Tip:
Highlight text to annotate it
X
ENTER THE VOID (2009)
BOŞLUK
Çeviri: alihsans [02.12.2010]
alihsans@divxplanet.com
Linda, gelsene.
Dışarı gel.
Tokyo'nun yukarıdan nasıl
göründüğünü hep merak etmişimdir.
Ben merak etmiyorum.
Neden?
Korkarım.
Neden korkuyorsun?
Ölmekten mesela.
Boşluğa düşmekten.
Öldüğünde uçarsın derler.
Hava acayip soğuk.
Alex'in bana verdiği kitaba baksana.
Tibetlilerin İncil'i gibi bir şey.
Şu keş Alex mi?
Ölümden sonra gerçekleşen
olaylar anlatılıyor.
Baksana.
Şimdi de Budist mi oluyorsun yoksa?
Hayır.
Hepsinde aynıdır.
Katoliklerde de Musevilerde de...
Bunların hepsi de gözlerini
parana dikmiş tarikatlar.
Alex, sonuçta seni ya bir keş...
...ya da bir Budist yapar.
Çocuk arkadaşım benim.
Budist falan olacağım yok yani.
Alex keşin teki.
Arkadaşın falan değil.
- Yapma şimdi.
- Arkadaşın falan değil.
Gitmem gerekiyor.
Yine görüşür müyüz?
Görüşürüz.
Kapıyı kilitle.
Kilitle.
Güzel.
Bana niçin "keş" dedi ki?
Keş olmadığımın farkındayım.
Kim olduğumun farkındayım.
Ben keş değilim.
Benim kız kardeşim, ama bazen
benim hakkımda yanlış düşünüyor.
Haydi bakalım.
Malın iyisi bu.
Yoksa Bruno bana bunu neden versin?
Belki de ona sakso çekmemi istiyordur.
Berbat bir şey.
Sen beni ne sandın?
Keş olmadığımın farkındayım.
Haydi bakalım.
Bu malın tadı hiç güzel değil.
Uyuşturucuların tadı bok gibi oluyor.
Hemen içime işledi.
İşte bu.
Başladı.
Vay anasını.
En iyisi bu.
Ya bayılırsam?
Yok bayılmam.
Sakin ol.
Daha önce de içtin bunu,
bir şey olmaz.
- Alo?
- Oscar, ben Victor.
Merhaba.
Ben de seni arıyordum.
Malımı getirebilir misin?
Gelip kendin alsan olmaz mı?
Olmaz.
Senin getirmen gerekiyor.
- Tamam, neredesin?
- Boşluk'tayım.
Dün olanlar nedeniyle
çok üzgünüm.
Seni bekliyorum.
- Aslında, senin gel--
- Geç kalma.
Alo?
Alo?
Hadi ama.
Hay amını...
Uyan.
Kendine gel.
Vay anasını!
Başlıyor.
Uyan.
Toparlan.
Balkon...
Oradan uzak dur.
Gözünü açık tut.
Başım zonkluyor.
Ağzım da çamur gibi.
Su.
Su, su çarp.
Yüzüne musluk suyu çarp.
Doğadan geliyor.
Tertemiz su bana iyi gelecektir.
Harika oldu.
Normale dön.
Yanaklarına bak.
Gözlerine bir bak.
Farklı görünüyorlar.
Hay aksi!
Komşular mı?
Beni duydular yoksa?
Bağırdığımı mı acaba?
Belki de öyledir.
Sakin ol.
Alex.
Bir saniye.
Merhaba Oscar.
İyi misin?
Senden ne haber dostum?
Ne var ne yok?
Bir değişiklik yok.
İyiyim, gayet iyiyim.
Duş alsam fena olmayacak.
Balkona gitme.
Balkondan uzak dur.
Kitabı okudun mu?
- Kitap mı?
- Evet.
- Ölülerin Kitabı'nı mı?
- Evet.
Aslında henüz bitirmedim...
...ama gayet iyi gidiyor.
Çılgın bir kitap.
- Beğendiğine sevindim.
- Bitirene kadar bende kalabilir mi?
- Kalsın tabii.
- Sağ ol.
Sağ ol.
İyisin ya?
Evet.
- Kız kardeşinle karşılaştım.
- Öyle mi?
Evet.
Mario denen puştla birlikteydi.
O heriften nefret ediyorum.
Onunla olmasına
hiç anlam veremiyorum.
Ondan hamile kalacak olursa
bebeğini öldürürüm.
Yemin ederim.
Bu akşam onunla görüşsek olur mu?
Görüşmeyi çok isterim.
Olur.
Önce Boşluk'a uğramamız lazım. Victor'a
vermem gerek şeyler var. Gelir misin?
- Boşluk'a mı?
- Evet.
O mekânı sevmem
ama seninle gelirim.
- Sonra kız kardeşinle görüşecek miyiz?
- Evet.
- Gidelim.
