Tip:
Highlight text to annotate it
X
Ne yapıyorsun ?Acele et gel!
Tüm bunları gerçekten yapmak zorunda mıyız ?
Buraya kadar geldin, neden tereddüt ediyorsun?
Tazminatı ödeyecek paran olmadığını söyledin.
Öncelikle, şu işi yapıp görelim.
Biz kontratı imzaladıktan sonra o ne yapabilir ki ?
Man Ok, bana güveniyor musun?
Güzel! Şimdi derin bir nefes al.
Tamam. Hadi gidelim.
Bu gerçekten 100% mü ? Bölüm 3, Part 1
Sen.. Sen de kimsin ?
Ahhh! Karnım!
Oh! Bu doğru! o iyi. O iyi
İşte.
Merhaba de. Bu bizim yeni stilistimiz, Apsala.
Stilist mi ?
Senin kötü davranışların hakkındaki söylentiler her yere yayılmış.
Kore'de senin stilistin olmak isteyen kimse yok.
Bu yüzden, Bay Me özellikle yabancı birini buldu.
Öyle olsa bile, anlaşamadığımız biriyle nasıl çalışacağız?
Biraz Korece konuşabiliyorum.
Bu doğru. O biraz Korece ve biraz da İngilizce konuşabiliyor.
Ve o neredeydi ... ?
Ülkesindeki en iyi stilist olarak biliniyor.
En iyi stilist mi ?
Hey, böyle giderse çekime geç kalacağız.
Öncelikle, bugünlük birlikte çalışalım, daha sonra onu tutp tutmayacağımıza karar veririz, tamam mı ? ..
Full House 2 ekibi@viki.com
Bu çok bunaltıcı, ölebilirim!
Hey, Bay Won.
Umm.. O bana bakamaz.
Bizim ülkede, eğer bir adam bir kadının yüzüne bakarsa ölürüm.
Sen ölürsün. Biz ölürüz.
Ne diyor o ?
Sakın ona bakma.
Eğer bir adam onun ülkesinde bir kadının yüzüne bakarsa ölürsün, ölürüm ve herkes ölür.
Tamam mı ?
Tamam.
Tae Ik'in kıyafeti bu.
Ne oldu ?
O Apsala'yla göz teması kurmak istemiyor.
Ben ölürüm, sen ölürsün, biz ölürüz.
Anlayacağın o ölmek istemiyor.
Endişelenme. Endişelenme. Bu benim işim.
Bu da ne ? 100% yün değil mi yoksa ?
Kaşındırıcı.
Baek Ho ***, ne oldu ?
Bu son stilistin getirdiği ..
Yani, onu giymemi mi söylüyorsun ?
Hayır. Arabadan başka bir tane getireceğim.
Bekle.
Bu ceketin .. dışı 100% yün.
44 beden. Değiştir. Değiştir.
Tamam mı ? Sorun yok.
Ne dedi o ?
Bunu .. çevir. arkasını çevir.
Tamam.
Arkasını çevirip giydiğinde kaşındırmayacağını söyledi.
Arkasını çevirip giymek mi ?
Hey! Bu da ne ? Götür bunu.
Kim kıyafetlerin içini dışına giyer ki ?
İyi görünüyor.
Sorun yok.
Kendine bir bak. Harika.
Çok iyi.
Çok iyi.
Vay.
Ne yapıyorsun ?
Gitmiyor musun ?
Mutlu musun ? Hoşuna gitti mi ?
Ne ?
Moda canavarı, Tae Ik, isimini kurtardı ve bir ikon oldu.
5 yıldır seni takip eden moda canavarlığından tek seferde nasıl kurtulabildin?
Onu kimin bulduğunu bilmiyorum, ama bu stilist gerçekten harika. Değil mi ?
İşte. Bunu senin için getirdim.
Bu nedir ?
Stilistimiz için kontrat.
Kontrat mı ?
Her iki taraf da sözleşmeyi tek taraflı olarak en az 3 ay içinde feshedebilir.
Ne olursa olsun, her kim bu sözleşmeyi ilk feshederse...
...karşı taraf istediği takdirde ona tazminat ödeyecek.
Gizlenen bir stiliste bu kontrat da neyin nesi ?
