Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviri: nazo82 & Shagrathian
İyi seyirler.
Baykuş Krallığı Efsanesi
Pençelerim üzerinde artık!
Baykuş krallığına dehşet saçtığın günler
sona erdi!
O kadar çabuk karar verme!
Sen Kötüler Ordusu'nu alt edemezsin.
Öyle olabilir ama...
...ben de Kiellı Lyze'ım.
- Ama, Soren...
Ga'Hoole Muhafızları'ndan oluşan ordumu da
toplamış durumdayım!
Ama, Soren...
Ezilenlere güç vermeye, yaraları sarmaya
ve kötüleri alt atmeye yemin ettik!
Eglantine, ne oldu?
Soren, bu sefer Kiellı Lyze sen
olacaksın demiştin hani.
Yapma şimdi...
Bir dahaki sefere, tamam mı?
Umarım bu sefer...
...Metal Gaga'ya
yalan söylemiyorsundur!
Yakaladım seni!
Gagam...
Baba!
Tamam, yeter bu kadar genç baykuşlar.
Yatma vakti hadi.
Evet, lütfen... Muhafızlar hakkında
bu kadar hikâye yeter.
Kludd, hikâyeler kültürümüzün ve
tarihimizin birer parçasıdır.
- Onlardan pek çok şey öğreniriz.
- 700. kez aynı hikâyeyi dinlesek de mi?
Evet, o zaman bile.
Tabii tüm tarihimizi biliyorsan başka.
- Muhafızlar'ın kazandığını biliyorum!
- Soren, bu sadece bir hikâye.
- Hiç de değil!
- Yine başladık.
Baba, hiç Muhafız gördüğün oldu mu?
Kludd, bir şeyi göremiyor olman
onun var olmadığı anlamına gelmez.
Bu içten içe hissettiğin
bir duygu gibidir.
Kursağımızdan gelen bir ses...
...bizlere asırlardır fısıldayıp
neyin doğru olduğunu söyler.
Bu gecelik bu kadar yeter, canım.
Yarın büyük gün;
ilk uçuş dersiniz gerçekleşecek.
- Hadi yatağa.
- Gelin bakalım, çocuklar.
Yosunları ve kuş tüylerini
daha da yumuşattım senin için, Eglantine.
Soren, Metal Gaga
gerçekten var mıdır sence?
Buz Pençeler Savaşı'nı hatırlasana.
Muhafızlar sayıca azınlıktaymış.
Durum pek iç açıcı görünmüyormuş.
Ama sonra Kiellı Lyze...
...kötü baykuşların liderini devirmiş!
Savaşı Muhafızlar kazanmış.
Baykuş Krallığı bir kez daha
özgürlüğüne kavuşmuş.
Sonra da Ga'Hoole'un Ulu Ağacı'nın oradaki
evlerine geri dönmüşler.
Ama bazıları kötü kralın
hâlâ yaşadığını...
...ve kırılan gagasını gizlemek için
metal bir maske taktığını söyler.
- Sus! Kâbus görecek senin yüzünden.
- Ama burası en sevdiğim kısmı.
Biliyorum.
Binlerce kez duyduk bunu.
Çok mankafasın, Soren.
Babam içini hikâyeler ve hayallerle
doldurduğu için olacak.
Hayal kurmanın nesi yanlış?
Aramızdaki fark da bu, kardeşim.
Ben hayallerimi uyurken kurarım.
Hadi siz de yatın artık.
Soren...
...babam, hayallerimiz
kişiliğimizi oluşturur der.
- Ben de sonra-- Kludd, dur!
- Hayır!
Bak, baba.
En iyi ben uçacağım.
Çünkü her şeyin en iyisini
peçeli baykuşlar yapar.
Değil mi, baba?
Güçlüsün, Kludd ama baykuşların
en iyi avcı olmasının tek bir sebebi vardır.
Evet, biliyorum; sessizce uçmaları.
Kanatlarımı açtığım an...
Fare kaçar gider ve hem sen
hem de yavruların aç kalırsınız.
Baba!
Hazırım.
Genç Muhafız...
...ilk uçuş dersinin o kadar da
tehlikeli geçeceğini sanmıyorum.
Başlarda çıkaracağın sesi dert etme.
Öncelikle kanatlarını...
...esnetmelisin.
Aferin.
Acemi şansı.
Nereye ineceğimi kestirince
daha kolay oluyor, Kludd.
Hadi yarışalım!
Tamam. Başla!
Benden önce başladın.
- Hiç de değil!
- Aynen öyle! Hile yaptı, baba!
Çocuklar, kavga etmeyin artık.
- İçeri girin hadi, biz gidiyoruz.
- Sizinle avlanmaya gelebilir miyiz?
Bu gece olmaz. Zamanı geldiği vakit
miğferinizi takmayı unutmazsınız.
- Ne güzel miğfer öyle.
- Çekil ya.
Çocuklar.
Tekrar yap,
tekrar söyle bakayım.
Noctus, Soren biraz hayalci.
Onun için endişeleniyor musun?
İkisi için de endişeleniyorum.
Daha dün birer yavruyken...
...çok yakında büyüyüp
kovuğumuzu terk edecekler.
Her şeye hazırlıklı olmalarını
istiyorum.
Onlara bir şey olmayacak.
Hadi gidelim.
Eglantine, iyi misin?
Bir şey yok, canım.
Madem çıkmak istiyor
kendini kasma.
Aynen böyle, canım.
İşte böyle, devam et.
Çok güzel olacak!
- Aferin.
- İğrenç!
Büyük başarı.
- Nedir bu?
- İlk peletin.
İlk mi?
Daha da olacak mı yani?
Tanımadın mı, Eg?
Yediğin fareydi bu.
Onun tüyleri ve kemikleri daha doğrusu.
Tüm baykuşlar pelet çıkarır.
Aslında ağabeylerinin ilk peletlerini
saklamıştım sanırım.
- Hayır, olmaz.
- Görmek ister misin?
- Hayır, Bayan P. Bunu yapmayın yine
lütfen. - Yapma böyle, canım.
Bu ağaç için çok önemli bir gece.
İlk uçuş dersi, ilk pelet.
İzninizle.
Kludd, çıkıp biraz uçalım mı?
Ne? Tekrar caka sat diye mi
çıkacağız?
Hiç sanmıyorum.
Haklısın galiba.
Belki de içeride kalıp...
...Buz Pençeler Savaşı'nı
tekrar oynamamız daha iyi olur.
Kludd, nasıl yapılacağını göstereyim mi?
Kızmayacaksın ama.
Tamam, göster bakalım.
Sıçramadan önce...
...kendimi Muhafızlar'la birlikte
bir uçurumun kenarında durmuş...
...savaşa hazırlanırken hayal ediyorum.
Sonra aşağıya doğru sıçrayıp
Kiellı Lyze gibi süzüleceğiz.
- Hava bizi sanki bir tüy--
- Yeter!
Kludd, iyi misin?
Olamaz.
Yerdeyiz.
Burada olmamamız gerek.
Bir baykuş için en korkunç yer.
