Tip:
Highlight text to annotate it
X
2. Bölüm
Ah, hazinem!
bu doğru, doğru..
Tadı nasıl?
Bir soylununki.
şimdiye kadar,
hiçbir yabancı Chosun'dan canlı ayrılmadı..(kore)
Ah! Bu da ne için?!
Sen onu al.
Ben de bunu alacağım.
Adil bir alışveriş.
Bu kralın maskelerinden biri.
Herkes bir kral olmak ister.
Babalarını ve kardeşlerini
Öldürmeleri gerekse bile.
Sanbang köyündeki vergi ambarı
O şey gerçekten de insan yemeği mi?
Domuz yeminden ne farkı var!
biraz yemek ister misin?
eger yemek istiyorsan çalış..
Burada, ellerin boşsa, ağzın da boş kalır.
anladın mı?
çalışmam için nasıl benimle böyle kaba konusursun?
Yalvarsan bile o domuz yemini yemem.
Henüz yeterince aç değil.
oldukça zavallı..
buraya geldiğinden beri birşey yememiş gibi görünüyor..
Zavallı mı? Tabi canım!
Hey! İlk defa mı bir sürgünle uğraşıyoruz?
Onun gibi boynu dar insanları ancak
aç bırakırsak boyunları deniz kestanesi gibi yumuşak olur.
sizi yalnız bırakacagım
ne yapıyorsanız devam edebilirsiniz..
Hadi gel, ye.
sadece kendin ye..
Bayım!!
Bir dakika için bekleyin, bayım.
Bize bir gün daha verin.
Ne olursa olsun, kesinlikle atı bulacağız.
bir sey yapamayız..
resmi görevli bize onu acilen getirmemizi buyurdu..
Vergi için atları koruyayım diye uyumadı bile!
ve şimdi cezalandırmak için tutuklanmak zorunda mı?
vergi kaçırmanın ne kadar büyük bir suç oldugunu bilmiyor musunuz?
sadece bir gün daha verin bize..bir dün daha..
Bayım, lütfen! Bayım!
suçu için suçluyu cezalandırın..
ne yapıyorsun?
bir!
iki!
Yang Soon'nun babası ölecek..
aigo,bu çok adaletsizce..
adaletsiz
"At"
Dae Jung Hyun'daki sarayın vergi ambarı...
sen kimsin?
Ben San *** Vadisinde yaşayan sürgün edilmiş bir asilim..
sadece atlara bakmak için geldim..
sürgün edilmişlerin hayatı oldukça rahat..
Bu yerin...
Krala vergi olarak verilecek atlarla dolu olduğunu duydum...
Ama, buradaki atlar biraz...
Ben de öyle diyorum. Sadece iyi olanları yok oldu.
Çalındıklarını mı ima ediyorsun?
Sade kral için ayrılmış sağlıklı ve güçlü olanlar,
İz bırakmadan ortadan yok oldular.
Civardaki çiftçiler polis tarafından götürüldüler.
Bu gece uyuyamayacağım, onları gözetmek zorundayım.
bizim evimizde,
kavanozdaki bütün pirinç kekleri dün yok oldular..
pirinç keklerinin kaybolması problem değil..biliyorsun kral için ayrılan atlar gitti..
fakat gercekten şimdi ne olacak?
Adamızda hiç hırsız olmamasıyla ün salmıştık..
Aigoo, tadı gerçekten de taze!
Balığın en lezzetlisi yakalandıktan hemen sonra yenileni.
birsey duydum sanki..
Ben de duydum.
belki yaban domuzlarıdır?
Enerjimizi okyanus dalışı için saklamalıyız.
ah..
eger gece üşürsen, üstünü bununla örtebilirsin..
yabancı yerde olmak belki gece seni üşütür..
örtmek?
Me Too, sen nereden geldin?
ne kadar uzaktan geldin ?
Me too?
Me too, sen buraya nereden geldin?
Hayır, hayır. Ben William'ım, William J. Spencer..
