Tip:
Highlight text to annotate it
X
SONBAHAR
Bir sandalyeyle baþladý.
Uzun zamandýr bunu arzuluyordum.
Biliyorum.
Wizard (Sihirbaz).
Tanrý Aþkýna Banana, kapasan artýk çeneni?
Bu, bugüne kadar gördüðüm elden çýkarýlmýþ en görkemli oturma odasý takýmý.
Bak sen, yoksa bu gelen bizim tehlikeli MacGuff mý?
Baþka bir test daha mý?
Sanýrým ilki bozuktu,
Artý iþareti daha çok bölmeye benziyordu, ben de ikna olamadým.
Bugün bu üçüncü, anne, bebek yolda, þüphelenmeye gerek yok.
Söylemesi kolay, meme uçlarýn
koyulaþtý mý?
Evet, belki küçük erkek arkadaþýnýn spermleri mutasyona uðrayýp, seni iki kere hamile býrakmýþtýr.
Sus ve ver þunu yaþlý adam. Bak, koskoca SunnyD'mi yeni bitirdim ve hemen halletmeliyim.
Tuvalet nerede biliyorsun.
Ýþin bitince çubuðun parasýný öde.
Ýdrarýnla iþaretledin diye senin olduðunu düþünme.
Tehþisin nedir Fertile Myrtle: Eksi mi artý mý?
Bilmiyorum, daha belirmedi.
Bunlardan da alýyorum.
Ahan, Ýþte.
Küçük pembe artý iþareti ne kadar da þeytansý.
Bu bir Yaz-Sil deðil, telafisi olmayan bir þekil, güzelim.
Meri-mere-marhabaaa.
Ýntihara meyilliyim.
Juno?
Hayýr, Morgan Freeman, toplanýlmasý gereken kemikleriniz var mý?
Sadece donumda bir tane.
Hamileyim.
Ne? Kesin emin misin?
Evet, Bleeker'dan.
Muhtemelen yemektendir, öðle yemeðini çok mu kaçýrdýn?
Yemek falan deðil, üç kere hamilelik testi yaptým ve kafayý yemek üzereyim.
Üç tane hamilelik testi için sýkýþmayý nasýl baþardýn? Ýnanýlýr gibi deðil.
Bilmiyorum, bir sürü SunnyD içtim. Boþver.
Sana hamileyim diyorum, sen ise oldukça kibirli davranýyorsun.
Sen ciddi misin?
Yani, harbi harbi mi?
Ne yazýk ki, evet.
Aman Tanrým!
Kahretsin! Tayland'ýn Phuket adasý!
En baþýndan beri beklediðim heyecan buydu.
Yani þimdi "Havenbrook" ya da "Women Now"a mý gideceksin?
Çünkü biliyorsun "Havenbrook" için ailenden bir not alman gerek.
Evet, biliyorum. Aslýnda, "Women Now"a gideceðim. Çünkü onlar daha hýzlý yardým ediyorlar.
Hey, senin için aramamý ister misin?
Çünkü Becky için geçen sene aramýþtým.
Hayýr, Kendim arayabilirm.
Oh, ama baþka bir þey için yardýmýna ihtiyacým var, ki açýkçasý daha önemli.
Aslýnda aðýr kaldýrmak tam da ihtiyacýn olan þey þu anda.
Cidden.
Yani, þimdi sýkýlmýþtýn ve bu kutsanmýþ mucize olu mu verdi?
Hayýr aslýnda hareket kasýtlýydý. Yani, sadece
seks, "hadi bebek yapalým" kýsmý deðil.
Peki, Bleeker ile birlikte olmaya ne zaman karar verdin?
Bilmem.
Bir sene önce Ýspanyolca dersinde.
Sen ona aþýksýn.
Hay-, aslýnda gerçekten karmaþýk bir durum, tamam mý?
Ve þu kýrýlgan halimde bu konuyu konuþacak gibi deðilim.
Peki nasýldý?
Sýska Bacak Gayretli Bleek?
Harika.
Hey, Bleek.
Güzel kaplan.
Gururlu gözüküyor.
Ms. Rancick'in çimenliðinden aþýrdým.
Vauv, þortun bugün bilhassa altýn gibi.
Oh, annem renk-koruyucu beyazlatýcý kullanýyor.
Aferim Carole.
Söylerim.
Ne zaman onlarý böyle koþarken görsem, þeyleri þortlarý içinde zýplarken.
Onlarý hep çýplak hayal ederim, hatta istemesem bile, gördüðüm tek þey domuz kýlýçlarý olur.
Koþuyor olmam gerek.
Peki tahmin et ne oldu?
Ne? Bilmiyorum.
Hamileyim.
Ne yapmalýyýz?
Oh, biliyorsun, düþünüyordum da daha kötüye gitmeden bir el koysam iyi olacak.
Çünkü, saðlýk dersinde de konuþuyorlardý,
hamilelik nasýl reþit olmayanlara sýkça rehberlik edebilir diye.
Tipik olarak, evet, evet.
Annelerimiz ve öðretmenlerimiz hamile kalýnca olacaðý budur.
Yani, sorun yok o zaman?
Evet, evet, Wizard. Bilirsin, sanýrým
yapman gereken ne ise onu yap, yani?
Ee, seninle seks yaptýðým için üzgünüm,
Senin fikrin olmadýðýný biliyordum.
Kimin fikriydi?
Okulda görüþürüz, tamam mý?
Kimin fikriydi?
Hey, kitabýn parçalanmýþ.
Evet.
Yüzüne bakmýþ olsa gerek.
Ýþin komik tarafý Steve Randazo gizliden beni istiyor olmasý.
Serseriler hep kaçýk kýzlarý sever.
Plastik cam gibi
tatsýz ayakkabýlý ve barbar makyajý olan kýzlarý.
Çello çalýp McSweeney's okuyan ve
büyüdüklerinde çocuklarýn kütüphanecisi olmak isteyen kýzlarý.
Ah evet, gerzekler bu zýrvalarý yutar.
Bunu kabul edemezler, çünkü onlar
kusursuz amigolarla ilgilenmelidirler.
Leah gibi, o da kazaren öðretmenlerle ilgilenir.
Ben de, *** Allen'a bayýlýrým!
Tamam millet.
Bugün renkli fotoðraf dersini yapacaðýz, öyleyse
eþinizi bulun ve dörtlü gruplara ayrýlýn.
Ee, deney yapmak gibisi yok.
Dersin hazýrlýk sorusunu dün gece yaptým,
eðer istersen cevabýmý kopyalayabilirsin.
Ödevenini kopyalayamam.
Her hafta ödevimi kopyalarsýn.
Doðru, bir tür avantacý ders ortaðýyým, deðil mi?
Yo, yo, önemli deðil. Masaya kesinlikle birþeyler getirdiðini düþünüyorum.
Karizma.
Peki öyleyse kim harikalendirme için hazýr?
Aybaþý migrenim var, bu yüzden parlak ýþýklara bakamayacaðým bugün.
Amanda, sana kliðine yatýp dinlenmeni söyledim. Hiç dinlemiyorsun.
Hayýr, Josh, çünkü emir almam.
Ne senden ne de baþka bir erkekten.
Biliyor musun, Mankato'daki kardeþimi ziyaretten
döndüðümden beri bana böyle davranýyorsun.
Sana söylediðim gibi, hiç bir þey olmadý.
Ee, ben aygýtý kurayým.
Juno, Bunsen yakýcýsýný takmak ister misin?
Zevkle.
Ben kliniðe gidiyorum.
Ýyi. Muzipliðin bitince ara beni.
Ýyi, sen de kardeþinin kolejinde aldatma yerine,
birini sevmeyi öðrenince ara beni.
Sadece dört Smirnoff Ices ve
bir þiþe Boonie'nin Snow Peak
Peach tadý seni yoldan çýkarttý!
Ýyi, Amanda, emin olmak için bunu not alayým.
Aslýnda duyduðum kadarýyla Boonie'nin Snow Peak
Peach'i Boonie'nin en iyilerinden.
Doðru? Deðil mi, Bleek?
Oprimo numero dos.
Evet, acele bir kürtaj edinmek için arýyorum.
Ne?
Bir saniye bekleyebilir misin, hamburger telefonumdayým da.
Tamam, þimdi oldu,
Evet, konuþurken hiç rahat deðil.
Evet, kürtaj yaptýrmak istiyorum.
Onaltý.
Seksten bu yana iki hafta dört gün oldu diyebilirim,
Hatýrlatýyým, sadece tahmin olarak.
Pardon, ne kadar zamandýr ben ne?
Oh, yetiþkenlerin "seks açýsýndan aktif" terimini kullanmalarýndan nefret ediyorum.
