Tip:
Highlight text to annotate it
X
Destiny'nin, yıldız sistemine
girdiği andan itibaren, amacı buydu.
Hayatta kalacağız.
Eve döneceğiz.
Size söylüyorum,
bu gemi buraya bir amaç için geldi!
Destiny, yıldızların
kendisinden güç alıyor.
O ve Young birbirlerini yiyorlar, evet.
Hangi cephenin
daha iyi bir seçim olduğuna emin değilim.
Hiçbir şey olmamış gibi mi davranacağız?
Bir sonraki çarpışmaya hazır olmamız gerekiyor.
- Mürettebatın hatrına.
- Mürettebatın hatrına.
Kim onlar, Albay?
Lucian İttifakı mı?
Tahminim öyle.
Kendilerini tanıtmadılar.
Üssümüzden nasıl haberdar
oldukları hakkında bir bilgi var mı?
Hayır. Peki ya kayıplar?
12.
80 artı kayıplar.
Ben hamileyim.
Senin.
Bizim.
- Geçmişte fikir ayrılıklarımız oldu.
- Evet.
Geri kalan herkesin senin hakkındaki
kaygılarını ifade etmek benim görevimdi.
Ben karınızla hiç tanışmadım bile.
Telford, onunla bağlantılısın.
Onun artık hatırası...
...bir şekilde benim bilinçaltıma mı geçti?
Bu insanları evlerine döndürmek için...
...her şeyi yapacağını düşünüyordum,
kendin eve dönmek için, karına geri dönmek için.
Ve hâlâ o kızla yattığını biliyorum.
Everett!
- Erkencisin.
- Evet.
Az önce çok ilginç bir rüya gördüm.
Herkes rüyalarını çok ilginç sanır.
Başka kimse önemsemez.
Ama bunu önemseyeceksin.
Dünya'da, bir ambarın dışındayım.
Ve kuşlar var. En azından
onları duyabiliyorum. Martılar sanırım.
Bir buluşmadayım.
- Orada dört beş kişi var.
- Kim?
Bilmiyorum, bilmiyorum, ama
onlara bilgi sağlıyorum.
Raporlar, dosyalar.
Icarus'tan bahsediyorum.
Detaylı olarak.
Kim onlar?
Bilmiyorum.
Goa'uld kargo gemileri var.
Lucian İttifakı Dünya'da mı?
- Sadece tahmin edebilirim.
- Icarus ile ilgili her şeyi Lucian İttifakı'na...
...sızdıran casus olduğunu mu gördün?
Hayır, hayır, hayır.
Ben değildim. Ben değildim.
- Rush neden bahsediyorsun?
- Arabaya dönerken...
...yansımamı gördüm.
Albay Telford'dı.
Ben Albay Telford'dım.
Stargate Universe
Sezon 1 Bölüm 18 - Yıkıcılık
Rush onunla
iki gün önce beden değiştirdi.
Sana bunu söylememin tek sebebi,
taşları kullandıktan sonra...
...bu şekilde bir hafıza aktarımını
yaşayan tek kişi sensin.
Sadece bir defa oldu, efendim.
Kesinlikle bunun gibi bir şey değildi.
Teşekkürler, Teğmen.
Pekâlâ, bakın, efendim.
Albay Telford'la aranızda
sorunlar olduğunu...
...anlıyorum, ama ciddi olarak--
Otur, Teğmen.
Icarus'a atanmadan önce...
...Telford yılın yarısını
casus olarak ittifaka sızarak geçirdi.
Gerçekten döneceğini düşünüyor musunuz?
Görevinin 8. ayında...
...büyük bir ekibin çalıştığı...
...bir gezegene bir saldırı oldu...
...P2S-569.
37 kişi öldürüldü.
Daha sonradan, Telford'ın
bu saldırıdan haberinin olduğunu...
...ve bir şey yapmamaya karar verdiğini öğrendik.
Kimliğini korumak için.
O da öyle söyledi.
Yıldız Geçidi Komutanlığı
paçayı sıyırmasına izin verdi...
...ve her şey sümen altı edildi.
