Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviri: Rodrigo (Ramazan ŞEN)
İyi seyirler...
HAİN
Ancak sana kulluk ederiz ve
ancak senden yardım dileriz.
Bizi doğru yola ilet.
Hemen gidiyoruz. Arkadaşın nerede?
Dışarıda, işiyor.
Hemen gelir.
Silah olmaz. Bana ver.
Hayır. Bu çok güzel bir silahtır.
Silahı bana ver, anladın mı?
Anladım ama sana silahımı vermiyorum.
Silahını ona ver, Archer.
Şaka yapıyorsun, değil mi?
Bu ülkede 12 yaşındaki her çocuğun
elinde Kalaşnikof var.
O yüzden bu boncuk tabancan
bir boka yaramaz.
Ver gitsin.
Ahmed'in bir arkadaşıyım.
Bir iş için geldim.
Ahmed burada değil.
Ne istiyorsun?
Seni tanımıyorum.
Nerelisin?
Her yer.
Ama Sudan'da doğdum.
İngilizcen çok iyi.
Seninki de.
Burada ne iş yapıyorsun?
Gelmemi Ahmed istedi.
Bana söylemedi.
Bu şekilde pazarlık yapamam.
Neyin pazarlığı?
Kamyonumda sipariş üzerine yapılmış
altı kasa Sentex var.
İlgileniyor musun?
Lütfen...
Oturun.
Ayrıca kendinizi havaya uçurmadan nasıl
kullanabileceğinizi de gösterebilirim.
Yani, kazara.
Kazara.
Bu komikti.
- Samir.
- Ahmed.
Ömer'le tanışmışsın.
Sana çay söyledi mi?
Şimdi söyleyecekti.
Olay nedir?
Yüzbaşı silahı çok beğendi.
Ben de onda kalabileceğini söyledim.
Benim silahımımı mı?
Ona silahımı mı verdin?
Dünya'nın bu kısmında bu tür
ufak jestler çok işe yarar.
Teşekkürler.
Hadi gidelim.
Afganistan'da, soğuk kemiklerimize işliyordu.
Samir, Sovyet mayınlarını söküp
bize ısıtıcı yaptı.
Neredeyse parmaklarımızı
parçalayacaktık.
Ama en azından sıcak çayımız oldu.
Hadi! Hadi!
Merhaba, Bay Horn,
Ben FBI'dan özel ajan Clayton.
Bu da ajan Archer.
FBI mı?
FBI ne zamandan beri
Yemen'de operasyon yapıyor?
Yapmıyoruz.
Burada bir yetkimiz yok.
Yemen nezareti altındasın.
Size kötü haberlerim var.
Bize yardım etmek istiyorsan,
biz de sana yardım edebiliriz.
Yetkin olmadan bana
yardım mı edeceksiniz?
Konu terörizm olunca
bizim sözümüzü dinlerler.
Ben terörist miyim?
Bilmiyorum. Sen söyle.
Onlara bomba satan sensin.
Parası olanlara satıyorum.
ABD hükümeti gibi.
Terk fark, bizimkisi masum insanları öldürmüyor.
Sen öyle zannet, çok bilmiş.
Genellikle de siyah insanlar.
Bu politik tartışmaları geçelim.
Biz sadece Semtex'in
nereye gittiğini bilmek istiyoruz.
Bilmiyorum. Sormadım.
Ama nereden geldiğini biliyorsun.
Evet. Bir kamyonun arkasından düştü.
Soruya cevap ver.
Buranın yerlilerinden biraz
ders almanız gerekir.
Bırak ben konuşayım.
Kusura bakma, insan hakları bildirgesini
evde unutmuşum.
Anladığım kadarıyla
fanatik değilsin, Samir.
Belki bir fırsatçısın
ama fanatik değilsin.
O yüzden bu fırsatı bir düşün.
Amerikan pasaportun var, ki bu da
seni buradan çıkarabileceğim anlamına geliyor.
Tek istediğim bir cevap.
Geri kalan ömrünü Yemen'de
geçirmek istiyorsan, sen bilirsin.
Ama ikimiz de biliyoruz ki benden sonra uzun bir süre
dost canlısı insanlarla karşılaşmayacaksın.
Sana söyleyecek bir şeyim yok.
Onunla arandaki tek fark...
...onun kendisinin bir pislik
olduğunu biliyor olması.
Niçin evine gitmiyorsun,
Ajan Clayton?
- Hoş birisi.
- Ona vurmamalıydın.
- Haketti.
- Konu bu değil.
Şüpheli oyuna getirilerek konuşturulur,
onun oyununa gelerek değil.
Bu sana kimse öğretmedi mi?
Sen bir hainsin.
Bizi sattın.
O zaman niçin buradayım?
Allahu Ekber.
Allahu Ekber.
Allahu Ekber.
N'apıyorsun?
Lütfen, Wadi.
Sadece yemeğimi yiyorum.
Kimin yemeği?
Özür dilerim, Wadi.
Senin yemeğin.
Özür dilerim, Wadi. Al.
Ağzını sürdün.
İstemiyorum.
N'aptığını zannediyorsun?
Canım istemedi.
O zaman yeme.
Kimin yiyip kimin aç kalacağına
ben karar veririm.
Kimin yaşayıp kimin öleceğine.
Anladın mı?
Hayır.
Buna ancak Allah karar verir.
Anlıyor musun?
Bize İslâm'ı öğretmek istiyor.
Allah'ı unut.
Yemen'de bulduğunuz uydu
telefonunun şifresini kırdılar.
Arama kayıtlarına bakın.
Ocağın başında Roma'ya 14,
Mart'ta Berlin'e 17,
Mayıs'ın başıda da
Amsterdam'a 11 çağrı yapılmış.
Bunların Al-Nathir operasyonlarıyla
ilişkili olduğu aşikâr.
Roma, Berlin, Amsterdam.
Çağrılar nereden yapılmış?
Çoğunlukla göçmen müslümanların bulunduğu
muhitteki bir jetonlu telefondan.
Samir Horn'la ilgili ne buldun?
Sabıka kaydı yok.
Tüm adli ve yerel veritabanlarını inceledim.
Şimdilik bir şey yok.
Ordu kayıtlarına da bir bak.
Herhalde bomba yapmayı
lisede öğrenmemiştir.
Allahu Ekber.
Selamu Aleyküm, şeyh.
Zekat verecek bir malın var mı?
Başladığımız işi bitirme vakti geldi.
Çoktan bitti zaten.
Sen bu işe karışma.
Yoksa kafanı kopartırım.
Burada benim için seve seve
adam öldürecek 50 kişi var.
