Tip:
Highlight text to annotate it
X
Hişş...
Royal Tenenbaum 35. yaşının kışında
Archer Avenue'de bir ev aldı
Bu dönemde
Üç çocukları oldu
ve bölündüler...
Boşanıyor musunuz?
Şu anda,hayır
ama... durum iyi gözükmüyor
Bizi hala seviyor musun?
Tabi ki seviyorum.
Peki annemi?
Evet,çok,fakat anneniz evden ayrılmamı istedi
ve onun bu konudaki görüşüne saygı duymalıyım
Bu...Bizim hatamız mı?
Hayır.
Değil.
Kısacası,
Belli fedakarlıklar yaptık
çocuklarımız olduğu için
ama,aa...
hayır,değil,hayır
Peki neden boşanmanızı istedi?
Artık gerçekten bilmiyorum.
Belki, aa,ona karşı olabildiğince doğru değildim.
Aslında,annem dedi ki...
Hadi bırakalım bunları...
Ne dersiniz, aa, Chassie?
Hiçbir zaman kanunen boşanmadılar,
Teşekkürler, Pagoda.
Evi Etheline Tenenbaum aldı
ve çocukları büyüttü.
ve onların eğitimi büyük öncelik taşıyordu,
Evet,bekliyorum...lütfen
Teşekkürler.
187 dolara ihtiyacım var.
Kendine bir çek yaz.
Güzel, Evet,
Teşekkürler.
Bu konuda kitap yazdı,
Ethaline Tenenbaum 'DAHİLERİN ANNESİ'
-Chas, Chas!
-Richie!
Aa, mavi kazaklı beyfendi,lütfen.
Teşekkürler.İki sorum olacak.
Devam edin.
2.Kat Chas'in Odası
Chas Tenenbaum ilkokuldan itibaren,
yemeklerini çoğunlukla odasında yemeye başladı
kahvesini masasının başında içiyordu
zaman kazanmak için..
Altıncı sınıftayken ticarete atıldı girdi,
Little Tokyo'da bir evcil haycan dükkanına sattığı...
Dalmaçya farelerini yetiştiriyordu.
Genç yaşında arazi almaya başladı.
ve olağan üstü bir
uluslararası finans kavrayışına sahip gibiydi
Babasının Eagle Island'daki
yazlık evini satın almayı teklif etti.
Eller yukarı, Chassie.
Olduğun yerde kal.
Ne yapıyorsun?
Aynı takımdayız.
Takım makım yok.
Plastik mermi hala Chas'in sağ elinin
iki parmağı arasında saplı duruyor.
3.Kat Margot'un Odası
Margot Tenenbaum iki yaşındayken evlatlık alındı,
Babası onu her takdim edişinde bunu eklerdi,
Bu üvey kızım
Margot Tenenbaum.
Oyun yazarı ve 9. sınıfta Braverman Grant oyunu ile
$50,000 lık ümit vadeden sanatçı bursu kazandı.
O ve erkek kardeşi Richie bir kış evden kaçıp
dışarda kamp yaptılar...
Africa Vahşi Yaşamı Halk Kütüphanesi'nde.
Selam, Eli.
Benim de gelebileceğimi söyledin.
Hayır,söylemedim ve kimseye bizi gördüğünü söyleme.
NARRATOR:
Bir uyku tulumunu paylaştılar.
kraker ve kök birasıyla yaşadılar.
4 yıl sonra
Margot tek başına iki hafta yok oldu,
ve döndüğünde parmağının yarısı yoktu
En üst kat Richie'nin odası
Richie Tenenbaum üçüncü sınıftan beri
şampiyon bir tenisçiydi.
Duyuyor musun, Anonymous?
17 yaşında profesyonel oldu
ve ardarda üç yıl A.B.D Ulusal Kupası'nı kazandı.
Yatak odasının köşesinde
bir resim sütüdyosu yaptı.
fakat ressam olarak gelişme gösteremedi,
Yukarı... Yukarı...
Sağa...
Mükemmel.
Pagoda?
Haftasonları
Royal onu dışarıya çıkarıyordu.
Salla onu.
Bu davetler
diğerlerine sunulmuyordu.
Richie'nin en iyi arkadaşı ,Eli Cash
...teyzesiyle birlikte yolun karşısındaki evde yaşıyordu.
Aile toplantılarının demirbaşı...
tatillerde,okul öncesi sabahlarda ve öğleden sonralarında
Üç küçük Tenenbaum,
Margrot'un 11. doğum gününde onun...
ilk yazdığı oyunda beraber rol aldılar.
.
Babalarını da gösteriye
çağırmaya karar verdiler,
Nasıldı, baba?
Mmm... valla bana pek inandırıcı gelmedi.
Neden pijama giyiyorsun?
Burda mı yaşıyorsun?
Burda kalmak için izin aldı.
Ya, En azından karakterler
iyiydi değil mi?
Ne karakteri?
Sadece hayvan kostümleri giymiş
bir grup çocuk,uh
Herkese iyi geceler.
Peki, tatlım...
bana kızma.
Bu sadece bir adamın
fikri.
Bundan sonraki hiçbir partiye davet edilmedi,
Sonra,küçük Tenenbaum'ların
bu renkli anılarının hepsi
ihanet,başarısızlık ve felaketle geçen
20 yıl içinde silindi.
Uç, Mordecai.
22 yıl sonra
Royal'ın Lindbergh Palace Otel'indeki odası.
Basamaklar hukuk kitaplarıyla dolu
ve yüzlerce gizli romanla yerde duruyor.
Bir de Britannica Ansiklopedi seti var
Oda hesabınıza yeni ilave yapılmaması ve
ayın sonuna kadar odayı boşaltmanız
gerektiği konusunda emir aldım...
ve bunu size yazılı olarak iletmem konusunda
Peki ya Sing-Sang?
Ona $100 borçluyum.
Royal 22 sene Lindbergh Palace Hotel'de kaldı
Ona peşin ödeyebilir misiniz?
I-ıı
80'lerin ortalarına kadar ünlü bir davacıydı
sonra barodan atıldı..., kısacası hapse girdi,
Üç yıldır ailesinden kimse onunla konuşmuyor,
Buraya kadar olan kısmı tekrar oku,
Pietro.
Sevgili Eli,şu anda okyanusun ortasındayım,dört gün içinde
odamdan ayrılıyorum hayatımda daha fazla yalnız olamayacağım
ve sanırım Margot'a aşığım
Yeni paragraf.
Richie 26 yaşında profesyonel tenisçi olarak emekli oldu
Son maçı basında geniş biçimde tartışıldı,
( top rakete çarpıyor ve ağda kalıyor)
( evet )
"Dostun Richie."
Mektubun sonuna.
Yıllardır Cote d'Ivoire adlı gemide,
yalnız başına seyahat ediyor
ve her iki kutup ile beş okyanusu da görmüş
Amazon ve Nil nehrini de,
"Isırgan çalılıklarının arasındaki
"Uçuşan cırcır böcekleri
"'Vamanolar, amigolar, "
diye fısıldadı
"ve dokuma semerli horozun üstünden
"deri kementini fırlatarak
ve karanlığın içinde haz ile yollarına devam ettiler."
Eli Brooks College'de
İngiliz Edebiyatı asistan profösörü,
İkinci romanın son baskısı,,,
,,,ona beklenmedik bir edebi ün kazandırdı,
Aa, herkesin bildiği gibi Custer Little Bighorn'de öldü.
Fakat bu kitap...belki de onun ölmediğini söylüyor...
Dur bir soru soracağım.
Neden birilerinin
dahi olmadığını tekrarlıyorsun?
Özellikle benim mi dahi olmadığımı düşünüyorsun?