Ama şimdi...
Efendim, o kadar basit değildir.
Goa'uld'larda beyin yıkama
teknolojisi olduğunu biliyoruz.
Bir adamı annesine düşman edip,
bundan gurur duymasını sağlayabiliyorlar.
Şimdi de...
...ittifakta bu gücün olması mümkün.
Eğer varsa, efendim,
o zaman kimseye güvenemeyiz.
Albay, merhaba,
biz de tam...
...bulunan verilerin üzerinden geçiyorduk...
Ara ver, Eli.
Sırlar, ikiniz arasında...
Şimdi, lütfen git.
Tamam.
Scott ile konuştum.
Senin rüyan gibi bir şey hatırlamıyor.
Bir şey yapmalıyız.
Katılıyorum.
Telford hâlâ taş nöbetinde, değil mi?
Birkaç gün içinde
Dr. Morrison ile bağlantı kuracak.
- Morrison'ın yerini ben alırsam?
- Ne yapacaksın?
İttifakla bağlantı kurmaya çalışacağım.
Tehlikeli.
Başka birinin bedeninde olmak...
...oldukça iyi bir numara.
- Ben giderim.
- Hayır o hata olur.
- Neden?
Çünkü rüyayı ben gördüm.
Bak, hâlâ bir araya
getirmeye çalıştığım parçalar var.
Örneğin, 314 sayısı var.
Önemli olduğunu biliyorum,
ama nedenini bilmiyorum.
Orada, Telford'ın
ortamında olursam, o zaman...
- Bu iş için eğitilmedin.
- Kim eğitildi ki?
Sadece elimden geleni yapmam lazım.
Eğer Yıldız Geçidi Komutanlığı
bu kadar kötü ihlal edildiyse...
...durumunu kimseye söyleyemem,
anlıyor musun?
Evet.
Dünya'ya gittikten sonra,
kendi başınasın.
Destek olmayacak...
Anlıyorum.
Anladım, anladım.
Şimdi, birinin
bu adamı durdurması gerekiyor.
Devam etmesine izin verilemez.
İttifak zaten muhtemelen,
bu gemi hakkında...
...bizden fazla şey biliyor.
- Biz de pek bir şey bilmiyoruz.
Yerinde olsam,
onları hafife almazdım.
Hafife almıyorum.
Albay, bir dakikanızı alacağım.
Zaten sadece
o kadar zamanım var.
Dr. Morrison'ın...
...haberleşme taşlarındaki
sırasını mı değiştirdiniz?
- Evet.
- Bana danışmadan?
- Evet.
- Belirli bir nedeni var mı?
- Evet.
- Beni aydınlatmaya ne dersiniz?
Hayır.
Bütün bu yaşananlardan sonra...
...gerçekten bunu yapmak istiyor musun?
Bak, Camile, sana
söylememek için iyi bir nedenim var...
...yoksa söylerdim.
Bana güvenmek zorundasın.
Dr. Morrison?
Evet.
Hoş geldiniz.
Ben Başçavuş Graham.
Sizin refakatçiniz olacağım.
Tamam.
Albay Young'la
konuşmak istiyorum, hemen.
Şu anda meşgul, efendim...
...ama birazdan gelip
sizinle görüşeceğini söyledi.
Ben neden Dr. Rush ile bağlantı kurdum?
Planlanan o değildi.
Evet, o konuda üzgünüm,
efendim. Zorunluydu.
Neden?
Dr. Rush'ın bazı
teknik sorunlar nedeniyle...
...Dünya'dan bazı insanlara
danışması gerekiyordu.
Berbat bir yalancısın, Teğmen.
Bir üniforma istiyorum.
Sorun değil.
Bu taraftan, efendim.
Hemen General O'Neill ile görüşmem gerekiyor.
Ve siz?
Albay Everett Young,
parola 1619414.
Ona acil olduğunu söyleyin.
Everett, bunun için
bir ulusal güvenlik...
...toplantısını kaçırıyorum haberin olsun.
Üzgünüm, efendim.
Ulusal güvenlik
toplantılarından birine katılsaydın...
