Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviri: Aybike & Navyblue
Bu çeviri, ed2k'ya atfedilmiştir.
Buradan!
- Orada!
- Nerede?
Kayın ağacının yanında.
Aşağıya!
Aşağıya, hemen!
KIZIL BARON
Kuzey Fransa, Müttefik Bölgesi 1916
10 sene sonra
Nişan al!
Dostumuz ve düşmanımız
Yüzbaşı Clyde Walker'a.
Frontnahe'deki Alman Havaalanı, Fransa
30 dakika sonra
Beyler, sizin istirahat ediyor
olmanız gerekmiyor muydu?
Evet, Teğmenim.
Düşman cenazesine uçmak için bölüğün
uçağını tehlikeye mi atıyorsunuz?
Evet, Teğmenim.
Lehmann ve Sternberg onu tanıyordu.
Yüzbaşı Winston Clyde Walker.
Tabuttaki genci kastediyorum,
Sayın Teğmen.
Evet, doğru.
Sayın Teğmen.
Amcam, Westchester dükü,
annesinin eniştesi oluyor.
Lehmann ve ben onunla
Eton'da birlikte okuduk, Teğmenim.
Burada bir İngiliz pilotundan
bahsediyorsunuz, Tanrı aşkına!
Kraliyet Uçuş Birliğinin
en iyilerinden.
Artık hayatta olmaması ne acı, Teğmen.
Canınız cehenneme.
Geri çekilin!
Başsağlığı ziyaretine gittiğinde...
...birkaç tane kurşun deliği
aldığını duydum, Richthofen.
Bu küçük geveze uçak pistini
seviyorum, Kirmaier.
- Sigara isteyen var mı?
- Fransız sigara mı?
- Buyur.
- Teşekkürler.
Richthofen, iki kişilik
bir uçağı düşürdü.
Bunu, emirlerime karşı gelmenin
bir telâfisi olarak düşünüyorum.
Hayır. Değinilecek
çok daha fazla şey var.
Bana bir haber ulaştı.
Bir İngiliz RE-8'i
buraya 12 km uzaklıkta yere çakılmış.
En büyük saygılarımla, Baron.
O zaman düşüş nedenini öğrenmek
için ganimeti arayalım, alçak.
Bana yardım edin! Bana yardım edin!
Bana yardım etsenize!
- Dikkat edin.
- Tamam, hazır mı?
1, 2, 3.
Dikkatli olun demiştim!
Ve kaldırın!
Pek iç açıcı görünmüyor.
Şuraya yatırın.
Şuraya!
- Çabuk olun, çok ağır.
- Dikkat edin.
Çok kan kaybediyor.
Bana yardım edin.
Şunu tutun.
Bunu başaracaksınız.
Başaracaksınız.
Arabayla taşımalıyız.
Derhal.
Kaldırın.
Teşekkürler.
Onun hayatını kurtardınız.
Hayır. Onu ben vurdum.
Vurdun demek, Sternberg.
Bu ne saçmalık!
DH-2'nin pilotu yukarıdan
kuyruğun arkasından saldırdı.
Dinle Sterni, saldırganın
bir devir motoru olduğunda...
O da ne? Devir motoru?
Teğmen Sternberg.
- Merhaba.
- Hey, bana dön.
Belli ki Voss, benim gibi
erkekleri tercih ediyor.
- Senin gibi adamlar mı?
- Musa, Freud...
İyisi mi bizde sünnet olalım, Voss.
- İyi akşamlar, Teğmen.
- Merhaba, Lilly.
Hey, nereye gidiyorsun?
Baksana Manfred, aynı senin
küçük hemşirene benziyor.
En azından arkadan.
- Affedersiniz, Teğmenim.
- Burada ne arıyorsunuz?
- Gelin. Bizimle birlikte için.
- Gelin haydi.
Siz beylerin birer kokteyl
içeceğinizi düşünmüştüm.
Yani, oturup içmek ve gevşemek.
Buyurun.
- Ben evliyim, biliyorsunuz.
- Ben de evliyim.
Yani, öyle sayılırım.
Lachaim'a.
Ambulansımız yolda kaldı.
Suya ihtiyacımız var.
- Şoför, motor su kaynattığını söyledi.
- Biz onu hallederiz.
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim.
Nereden geliyorsunuz?
Suyu getiriyorlar.
Sayın Teğmen.
Adım von Richthofen. Sizinle tekrar
rastlaşmamız beni sevindirdi.
- Adınızı biliyorum.
- Öyle mi?
Şu vurduğunuz pilot
bana kim olduğunuzu söylemişti.
Peki, hayatta kaldı mı?
Sadece meraktan mı soruyorsunuz?
Yoksa gerçekten umursuyor musunuz?
İlki.
En azından samimisiniz.
En azından bir başlangıç yapıyorum,
değil mi?
Meraklı olmadan, nasıl ilgi çekilebilir?
O halde, adınız ne?
Adı Yüzbaşı Roy Brown.
Tersi yöndeki girişimlere
rağmen, hâlâ hayatta.
Bana harika bir pilot...
...ve çapkın bir hergele
olduğunuzu söyledi.
Anlıyorum. Lütfen kendisine
iltifatlarını kabul ettiğimi iletin...
...ve umarım bir daha asla
gökyüzünde karşılaşmayız.
Beni gökyüzünde
pekâla yakalayabilirdi.
Ve belki onun gibi,
böyle çekici bir hemşire ile...
...rastlaşma şansım olmayabilirdi.
Akıl almaz.
İyi akşamlar.
Acaba atkıma
ne olduğunu biliyor musunuz?
Onu size göndereceğim.
Hayır! Hayır, sizde kalsın.
Size şans getirir.
Fransızlar uçak düşürme onayı ile
başsağlığı dileklerini göndermişler.
Kirmaier için öğleden sonra
saat 4'te cenaze töreni düzenlenecek.
Dört gün önce bize saldıran pilot...
...Hawker idi.
Ne?
Binbaşı Lanoe Hawker mı?
Aynen onu kastediyorum.
Yüzünü gördüm.
Top sakallı.
- Ve uçağında Azrail vardı.
- En iyi dostun!
Kapa çeneni!
Alçak herif.
Bizden 9 kişiyi vurdu.
Keşif uçuşu için pilotlar
silahsız uçarken...
...bu adam uçağına
silah monte etmişti.
Ondan kaçabilirdim.
Bana çok yaklaşmıştı.
Öyleyse, sen de ona saldırabilirdin.
Sadece kazanacağım zaman saldırırım.
Sağlık!