Bunun anlamý dahi ne?
Bir gün aktivliðimi sonlandýrabilir miyim, yoksa bu varolmanýn kalýcý bir durumu mu?
Sanýrým Bleeker yaptýðýmýz gece canlandý,
Sanýrým yüzündeki o ifade bu yüzden vardý.
Ýþdeki þu ahtopat fýrýný görmeliydin.
Ocaða girebilmek için Hazmat takýmýmý çýkarmak zorunda kaldým.
Babam eskiden ordudaydý, þimdi ise sadece ortalama bir HVAC uzmaný.
O ve annem ben beþ yaþýndayken boþandý
ve annem Arizona'da Havasu arazisinde yaþýyor.
Yeni kocasý ve üç vekil çocuðuyla.
Oh, ve her sevgililer gününde açýklanamaz bir þekilde
bana bir kaktüs gönderir.
Ve ben de sanki, çokça teþekkürler, Coyote Ugly.
Bu kaktüs diken yaralarý, terketmenden bile beter, der gibiyim.
Bu benim üvey annem, Bren, tamamen köpeklerle saplantýlý.
Manikür salonu sahibi ve sürekli metil alkol kokar.
Peki Juno, dün geceki küçük manevran nasýldý?
Hangi manevra, efendim? Tüm oturma odasý takýmýný bir çayýrdan diðerine taþýmam mý,
yoksa 10 dakikada yuvarladýðým 46 parça slushie (milkshake vari bir içecek) mi ?
Juno, ayaklý vazoma kusmuþ olma ihtimalin var mý?
Mac, ön kapýdaki güzel ayaklý vazo, Stillwater'dan aldýðým?
Mavi bir pislikle doluydu,
Yani, yapýþkan birþeylerle doluydu bu sabah.
Asla ayaklý vazona kusmam, Brenda.
Yani, belki L.B. yapmýþtýr.
Liberty Bell, eðer patatesine biraz daha Baco koyarsan, küçük maymun poponu tekmeleyeceðim.
Tüm bebekler doðmak ister!
Tüm bebekler doðmak ister!
Tüm bebekler doðmak ister!
Hey Su-Chin.
Oh. Merhaba, Juno.
Nasýlsýn?
Bildiðin gibi, baya yoðun.
Worth'un verdiði ödevi yazdýn mý ?
Hayýr, dahaden deðil.
Dün akþam bakmaya çalýþtým, ama konsantre olamadým.
Adderalllerimden satabilirim sana.
Hayýr saol, hap almayý býraktým.
Akýllýca bir seçim, çünkü tanýdýðým uyuþturucu baðýmlýsý bir kýz vardý.
Bir keresinde bir sürü antidepresan ilaç alýp elbiselerini parçaladý ve
Ridgedale Mall'daki fýskýyeye daldý, Blaaaaah! Ben denizden bir "Kraken"im (Norveç deniz canavarý)!
Onun sen olduðunu duydum.
Seni görmek güzeldi, Su-Chin.
Bebeðinin muhtemelen kalbi atmaya baþlamýþtýr, biliyor musun?
Acýyý hissedebilir,
Ve týrnaklarý çýkmýþtýr.
Týrnak mý? Ciddi misin?
Kadýnlarýn güvenilir dostlar olduðu Women Now'a hoþgeldiniz.
Lütfen ellerinizi görebileceðim bir yere koyun ve bombalarýnýzý teslim edin.
Hey, büyük þov için burdayým.
Adýnýz, lütfen?
Juno MacGuff.
Sahte bir isim kullandýðýmý düþünüyor.
Gene Simmons ya da Mother Teresa gibi.
Ýki tarafý da tamamen doldurmanýz gerekiyor.
Her çentiði ve aðrýyý bilmemiz gerek.
Bedava kondom ister misin?
Bunlar Boysenberry (böðürtlen + ahududu)
Hayýr, seksten uzaðým, þu sýralar.
Her birleþtiðimizde erkek arkadaþým bunlardan kullanýyor.
Aletini pasta gibi kokutuyor.
Tüm bebekler doðmak ister!
Tüm bebekler doðmak ister!
Tanrý mucizeni takdir ediyor!
Dsotum, ne yapýyorsun burada?
Seni gelip dörtte alacaðýmý sanýyordum.
Yapamadým, Leah!
Mekan, diþçi ofisi gibi kokuyordu,
Ve su boyalý korkunç dergiler vardý etrafta.
Ve kaçýk sekreter bana sürekli
üzüm emicilere benzeyen kondomlardan vermeye çalýþýp,
kaçýk erkek arkadaþýnýn pasta toplarýndan gevezelik edip durdur.
Yam!
Ve ayrýca Su-Chin de ordaydý, o da
sürekli, "Oh merhaba! Bebeklerin týrnkalarý bu yaþta çýkar. "
Týrnak!
Korkunç.
Sence bebek yarýyolda seni týrnaklayabilir mi?
Bebeði doðuracaðým, Leah.
Dostum! sesini yükseltmemelisin, annem içerde.
Seks açýsýnda aktif olduðumuzu bilmiyor.
Bunun anlamý dahi ne?
Düþünüyorum da.
Bence bu bebeði doðurup gerçekten ona ihtiaç duyan birilerine verebilirim .
Bilirsin, kendi baþýna bir yumurtalýðý olan kadýna ya da bir çift lezoya.
ama zamanla kilon artacak ve göðüslerin süt deposu olacak.
- ve insanlara hamile olduðunu söylemek zorunda olacaksýn.
- Belki de bencil olmadýðým için beni azize sayacaklar.
Belki de gerçek anlamda sinirlenip, mezun olmana ya da bahar arasýnda Cabo'ya gitmene izin vermeyebilirler.
Zaten Bleeker ile Gettysburg'a gidecektim.
Evlat edinmelere bakmalýsýn,
Onlarý her zaman Penny Saver'da görüyorum.
Ebeveynler için reklamlarý mý var?
Evet! "Umutsuzca Yavru Arayanlar". Küçük av köpekleri ve iguanalar ile kullanýlmýþ beden aletlerinin hemen yanýnda.
Tamamen yasal.
"Sýhhatli, manen varlýklý çift gerçek aþký birbirlerinde buldu."
"Bir tek alçak herifin eksik."
Muhabbet kuþu istiyorum.
Juno, beni hiç dinlemiyorsun bile.
Hayýr, duydum seni. Bebeði kendilerini "sýhhatli" olarak tanýtan bir aileye vermek istemiyorum.
- Neden?
- Daha kesin hatlý bir þeyler istiyorum.
- Tamam, tam olarak kafanda ne var?
- Daha çok, bir grafik tasarýmcýsý düþünüyordum,
otuzlarýnda, Asyalý bir kýz arkadaþý olan, giyinmesini bilen ve bas gitarýyla rak yapan biri gibi.
Ama çok ayrýntýya girmek istemiyorum.
Tamam, buna ne dersin?
"Eðitimli, baþarýlý çift sýcak beþli yuvasýna bir bebek arýyor. "
"Telafi edileceksiniz. Bize yardým edip sevgi çemberini tamamlayýn."
Kulaða hoþ geliyor.
Kulaða çok kült geliyor. Ayrýca, zaten üç tane çocuklarý var, açgözlü küçük kancýklar.
Oh, Juno! Buna ne dersin?
Onlar Mark ve Vanessa Loring,
Ve siyah beyaz bile çok güzeller.
#Hey Bleek! Losyonunla kýrbaçla buna. Þaka yapýyorum (bir bakýma) En iyi arkadaþýn, Juno#
Hey Paul? Yemek için aþaðýya gelecek misin?
Hayýr, sanmýyorum.
Sekiz mil koþtun bugün, Puppy.
Aç deðilim, iþin garibi.
Ama akþam yemeði için kahvaltýlýk yaptým.
En sevdiðinden, Paul.
Evet.
Bugün sen koþarken Juno MacGuff aradý.
Onun hakkýnda nasýl hissettiðimi biliyorsun.
Evet, evet, bir kaç defa belirtmiþtin.
O sadece...
...farklý.
Evet.
Bunu nasýl söyleyeceðimden tam olarak emin deðilim.
Tatlým, atýldýn mý?
Hayýr. Atýlmam durumumda okul doðrudan sizinle baðlantý kurmayý ister.
Sadece soruyordum.
Daha akla yatkýn gözüküyor.
Yüklü miktarda paraya mý ihtiyacýn var? Yasal avukat?
Hayýr, bir þey istemiyorum.
Merhamet haricinde belki. Yani, kimse bana vurmazsa dehþet güzel olurdu.
Ne yaptýn, Junebug?
Previa'nla birine mi çarptýn?
Hayýr.
Dostum, bence onlara sadece söylemen en iyisi.