Evet.
Burası çok tuhaf.
Geri dönmemiz gerek.
Burada durmamalıyız.
Şu dala yetişebilirsek...
...yukarı doğru tırmanırız.
Hadi bakalım.
Sessiz ol!
Neydi o?
Soren!
Kludd!
Kludd! Kludd!
Bizi nereye götürüyorsunuz?
Evimiz şu tarafta.
Bunu yapamazsınız!
Çeneni kapa
yoksa ben kapamasını bilirim.
- Nasıl buldun, Jutt?
- "Ben senin yerine kaparım"ı mı diyorsun?
Hayır, şeytani bakışımı diyorum.
Haftalardır bunun üzerinde çalışıyorum.
Kaçırdım, tekrar yap bakayım.
Etkileyici.
- Beğendin mi?
- Evet.
Şeytani bakışın aklıma
benim "tehditkâr" bakışımı getirdi biraz.
- Öyle mi?
- Tek kaşımı kaldırıyorum...
...çenemi sıkıştırıyorum ve--
- Kimsiniz siz?
- Soru sorma.
"Kim, ne ve neden"le başlayan
sorular istemiyorum.
Yakında görürsünüz.
Şeytani bakışım zorlama mı
yoksa doğal mı göründü sana?
- Çok doğaldı.
- Sağ ol.
Bırak beni!
Kludd!
- Sağlam gagası varmış.
- Onu iyi değerlendirler o hâlde.
Jatt, senin şeytani bakışını...
...benim kalkık kaşlı bakışımla
birleştirirsem...
...şöyle oluyor bak.
- Bu bakışın adı ne?
- Yırtıcı.
"Yırtıcı" mı?
Biraz aptalca değil mi sence de?
Jatt, bak; Grimble geliyor.
Harika.
Yeni bakışını at hemen.
Kaşlarımı kaldırayım mı
kaldırmayayım mı?
Kaldır, kaldır.
Selamlar, Grimble.
Jutt, Jatt,
sizi gördüğüme sevindim.
Bu gece yarım bir baykuş mu
yakalayabildin, Grimble?
Hayır, Jatt.
Bu Cin baykuşu.
Küçük ama çok çalışkandırlar.
Büyük bir baykuş taşıyamayacak kadar
yaşlı mısın?
Aman ne komik.
Yüzüne bir şey mi oldu, Jutt?
Hayır!
- Onu kızdırdın!
- Bu yeni bir bakış!
Hazırcevap olman lazım ama.
Ben Soren.
Ben de Gylfie.
- Cin baykuşu olduğunu söyledi.
- Kuneer Çölü'ndenim.
Peçeli misin sen?
- Evet, Peçeli Ormanı'ndanım.
- Bu baykuşlar kim?
Bizi nereye götürdükleri hakkında
bir fikrin var mı?
Konuşmayı kesin.
Sessiz olun!
İhtiyara kulak verin.
Kludd!
- Sakin olun.
- Sessiz olun!
- Kludd!
- Sessiz olun!
Tüm aileniz sizi terk etti.
Şu andan itibaren birer yetimsiniz.
Hayır, ben yetim değilim.
Çok üzücü olduğunun farkındayım.
Ama Glaux sağ olsun...
...kurtarılıp buraya,
Aziz Aegolius'a getirildiniz.
Zaman içerisinde size gösterilen iyiliğe
hürmet edeceksiniz.
Bu iyiliğin karşılığını
çalışarak vereceksiniz.
- Bazılarınız toplayıcı olacak.
- Hayır, ben toplayıcı olmak istemiyorum!
- Bazılarınız asker olacak.
- Gylfie, yanımda dur.
Bir şekilde hepiniz Yüce Peçeli'ye
ve Safkanlar'a hizmet edeceksiniz.
- Bırakın bizi!
- Sessiz olun.
Safkanlar'a hizmet etmek istemiyoruz.
- Safkanlar kim ki?
- Sessiz olun!
Ben Nyra; Aziz Aegolius'un
Orgenerali...
...ve Lord Ulu Peçeli'nin eşiyim.
Şu an ailelerinizi özlediğinizin
farkındayım...
...fakat çok yakında Safkanlar'ın
yeni aileniz olduğunu anlayacaksınız.
Safkanlar bizim ailemiz değil.
Bırakın bizi!
Doğru söylüyor.
Bırakın bizi!
Nedir bu?
Peçeli, vaktini boşa harcama.
Tüylerin pislenecek.
Onu rahat bırak.
Küçük, cesur yürekli Peçeli seni.
Ne kadar da dokunaklı.
O hâlde sen ve küçük kuyruğun
birlikte kalırsınız.
Toplayıcı olarak!
Gidelim, acele edin.
Belki bir gün asaletini hatırladığında
seni asker yapabiliriz, Peçeli.
- Yürü.
- Kardeşim ne olacak?
- O nerede?
- Kludd!
Genç baykuş, şuradaki kardeşin olduğunu
söylüyor.
Ona katılmak ister misin?
Sanmıyorum.
Kludd?
Hadi gidiyoruz.
Yürü, devam et.
- Kludd!
- İşte tam bir asker.
Teşekkür ederim.
Soren, burada benimle olmak zorunda
değilsin. Kardeşinin yanında olmalısın.
Hayır, Gylfie.
O Peçelilerle olmam mümkün değil.
Kludd nasıl böyle bir şey yapabildi
bilmiyorum ama--
Neyi var bunun?
Sanki Ay ışığı--
Hadi genç baykuşlar, içeri ilerleyin.
Kıpırdayın!
Dediklerini harfiyen yapın
yoksa bir daha gün yüzü göremezsiniz.
- Çok iyiydi, Jutt.
- Biraz zorlama oldu sanki.
- Süperdi.
- Sağ ol, Jatt.
Bu gece, sizlerin...
- Ne dedi, Jatt?
- Dinlenin dedi.
Dinlenelim.
Dik durun, gagalarınızı kaldırın...
...yüzünüzü görkemli Ay ışığına
çevirin...
...ve uyuyun.
Soren, uyumamamız lazım.
Bizleri Ay ışığı etkisine
sokmak istiyorlar bence.
Ay ışığı etkisi mi?
Çöldeki baykuşlar bazen çok yorulup
buna yenik düşerlerdi.
Uyandıkları zaman
eskisi gibi olmazlardı.
Sanki eskiden kim olduklarını
unutmuş gibi olurlardı.
Gylfie, buradan kurtulacağız.
Bu yıldızları biliyorum.
Bizi buradan kurtarabilirim ama...
...bunun tek yolu uçabilmek
ve biz uçamıyoruz.
Şimdilik uçamıyoruz...
...ama öğreneceğiz.
Bizi izlemedikleri zamanlarda...
...elimize geçen her fırsatta
kanatlarımızı gerip--
Başarabilecek miyiz gerçekten, Soren?
Buradan birlikte kaçacağız, Gylfie.
Üşüyorum.
Birlikte.
Pekâlâ, küçük sevimli yavrular.
Bu kadar güzellik uykusu yeter.
Uyanın bakalım, kalkın hadi.