Senin için Pour le Mérite
ne kadar önemli?
Onun için öldürmeye hazırım.
Az önce albaydan bir telgraf aldım...
...ne dediğini biliyor musunuz?
Bu madalyayı kesinlikle
size vermek istiyorlar.
- Peki neden vermiyorlar?
- Kuralları biliyorlar.
Ve sefer İmparator şahsi olarak
göz yummak istemiyor.
Sadece sizden istenen şeyi yapın
ve uçaksavar baraj balonunu imha edin.
Ben uçak avlarım; hareket
edemeyen şeyleri değil!
Onlar avcı değil, Teğmen, aksine asker.
Ve verilen emirleri yerine getirecekler...
...özellikle de bu emirler
General von Hoeppner'den gelirse.
Peki Hawker'ı vurursam?
Hawker'den uzak dur.
Birbirinizin dengi değilsiniz.
Müsaade et!
İngiliz anahtarı var mı?
İnanılacak gibi değil.
Demek sonunda başardın:
bir efsanenin sonu.
Böylelikle sen de efsane oldun.
Çekinmeden al.
Annem göndermiş.
Çok leziz.
Teğmen Oswald Boelcke.
Çaresizce kendinize örnek
alabileceğiniz birini arıyorsunuz.
Ona nasıl bu kadar başarılı olduğunu
sorduğumda, bana şöyle cevap vermişti:
"Aslında çok basit. Olabildiğince
yakın uçuyor, tetiği çekiyorum...
...ve doğal olarak düşman düşüyor. "
Hey, Sterni ile bir şeyler
içmek için Arras'a gidiyoruz.
Gelsene.
Belki de hemşiren ile karşılaşırız.
Hemşireyi tekrar görmen lazım, yoksa
sonsuza kadar kafanı rahatsız edecek.
Kontrolü ne kadar erken kaybedersen
o kadar iyi olur!
Werner!
Ben kendim bir efsane olacağım.
En iyi pilot ben olacağım.
Ordu Komutanlığı, Batı Cephesi, Lille Fransa
Ocak 1917
Durun!
Devam edin!
Yavaş dedim size!
- Çabuk acıkıyorum.
- Evet, ben de.
Prusyalılar şikâyet etmez, beyler.
Kımıldayın, kımıldayın!
İşte gidiyoruz!
Kahvaltılık bir şeyler getirin.
Rahat, beyler.
L'Ordre Pour le Mérite...
Şu an nerede?
Prusya'nın en büyük
kahramanlık madalyası.
Bir sene önceye kadar
bu ödülü almış ilk pilot Boelcke idi.
O zamandan beri
çok şey değişti, değil mi Baron?
Aslında, Sayın General...
...Boelcke sadece 8 uçak düşürdü.
Buna karşın ben iki mislini düşürdüm.
Sizin için zaten
bir istisna yapılıyor, Richthofen.
Yoksa bu dedikodu yüzünden
bizi mi suçluyorsunuz?
Ama siz, en iyi düşmanımız olan...
...yenilemez Yüzbaşı Hawker'ı vurdunuz...
...bu yüzden size "En Üstün Uçak Pilotu"
payesini veriyorum.
11. Uçak Bölüğü’nün
komutasını devralıyorsunuz.
Gelin.
Mükemmel, Sayın General.
Şuna bir bakın.
Doğuda ordular en küçük
sorun kaynağımız, beyler.
Rusların ülkelerinde
ihtilal var.
Eğlenceli, değil mi?
Lenin ve komünistleri
Alman imparatoruna yardım ediyorlar.
Ama asıl tehlikenin
pusuda beklediği yer Batı Cephesi.
Ellerinde ne varsa...
...1. ve 3. İngiliz Orduları bunlarla
hatlarımıza saldırıyor.
Ve bize sunacak şeyleri var.
Onları oradan kovalamalıyım.
Adım adım ve günden güne.
Ve Lenin'in yardımı olmadan.
Richthofen, sizi La Brayelle'de
görevlendiriyoruz, Douai'nin kuzey batısında.
Şurada.
Tam ortada.
- Sayın General?
- Evet?
Söyler misiniz, ortanın Paris'e
çok daha yakın olması gerekmiyor muydu?
2 ayda demiştiniz,
biz 10 günde oradaydık.
Manfred!
Başkomutanlık bu madalya
ile birlikte, genç adam...
...size çok büyük
bir sorumluluk verdi..
Sadece henüz emriniz altında
olan askerleri kumanda etmediniz.
Sırf bu yüzden gönderilmiyorsunuz.
Tüm birliklerin komutanı olarak seçildiniz.
Kahramanlık, korkusuzluk ve
başarı olarak bir örneksiniz.
Alman üstünlüğünün bir sembolüsünüz.
Pilotlar Tanrı gibidir, Richthofen.
Boelcke'nın ölümüyle,
birlikler kahramanını yitirdi.
Ve düşmanımız Tanrı'yı öldürebiliyorsa...
...bu durum, siperlerdeki zavallı
tarla işçilerimiz için...
...pek motive edici değildir,
değil mi?
Tanrılar ölmez.
Anladınız mı?
- Evet.
- Güzel.
Gidebilirsiniz beyler.
- Generalim?
- Evet?
Devam edin!
Acaba birkaç tane
ay çöreği, yağ, reçel...
...ve kahve alabilir miyiz?
Richthofen Malikanesi, Scheidnitz, Almanya
Geldin demek.
Günaydın anne.
Umarım yolculuğun güzel geçmiştir.
Daha ne kadar bu eski ceketle
dolaşacaksın, Manfred?
Nerede?
- Kuzenim ve kardeşim!
- Görebilir miyim?
Elbette. Valizimde.
Sevgili kardeşim, hâlâ üzerinde
şu eski ceket var, anne.
- Haydi!
- Ben de az önce söyledim.
Lütfen şu ceket konusunu kapatın!
Kucaklasana beni!
Hem bence o ceketin cepleri...
Evine hoş geldin, oğlum.
- Önce yavaş, Lothar.
- Peki!
- Beni duyuyor musun? Yavaş dedim...
- Yavaş sürüyorum!
Şimdi de dümdüz.
Önce dümdüz ve yavaş git.
- Dümeni düz tutman lazım.
- Konsantre olamıyorum.
Herkes oğlumuzun şerefine geldi.
Peki onlar ne yapıyor?
Uçakla oynuyorlar.
Ufak çocuklar gibi. Acaba ağabeyim
bir gün yetişkin olur mu dersiniz?
- Ama tatlı küçük çocuklar.
