Tip:
Highlight text to annotate it
X
WASTED ON THE YOUNG -1- (2010)
çeviri: memmin
- Hey, Zack, harika yarıştı.
- Teşekkürler.
Herhalde ulusal yarışlardan
eminsindir, ha? Tebrikler.
Eyvallah. Akşam partiye geliyor musun?
Evet, evet. Sanki ben de kaçırırım ya!
Güzel sessiz bi köşe buluruz,
sen de orada bana bi muamele çekersin.
Ne biliyor musun?
cehenneme kadar yolun var!
Oh!
Pardon, duymadım. Ne dediydin?
- Yakalandın, tatlım.
- Efendim?
Hey, Dazza. İyi yarıştı.
Evet, Sanırım yedincilik de
bir ilerlemedir.
Elemelere doğru mu
olayları hızlandıracaksın?
Öyle yarış içinde
falan değilim.
Sevdiği banyo zamanı.
Bunun yanında kendine dikkat et!
- Onla ilgili endişelenme.
- Sana endişeli mi görünüyorum?
Siz ikiniz fiziktesiniz, değil mi?
- Tamam, bu soru beni sinirlendiriyor.
- Yo, hadi yürüyelim.
Benim notları sana verebilirim.
Benim kurs dergisine bi göz atsan?
Göz atmak? Hepsini yap diyorsun.
Niye olmasın? Sen böyle şeylerde iyisindir.
- O dediğin koca bi dönemi kapsayan ödev.
- Bi geçer nota ihtiyacım var.
- Çalışma?
- Bak, bak, dinle, dinle.
Bak sana gerçek bir teklif sunuyorum.
Anlıyorsun beni, değil mi?
Kalırsan sorumlusu ben olmam.
Büyük ihtimalle kalacağım zaten.
- İyi. Ver bana notlarını.
- Dostum kral adamsın gerçekten.
Eve geliyor musun?
Kahretsin, Yapacak işlerim var.
Kendine bu kadar eziyet etme.
Bir kere de eğlenmene bak.
BU senin için üzücü olmuştur herhalde.
- Veren o, alan da o.
- Evet, öyle tahmin ediyorum.
- Ne olsa güzel olur, biliyor musun.
- Ne?
Özgürlük hissi - Bu sanki
insanlarla sonunda bağlantı kurabilirsin
çünkü engellerini kaldırmışlardır
ve nihayet kendileri olurlar.
Ama bazen insanlar böyle olduğunda
gerçekten korkunç olabilirler.
Evet, bence bu duruma göre değişir.
- NasıI gittiğime bakarım, tamam mı?
- Tamam.
Hey, geliyor.
- Merhaba.
- Merhaba.
Seni bu gece görür müyüm?
Belki.
Bi öncekine göre gelişme var.
Arabadan çıkın! Herkes dışarı!
Dışarı, dışarı, dışarı!
Selam, senin adın ne?
- Nikki.
Güel bir isim.
göz kamaştırıcısın. Modellik mi yapıyorsum?
Kanka, neredesin?
Parti nasıI, seni koca inek?
Dostum, neden orada değilsin?
He, tabi.
Dışarı! Dışarı.
Dışarı!
Evet.
- Hey.
- Hey, naber?
- Sponsor topluyorum.
- Ya.
Tamam, olay ne?
Şey, eğer yeterli miktarı toplarsak,
bizden bir grup Güney America'ya gidecek
çocuklara ev yapmak için
aileleri bir suçtan öldürülmüş,
veya doğal felaketten, bilirsin.
Böyle şeyler.
- Güzel. Sen gidiyor musun?
- Evet! Evet, evet.
- Ya!
- Bana destek olur musun?
- Tabi.
- Harika.
- Hristiyanlık veya öyle bir şey değil,
değil mi? - Hayır.
- Güzel. Yani, ne kadar yazsam...
- Ne yazabilirsen.
Teşekkürler bunun için.
Şu bana sürekli resimlerini
gönderen koca kafalı
yüzücü çocuk var ya...
Evet?
Studentremains. org'u kontrol et.
- Niye?
- Sadece...
Oh, aman Tanrım!
Oh, Tanrım...
- O kadar etkileyici bile değil!
- Biliyorum.
Kendi ettiğini buldu.
Kimin gönderdiğini düşünüyorsun?
Benim gizli koruyucum?
Tamamen senin, değil mi?
Ona yazıyorsun.
E biraz yazıyorum, ama kes sesini.
'Şimdi tıkandığım yerde duruyorum,
ve iş görüldü.