...öyle demezdin.
- Sorun ne?
- Dr. Rush, efendim.
Şu anda Dünya'da,
Albay Telford'ın bedeninde.
Muhtemelen binadan bile ayrılmamıştır.
Yani?
Onu izlemeliyiz.
Refakatçisi var.
Eline geçen ilk fırsatta refakatçiden kurtulacak.
Bence kaçmasına izin verip,
sonra da tedbirli biçimde takip etmeliyiz.
Neden?
Lucian İttifakı'yla
temasa geçmeye çalışacak.
Chloe...
Aman Tanrım...
Chloe, senin dikiş dikebildiğini bilmiyordum.
Hayır, dikemiyorum.
Tam olarak değil.
Umarım dağılmaz.
Hayır, çok güzel,
teşekkür ederim.
Bir şey değil.
Al, bunu aç.
Seninle bir saniye konuşabilir miyiz?
Aman Tanrım...
Bunu kendin mi yaptın?
Kız olursa
başka bir şey yapabilirim.
Hayır, mükemmel!
Teşekkür ederim...
- Neler oluyor?
- Senin söyleyebileceğini umuyoruz.
Rush hakkında.
Planlanmamış şekilde
taşlarla Dünya'ya döndü.
Eminim, iyi bir nedeni vardır.
Doğru, evet,
biz de ondan korkuyoruz.
Sana bir şey söylemediler mi?
Young geçen gün onunla konuşmak için...
...geldi...
Beni odadan kovdular.
Evet, Young'ın da gittiğini duyduk.
Gitti mi?
Rush'tan sonra.
Şu anda orada.
Burada kesinlikle bir şeyler oluyor.
Tebrikler, T.J.
Camile, bir saniyeni alabilir miyim, lütfen?
- Değişiklikten haberin var mı..
- Evet, onları kontrol edebiliriz...
Kontrol arayüzü odasında muhtemelen vardır...
Evet, sizinle orada buluşurum o zaman...
Harika olur.
Yanılmıyorsam, efendim,
bu beyin yıkama teknolojisinin...
...etkilerine doğrudan
şahit olmuşsunuz.
Evet.
Evet, bu...
Bu doğru.
Bu işten haberdar olacak...
...insanların sayısını en aza...
...indirgemeyi öneriyorum.
Teşekkür ederim, Albay,
bilineni dile getirdiğin için.
Gerçek şu ki...
...bana söyleyerek riske girdin, değil mi?
Söylemek zorundaydım, efendim.
Rush geçiş izni istiyordu.
Planlanmamış, yetkisiz bir Dünya ziyareti...
...eğer köstebek kendisiyse
yapacağı şeyin aynısı.
Eğer köstebek oysa,
neden bu noktada...
...Telford'a komplo kurmaya çalışsın ki?
Ona cevap veremem, efendim.
Peki, doğruyu söylüyorsa?
Umarım, yine de bizi ittifaka götürür.
Ve hayatını kaybetmez.
Evet, efendim.
Uğraşmam gereken epeyce bir kişisel şey var.
Birkaç dakika sürebilir.
Endişelenmeyin, efendim.
Hazırlıklı geldim.
Peki, Rush'a ne yapacaklarını biliyor musun?
Sonrasına kadar beni de bilgilendirmediler.
Beni bilgilendirmemeye
çalışıyorlar. Benim...
Sen hangi cehennemdeydin?
Seni görmek de güzel.
Benimle gel.
Tartışmamız gereken bazı şeyler var.
Öyle mi?
Özel olarak.
Sizi bir süredir görmedik, Albay.
Umarım her şey yolundadır.
Görevdeydim.
Tabii ki.
Sizi yalnız bırakayım.
Evet?
Evet, ben Telford.
Elimde yeni bir bilgi var.
Buluşmalıyız.
Talimatlar için bekle.
İçeri gir.
Gemide alkole izin mi veriyorsun?
İstesem de durdurabileceğimi sanmıyorum.
Gemideki komutanlığının
her zamanki gibi sağlam olduğunu...
...rapor edebilirim, o zaman?