- Orası kesin.
Yavaş! Sola gitme.
Çevir! Lothar!
Hâlâ oynayabiliyorken
bırakalım da oynasınlar.
Wolfram, Wolfram, şu tarafa geç!
Şuraya koş!
Şimdi ne oldu?
Nereye gitmeliyim?
Kaçın! Hepiniz çekilin!
Lothar, sen...
Dikkat! Dikkat!
Tanrım!
- Uçabildiğini söylemiştin!
- Uçabiliyorum da!
Gerçek bir uçağa binene kadar bekle!
Sen bile şaşıracaksın!
Hey!
Richthofen'ın 11. Avcı Birliği,
Douai, Fransa Ocak 1917
Hep güneş arkanızdayken saldırın.
Çok erken ateş etmeyin.
Bu düşmanınızı uyarır
ve başka işe yaramaz.
En iyi vuruş mesafesi
50 metredir, daha fazla değil.
Ama şunu aklınızdan çıkarmayın;
...amacımız uçağı vurmaktır, pilotu değil!
Düşmanınız düşerken ateşi kesin.
Beyler biz sporcuyuz, kasap değil.
- Teşekkürler.
- Rica ederim.
Beyler, müsaadenizle size
baş teknisyenimi tanıştırmak istiyorum.
Onbaşı Räuber.
- İyi günler.
- Hoş geldiniz.
Geri çekilin!
Bay Rittmeister!
Şu topuklarını vurma, Menske.
Emredersiniz, Sayın Rittmeister!
Merhaba.
Neredeyse unutuyordum.
Önümüzdeki 4 hafta içinde
bir uçak dahi düşüremeyen...
...kovulacak.
Neden sadece bir tane?
Alman sahra hastanesi, St. Nicholas,
Belçika - Ertesi gün
Sayın Teğmen, burası bir hastane.
Kendinizi ne zannediyorsunuz?
Çok üzgünüm.
Yakından tanıyor muydunuz?
Hâlâ adınızı bilmiyorum.
Käte Otersdorf.
Almanca bir isim mi?
Babam Alman,
annemse Belçikalı.
Anladım.
Bu Fransız sigaralarına bayılıyorum.
Ve siz... çok güzel bir bayansınız.
Sizinle tekrar karşılaşmayı...
...ve atkımı taktığınızı görmeyi
umut ediyordum.
Atkınızı getiriyorum.
Bazı lekeleri çıkaramadım.
Hanımefendi!
Acaba size bir şey mi yaptım?
Cevap vermeye değmediğim için mi, yoksa
tüm erkeklerden nefret ettiğiniz için mi?
Nefret etmek mi?
Sizden nefret etmiyorum.
Nefret erkeklere has bir özelliktir.
Ama çok öfkelisiniz, öyle değil mi?
Buna başkasının kanı bulaşmış
ama bu sizi rahatsız etmiyor.
Sizin gibi erkekler beni
korkutuyor, çünkü...
...neyi, niçin yaptığınızı anlamıyorum.
Ve korktuğumda öfkelenirim.
Ve şimdi beni rahat bırakmanızı
rica ediyorum.
Bekleyin!
Bekleyin!
Bir şahin gibi gökyüzünde
olduğunuzu hayal edin.
Ve aşağılara bakıyorsunuz.
Rüzgâr kulaklarınızı yalayarak esiyor.
Motorun ve pervanelerin
kokusu ve sesi.
Kendinizi aşağıya bırakabilirsiniz...
...yükselebilirsiniz, dönebilirsiniz
ve tersinize dönebilirsiniz.
Özgürlük...
...insanlığın hep hayal ettiği şeydir.
Çocukluğumdan beri
bunun hayalini kurarım.
Ama en iyisi avlanmaktır.
Savaşmak.
Oyun.
Bir maç gibi, bir turnuva gibi.
Tıpkı spor gibi.
Tenis kimseyi öldürmüyor.
Bu aptal hayalleriniz
arkadaşınızın canına mal oldu.
Hayır, sizden nefret etmiyorum, Baron.
Size sadece acıyorum.
Lütfen, beyler, tamam mı?
Bir uçağı boyamak
bu kadar zor olmamalı!
Bu bir emirdi, Räuber!
Manfred!
Neyin var?
Bu saçma cilalamada nereden esti?
BUK seni bu yüzden
çarmığa gerebilir!
Birinci Uçak Komutanının
dedikleri umurumda değil.
Sen de emirlerimi sorgulamasan
iyi edersin!
Ben bunu bir hata olarak görüyorum.
Düşmanlar seni 100 km
uzaktan görebilir.
Bu şekilde şaşırtma anını
tamamen kaybederiz.
Kimseyi şaşırtmak istemiyorum,
Sternberg.
Benden korkmalarını istiyorum!
Sayın Rittmeister! Teğmen Kurt Wolff.
Göreve hazırım.
Gökyüzünde şekerleme yapmak
için mi geldiniz?
Onsuz asla uçmam.
Hem o benim uğurum.
Benim de uğurum var.
Annem terzimize sürekli
yeni bir ceket diktiriyor.
Ama onları asla almıyorum.
Göreceğiz.
Dikkat!
6 hafta sonra
Sayın General.
- Sayın General!
- General von Hoeppner!
- Lütfen buraya bakın!
- Ve lütfen hareket etmeyin.
Teşekkürler.
Çok çabuk nam salıyorsunuz,
Rittmeister.
Manşet oluyorsunuz.
29. uçağınızı düşürdüğünü duyduğunda...
...İmparatorun kendisi adınızı andı.
Hem size ufak bir sürpriz de
getirdim beraberimde.
Bana vereceğiniz madalyalar
yavaş yavaş tükenmiyor mu?
Aslında evet, ama bu
gerçekte bir madalya değil.
Sayın Teğmen!
Bu benim fikrim değildi.
Ne olursa olsun,
güzel bir propaganda.
"Richthofen Kardeşler
birlikte uçuyor. "
- Bize bakın!
- Beyler, bir kez daha gülümseyin!
Hoş geldiniz.
Kardeşiniz terbiyeli bir delikanlı.
Vatanımızın şu anda ihtiyaç duyduğu
özelliklere sahip.
Peki, bir sorum daha olacak. Her yerde
sizi tuhaf bir isim takılıyor.
"Le Diable Rouge" ya da
"Kızıl Baron".
Bu isim nereden geliyor?
Şimdi anlıyorum.
Etkileyici.
Gerçekten çok etkileyici.
Güneşi hep arkanıza alın.
Rüzgâra da dikkat edin.
