Tip:
Highlight text to annotate it
X
İstediğin herşeye sahip olabilseydin,
tüm dünyadaki herşeye,
neyi seçerdin?
Morfin.
Ve ben sana hayatın boyunca yetecek kadar
morfin verseydim,
o zaman ne isterdin?
Morfin.
***!!
Hatırlayabildiğim en eski zaman içinde,
avukat olmak isterdim.
Lanet olsun!
Altyazı: SoBeR
Üç gün önce...
SALI
Lanet olası hademe misin?
Çevresel düzen görevlisi demek
daha doğru...
Yeme beni.
Hayır bu daha çok...
- Senin için iyi bir iş.
Sen her zaman temiz bir adam olmuşsundur.
- Tabi. - Bir bloktaki temiz
hücreler her zaman takdir edilir.
Ne zaman çıktın?
Şimdi.
Bugün mü?
Hapisaneden bir otobüse bindim, diğer otobüse
binip buraya geldim.
Direk buraya mı geldin?
Burada olduğunu duydum o
yüzden buradayım.
Tanrım.
- Ne var?
Yok birşey. Gel.
Beni gördüğüne sevinirsin sanmıştım.
Tabi ki sevindim.
Sadece bu iş...
- Kavga mı ettin sen?
- Hayır.
- Bunu sana kim yaptı?
Kimse. Birşey değil o.
Söyle bana ***. Söyle bana ben de
icabına bakayım. Bakacağımı bilirsin.
Boşver gitsin.
Tamam.
- Tamam.
6 seneden sonra benim yanımamı geldin?
Boşver. Anahtarlarımı al.
Birkaç saat sonra evde olurum.
Tamam mı?
Pekala. Geldiğin zaman bu
konuyu konuşuruz.
Burada sigara içemezsin.
Neyi konuşacağız.
Güçlüyüm ***, işe geri
dönmeye hazırım.
Tanrım.
- Bug.
Aman Tanrım.
5 senedir temiz bir iğne görmedim.
Onlara dokunma.
- Lastik eldivenler.
Lastik eldivenlere dokunma.
- Afedersiniz.
Burada ne yapıyorsunuz?
Stok odasına girmemeniz gerekiyor, bunu
biliyorsunuz.
Evet. Ben sadece
- Bu kim?
Arkadaşıma bunu anlatıyordum.
Ben 3-F depo odasından Jerry.
- Yo, yo, yo. Bırak açıklayayım.
Ben Dana, devam et Jeremy.
- Bekle.
Burada hemen
güvenliğe ihtiyacım var.
Hayır, Bug.
Jeremy.
Lütfen sadece beni dinle.
Beni bilirsin.
Güvenlik.
Bana güvenlik gerek.
Bug ve ben 3 sene boyunca hücre
arkadaşıydık.
3 saatten daha az bir süredir dışarıda,
ama beni kovdurması için bu kadarı yetti.
Sadece 4.5 sene yattım.
Zamanımı doldurdum ve senin adından
hiç bahsetmedim.
Buna minnettarım.
Bunu söylemiyorum.
- Ne diyorsun o zaman?
Bana borçlu olduğunu söylüyorum.
Ne?
Bana ceza yazmadan önce şu
lanet şeyin parasını yatırayım.
Lanet olsun!
Bu lanet şey de ne böyle?
Bu bir ATM.
Otomatik...
Lanet bir banka makinesi.
Kız yok mu?
Hayır, yok.
Bak işte bahsettiğim şey bu.
Neler olduğundan haberin yok.
1983'deyiz.
Bütün bankalar değişti.
Uyuşturucular değişti.
Müzik değişti.
Kültür darmadağın.
Lanet Duran Duran.
Uyuşturucu mu değişti?
Herkes artık patlıyor.
Çok gülünç.
Ne dedin?
Ben hiçbir şey söylemedim.
Bir fikrim var.
Olduğunu biliyorum.
Bir plan yapacağız.
Tamam.
Ama bunu yaparsak bir sürü...
- Benim pişirmemi ister misin?
Hayır ben hallettim.
Plan ne?
Bu bir devir işi.
Şiddet yok.
- Tamam.
Ciddiyim.
Kimseyi ödlüremezsin.
Anladım.
Bir ekip toplayacağız.
Ben buradayım.
Sen bir ekip değilsin.
Johan'a ne dersin?
Güzel pişirirdi.
