Tip:
Highlight text to annotate it
X
pekala. şimdi. bunu bulmalıyım.
bugün yine karşıma çıktı.
ve ben bir şey yapamadım.
13 yıl önce.
geç kalacağız. -okul saatinde
onunla oynaman doğru değil.
daha resimleri asmamız gerekiyor.
-merak etme..
yeterli zamanımız var.
babam gelecek mi?
-bunun cevabını sen de biliyorsun.
hiç olmazsa bu sefer gelemez mi?
-bunu yüzlerce kez konuştuk.
ama onun babası geliyor.
Kayleigh'in babası da geliyor.
son sözümü söyledim.
o kadar kötü biri sayılmam, değil mi?
- Hayır.
seni seviyorum canım. Geç kalma
iyi günler canım.
sizinle konuşmam gerekiyor bayan Treborn.
-yarına dek bekleyemez mi?
sanırım bunu gerçekten görmeniz gerekiyor.
onları rahat bırak tommy.
bunu müdüre gösterecektim ama önce
sizinle konuşmam gerektiğini düşündüm.
sorun nedir?
dün çocuklara istedikleri bir şeyin
resmini yapmalarını söylemiştim.
pek çoğu anne babasının
resmini yaptı ama bu...
bunu anlamıyorum. bu resmi sen mi yaptın?
bu bende kalabilir mi?
-elbette. bir şey daha var.
ne? -bunu sen mi yaptın diye sorduğumda...
...bunu yaptığını hatırlamadı.
gitmek istemiyorum anne.
buradan hoşlanmıyorum.
beni korkutuyor. -söz
veriyorum bir şey olmayacak.
her şey yolunda tamam mı?
sadece birkaç test yapacaklar.
sorun yok, sakın korkma.
sadece hangi kısımda sorun olduğunu söyleyin.
-test sonuçlarının negatif çıkacağından eminim.
onun hafızasıyla ilgili yapmanızı
istediğimiz bir şey var. -ne olursa.
günlük. bundan sonra
yaptığı her şeyi kaydedin.
ertesi gün hatırladığı bir şey
olup olmadığını kontrol edin.
test sonuçları birkaç gün sonra gelir
ve ne yapacağımıza karar veririz.
bugün annem beni Kayleigh ve
tommy ile oynamaya götürdü.
onun babası sanki benim
gerçek babammış gibi.
harika. yakında görüşürüz.
Ethan, Ethan...o bıçakla ne yapıyorsun?
ne oldu? -hayatım. o bıçakla ne yapıyordun?
hatırlamıyorum.
merhaba andrea. -merhaba george.
merhaba evlat. hadi.
sağ ol george. -problem değil.
bu hastanedeki numaram.
eğer bir sorun çıkarsa...
birlikte harika vakit geçireceğiz. değil mi evlat?
tamam. kendine iyi bak evlat.
hoşça kal. -hoşça kal george.
hadi evlat.
Ethan, Ethan, tahmin et. babam video
kamera aldı. hepimiz fılme çıkacağız.
bu doğru ethan. ve sen yıldız olacaksın.
benim yıldız olduğumu
sanıyordum. -ben sana ne dedim?
bunun bizim sırrımız olacağına
dair söz vermek zorundasın.
bunu yapabilir misin? -evet.
neredeyim? -nereye gideceğiz?
lütfen kıpırdama evlat. -başka bir
yerdeydim. buraya nasıl geldim?
sorun çıkarırsan anneni arayıp
problem olduğunu söylerim.
- Kayleigh, Kayleigh. ne oldu?
iyi haber sonuçların negatif olması.
tümör belirtisine rastlamadım.
-bir şeyler yapmak zorundasınız.
benim tahminim aşırı strese
kapılmış olduğu yönünde.
oğlum 7 yaşında. 7 yaşında bir çocuk
ne tür bir strese kapılmış olabilir?
pek çok. belki babası
olmadığı için stres yaşıyordur.
fırsat bulur bulmaz arkadaşının
babasını ziyarete gittiğini siz...
...söylemiştiniz. -babasıyla
tanışmak için beni zorluyordu.
...buna mecbur kaldım.