Bilmiyorum n...
Bunun hakkında düşünmedin bile ,değil mi?
Aa,bu kelimeyi o kadar açık biçimde söylemem.
Kapamalıyım, Eli.
Margot?
Evet.
İçeri gelebilir miyim,lütfen?
Nasılsın,sevgilim?
Margot'un kocası yazar ve nörolojist
Raleigh St, Clair,
İyiyim ,sağol.
Birşeyler yemeye ihtiyacın var.
Sana yemek hazırlıyayım mı?
Hayır,sağol.
Sıradışı gizliliğiyle bilinir.
Mesela,
hiçbir Tenenbaums onun 12 yaşından beri
tiryaki olduğunu bilmez,
Ve de ilk kez bir kayıt şarkıcısıyla Jamaika'da...
...evlenip boşandığını.
Mockingbird Heights'da "Helen Scott" adında
özel bir stüdyosu vardı.
Kaydını 7 yılda tamamlayamadı,
17 Eylül,Dudley Heinsbergen'in üçüncü sınavı.
Pekala, Dudley
Seninkileri benimkiler gibi yap.
Raleigh'nin gelecek kitabı onun deyişiyle,
"Heinsbergen Sendromu"
hakkında
Kırmızı olan
nereye gidecek?
Bitti.
Güzel.
Çok güzel.
Allah allah.
Ne kadar ilginç.Ne kadar tuhaf.
Dudley hafıza kaybı belirtileri gösteren ender bir
rahatsızlıktan zarar görmüş
ve renk körlüğü.
Yüksek derecede keskin duyma yetisi var.
Bir delil daha var...
Renk körü değilim,öyle değil mi?
Korkarım öylesin.
Ari, yangın alarmı! Gidelim!
Dışarı!
Hadi gidelim!
***, acil durum! Gidelim!
***... Ne dedim lan ben?!
Canlan!
Yangın!
Chas'in karısı Rachael
geçen yaz bir uçak kazasında ölmüş,
Buckley'e ne olacak?
Çok geç.Onu unuttunuz.
Buckley! Buckley!
Asansör yok! Bu bir yangın.
Hadi, hadi!
Hadi, hadi hadi, hadi
Hadi, hadi hadi, hadi
Chas ve oğulları Ari ve *** de uçaktaydılar
ve kurtuldular
binlerce metre uzakta...
...kafesinde bulunan...
...köpekleri gibi.
4 dakika 48 saniye.
Hepimiz cips gibi kızararak öldük.
Altı aydır
artan bir biçimde güvenliklerini gözlemliyor,
Buckley'i bıraktık.
Farketmez.
Etheline arkeolojist oldu
ve İmar İskan Müdürlüğü için
birçok kazıda bulundu
Soruma gelince
l-40/l-9 düzenlemeleriyle ilgili olarak...
Aa...
Haftada iki kez briç dersleri veriyordu
müdürü ve arkadaşı Henry Sherman ile birlikte
Bu durumun ışığında
Kanunen bekar olman
büyük ihtimalle bir avantaj
medeni durumun için
Ne demek istiyorsun?
Vergi konularını diyorum.
Fakat düşündüm de...
-Etheline...
-Evet?
Benimle evlenir misin?
Ben...
Seni seviyorum,aa...
Bunu biliyor muydun?
Hayır,bilmiyordum.
Kocasından ayrıldığından beri
birçok talibi oldu,,,
,,,Fakat bu ana kadar bekar birini düşünmemişti.
bu gerçekten vergi meselesi değil,öyle değil mi?
Bu doğru, aa...
Bilmiyorum neden bu yola başvurdum.
İzin ver düşüneyim, Henry.
Merhaba.Mr. Royal'a Pagoda'nın aradığını söyleyin lütfen.
Lobi.
Teşekkürler, Dusty.
Rica ederim.
Günaydın, Jerry.
Hmm...
Oo, size telefon var Mr. Tenenbaum.
Kimmiş, Frederick?
Aa Mr. Pagoda.
Ne oldu?
Zenci ona evlenme teklif etti
Hassiktir?
Ethel ne dedi?
Düşünecek.
Bunu lanet şeyi hiç sevmedim,Pagoda.
Yani... Allah biliyor
bu ihanetlerden payıma düşeni aldım
ama o hala benim karım.
Ve lanet olası bir müşavir ,
bunu değiştiremeyecek.
Merhaba.
Hey, Pagoda,
Bize yardım et?
Chas?
Neler oluyor?
Kapıda kaldık.
Çilingir çağırdınız mı?
Evet.
Ya,anlamadım.
Bavullarınızı kapıda kalmadan önce mi topladınız
ya da nasıl yani...?
Orası güvenli değil.
İzninizle.
Neden bahsediyorsun?
Evden.
Yeni yangın söndürme sistemi koymam lazım
ve güvenlik sistemi yüklemeliyim.
Fakat burada da yangın söndürme sistemi yok ki.
Peki,bu konuda da birşeyler yapmalıyız.
Tamam.
Eğlenceli değil mi,hı?
Harika değil mi?
Sanki kamptaymışız gibi.
Eve ne zaman dönüyoruz?
Hı?
Hey, şuna bak.
Çok hoş,dimi?
Bunu buraya kim koymuş?
Tamam.
Peki,sabah görüşürüz çocuklar.
-İyi geceler.
-İyi geceler.
İyi geceler.
Biliyor musunuz?
Sanırım ben de burda sizinle uyuyacağım.
Şöyle...
...beraber olabileceğiz.
Ne çeşit etkiler beklenebilir?
Birçok ihtimal var.
Severe nausea ve dizziness
standard olanlar.
Hastaların büyük çoğunluğunda
bazı nöbetler görülmekte.
Yani bayılmalar falan mı demek istiyorsun?
Bazı durumlarda.
Misafirin var,hayatım.
Kim o?
Benim,tatlım.
Raleigh günün altı saatini burada kilitli
televizyon izleyerek ve
duşta geçirdiğini söylüyor
Sanmıyorum.
Bunun sağlıklı olduğunu düşünmüyorum,Sen?
Ve de televizyonun antenini...
....küvetin kenarına bağlamanı.
Onu radyatöre bağladım.
Gözlerin içinde pek iyi bir şey değil bu,ayrıca.
Chas eve döndü.
Ne demek istiyorsun?
O,Ari ve ***
bir süreliğine
benimle kalacaklar.
Neden onlar bunu yapabiliyorlar?
Bilmiyorum,gerçekten
fakat sanırım depresyonda.
Ben de.
Sen de, Ne?
Ama bu neden gerekli?
'Çünkü çok kızgınım ve değişikliğe ihtiyacım var'.
Tut.
Taksi!
Takside göçük var.
Beni artık sevmiyorsun,öyle mi?
Seviyorum, bir şekilde.
Bunu şimdi açıklayamam.
Başka bir göçük burda,
ve başka bir göçük de burda.
Seni ararım,tamam mı?
Merhaba.
Merhaba?
Merhaba, güzelim.
Bir dakikan var mı?
Burda ne işin var?
Ah, bir iyiliğe ihtiyacım var.
Seninle ve çocuklarla biraz vakit geçirmek istiyorum.
Çıldırdın mı sen?
Ya, bekle bir dakika, kahretsin!
Beni izlemeyi kes.
Peki,Ailemi geri istiyorum.
Ya, alamayacaksın.
Senin adına üzgünüm ama
artık çok geç.
Peki, dinle...
Bebeğim,ben öleceğim.
Evet, köpek gibi hastayım.
6 hafta içinde ölmüş olacağım.
Ölüyorum.
Neden bahsediyorsun sen?
