Tip:
Highlight text to annotate it
X
Nikolay Harutyunyan: Bay Sargsanı sahneye davet edelim!
Tigran Sargsyan: Selam Nick, seni uzun zamandır tanıyorum,
ama yanına gelmeden bu kadar uzun boylu olduğunu farketmemiştim.
Merak ediyorum da, evde bitmeyen bir havuç stoğunuz falan mı var?
(Alkışlar)
TS: Onunla uğraşıyorum çünkü, birileri de benle dalga geçip duruyordu.
Neden dalga geçiyorlardı?
Herhalde ufak tefek olduğum için, değil mi?
Hayır. Benle dalga geçen kişiyle de dalga geçen birileri olduğu için.
Kendisini aşağılanmış hissettiği için o da kendini kabul ettirmek amacıyla birilerini aşağılamak istiyordu.
İşte o birileri bendim, çünkü o anda dezavantajlı pozisyonda bulabildiği ufak tefek kişi bendim.
Ama bu iş burada bitmiyor. Dalga geçme uzun bir zincir haline dönüşüyor,
bu da arkadaşlığı mahvederek, çocuklar arasında kavgalara neden oluyor.
Mesela, yan sınıftan Aram'ı alalım. Okulda sık sık küçük düşürülüyordu.
Ama Eylülde, yeni bir Matematik-Fizik sınıfı açıldı.
Aram, yeni arkadaşlar bulmak için bu derse katıldı. Aslında orada birkaç gerçek arkadaş da edindi.
Kendimize şunu soralım: Ya orada arkadaş bulamasaydı? O zaman ne olurdu?
Birileriyle dalga geçmeden önce düşünelim -- ve başkalarıyla dalga geçme sınırımız sadece kendimizle dalga geçebildiğimiz kadar olsun.
(Alkışlar)