Hamileyim.
Oh, Tanrým.
Ama evlatlýk olarak vereceðim.
Hatta kusursuz çifti buldum bile.
Týbbi masraflarý ve herþeyi ödeyecekler.
Otuz-tuhaf haftadan sonra bu hiç yaþanmamýþ gibi davranabiliriz.
Hamile misin?
Üzgünüm.
Özür dilerim. Eðer teselli olacaksa,
Yayýlarak diz kapaðýma inen mide yanmalarým var.
ve çarþambadan beri reaksiyon göstermedim.
Sabahtan beri!
Seks açýsýndan aktif olduðunu bile bilmiyordum!
Çocuk kim?
Bebek mi? Çok fazla bilgim yok açýkçasý. Ýddiaya göre týrnaklarý çýkmýþ.
Týrnak mý? Gerçekten mi?
Evet.
Kasteddiðim, babasý kim, Juno?
Paulie Bleeker.
Paulie Bleeker?
Ne?
Bunu baþarabileceðini düþünmezdim!
Biliyorum, deðil mi?
Doðru, gülünç bir mesele deðil bu.
Hayýr, deðil.
ve Paulie açýkçasý harika.
Sandalyede.
Evlatlýk vermeyi mi düþündünüz?
Evet, bir çift var.
Beþ yýldýr çocuk sahibi olmaya çalýþýyorlar.
Onlarý Penny Saver'da egzotik kuþ ilanlarýnýn yanýnda bulduk.
Akla yatkýn bir avukatlarý var ve ben haftaya onlarla tanýþmaya gideceðim.
Junebug, bu yapmasý çok çok zor bir þey.
Muhtemelen þu anda anlyabileceðinden çok daha zor.
Doðru, biliyorum...
...Sadece anne olmaya hazýr deðilim.
Kesinlikle deðilsin!
Liberty Bell'e solunum ilaçlarýný vermeyi bile hatýrlayamadýn.
Bir kere oldu! Ve ölmedi de, hatýrlarsan!
Tatlým, bilirsin, hiç diðer yolu düþündün mü?
Hayýr.
Sen küçük bir Viking'sin!
Öncelikle öncelikler,
Seni saðlýklý tutmalýyýz.
Doðum öncesi vitaminlere ihtiyacýn var,
Aklýma gelmiþken, týrnkalarýn için de inanýlmaz þeyler yapar, bu da bir artý.
Oh, doktor rahdevusu için program yapmalýyýz.
Nerede doðuracaðýný þekillendirmeliyiz.
Juno, evlat edinecek olan aileyle tanýþmana seninle geleceðim.
Daha çocuksun. Bebeðe susamýþ kelebek somunlarý bir çiftçe sömürülmeni istemiyorum.
Saol, baba.
Senin ne zaman tamam diyeceðini bilen türden bir kýz olduðunu düþünmüþtüm.
Gerçekten ne tür bir kýz olduðumu bilmiyorum.
Doðrudan söyle bana, Bren.
Sence bu benim hatam mý?
Bence çocuklar sýkýldýklarýndan birleþiyorlar.
ve bu konuda Junebug budalaca davrandý, Mac.
Pop-Pop olmaya hazýr deðilim.
Bir Pop-Pop olmayacaksýn.
Bir baþkasý bu salakça durumdan, Ýsa'dan gelen kýymetli bir kutsallýk bulacak.
Bizi buraya oturttuðunda bunun geleceðini gördün mü?
Evet. Ama okuldan atýldýðýný ya da aðýr uyuþturucunun içinde olduðunu umdum.
Benim de ilk aklýmdan geçen buydu.
Ya da trafik kazasý. Herþeyi ama bunu deðil.
Ve Bleeker denen çocuðu bir daha gördüðümde onu iyice pataklayacaðým.
Mac, yapma. Bilirsin onun fikri deðidi.
Merhaba! Ben Vanessa. Sizler Juno ve Mr. MacGuff olmalýsýnýz.
Vanessa.
Vanessa'ydý, deðil mi?
Beni ve sorumsuz çocuðumu evinizde aðýrladýðýnýz için teþekkürler.
Oh yo. Asýl size teþekkür ederim.
Ýçeri girin.
Montunuzu ya da þapkanýzý alayým mý?
Oh, evet, tabi, saol.
Bu arada Penny Saver'daki fotoðraf can alýcý. Süper klas.
Arkaplanda yapmacýk aðaçlarýn olduðu insanlar gibi deðil.
Açýkçasý, kimi kandýrdýklarýný düþünüyorlar?
Bizi Penny Saver'dan mý buldun?
Merhaba. Mark Loring. Ben eþiyim.
- Nasýl gidiyor? Mac McGuff.
- Memnun oldum.
Merhaba.
Bu Gerta Rauss, avukatýmýz.
Gerta Rauss.
Merhaba, tanýþtýðýmýza sevindim.
Ve tabi, bu da, Juno.
Alaska'daki þehir gibi.
Hayýr.
Hayýr mý?
Tatlým?
Oturup tanýþalým mý?
Ýçecek bir þeyler getiririm diye düþünmüþtüm.
Ne istersiniz? Pellegrino veya vitamin suyu ya da portakal suyu?
Bir Makers Mark, lütfen. Hazýr.
Þaka yapýyor.
Junebug'ýn muhteþim bir espiri anlayýþý vardýr.
Bir çok genetik yeteneklerinden sadece biri.
Anlýyorum.
Peki, Juno. Ýlk olarak,
þimdiye kadar ne kadar oldun?
Lisedeyim.
Hayýr, hamileliðini kastettim.
Oh. Uh, aslýnda üvey annem beni dün doktora götürdü
ve doktor ve ordakiler on iki aylýk olduðumu söyledi.
Oh, bu harika.
O zaman ikinci üç aylýk dönemindesin?
Evet, anlaþýlan o.
Tam olarak Mayýs'ýn dördünde.
Harika.
Kýz arkadaþlarým ilk bir kaç ayýn en zor olduðunu söylüyor.
Çok da farketmedim.
Beni daha çok kotumdan içeri þu elastik bandý ne zaman koyacaklarý düþündürüyor.
Bence hamilelik çok güzel.
Sen olmadýðýn için þanslýsýn.
O zaman, bu iþi nasýl yapacaðýmýzý konuþalým.
Nasýl yani, bu þeyi sahip olduðumda?
Paketleyip size teslim etmek mi?
Mark ve Vanessa açýk evlatlýðý görüþmeyi arzu ediyor.
Bunun anlamý ne?
Bunun anlamý, dönemsel güncellemelerin ve fotoðraflarýn gönderilerek,
Juno'nun bebek büyürken onun nasýl olduðunu bilmesinin saðlanmasý.
Voah. Fotoðraf ya da herhangi bir bilgilendirme istemiyorum.
Bunu eski usul halledemez miyiz?
Bebeði bir sepete koyup size göndersem.
sazlýktaki Musa gibi.
Teknik olarak, eski miras usulü olur o.
Aynen! Doðru?
Ne demek istediðimi anladýn mý?
Eski güzel günlerdeki gibi.
Hýzlý ve kirli olduðu zamanlar.
Eee, o zaman hepimiz için en iyisinin
geleneksel kapalý evlatlýk olduðu konusunda anlaþtýk?
Yani, evet, bu böyle kapansýn.
Açýkça, tüm týbbý harcamalarý karþýlamak istiyoruz.
Baþka karþýlanmasýný istediðiniz bir þey var mý?
Anlayamadým?
Hayýr.
Hayýr, satmak istemiyorum bunu, ben sadece...
...isterim ki...
...sadece bebeðin onu sevecek
insanlarla beraber olmasýný isterim,
ona iyi ebeveyn olacak kiþilerle, bilirsin?
Ben daha lisedeyim.
Dostum, ben ihtiyaç sahibiyim.
Bizim için bencil olmayan güzel bir þey yapýyorsun.
Vanessa evlendiðimizden beri bir bebek istiyor.
Anne olmak için ölüyorum!
Hiç söyleme.
Hiç bir þeyi yapmak için doðmuþ olduðunuzu düþündünüz mü?
Evet.
Isýtma ve havalandýrma.
Bak iþte.
Anne olmak için doðdum.
Bazýlarýmýz öyle.
Ya sen, Mark, baba olmak için sabýrsýzlanýyor musun?
Kesinlikle, evet.
Her erkek baba olmak ister.
Futbol takýmýna koçluk yapmak ve
fen sergilerine yardýmcý olup,
volkanýn patlamasýný izlemek, ne bileyim.
Evet, tüm bunlar.
Belki Gerta, bize hazýrladýðý taslak belgeleri gösterir.
Öncelikle lavaboyu kullanabilir miyim?