Benim çalışmam buydu.
Ağımı attım,
zenginlik elbisesinde onu sarıyor.
Karanlığa düştü, son nefesini
veriyor, hayatı tükenip gidiyor.
Ve ben seviniyorum
Aynen yeni ekilmiş toprağın sevinci gibi. '
Zack? Zack! Sana diyorum.
Hey, nerelerdeydin?
Aslında finallerle ilgili düşünüyorum.
Tanrım. Niye? Nerdeyse daha 6 ay falan var.
Şu Shay O'Brien mı?
Shay!
Shay, Ne yapıyorsun burada?
Hiç. Öyle dolanıyorum.
Peki hangisi?
Hadi.
Bilmem. Bu sanki...
Sadece son yıIımız olduğunu
hissettiriyor, hepsi bu.
Ya!
Bu seni üzüyor mu?
İlla ki analiz etmene gerek yok.
Üzüyor.
Salla okulu. Benim canım parti istiyor.
Bu haftasonu.
Şu Xandrie de gitmek istiyor
biliyorsun, değil mi?
O da gelebilir.
Kardeşin orada olacak
mı diye sordu.
Gerçekten mi?
Evet.
Bak bu beni üzdü.
İkisinden ilginç çift olur.
Evet.
Sen kardeşine benzemiyorsun.
Ee...
Çünkü o benim kardeşim değil.
Gerçekten mi? Adın ne alaka?
Annem onun babasıyla evlenmiş
yani bana yapıştı kaldı.
Eskiden soyadım Hayward'dı.
Gerçek baban nerede?
Sorumluluktan kaçıyor.
Ben Xandrie.
Evet, biliyorum. Tarihte beraberiz.
Biliyorum. Benle hiç konuşmazsın.
Önceleri havalı yüzme takımı
faktörü yüzünden zannettim.
Sonra baktım onlarla da
konuşmuyormuşsun.
Aslında sevdiğim için yüzüyorum.
- Garip.
- Biliyorum.
O zaman Cuma'ya görüşürmüyüz?
Şey, gideceğimi sanmıyorum.
O senin evin.
Evet, ayrıca büyük bi ev.
Peki, Mesaj at. İçinde olurum.
Numaranı sorsam mı?
Burada.
Bak, Ben yaparım.
Görüşürüz, Bay Hayward.
Tamam.
Burada ölüyorum
Ve artık bıktım...
Darren?
Ben kaçar.
Evet, harika. Sadece ayakkabılarını koy.
Harika.
- Selam, Ella.
- Merhaba.
- Beraber çekmek ister misin?
- Ne?
Benimle beraber çekmek ister misin?
Yo, teşekkürler.
Tamam, güzel!
Hey, hey, Harika parti dostum.
Hey! Zandrea, değil mi?
Xandrie, evet.
- Zandrea?
- Xandrie, evet.
Tahmin et kim burada.
Neşelensen ya biraz?
Millet bize bakıyor.
O kıza gidecek.
Oh, Tanrım. Kim takar?
O kız kaşarın teki.
Sürekli onun yanında duran kız kim ki?
Annem gibi giyiniyor.
- İyi vakit geçiriyor musun?
- Evet. Tanrım. Bu harika.
Sana etrafı gezdireyim mi.
- Hey, kardeşini gördün mü?
- hayır. Hayır.
Sen gerçekten onun gibisin, değil mi?
Bi kız anlatmaz.
Bu harika. O iyi bi çocuk.
Siz sanki aynı yaşlarda gibisiniz?
Hey, dinle, dinle.
Halletmemi istediğiniz bir şey
varsa haberim olsun.
Belki sonra. Biz yukarı çıkıyoruz.
Teşekkürler.
Eğlenmek ister misin?
Zaten eğlenmiyor muyuz?
Tanrım, ketamin olmaz. DağıIdım!
- Zack, Xandrie'yi buralarda gördün mü?
- Kim?
Bizim tarih sınıfında.
Brad'le çıkardı. Kocaman gülümseyen.
Bilmiyorum. Belki arkadadır.
Hey, Daz!
Kardeşin onu daha düzmedi mi?
Eğer o yapmış olsaydı
ben o kızı ister miydim?
Biliyor musun, Bence ben olgunlaşıyorum.
Bende bu yaşIı kadınlar için
olan şey var.
Bu annenin yüzündeki
gülümsemeyi açıklar.
Bu annenin yüzündeki
gülümsemeyi... Defol!
Cidden, Sen Zack'in üvey annesini
gördün mü?
O karı süper. Ona giderdim.
