Tip:
Highlight text to annotate it
X
STICK IT (2006).
Hayır, hayır, hayır,
affedersin dostum.
Burası sana uygun değil.
Olmaz.
- Defol.
- Başka 6 boş havuz daha var.
- Onlar yeterince derin değil.
- Sen de zaten iyi değilsin.
Çatının sonu.
ve tam kenarı.
ve havuzun içi.
- Hadi, Cracker!.
- Hadi, GC!.
Telefonunu ver.
Neden? Sonuçta herkes
vaktinde burada olacak.
Kimseyi aramayacağım.
Bir salağın resmini
çekeceğim.
- Hadi
- Bravo, Cracker.
İyi misin?
Alarm susacak mı?
Millet, millet, gitmeliyiz!.
Hadi haydi haydi!.
Bu ilk değildi tabi.
yani kanunları
çiğnemiştim yine.
Bir çeşit flörttü
bizimkisi.
Birkaç kez çıkmıştık bile.
Bilirsiniz, ayrıldık, birlikte döndük.
Ama gerçekten şimdiye kadar.
...hiç böyle düzgün bir şeyde
bulunmamıştım.
Cezalısın,
Haley.
Ama bilirsiniz insanlar
değişir.
Ve ben de hazırmışım
gibi hissetmiştim.
belki ciddi bir şeyler olurdu.
Mahkemeyle tanışın.
Görünüşe göre yaklaşık
1 4 bin hasar var.
Haley, inan bana seni
hapse atacağım.
çünkü bunlar hiç hoş
değil.
Ama sana bir şans daha
vereceğiz.
Baban iki seçenek için
bizi ikna etti.
-Ben onu alacağım
- Cesedimi çiğnersin.
Sen bizi dağıttın unuttun mu?
Texas Askeri Akademi.
ya da yetenek.
...merkezi yani VGA.
Sen deli misin?!
Tamam değil. VGA?!.
- Bırakın ona ben bakayım hakime.
- Alice!.
Tamam kesin ikiniz de.
Haley, kararı sana bırakıyorum.
Nereye gitmek istersin?
Texas Askeri Akademi,
Sayın yargıç.
- VGA yani
- Ne?
- En büyük kabusumla
tanışın.
Brice! VGA, delirdin mi sen?
Bunu ona yapma!.
3 saatlik bir yol var.
İstediğin kadar dinlen.
Eşyalarım nerde?
- İşte ordalar
- Yani beni de mi kovuyorsun?
Bırak ve benimle bir daha
konuşma olur mu?
Bırakıp giden sensin, sanırım
bunu annenden öğrendin.
Beni VGA'ya gönderme.
Peki ne yapmamı
düşünüyorsun ha?
Seninle ne yapacağımı
bilmiyorum.
Sen iyi bir çocuk
olmalıydın.
Bu çok ilginç.
Sen de iyi bir baba olmalıydın.
Hep öyleydik.
- Cracker!
- Cracker, bekle!.
Senin gittiğine inanamıyorum.
Bunu size yapmak istemezdim çocuklar.
- Peki ne oldu?
- Evet nereye gidiyorsun?
Uh... Juvy.
Houston dışına.
- Gelebilir miyiz ziyarete?
- Evet, siz de kovulursanız.
Nasıl hissettiğini biliyorum.
Bu zor değil.
Güzel, keyfine
bak.
- Tamam gitmeliyiz çocuklar
- Dur, dur telefonumu al.
Kimse almazsa kullan.
- Sen ne kullanacaksın?
- Kardeşiminkini çaldım.
Bu atışı gerçekten sevdim.
- Bu kız bir efsaneydi
- Ama sürüldü!.
Görüşürüz, Cracker!.
Evet!.
- Gördün mü?
- Neyi?
Onun favorisinin ben
olduğum mu?
Dostum neden hep benim mutluluğumu
elimden alıyorsun? Hoşuna mı gidiyor?
Çok tatlı.
Kimse yok mu?
Kimsenin umurunda mıyım?
VGA.
Diğer bilinen adıyla
Vickerman Jimnastik Akademisi.
Tek kötü bir şey vardı.
hayatının üzerinde hiçbir
kontrol şansın yok.
Hayatının kontrolünü ele alırsan,
insanlar senden nefret ediyorlardı.
Ve ben de birden bire.
"senden nefret ediyorum" kelimeleri
içinde boğuluyordum.
Bred'le tanışın.
Bayanlar aklımı okuyun.
Aklımı okuyun bayanlar.
Burt Vickerman her zaman en
iyi jimnastikçilerle.
Mississippi'nin en iyisiydi.
Bu da spordan çok bir
üretime dönüşüyordu.
şampiyonluktan bile önemliydi.
Hiç tanışmadık ve umarım
öyle de gider.
Aklım "sakinleşin" mi diyor?
Belki aklımı okuyabilirsiniz ve o
tamamen kaybolur.
Aklımı mı kaybettim?
Bu yüzden mi boşluğa
bakıyorsunuz?
Ah.
- Katıl bize.
- Onun burada ne işi var?
Joanne Charis.
4 kez ulusal takım,
5 kez Haley-nefretine katılmış.
- Neden bu kadar
iğrenç?
Evet, dünyadan yürüyüp giderseniz,
ve Amerika takımı kaybederse.
bu kişisel değildir,
Ulusaldır.
Ve dünyanın jimnastiği,.
kesinlikle benim bu pratikliğimden.
...nefret edecekti.
Millet.
...Haley Graham...
çok şirin.
gelmiş ve bize katılmak istiyor.
Bu kesinlikle komik değil,
onunla eğlenmek de yok.
- Giyin, Haley.
- Evet.aa.
Kazayla geçen yıl dans
kıyafetimi yakmışım.
Umarım bu iyidir.
- Uyarıldın mı?
- Ne, siz tarafından mı?Hayır.
Şimdi bakalım neler
yapabiliyorsun.
Yurchenkos'la ısınıyoruz.
Süper. "Butt-ahara"ya katılıyorum.
- Tsukahara mı demek istedin?
- Hayır "Butt-ahara"demek istedim.
Biliyorum biraz eksiklerim var.
Oh, hayır otur.
Senin sadece biraz koşman
gerek.
- lvan bunun için sana yardım edecek.
- Hmm?
Ivan.
Sakın osurma.
İndir beni, Shrek.
Bu gerçek dünya değil.
Burası benim dünyam.
Burayı ya da beni sevmek
zorunda değilsin.
Ama saygı duymalısın.
Saygı mı? İnsanlara
olandan mı bahsediyoruz?
Beni birilerinin omzuna koyup, kişisel
yerlerine getirmek ne peki?
Oh, güzel.
Sen de böyleydin duymuştum.
Bunun doğru olması güzel.
Size karşı saygı duymamak
zorunda olmamama ne oldu?
Kurallarımız var.
Çalışma kuralları.
Oh.
Kurallarımızın olma
sebebi.
...ve koçlarımızın olma sebebi,
jimnastik.
Hey!.
Çok kabaydı.
Tehlike ve risk adına ne varsa biz
onların hepsini hesapladık.
Kurallara saygı duymazsan,
sayılmazsın.
Yer çekimi kuralı mesela.
Tamam, derdin ne?
Bak, senin buraya yarın
gelmeni isterdim.
sabah 1 0 da, tren var.
Ya da hakimi ararız ve sen
hapse gidersin.
Hey, kararı sen verdin.
Trene bineceğimi sanma.
- Yarın şapka olmasın.
- Sakızı at sen de.
Günaydın bayanlar.
Boynun nasıl?
Daha iyi misin?
- Daha iyi.
- Güzel.
Şimdi unutma, sıkı tut tamam?
Günaydın, Haley.
- Hey.
- Bir dakika içinde seninleyim.
Şimdi..Kızınızı
tanıyorsunuz.
Kızınız söylemeliyim ki
buradakilerin en iyisi.
Onun gibi birini
asla görmedim.
Seçkin olması için elimizden
geleni yapmamız yetmez.
- Haftada 20 saat.
- O bir yıldız.
- O daha 6 yaşında.
- Oh.
2 çocuğum daha var.
Bu büyük bir karar.
Onu ulusumuzdan alı koyamayız
ayrıca 1 0 yaşında.
Olimpiyat yaşı 1 3.
Bu altın.
- Gol mü demek istediniz.
- Altın mı dedim.
Bilirsiniz.
Sanırım Madison ve altın da
bana aynı şeyi ifade ettiriyor.
- Ben salı size haber veririm
- Harika.