Nereden geldin de hiç Korece bilmiyorsun?
Biraz meraklıyım, ama sorun olmaz.
Sadece bana güven. Şimdi arkadaş olduğumuza göre, Me Too, seni ben koruyacağım.
Ben okyanusun öbür ucundaki İngiltere'den geldim.
Sürekli bağırıp beni tasvip etmeyen annemden ve
Evlenmek zorunda olduğum nişanlımdan uzaklaşmak için.
En iyi arkadaşım Yan ile, Nagasaki'deki güzel seramikleri bulmak için ayrıldım.
Uzun bir seyahatin ardından, Nagasaki'ye yaklaştık.
Fakat ani bir fırtına yüzünden, suya düştüm.
Ölecegimi düşünüyordum... Neyse ki ben, William, şanslı bir adamım!
Hala hayattayım ve bu güzel Doğu Asya toprağına düştüm. Hatta iyi kalpli bir deniz-kızıyla bile tanıştım.
ve bu..
O ben miyim?
gercekten mi?
benim ismim Beo Jin
bekle, bu doğru mu?
bu, o mu?
neyse..ismim Beo Jin..Beo jin..
Beo Jin?
bu..Senin adın mı?
Ah..Ben William..
Will..i..am.
William..Wi-li-am
Wi..li..am.
ismin William?
isminin "Me Too" oldugunu düşünmüştüm..
bu gercekten ilginç bir isim..
William..William..William..
Hey millet!
Siz ne hakkında konusuyorsunuz?
Birisi, birisinin kızı oldugu için çok şanslı..
derin dalış gezisine gittigini duydum..
neden ben?
kim söyledi?
annen..
Becerikli bir dalgıç bile değilsin ama gidebiliyorsun. Şanslısın...
O dediğin pek akla yatkın değil.
iyi dalgıç olan Keutboon'un yerine,
Beo Jin muhtemelen bizim grubun ilk terfi edileni olacak.
hı?
anne,ben gercekten derin dalış gezisine geliyor muyum?
ben neden oraya geliyorum?
anne, benim dalış becerimi biliyorsun değil mi?
Yetenekli dalgıçlar bile bu gezide zorlanacaklar, ben nasıl idare edeyim?
Bunları bilmediğini mi sanıyorsun? Gitmenin nedeni yeteneğin değil.
Sana bir ders vermek istiyor.
Yarın göreceğiz. Denizden ceset çıkarmak zorunda bile kalabiliriz.
Boş boş konuşuyorsun... Git ve yarın için hazırlan.
Oppa!
oppa!
Ben... Ben yarın okyanus dalışı gezisine gidiyorum.
İyi eğlenceler.
Sonuçta, benim için endişelenen tek kişi sensin.
Sen hala gitmiyor musun?
O, o kız... O... O...
Canım.
Ahhh~
Hadi. Ah~
Oppa!
Beo Jin şanslı..
bunun ne çeşit bir su oldugunu biliyor musun?
pis su mu?
Dalgıçlarımızın sıhhiyati için dua ettiğimiz Sulmoondae Granny'den gelen taze çekilmiş su o.
o halde temiz olmalı..
bütün düşünebildigin bu mu?
ne demek istiyorsun?
Eğer Sulmoondae Granny kızarsa...
Tamam, biraz su çekmeye gidecegim..
Baba, ben yaparım.
bu yeterli..
ben gidip suyu getirecegim..
sanıyorum, halk tabakası olağanüstü durumlara inanıyorlar..
Aristokrat..
tabii ki aristokratlar farklıdır..
mademki gidiyorsun ikinci kez gitmemek için..
pirinç hazırlamak için ve içmek için bol miktarda su getir..
Sürülen kişi!
sana yardım etmeme izin ver..
sana yardım etmeme izin ver..sana yardım etmeme izin ver..
birinci
ikinci..
Sag taraftan
üçüncü..
Zor değil mi?
Bir yere gidelim mi?
ve biraz turunçgil çayı içelim?