Muhteşem bir gün daha sizleri bekliyor.
- Olamaz.
- Soren.
Aynen böyle, devam edin.
Soren.
Nereye gidiyoruz?
Gylfie, Ay ışığı etkisi altındaymışız
gibi yapmamız gerekiyor.
Devam edin.
Toplanacak bir sürü pelet var.
Aylaklık edenlerden hoşlanmadığımızı
fark etmişsinizdir.
Aylaklara asla güvenmeyiz.
Hadi bakalım.
Pençeleriniz kımıldasın.
Ne kadar erken giderseniz,
o kadar erken başlarız.
Ne kadar erken başlarsanız,
o kadar erken bitiririz. Kıpırdayın!
Devam edin, aylaklık etmeyin.
Peletoryum'a hoş geldiniz.
Hayatınızı geçirmek için
harika bir yer!
Aşağıdakiler için üzülmeyin.
Aşağı türler olarak, büyük bir amaca
hizmet ettikleri için şanslılar.
Onlardan üstün bir ırk olan
peçeli baykuşlar olarak...
...sizler de planın bir parçasısınız.
Safkanlar hâkimiyeti ele geçirdiğinde...
...Baykuş Krallığı'na
siz hükmedeceksiniz.
Yeni ve soylu bir dönem başlayacak.
Şimdi büyüklüğünüzü ispatlayın...
...ve yükselin.
Daha yükseğe!
Daha yükseğe!
Parti başlasın bakalım.
Toplamaya başlayın.
Peletleri toplamaya başlayın hemen.
Aynen böyle. Keyfinize bakın.
Peletler.
Onlara bayılırız.
Diğer baykuşların peletleri.
Ay ışığı etkisine girseydik
daha iyi olacaktı galiba.
- İşte budur.
- Bulduk!
Harika iş çıkardın, numara 857...
her neyse işte.
Herkes etrafımda toplansın.
- Hey sen, boş ifadeli şey.
- Hepsi öyle.
Dikkatinizi verin,
konuşma yapacak şimdi.
Topladığınız peletler bunlar.
Fare tüyleri, fare kemikleri;
bunlar standart zaten.
Ama buradaki gizli ve nadir bulunan
parça Bay Fare'nin yediği...
...parlak taştır.
- Parlak taş.
Çok akıllı biriyimdir.
- Öyledir.
- Öyleyimdir.
Senin bu taşı alıp...
...diğer taşların yanına koymaya
gönüllü olacağını anladım hemen.
Hepiniz izleyin.
Acele et.
Soren.
Hadi bakalım, doldurulacak
çok sepet var daha.
İşinizin başına.
Ne oldu?
Bak Gylfie, bu kuşlar
çok yanlış bir işin peşindeler.
Kludd'u bulup
buradan kaçmamız gerek.
Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz
acaba?
Yeteri kadar taş topladığımızda...
...bir tuzak kuracağız.
Sonra düşmanımızı hak ettiği yere
çekmek için tuzağa düşürmek size kalıyor.
Pençelerimizin arasına yani.
Batı Krallığı ve Ağaç
benim olacak o hâlde.
Söz veriyorum.
Bize ne yapacaksın?
Sessiz ol!
- Neresi burası?
- İçeri gir.
Soru sormayı kes.
Peletoryum'a girmemize izin vermediğini
duyduklarında, Safkanlar çok kızacak.
Evet.
Size yaptıklarımı öğrendiklerinde de
çok kızacaklar.
Size uçmayı öğreteceğim.
Uçmak mı?
Nefes alabilirsin artık.
Burada işler çığrından çıkıyor.
Buraya akıllı ve direnecek kadar
cesur biri gelirse, ona yardım edeceğime...
...söz vermiştim kendime.
Piyangodan ikiniz çıktınız.
Ama sen--
Safkan mıyım?
Hayır, onlardan nefret ediyorum.
Beni dönüştürdükleri şeyden
nefret ettiğim kadar hem de.
Tüylerim eskiden bu renkte değildi.
Safkanlar krallığımızı işgal ettiklerinde,
onlara karşı koydum.
Bu özelliğimden faydanabileceklerini
düşündüklerinden...
...ailemi kaçırdılar.
Onlara itaat edersem,
aileme zarar gelmeyeceğine söz verdiler.
O günden beri de
kirli işlerini yapıyorum.
Önceden hiç uçtuğunuz oldu mu?
Ben ders alıyordum.
Artık yuvalarınızın çevresinde
süzülme lüksünüz yok.
Öncelikle farkında olduğunuz
yetenekleriniz üzerine çalışmalıyız.
Ne yapabiliyorsunuz,
görelim hadi.
Hadi.
Güzel, güzel.
Her hareketinizde tüm kaslarınızı,
tüm tüylerinizi hissetmeye çalışın.
İttirin!
Hadi, bırakın şimdi.
Kalkın.
Çalışmaya devam.
En iyi...
...en çevik ve yetenekli olanınızı...
...Lord Ulu Peçeli'nin huzurlarına
çıkartacağım.
Bakalım uçucu ve savaşçı yönünüz...
...ne kadar gelişmiş.
Ne bekliyorsunuz?
Kutlarım. Fevkalade bir bağlılık ve
disiplin örneği sergiledin.
Gelişiminden en çok kocam mutlu olacak.
Kardeşinin de uçma potansiyeli
seninki gibi mi?
Soren'ın mı?
Hayır, daha yavruyken ağaçtan
düşmüştü. Sakattır.
Sana olan övgümü
kötüye kullanmamalısın, asker.
Bana sakın yalan söyleme.
Lord Ulu Peçeli için, bulabildiğimiz
kadar güçlü uçucu bulmalıyız.
Hadi gel. Kardeşine,
gerçek ailelerini kabul edenleri...
...ne tür ödüllerin beklediğini
söyleyelim.
Daha çok kanat çırpın,
daha yoğun.
Durgun hava sizi uçurmaz.
Aşağıya doğru inişler yaparak
durumu dengelemelisiniz.
Kanat uçlarınızı hızlı bir şekilde
birleştirmeye çalışın.
Tüylerimi yeterince kıvıramıyorum, Grimble.
Kanatlarım çok kısa.
Kiellı Lyze'a da kanatların
çok kısa demişler.
Ama bu onu durdurmamış.
Muhafızlar'a ulaşabilmeniz için
çok uzun bir yol uçmanız gerekiyor.
- Ga'Hoole Muhafızları mı?
- Evet.
Gideceğimiz yeri nereden bileceğiz?
Hoolemere Denizi'ne gidip...
...sislerin içinde gizlenmiş
Ağaç'ı bulmanız gerekiyor.
"Onu, azimli ve yürekli olanlar
görebilir ancak."
Aynen öyle.
Ben de sizinle gelirdim...
...ama hâlâ ailemi kurtarabileceğim
umuduyla yaşıyorum.
Bak sen?
- Kludd.
- Kaçın!
Kludd, bizimle gel!
Kaçın hemen!
Yakalayın!
- Kludd!
- Genç baykuşların kaçamayacak.