Evet.
Olimpiyatlara katacak bir
sürü adamın var.
Sadece merak, hangi ülke onları
benimseyecek?
Saplantılar ülkesi mi?
Vick! Eski dans kıyafetlerimizle
çalışmaya başlayalım mı?
Şampiyonluk için yenileri
gerekli.
Her üniversite beni istiyor.
Ama senin bunun için endişelenmene
gerek yok.
Yeni kıyafet ilgiyi başka yöne çeker,
bilirsin, kurallar ve bağrışmalar.
senin kendi uydurmandır.
Bu basit bir strateji.
Güzel, Pariah Carey, sana kimse
bağırmadı mı merak ettim.
Oh, unuttum, seni bağlamaz.
Az önce bu kız "üniversite"
mi dedi.
hem de şu üzerindekilere
bakmadan mı?
Hey, Filibuster, kimseyi umursama.
Wei Wei. Bu hareketler
seni bozuyor.
Afedersiniz.
Tebeşir,
depoya hadi.
Çok güzel evet.
Yine mi kıskançlık, Haley?
Eski günlerini mi hatırladın?
Defrank'in orda ne kadar
birlikte çalışmıştık?
Sanırım... çok uzundu.
Ve o seni hep uyarıyordu çünkü
sen berbattın.
Doğru.
Evet ben dünyanın en berbatıyım.
Seni doğruluğunu kaybetmeden
görmek harika, Joanne.
En azından ben tüm
Dünyayı.
...kandırmadım.
Bak sana nasıl yaptığımı göstereyim,.
Kesin şunu kesin!.
Ayaklarınız çalışsın dedim
ağzınız değil!.
Ağzınız çalışırsa kötü
olur. Tanrım!.
-Ben iyiyim o
bir deli.
Joanne'i çok kıskanıyordum
ama aslında.
onun ilkokulda aptalın teki
olduğunu da biliyordum.
Hey, ordaki
Ben bunları kareografladım.
Sırrınız benimle
güvende.
Birkaç güzel parmak
kareografimiz var.
Ve klasik kıç atma.
Joanne, ne
utanç verici.
Ve sonra da bir kaç
işe yaramaz tüy yumağımız.
A noktasından B noktasına
geçebilmek için.
Ve sonra da vakumlayarak dönmek.
- Mina, değil mi?
- Evet, Mina.
Mina, telefonu kapat.
Joanne'e söyler misin, buradan
inip ona bineceğim?
Joanne, Haley telefonda
Gerçekten sana binecekmiş.
Onu duydum sağ ol.
Ben çift dönüş yaparım nasıl?
Çalışmadan çift dönüş falan
yapamazsın.
- Gözlerini kapa
- Cesedimi çiğnemen gerek.
- Ufak CPR iyi gelecek
- Haley!.
Felsefemizi Haley'le paylaşır
mısınz, bayanlar?
Aklımdakini söyleyin, niye
buradayız?
Temiz, güvenli ve garantili
çalışmak için.
Beyinlerinizi kavanozlarda
mı tutuyor?
Ya da ben suyun içinde mi
büyüyorum?
Haley'ye disiplinimizi de
gösterebilir miyiz?
Lütfen bize katıl, Haley.
Hayır teşekkürler, ben
yorgunum.
Oh, tamam güzel, bayanlar
dışarı hemen!.
Tırnaklarınızı kullanın bayanlar.
Haley katılana kadar devam
edeceksiniz.
Bu hiç adil değil.
- Burada iyi olucaz.
- Dizlerini kaldır... Joanne.
Bu kesinlikle adaletsizliğin
önde gideni.
Hey!.
Hey! İçerdekiler.
Beni dışarıda bırakmayı mı
düşünüyorsunuz?
Girmeme izin vermiyor musunuz?
Oh, tamam, teşekkürler.
- Kaybol.
Haley, biraz benimle gel.
-...Layık olmak için.
- Bir ne?
Teşekkürler, Lorelei,
çok lezzetliydi.
Aslında biliyor musunuz?
Ben bunu bitire.
- Hayır hayır.
-...sorun olursa.
- Teşekkürler.
- Ciddi misin?
Ben sizin diyet yaptığınızı
duymuştum,.
ama bu çok kaba.
Hey, yediğim yere işe
ama yemeğimi yeme.
Oh,ama siz?
Bunun anlamı siz de benimkine
mi işeyeceksiniz?
Bu çok iğrenç.
Sen ne etkileyici bir
bayansın.
Evet bunu hep söylerler.
Dinle senin üniversite
jimnastiklerine.
uygun olduğunu sanmıyorum, di mi?
Doğru, Üniversite jimnastikleri
koca kıçlılar için.
Güzel o halde ben de
gerekeni yaparım.
masum üniversite jimnastik
koçlarını kurtarırım.
sen de kazanmak için paranı ve
ne gerekiyorsa onu kullanırsın.
Ben kimseyle yarışmadım
Yarışmam da.
Yani hakimin 1 8. ölüm öpücüğünü
red mi ediyorsun?
Sanırım.
- Hey.
- Bu da...?
IG klasiğidir bu.
Hoşuna gitmez.
Şimdi sen kararını ver.
zararı ödemek için para
kazanman gerek.
Böylece buradan gidebilirsin.
Ne düşünüyorsun?
Bence benimle bu klasik
şeyleri yaparsanız.
benim sinirim sizin frenlerinizi zorlar.
- Sigortam var.
- Oh, gerçekten mi? Hayır, teşekkürler.
Bu spor tamamen bir kabus.
Bunu biliyorsunuz.
Affedersiniz sonuçta siz hayatınız
vermişsiniz ama.
Hey, umursama.
Burada hiçbir kız yok senin
gibi iki dönüş yapabilen.
ve rahat bir şekilde bunu
sindirebilen.
Yargıyla alakalı bir şey değil,
ama bir cevap bulmak zorunda değiliz.
zaten onlarda kusursuz
olmanı beklemiyor.
Futbol sence pas vermeden
oynanır mı?
- Kurallar neler?
- Bir kaos olurdu.
Puan noktası? Hey.
Evet, gerçekten de güzel bir
oyun mahvolurdu.
Önemli olan ne?
Kaç kez sen ulusal
spor.
aktivitelerine katıldın ya
da bulundun ha?
Hadi harika olabilirsin.
Aslında ciddi bile değilsiniz.
"harika olabilirsin" derken.
Tam bir klişe, biliyorsunuz
di mi?
Oh, tamam, hadi o halde
orijinal tarifi uygulayalım.
Sen de beni anla.
Güzel.
Kıçlarını tekmele.
Doğal olabilirlikle dünya
jimnastiği arasında.
sen ölürsün, zaten bunu
istemiyorsun bile.
Hayatını mahvetme evlat.
Ortadan uzak dur.
Neyse işte.
Doğru kelimeleri kullandın
ama.
Ben iyi değildim, itaatkardım.
Yargılanmaktan bıktım usandım,
buna ihtiyacım yok.
- Büyüleyici.
- Ne?
Biri için yargılanmaktan
bıkmak demek,.
ki sen tanıdığım insanlar arasında
en çok yargılananısın.
Hadi.
Jimnastikten sadece beş mil
ötedesin.
Orda dur ve sağdaki
benzin istasyonuna bak.
Ben nasıl geri dönülür biliyorum.
Oh, güzel. Hey.
Hey, Bayan Alkışsız Asi.
Eğer.
...IG klasiklerine katılmak istersen,
geri gelebilirsin.
Nasıl?
Hike her şey bitene kadar sana
bir şans daha verecek.
Ya geri gelmeyi
seçmezsem?
Haley.
...sana gerçeği söyledim.
-...kimse umursamaz.
Ne yaptığın kimsenin umurunda değil.
Dur.
Benim.
Benim gidecek başka bir yerim yok.
Evet biliyorum.
Ne?
Oh, dün akşamki koşun
nasıldı?
- Oh, fantastik, teşekkürler
- Öyle mi?
Dinle artık ciddi olmaya
başlayalım mı?
Çünkü yeterince yetişkin
saçmalığı duydum.
- Ben dediğimi yaparım
- Gerçekten.
Seni çalıştıracağım ve ödemen
için yardım edeceğim.
Harika. O halde anlaşmamız şu:.
Ben bu robotlar gibi
çalışmam.
Tamam, ben seni eski
kurallarla çalıştırırım.
ta ki hazır olana kadar.
- Nasıl?
- Bana güven.
orda yalnız olsam da,
ne olursa olsun.
