Tip:
Highlight text to annotate it
X
www.paylashturk.com
*****MİLATTAN ÖNCE 10,000*****
Bize sadece zaman öğretebilir;
neyin gerçek ve neyin masal olduğunu.
Bazı gerçekler zamana yenilir.
Ama mavi gözlü çocuğun efsanesi
sonsuza dek hatırlanacak.
Bunu o büyük beyaz dağdaki
dört rüzgara fısılda.
Bizler Yagahl'ız, biz o efsanevi
yaratıkların ve Manak'ların avcılarıyız.
Ama dünyamız artık
değişmeye başladı.
Manak'lar çok sonraları
bizim vadimize geldiler.
Onların hiç gelmediği
zamanlarda olmuştu...
...avcılarımız
uykusuz kaldı,...
...ve bizim insanlarımız
aç büyüdü.
Sadece bizim aramızdan birisi
bizim yaşlı anne diye çağırdığımız,...
...kişi dünyanın ruhlarıyla
konuşabilirdi.
Ve sordu; babalarımızın
akıllılığı bizi kurtaracak mı?
Bir çok defa sordu.
Ve bir gece onun çağrısını duydular.
Ve bize bir işaret yolladılar.
Sonun başlangıcına
dair bir işaret.
Onu dağlarda bulduk.
Ölü bir kadına tutunmuştu.
Onu bize babalar yolladı.
O bize geleceğini söyledi...
...dünyanın sonunda dört bacaklı
şeytanların.
Onlar bizim zamanımızda vadiye
gelecek.
Son avımıza gidiyoruz.
Ama korkmuyoruz.
Bu avdan, bir savaşçı
ortaya çıkacak.
Ve bunlardan birisi onun kadını
olacak.
Onlar bizi yeni bir
yaşama götürecek.
Yagahl'ın artık açlığı bilmediği
bir yere.
O gece, yaşlı anne savaşçıyı görüp,
onunla konuşamadı...
..ama o mavi gözlü çocuğu bildi.
Bu onu koruyucu bir dua mıydı?
Bizim insanlarımız, için Evolet,
yaşamın sözüydü.
Oğlana D'Leh,ismi takıldı.
Ama onda daha fazlası vardı.
Sadece tek bir Yagahl
yaşlı annenin kehanetine inanmadı:
Genç oğlanın babası.
Beyaz mızrak taşıyan ve
avda ıslık çalan birisi.
Senin oğluna bakacağım tıpkı
kendiminki gibi.
Bunu biliyorum. Ama bana söz ver
neden terk ettiğimi söylemeyeceksin.
Son avı bekleyemeyiz.
At tekrar! İyi Atış!
Ka'Ren.
Ka'Ren.
Hayır, sen değil.
Baban bizim insanlarımızı terk etti.
Git buradan.
- ***!
- Kazanmalısın, Ka'Ren!
Onu bırakın!
Ka'Ren, Sana söylüyorum, bırak onu!
- D'Leh...
- O bir korkağın oğlu.
Bunu bir daha asla söyleme.
Herhangi biriniz.
Yalnızsın. Tıpkı benim gibi.
Senin insanlarına ne oldu?
Onlar öldürüldü.
Dört bacaklı şeytan tarafından.
Asla yalnız olmayacaksın, Evolet.
Şu ışığı görüyormusun?
Şuradakini?
O gökyüzünde diğerleri gibi
hareket etmez.
Işığı tıpkı senin gibi,
kalbimin içinde.
O asla uzaklara gitmeyecek.
Asla uzaklara gitmeyecek mi?
Hayır. Asla.
Evolet, buraya gel.
Kulübenden ben söyleyene kadar ayrılma.
Ve bir çok ay doğdu, Evolet
ve D'Leh birbirlerine baktılar...
..ve onların aşkları daha da
güçlendi.
Ve sonunda bir çok yıl
geçtikten sonra...
...son avın zamanı geldi.
D'Leh, daha ne kadar izleyeceğiz.
Manak gelinceye kadar.
- Onlar ne zaman gelecek?
- Bilmiyorum.