- Süper. Su alabilir miyim?
Tabii.
Su!
- Her şeyi sen zulalamıyorsun değil mi?
- Sadece onun payı bende duruyor.
- Bayağı bir mal varmış sende.
- Öyle.
Siktir ya, çok tehlikeli!
Gelip kendisi götürsün bence.
Annesinin başına gelenlerden sonra
buraya gelmez oldu.
Öğrenmiş mi?
Nasıl öğrenmiş ki?
- Bu konuda konuşmak istemiyorum.
- Peki.
- Suyu alsam olur mu?
- Al tabii.
Sokaklar bomboş.
Bugün tatil günü mü?
ACİL ÇIKIŞ
Baksana, neyin var senin?
- Tribe mi girdin yoksa?
- Evet.
Çok belli oluyor mu?
Evet, bayağı bir yamulmuşsun.
Sabahleyin çarşafa
bir şeyler sarıp içtim.
Sen gelmeden hemen önce de
bir posta DMT tüttürdüm.
Vay be, günün iyi geçmiş gibi.
Evet, ayrıca gün daha bitmedi.
Sence Bruno'da DMT'den
daha sert bir şeyler var mıdır?
Yapma şunu, beyninin
posası çıkacak dostum.
En iyisi Ölülerin Kitabı'nı bitir sen.
Daha iyi olur.
Fakat büyük yolculuğa
çıkmak için ölümü beklemen gerek.
Kitap kafamı karıştırdı.
Kısaca nasıl izah edersin?
İzahı o kadar da kolay değil.
Temel olarak,
öldüğünde...
...ruhun bedenini terk ediyor.
Başlangıçta tüm hayatın
gözünün önünden geçiyor.
Hayatının sihirli bir aynada
yansıması gibi düşün.
Ardından bir hayalet gibi
devam ediyorsun.
Çevrende olup biten
her şeyi görüyorsun.
Her şeyi duyuyorsun. Ancak
yaşayanlarla iletişim kuramıyorsun.
Daha sonra ışıkları görüyorsun.
Farklı farklı renkte ışıklar.
Bu ışıklar; seni...
...varoluşun diğer mertebelerine
çıkaracak olan kapılar oluyor.
Ancak çoğu insan...
Aslına bakarsan...
...bu dünyayı çok sevdiklerinden...
...buradan başka bir yere
gitmek istemiyorlar.
Bu durumda yolculuğun
berbat yolculuğa dönüşüyor.
Bu durumdan tek kurtulma yolu da
reenkarne olmak.
Aklına yatıyor mu?
Sanırım.
Bilemiyorum.
Berbat yolculuk ne oluyor?
Berbat yolculuk yalnızca kâbuslardan
oluşuyor. Kafayı yiyorsun.
Gerçeklik tek korkun oluyor.
Acayip korkuyorsun.
Zihnindeki şeyler gerçekleşiyor gibi.
Bu noktada,
asla ölmemiş olmayı diliyorsun.
Sonra bazı yeni ışıklar görüyorsun.
Sevişen bir çift olarak
karşında duruyorlar.
Karınlarından ışık çıkıyor.
Onlara yaklaşırsan...
...gelecekteki olası hayatından
bazı kesitler görüyorsun.
Sana en mantıklı gelen
hayatı seçiyorsun.
Son olarak kendini
bir rahimde buluyorsun.
Reenkarne oluyorsun.
Hikâyenin sonu.
Temel olarak bunu
sonsuza dek tekrarlıyorsun.
Ta ki döngüyü kırmayı başarana kadar.
Beni dinliyor musun?
Yani bu dünyadan sonsuza dek
çıkamayacağımızı mı söylüyorsun?
Dünya haricinde
hiçbir şey yok mu yani?
Bak şimdi.
Kız kardeşini görmek için
sabırsızlanıyorum.
Çok güzel bir kız.
Farkındayım. Ama sonuçta
benim kız kardeşim, tamam mı?
Biliyorum, biliyorum.
Şunu diyorum.
Kör değilim ya.
Enfes bir kız.
Siktir git işine!
Soktuğumun taksileri.
- Ona göz kulak olman lazım.
- Ne demek şimdi bu?
- Uyuşturucu satıcısı oldun çıktın.
- Uyuşturucu satıcısı olduğum falan yok.
Öyleyse bu akşam ne yapıyoruz?
Kız kardeşine baksana, seni
bu yoldan uzaklaştırmaya çalışıyor.
Şizofren misin nesin! Tedarikçi
ile beni tanıştıran kişi sensin.
Hadi ama.
Ciddi diyorum,
düzgün bir iş bul artık.
- Emin değilim.
- Sen zeki bir çocuksun.
DJ'lik yapabilirsin.
Bir kulübe girip part time çalışabilirsin,
mesela barmenlik yapabilirsin.
Çok kolay bir iştir.
Ben de bir ara yaptım.
Çocuk oyuncağı,
hele de Tokyo'da.