Yürümesi için elimden geleni yapıyorum.
Neden Rush ile bağlantı kurdum?
Ona geleceğiz.
Sanırım biraz havayı
yumuşatmamız gerekiyor.
- Bir tane daha iç.
- Görevdeyim.
Sen de görevdesin.
Evet ve ikimiz de en yakın disiplin
duruşmasından bir milyar ışık yılı uzaktayız.
Yani, nedir, bir şey
söyleyebileceğin için mi korkuyorsun?
Senden veya bir başkasından
saklayacak bir şeyim yok.
Demek öyle?
Bir subay arkadaşına
saldırmaktan sana suçlamada bulunabilirdim.
Bana teşekkür edip
bu işin arkasını bırakmalısın.
Sanırım ikimiz de,
o küçük hadisenin ayrıntılarının...
...duyulmasını en az
benim kadar istemediğini biliyoruz.
Karını aldattın,
o da hayatına devam etti.
Hikâyenin sonu.
Benden kişisel olara
öç almak için durumdan faydalandın.
Emrin altındaki bir subayla yatıyordun!
Kendine bir bak, Everett.
Yüz karasısın.
Ama buradayım, değil mi?
Ve seni mahveden de bu...
...değil mi?
Çünkü bu senin ödülün olacaktı.
O kadar çok sıkı çalışmanın
mükâfatı olacaktı.
Bütün bir yıl boyunca
o suçlularla...
...hırsızlarla, katillerle yaşamak,
onlardan biriymiş gibi davranmak...
...yani bu insana zarar verir.
Bunu tekrar yapamam.
Benim tanıdığım adam
kendi kıçını korumak için 37 insanın...
...ölmesine izin vermezdi.
Peki, ne değişti?
Sana ne oldu, David?
İçki için teşekkürler.
Scott...
Ne yapacağız?
Bekliyoruz, başka ne olacaktı?
Daniel, cevap ver.
Duyuyor musun?
Jack, ne oldu?
Carter bir çeşit
frekans bozucu kullandıklarını söyledi.
O bölgedeki kimseye kilitlenemiyoruz.
Durumun nedir?
Durdular.
Birini bekliyorlar gibi görünüyor.
Yer saldırı birimi hazırda bekliyor.
İşareti verdiğinde harekete geçecekler.
Bekle.
Sen kimsin?
Affedersin,
ne demek istediğini anlamadım.
Pekâlâ, ben kimim?
Sen her kimsen, Eskiler'in
haberleşme taşlarını kullanıyor olmalısın.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
İletişim kurduğunda
doğru parolayı kullanmadın.
Albay Telford asla öyle bir hata yapmazdı.
Kimliği ortaya çıktı.
Harekete geçin, hemen harekete geçin.
Bir gemileri var.
Yürü! Yürü!
Çok geç kaldık.
İyi misin?
Evet.
İyiyim.
Bu bebeğin normal bir hayat...
...yaşama ihtimali nedir?
Normal nedir ki?
Bilmiyorum, ama bunun
normal olduğunu sanmıyorum.
Biliyorum, şu anda geri dönmemiz...
...imkansız gibi görünüyor.
Ama aynı zamanda,
buraya geldiğimizden beri...
...haftada ortalama...
...beş imkansız şey yaşıyoruz, değil mi?
O yüzden, neden
en kötüsünü düşünelim ki?
Bak, en azından burada o bebekle...
...ilgilenecek bir sürü insan var.
O da bir şeydir.
Evet.
Hepimiz sana yardım edeceğiz.
Teşekkürler, Chloe.
Gel buraya.
İstihbaratımıza göre, adı Kiva.
Lucian İttifakı'ndan
Massin isimli bir kumandanının kızı.
Yüksek düzeylilerden biri.
Güçlü ve acımasız.
Bu istihbarat Telford'dan mı geldi?
Evet, en azından
köstebeğin kim olduğunu biliyoruz, değil mi?
Bu işi bitirmenin kolay bir yolu var.
Taşların bağlantısını keseriz.
Onlar Telford'ı geri alırlar
ve amaçlarının ne olduğunu öğrenemeyiz.