Neler oluyor?
Oh, üzgünüm.
Bilmiyordum.
Peki,ne dediler?
Hastalık neymiş?
Sakin ol, Ethel.
Dur hayatım, sakin ol.
Dur, tamam?
Ethel, dur, dur.
Doktor nerede?
Yapma... Ya,sadece...
Bekle bir saniye.
Bir saniye.
Tamam,ah,dinle,Ölmüyorum...
fakat biraz zamana ihtiyacım var.
Bir ay ya da daha ,tamam?
İstiyorum ki... İstiyorum ki biz...
Neyin var senin?!
Lanet olası!
Ethel.
Çıldırdın mı sen?!
Ethel, bebeğim...
Ben ölüyorum.
Öyle mi ,Değil mi?
Ne? Ölmek mi?
Evet.
Çocuklara söyledin mi?
Hemen hemen.
Ve kabul ettiler mi?
Söylemesi zor.
Baban kim?
Onun adı Royal Tenenbaum.
Fakat onun zaten öldüğünü söylemiştin.
Evet,peki, şimdi gerçekten ölüyor.
-Hazır.
-Yazdır.
Üzgünüm , Margo.
Önemi yok.
Bunu zaten söylememiştik
Doğru.
Yanıt göndermek istiyorum lütfen.
Evet, efendim,devam edin.
Sevgili anne:
Mesajınızı aldım.
En kısa zamanda eve geliyorum.
Bu konuda kimle görüşebilirim?
Geminin bavul taşıyıcısı Richie'nin işini halletti
ve onu Doğu sahiline giden Queen Helena'da
üçüncü sınıf bir odaya transfer ettiler
Bavulları 11 günde gelemedi,
Hey, Baumer.
Rica etsem, resim çekilebilir miyiz acaba?
Tabi ki.
Turneye gitti zamanlardaki gibi ona eşlik etmesi için
Green Line otobüsünü geçtiği yoldaki iskelede...
...buluşmayı rica etmişti
Merhaba.
her zamanki gibi gecikti,
Düz dur..
Dur da bakiyim sana.
Bu kadar komik olan ne?
Seni de görmek güzel,
O gece,Etheline
17 yıl sonra tüm çocuklarını
aynı çatı altında görebilmişti.
Babanız nerede?
Ertesi sabah Richie gün doğarken kalktı,
Kuşların kafeslerde hapsedilmemesi gerektiğine karar verdi.
Mordecai'a yem verdi ve onu azat etti
Lanet olsun sizi çok özledim canlarım.
Peki, ya siz,?
Öleceğini duydum.
Bana söylediklerine göre.
Üzüldüm.
Aa, iyi yaşadım.
O kadar hasta gözükmüyorsun,baba .
Sağol.
Neyin var?
Kanserin kötü bir çeşidi.
Ne kadar süren kaldı?
Çok değil.
bir ay,bir yıl?
Altı hafta kadar.
Dur da konuya gireyim
Siz üçünüz ve anneniz her şeyimsiniz.
Ve sizi her şeyden daha çok seviyorum.
Ho-ho!
-Ho-ho.
-Chas, izin ver
bitireyim.
Şimdi, sizinle işleri yola koyabilmem için 6 haftam var
ve bunu amaç edindim
Bana bir şans verecek misiniz?
Hayır.
Sen herkes adına mı konuşuyorsun?
Kendi adıma konuşuyorum
Peki,fikrini belli ettin.
Şimdi izin ver de başka birisi konuşsun.
Ne yapmayı teklif ediyorsun?
Söyleyemiyorum ,gerçekten.
Aa,kayıp zamanı düzeltmeyi... sanırım.
İlk yapmak istediğim şey
sizi alıp babaannenizi görmeye götürmek
6 yaşımdan beri oraya gitmedim.
Ben oraya hiç gitmedim...
...hiç davet edilmedim.
Senin gerçek babaannen değildi
ve hiçbir zaman seni ne kadar
ilgilendirdiğini bilemedim,ah,tatlım.
Herneyse,şu anda davet edildin.
Sağol.
Biliyorsun, Rachael de oraya gömüldü
Kim?
Karım.
Oh, doğru, öyle değil mi?
Onun mezarını da ziyaret etmeliyiz.
Aa,şimdi dönerim.
Chas.
Chas.
Torunlarımı görebilir miyim?
Niye?
Çünkü son kez onlarla tanışmak istiyorum.
Böyle yapma bana.
Sanırım gideceğiz.
Pagoda...
Havelinam nerede?
size iyi geceler,çocuklar.
Baba.
Sağol,tatlı oğlum.
Seninle gelecek 12 saat içinde görüşeceğim
ilave talimatlarla.
Şu yaşlı
boz ayıya bak.
Merhaba, Ethel.
İyi akşamlar, beyfendi.
Bir saniye bekleyin,şöför bey?
Royal, Bu Henry Sherman.
Hey,
Merhaba?Nasılsınız?
Pek iyi değilim.Ölüyorum.
Richie nasıl?
Bilmiyorum.
Söyleyemem.
Evet,ben de.
Bana bir mektup yazdı
Sana aşık olduğunu söylüyor.
Neden bahsediyorsun sen?
Söylediği buydu.
Bunu nasıl algılamamız gerektiğini bilemiyorum.
Bekle
Kim o?
Sugar, ben Eli.
Hey, bebeğim, bir saniye.
Ne yapıyorsun, Eli?
Oh,sadece bir şeyler alacağım.
Bunu Richie'ye söyleme,bu arada.
Bana güvenerek yazmış bunu ve bilirsin...
İyi.
Şimdi kayan toprağı kaldırın
ve parçalanma derecelerini not edin.
Seni çalışırken rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Aptal olma.
Hadi.
Önceki gün için özür dilemek istiyorum
sana teklif sunduğum gün için.
Neden?
Çok tatlı olduğunu düşünmüştüm.
Senin erkeğin olmak için
fazla başarılı olmadığımı biliyorum
Aa, Franklin Benedict,
General Cartwright,
ve eski kocan.
Oh, bu çok gülünç.
Ama,ama onların sundukları kadar
sunabileceğimi hissediyorum.
Biliyorum bu konuda geçmişe gittim,ama...
Henry, Franklin Benedict ya daDoug Cartwright'le ilgim yok
Hiçbir zaman olmadı
ve Royal'ın gözlemleri kadarıyla o en...
Henry?
Henry, İyi misin?
Evet, İyiyim. İyiyim.
Herneyse, kafanı toparladığında bana haber verirsin.
Henry, bekle bir saniye.
Üzgünüm, Çok gerginim.
Önemi yok.
Oh, Sağol.
Neden bu kadar gerginsin?
Aa, sana gerçeği söyleyemediğimden
18 yıldır hiçbir erkekle uyumadım.
Demek lanet olası bir av köpeğiniz var he.
Adı ne bunun?
Buckley.
Buckley, otur.
Benim kim olduğumu biliyor musunuz?
Ben Royal.
Benim hakkımda birşey duydunuz mu?
Kaybınız için çok üzgünüm.
Anneniz korkunç çekici bir kadındı.
Sağolun.
Sen hangisisin?
Ari.
***, Ben sizin büyük babanızım.
Merhaba.
Birbirimizi tanımadığımız için üzgünüm.
Pek fazla davet edilmedim.
Bu konuda ne düşünüyorsunuz,bu arada?
Oh,...
Bir şey söylemek zorunda değilsiniz.
Sanırım bir çeşit "siktir lan" ihtiyar bunak .
Babanız nasıl?
İyi.
Diyorsun,aa?
Ne kadar sık sizi dışarı bırakıyor?
Haftada 16 kez.
Bana bir iyilik yapın.