O nasıl?
Hala ölü.
Hadi canım. Kim öldürdü?
Dövmeli.
O nerede peki?
Öldü.
Gerçekten öldü.
Kim yaptı bunu?
Rodney Nickle.
Güzel.
Peki o nerede?
Pislik herif, onu sen
öldürdün.
Sırf sen birine vurdun ve o öldü diye,
senin onu öldürdüğün anlamına gelmiyor.
Bence Donnie'ye ihtiyacımız var.
Donnie olmaz.
Ölmek üzere ve hiç şansı yok.
Hepimiz ölüyoruz.
Lanet olsun.
Donnie'ye ihtiyacımız var.
Onun o, küçük kusursuz suç
zekasına ihtiyacımız var.
Daha görmedim onu ama neyse.
Onda şu yeni şey var.
Bıraktığım daha önceki
yöntem gerçekten berbattı.
%48 yüzdeyle verimli birşeyler.
Kan basıncı her yanımızda.
Ama akciğerlerim çok
daha iyi durumda.
Sadece yemek yediğim zaman hastalanıyorum.
Neden olduğunu halen bulamadılar ama zaten
doktolar ne bilir ki.
Bunu ne kadar zamandır yapıyorsun?
Çok uzun değil. Bu makineler olağan
üstü dostum.
Mantıklı davranıyorlar.
Şifreleri nereden buluyorsun?
Çoğu insan, şifreleri cüzdanlarında
taşır.
Gerçekten mi?
Bazen gerçekten çok derinleri kazman
gerekenbilir.
Peki cüzdanları nereden alıyorsun?
Ama öyle çok büyük miktarlar yok bu
işin içerisinde.
Ben öyle sevmem.
Kimsenin kartından çok büyük bir
miktar çekmezsen, gittiğini bile farketmiyorlar.
Bu bir nevi...
- Kurbansız suç.
Kurbansız suç.
Kesinlikle.
Nereye gidiyoruz?
Bu cüzdanları geri
koymalıyız.
Onları geri mi götürüyorsun?
Yapabiliyorsam kesinlike.
Eğer sadece,
parayı alıp götürmese çok kötü bir
gün geçirirler.
Morfin doğal bileşenlerden oluşan
bir maddedir.
*** tabletlerinde bulunabilir.
Yüksek bağımlılığa sebep
olan bir uyuşturucudur,
ama eroin veya kokain gibi
sokaklarda satılan sınıftan değildir.
Kontrollü bir maddedir,
kullanım bilgisi gerektirir.
Ve damarlarınızla uğraşmanız gerekmez.
Vücudunuzdaki herhangi bir kasa enjekte edebilirsiniz.
Seçilen bir uyuşturucudur.
Sadece zeki bağımlılar onu alır.
Saygı gören bir kullanıcı tarafından
kullanılmaması gereklidir.
Uzun dönemli düzenli kaynak için
paraya ihtiyacınız vardır.
Hayal buydu.
O fazladan paraya
sahip olabilirsek,
biz de herkes gibi olurduk.
ÇARŞAMBA
Lanet olsun!
Lanet olası arabamı mı çalıyorsun
b*k parçası?
Sakin ol Ken!
Koşullar...
Belki de...
Sadece kesin hükme varmayalım.
Ne yapıyorsun?
Selam Lenny, nasılsın?
Baba?
Merhaba Jamie,
Jamie buraya gel.
Hangi cehennemdeydin?
Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
İçeri gir.
Bunu daha önce konuşmuştuk.
Ve biz de sana gıcık olmuştuk.
Çabuk defol git buradan.
Seni görmek güzeldi evlat.
Git yardım al ***.
Güle güle baba.
... Güzel bir anlaşmaydı.
Bu bütün diğer adamlarla ilk defa
iş yapıyordum. Hiçbirini uzun zamandır tanımıyorum, sadece birkaç ay.
San Diego, benim için yepyeni
bir dünyaydı.
Ama bu defa ufak bir uçakta uçuyorduk,
Meksikalılardan kiralamıştık,
Ve tipler kavga etmeye başladı.
Ve elimizde para vardı.
Her yana dağıldı.
Kabinin her yanı parayla doldu.
Pilot cebine sıkıştırabildiğni alıyordu bir yandan da
herkese sakin olmalarını söylüyordu ama,
kimse onu duyacak halde değildi.