Yabancısın, yakışıklısın.
Kafa buldurucu madde içmekle...
...satmak arasında çok büyük fark var.
- Satıcı değilim dedim ya.
- Satıcısın.
Hem de babasısın!
O ihtiyar karıyla
düşüp kalkmanı hiç anlayamıyorum.
Tokyo'dasın, etrafta bir sürü
yavru gibi kız var.
Sen gidip o ihtiyar karıyla yatıyorsun.
Hem de kadın buralı bile değil.
Hiç olmazsa Japon bir karıyla yatsan.
O benimle yatıyor.
Neyse artık.
Polisler geliyor.
Siktir!
Şişeyi atıp geleceğim.
- Boru otu diye bir şey duydun mu hiç?
- Hayır.
- Acayip bir şeydir.
- Neymiş bu boru otu?
- Kafa yapıcı bir şey mi?
- Evet, öyle.
Bu bitki var ya...
...insanı alır götürür.
İnanılmaz bir şey.
Nasıl bir şey?
Boru otuyla tribe girmek nasıl bir şey?
Nasıl desem...
Tribe girdiğinin bile
farkında olmazsın.
Adamı yere yatırır.
Etrafındaki herkesle konuşursun.
Aslında etrafta kimse olmadığını
ancak iki hafta sonra anlayabilirsin.
Bunu içtim, sonra bir hatun gördüm.
Fıstık gibi kızdı.
- Dinliyor musun?
- Evet.
Öylesine bir fıstıktı ki
kızdan acayip hoşlandım.
Onu öpmeye çalıştım,
yarım saat boyunca konuştuk.
Kızı öptüm, sonra birden kayboldu.
Meğer öyle birisi hiç yokmuş.
BOŞLUK
Oscar.
Victor'la yapacağınız şeyi
görmek istemiyorum.
Seni burada beklerim.
Express'te bir şeyler de atıştırırım.
- Peki.
- Tamam.
- Ben buradayım.
- Tamam, görüşürüz.
Linda haklı.
Alex benden de keş.
Umarım Victor buradadır.
Beklemek istemiyorum.
BOŞLUK BAR
Merhaba.
Malını getirdim.
Üzgünüm.
- Ne?
- Üzgünüm.
Aç kapıyı!
Polis!
Ne yapıyorsunuz?
Elçiliği arayacağım!
Bekleyin!
Bir dakika!
Çıkıyorum!
- Siktir ya!
- Aç kapıyı!
Silahlıyım!
Silahlıyım!
Ateş ederim!
Gitmezseniz ateş ederim!
Ne istiyorsunuz?
Nasıl?
Beni vurdular.
Ölemem. Beni vurdular mı?
Öldürdüler mi?
Vurdular mı beni?
Bu şekilde ölmek istemiyorum.
Yardım edin.
Kız kardeşim var...
Elimde kan var.
Kanımı test edeceklerdir.
Uyuşturucu aldığımı anlayacaklar.
Belki de beni yakalayıp
hapse tıktılar.
Bunlar polis, değil mi?
Bana tecavüz de ederler.
Yanlış bir şey yapmadım.
Kimseyi incitmedim.
Hayat berbat.
Kolumu hissediyorum.
Bu gerçek olamaz.
Kesin tribe girdim ben.
Bu...
DMT'nin etkisi bu.
Hâlâ hayattayım.
Ölüyorum.
Öldüm mü?
Gerçek değil bu, hayal.
Linda, kız kardeşim...
Yardım edin.
Beni eve götürün.
Ölmek istemiyorum.
Bu şekilde ölmek istemiyorum.
Bir kaza oldu.
Kaza oldu.
Ne kazası?
Victor!
Victor!
Oscar'a ne oldu?
Vurdular!
Öldürdüler!
Bırak beni!
Hayır, giremezsiniz.
Burası özel bir kulüp.
Cevap vermem gerekiyor.
Linda...
...polisler abini Boşluk'ta vurdu.
Victor'a mal götürmüştü.
İçeride olanlardan haberim yok.
Silah sesini dudum.
Victor onu öldürdüklerini söyledi.
Bence gidip...
- Kimmiş?
- Önemli değil.
Mario?
Mario!
Polisler abini Boşluk'ta vurdu.
Victor'a mal götürmüştü.
İçeride olanlardan haberim yok.
Silah sesini dudum.
Victor onu öldürdüklerini söyledi.
Bence gidip olanları bir öğren derim.
Maalesef ben dışarıdaydım.
Başka söyleyebileceğim bir şey yok,
polisler şimdi de benim peşime düştü...
Beni ara.
Peki ölürsen?
Sonra ne olacak?
Sonra ne olacak?
Tekrar görüşemeyecek miyiz?
Oscar.
- Oscar beni seviyor musun?
- Evet.
- Ne kadar?
- Çok.
Ne kadar çok?
Anneciğim.