Ona benimle görüşmek istediğinizi söyleyin.
Zaten görüştük.
Hayır,görüşmedik.
Bakın,bir ilişkimiz olsun istiyorum.
fakat bunu olması için dizginleri çekmemiz lazım.
Şimdi, ona söyleyecekleriniz şunlar
Diyeceksiniz ki...
Aa, Bahse girerim Annem de
büyükbabamızla ölmeden önce görüşmemizi isterdi,
Öyle değil mi??
Sence de öyle değil mi?
Huysuz yaşlı bir karıydı.Öyle değil mi?
Bilmiyordum.
Afedersiniz.Hadi.
Oh,Doğru ya.
Burda ziyaret edeceğimiz
başka bir mezar daha var,öyle değil mi?
Aa, bekle.
Al şunların birazını.
Hadi.
Ee..ortalarda debelenen
yaşlı siyah geyik hakkında ne diyorsun?
Kim?
Henry Sherman.
Onu tanıyor musun?
Evet.
Sövmeye değer mi?
Sanırım.
Parmağına ne oldu?
***, hişş.
Farketmez,anlatırım.
Ben evlat edinilmişim.Bunu biliyor muydunuz?
Ya,ben.
14 yaşımdayken gerçek ailemi bulmaya gittim.
Indiana'da yaşıyorlardı.
Pekala,şimdi,şu kütüklerden birini yerleştir
üst tarafa Maggie.
Dikmeyi denedin mi?
Buna değmezdi.
Lanet mezar.
Keşke benim olsaydı.
Utanç verici,değil mi?
Ne?
Aa, belki iki ya da üç yıl daha
oynayacağın maçların olacaktı
Belki de.
O maça çok önem vermiştim,bilirsin.
Finansal ve kişisel olarak.
Neden o gün orda kesildin, Baumer?
Mr. Gandhi önde 40-15.
Bu Richie Tenenbaum'un
72. hatası
Hayatının en kötü oyununu oynuyor.
Neler hissediyor şu anda,Tex Hayward?
Bilmiyorum, Jim.
Kesinlikle bir şeyler ters.
Ayakkabılarını çıkardı ve çorabının birini de
ve... aslında,
Sanırım ağlıyor.
Evet haklısın.
Kime bakıyor tribünde, Tex?
Bu onun kız kardeşi, Margot
ve onun yeni eşi,
Raleigh St. Clair.
Dün evlendiler, Jim.
Oh, evet.
Ben hiç böyle bir şey görmedim.
Ben de.
Windswept Fields'da acayip bir gün
Ondan sonra kayboldum,öyle değil mi?
Evet.
Fakat anladım
Hayal kırıklığının senin için iyi olmadığını biliyorum.
Plastik mermi hala duruyor mu
elinde, Chassie?
Neden bana ateş ettin?
Oyunun amacı oydu.Öyle değil mi?
Hayır.
Biz aynı takımdaydık.
Öyle mi?
Peki... Sen beni dava ettin.
İki kez. Beni barodan attırdın.
Ben bunu sana karşı kullanmadım?
Ve Mr. Tenenbaum
yazılı izniniz olmadan
bu parayı nasıl geri alabiliyorsunuz?
İtiraz ediyorum, Sayın Yargıç.
Kahretsin, Ben...
Neden itirazları bana bırakmıyorsun, Royal?
Çünkü ben şirketi küçük yaşta açtım.
Bu yüzden,babam hesaplarımın çoğunda
tek yetkiliydi.
Ayrıca 14 yaşımdayken kasamın içindeki...
...balyaları çaldı
Beni affetmeyi düşünmüyor musun?
Neden etmeliyim?
Çünkü beni incitiyorsun.
Hadi.
Hapiste miydiniz?
Bir çeşit.
Şartlı tahliye
Maliye tarafından yakalandım.
Konuyu kapatabilir miyiz?
Tabi,efendim.
Hayır,bana Mr. Tenenbaum deyin.
Peki.
Hayır, dalga geçiyorum;bana Pappy deyin.
Peki.
Hadi,kıpırdatalım kıçımızı.
Aa,Bak eğer konuşmak
için birine ihtiyacın olursa, tamam mı?
Raleigh'i çok severim.
Biliyorum senden biraz büyük
ve ikinizin bazı problemleri var
fakat... herneyse,
belki yardımcı olabilirim.
Sağol.
Hey, Baumer! Adamım!
Pekala! Ha!
Oh,kahretsin! oh, Allahım.
Bu arada Eli'ye gönderdiğin mektubu duydum.
Sigaranı düşürdün.
Onlar benim değil.
Onlar senin cebinden düştü.
Oo, adamım, şu haline bak.
Gir içeri.
Sana yazdığım mektuptan...
Margot'ya bahsettin mi?
Neden? Bu konuda bir şey mi söyledi?
Evet, bahsettim.
Merak ediyorum neden bunu tekrarladı?
Ben de sana aynı soruyu soracaktım.
Hadi ya?
Ne dedin?
Hmm?
Ne?
Ben bir şey demedim.
Ne zaman? Şimdi mi?
Özür dilerim;dinleme beni.
Kafam kıyak biraz.(Meskalin)
Bütün gün boşluktaydım.
Kafayım mı dedin?
Evet,öyle.
Baya kafa.
Ne kadar sıklıkta,aa...?
Senin hakkında endişeleniyorum, Richie.
Niye?
Aslında,Margot da sebeplerden biri.
Fakat ona aşık olduğunu
söylemeni o kadar da çılgınca bulmadım.
O evli, biliyorsun
Evet.
Ve o senin kız kardeşin.
Üvey.
Benim ansiklopedilerim nerede?
Depoya yerleştirildiler.
Peki,sizi lanet olasıcalar
Benim ansiklopedileri alıyorsunuz ha.
-Bu çok aşağılayıcı
-Üzgünüm.
Yazılı olarak şikayet etmek ister misiniz?
Nereye gitmeliyim?
Siz beni lanet olası aylağın biri yaptınız.
Sizin için başka bir otele rezervasyon yaptırmaktan
-Mutluluk duyacağım.
-Seni orospu çocuğu .
Frederick.
Merhaba, Dusty.
Merhaba.
Bana bir çeyreklik borç verir misin?
Tabi ki.
Richie? Selam.
Ben baban.
Sanırım o çok yalnız...
bildiğinden daha yalnız
belki hissettiğinden bile daha yalnız.
Bunun hakkında onunla konuştun mu?
Kısaca,
ve o da aynı fikirde...
Pardon,benim burda kafam biraz karıştı.
Ne öneriyorsun?
Buraya gelip benim odamda kalmasını.
Aklını mı kaçırdın sen?
Hayır,kaçırmadım.
Herneyse, Sanırımburada daha rahat edebilecek...
Kimin umrunda?
Benim.
Seni zavallı ahmak.
Beyni yıkanmış zavallı süt çocuğu
Pekala, sakin olalım.
Lütfen, bu konuya karışmayın, Mr. Sherman.
Bu aile meselesi.
Onunla bu tarz konuşma.
-Bana Henry de.
-Mr. Sherman'ı tercih ederim.
Ona Henry de.
Neden?Onu o kadar iyi tanımıyorum.
Onu on yıldır tanıyorsun.
Senin muhasebecin,
Mr. Sherman, evet.
Sen nerede uyuyacaksın?
Üst katta kamp yapacağım.
Biz uyku tulumlarımızı getirdik...
***!
Bize koymaz, Baba.
Onu seviyoruz.
Kimi, Pappy?
"Pappy"?
Bizim odada kalabilir.
Ari, bu iş senin kararınla değil.
Ve seninkiyle de değil.