- D'Leh, ne zaman bir avcı olacağım?
- Soru sormayı ne zaman bırakacaksın?
Büyük avcı Tic'Tic yaşlı annenin
kulübesine gelmişti...
...yaşlı anne kehanetini
söylediği zaman.
O büyük avcıya demişti ki
bu avda Manak öldürülmeyecek.
O Ka'Ren'in beyaz mızrağı
taşıyıp Evolet'i...
...isteyeceğini düşünüyordu.
Baku, bak senin için ne buldum.
Bunun ne olduğunu iyi avcı
Ka'Ren bilir.
Buradan hemen gitmeliyiz.
Birlikte büyük dağları aşmalıyız.
İnsanlarımızı bırakmak?
Tıpkı babam gibi?
Bunu yapamam.
Ben bunun için çok ay
doğuşu bekledim.
Birlikte olmamızın tek yolu,..
...Manak'ı öldürmek.
Onlar burada! Onlar burada!
Bakın!
Bakın orada kaç tane var!
Bugün Manak'ın kalbini
deleceğim gündür.
O birinizin olacak.
Biriniz beyaz mızrağı
isteyeceksiniz.
Yagahr'ın babaları ve kudretli
Manak'ın ruhu iyi olanınızı seçecek.
- Ka'Ren, ilk atış senin.
- Ka'Ren, Manak senindir.
Bizim liderimiz olacaksın.
D'Leh, peki ya sen?
Ben Evolet'i kazanacağım.
Herkes biraraya gelsin, hemen!
Tic'Tic lider boğayı buldu.
Yavaş ol! D'Leh!
Kaçıyorlar!
***** geri!
Baku, onlar geliyor!
Geliyorlar! Geliyorlar!!!
Geli...
Sonuncusu geliyor!
Büyük boğa!
D'Leh geliyor!
Ka'Ren, atışını yap!
*****! Onu kontrol et!
O çok güçlü.
Hadi, Ka'Ren.
- D'Leh, artık gitmeliyiz.
- Yapamam. Elimi yakaladı.
Bak, bak!
Bu D'Leh!
Sen onu öldürdün!
Tamamen!
Şimdiye kadar kimse bunu yapamadı.
Çok cesursun.
D'Leh Manak'ı öldürdü.
O ağdan kurtulmasına izin vermedi.
O sadece birisiydi.
Neyi bekliyorsun?
Akıllı ruh, ben Manak'ı öldürdüm.
Beyaz mızrağı talep ediyorum.
Ve de kadınımı.
Evolet.
O günden sonra artık o
bir korkağın oğlu değildi.
Yagahl şimdi onun ismini
onurlandıracaktı.
Son bir kez Manak'ın duasını
yaptılar.
Yaşlı anne Evolet'i
hiç bu kadar...
...mutlu görmemişti.
O artık kudretli birisinin
olmuştu...
...cesaretli olmalıydı. Buraya
bunun için gelmişti.
Tic'Tic neden bizimle kutlamıyor?
- D'Leh?
- Yapmam gereken bir şey var.
Ne istiyorsun?
Ben cesur değildim.
Ben orada tek başıma avlanmadım.
Yagahl'ın babaları,
bugün bizle oynadı.
Ne yapmalıyım? Beyaz mızrağı ve
Evolet'i bırakamam.
Bunu yapamam!
O seni bırakır mı?
Yagahl'ın yolu bu değil. Yalan
söyleyerek beyaz mızrağı aldı.
- Tic'Tic'e beyaz mızrağı geri verdim.
- Bunları neden yaptın?
- Manak'ı,ben öldürmedim Evolet.
- Sen öldürdün. Ağı sen tutup bekledin.
Hayır, yalan söyledim!
Diğerlerinin gitmelerine izin verdim.
Elimden yakalanmıştım.
Manak benim mızrağa doğru koştu.
Hiçbir şey yapmadım!
Evolet, sana gösterdiğim
ışığı hatırla?
Hala aynı hissediyorum.
Daima kalbimde olacaksın.
Asla uzaklara gitmeyecek.
Ama şimdi...