Ah,Utandı..
Başlangışta herkes böyledir..
hey sen!
Şu alışkanlıklarını düzeltmeni söyledim sana..
Hala ögrenemedin mi?
Sen nasıl..
birsürü kadının oldugu yerlerde dolaşırsın?
bir aristokrat gibi tam gardrobun olmadan..
ne söyledigine dikkat et..
Kadınlara taciz etmek soylular için bir erdem midir?
kendi köy sorunlarınla ilgilen sen..
köylüler yorulmak bilmeden çalışıyorlar..
hayatları acınacak halde..
Bütün bunların sorumluluğu onları görevlendirende değil mi?
sen nasıl böyle kabasın!
bir sürgün edilmiş kimse nasıl diğerlerinin tarafı için kolayca konuşabilir?
ben..
İşimin tam ortasındaydım..kusuruma bakmayın...
bir,iki,üç,dört.
bir,iki,üç,dört
iki,iki,üç,üç
William aç olmalı
Bu kral deniztarağı,kral deniztarağı..
Çek! Çek!
birşeyler ögrendin mi?
sen sadece sığ suda denizyosunu toplamak için dalma da iyisin..
bizimle gelmemeliydin..
derin dalış gezisine nasıl gelebildin?
Konuşup durduğunuza göre hala enerjiniz var demek ki.
baska bir kral deniztaragı için yarın tekrar dalmak istiyorum..
Ne düşünüyorsunuz?
Hay allahım!
En kötü dalgıçı, birilerinin kızını, bırakıp bize sataşıyorsun.
Ne... Kendine bak!
Sen de dalışta kötüsün.
yarın eve vardıgımızda en azından sığ suya dalmaya gitmeli ve hatalarını ögrenmelisin..
anne,bunun benim için ne kadar zor oldugunu görmüyor musun?
Eğer habire aşağılayıp kızacağın bir çocuk istiyorduysan,
Yerime bir inek doğurmalıymışsın!
bu da neydi?
bu,,bu..senin bu ağzın!
Bizimle derin dalış gezisine gelmeye hak kazanan ilk düşük seviyeli dalgıçsan,
Gururlu bir kalple,
Elinden gelenin en iyisini yapmalısın!
Ama bundan biraz bile hoşlanmıyorum.
dalgıç olmak istedigimi kim söyledi..
Tamnado(jejudo)'da doğduysan,
Karderinde dalgıçlık vardır, o halde ne diye ağlıyorsun?
O halde neden beni doğurdun?!
Yarabbim, yarabbim...
hırsız!
hırsızı yakalayın!
herkes dışarı cıksın!
neler oluyor
sakin ol!
bu nedir?
uyuyordum sonra birsey duydum..
yavaşça dışarı gittim..
karanlık bir gölge mutfaga gitti ve birsey aldı..
bir domuz olabilir mi?belki?
hayır, değildi
dikkatlice baktım,bir insana benziyordu..
gecenin geç vakti..
bu gürültü de ne?
bayım!
gecenin bir yarısı neler oluyor?
bu kaosun ne oldugunu sordum?
bir hırsız evime geldi..
bir hırsız mı dedin?
yine birisi vergi eşyalarını mı çaldı?
hayır öyle değil..
sadece biraz kurutulmuş midye,
vergilendirilebilir eşyaları değil..
mutfak bıçağını aldı
Yiyeceğim haşlanmış yumurtaları bile aldı
evimizde, dinsel tören masası için hazırladıgım pirinç de kayboldu..
bunun bir anlamı yok..
bu önemsiz hırsızlığı polise bildirin..
bütün bu kaos ne ve herkes neden endişeli?
herkes evine dönsün..
çabuk ol..
Keutboon'un annesi,buradayım..
şu,şu kız..
neden böyle sinirlisin?
Beo Jin..
Beo Jin iyi misin?