Pekala,o zaten yukarıda.
Ne?!
Sanırım uykuda,
ilaçları nedeniyle
Ama... Sanırım annem kabul etmezse
onu kaldırıp dışarı atabilirsiniz...
Defol.
Pekala.
Eşyalarımı toplamama izin ver.
Bastonumu getirir misin, Richie?
Dur bakiyim,
Nerde benim valizlerim?
Ben getireyim.
Oh, sağol.
Oh!
Baba!
Anne!
Bana Nembutal verir misin,oğlum?
İyi misin?
Senin ne sikim umrunda?
Oh, Allahım.
Pagoda?
Doktor McClure'u ara.
Nefes al ve tut.
Şimdi öksür.
Durumu dengede.
Kriz sadece bir tür etki.
Sıvı uygulamaya devam etmenizi ve
mide kanser tedavisini sürdürmenizi öneririm
Hareket ettirebilir miyiz?
Kensinlikle hayır.
Ne zamana kadar?
Bekleyeceğiz ve göreceğiz.
İyileşecek mi?
Ona bağlı.Savaşçı mıdır?
Evet.
Bu en iyisi.
Pagoda mezarlık ve...
...cenaze ile ilgili
talimatlarla ilgilenecek
ve mezar taşına yazılacak maniyle...
...yazılmadan önce onu okumanı istiyorum,
Tamam mı?
Tamam.
Bu arada, sana olan aşkım hiç bitmedi.
Buna inanabiliyor musun?
Tam olarak değil.
Harika gözüküyorsun.
Bu elbise şahane.
Sağol.
Işıklar kapanıyor,ihtiyar.
Bir süre daha okuyabileceğimi sanıyordum, Chas.
Üzgünüm.Saat 11:30. Işıklar kapanıyor.
Tam cümlenin ortasında kaldım.
Peki,sabahleyin bitirirsin.
Kurallar böyle.
Chas?
İyi geceler,oğlum.
Baban ve sen yine biraraya geldiniz ha?
O senin de baban, Chas.
-Hayır,değil.
-Evet,öyle.
Benden gerçekten nefret ediyorsun,değil mi?
Hayır.Etmiyorum.Seni seviyorum.
Pekala,Ne düşünüyorsun bilmiyorum ama
bunu bir an önce bırakmalısın
inana bana ,bu her ne ise,
buna değmez
Chas...
Seni incitmek istemiyorum.
Senin ve çocukların ne durumda olduğunuzu biliyorum.
Sen benim ağbeyimsin ve seni seviyorum.
Kes şunu!
Bu serseri ne yapıyor?
Seni gördüm, götoş!
Sana bunu Eli mı gönderdi?
Mm-hmm.
Bana her zaman dergi küpürlerini gönderir.
Ne için?
Sanırım teşvik edilmeyi seviyor.
Bunu yıllardır yapıyor.
Bana okuldaki derecelerini de gönderirdi.
Bu çok komik.
Burda ne kadar daha kalmayı düşünüyorsun?
Bilmiyorum.
Eve gelmeyecek misin?
Belki hayır.
Şaka yapıyorsun.
Hayır.
Aa,ölmek istiyorum.
Raleigh, lütfen...
Başka biriyle mi tanıştın?
Bu soruya nasıl cevap verebileceğimi
düşünmek bile istemiyorum.
Raleigh'e karşı yaklaşımını beğenmedim.
Neden bahsediyorsun sen?
Onu tanımıyorsun bile.
Onunla tanıştım ve
bunu hakettiğini sanmıyorum...
Bu konudan uzak dur.
Onu o kan emiciyle aldatıyorsun.
Eli Cash.
Kahretsin, bu doğru bir davranış değil.
Sen bir dahiydin.
Hayır,değildim.
Herneyse,onlar böyle diyorlardı.
Richard, biliyorum Margot'a çok yakınsın
ve büyük ihtimalle onu herkesten
daha iyi anlıyorsun
Sana güvenebilir miyim?
Tamam.
Onun bir şeyler gizlediğine inanıyorum.
Tamamen sarsıldım.
Ben... nerden yardım isteyeceğimi bilemiyorum.
Bana birşeyler önerebilir misin?
Bilmiyorum.
Ne yapmak istiyorsun?
Bilmiyorum.
Belki,aa...
Adamı bulup halletmeyi mi?
Aa,hayır,
Düşündüm de biz...
Sence kim olabilir?
Şu anda bilemiyorum.
Gerçeklere bakalım,tamam mı?
Sana yüzde yüz katılıyorum.
Bu yüzden satış zincirimiz var.
Hey.
Little Tokyo'ya gidip
biraz hafayi fişek alalım ne dersiniz?
Ne istiyorsun?
Hiçbir şey.
Senin için hesaplamalar yapıyorlar.
Lütfen bu odaya girme.
Chas bu çocukları...
...tavşan gibi hapsediyor,Etheline.
Onun da kendi sebepleri var.
Oh,Biliyorum
ama çocukları hayattan korkarak yetiştiremezsin.
Onlara biraz cesaret aşılanması gerek.
Bence bu korkunç bir öneri.
Hayır, değil.
Biz boks ve kendimizi savunma dersleri alıyoruz.
Ben onlardan bahsetmiyorum
Arabaların camlarına
balon fırlatmaktan bahsediyorum
Biraz aşırıp ortalığı karıştırmaktan bahsediyorum.
Ne demek istiyorsun?
Gidelim!
Buraya gelin.
-İşte bu kadar!Koşun!
hoo-hoo!
Yuppii!
Benim hayatımı kurtardı,biliyor musunuz.
30 sene önce Calcutta'da pazarda bıçaklanmıştım.
Beni hastaneye sırtında taşıdı.
Kim bıçakladı seni?
O bıçakladı.
Evet,kellemi getirene ödül vardı
ve o da kiralık katildi.
Tam bağırsağımdan hakladı beni.
Hey!
Ne?
Nerdeydiniz?
Hava almak için biraz dışarı çıkmıştık.
Bu da ne?
Hassiktir.
Şey...?
Bu ne?
Yo,yo,
sadece köpek kanı.
Buraya gel.
Ne?
Çocuklarımdan uzak dur.
Anladın mı?
Tanrım,yıllardır buraya girmemiştim.
Hey! Dinliyor musun beni?!
Evet,Dinliyorum!
Sanırım biraz sinirli bir çıkış yaptın!
Rachael'in ölümünü
unutmuşa benzemiyorsun
Ben...
İşte burdasın.
Nasıl hissediyorsun?
Eğleniyorum
Bağırıyorum çağırıyorum karıştırıyorum.
Bu lanet yerin her dakikasının tadını çıkartıyorum.
Çocukları yetiştirdiğin için teşşekkür ederim.
bu arada.
Tamam.
Dalga geçmiyorum.
Her zaman onları ilk sıraya koydun,değil mi?
Öyle yapmayı denedim.
Son zamanlarda
o kadar da iyi bir şey yapmamış gibi hissediyorum.
Lanet olsun,bunu yapma kendine.
Hata benim.
Ya da,herneyse ,
kimsenin hatası değil.
Artı,bu...
Neden bizi önemsemedin, Royal?
Neden ilgilenmedin?
Bilmiyorum.
Kendimden utandım.
Sana bir şey söyleyeceğim,...
Sen tanıştığım bütün kadınlardan
daha çok cesaretli,ateşli ve yüreklisin
Ne... Neden gülüyorsun?
Yok bir şey.
Hayır, Ne...Bu kadar komik olan ne?
Hiçbir şey.
Senin ifadelerin.
Neden bahsettiğini bilmiyorum
ama bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum.
Hüzünlüsün, Ethel.