Yaptığımız anlaşmayı
hatırlıyor musun?
Hatırlıyor gibiyim.
Birbirimizden asla
kopmayacağımıza söz vermiştik.
Asla ve asla.
Asla ve asla.
- Söz mü?
- Söz.
- Peki ya ölürsen?
- Geri dönerim.
Kanımızla söz vereceğiz.
Artık hep beraber olacağız.
Kes şunu!
Seninle gelmeyeceğim!
Oscar!
Oscar, beni götürmelerine izin verme!
Bana söz vermiştin!
Oscar, bana söz vermiştin!
Hayır, hayır!
Hayır, hayır, hayır!
Bir yetimhaneye yerleştirildi.
Beni de başka bir
yetimhaneye yerleştirdiler.
Hayat bir kâbusa dönmüştü.
Onu Tokyo'ya getir.
Onu çok özledim.
Daha küçük, hâlâ okula gidiyor.
Gel sana ev arkadaşımı tanıştırayım.
Oscar.
Nasılsın?
Bak şimdi.
Ne!
Vay anasını.
İnanılmaz.
Çok güzel, değil mi?
Evet, hem de acayip güzel!
Kafayı çekmiş Tokyo gibi.
Bu da kız kardeşini getiren...
...uçak olsun.
İnan bana, ben de çok istiyorum.
Ama sorun para.
Benim de hiç param yok.
Para, para...
Para kazanabilirsin.
Akıllı çocuksun.
- Banka soy.
- Olur.
En zoru da o olsa gerek.
Uyuşturucu satmayı yeğlerim.
Yok dostum, o iş tehlikeli.
Boktan bir iş. Tamam uyuşturucu
almak iyi, çok da para kazanabilirsin.
Bokun dibine batma ihtimalin de var.
Kendini hapiste bulabilirsin.
Annem de gençken
para kazanmak işim striptiz yapmış.
- Sahi mi?
- Evet.
Harika bir insandır.
Onunla tanışman lazım.
Olur.
Bir akşam yemeğe gel.
Annemlerle tanışmış olursun.
Onunla tanıştığımda
Tokyo'da striptiz yapıyordu.
Evet, birkaç kez kulübe gitmiştim.
Hastalığım vardı.
- Neyse artık!
- Hikâye böyle ama.
Bize kendinden bahsetsene.
Annenler Tokyo'da mı?
Hayır, annemle babam
uzun zaman önce vefat etti.
Nasıl oldu?
İstersen sana borç para bulabilirim.
Ne dersin?
Tokyo'da pek arkadaşın yok,
yanılıyor muyum?
Victor ne olacak?
Victor'a ne olmuş?
- Burada olduğumu kimse bilmiyor,
değil mi? - Bilmiyor.
Çok güzel.
- Bana neyi hatırlattı dersin?
- Neyi?
Cigara.
Annemin memelerini emdiğimi hatırlattı.
- Hayatımın en güzel şeyi.
- Öyle mi?
Tuhaf.
Bu uyuşturucu
beni ne zaman çarpar dersin?
LSD'nin iyi tarafı nedir bilir misin?
Korkularının üstesinden gelebilirsen...
...halüsinasyonlarla
istediğin yere gidebilirsin.
Anne...
...insan ölünce ne olur?
Sonsuza dek yanınızda olacağım.
Hep sizi gözeteceğim.
Sizi gökyüzünden izleyeceğim.
Söz mü?
Söz.
Babamı benden daha çok mu seviyorsun?
Hayır, ikinizi de eşit seviyorum.
Ama bu sevgiler farklı.
Hem de çok farklı...
Neden?
Neden?
Selam!
Beni hatırladınız mı?
Beni hatırladınız mı?
Hatırladınız mı?
Hayır mı?
Geçen hafta da buradaydık
Hatırlamadınız mı?
- Bir saniye!
- Merhaba.
- Uyuşturucu kullanıyor musun?
- Uyuşturucu mu?
- Evet, uyuşturucu kullanıyor musun?
- Hayır.
- Hiç mi kullanmadın?
- Kullanmadım.
- Hiç mi?
- Hiç.
- Ama alkol almaktan hoşlanırım.
- O zaman uyuşturucudan da hoşlanırsın.
- İlk adımı atınca ikincisi gelir.
- Adım diyorsun. Evet.
- David sen misin?
- Evet, ne istiyorsun?
Bir arkadaş buraya uğrarsan partiye
bir şeyler götürebilirsin demişti.
- Kimmiş o arkadaş?
- Önemi var mı?
Önemli tabii.
Kimmiş o arkadaş?
- Gaspar.
- Tamam.
Sağ ol. Ne istiyorsun?
Kokain mi ecstasy mi?
Kokainin fiyatı ne?
10 gramı 60 kâğıt.
- Tamam, olur.
- Emin misin?
Çek bakalım.
İşte böyle.
- Mal sağlam mı?