Ve unutmayın. Bir pilotun
en büyük erdemi ne zaman...
...geri çekilmesini bilmektir.
- Ne? Bu bir şaka mı olmalı?
- Sadece sana dediğini yap, Lothar.
- Savaştan kaçmak mı?
Evet, aynen.
Kazanamazsan, geri çekilmelisin.
- Derhal.
- Akıllılık ile korkaklık arasında...
...çok ince bir çizgi vardır.
Çok doğru.
Yeter artık. Günaydın beyler.
Bu güzel bir fikir.
Duyduğuma göre şu aptal Fransızlar rengin
kurşun geçirmez olduğuna inanıyormuş.
Seni götürmek istemiyorum.
Yukarıda bize ayak bağı olabilirsin.
Böyle çok daha iyi görünüyor.
Sopa burada kalacak.
Onları çok korkuttuk sanırım,
değil mi Wolff?
- Yukarısı gittikçe daralıyor.
- Lanet olası Fransız aydınlatması.
Yere bağlı balonlarını nasıl
koruyacaklarını çok iyi biliyorlar.
Şaka yapıyorsun, değil mi?
Birlikte akşam yemeği yiyelim mi?
- Werner kendini yalnız mı hissediyor?
- Evet.
- Buraya gelmesini sen mi sağladın?
- Kimin?
Kardeşin Lothar.
Onu gördün mü?
Hem o nerede ki?
Hemen benim arkamdaydı.
Kardeşine göz kulak olmalısın.
Tehlikeli davranışları var.
- Şuna bakın!
- Geri dönüyor!
Tanrı aşkına, inmesine müsaade et.
İnmesine müsaade et!
Tanrı aşkına, Lothar!
Zavallı uçağı paramparça ettin.
Babamızı bu şekilde mi
gururlandıracaksın?
Düşmanı kurtarayım derken,
kulakları sağır oldu.
Can almadan savaşı
kazanacağına mı inanıyorsun?
Voss ile seni gözetledim,
ve yaptığınız hoşuma gitmedi.
Hepiniz mükemmel pilotsunuz
ama davranışınız yanlış.
Savaş uçağını kırmızıya boyamak
çılgınca bir fikir.
Uykudan uyan!
Burası çocuk bahçesi değil!
Çocuk değiliz artık, adam olduk.
Ve savaşın ortasındayız.
Bunun farkındayım.
Bunun kesinlikle farkındayım!
Buna rağmen onu güzellikle yönetebiliriz.
Ne var?
Kulak misafiri oldun.
Sesin Paris'ten bile duyuldu.
Ve Berlin'den.
Yok canım, sadece hırslı biri.
O zaman gelecekte
biraz sakin davranmasını söyle.
Sırf kardeşin hırslı diye
ölmeye niyetim yok.
Ve senin öldüğünü
görmeye de niyetim yok.
Berlin, Alman İmparatorluğu Başkenti
Mayıs 1917
Berlin Günlük Gazetesi!
Günaydın, sevgili Hindenburg.
Ve dostum von Hoeppner!
Berlin'e hoş geldiniz.
Bana öyle görünüyor ki bu delikanlı
en az onun kadar meşhur...
Adı neydi?
- Oswald Boelcke, Majesteleri.
- Evet.
Sizin gibi adamlara
ihtiyacımız var. Bence...
...size bir rütbe daha
vermemiz gerekiyor, Richthofen.
Bence gerçek bir kahramansınız.
Genç bayanların etrafınızda
pervane olduklarını tahmin edebiliyorum.
3 bin metre yükseklikte fazla
pervane olan yok, Majesteleri.
Bölük, dikkat!
Hazır mısınız, beyler?
Douai, Askeri Gar, Alman İşgal Bölgesi
- Devam edin!
- Tembel tembel yürümeyin.
Haydi! Devam edin!
- Devam edin! İlerleyin
- Devam, devam!
- Herkes geri çekilsin!
- Burada istediğiniz şey yok!
Devam edin!
Sayın Rittmeister!
Şimdi ne yapalım?
Sizinle birlikte gelebilirim!
Şu lânet olası tabancayı sakla.
Ne diyor?
Rittermeister'dan bir imza istiyor.
Teşekkürler.
- Hazır!
- Bırak!
- Hazır!
- Bırak!
Nereden biliyordun?
Daha yeni kendininkini kaybettin ya.
- Günaydın, beyler!
- Bodenschatz!
- Hoş geldiniz, yeni yaverim.
- Kurt Wolff. Memnun oldum.
- Hakkınızda çok şey duydum.
- Teşekkürler.
Emirler, Sternberg. Emirler.
Kısa süre önce
emirler yağdırdığım kişi...
...emrine girdiğim yeni subayım oldu.
Burada işler nasıl gidiyor?
Duyduğuma göre...
...müttefikler ile muazzam işbirliği
yapmışsınız.
- Muazzamdan da öte.
- Yüzlercesi Fransız sahillerine...
...yük boşaltırken,
Almanya 10 tane uçak üretiyor.
Sessiz sedasız gelmeliler.
Yoksa yüzlercesini birden
yere indiririz.
Kardeşimiz Lothar.
Ypern Yakınlarında İngiliz Saldırısı,
Belçika
Arkanda!
Sağında!
Onu vurdum!
Hayır!
Hayır! Lanet olsun!
Domuzlar!
Sizi lânet domuzlar!
7 Kilometre Güney, Sahipsiz Topraklar
Lânet Köstebekler.
Beni de böyle delmedikleri için
şanslı olduğumu söyleyebilirim.
Nezaketiniz beni şereflendiriyor.
Hasar görmüş kuyrukla mükemmel inişiniz
beni fazlasıyla mahcup etti.
Yakından bir bakayım dedim.
Sopwith. Yepyeni, değil mi?
Az önce öyleydi.
Yüzbaşı Brown.
Kraliyet Kanadalı Uçuş Birliği
Meşhur Kızıl Baron olmalısınız.
Ben sizi geçen sene
düşürmemiş miydim?
Evet, düşürmüştünüz.
Nasıl tekrar uçabiliyorsunuz?
Esir kampınız çok konforlu...
...her ne kadar uçak pisti olmasa da.
Beni o zaman uçak enkazından...
...çıkarmamış olsaydınız,
muhtemelen ölmüş olurdum.
Teşekkürler.
O zaman bilmeyerek
hayatınızı kurtarmış oldum.
Haklısın. Yardımları olmasaydı,
tekrar uçağa binemezdim.
Çok güzel bir kadın.
Haftalarca benimle ilgilendi.