Dediklerine dikkat et.
O babamın kız arkadaşı.
Harika.
Al şunu. Ben kaçtım. Teşekkürler!
Merhaba! Size bunları getirdik.
Yalnız görünüyordunuz, hanımlar.
Oh, teşekkürler.
- Merhaba, Ben Ella.
- Oh, biyoloji. Değil mi.
Nerede oturuyorsun?
Peki, dostum, birşey
alıyor musun?
Yok. Çok riskli.
Bizim yaşIı adam profesyonel
olduğunda bunlardan alırdı.
Bu eski bitkisel şeylerden.
Artık bunun için test etmiyorlar.
- Ama hala canına okuyacağım.
- Herneyse.
Bana lazım olan askerden uzak tutacak
devlet kademesi. Babamla böyle anlaştık.
Brooky, Eğer 85 üzeri almazsam
babam benim bacaklarımı kıracak.
Yeni bi oğullla evlendiğinde
takmaya başladı.
Şimdi bir öğrencinin nasıI olması
gerektiğini iyi biliyor.
- Babalar, ha?
- Evet.
Tanrım. Burası çok sıkıcı.
Sizin içeri gelip dans falan
etmeniz lazım.
- Birini bekliyorum.
- Oh, Hayır. Darren değil, de mi?
- Uzak dur, Kızım. Ondan bir şey çıkmaz.
- Afedersin?
Hedef yüksek. Yeterince tatlısın.
İstediğin kadar saldır.
Hiç umrumda olmaz.
Herneyse. Hadi gidelim. Hadi.
- Hadi, bi kere de eğlenelim.
- Evet.
Tamam.
Kesin bunlar için test
yapmıyorlardır. Ateşlendim.
- Hadi birer kız bulalım.
- Oh, seni köpek, seni.
Hey, Daz.
Şuradaki kız.
Bana daha yeni özel bir şov yaptı.
Bu gece Xandrie ile mi
takılacaksın?
- Eğer kayıt edersen.
- Sadece biraz geç kaldın.
- Ben sadeve konuş...
- Sanmıyorum.
Eğer bu kızlardan birinden
iyi emeceksen,
benimkini emebilirsin.
Hey, bok herif!
Dışarı. Dışarı.
İşte bu kadar.
Ben çıktım, beyler.
Süper partiydi, görüşürüz.
- Görüşürüz.
- Evet.
Bir devrin sonu.
KAriyerimizin son yıIı,
sonra bitiyor.
Yaşlandık, okulu bitirmiş yaşIılar.
Yaşlanmak kokoşlara göredir.
Gerçeke erkek genç kalır.
Her halükarda hayat geçiyor.
Ne?
Biz zaten öldük!
Bu yaşam sonrası, öyleyse eğlenin!
- Bu Budist şeysi.
- DağıImışsın dostum.
Seninki lafta, kardeşim.
Xan? Xan, hadi, seni eve götüreyim.
Sen araba kullanabiliyor musun?
Rahatla, dostum. Büyük ihtimalle
boşu boşuna endişeleniyorsun.
Peki nerede o zaman?
Bilmiyorum, kanka.
Bana güzel bi partiymiş gibi geldi.
Evet, yıktı ortalığı!
- Siz ikiniz çıkıyor muydunuz ki?
- Shay, olay o değil.
- Kanka, babana söyle.
- Hangisine?
Biyolojik babama mı annemi
götüren o adama mı?
Bu durumda, Darren,
kendi başınasın.
teşekkürler, Shay. Genelde öyleyimdir.
'In the Oresteia,
the royal line survives
through combined human
and divine justice
but only because the gods relent.
The message repeated
throughout the trilogy
that the doer suffers and learns.
Justice, and the gods' own
closed and immortal world
is largely the same
as that of mortal men.
Anything is punished
that threatens the stability... '
Hadi ama!
Selam. Hayır, benim. Darren.
Tabi.
Hey.
Hey. O nerede?
Ben sen bilirsin diye düşündüm.
Keşke onunla kalmış olsaydım.
Niye?
Ella, Neler oldu?
- Tamam?
- Evet, teşekkürler.
Parti harikaydı.
Sizi tanıyor muyum?
Üzgünüm, Zack. Hadi uzaklaşalım. Hadi.
Şaka yapıyorum, dostum.
Sizinle dalga geçiyordum.
Tamam.
Onu ayır, tamam mı?
Senin üvey geliyor.
Naber?
Daha yeni,... Ella ile konuştum.
- Kim?
- Lezbiyen.
Xandrie'nin arkadaşı.