- Duymak istemiyorum...
- Sigortam var.
Hadi katıl bize, sen de
takımdansın evlat.
- Hadi bakalım!
- Neden bahsediyorsun?
Hayır ben... Şimdi konuştuk...
Ben... Pis!.
Jimnastik size günün uzun
olmadığını anlatır.
ve sizin üzerinizden
geçer.
Size bir aptal olduğunuzu
söyler.
Deli olduğunuzu da.
eğer tüm hızınızla koşarsanız,
buna itiraz etmezseniz.
yanınıza kar kalır.
Yüzünüze bakım yaparsanız.
sizin için de elleriniz içinde
gayet iyi olur.
Çünkü sadece yüzünüze
değil elinize de bulaşır.
- bakım yaptığınızda.
Bu çok seksi.
Ve yer..
Ciddi misin?
Yani kim dans kıyafetlerini
önemser ki.
gerzek bir koreograf
yaparken?
çok lezzetli.
Düşmeyi seviyorsanız.
Jimnastik tam da sizin
sporunuz.
Oh!.
Yüzünüz üzerine bile düşersiniz.
kıçınız, sırtınız, dizleriniz
ya da yüzüstü.
Güzel olan ise ben düşmeyi
sevmiyorum.
Bunu sevdim!.
Hey.
Sonunda tekrar yürüyebilecek
misin?
Yoksa seni en kısa sürede
hastaneye mi götüreceğiz?
Soru şu, kim der ki bunu
kimse yapamaz koç?
Bunun bir özrü olacak mı
merak ediyorum?
Ha, ha, ha. Özrü yok.
Eminim ki benim yaptıklarımı
da geçeceksin sen.
Merak etme.
Sonunda çalışman
bitince.
...sana daha iyi bir
çalışma sunacağım,.
biliyorsun bazı şeyler
farklıdır.
Düz devam et ya da
sürekli. Ama.
Biliyor musun? Sana
hikaye anlatmıyorum.
Hikaye falan da yok.
Saçmalık sadece.
Korkmuşsun.
Hayır, hazırdım.
Bunun nasıl bir his
olduğunu bilirim.
Hazır olmayı sen seçtin.
Ben seçmemiştim,
vücudum seçmişti.
Ben gerçekten de serseriliğe
geri dönmeyi düşünüyorum.
Hala senin pislik olduğuna
eminim bilirsin.
Evet. Hayır teşekkürler.
Kurtul şu şeylerden ve
yerde hünerlerini göster.
- Yakında hazır olur musun?
- Evet.
- Öyle mi?Muhtemelen kendini inciteceksin
- Muhtemelen.
Ekipmanların arasına kan
durdurucu bir şey de koy.
Çok geç.
Sen görevliyi oyala ben
Haley'i alacağım.
Ben nasıl onu oyalayacağım,
sen daha büyüksün.
- Muhafız benim, sen kızı bul.
- Şimdi de muhafız mı oldu.
Oradan.
Yardım edebilir miyim?
- Biz edebilir miyiz?
Haley.
- Oh.
- Bunlar senden mi?
- Kahretsin.
- Burada ne işiniz var?
- Naber? Cracker.
- Juvy, ha? Sen buna Juvy mi diyorsun?
- Hmm.
Tamam inan bana Poot, bu çok
zor tamam mı? O bir deli.
- Hiç bir fikrin olamaz.
- Manevralarımız var. Baksana.
Tamam çocuklar gitme vakti.
- İyiyiz dostum sağ ol
- Evet.
Hadi hapishanelerin bile
ziyaret saati vardır.
Böyle bağırmaya devam ederlerse,
anneleri de gelecek buraya.
Onların anneleri bizi
çok seviyorlar.
Bizi tehdit mi ediyor?
Anneler ve ben dostum.
Zaman bitti çocuklar,
hadi gitme vakti, hoşça kal deyin.
Ne yapıyorsunuz?
- Sürmeye devam değil mi?
- Yeni bir yer bulduk.
Dışarı!.
- Senin derdin ne?
- Derdimi mi sordun?
Ben.. Um.
Neyse işte yandakiler nasıl?
Hadi dışarı! Dışarı!.
Hayır ama gerçekten
bizimle gelmelisin.
- Yeni bir...
- Yeni.
- Çıkalım hadi.
Her partide bir Poot a ihtiyaç var.
Bu yüzden seni davet
ettik tatlım.
Başla.
Pislik!.
Tüm bunları yapmamın bir
sebebi vardı, biri demişti ki,.
"canımı yakması ya da delilik
olması umurumda değil, ben yapıyorum.
bu dağa ne olursa olsun
tırmanacağım.
İzle beni. " Yeni bir dağa yeni
jimnastik hareketleriyle tırmandığında,.
daha sonra seni konuşurlar.
Bir Gienger.
Bir Rulfova.
Bir Tchusovitina.
Bir Shaposhnikova.
Hepsi harikaydı.
Ve biz de sizi selamlıyoruz.
Bunları yaparak tüm dünyayı
dolaştığını düşünebiliyor musun?
Bu delilik.
Onun iki kez dönebildiğini
duydum.
Sanırım bunu gördük.
Sizi duyuyorum...
ve sizi öldürüceğim.
Hareketleri kapıyorsun,
çekingenliğin gidiyor.
Bir bok kaptığım yok.
Oh, gerçekten mi?
Emin misin?
Eminim deodorant
kokuyorumdur.
Sen iyi bir oyuncusun.
- Ne?
- Haley.
Ben olimpik podyum için
bilet satmıyorum.
Neden sen de orda kendine
bir yer edinmiyorsun ha?
Daha iyisi neden bununla ilgili
birşey söylemiyorsun, buraya gel.
Ben klasikler için yarışacağım.
- Hayır
- Evet.
- Hayır.
- Evet. Biliyor musun?
Benim yarışma için bir çok
aptal arasında.
olacağımı salakça şeyler
yapacağımı düşünüyorsan.
sen gerçekten üşütüksün.
Kimse önünde diz çöktü mü?
- Hayır
- Bu şekilde devam etmek ister misin.
yoksa sana ambulans falan mı
çağıralım?
Ara onları.
Amuda kalk, hemen.
İtiyorsun.
Şimdi biraz yavaşlat kendini.
Biraz çek.
Her tarafta böyle saçmalıklar
olacak diye bir kural yok.
Düşme.
- Yeri öpmeyi kes
- Neden güvenmiyoruz.
Karşı koyamam.
İstediğini yap.
Haley, sana güvenli bir şekilde
oyna demiyorum,.
çünkü zamanımı harcarım.
Sen zor numaraları yapmak
istiyorsun.
Onları kontrol etmek istersen,
bana gel.
...İki yıl önce dünya
şampiyonası.
Birleşik devletler takımı
sadece bir adım.
ötedeydi altın madalya almaya.
Haley Graham Amerikalılar için son
tura saklanmıştı.
ama arkadaşlarını ve
koçlarını şaşırtarak.
dediklerini uygulamadı ve
otomatik olarak.
diskalifiye edildi.
Niye çıkmamış ki?
Takım arkadaşlarından Tricia Skilken'i
unutmak mümkün değil.
altın madalya uçtu gitti diye
ağlıyordu.
Bu yıldan sonra 23 yaşında, Tricia yeniden.
Dünya şampiyonluğu için
şansını deneyecek.
ve sıra dışı dünya şampiyonluk
kupasını evine götürecek.
Bunlar ne kadar?
Hadi bayanlar,
ısının.
Ah. Bakın kim bizi burada
ziyarete gelmiş?
Beni konuşturma.
Neden?
- Numaralarımı kontrol etmek istiyorum
- Ne? Bir şey mi dedin?
Yaptıklarımı kontrol etmek
istiyorum.
Affedersin seni duymakta
gerçekten zorlanıyorum.
Doğru ben... Beni duyduğunu
biliyorum, duyuyorsun.
- Yüksek sesle.
- Tamam harika.
Hünerlerimi kontrol etmek istiyorum tamam mı?
Oh, kontrolü öğrenmek istiyorsun.
Her şeyi biliyorsun sen, ben
sana ne gösterebilirim ki?
Vick? Eski yarışma kıyafetlerini
nereye koyduk onları kullanabilir miyiz?
Benim bünyesel olarak buna
ihtiyacım var da.
Bailey dönmüş.
Joanne, git ve
çalışmanı yap.
Peki onun evinde olması
gerekmez mi?
Mina?