William buradan ayrılmak zorundasın değil mi?
beni de seninle almalısın..
biliyorsun..
beni de seninle almayı unutma,,unutmamalısın..
söz ver..
beni yalnız bırakmayacaksın, kesinlikle beni de seninle götüreceksin..
şimdiden sonra William yalnız gidemez..
parmaklarımızla böyle yaptıgımız halde sözünü bozarsan YoungDeung nine tarafından okyanus dalgalarının içine girip sürükleneceksin..
tamam mı?
gercekten burdan gitmek istiyorum..
eger senin gibi bir kişi daha varsa,dünya inanılmaz büyük ve farklı olmalı..
fakat nasıl takılıp kalmış olmak zorundayım..
hayatımın huzuru için Tamra'da ?
anlamamış olsan bile..
böyle şeyleri sana söylemiş olabilmek..kalbimi iyi hissettiriyor..
tesekkürler William..
Ama neden bu burada?
ondan hoşlanıyor musun?Bak..
bir midilli kadar büyük bir kızsın..karanlıkta gizlenmeye korkmuş olmalısın..
psk,eger karanlığın korkutucu oldugunu biliyorsan,bu zamana kadar nerdeydin?
sen , orada..şu nedir?
seni ilgilendirmez..
hayır..bu şans tarafından olabilir mi..
Jin sang pee?
bakmama izin ver..
huh!kendini kontrol edemez misin?
hırsız
bu güzel..
beni suçlama..
içmeye çok şeyim vardı..
Omo
bu ikisini ben yaptım
bu şey nedir?
bu bir cin..
beyaz çini..(porselen)
sen de kimsin?
sana kim oldugunu sordum..
şu ilginç maskeyi çıkar..
batılı..
iyice kaynamaya başlıyor..
çok topladın mı?
anne bunu ye
ah benim tatlı kızım..
ben de..
anne..
deniz kıyısında yediğinde çorba çok iyi tadar..
orada..şu Beo Jin'in babası değil mi?
omo.
çok zor olmalı..
ne dünyada..bu ne tür bir iş?
Beo Jin'nin annesi..
onu gördüm!!
onu gördüm!
Onu gördüm..
Ne oldu?
Şu gariban hepsini aldı..
Bütün vergiyi almış olmalı..
Ne?hepsini mi aldı?
o kim?onu yakalamaya gidelim...
onu kesinlikle gördüm..aniden ağacların arasından çıkıverdi.
gözleri maviydi..boyu 30 metreydi..saçları deniz yosunu gibi etrafta sallanıyodu.o olmalı..
bir cin..
sen kimi kandırmaya çalışıyorsun?
hadi gidelim..gidelim..
ve burun..
git burdan..
onu denize fırlatın..
William.
Beo Jin..
iyi misin?
bu kötü!seni almaya geliyorlar..
William dikkatli ol,
bu tehlikeli..
Yan?
Yan!!
biliyor musun,benimle burda durduguna inanamıyorum..
ve bottan düşen tek kişi oldugumu düşündüm..
şu kız kim?
Şey..Nereden başlayayım?
beni kurtardı,beni korudu ve bana yiyecek verdi..
Yan, o güvenilir biri seni temin ederim.
O, olmasaydı brada tamamen kayıp ve ümitsiz olmuş olacaktım.
Biraz ortalardan kaybol, O tehlikeli olabilir.
Ormanda öyle hızlı nasıl koştu.
Onun ilk zamanı olamaz.
Bir yabancı, nasıl yapabilir?
Olağanüstü ..
O olağanüstü.
Bu ormanın, çok güzel olduğunu görürüyorum.
Ama bunun çok genç bir usta için erken olduğunu düşünüyorum...
.. doğa ile zamanını boşa harcamak için?
Aksanından, buradan olmadığını tahmin ediyorum.
Adın ne?
Park.
Park Kyu.
Sudan dışarı, bütün bunları nasıl idare ettin?
Oh bu sadece şaşırtıcı!
Vay güzel!
İyi, bak. Orada Kuzey tarafı.