Peki kaçı senin için ölmeye hazır?
İlk kim ölmek istiyor?
Sen mi?
Kardeşlerime elini sürersen,...
...canına kıyarım.
Teşekkürler.
Oynamayı nerde öğrendin?
Babamdan.
Ya sen?
İsviçre yatılı okulu.
- Kazandın.
- Tekrar oynamak ister misin?
Senelerdir kimseyle oynamadım.
Niçin onlardan biriyle oynamıyorsun?
Onlar asker, kafaları basmaz.
Asker mi yoksa kurban mı?
Birçok çatışmada bulundum.
Bir intihar görevi olduğunu
bilmemize rağmen,...
...yine de eve dönmek için
plan yapardık.
Oyunu kazanmak istiyorsan...
...birkaç piyonunu kurban etmeye
razı olacaksın.
- Bilmiyorum.
- Bence biliyorsun.
Yiyeceğini bir yabancıyla paylaşmak için
hayatını tehlikeye attın.
Aynı şey değil ki.
Ben görevimi yapıyordum.
- Eğer orada...
- Cihad da senin bir görevin.
Ahmed senin Afganistan'da
ne yaptığını anlattı.
Taktikler değişti, dostum.
Taktikler hep değişir.
Bir imparatorluğu kanunlarıyla
savaşarak yenemezsin.
Bir zamanlar,
Amerikalılar da İngilizlere göre teröristti.
Tarih çoktan unutuldu.
Allahu Ekber.
Allahu Ekber.
Seni lanet...
Bayım?
Pekâlâ, bunu sana söylediğimi
kimseye söyleme ama haklıydın.
Orduda dosyası var.
Kıdemli Başçavuş Samir Horn.
Amerikan Ordusu Özel Kuvvetler.
Fort Bragg'de eğitim görmüş.
- Mühendislik ve Patlayıcılar.
- Tamam, diğer sayfaya geç.
Horn annesinin ismiymiş.
Annesi Chicago'lu.
Babası Sudan'lı.
Tüm Ortadoğu'yu gezmiş.
Müslüman Kardeşler ile bağlantısı var.
78 yılında bombalı
araba saldırısında ölmüş.
Hangi taraf yapmış belli değil.
- Bu kadar mı?
- Dahası var.
Ordu 86 yılında Horn'u Pakistan'a,
Afgan isyancıları eğitmesi için göndermiş.
İşte burada Müslümanlarla irtibata geçmiş.
Harekâtta yer almaya karar vermiş.
Görevi bitince orada kalmış
ve "Mücahidler"e katılmış.
İspanyada bombalı bir saldırı oldu.
11 Amerikalı ölmüş.
Bombacı yakalanmış.
...görünüşe göre saldırının hedefi...
...Amerikalı bir gezi grubuymuş.
Saldırı, kimliği ve nerede olduğu
otoritelerce hâlâ bir gizem olan...
...terörist Nathir tarafında gerçekleştirildi.
Karın var mı?
Ailen?
Hayır.
Çocuk istemiyor musun?
Karım yok ki.
Ana dilin ne?
İngilizce.
Benim de.
Öyle mi?
Garip ki...
Ana dilimi konuştuğum zaman bile
kendimi evimde hissetmiyorum.
Ben hiçbir yerde kendimi
evimdeymiş gibi hissetmiyorum.
Samir. Samir?
Buradan çıktığımızda tanışmanı
istediğim birisi var.
Yemen'de terörizm suçundan hapisteyiz.
Ben olsam plan yapmazdım, adamım.
Bu eleman bir tür şokta olmalı.
Cennette 72 bakiresiyle
birlikte uyanmayı planlıyordu.
Sevişmek için kendini havaya uçur.
Ne boktan bir iş.
Büyüdüğüm yerde "***"lar insanların
evlerinin önünde haçları yakıyor...
...ve buna "Hristiyanlık" diyorlardı.
Babam ve kiliseden insanlar
gelip onları söndürürdü.
Görünüşe göre her dinin
birden fazla yüzü var.
Nasılsın?
Sanırım seni anlıyorum.
Ölü olmayı dilerdin, değil mi?
Başarılı olmayı dilerdin.
Düzinelerce kâfir öldürdüm.
Ama hâlâ hayattasın.
Pek korkak birine benzemiyorsun.
Tabii ki korkak değilim.
Ama bazıları korktuğunu düşünecek.
Korkmadım.
Yarınki gazeteler resmini
manşete basacaklar...
...ve yakalanıp polise
yardım ettiğini yazacaklar.
- Bu yalan.
- Patlamadan kurtuldun.
Düşman ellere düştün.
Yalan olduğunu sanmıyorum.
Başarısızlığının cezasını kim
çekecek zannediyorsun?
Sanırım bu kişi kuzenin Hüseyin olacak.
Seni bu işlere bulaştıran o, değil mi?
Şaşırma, Ziyad.
Senin hakkında her şeyi biliyoruz.
Aileni, arkadaşlarını,
işini, telefon kayıtlarını.
iPod'unda hangi müziklerin
olduğunu bile biliyoruz.
Beni yalnız bırak.
Bir şansın var.
Ama bize bilgi vermek zorundasın.
Hayatta olduğunu kimse bilmiyor.
Soruma cevap verirsen,...
...yarın manşetlerde ölü olarak
ilân edileceksin.
Bunun cezasını neden Hüseyin çeksin?
Niçin herkes bir korkak
olduğunu düşünsün?
Hadi, Ziyad.
Şimdi veya sonra konuş.
Tek değişecek olan insanların
senin hakkında duyacakları.
Bir şey mi oldu, kardeşim?
İnançlı ol.
Ve yakınımda dur.
Hayır, hayır, hayır!
Eğil. Bekle, bekle.
Şimdi! Yürü, yürü!
- Lanet...
- Hayır, hayır. Bekle, bekle.
Hadi! Hadi!
Bu kim?
Kardeş Samir.
Bizimle gelecek.
Bana 6 kişi dediler.
Onu almamı söylemediler.
Şimdi söylüyorum.
Tek bildiğim İspanya'ya değil
Amerika'ya gitmem gerektiğiydi.
Nathir böyle bir sürü adam gönderdi.
Peki kaçınız ABD'ye geldi?
Bilmiyorum... 30, 40.
Belki daha fazla.
Bize öğrenci vizesi veriyorlardı.
Tüm bildiğim bu...
İyi iş çıkardın.
İspanya'daki olay gayet açık.
Şimdi, Ziyad Hamzi'nin ABD'ye
girememesinin tek nedeni...
...öğrenci vizesinin reddedilmesi.
Ama Nathir başkalarını gönderdi
ve şimdi buradalar.
