Tip:
Highlight text to annotate it
X
''İntikam Peşinde''
Çeviri: batigol-7
Hadi, Baba!
Gel de plajda oynayalım.
Dur önce ayakkabılarımı çıkarayım,
tamam mı?
Hadi!
Geldim, buradayım.
Su soğuk, ha?
Kocaman bir kale olacak.
Petrol bulursan haber ver, tamam mı?
- Merhaba.
- Merhaba, nasılsın?
Sabahtan beri seni bekliyordum.
Baba.
Tren vaktinde geldi,
sen erken gelmişsin.
- Daha şimdiden başladın mı?
- Neden ki? Dayanamıyor musun?
Hadi, eve gidelim.
İyi misin, tatlım?
Bana anlatabileceğin şeyler
olduğunu biliyorsun.
Senin de düşünmüş olabileceğin gibi...
...iletişim ve diğer şeylerde
kötü olmama rağmen...
...ben de bu dünyada yaşadım.
Hamile değilim.
Hayır, hayır.
Onu kastetmedim.
Evet, kastettin.
Görüştüğün biri var mı?
Evet, var.
İsmi olan biri mi?
- Hayır. Ondan hoşlanmayacaksın.
- Nereden biliyorsun?
Ondan hoşlanmayacağımı
nereden biliyorsun?
Keşke sen de birisiyle görüşüyor olsan.
Kim demiş zulada birini saklamadığımı?
Benim kızım sensin.
Belli ki, bunu nasıl pişireceğimi
pek bilmiyorum.
Sonunda bir sebze aldın ama
yiyebilir miyim bilemiyorum.
İyi misin?
Doktora gittin değil mi?
Sen en son ne zaman gittin?
- Her yıl fiziksel test yaptırıyorum.
- Doğru. Seni ürettiler.
Dikkat et.
İşten nasıl izin aldın?
Daha ne iş yaptığımı bile bilmiyorsun.
Tabii ki biliyorum.
Baba, övülen bir stajyerim.
Ne zaman istersem çıkar gelirim.
Eve gelmek istedim.
Geldiğine sevindim.
Belki bana, seni neyin
rahatsız ettiğini söylersin.
Sadece yorgunum.
Galiba virüs kaptım.
Öyle mi? Uzanmak ister misin?
Yukarı çık, uzan biraz.
Odanı senin için hazırladım bile.
Yaptığından eminim, Baba.
Zencefilli gazoz. Mideni rahatlatır.
Hemen getireyim.
Elimin altında daima birkaç kutu
zencefilli gazoz bulundururum.
Tatlım, tatlım.
İyi misin?
- Baba...
- Evet?
Aman Tanrım!
Doktora gitmeliyim!
Baba, sana bir şey anlatmalıyım!
Daha önce söylemeliydim!
Tuttum.
Craven!
Yüce Tanrım!
Sen benim kızımsın.
Biliyorum.
Kutsal yağ ile...
...sevgi ve merhametle...
...ve lütufla...
...bizimle...
175-180 boylarındaymış.
Kar maskesinin altından gördüğü kadarıyla...
...beyaz bir adam olduğunu düşünüyor.
Craven diye bağırmış ve sonra ateş etmiş.
Yüce Tanrım!
Onun yerine kızı vurmuş.
Sonra adam kaçmış.
Peşinden gitmemiş.
Su, kahve veya başka bir şey ister misin?
Ağrı kesici hap falan?
Buralarda bir yerde bir şişe
Crown Royal viskisi olduğunu biliyorum.
Şişesi tozlanmıştır.
Önce ayağını öne atacaksın, Tommy...
...şimdi içmesek de olur.
Senin yanında oturacağım, tamam mı?
Çıkın dışarı.
Defolun gidin.
Adama zavallıymış gibi bakmayın.
Çekilin şuradan.
- Biri bize kahve yapsın.
- Bana bir zencefilli gazoz istiyorum.
Ona zencefilli gazoz getirin.
Onu yakalayacağız, Tommy.
Böyle şeylere nasıl vereceğimiz biliyorsun.
Polis memuru içeren bir olay.
''Memur içeren olay.'' Bu işe herkesi
sokmalıyız, değil mi?
''Memur içeren olay.''
Kim olduğunu zannediyorsun?
Filozofik olmak istiyorsan,
ben de filozofik olacağım.
- Temizlenmek ister misin?
- Hayır böyle iyiyim.
Bizim eve gelip Carol ve benimle
kalmanı istiyorum.
Hayır.
- Burada kalamazsın.
- Burası benim yaşadığım yer.
- Benimle gelmek istemiyorsan...
- Herkese, buradaki işlerini bitirip...
...defolup gitmelerini söyle yeter.
Silahlı ve tehlikeli biri...
Sen benim kim olduğumu
zannediyorsun?
Herkes dışarı çıkabilir mi?
Onlardan hoşlanmıyorum.
Herkes yaptığı işi bitirip
dışarı çıkabilir mi?
Çıkın dışarı.
Çıkın dışarı!
Emma Craven'in telefonu.
Alo?
İyi misin?
Baba, iyi misin?
Evet, iyiyim.
Kimmiş benim küçük kızım?
Ben.
Kimmiş bakalım benim tatlışım?
Ben.
Sırada, dün gece vurulan...
...Boston Polis Dedektifinin kızı
haberi var. Emma Craven, 24 yaşında...
...MIT mezunu, Roslindale'deki
evinin önünde...
...bir adam tarafından,
babası hedeflenirken vuruldu.
Cathy, benim anladığım,
polis şu ana kadar...
...pek fazla ilerleyemedi.
Lisa, iş bu davaya gelince,
hala cevaplanmamış...
...birçok soru var.
24 yaşındaki Emma Craven...
...Roslindale'deki evinin önünde,
arkamdaki...
...verandasında vuruldu.
Kaynaklarıma göre, davadaki şüpheli...
Kapa şunu.
- İyi misin?
- Evet, iyiyim.
Komşularından kimse hiçbir şey görmemiş.
Yağmur yüzünden geriye
pek bir kanıt kalmamış.
Davanı derinlemesine incelemeliyiz, Tommy.
Mutlaka bildiğin veya
sezdiğin bir şeyler olmalı.
Aklıma bir şey gelmiyor.
Zaten yukarıdakiler seni görmek istiyor.
- Öyle mi?
- Evet.
Konu dışı ama, bu kızımın telefonu.
Bağlantı kurduğu kişilerin listesi lazım.
Arkadaşlarıyla, çalıştığı kişilerle...
...görüşmek istiyorum.
- Tamam.
Janet bu işleri halleder.
Sen merak etme.
Telefon bloke de oldu.
Tom.
Kaybın için çok üzgünüm. Marry ve
benden ne istersen yapmaya hazırız.
Tören hazırlıkları için bize haber ver.
Globe ve Herald'da olacak.
Kendim pek ilgilenemiyorum...
Teşekkürler.
Bill Whitehouse
davayla ilgileniyor.
Bu birimin sahip olduğu tüm kaynakları
emrine atadık.
Bu bir polis davası.
''Memur içeren bir olay.''
Ücretsiz izin alacak mısın?
Hayır.
Seni bu soruşturmaya dahil edemeyiz.
Kurallar böyle.
Birinin beni öldürmek istediği
anlaşıldığından beri...
...bundan sadece benim
haberimin olacağı sebebiyle...
...karşılığını ödemeyi tercih ederdim.
Yani kurallar işlemez.
- Haklı, değil mi?
- Bence haklı, evet.
Basın açıklaması yapmalıyım.
Söylememi istediğiniz...
...bir şey var mı?
Benim yanımda durmak ister misiniz?
- Hayır, sağ ol.
- Medya seni görmek isteyecek, Tommy.
Bu işin bir parçası olmak istemiyorum.
Pekala.
Cinayet odasında oturmayacağım.
Hiçbir anlamı yok.
Hiçbir fiziksel delil yok.
Elimizde silah veya başka bir şey olsaymış...