Şu aptala söyler misin ben
onları 1 5 yaşımda bitirdim.
Joanne, Haley diyor ki
GED'yi 1 5 yaşındayken bitirmiş.
Nedir tüm bu saçmalıkların
nedeni?
Tamam ben dilsiz değilim.
Ya GED? Sarhoş bir sürücü okul
yolundan geçerken ne yapar?
Dayanıklı olduğunu biliyorum,
ama elinizden geldiğince çalışın.
Dizleriniz sert olsun.
Ayaklarla aynı hizada
Sıkı. Sıkı.
Sıkı dizler aynı hizada.
Sıkı.
Hadi kediler bunu çok daha
hızlı yapıyor bayanlar.
Kalçalarınızı sıkı tutun.
Yapmayın, kediler kadar
olamıyorsunuz.
onlar ufak kutuya atlamıştı şimdiye
bayanlar, hadi.
Bu acıya alışın.
Buna dayanmanız gerek
biliyorsunuz.
Seçkin jimnastik düşündüğümden
çok daha zormuş.
Daha yarım saat oldu.
Ve sanki 2000 denizcinin
arasında gibiydik.
ama biz sadece 200 seçkin
jimnastikçiydik.
Sanırım çoğu buna günde 6 saatten
daha fazla vakit harcıyordu.
bu çalışmalar sizi öldürebilirdi.
Aptal olmayın insanlar.
Bunu yapmakla gemide bir çok
işin altından kalkmak aynıydı.
Ve biz bunu silahımı olmadan yapıyorduk.
Yüzünü rahatlat.
Yüzünü gevşet, işte
işte.
- Gevşet şunu.
Kasların.
Programa göre yoğunluk
azaldı.
dört atlet seçtim.
IG klasiklerine
katılacaklar.
Onlar... Lacey.
...Devon.
...Brooke.
...and Joanne.
Ne? Ya ben?
- Ya sen ne?
- Anlaşmamız?
Bu seçimler hazır olanlara göre yapıldı,
hazır olsaydın, listede olurdun.
- Buna şimdi mi karar verdin?
- Evet.
Ne yani onları mı izleyecekler?
Peki ya biz?
Senin uyarıldığını
sanmıyorum.
- "Uyarılmak "?
- Ben her şeyi kendim yaptım.
- Kızlar.
- Ben bir Dalmaçyalıyım.
Dalmaçyalılar şanslı doğar.
Beneklerini kazanmazlar,
bu da benim özelliğim.
Köpekler de insandır, Haley.
Çokg güzel, Joanne.
Teşekkürler.
Peki, biliyor musun.
İstediğini al, Vick.
Kimsenin umurunda değil.
Kimse yaptığını umursamıyor Vick.
Kimse seni de umursamıyor.
Onlar en tembelleri.
Aralarına bir sevmediklerini koy
ve yarıştır onları.
Tamam tamam tamam.
Biliyor musunuz, Haley
iyi bir noktaya değindi.
Neden yeni bir yarışma yapmıyoruz
aramızda?
Çünkü ihtiyacımız yok.
Hadi çalışmaya dönelim bayanlar.
Haley'i uykusundan uyandırmayın.
Biliyor musun senin yerinde
olsam gergin olurdum.
Jüri sonunda bu kararı
zaten verecek.
Zaten bunu düşünürseniz,o
çıkarılacak.
Evet biliyorum.
Ondan sonra,.
kendini beğenen çok
bilmiş ortadan kaybolacak.
Ya sınırınızı aşın bayanlar
ya da ölün.
Ve lütfen lütfen
benim için.
sonunda neyin iyi geleceğini
bilin.
Olaya bağlanmazsanız, var olmazlar.
- Haklı mıyım, Haley?
- Hala bir şeyler mi geveliyorsun sen?
Ne dediğini anlamıyorum.
Senin canını sıkıyor,
onu umursama.
Sinirlendiğimde bunu yaparım
tamam mı?
Ben sadece jüriye baktım.
ve onların çirkin olduğunu.
mavilininse hiçbir şeyden
anlamadığını düşünürüm.
Ne y aparsanız yapın..
onları çıplak düşünmeyin.
- Gerçekten zor
- Çok geç.
Evet bugünün kazananı.
-...Wei Wei.
Mina ikinci
Haley'de sonraki.
- Ve.
...Lacey.
Joanne alternatif olacak.
- Ne?!.
Ben ulusal biriyim,
alternatif olamam.
Joanne, sen şampiyonluk için
zaten başarılısın.
- Anne.
- Klasik senin için uygun değil.
senin bu durumun bir şey değiştirmez.
Adalet adildir.
Bu toplantı bir şakaydı.
Hadi.
- Yine mi kıskançlık, Joanne?
Bana söyleyeceğin bir şey
var mı?
Evet, kim senin bu hünerlerini
kontrol altına aldı?
Biri.
- Günaydın bayanlar.
- Zorlama Lacey. Sakin.
- Joanne.
Clasik için Haley'ye kıyafetini
vermen gerekecek.
- İğrenç.
- Evet
-Joanne onun yerine geç.
Lacey, Clasik için kıyafetlerini
Haley'ye sen ver.
Evet!.
- İyi şanslar kızlar.
- Görüşürüz.
Dur senin jimnastik çalışma
lisansın var mı?
İptal edildi atla.
Orda görüşürüz.
- Hey.
- Selam.
Biz de olmayan onlarda
olan ne?
- Oh, cilve.
Zaman.
Boş ver onları.
Çeneni kapa ve
devam et.
En azından burada senden
nefret eden kimse yok.
Henüz, yani daha yenisin.
Halledebilirsin, hadi.
Neye hadi?
Jüriye bak, ama şirin bir
gülüşten bahsetmiyorum.
senin yüzüne baktıklarında
kendine bir iyilik yap.
Onlara bak, matematikten
çakmıyorsan, çok çalış.
Kendini güvene alma.
Elinden gelenin en iyisini
yap.
- Haley!
- Hey, Haley! Naber?
Bu Dünya kupası içindi.
Ne?!
Şaka mı bu?!.
İyi misin?
Bir dakikan var git temizlen.
Kendine yeni bir giysi al
ve hemen dön.
- İşte iyi misin?
- Evet iyiyim.
- Evet halledebilirim.
Çirkin.
Hey.
Buna inanabiliyor musunuz?
- Gördünüz di mi?
- Evet gördüm.
Sen... tamamen soda ya
da her neyse onla bulandın?
- Teşekkürler.
- Bu çocuğa sinir oldum.
Senin için birşeyler yapmalıyız,
çok gerildim ben.
Sence senden nefret mi ediyorlar?
Biliyorum dostum, onlar
kendilerini ne sanıyorlar?
Onlar sahteler, Haley'den
nefret edenleri taklit ediyorlar.
Kanlı bir intikam olacak.
Haley'den nefret eden insanlar
sıraya girin!.
Çeneni kapar mısın?
- Gidebilir miyim
- Şimdi yarışabilir miyim.
- Yiyebilir miyim?
- Çok açım.
- Hadi biraz cips yiyelim.
Biliyor musunuz çocuklar?
Evet arkadaşlarını aradılar,
sen de arada yapmalısın.
Hadi izleyelim.
- Hadi haydi!
- Başardın, hadi koparalım.
Ne yaptığını biliyorsun.
Gerçekten de bu işin ustası
gibiydin?
- Ne oldu?
- Uh...Bilmiyorum.
Tamam önemi yok,
sakinleş.
Hemen sıraya geç.
Bu sporla ilgili ne
biliyorduk biz?
Neydi o?!.
Ne zamandan beri sen ikili
atlayış yapıyorsun?
- Neydi o?
- Hiçbir şey.
Güzel ikili atlayıştı.
Etkilendim.
Kimin umurunda bir kaç adım fazla atman?
- Jürinin
- Neyse iyiydin.
Ne yapıyorsun.
Merak etme,çalıştığımı yapacağım.
Seni utandırmayacağım.
Konu bu değil, sen kızların
koçu değilsin.
Sen burada paranı almak isteyen
kişisin sonra gideceksin.
Sen işini yap ve ben
de benimkini.
Güzel anladım.
Bazen denemen gerek.
Yapma.
- Hadi, Haley, bitir onları
- Hadi, Haley!.
- Evet, Haley!
- Evet.
Tek elle çok fazla sallan
bebeğim!.
Evet!.
- Tamam
- Güzel duruş, Wei Wei.
Biraz kendin ol, Joanne.
Buna "kim-las-tik" denmiyor.