Herkes öncesinde takılmıştı.
Özellikle o küçük latinler.
Sonra Miguel ve Juan,
yerde güreşmeye başladılar.
Ve Sammy, asıl paranın içinde olduğunu sandığı
büyük yemek çantasına uzandı.
Elveda Sammy.
Hemen arkasından tertemiz mavi gökyüzüne
kendini bıraktı.
O zaman hayatımın kontrolünü tekrar
geri almam gerektiğine kadar verdim.
Hepinize teşekkür etmek istiyorum.
Hikayemi anlatmama izin verdiğiniz için.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Dinlediğin için biz teşekkür ederiz.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Harika.
Hemşirelerden bulmaya başladım.
Ama sonra soru sormaya başladılar.
O zaman ayrılma zamanı geliyordu.
Bir haftada kaç tane?
- Ne?
Kadın?
Altı.
Ne diyebilirim dostum?
Beni seviyorlar,
ve ben de kadınları seviyorum.
Hemşireler.
Bu güzel.
Bu iyi mala giden, iyi bir yol.
Harika bir hikaye anlatıyorsun.
Biraz not alıyorsun.
Güzel bir karşılık.
Seni şeyi alıyorsun, o şeyi alıyor.
Kimsenin canı yanmıyor.
Ta ki,
kaynak olmayı bırakıp,
şey gibi olmaya karar verene kadar.
İnsan.
Senin değişmen gerektiğini
söylüyor.
Daha iyi bir adam olmanı.
Ve sen de "Tamam denerim" diyorsun.
Peki sonra ne yapıyorsun Billy?
Kaçacaksın. Kesinlikle.
Hemen uzaklaşacaksın.
O seni dışarı atmadan önce.
Seni, ona geri getirecek.
Ama kalbin, kafan
diğer söz verdiğin şeyler,
anlam taşıyan herşey,
ve biz de kabul ediyoruz.
12 adımı atmaya başlıyoruz.
Belki biraz sendeliyoruz.
Lanet gün içerisinde oraya
buraya takılıyoruz.
Bu kasti bir zarar değil.
Sonra,
fazladan paraya ihtiyacı olur.
Sen de gidip ödünç alırsın,
ama sonra " sen bunları bir yerden
çaldın" gibi şeyler söyler.
Sonra gene gidersin.
Bir dahaki sefere geri dönene kadar.
Ama tahmin et ne olmuş, çok
geç kalmışsın.
Başka birini bulmuş.
Ve işte orada.
Ve o gerçek bir adam
gerçcek bir mesleği var.
Mesela, sağlık sigortası gibi.
Sen orada öylece uzanırsın
koruma pozisyonundasındadır.
Hem de onların garajında ve çocuğun seni
o halinle görür.
Seni zar zor tanır.
Bir grup adamla çalışmak ister misin?
Evet, elbette adamım
Ama içeride anlattığın o saçma
uçak hikayesinden bahsetmiyorum.
Daha önce iş yaptım.
Ve hiç içeride yatmadın mı?
Hayır.
Ben yakalanmam.
PERŞEMBE
*** bugünlerde fazla düşünüyor.
Sanki bilimin kralı gibi.
Kral mı?
Pratik olarak patron gibi.
Saçmalama.
- ***.
***'in her zaman savunma avukatı olma hayali vardı.
Beni böyle çağıran tek kişi sensin.
*** hukuk fakültesine bile gitti.
Bu asla olmadı, bu bir efsane.
Hayır dostum, *** bugüne kadar tanıdığım
bütün insanlardan daha çok kitap okudu.
Yüzlerce kitap.
Ve o sinema gecelerini düzenlerdin
hatırlıyor musun?
Sinema geceleri mi?
- Haftada bir gün herkes gelirdi.
Aslında herkes değil ama çoğumuz
bir araya gelir ve ***'in seçtiği filmleri izlerdik.
Bu benim fikrim değildi.
Senin olduğunu sanıyordum.
Her neyse.
Ama filmleri onun seçmesine izin
verirlerdi. Ve harika filmler izlerdik.
İnsanlar tavsiyede bulunur ve istediklerini
söylerlerdi.
Ama onları hiç oynatmazdın.
Burada Myer Bankasında müşterilerimize
mümkün olan en fazla tatmini sağlmaya çalışırız.
Yemin ederim *** her filmdeki her adamı tanır ve
onun sayesinde çok ilginç filmler izledik.