Tanrım, düşünemiyorum.
Bana gelecek.
Bana gelecek ama buradayken değil.
Etrafta dolaşmalıyım.
Düşünmek zorundayım.
Yapman gerekeni yap.
Beni gelişmelerden haberdar et.
Ben seni idare ederim.
Gitmeliyim. Adli tabip
cesedi teşhis etmemi istiyor.
- Yapabilecek misin?
- Evet.
Dava dosyalarımın
getirtilmesini istiyorum.
Bu yıl hiçbir şey bana anlamlı gelmiyor.
Tommy.
Dosyaları senin evine yollarım.
Tamam.
Ölüm sebebi: silah yaralarından
oluşan hasarlar.
Aşırı kan kaybı ve şoka bağlı kalp krizi.
Tom, bu çok zor bir durum.
Bunu daha önceleri yaptın,
ama bu seferki aynı değil...
Şu işi yapalım.
Bu senin kızın mı,
Emma Charlotte Craven?
Evet, benim kızım.
Rahat bırakın.
Bana bir makas verin.
- Efendim, Tom?
- Makas, bana bir makas verin.
Ağlama.
Ağlamıyorum.
Yapabilir miyim bilmiyorum.
Yapmalısın.
Pekala.
Evimde iki adamı harcıyorsun, Bill.
Onları civarda istiyorsan...
...kapı kapı dolaştırmalısın.
Birileri seni öldürmeye çalışıyor, Tom.
Adamlar kalıyor.
Hiçbir şeyim yok. Hiçbir şey.
Düşmanlarım da yok.
Düşman edinecek kadar
ne düşündüğüm gibi yaşadım...
...ne de düşündüklerimi söyledim.
Dinle, anladığımı biliyorsun.
Seninle kişisel bir konuşmaya
takılıp kalmayacağım, Bill.
Gerilmene gerek yok.
Aracın içindeki iki
üniformalıya söyle de...
...çalılara işemesinler.
Eve girebilirler.
Burası senin plajın.
Baba.
Gel buraya.
Hadi, Baba!
Tamam, tatlım,
birazdan geliyorum.
Bekle.
NORTHMOOR
Silah sorgulama
Aranıyor...
Kayıtlı olduğu isim:
David Burnham
Tom!
Hazır mısın?
Senin evden beş ev ilerideki
evin çitlerinde kar maskesi bulundu.
Saç bulduk. Beyaz erkek.
DNA'sı araştırılıyor.
- Beni bilgilendirmeye devam et.
- Nereye gidiyorsun?
Bay Burnham?
Bay Burnham, değil mi?
Evet.
Sakin ol. Tamam mı?
Sana zarar vermeyeceğim.
Kızımla tanışıklığını görüyorum.
Onun erkek arkadaşı mısın?
Tamam. Pekala.
Ben Emma'nın babasıyım.
Şimdi seni rahat bırakacağım.
Sana bir şey olmayacak.
- Tamam mı?
- Tamam.
Uslu dur. Tamam mı?
Tanrım.
Üzgünüm ama hemen
buradan defolup gitmelisin.
Bana bir dakika ver, tamam mı?
Sana birkaç soru soracağım.
Niye herkes gibi
kapıya cevap vermiyorsun?
Niye bu kadar korktun ki?
Bu senin tabancan mı?
Kızım nasıl oldu da senin
lanet olası tabancanı aldı?
Ona sen mi verdin?
Senin tabancan mı?
Ona tabancayı ben verdim.
Tamam.
Neden?
Silah listende pompalı tüfek görmedim.
- Pompalın var mı?
- Onu benim öldürdüğümü mü...
Senin tabancan.
Vermont'ta ruhsat almışsın,
ama Masaçuset'te yasal değil.
Yerel polis karakoluna bana kapıyı açıp
silah doğrulttuğunu söylerim...
...otomatikman hapiste bir yıl eder.
Daha bana kapı aralığında...
...saldırmaya çalıştığını
anlatmadan hem de.
- Yalan söylüyor olabilirdin.
- Umurumda değil.
Seni tanıyorum.
Onun babasısın.
Onu hiç ziyarete gelmedin.
Umursamadı bile.
Onunla çalıştın.
Ve nasıl bir belaya bulaştığını
öğrenmek istiyorum.
Bu konuda konuşamam.
Güvenlik binaları var.
Yaptığımız iş onları temizlemek.
Bana yardım etmek istememeni anlıyorum.
Ama Emma'ya yardım etmemene şaşırdım.
O artık ölü. Emma'ya
yardım etmenin hiçbir yolu yok.
Muhtemelen dışarıda
iki tane kahrolası adam...
...şu an bizi dinliyor ve izliyorlar.
Üzgünüm ama hemen buradan
defolup gitmelisin.
Lütfen.
Yoksa ölürüm.
Sana vermem gereken bir şey var.
Öyle mi?
Ver bakalım.
Onun evinin anahtarı.
Ve onun özle eşyaları.
Teşekkürler.
Şimdi seni, benimle konuşman gerektiğini
anlayana kadar...
...rahat bırakıyorum.
Tamam mı?
Pekala.
Senin iyi biri olduğunu biliyorum,
yoksa...
...Emma seninle bir şeyler yaşamazdı.
Al sana kartım.
Cep numaram yazıyor.
Ara beni.
Haklıydın, ondan hoşlanmadım.
Neden bir tabancan vardı, tatlım?
Tanrım.
Senin için yapabileceğim
bir şey var mı, Millroy?
Genelde ne yaparsın, Jedburgh?
Birisinin ulusal güvenlik sorunu varsa...
...Kuzey Virginya'daki
bir numarayı aralar.
Sonra da ben ne olacağına karar veririm.
Senin sorunun ne?
Sen bir güvenlik danışmanısın.
Ben de sana danışıyorum.
Danış öyleyse.
Northmoor isminde bir şirket var.
Savunma bakanlığı ile anlaşmaları var.
Düşündüğün şey buysa,
paravan bir ajans değiller.
- Gerçek özel bir şirket.
- Öyleyse sıra dışı bir durum.
Özel güvenlikleri var.
Özerk güvenlikler.
Ben de kendimce özerkim.
İşte olaylar:
Güvenli tesislerden birisi delindi.
Üç kişi kaçarken öldü.
Dördüncü kişi ise,
olaya müdahale eden bir görevli...
...öldürüldü.
- Northmoor güvenliği tarafından mı?
- Öyle bir şey söylemedim.
Kimse söylemez.
İşin aslı, bilmiyoruz.
Bu kız beş gece önce
vurularak öldürüldü.
Babası bir Boston dedektifi.
Boston polisinin üzerinde
çalıştığı varsayıma göre...
...asıl hedef babasıymış.
Peki biz hangi varsayıma göre çalışıyoruz?
Babası olmadığı.
- Kızı kim öldürdü?
- Sorun kimin öldürdüğü değil.
Sorun Ulusal Güvenlik.
İşlevini biliyorum, Jedburgh.
Bu iş temizlenmeli.
Ne pahasına olursa olsun.
Evet.
Bu işe girmemi istediğinden
kesinlikle emin misin?
Çünkü kesinlikle emin olmalısın.
- Kız Boston'da mı öldürüldü?
- Evet.
Ama bunun bir parçası değil.
Sence bu bir cenaze soygunu mu?
Evet.
Bak...
Bu işi diğerleriyle
karıştırmak istemiyorum.
Belaya gerek yok, tamam mı?
Arada bir bana Boston'da
arka çıkarsın.
Sağ ol.
Alo?
Alo. Benim adım
Tom Craven.
Numaranız kızımın
telefonunda kayıtlıydı.
Ben Emma'nın babasıyım.
Polis memuruyum.
Emma ile olan bağınızı
öğrenmek istiyordum.
Ne olduğunu öğrenmeniz için.
Ne olduğu gazetelerde yazıyor.
Birileri sizi öldürmeye çalıştı
ama o gitti.