Enlem... 33 dereceleri kuzeyde.
Chosun, uzakta güneyde.
Öyleyse.. Şimdi neredeyiz?
Tamna adası! Tabii ki!
Ta-ta.. Ne?
Tamra adası. Avrupa'da, onlar, onu Quelpart olarak çağırır.
Chosun'un güney sonunda bir adadır.
Tamna.. Chosun...
İnanılmaz! Okyanus, egzotik topraklarla doldurulur.
Yakında ayrılsak iyi olur. Bu ülke Japonya'ya çok yakın.
Eğer yerel insanlar bizi bulurlarsa neler olacağını, ne bekleyeceğini bilemezsin.
Hayır, yalnızca, şimdi bırakamam. Bundan hoşlanmadım!
Ben demek ..
Değerli hazinemi buluncaya kadar dönmeyeceğim.
Hiçbir şey buradan tek parça halinde çıkmanın dışında önemli değil.
Nagasaki'ye gitmek zorundayız, Holandia 2 , bırakmadan önce.
Beni korkuttun!
Senin varış sinyaline ihtiyacın var.
Kötü dilin ve patavatsız davranışına bak...
Korktuğunu yoldan gördüm, bir suç işlemiş olmalısın.
Ne suç? ..
Unut gitsin. Bana biraz su al.
Oh. Tabii, sana biraz su getirmeliydim.
Ama daha sonra.
Bu ... Bu ...
Baş dalgıç buraya bak.
Sen şimdiye kadar, su kenarında garip bir şey gördün mü?
Bilirsin. Gökyüzüne doğru işaret eden bir burunlu birisi.
Kağıt gibi bir soluk cilt ile.
Sana acıyorum.
Eğer sıkıldıysan, ağı yapmama yardım et.
Kaba olmayın.
Ew, ew, ew . . .
Sen ne kadar yedin, senin ağzın kürek mi bizim çanak boşalmış?
(Pilav? Ne ...!)
William, uyan.
Ben geldim.
Beo Jin?!
Haydi, kalk.
Sen, kahvaltı yemelisin.
Sen aç mısın?
Bunu ye.
O, yiyeceği geldiğinde iyi zamanlamayla kutsanır.
Yan, buraya gel.
Şimdi gitmem gerekiyor.
Aç olduğun olasılığına karşı erkenden geldim.
Bir dahaki sefere çok getireceğim.
Gidiyorum -
Bekle... Bekle bir dakika.
Ne?
Ne dedin?
Bu...
Bu, senin söylediğin altın saç mı?
Oldukça uzun.
Bu, benim için ... tutmak için mi?
Ben iyiyim.
Sen benim söylediğim herşeyi öğrendin mi?
O doğru.
Tamam. Gitmeden önce biraz öğretmeliyim.
İlk olarak, sabah selamları.
Sen kahvaltı yaptın mı?
Sen kahvaltı yaptın mı?
Benimle söyle.
Sen kahvaltı yaptın mı?
İyi gidiyorsun, William.
Sen kahvaltı yaptın mı, William?
Sen... kahvaltı yaptın mı... Beo Jin?
Ben kahvaltı yaptım.
Yan, sen kahvaltı yaptın mı?
Hey! Hey çocuklar!
Bu Abalone bak!
Onu yakaladım.
O gerçekten büyük değil mi?
Bu nedir?
Bu altın mı?
Yah, bana ver!
O benim.
O "biraz" ilginç görünüyor.
Sen, bu adada onun gibi bir şeyi nerede buldun?
Sürgüne gönderilen o şey, sana onu vermiş olmalı, doğru mu?
Ben doğruyum, değil mi?
Bu tür şeyler Han Yang (Seul) arasında bir ...
Beo Jin ah,
Bu doğru mu?
Gerçekten? Sürgüncü, sana onu verdi mi?
Bu...
Sürgüncü...
O sürgüncüde ne görüyor?
Sen neden çevremde dolaşırsın?