Bak, bu niye bir belgeye ihtiyaç duyulduğunun nedeni.
Bay Me özel bir stilist buldu
Ama eğer sen onu birdenbire kovarsan, benim durumum ne olacak?
Şimdiden rekor kırdın.
Buraya bırak onu, sonra okurum.
Ne zaman sonra?
Apsala'yı almak isteyen birden fazla şirket var.
Eğer o başka bir yere giderse , bilmiyorum ben o zaman.
Onun gibi bir stilisti nereden bulacaksın ? Eline geçen şansı kaçırıyorsun.
Bunu daha evvel yapmalıydın.
Ve bu ..
.. Full House'un konumunu saklayacağın ve bütün etkinlikleri sır içinde tutacağın bir anlaşma.
Ah, eğer bizim şirkette çalışmak istiyorsan bu zorunludur.
Tamam.
Anlaşma şartlarınının ihlali halinde 10 milyon wonu..
Her ay maaşından düşeceğimi biliyorsun, değil mi ?
Evet.
Oh, anlaşmayı yeniden düzenlediğiniz için teşekkür ederim.
Ah bunu ailemizin yeni bir üyesi olduğundan sana iyi olmak için
ben talep ettim.
Değil mi , Bum Soo hyung?
Evet.
Kanh Hwi bunun için çok uğraştı.
Senin yararına maddeler koydurdu.
Kang Hwi, çok teşekkür ederim.
Ama sen de Manokin Giyimevindeki ürünleri kullanmama izin vereceksin.
Tabiki de.
Biz şimdi bunu onaylatmaya gidiyoruz, bu yüzden sende tamamen sözleşmeye göre hareket etmelisin.
Ne zaman istersen vazgeçebilirsin, ama sırları açıklayamazsın.
Stilist Jang, bütün tazminatı da ödemek zorunda kalırsın.
Merak etmeyin.
Diğer şeyleri bilmeyebilirim ama sır tutmakta çok iyiyimdir.
Bu arada, Tae Ik, seninle çalışmayı kabul etti.
Şu ilan olayı yüzünden, kötü hissediyor olmalı.
Yakalanacağım diye korktuğumdan kalbim çok hızlı atıyor.
Boşver. Onu onaylatırsak eğer, sorun olmaz.
O ne yapabilir ki ?
Her şeyi yasalara uygun yapacağız.
Ama .. Bu şeyi çıkarabilir miyim şimdi ? Gerçekten bunaltıcı.
Biz onaylatana kadar giy.
Ya Tae Ik bu arada seni görürse ve çalışmayacağını söylerse ne yapacaksın?
Ah! Doğru!
Onaylanır onaylanmaz, hemen sana haber vereceğim.
O zaman çabucak çıkarırsın.
Aigo! Ama .. bu gerçekten bunaltıcı olmalı.
Bugün günlerden ne ?
Salı
Hadi gidelim.
Nereye?
Buradaki en iyi yere.
Nereye gidiyoruz?
Hadi gel.
Acele et!
''En iyi yer'' dedi ? O da ne ?
Gir içeri.
Vay! Büyüleyici!
Yani bu kapı böyle bağlantılı mı ?
Burayı bilen tek kişi olduğumu düşünüyorum.
Tae Ik her zaman zekice hareket eder, fakat o bile burada böyle bir yolun olduğunu bilmiyor.
Lee Tae Ik, seni aptal!
Ya duyarsa?
Sorun yok , onun bugün spora gitmesi gerekiyor, o yüzden akşam geç gelecek eve.
İşte arkada.
Ta dah! Ne düşünüyorsun ? Güzel, değil mi ?
Vay! Ne yer ama!
İlk kez böyle bir şey görüyor gibiyim.
Bu evde sauna bile var ?
O adam (Tae Ik) sağlığı konusunda son derece titizdir.
Ben de bazen saunayı kullanırım, fakat elektrik faturaları yüzünden dıdır edip duruyor.
Ugh, çok uyuz biri.
Aman Tanrım!
Bu o şey, değil mi? Bununla sırtına vuruyorsun. Televizyonda görmüştüm!
Sakın yapma. Gerçekten acıtıyor.
Vay, böyle bir saunaya sahip olmak .. harika olmalı.
