Tip:
Highlight text to annotate it
X
Lütfü Keremiyle
muamele buyursun, affıyla muamele buyursun bize
Cenab-ı Mevla.
"İnneke afuvvun, tuhibbul affe fa'fu anna ya Kerim"
Dua bu. Ey Rabbimiz
İnneke afuvvun Kerim, affı bol
Keremi'nin ucu bucağı yok.
Fa'fu anna ya Kerim.
Biz yaramazlık yapıyoruz.
Bizi affeyle Allah'ım. Biz yetişkin
kulluk yapamadık, bizi affeyle Allah'ım.
Ey Rabbimiz bize edeb yollarını gösterecek
salih kullarını gönder Ya Rabbim, Habibi Ekremin hürmetine.
Ol Habibi Ekremin, Habibil Nebi
Aleyhi Efdalis Salatu ves Selam Efendimiz
bize edeb öğretti, lakin
o edebi bir tarafa atıp,
başka yollar arıyor insanoğlu.
Eh doğru yolu bırakan
gideceği yere de gidemez.
Yol da alamaz. Zahmetin içerisine düşer.
"İnna haza sırati, sıratil müstakima"
Cenab-ı Mevla, Benim yolum diyor dümdüzdür,
selamet yoldur. Bu yolu size
temiz kullarımla, seçkin kullarımla
tebliğ ettim, bildirdim. Siz dinlemiyorsunuz.
Ve sapaya gidiyorsunuz.
Cenab-ı Allah, kullarının zahmet çekmesini istemez.
Lakin kullar kendileri hü*** ediyor.
Hü*** ediyorlar, Sıratu Müstakimi
bırakıyorlar, diyorlar buradan gidelim; buradan gidelim.
Bre Şeriat'ın dışındaki devletlerin adı nedir? Sandala mandala.
Ve bunları idare eden kimseler
onlar da
hem budala
hem ahmak.
Allah'ın gösterdiği temiz yolu bırakıp
sapaya düşerse ne olur?
Diyorlar biz düstur yapacağız.
Düstur ne demek?
Eski tabirle
eski tabirle ona
Kanun-u Esasi yapacağız biz.
Kanunumuzu kendimiz yapacağız.
Sen'in gönderdiğin kanunu biz istemeyiz.
Maşa'Allah, bu ne cürettir? Allah'a karşı
bir anayasa yapacağız diyor.
Sen kim be, sen kim
ki anayasa yapacağım diyorsun?
Cenab-ı Hakk'ın gönderdiği Şeriat yetişmedi mi size?
Kafi gelmedi mi size? Ki siz
onun üstünde düstur yapacağım, destar yapacağım.
Ana teşkilatı esasiyye
yapacağım. Düstur,
anayasa yapacağım diyor ben.
Maşa'Allah, bu ne cürettir?
Onun için bütün memleketler sandala mandala oldular.
Şeyleri yok, birbirlerini yiyecek onlar.
Kim gelirse hükmetmeye
diyorlar; e biz anayasa yapacağız. Bre Allah Şeriat göndermiş
İnsanoğlunun, insan olarak nasıl yaşayacağını gösterdi.
E siz diyor, istemeyiz biz. Bunu istemeyiz, bu eskidi.
Biz kendimiz yapacağız, e yap da içine düş.
Onun için bütün dünya bugün
sandala mandala. Şeyleri yok.
Ne akılları var, ne imanları var.
Ne şerefleri var, ne yapacak şeylerini
bilen bir kafaları var; boş, boş.
E biz seçeceğiz diyor. Ya hu
sen bir yığın karpuz olsa
karpuzun sahibine dersin, sen bir tane seç bana.
Karpuzu seçemeyen adam, adam seçebilir mi?
Ne edebsizlik ve ne cürettir bu?
Boşuna bu. Boşuna.
Şeytanın iğvası derler buna. Şeytanın aldatmasıdır.
Sen bunu ol, sen şunu ol.
Bir cemiyet kuralım. Efendim sen
reis olursun, sen ikinci, üçüncü reis olursun.
Sen filan
bakan, filan bakmayan olursun.
Karmakarış. İçinden çıkılmaz hale düştüler şimdi.