Görmüyor musun?
Ne güzel yapıyor.
En zorlarını yapıyor çünkü
sizin yapamayacağınızı biliyor.
O, tüm bunlara eski sistemle
haftalarca çalıştı.
Sizi eletmeye çalışıyor.
çünkü parayı kazanması
gerek.
Chris Defrank'in Gloria'yla burada
olduğuna inanabiliyor musun?
Defrank'le ne kadar çalıştık
5 yıl mı?
Ona dayanamıyorum.
Bu saçı yapana kadar iki saat
düşünmüştür.
Ya da düşünmemiştir.
Haley! Haley!
Buraya.
Selam tatlım, seni
özledim.
Hem de çok özledim, harika
bir iş yapıyorsun.
Chris'le geri dönüş için
konuşmalıyım.
Başka biriyle çalışman
iyi görünmüyor.
- Hayır.
- Hey, hey, hey.
Chris'e saygı duy.
Bana saygı duymayan insanlara
saygı duymam ben.
Peki sence
Burt Vickerman sana saygı duyuyor mu?
Evet aslında duyuyor.
Burt Vickerman'ın saygı duyduğu
tek şey paradır.
O sadece nakiti
önemser.
Ve baban sana bu
parayı ödememiş olsaydı.
sen şimdi Texas
Askeri Akademide olacaktın.
Ne demek "ödemek"?
Herkes ödüyor.
Baban ülkedeki tüm seçkin
jimnastik salonlarını aradı.
Kimse seni istemedi.
Tatlım, baban diğer
kızların ödediğinin.
dört katını
ödedi.
Sence hala senin
tarafında mı o?
Haley.
O tek bir taraftadır. Kendi tarafı.
- Gidip ısınmalıyım.
- Haley.
- Dudakların parlasın biraz.
- Hayır anne.
- Dur dur dur...
- Yapma!.
Devam et tatlım,sen
harikasın.
Ayakta dik dur, gözlerin
ve dişlerin gibi şekerim.
Kollar kollar, poz
ve işte bu.
- Güzel
- Ne var?
Sen parayı almak istiyorsun
anladık biz.
Evet umarım senin kadar matematik
çalışmışızdır.
Bugünlük senin için yeterli
değil biliyorsun.
Senden fazlasını bekliyorum.
- Olsun devam et!
- Hadi, Haley!.
Bitti, Haley.
hadi.
Başka bir işin daha var
onu bitirelim.
Isın, Mina.
Gidelim, affedersin.
Haley.
Bunu bir daha yapma.
Geri dön ve bitir şu işi. Hadi.
Tekrar başlama, bitir hadi
kendin için bitir!.
Ben mi?Evet sen kendin demiştin,
benimle ilgili diye.
Özgürlüğüm için bana
yardım etmek işte.
Bana bu işin içinde bir sürü
para olduğunu söylemeyi unutmuşsun.
Haley. Söylediğim her şeyde ciddiydim.
Sana asla yalan söylemedim.
Sigortam var derken bile babamdan
aldığın parayı kastettin sen.
Haley, bu şekilde gidemezsin.
Geri dön, ve işi bitir.
Bunu başkalarına da yapma.
- Hayır.
- Kefaletini öde.
Sen diğerlerinin dünyasıyla ilgili
Hiçbir şey bilmiyorsun.
Güzel bırakıyorum, bir
şans vermiştik.
Babanla konuşacağım belki de Defrank'e
gitmen daha iyi olur.
- Chris Defrank's?
- Hey.
- Defrank'e dönmemi mi istiyorsun?
- Sen beni dinlemedin.
Evet sanırım onu daha
iyi dinlersin.
Evet annemle de yeterince
ilgilenir.
Onun için yeterince zaman var.
...ailemi mahvetmek için.
Oh, hey. Ne zaman...?
Bunu da nerden çıkardın?
Yere düşmeden önce.
...diğer dünyalardan.
Haley, ben.
Hiçbir fikrim yoktu.
-Özür dilerim.
- Biliyor musun?
Sen bana karşı terbiyeli
bir koç da olmayabilirdin.
Ama bana karşı en azından
insansıl oldun.
Rock yıldızı gibiydin, deli
Bir şeydi.
Evet doğru.
Hey, Haley, sana bir şey
sorabilir miyim?
Ve tamamen ciddi olacağım.
Neden kızlar kafalarına bu kadar
çok toka ve bir şeyler takarlar?
Yani bu saçı sert mi tutar
öyle mi?
O kıyafetler içinde saçların
sıkı durması mı gerekir?
- Evet güzel
- Boş verin.
Kıçlarında nasırları var mı?
Hayır.
Sadece kıçınıza yatıştırıcı
sürüyorsunuz.
kaymasın kıyafet diye.
Ben o işi yapabilir miyim,
evet ben o şeyden olmak istiyorum.
- Kapa çeneni.
- Hey.
Peki kendi vücuduna da.
biraz o yapıştırıcıdan
sürsen ne olur?
Kafan kıçına yapışır.
Niye kafam kıçıma yapışsın ki?
Çünkü kafan zaten orda! Ah!.
Boş ver, Frank.
...benim de kafam kıçımda.
Oh. Otur, Haley.
Benim için bir şeyler okumanı
istiyorum, lütfen sesli oku.
İkinci paragraf.
Uh... "Jimnastik dünyası,
gerçek dünya gibidir,.
affı olmayan bir yer gibi.
Hepinizin bildiği gibi, kara tahtanın
önünde bir çok tebeşir olabilir.
ama beni, o tahtaya yazmaya layık
görmüşse, her şey ortadan kalkar.
Ve Haley, bunu gerçekten
hak ediyor.
Kendi için neyin iyi olacağına
karar veriyor.
ve ben mahkemeden onun bu
yetisini göz önünde bulundurmasını.
istiyorum.
Saygılar, Burt Vickerman.".
Bu kadar, Haley.
Gidebilirsin.
Peki tazminat?
Oh, onu hallettik.
İyi ol.
Görünüşe göre sen bunun için yaratılmışsın.
Teşekkürler.
Bilirsin, Haley,.
aileleri yüzünden ezilen
bir çok.
harika insan vardır.
Birbirimize bağlı olmalıyız.
- Harika di mi?
- Güzel.
- Her neyse.
Hey, sanırım kötü bir şey olacak
hissediyorum.
- Ne?
- Ne demek bu dostum?
Oh! Dostum çok kötüsün!.
- Oh!
- Ne tutamadım.
Havada sert dur.
Oh, güzel güzel güzel!.
Tüm mektubu "altın" kelimesini
kullanmadan tamamlamışsın.
- Zor oldu.
Ya tazminat, neydi
o...?
Dev?
Bize bir dakika ver olur mu?
Bak sakın... uh,
onla ilgili bir şey okumadın.
- Bunu yapmak zorunda değildin.
- Ben.
babanın parasını ödedim.
Ne yaptın?
Seni tamamıyla yanlış
değerlendirmişim.
Seninle şampiyonlar kupasına
gelmeye karar verdim.
Bilirsin bunun gerçekten nasıl
yapıldığını göstermem gerek.
Hadi sen bu işi biliyorsun.
Kim sana kalabilirsin dedi? Ben
demedim.
- Haley!
- Hey, Mina.
- Hey.
- Hey, Wei Wei.
- Çok özür dileriz.
- Evet.
Joanne bizi yanlış.
Evet evet evet
boş verin anlamıştım.
Dinle, ben bir idman için
kalacağım.
Oh, bunu duymalıydım.
Biri senin sessizliğini
bozmalı artık.
Hadi biraz zıplayalım.
Vick 'le takılmak isteyen?
O çok..berbat.
- Hey.
- Aslında iyi biri.
Hayır iyi olacak, hadi.
Şampiyonluk kupasına gideceğim
bana şans verirsen,.
ve benimle olursanız.
- Seçim sizin
- Yapma, Vick.
- Bu gerçekten kötü bir fikir
- Hadi, Vick.
Vick!
Vick! Vick! Vick!.
Eğer onu buraya alırsan sonunda
pişman olacaksın.
Ben de pişman olacağım.
Hadi, Vick!
Hadi hadi Vick!.
- Dirseğini düşün.
- Hadi, Vick!
- Evet, Vick!.
Vick! Vick!
Vick! Vick!.
- Takla!
-Takla! Takla!.
Takla! Takla!Takla!.
- Tamam artık inebilirsin.
Hepsine ne dersiniz?
-Ne?
- Evet.
- Evet!.
- Oh, hayır!