...benden vazgeçiyorsun.
Yagahl'ın vadisine o gece
büyük beyaz yağmur geldi.
Ve o buzlu yağmur gibi,
üzüntü D'Leh'in kalbini yaktı.
Ve o beyaz yağmurla birlikte
dört bacaklı şeytan geldi.
Burada kal.
Moha!
Dışarıyı gözle!
Onları öldürme...
...yakalayalım!>
Baku, hadi! Gizlen *****!
Onlara yardım edemeyiz.
Benim atıma bağlayın.
Bırak beni...
Gitmeliyim!
- Ne yapıyorsun?
- Onların peşinden gidiyorum.
Büyük dağlara doğru?
Bu mümkün değil.
Onlar o büyük dağlardan geldi,
öyle değilmi?
- Onlar şeytan. Belki uçmuşlardır.
- Ben onlarda kanat görmedim, ya sen?
"Sen Tanrıyı yalnızmı sanıyorsun?
Sen kimsin?
O yalnız değil.
Onlarla gidiyorum.
Diğer avcılar olmadan,
hepimiz öleceğiz.
- Bende gidiyorum.
- Hayır, Baku, sen burada kalıyorsun.
Ama sen, Ka'Ren,
sen onunla gitmelisin.
Bana dokunma!
Ve onlar büyükleri ve
çocuklarına veda ettiler.
Yagahl'ın akıllı ruhu...
...onların mızraklarını
kutsasın.
Yaşlı anne onların bir daha avcı
olamayacağını bildi...
...ama onlar artık bir savaşçı.
Bu gece burada kalacağız.
Hayır, gideceğiz.
Yol almalıyız.
Ben karanlıkta göremem, peki ya sen?
Burada kalmalıyız.
Yemek yedikten sonra, uyumalıyız.
Neden beyaz mızrağı taşımıyorsun?
Korkuyormusun?
- Cevap ver!
- Ka'Ren, uyumaya git.
Baku? Baku!
Burada ne arıyorsun?
- Evine git!
- Sana yardım edemem.
- Su çantasını ben taşırım.
- Evine git!
Onlar annemi öldürdü!
O intikam peşinde.
Bizi sadece yavaşlatacak.
D'Leh, Ben susadım.
- Ateş hala bu taşlarda yaşıyor.
- D'Leh!
O hayatta.
Acele etmeliyiz!
Yaşlı anne neden donduruyor?
Beyaz yağmur avcının dostu
değildir.
Beyaz yağmur çalınan tüm kız ve
erkek kardeşlerin izini yuttu.
Yagahl'ın babalarının yolundan
gitmeliyiz.
Onlar günlerce karanlıkta
uzaklara yol aldılar.
Ta ki büyük dağların bittiği
yere kadar.
Mavi gözlü çocuğun
hikayesinin başladığı yere.
Bu yer dört bacaklı şeytanın
Evolet'in insanlarını öldürdüğü yer.
Günlerdir yürüyoruz.
Ve hala hiçbir iz yok!
- Belki onların kanatları vardır.
- Belki de vardır.
Ama bizim erkek ve kız
kardeşlerimizin yok.
Çiğnemeyi bırak.
Bu cadı iz bırakmış.
Kötü şans.
Ruhunu severim...
ama onu kırmak zorundayım.
Belki sadece onu kaybetti.
- Burası sıcak.
- Baku, burayı kapatalım.
Bu da neydi?
- Bu gece onları serbest bırakmalıyız.
- Bu gece olmaz.
Burası iyi bir yer değil.
Dışarıda tehlike olduğunu biliyorlar,
onları müsait bir zamana kadar tut.
Biz de aynısını yapacağız.
İlk ben gideceğim,
ya sen Ka'Ren, ya sen.
D'Leh! Gel!
Acını anlıyorum.
Ama sabırlı olmalısın.
Efendimin verdiği...
...şeytani büyü işe yarayabilir.
Benim dışımda...
...o yapamaz.
D'Leh!
Seni bir daha asla bırakmayacağım.
Bu yoldan!
Git!
D'Leh!