Öyle olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Ben bir dükkan işletiyorum.
Bavul dükkanı.
Dükkan işletmeye devam etmek istiyorum.
Sizinle yüz yüze görüşmek istiyorum.
- Görüşebilir miyiz?
- Northmoor hakkında mı?
Evet, elbette. Hangi konuda
konuşmak isterseniz.
Sizin gerçekten siz olduğunuzu
nasıl bileceğim?
Benimle buluştuğunuz zaman,
benim Emma'nın babasından...
...başkası olamayacağımı
anlayacaksınız.
Yardım edecek misin?
Şehir dışındayım,
büyük annemin evindeyim.
Bende numaran var,
seni ararım.
John Bennet'i görmeye geldim.
Dedektif Craven.
Jack Bennet.
- Kaybınız için üzgünüm.
- Sağ olun.
Emma'nın ölümüyle hepimizin
şok geçirdiğini söyleyebilirim.
Ekibimizin değerli bir üyesiydi.
Kişisel olarak
çok iyi tanıdığımı söyleyemem...
...ama çok sevilen, sayılan biriydi.
Eksikliği hissediliyor.
Sağ olun.
Bu tepe 60'lı yıllarda kazılmış.
Buraya Nike nükler füzeleri
konumlandırılmış.
Çok uzun tüneller
ve fırlatma rampaları.
- Eminim ki Emma size anlatmıştır.
- Hayır. İşiyle ilgili pek konuşmazdı.
Yani Northmoor burayı
hükümetten mi satın aldı?
- Kiraladık.
- Parayla mı?
- Kahve?
- Zencefilli gazoz içerim.
Tabii ki.
Annie, Dedektif Craven için
zencefilli gazoz getirebilir misin?
- Tabii ki.
- Lütfen.
İlginç arkadaşlarınız var.
Evet.
Bu tesis genel olarak Ar-Ge işi yapıyor,
Masaçuset'e...
...yüklü miktarda para kazandırıyor.
Vergi indirimine de yansıyor.
Size nasıl yardım edebilirim?
Sanırım kızımın burada ne iş
yaptığını öğrenmek istiyorum.
Nasıl yani?
Size ne iş yaptığını anlatmadı mı?
Belki de sizin güvenlik
protokollerinizi uyguladığındandır.
Peki bunlardan ne anlıyorsunuz?
Hiçbir şey anlamıyorum.
İşi hakkında hiç konuşmazdı.
Doğru.
Burada yaptığımız işin
büyük çoğunluğunun...
...gizli olduğunu anlamalısınız.
Aslında neredeyse hepsi.
Kızınızın yaptığı iş,
niteliklerine rağmen...
...stajyerdi.
Tabii ki, tam zamanlı bir çalışanımızdı...
...ve faydalandığı imkanlar vardı, sanırım
bu konuda personelimizi görmelisiniz.
O kısmıyla henüz ilgilenmiyorum.
Elemanlarımız çok iyi sigortalanır.
Eminim öyledir.
Burada yaptığımız iş...
Northmoor aslen bir araştırma tesisidir.
Hükümetten aldığımız izin ile...
...füzyon teknolojisine dayanan, güvenli
ve temiz bir enerji kaynağı geliştiriyoruz.
- Çevreciyizdir.
- Silahlar?
Silah üretiyor musunuz?
Üretseydik bile gizli bilgi olurdu.
Polis olduğunuz ve bu bilgilere
nasıl olsa erişebileceğiniz için...
...size anlatabilirim, Northmoor
ulusal nükleer stokun ve...
...bakım ve onarım programının
çok önemli bir parçasıdır.
Ulusal nükleer stokun kalanını...
...başkanın emrine hazır ederiz.
- Silahlar değil, ham maddeler.
- Emma bu işin bir parçası mıydı?
Tanrım, hayır. Stajyer olarak,
bu işe doğrudan hiçbir şekilde...
...karışmamıştır. Kendisi
araştırma katında çalışıyordu.
Emma'nın ölümünden hepimiz
çok büyük üzüntü duyuyoruz.
Özellikle sizin için
çok zor olmalı.
Hem de bu şartlar altında.
Benim yerime onun vurulduğunu mu
ima ediyorsunuz?
Sanırım bir ebeveyn olarak
ancak acınızı tahmin edebilirim.
Gerçi bütünüyle hayal
edemeyeceğime eminim.
Yeterince vaktinizi aldım.
Varsa arkadaşlarıyla
konuşmak istiyorum.
Evet, tabii ki. Ne yapabileceğime bakayım.
Personele haber veririm.
Size iletişim için bir liste
vermelerini söylerim.
Size bir soru sorabilir miyim?
Nasıl bir his?
Sağ ol.
- David.
- Hazır mısın?
- Her şeye hazırım.
- Bir DNA eşleşmesi bulduk.
Sahiden mi? Cılızı ver bana.
Hiçbir şey çıkmadı mı?
Adam profesyonelmiş.
Suikastçiymiş.
- Ne oldu?
- Yok bir şey.
Bir şeye bakıyordun.
Neye baktığını söyle.
Delil kaydında senin bulduğun saçın
6 cm olduğu yazıyordu.
Yani saçını kesmiş.
Son bir hafta içine değil.
- Peki ne diyorsun?
- Bir şey demiyorum.
Saçlar şapkaya uzun yıllar yapışabilir.
Uzun yıllar.
Neden bir profesyonel
hedefinin saçını traş etmek yerine...
...acemice kafasını uçurur ki?
Cinayet mahallinde
yakını ölmüş bir adamı korkutmak...
...pek akıllıca bir hareket değildir.
Bay Craven, konuşmamız
gereken şeyler var.
İsmin ve burada ne yaptığın gibi mi?
Kızınızı kimin vurduğu gibi.
Kızımı kimin vurduğunu biliyor musun?
Kızınızı vuran adamı arıyor olsaydım...
...ve sınırlı bir hayal gücüm olsaydı,
ki öyle değil...
...bugün bulduğunuz zavallı adi herifi
araştırırdım.
Tanınmış bir katil.
Sıra dışı tanınmış bir katil.
Biraz düşünün.
- Ne yakıyorsunuz?
- Seni ilgilendirmez.
Yap bakalım.
- Sigara?
- Kutlama yapmıyorum.
Sigara içmediğini biliyorum.
DARPA dosyanı gördüm.
Bu benim anlatış tarzım,
senin bir DARPA dosyan var.
Ne olduğunu söyleyecek misin?
Savunma Bakanlığı
İleri Araştırma Projeleri Ajansı
Sloganları: "Scienta est Potentia"
''Bilgi Güçtür.''
Latince bildiğini biliyorum.
Sto sursum.
Anlamını biliyorsun değil mi?
- Kalk git.
- Lütfen öyle yap.
Özel biriymişsin gibi görünmüyor.
Sadece İngilizin biri,
çimlerimde dikilen...
...Kolumbiya bölgesinden
ehliyet almış birisin.
Sağ ol.
- Northmoor da DARAP'ın bir parçası mı?
- Pek öyle denemez.
Neden buradasın?
Kızın Amerika Birleşik
Devletlerine karşı...
...muhtemel terörist
bir tehdit olarak damgalandı.
''Damgalandı'' dedim,
öyleydi demedim.
Boston Polis Departmanının böyle bir şey
bulamamış olması...
...biraz tuhaf.
- Asıl bulsalardı tuhaf olurdu.
Ne yakıyorsunuz orada!
Kahrolası herifler!
İngiliz arkadaşım Bay Davenport,
185 boyunda ve 120 kilo ağırlığında...
...sigarasının keyfini çıkarıyor.
Ateşi söndürdü mü?
Kızımın terörist olduğunu söyledin.
Ben söylemedim.
Ama birisi söyledi.
Kimsin sen, Bay Jedburgh?
Teşkilatın bir dostuyum.
Burada soğuktan donuyorum.
Haplar, haplar, haplar.
Çocukluğumuzdaki gibi değil.