- Dikkat et. Fena tribe sokar.
Tahmin et ne oldu?
Nihayet bir daire tuttum.
- Harika!
- Artık işim de var.
Uçak biletin için param da var.
- Ciddi misin?
- Harika, değil mi?
Aman Tanrım!
Bana bilet alacak kadar parayı
nereden buldun?
- İnanılmaz!
- Dedim ya, çalışıyorum artık.
- Oscar, seni seviyorum!
- Sen toparlanmaya başla.
Ne?
Yok bir şey.
Ne alacağız şimdi?
Elinde uyuşturucu var.
- Biraz da DMT alırım diyorum.
- Güzel.
- Seninle gelebilir miyim?
- Olmaz.
Adam tam bir paranoyak.
- Para sendeydi, değil mi?
- Evet.
Al.
Uyuşturucuyu sağlayan herif
tam bir pislik.
- Genç erkeklerden hoşlanır.
- Kim bu herif?
Bruno.
Bana uyuşturucuyu sağlayan kişi.
Sakın içki içme.
İkram etseler de içme.
İçersen iki gün sonra uyandığında
ağzında onun bokunu bulursun.
Kendi bokun da olabilir tabii.
Aslında bugün onu
senin yanına getirecektim.
Fakat seninle dönemeyeceğim.
Dolayısıyla dikkatli ol.
Son numarası ne biliyor musun?
Artık sikişmekten zevk alamaz olmuş,
ne yapıyormuş biliyor musun?
Buradan atlamak durumunda
kalmayacağım, değil mi?
Yeni elemana sakso çektirdiği zaman...
...parmağını kendi kıçına sokuyormuş.
Sonra da parmağını çocukların
başlarının arkasına siliyormuş.
Saçlarındaki bokla
ortalıkta dolaştırıyormuş.
- Bahsettiğim çocuk bu.
- Tıpkı bana benziyorsun.
- Adın ne senin?
- Oscar.
- Ne istiyorsunuz?
- LSD var mı?
Bir bakalım...
Güzel.
Oscar, şuna baksana.
Ona ne oldu?
Zavallım.
Gece boyunca "anne, anne"
diye bağırdı.
Benim de aradığım şey buydu.
Sıhhatine dostum.
Güzel mal.
Elinde DMT var mı?
DMT?
Az biraz kalmış olabilir.
GHB'yi hiç denedin mi?
Tuhaf, DMT'nin etkisi
sadece altı dakika sürüyor.
Ama sonsuza dek
sürmüş gibi sanıyorsun.
Öldüğünde beynine iletilenle...
...aynı kimyasal madde.
Sanki...
Ölüm insanın girdiği son trip oluyor.
Şunu bir deneyelim.
Dikkatli ol.
Şu tüneli görüyor musun?
Büyük kanallara bağlanıyor.
Bütün serseriler orada saklanır.
Millet geceleri bu kanallara akar.
Nasıl sence?
Olağanüstü.
Şu duvarların olmadığını düşünsene,
bütün arkadaşların içeride sikişiyor.
- Devasa bir seks partisi gibi.
- Oscar?
Efendim?
Bir baksana.
Sana bir şey vereceğim.
DMT kullanmadan önce
bunu bir oku derim.
Tibetlilerin Ölüm Kitabı mı?
Ölümle ilgili olduğunu farz ediyorum.
Öldükten sonra ruhun bedeni
nasıl terk ettiğini anlatıyor.
Sahiden uçuşa geçtin mi hiç?
- Ya sen?
- Evet.
- Bir keresinde.
- Nasıldı?
Olaya kendimi vermem çok uzun sürdü.
Egzersiz yaptım.
Nefesimi iyice yavaşlattım.
Sanki zihnim bedenimden çıktı.
Kendimi görebiliyordum.
Kendimi yukarıdan izliyordum.
Ödüm bokuma karıştı, çünkü tekrar
bedenime giremeyebilirdim.
Çok çılgınca bir şey.
Aslında hoş, ama...
Evet yine ben.
Şunu bir dinle.
Evet yine ben.
Benim, Linda.
Kız kardeşin mi?
Sakın unutma. Pazartesi akşamı 6 gibi
havaalanına ineceğim.
Beni karşılarsın, değil mi?
Seni öyle özledim ki...
Şuna bak.
Sen de büyükbabam da ölecek olursa...
...bize ne olacak?
Size bakarlar tatlım.
Söz veriyorum size bakarlar.
Hayır! Hayır!
Oscar!
Oscar!
Oscar!
Kaza yine rüyalarıma girdi.
Öyle mi?
Önemli değil.
Artık ikimiz bir aile olacağız.
Sadece sen...
...ve ben.
Biraz daha ister misin?
Beğendin mi?
Kulüp bileti.
Gitmek ister misin?
- Şu hapı yut.
- Ne bu?
- Ecstasy.
- Daha önce hiç kullanmadım.
- Yut gitsin.