Dr. Rush'ın hayatı tehlikede.
Gönüllü oldu.
Tehlikeyi biliyor.
O kargo gemisi
bütün algılayıcılarımızdan kaçtı.
Nereye gittiği
konusunda hiçbir fikrimiz yok.
Telford biliyor olabilir.
Daha fazlasını da biliyor olabilir.
Sadece bu bilgiyi
ondan çıkarmak için izin istiyorum.
Hâlâ hakları var, değil mi?
Nasıl yapacağını söylemedi.
Kusura bakmayın ama, efendim...
...ikimiz de biliyoruz ki,
kuralları hazırlayanlar...
...böyle bir şey için hazırlıklı değillerdi.
Üzgünüm.
Onun gerçekten acıttığını biliyorum.
Sanırım buna değdi.
Gerçek görünmesi gerekiyordu.
Tabii ki, şifreyi onlara bilerek vermedim.
Tamamen geri zekâlı değilim.
Bilerek mi?
Neden bahsediyorsun?
Şüphelenmeye başlamışlardı.
Evet, o konuda
ben de endişelenmeye başlamıştım.
Bu yüzden içeri girmeliydim.
Takip edilip edilmediğime emin olamadım.
Düşündüm ki,
zorla kaçırılırsam...
...bu görevden bir şeyler kurtarmamız...
...mümkün olur.
İyi denemeydi.
Neredeyse inandırıcı gibiydi.
İnandırıcı gibi, çünkü doğru.
Eğer gerçekten Albay Telford isen...
...benim adımı bilirdin.
Kiva.
Güzel.
Bir sonraki soru.
Seninki ne?
Casus mu?
Bir Lucian İttifakı casusu mu?
Benden öç almak için
o kadar umutsuz durumdasın ki...
...her şeyi söylersin
veya yaparsın, değil mi?
Elimizde kanıt var.
Yapma, Everett,
bunların hepsi ben ve Emily hakkında.
Onu nereden öğrendim sanıyorsun?
Scott ile bedenleri
değiştirdiniz, hatırlıyor musun?
Evet.
Bana söyleyen oydu.
Zihninde bir imgelem görmüş.
Artık anı, ya da ne istersen de.
Görünüşe göre
sen ne zaman taşları kullansan...
...geride ufak bir şey bırakıyorsun.
Belki...
Belki suçluluktur.
Belki, kalbinin derinliklerinde...
...gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorsun.
Sen delisin.
Çoktan itiraf ettin.
Sadece kabul etmiyorsun.
Bir süre ter döktüreceğiz.
Bırakın ben yapayım, efendim.
Uzun sürmez.
Hevesini takdir ediyorum, çavuş.
Daha değil.
Gerçekten bunu yapmamayı tercih ederim.
Keşke seni, düşündüğün kişi
olmadığıma ikna edebilsem.
Öyle mi, o neymiş?
Ben sadece halkım için doğru olanı
yapmaya çalışan makul bir insanım.
Berbat bir ilk izlenim veriyorsun.
Beyin yıkama teknolojimiz var.
Onları deneyebilirim,
ama bu durumda sana ne yapar emin değilim...
...bilincin başkasının bedenindeyken.
Maalesef, yıllar boyunca
işkenceyle ilgili tek bir şey öğrendim.
İşe yarıyor.
Vahşice, biliyorum...
...ve kendimi bu seviyeye
indirmekten nefret ediyorum....
...ama kim olduğunu bilmem gerekiyor...
...ve bunun ötesinde
işime yarayıp yaramayacağını.
Ona hiç yiyecek veya su verildi mi?
Aç kapıyı.
Efendim, belki de içeri
sizinle birlikte ben de girmeliyim...
Hayır, hayır,
ona gerek yok, Teğmen.
Bu iş benim üzerimde,
sadece benim.
Aç.
Beni sonsuza kadar burada tutamazsın.
Kimse taşların
fişini çekmeyecek, o yüzden...
Yaptığını kabul et ki
devam edebilelim.
Scott ile konuşmak istiyorum.