İşimiz haplara düştüğünde...
...çok değişik bir durumdu.
Pek parti adamı sayılmazsın,
değil mi Craven?
Eğlenceye inanır mısın?
Son zamanlarda mı demek istiyorsun?
Kızımın ölümüyle ilgin nedir?
Bunları görmek hoşuma gitmedi.
Ne düşündüğünü söyle.
Tanıdın mı?
Tanımalı mıyım?
Amerikan gizli nükleer tesislerine
zorla giriş yaptılar...
...kaçışlarından hemen sonra
Konektikut'daki nehirde boğuldular.
Şimdi kulağa saçma geliyor ama değil.
Northmoor federal değil.
Kontrol ettim.
Kızımın bu insanlara
bulaştığını söylüyorsan...
...bundan en çok izinsiz giriş çıkar.
Kızının evi altı üst edilmiş.
Bilgisayarı çalınmış.
Polis senin bunu bildiğini
biliyor mu?
Hayır.
Zeki bir adamsın.
Northmoor ne iş yapar?
Ne yaptılar?
Boğulan adamlar
Gece Çiçeği isimli bir gruptandı.
Çevreci hippiler. Militanlar.
Yeni nesil pislikler.
Bazen bir yerleri
havaya uçururlar.
Seyrek olarak,
ve iyi şekilde değil.
Onları inceleyebilirsin.
Ama organizasyonun kendisini...
...ölü adamları değil.
Onlar gizli bilgi oldular.
Kızım aktivist değildi. Ona göre değil.
Böyle işlere bulaşmaz.
Daha çok bana benzerdi.
Bir şey yaptıysa, her ne yaptıysa,
tek başına yapardı.
Herkesin aktivist olabileceği
bir nokta vardır.
Yani bir şeylerin gerçekten yanlış olduğunu
görüyorsan, harekete geçmek zorundasındır.
Ucunda ölüm olsa bile.
Diyelim ki bu işe bulaştı.
Arkadaşları öldü.
Sonra kızın eve geldi.
Hiçbir şey anlatmadı.
Niyetlendi, anlatmak istedi,
ama yapamadı.
Kendi departmanıma
birini tavsiye edeceğim...
...ki bu ben oluyorum,
soruşturmana izin versin diye...
...bazen arka bahçende delilleri
yakıyor olsan bile.
Ve sen, teşkilatın bir memuru.
Ben kimseyi tutuklamam.
Ben hiç tutuklamam.
Beni durdurmayı deneyecek misin?
Duruma göre.
Görüşürüz.
Kendimi bazen
Diyojen gibi hissediyorum.
Etrafta fenerle dolaşan adamı biliyorsun.
Dürüst bir adam arıyor.
Nasıl sonuçlandı?
Kendi için mi?
Hatırlamıyorum.
Ama sen ve ben
çok iyi yapardık.
Bol şanslar.
Ben iyi çocuk olana kadar
bekleyeceğini düşünmüştüm.
Kariyer değiştiren bir adam olarak,
sana çok ciddi şekilde...
...siktir ol gitme vaktin geldi demeliyim.
Hiçbir fikrin yok.
Anlamıyorsun.
Evine git! Evine git!
Bunu yaptırmanın yolu yok.
Senin gibi adamların da...
...seçme şansının
olmadığı zamanlar vardır.
Anlıyorsun çünkü şu an
seçme şansın yok.
Alabilir miyim?
İyi malzeme içmenin sebebi
işlerinin iyi gitmesi mi?
Bu bir müdahale toplantısı mı?
Öyleyse beni hala sevip sayan
birkaç arkadaşımı aramak istiyorum...
...çünkü hayatımdan endişe ediyorum.
Bir çeşit bilim adamı
olduğunu varsayıyorum.
Kızın davulcuya veya zurnacıya mı
gider zannettin?
Ona benzer bir şey. Evet.
Kendini böyle ezmek istiyorsan.
Peki ya sana, benim ona
seni hatırlattığımı söylersem?
İçki dışında.
Saçmalığın eksikliği ve...
...Broadway müzikalinin sabırsızlığı
ile ilgili bir şey.
Bana deliymişim gibi bakıyorsun.
Biri kız arkadaşımı vurdu,
bu faktörü hesapladın mı?
Gece Çiçeği hakkında ne biliyorsun?
- Politika beni ilgilendirmiyor.
- Ne seni ilgilendirir?
Emma.
Bak, kontratım var.
Beş yıllık kontrat yaptım.
Gözetim altındayım.
Kimin öldüğü önemli değil...
...sana konuşursam
işimi kaybedeceğim.
Kızım nasıl oldu da gizli bir
radyasyon tesisinin güvenliğinden...
...bu adamların geçmesini sağladı?
Yardım aldığına dair bir söylenti var.
- Sen mi?
- Hayır.
İş yerinde yalan makinası
testinden geçtim.
Ne oldu?
Hadi, burada polis değilim,
aynı seviyedeyiz.
Sadece sen ve ben.
Ne oldu?
Konuşabileceğimiz başka bir yerin var mı?
Yalan makinası testini geçemedin,
senden geçtiğini söylemeni istediler.
Emma Senatör Pine'a yazıyordu.
Ve bir noktada
o İtalyan delilerine gitti.
Avukatın biri onun güvenliği kırdığını
anlamak üzereydi.
Avukatın adı neydi?
- Sampson... Sanderman.
- Sanderman.
Neyse, kimsenin ona
yardım edemeyeceğini söyledi.
Muhbirler daima
psikopat gibi algılanır.
Ve bu arada
onunla bağlantı kurmadım.
Sonra aniden şu Gece Çiçeği
pislikleri ortaya çıktı.
Onların soğutucu tünellere
girmesini sağladı.
İçeri kendi girmedi.
Ama oradaydı.
Emma radyasyona nasıl maruz kaldı?
Maruz kalmadı.
Diyorum ya,
tünellere girmedi...
...onlar maruz kaldılar,
o maruz kalmış olamaz...
...tünellerde değildi.
İçeri giren adamlara ne oldu?
Bu bir protokol.
Bu Bennet denen adam tam bir çılgın.
Güvelik ihlaline karşı
radyasyonu açıyorlar.
Bunu kanıtlayamam,
sende kanıtlayamazsın...
...yani bunlar çok çok
zeki adamlar, tamam mı?
Seni polissin.
Bana yardım etmelisin.
Evet, tabii ki.
Sana yardım edeceğim.
Benimle gel ve doğruyu söyle.
Bir avukat eşliğinde
yeminli ifadeni alacağız.
Hayır, üzgünüm.
Seni seviyorum, Emma'nın babasısın.
Ama gitmelisin.
Pekala. Fikrini
daima değiştirebilirsin.
Bu arada, bu senin.
Dolu.
Masaçuset'te yasak.
Masaçuset'te her şey yasak.
Nasıl bir his?
Ha?
- İyi akşamlar, Senatör.
- İyi akşamlar, burada olmaktan mutluyum.
Senatör, iki gün önce
bir konuşma yaptınız...
...ve meslektaşınız Senatör Stafford'u
konumu yüzünden eleştirdiniz.
- Hepimizin bir konumu var.
- Fakat Senatör...
Bence Amerikan halkı
haklı olarak...
...güvenlikleri için ödedikleri paranın
yüksek olup olmadığını soruyorlar.
Bu bizim cevabını sizden
beklediğimiz bir soruydu, ama...
...nasıl oluyor da, Senatör,
sizin desteklediğiniz Masaçuset'teki...
...gizli araştırma
tesisleriyle dalga geçiliyor?
Az önce bana sorduğunuz
soru yüzünden meraklandım.
Hatalı yönetim politikası
hakkında soruyorsanız...
Senatör, Northmoor hakkında
bana ne anlatabilirsiniz?
İş yöntemlerine
aşina olduğum söylenemez...
Onların ana şirketi
sizin en büyük bağışçılarınızdan biri.