Gerçekten.
Aşk hayatın nasıl?
Seni ilgilendirmez.
İzin verirsen
Royal'la bizim hakkımızda konuşmak istiyorum
Doğru zaman olduğunu sanmıyorum, Henry.
Evet,haklısın
eğer gerçekten 6 hafta içinde ölecekse
ama bence ölmeyecek
Umarım haklısındır.
Galiba,bu akşam size katılamayacağım.
Seni sabah ararım.
Öyle mi dedi?
Harika.
Ahmağın eli kolu bağlanıyor.
Bir şey sorabilir miyim, Hank?
Evet.
Kadınımı çalmaya mı çalışıyorsun?
Anlamadım?
Beni duydun, Beygir.
Beygir?
Ne?
Bana beygir mi dedin?
Hayır.
Demedin?
Hayır.
Peki.
Ama dediysem...
ne olacak,ne yapabilirsin ki?
Bir şey yapamam he?
Yapamazsın
Dinle, Royal
Buraya böyle yerleşmeyi düşünüyorsan...
Saçmalamak mı istiyorsun?
Sana biraz saçmalayacağım.
Sana hiç duymadığın kadar saçmalayacağım.
-Oh, evet?
-Hadi bakalım!
-Otur yerine.
-Ne?!
Ne-Ne dedin sen?
Sana otur dedim lanet olası!
Aa,seni duydum
Evimden defol çabuk!
Burası senin evin değil!
O hasat kıçınla birlikte defol!
Benimle böyle konuşma.
Oo,bu senin değil...
Neler oluyor burda?
Hiçbirşey.
Mmm.
Alo,Saygılar McClure'la görüşecektim--evet--
Colby General'da.
Hastanın ismi Royal Tenenbaum.
Hmm...
Bu sahte mi?
Ne kadar ödüyor sana?
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Aa,Ben Tenenbaum ailesiyle büyüdüm,
Doğru.
Sokağın karşısında.
Mm-hmm.
Şu sıralar zor zamanlar geçiriyorlar,öyle değil mi?
Hayır diyemem.
Bu saçmalık.
Değiştir şunu,hı?
Eline ne yaptın?
Ah,hiçbir şey.
Şu fareleri öldürmesi için
birisini çağırabilir miyiz?
Hayır.Onlar Chas'e ait.
Ya da neyse,onları icat eden o.
Peki,onları bir kafese koymasını söyleyelim.
ya da başka birşeye.
Etheline... bir dakika buraya gelebilir misin,lütfen?
Neler oluyor, Pops?
Görürsün.
Şimdi, bir önceki romanın...
Evet. Wildcat,
Doğru.
Başarılı olamadı.
Neden?
Aa, Wildcat demode bir
üslupla yazıldı...
Wildcat,,,
Vahşi,,, Kedi,,,
Vahşikedi,,,
Gideceğim.
Bunu kesiyorum ve gidiyorum.
Dışarı çıkıyorum.
Ne lanet bir hareket bu böyle?
Kapıyı aç.
Kafası kıyak.
Dönerim.
James Bradley...
Bir saniye,lütfen.
Neler oluyor?
Pagoda bir şeyler diyecek.
O kanser.
Hayır,değil.
Mide kanserinin nasıl olduğunu bilirim.
Gördüm.
Ve eğer mide kanseriysen günde
3 peynirli burger ve patates kızartması yiyemezsin
Verdiği acı dayanılmazdır.
Nerden biliyorsun ki sen?
Karım mide kanseriydi.
Sadece bu değil
Colby General'da Dr. McClure
diye birinin olmamasının yanı sıra
Colby General diye bir yer de yok
1974'de kapanmış.
Oo, kahretsin,be.
Oo, kahretsin,be.
Evet, 111 Archer Avenue'ye
bir taksi gönderir misiniz,lütfen?
Teşekkürler.
Sanırım tekrar sokaklara geri dönüyoruz,ha, pal?
Sen de bunun bir parçası mıydın,Pagoda?
Tabi ki,öyleydi.
Hayır, pekala, evet, öyleydi
ama, yani,
tam olarak değil.
Bütün bu aletleri nerden aldın?
St. Pete's de bir adamın bana bir iyilik borcu vardı.
Onun için bir üçkağat yapmıştım yapmıştım.
Yine de benim yüksek tansiyonum var.
Bakın, biliyorum kötü bir şey yaptım.
Fakat şu son altı günün tüm hayatımın
en güzel altı günü olduğunu söylemek istiyorum
Aniden, bu cümleyi söyledikten sonra
Royal bunun doğru olduğunu farketti.
Neden bize bunu yaptın,Royal?
Amacın neydi?
Sizi tekrar kazanabileceğimi düşündüm.
Ve Henry'den kurtulabileceğimi düşündüm...
ve en azından durumu düzeltmeyi.
Ama yedi yıldır konuşmuyorduk.
Biliyorum.
Ve de,aa...
Meteliksizdim.
Ve otelimden de kovulmuştum.
Seni piç.
Güle güle, Royal.
Çocuklara iyi bak, Chassie.
Sana böyle olmasını istemezdim.
Biliyor musun, Richie, bu hastalık,
bu ölüme yakınlık
benim üzerimde derin bir etki yaptı.
Başka biriymişim gibi hissediyorum,gerçekten öyle.
Baba,sen hiçbir zaman ölmüyordun ki.
Ama yaşayacağım.
O senin baban değil.
Sen de değilsin.
Seni orospu çocuğu!
Allahın.... belası...
Bu beni son kez bıçaklayışın,duydun mu beni?
375. Sokak Y, lütfen.
Herkes bana karşı.
Senin hatan,adamım.
Evet,biliyorum,lanet olası,
ailemin beni sevmesini istiyorum,
Ne kadar paran var?
Param yok.
Ne yani,züğürt müsün?
Dalga geçiyor olmalısın.
Bu odanın parasını nasıl ödeyeceğiz?
Pekala,
Bir şeyler düşüneceğiz.
Auw.
Sana aşık değilim artık.
Aşık olduğunu bilmiyordum.
Bunu olduğundan daha fazla
zorlaştırmayalım,ha?
Tamam.
Ne,tamam?
Tamam,ben de sana aşık değilim.
Evet,biliyorum;
Sen Richie'ye aşıksın
hasta va kaba Richie'ye.
Dergi küpürlerini anneme mi gönderiyorsun?...
ve okuldaki derecelerini?
Lütfen beni aşağılamayı kes.
Bana asla günün herhangi bir saatini ayırmadın
ta ki ben iyi eleştiriler almaya başlayana kadar.
Eleştiriler o kadar iyi değildi.
Fakat satışlar iyiydi.
Baylar... Ne kadarını biliyorsunuz?
Çok azını,malesef.
Rapora göz atmak ister misiniz?
Evet.
Sigara içiyor.
Evet.
Pekala,aa.
Herşey sırasında gözüküyor.
24 saat içinde sizinle görüşeceğim.
Minnettar olacağım.
Aa,bu arada fikriniz ne yönde?
Kararımı size bildireceğim
uygun zamanda.
Anladım.
Aa, Dusty, bizim için iyi bir şeyler yaz,tamam mı?
Zaten yazdım.
Biraz kelime oyunu oynamak ister misin?
ya da üzerimde deney yapmak ya da başka bir şey?
Hayır.
Yarın kendimi öldüreceğim.
Dudley, nerede o?
Kim?
Büyük ihtimalle saatlerdir uyuyor
ve onu kontrol etmeye geleceğim.
Pekala?
Nasıl hissediyorsun?
İyi,sağol.
Acı var mı?
Fazla değil.
Neden kendini öldürmeye çalştın?