Çünkü hamilelik Seabiscuit (Eski bir yarýþ atý) gibi çiþimi getiriyor.
Tabi, alt katýn banyosu yeniden döþeniyor,
ama yukarý çýkýp, saða dönersen...
Oh evet! Tuvaleti olan oda.
O iyi mi?
Pardon.
Pardon, seni bu yukarda görmeyi beklemiyordum.
Sadece bir þey almaya çýkmýþtým
Karýn bana casusluk yapman için mi gönderdi seni?
Hayýr.
Paranoya yuppilik gibi durumlardan çýktýk mý?
Eþinin parfümünden bir fýrt çaldým.
Gerçekten mi?
Bu bir Clinique Happy.
Bir kokla bu baya geç kaybolanlardan!
Bu beni mutlu mu etmeli?
Mutlu olmalýsýn, Holmes (Dedektif anlamýnda).
Sana ve Vanessa'ya hayatýnýzýn hediyesini veriyorum.
Tatlý, haykýran, pisleyen bir hayat!
Ve ayrýca kaplanmýþ olarak dýþarý geldiðinde senin orada olman da gerekmiyor...
Ýç organlar mý?
Kan ve pislik.
Bu bir Les Paul mu?
Evet, öyle.
Vanessa eþyalarým için bana bir oda verdi.
Sana, "kendi" evinde, eþyalarýn için sana ait bir oda mý verdi?
Sana uzun bir tasma takmýþ, Mark.
Oh, bu çok güzel.
Biliyor musun? Gibson'ý her zaman Fender'e tercih etmiþimdir (Aferim Cody gözüme girdin).
Ne çalýyorsun?
Bir harmoni sarsýyorum.
Peki ya bu akaju mu? (Maun aðacý)
Sapý giderse ne olacak? Bu çok manya-...
Onu hiç sorma. Çok sýký bir grupta çalardým,
Chicago'da yaþadýðým zamanlar ve bir gece Melvins'in
açýlýþýný yaparken sahnede kýrmýþtým onu
ve tamir ettirmek bana 800 dolara mal olmuþtu.
Ne zamandý?
93. Rock and Roll'un en iyi zamaný.
Nuh-uh, '77! Punk Volume #1.
Çýldýrmýþsýn.
Orada deðildin,
Büyüyü anlayamazsýn.
Sen doðmamýþtýn bile!
O ne?
O bir Pilates makinesi. (Yoga egzersiz aleti)
Ne yapýyorsun onunla?
Bir þey yapmýyorsun.
Egzersiz için.
Karým "Tony Little Gazelles off the TV"lerden
birini ýsmarlamýþtý.
Bilirsin, hani þu at kuyruklu adam?
O adam bana çok doðru görünmedi.
Hemen dönerim.
Ýzninizle.
Merhaba.
Merhaba.
Þarký söylüyorsunuz?
Juno, Kimber'e daha yakýndan bakmak istedi.
Gitarýnýn adý Kimber mý?
Evet.
Klasmýþ. Benim de baltamýn adý Roosevelt.
Franklin'in adýna, Ted'in deðil.
Hani þu þiddetli çocuk felci geçirmiþ olan.
Gerta alt katta, hala üzerinde...
...durmamýz gereken bir çok konu var.
Ben aldým, ben aldým.
Doðaçlama oturumunuzu bozmak gibi olmasýn.
Yani, bunlara bir bakýn ve bir sorun olursa beni ofisimde arayýn.
Eðer doktor randevularýndan bizi bilgilendirirseniz çok memnun kalýrýz,
ultrasyonlar, onun gibileri.
Tabi ki. Çocuðunuz nasýl piþiyor bilmek istiyorsunuz, anlýyorum.
O zaman, bunu gerçekten yapacak mýsýn?
Evet. sevdim sizi çocuklar.
Ne kadar emin olduðunu söyleyebilirsin?
%80 ya da %90 eminim diyebilir misin?
Neredeyse %104 emin olduðumu söyleyebilirim.
Gerçekten mi?
Cidden, size þu anda verebilecek bir þeyim olsaydý,
gerçekten verirdim.
Ama þu anda muhtemelen
Deniz Maymunu gibi göründüðünü düþünüyorum
Ve biraz þirinleþmesini beklememiz
gerek diye düþünüyorum, deðil mi?
- Doðru.
- Harika.
Ocakta tut o zaman.
Bence bu harika bir düþünce.
Ýkinizle de tanýþmak güzeldi.
Lütfen dikkatli sürün.
Yakýnda haberinizi almak umuduyla.
- Kendine iyi bak.
- Ba bay.
KIÞ
Hey, adamým.
Hey, Vijay. Naber?
Juno MacGuff'ýn hamile olduðunu duydun mu?
Evet.
- Annelerimiz ve öðretmenlerimiz gibi!
- Evet.
Senden olduðunu duydun mu?
Evet.
Ne hata ama, adamým.
Açýkçasý çok fazla bir þey bilmiyorum bu konuda.
Býyýk býrakmalýsýn.
Býrakamam.
Ben de.
ama iç çamaþýrý giymeyi býrakacaðým.
*** sayýmý arttýrýr. Görüþürüz.
Juno, hey.
Hey, Bleek.
Ben ve bizim çocuklar okuldan sonra sinemaya gideceðiz ve onsekiz çocuðu olan
adamlara bu lokmalarý seðireceðiz.
Gelmek ister misin?
Kulaða müthiþ geliyor ama ultrasyonum var.
Oh, gerçekten mi?
Gelebi-...
...Gelmeli miyim?
Oh, bu lokma toplarý harcayamazsýnýz,
Ama belki daha sonra uðrarým.
Tamam, olur.
- Görüþürüz, Bleek.
- Görüþürüz.
Sana bir yer tutarým.
Ýþte bebeðin.
Oh, tanrým.
Ýþte bir el.
Ve bir kol.
Ve iþte ayak.
Þuna bir bakar mýsýn?
Bebek Büyük-Baþ'a bir bak sen. Dostum,
bu þey çýlgýn gözüküyor!
Ýzninle, kutsal bir tekneyim ben.
Senin midende sahip olduðun tek þey Taco Bell!
Buna gerçekten aðlayacaklar saplarýn varolmasý hayret verici.
Ne? Ben taþtan deðilim.
Ýþte bu kadar.
Cinsiyeti öðrenmek ister misin?
- Evet.
- Hayýr.
- Lütfen, Junebug?
- Cinsiyeti hayýr.
Doðururken süpriz olmasýný mý planlýyorsun?
Mark ve Vanessa süpriz olsun istiyorum, ve eðer bana söylersen, herþeyi berbat ederim.
Mark ve Vanessa okuldan arkadaþlarýn mý?
Hayýr, hayýr, onlar evlatlýðý üstelencek ebeveynler.
Oh. Çok þükür.
Bu ne demek oldu þimdi?
Bir çok genç annenin buraya geldiðini görüyorum.
Açýkçasý bu bir bebeði büyütmek açýsýndan
berbat bir durum.
Benim o kadar berbat olduðumu nereden biliyorsun?
Peki ya bu evlat edinecek ailelerin
þeytani birer tacizciler olduðu ortaya çýkarsa?
ya da gösteriþte ailelerse.
Son derece ihmalkar olabilirler.
Belki de benim aptal üvey kýzýmdan
çok çok daha berbat bir
çocuk büyütme iþi çýkarabilirler.
Bunu hiç düþündün mü?
Hayýr, sanýrým düþünmedim.
Senin iþinin tam olarak adý ne?
Ultrasyon teknisyeniyim, efendim.
Ben de bir týrnak teknisyeniyim, ve sanýrým ikimiz de
burnumuzu bildiðimiz yere sokmamýz gerek.
Afedersin?
Burada Resimli Sayfalarla oynamayý öðrendin diye
çok özel olduðunu mu sanýyorsun?
Benim 5 yaþýndaki kýzým da yapabilir bunu, ve þunu da ekleyeyim,
ýþýldayan yerin en parlak ampulü de deðildir.
O halde neden Manteno'ya gece okuluna dönüp
adam gibi ticaret öðrenmiyorsun!
Bren, çok pissin!
Bayýldým.
Juno? Vauv, seni görmeyi beklemiyordum.
Size gösterecek çok klas birþeyim var çocuklar.
Vanessa burada mý?
Aahm, hayýr, açýkçasý geç saatlere kadar çalýþacak bu akþam.
Alabileceði kadar boþ zaman biriktirmeye çalýþýyor, ee öncesinde...
Oh doðru. Bunlarýn iyi zaman-emici olduklarýný duydum.
Bakmak ister misin?
Ginseng Cooler yapýyordum.
Sen de ister misin?