Bağışçılarım hakkında tek
söyleyebileceğim...
...tümüyle incelenmiş ve dürüstlerdir.
Senatör, Masaçuset'teki
askeri araştırma ve geliştirmenin...
...yasaklanması için, giderek büyüyen
ve ciddileşen bir hareket var.
Anlıyorum. Fakat insanlar
şunun farkına varmalı ki...
...Ar-Ge, Masaçuset
ekonomisinin her şeyidir.
Şimdi diğer konular hakkındaki
sorularınızı cevaplayalım.
Hiç çocuğum olmadı.
Belki birinin ölümünü görmektense
hiç olmaması daha iyidir.
Hayır.
Bir çocuğunun olması her şeye değer.
Alenen içki Masaçuset'te yasak.
Masaçuset'te her şey yasak.
Çay partisi için geri ödeme.
Hiç şarap içtin mi?
Hiç keyif alarak içmedim.
Ayrıca, sen bu tarafa bakmıyorken...
...kadehleri değiştirdim.
Kızım radyasyona maruz kalmış.
Nasıl olduğunu tam olarak bilmiyorum...
...ama sanırım Northmoor'daki
arkadaşlarımızın işi.
Sonrasında evimde vuruldu.
Bu konuda hakkında
ne düşündüğünü öğrenmek istiyorum.
Bir kaynağımın dediğine göre,
Gece Çiçeği adamları...
...tünellerdeyken kasten radyasyona
maruz bırakılmışlar...
...ama kaynak şu an ölü.
Kötü biri değildi.
Hayır.
Sen herkesten daha iyi biliyorsun...
...bunun gibi dosyalar
asla çözülmezler.
Basitçesi, çok karışık,
çok fazla ağır iş.
Bu dünyada
bu işi sürdürecek çok adam var.
A'yı B'ye asla bağlayamayabilirsin.
Nereden biliyorsun?
Çünkü ben genellikle sizin
A'yı B'ye bağlamanızı...
...engelleyen kişiyim.
Yaptığım işin bir parçası.
Ben bir Northmoor çalışanı olsaydım...
...ve bir şeyler fısıldamayı isteseydim...
...ne fısıldardım?
Hadi biraz yürüyüşe çıkalım da
bu konu hakkında konuşabilelim.
Seninle karanlığa yürümem.
Akıllı bir adamsın.
- Benim tarafımda mısın?
- Söylemesi biraz zor.
Scott Fitzgerald'ı tanır mısın?
Kafasında iki karşıt fikri bulunduran...
...ve ikisine de aynı anda inanan sanatçı.
Duymuştum. Evet.
Olay benim için benzer şekilde başladı.
Nasıl bir şey o?
Özel biri olmamak.
Bir çocuk kaybetmenin nasıl bir his
olduğunu bilmiyorum.
Ama bir çocuğunun olmamasının
hissini biliyorum.
Evet.
Seni gömecek kimsen yok.
Evet.
Bu arada...
Beni öldürmediğim için sağ ol.
Dedektif Craven.
Şüphelinin kimliğinin...
...tanımlanması hakkında
ne düşünüyorsunuz?
En son siz geldiniz.
Tembel bir patronunuz olduğundan mı?
Sizin için çok üzgünüm.
Burada olduğum için de üzgünüm
Önemli değil, sakin ol.
Kartvizitin falan var mı?
Sağ ol.
Bak, evine git, tatlım.
Burada olmak için saat çok geç oldu.
Seni ararım, tamam mı?
Bay Sanderman?
Özür dilerim,
konuşmanızı mı böldüm?
- Hayır.
- Ben Thomas Craven.
Dedektif Thomas Craven,
Boston Polis Departmanından.
Kim olduğunuzu biliyorum.
- Başınıza gelenler için üzgünüm.
- Sağ olun.
Anladığım kadarıyla kızım
müvekkillerinizden biriymiş?
Evet.
Yani, konsültasyon yapmıştık,
resmi olarak...
...asla müvekkilim olmadı.
Demek öyle.
Telefonundaki ajandaya göre...
...o ve siz geçen ayın 18 inde
yemek yemişiniz.
Evet, ona çıkma teklif etmiştim.
- Nasıl gitmişti?
- İyi. İyi.
Zarif bir bayandı.
Zekiydi de...
- Üzgünüm, gitmeliyim.
- Sizinle geleyim.
Bu konuşmanın ne hakkında
olduğunu sorabilir miyim?
Sizin ofisinize geldi.
Bazı konular hakkında...
...konuşmak istedi.
Ne hakkında olduğunu biliyorsun, değil mi?
Polislerin düdüğünü çaldığı zamanlar gibi.
Bu hakkında konuşamam.
O konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Ama o geceden sonra
kızımı yemeğe davet ettiniz.
Tanrım, gerçekten çok gerginsiniz,
Bay Sanderman.
Bütün bunların ne kadar
uygunsuz olduğunu söylemeye...
...iki saniye uzaktasınız.
Baştan söylememe izin ver,
kızımı, ifşa etmeme kontratıyla...
...temsil edemeyeceğini biliyordum,
ama muhtemelen önerdiğin...
...daha ayrıntılı konulardaki
bazı tartışmalar...
...güzel bir tabağın üzerindeki
spagetti ve köftelerdir.
Bence iki farklı gündemin vardı.
Biri kızımla yatmak üzerineydi.
Hey, buraya seni yargılamaya gelmedim
tamam mı?
İkincisi, Bay Sanderman, bence kızımın
güvenliğin ne kadarını...
...kırdığını bilmeyi istiyordunuz.
Yeminli bir ifade almak için
Springfield'a gitmeliyim.
Northmoor şirketinin
yerel işlerini temsil ediyorsunuz.
Kızım sizinle konuşmaya geldi,
fakat siz Northmoor'un avukatıydınız.
Bu son derece çarpık bir konuşma.
Çünkü Senatör Pine, senin adını
iki farklı eyaletten önce...
...Bölge Mahkeme Savcılığı için yazdı.
Bir şey mi söylemek üzereydin?
Hiçbir şeyim yok ve
boyunuzu aşan bir işe bulaştınız...
...ve yetki alanınızın çok dışındasınız.
Benimle konuşmayacak mısın?
Global ve Herald'a gidiyorum.
Kızımın Northmoor hakkında
konuşmak için size geldiğini anlatacağım.
Ona Northmoor avukatı olduğunu
söylemediğini de.
Ve sonrasında büyük bir hikayenin
ortasında kalacaksın...
...nasıl benim değil de kızımın
asıl hedef olduğunu anlatacaksın.
Konuyu oraya mı taşımak istiyorsunuz?
Hangi delile dayanarak
bunu söylüyorsunuz?
Senin için sahte bir günlük uydururum.
Umurumda değil.
Senin başını belaya sokmak
bana yeter.
Dinle beni, adi herif,
bunun polislikle ilgisi yok, tamam mı?
Polislikle, tutuklamayla ve diğer
güzel şeylerle ilgisi yok.
Bu senin bana söylemen gereken
ve benim bilmem gereken...
...gerçekler hakkında.
Senatörü görmek istiyorum.
Senatörü görmek mi?
Kim olduğunu sanıyorsun?
Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir adamım.
Ona aynen ilet.
Ve şu lanet emniyet kemerini tak.
Bak, Baba.
Bir sürü ABC var.
Merhaba.
Onun dairesine gitmek istiyorum.
Onun eşyalarını görmek istiyorum.
Şimdilik bu pek de iyi bir fikir değil.
Üzgünüm.
Çok korkuyorum.
Bak, seni bir gün
kahve içmeye götüreceğim.
Ama şimdilik sadece konuşmalıyız.
Sana onunla ilgili sorular sormak isterim.
Kişisel şeyler belki de...
...hiç bilmediğim şeyler,
ama şu an hiç vaktimiz yok...
Bak, tatlım, bunu kaldıramam, tamam mı?
Konuş benimle, tamam mı?
Anlat bana.