Nathir hakkında başka bilgisi olan?
Yaklaşık altı ay önce bir
görüşme kaydı elimize geçmişti.
Kesin bir şey yok ama
Al-Nathir'in ABD'de gerçekleştireceği...
"Risala" adında,...
birçok intihar bombacıyla yapılacak
bir saldırıdan bahsediliyordu.
Bir saniye.
Yerel bir saldırı hakkında istihbarat vardı
ve sen bunu bildirmedin mi?
Doğrulanmamıştı.
İyi de, niçin bize söylemedin?
Yeter. Artık istihbarat gizleme diye
bir şey duymak istemiyorum.
Bu tehditi ciddiye alıyoruz.
Beyaz Saray bir çalışma isteyecektir.
Bu profile uyanlar hakkında
geniş çaplı bir araştımadan bahsediyorum.
Ve herkes beraber çalışacak.
- Kelly çok telaşlıydı.
- Yani?
Birkaç ay önce Nathir'in ekibinde
bir adamla çalıştığını anlatmıştı.
Kayıt dışıydı.
Evet. Sadece düşündüm de...
Belki adam bir şeyler biliyordur.
Muhbirden ses çıkmıyor.
Tek bildiğim, artık onlardan olmadığı.
Gemi rıhtıma yanaştığında,
bir seçeneğin var.
İner ve özgür birisi olarak
hayatına devam edersin.
Adamlarımız gümrüğü geçmende yardımcı olur.
Sonra yalnız başınasın.
Ya kalırsam?
Bizim yolumuz herkese göre değil.
Anlıyorum.
Sen benim arkadaşımsın, Samir.
O yüzden sana anlatacağım.
Acele karar verme.
- İyi geceler.
- İyi geceler.
Teşekkürler, canım.
Ne oldu?
- İçki haramdır.
- Aslında Krug '95.
Bu kadar huzursuz olma, Samir.
Traş oluruz, alkol alırız,...
...bazen domuz eti bile yeriz.
Kur'anda buna Takiyye denir.
"Düşmanını yanıltmak için
onlar gibi davranmak."
Bu Takiyye değil.
Pardon?
Kusura bakma ama Fareed kardeş,
Peygamberimiz Hz. Muhammed,
- Salât ve Selâm üzerine olsun - bir hadisinde,
inananların, sadece ölüm tehditi karşısında Müslüman
oldukları hakkında yalan söyleyebileceklerini söylemiş.
- Ama bu durum...
- Şu an ölüm tehditi yok mu?
Savaştayız.
Ve etkili olabilmek için
onlar gibi olmalısın.
Kimse bize bakmıyor ki.
Onun sıradan bir piyade eri
olmadığını söylemiştim.
Samir inançlı birisi.
İnançlı olmak iyidir.
Ama emre itaat etmeyi de bilmelisin.
Bugüne kadar yapılan en geniş çaplı
İç Güvenlik operasyonu kapsamında,
ICS ve FBI ajanları son iki yılda vize verilen
Orta Doğulu öğrencileri sorguluyor.
Bazı büyükşehirlerde, çok sayıda...
Birtakım Amerikalı grup, ırkçı bir yaklaşımla
masum sivillerin hedef gösterildiğini iddia ederek...
...olayı protesto etti.
Amerika İnsan Hakları Birliği...
...Amerika'nın Irak'ı işgali...
...yeni nesil İslami radikallerin ortaya çıkmasına
neden olduğunu gösteriyor.
İç Güvenlik...
hem zamana hem paraya yazık.
Onları bu şekilde bulamayız.
Dünyada 1.2 milyar Müslüman var.
Onların sadece %20'si Arap.
Bu insanlar sen hariç herkese benzeyebilir.
Ne yani, adamların profillerini
çıkartmayalım mı?
Sadece elimizdeki tek şüpheliye konsantre
olmamız gerektiğini düşünüyorum.
Öldürmek için eğitim almamız
şiddeti sevdiğimiz anlamına gelmez.
Biz şiddeti sadece bize karşı
uygulanırsa kullanırız.
Haçlılar topraklarımıza saldırdı,...
...insanlarımızın üzerine bomba attı,...
...doğal kaynaklarımızı çaldı.
Bu acıyı sona erdirmek için savaşıyoruz.
Savaşıyoruz, çünkü
bu rezalete ve cinayetlere...
Amerikalılar bizi masum sivilleri
öldürmekle suçluyorlar.
Ki onlar yıllardır masum
müslümanların kanını döküyor.
Bizim kanımız kan değil mi?
Allahu Ekber.
Tarih bize tekrar ve tekrar
gösterdi ki...
...karşısındaki büyük bir imparatorluk olsa da,
ondan çok daha üstün olsa da,...
...ölümden korkmayan bir adam
mağlup edilemez.
Amerika'nın füzeleri ve bombaları var...
Ama bizim de Allah'ımız var.
Allahu Ekber.
Allahu Ekber.
Teşekkür ederim.
Oğlunuzun başı büyük belâda.
Nasıl bir belâ?
Terörist bir örgüte katılmış.
Allah'a inanıyor musunuz,
Dedektif Clayton?
Biz "Dedektif" terimini kullanmıyoruz, bayan.
Soruma cevap vermediniz.
Evet, Allah'a inanıyorum.
Neden sordunuz?
Çünkü inanmıyorsan Samir gibi
bir insanı asla anlayamazsın.
Onun samimi bir müslüman
olduğunu söyleyebilir misiniz?
O müslümandır.
Bunun bir ölçüsü olduğunu
zannetmiyorum.
"İslam" kelimesinin manasını
biliyor musunuz?
"Teslimiyet."
Evet. "Teslimiyet."
Allah'ın emirlerine karşı tam bir teslimiyet.
Sizce Samir insanları öldürmenin
Allah'ın emri olduğuna inanıyor mu?
Yanında silah taşıyorsun.
Şimdi de siz benim soruma cevap vermediniz.
Oğlum hayatın değerini anlayacak
kadar çok ölüm gördü.
Kim o?
FBI, bayan.
Samir Horn hakkında görüşecektik.
Dışişleri Bakanlığı haftalardır hiçbir
mektubuma cevap vermedi.
Yani, hangi hapishanede
tutulduğunu bile bilmiyorum.
Artık tutuklu değil.
Kaçtı.
- Ne zaman?
- 1 hafta önce.
Beraber çalıştığı terörist grup
tarafından kaçırıldı.
Neden bahsediyorsun?
Yani, bu işte bir yanlışlık var.
Üzgünüm ki yok, bayan.
Kanıtımız var.
- Ne kanıtı?