Soren! Ne yapacağız?
Soren, gitmemiz gerek!
Dur. Kludd! Hadi!
Tek şansımız bu!
Ne bekliyorsun, evlat?
Eve gitmen için son fırsatın!
Ben zaten...
...evimdeyim.
Kraliçe'ne zarar mı vereceksin, Grimble?
Sen benim kraliçem değilsin!
Hemen atlamamız lazım, Soren.
Hadi.
Hadi, Gylfie!
Kanat çırp!
Kanat çırp!
Genç baykuşları takip edin.
Genç baykuşları takip edin!
Gitsenize, aptallar!
Gidin!
Muhafızlar'a haber verin!
Şuraya bak!
Bir yol buldum!
Nerede?
Gylfie, acele et!
Beni takip et!
Daha hızlı, Gylfie.
Hadi! Daha hızlı!
Yapamam, Soren. Elimde değil.
Dinlenmem lazım.
Olmaz, Gylfie.
Hadi, gitmemiz gerek.
Dur.
Gittiler galiba.
Ne? Emin misin?
Sanırım.
Baksana...
Ne oldu?
Uçuyoruz.
Hayal ettiğin gibi mi oldu?
Hayır.
Bu çok daha güzel.
Şimdi ne yapacağız, Soren?
Ga'Hoole Muhafızları'nı bulacağız.
Grimble ne yazık ki öldü.
Ama senin...
...kardeşinin peşinden gitme fırsatın
varken, gitmedin.
Burada kalmayı gerçekten hak ettiğini
düşünmeye başladım.
Bizlerden biri olarak.
Çok isterim.
Biz sana güç ve bir amaç
sunuyoruz.
Peki sen bize ne sunabilirsin?
Bana ne sunabilirsin?
Benim...
...bir kız kardeşim var.
- Devam et.
Küçük ama çok azimli...
...ve büyüyünce
çok kuvvetli bir Peçeli olacak.
Onu bana getirebilirsin belki de.
Gençler geleceğimizdir.
Aç mısın?
Neden?
Bak şimdi.
Aman, ne güzel avlandın öyle. Başkasının
yakaladığı bir güveyi yakaladığın için...
...kendinle gurur duyuyor olmalısın.
Sen yakalamamıştın ki ama.
Çok yakındım.
Hatta yakalamaya şu kadar yakındım bak.
Aman ne güzel.
Pusuya düşürüldük.
Bunu hesaba katmamışsındır!
Özür dileriz.
Güveni elinden almak istememiştik.
- Onun güvesi değildi.
- Evet, öyleydi.
Dinlenip saklanabileceğimiz
bir yer arıyoruz.
- Hangisi önce olacak?
- Nasıl yani?
Önce saklanmanız mı gerekiyor
dinlenmeniz mi?
Ne fark eder ki?
Çok fark eder! Öncelikle saklanmanız
gerekiyorsa başınız büyük belada demektir.
Ama öncelikle dinlenmek istiyorsanız,
durumunuz o kadar da kötü değil demektir.
Hoolemere Denizi'ne gidiyoruz.
Ga'Hoole Muhafızları'nı bulacağız.
Gerçekten mi?
Sizin gibi iki genç baykuş
asla denize ulaşamaz.
Yolda çok korkutucu yaratıklar var.
Korkutucu yaratıklar mı?
Şahinler sizi mideye indirmezse,
akbabalar kesin indirir.
Akbabalar da sizi yakalayamazsa...
...ağaçların arasında bekleyen
dingo köpekleri siz aşağıdan uçarken--
İsteğimiz hâlâ geçerli, baykuş.
Dinlenebileceğimiz bir yer var mı?
Arkadaşım yaralı.
Adım Digger.
Kovuk şu tarafta.
Denize gideceksiniz demek.
Evet.
Denize doğru uçan baykuşlara
ne denir biliyor musunuz?
- Hayır.
- Kaybolmuş.
Komikti.
Durun, bir tane daha var.
Bilin bakalım--
Twilight!
Misafirlerimiz var.
Beni hemen yere bırak!
Çok ciddiyim!
Bu ne saygısızlık böyle!
Yemek hazır...
...ama konuşmayı kesmiyor.
Bayan P!
Benim, Soren!
Soren!
İnanamıyorum!
Her gün Kludd'la seni ararken
burnumda bittiniz.
Tam da bu hilkat garibesi tarafından
kaçırılmışken!
Hilkat kerime--
Küstah!
Digger, bu küçük baykuşlar kim
ve neden yemeğimle konuşuyorlar?
Benim adım "yemek" değil.
Yemeğimiz biraz huysuz, değil mi?
Durun.
O yemek değil, benim dadım.
Tıslamaktan nefret ediyorum.
Bir hanımefendiye yakışmıyor hiç.
Sorma...
Bayan P, bunlar yeni arkadaşlarım
Gylfie ve Digger.
Twilight'tı, değil mi?
Tanıştığımıza çok memnun oldum, yemek.
Pardon, Bayan P diyecektim.
Bu ikisi Muhafızları bulmak için
Hoolemere Denizi'ne gidecekmiş.
- Öyle mi?
- Ne?!
Olmaz Soren, seni eve götürmemiz lazım.
Ailen çok endişeli.
Anlamıyorsunuz, Bayan P.
Kludd'la ben kaçırıldık.
- Olamaz!
- Hâlâ esir tutuluyor.
Muhafızları bulmak zorundayım.
Sadece onlar Kludd'ı kurtarabilir.
Maceraya atılmaktasınız demek!
Tehlikeler, entrikalar.
Tam da bir şarkıya konu olacak
malzemeler.
Olamaz, yine mi ut!
Ama bu şeyler beni hiç etkilemez...
...çünkü bir savaşçı olduğum kadar
şairimdir de aynı zamanda.
İzninizle...
# Dadısı ona "olmaz" dese de #
# Delikanlı uslu durmayacak #
# Uçacak tehlikelere doğru #
# Yaralanacak, berelenecek
Sakatlanacak belki #
Ezgili söyleyince
şarkı olmuş olmuyor.
İnanır mısınız,
bu sözler şu an aklıma geldi.
- İnanırlar bence.
- Doğuştan gelen bir yetenek.
Evet...
Önümüzde uzun bir yol var.
Bayan P...
Babam da bunu isterdi
biliyorsunuz.
Bu yüzden ben de seninle geliyorum.
Ne? Olmaz!
Bizi burada bırakmayın lütfen.
Altı aydır
ilk kez farklı yüzler gördük.
Bunun saçma sapan baykuş esprilerinden
bir tanesini daha duyarsam...
- Çok güzeller bir kere!
- Hayır, değiller.
Ben de sözüm ona "şarkı"larından
bir tane daha dinlersem...
...kursağımı söküp çıkaracağım artık!
Terbiyesiz!
Biraz düşünürsen--
Lütfen, ne olur gitmeyin.
Hoolemere Denizi'nin
nerede olduğunu biliyor musunuz ki?
- Twilight yolu biliyor.
- Elbette biliyorum.
Hooladance Denizi'ne gidiyoruz!