Çıkamazlar. "İlla bi Hablin Min Allah."
Cenab-ı Hakk'ın gönderdiği ipe sarılan, bu
rezil hayattan, rezilliğinden kurtulabilir.
Değilse ne dünyaları var, ne ahiretleri var.
Şeriat Garravun Ahmediyye.
Parıl parıl parlayan Ahmediyye.
Efendimiz'in ismine Şeriatı İslamiye'dir bu.
Buna bakacaksın. Senin uydurduğun
sandala mandala.
Bir hayrı yok. Çünkü bilemezsin.
Cenab-ı Hak her mahlukun halini bilir, haline göre verir.
Karıncanın halinden arı anlamaz.
Arının halinden
başka böcek anlamaz.
Arılar bir de kaç nevidir; bal yapan da var,
zehir yapan da var.
Seninle zehiri, ben tatlılaştıracağım.
Zehiri güzelleştireceğim, size vereceğim yaşayasınız.
Ya hu bunun aslı zehir.
Cenab-ı Hakk'ın size gönderdiği
hayat verecek size, şeref verecek size.
Hayatun Tayyibe; güzel hayat yaşayacaksınız.
Dünyada hayatınız güzel olacak, ahirette de
ebedi olan nimetlerini verecek Cenab-ı Hak. "Ömür isteriz.
İstemeyiz" diyor, acayip. Nasıl insansınız siz?
Allah'ın gönderdiğine istemem, istemem.
Bir vakit
Padişah'ın oğlu, bir çinegene kızı görmüş.
Aşık olmuş, illa onu ister.
Ya hu nasihat eder annesi. Sultan olan babası,
Padişah, vazgeçemem diyor ondan.
Peki demiş, gönderelim bu çingene kızını.
Talip olsun alalım. Ne yapalım.
Evladımız gideceğine haspası çıksın.
Vezir gidelim de bakalım demiş.
Şimdi vezir nerededir çingeneler?
Çingeler o korukluğun altında yarı buçuk çadırlarda yaşarlar.
Sormuş,
Hüseyin ağa hazretleri
diyor, nerededir onun şeyi?
Ama kimi be istiyor bu demiş.
Hüseyin ağa hazretleri. Ama bizim deli Hüseyin'i soran
demiş, aha buradadır.
Gitmiş oraya.
Kalkmış, yolda veziri böyle kaldı giderken eteklemiş.
Sultanımız niye böyle mahsunsunuz?
Demiş ki Sultanımız'ın oğlu
bir çingene kızına
aşık oldu, illa onu isterim diyor, e ne oldu sonra?
Gittim demiş babasını gördüm, vermem dedi diyor bana, ben de şimdi böyle
mahsun, peki demiş bırak.
Yedek at yanında var şeyin.
Vezirin. Atı bana müsade et demiş.
De ben tertipleyeyim çingeneleri.
Binmiş, mahmuzlarında "bre çingeneler bre
akılsızlar, bre bilmem neler"
Defteri açtı diyor, ne kadar kötü sıfat varsa
bağıraraktan girmiş şeye. Hemen çingeneler
nedir demiş ağamız, ne istersiniz?
Niye böyle hiddetle geldiniz? Nerede be o
kızını Şehzademize vermem diyen?
Hüseyin mi şey? Ama o deli Hüseyin'dir söylediğin,
onu istersin? Orada demiş.
hemen gitmiş, basmış şeye
mahmuzlamış atı oraya.
"Bre deli Hüseyin neredesin bre? Bre utanmaz, alçak çık dışarı"
Bağırmış, çadırdan fakir titreyerekten çıkmış.
Buyur ağa hazretleri, puh demiş bir defa tükürmüş.
Aman demiş.
Yüzümüz ağardı, ağamızın tükürüğünden.
Yüzlerine su dökmez onlar.
Hasılı kelam, bre utanmaz
ne ağasısın bre sen, bre deli Hüseyin!
Sana Padişahımız'ın
kerimesini; kerimeni istemeye geldiler de böyle yapasın.
Aman Paşamız
Al bu atı demiş, git gel bir parça
hızla geldim demiş, çatlayacak at.
Hüseyin ağa gider gelir, dili çıkmış dışarıya yorgunluktan. Tut demiş ona.