Siz zengin insanlarla, þifalý bitkilerle
demlenmiþ içecekler arasýnda ne var?
Aldýklarý kýrkdört-desteler (artýk takýmý) ile alakalý bir þey olsa gerek.
Kötü deðiller, ama.
neden iþte deðilsin?
Genelde evde çalýþýrým. Besteciyim
Hadi caným.
Johannes Brahms gibi mi, ya da-
Hayýr, daha çok reklamsal þeyler.
Ne gibi?
Reklamlar.
Titanium Power Mens deodorantlarýnýn reklamýný gördün mü?
Bu mutfaðý ödedi.
Ýyi satýcýsýn, Mark.
Melvins ne derdi?
Bana gösterecek bir þeyin olduðunu söylemiþtin.
Dikkat, bayým! Gelecekteki çocuðunuz.
Hey, þuna bir bak.
Sanýrým arkadaþým Paulie'ye benziyor.
O da mý kel ve þekilsiz?
Hayýr, o babasý.
Kýz ya da erkek olduðunu söyleyebilir misin?
Söyeleyemem, doktor söyleyebilir.
Ama ben bir þekilde süpriz olsun istedim.
Sadece iki seçenek var.
Bu senin düþüncen.
Tonlarca içersem sonunda karþýnda
kalçasýz doðan korkunç cinssiz-bebeklerden bir tane bulabilirsin.
Kalça, huh?
Bilirsin, parçalarýndan.
Kalça ne biliyorum.
Evet, haklýsýn.
Biz kesinlikle bir kalçasý olsun istiyoruz, mümkünse.
Yani, endiþelenmene gerek yok.
Üvey annem, Bren, beni süper saðlýklý besliyor.
Mikrodalganýn baþýnda duramýyorum ve kýrmýzý bonibonlar da yasak.
Umarým hazýrsýndýr.
Ooh... duydun mu?
Neyi?
Bu benim favori parçam. Carpenters'ýn Sonic
Youth doing "Superstar"ý.
Oh, evet, evet, Biliyorum Carpenters'ý.
Davulcu kýz, çýlgýn herif.
White Stripes gibi deðil.
Carpenters'ý hiç böyle duymadýn
Sadece dinle.
Evet, sevdim bunu.
En sevdiðin grubun neydi demiþtin?
Söylemedim. Stooges, Patti Smith ve The Runaways arasýnda üçlü bir beraberlik.
Sana kesinlikle bir kaç CD hazýrlamalýyým.
En azýndan çocuðum orada olduðu sürece.
The Wizard of Gore?
Herschel Gordon Lewis'in.
Korkunun nihai ustasý.
Yapma. Korkunun uzak ara nihai ustasý Dario Argento'dur.
Argento?
Fena deðildir, ama Lewis tamamen çýlgýndýr.
Çamur kovalarýndan bahsediyoruz.
Her yerde kýrmýzý buðday þuruplarý.
yin-yang (Doðu Asya: cennet -cehennem)'dan gelen sahte beyinler.
Açýkçasý, biraz salakça gözüküyor.
Kasedi bana ver.
Bu Suspiria'dan bile daha iyi.
Ne demiþtim sana?
Þiddet filmlerinde ince bir zevkin varmýþ.
Bak doðrama diþlere ilgi bu.
Bebeðe hiç isim düþündünüz mü henüz?
Sayýlýr, evet. Vanessa kýz için Madison'u beðendi.
Madison?
Bu biraz, topça deðil mi?
Niye, çok mu gösteriþli?
Herkesin Juno gibi gizemli bir adý mý olmalý?
Babamýn Roman ve Yunan mitolojisine saplantýsý vardý.
Zeuss eþinin ardýndan bir isime karar verdi,
Zeusun tonlarca yattýðý vardý, ama Juno'nun tek karýsý olduðuna baya eminim.
Aslýnda güzel olmasý gerekiyordu ama gerçekte ortalamaydý. Diana Ross gibi.
Bu sana uyuyor.
Saol?
Sen baþkasýn.
Bu Vanessa. Gitsen iyi olacak.
-Ne, niye?
-Burda oturup film izleyip yardýmda bulunmamamdan nefret eder.
Ben hallederim bunu.
Anne tarzý öfkeyi daðýtmakta gerçekten iyiyimdir.
Hayýr, Juno, hayýr.
-Hey Vanessa
-Juno, neler oluyor?
- Hiç bir þey.
- Ne yapýyorsun burada? Yanlýþ olan bir þey mi var?
Bir þey yok, doktora gittim bugün.
Bebekle ilgili bir sorun mu var?
Bebek harika.
Ölçüleri, herþeyi doðru.
Parmak kemiklerini bile gördüm bugün!
Bak.
Ýþte bebek.
Senin bebeðin.
Sanki el sallýyor gibi gözüküyor.
Sanki "Hey, Vanessa. annem olur musun?" der gibi.
Evet, sanki öyle.
Juno onu buraya bize getirecek kadar incelik gösterdi.
Bu ultrasyon yýðýný leðenimden çýkar çýkmaz geldim.
Çok çýlgýnca aslýnda,
Üvey annem sözlü olarak ultrasyoncuyu suistimal edince
binadan eþlik edilerek çýkarýldýk.
Vauv, ne tür bir vurgun yaptýn sen?
Alýþveriþ merkezi çýlgýnlýðý, hah?
Bunlar sadece bebek için topladýðým bir kaç eþya.
Genelde bu tür eþyalarý
doðum hediyeleriyle gidermez misin?
Üvey annem hamileyken,
küçük kardeþimin milyonlarca hediyesi olmuþtu.
Ama hepsi çok salakça olduðu için kýskanmamýþtým.
Birilerinin bize doðum hediyesi
göndereceðinden þüpheliyim.
Neden size doðum hediyesi göndermesinler ki?
Ýnsanlarýn, taþlar yerine oturmadan
bu konuda nasýl hissedeceklerini bildiklerini sanmýyorum.
Yerine oturmayan ne...
Yo, yo, yoo. Sizi kaynatacaðýmý düþünmüyorsunuz?
Hayýr, düþünmüyoruz, Juno.
Daha önce gerçekleþmeyen
Bir durumla karþý karþýlaþmýþtýk.
Güvensizlik.
Çin'e gitmelisiniz.
Bedava iPod gibi bebek daðýttýklarýný duydum.
T-shirt tabancalarýna koyup
spor müsabakalarýnda seyirciye ateþliyorlarmýþ.
Ailen muhtemelen nerede olduðunu merak etmiþtir.
Naah. Zaten hamileyim,
Daha ne türlü bir dalaverenin içine girebilirim ki?
Ama kaysam iyi olacak.
Hey, çantaný unutma.
Ah, çanta!
Tamam, kendine iyi bak.
Hangi cehennemdeydin, Junebug?
Mark ve Vanessa'ya ultrasyonu göstermek için
St. Cloud'a kadar sürüverdim.
Bir kaç saat kalmýþ oldum.
Bir kaç saat? Niye ilk olarak oraya gidiyorsun ki?
Bunu bilmek istiyorlardý.
Onlarý bilgilendireceðimi söylemiþtim, ve yaptým!
Onlara postalayabilirdin.
Neden bir saat boyunca Doðu..
Ýsa'nýn.. Hiç bir yerine sürdün ki?
Bilmem, yaptým sadece.
Ve Mark ve ben
Vanessa'yý beklerken,
"The Wizard of Gore"u izledik,
Ve bana garip þarkýlardan bir iki CD yaktý.
Klas biri aslýnda.
Juno, böyle habersizce
uðrayamazsýn onlara.
Hayýr, bir þey olacaðý yoktu ki.
O da tamamen rahattý bununla.
Anlamýyorsun.
Mark evli bir adam,
sýnýrlar vardýr.
Oh, yapma.
Dinle,
Bren-duhhh.
Muðlak durumundan bebeði bir
baþkasý için çýkaracak iþi
yüklenecek bir tek
senmiþsin gibi davranýyorsun.
Evlenmiþ olmasýnýn sorunu dahi ne?
Evlenmiþ arkadaþlarým olabilir.
O þekilde olmuyor, ufaklýk.
Evliliðin dinamiklerinin
güdüklerini bilmiyorsun.
Hakkýmda hiç bir þey bilmiyorsun!
Yeterince biliyorum.
Bir köpeðimiz bile yok!
Evet, çünkü salyalarýna alerjin var.
senin için bir çok fedakarlýk yaptým, Juno.
ama bir kaç yýl sonra taþýndýðýnda
Bir Weimaraners alacaðým.
Vauv, büyük hayal!
Oh, git uçurtma uçur.
Merhaba, Juno.
Senin için ne yapabilirim?
Bleeker evde mi?