- Tehlikeli mi?
- Yok be, vitamin gibi bir şey.
- Peki.
- Bayılacaksın.
- Hadi ya!
Acayip iyiyim!
Oscar!
Kız kardeşin bomba gibiymiş.
Ona göz kulak ol derim.
Hatta gitse daha iyi olur.
Hadi dans edelim.
Hadisene!
Sanırım benden hoşlandı.
Anlaşma şu şekilde. Bana
ecstasy parasını sen bulacaksın.
Tüm riski ben üstlenip satacağım,
kârı yarı yarıya paylaşacağız.
Peki malı kimden temin edeceksin?
Orası seni ilgilendirmez.
Tamam.
Ne kadar para lazım?
Nerelerdeydin?
Seni arıyordum.
Herif seni sarhoş etmiş.
Sen neredeydin?
Selam millet.
Hadi gidelim artık.
Hadi!
Basamağa dikkat et.
Bırak beni!
Yarın annemle babamın
ölüm yıldönümü, haberin var mı?
Eğleniyorum.
Burası cennet gibi.
O kadar güzel ki...
Burada seninle olmaktan çok mutluyum.
Kendimi özgür hissediyorum.
Hem de çok.
- Beni asla bırakmayacağına
söz verir misin? - Tabii.
- Birlikte mi öleceğiz?
- Ölmeyeceğiz.
- Asla ölmeyecek miyiz?
- Asla.
- Ölümsüz müyüz?
- Evet.
- Asla ölmeyeceğiz.
- Güzel.
Ne oldu?
Özledim.
Seni çok...
...ama çok özledim.
- Büyümüş müyüm?
- Tabii.
Kadın gibi olmuş muyum?
Reenkarnasyona inanır mısın?
Artık zekâ yaşım 5 değil.
Düzgün bir iş bulmak istemiyor musun?
Yok be!
İşi olan herkes köle gibi çalışıyor.
Önemli olan şey bir hedefinin olması.
Mesela,
senin bir hedefin var mı?
Bilmem.
Bir hedefin olmalı.
Belki, delicesine âşık olmak olabilir.
Gece kulübündeki herif
senden ne istiyordu?
Bir iş teklifinde bulundu.
Ne işi?
- Sen Mario'sun değil mi?
- Evet.
Pistteki benim kız kardeşim.
Ona elini sürme, olur mu?
Kötü bir abi olma.
Ne kadar istiyorsun?
- 50 tane. Bana ve arkadaşıma--
- Bana bak! Arkadaşını tanımam ben.
O da beni tanımasın, olur mu?
Peki.
N'aber güzelim.
Yılanları sever misin?
Bu kadar gergin olma.
Hepimiz dostuz.
Kokain ister misin?
Veya kristal?
Hayır.
- Elinde DMT var mı?
- Yok.
Yaklaş.
Ne bakıyorsun?
- Denemek ister misin?
- Olur.
Hazır mıyız?
Senin burada ne işin var!
Boş versene.
Kimseye zararım yok.
- Malıma dokunma!
- Kızlarıma uyuşturucu mu satıyorsun?
- Siktirsene, ver şunu!
- Hay sikeyim!
Seni bir daha burada görürsem...
...canını alırım.
Defol!
- Annenle babam ne dedi biliyor musun?
- Ne dedi?
Günün birinde bizi
Japonya'ya götüreceklermiş.
- Köpecik de gelebilir mi?
- Evet.
N'aber?
Hangi cehennemdeydin?
Dün gece eve gelmedin,
aramadın bile!
Bir daha puştun tekinin yanında
sabahlayacaksan haberim olsun.
Mario'dan bahsediyorsan,
onunla değildim.
Ne oldu?
Kıskandın mı?
Oscar!
Bu herif kim?
Arkadaşıyım.
Sürekli beni yatağa atmaya
çalışıp duruyor.
- Adamımsın Oscar!
- Ne var ne yok?
Gelebilmene sevindim.
Gel hadi.
Ecstasy istediğini biliyorum.
- Evet.
- Şundan denemek ister misin?
- Alabilir miyim?
- Tabii.
Ücretini sonra konuşuruz.
Direkt Amsterdam'dan geliyor.
Adamı acayip tribe sokuyor.
Güzel.
- Sağ ol dostum.
- İstediğin şey elimde var.
Elimde bir miktar DMT var.
Çakmağı yukarı kaldır.
İyice çek.
Derin derin çek.
İşte böyle.
Aman dikkatli ol,
üzerine düşürüp kendini yakabilirsin.
İstersen...
...bir dahaki sefere yardımcı olurum.
Senin için aleti tutabilirim.
- Selam.
- Merhaba.
Burada ne arıyorsun?
Seni görmeye geldim.
Deli misin sen!
Bırak, bırak...
- Oscar, nasılsın?
- Merhaba, iyiyim.
- Danny, televizyona bakalım mı biraz?
- Olur.
