Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çağlar boyunca mimarlar ve mühendisler
muazzam binalar tasarlayıp inşa etmişlerdir.
Bunlar dünyamızı şekillendiren,
zamanın sınavından geçmiş binalardır.
Ben Ed Asner,
"Mimarlar & Mühendisler'e hoşgeldiniz.
Şimdi modern çelik yapılara bir bakalım.
Bu Empire State binası.
Modern mimarinin bir harikası.
Dayanması için inşa edildi.
Bugünün mimar ve mühendisleri
binaları tasarlarken ve inşa ederken bilgisayarlar kullanıyorlar.
Bu binalar doğal afetlere dayanabiliyor.
Depremler, yangınlar ve kasırgalar gibi.
Bu modern gökdelen de dayanması için inşa edilmişti.
Bu şekilde, tamamen yıkılan binaları daha önce de gördük.
Ancak sadece planlı yıkımlarda.
Danny Jowenko bu konunun Avrupa'daki en uzman ismi.
Bu konuda ne dedi?
Bu planlı bir yıkım.
Kesin mi?
Kesin.
İçeriye doğru patlatılmış.
Uzman bir grupla anlaşılmış ve onlara yaptırılmış.
Karşılaştıralım:
Bunun gibi binaları saniyeler içinde yıkmak için patlayıcılar kullanılır.
Tamam, yani bu planlı bir yıkım. Bunda sorun ne?
Şey, bu 11 Eylül günü, öğleden sonra
Dünya Ticaret Merkezi'nde yapıldı.
Şunu hatırdan çıkarmayalım - planlı bir yıkım
bir gün içerisinde planlanıp hazırlanamaz.
Aylar sürer.
O yüzden bu olay önceden planlanmış olmalı.
[Patlama]
Bunu duydun mu? Gözün o binada olsun.
Birazdan yıkılacak.
Bina patlamak üzere. Geri çekilin.
Geri çekiliyoruz. Bina patlamak üzere.
Gerçekten "yıkmak" kelimesini kullandılar mı ve bunu size anlatan kimdi?
İtfaiye. Ayrıca "Yıkmak zorunda kalacağız" ifadesini kullandılar.
Hem de bu insanlar patlamaları duydular.
Gürültüyü duyduk, yıldırım sesi gibiydi.
Binayı parçalayan bir şok dalgasına benziyordu.
Bütün pencereler dışarı uçtu.
Bir saniye kadar sonra zemin katı yıkıldı.
Zemin katını bina takip etti.
Parmaklarıyla sayarken duydum:
üç, iki, bir,
ve patlama: bom, bom, bom, bom.
Ayrıca bu muhabirler olanı "planlı yıkım" olarak teşhis ettiler.
Tam zamanında arkamı döndüm, gördüğüm şey gökdelen yıkımına benziyordu.
Bir yıkım ekibi tarafından yapılmışa benziyordu. Bütün bina öylece yıkıldı.
Bugün üçüncü kez, bana televizyonda gördüğümüz
resimleri hatırlattı.
Belli yerlere yerleştirilen dinamitlerle kasten yıkılan bir binanın resimlerini.
Planlı bir patlama gibiydi, kat kat yıkıldı.
Peki planlı bir yıkım ise bunda sorun ne?
Tamam da, resmi daireler bize binanın ofis yangınları yüzünden
yıkıldığını söylediler.
Milli Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü 2008'de nihai raporunu tamamladı.
WTC 7 binası ofis mobilyalarından çıkan yangın yüzünden yıkıldı,
Patlayıcılar ya da uçak yakıtı yüzünden değil.
Peki sizce bina neden yıkıldı?
Benim dikkatimi çeken, 1300'den fazla mimar ve mühendisin
7 numaralı binanın yıkılışına dair delilleri incelemesi oldu.
Bu kişiler Milli Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü tarafından yayınlanan resmi raporu reddediyorlar.
Ben önceki halime göre bu konuda kesinlikle daha açık fikirliyim
çünkü 11 Eylül aileleri ve bütün bu mimar ve mühendisler de sürece dahil oldular.
23 yıllık tecrübeye sahip bir mimarı, Richard Gage'i dinlemek üzeresiniz.
Kendisi Amerikan Mimarlar Enstitüsü (AIA) üyesi...
ayrıca "11 Eylül Gerçeği için Mimarlar & Mühendisler" hareketinin kurucusu.
Şu anda 1500'den fazla mimar ve mühendis
ofis yangınları yüzünden binanın yıkılmasının mümkün olmadığını söylüyor.
11 Eylül aileleri tarafından da destekleniyorlar.
Bağımsız ve tarafsız bir soruşturma çağrısı yapıyorlar.