- Aman Tanrım.
Size söylemiştim.
91 1 i arayın. Ah.
- Hoşça kal, Vick.
- Seni duyamaz.
- Ne haber?
- Hiya.
Hey, bayanlar! Nasılsınız?
Selam.
Ben Poot, ve bu da benim
*** arkadaşım, Frank.
Ve bu akşam size eşlik etmek
için buradayız.
- çünkü bu akşam dışarı çıkıyoruz!.
Hayır çıkmıyoruz.
Bitirmek için çalışmalıyız.
Kim öldü ve seni Nadia ilan etti?
Gitmek istiyorsun sen de.
Gidemeyiz, 3 hafta sonra
kupalar var.
Hareketlerimiz harika olmalı.
Bir şeyler giyin ve kamyona binin
eğlenmeye gidiyoruz.
- Hadi!
- Evet!.
- Hadi.
Konuşabiliyor musunuz?
Jimnastik dışında başka
bir şey yapabiliyor musunuz?
Tamam, her şeye varım.
Tabi bu kıyafetlerle
değil.
Çünkü siz merak ediyorsunuz.
Dostum kız iyi.
Ne? Sence iyi değil o
bence iyi.
Dostum, elma gibi götü var.
- Bir neyi var?
- Elma götü.
Tamam benim sıram.
Frank senin sevgilin
falan mı?
Hayır gibi.
- Poot?
- Hayır.
- Neden olmasın?
Adil oyunu seviyorlar mı?
- Ev...
- Hey, aptal.
Ben et tercih ediyorum.
O aptaldı.
Teşekkürler.
Sana jelibonlar konusunda
eşlik edebilir miyim?
Edebilirsin.
Peşinizdeyim bayan.
Evet!.
Nameşhur genç bayanın
peşinde dışarıdayız dışarıda.
- Affedersiniz, ben bunları alacağım.
- Tamam.
- Ve onlar için çok özür dilerim.
- Neden çok komikler.
- Hey.
- Hey.
Ayrıca böyle makarna askılı
kıyafetlerimiz de var.
Neden elbise alıyorsun?
Çünkü sen beni baloya
götürüyorsun.
Smokin alman gerekmez miydi?
Şakaydı.
İkimiz de elbise giydik.
- Merak etme, traşlıyım
- Tamam.
İçimde bir his var sanki kötü
birşey olacak.
- Görüşürüz
- Hoşça kal.
- Sizi sonra ararım
- Tatlım.
Belki belki de değil
bilmiyorum.
- Poot?
- Evet.
- Birçok kez gözden geçirmeliyiz
- Geçirdik ya?
Hadi millet ben gider.
- Görüşürüz.
Ne zaman balon?
Zaman ayırmam ve hazırlık
yapmam gerek.
Ve sen beni bir buket çiçekle
almalısın.
Dalga mı geçiyorsun?
0 bir sürtük.
- Dostum.
- Ne?
Beni duydun bayan çok bilmiş,
nasıl oynadığını görüyorum.
Şu an senden nefret
ediyorum.
Bak Frank tam olarak
şey demek istedi,.
benim için onur olur.
Sence ben sürtük müyüm?
Hayır.
Evet yani biraz.
Ama benim sorunum değil
Frank'in sorunu bu.
Yani o eşcinsel.
- Ara beni
- Seni ararım.
Dostum sana inanamıyorum.
Buket de ne?
Evrensel dilde, kendini..
sana yamayacak.
Dostum kendini bana yamayıp
da ne olacak ki?
Ne zaman bu kötü bir şey
oldu ki?
Güzel.
Baloya gidiyorum.
Baloya gidiyorum
Baloya gidiyorum.
Baloya gidiyorum
İnanabiliyor musun?
Anne, Baloya gidiyorum.
- Hayır hayır hayır
- Baloya gidiyorum.
Josie.
Gitmiyoruz..Dans etmeyi
kes.
Kes şunu!.
Bir buradan gittiğimizde Wichita
senin yerini alır.
Sadece baloya gitmek istiyorum.
Şampiyonlukla alakası yok.
Buraya geldik sen olimpiyatlara
katıl diye.
- Phyllis.
- Anne.
Olimpiyatlara asırlar var.
Balo her an olabilir.
- Tamam.
- Phyllis.
24 saat jimnastik yapacaksın.
Ara sıra değil sürekli.
Biliyorum.
- Phyllis.
- Ve..anlaşmamız var.
sen de kabul ettin.
Baloya gitmiyorsun. Konuşma
bitmiştir.
-Tamam
- Bir şey söyleyeceğim.
Phyllis, şimdi Joanne
iyi bir öğrenci.
Sanırım ona bu konuda
gerçek bir şans vermeliyiz.
olimpik takım için.
Bizim burada olmamızın
tek sebebi bu.
o olimpiyatlara
katılsın diye buradayız.
Biliyorum biliyorum.
Sanırım yalan söyledim?
Bakın herkes.
Bakın herkes çocuğunun özel
olmasını ister.
Ve öyledirler de.
Ve belki olimpiyatlara
katılmıyorlar.
- "Belki."
- Evet belki katılıyorlar.
Biz "belki" için para ödemiyoruz.
İnsanlar bana Joanne'i buraya
getirdiğim için deli dediler.
Ve haklıydılar.
Benim burada olma nedenim,
pastadan bir parça alabilmek.
Koç ne olursa olsun.
şampiyon olmalı.
Elindekinden daha fazlasını yapmalı.
Hoşçakal, Burt.
Beni özleyeceksin.
Şampiyonluğa 3 hafta var.
-Nereye gideceğiz?
-Sana kendim koçluk yapacağım.
Kazanmasını istediğini
sanıyordum.
Sen kazanmakla ilgili
ne bilirsin ki?
Joanne. Sen kalmaktan daha
fazlasını yaptın.
Josie, gidelim.
Sanırım önce baloya
gideceğim.
İyi misin?
Oh, sadece...bu kızların
şampiyonluk için.
uzun zamandır çalıştıklarını
düşündüm de.
Çok uzun hem de.
Aslında dört kızın başarısına
asla.
...inanmazdım.
Ağlayacak mısın?
Hayır ağlamayacağım.
Sadece.
bu çok güzel birşey harika.
- Ne? Ağlayabilirsin.
Bu senin erkekliğinden bir şey
kaybettirmez, Vicki.
Hadi, ailene söylemem.
Neutrogena Ulusal Jimnastik
Şampiyonasına hoş geldiniz.
Selam herkese ben Tim Dagget,.
Elfi Schlegel'la sizlerleyiz.
Jimnastik yarışmaları iki gün
boyunca devam edecek.
Bugün finalistler burada.
İkinci gün de ana finaller.
Aralarındaki fark ise.
sıra dışılıklarını koruyor
olmaları.
Isınarak önce hareketlerini
yapacak.
- Isınmaları gerek.
- Hayır
- Onlar çok gevşek.
Hm, Vickerman. Burada bir
yerlerde sorun olmalı.
Bu akşam tüm yarışmalar,.
Dünya Takımına girecek altı
kişi için yapılacak.
Uzun zamandır favori
Tricia Skilken,.
5. kupa finalini yapmayı
umuyor.
bu işten emekli olmadan tabi.
Jimnastiğin vahşi çocuğu
Haley Graham, emeklilikten.
vazgeçti ve ikinci kez deneyecek.
Bakalım tekniği duruma
elverişli mi?
Yoksa basit bir kaç şey mi
yapacak?
Haley Graham'in çıkışını
unutmuş olamazsınız.
2 yıl önce Dünya Şampiyonluk
Kupasında.
Haley en son çıkacak kişiydi.
tabi hayranlarını ve takım
arkadaşlarını şaşırttı yine.
ve kendini resmen bilerek
diskalifiye etti.
Bu tüm Birleşik Devletler takımlarında
duyuldu.
bu tamamen asilikti. Eğer bir
skoru olmasaydı.
Tricia Skilken ve Haley Graham
karşılaşacaklardı.
Tricia.
Senin dünyanı mahvetmek
istememiştim.
Benimki biraz düşüncesizlikti.
Sana bir özür notu yazdım.
Bilmiyorum aldın mı almadın mı.
İnanılmaz atletlerimizi sahanın
hemen dışında görüyoruz.
Onlardan biri, Haley Graham, Amerika
takımına puan getirecek.
Tüm aletleri kullanarak bunu
yapması hiç de zor değil.
Süper güç, büyük zorluklarla,.
buraya geldi ama hiç de
sakin görünmüyor.