- Emma'yı onlarla ben tanıştırdım.
- Kimlerle tanıştırdın, tatlım?
Gece Çiçeği.
Ah benim aptal kafam.
Şirketler şöyledir, şirketler böyledir.
Kafanı toparla, tamam mı?
Nehir kenarında bir yerleri var.
Gece Çiçeği.
- Çok korkuyorum.
- Kimden korkuyorsun?
Evime geldiler.
Siyah takımlı adamlar...
...Emma hakkında sorular sordular,
yalan söyledim!
Northmoor'da
Emma'nın ifşa etmek istediği...
...neler yapıyorlar?
Bennet denen şerefsiz herif.
Tamam mı? Her şeyin başı Bennet.
Önceleri tek söylemek istediği buydu.
Sonra adam çıldırdı.
Sonra o herifin tümden kafayı yediğinin
farkına vardı.
Tamam, her neyse işte...
Northmoor'da ne işler çeviriyorlar?
Emma neden Gece Çiçeği'ne gitti?
Kontratı yüzünden
gazetelere gidemiyordu.
Senatör de yardım etmezdi.
Bunları benden duymadın.
Tamam mı?
Benden duymadın.
Bir bavul dükkanı işletiyorum.
Üç yaşında bir çocuğum var.
Bunları senden duymadım.
Northmoor'da Emma'nın
ifşa etmek istediği ne yapıyorlar?
Bu sana kızından.
Başına bir şey gelirse diye...
Asla böyle olsun istememiştim...
Ben sadece sıradan biriyim.
Ben öylesine sıradan bir kişiyim.
Tamam. Biliyorum.
Bebeğine geri dön, tamam mı?
Seni hiç görmedim.
Tamam mı? Git hadi.
Sana bir şey daha söylemeliyim.
Ne?
Emma onların kendisini
zehirlediğini düşünüyordu.
Bilirsin...
Bu şehri hep sevmişimdir.
Buradan taşındığında...
Ona 20. yüzyıldaki Paris'i
hatırlattığını söylemişti.
Boston'da çok geleneksel
bir evimiz var, ve...
...belki de hayattan
istediği bu değildi.
Gece Çiçeğindeki bağlantısının ismi neydi?
İsmi ver ve işimiz bitsin.
Hayır, benim işim bitti.
Telefon kayıtlarında
Robinson isminde bir adam vardır.
O adam mı?
Evet.
Şimdi işim bitti.
Durumunu dengeledik.
Komaya girdi, ama buna rağmen
bacağını kurtaramadık.
Kadının bir çocuğu var,
arayan soranı...
Ailesi yeni geldi.
- Sağ ol.
- Gidebilirsin.
Git hadi.
Ben seni bilgilendiririm.
Sağ ol.
Benim adım Emma Charlotte Craven.
Masaçuset'teki
Northmoor şirketinde...
...araştırma asistanı olarak çalışıyorum.
İş yerimin güvenlik durumunu...
...ihlal ettiğimi biliyorum, ve
bir suç işlediğimin de farkındayım.
Bunu yapıyorum çünkü
uygun olan tüm hukuki yolları...
...tükettim,
ve kimse beni dinlemiyordu.
O yüzden, doğru olanı yapmalıyım.
Northmoor kanunları çiğniyor.
Nükleer silahlar üretiyorlar.
Fakat bunlar
Amerikan nükleer silahları değil.
Bu silahlar yabancı özelliklerde...
...ve yabancı materyallerle
tasarlanıyorlar.
Yani, belli ki, bu bombalar
bu güne kadar kullanıldıysa...
...doğrudan başka bir ülkeyi
işaret edecektir...
...Birleşik Devletleri değil.
Belgeler, resimler ve taslaklar çaldım.
Ama kanıt olarak silahların
kendilerine ihtiyacımız var.
O yüzden ekibimdeki arkadaşlarıma
videonun kanıt olması için...
...Northmoor tesisine
nasıl girileceğini göstereceğim.
Bu videoyu korktuğum için kaydediyorum.
Sürekli bir gözetim altındayım.
Telefonum dinleniyor ve takip ediliyorum.
Yani bu videoyu seyretme şansı
bulduysanız çoktan öldüm demektir.
Seni...
Seni seviyorum, Baba.
Kahretsin.
Başka bir müşterimiz
kendi güvenliğini işletmek isterse...
...ne söylemeliyim?
Sanırım bu size bağlı.
Buna kapsama durumu diyoruz.
Nedenini gerçekten merak ediyorum.
Asıl sorun, kapsanmayan bazı şeyler var...
...ve bunlarım bazıları
asla kapsamaya girmeyecek.
Craven'den çekiniyorsunuz.
Akıllıca bir durum.
Ama hasar kontrol analizi şudur:
Craven dışında, üç aile daha
evlatlarını kaybetti.
Bir elemanın var, bekar bir anneyi...
...arabayla ezmeye çalışmış,
ama yakın zamanda kızını kaybetmiş...
...eski bir polis tarafından
kafasından vurulmuş.
Ne hakkında konuştuğunu bilmiyorum,
ve umarım...
...onu kastetmiyorsundur.
Ölüm ile ilgi olay nedir
biliyor musun, Bennet?
Aşıkları, arkadaşlar,
akrabaları, bir sürü kaybedeni olur.
Şu yıkım olayının başından başlayalım.
Gece Çiçeği bir grup paranoyağın
oluşturduğu anti-şirket ucubeleridir.
Onları bir dondurmayla kandırabilirsin.
Onlardan üç kişinin boğulmasının
gazetelerde...
...kaza olarak okunacağını mı
düşünüyorsun?
Olay bir kazaydı.
Diğer kazaya karışan
adam da bir Bosnalıydı.
Tam şu an Londra'da
belgelerden uzak...
...iyi ve sağlıklı bir hayatı
seçmiş bir adam.
Hem kendi işimi yapabiliyorsun, hem de
seninkini yapabiliyorum gibi görünüyor.
Senin yaptığın şey benim işim değil.
Değil mi?
Bak, boğulma olayı kaza bile olsa,
Gece Çiçeği elemanlarının cesetleri...
...bir radyasyon ekibi tarafından
temizlendi ve etkisiz hale getirildi.
- Seninkiler yaptı, benimkiler değil.
- Ofisimde kirli teröristler var dedin...
...Amerikan vatandaşları
olduklarını söylemedin.
Kirlenmiş eleman seninkiydi.
İçlerinden bir tanesi...
...sinir hastası annesi olan bir çocuktu.
TV'de söylediği şey ise:
''Öğrendiğim son şey...
...Northmoor'a zorla giriş yapmışlar''
ne dediğimi anlıyor musun, Bennet?
Ne yaptığının farkında mısın?
Kötü olan nedir, benim yapmış olmam mı?
Daha bir şey yapılmadan örtbas edecek misin?
Ben sadece özel şahıs
bir vatandaşım, bir adamım.
Diğer taraftan sen
Amerikan Hükümetisin.
Kimim ben, senin
eline yüzüne bulaştırdığın...
...kendi güvenliğini,
tımar eden adam mıyım?
Ne derlerse desinler,
kırılma yaşanmadı.
Northmoor'da güvenlik ihlali olmadı.
Northmoor kaza geçirmedi...
...ve Northmoor silah üretmez.
Yapman gereken en küçük şeylerin bile
mutlak suretle...
...en bilindik cihadist radyoaktif bombaları
gibi görünmesini sağlamak.
Bu konuyla ilgili
daha fazla endişelenmezdim.
''Siktir gir, bu gizli bir bilgi''
bana kalırsa hala işe yarıyor.
Siz hala burada mısınız,
Bay Bennet?
Konuşuyor muyuz?
Ben Virjinya'daki evimdeyim.
Gıda zehirlenmesi geçirdim.
Siz neredesiniz?
Burada değilim.
Robinson anlaşmanın kendi payına
düşen kısmını devam ettiriyor mu?
- Bay Robinson.