-onda şok etkisi yapmış.
kontrollü buluşmalar ayarlayabiliriz.
güvenliği ön planda olacak şekilde.
babası kısa ziyaretlerde bulunabilir.
bunun ona faydası olur.
kayıp baba karmaşası da sona erer.
1 5 nisan. bugün babamla
tanışacağım. ismi Jason.
ve deli. umarım ona ''baba'' dememe izin verir.
babam burada mı? -aslında bu birimde değil.
baban aldığı ilaçlar yüzünden
biraz gergin olabilir tamam mı?
birazdan burada olur.
sorun değil. seni fotoğraflarından tanıyorum.
annem gülümsememin
sana benzediğini söylüyor.
hayır! hayır! ölmek zorundasın!
Tanrı onu bağışlasın. ışığını ondan esirgemesin.
onu cennetine alsın. ve ona huzur versin. amin.
6 yıl sonra.
hadi nerede? -bunu sen söyle serseri.
kes sesini. burada bir yerde olmalı.
babam seni burada sigara
içerken yakalarsa işimiz biter.
bu sefer işlerini bitireceğiz.
işte dostum. -bu şeylere dokunmak tehlikeli.
şu işe bak. bu kadar korkak
olduğundan emindim.
bunun için en az iki dakika gerekiyor.
hadi lanet olasıca. sadece şu işi yap.
teşekkür ederim.
çok iyiydin dostum. -biraz uzun sürdü.
bu da ne? hadi! ayağa kalkmalısın Ethan!
buraya gel Ethan. bana yardım et.
aman Tanrım, bak ne yaptı? -yardım et Ethan!
aman Tanrım. ne yaptın? -hadi. gidelim.
sana ne oldu? -her şey düzelecek. gidelim.
durumu nasıl? -şoka girmiş.
sorun ne?
-ne oldu? -patlama olunca lenny çok korkltu.
ne oldu Ethan? -bilmiyorum.
bir şeyler olmuş olmalı.
-hiçbir şey hatırlamıyorum.
bu sefer kurtulmak için aptal numarası yapma.
hiçbir şey anlamıyorum.
topraktan geldik ve yine toprağa döneceğiz.
ruhumuzun huzur bulması için sakin olmalıyız.
zamanda dolaşmanı istiyorum
lenny. bunu bir fılm gibi düşün.
istediğin her ayrıntıyı durdurabiliriz,
yavaşlatabilir ya da yeniden izleyebilirsin.
anlıyor musun? -evet. -şimdi neredesin?
kayleigh'nin yanında
duruyorum. elleri kulaklarında.
onu incitiyor musun? -hayır. onu koruyorum.
tamam. şimdi zamanda
ileri git. ne görüyorsun?
bir araba görüyorum. -eve
Ethan. bana arabadan söz et.
hadi. hiçbir şey seni incitmeyecek.
hatırlıyor musun? kendine
sadece sen yardım edebilirsin.
yapamam. araba aniden kayboluyor.
-arabalar aniden kaybolmaz.
sadece bozulmuş olmalı. hepsi
bu. bana arabadan söz et.
yapamam. -savaş Ethan. hadi..
aman Tanrım. -ona kadar
sayacağım. ve uyanacaksın.
ona ne oluyor? buna son
verin! -şimdi uyanacaksın.
hadi Ethan. beş. uyanman
gerekiyor. hadi Ethan. dokuz, on...
ne oldu? işe yaradı mı?
sağ ol anne. sonra görüşürüz.
onu enselemeden önce bu işi bitirecektir.
pekala. biri posta kutusunda
ne olduğunu söyler mi?
aakın bir daha o konuyu açma.
gidelim.
sen iyi misin?
aman Tanrım. şu koca göte bak.
lennt'nin annesininki kadar büyük.
özür dilerim. bu kötü bir fıkirdi.
olanları gerçekten hatırlamıyor musun?
çok şanslısın. -her şey yoluna
girecek. sen de göreceksin.
bu senin hatan değil. lenny'nin
babası böyle olacağını söylemişti.
bunu baban mı söyledi?
daha kötüsünü hak ediyorum.
neden söz ediyorsun? hepimiz iyi
bir baba ve kardeşi hak ediyoruz.
ne kadar güzel bir kız olduğunu biliyor musun?
ne yapıyorsun? -ne yaptığını sanıyorsun?
bunu düşündüğüme inanamıyorum.
lütfen kes artık.
yeter artık evlat. hadi, dışarı.
huzurlu Graierville kasabasında
meydana gelen yeni bir olay...