Aman ağa hazretleri merhamet ediniz diyor.Bre utanmaz deli Hüseyin
Nerede buldun bre ağalığı sen bre bilmem ne
diyerekten, şimdi sayıyor onu.
Padişahımız'ın Şehzade'sine kızını
istemeye geldiler diyor.
Efendimiz diyor ağamız
bir kimse geldi bize birşey söyledi anlamadık.
Sizin gibi ağzı düzgün adam gelmedi diyor bana. Öyle mi?
"Ağzı düzgün adam gelmedi, emrinize" diyor. "Çık üstüne onun!"
Kalktı attı dışarıya, koy arkasına şeyi.
Bindirmiş kısrağın tozuna, aman Paşam
ağzı düzgün adam gelmedi diyor.
E şimdi bunlardan sandala mandalalar hepsi ağzı düzgün adam arar.
Bunlar adam olmaz. Bu adamlar çingene soyu.
Sandala mandala cinsi. Onlara ağzının payını verecek
insan ister. Geliyor.
Böyle oldu dünya. Deli Hüseyin gibi ağa zanneder kendini.
Ne ağası be demiş sen
ismi de güzel ama kendi akılsız, çingene.
Onun gibi şimdi dünyanın işi sandala mandala oldu.
Sen böyle yapacaksın, ben böyle yapacağım. Al da yap.
Başına giy. Hiç birisi içinden çıkamıyor.
Ne Rus'u, ne Amerikan'ı, ne Arab'ı, ne Türk'ü, ne Acem'i
ne siyahı, ne beyazı, ne Çin'i, ne Japon'u.
İçinden çıkamadı. Ne için? Ağzı düzgün adam ister bunlar.
Ağzı düzgün adam geliyor. Tebliğleri verecek.
Allah bizi edeb dairesinden dışarı çıkartmasın. Ya Rabbi Tövbe.
Tövbe Allah'ım, Tövbe Allah'ım, Tövbe Ya Rabbi.
Sen'in güzel Peygamberi'nin yolunu tutmak isteriz, bize o yolları öğretecek
Mübarek kullarından gönder Ya Rabbi.
Ümmü Han Sultanımız, tevessül buyurunuz. Ne yapalım? Fatiha.
İşte bu. Bugünün haberi budur.
Beğendin? Bu hikaye mühimdir.
Ağzı düzgün.
Oh Ya Rabbi, Lekel Hamd.
Kötü nefsimize Allah bizi bırakmasın.
Terbiyesizlerin elinde de bırakmasın, zalim eline de düşürmesin.
Kafir eline de düşürmesin.
Allah Ya Rabbi.
Yeryüzü kabul edemiyor, volkanlar çıkıyor.
Gökyüzü kabul edemiyor, tufanlar geliyor.
Bu azgın insanları, bu çingene insanları
bu sandala mandalaların hakkından gelelim diye hü*** var Gökyüzü'nden
de Yeryüzünden de. Aman Ya Rabbi. Tövbe Estağfirullah.Tövbe Estağfirullah.
"Zulüm devam edemez, ederse yakar ve yıkar."
Allah bizi onların şerrinden saklasın.
Bizi de zalimlerden yapmasın.
Aman Ya Rabbi, Tövbe Ya Rabbi. Tövbe Estağfirullah.
Heybetli kullarını gönder Ya Rabbi, bunları o ağa gibi yapsın.
Çingene oldu dünya, hepsi.
Çingene pazarı.
Sahibini gönder, Sultanımız'ı gönder Ya Rabbi.
Habibi Ekremin hürmetine, Sultan bekleriz Ya Rabbi.
Sultansız kaldık.
Ettiğini eylediğini bilmeyenlerin elinde kaldık.
Sandala mandala devletleri, devlet diyerekten çıktılar.
Ortalığı fesada. Artık yer de razı olmadı ateş püskürüyor.
Gökyüzü şiddetinden tufan gibi yağıyor yahu.
Bir kişi de demiyor, bu Allah'ın gazabının eseri. Aman Ya Rabbi demiyor.
Tövbe Ya Rabbi. Fatiha.
İyi günler göresiniz.
Akıbetiniz hayır olsun. Ömrünüz çok olsun.