Tamam. Niye, sana ne dedi ki?
- Xandrie'ye ne oldu?
- Niye, ne duydun?
Ben sana soruyorum.
- Tamam, evde konuşalım tamam mı?
- Onunla yattın mı?
Onunla yattım mı?
Daz, O kız çoğumuzla yattı.
Tamam?
Böyle şeyler olur, tamam mı?
Hey, benim fizik ödevi nasıI
gidiyor bu arada?
O işi hallediyorum ben.
Kral adamsın.
Seninle yürümek güzeldi.
Evet, Bu muhabbetlerimizi seviyorum.
Havuza gelip seni seyrederim, veya...
Evet, güzel olur.
Bekle.
Büyük ihtimal benle,
görünmek istemezsin.
- Ne demek istiyorsun?
- Bu işler nasıIdır bilirsin.
Bu pek de populer olmaz.
SıkıntıIı anlarda çiçeklere
ne olur herkes bilir.
Buralarda değil.
Daha kötüsü olana kadar
kötü hiçbir zaman iyi değildir.
Beni geri çeviriyorsun.
Ne kadar hassassın.
Hey, evdesin.
Senin fizik ödevini yapmıyorum.
Niye?
Meşgulüm.
Annen meşgul.
Komik değil.
Evet!
Hey, Jon, Bi konuşabilir miyiz?
Ne oluyor?
Bana partide ne olduğunu anlat.
Kendine dikkat et, Daz.
- Bir şey mi oldu?
- Ben öyle demedim.
Peki, söyle bana, Iütfen?
Bilmiyorum, dostum. Kız hacamat olmuştu.
Ben onu görmedim bile.
İşte şimdi öldün.
Sen gerizekalısın.
Bekle, bekle, bekle!
Üzgünüm. Üzgünüm!
Canın cehenneme!
Xandrie nerede?
Sana söyleyemem.
Biliyorsun yapamam.
S.ktir.
Üzgünüm, Daz.
Beni öldürürler, kanka.
Biliyorsun öldürürler.
Kafamı karıştırıyorsun, Darren.
Ödevinle ilgili mi?
Bana ne yaptığını söyle.
Ne yaptığını düşünüyorsun.
Yapmaman gereken bir şey mi yaptın?
Hiçbir şey olmadı.
Hiçbir şey olmadı.
Tamam, tamam.
Tamam, öyle diyorsan.
İşte şimdi kaptın olayı.
Cassi böyle kullandığını bilyor mu?
Tanrım. Bu ailemden bir şey sakladığım
anlamına mı gelir?
Hey, Daz!
Hey. Hey!
- Seni görmek gerçekten güzel.
- Evet, seni de.
Sonra görüşürüz kızlar.
- Hey, kızlar.
- Selam.
Döndün demek.
Bir öfkeyle.
- Bu harika, kızım.
- Tebrikler. Merhaba...
Ella. Aslında biz tanışmıştık.
Ee, naber?
Bi kontrol edeyim dedim kızım.
Ee nasıI gidiyor.
Ben iyiyim.
Gerçekten mi?
Duyduğuma göre gerçekten batırmışsın
ve, Zack ve Brook'la iş görmüşsün,
sonra da tutuklanmışsın ya da öyle bir şey.
Kafa karışıklığı büyük ihtimal.
Beni babam aldı.
Ya.
Bunları biliyor olmalısınız.
Bizim sözümüze karşı sizinki.
Sözler.
Aman Tanrım.
Evimi aramak istiyorum.
Bilmiyorum.
Bilmiyorum!
Lütfen, gelip beni alır mısın?
Sadece gel ve beni al!
Biliyorsun beni o aptal partiye seni
görebilmek için sürükledi.
- Olanlardan dolayı beni mi suçluyorsun?
- Merhaba, Ella Mathews.
Seni suçlamama gerek yok.
Biraz sessizlik, Iütfen?
Sen Jonathan'ı dövmemiş miydin?
- Birazcık.
- Niye?
Bilmem. Haketti o.
Aynen Brook o resimlerle beni rahatsız
ettiğinde onu başımdan aldığın gibi mi?
Evet, onun gibi bir şey.
Darren, diğer insanlara için iyi olmak,
onlara karşı iyi olmakla aynı şey değil.
- Bazen senin sadece...
- Niye buradasın?
Endişeliyim.
Olma.
Seni bencil hıyar.
Ben ondan bahsediyorum.
Böyle kızlar övünmedikleri
birşey yaptıkları zaman
üzülürler.
O problem bile değil, tamam mı?