Koş!
Buraya! Bu yoldan!
Ka'Ren!
Koş! Koş!
Tic'Tic! Git!
Tic'Tic!
D'Leh, Evolet, buraya!
- D'Leh!
- Oğlanı getireceğim!
- Hayır, gitmemelisin!
- Senin için döneceğim. Söz veriyorum.
Baku!
Burada olmamalısın.
O da kim?
Sanırım D'Leh'le konuşacak.
Tekrar dene...
...onlardan birini öldüreceğim.
Asla...
...bir daha benden kaçma.
D'Leh geri dönecek.
O bana söz verdi.
- Ka'Ren, onun hala canlı olduğunu düşünüyormusun?
- Artık ne farkeder ki?
O bizi kurtarmaya çalıştı!
Beni affet, Tic'Tic.
Seni dinlemeliydim.
Bu gece size yemek getireceğim.
Yaşlı anne onları
seyahatleri boyunca izkliyordu...
... ve onun ruhu
hep onların yanındaydı.
Ama o gece o bile dünyanın
gücüne karşı koyamazdı.
Ve gökten akan suyu durduramadı.
D'Leh yalnız olmak zorundamıydı,
kudretli yaratığın kuralları koyduğu yerde.
Beni yemezsen seni özgür bırakırım!
- Senin ölü olmandan korktum.
- Benim için korkma.
Bak, Orada.
Orada bir şeyler oluyordu.
Çığlıklarını duydum.
Bu onların gittiği yer.
Tic'Tic, kımılda.
Hadi!
D'Leh, geri dön.
Kımıldayın!
Beni hatırlamalısın.
Sana hayatını bahşetmiştim.
Mızrağa dişinle konuştun?
Bizim sözcüklerimizi nasıl konuştun?
Naku yiyeceğinden hoşlandınmı?
Farklı, ama iyi.
- Biz dağların oradan geldik.
- Biz senin nereden geldiğini biliyoruz.
Nasıl bilebilirsin? Buraya gelip bizim
sözcüklerimizi nasıl konuşursun?
Dağdan daha önce bir adam gelmişti.
Yeni bir yer arıyordu.
Bilge adam bana ondan öğrendiğimi söyledi.
Sen...sen onun yüzüne sahipsin.
Ona ne oldu?
O bir süre önce alındı.
Nereye, nasıl alındı?
Gel.
Baban buraya geldiği zaman benim
arkadaşım oldu.
O zaman kötü ruhlar
senin babanı bizden aldı...
...bizim diğer insanlarımız gibi.
Onlar kumun üzerinde uçarak
büyük kuşların...
...yuvasına götürür onları.
Onları nerede aldılar?
Tanrıların dağında.
Kimse geri dönmedi.
Bilge adam senin bizi
oraya götüreceğini söylüyor.
Benmi?
Bizim bir efsanemiz var...
...birgün birisi gelecek...
...ve bizim insanlarımızı
özgür bırakacak.
Mızrak dişle konuşan biri.
Naku'nun cesur insanları
onların ölülerini gömüp,...
...bütün kabilelere
haber yolladılar.
Mızrak dişle konuşanın
geldiğine dair.
Onların bu çağrısı savaş içindi.
Onlar benim insanlarını özgür
bırakacağımı neden düşünüyorlar?
Baban hakkında birşey öğrenmelisin.
Annen öldüğünde seni
hayata getirmişti,...
...baban senin ağırlığını
üzerine almadı...
...ama bizim insanlarımız.
Biz açtık.
O yaşlı annenin kehanetine inanmadı.
Baban kaçmadı.
İnsanlarımızı kurtarmak
için gitti.
Bana bunu bu zamana kadar nasıl
söylemediniz...
...babamın bizim ele verdiğini?
Çünkü senin böyle olmanı istedi.
Senin baban beyaz mızrağı taşıdı.
O gittiği zaman korktu.
İnsanlar onu izleyecekti...
İnsanları bırakmaktan korktu.
Bunu bana şimdi neden söylüyorsunuz?
İyi bir adam çember çizer...