- Gizli.
- Size söyleyemem.
- Evet, hep öyledir zaten.
Sizler inanılmazsınız.
En son onu ne zaman gördünüz?
Hatırlamıyorum.
Samir'e yardım etmek istiyorsanız,
bizimle konuşmalısınız.
Sizce her müslüman erkek
terörist midir?
Aksine.
Ben sadece öyle olanlarını arıyorum.
Neye bulaştığı hakkında
bilginiz varsa,...
...bunu benimle paylaşmak
zorundasınız.
Beni bir şeyle suçluyor musun?
Hayır.
Eline gizli kanıttan başka
bir şeyler geçerse,...
...o zaman konuşuruz.
Açıklama yapılmadan kovdular.
Ama sebebi oldukça açık.
Bunu Samir nasıl karşıladı?
Sence?
Peki niçin Bay Horn'ın
gitmesine izni verdiniz?
Tanrım, bu 1 yıl önceydi.
Detayları hatırlamıyorum.
Bu tür arkaplan kontrollerinde
topladığımız bilgiler çok gizli tutulmakta.
Bak, bana göre bir kişinin inancı onu bağlar.
Ama takke takıp günde
5 kez namaz kılarsan,
insanların dikkatini çekersin.
Bazı müşterilerimiz şikayetçi oldu.
Horn 12 yaşında Şikago'ya gider.
Babası gözlerinin önünde ölür.
Sudan'dan gelmiş.
Kültür şokuna uğramış.
Gayet klasik.
Geleneksel İslâm ve
Batı arasında kalmış.
Test puanları çok yüksek.
Ama bazı davranış problemleri
olduğu söylendi.
Son senesinde bir kavgaya
karıştığı için liseden kovulmuş.
Sebep neymiş?
3 beyaz öğrenci zenci bir kızı
taciz ediyorlarmış.
Horn müdahale etmiş.
Çocuklardan ikisi hastanelik olmuş.
Ondan sonra orduya kaydolmuş.
Ordudaki dosyası gizli.
Ama burada bir kopyası var.
Horn ordudan ayrıldıktan sonra,
birkaç yıl Afganistan'da savaşmış.
Orada karşılaştığı insanlar
teröristlerin "kim kimdir"i gibi...
Abdul Azim'den tutun da
Osama bin Laden'e kadar.
Bosna'da ortaya çıkana kadar
onun izini bulamıyorduk.
Fotoğrafı-Gazeteci
Chandra Dawkin'le de orada tanışmış.
- Kız casus mu?
- Hayır.
FBI sorgulamaya çalışmış,
ama adamımız işbirliği yapmadığını söyledi.
Sonbaharda işler değişmiş.
İşini kaybetmiş ve vaktinin çoğunu
camide geçirmeye başlamış.
Sonra denizaşırı gezilerde
gözden kaybolmaya başlamış.
En son gittiğinde geri gelmemiş.
Ve biryerlerde Nathir'le bağlantısı olan
bir adamla tanışmış ve bingo.
Al sana terörist.
Boom!
Eğer bu gerçek olsaydı,
hepimiz ölmüş olurduk.
Hadi ama, Ömer.
Bu çocuk çok genç.
Hazır değil.
Demedi deme.
Üzgünüm.
Bir sanş daha verin.
Hayır. Üzgün olman kimsenin umrunda değil.
Bizde hataya yer yok.
Bu işlerle uğraşamayız, Ömer.
Bana bu işi yapabilecek birini getir.
Lütfen. Yapabilirim.
Bana bir şans verin.
Bu görev önemli mi, değil mi?
Çünkü önemliyse...
Samir.
Bir daha denesin.
Arkanı dön.
Pekâlâ.
Ne buldun?
Sizin için belgenin bir kopyasını
çıkardım, efendim.
Bir şey buldum.
Bu çocuk, dün Marsilya'daki
bir telefondan görüşme yapmış.
"Şehid" olmak için seçildiğini iddia ediyor.
Arapça mı çalışıyorsun?
Sadece temel kelimeleri.
Clayton, hemen bu işin üstüne gidelim.
Bu kedi, hafta sonuna kadar
cennette olacağını düşünüyor.
Kardeşlerim, yapmak üzere olduğumuz işten
ne kadar gurur duyduğumuzu biliyorum.
Böyle bir görevi üstlenmek bir onurdur.
Ama bir sorunumuz var.
Bazıları çenesini tutamıyor.
Hey, millet. Üzgünüm.
Kuzenimi aradım.
Ömer, ona hiçbir şey söylemedim.
Sadece aileme söylemesi için aradım.
Ömer, o güvenilir biridir.
Yemin ederim.
Buna sen karar veremezsin.
Tamam. Tamam.
Bir daha olmaz.
Ömer. Bekle bir dakika.
Sakın onlara...
Çocuklar, hey!
Bashir!
Hayır! Bırakın!
Bırakın!
Hayır!
Hey, aptal herif!
Görevin içine ettin.
Senin derdin ne?
Bomba'yı hemen giymek ister misin?
Beni dinle.
Çocuk ayak bağıydı.
Samir, bu tür şeylere izin veremeyiz.
Sizi gördüğümüze çok sevindik ama...
...bir telefon görüşmesi için
buralara kadar gelmeniz gerekmezdi.
Bu telefonun daha önce de Nathir operasyonlarında
kullanıldığına dair geçerli sebeplerimiz var.
Bu bir sonraki saldırı olabilir.
Bilgilendirme için teşekkür ederim, efendim,
ama sizi temin ederim ki
durum kontrol aldında.
Burada turistçilik oynamıyoruz.
Bir saldırıyı durdurmaya çalışıyoruz.
O yüzden, şu saçmalıkları
bir kenara bırakabilir miyiz?
Tamam.
Ali Abbas Muhtar.
Marsilya'da doğmuş.
Fransız vatandaşı.
17 yaşında.
Ama... artık tehdit unsuru değil.
Niyeymiş?
Salı sabahı ölü bulunmuş.
Ömer.
Nathir sinirli.
Bu işin zamanında yapılmasını istemişti.
Hâlâ olabilir.
Baştan başlamalıyız.
Yeni bir hedef, yeni bir bombacı.
Bak, yeni hedef, tamam.
Ama...
Günaydın.
Bak, bir süredir düşünüyordum.
Uzaktan kumanda kullanmak istiyorum.
Bu görevin ne kadar önemli
olduğunu biliyor musun, Samir?
Nathir izliyor.
Senin için bir planı var.
Kim olduğumu biliyor mu?
Fikrini söyle.
Nice Amerikan Konsolosluğu.