Ne polisinden bahsediyorsun?
Dostum, kaç yaşındasın sen?
Okulun geri kalanını kastediyorum.
Onları heyecanlandıracak,herzamanki gibi
saçma sapan konuşmaya başlayacaklar.
Eğer ailem bi kızla ilgili
bir şey duyarsa...
Rahat ol, Tamam mı?
Bak...
.. insanlar kendi başlarına
karar bile vermezler.
Onlar sadece kulağa ne hoş
geliyorsa onla devam ederler.
Sakin ol.
- Ne?
- Ben bir parti daha yaparım.
Hayatta olmaz! Bunu niye yapasın?
- Çünkü insanlar kolaydır.
- Biz içindeyiz.
Evet, Eğlenceli olacak.
Tamamdır.
Brooky, Konuşmuyorsun.
Devlette ünvan alırsam, bu olay etkilemez
değil mi?
Eğer birşeyden suçIanırsam
hiçbiryere gidemem.
Neyden suçalanacaksın? hiç birşey olmadı ki.
Sen öldün!
Sakin ol, sakin ol.
Hiçbir şey yapmadı. Değil mi, Daz?
Cevap vermiyor.
Ne sorunun var senin?
Bizim olayımıza kafasını soktu,
sen de gitmesine izin mi vereceksin?
O benim kardeşim. Bırakın onu.
- Yapma bunu.
- Neyi yapma?
Sadece yapma.
- Bunu sevmedim.
- Sevmek zorunda değilsin.
Tamam?
Herşey yolunda mı?
Bilmiyorum, dostum.
Evet, evet, herhalde.
- Neye bakıyordu?
- Bilmem ki.
Hadi, birşeyler yiyelim.
Ben çıktım, beyler.
Süper partiydi, görüşürüz.
Millet.
Bir devrin sonu.
Kariyerimizin son yıIı,
sonra bitiyor!
Yaşlanmak kokoşlara göredir.
Gerçek erkek genç kalır..
Anca konuşuyorsun, kardeşim.
Ne yapıyorsun, kardeş?
Sana ders veriyorum.
Saçmalık.
- Hey, ustayı izle.
- Saçmalık, ilk yapmaya çalışıyorsun.
İyi. Devam et. Acele et o zaman.
Ederim.
Jono, şuna bak. Jono!
Yani bi klinikte falan
olması gerekmiyor mu?
Evet, ordaydı,
ama babası çıkardı.
- Hadi be. Kötüymüş.
- Zack dava açacak mı?
Kesinlikle açmalı.
Bir çöp torbası olmaktan dolayı
üzgün olması,
Başkalarına da acı çektirebileceği
anlamına gelmez.
- Bence Zack korkmalı.
- Korkmalı mı?
- Yo, yo, bence korkmamalı.
- İşte gidiyor.
Şu dizlerindeki yaralara bak.
Çöp torbası.
Senin telefon bende.
Kalsın. İhtiyacım yok.
Problem değil.
Gerçekten, kimi arayacağımı bilmiyorum.
Genelde yanımda taşırdım ama
bugün unuttum.
- Niye?
- Ne niye?
Niye taşıyorsun?
Sana geri vereyim diye.
Düşünmen yeter.
Ben onların arkadaşı değilim.
Önemli değil.
Demek istediğim, onlarla iyi geçinirim,
malum Zack ve diğer şeyler için
ama ben...
bunun bi parçası değilim, gerçekten.
Biliyorum orada olmam gerekirdi.
Aman tanrım. Bana bunu söyleme.
Bende o geceden bir şey var...
Bunun hakkında konuşmak zorunda değiliz.
- Yardım edebilirim.
- NasıI edebilirsin?
Okula gideriz.
Babana gideriz.
Darren, herkes zaten ne olduğunu
kafalarında oluşturdu.
Hala bilmiyorum.
Ben kendimden geçmişim.
Uyandım ve eve gittim.
Ben sadece...
Ben sadece hissediyorum.
Onları ve ne yaptıklarını hissediyorum.
Bu benim bir parçam.
Bu okulun bir parçası.
Senin bir parçan.
Bununla ilgili bana nasıI
yardım edbilirsin ki?
Üzgünüm.
Sakın cür'et etme.
Şimdi yürü bakalım.
Darren, değil mi?
Hey.
- NasıIsın?
- Hey.
Zack, NasıIsın?
- Selam, nasıI gidiyor?
- İyi.
- Hoşgeldin, herhalde.
- Teşekkürler.
Yani bu bizim mi evimiz?
Evat. İIginç değil mi?