Hadi dene! Seni bunun için getirdim buraya.
Ne?
O şeyi giyerek dolaşmak yorucu olmalı. İçinde bunalmışsındır.
Bütün gün boyunca buna katlandın, saunaya girerek vücudunu rahatlat.
Kang Hwi.
Ama.. başka birinin evine nasıl girebilirim ki?
Biz bir aileyiz artık
O zaman bir saat yap.O herif eve gelmeden temizleyip gidebilirsin.
Ama yine de...bu birazcık...
Bir dakika.
Alo?
Ah, mağazaya geldi mi?
Tamam, o zaman oraya geliyorum.
Ama başka birine satamazsınız!
Man Ok, önemli birşeyler çıktı, o yüzden hemen gitmek zorundayım.
Bugün başka birşey düşünme, güzelce dinlendikten sonra gidibilirsin.
Oh! Giderken gizli yolu kullanmayı unutma, tamam mı?
Khang Hwi!
Çok acıyor.
Ah! Ama cidden!
İyi...eğer bu kaderse...
Ahh, bu harika!
Antrenör Kang'a bir uyarıda bulun.
Fitnes salonu kapalıysa, bana daha önceden söylemeli.
Hayır, sorun değil.
Bugün sadece saunayı kullanacağım ve dinleneceğim.
Kapatıyorum.
Harika, çok harika!
Bu ne?
Bu ne sesi böyle?
Bunun nesi var?
Won Kang Hwi, yine mi sen!
Hala kibarken, hemen çık dışarı.
Ah! Hayır...asla olmaz!
Oh! Bunu uzatmaya devam mı edeceksin?
Sıcak olacak.
Bunaltıcı olacak.
Çık dışarı!
Sen çıkana kadar bir adım bile kımıldamayacağım.
Delirecem!
Hey!
Neden şimdi çıkmıyorsun?
Orada ölebilirsin.
Hey!
Tanrım! Ayyyy!
Kimsin sen?Buraya nasıl girdin?
O şekilde kalmaya devam mı edeceksin?
Tanrım! Ne? Ne?
Ne arıyorsun, öyle?
Elbiselerim!
Burada öyle bir şey yok!
Onları burada çıkarıp koydum!
Çıkar elbiselerimi! Çabuk!
Bu kadın delirmiş! Nereme elliyorsun böyle?
Bana elbiselerimi ver!
-Elbiselerimi ver!-Bırak!
Sapık! Dikizci!Bırak şunu!
Benim!
Stilistin!
Sen...
Gördün mü? Görmedin mi?
Ah! Ben göremedim.
Yani, Won Kang Hwi ile işbirliği yapıp, beni oyuna mı getirdiniz?
Böyle bir şey mi giydin?
Sen tam bir sahtekarsın!
Sahtekar...Ben öyle biri değilim!
Neden öyle değilmişsin?
Kim beni kandırıp, senin bir yabancı olduğunu söyledi?
Ne? İslam?
Apsala?
"Sen ölürsün, ben ölürüm. biz ölürüz?"
Senin kimliğin ne aslında?
Hapkido Ustası olduğunu söylemiştin.
Yani, internet alışveriş merkezi ve şimdi de stilist mi?
Hiç stilistlik yaptın mı?
Ama şimdi başlamak konusunda ciddiyim...
Ama ben bu konularda gerçekten iyiyim.
Benim giyimevinin bütün DP ve Stilistlik işlerini kendim yaptım.
Yeter.
Git! Şimdi hemen defol!
Bu...mümkün değil.
Mümkün değil mi?
Neden? İstemediğimi söyledim, neden olmasın?
Anlaşmayı imzaladın.
O hiç bir işe yaramaz.
Onaylanmadı bile.
Man Ok, onaylandı.Tebrikler! Tebrikler!
Şimdi çarşafı çıkar!
Won Kang Hwi, şu serseri!
Bende istediğim için yapmıyorum.
Yine de, sıkı ve güzel bir şekilde çalışacağım.
Çünkü iş hayatı ve özel hayat farklıdır.
Eğer gerçekten hoşlanmadıysan....
Gerçekten hoşlanmadım.
O zaman yasal olarak halledelim.
Şimdi de uygunsuz mu hareket edeceksin?
Ama ne yapmalıyım?