- "Hoolemere" olacaktı.
- Hoolemere.
Uçan ilk yılan siz olmalısınız,
Bayan P.
Galiba öyle.
Çok da hoşuma gitti.
Amanın!
Kıpırda.
Lord'um.
Aziz Aegolius'taki işimiz
tamamlanmak üzere.
Son taşlar da toplanmak üzere.
Huzurlarınıza bir grup takdim edeceğim.
Yeni askerleriniz.
Hepsi sınandı ve safkan.
Özellikle bir tanesi
büyük umut vadediyor.
Ona ben karar veririm.
Sen. Asker.
Öne çık.
Huzurumda korkmakta haklısın.
Adın nedir?
- Kludd.
- Yüksek sesle.
Kludd!
Adım Klud!
İşte böyle.
Böylesi daha iyi.
Unutma, zayıflık aşağı türlere
mahsustur...
...bize değil.
Nedenini biliyor musun, Kludd?
Çünkü bizler Peçeliyiz.
Bir tane daha geliyor.
- Tık tık.
- Cevap verme lütfen.
- Kim o?
- Yüz vermeyin şuna.
- Baykuş.
- Baykuş mu?
- Geliyor.
- Evet, Bay Kuş.
Söylemiştim.
- Çünkü adım Bay Kuş. Çok komikti.
- Rezaletti.
Çözmesi zor bir espri aslında.
# Gece çökmek üzereyken
Bizler de hazırlanırız #
# Uykuya dalarız #
# Uykuya dalarız #
# Uyumaya devam ederiz #
# Uykuya dalarız #
# Derin rüyalara dalarız #
# Uyuyoruz artık #
# Uyuyoruz artık #
Şu karga bizi takip ediyor galiba.
Evet, benim de gözüm bir süredir onda.
Bir karga tarafından yakalanan
baykuş ne der?
Sussan olmaz mı, Digger?
- Ah!
- Doğru, "ah" der.
Gidin buradan!
Yeter ama!
Twilight! Udun!
Bırakın alsınlar.
Gitti de kurtulduk.
- Durun. Olamaz!
- Oldu bile.
Bayan P!
Hadi!
Bayan P, geliyorum!
Soren, bak!
İmdat!
Çok hızlılar.
Ben seni hızlandırırım.
Pençelerimizi kenetleyeceğiz!
- Ne?
- Güven bana! Biliyorum da konuşuyorum!
Daha önce bunu yapmış mıydın peki?
Hayır!
Ama hep denemek istemişimdir!
Sıkı tutun!
Bayan P!
Defolun buradan, defolun!
Bayan P, iyi misiniz?
Ne yolculuk oldu ama!
Hadi tekrar yapalım.
Baykuş, uçabildiğin aşikâr.
Teşekkürler, Twilight.
İşte geldik.
Hoolemere Denizi.
Çok büyük.
Evet, kocaman su.
Bilemiyorum.
Muhafızlar orada mı sence?
Öyle olmalı.
Grup!
- Sonunda.
- Kim o?
Geleceğiniz söylenmişti.
Kıyıma izinsizce ayak basanların
olacağı söylenmişti.
Sana zarar verme
niyetinde değiliz.
Evet, o da söylenmişti.
- Uzaklardan buraya uçtuk.
- Bu da söylenmişti.
- Çok yorgunuz.
- Söylenmişti!
Hepsini biliyorum.
Ne istediğinizi söyle bakalım, baykuş.
- Şey...
- Dur biraz.
Her şeyi biliyorsan
bunu nasıl bilmiyorsun?
İçlerinden birinin
şüpheci olduğu da söylenmişti.
Bu durumdan rahatsız olan
başka kimse yok mu?
Ben de rahatsız sayılırım.
Uzun gagalı dikenli karıncayiyenin dikenlerinin
yol göstereceğini babam söylemişti.
Dur! Sen de uzun gagalı
dikenli karıncayiyensin!
Hikâyedeki bizzat benim.
Varacağınız yere ulaşmak için
yardıma ihtiyacınız olduğu söylenmişti.
Biz Muhafızlar'ı arıyoruz.
Biliyordur zaten.
Biliyorum, şüpheci.
Devam et.
Babam dikenlerinin
bize yol göstereceğini söylemişti.
Doğru.
Ağaca varmak için, Çatalkuyruk'la
Deniz Süt Otu'nun arasında gidin.
Bu yıldızların dışına
sakın çıkmayın.
Hadi gidin!
Grubun tereddütte kalacağı
söylenmişti.
Ama zamanla aile olacakları da
söylenmişti.
Bir ailede herkes
kendi rolünü oynamalıdır.
Savaşçı.
Şair savaşçı, lütfen.
Teşekkürler.
İyi, güçlü ve soylu.
Takipçi; dayanıklı ve inançlı.
Rotacı; şüpheci.
Lider; yürekli.
Son olarak kalp.
Bir saniye.
Yılan mısın sen?
Evet.
Buraya kadar birbirinizi
kollayarak geldiniz.
Hadi gidin.
Gökyüzüne bakın ve uçun.
Tamam, gidelim.
Unutmayın!
Kanatlarınız güçsüzleştiğinde...
...ruhunuz yorulduğunda...
...tüm gücünüzle
gidebildiğiniz kadar gittiğinizde...
...neredeyse varmış olacaksınız!
Ne dedi?
Neredeyse varmışız!
Çocuk oyuncağı!
Kaybolduk!
Yönümü bulamıyorum!
Adayı bulmalıyız!
Sise girdik!
Ağaç diğer tarafta olmalı!
İçimden bir ses öyle diyor!
İçinden bir ses mi?
Daha ne kadar kaldığına dair
güvenilir bir bilgisi olan var mı?
Digger, neden öyle uçuyorsun?
Nasıl yani?
Ben böyle uçarım.
Hayır, onu demiyorum!
Digger, kanatların!
Galiba...
Hoşça kalın.
- Digger!
- Digger!
Digger!
Digger?
Olamaz.
Benimle gelir misin?
Biz...
...beş kişiyiz.
Biliyoruz.
Ne olduğunu görebiliyor musunuz?
Çıkın, göremiyorum!
Hiçbir şey duyamıyorum.
Bakacağım!
Bahsettikleri taş mekanizması
beni endişelendirdi.
Silah olabilir.
Yeni bir kalkan ya da zırh da olabilir.
İnceledim, Majesteleri.
Bahsettikleri testin
izlerini taşıyorlar.
Bu cesur yavruların buralara kadar
sadece bir masala inanarak gelmesi...
...inanılmaz.
Lord Allomere aksini mi
düşünüyor acaba?
Üstüme iyilik sağlık.
Majeste Boron, doğru anladıysam...
...Metal Gaga hurafeden
ibaret değilmiş.
Ay ışığı etkisindeki yavrulardan
bir köle ordusu kuruyormuş...
...ve büyülü pelet kalıntılarıyla
dünyayı ele geçirmeyi planlıyormuş.
Saygısızlık etmek niyetinde değilim.