- Evet.
- Bay Allison Robinson Jr?
- Evet.
Lütfen gözlükleri çıkarır mısınız, Bayım?
Emma Craven benim kızımdı.
Şeytan şirketine karşı...
...küçük amfibik operasyonunda
öldürülmedi.
Daha sonra öldürüldü!
Hem de evimin önünde!
Gel buraya!
Öğrenmek istediğim şey,
gezegen ve insanoğlun devamı...
...ile ilgili kaygılarının, kendi adamların
boğulduklarında...
...sessizliğe dönüştüğüydü.
Nedir bu?
Aileleri vardı.
Hepsinin çocukları vardı.
Ve onlardan biri benim kızımdı.
Tekrar vurmayacağım.
Emma da vurmamı istemezdi.
Şu an senin yüzünden burada değil!
Seni orospu çocuğu!
Burada çok ciddi bir durumunuz var
Bay Robinson.
Senin kim olduğunu biliyorlar,
ve ölü değilsin.
Ölü değilsin, vurulmadın, incitilmedin,
zehirlenmedin, hiçbir şey olmadı.
Senin bir anlaşma yaptığını anlıyorum.
Bir anlaşma da benimle yapacaksın.
Bana her şeyi anlatacaksın.
- Hadi seni pislik herif.
- Hayır!
Emma Craven'e verdiğin maddenin...
...özelliklerini öğrenmek istiyorum.
Ben olsam bu şartlar altında
bunu tartışmayı tercih etmezdim.
İşinde karşılaşmış olabileceği bir şey mi?
Her maruz kalma olayı,
maruz kalma olsaydı...
...onun parçasındaki prosedür hatasına
uygun şekilde belgelerle tutarlı olurdu.
Ondaki etkilenme devam ediyor ve...
...babasına da...
...bir parça bulaşmış olabilir mi?
Babasının da zehirlenmiş
olabileceğini mi kastediyorsun?
Evet.
Senin görüşüne göre,
Craven ağzını açarsa...
...ne gibi sonuçları olur?
Bu işten yakamızı kurtaramayız.
Öyle olsun.
İçeride bir ruh görüyor musun?
Anlayamadım?
Gömleğinizi ilikleyebilirsiniz.
Dün konuştuğumuz gibi...
...bazı düzensiz durumlar olabilir.
Söylemekten üzüntü duyuyorum ama,
düşündüğümüzden az vaktiniz kalmış.
Ne anlama geldiğini biliyorum.
Gaipten sesler duyuyorum.
Uykuya daldığım anda
babamın sesi ismimi söylüyor.
Adi herif dört yıl önce geberdi...
...ve aniden yine bana
bağırmaya başladı.
- Uykusuz geldim.
- Uyumuyor musun?
Hayır, uyumuyorum, uykuya dalıyorum,
sonra sarsılarak uyanıyorum.
Karanlıkla ilgi bir şey var.
- Hiç hoşuma gitmiyor.
- Ben danışman değilim.
Bana takılmak istediğini biliyorum.
Bana göre değil.
- Sana sadece gerçekleri söyleyebilirim.
- Gerçekleri hepimizi biliyoruz.
Bir süreliğine yaşarız, ve
planlarımız yerine geberip gideriz.
Senatörün standart prosedürü.
Anladık, tamam.
Yanına durmasına
gerçekten izin vermedin.
Dışarıda çok kardeşin var.
Evet, biliyorum.
Ama özel bir tören istiyorum.
Senatörün canı sıkkın.
Bugün pek gününde değil.
Aman ne kötü.
Ben de mutluluktan havalara uçuyorum.
Aç mısın? Sandviçimiz var,
çayımız var?
Sağ olun almayayım, efendim.
Eski bir savaşçıyla tanışmak
benim için daima büyük bir zevktir.
Ağır silahlı bir müfrezenin
baş çavuşu olarak ayrılmışsın.
Evet, efendim.
- 20 yaşında bunu nasıl başardın.
- Diğer herkes ölüydü.
Evine döndüğünde uyum sorunu yaşadın mı?
- Hayır.
- Sahi mi?
Hayır. İnsanlar travma
ve benzeri mevzularda konuşuyordu.
Savaşın neredeyse senin girdiğin gibi
ortaya çıktığını anladım.
Biliyorum söylemesi
pek nazikçe değil ama...
...kendi gözlemim.
Travma sonrası stres işinde
çok para olduğunu biliyorum.
Ama savaş da neredeyse
diğer şeyler gibidir.
Ama korkudan altınıza yaptığınızda
perspektifiniz geliştirmeye yardımcı oluyor.
Buraya gelme sebebiniz nedir,
Dedektif Craven?
Sizin bana söyleyeceğinizi umuyorum.
Beni görmek istemenizin sebebini
neden ben size söylemeliyim?
Çünkü 48 saatten kısa bir zamandır
beni izliyorsunuz...
...avukatınızla konuştum.
Kızın Northmoor hakkına
bir iddia ile bana geldi.
- Bana bir mektup yolladı.
- Mektup ne içeriyordu?
Gizli ulusal güvenlik meselelerine
değiniyordu.
- Mektuba ne oldu?
- O da gizli belge yapıldı.
Ama protokol, kızının mektubunda
değindiği bölgedeki...
...dikkatsizliği
komiteye yönlendirecekti.
Kızım hakkında soruşturmaya sebep oldu.
Onun hakkında DARPA dosyası açıldı.
Ona teröristmiş gibi mi davranıldı?
Güvenlik meselelerine karışmıyorum.
Kızına mektup yazdım,
onun belki de...
...güvelik ihlali yaptığını öğütledim.
Yani ona yadım etmedin?
Eski bir asker ve polis memuru olarak
yıllarca yaptığınız hizmetinizden dolayı...
...sizi gördüğüme sevindim, Dedektif.
Ama kızınız için...
...şunu söylemek zorundayım, ve yaşanan
korkunç kazaya rağmen...
...bunu söylemek zorundayız,
bir ihlal durumundaydı...
...neredeyse her şekilde
bir ihlal durumdan olabilirdi.
- Ne iddia ediyordu?
- Bu da gizli bilgi.
Siz de biliyorsunuz ki, Dedektif,
Masaçuset ekonomisi için...
...araştırma ve geliştirme
çok önemli bir parçadır.
Senatör. Sanırım senatoda Northmoor ile
ilgilenen bir pozisyondasınız.
Kararınızı verseniz iyi edersiniz,
çarmıha mı gereceksiniz...
...yoksa ellerinden mi çivileyeceksiniz.
Bakın.
Bu ölümler seçim kampanyanızın
büyük destekçilerinden birinin...
...komplosunun bir sonucu.
Neden kızını da katıyorsun ki?
Onun ölümü kazaydı.
Hayır. Bay Bennet tarafından
zehirlenmişti.
Sanırım sizi korkutuyorum, Senatör.
Bir senatörü korkutacak...
...çok fazla şey muhtemelen yoktur,
biraz perspektif katmak dışında.
Şimdi gidiyorum, ama
bu fotoğrafları size bırakıyorum.
Sizden olaya karışan, olayla kaygılanan
herkesi aramanızı istiyorum...
...ve onlara bu durumda Tarantulaları
gerçek kutusundan çıkarmak için...
...ihtiyacım olan her şeyi bildiğimi
söylemenizi istiyorum.
- Böyle bir şey yaparsan...
- Kes sesini!
Artık senin zırvalarını
duymakla ilgilenmiyorum.
Bu işi ulusal seviyede soruşturacaksın.
Bunu yaparsan, belki de
bu işten temiz çıkarsın.
Bilemiyorum.
Kızımı öldüren adamlarla
iş yaptığının...
...farkında olduğunu sanmıyorum.
Ama artık biliyorsun...
Bu konu hakkında ne yapacaksın?
İyi akşamlar, Senatör.
Çıkın arabadan.
Ne halt ettiğini sanıyorsun sen?