***, bize izlettiğin Fransız filmi
hangisiydi?
Fransız mı?
- Lanet olsun olabilecek en garip şeyleri izledik.
Donnie, şunu izliyorum.
Merkez binamız,
bu yepyeni üç ATM'yi hizmetinize
sunuyor.
Müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını
karşılıyorlar.
Bir ATM'yi soymak için en
makul zaman, bir tatilden veya haftasonundan öncedir.
Çünkü tatillerden önce makineler
sonuna kadar dolduruluyor.
Bu doğru ***. Kasalar ağzına kadar
nakit parayla dolduruluyor.
Cuma günleri de yeterince iyidir.
Ödeme günü.
Anladın.
Ee, daha ne bekliyorsun?
Kıçını kaldır ve şu işi hallet.
Biliyor musun ben Fransa'dan geliyorum.
Gerçekten mi?
Buna bayıldım.
Bir kadın için kafayı yiyen ve kendisini iki defa
camdan atan Fransız filminin adı neydi?
Neydi o?
- Yüzbaşı Roman Tolaski.
Lanet deli yüzbaşı.
Shelly Winters konsimatris rolündeydi.
Herkesi bilir derken ne kastettiğimi
anladın mı?
Filmlerin bu kadar popüler
olduğunu farketmemiştim.
Şey de göstermiyorlar... Sen nerede
yatmıştın?
Ben hiç yatmadım.
Sanırım ben bu işte yokum.
- Donnie bir sürü işe karıştı.
Evet ben hep işin içindeydim dostum.
Sadece biraz şanssızmış.
Sadece hapse girmemiş.
Bu çok kötü çünkü bayağı
popüler olurdun.
Lanet olsun? Ne oluyor?
Bu pislik kasetlerimi çalmış.
Yapmadım.
Hangisini?
Apple Wine.
En iyi parçaları.
Bu yüzden onu öldürecek misin?
Onu öldürecek olsam, ölmüş olurdu.
Bug, bu Billy.
Selam Bug.
Canın cehenneme.
Kendisini savunamadığını görmüyor musun?
Tamam.
Yüzüne ihtiyacımız var.
Ben gidiyorum.
Kasetlerini aldın mı?
Hayır.
Kasetlerini almadığını söylüyor.
Başka nerede olabilirler?
Hapisane de?
Beni öpmek mi istiyorsun kovboy?
Sen ölmek mi istiyorsun?
Lanet olsun.
- Donnie yapma.
Bırak gitsin.
Bu havalı şerefsize neden ihtiyacımız var ki?
Bunu konuşmuştuk. Eğer içeri Donnie
girerse, belli ki yaşayacak iki günü var.
Alınma.
Sen yada ben girersek, panik şehrine
benzer.
Sen bu halle müşteri olamazsın.
O bizim biletimiz.
Kasiyerler ona aşık olacaklar.
Yan kapıda sevişmek istedikleri
adama benziyor.
Artık bu rolu oynayamaz.
Bırak gitsin.
Ben de kadınlarla iyi anlaşırım.
Çok çekici olduğunu biliyorum.
Pekala.
Nerede kalmıştım?
Billy bankaya giriyordu.
Billy parayla beraber içeri giriyor.
Kasiyere veriyor.
Ne için?
Bankadakilere ATM'lerinin miktarlara fazladan
sıfır eklediğini söyleyecek.
Ve sen bu konuda bize yardımcı olacaksın.
O makinelerden ne kadar çekebilirsin?
Çoğunlukla günde 300. Ama bazıları
bankanın kurallarına...
bağlı olarak değişiyor.
- Pekala.
Ve o makineleri kaç kişi kullanıyor?
Sık kullanılan bir tanesini? Mesela
Cuma günü?
Ödeme gününde?
Düzinelerce.
O zaman makinelerde ne kadar para
olması gerekiyor?
Binlerce.
- Onbinlerce.
Haydi canım.
Hayır bu doğru.
Sen ne bilirsin ki?
Kuzenim Alex,
Kuzenin Alex?
- Kuzenim Alex.
Güvenlik görevlisi.
Kuzenin güvenlik görevlisi mi?
- Çocuklar dinleyin.
Bu makinelerin kasaları, bagaj
kapağı kadar.
Bu makineler bu kasaları barındırıyor.
Bu bagaj kapağı gibi olanları.