Suçlayanımla yüzleşmeye hakkım var.
Bu Scott'tan gelmedi.
Rush ile beden değiştirmiştin,
hatırladın mı?
Rush mı?
Bu bilgi Rush'tan mı geliyor?
Başta, ben de inanmadım.
Er geç yalanı
ortaya çıkar diye düşündüm.
Ama ne oldu biliyor musun?
Öyle olmadı.
O da ne?
Havacı Dunning
kişisel eşyalarının yanında getirmiş.
Onları hatırlıyor musun?
Hepsi Icarus'ta görevliydi.
Yangın söndürme ekibi.
Saldırı sırasında...
...bir koridor çöktüğünde mahsur kaldılar.
Hepsi canlı canlı yandı.
Her biri.
Hayır, hayır, hayır, hayır...
Buna iyice bir bak.
Bak.
Onların yüzlerine bakmanı istiyorum...
...çünkü onları öldürdün.
Üzerlerine benzini döküp
kibriti kendin yakmış olmandan farkı yok.
Ve bir tek onlar değildi.
Bir hain olduğunu...
...ve bir katil olduğunu biliyorduk.
Şimdi de korkak olduğunu biliyoruz.
Tamam, bu kadarı yeter!
Geri çekil, Çavuş!
Sana geri çekil dedim!
Çıkın dışarı, ikiniz de!
- Efendim...
- Çıkın dışarı!
Tamam.
Peki...
Nerede kalmıştık?
Bu en sonunda seni öldürecek.
Telford'ı da öldürmüş olursun.
Aslında o iyi bir şey olabilir...
...gizliliğinin ihlal olduğunu düşünürsek.
Elimde Destiny
personelinin ayrıntılı raporu var.
Ve sivillerin veya bilim adamlarının
buna dayanacağını hiç sanmıyorum...
Yani soru şu ki...
...Albay Young kendini...
...bu duruma soktu mu...
...yoksa Üsteğmeni
Scott'ı mı gönderdi?
Benim Destiny'den
biri olduğumu nereden biliyorsun?
Bu adil bir soru.
Bunun bitmesini sağlayabilirsin.
Soruna cevap verirsem...
...beni öldüreceksin.
İki durumda da ölüyüm.
Öldürmeyeceğim.
Sana söz veriyorum.
Kaybedecek bir şeyin yok.
Rush!
Ben Dr. Nicholas Rush.
Bu bağlantının kesilmesini istiyorum.
Kendi bedenime dönmek istiyorum.
Hayır istemiyorsun.
Artık hasarlı malsın.
Şimdi geri dönersen,
ittifaktaki arkadaşların...
...senden çok memnun olmayacaklar.
İttifakta hiç arkadaşım yok.
Artık yok evet.
Tek umudun bizimle.
Şimdi itiraf edersen...
...sana yardım etmek için
elimden geleni yaparım.
Ben casus değilim, Everett!
Sana kaç kere söylemem gerekiyor?
Tanıdın mı?
Tanımam mı gerekiyor?
Bu senin çalışman.
Dokuzuncu sembolün Destiny'e açılması.
Bu değerler...
Benzer naquadria yatakları.
Denklemleri uyarlamada
bazı sorunlarımız oldu...
...ama bizi oraya götürmek için
gerekli enerjiyi sağlayacaktır.
Başka bir Icarus gezegeni buldunuz.
Karakoldan bahsedelim.
P2S-569.
Bunların üzerinden geçtik.
Herhangi bir kabahatim olmadığı karar çıktı.
Çünkü ellerinde bütün gerçekler yoktu.
Kimliğim ortaya çıkacaktı.
Başka seçeneğim yoktu.
Sanchez isimli istihkamcıyı hatırlıyor musun?
O kızı hatırlıyor musun?
Yavru köpek gibi...
...arkandan koştururdu.
İlk patlamada vuruldu.
Sağ kolu omuzdan koptu.
Bağrıyor, sesleniyor,
ona yardım etmem için yalvarıyordu.
Tek yapabildiğim...
...çamur içinde kanayarak
ölmesini seyretmek oldu.