Atkınızı geri verdi mi?
Şimdi ne olacak?
Silahlarımızla düello yapabiliriz.
Sizi vurursam,
ben de meşhur olurum.
Maalesef silahım yanımda değil.
Ama silah kılıfınızı kapatsanız iyi olur,
yoksa silahınız düşebilir.
Ne kadardır Avrupa'da görevlisiniz?
Anavatanımız olan İngiltere, çocuklarının
yardımına ihtiyaç duyduğundan beri.
Bizi kastediyorum, İngiliz kolonilerini.
Bu savaş zaten bir
aile olayı gibi.
Özellikle bizim ülkemizdeki aristokratlar
başka bir yol bilmezler.
Rusların evi, İngiliz kraliyeti, Fransa,
Avusturya, Almanya...
Birisi birinin ya yeğeni,
ya amcası, ya da ağabeyi.
Aşk hayatlarımız kesinlikle
hiçbir sınırdan çekinmiyor.
Ve bu sınırları korumak için karşılıklı
olarak birbirimizin kökünü kazıyoruz.
Bunun için hep böyle
saçma sebepler buluruz.
Tabanca kılıfınızı
benden korktuğunuz için...
...açmadınız, değil mi?
Çok keskin gözleriniz var.
Beni vurmak istiyor muydunuz?
Birbirimizi vurmak için burada değil miyiz?
Haklısın.
Görüşmek üzere.
Yanlış anlamayın sakın ama,
umarım görüşmeyiz.
Haklısın.
Memnun oldum.
Bol şans.
Aile kur. Bu savaş
eninde sonunda bitecek.
O hemşirenin etrafından ayrılma.
Sanırım size vurgun.
Bu kanıya nasıl vardınız?
Haftalarca size lânet okudu.
Arabayı durdurun.
Durdurun arabayı!
İşte buradasın.
Biz de onu az önce bulduk.
Sterni?
Doktora ihtiyacı var!
Doktora ihtiyacı yok.
Rahibe ihtiyacı var.
Tanrı'ya.
Ya, gerçekten mi?
Öldü, Manfred.
Yavaşça farkı kapatacağım.
Onu gömeli bir kaç gün oldu.
Terfi olduğum için
nasıl oluyor da sevinmiyorsun?
Kardeşinin senin!
Biliyorum, o senin arkadaşındı.
Ama aynı zamanda
savaş pilotuydu.
Tehlikelerin farkındaydı.
Her asker bu tehlikelerden gurur duyar.
Ama sen sadece asker değilsin.
Sen bir lider bir subaysın!
Dışarıdaki adamlara karşı
sorumlulukların var!
Ülkene ve halkına karşı da!
Babamızın hep ne dediğini biliyorsun:
Bir subayın yas tutması yasaktır!
Bak! Bir uçak!
Kırmızı!
Bu kırmızı şeytan!
Dikkat et, Louis!
- Git! Kalkacak!
- Acele et, Sophie!
Güzel kokuyorsunuz.
Hatta buradaki bütün çiçeklerden
çok daha güzel.
Alman Sahra Askeri Hastanesi, St. Nicholas
Temmuz 1917
Hâlâ kafasında bahaneler olan
küçük bir çocuksunuz.
Hiç değişmemişsiniz.
Ben olsam, o kadar emin olmazdım.
Bir süre önceye kadar ben de
kesinlikle düşürülemeyeceğimi sanırdım.
Dönün.
"Almanya'nın en büyük kahramanı"
konusundan yeterince bahsettik.
Adamların her gün bana başarısızlık
haberleri vermesinden usandım!
Sadece sizi savunmaya çalışıyorum...
Tek başına filo gönderiyorsunuz, Döhring.
Düşmanca oluşumlara karşı
birlik oluşturacak konumda değiller.
Teğmen Döhring emri çoktan verdi.
Ordu Komutanı önceden saptanan
takvime uyma direktifi verdi.
Bunların hepsi geri zekâlı
ve kalın kafalılar...
...ve bizi klasik sınır uçuşuna
zorlamak istiyorlar.
Hareketli olmalıyız.
Özgür!
Düşmanı, şu an uçtuğu yerde karşılamalıyız.
İngilizler ile Fransızlar
canları istedikleri zaman...
...hava sahamızı ele geçiyorlar.
Oysa biz, onların lânet olası pilotlarının
bir tekini bile vuramıyoruz!
Size, O.K. emirlerini
görmezden gelmenizi emrediyorum.
Matmazel Otersdorf?
Burada ne işiniz var?
Aldığım emirleri yerine getiriyorum, Baron.
Benimle gelmeniz mi emredildi?
Evet.
Sayın Rittmeister!
Sizi tekrar görmek güzel!
Tekrar hoş geldiniz!
Kırmızılar 11. uçak bölüğü.
Sarılar 10.
Zebralar 6 numara ve
Siyahlar 4 numara.
Karşınızda savaşın en başarılı
uçak filosunu görüyorsunuz.
Ve gökyüzündeki en iyi pilotlar
şurada oturuyor.
Merhaba.
Hiç olmayacağını zannetmiştim.
- Neyin?
- Bir kerecik güleceğinizi.
Bence uçmamalısın.
Küçük hemşiren gerçekten
çok şirin gözüküyor.
Kafamda bir delik var
ama kör değilim.
Ve senin kafanda da bir delik
açacak kadar sağlıklıyım!
Ne yazıyorsunuz?
Uçuş hakkında...
...bir kitap.
Peki ya ne okuyorsunuz?
Sizi hiç kitapsız görmedim.
Şu anda mı?
Oscar Wilde.
Kitaplarını biliyor musunuz?
Hayır mı? Kafanın içinde hiç
İngiliz edebiyatı göremedim.
Bir de bununla deneyin.
İçeri bir yerlerde Shakespeare olmalı.
Babam bize okumuştu.
"Lear", "Yanlışlıklar Komedyası".
...ve belki de bir kaç
şarkı da bulabilirsiniz...
...ve bilardo ile ilgili bir sürü şey.
Takip, uçmak, ata binmek
ve flört etmek.
Kafasında delik olan birinin aklından
geçenleri okumak kolaydır, Baron.
Pekâla...
Devam edin.
Sorun.
Acaba...
Acaba benimle akşam yemeği yer miydiniz?
Evet.
Alman Egemenliğindeki Lille Şehri, Fransa.
- Oturun.
- Çok kibarsınız.
Pekâla?
İtiraf ediyorum, farklı
bir şeyler bekliyordum.
Farklı şeyler mi?