Tam arkamdaydınız ve plakasız
bir araca biniyorsunuz ve...
...ve silahlı olduğunuzu gözlemledim.
Koyu renkli camların ve
paltolarımızın içinden mi gördün?
Evet, öyle tuhaf biriyim işte.
Araban çıkın, hemen.
Yoksa ceketlerinizin içinde...
...bir hareketlenme olacak...
..anladınız mı?
Çık arabadan.
Tamam. Dizlerinizin üzerine çökün
ve ellerinizi başınızın üzerine koyun.
- Ne yakaladın, Tom?
- Bu adamlar silahlı.
Beni izliyorlardı.
Tamponuma girmişlerdi.
Kimlik çıktı mı?
Sağ ol.
Kanun güçlerinden değiller.
Bak şu işe.
Kimsiniz siz?
Bu işi düzeltebileceğini
düşünmüyor musun?
Bir süreliğine değil.
Bu pisliklerin otomatik silahları var.
Az önce çok ciddi bir hata yaptın.
Kızımı sen mi vurdun?
Katilin hedefinin ben olduğum sanılıyor.
Buradasın, beni izliyorsun...
...silahlısın, Boston şehrinde
referansın yok...
...kafayı yemiş olmalısın.
Cehenneme hoş geldin.
Emma Craven davasında beklenmedik
bir tuhaflık yaşandı...
...bir şüpheli katil olarak tanımlanmıştı...
...ama bugün babasının karıştığı
yeni gelişmeler yaşandı.
Boston'da iki adam tutuklandı.
Polisin dediğine göre...
...yakalanan adamlar,
sivil bir polis arabasına...
...arkadan çarptıktan sonra yakalandılar.
Çarpılan arabayı kullanan adam, Boston
polisinden Dedektif Thomas Craven...
...Emma Craven'ın babasıydı.
Bu olaylar Marlinton Caddesinde yaşandı...
- Bennet.
- Hemen iptal ediyoruz.
Tom Craven'i öldürme riskini
henüz göze alamayız.
Çok geç.
O iş halledildi.
Denemek ister misin?
Saçlarını arkaya al,
yine beceremezsem...
...annen bu sefer beni öldürür.
İşte böyle.
Yanaklara, çeneye,
birazda bıyık için...
Harika. Jilet sırası. Yap bakalım.
Sakın yüzünü kesme.
- Tarak mı?
- İşe yarar.
İzle.
Acıtmıyor.
Temizle.
Bir kez daha.
İçeri girebilir miyim, Tom?
- İyi misin?
- Evet.
Eyalet polisinin hava alanında
***'i yakaladığını...
...hatırlıyor musun?
Rütbesi indirilip tayini çıkmıştı.
Neler olduğunu biliyordu.
Ama kanıtlayamıyordu.
Ve kimse ne olduğunu
öğrenmek istememişti.
O da sonunda kendini vurmuştu,
hatırladın mı?
Senin kendini vuracağını düşünmüyorum.
Ama ne olacaksa
ondan daha kötü.
Göründüğü gibi değil, Tommy.
Asla da değildir.
Olan şey, nasıl görünebildiği
şekilde olduğudur.
Hampshire County'de bir savcı var...
...seni kızının erkek arkadaşını
öldürmekten suçlayacak.
Elinde bir dava yok.
Ama önemli değil.
İnsanlara onu senin öldürdüğünü
beş yıl boyunca düşündürebilir.
Beş parasız kalacaksın,
evini kaybedeceksin.
Sonra emekliliğine el koyacaklar.
Davayı kazanırsan,
sivil bir dava olur...
...bu gidişle avukat tutacak
paran da kalmaz.
Sana ne öneriyorlar?
Çocuklarım var, Tommy.
Benim yok.
Ama vardı, değil mi?
- Ama vardı.
- Evet. Vardı.
Biliyorsun, Bill. Kimse senden
mükemmel olmanı beklemiyor.
Fakat doğru yapman gereken
birkaç temel şey var.
Ailen için daime elinden gelenin
en iyisini yaparsın.
Her gün işe gidersin,
daima aklınla konuşursun.
Asla kimseyi incitmezsin,
yaptığına değmez.
Kötü adamlardan asla
hiçbir şey almazsın.
Hepsi bu.
İsteyecek pek bir şey yok.
Merhaba, Craven.
Arabanı istiyorum.
Şimdi olmaz.
Konuş.
Bekle.
Seni geri ararım.
Derek?
Derek?
Kahretsin.
Her şeyi berbat ettin, Craven.
İşin bitti.
Otur.
Uzan.
Geber.
Siktir.
- ''Craven'' de.
- Siktir git.
- Pislik herif.
- ''Craven'' de.
- Craven.
- Daha yüksek!
- Craven!
- Daha da yüksek!
Craven!
Bunu görmek zorunda kaldığın için
üzgünüm, tatlım.
Kalbinin derinliklerinde...
...bunu hak ettiğini biliyorsun.
Neredeyse 30 yıldır lekesiz
hizmet eden bir polisimiz var...
...ve bir tek o da değil,
yalan söylemeden...
...kararsızlığını açıklayabilecek kişi,
kızının çalıştığı...
...nükleer araştırma tesisinin yöneticisi
bizim tarafımızda.
Tamam. Fikirler?
Senaryonuz bu mu?
Adam kazayla kendi kızını mı
zehirledi?
- Ama Bennet'i suçladı.
- Bunu nereden biliyoruz?
Adam Northmoor'dayken
tartıştığının ifadesinden.
Senatörün ifadesi.
Dengesiz olduğunu kolayca ifade edebilirim.
Evime geldi.
Doğru. Rasgele iddialar
öne sürdü. Silahlıydı.
Yaşadığın için çok şanslısın.
Doğru. Çok doğru.
Beyler, işte gerçek hikaye:
''Birleşik Devletler Senatörü
suikastten kurtulur.''
- Doğru.
- Ana hikayemiz bu.
Bu medyadaki diğer mevzuları
ortadan kaldırır.
Diğer mevzulara bakan herhangi biri...
...bir şeyler olduğunu anlayacaktır.
Ama hiç kimse
neler olduğunu çözemeyecek.
Amacınız bu.
Herhangi birinin ortaya
anlaşılmaz bir teori atmasını sağlamak.
- Ama kimseler gerçekleri anlamayacak.
- Oldukça güzel, Jedburgh.
Senatör, geçen 30 yıldır
bu anlaşılmazlık işini yapıyorum.
Bu arada, Yüzbaşı Jedburgh.
Yüzbaşı mı?
Neyin?
O konuda anlatabilecekleri çok az.
Doğru. Görünüşe göre
iyi bir başlangıç noktamız var.
Craven'ın hastalığının
tahmini sonucu nedir?
- Ölümcül olduğunu biliyorsun.
- Hepimiz bir gün öleceğiz, Millroy.
Orta seviye yöneticiler bile.
Ama ölüme ne kadar vakti kaldı?
- Konuşamıyor.
- Tanrıya şükür.
Anladığım kadarıyla Dedektif Craven'ı
yok etme fırsatınız vardı...
...ama yapmadınız.
Siz bana geldiniz.
Olaylara baktım. Benim kararım.
Jedburgh, Senatörü
basının karşısına çıkarmalıyız.
Bu ülkenin ne olduğuna karar verdim.
Ne?
Daha iyilerini hak eden insanlar.
Hepimiz takdir ediyoruz, Yüzbaşı Jedburgh.
Bizi açıklamaya mecbur ettiği...
...son derece zor durumdan
henüz bahsetmeyi düşünmüyoruz.
Senatör, bu olayın tam olarak
neresinde olduğunuzu...
...anladığınızı sanmıyorum.
Bence çok başarılı bir toplantı oldu.
Ben bir...
...Birleşik Devletler Senatörüyüm.
Hangi ölçülere göre?
- Ailen var mı?
- Var.
- Çocukların?
- Evet.
İyi Şanslar
TOM CRAVEN
Çeviri: batigol-7