Özellikle de başlarından bu kadar
şey geçmiş küçük arkadaşlarıma karşı.
Ancak bu hikâyenin
doğru olma olasılığı pek yok.
Bu fikir Ezylryb'e
komik mi geldi?
Bu ne küstahlık!
Bana asıl komik gelen bu hayvanları
karalayarak kendini kurtaracak olman.
Belki de kadim dostum Ezylryb
savaş zamanlarına geri dönmek istiyordur.
Hayır.
Belki kendisi bu konuyla ilgili
kovuğunda pençeleriyle bir şiir yazar.
Geri kalanımızın pençeleriyse
kana bulanıyor olacak.
Ama uyarayım.
Kayıp büyük olabilir.
Hiçbir zaman savaş
yanlısı olmadım.
Ama yavrunun anlattığı gibi...
...barışı tehdit eden böylesi güçlü bir olayla
tabii ki savaşırım!
Sanki başka yolu mu var?
Korkak olduğumu ya da diğerlerini
galeyana getirdiğimi düşünüyorsan da...
...seninle hemen şimdi savaşırım!
- Sessizlik!
- Boron, kazananı açıklayabilirsin.
Sakin olun.
Gerçeği öğrenmeye çalışıyoruz.
Gerçeği mi?
Gerçeği söyledim ya.
Safkanlar gerçek.
Benimle beraber onlarca yavruyu
kovuklarımızdan kaçırdılar.
Bizi köleleri hâline getirip,
dünyayı acımasızca yönetmek istiyorlar.
Farkındayım, tek kanıt söylediklerim.
Ama sizin gerçek olduğunuz da
söylentiden ibaretti.
Ben yine de inandım.
Buna karşı çıkacak mısın?
Çıkmayacağım.
Majesteleri, arama ve kurtarma ekibimin
rutin kontrolü...
...bir dahaki dolunaya denk geliyor.
- Hayır.
- Belki de--
Hemen yola çıkın.
En iyi baykuşlarını yanına al, Allomere.
Dikkatli olun.
Soren, başardık.
Evet, başardık galiba.
Umarım Allomere diğer yavruları bulur.
Maceraperest genç bir baykuş olarak
ağacımıza geldin.
Böyle devam et,
tebrik ederim.
Kursağı güçlü baykuşları
burada görmek güzel.
Ağacımızın öylelerine
ihtiyacı var.
Çok garip bir baykuş.
Kafadan birkaç tahtası eksik galiba.
Hijyen eksikliği de var.
İğrenç baykuşun teki.
Onun ekibinden uzak dursanız
iyi olur.
- Ne ekibi?
- Yemeğe giderken anlatırım.
Zaten geç kaldınız.
Matron, burada işlerin nasıl yürüdüğünü
size anlatmamı istedi.
Temel eğitiminiz sırasında--
Bir saniye.
Temel eğitim mi?
Bir gecede Muhafız olacak hâliniz yok.
Yıllar alır, yıllar.
- Merhaba.
- Sadece en iyilerimiz...
...bu göreve--
- Dur biraz. Sen kimsin?
Konuşmamı kesip duracak mısın?
Pek sanmıyorum ya,
olur da siz bu kıstaslara uyarsanız...
...özel ekiplere ya da birliklere
seçilebilirsiniz.
Rotacı, iyileştirme, arama ve kurtarma...
...demirci, hava tahmini,
madenci ekipleri mevcut.
Ben şahsen rotacı ekibine
seçilmeyi bekliyorum.
Bu arada adım Otulissa.
Ben de Soren.
Şuradaki herhâlde arkadaşlarınız.
Digger, merhaba!
Yemek nasıl, Digger?
Güzelmiş. Ama biraz müzikle
daha güzel gider diyor.
- Ne?
- Karşımda iyi bir izleyici kitlesi var gibi.
Güzel söylüyor aslında.
O kalitede şeyleri seviyorsan
öyle tabii.
Ulu Ağaç'ta...
...her baykuş yeteneklerine göre
ekiplere atanır.
İz sürme...
...yön bulma, dövüşme üzerine
eğitim alacaksınız.
Belki de demirci olursunuz.
Digger!
Tuttum!
Bekleyin, bekleyin!
Ateş, evlat.
Ağacımızın yaşam kaynağıdır.
Ateşten daha tehlikelisi yoktur.
Baykuşlar!
Yok artık.
Saçmalık!
Buraya gel!
Gafil avlandım!
Havayı hissedin!
Beni takip edin!
Askerlerim, evlatlarım...
...çoğunuz beni efsanelerden
tanıyorsunuz.
Ama emin olun ki
bir efsaneden ibaret değilim.
Gerçeğim.
Karşınızda tek bir amaç
için duruyorum:
Güçlülerin olduğu bir dünyada
zayıflara yer yok.
Bu gerçeği savunurken
Kiellı Lyze korkağı tarafından...
...korkunç bir saldırıya uğradım.
Şimdi yaralarımı gizlemek için
bu maskeyi takıyorum.
Ama metal güçlüdür.
Safkanlar'ın gücünü
ve azmini sembolize eder.
Baykuş Krallığı'nı yok etmek
ve hakkımız olanı almak için...
...harekete geçmenin zamanıdır!
Çünkü biz Peçeliler'iz!
Safkanlar'ız!
Ben de Metal Gaga'yım!
Metal Gaga!
Metal Gaga!
- Kludd?
- Metal Gaga!
- Kludd?
- Metal Gaga!
Annemle babamı özledim.
Korkuyorum.
Korkma.
Ben yanındayım.
Eglantine, bizim evimiz burası.
Kıymetimizi biliyorlar.
Kludd, Soren'ı bulmaya
gidebilir miyiz?
Unut artık Soren'ı!
Soren zayıftı.
Bizler Peçeliler'iz!
Safkanlar'ız.
Kludd, söz veriyorum bu yaptıklarını
kimseye anlatmayacağım.
Sadece eve gitmek istiyorum.
Tamam, Eg.
Gidecek miyiz yani?
Ne zaman?
Yarın.
Önce bu gece güzelce uyu.
Sabahın köründe okuma mı yapıyorsun?
Evet, Buz Pençeler Savaşı'nı okuyorum.
Babamın en sevdiği hikâyedir.
Bize hep anlatırdı.
Baban zevkliymiş.
Beğendin mi?
Açıkçası babam anlattığında
daha başka oluyordu.
Öyle mi?
Nasıl anlatırdı?
Kahramanca anlatırdı.
Büyük bir zafermiş gibi.
Ama bu günlüklerde çok daha...
Felaket gibi mi?
Hadi, evlat.
Sabah olmak üzere.
Yarın senin için önemli bir gün.
Nasıl uçulurmuş sana göstereceğim.
Boşlukları bulun!
Yağmurun akıntısını hissedin!
Bir del-geç!
Bir süzül-geç!
Bir de dönder-geç!
Döndergeç mi?
Bir sözlük falan verseydi bari.
İşte uçmak böyle öğrenilir!
Evet!
Ben de tam böyle öğrenmek istiyordum!
Muson yağmurunda!