Yazdığınız şeyler...
...çok eğlenceli.
Can sıkıcı olacağını düşünmüştünüz.
Saçma sapan şeyler.
- Ve çok ciddi.
- Hayır.
Ama siz savaş hakkında yazıyorsunuz.
Biraz daha vatanperverlik bekliyordum.
Vatanperverlik mi?
Hainlerin erdemi.
Wilde'yi gerçekten okumuşsunuz.
Hatta biraz Dante.
Şu anda yardımsever.
Cehennem hakkında biraz
bilgi sahibi olmaktan bahsediyorum.
Benimle dans edin.
Hayır.
Etmesen daha iyi.
Hayır.
Cehennem kadar kötü bir dansçıyım.
Uçtuğumuzu hayal edin.
Olağanüstü...
...kafada böyle bir deliğin olması.
O delik olmadan, şu anda
yanınızda oturamazdım, değil mi?
Ve burada seninle birlikte oturuyorum.
Menske?
İleriden dönebilir misiniz?
O kadar çok hastane var ki
seri numara verilmek zorunda kalındı.
Burası 76 numara.
Burada 500 yaralı yatıyor.
Bir çoğu ölecek.
Geri kalanlar asla göremeyecek,
yürüyemeyecek, yiyemeyecek...
...aşık olamayacak.
Hayır, kafada delik olması olağanüstü değil.
Hâlâ yaşadığınız için şanslısınız.
Sadece soyunuz yüzünden
sahip olduğunuz avantajlara...
...buradaki yaralılar sahip değil.
Aslında hiç seçenekleri yok.
Bu bir oyun değil.
Asla büyük canavarlar değildik.
Korkumuz da asla büyük değildi.
İçeri girin.
Baş ağrım için bir şeyler verebilir misiniz?
Alarm!
Mutfağa git.
Hemen.
Geceleri de uçuyor musun?
Gaz maskesi al.
Geceleri de uçuyor musunuz?
Hayır, uçmuyoruz.
Al.
Kendini emniyete al.
- Tüm ışıkları kapatın!
- Derhal tüm ışıkları söndürün!
- Buraya ver!
- OK, Sayın Teğmen.
Burası Bodenschatz!
Tüm ışıkları kapatın!
Gece bombacıları!
Yarın, Sayın Rittmeister!
4'ü geçti, 4'ü havada.
Toplam 8 tane. Daha kötü olabilirdi.
Tesadüfen buradan geçmiyorlardı, Döhring.
Buraları biliyorlar. Ve 8'den daha
fazlası gelecek. Çok daha fazlası.
Günaydın.
Günaydın...
- Günaydın.
- Wolff, nasılsınız?
Gayet iyi.
Tüm makineli silahların başında
adam var.
Filomuzu yerde korumak için
daha fazlasını yapamayız.
Menske, uçağımı hazırlayın.
Cephaneyi yükleyin.
Yaralısın!
Uçamazsın, Manfred!
Burada oturup vurulmayı
bekleyemem. Kanatlarım var.
Sayın Rittmeister.
Delirdin mi? Adamlara
cepheden saldırdın!
Beni ona götürün.
Sakinleşmelisin.
Gidip ara onu.
Yaralanmadığını bilmem gerekiyor.
Çok güzelsin.
Fokker, çok güzel bir uçak inşa etti.
Çok hızlı ve şeytan kadar çevik.
Maymunlar gibi tırmanıyorlar.
Bana kızdığını biliyorum.
St. Nicolas'a geri çağrıldım.
Biliyorum.
Kurt Wolff adına özür dilerim.
Yakışıklı genç bir adamdı.
Uyku şapkasını unutmuş, biliyorsun.
Onun uğuruydu.
Baron..
Evet?
Bir kere daha beni yemeğe götür.
Ve uğurlu ceketini her daim
giyeceğine bana söz ver.
Alman Kalesi, Siegfried Mevkii, Kuzey Fransa
Kasım 1917
- Çok geç kalmadık, değil mi?
- Hayır.
- Tuvalet?
- Merdivenlerden sağa, Sayın Teğmen.
Hemen geliyorum.
Dikkat!
Şimdiye kadar her şey
planlandığı gibi gitti.
Evet, çok memnunum.
Meşhur en iyi pilotumuz
bizi cephede ziyarete gelmiş.
Davetiyemi kabul ettiğiniz için
teşekkür ederim.
Burada, aşağıdan bakılınca
şahane bir manzara var, değil mi Richthofen?
Majesteleri...
Majesteleri...
İşte küçük kardeş.
Keyifsiz görünüyorsunuz, sevgili Baron.
Emrederseniz, Majesteleri.
Ama keyfim yerinde.
Hep yerindeydi.
Belki ara sıra rahatsız olsam da.
Rahatsız olan birinin
keyfi nasıl yerinde olur?
Şöyle olur.
Bir kaç adam öldürürüz...
...ve yanarak gökyüzünden düşerken
keyfimiz yerinde olur.
Ben bunu rahatsız edici buluyorum.
Benim askerlerim kimseyi öldürmez,
Richthofen.
Sadece düşmanı imha ediyorlar.
Artık... Etkisi bana da öyle geliyor.
Richthofen'ın 1. Avcı Filosu,
Avesnes-Le-Sec, Fransa
- Efendim, Menske?
- Ziyaretçiniz var, Sayın Rittmeister.
Belki kutlarız diye düşündüm.
Kitabın yayınlanmış.
Tüm Avrupa'da okunmuş.
Akşam yemeğine çıkıp
biraz dans edelim mi?
Metropol isabet aldı.
Evet, mutfak yüzünden.
Bir İngiliz bombası isabet etti.
Lânet olası İngilizler.
Avrupa'daki her şey...
...kendi ülkelerindeki gibi tüyler ürpertici
olana kadar, kimseye rahat vermezler.
Artık uçmamı istemiyorlar.
Ve bütün bunları, beni yerde
tutmak için yapıyorlar.
Gerçekten mi?
Bütün Hava Kuvvetleri'ni
kumanda edecekmişim.
İmparatorun emriyle.
Bu harika!
Geceleri sık sık uyandım ve
kayıp pilot listelerini inceledim.
Yerde olduğunu bilmek
o kadara güzel ki! Güvende.
Güzel.
Dans etmeyi çok daha güzel
öğrenmişsin, Baron.
Nasıl olsa kendimi
alternatiflere hazırlamalıyım.
- İyi akşamlar, beyler.
- Sayın Rittmeister.
- Çok soğuk, değil mi?
- Soğuk ne kelime!