Bleekerýn annesi bir zamanlar çekici olsa gerek.
Ama þimdi bir "Hobbit"e benziyor.
Bilirsiniz, The Goonies'deki þiþko olan.
Hey, dostum.
Çok fazla odaklanma.
Sanýrým saçýnýn yanýk kokusunu alabiliyorum.
Hey, naber?
Pek bir þey yok, bir merhaba demek istedim.
Okul akþamlarýnda sizinle takýlmayý özledim.
Portakallý Tic-Tac'lar Bleekerýn tek ve yalnýz yardýmcýsýdýr.
Hamile kaldýðým gün,
aðzý gerçekten keskin ve lezzetliydi.
Son günlerde iyice...
...hamileye benzemeye baþladýn.
Biliyorsun, tüm þu özel evlatlýk durumunu düzenledim...
...Saint Cloud'daki þu evli çift, bebeðin ailesi olacak.
Gerçekten mi?
Nasýllar?
Adam, harika.
Adý Mark ve
eski korku filmlerini seviyor
ve gitar çalýyor.
Bu öðleden sonra beraber takýldýk aslýnda.
Bu normal mi?
Muhtemelen hayýr, ama...
babam ve Bren ile konuþtum ve
sizinkilere þikayette bulunmayacaklarýný söylediler.
Yani,
Sanýrým rahat olmalýyýz.
Bu rahatlatýcý.
Yakýnda oldukça büyük bir
ahmaða benzemeye baþlayacaðým.
Kocaman olduðumda da hala
þirin olduðumu düþünecek misin?
Her zaman þirin olduðunu düþünmüþümdür.
Bence güzelsin.
Tanrým, Bleek.
Öyle düþünüyorum.
Hey Junebug, tüm bunlar bittiðinde
grubu tekrar toplamalýyýz.
Evet.
Çok güzel olur.
Tino yeni davul derisi alýnca
Bizler, tam olarak, sarsmaya hazýr oluruz.
Biz de her zaman birlikte olabilirz.
Bu bir seçenek.
Birlikte miydik?
Evet, bir keresinde.
O anda.
Peki ya Katrina De Voort?
Kesinlik Katrina De Voort ile çýkabilirsin.
Katrina'dan hoþlanmýyorum.
Çorba gibi kokuyor.
Hiç kokladýn mý?
Tüm evi çorba gibi kokuyor.
Tamam.
Elimizdekiler Custard ve Cheesecake.
Bunlar sarý.
Cins yansýzý bir þeyler seçmek istiyorum ta ki
çocuðu alýp kesin paletler ekleyene kadar.
Neden herkes sarýnýn cins yansýzý olduðunu düþünür?
Sarý renkli bir erkek odasý bilmiyorum.
Bu ýþýkta daha krem bir þeyler düþünüyorum.
Bilmiyorum, belki daha geniþ numuneler boyamalýyým...
Ya da bir kaç ay beklemelisin.
Çöl rengi duvarlar isteyip ortalýkta fýrtýna koparcak deðil bebek.
"Ne beklemeli" (kitap) diyor ki bir kadýn için
bebek odasýný hazýrlamak önemli bir süreç.
Özellikle de evlat edinmiþsen.
"yuvalama" deniyor buna.
Yuvalama?
Evi tuðla ve harçsýz mý öreceksin?
Kitabý okumalýsýn.
Baba ile ilgili bölümleri senin için iþaretledim.
Bence boyamak için çok erken.
Bu benim görüþüm.
Katýlmýyorum.
Bu duvarýn bir þeylere ihtiyacý olacak.
Ýlk aile fotoðrafýmýz tam ortada.
Hemen þurada.
Görebiliyor musun?
Yammm! Bu tuzlu simitler, hamur iþi gibi olmuþ!
Sevgiyi paylaþ o zaman, þirin þey!
Alamazsýn.
Bana saldýrýyor!
Taze piþmiþ cevherden beni mahrum ediyor!
Oh, Tanrým.
Bu o. Vanessa Loring.
"Penny Saver"daki Loring mi?
Dostum, kadýn, yani, harbi güzelmiþ.
Tamamen þaþýrmýþ gibi duruyorsun.
Kesinlikle þu çocuðu kolleksiyonu için çalacaktýr.
Doðru, cidden.
Sýkýcý!
Þu anda kocaman bir kurabiye ile yanýnda
kuzu kebabýný, ayný anda götürebilirdim.
Tanrým, spermcik. Sürekli yemeli misin?
Bu senin için,
sanki hiç bitmeyecek gibi.
Juno!
Merhaba, Vanessa!
Seni alýþveriþ merkezine ne getirdi bugün?
Kýz arkadaþlarýmla alýþveriþ yapýyordum sadece.
Lezbiyen misin?
Hayýr.
Lütfen yoksay onu.
Eee, nasýl hissediyorsun.
Harika! Herþey muazzam.
Oh, þekerlemeden uyanmaya baþladý.
Bu inanýlmaz.
Oh, Tanrým.
Ne?
Tekme, tekmeliyor.
Hissedebilir miyim?
Dalga mý geçiyorsun?
Okuldaki herkes sürekli karnýmý tutuyor.
Efsaneyim.
Bana Cautionary Whale (Uyarýcý Balina) diyorlar.
Hiç bir þey hissetmiyorum.
Benim için hareket etmiyor.
Onunla konuþmayý denemelsin.
Muhtemelen seni duyabilir, denizin altýnda onbin fersahta olsa dahi.
Merhaba, bebeðim.
Benim. Vanessa.
Seninle tanýþmak için sabýrsýzlanýyorum.
Beni duyabiliyor musun, bebeðim?
Tatlý melek?
Hissettim!
Büyüleyiciydi.
Teþekkür ederim.
Teþekkür ederim.
ÝLKBAHAR
Alo?
Hey!
Þey, þu bana verdiðin
gerçekten garip CD'yi dinliyordum da.
Öyle mi? Nasýl buldun?
Eee, þirin.
Þirin mi?
Iggy ve the Stooges'ýn
ham gücünü dinlemeye alýþmýþken
diðer herþey karþýlaþtýrmaya deðer duruyor.
Duruþunu ispatlayacak pank þakalarýnýn
olduðunu hayal edebiliyorum.
Eeee...
...müzikal eðitimin gibi düþün bunu.
Bana öðretecek nelerin olduðunu
görmek için sabýrsýzlanýyorum.
Pornolarý gezmeyi býrak da iþine geri dön.
Sadece arayýp bir merhaba demek istedim.
Tamam, git bir þeyler öðren.
- Oh, Mexico yoluna doðru bir gezi.
- Yunanistan ve Çin görünüþe bakýlýrsa.
Kaç aylýk oldu þimdilik?
Kocaman olmaya baþladýn.
Hedefe varalý sekiz oldu.
Çýplakken ne kadar garip göründüðümü görmelisin.
Eðlence balonlarým büyüsün isterdim.
Güven bana, istemezsin. Þimdi gerçekten çýlgýn sütyenler giymem gerek
ve tüm bu iðrenç kakao yaðsýný üzerime sürmem gerek
ki ne bileyim derim falan patlamasýn.
Ateþli!
Neden herkes bana bakýp duruyor?
Eee, bir tür dýþbükeysin, biliyorsun?
Voav! Kimler geometri ödevini
bir kere olsun yapmýþ!
Baþka bir seçeneðim yoktu.
Keith bana çok zor not veriyordu.
Mr. Conyers'e "Keith" demeyi býrak.
Çünkü kusmama reflekslerim
oldukça zayýfladý bu aralar.
Ateþli ama Keith.
Ýuv, her yeri sakallý!
Bleek'in yýl sonu balosuna
Katrina De Voort ile gideceðini duydun mu?
Katrina?
Olamaz, Katrina'dan hoþlanmýyor.
Acýdýðýndan falan olmalýdýr.
Duydum ki o kýza sormuþ
ve Benihana gittikten sonra,
yýl sonu balosuna, sonra da
Vijaylarýn kulübesine gideceklermiþ.
Hayýr, bana dedi ki
Katrina'nýn evi çorba gibi kokuyormuþ!
Oh Tanrým, kesinlikle öyle.
Dört sene önce doðum günü partisinde
bulunmuþtum ve Lipton Landing (Bir tür çay) gibiydi evi.
Ama bilirsin erkekler seviþmek için
en berbat þeylere bile katlanabilir.
Oh, lütfen.
Onlarýn seks yapmalarýna imkan yok,
El bile tutuþmuyacaklardýr.
O kadar emin olmazdým,
Seninle yaptý.
Evet, çünkü Bleek bana güvenir.
Biz en yakýn dostlarýz.
Kýskanýyor musun?