Hava akımının sıcaklığı
yer yer değişiyor.
Gökyüzünden okyanusa doğru.
Akıma karşı koyamazsınız.
Onu hissetmelisiniz.
Gördün mü?
Soren, bak!
Orada!
Uç hadi!
Fırsat bu fırsat!
Kursağına güven, evlat!
Güven!
İçine doğru uç!
Gördü işte.
Ne demek istediğimi anladı.
Kıpırdama, dur öyle.
Soren, dikkat et!
- Soren!
- Soren!
Baykuş, kovuğuma gel.
Dik durun, gagalarınızı kaldırın...
...yüzünüzü görkemli Ay ışığına
çevirin...
...ve uyuyun.
Lord Allomere, genç baykuş haklıymış.
Oradaki yavruları kurtarmalıyız.
Dikkatli olun.
Aceleci davranmamalıyız.
Neyle karşılaşacağımızı
bilmiyoruz.
Şu yarasaları gördün mü?
Onları takip edin. Bu sayede
ne peşinde olduklarını öğrenebiliriz.
Bekleyin!
Ben şunu halledeceğim.
Siz de yerdeki iki taneyle ilgilenin.
Bu da ne?
Ne yaptım acaba onu?
Ne olduğunu anlamadım.
Ne yaptım acaba, ne yaptım?
Buraya kadar bir sürü yol geldik
ama hiç böyle olmamıştı.
Endişelenmene gerek yok, evlat.
Seni o hortuma bilerek yolladım.
Cesaretini ölçmek istedim.
İbret vericiydin.
İbret verici mi?
Hayır, neredeyse kanatlarım kopacaktı.
Kalbim başka, aklım başka konuşuyordu.
Ve sen aklının sesini dinledin.
O yüzden de başarısız oldun.
Bir dakika.
Senin mührün mü o?
Bu mu?
Evet.
Buz Pençeler Savaşı Günlükleri'ni
sen yazdın demek ki.
Herhâlde.
Evet, ben yazdım.
- Orada mıydın?
- Evet.
Kâtip olarak mı?
Hayır, asker olarak.
Daha doğrusu komutan olarak.
Kiellı Lyze sensin.
Evet.
Kiellı Lyze sensin demek.
Evet, söyleye söyleye
eskiteceksin.
Ama--
O eski şey mi?
Artık sadece kömür toplamaya yarıyor.
Adını neden Ezylryb yaptın peki?
Ağacımızdaki tüm baykuşlar
kim olduğumu biliyor.
Ama sen--
Lyze olduğum zamanlar eskidendi.
Savaş anıları geçmişte kaldı.
Yine de senin gibi genç baykuşları
eğlendirebiliyor.
Neden bana söylemedin?
Adımın Ezylryb ya da Lyze olması
ne fark eder?
Çünkü Kiellı Lyze benim kahramanımdı.
Kahramanınla karşılaşıp...
...onun bir efsane değil de,
gerçek olduğunu görmek zor olmuştur.
Ama sen--
Ne bekliyordun ki?
Parıl parıl zırhlı, savaş pençeli, arkasında
ay ışığı olan bir bayağı peçeli mi?
Savaşırken olur ancak o.
Bir ihtişamı yoktur, güzel de değildir.
Hatta kahramanca bile değildir.
Sadece doğru olduğuna
inandığın şeyi yaparsın.
Gün gelir de bu hâle gelsen bile
sürekli aynı şeyi yaparsın.
Bir terslik var.
Yaralı yavrular var!
- Acele edin!
- Allomere geldi!
- Yardım getirin hemen!
- Yol açın!
Bu yavruların yardıma
ihtiyacı var.
Fırla.
- Anneciğim?
- Korkma.
Ne olmuş?
Lord Allomere iki yavruyu kurtarmış.
Yaralı galiba.
Safkanlar'la karşılaştı herhâlde.
İlk anlattığında
sana inanmamıştım.
Önemli değil.
Ben olsam ben de inanmazdım.
Soren, buraya gel hemen!
Eglantine'ı getirmişler!
Eglantine?
Çekilin!
Ay ışığı etkisinde.
Olamaz.
Yardım edebilir misiniz?
Elimizden geleni yapacağız, Soren.
Eglantine.
Eglantine.
Mücadele sertti.
Sayıca azdık.
Neyse ki bende ciddi bir yaralanma yok.
Ama diğerleri...
Tutsak yavruların sayısı
ne kadardır, Allomere?
Gördüğüm kadarıyla çok fazla.
Ama daha da fazla olabilir.
Büyük bir hareket peşindeler,
öyle mi?
Kesinlikle.
Majesteleri, tam hazırlıklı olmalıyız.
Bubo, savaş pençelerini bileyle.
Görev başına!
Görev başına.
Fena olmadı.
Ezylryb!
Lyze!
Buyurun, benim.
Gitmem lazım.
Beni de götür.
Tabii canım.
Senin gibi eğitimsiz bir genç,
savaşta ancak bir dakika dayanabilir.
Al.
Gel hadi, yeme ihtiyacımız var.
Düşmanın üzerine yem atmak
işimize yarar.
Evet, ama--
Ya da burada kalır...
...kardeşinle ilgilenir...
...ve bir işe yararsın.
Ama ben ne bilirim ki?
Ne de olsa bunağın tekiyim.
Hadi.
Eglantine.
Keşke senin yerinde ben olsaydım.
Gerçekten.
Keşke senin yerine orada
ben yatıyor olsaydım.
Soren.
Ben yatıyor olsaydım da
kendi gözlerinle görseydin, Eg.
Babamın anlattığı hikâye gerçekmiş.
Hepsi doğruymuş.
Muhafızlar, Ga'Hoole Ağacı...
Hepsi gerçekmiş.
Kiellı Lyze bile gerçekmiş.
Gerçekmiş, Eg.
Gerçekten öyle biri varmış, Eg.
Soren, söz vermiştin.
Eg?
Bir dahaki sefere
Lyze ben olacaktım.
- Eglantine.
- Eglantine.
Eglantine.
Soren?
Bayan P?
Evimizde değiliz, değil mi?
Muhafızların Ağacı'ndayız, Eg.
Ga'Hoole'dayız!
Olamaz.
Kludd--
Kludd yanılmış, babam haklıymış.
Başından beri doğru söylüyormuş, Eg.
Hayır, Kludd da oradaydı diyorum.
Benim yanımdaydı.
Beni oraya o getirdi, Soren.
O da Safkanlar'dan biri.
Nasıl?
Hayır, Eg.
Kafan karıştı herhâlde.
İmkânsız.
Çok şükür, Allomere seni kurtardı.
Beni kimse kurtarmadı.
Bizi buraya getiren baykuşa
beni Kludd verdi.
Hayır Eg, imkânsız.
Öyle olsaydı Allomere...
...hain olurdu.
Tuzak bu!
Allomere!
Allomere!
ÇatalKuyruk'u takip edeceğiz!
Oradan gittiler!
Bir şey gördüm.
İşte.
Şu dumanın çıktığı
yere bakalım.
Soren, bak!
Allomere.