Ve bu kasalardan üçer tane var.
Ve 20liklerle dolular.
Ben bir noktaya takıldım. Etrafta güvenlik
elemanları gezecek dostum.
Onları gördüm.
Tamircilerin etrafında değil.
Bu plan çok mükemmel.
Çok güzel.
Kimseyi öldürmeyeceğiz.
Bunu senede bir yapacak kadar güvenli.
Belki daha fazla.
- ***
Bir çeyreklik alabilir miyim?
Donnie.
Neden bana bir çeyrek...
- Çünkü param yok.
Al bakalım dostum.
Büyük bir anaparadan bahsediyorum burada.
Taze bir başlangıç için bilet.
Ne yapmak istersek.
Salzburg'da bu ciklet işine başlayabilirsin dostum.
Salzburg mu?
Evet, şu yahudilerle değişik
müzikler yapabilirsin.
Peki ya sen ***?
Sen Fransa'ya filan mı gideceksin?
Belki.
Belki de yatırım yaparım.
Ben kendime çiftlik almak isterim.
O parayla birkaç at alabilirsin,
değil mi ***?
Bu önemli değil.
At da alabilirsin.
Ama önemli olan etrafta sürüklenmekten
kurtulacağız.
Kendimize saygımız olacak.
Kendine saygı.
Unutmayın çocuklar.
İçeri profesyoneller gibi gireceğiz.
Bunu doğru yapacağız.
Bu akşam bir b*k yemek yok.
Uyuşturucu yok.
Adam gibi bir uyku çekeceğiz,
ve sabah orada olacağız.
Anlaştık. - Kesinlikle.
- Olmuş bil.
ÖDEME GÜNÜ
Bu arabayı nereden buldun?
Çekme parkından.
Temiz bir araba olması gerekiyordu.
Tanınmayacak, temiz bir araba.
Ama şimdi...
sanki... b*k parçası gibi.
Canavar gibi ses çıkartıyor.
Özel ayarlanmış 4 valfli, 350 beygir
gücünde iyi bir araba bu.
Bu plan hiç fena değil dostum.
Uçuş kitabı var mı?
Hallettin mi?
Evet ama çok fazla vakit geçirdim.
Ne demek istiyorsun?
Birşeyi yanlış yaptı.
Sadece düşünüyordum.
Sahip olduğum kartlara rağmen...
hiç param yok ve manyak gibi para çekiyorum.
Makinenin başında...
Sen speed mi kullandın pislik?
Hayır.
Sadece heyecandan.
Parayı böl ve Billy'e ver.
Al bakalım burada bir seri var.
Bu 60 için alınmış fiş.
Ve 600 dolarlık nakit.
Ayrıca, 80 dolar fazladan aldım.
Sende kalabilir. Uğraşların için.
Bölüşeceğiz demiştik.
O kadar para için bu söylenmez.
Sadece birşeyler alacağımdan
emin olmak istedim.
Bug. 20 dolar.
Belki atı için biraz para
almak istiyordur.
Bunun içine etme.
600 dolar dostum.
Ne yapacağını biliyor musun?
Evet.
540 doları vereceğim.
Çünkü diğer 60 benim değil mi?
Sen ona 600 verdin.
Hayır bu doğru.
- Değil mi?
Sadece 60 çekmek istiyordum,
ama makine bana 600 verdi.
Doğru değil mi?
- Onun 600 yatırması gerekiyor.
Hayır o haklı.
- Ben ona 600 verdim.
Bir kısmını aldı mı?
Haydi ama kovboy hesabı yapsana.
O haklı.
- Haklı mı?
Pekala.
Saklayacağım 60 dolar,
540'ı da vereceğim.
Onunla ne yapacaksın peki?
Bunun bir önemi yok. Tamam mı?
Makineden 60 dolar almayı denedi,
ekstra olan
bankanın parası.
Güzel.
Aferin sana.
Ne var?
- Sanırım işemem gerek.
Tanrım.
Ne kadar kötü?
Pek emin değilim.
Billy oradayken,
belki mümkünse, gidip şu cüzdanları
verebilir miyim?
Hayır Donnie, şu an iyi bir
zaman değil.
Pekala.
Hazır mısın?
Tamam o zaman git.
İyi şanslar.
Meksika'da görüşürüz.
Evet.
Para çekmek isterken çok
ilginç bir şey oldu.