Merhaba.
Sana mal getirdim.
Tamam.
Senin eve gidelim.
Bu şeye niçin para verdiğimi bilmiyorum.
Annemle yattın mı?
O nasıl laf öyle?
Annemi siktin mi?
Evet.
Al şu siktiğimin haplarını,
pislik herif! Pislik!
Pislik herif!
Victor!
Victor!
Victor!
Victor!
Victor!
Victor, beni ara.
- Alo?
- Oscar, ben Suzy...
Victor dün gece eve gelmedi,
nerede olduğunu biliyor musun?
- Hayır.
- Haber alırsan beni arar mısın?
Rüyanda ne gördün Oscar?
Yaptığımız anlaşmayı
hatırlıyor musun?
Hatırlıyor gibiyim.
Birbirimizden asla
kopmayacağımıza söz vermiştik.
Ne olursa olsun.
Asla ve asla.
Asla ve asla.
Dün gece Victor'la kavga ettim.
Tribe girmek ister misin?
Hasta mısın?
Linda...
Tokyo'nun yukarıdan nasıl
göründüğünü hep merak etmişimdir.
Ben merak etmiyorum.
Neden?
Korkarım.
Neden korkuyorsun?
Ölmekten.
- Alo?
- Oscar, ben Victor.
Şunu Victor'a götürmem lazım.
Gelir misin?
Olur.
Bu arada...
...Ölülerin Kitabı'nı okudun mu?
Üzgünüm.
Aç kapıyı!
Polis!
Merak etme,
tüm zulasını yakıyorum.
Evet. Hepsini.
Yandı bile.
Şerefsiz herifler.
Başta silahı vardı dediler,
şimdi bir otopsiye bile yanaşmıyorlar.
Olanların gerçek olduğuna inanamıyorum.
Lanet olsun.
Öyleyse neden hâlâ buradalar?
Alex'i sorup duruyorlar.
Alex'in arkadaşısın, değil mi?
Ondan bahsetsene.
Sana bir şey sordum!
- Bir şey bilmiyorum.
- Biliyorsun, yalan söyleme.
Yalan söyleyen adamı
anında fark ederim.
Bize yardım edersen
biz de sana yardımcı oluruz.
Bu durumdan kurtulmana yardım ederiz.
Yardımcı olmazsan hapse gireceksin.
Hapse girmek istemezsin. Öyleyse
arkadaşın Alex'ten bahset bakalım.
Onun uyuşturucunun
asıl kaynağını bildiğini biliyoruz.
Konuşsana!
Ne diyor?
Linda'nın abisinin bir arkadaşı varmış,
memurlardan birine saldırmış.
Bildiklerimizi onlara
aktarmamızı istiyorlar.
Japonca bu, anlamıyorum ki.
Tamam, ben okurum.
Pozitif, değil mi?
Değil mi?
Evet, pozitif.
- İyi misin?
- Hiç sorma.
Çok terlemişsin.
Yan diyordun ki...
...senden kokain alamayacağım.
- Hayır.
Tüm zulamı erittim.
Oscar'ın o sümüklü Victor'a adımı
vermediğini nereden bilebilirim ki?
- Hayır, suç senin.
- Kim aradı?
- Polisi ben aramadım!
- Hayır sen aradın!
- Çek şu ellerini!
- Biz bir aileyiz.
- Hiç utanmıyor musun!
- Sakin ol.
Annem sürtüğün tekiymiş!
- Annenle böyle konuşma.
- Ahmaksın.
Bu kadın arkadaşımla sikişiyor...
...sen de gelmiş erkeklik taslıyorsun!
- Ben hâlâ bu evin erkeğiyim!
Hayır, bu evin erkeği değilsin sen!
Defol şimdi!
- Defol!
- Siktirin gidin.
Asıl sen siktir git!
- Yazıklar olsun sana.
- Senden nefret ediyorum!
Asıl sana yazıklar olsun!
Senden nefret ediyorum!
Farkında değil misin,
seni kullanıyor.
Hayır.
Sorun o değil.
Sorun Linda'yı seviyor olmam.
Benden çocuğu olsun istiyor.
- Merhaba.
- Merhaba.
Merhaba, iyi misin?
Hayır iyi değilim,
boka batmış durumdayım.
Senden önemli bir ricam olsa...
Benim eve gidip
ev arkadaşımla konuşabilir misin?
Evet, paraya ihtiyacım var.
Evet, yerini biliyor.
Ceketimi de alsan iyi olur.
Dondum.
Yok telefon etme.
Eve git.
Polisler kesin telefonumu dinliyordur.
Tamam, seni sonra arayıp
buluşacağımız yeri söylerim.
Tamam.
Tamam, görüşürüz.
Mario yavşağın tekiymiş.
Keşke abimin sözünü dinleseymişim.
Alex'le birlikte olmalıydım.
Onu çok severdi.
Onunla konuştuk.