Ben hoşlanmadığım birisiyle çalışamam.
Bunu yapmak zorunda kalacaksın
Sözleşme ihlali yüzünden para ödemek istemiyorsan tabiki.
Yani... bu şekilde davranmaya devam mı edeceksin?
Güzel.
Ama Won Kang Hwi'nin sana bunu söylediğini düşünmüyorum.
Ben, stilistlerin kara listesinde 1 numarayım.
Bekleyelim ve görelim ilk önce anlaşmayı kim bozacak
Beni nasıl böyle tehdit edersin! Bir tokata bile değmezsin!
Tamam! Güzel hadi bakalım!
Benim adım, Jang Man Ok.
Beni nasıl böyle oyuna getirirsin!
Hadi bakalım!
Görelim bakalım buna dayanıp, kendi ataklarınla gitmeden durabilecek misin?
Alo?
Bugün ki randevum için giyeceğim kıyafeti deneyeceğim,O yüzden hemen hepsini buraya getir.
Hangi kıyafet...
Nerden çıktı bu saatte?
Yani, bunu yapamayacağını mı söylüyorsun?
Söylemiyorum.
O zaman saat 5'de.
Geç kalma.
Bu ne yaa?
Bir saat içinde nasıl yapabilirim?
Şu kaba serseri!
Sıradaki.
Sevmedim, sıradaki.
Geç. Sıradaki!
Sıradaki, değil mi?
Ama ne yapabilirim ki? Bu sonuncusu.
Bu ne? Sadece bunları mı getirdin?
Şaka mı yapıyorsun?
Bugün sadece bir randevun olduğunu söyledin.
Ve şimdiye kadar 30 tanesini geri çevirdin.
Bunun radyo proğramı olduğunu da söyledi.Aslında herhengi birisini giyebilirsin.
Şimdi de radyo programını mı küçümsüyorsun?
Günümüzde radyo programları bile görülebilir.
İnternet yayını mümkün.
Bana birini giy ve git mi diyorsun şimdi?
O zaman karar ver.
Bu güzel ve giyilebilir!
Çek şunu!
Cidden! Senin elbise seçimindeki standartların.
Bunların hepsini nerden buldun?
Neresi? Ucuz bir dükkan mı?
Gerçekten bu saatte açık bir butik var mı ki?
Var.Gerçekten güzel bir butik.
Unut bunu.
Bunlardan hiçbirisini beğenmedim.Git bana başkasını al.
Ama neden beni komşunun köpeği gibi "Hey! Hey!" diye çağırıp duruyorsun?
Benim de bir adım var.
"Man" Full için.
"Ok", ev için.
Bu, Jang Man Ok, Jang Man Ok.
Jang Man Ok mi?
"In Mood for love" daki Jang Man Ok mi?
Yani biliyorsun....Jang Man Ok.
Bu isim sana fazla.
Yeter!
Sen! Stilist Jang!Bu üçünün arasından seç.
O zaman, stilist Jang.
İyi, stilist Jang!
Sadece beğendiğim markaları biriktitirim.
Git ve gardrobum için bana sponsor olup olmayacaklarını sor.
Onlara hayran toplantısında giyeceğimi söyle.
Sponsor mu?
Sponsor nedir bilmiyor musun?
Biliyorum.
Vayy! Bu benim de en çok beğendiğim yer!
İyi anlıyormuş gibi bakıyor.Kim bu?
Onu ilk kez görüyorum.
Buyrun.
Merhaba, ben Lee Tae Ik'in stilistiyim.Sponsor olmanızı rica edecektim.
Lee Tae Ik mi dediniz?
Evet, "Take One" üyesi, Lee Tae Ik
Bilmem ki...Eğer Won Kang Hwi olsaydı...
Ama Lee Tae Ik olunca...bu biraz zor.
Ne? Neden?
Son sefer ki kıyafeti giymedi bile.
Başka bir ünlü giymek istedi,ama o ısrar edip almıştı.
Üzgünüm ama, lütfen başka bir yere sorun.
Lee Tae Ik için biraz zor.
Lee Tae Ik için, kolayca sorun olabilir.
Lee Tae Ik için biraz zor.
Bir seferlik izin veremez misiniz?