Ve, Elfi, ne zaman sen onlara
katılacaksın.
özellikle de bugün tüm bunları
gördükten sonra.
Haley için unutmamamız
gereken bir şey var ki,.
bu onun ilk kaydı olmayacak.
eminim bir çok ülkeden
onları durdurmak isteyecekler.
Roma'ya gitmek için herkesin
elinde tek bir şans var.
ve dünya şampiyonluk kupası
bir yıl sonra.
Eski şampiyonluk kupasının
aynısıydı,.
ama ben tamamıyla farklı
biriydim.
Ve artık iyi biliyordum ki her şeyden
önce jüriyi etkilemeliydim.
eminim onlar benim kim olduğumu
benden iyi biliyorlardı.
ve bununla yüzleşmeliydim.
4 farklı hareket onlar
için bir yüzde oluşturuyordu.
1 6 jüri vardı ve her biri bize
ne kadar iğrençmişiz gibi bakıyordu.
1 6 insan da bize ne kadar
kötü olduğumuzu söylemek için hazırdı.
Ama işte...
biz de buradaydık.
Ama asıl sorun ortada bir
kusursuzluk yoktu.
Ama bunu jüriye söyleyemiyorduk.
Sonuçları nerden buldun?
- Yerde mi çöpte mi?
- Affedersiniz, gider misiniz?
Çok zekisiniz. Hayır, biz ona 9 ve 8 verdik
ama 1 0 yok.
Bunun için ne kadar çalıştı biliyor musunuz?
Neler yaptığını bilemezsiniz.
- Ben gerekeni yaparım.
- Bu onun hareketleriyle mi ilgili?
Kızı zorlayan biz değiliz.
o sadece jüri önünde tehlikeli
hünerlerini gösterecek.
Elbette biliyorsun ki tüm
kayıtlar.
senin anlayacağın kadar net.
Muhtemelen öyle yani, neyse.
- Anladım inan bana
- Gider misin lütfen?
Yani bizim ne kadar zor hareket
ettiğimizin bir önemi yok mu?
Ellerini bırak ve masada uzun
kal, işte sonuç.
iki elin yerine bir elini kullanırsan
işte asıl büyük sonuç bu.
Ve ayaklarını da birbirinden
ayırmazsan,.
yere inmeden önce...
tamamsındır.
İstersen şarkının sözlerini
bile söyleyebilirsin?
En büyük sonuç.
Müzik bitti ama sen?
Bittin.
Ne kadar iyi olduğunun
önemi yok.
Sadece kuralları nasıl
izlediğin önemli olan.
Ve bu sadece saçmalık.
Bu biraz uçuktu, Elfi,.
Nastia Liukin yer egzersizinden
bir fazla dönüş yaptı.
ve teknik olarak aptalca
bir sonuç aldı.
İnanamıyorum.
Komite ve jüri nasıl
değişecek.
Haley Graham bu akşam hayatının
performansını sergileyecek.
Dururken 7. hareketi yapmamış
olmasının bir açıklaması yok.
Görünüşe göre şu an sonuçlar
tamamlandı.
ama jüri asıl kararı yarın
verecek.
Tricia, tebrikler.
Senin için bu yarışı kazanmak
nasıl bir duygu?
Çok harika bir duygu, sadece gelip
kendimi göstermek istedim.
ve tabi dünyanın en
iyisi olduğumu da.
Ve sanırım pastada payım
çok büyük olacak.
Peki ya
Haley Graham?
Onunla tekrar yarışmak sana
kendini nasıl hissettiriyor?
Haley'le tekrar yarışmak
harika bir duyguydu.
Keşke daha iyi olabilseydi.
- Tamam, gelecekte başarılar.
- Teşekkürler.
Hareketlerin inanılmazdı.
Finallerde kesinlikle
kazanacaksın.
- Hayır, yeterince iyi değildim
- Bu kötü.
Kesin mızmızı.
- Diva.
- Şeytan!.
Bence sen çok iyi bir koçsun.
- Gerçekten mi?
- Evet.
Arkada ufak bir aksiyon mu var?
- Bu iyi değil.
- Hiç değil.
Bu ikisinin bir arada
olması.
Geçen yıl onunla çalıştım
kabustu.
- Elm Sokağı.
- Yüzünü gördün mü?
- Hey. Scotch. Sek lütfen
- Hemen efendim.
Hey, Burt, nasılsın? İyi
işti bugün ki.
Haley işe yaradı di mi?
Ne demek bu?
Yapma Burt,
O çocuğu ben yetiştirdim.
Sen istediğini yap ama herkes onu
kimin yetiştirdiğini biliyor.
Hata yapma dostum.
Evet, bu "çocuk".
O çocuk şimdi senin
yerinde, Chris.
Şaka yapıyorsun.
4 kızla yarışmaya
çıkmasaydım,.
onunla neler yaptığını anlatır
kıçına tekmeyi bastırırdım!.
Madalya bile alamadı o.
ama en azından hala
yürüyebiliyor di mi?
İyi iş, Burt.
İnanılmaz.
Buradaki her kız aynı şeyi
istiyor:.
Yaptığımız çılgınlığı
hak etmek.
ve podyumda en iyi
şekilde dikilmek.
Ve biz biliyoruz ki, bunun için
kendimizle savaşacağız.
Ama gerçekte kime karşı
yarışıyorduk?
Yani hepimiz kazanmak istiyoruz.
ama birbirimiz için mi
savaşıyoruz.
...yoksa görevliler için mi?
Belki de jüri bize sadece bir şeyden
dolayı puan veriyor:.
Gerçekten bizim gibi olmak
istiyorlar, herkes bilir.
...sadece kıskanıyorlardır belki.
Phyllis?
- Alice!
- Nasılsın?
Oh!.
İşini iyi yaptın mı?
Harika görünüyorsun, sonra
görüşürüz.
- Teşekkürler!
- Sonra konuşuruz?
Bu bir cevap değildi.
Öncelikle Mina Hoyt.
Ve, Elfi, atlıyor.
ve harika bir şekilde
el tutuşunu yapıyor.
1 0.0 puanlık bir atlayışa değer.
Birçok jimnastikçi bu
atlayışı yapamaz.
çünkü gerçekten zordur.
Rus Produnova'dan beri
görmemiştim.
bu da yaklaşık yüzyıllar
önceydi nerdeyse.
Vücudu kendi etrafında
üç kez döndü.
ve nasıl olduysa yeri buldu.
Tim, ben onu dakikalar önce
yaparken gördüm.
ısınırken. İnanılmazdı.
Hadi, Mina.
Başla.
Evet, Mina!.
İnanılmazdı.
Ağırlık, mesafe
Bam! Tam yerine.
Buna 1 0 puan vermezlerse
bence adil olmaz.
Hadi jüri ona 1 0 puan verin.
Nasıl vermezler?
Ne?
İnanamıyorum!.
9,5?
Bu bir kabus.
- Şoktayım.
Buraya gelemezsin, Burt.
Bu sonuçlar nerden geliyor?
Sutyen bandı görünüyordu, Burt.
Bu otomatik bir sonuç değil.
- Hadi!
-...bir görünme olursa eğer.
Kural.
Doris, havaya doğru uçtu.
Havada döndü Doris, elbette
sutyeni belli olacak.
Bu en eski kuraldır.
Görünüşe göre sutyen takmış.
Sana kırmızı kart
göstertmek zorunda bırakma, Burt.
Sana kırmızı kart göstermeyi
gerçekten istemem tamam mı?
Vick.Vick, yapma hadi.
Ben yavaş bile sandım.
Ve ben mutlu olmalıyım
çünkü kazanmak istiyorum.
Sutyenin belli oluyormuş.
1 0 puan gitti çünkü
sutyeni görünüyormuş.
Böyle bir şeyi hiç duymadım!.
Ona puan vermediler
çünkü sutyeni çıkmış.
Ona puan vermediler
çünkü koçu benim.
Hadi, Haley. Sıra sen de.
Bu spor severlere bir
aşağılamadır.
Sistem ve yargı
çok karışık.
Kalabalık daha şimdi ne
kadar muhteşem bir şey yaptığını gördü.
Jimnastikçilerin neden buna
layık olduğunu anlamıyorlar.
- Bu yanlış
- Hadi sen başardın.
Hadi, Haley.
Hadi, Haley.
Az önce kötü bir şey mi yaptı?
Haley Graham'den finallerde
bile inanılmaz bir hareket.
Bu daha önce hiç olmamıştı.