Benim suçum değildi.
Senin yaptığını zaten biliyoruz...
...ama senin sorumlu olmaman mümkün.
- Neden bahsediyorsun?
- Bir düşün.
Düşünmeni istiyorum.
Hafıza aktarımı neden
sadece ve sadece sende oluyor da...
...taşları kullanan başkalarında olmuyor?
Kafanı karıştırdılar, David.
Onlardan biri olduğunu
düşünmeni sağladılar, ama değilsin.
Bu sen değilsin.
Şimdi, sana yardım edebiliriz,
seni geri getirebiliriz...
...ama ilk adımı senin atman gerekiyor.
Bize Rush'ı nereye...
...götürdüklerini söyle.
David?
Söyle bana.
Elimizden geldiği kadar benzerini yaptık.
Olan!
Dr. Rush ile tanış.
Doktor.
Olan bizim baş bilim adamlarımızdan biri.
Çalışmanız etkileyici.
Hiçbir şeydi, gerçekten.
Yolda olduğunuzu öğrendiğimde...
Evet, Dr. Rush'ın tam desteğini
alacağımız için hepimiz çok heyecanlandık.
Belki şimdi gerçekten bağlantı kurabiliriz.
Gördüğünüz gibi
tanıdık teknolojileri temin ettik.
Yöntemlerinizi uygulamak için gerekliydi.
Yeterli olacağını umuyorum?
Sizi işinize bırakayım.
Bu naquadria yatakları için
sayılar doğru, değil mi?
Elbette.
Çünkü ufak bir yanılmayla bile...
Detaylı bir yörünge
taraması için aylarca uğraştık.
Son damara kadar bütün yatakların haritasını çıkardık.
Pekâlâ, o zaman, bitti.
Gerçekten mi?
Ne yaptığını bildiğin zaman
o kadar da zor bir iş değil.
Ama...
Şaka yapıyorum.
Bu muhtemelen biraz zaman alacak.
Tabii ki.
Büyük ihtimalle,
hayatım boyunca sürecek.
Teğmen, gemide o odada olanlar hakkında...
...bir sürü söylenti dolanıyor.
Bu askeri bir mesele, hanımefendi.
Sizi ilgilendirmiyor.
İşte bu tarz konuşmalar yüzünden...
...bu geminin kontrolünü
ele geçirmeye çalışmak...
...zorunda kaldık, Çavuş.
Camile...
Dedikoduların yayılmasını mı istiyorsun...
...yoksa bu konuda bir şey yapmak mı?
Yakında sona erecek,
tek bilmen gereken bu.
Bak, işte o yanlış cevap.
Haydi ama, Teğmen,
içimden bir ses...
...vicdanında bunun
olmasını istemediğini söylüyor.
Dikkatli olsan iyi olur.
Her neyse, hepimiz
bununla yaşamak zorunda kalacağız.
Yıldız Geçidi Komutanlığı'yla
temasa geçmem gerekiyor.
Gitmesine izin verelim mi?
Kimse girip çıkmayacak.
Bu bir emirdir.
Onunla konuşmak istiyorum.
Albay!
- İlerleme var mı?
- Daha yok.
- Şaka yapıyor olmalısın.
- Oyalıyorsun.
Kendinizi patlatmak
istiyorsan patlatabilirsin.
Sen de bizimle patlarsın.
Bu zaman alacak
ve birkaç saat değil.
Ama Olan aylardır
çok yaklaştığımızı söylüyor.
Ben zannettim ki,
senin yardımınla daha...
Bak, Olan kusura bakmasın ama...
...yaptığı iş için
en fazla baştan savma diyebilirim.
Üzgünüm, ama bu konuda bana...
...güvenmen gerekecek.
Bütün bu şey arap saçı gibi.
Baştan başlamam gerekebilir.
Bir de kendine makul mü diyorsun?
Öyleyim.
Onun beceriksiz olduğunu söyledin.
Oyalıyordum.
Haklıydın.
Bunun benim için...
...hepimiz için ne kadar önemli olduğunu...
...göstermemeliydim, Dr. Rush.
Bu son şansın.