Nice'deki Amerikan Konsolosluğu...
...sabah gerçekleşen bir patlamada
büyük hasar aldı.
Polis, bir intihar bombacısı
ihtimaline karşı bölgede arama yapıyor.
Bu saldırı, bu yılın başında Al-Nathir isimli grubun
yaptığı saldırılara benzer izler taşıyor.
Üç veya daha fazla
yüksek etkili bomba yerleştirilmiş...
Samir.
- Es-Selamu Aleyküm, dostum.
- Ve aleyküm selam.
-Tekrar hoşgeldin.
- Teşekkür ederim.
Tebrikler, Samir.
İyi iş çıkardın.
Övgü Allah'a aittir.
Bak.
Nice'deki Amerikan Konsolosluğuna...
...sabahın erken saatlerinde
büyük bir terörist saldırı düzenlendi.
Ölü sayısının 8 olduğu şimdi onaylandı
ve 5 yaralı olduğu bildirildi.
Aferim.
Sorun nedir?
8 mi?
Çok daha fazlası olacağını düşünmüştüm.
Kardeşim, övgüler havada uçuşuyor.
Yaptığın şey olağanüstü.
Bugün, Amerikan otoritesi efsanesine
büyük bir darbe indirdin.
Nathir gayet memnun.
Çok şükür.
Tek amacım ona hizmet etmek.
Bunu duymak güzel.
Ama bu akşam, dinlen.
Lütfen, kendini evinde gibi hisset.
Demek buradasın, kardeşim.
Güzel manzara, he?
Evet.
Yaptığın şey, Samir,...
...yaptığımız şey,...
...insanlarımızı özgürlüklerine
kavuşturmak için.
Sen ve ben bunu görecek kadar
yaşayamayacaksak bile.
Bir insanın uğruna öleceği bir şeyi yoksa,...
...yaşamaya da hakkı yoktur.
Kim demiş bunu?
Martin Luther King.
Çok komik adamsın, Samir.
Öyleyimdir.
Laboratuvar sonuçları geldi.
PETN ve RDX parçaları.
Ve yine Semtex.
Diğer Nathir saldırılarında olduğu gibi.
Önceki saldırıları yapanlar
intihar bombacılarıydı,
ama bu Radyo alıcısıyla yapılmış gibi.
Evet.
Ufak bombalar kullanmış.
Bir...
ve iki.
Tam da binanın çökmesini
sağlayacak noktalar.
Bu adam ne yaptığını biliyor.
Radyo Frekansı mesafesi
genelde 100 metreyi geçmez,
o yüzden 5 blok yarıçapındaki tüm
güvenlik kamerası kayıtlarını inceleyelim.
Kimse yok.
Devam et.
Biraz daha.
Geri gel, orada.
Ne oldu?
İçeride hiç Amerikalı yoktu.
Ölen 2 elçilik çalışanı sahteydi.
Morgtan alınan sahte kimlikli cesetler...
Aynen konuştuğumuz gibi.
Haberler neden 8 kişi diyor?
Konsolosluğun bir kısmında
programda olmayan bir bakım çalışması varmış,
ki o gün boş olmalıydı, tamam mı?
Orada olacaklarını bilmiyorum.
Dinle, her şeyi kontrol edemeyiz.
Kimse ölmemeliydi!
Üzgünüm, Samir.
Ne dememi istiyorsun?
Bir bomba patlattık.
Hayır, ben patlattım.
Bak, buralara kadar gelebilmek için
bedeller ödediğini biliyorum.
Tamam mı? Yaklaştın.
Çok yakındasın.
Bilemiyorum, adamım.
Sen söyle.
Durmalı mıyız?
Allah'ım beni affet.
Niçin Arapça öğrendin?
Üniversitede gördük ve öyle kaldı.
Uzmanlığımı Dünya dinlerinden
Arapça'ya çevirdim.
Din uzmanı mıydın?
Babam vaftiz papazıymış,
dedem de vaftiz papazıymış.
Kanımda var.
J. Edgar yerinde olsa idi,
seni FBI'ya asla almazdı.
Asıl planım bu değildi.
Nedense, bu zamanda Arapça
Doktorası olana pek iş yok.
Şimdi anlıyorum.
Sokak savaşına sürüklenen bir enteldin.
Kimse sokak savaşına sürüklenmez.
Toronto'ya hoşgeldin, Samir kardeş.
Bu büyük bir onur, Emir.
Lütfen, otur.
Teşekkür ederim.
- Çay?
- Alırım, teşekkürler.
Ömer satranç oynadığını söyledi.
Biraz bilirim.
Satrançta ve savaşta,
zaferin anahtarı,
rakibinin hamlesini
önceden kestirebilmektir.
2 hareket ilerisini düşünmek.
Asimetrik savaş sanatı,
zarar vermekten çok
mesaj niteliğindedir.
Terörizm bir tiyatrodur.
Ve tiyatro her zaman seyirci için oynanır.
Bizim seyircimiz Amerikan halkı.
Çok geniş bir ülkede yayılmış durumdayız.
Soru şu:
Hiçbir yerin güvenli olmadığına
onları nasıl ikna edebiliriz?
Samir, ülkeyi dolaşan
bir otobüs düşün.
İçinde de sıradan Amerikalılar var.
Her kesimden insan.
Kasabadan, kentten.
Bu otobüsün birden patlaması
nasıl bir etki bırakır, bir düşün.
Şimdi de bunu 50'yle çarp.
Amerika'nın ortasında 50 otobüs,
aynı anda,
aynı günde.
Bu operasyonun adı:
Risala Shukra Al-hiba.
Yıllardır gönüllülerimizi
bölgelere yerleştiriyoruz.
İşareti, talimatları ve malzemeleri bekliyorlar.
Dikkat çekmeden ülkeyi dolaşabilecek
birisine ihtiyacımız var.
İçlerinden birine.
Bir Amerikan elçisi, Samir.
Böyle bir şey yapamaz.
Bunları sana göstermekten
hoşlanmıyorum, Chandra.
Ama tekrar olmadan önce onu bulmalıyız.
Samir, her zaman bu insanların
İslam'ın baş düşmanları olduğunu söylerdi.
Bu insanlarla beraber Afganistan'da
ve Bosna'da savaştı.
Öldürmek için eğitildi.
O bir askerdi, katil değil.
Sanırım seni de herkes gibi kandırmış.
Onun gücünün kaynağı inancıdır.
Bu değil.
- ABD'ye hoş geldiniz.
- Teşekkürler.
Nassim'in bir arkadaşıyım.
İkbal'i görmeye geldim.
Teşekkürler.