...dinamit patlatmanın ne kadar kötü
sonuçlar doğurabileceğini gösterdi.
polis yetkilileri bu trajedinin toplum
üstünde yıkıcı etkisi olduğunu söylüyor.
iyi geceler.
buradan gideceğiz.
o gün olanlardan kimseye
söz etmedin, değil mi?
son günlerde bazı değişiklikler var.
hadi saklanalım.
annen lenny'nin iyi
olduğunu söylememiş miydi?
şunu aç. değişiklik olsun diye
içeri temiz hava girmesini sağla.
tommy sizinle mi? -hayır.
ne yapıyordun? -korkunç bir
şey. gözüme uyku girmiyor.
bunu sen de gördün mü? -evet.
lanet olsun! köpeğime ne yapıyorsun?
yaptığını beğendin mi? -senin neyin var?
Kayleigh, lütfen kendine gel. -neden
onu öperek uyandırmıyorsun prens?
- Kayleigh, ne oldu?
üzgünüm.
yedi yıl sonra.
zaman doldu. gitmeden önce kalemlerinizi
bırakıp kağıtlarınzı masamın üstüne koyun.
siz de bay nelson. hepimizin süresi aynı.
nasıl geçti Ethan? -bilmiyorum.
aslında beklediğim sorular çıktı.
psikoloji her zaman böyle
midir? -evet. delilere göre bir iş.
projen nasıl gidiyor? alçak gönüllü
bir bilim adamı olarak hafıza...
...üstünde çalışmaya devam ediyor musun?
başka seçeneğim yok.
yine geç kaldın ahbap. -evet. lanet olasıca
antropoloji fınalin çok romantik olmalı.
hadi giyin. beni dışarı çıkaracaksın.
-karşılığında ne yapacaksın?
yedi yıllık projemi senin hizmetine sunacağım.
canın cehenneme.
hafıza kaybı projesi üstünde
çalışan bilim adamına dikkat edin.
hafıza kaybı üstündeki çalışmalarım
hafızanın etkisini anlamama yardım ediyor.
biraz ara verebilirim.
ne yaptığını sanıyorsun?
oyuna devam etsek iyi olacak.
burası oldukça seksi. -evet.
bu iş için düzenlendi.
bira ister misin? -evet.
oyalanabileceğim bir şeyler var mı?
neden göster miyorsun? pornografı
mi? yoksa deneylerinle mi ilgili? -evet.
biraz okur musun? -evet. senin için önemliyse.
sanki zihnim gördüklerime
inanmayı reddediyormuş gibi.
bunları yazmak beni ürkütüyor. -hadi.
tommy'nin ruhunu bir şey ele
geçirmiş gibiydi. gözlerindeki o öfke...
ne oldu?
neredeyim?
burada neler oluyor?
bunu açacağım. -bırak onu. yoksa
bir daha anneni asla göremezsin.
senin neyin var?
beni iyi dinle Ethan. bir daha
beni hafıfe almaya kalkma.
sakin ol. sadece rüyaydı.
-evet. bir rüyaya benziyordu.
evet don huan. demek kızlarla
çıktığında uyuyakalıyorsun.
sana bir sürprizim var. bak
kim geldi. -hey benim. Ethan.
bunlar benim modellerim.
meşgul olduğunu görüyorum.
lafımı kısa keseceğim.
bunu hatırlıyor musun? benim
hatırlamama yardımı olacağını söylerdin.
başka bir şey hatırlıyor musun? -o lanet
olasıca şey yüzünden uyuyamıyorum!
onlara dokunursan seni
cehenneme gönderirim!
uyanmadan önce düşümde
bu çocuğu görüyordum.
sanırım zihnim o zamanlar posta
kutusundan çok onun eline odaklanmıştı.
gidip kontrol edelim mi?