...ve çemberi içindekilerle
ilgilenir.
Onun kadını, onun oğlu.
Başka bir adam daha büyük bir çember çizer
ve onların kız ve erkek kardeşlerini içine katar.
Bir adam...
...iyi bir kadere sahiptir.
Onlar kendi etraflarında
daha birçok...
...çember çizmelidirler.
Senin baban...
...onlaradn birisiydi.
Kendin için bir karar vermelisin...
...senin uygun olup olmadığına dair.
Bu Kawu, bizim en hızlı koşucumuz.
O şekilde yaşayan insanlara
ses getirir.
Onlar daha çok adam çaldılar.
Onlar şimdi büyük kuşlara
hızlı hızlı gidiyorlar.
Onlar kuşları bulmadan
biz onları bulmalıyız.
Kadının yok?
Sen gelmeden önce...
...onun canını aldılar.
Ve oğlunu çaldılar.
Ben Baku.
- Tudu.
- Hayır, ben Baku.
Baku, Tudu.
Baku, Tudu.
Onu öldürüyor! Yardım etmeliyiz!
Bırakın gitsin!
Bana vurduğuna...
...cadı memnun oldu?
Sadece dene...
Buna üzüleceksin.
Naku'nun sözü hızlı
seyahat etti...
rüzgarla birlikte
bir çok savaşçı geldi.
TukTuk,
Kimin hoşuna gider hızlı koşan kuşlar ve
onların ağaçların arkasındaki gözleri.
Kuura'nın kabilesindekiler kısadır,
tıpkı bizim gençlerimiz gibi.
Ve güneş vadiye vurmadan onlardan
bir tanesinin lideri geldi.
Huta onların hepsinden
daha güçlüydü.
Liderleri oranın tüm
savaşçılarına konuştu.
Ona söyle; eğer onun insanları bize
katılırsa onları indirebiliriz.
O senin sadece bir çocuk olduğunu
söylüyor.
Söyle ona göründüğümden
daha yaşlıyım.
Quina bir Hoda'dır.
Hoda asla gülmez.
Onlar daha hızlılar yemek
ve dinlenmek için durmadılar.
Ve onlara daha fazla mızrak katıldı
geçen her günle birlikte.
Nehire doğru...daha hızlı!
Bu kelime "yahala", anlamı ne?
Onlar senin sözlerim:
"Onları aşağı indirmeliyiz."
Büyük kuşlar var.
Evolet!
Evolet!
Baku, D'Leh's burada!
Tudu, bu mızraklı adam,
o pes etmeyecek.
O ve o.
Oğlan belki haklıdır.
D'Leh onlar gibi suyun üserinde
uçamaz.
Ama daha çok mızrak yapabilir?
Bu nehir güneşte aynı bir
yılan gibi hareket ediyor.
O diyor ki; yılan güneşin
altında gözünü dinleniyor.
Ve ayın altında hareket etmiyor.
Yılanın başına daha kısa
bir yol var mı?
Büyük kumun ötesine bakmalıyız.
Ama kimse o kadar uzağa yürüyemez.
Dağlar ve *** onların hepsi aynı.
Ve yolumuzu kaybedeceğiz.
Bunu tüm gün boyunca yapacağız.
Yılanın başını bulacağız.
Ve insanlarımızı özgür bırakacağız!
Dinlenmeliyiz.
Nehirde ki adam doğru söylemişti.
Onlar daireler çizerek yürümüş
ve kaybolmuşlardı.
Ve yılanın gözünü bulamadılar.
Seni izleyen...
...adamı unutmalısın.
Şimdiye kadar hiç kimse...
...bu denizi ve kumu geçemedi.
Onların tümü öldü.
Tic'Tic, Tic'Tic...
Yılanın gözünü buldum!
Işığı gördünmü? Bu biri?
Nehir halkının ne
dediğini hatırla?
Güneş altına dinlenir,
ay altında...
...kımıldamaz.
Nakudu, onlara ne dediğimi söyle.
Yılanın başı bize rehberlik edecek.
Yagahl'ın vadisine son ayın
gelmesiyle birlikte,...