Adamlar İspanya'daki bombalama için
toplanan parayı Orta Doğu usülü aktardılar.
Bir şehirde birisinde 1,000 € veriyorsun...
...sonra onların kuzenleri veya amcası...
Teşekkürker, Bay Hayes,
Hawala Sistemi'nin ne olduğunu biliyoruz.
Para akışı Londra'da durdu.
Gizli iş ilişkileri olan bir Pakistanlı...
...İspanyadaki operasyonun
nakit sağlayıcısıydı.
Dün Los Angeles'e 25,000 $
transfer etti.
Kimliğini tesbit ettiniz mi?
Neredeyse.
Bu şifreli bir telefon.
Beni rahatça arayabilirsin.
Kimse dinleyemez.
FBI bile mi?
Evet. Özellikle de FBI.
Sence bir daha ne zaman
Nathir'in yanına gidersin?
Bilmiyorum.
Muhtemelen bana verdikleri işi
yapmadan gidemem.
O zaman devam et.
Sorun şu ki,
devam etmem demek...
...ellerine gerçek bombalar vermek
zorunda olmam demek.
Kendini gizli tutmanın tek yolu bu.
Senin kimliğini korumak için neler
yapıyorum, farkında mısın, Samir?
Seni tamamen kayıt dışında tutuyorum.
Patronum, onun patronu...
kimse varlığından haberdar değil.
Bak, bunlar beni ilgilendirmez,
tamam mı?
Bazı şeyleri tekrar düşünmeliyiz.
Bu işi başaramazsan,
başka şansımız olmayabilir.
Bu işi ne kadar ileri
götürmek istiyorsun?
Ellerimiz kanlı.
Masum insanları öldürdük.
Evet, ve şimdi durursak,
bir hiç uğruna ölmüş olacaklar.
Bunun adı savaş.
Kazanmak için herşey mübah.
Kim gibi konuştuğunu farkettin, değil mi?
Bizler iyi adamlarız, Samir.
Bilmez miyim?
Hey!
Kime hesap vereceğini unutma.
Ben Allah'a hesap vereceğim.
Hepimiz öyle.
- Sorun var mı?
- Hayır.
Ömer, Ömer!
Sakın!
Fünyesi olmadan patlamaz.
Merak etme.
Yine de korkuyorum.
E-postaları nasıl göndereceğimizi konuşmalıyız.
Nasıl yani? Şifreli e-posta
göndereceğiz diye biliyordum.
Hayır, hayır. Öyle konuşmuştuk.
Ama e-postaların engellenme sorunu olabilir.
Daha iyi bir fikrim var.
Her birine bir e-posta hesabı
ve şifre vereceğiz, tamam mı?
Vakit geldiği zaman,
herbir hesaba girip...
...talimatları yazacağız
ama göndermeyeceğiz.
Taslak olarak kaydedeceğiz.
Onlar da ertesi sabah hesaplarına girip
gönderilmemiş mesajlarını kontrol edecekler.
Hiçbir şey gönderilmeyecek.
Böylece FBI bir şeyi engelleyemeyecek.
Evet, evet. Bunu sevdim.
İşte isimler.
Sadece 10 isim var.
Hepsini bir listeye koyamak riskli olur.
Hiçbirisi birbirlerinin varlığından
haberdar değil.
Bu da güzel.
Es-Selamu Aleyküm, kardeşim.
Kusura bakma.
Önemli değil.
Dosyanın hemen gönderilmesini istiyorlar.
Tabi.
İngiliz İstihbaratından, he?
Evet.
- İyi geceler.
- İyi geceler.
Küçük kuş yuvayı buldu.
Geliyorlar.
Hemen çıkmalısın.
Hiçbir şey bırakma.
Dur!
Ellerini kaldır!
Duvara yaslan!
Bay Raman, nasılsınız?
Belki Vatanseverlik Yasası'nı
okumak için vaktin olmadı,...
...ama para gönderme işinde olan herkes...
...ABD hükümetine kayıt yaptırmalıdır.
Ki siz bunu ihtimal ettiniz, Bay Raman.
10,000 $'ı geçen her transfer
ayrı bir suç sayılıyor.
Ve her biri 5 yıla kadar hapisle cezalandırılıyor.
Sen ise 2,000,000 $'dan fazla
para gönderdin.
Para işinden anlayan sensin.
Hesabı yaparsın.
Eğer iş birliğine yanaşırsan,
sana karşı olan tüm suçlamalar düşecek.
Seçim senin.
Düşünmen için 5 dakikan var.
Bekleyin!
Arabanızda sorun mu var?
Evet, garip bir ses çıkarıyor.
Sanırım radyatörden geliyor.
Bende takım çantası var.
Bugünün gelmesi için dua ediyordum.
Duaların kabul oldu, kardeşim.
Bunlar tetik mekanizmasına gidiyor.
Tek yapman gereken
bunları aküye bağlaman.
Bu e-posta adresinde
son talimatların var.
Chandra.
- Samir!
- Dur, dur, dur!
Konuşmuyormuşuz gibi davran.
Muhtemelen izleniyoruz.
Spor yapmaya devam et.
Spor yapmaya devam et.
Samir, neler oluyor?
Özür dilerim. Seni bu işlere
hiç bulaştırmak istemedim.
Ne bulaşması?
Yani... Fransa'daki bombalamayla
alakan yok, değil mi?
Durma, devam et.
Samir, gerçeği bilmem gerek.
İşin aslı...
...çok karışık.
Hassiktir.
Destek çağır.
Hey.
Dediklerini...
Dediklerini yaptın mı?
Evet.
Yaptığın şeyi bırak o zaman.
Tamam mı?
Artık her neye bulaştıysan.
- Chandra...
- Her ne yapıyor isen...
Chandra, beni dinle.
Bırakamam ve geri gelmeyeceğim.
Beni unutmalısın.
Beni unut.
- Hayır, Samir, beni dinle... Samir...
- Bırak beni. Bırak beni.
Uçağımız indi.
Hayır, onu kaybetmeyin
ama müdahale de etmeyin.
Yoldayız.
128 Güney Randolph
Caddesindeyiz.
Gizli olarak gözetime
devam edemeyeceğiz.
Şuradaki binaya girdiğini düşünüyoruz, efendim.
İçeride kim takip ediyor?
Destek için bekliyorduk.
İkiniz arka tarafa gidin.
Sen de yan tarafa bak.
Hadi, gidelim.
Sorun yok.
Sizin için gelmedik, millet.
- Ben çatıya bakarım.
- Tamam.
Ajan Clayton.
İnatçı orospu çocuğunun tekisin, değil mi?
Seni yakalamak kolay değil.