-evet, bunu sen yap lenny.
seni son kez uyarıyorum geri zekalı.
bakmak ister misin bebeğim?
hadi, gidelim lenny!
hadi dostum.
alo? -alo? kim o?
benim,Treborn.
umarım ne kadar kızgın
olduğumu biliyorsundur lenny.
evet. bunun için gerçekten üzgünüm.
ortalığı temizlemem tam bir saatimi aldı.
lenny ile konuşabilr miyim?
-bir daha burayı arama.
elimde değil, seninle gurur duyuyorum.
Jason iyi derece yaptı mı?
üç gün boyunca bir tek kitaba bile dokunmadı.
hafızanın asla başarısız olmadığı bir alan.
hafıza kaybının tedavisi olduğu
konusunda bir şeyler söylemiş miydin?
bundan yıllar önce bu olay ilk kez olduğunda.
neden soruyorsun?
bir sebebi yok. sadece o zamanlar
küçük bir çocuktum ve...
...unuttuğum şeyleri hatırlamanın bir
yolunu bulamayacağımı düşünüyordum.
insan senin yaşındayken
bunları düşünmeye başlar.
bana geçmişini hatırlamanın bir
yolunu bulduğunu söylemişti.
gerçek anıların sadece hayal gücünden
ibaret olduğunu ona anlatamadım.
sonra... işler o kadar kötü gitmeden önce...
...enstitüye yatmadan önce bana...
sana ne söyledi? -boş ver. önemli değil.
sadece babanın çılgınca fıkirlerinden biriydi.
burada bir yerde olmalı.
çok yakınımda biri var gibiydi.
bay iyi kalpli... -ne yaptığını sanıyorsun?
sessiz ol. bunun için sessizliğe ihtiyacım var.
sen aptal mısın dostum?
belki bu kadar aptal bir budala
olmanın bir sebebi vardır.
bence ne yaptığını bir daha
düşünsen iyi olur. uyandığında...
...bundan çok daha fazlasını yapabilirsin.
sen kendini ne sanıyorsun?
beni tanıdığını mı sanıyorsun?
ben bile kendimi tanımıyorum.
kusura bakma patron. -sen iyi misin?
aman Tanrım. uzun zaman oldu.
nerelerdeydin?
sağda solda. bilmiyor
muydun? -hayır. sen söyle.
işte şimdi görüştük. bu güzel.
sigara içiyor musun? -hayır.
en az 1 00 kez bırakmaya çalıştım.
eve mi yürüyordun? -evet.
-eşlik edeyim mi? -tabi.
tommy nasıl?
onu birkaç yıl içerde tuttular ama...
...şimdi herkes gibi normale dönmeye çalışıyor.
bu güzel. baban da iyi mi?
hayır. 1 5 aydan beri felçli.
bu cesaretini kırmış olmalı.
babam için bu söz konusu olamaz.
neden annenle kalmıyorsun?
yeni bir ailesi var. evinde fazla oda yok.
dinle. buraya sadece senin
için döndüğümü bilmelisin.
benim için mi? neden?
hala o siyah boyalı evi ziyaret ediyor musun?
evet, elbette.
hafızamın bir kısmı canlanmaya başladı.
-seninle de bunu konuşmak
istedim. -hatırlamaya çalış.
küçükken, baban bizi sinemaya götürmüştü.
robin hood'un bir fılmiydi.
ne bilmek istiyorsun Ethan?
bodrumda ne oldu? -bu uzun zaman önceydi.
buraya kadar bunun için mi geldin?
robin hood'la ilgili aptalca
sorular sormak için mi?
hayır. sadece gerçekten çok kötü
şeyler olduğunu düşünmüştüm.
fırtına gibi mi?
olan her neyse bizim hatamız değildi.
daha çocuktuk. yapabileceğimiz bir şey yoktu.
kapa çeneni Ethan!
nefesini boşa tüketiyorsun.
baban bir ucube olduğu için
kendinden nefret edemezsin.
kimi inandırmaya çalışıyorsun Ethan?
bunca yolu sadece kötü bir hafızan
olduğunu söylemek için mi geldin?
ne yapmamı istiyorsun?
omzuna yaslanıp ağlamamı mı?
canın cehenneme Ethan!
hiçbir şey daha iyi değil, tamam mı?
hiçbir şey daha iyi olmayacak!
madem o kadar harika biriydim
Ethan, neden beni aramadın?
neden beni yalnız bıraktın?
baban senin yaşındayken senin
düşündüğün şeyi düşünmüştü.
geçmişi hatırlamanın bir
yolunu bulduğunu söylemişti.
senin için mesaj bıraktı.