Acaba hiç bir imkanı yok mu?
Bu son yer.Unni, lütfen onunla konuş.
-Üzgünüm.-Üzgünüm.
Üzgünüm.
Evet, bölüm başkanı.
Take One'nın hayran toplantısı için basın açıklamasını aldınız mı?
Evet, kapsamı biraz daha büyük.
Çünkü bütün Kore, Çin ve Japon hayranlar birlikte olacaklar.
Ne?Ne istiyorsun?
Nasıl böyle bir kişiyi seçebilirsiniz?
Ne zaman müteşekkir oldun ki zaten?
*Bir moda tutkunu olduğun için ne zaman teşekkür ettin ki?
Ne zaman yaptım?
Şuna bak!
Hey, Anlaşmayı imzalayan ve memnun olduğunu söyleyen kişi sen değil miydin?
Bunların hepsi senin yüzünden.
Ne?
Seni yapman için zorladım mı?Sen kendi arzunla yaptın.
Eğer bunu bozarsan, korkunç bir para cezası ödeyeceksin.
Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?
Bilmediğim bir sorun mu var?Ceza ücretiylemi ilgili?
Hayır.
Anlaşman yakında biteceği için, başka düşünceler içinde misin?
Öyle değil.
Başka bir ajans seni ararsa, haberim olsun.
Sırtımdam bıçaklayan insanlardan nefret ederim.
Sırtından bıçaklasan, öylece geçip gitmesine izin verir misin ki?
Fakat neden bizi aradın?
Evet.
Hayran toplantısı.
Bugün promosyona başlıyoruz.
Bu birsürü yabancı hayranın buluşacağı bir toplantı olacak.
Yani bugünden itibaren, en iyi şekilde hazırlanın.
Ne hazırlığı?O insanlar sadece var olduğumuz için bile müteşekkirler.
Küstahlaşma! Hayranlarınız olmadan, siz bir hiçsiniz.
Biliyorum.Biliyorum.
Hayranlar bizim kız arkadaşlarımız ve ailemiz.Söylemek istediğin bu değil mi?
Sadece fotoğraflardan, nasıl bir resim dergisi olabilir ki?
Kang Hwi oppa'yı görmek istiyorum.
Bende, bende.
Hayran toplantısından büyük beklentilerim var.
Kang Hwi'nin kadını,sende hayran toplantısına gidiyor musun?
Tabiki!
Biletler satışa çıkar çıkmaz,
yıldırım hızıyla tıklayıp alacağım.Parmaklarım hızlıdır.
Bende, bende. Sadece 5 dakika kaldı.
Saat 12 olur olmaz, deli gibi tıklayacağım.
4...
3...
2..1...
Aish!Bu da ne böyle?
Bayım! Neden bilgisayarları kapattınız?
Parmaklarım başlamaya hazırdı.
Ahh! Bu beni deli ediyor! Ayyy!!!
Hepsi satıldı demek de ne oluyor?
3 dakika içinde nasıl olabilir?
Neden ışıklar tam o zamanda kesildi ki? Aish!
Hayır, Hayır.
Şarap zevki çıkarılarak içilmeli.
Afedersin.
Ama sen nerden geldin buraya?
Paris.
***?
Paris, Eyfel kulesi olan.
Ah...Paris?
Mon ami, Take One.(mon ami: arkadaşım)
Onları gerçekten görmek istiyorum.
Mon Ami?
Yoksa sen, Mon Ami T1 misin?
Evet.Ya sen?
Ben, Kang Hwi'nin kadını.
Ben öylece geri dönemem.
"Take One" ı görmek için herşeyi bırakıp buraya uçmuştum.
Ben de bende.
Bu hayran toplantısına katılmak için, 15 yıllık arkadaşlığımı bozdum ve bütün birikimimi kullandım.
Başka bir yolu olabilir mi?
Çocuklar çok para verip, bir basın kimliği alıp içeri giriyor.
Ama bu bir kaç kuruş değilve benim hiç bir bağlantım yok.
Basın kimliği mi?
Eğer bir yolu varsa, herşeyi denemeliyiz.
Kaç para olduğu hiç sorun değil.
1 milyon won'a alabilir miyiz?
1 Milyon won mu?( 1.000 $)
Girmek önemli, para değil.