Şimdi üstüne gitme.
Bir intihar notu yazdım.
Öyle mi?
Evet.
Şuurum tekrar yerine gelince.
Okuyabilir miyiz?
Hayır.
Bize açıklayabilir misin?
Sanmıyorum.
Karamsar mı?
Tabi ki karamsar.
İntihar notu.
Pekala,yeter.
Doktor uyumasını söyledi.
Ne?!
Bizi idare et, Dusty?
Evet,evet Royal.
Beni boynuzlu bir herif yaptın.
Biliyorum.
Uzun zaman geçti üstünden.
Üzgünüm.
Ve nerdeyse zavallı kardeşini ölüme sürüklüyordun.
Neden bahsediyor?
Önemi yok.
Eli Cash'le takılıyor.
Aman Allah'ım.
Bir sigara verir misin?
Ne?
Soruyu tekrarlayayım mı?
Sen sigara içmezsin ki.
Biliyorum.
Ve ateş.
Au revoir.
Ne zamandır tiryakisin?
22 yıldır.
Pekala,Sanırım bırakmalısın.
Nasıl yardımcı olabilirim?
Dur şu belgelere bakayım.
Oh, Henry.
Richie Tenenbaum,lütfen.
İsminiz?
Royal Tenenbaum.
Malesef ziyaret saati sona erdi,beyfendi.
O-orda ne diyor--
Beni istemiyorlar mı?
Ü-üzgünüm.
Dr.Burrows'la görüşmelisiniz.
Yarın öğleden sonra burda olur.
Şu hendekten geçelim
Pencere çıkıntısından yukarı atlarız
ve sonra havalandırma kolunu açıp.
İşte orda.
Richie!
Richie.
Nereye gidiyor?
Richie!
Aa,o kadar kötü gözükmüyordu
intihar etmesine rağmen
Teşebbüs, yani.
Sağol.
Kim var orda?
Selam?
Benim çadırda ne apıyorsun?
Birkaç kayıt dinliyorum.
Hastanede olman gerekmiyor muydu?
Kendimi taburcu ettim.
Kaç dikiş var?
Bilmiyorum.
Görmek ister misin?
Aman.
Richie, bu korkunç gözüküyor.
Eski kocanı duydum?
Desmond?
Sanırım.
Onun ismini almadım.
Evet.
Onunla denizde karşılaştım.
Yüzüyordum
benim kanoma geldi.
Sadece 9 gün evli kaldık.
Ve Eli'ı da duydum.
Biliyorum.
Zavallı Eli.
Herneyse,çoğunlukla senin hakkında konuştuk.
Öyle mi?
Evet.
Sanırım bu bir eğlenceydi,
Yani,bilirsin.
Sana bir şey söylemem gerek.
Nedir o?
Seni seviyorum.
Ben de seni seviyorum.
Seni düşünmeyi bırakamıyorum.
Bir yıl süresince uzaklaştım,
ve sadece daha kötüye gitti
ve ne yapacağımı bilmiyorum.
Biraz uzanalım hadi.
Bu müzeye götürdüğümüz uyku tulumu,değil mi?
Mm-hmm.
Neden yaptın bunu?
Benim yüzümden mi?
Evet,ama bu senin hatan değil.
Bir daha yapmayacaksın,değil mi?
Sanmıyorum.
Sanırım birbirimize
gizlice aşık olacağız
ve burada bırakacağız, Richie.
Lobi.
Teşekkürler,efendim.
Yukarı?
Evet.
Kaçıncı kat,efendim?
Farketmez.
Ee,asansörcü oldun şimdi he?
Evet,yeni başladım.
En kısa zamanda hareketlenip birlikte bir şey yapmalıydık.
Ne bu kararı verdirdi sana?
Züğürtüz.
Ama, sorunun cevabı da
Üzerime düşeni yapabildiğimi
kanıtlamak istiyorum ya da neyse
Umarım birileri farkına varır.
Bana o gün neden orada kesildiğimi sormuştun.
Sanırım cevabı biliyorum
ve öneri istiyorum.
Tabi.
Margot Tenenbaum?
Evet.
Peki, ne zamandır?
Daima.
O biliyor mu?
Evet.
Peki,o ne hissediyor bu konuda?
Kafası karışık.
Aa,anlıyorum.
Büyük ihtimalle kanunsuz.
Sanmıyorum.
Kan bağımız yok.
Doğru.
Yine de yasak.
Ama sonra bugünler?
Bilmiyorum belki işe yarar.
Neden olmasın,
Birbirinizi seviyorsunuz.
Kimse ne olacağını bilemez,ama...
Biliyor musun?.
Beni dinleme.
Onu hiçbir zaman anlayamadım ben.
Ben hiçbirimizi anlayamadım.
Keşke sana ne yapman gerektiğini söyleyebilsem
ama yapamıyorum.
Tamam.
Hayır,değil.
Hala beni baban olarak görüyorsun,değil mi?
Tabi ki,öyle.
Keşke daha fazlasını önerebilsem bu konuda.
Biliyorum yaparsın, Pop.
Seni suçlamıyorum,bu arada.
O çok güzel bir kız.
zehir gibi akıllı.
Mordecai.
Hadi be.
Geri döndün he.
Jiminy cricket.
Lanet kuşun beyninde radar var sanki.
Doğru mu, Mordecai?
Onun Mordecai olduğundan emin değilim.
Ne demek istiyorsun?
Direk buraya uçtu.
bu kuşun daha fazla beyaz tüyü var.
bu orospu çocuğu yaşlanıyor olsa gerek.
Oh.Başka bir konuda da yardımına ihtiyacım var.
Evet.
Durum nedir?
Aa,Sanırım Eli belki...
Dur.
Pagoda,Lobide buluşalım.
Çevirelim.
Bu an için söylememiştim ama...neyse.
Ramses olduğunu sanmıyorum.
Sanırım Tootinkamendı.
Tutankhamen.
Tutankhamen?
Evet. Tutankhamen.
Evet?
Hey, Richie.
Yardım için seni almaya geldik.
Sadece siz mi?
İzin verir misiniz lütfen,?
Tamam.
Hala arkadaş mıyız?
Ne diyorsun?
Öyle miyiz?
Tabi ki.
Bunu nasıl sorabiliyorsun?
Pekala,önemi yok.
Önemi yok mu?
Önemi var.
Margot ile arandakileri duydum.
Üzgünüm.
Ne diyeceğimi bilmiyorum.
Bir şey söylemek zorunda değilsin.
Herzaman bir Tenenbaum olmak istedim,bilirsin.
Ben de.
Ben de.
'Bu olanlar karşısında
bir önemi yok,değil mi?
Keşke bunu bana çocukken yapsaydı.
Fakat uyuşturucu sorunun yoktu.
Evet,ama benim için büyük anlamı olurdu
Herneyse,burda olmanıza sevindim.
Bir problemim olduğunu hatırladım...
ve de iyileşmek istiyorum.
Eşyalarımı toplayacağım.
Gidiyor.
Ne?!
İşte gidiyor.
Tucker!
Yavaş,yavaş.
Kızım için bir dondurma,lütfen.
Ne istersin, Margot?
Hiçbir şey.Sana söyledim 5 dakikam var.
Oh.
Tereyağlı dondurma istiyorum.
Kardeşin çok üzgün durumda.
Aa,ben de, ama bunu seninle tartışmayacağım.
Oh...
Birisi hayatı boyunca boktan biri olup
sonra zararı tamir etmeyi deneyemez mi?
Y-yani,Sanırım insanlar bunu duymak istiyorlar.
Öyle mi?
Mmm.
Büyük ihtimalle benim
göbek adımı bile bilmiyorsun?