Ne yaptýðý umrumda deðil
dediðini sanýyordum.
kýskanmýyorum, umurumda deðil.
Bleek'in Katrina'dan hoþlanmadýðýný biliyorum
ve onun duygularýyla oynamamalý.
Oldukça sevimli görünüyor.
A-han, gerçekten ikna oldum.
Biliyor musun, balolar bebeler için zaten.
Belli bir yaþa geldikten
sonra hiç klas durmuyor.
Gerçekten ve hakikatten baloya
Katrina De Voort ile mi gidiyorsun?
Ah, Merhaba?
Leah onunla
gideceðini söyledi.
Evet, gitmek ister misin diye sordum ona.
Takýmdan bir tayfamýz
Benihana'ya gidecek,
sonra da baloya,
Sonra da Vijay'ýn ailesinin kulübesine.
Bir limuzin toplayacaðýz.
Beni götürmeyeceðinden
dolayý annen baya sevinmiþtir.
Sinirlisin. Neye sinirlendin?
Sinirli deðilim. Harika bir ruh halindeyim.
Üzerimden çýkaramadýðým bu þiþko elbise ve
neredeyse herkesin arkamdan
benimle kafa bulduðu gerçeðine
kýz arkadaþýnýn dün derste
bana gönderdiði göz kýrpmasý eklenince.
Katrina benim kýz arkadaþým deðil!
Ve sana göz kýrptýðý konusunda þüpheliyim.
Onun yüzünün bakýþý öyle.
Ýyi, Çorba Satar'ý git baloya götür.
O gece yapacak bir çok klas þeyi düþünebiyorum bile.
Ne bileyim, belki ayaðýmý ovar ya da
Brennin Teslis Kilisesine gider,
olmadý sýcak sulu çöplerle
dolu bir kamyonun altýnda kalýrým.
Tüm bunlar seninle baloya
gitmekten çok daha klas olurdu.
Hiç olgun davranmýyorsun.
Bana sinirlenmeye hakkýn yok.
Yani, "sen" benim kalbimi kýrdýn.
Ben seni usulünce azarlamalýyým.
Gerçekten bozulmam gerekirdi.
Seninle daha fazla konuþmamayý istemeliydim.
Niye? Çünkü caným sýkýlýp seninle seks yaptým
ve sonra da ne bileyim seninle evlenmek istemedim diye mi?
Sanki seninle evlenirmiþim gibi!
En acýmasýz eþlerden biri olurdun.
Ve o akþam canýnýn
sýkýlmadýðýný da biliyorum
TV'de de bir çok þey vardý.
Starz'da The Blair Witch Project vardý,
ve sen ise,
"Geldiðinden beri bunu görmedim,
ama gene de yerine seviþsek daha iyi. La la la."
Ýyi git Katrina Þýrýnga Ambalajý'ný baloya götür.
Ýkinizin deli zaman geçireceðinizden eminim!
Ýç çamaþýrýn hala bende.
Bekaretin hala bende!
Kapasana çeneni!
Ne? Yaptýk diye utanýyor musun?
- Hayýr.
- Çünkü en azýndan
kazaðýnýn altýnda kanýtýný taþýmýyorsun.
Ben bir gezegenim!
Dur, çantaný veriyim.
Bir beþ kilo daha olsa ne olur?
Merhaba.
Vauv. Þörtün sýký çalýþýyor.
Vanessa burda mý?
Hayýr. Güvendeyiz.
Burada olduðuna sevindim,
Sana gösterecek bir þeyim vardý aslýnda.
Neredeyse vardýk.
Vauv, Mark! Bu bebek odasý mý? Güzelmiþ!
Neþelisin.
Burasý tüm çizgi romanlarýmý tuttuðum yer,
ve sana bir tanesini göstermek istiyorum.
Sen de onlardan mýsýn
Bir bak.
Most Fruitful Yuki?
Bu hamile bir süper kahraman mý?
Harika deðil mi?
Grubumla Japonya'dayken bulmuþtum bunu.
Bana seni hatýrlattý.
Kesinlikle, öyle!
Bu gerçekten beni þiþko ahmak
hissetmekten alýkoydu.
Yuki gerçekten acýmasýz.
Onunla ayný durum içinde
olmaktan gurur duymalýsýn.
Teþekkür ederim.
Oh, biraz tonaja (metraj) ne dersin? (Film izleyelim anlamýnda)
Tamam, bakma, ne olursa olsun.
Bu açýkçasý biraz yavaþ olan.
ama bu "Mott the Hoople"
yani hala tamamen deðerli ve sert.
Bunu biliyorum.
- Öyle mi?
- Evet, bu þarký benden bile yaþlýdýr.
Mezuniyet balomda buna dans etmiþtim.
Kiminle dans etmiþtin?
Cynthia Vogel, harika bir dans eþi.
Kalçasýnýn her yerine
elimi koymama izin verirdi.
- Ateþli.
- Çok ateþli.
Seni tamamen
dans ederken hayal edebiliyorum.
Tam bir ahmak gibi!
aslýnda elleri buramda,
Ve benim ellerim de aþaðýdan.
'88 biz bunu böyle yapýyorduk.
Böyle mi?
Aynen böyle.
Daha önce hiç dans etmedin mi?
Dans inekler ve eski kafalýlar içindir.
Sen nesin?
Bilmiyorum.
Sanki aramýzda
bir þey var gibi hissediyorum.
Vanessa'dan ayrýlýyorum.
Ne?
Þehirde bir yer alýyorum.
Uzun zamandýr yapmak
istediðim bir þey.
Hayýr!
Hayýr mý?
Hayýr! Kesinlikle yapamazsýn bunu.
Bu büyük bir çuval dolusu hayýr!
Sorun nedir?
yani, siz çocuklar
bunun çaresine bakmanýz gerekiyordu.
Bununla sorunun olacaðýný düþünmemiþtim.
Bu iþ kusursuz olsun sitiyorum.
Tüm diðer aileler gibi
boktan ve parçalý olsun istemiyorum.
Bak, Bebeði doðururum ve
Vanessa çok mutlu olur.
Bir bebek herþeyi düzeltecek deðil.
Ayrýca, baba olmaya hazýr olup
olmadýðýmý dahi bilmiyorum.
Ama sen büyüksün!
Beni nasýl düþündün?
Neden buradasýn?
Ben...
Ben sadece garip dünyanda
bir parça eþya olmak istedim.
Bu benim hayatýmýn geldiði nokta.
Kutulardaki eþyalarýmlayým.
Yeraltýndayým.
Bu sana cazip mi geliyor?
- Bu benim hatam.
- Hayýr.
Vanessa benim yüzünden sana kýzgýn mý?
Bunun onunla hiç alakasý yok.
Vanessa ve ben artýk birbirimize aþýk deðiliz.
Evlendiðiniz zaman birbirinize aþýktýnýz!
Ve eðer bir kere aþýk olduysanýz,
bir kez daha aþýk olabilirsiniz.
arkadaþým Leah gibi,
ayný çocukla dört farklý zamanda birlikte oldu.
Sadece yeterince sýký çalýþmýyorsunuz.
Ben bir aptalým.
Bu kadar aptal olduðuma inanamýyorum.
Hayýr, ne biliyor musun, Mark?
Eþini boþama!
Lütfen, bana güvenip Vanessa ile kalýr mýsýn?
Çok küçüksün.
O kadar küçük deðilim. Tamam mý?
Onaltýyým.
Birisinin ne zaman göt gibi
davrandýðýný bilecek kadar büyüðüm!
Oh, ve ne biliyor musun?
Bir baþka Sonic Youth albümü aldým ve berbatlar!
Sadece güültüler!
Juno? Neler oluyor?
Hiç bir þey.
Neden aðlýyorsun?
Aðlamýyorum.
Sadece güzel ev eþyalarýna alerjim var.
Sorun nedir?
Sorun nedir?
Sadece birazcýk hormonal. Deðil mi, Juno?
Sürecin bir parçasý.
Ne yaptýn sen?
Hiç bir þey yapmadým...
Sadece...
Düþünüyordum da.
- Ne?
- Bilirsin sadece acaba doðrusu bu mu?
Neden bahsediyorsun sen?
Sadece acaba doðrusu...
Acaba buna hazýr mýyýz?
Evet, hazýrýz.
Hazýrýz. Kitaplarý okuduk,
tüm dersleri aldýk.
Tamamlanmýþ bir kreþi-...
Vanessa, gerekeni yaptýðýmýzý biliyorum.
Merak ettiðim sadece... Hazýr mýyým?
Bekle bir dakika.
Juno, dinleme onu.
Sadece güvensiz bir durumda.
Sadece bir erkeði oynuyor.
Kitap da ayný þeyi söylüyor.
Bir kadýn hamile kalýnca anne olur.