Makineden 60 dolar istedim.
Ama bana 600 dolar verdi.
Şimdi mi?
Donnie
bana da o maldan biraz ver.
Ne?
Haydi ama. Ne
içtin?
Ice? Kokain?
Biraz kokain.
- Biraz kokain mi?
Kafamı temizlemek için.
Çok fazla içme.
Şu öbür taraftaki makine.
Fatura elinizde mi?
60 yazıyor gördünüz mü?
Evet. Sanırım sıfır ekliyor yada
onun gibi birşey.
Bu garip.
Evet, garip.
Ama eğlenceliydi.
Vegas'taki kol çekme makinelerinden
biriymiş gibiydi.
Hiç Vegas'a gittiniz mi?
Bir ara gitmeliyiz. Bankadan para
çekip.
Yavaş ol.
Beni cezalandıracak mısın?
Arabada sigara içmesen olur mu?
Akciğerlerimde sorun var.
Sigara içmesine izin ver.
O sigara içiyor.
Bıraktım.
- Saçmalık.
3 gündür içmiyorum.
Camı açacağım.
Duman direk buraya geliyor.
10 dakika sigara içmeden dur.
İtiraf ediyorum, bunu düşündüm...
alıp gitsem mi dedim.
Ama ben katoliğim.
Pekala.
Bu güzel yüzün ismini
öğrenebilir miyim?
Alma.
Alma mı?
- Alma.
E-L-M-A mı?
- A-L-M-A.
Bu güzel bir isim.
Teşekkür ederim.
Belki, ee... seni ararım.
Seni buradan ararım.
Bunu alıp gidecektim.
Teşekkürler.
Arada bir gelirim.
İyi günler.
Ne yapıyor?
Kaçıyor mu?
Hallettin mi?
Neyi hallettim mi?
Nasıl gitti?
Harikaydı.
Evet, kız çok güzeldi.
Ona telefon numaramı verdim.
Sadece şaka yapıyorum.
Sence inandı mı?
Evet.
- ***.
Gerçekten gitmem gerek.
Tut.
Donnie.
Bu adamlar geldiği zaman, çok hızlı olmamız
gerekiyor.
Seni arayamayız.
Haydi dostum gitsin ve bahçelerin birine
yapsın tuvaletini.
Ve tutuklansın.
- Tutuklanmam.
O zaman ona bir tuvalet bulalım.
İşemeyecek.
Sana ne bundan?
Ben sigara içemiyorsam, o
da işeyemez.
Sen neden bahsediyorsun?
Sen hatunu ayarladın diye canı çok sıkkın.
Birazdan o adamlar gelmiş olur,
belki onlardan birini ayarlarsın.
Kafalarına bir silah dayarsın.
O zaman biraz şansın olabilir.
Sana daha önce söyledim yakışıklı çocuk.
Beni zorlama.
Çünkü öyle birşey olursa,
oluverir.
Tamam.
Bence içlerinden böyle düşünceler
geçiyor.
Bilirsin,
adamlar, hapisane de bir araya gelebilir.
Sen ne saçma şeylerden bahsediyorsun?
Kes sesini.
Ne dedin sen?
Ne?
Sen hiç içerde yatmadın mı?
Hayır.
Burada neler oluyor?
Ben yemeğe çıkıyorum.
Tamam.
***.
- Hayır. Tek kelime etme.
Muhtemelen plakayı kontrol ettiriyor.
Sorun var mı?
Yok sanırım.
Sanıyorsun.
Çekme parkından aldım.
Lanet olsun.
Bir araba yüzünden bu kadar stress
mi oluyorsun hakim bey?
Sadece şöyle bir bakıyor.
Bunu ben almadım.
Bu ne halt ediyor?
Bu Alma.
Bankadaki kız. Veznedar kız.
Bu veznedar mı?
Evet. Alma.
Ve o...
Çıkıp gidiyor.
Lanet olsun buna inanmıyorum.
Gidip onu alalım.
- Hayır dur. Tam arkamızda polis var.
Neden gidiyor?
Nereye gidiyorsun?
Herkes yerinde kalsın.
Hemen döneceğim.
Yardımcı olabilir miyim?
Kız aramadı.
Anlamadım?
Veznedar aradı mı?
Çünkü buradaki makinelerden biri bozulmuş sanırım.
Hayır.
- Lanet olsun.
Aramamış.