...tüm ruhlar yaşlı annenin
yanında göründü.
O hiç yemedi ve bir çok ay
konuşmadı.
Çünkü o biliyordu bu
onun son şansıydı.
Akıllı ruh...
Benim, Katan.
Tanrıların dağı...
...ve yılanın başı.
- Evolet, İyisin?
- Ssh, sessiz ol.
Baku, buraya gel!
Bir adam Manak'ların babasına
karşı ne yapabilir?
Onlar bizim gibi değil, Baku.
O zaman nedir onlar?
Bazıları onların yıldızlardan
geldiğini söyler.
Diğerleri ise onların topraklarının
denize gömüldüğü zaman...
Uçarak geldiklerini söyler.
Daha hızlı çalışmalılar!
Ne yapabilirim ki, çok büyük?
Birini feda et.
Çok büyük memnun deği...
Ona bir adak vermeliyiz.
Onlardan hepimizden fazla var.
Hiçkimse onları indiremez.
Hayır, D'Leh.
The ones they force to do their work,
they are even more.
Onların bizimle kavga edeceğini mi
düşünüyorsun?
Bu senin için.
Bunu kendine sakla.
D'Leh! D'Leh!
Korkma, Baku.
Seni evine götüreceğim.
- Evolet nerede?
- Kadınlar farklı kulübelerde kalır.
Ama onu her gün gördüm.
Tic'Tic kumda bir çok mızrakla bekliyor.
Onlar bugün Moha'yı öldürdü.
Onu feda ettiler.
Bu benim hatam.
Beni bağışlamana ihtiyacım var.
Babalar seni seçti.
Ve biz senin yanında duracağız.
Onlara bizim kaç mızrağımız
olduğunu söyle.
Mızrak sayısının ne önemi var.
Tanrısını indirmez..
Onun sihirli güçleri var.
O mızrak dişle konuştu.
Ona söyle; kör adam tanrılar hakkında
çok şey biliyor.
Onlara hizmet etti ama. O kaçtı.
Ondan sonra onu burada sakladılar.
Bilge adam...
...Tanrıların hakkında daha
fazla şey anlat.
Onlar üç taneydiler ama
sadece biri kalabildi.
Orada onu yok etmenin
bir yolu olmalı.
Dedi ki, duymaya
başladığından beri...
...Tanrı onun
korktuklarıyla konuşur.
Onlar senin gece gökyüzünde
bir işaret...
...gördüğünü söylüyorlar.
Onlar Uruana'ya,
"Avcının izi" diye çağırır.
Cennetin en parlak yıldızı.
O soruyor eğer sen avcının izi isen.
İz olmadan Tanrı'yı indir.
Bekle, bekle. Kolundaki bant.
Onu nereden aldın?
- Yaşam kurtaran adamın.
- Nerede o?
Onun kemikleri diğerleri ile
kuma gömüldü.
O bu adamı neden sorduğunu
bilmek istiyor.
O benim babamdı.
Tic'Tic'e sorun.
They got on us!
Ben günlerle doluyum.
Lütfen, büyük avcı, bunu söyleme.
Sana ihtiyacımız var.
Onlar bizimle dövüşmeyecek.
Onların kendi kehaneti var.
Çok taraflı bir kehanet.
Doğru çıktı.
Senin baban...o bana bunu verdi.
- Hayır, büyük avcı, bu senin--
- Al bunu.
Baban gibi ol.
Baban gibi ol.
Baban gibi ol.
Benimle gel.
Seni özgür bıraktım...
...şimdi seni kendim gibi yapacağım.
Sen çok büyük bir köle çaldın.
Sahibi benim.
Sana söylüyorum.
Ver bana.
Bize bıçak ver.
Onlara bak...
...yara...
...izi!
İzi bulduk!
Bir kölenin elinde!
Herşeye kadir, sana ne
bulduğumuzu...
...anlatamam.
Konuş benimle!
Avcının...
...izi!
Olamaz!
D'Leh--
İyi bir arkadaşı kaybetmenin
ne olduğunu iyi bilirim.