İhanetinin sonuçlarını izlemek
farklı geldi mi?
- Yarasalar yüzünden güçsüz düştüler herhâlde.
- Tabii.
Kursakları yok ki
taş düzeneğinin etkisine maruz kalsınlar.
Şimdi ne yapacağız, aşkım?
Daha fazla bekletirsek
zalimlik yapmış oluruz.
Bitirin işlerini.
Acı çekmelerine göz yumamayız.
- Değil mi?
- Anlamıyorsun.
Aziz Aggie'deyken o şeyin
baykuşlara neler yaptığını gördük.
Kursağını çok kötü etkiliyor,
değil mi Soren?
Soren?
Yarasalar da geldi.
Merak etmeyin. O kan emicilerin
yüz tanesinin hakkından gelirim.
Bin tanesinin peki?
Kuyruklarımızın üstünde oturup
bunu öğrenemeyiz herhâlde. Hadi!
Bekle biraz, bekle!
- Tabii ya.
- Soren, ne oldu?
Ateş.
Tabii ya.
Muhafızlar'ı kurtarmanın
yolunu buldum.
Olmaz Soren, ateşe uçamazsın.
Bak Gylfie, kursağım ne diyorsa
onu yapmalıyım.
Twilight, yarasaların
icabına bakabilir misin?
Sana gereken zamanı
kazandırırım, arkadaşım.
Ama acele et ve dikkatli ol.
Hadi bakalım!
Twilight, beraber savaşacaksak...
...epik şarkılarından
en güzelini söylemelisin.
- Ne dedin?
- Ciddiyim. Dinlemek istiyorum.
En kahramanca, en etkileyici
epik şarkını söyle!
Harika olur, Digger!
# Uçuyoruz savaşa #
Budur!
# Ölmek de var işin ucunda #
Ne?
Bu mu ilham verecek bize?
Bekle, en güzel yerine gelmedim!
# Çok can yakar korkunç ölüm #
# Kanatlarımızın kopması da mümkün #
Olamaz!
Bütün Muhafızlar'ı getireceğini
söylemiştin.
Onlar Muhafız değil ki.
Soren.
Taş düzeneğine karşı
hiç şansları yok.
Yine de artık sana güvenebileceğimizi
sanmıyorum, Allomere.
Hayır.
Hayır, söz vermiştin.
Ağaç'ın kralı ben olacaktım!
Kral bir tane olur, Allomere.
Git!
Kursağının sesini dinle, evlat!
İçine gir!
Soren!
Hayır!
Soren.
Hadi, Soren.
İbret vericiydin.
Ama işimiz henüz bitmedi, evlat.
Evet!
Hadi bakalım!
Bunu hesaba katmamışsınızdır!
Bravo!
Safkanlar, saldırın!
Mahvedin onları!
Kendilerine gelmeden haklayın!
Muhafızlar, yeminimize
bağlı kalmalıyız!
Savaşın!
Sen arkadaşlarınla burada bekleyip,
yavruları koru.
Hadi bakalım!
Kludd?
Olamaz!
Soren!
Kludd!
Merhaba, kardeşim.
Efsanevi Kiellı Lyze'a da bak hele.
Yine kaldık baş başa.
Artık bunun intikamını
alabilirim.
Bana teşekkür et sen.
Bu hâli daha güzel.
Kıymetli Muhafızlar'ının
işi bitti, Soren.
Safkanlar kazanacak...
...ve Peçeliler, Baykuş Krallığı'nın
hâkimiyetini ele geçirecek.
Efsanevi olacak!
Efsanevi mi?
Safkanlar canavar.
Neler yaptıklarını gördün.
Diğer baykuşları Ay ışığı etkisine
sokup, köleleştiriyorlar.
Zayıfsın, Soren.
Hâlâ hayal âlemindesin.
Asıl beni güçlü yapan
hayallerim, Kludd.
Hayallerim sayesinde
Muhafızlar'ı buldum.
Bugünden sonra ortada
Muhafız falan kalmayacak ama.
Anlamıyorum.
Bize yaptıklarından sonra
nasıl olur da Safkanlar'a katılırsın?
Bize yaptıklarından sonra mı?
Bana sadece onlar inandı.
Metal Gaga güçlülerin kazanacağını...
...ve zayıfların ızdırabına
son vereceğini söyledi.
Onur ise sadece zayıflığın
başka bir kelime anlamı.
Hayır, Kludd!
Aslında böyle düşünmediğini biliyorum.
Demek ki beni hiç tanımamışsın.
Soren!
Kanadım kırıldı, yardım et!
Soren, ben senin kardeşinim.
Kludd, hayır!
Metal Gaga!
Bitir hadi.
Hayır!
Başka kimsenin canını
yakmana izin vermeyeceğim!
İzin vermeyeceksin demek!
Böylesi güçlü, genç ve kendine güvenen
bir Peçeli'nin harcanması çok acı.
Hayır, Soren!
Bu ihtiyar baykuşla
tanışıyorsunuz demek.
O benim öğretmenim, kahramanım.
Kahramanın, Safkanlar'ın ne kadar güçlü
olduğuyla ilgili son bir ders daha verecek sana.
Rahat dur.
Onun ölümünü izlerken.
Safkanlar, geri çekilin!
Peşimden gelin!
Soren, doğru olanı yaptın.
Çok da iyi yaptın.
Günlükleri yeniden elden geçirmek
gerecek galiba, ne dersin?
Eski çağlarda olduğu gibi...
...o gün de...
...Muhafızlar yeminlerini tutmuş.
Söylemiştim!
Ezilenlere güç vermiş,
yaraları sarmışlar.
Ve o sabah güneş tekrar
ışık saçtığında...
...kötülüğü ortadan kaldırdıklarının
farkına varmışlar.
Soren!
Eg.
Kaybımız var mı?
Seninle gurur duyuyoruz.
Baba, anlattığın hikâyeler
gerçekmiş.
Onları gerçek yapan sensin, Soren.
Barış sağlandıktan sonra kutlama yapma
ve inancını asla kaybetmeyen küçük grubumuza...
...hak ettiklerini verme vakti gelmiş.
Genç Muhafızlar olarak kralla kraliçenin
karşısına çıktıklarında...
...Ga'Hoole Ağacı'nı
heyecan fırtınası kaplamış.
Son olarak, bütün kalpleriyle...
...yaraları sarmaya...
...ezilenlere güç vermeye...
...ve tereddütsüzce
kötüleri alt atmeye...
...yemin etmişler.
Ama bildiğimiz kadarıyla
Nyra kaçmıştı.
Peki ya Kludd?
Kludd hiç bulunamadı.
Bu kadar yeter mi?
Ne?
Devam et lütfen!
Kâbus görmenizi istemem.
Hadi!
Daha anlat, daha anlat!
Dediklerini yap, Soren.
Daha fazla hikâye dinlemek istiyorlar.
Hayal kırıklığına uğratmayalım.
Güzel bir fırtına patlayacak.
Şansımız yaver giderse
dönder-geç bile yaparım!
Çeviri: nazo82 & Shagrathian