Arkanı dön!
Geç değil, Samir.
Yardımcı olabiliriz.
Onlara kımıldamamalarını söyle.
Dışarı çıkıyorsun.
Bodrum temiz.
Dışarı çıkıyorum.
Anlaşıldı.
Biliyor musun, ortak bir noktamız var?
Benim babam da Allah adamıydı.
Öyle mi? O zaman kardeş sayılırız.
Ellerinin üzerine otur.
Otur.
Babanın bir kaç öğretisini okudum.
Dosdoğru bir adam.
Onun fikirlerinden nasıl bu kadar
mahrum kalabildin?
- Baban vaiz miydi?
- Evet.
O zaman İsa´nın öğrettiği duayı bilirsin.
Söyle.
Söyle.
Cennetteki babamız,
senin adın kutsaldır.
Krallığın...
Gitti.
Ve heryerde onu arayan
adamlarımız var.
Ama şu bodrum tünelleri...
5 bloktaki tüm binalardan geçiyor.
Evet. Bunu o da biliyordu.
Orada yaşamıştı.
128 Güney Randolph.
Dosyasında yazıyordu.
Hiç aklıma gelmedi.
Seni niçin öldürmediğini merak ettim.
Çünkü onu senin gibi
dövmeye çalışmadım.
Carter, üzerime izleme cihazı mı koydun?
- Deli misin?
- FBI her yerde seni arıyor.
- Birini bekliyorum!
- Benimle gel.
Birini bekliyorum, Carter!
Kahretsin. Vur! Bana vur!
Hadi gidelim!
Orada ne oldu?
Kimdi o?
- Polis.
Bir kadını görmeye gitmiştim.
Eski bir kız arkadaşımı.
Ve onu takip ediyorlardı.
Sonra bu eleman üzerime atladı.
Orada olduğunu bile farketmedim...
Bu akşam ülkeden ayrılmalıyız.
Bombacıların sadece
30'uyla irtibat kurabildik.
İnşallah bu kadarı yeter.
Fareed'i görünce,
bırak ben konuşayım.
Kemerini tak.
Horn'un çaldığı araba bu.
Kovanların ikisinde onun el izi var.
Ceset şurada.
Üzerinde federal kimliği mi buldun?
Evet. İstihbarat sağlayıcı.
Es-Selamu Aleyküm,
Fareed kardeş.
Ve aleyküm selam, Ömer.
- Es-Selamu Aleyküm.
- Ve aleyküm selam, Samir.
Yolculuk nasıldı?
Bir sorun yaşadık.
Samir ufak bir hata yaptı.
- Bir kadını görmeye gitti...
- Chandra Dawkin?
Evet, Chandra Dawkin.
Evet, ama Fareed, önemli olan
görevini başarılı bir şekilde yapmış olması.
Asıl önemli olan,...
...kadının Federal Ajanlarla
iş birliği yapıyor olması.
Hayır, hayır.
Kusura bakma.
Yanılıyorsun, Fareed kardeş.
Yanılmıyorum.
FBI içinde adamımız var.
O zaman adamınız yanılıyor.
Hayır. Asla böyle bir şey yapmaz.
Onu yıllardır tanıyorum.
Samir'e odasını göster, lütfen.
Ömer'le yalnız konuşmalıyız.
Evet ama o planımızın
ayrılmaz bir parçası, Fareed.
Evet ama kadını görmeye gitmesi
bizi tehlikeye soktu.
Hadi ama, dostum.
- Hangimiz nefsimize uymuyoruz ki?
- Bu nefisle ilgili falan değil, Ömer.
Güvenlikle ilgili.
Arkadaşlığını bir kenara koy
ve düşün, kardeşim.
Makul düşün.
Ya bile bile yapmışsa?
Ne yazık ki hareketleri
bizde şüphe uyandırdı.
Peki bu ne demek?
Tüm şüpheleri ortadan kaldırmalıyız.
Askeri İstihbarat, Nathir'in Londra'daki evinde
bulduğu harddiskten bazı dosyaları kurtardı.
Onlardan birinde "Risala Shukra Al-hiba"
operasyonu hakkında bilgiler var.
Bunu daha önce nerede duymuştum?
Telefon kayıtlarından.
Sizin kayıtlarınızda operasyon kod adının
sadece ilk kısmı vardı.
Saldırının tarihi isimde gizli. Leyla?
"Risala", "mesaj", "Shukra", "teşekkürler"
ve "Al-hiba" da "hediye" demektir.
Yani direk çevirirsek:
"Hediye için teşekkür mesajı."
Şükran günü.
Kesinlikle.
Saldıracakları zaman belli.
2 gün sonra.
Peki ya hedef?
Horn'un Şikago'da bıraktığı arabada
Semtex izlerine rastladık.
Ama araç bir ay önce
Kaliforniya'dan alınmış.
Ve şuanda bombaları tüm ülkeye
dağıtıyor olabilir.
Tehdit seviyesini yükseltelim.
Köprü, havaalanı, anıt ve
Beyaz Saraydaki korumaları 2 katına çıkarın.
Efendim, ayrıca Horn'u en çok arananlar
listesine koymayı öneriyorum.
O iyi bir adamı öldürdü.
Buna itiraz edecek olanı sanmıyorum.
- Bırak yapayım, Ömer.
- Hayır.
Hayır, yemin ettim.
Daha iyi olmalıydın, dostum.
Lütfen, bana maval okuma.
Beni o kadar çok yendin ki
bilerek kaybettiğini anlayabiliyorum.
Fareed kararını verdi.
- Üzgünüm.
- Senin hatan değil.
Bunu ben yaptım.
Bizler insanız, dostum.
Benim de Paris'te bir kadınım var, Samir.
Güzel, çok güzel.
Müzik yapımcısı olduğunu sanıyor.
Biliyor musun, dedikleri doğru.
Savaş, küçük cihad.
Nefsini yenmek, düzgün yaşamak...
En büyük cihad budur.
Peki bizim yaptığımız bu mu?
Kendine hiç sordun mu?
Bazen.
Ama lider olan Nathir.
Benim görevim de itaat etmek.
Gel, namaz kılalım.
Washington'daki kaynağımızdan bir haber aldık.
En çok arananlar listesine girmişsin.
O da ne?
Bu ne demek?
Sana özür borçluyum demek, Samir.
Kısacası Amerikan hükümeti
üzerine fetva yayınlamış.
Seni ölü istiyorlar.
Çok şükür.
Bir saniye, bu...
Sistem çok yavaş çalışıyor.
Akşama Halifax'a yetişmek için
yola koyulmalıyız.
Halifax?