Gıcır gıcır bir Bentley motoru.
Nereden buldun? Bentley motorları
durduk yere gökyüzünden düşmez.
İnan bana, adam
kendi rızasıyla vermedi.
Hep, en iyisi olmak istedin.
Şimdi sana bu teklif ediliyor
ama sen tereddüt ediyorsun.
Evet, hep onun gibi olmak istedim.
Werner...
Hiç uçmaktan vazgeçebilir miydin?
Asla ve asla.
Ama tavsiyemi duymak istersen
bu teklifi kabul et.
Bunu, ben bırakırsam, sen
1 Numara olacaksın diye istiyorsun.
Sonunda olayı çaktın.
Peki, bırakıyorum.
Güzel.
Ama sen benden önce bırakırsan.
Unut bunu.
Ben uçağımla evliyim.
Boş olan her anımı
onunla geçiyorum.
Fokkerwerke, Schwerin, Almanya
Burada bize görkemli uçaklar yapıyorlar,
Fokker.
- En iyilerini.
- Evet, teşekkürler.
Kendi pilotlarımız da aynı görüştüler...
...daha da iyi olabilirlerdi.
Şimdi, bazen uçakları biraz modifiye ederiz.
- Orasını, burasını
- Modifiye etmek bir yöntemdir...
...ama motorlarımız düşman
uçak motorlarına üstünlük sağlayacak.
- Bu kanıya nasıl varıyorsunuz?
- Şu anda düşen bir üç kanatlının...
...kurtarılmasıyla ilgili rapor yazıyoruz.
Evet, kendi Bentley Motorlarının...
...bir Fokker'de görmek, İngilizlerin
pek de hoşuna gitmedi.
Görmek istiyorum.
- Elbette.
- Derhal görmek istiyorum!
Lânet olası raporu gösterin bana!
Hemen!
Schwidnitz, Almanya
Sadece 3 hafta daha, Manfred.
Askere çağrılma kâğıdım geldi.
Senin uçak bölüğüne geleceğim.
Ona ne oldu?
Savaşta vuruldu.
Peki bu?
Adı Voss, değil mi?
Hepsi öldü.
Sen ve Lothar ile savaşacağım.
Büyük saldırımız tüm kudretiyle
hazır olacak.
Buna "Operasyon Michael" diyecekler.
Bu savaşı kazanacağız, değil mi?
Wolfram, lütfen.
- Sorun değil, baba.
- Elbette kazanacağız.
Müttefiklerin, kendilerini nelerin
beklediğinden zerre kadar haberi yok.
Haftalarca devriye uçuşu yaptık
ve açık seçik gördük.
Nereden saldıracağımızı kestiremiyorlar.
Tam olarak hazırız.
Bu hü*** gücüyle kesinlikle
onların kökünü kazırız.
Alman Mevzisi, Batı Cephesi, Fransa
Şubat 1918
Günaydın, Sayın Rittmeister.
Sayın Rittmeister, bizi takip edin.
Dikkat! Arkasına!
Ne beklenmedik bir mutluluk bu!
Başka bir İngiliz yenilgisini...
...seyretmek için mi
bizi şereflendirdiniz, Rittmeister?
Yaverim!
Fotoğraf makinesi olan birini bul.
İyi propaganda olacak.
En iyi pilotumuz bizimle beraber.
Zafer gününde.
Ekselansları, konuşmalıyız.
Beni burada istemiyorlar.
Stratejik kararları...
...verme yetkisini bana verirseniz,
aldığım kararlar hoşuna gitmeyecektir.
Niye gitmesin?
Sizin yeteneklerinize
çok güveniyoruz, Baron.
Öyleyse teslim olalım.
Şakaya ayıracak vaktim yok!
73 hava muharebesinde
kazanan taraftaydım.
Bunu nasıl yaptığımı biliyor musunuz?
Bir savaşı kazanamadıysam,
öylece uçup gittim.
Peki neden bu savaşı kazanamayacağımızı
düşünüyorsunuz, Baron?
Ana vatanımız?
Alman değerlerimiz?
Cephede savaşan askerlerimiz?
Bütün bunları, düşmanın ayakları altına...
...terk etmek mi istiyorsunuz?
Fransız yapımı.
En iyi sigaralar.
Neden biz kendi değerlerimizin
Fransızlar, İngilizler...
...veya Amerikalılarınkinden
daha iyi olduğunu düşünüyoruz?
Daha iyi değiller.
Neredeyse hiç fark yok.
Sadece yaptığımız şey için
bir kılıfa ihtiyacımız var.
Aksi takdirde gerçekte
kim olduğumuzu fark ederdik.
Bu herifi tekrar uçağın içine tıkın!
Paraşüt ile!
Bir kahramanı daha kaybetmeyi göze alamam.
Avesnes-Le-Sec, Fransa
Mart 1918
Operasyon Michael.
Piyadeler St. Quentine'e iki koldan
saldıracak. Buradan ve buradan.
Savaş hattı 70 km olacak.
Aynen.
3 ordu var.
2. Ordu ile 17. Ordu
hücuma buradan başlayacak.
18. Ordu buradan hücuma geçecek.
Bizim görevimiz ise...
...bütün hava sahasını ele geçirmek
ve elimizde tutmak.
Hiç sorun olmaz, değil mi Bodenschatz?
Bizden 4 kat fazla uçakları var, Udet.
Bu yüzden bir aydır çarpışıyoruz, değil mi?
Eskisinden daha kötü olacak.
Ellerinde ne varsa,
bize karşı gönderecekler.
Çok soğuk.
Siz ne halt ediyorsunuz orada?
Rahatsız ettiğim için özür dilerim,
Sayın Teğmen.
Kardeşimin resmi ile ne yapacaksınız?
Onları kaldırmamı emretti.
Bütün resimlerini, Sayın Teğmen.
Yola çıkın!
- Kımıldayın, kımıldayın!
- Mevki al!
- İçeri gir!
- Mesafe 64, 100...
Hazır olun!
Ulu Tanrım, yanımızda ol!
Beyler!
Gidiyoruz.
- Çalıştır!
- Çalıştır!
- Çalıştır!
- Çalıştır.
Alman Hava Kuvvetleri
St. Quentin'de zafer kazandı.
Richthofen 3 uçak düşürdü.
Gerçekten oradaydı.
Uçan sirki İngilizleri
gökyüzünden sildi süpürdü.
Onu, uçarak yanımdan geçerken gördüm.
Bize el salladı.
Richthofen'ın 1. Avcı Filosu, Cappy, Fransa
Sayın Rittmeister.