Bu tuzak bir soru.
Göbek adın yok ki.
Helen.
Bu annemin ismiydi.
Biliyorum öyleydi.
Biraz burger yemek ve
mezarlığa ziyarete gitmek isteyen var mı?
Sana bir şey getirdim, Ethel.
Aslında,ben yaptım.
Nedir o?
Boşanma.
Senden?
Evet.
Bu Sanchez.
Noter.
-Merhaba.
-Merhaba,efendim.
Şurayı imzala
ve ilk şurayı sonra şurayı
Bu bina senin değil mi, Henry?
Hmm.
Çok güzel.
Ben de bir ev sahibiydim
oğlum el koyana kadar.
Otobüse yetişmeliyim.
Sağol, Sanchez.
Rica ederim.
Boşandık mı?
Hemen hemen.
Sanchez kağıtları sıraya koyacak.
Seni seviyorum, Etheline.
İkinize de tebrikler.
Başlangıçta onu fazla düşünmedim.
Fakat şimdi anlıyorum.
Benim gibi değil.
Pagoda'yı geri al, tamam mı?
Aa,biraz bozuk.
İyi gözüküyor.Sadece biraz gerginsin.
Henry?
Selam, Richie.
Selam.
Bu oğlum, Walter Sherman.
Selam, Walter.Memnun oldum.
Ben de.
Henry senin baban mı?
Evet.
Öyleyse,eskiden evliydin.
Evet.Ben dulum.
Oh,evet.
Unutmuşum.
Biliyor musun,ben de dulum.
Biliyorum, Chas.
Ne çiğniyorsun?
Nikotin çubuğu.
Bırakmamı sağlayacak.
İşe yarıyor mu?
Pek değil.
Aa,tabi ki,
Ben yarıyarıya Yahudiyim.
fakat çocuklar yüzde kırkbeş Katolik.
Kilisede büyüdüler yani?
Herhalde.
Gerçekten bilmiyorum.
İşte geldim.
Çocuklar!
Bu da neydi?
Eli arabasını evin önüne çarptı.
Aman Tanrım.
Nerede benim ayakkabı?
Ari, ***,neredesiniz?
Onlar iyiler, Chas.
Tamam.Güvendeler.
Güvendeler.
Baba,Buckley'i ezdiler.
Ne?
Evet,Sanırım Buckley'i kaybettik.
Onları o kurtardı.
Kim?
Baban.Onları yoldan çekti.
Öyle mi?
Birisine çarptım mı?
Herkes iyi mi?
Eli!
Neler oluyor?
Eli!
Ne?
Hey,adamım.
Bunu denemelisin.
Tadı çok güzel.
Tenenbaum!
Chas?
Köpeğe mi çarptım?
Evet.
Öldü mü?
Evet.
Yardıma ihtiyacım var.
Benim de.
Diğer tarafa gidin.
Çocuklar burda kalın.
Geri döneceğiz.
Evet.
Sana birşey diyeyim mi, Henry?
Tamam.
Hatırladığım kadarıyla
senin hep bir götoş olduğunu düşünmüşümdür.
Bu benim tarzım.
Ama, senin beni affedeceğini düşünmediysem
gerçekten üzgün hissederim
Senin bir götoş olduğunu düşünmüyorum, Royal.
Sadece senin bir çeşit orospu çocuğu olduğunu düşünüyorum.
Peki,gerçekten buna minnettarım.
Arka bahçenize geçebilir miyiz, bayan?
Bir çift oğlumuz var da arkada.
Sanırım ayak bileğiniz kırılmış.
Peki aa,çok ciddi bir şey değil,öyle değil mi?
Başka bir rahip var mı?
Hayır.
Hazır mı?
Tele rahip var mı?
Neden arabayı getir miyorsun, Anwar.
O noktada, meğer aracın kontrolünü kaybetmişim
evin içine girmişim ve zavallı köpeği öldürmüşüm.
Sen Eli Cashsin.
Evet öyle.
Romanlarını severim.
Oh, bunu söylemen ne güzel.
78-35, Kod Altı.
105 Kuzey Sandler...
Sanırım bu kırma.
Evrakları ne halde?
Spark Plug,otur,otur.
Akıllı çocuk.
Şunu tak.
Komik olan ne, Dudley?
Harika görünüyorsun.
Görebiliyor musun?
Pek değil.
A-ha.Küçük kornea zarar görmüş.
Eğer diğer göze de olursa bana çağrı yap.
Kime yaptırabilirim?
Alex? Tamam.
Fakat bunlar binanın temel elemanı değil ki,Dad
Farketmez.
En iyisi anlaşılır
biçimde afeti telafi etmek.
Çocuklar benimle yukarı gelin.
Ama Buckley hala orda.
Biliyorum fakat şu anda onun için
yapabileceğimiz bir şey yok.
Hadi.
Çocuklar için yeni bir köpek getirdim.
Şimdi satın aldım.
Öyle mi?
Üzgünüm seni üzdüm, Chas.
Hepinizi.
Seninle ilişkimi düzeltmeye çalışıyordum.
Adı ne?
Spark Plug.
Teşekkürler.
Rica ederim.
Zor bir yıl geçirdim, Dad.
Biliyorum, Chassie.
Hey.
Bak,şimdi boynunda
daha fazla beyaz tüy var
Ona ne olduğunu merak ediyorum?
Bilmiyorum.
Eğer birisi beyin sarsıntısı geçirirse
bazen saçları beyazlaşır.
Aa,eminim üstesinden gelecek.
Burası benim ilk zulalarımdan biriydi.
Ne kadar eskiler sence?
10 yıl kadar.
Buraya gel.
Royal bahçenin arkasında Buckley'i gömmek için çukur kazdı
ve onu bir bez battaniyeye sararak gömdü,
Pekala,çocuklar.
Dua edelim.
Yüce Tanrım...
Ediyorum.
Etheline ve Henry...
48 saat sonra yargıçın evinde evlendiler..,
Margot'un yeni oyunu Cavendish Theatre'da gösterildi,
Bu benim üvey kızım ,Elaine Levinson.
İki hafta oynadı ve bir çok karışık eleştiri aldı,
Evet,çocuk saati söyleyebilir mi?
Oh, hayır,efendim.
Hayır.Hayır .
Raleigh ve Dudley
yeni kitaplarının tanıtımı için
11 Üniversiteyi kapsayan
turneye çıktılar,
Eli Kuzey Dakota'da bir reabilitasyon merkezinde
kendini kontrol ettirdi,
Oh, hey, bu benim sponsorum,
Runs With Two Horses.
Rüzgar fena bir fırtına patlatacak bugün.
Bu Rod Laver'ın kullandığı tutuş stili.
Laver'ı tanır mısınız?
Richie 8-12 yaş arası çocuklara
tenis dersleri vermeye başladı
375. Sokak Y.'de
Oyun.Yerleri değiştir.
Royal 68 yaşında bir kalp krizi geçirdi,
Chas onunla beraber ambulanstaydı
ve babasının ölümünün tek şahidi oydu,
Vasiyetinde, cenazesinin
alacakaranlıkta yapılmasını istedi,
Az olan varlığından varislerine
Lindbergh Palace Oteli'nin deposundaki
Britannica Ansiklopedi seti kaldı
Ari and *** Tenenbaum,adlarına
Cenazede kimse konuşmadı
ve Peder Petersen'ın bacağı henüz iyileşmemişti,,,
ama hepsi töreni neyin tatminkar kılacağı konusunda hemfikirdi.
Ateş!
Ateş!
Ateş!
Batmakta olan geminin enkazından,
ailesini kurtarmaya çalışırken trajik bir biçimde öldü.