Yarınki büyük olaydan sonra
bizi arıyor olacaklar.
O zamana kadar okyanusun
diğer tarafına geçiyor olacağız.
Hepimiz.
Bilgisayar dondu.
Ne?
Tüh ya, hepsini baştan yapmak gerekecek.
- Nasıl yani?
- Hay Allah.
- Kahve içmem lazım.
- Hayır, hayır. Burada kal.
Ben getiririm.
Numaraları doğru aldığından emin ol.
Herkesin vaktine yolda olmasını istiyorum.
Tamam.
Oldu.
- Bitti mi?
- Evet, tamamdır.
Hadi gidelim.
Nathir yarın Halifax'tan ayrılıyor. İçinizde köstebek var.
En Çok Arananlar listesinde olduğumu biliyorum.
Allahu Ekber.
Allahu Ekber.
Şaka yapıyor olmalısın.
Bugün ABD'ye saldırılacak ve biz
Kanada'nın en boktan yerine geldik.
- Roy Clayton?
- Evet.
Faks size geldi.
Nedir?
Nice'deki bombalamada ölen 2 Dışişleri Bakanlığı
çalışanına ait resmi kayıtlar.
Bunlar bebek ölümü.
Bir saniye.
Bu ölümler sahte.
Evet.
Şu an limanda birkaç düzine gemi var,
ama sadece bu 5 tanesi
bugün hareket edecekler.
"The lvory Star" hariç diğer gemiler
ABD limanlarına gidiyor.
- Aden'e kayıtlı bir tanker.
- Yemen?
- Bu olamalı.
- Bu olamalı.
Gemiye binmek istiyorsanız, Washington
FBI'dan resmi izin belgesi gerekiyor.
Bunu Merkeze söylersek,
bilgi hemen dışarı sızacaktır.
Bir dakika. Gümrük, içinde uyuşturucu olduğundan
şüphelendiği her gemiyi arayabilir, değil mi?
Narkotikten arkadaşların var mı?
Buluruz.
- Es-Selamu Aleyküm
- Aleyküm Selam ve Rahmetullah.
- Selamun Aleyküm
- Aleyküm Selam, Samir.
Seni görmek güzel.
- Selamun Aleyküm
- Hoşgeldin, dostum.
Harika bir gün olacak.
Vakit geldi sayılır.
Amerikalılar hükümetlerinden
övgüyle bahsetmeyi severler.
Bu da, hükümetlerinin işlediği suçlara
onların da ortak olduğunu gösterir.
Kimse masum değildir.
Limandan ayrılıyoruz, Emir.
Bir süre güvertenin altında kalmalıyız.
Ne oldu?
Biraz deniz tuttu.
Biraz hava alsam iyi olacak.
Müsaadenizle, Emir.
- Güvenlikten sorumlu olan sen misin, kardeşim?
- Evet, efendim.
Peki Emir'i koruyan kaç adamınız var?
7 mürettebat.
Merak etme, oldukça güvenliyiz.
Kahretsin. Hiçbir şey yok.
Sanırım bizi oyalamaya çalışıyor.
Liman Başkanı aradı.
Bugün yurt dışına çıkacak olan
bir gemi daha varmış.
Marsilya'ya gidecek olan bir yük gemisi.
Hangisi?
Samir?
Bekle kardeşim.
Görevini düşün...
Ömer! Ömer!
Ateş etme! Ateş etme!
Beni dinle!
Ne yaptın, Samir?
- Buraya seni öldürmeye gelmedim, Ömer.
- Sen bir hainsin!
Hayır! Hain olan Nathir.
Hain olan Fareed.
İslam'a ihanet ettiler!
Hayır! Seni dinlemek istemiyorum!
- Seni öldüreceğim, Samir!
- Sorun değil.
Bu gemiden iner inmez
zaten ölü olacağım.
Ama onları durdurmalıydım.
Bunu durdurmalıydım...
Neden bahsediyorsun?
Hiç bir şeyi durdurmadın!
30 tane otobüs patlayacak.
Allahu Ekber!
Ne yapıyorsın?
Sen kimsin?
- Allahu Ekber, Allahu Ekber.
- Niçin aynı otobüsteyiz?
Ne yapıyorsun?
Hepsini aynı otobüse bindirdim.
Hayır. Hayır, bu olamaz.
Onlara bombaları verirken gördüm.
E-postaları gördüm.
E-postaları değiştirdim, Ömer.
Buraya kadar.
Sana güvenmiştim.
Kardeşim olduğunu düşünmüştüm!
Ömer.
Ömer.
Seninle kardeşiz.
Seni kullandılar, Ömer.
Beni de kullandılar.
Herkesi kullandılar.
İnancımızla kandırdılar.
İndir silahını!
Ömer, Ömer!
Ateşi kesin. Ateşi kesin!
Samir?
Samir, Nathir nerede?
Dayan, Samir.
İlkyardım çağırın.
Düzeleceksin.
Samir.
Biraz dolaşıp konuşalım mı?
Burada konuşabiliriz.
Seni ayakta görmek güzel.
Başardığını bilmiyordum.
Omzun nasıl?
Yaşarım.
Bunu sana kimsenin söylediğini
zannetmiyorum ama,
bu ülke sana çok şey borçlu.
O kadar yolu bunu söylemek için mi geldin?
Hadi, Clayton.
Bir yere gitmeliyim.
Ne istiyorsun?
Sicilini temizlettim.
Her şeyi.
Fransa'daki bombalamayı, otobüsü, hepsini.
Yani özgür bir adamsın ama
hâlâ bize çok yardımın dokunabilir.
Özgür müyüm?
Bana pek özgürüm gibi gelmedi, Clayton.
Bildisayardan "sil" tuşuna basınca
her şey düzeliyor mu?
İnsanların yaşamı hakkında seçim yaptım.
- Ve bununla yaşamalıyım.
- Anlıyorum.
- Ebediyyen, Clayton.
- Anlıyorum.
Ama ikimiz de biliyoruz ki
bu kavga artık çok uzakta.
Biliyor musun, Kur'an: "Masum bir insanı öldürmek,
bütün insanlığı öldürmek gibidir." buyuruyor.
Ayrıca "Bir insanı kurtarmak,
bütün insanlığı kurtarmak gibidir." buyuruyor.
Sen bir kahramansın, Samir.
Bana ne dersen de,...
...benden bu kadar.
Birbirimizi nasıl bulacağımızı biliyoruz.
Es-Selamu Aleyküm.
Aleyküm selam.
Bunu konuşmaya başlamadan
önce de söylemelisin.
Çeviri: Rodrigo (Ramazan ŞEN)
ramazansen@msn.com