.
Lanet Bangkok.
Durun orada!
Silahlarınızı atın. Şimdi!
Oyun bitti.
Benim bilgeliğim içinde ne manyaklık
yatıyor asla anlamayacaksınız.
Bir suikastçinin hayatının benim kararımın
dışında bir değeri yoktur.
Sizin türünüz hastalıktan temizlenmesi
gereken kanser gibi bir şey.
Sadece bir kazanan olabilir,
o kazanan da benim!
Yatın!
Oh, siktir.
Ne yapsaydım canavar? İyi oldu mu?
Teşekkürler.
Neden geri döndün?
Biliyorsun, ben çatıdaydım
ve gitmeye hazırdım.
Ve düşündüm ki, ne sikim yapıyorum?
Som'a veda etmeden mi gidiyorum, di mi?
Çünkü biz takım arkadaşıyız.
Doğru değil mi?
Biz takımız, di mi?
Evet doğru.
Ve sen bana güveniyor musun?
Ha?
Sana güveniyorum.
O zaman bitir işini.
Lütfen, bitir onun işini.
Kız arkadaşın nasıl?
O çok iyi.
Sen iyisin.
Biliyorum.
Burada hiçbirşey yapmadın.
Bu sorunu asla burada çözemem.
Jake'e yaptığın gibi senin
götünü patlatacağım.
Jake mi?
Kardeşim.
Jake senin kardeşin miydi?
Evet. Öyleydi.
Burayı nereden biliyorum
bir düşünsene?
Jake odadan kaçmayı başardı.
Onun sokakta öldüğünü gördüm.
Yalnız.
Kimseyle konuşmaya zaman bulamadı.
Konuşamadığını kim söyledi?
İki yıl önce, Jake, kardeşim,
"Öldürme Odası"ndan kaçtı.
Yaralanmıştı.
Vurulmuştu.
Ama kaçabildi.
Jake ve ben, ikimiz de suikastçiydik.
Gizlice iletişim kurmayı biliyorduk.
Ölü damlaları kullanıyorduk.
Bu yer hakkındaki herşeyi bana yazdı.
Nasıl kaçılacağını bana anlattı.
Dışarı nasıl çıkılacağını bana anlattı.
Ve seni bana anlattı
ve neler yaptığını.
Jake'e ne olduğunu düşünmeyi
asla bırakamadım.
Ve ölümünün intikamını nasıl
alacağımı buldum.
Ama beklemeliydim.
Senin, beni bulmanı beklemeliydim.
Öldürme işinde daha iyi olmalıydım.
Ve oldum.
Biliyordum ki eğer iyi olursam,
adımı suikastçilerin zirvesine yazdıracağım,
bir gün beni aramaya geleceğini biliyordum.
Ve şimdi buldun.
Şu kırmızı kıravat JHake'e aitti.
Ganimetleri toplamayı severim,
ama en sonunda bunlardan sıkıldım.
Tüm bunlar, ölü suikastçilerden mi alındı?
Suikastçilerin benim organizasyonumun
dışında çalışmalarına izin vermem.
Cabal.
Sana katılacağımı mı bekliyordun?
Hayır, Som.
Ölmeni... bekliyordum.
HEPSİNİ ÖLDÜR
"çeviren: alpleon@msn.com"