Aramamış mı?
Az önce ben ne dedim?
Emin misin?
Makineyi hala kullanıyorlar.
Beceremedin.
Ben bişi beceremedim değil.
Beceremedin.
Sen beceriksizsin.
Kesin sesinizi.
- Bunu yapıyor muyuz? Yapmıyor muyuz?
Bug bırakta düşüneyim.
***.
- Donnie şimdi olmaz.
Haydi hakim bey, bunu enine boyuna düşündüğünü
sanıyordum.
Onu zorlama.
Anladığım kadarıyla çalışan
kızı küçümsemişsiniz.
Evet, ***.
Şimdi ne yapacağız?
İptal oldu.
İptal mi oldu?
Bitti. Sona erdi.
Peki bu iki salak en azından parayı
saklayabilirdi.
Sana üstüme gelmemeni
söylemiş miydim?
Başlama mı ister misin?
Lanet olsun.
Lanet olsun.
Alex?
Donnie.
Buralarda en yakında nerede
tuvalet var?
Bu da ne şimdi?
Ödeme kamyonu.
Ne yapıyor?
Bu onun kuzeni.
Alex.
Dinle, Donnie. Seninle konuşmamam gerekiyor.
Lanet olsun.
Yapalım şu işi.
Kamyonu alalım.
Hey, hey, hey.
Bug.
Kaderimiz ***.
Adamım.
- Kes sesini Billy.
Kamyonu alamazsın.
Plan bu değil.
Bütün bahisler kapandı Dicky.
Ha***iktir!!
Seninleyim kovboy.
Çalıntı bir zırhlı kamyonla
ne kadar...
uzağa gidebileceğinizi sanıyorsunuz?
Aya götüreceğiz.
Asla olmaz.
Sadece arkamı kolla.
Sakın bunu yapma.
İşte böyle kovboy.
Hayır.
Ne halt ediyorsun sen?
***!
Kahretsin!
Alex. Alex.
Uyan.
Alex.
Git anahtarları al.
Şerefsiz.
Sen ne halt..
Billy, o zırhlı bir kamyon.
Haydi.
Bug beni vurdu dostum.
Biliyorum Billy gördüm.
Lanet olası Donnie nerede?
Çok iyiydik dostum.
Bug'ın kıçını tekmeleyeceğim.
İyi misin?
Fena değilim dostum.
Bir doz işime yarardı.
Bu arabadan kurtulmalıyız.
Bug?
- Selam Doug.
Kapıyı kapat, kimseyi
içeri alma.
Neler oluyor?
Bu lanet olası şeyleri nasıl
açacağını biliyor musun?
Çık dışarı.
Neden?
Bayan bir soygun oldu, çok tehlikeli.
Bırak beni.
Billy.
Haydi gidelim.
Tanrım kanaması var.
Evet, arkadaşım onu vurdu.
Hastanede olması gerekiyor.
Kesinlikle.
Arabam kan olacak.
Yıkatıp bana öyle getirin.
Peki cheesecake im?
Cheesecake'ime ihtiyacım var.
Cheesecake'ini geri ver ona.
Tanrın seni seviyor.
Alevi en yükseğe getir.
Donnie?
Gerçekten işemem gerekiyor adamım.
Tamam.
Neden sadece çıkıp banyoyu kullanmıyorsun?
Ama siz çocukların silahları yere
bırakıp yere uzanmanız gerekiyor.
Alex?
Tanrım.
Bu harikaydı ***.
Ne?
Bu hayatımın ilk günü.
Beni çağırdığın için teşekkür
ederim.
Ne yapıyorsun?
Ufak bir lezzet.
Günün yorgunluğunu alacak.
Yerinizi bildir, yardımcı birlik gönderelim.
Nerede olduğumu nereden bileyim?
Lanet kamyonun içindeyim.
Kes şunu.
Onu gerçekten delmek istiyor musun?
Devam et.
Sence ne yapıyor gibi görünüyorum?
Billy sen burada kal.
Sen ne b*k yiyorsun?!
Kaplamayı geçtim.
Kaplamayı mı geçtin?
Sakin mi olayım? Sen lanet
olası sakin ol!
Sakinim.
Güvenik görevlilerini vurmak,
Billy'i vurmak,
Senden daha sakinim.
- Beni sokağın ortasında bıraktın adi herif.
Bu senin fikrindi Dicky.