- Evet.
- Evet.
Yani ne bileyim, neler yapıyorsun?
Pek birşey değil.
Spor falan?
Evet, takım olmayan bir şey. Ben yüzerim.
Onun da takımı var. Ben kaptanıyım.
Ya, güzel. Ben de girebilir miyim?
Yeterince hızlıysan.
Tamam.
Okul her sene bizim çocuklardan birini
burslu olarak enstitüye gönderiyor.
Cidden, biz iyiyiz.
Ben arkadan su sıçratarak gelirim,
sizi iyi gösteririm.
Bu bizi iyi göstermez.
Hayır, bu bi savunma. Ben harikayım.
Peki...
Seni gezdireyim mi?
- Olur, geç öne.
- Tamam.
Ailen ne zamandır beri ayrı?
Üç yıI falan herhalde.
Babam annemi ben 5 yaşındayken sepetledi.
Karı bütün parasını harcıyordu,
O da bir kerede ödeyip kurtuldu.
- Hadi ya.
- Bana güven, böylesi daha iyi.
Ama o gerçekten şey görünüyordu...
Bilmiyorum, Cassi'yi seviyor.
- O neye benziyor?
- Harikadır. Onunla tanışırsın.
O benim annem.
- Baban rahat görünüyor.
- Evet.
Bana kendisi dışardayken
seninle ilgilenmemi söyledi.
Ya. O zaman sen evin erkeğisin?
Evet.
Peki, yarın ilk iş.
Evet.
Hey, bizim okul nasıI bir şey?
Pek öyle özel okul
olayım olmadı.
- Kendileriyle tanışırsın. Harikadir.
- Öyle mi?
Gerçi ben ona bizim okul demezdim.
Ama... Kimin okulu o zaman?
Bay Masters,
MÜdür Bey sizi bekliyor.
Harika, teşekkürler.
Güzel görünüyorlar.
Seni suçlayabilirdim.
Evet, polise gittin,
değil mi?
Ne dediler?
Emin misin diye sordular mı?
Başka kim vardı orada?
Onun içine bakacaklarını söylediler mi?
Bence avukatım hakkında
yeterince şey öğrendiler.
Dokunulmaz olduğunu düşünüyorsun.
Benim şahitlerim var.
Dört tane. Benim bir itibarım var.
Ben okul için madalyalar kazandım.
Sen ne yaptın?
Hasta maymunlar için para mı topladın?
- Evsiz çocuklar.
- Herneyse.
Çeneni kapalı tut.
Darren'ı telaşlandırdın,
Etrafta dolaşıp saçmalıklarınla
ilgili atıp tutuyorsun.
Sadece kendine sakla,
ve herkes iyi olsun.
Korkmasan burada olmazdın.
Bugün müdür beni çağırdı.
Niye biliyor musun?
İyi miyim diye bakmak istemiş.
Sakın ağlama.
Evime bir daha gelme.
Şimdi olayı kapıyorsun.
Ha, bu iç ferahlatan kola için
annene teşekkürlerimi ilet.
S.ktir.
Ne yapıyorsun?
Baba? Evet, merhaba.
Yo, yo. Herşey yolunda.
Sadece biraz para çekeyim diyordum, gerçi
önce sana bir sorayım dedim.
Bir nevi okul projesi.
Tabi ki parti için.
Yo, diğer herşey yolunda.
Tamam,
Döndüğünde görüşürüz baba.
Tamam, ben de seni baba, bay.
Hiç merak ettin mi çocuklar neden
okula bir AK47 ile giderler?
Öfke sorunu?
Aşırı öfke, belki.
Tamam, hadi yapalım.
Var mısın?
Sonrasında kendimizi vurmak zorundayız.
Dostum, oran açısından düşünmek
zorundasın.
Kauhajoki'deki adam gibi,
o 10'a 1 gibiydi. Sağlam batış.
Virginia Tech, daha fazlası, 30'a 1 falandı.
Bu senin paraya daha iyi bir patlama.
Ah!
Bu bir etti.
Kanka, bu nedir Ian? Harikaydı!
Her neyse, ben ayrıIıyorum.
Ne zaman?
Mümkün olduğunca çabuk.
Bilmiyorum farkettin mi ama,
burası zaten gerçek değil.
- Bu sanki bir...
- .. paralel evren.
İşte burdayız,dünyanın geri kalanı dönerken,
biz bir baloncuğun içine sıkışmışız.
Buraya geldiğimizde, annem bunun en
iyi okul olduğunu söyledi.
Çünkü bu en pahalısıydı.