Senin baban benimde babamdı.
Ancak onu hatırlıyorum.
Seni hatırladı.
Büyük dağların ötesinde ki oğlundan
bahsederken kalbi acırdı.
Sana dönmeye hazırlanıyordu.
Ta ki onu almalarına kadar.
D'Leh--
Adamlar bekliyor.
Biz Yagahl'ın insanlarıyız,...
...kudretli hayvanların ve
Manak'ların avcısı.
O çok kudretli bizler
ise küçüğüz.
Biz bir arada avlanırız.
Güneşin ortaya çıktığı zaman...
...Tanrıların dağında erkek ve kız
kardeşlerimize katılırız.
Onları bizimle dövüşmeye
ikna et...
...hep birlikte olmalıyız!
Ne olacak?
Dinle, Baku, bugün bir
avcı olmalısın.
Ben mi?
"Yahala."
Lütfen onu geri al,
Kudretli insan.
Sesizlik, hain.
Yara izleri nasıl oldu?
Onları ölüçtünmü?
Çok dikkatli ol, kudretli insan...
...özellikle bazı zamanlar.
Bir binici başka ne bilir?
Dağlardan gelen bir adam...
...ve onu takip eden bir
çok savaşçı.
O zamanlar avcılar vardı!
Bakın. İşte biri.
Baku, gerçek boğayı bulduk.
Gidelim.
Quina, henüz değil!
Şimdi!
- *****.
- *****.
Ka'Ren, bak!
Hepimiz rampaya çıkmalıyız!
Git, git!
Ka'Ren! Hayır!
Köleler geliyor!
O onları durduracak...
Onu dışarıya al...
...ve ayrı tut.
Dur!
O der ki, kim bu kadının
peşinden giderse geri dönmelidir...
...yoksa kız ölür.
Tıpkı hain gibi.
Dağlarına geri dön.
Kadını alabilirsin.
Söyle ona bir teklif yapacağım.
Anlat ona.
Anlat ona!
Ama bütün insanlarımı alacağım.
Her bir Yagahl'ı.
Anlat ona!
Onlar senin!
Ona diğerlerine ne olacağını sor!
O onların Tanrıya ait
olduğunu söylüyor.
Sonsuza dek onun için
çalışacaklar.
Hayır.
Onlar yapmayacak!
O bir Tanrı değil!
D'Leh!
Evolet!
Yardım! Yardım!
Onun kanaması var!
Ona sahip olamayacaksın.
Benim için geldin.
Hayır, hayır, lütfen. Hayır.
Benim için geldin.
Lütfen. Lütfen.
Şimdiye kadar ki yaptığı
seyahatlerde...,
...dünyanın sonuna kadar
yürüdü.
Onlardan birisi herşeye kadir olanı
indirmek için çağırdı.
Evolet, olmadan geri döndü.
Bu olan yaşlı annenin
önceden söylemiş olduğu değildi.
Ama o sonsuzlukta
kaybolurken...
...mavi gözlü çocuğun
efsanesi...
...başladı.
Evolet yaşamın sözünü
insanlara iletmişti.
Ve şimdi, onun son nefesinde,
...yaşlı anne onu
geri vermişti.
Babası getirdi.
Onlar senin insanlarını besleyecek.
Söyle onlara Yagahl insanları, Naku
insanlarına minnettar.
Teşekkür ederim, kardeş Nakudu.
Kalbim seninle yürüyor, kardeş D'Leh.
Bu Naku ve arkadaşlarını
son görmemizdi.
Ve uzun seyahat başladı.
Döndüler! Döndüler!
Ve babalarıyla yürüyenler...
...aşağı baktılar.
Onlara yol gösterdi.
Yagahl Evolet ve D'Leh'e baktı.
İnsanlarına yardım etti.
Ay doğduğunda ilk
onların vadisine doğar,...
...ve meyveler ilk onların
topraklarında yetişir.
Bak ne kadar hızlı büyüyorlar.
Hayatımın sözüne gelince...
...onu gerçekleştirdim.
www.paylashturk.com
Çeviri:paylashturk