Ben Richard Gage.
Daha önce hiçbir gökdelen yangın yüzünden yıkılmadı.
Bu binalarda daha önce çok sayıda, daha sıcak, daha büyük
ve daha uzun süren yangınlar olmasına rağmen.
7 Numaralı binaya gelince,
NIST'in binanın yıkılmasına sebep gösterdiği yangın
çoktan sönmüştü,
Hem de bir saat kadar önce.
NIST'in iddiasının aksine, yangın yüzünden yıkılmış olamaz.
Buna rağmen bu 47 katlı modern, çelik gökdelen,
hiçbir uçak çarpmamasına rağmen,
iskambil kartlarından yapılmış bir ev gibi kendi temeline yıkılıyor.
Binanın yanından bırakılan bir bowling topu ile aynı hızda.
7 saniyeden daha az bir zamanda.
Uzmanları dinleyin.
7 numaralı bina ilk 30 metre boyunca serbest düşüşle düştü.
Bu da düşüşü sırasında kesinlikle hiçbir dirençle karşılaşmaması demek.
NIST binanın 8 katının serbest düşüşle düştüğünü,
ve hareketsizlikten serbest düşüş haline bir anda geçtiğini itiraf etti.
Bu, yapbozun rahatsız edici bir ayrıntısı çünkü NIST bunu asla açıklamadı.
Önümüzde kendi temeline yıkılan bir bina var.
Bu da bütün kolonların aynı anda ayrılmış olmasını gerektirir,
ki bina gördüğümüz şekilde düşsün.
Simetri elimizdeki somut delil.
Binanın tamamı kesintisiz bir hareketle yıkılıyor.
Yani yapısal bir direnç söz konusu olamaz.
NIST'e göre yıkım 12. kattaki 79. kolonda başladı.
Tek bir kolon yıkımının bütün binanın yıkılmasına
sebep olduğunu iddia ediyorlar.
Bir bağlantı tahribatının kısmi bir yıkıma yol açması mümkün.
Ancak bu tahribatın bütün binanın,
bütün kolonların aynı anda yıkılmasına sebep olması imkansız.
İmkansız mı? Evet
Gördüğüm şey klasik bir içeriye-patlama.
Önce binanın çekirdeğinin merkezi, çatı katı hareketleniyor...
sonra da binanın kalanı onu izliyor.
NIST'in neden C ekindeki FEMA belgelerini rapordan çıkardığını bilmek istiyorum.
O belgelerde erimiş çeliğin ispatı vardı.
Bu adli kanıta raporda neden yer verilmedi?
Ofis yangınıyla çeliği eritmek için yeterli ısıyı elde edemezsiniz.
Ancak erimiş demirin delili var.
RJ Lee şirketi, USGS ve Dr. Steven Jones'un çalışması birbirlerinden bağımsız olarak
bu mikroskopik kürecikleri keşfetti.
Tozun içinde reaksiyona uğramamış
termitik malzeme bulduk.
Kırmızı-gri çipler biçiminde.
Bunların değişik özellikleri var.
Reaksiyona girince erimiş demir üretiyorlar.
Bu da termitik reaksiyonun bir numaralı göstergesi.
Böyle bir reaksiyon çelik binaları yıkmak için kullanılabilir.
Bulduğumuz şey termitin modern bir versiyonu.
Nano-termit olarak adlandırıyoruz.
Toz örneklerinin hepsinde bu demir mikro küreciklerden vardı.
Bunlar aşırı yüksek ısılarda şekillenmiş olmalılar.
Ben DTM'den alınmış, birbirinden bağımsız
2 toz örneğinde termitik aktiviteye rastladım.
Tozda bulunan termit kalıntılarına dayanarak iddia ediyorum,
bunlar daha önce oluştu,
daha sonra,
enkaz yığınlarının arasındaki yangın sırasında değil.
Mikro küreciklerin bütün özellikleri bu çelik kirişleri eritmede
termit kullanıldığını gösteriyor.
Yani DTM'de termit vardıysa ve erimiş metali oluşturduysa,
ki öyle olduğu bir çok şahitten ve fotoğraftan anlaşılıyor;
o halde sıfır noktasındaki yangının neden söndürülemediği de açıklanmış oluyor.
Elimizdeki bütün delillerle tutarlı olan tek şey,
böyle bir şeye sebep olabilecek şeyin,
çeliği kesmek için kullanılan termat olduğudur.
Aşağıya iniyorsunuz ve erimiş çelik görüyorsunuz,
kanallar arasında akan erimiş çelik.
Sanki bir dökümhanedesiniz, ya da yanardağdan lavlar akıyor.