Bu doğru, ama...
Gerçekten çok paran var, değil mi?
Hayır.Birazcık param var.
Yoksa çok param mı vardı?
-Afedersiniz!-Evet?
Birşeyler düşürdünüz.
Siz gazeteci misiniz?
Evet.
Bakayım, bakayım.Yayın şirketi mi? Gazete?
Bir online magazin, o yüzden nerde olduğunu söylesem bile bilemezsiniz?
Şarkıcılar konser verdiğinde, basın kartıyla girebiliyor musunuz?
Tabiki.
O olmadan, gösteri salonuna bile giremezsiniz.
Bu...bu! Weekly Entertainment, burda.
Afedersiniz, acaba siz....
Bize bir kaç basın kartı bulabilir misiniz?
Ne kadar?
Sonuncusu burası.
Hoşgeldiniz.
Nasıl yardımcı olabilirim.
Bu...sponsorlukla ilgili gelmiştim...
Sanırım bu sizin bu mağazaya ilk gelişiniz.
Kimin sitilistisiniz?
Take One.
Ah! Take One.Hangisi için...?
Bu...Ben...
Kim olduğunu düşünüyorsunuz?Benim için. Benim için.
Kang Hwi.
Kang Hwi.
Bu yeni stilistimiz, Jang Man Ok.Lütfen onu selamla, Jang Man Ok.
Merhaba.
Menejer Lee, bana istediğim her şeyi ver.
Hangisini istersen seç!Sorun olmaz, değil mi, nuna?
Tabiki. Giymenizden onur duyarız.Siz her zaman çok şıksınız.
Ama, nuna...Bu sefer, Tae Ik için sponsor olamaz mısın?
Bu...Bizde çok istiyoruz ama....
Biz sponsor olduğumuzda, bir tane bile giymemişti.
Görülmedikten sonra,sponsor olmak pek bir anlam taşımıyor.
Ah! Merak etmeyin.Bu sefer giydiğinden emin olacağım.
İlk önce içindeki maddeleri kontrol etmeliyim.% 100 natürel tekstil olursa güzel olur.
Bak...bu sana harika uyuyor.
Bugün getirdiğin herşey...
Dizaynı çok şık, kumaşı iyi ve oturuşu çok iyi.
Sen gerçekten çok güzel seçiyorsun.
Eğer senin için olmasaydı, sponsor olmazlardı.
Hepsi çok soğuktu.
O serserinin kartviziti hiç yardımcı olmadı.
Ben yaparım.
Sorun değil, sorun değil.
Son bir kaç yıldır hiç yeni birşeyler almadı.
Eski kıyafetlerini giyip duruyor.
Yada kaşındırdığı için hepsini reddediyor.
O zaman neden bana kartvizitini verdi?
Afedersin, Man Ok.
Tae Ik sana zor zamanlar mı yaşatıyor?
Sinirden sağa sola zıplayıp duruyordur. Çünkü onu kandırdığımızı biliyor.
O yüzden son günlerde binasının önünden bile geçmiyorum.
Ne yapabilir ki? Biz çoktan onaylattık.
Beni şimdi kovamaz.
Bunu daha bilmiyoruz.
Çünkü sen kendi ayaklarınla gidebilirsin.
Bu asla olmayacak.
Biz bunu bekleyip göreceğiz.
Ama...
...siz ikiniz çok samimi görünüyorsunuz.
Önceden tanışıyor muydunuz?
Won Kang Hwi, neden bir açıklama yapmıyorsun?
Full House 2 ekibi@viki.com.
Bir sonraki bölümde...
Ben...buna 3 ay katlanacağım.
Deli misin?
Bir çocuk bile değilsin.
Bunu neden sevmedin?
Burdakileri giymeyeceksen, o zaman çıplak çık sahneye!
Bu ne?Bunlar çıkıyor mu?
Vayyy! Bu ne böyle?
-Burda bir sürü hediye var.-Ben benimkileri bağışlayacağım, çünkü başka birisi gibi küçük biri değilim.
Küçük insan mı?
Vayy!
Bunu ondan giymesini isteyelim mi?-Evet
Acaba bir saat görmüş olabilir misin?
Biri kayboldu.İçeriye baktım ama yoktu.