Bunlar benim fikrim değildi.
Buradan asla çıkamayacağız.
Şu an gidiyor olmamız gerek.
Billy dışarıda ölüyor.
Donnie'nin nerede olduğunu Tanrı bilir.
Ben buradayım ***.
Alex?
Yaşamak istiyor musun?
Silahını yere bırak,
kapıları açın, usluca ve
yavaşça dışarı çıkın.
Yada derin bir nefes alın.
Lanet arabayı çalıştır.
Lanet olsun.
Lanet olsun.
Ne yapıyorsun?
Billy, kan kaybından ölüyor.
Arabada. Hemen dışarıda.
Belki de dediğini yapmalısın. Biliyorum mesleğin
çok önemli ama
herşeyden mi önemli?
Gitme zamanı.
80,000.
Ne?
80,000 verin çıkayım.
Burada bir sürü para var.
Ben hepisini almak istiyorum.
İn.
Altmış.
Canın cehenneme.
Elli?
- Canın cehenneme.
Kırk?
- Donnie bana bir iyilik yap.
Ağzının ortasına bir yumruk at ve
ölmesini sağla.
Burada çok para var.
Alex.
Evet?
- Ne kadar para var çantada?
Yaklaşık 300,000.
Selam çocuklar.
Ne haber?
Billy.
Bakın. Bu bir mucize.
Bug.
Ne?
Tanrı aşkına.
Senin lanet olası derdin ne?
O sadece bir çocuktu Tanrı
aşkına.
Bu sefer gerçekten bitti.
Donnie, kapıyı aç.
***, sen misin?
Evet, benim. Buradan hemen gitmeliyiz.
Gitme zamanı kapıyı aç.
Sorun değil ***.
Ben şu an kendimi hiç
iyi hissetmiyorum ve...
Alex olmadan gidemem sanırım.
Canın cehenneme.
Bırak kalayım ***.
Lütfen.
Kendi başımın çaresine bakabilirim.
Siz gidin.
Buradan çıkmalısınız.
Buraya geldi, üstü kanla kaplıydı.
Düştü.
Sodasının parasını ödedi.
Hoş genç bir adam.
Sonra şu yolun karşısındaki
garaja gitti.
Gerçekten çok hızlı oldu.
Bizi yüzüstü yere yatırdılar.
Hiçbirşey göremedik.
Bütün herşey bir anda olup bitti. O gerçek bir
kahraman. Kuzenim Alex.
Arkada sadece ben olsam önemli değildi.
Ama yanımda sorumluluğunu almam gereken
bir de Donnie vardı.
Her zaman bir polis olmak istemişimdir.
Bolivya kulağa nasıl geliyor?
Az kalsın ölüyorduk.
Bunu biliyorsun değil mi?
Evet, bu kısımda ölmemiz gerekiyordu.
Yada daha kötüsü.
Panama?
Bunu başaracağız Dicky.
Başaracağız.
Bu da ne böyle?
Tanrım.
Adi karı.
Artık hiçbir değeri yok.
Temizleyebiliriz.
Tanrım.
Güney Amerika nerede sanıyorsun?
Ne bekliyorsun?
Şu haline bir bak.
Ne var?
Sanki... pembe...
Chuck Norris gibisin.
Lanet olası ata bin.
Gitmiyorum.
Evet. Gidiyorsun.
Hayır yalnız başınasın.
Mümkün değil. Polisler seni
yakalar.
Bana bir adım daha yaklaşırlar.
O yüzden mümkün değil.
Haydi gidelim.
Şu lanet ata bin ***.
Ne yapacaksın?
Beni vuracak mısın?
Beni zorlama.
Sende o cesaret yok.
Ayrıca ***,
atların yanında ateş
edilmeyeceğini bilirsin.
Bunu temizleyebilirim.
Şerefsiz.
Dört sene 87 gün sonra
Bir çakmak,
bir paket sigara,
bir cüzdan,
fotoğraf,
bir banka kartı.
Burayı imzalayın.
Bir dahaki sefere görüşürüz.
Bir daha olmayacak Lou.
Senin adına sevindim.
Donnie, bu lanet şey de ne?
Bilirsin işte New Age müzikler.
Bu yeni.
Hala kullanıyor musun?
Ben mi? Hayır.
Asla.
O şeyleri bir daha kullanmam. Doktor dedi ki;
buraya kadar.
Ben yokum.