El kitabı termitten bahsediyor ve eğer betonda
erimiş çelik bulunduysa,
ki 11 Eylül'de vardı, o zaman termiti aramalıyız.
Bu, çelikten, erimiş çelikten ve betondan oluşan bir parça.
Bütün bu öğeler oluşan ısı sonucu bir parçaya dönüştü.
Milli standartlara uygun bir soruşturma istiyoruz.
Patlayıcı delili aramamak için hiçbir mazeret olamaz.
Teröristler 1993'te patlayıcı kullandıysa, neden şimdi patlayıcı aramıyoruz?
Eğer bütün bu şahitler patlamaları duyduysa, neden patlayıcı aramıyoruz?
NIST patlayıcıya dair herhangi bir delil bulamadığını belirtti.
Bunun üzerine onlara sorduk: "Peki aradınız mı?"
"Hayır, patlayıcı ya da patlayıcı kalıntılarını aramadık" dediler.
Peşin hükümlü NIST'in görüşüne göre hiçbir patlayıcı delili yok,
bu yüzden de aramaya gerek yok.
Bu düşünülebilecek en bilimdışı şey.
Aramamak, çünkü bulmayı tahmin etmemek..
Üstelik kanıt bu kadar kuvvetliyken..
Sonuçları yayınlıyorlar ama hiçbir delilleri yok.
Sonra da delilden çıkarılabilecek sonuçları görmezden geliyorlar.
NIST'e yapılan Bilgi Edinme talebi reddedildi.
Gerekçe olarak da "kamu güvenliği riske girebilir" dendi.
Kamu güvenliği nasıl riske girsin bu yüzden?
Delillerin yok edilmesi başlı başlına bir suç teşkil ediyor.
Delillerin uzaklaştırılıp, yok edilmesi işlemi
FEMA soruşturmacılarının oraya 11 Eylül'den bir ay kadar sonra
gelmesinden önce bitmişti bile.
Delillerden yoksun bırakılırsanız bilim yapamazsınız.
Özellikle hipoteziniz en olabilecek şey değil de, en az olabilecek şey ise.
7 numaralı binanın yıkılmasına dair en olası hipoteze
bir kez bile değinilmedi.
Bunun bilimle filan alakası yok.
Bilimsel ve adli kanıt NIST tarafından görmezden gelindi.
Ancak profesyonel, teknisyen ekipler bunu dikkatle inceledi.
Bulunan kanıt planlı bir yıkım hipotezini doğruluyor.
21 yabancı ülkeye ve 32 Amerikan şehrine gittik.
İnsanların dikkatini bu kanıta çekebilmek için.
Ayrıca 11 Eylül aile mensupları ve diğer sorumlu vatandaşlar bizi destekliyor.
Bağımsız ve tarafsız bir soruşturma çağrısı yapıyorlar.
Ben cevap arayan bir aile mensubuyum.
3000'den fazla kişinin ölümüne dair cevaplar!
İşin özü, soruşturma yapılması gerekiyor, düzgün bir şekilde.
Lütfen mimarlara ve mühendislere, tüm dünyadan insanlara, bilim insanlarına bakın
yaşananlardan şüphe duyuyorlar...
Detaylı, geniş bir açıklama yapılması gerek.
Kendi adıma belli bir bilince ulaşmam gerekti.
Ondan sonra olasılıklara bakmayı istedim.
Gerçekten, delil nereye götürürse oraya gitmek gerek.
Bir mühendis olarak mühendislikte 3 diploma sahibiyim.
11 Eylül Gerçeği için Mimar ve Mühendisler imza kampanyasına imzamı verdim.
Çünkü Amerikalılar 11 Eylül Gerçeğine ihtiyaç duyuyorlar.
Delillere bakın, bunu kesin bir şekilde söyleyeceğim:
Aklı çalışan herkes ortaya konan
delillere baktığı zaman
bir şeyler yapılması gerektiği hissini haiz olacak.
Gerçek bir soruşturma başlatılmalı.
Hiçbir zaman iyileşmeyeceğiz,
bu ülke asla, ama asla o günü unutmayacak.
Yeni bir soruştuma talep etmeliyiz.
Adalet istiyorum!
Ülke bunu hak ediyor, hepimiz mağdur olduk.
Hepiniz cevaplar talep etmelisiniz.
O gün hepimiz bir şeyler kaybettik, sadece ben değil.
Bu kanıtı kabullenmek herkes için acı verici bir deneyim.
Ancak gerçeği takip etmeliyiz, nereye götürürse götürsün.
Kanıtlara bakın ve kendiniz karar verin.