Senin bu tarzını seviyorum.
Bir dahakine dilini de bu
tarza uydur.
Yapardım ama koçum bana,
kendimi nasıl kontrol edebileceğimi öğretti.
Senin içindi.
hadi, Joanne.
Hadi git bakalım.
- Hadi, yapabilirsin.
- Joanne!.
Ne yani yürüyor mu?
Bugün gerçekten çok tuhaf
bir şey oluyor, Elfi.
Bunu tekrar söyleyebilirsin, Tim.
Bugün gerçekten çok tuhaf
birşey oluyor, Elfi.
Bunu daha önce hiç
görmemiştim!.
Atletler peş peşe öçlerini
alıyorlar.
Güzel güzel.
Size karşı dikkatsiz kalamazdım.
Tüm bunlar Mina Hoyt'a
verilmeyen puan yüzünden.
yeni bir ulusal atlama
şekli olacak bu.
Bu eşi görülmemiş bir şey.
Tanrım yeni sıçrama şampiyonuyum.
-Biliyorum.
Ve bu çok hoşuma gitti.
Yani biz kazananı seçtiysek,.
aynı zamanda sonucu da
değiştirebiliriz.
Aman Tanrım haklısın.
Ne zamandan beri bu kadar
zekisin sen?
Bilmiyorum, şimdiden beri.
Biz atlama konusunda Nastia.
- Evet kesinlikle
- o en iyisi.
- Bu çok komik.
İyi iş, Gloria!.
Jüri anlamaya çalışıyor.
bakalım ne olacak.
Ben de emin değilim, Elfi.
-Hadi, Nastia!.
5 atlet gördük.
ve kimse bunu yapmadı.
Bunun anlamı tek başına.
şampiyon olacak olan o.
Harika, Nastia!
İnanılmaz, o inanılmaz.
- Onu tuttuğuma çok sevindim.
- Onu tuttuğuma çok sevindim.
- Onu tutmak mı?
Gerçek olamaz, salladı!.
Nastia Liukin yeni düz çubuk
şampiyonu.
Atletler konuşmuş gibi.
Ve bugün gümüş ya da
bronz madalya olmayacak.
Teşekkürler.
Herkesti.
Dün Nastia
Liukin ve Wei Wei Yong'a dün ne olduysa.
ve Mina Hoyt'a bugün de.
sanırım atletler jüriye bir
mesaj vermek istiyorlar.
Bu tarihi bir an, Tim.
Daha önce böyle bir organize
olma görmemiştim.
Bana kim yarışacak kim yarışmayacak
söyler misiniz?
Söylemeyeceksiniz di mi?
Oops.
Çünkü tüm atletler yarışmak
istiyor.
Hiçbirşey yapamazlar, kıçlarını
kurtarmaya çalışıyorlar.
Tricia yarışacaktır
O çok bencil.
Oyun bitti.
Gitmek zorunda değilim, ben
yapabilirim ve puan alırız.
Hayır hayır hayır seni tuttuk ve
senin puanını görmek istiyoruz.
Bu senin seçimin.
Tamam güzel.
Yine hala laf üzerine
laf görüyoruz.
Görünüşe göre öncelikli bir
durum var.
alternatif olarak, Tricia Skilken'i
koymaya karar verdiler,.
çünkü onun iyi olacağını
biliyorlar.
Görücez.
İşte büyük akrobasi başlıyor.
Birlikteler.
2 havada dönüş çok iyiydi.
Kendimi izlemek nasıl bir şey
olur diye düşündüm de.
Evet.
Çok özür dilerim.
Hareketini çok emniyetli
bir şekilde yapacak.
Her hareketinde çok kesin.
Ve şimdi de çok ilginç bir şey
yaptı.
işte geliyor.
İkili dönüş, gerçekten de
çok hoş ilüzyon oldu.
Ne kaçırdım? Şakaydı.
Sadece bir hareket kaldı.
İkili atlayış, harikaydı.
Neden sadece çıkıp gitmiyorsun?
Ne düşünüyorsun, Wei Wei?
Bittin.
Oh! Çok fazla korktum.
Doğru.
- Hadi güzelim yaparsın sen
- Bakalım neler yapabiliyorsun.
- Hadi, Wei Wei!
- Hadi, Wei Wei!.
Sanırım jüri yine ne
olacak onu kestirmeye.
çalışıyor ki ben bile
emin değilim, Elfi.
Bence yapacak.
Evet, görünüşe göre o da
yapacak.
İyi iş.
Evet, Wei Wei!.
Çok sıra dışıydı, ama
korkarım ki jüri.
bu hareketlere puan
verecek gidi değil, Elfi.
Bu skorlarla
Tricia altını alacak.
ve Wei Wei will
de gümüşü.
Eski okul yenisine karşı.
Tricia Skilken,
jürinin favorisiydi.
- Çok istikrarlı
- İyi görünüyor.
Ama Haley, gücünü acemi bir
şekilde kullanacak ve büyük bir başlangıçla.
bu işi bitirecek.
Elfi, sen jimnastiğe dönseydin.
bugünü kurallarına karşı
gelir miydin?
Hadi devam edin, sıfır
puandasınız.
Tricia, bu kazanmayla alakalı
değil.
Seni karalamak için
burada değilim.
Oh. Çok geç.
Güzel, o halde istersen
seninle kapışırım.
Ama bu?
Bu çok daha büyük senden
ve benden bile.
Dediğimiz gibi ısınma
çalışmalarına başladılar.
ama dört atlet zıplama tahtası
var kim bilir.
Haley bunu yapmaya karar verdi mi?
Ya her şeyi yaparsa ve hiç
bir işe yaramazsa?
- İnanın bilmiyorum.
Büyük andan önce belki bazı
dileklerin vardır.
Keşke arkadaşlarım burada olsaydı.
Tanrım, keşke ailem farklı
olsaydı.
keşke biri olsaydı ve bunu
mümkün kılsaydı.
sadece bana baksaydı ve çılgın
olmadığımı söyleseydi.
Ki aptal falan değildik.
Birinin şunu söylemesi,.
Seninle gurur duyuyorum.
Ben arkandayım,
gerisinin önemi yok.
Haley, Haley.
Sorun ne?
Yok bir şey dinle.
Ben..Ben..
Bilirsin.
Ne?
Bu.
- Ben çok...
- Yapma.
Hayır hayır hayır hayır
Ben.
...koçun olmaktan gurur duyuyorum.
Şimdi geri dönemezsin.
Bitir işlerini.
Gidelim, Haley!
Hadi!.
- Hadi!
- Yapabilirsin, hadi, Haley!.
Hadi, Haley!.
Evet, Haley!.
Bencil.
Ne?
İlk madalyaların hepsini
toplamış olsak da,.
Anladım ki beni buradan uzaklaştıran
jimnastik değildi.
Sadece gerekeni yaptım.
Ben geriye bakmadım ama
sanırım bu, jüriyle ilgili değildi.
ya da ailelerle ya
da koçlarla.
Bizimle ilgiliydi.
Ve bizim içindi.
Haley!.
Ve bu bana sanki ilk kez
buradaymışım gibi hissettirdi.
Buna sevindim ama bir kez
daha kontrol etmemiz gerek sonuçları.
- ve jüride tabi.
Oh, affedersin.
Hey, ne haber?
Evet, bir saniye.
Tam burada işte.
Teknik olarak ben ikinciydim
ama sonrasında.
Özür dilerim, sadece bir
saniye, sana.
Poot? Ben pembe korsa istedim
ama beyaz da işimi görür.
Bugün ne yaptığımı asla
tahmin edemezsin.
Bir saniye baylar, benim
programımı imzalar mısınız?
- Ne...?!
- Tanrım.
...evet!.
İnanılmaz.
Haley. Haley.
- Seninle konuşmalıyım.
- Tamam.
Sana söylemem gereken çok
kötü bir haber var.
Ne?
Üniversite jimnastiğinden daha
ne kadar nefret edeceksin ha?
Kötü şeylerle nasıl
uğraşacağıma karar veremedim daha.
Tüm okullar beni istiyor mu?
- Nereye gitmeliyim?
- Onu da sen bul.
- Belki onlara tutunmalarını söylemeliyim.
- Evet, sen nasıl tutunulacağını biliyorsun.
- Uh,ayaklarım yapıştı
- Evet, çok yüksek bir otobüs.
Sen bana yer olduğunu
söyleyen tek kişisin.
Evet, gayet
iyiydin.
Sen yaptın evlat.