Bir erkek ise bebeði gördüðünde bir baba olur.
O da oraya gelecektir.
Bu sadece çok hýzlý oluverdi.
Gazeteye ilan verdik ve düþündüm ki aylarý bulur,
Ama iki hafta sonra, gelip koltuða oturdu ve
Dualarýmýza cevap verdi.
O zamandan beri geriye kalan sayýlý zaman.
Ne diyorsun?
Bu birazcýk kötü bir zamanlama gibi hissettiriyor.
Ne zaman senin için uygun olacak, Mark?
Hala yapmayý planladýðým þeyler var.
Ne gibi? Bir rak yýldýzý olmak mý?
Benimle alay etme.
Söylediðim þu ki bu sadece,
Bu asla gerçekleþmeyecek bir þey.
Þörtün aptalca.
Büyü.
Kurt Cobain olmaný beklemem gerekiyorsa,
hiç bir zaman anne olamam.
Hiç bir zaman iyi bir baba olurum demedim.
Gerta Rauss'ý aradým ve
ikimizi de temsil edebileceðini söyledi.
Buna "iþbirliði ile boþanma" deniyormuþ.
Oldukça revaçtaymýþ bu aralar, öyle diyor.
Ve çocuðumuz olmadýðý için çok daha kolay olurmuþ.
Aramayý yaptýðýn için teþekkür etmeliyim, sanýrým.
Kalacak bir yer buldun mu?
- Evet, þehir merkezinde.
- Bir hotel?
Hayýr, bir hotel deðil, bir tavanarasý.
Klas adam olan sensin deðil mi?
Bir bebek için ölüyordum.
Biliyordum.
- Jiffy-Lube'dan bir fatura gibi.
- Bu bana.
Evde olmayý ne kadar sevdiðimi
uzun zamandýr gerçekten farklý
olan bir yerde bulunana
kadar farketmemiþtim.
Hey, Baba.
Hey, Junebug'ýn büyük kabarýk versiyonu.
Nerelerdeydin?
Olgunluk seviyemin çok
üzerinde iþlerle uðraþýyordum.
Herkes nerede?
Bren, Liberty Bell'i
ufaklýklarýn buz kayma dersine götürdü.
Ne zaman ufaklýklarýn
buzda kayamayacaðýný öðreneceksiniz?
Huysuz görünüyorsun, tatlým.
Ne yiyor seni?
Ben sadece, sanki,
insanlýða olan güvenimi yitiriyorum.
Bunu benim için daraltýr mýsýn?
Ben sadece...
...merak ediyorum...
...iki insan beraber
sürekli yürütebilirler mi?
Çiftler gibi mi?
Evet, yani,
Aþýk insanlar.
Bir erkek arkadaþý sorunun mu var
çünkü dürüst olmam gerekirse;
bu durumunda biriyle
çýkmaný çok da onaylamýyorum,
Bu herþeyi berbat eder.
Hayýr, baba!
Yani, bu baya itici olur.
Siz kýzlar buna böyle diyorsunuz deðil mi?
Ýtici? Ýðrenç?
Lütfen dur.
Tore up from the floor up?
(Deyim: "Çirkin Kýz" anlamýnda)
Bununla alakasý yok.
Bilmem gereken sadece, iki insan
sonsuza kadar mutlu kalabilir mi?
Kolay deðil, o kesin.
Kayýtlý en iyi Dünya rekoru
bana ait deðil, biliyorum, ama,
Üvey annenle beraber olalý on yýl oldu ve
gururla söyleyebilirim ki
biz çok mutluyuz.
Bak...
...bana göre...
...yapabileceðinin en iyisi,
tam olarak olduðun kiþiden dolayý seni seven birini bulmak.
Ýyi halinde, kötü halinde, çirkinken, güzelken,
Yakýþýklý, neyin varsa.
Doðru insan, hala gün ýþýðýnýn
kýçýndan çýktýðýný düþünendir.
Bu tür biriyle beraber olmaya deðer.
Evet.
Sanýrým bu kiþiyi buldum.
Evet tabi ki buldun.
Senin yaþlý BA-BA-N!
Biliyorsun her zaman seni sevip, destekleyeceðim,
ne tür bir turþu çevirdiðin önemli deðil.
Ki bu çok açýk.
Baba, sanýrým benim bir
gitmem gerek, ama
geç kalmam.
Tamam.
Benim hakkýmda konuþuyordun, deðil mi?
Oh, evet.
BLEEKER
POSTA KUTUNA BAK
Merhaba.
Hey posta kutuma yüzlerce "tic tac"larý sen mi koydun?
Oh, evet, o bendim.
Neden?
Biliyorsun onlar senin en sevdiðin.
Hiç bir zaman en sevdiðin bir-kalori
aðýz kokundan bir sürü sahip olamazsýn. Ben de düþündüm ki...
Evet, ee saol, Ben...
...Sanýrým koleje kadar "tic tac" cephanem hazýr.
Biliyor musun, Bleek, düþünüyordum da.
Özür dilerim, sana karþý çok kötü davrandým.
Bunu haketmiyorsun.
Sorun deðil. Bilirsin, önemli deðil.
Ve ayrýca,
Sanýrým sana aþýðým.
Ne, arkadaþ olarak mý kastediyorsun?
Hayýr.
Gerçek olarak kastediyorum.
Çünkü sen, yani,
tanýþtýðým en klas adamsýn.
Hatta buna kendini zorlamýyorsun bile.
Oldukça kasýyorum, aslýnda.
Sen, sanki, doðuþtan yeteneklisin.
Diðerlerine benzemiyorsun.
Sürekli karnýma bakýp durmuyorsun,
yüzüme bakýyorsun.
Ve seni her gördüðümde,
bebek çok daha sert tekmelemeye baþlýyor.
Öyle mi?
Sanýrým bunun nedeni
seni her gördüðümde kalbimin çarpmaya baþlamasý.
Benim de öyle.
Daha fazlasýný isteyemem.
Sen bir pýrlantasýn.
Þimdi öpüþebilir miyiz?
Evet.
Hey biliyorsun,
böyle bir yüzü emerek erken doðuma girebilirsin!
Baba!
Ne?
Baba, ya altýma iþedim ya da...
Ya da?
Thundercats are go! (Durum için uydurduklarý bir kod)
Herkes dýþarý, herkes dýþarý!
Giriþ formunu aldýn mý?
Peki ya park etiketini?
Liberty Bell'i aldýn mý?
Oh, tatlým, tatlým!
Ýþte oldu.
Çabuk! Arabayý çalýþtýr, hadi!
Gazla!
- Bekle, bekle!
- Çekilin yoldan!
- Yapma þunu.
- Ne?
- Bunu.
- Ama eðlenceli!
Bren, kaçýk "Spinal Tap" (Ýngiliz metal grubu)
þeyini ne zaman alacaðým?
Ona spinal blok diyorlar ve
þu anda alamazsýn, tatlým.
Doktor yeterince geniþlemediðini söylüyor.
Hadi! Daha kötü olmasýný mý beklemeliyim?
Neden þimdi bu lanet þeyi alamýyorum ki?
Tatlým, doktorlar Tanrýyý oynamayý ve daha az
insaný, çýðlýk atarken izlemeyi seven sadisterdir.
Oh, lanet.
Bakar mýsýn!
Çocuðuma þimdiden "Spinal Tap" verebilir miyiz?
Ve sonrasýnda...
...yokken...
...geliverdi...
...varoldu...
Bleeker'ý aramayýp doðuma gideceðimi
söylememeye karar verdim.
Manteno'ya karþý büyük bir karþýlaþmasý vardý ve
ben onun benim için endiþelenmesini istemedim.
Ama o bir þekilde anlamýþtý.
Bir gün buraya geri döneceksin, tatlým.
Dönemin gelince.
Hey.
Güzel bacaklar.
Bleeker bebeði görmemeye karar verdi.
Ben de, gerçekten.
Bizim oðlumuz gibi deðildi.
Sanýrým baþýndan beri onundu.
Oðlunla tanýþmak ister misin?
Benim oðlum?
Nasýl görünüyorum?
Yeni bir anne gibi.
Korkunç korkmuþ.
Herþey bir sandalyeyle bitti.
Vanessa, eðer sen hala varsan,
ben de hala yapabilirim, Juno.
YAZ.
Erkek arkadaþ deðince, Paulie Bleeker tam bir þef.
Makarnama peynir gibi.
Ve insanlar normalde doðurmadan önce aþýk olmalýlar biliyorum ama,
Sanýrým normallik bizim tarzýmýz deðil.
Hey.
Hey.
Hazýr
Evet.
Çeviren: uçurum
senkron: EMRINHO (www.paylashturk.com)