- Nerede annen?
- Uzakta.
Beni düzene sokmak için buraya taşındı,
şimdi ise onu göremiyorum bile.
İIk dönem tarih dersini hatırlıyor musun?
Ahlak kurallarının kaynağı
hakkında bir sunum yapmıştın.
"Şehit" nedir, hatırlıyor musun?
Ne soruyorsun?
Biliyor musun?
Yunancada, 'şahit' anlamına gelir.
Şahitler günah çıkarmak için
eziyet çektiler,
yani bir neden için acı çeken kişi
anlamına geldi.
Notlarımı ister misin?
Birşey görür ve hiçbir şey yapmazsan,
sen şahit değilsindir.
Sen bir suç ortağısındır.
Bu sadece alıştırma, abi.
Kafana takma.
Sadece o kızdan vazgeçmesini istedim.
Kız olayın dışında olmuş olacaktı.
Tamamen.
Sence ben aptal mıyım?
Yakalanacağız.
Bana yardım edecek misin, etmeyecek misin?
- Moralini bozma, müdür.
- Hadi!
- Merhabalar.
- Merhaba.
Ne zaman gidiyorsun?
Senin dediğin gibi, dostum.
Kız problem değil, ama o.
onun resimleri, dedikoduları
falan.
Benim buradan tek çıkış biletimi
elimden alamaz.
Yapmak zorundayız, abi. Hadi.
Böö.
Çabuk ol. Hadi.
Yeeow!
S.ktir.
- Sen şu taraftan dolaş.
- Defol.
Yürü, mal!
İşte orada.
Bak, İşte gidiyorlar!
S.ktir!
Nereye gidiyorsunuz?
- Aşağı gitti.
- Nereye gidiyorsun, Daz?
Nereye gidiyorsun?
Kalk, mal!
Hey, bu nasıI?
Hey?
Brooky. Brooky?
Brooky, Brooky, kalk. Kalk.
Sen iyi misin?
Sana vurdu mu?
Hayır.
Ne karmaşa.
Darren?
Darren, bu okulda iki çeşit
insan vardır.
İIki ban yararlı olnalar, tamam mı?
İkincisi de şimdi senin olduğun şey.
Bunu neden yapıyorsun?
Sen bu kadar üstlerindeyken,
insanları neden aşağılara çekiyorsun?
İşin sırrı da burada, Daz.
İnsanların gerçekten üstündeyken,
onlara kendini açıklamak
zorunda olmazsın.
Hiçbir şey için.
Yardım edin şuna.
Jono çıkar onu buradan.
Hadi.
Eve götür.
Herhalde ona yemek borcu vardı.
Gerçekten de, millet,
onun yaydığı bu saçmalıklara
inanacaksanız,
onun seviyesine indirileceksiniz
demektir.
Biliyor musunuz? Bizim böyle bir ilgiye
ihtiyacımız yok. Burada yok.
Bundan daha iyi olduğumuzu sanıyorum.
Herneyse, Birileri çağırdı.
Ben sınıfa gidiyorum.
Anahtarlarını ver, dostum.
Sadece onu bindir.
S.ktir, yetti abicim!
Bak hele.
Sen deli karının tekisin,
biliyorsun değil mi?
- Dikkatli ol.
- Xan, silahı bana ver.
Ah s. ktir! Hadi ama!
Arabamı çizdin!
Seyircilerinin izlemesini
ister misin?
Aslında isterim.
Çünkü beni vurursan ne olur biliyorsun?
I've got a mental image.
Bir bak. Bir bak!
Herşey tamamen aynı olacak.
Sen hala deli karı olacaksın.
Ben de herkesin senin yalnız bırakmış olmanı
dileyeceği mağdur olacağım.
- Ayrıca ölü de olacaksın.
- Sen de bununla yaşamak zorunda kalacaksın.
Aah!
Ne yaparsan yap bir şey değişmeyecek.
Üzgünüm. Gerçekten üzgünüm, Xan.
Gerçekten.
Şu salak silahı indir.
Finallerde başarılar.
Jono?
Jono, Gidelim!
Herşey yanına kâr kalacak.
Niye gitmesine izin verelim?
Verelim mi?
Herkes verir.
Onun varolmasına izin verirler.
Çok uzun değil.
Polise ne anlattın?
Hiçbir şey.
Vekilin?
Hiçbir şey.
Aynen.
Kimse artık birşey yapamaz zaten.
Ne yapıyordun?
Sene sonu projesi.
Ne üzerine?
S.ktir.