Beyler!
Kuzey Kuvvetleri Komutanı yararlı
hizmetlerimiz için bize teşekkür etmek istiyor.
Bu teşekküre bir şeyler eklemek istiyorum.
Olağanüstü savaştınız.
Teşekkürler.
- Teşekkürler!
- Şerefe!
Teşekkürler, Sayın Rittmeister.
Yoksa ünlü kuzenini henüz tanıştırmadın mı?
Ünlü Rittmeister, tıpkı senin
onu resimlerden tanıdığın gibi.
Ülkemizin en büyük kahramanı...
...düşürülen 80 uçakla,
en iyinin de iyisi.
Kimse bu kadar çok uçak düşürmedi.
Kardeşin olmaktan gurur duyuyorum.
Bu aileyle başa çıkamazsın, Udet.
Barış?
Barış. Gel buraya!
Bu, sizlerden birinin mi?
Artık bilmiyorum.
Tekrar uçuyorsun, doğru mu?
Bunu benden neden sakladın?
Bana neden tekrar yalan söyledin?
Endişelenmeni istemedim.
Sadece mutlu olmanı istiyorum.
Kate, benden istediğin şeyi yapamam.
Sana güvenli bir iş
teklif ettiler. Yani hayatını!
Küçük bir çocukken...
...babamın silahıyla her hedefi vururdum.
Diğer insanların neredeyse
göremediği hedeflerdi bunlar.
Her şeyi görebilmeyi hayal ettim.
Bir kuş gibi olmayı.
Doğan gözlü, kartal gözlü
diyorlardı bana.
Ve pilot olduğumda...
...doğal olarak her şeyi
yukarıdan görebileceğimi zannettim.
Hiçbir şey görmedim.
Seni görene kadar, kördüm.
Sen benim gözlerimi açtın.
Görmek istemediğim şeyleri gösterdin.
Biz sadece uçmak istiyoruz.
Voss, Sternberg, Lehmann,...
...Wolff, Hawker.
Hangi tarafta olursak olalım,
hepimiz riski biliyoruz.
En iyi olmak istedim.
Kazanmak istedim ve
seni de kazanacağımı zannettim.
Ama şimdi görüyorum, Kate.
Dünyamızı bir mezbahaneye
çevirdiğimizi görüyorum.
Ve buna benim de epey bir katkım oldu.
Resimlerimi kullanarak, umutlarının
tükenmediği izlenimi veriyorlar.
Gerçekte sadece acının ve
ölümün olduğu yerde...
...ismimi, ölümsüzlük numarası
yapmak için kullanıyorlar.
Bunu kendin söylemiştin.
Orada ölen insanların seçme hakları yok.
Benim var. Onlara
savaş meydanında emir veremem.
Belki onları yönetebilir,
onlara yardım edebilir...
...onlarla ölebilirim. Ama onları
asla kandırmayacağım...
...onlara gerçeği, Berlin için...
...ölümsüz Tanrı'yı
oynadığımı da söyleyeceğim.
Benim en büyük zaferim sensin.
21 Nisan 1918, Cappy
Sayın Rittmeister?
Affedersiniz.
Sayın Rittmeist...
Sayın Rittmeister!
Bir İngiliz uçak filosu
cepheye doğru yaklaşıyor.
Teşekkür ederim.
Sayın Rittmeister.
Tamam, teşekkürler.
En son Lanicourt yakınlarında görülmüşler.
Bu da demektir ki,
kuzeybatıdan gelecekler.
Teşekkürler.
Kardeşim,...
...11'i ben yönetsem ve sen de
sağımda uçsan, ne dersin?
- Seve seve.
- Wolfram?
Çarpışmaya girmiyorsun.
Lothar'ın yanında kal.
Sana saldırıldığında çok hızlı geri uç.
Akıllılık ile korkaklık arasında
çok ince bir çizgi vardır.
Uçmak için ne güzel bir gün.
Cesur bir adamsın, Baron.
Çok cesur bir adam.
Teşekkürler.
Çalıştır!
Çalıştır!
Müttefiklerin Bölgesi, Kuzey Fransa
2 Hafta Sonra
- Teşekkürler.
- Bir şey değil.
Matmazel.
Daha önce gelmek istemiştim.
Müttefiklerin bölgesinde bunu
elde etmek, o kadar da kolay değil.
Ama daha sonra
bir arkadaşımız yardım etti.
Burayı neden görmek istediğini sordu.
Çünkü seni sevdiğimi söyledim.
Bir zamanlar bunu sana söylemiş miydim?
Arkadaşımız ve düşmanımız
Manfred von Richthofen'a.
Düşürdüğü 80 uçakla, I. Dünya
Savaşı'nın en başarılı savaş pilotu.
21 Nisan 1918'de, 25 yaşındayken
Kuzey Fransa semalarında vuruldu...
...ve kısa bir süre sonra Müttefikler
tarafından askeri törenle defnedildi.
Savaştan sonraki hayatı hakkında
hiçbir şey bilinmiyor.
Yüzbaşı Roy Brown o zamanlar Richthofen'ın düşürdüğü uçakları hesaplamıştı.
Bugüne kadar, Kızıl Baron'a ölümcül ateşi
kimin ettiği bilinmemektedir.
Yüzbaşı Brown, 1944 yılında
kalp enfarktüsünden öldü.
I. Dünya Savaşı'nda hayatta kaldı.
4 yıl sonra 4 Temmuz 1922'de, Berlin'den
Hamburg'a yaptığı bir nakliye uçuşu sırasında...
...inişten kısa bir süre önce motorun
durmasıyla talihsiz bir şekilde can verdi.
En iyi pilot ve Richthofen'ın
en iyi arkadaşlarından biri.
23 Eylül 1917'de İngiliz filosuna karşı savaşırken
vurulana kadar 48 hava zaferi kazanmıştı.
15 Eylül 1917'de hava muharebesinde düşüne
kadar 33 düşman uçağı düşürdüğü anlatılır.
Son uçuşundan önce
uyku şapkasını almayı unutmuştu.
I. Dünya Savaşı'nda pek çok Yahudi pilot,
Alman İmparatorluğu için savaşmıştı.
Onlardan bazıları en iyi pilotlardı.
Onların hepsi hayalî figür Freidrich
Sternberg tarafından temsil edilecektir.
Richthofen'ın kuzeni,
I. Dünya Savaşı'nın son aylarında...
...Kasım 1918'de Almanya
düşene kadar pilot olarak savaştı.
Çeviri: Aybike & Navyblue