-şu sigaranı banyoda iç.
merhaba Ethan. profesör Carter. senin için
endişelendiğimi söylemek için aradım.
beni ara, yeni çalışma programı yapalım.
kız kardeşimi mi gördün pis serseri?
dün gece bir saat boyunca yanımda ağladı.
dün gece onu görmeye geldiğini söyledi.
bu akşam kendisini öldürdü. o öldü.
sen de öleceksin.
senin için döneceğim.
babam sandığım kadar deli değilmiş.
o lanet olası tizleri geçmiş olmalı.
ya Kayleigh'nin izleri?
çok soğuktu. giysilerime sarınmak istemiştim.
bir fıkrim var. hadi evin bodrumuna inelim.
orası daha çok bir zindana benzer.
işte ışıklar. girmeden önce kapıyı
çalman konusunda ne söylemiştim?
ama görmek istiyorum.
dediğimi yapmazsan ofısimde
göreceklerin hoşuna gitmeyecek.
şimdi... hikayenin bu kısmında, robin hood...
...marian'la daha yeni evlenmiştir.
ve diğer yetişkinler gibi birbirlerini
öpmeleri gerekmektedir.
evet. giysilerini çıkar Kayleigh.
hadi. fılmlerdeki kadınlar gibi. bu
işi o kadar büyütme. sen de Ethan.
hadi. soyunun çocuklar. burada fılm çekiyoruz.
saat kaç? -senin için sana
söylediğim şeyi yapma zamanı.
yanlış cevap serseri.
bu senin son anlarını yaşadığın zaman.
30 saniye içinde o iki kapıdan birini açacaksın.
ilk kapı, kendi etinin ve kanının
her yere saçılmasına neden olacak.
neler oluyor? bunu nasıl yapacaksın?
kızın için, güzel çocuğun
için, cehenneme gideceksin.
çünkü bu kızın güveni kendi
sapık babası yüzünden zedelendi.
sonuç olarak... diğer tarafa gideceksin.
iyi işti baba. -sen kimsin?
istersen olacakları yakından seyredelim george.
diğer seçeneğine gelince... robin hood'un
kendi kızına davrandığı gibi davranabilirsin.
buna ne diyorsun baba?
iyi dinle aşağılık pislik.
bizi yine kullanmaya kalkarsan
seni parçalara ayırırım.
ama şimdilik tommy'ye dua et. çünkü
*** bir babası olduğunu bilmiyordum.
son bir şey daha.
bir daha bana dokunma.
tamam. dokunmam.
iyi misin hayatım?
aman Tanrım, vücudun kanıyor.
Kayleigh, sen...
inanılmaz.
teşekkür ederim. gidip
temizlen, sonra da yatağa gel.
giysilerim nerede?
onlar senin giysilerin aptal.
çabuk ol. okula gitmeden
önce hazırlanmak istiyorum.
keşke onun yerinde olsaydım.
affedersin. ben ah...
ne var? yoksa sizler benim burada...
senin ismin Gwen. seni tanıyorum.
biliyor musun Ethan. haklısın.
babanın bizi video kameraya
kaydettiği zamanı hatırlıyor musun?
evet. sanırım hatırlıyorum.
sonra kaseti kaybetmişti.
bu beni neden korkutsun ki?
bilmiyorum. biraz tuhaf.
çok ahlaksız birisin.
bu akşam görüşürüz.
bu harika. tamam çocuklar.
merhaba anne. benim. sadece
gelemeyeceğimi söylemek için aramıştım.
seninle biraz konuşabilir miyiz?
ne oldu? rolex'ini mi kaybettin?
canın cehenneme serseri!
2 hafta sonraki projenizi unutmayın çocuklar.
özür dilerim. sadece küçük bir işim çıktı.
ismin ne? -Ethan. -cevabım hayır bay treborn.
çünkü sınav başlamak üzere.