Bizi aradı.
Ne dedi?
İyiymiş.
Tek söyleyebileceğimiz bu.
Beni niçin buraya getirdin?
Müdürümüz senin dansından
memnun değilmiş.
Artık seni çalıştıramayız.
Peki ben ne yapacağım?
Senin baban değilim...
...ama seninle ilgilenebilirim.
Dinliyor musun beni?
Oscar'ın etrafımda bir yerlerde
olduğu hissi olmasa...
...çoktan intihar etmiştim.
Umarım tekrar hayata döner.
Kendini üzmeyi bırak.
Yas tutmak zordur bilirim.
Fakat...
...ölenle ölünmez.
Tekrar konuşmaya başladığında
bize haber verin.
O şey benim abim değil.
Ona hiç mi hiç benzemiyor.
- İçerideki şey iğrençti.
- Kes!
Evet...
Nereye gideceğimizi
kararlaştırdınız mı?
Nereye gideceğimizi
kararlaştırdınız mı!
Buna dayanmama imkân yok.
Dokunma lan bana!
Gidelim buradan.
Uyan.
Kalk hadi.
YAŞAMAK İSTİYORUM
Seni yaktılar, değil mi?
Seni yaktılar, değil mi?
Seni ateşe attılar.
Seni ateşe attılar.
Düşünsene.
Gözlerini kapatıp düşün.
Şansın varsa küllerini bulabilirsin.
Hadisene gerzek!
Hadi!
Gözlerini kapatıp düşün.
Hadi.
Ne?
Yine abimin morgda hayata
dönmesiyle ilgili bir rüya gördüm.
Bedeninden arta kalanların o kutuda
tutulması ürpertici bir şey, değil mi?
Ne yapacaksın?
Sonuçta abin işte.
O kalıntılar benim abim değil.
İçinden ne geliyorsa yap.
Elveda.
- Buyur bakalım.
- Sağ ol dostum.
İyi misin?
- Sigaran var mı?
- Evet, var.
- Bana biraz para lazım.
- Tamam.
Linda'dan istedim.
Seninle görüşmek istiyor
Hâlâ Mario ile birlikte mi?
- Evet, sanırım.
- Lanet olsun!
Ne istiyorsun?
Üzgün olduğumu söylemeye geldim.
Üzgün olduğumu söylemeye geldim.
Üzgünüm.
Sırf bunu söylemek için mi geldin?
Üzgün olduğunu söylemeye mi?
- Evet.
- Cidden mi?
Niye gidip faydalı bir şey yapmıyorsun?
Mesela gidip intihar et.
Niye gidip faydalı bir şey yapmıyorsun?
Git geber.
- Linda, ciddi olarak söylemedin.
- Ciddiyim.
Anlamıyorsun.
Evet, kısmen hatam var.
Benim için, Oscar için
intihar et!
- Anlamıyorsun.
- Pislik herif!
Senin o kılıksız heriflerle takılman
yüzünden Oscar uyuşturucu işine girdi.
Benim yüzümden mi?
Tüm hata ben de mi yani!
Pislik herif!
Siktir ol git!
Senden nefret ediyorum!
Senden nefret ediyorum!
Siktir git!
Siktir git!
Pislik herif!
Benim hatam mı?
Siktir ol git evimden!
Siktir git!
Siktir git!
Nefret ediyorum senden pislik!
Benim hatam mı?
Benim hatam mı? Siktir git!
Siktir ol git evimden!
Siktir ol git evimden!
Siktir!
Siktir!
Siktir!
Ölmek istiyorum!
Abimi de geri zekâlı arkadaşlarını da
sikeceğim artık!
Hayatımın içine sıçıldı!
Hayatımın içine sıçıldı!
Hayatımın içine sıçıldı!
Siktir!
Sakin ol.
Sakin ol.
Burada olmak istemiyorum.
Burada bu kötülerle
birlikte kalmak istemiyorum.
Bu kötü heriflerle kalmak istemiyorum.
Çok kötüler.
Çok kötüler.
İnsanlar çok kötü.
Yalnız kalmak istiyorum.
Yalnız kalmak istiyorum.
Yalnız kalmak istiyorum.
Hepiniz çok kötüsünüz.
Siktir git!
Siktir git!
Ölmek istiyorum.
Oscar.
Sakin ol.
Merhaba.
- Seni gördüğüme sevindim.
- Ben de öyle.
Nasıl oldun?
Daha iyiyim.
Ben de.
Kardeşinin başına gelenlere üzüldüm.
Sağ ol.
Dikkat et!
Anneciğim!
Baba, anne!
Hayır!
Hayır!
Hayır! Hayır!
Hayır!
Anneciğim!
Anneciğim!
Boşal!
Boşal!
Boşal!
Linda!
Boşal!
Boşal!
İçime boşal!
Çeviri: alihsans [02.12.2010]
alihsans@divxplanet.com
BOŞLUK