Onu sadece dışarıda tutacaktın.
- Ben seni işin içinde zannetmiştim.
- O şakaydı, Darren.
Evet, şakaydı.
Woo! Aaaah!
Zack?
Zack.
Uza bakalım.
Onların ne yaptığını
görecek kadar orada mıydın?
Yoksa kendini korumak için
çıktın mı?
Falan, filan.
Ben aşağı iniyorum.
- Darren?
- Daha değil. Kapa çeneni.
İkiniz de bunla ilgili sızlanabilirsiniz,
ama ben değil.
Hiçbir şey hissetmediğini mi söylüyorsun?
Hiç vicdan azabı yok mu?
Olacağını da sanmıyorum,
çünkü sen gerçek bir insan bile değilsin,
sen sadece bir hayalsin.
Sen sadece erkeklerin düzmek
istedikleri bir kavramsın.
S.ktir!
Sen bir kız öldürdün.
Sen psikopatın tekisin.
Uza bakalım.
Ne yapıyorsun?
Bu sana bağIı.
Bir devrin sonu.
Hadi.
- Ne oluyor, dostum?
- Bir şey yok, abi. Hadi gidelim.
- Bunu niye yaptın?
- Yerini öğrenmesi gerek.
Kanka, daha büyük bir
sorunumuz var.
Neler oluyor?
- O burada mı?
- Kim?
Küçük s. kici! Onu bulacağım.
Yürü!
- Olay ne?
- Sorma.
İyi madem.
Zack, nerdeyse ayıIdım.
Nelerin var?
Neyin peşindesin?
Bu iş görür.
- Hey, Zack.
- Hey.
Konuşabilir miyiz?
Bu da o gecelerden biri, değil mi?
- Nerede o?
- Bilmiyorum.
- Seni hıyar!
- Beni yalnız bırak!
Darren!
Dar-ren!
Darren, Ne yapıyorsun?
Jon, yardım etmek ister misin?
Ne?
Neyin peşinde o?
Arkanı dön, ç. k kafalı.
Dazza!
Bana söylemek istediğin birşey var,
değil mi? Değil mi?!
Peki söylemeye ne dersin?
Yüzüme söyle, seni küçük mal!
Seni...
Şimdi yardım et.
Garip gece.
Defol git, Simone.
Bak, Sinirlendin, biliyorsun.
Bunu unutabiliriz.
Al, iç bir şeyler.
Herneyse.
Hey, millet, Neler oluyor?
Hiçbir şey.
Doğrudur.
Umurunda bile değil, değil mi?
Ben içeri giriyorum.
- Onu öldürdü.
- Evet, Öyle sanıyorum?
Doyduğunuz zaman, sadece
daha fazlasını istiyorsunuz.
Sülük gibisiniz.
Tamam, güzel.
Bunu yapmak istiyor musunuz?
Evet, oldu. Kız tecavüze uğradı.
Brook'la Jono'ydu.
Akılları başlarında değildi.
Onu idare etmeye çalıştım,
Ve arkadaşlarıma idare etmeye çalıştım.
Belki de yanlışım buradadır.
Herhald siz kimseyi idare edemezsiniz.
Ama ne biliyor musunuz? Parti bitti.
Defolun evinize.
Bitti.
Herkes için iyi bir şey
yapamaya çalıştım. Bak ne...
Beni öldürecek misin?
Bu yanlış hamle, Darren.
Kötü fikir.
Böyle bir şey yaparsan ne olaacağını
düşünebiliyor musun,
Böyle bir şeye katlanabilecek misin?
Darren?
Tamam, Darren. Beni dinle ve kulaklarını
iyice aç, tamam mı?
Bunu iyice düşün.
Senden sadece nefret edemem.
Beni yanlış anlama. Ediyorum.
Ama bir anlamı yok.
Bak, gerçek problem,
sen sensin çünkü böyle olmana
izin verilmiş.
Ve ben böyle hasta bir dünyada
yaşamak istemiyorum,
peki bu sorunu nasıI çözerim?
Biliyorsun, Ben hepsi...
Demek istediğim ben hepsini halledemem,
yani...
Veya...
Her durumda... hastalık kalır.
Xandrie bunu biliyordu.
Ne yapacaksın?
İşin sırrı burada.
Bunu ikimize de bırakmıyorum.
Rahatlamalısın.
İnsanların fikirleri senin
en iyi olduğun alan.
Ben senin kardeşinim Ian!
Darren! Yapma bunu!
Yapma! Ben senin kardeşinim!
Kapat şu şeyi!
memmin_@twitter. com