Ben, senin, Beo Jin'e altın saç verdiğini duydum, doğru mu?
Neden ona verdin?
Bir, abalone bıçağına bağladı.
Sen gerçekten, Beo Jin'in dikkatini çekmeyi mi deniyorsun?
Sen, benim için herhangi birisine sahip misin?
Sen, Han Ynag' (Seoul)dan sadece getirilen olanına sahip olamazdın...
Jeju'da hükümet Jaejung Hyun ofisi
Bunu nereden buldun?
Sami gola doğru bir orman yolunda...
Gerçekten?
Başka şeyler gördün mü?
Biz heryere baktık ama başka bir şey...
Samigol demek...
Şu an için yeterli delil topladık.
Her neyse,
Vergiye tabi mallar ile doldurman gerekir.
Onların sert yaşamları olsa bile yardım etmez, eğer sen sıkarsan çıkarlar.
Evet, söylerim.
Bu Han Yang (Seul) değil.
Onlara bir araştırmacı göndermek için gidiyoruz ... Biz, onla işbirliği yapmak için emrederiz.
Şu andan itibaren, dikkatli olmak gerekiyor.
Ben, konuma gizlice yerleşmeyi isterim...
Zor olacak.
Bu neden burada?
William,
İlginç bir maske bak.
Bir maske, yüzünü saklamaya ihtiyaç duyan birisi içindir...
Bu şehirde bir maskenin arkasında saklanmaya ihtiyaç duyan birisi mi var?
Ben... Bilmiyorum!
Onu bana ver!
O benim!
Bu o mu? ... o sana verdiğim, başkalarının anlattıkları?
Senin çok ilginç şeyler taşıdığını görüyorum.
Bunu nereden aldın?
Seni değersiz sürgüncü, şimdi bir şeyleri mi çalıyorsun?!
Sana bunu vermedim bile.
hatta benden aldığını söyledin.
Bu çok garip.
Bu, bıçağa ne bağlanır?
Bir ihtimal olarak, o insan saçı mı?
Tıpkı
Gelen yabancının saçı...
Bir yabancı?
Ne ... o?
Ah, doğru.
Ben, işe meyve bahçesine gitmek zorundayım.
Sürgüncü, ben şimdi gidiyorum...
Eğer ben, annem tarafından yakalanırsam, sıkıntı vermek için çalışmayacağım.
Kim domuz yakalamak için çalışıyor?
bir tuzak kurmalı ...
William!
Beo Jin.
Sen iyi misin?
William,
Sen, kasabaya gittin mi?
William, sen kasabaya gidemezsin.
Sen, eğer yakalanırsan başın büyük belaya girer.
Bir şeyler yapmak zorundayım.
Ne olacak, eğer işeyler daha tehlikeli olursa?..
Bana dikkatlice bakın.
Sen, yapamazsın.
Tehlikeli!
Kasaba, kasaba.
Kasaba.
San *** kasabası
San *** kasabası
Sen gidemezsin, bu tehlikeli.
Sen gidemezsin, bu tehlikeli.
Böyle iyi, William.
Sürgüncü!
ÇEVİRİLER: "zynpocean,Mydestiny06,madita, " ÇEVİRİLER: "zynpocean,Mydestiny06,madita, "William Koş!
ÇEVİRİLER: "zynpocean,Mydestiny06,madita, " ÇEVİRİLER: "zynpocean,Mydestiny06,madita, "Sen neden bahsediyorsun? Hükümet bürosuna şikeyet etmekmi? olamaz!
Ne? Madalyonu sen almadınmı?
Sen gerçekten bir altın balığının beynine sahipsin
Seninleyken kendimi tamamen farklı bir dünyadaymışım gibi hissediyorum.
Benimle bir yere gelmen gerekiyor.
Gitme.
Su? Dikkatli olmalısın.
ÇEVİRİLER: "zynpocean,Mydestiny06,madita, "Beon Jin'in babasını götürdüler.
Baba!!!