Şimdi neler oluyor?
Emin değiliz.
Young bütün gün
taşları kullanarak gidip geldi.
Görünüşe göre bu defa
yanında birini getirmiş.
Kim?
Destiny'e hoş geldiniz, General.
- Merhaba.
- Efendim.
- Onbaşı mı?
- Onun için özür dilerim, efendim.
Bu taraftan.
Efendim.
Bu kim?
General O'Neill.
Gerçekten o.
Tamam.
Diyelim ki doğru.
General, burada suçlamasız tutuluyorum.
Avukattan mahrum bırakıldım
ve adamlarından biri bana saldırdı.
David, biliyor.
O yetki verdi.
Belki son kısmı hariç.
Sana söylemeye çalıştığım buydu.
İtiraf etme zamanı, evlat.
Rush'ı nereye
götürdüklerini öğrenmemiz gerekiyor.
Sana verdiğim geçit
adresini kontrol ettiniz mi?
Evet.
Çıkmaz sokak.
Sana gerçek bir şey
vereceğimi düşünmedin herhalde?
Yüzünün halini görmelisin.
Çok şaşırmış görünüyorsun.
Aslında, hayal kırıklığına uğradım.
Buna inanmıyor olabilirsin,
ama aslında bunun...
...doğru olmadığını, bunların başka bir
açıklamasının olduğunu ümit ediyordum.
Fark etmez.
Durduramazsınız.
Neyi...
...durduramayız?
Al bakalım.
İyi olduğunu söyleyemem.
Nasıl bir yer?
Yani, tariflerini duyduk,
ama orada olmak nasıl bir şey?
Destiny'de?
Daha önce de uzay gemilerinde uçmuşsundur.
Eskiler'e ait bir gemide uçmadım.
Evrenin derinliklerine kadar gitmedim.
Ne diyebilirim ki,
külüstür işte.
Kendim görmek için sabırsızlanıyorum.
Ya yapamazsam?
Bağlantı kurmayı başaramazsam ne olacak?
Kiva seni öldürmeyeceğine söz verdi.
Sözüne güvenilir.
Seni kendim öldürmek zorunda kalacağım.
Beynimin yıkandığını mı düşünüyorsunuz?
Aklım başıma geldi.
Galaksimizin her yerinde
milyarlarca insanı, binlerce yıllık...
...kölelikten kurtarıp özgür bıraktık...
...sonra da birbirimizin
sırtını sıvazlayıp onları...
...hayatta kalmaları için
olanaklar olmadan bıraktık.
Ne olacağını düşündük ki?
Bu sen değilsin, David.
Uyan, Everett!
Lucian İttifakı'nın bir avuç
suçlu olduğunu mu düşünüyorsun?
Onları yargılama
yetkisini bize kim verdi?
İnsanlar, hayatta kalmak için
ne yapmaları gerekiyorsa yaparlar.
Şimdiye kadar bunu anlaman gerekirdi.
Ne istersek alıyoruz.
Bizim için ne iyiyse onu yapıyoruz...
...diğer gezegenlerdeki
etkisini düşünmeden!
Bizi bu kadar özel yapan nedir?
Beni bu kadar özel yapan ne biliyorum.
Bu bizim gemimiz değil.
Bizim için yapılmadı.
Rush'ı nereye götürüyorlar?
Bütün insanlığın yararına olması gerekiyordu.
Düşündüğümden
çok daha kötü durumda, General.
Evet, yeteri kadar duydum.
Bir sonraki aşamaya
geçsek iyi olacak, efendim.
Ne yapman gerekiyorsa yap.
Haberleşme odası, ben Young.
Lütfen, General'in bağlantısını kesin.
Evet, efendim.
- Efendim.
- Gidebilirsin, Onbaşı.
Tamam, bu yeteri kadar uzun sürdü.
Bağlantıyı kesmelisin.
Onu yapamam.
Dr. Rush'ın hayatı tehlikede.
Bu Lucian İttifakı
hakkında bilgi elde etmekten...
...daha önemli!
Bilirse bizim için daha iyi olur...
...diye düşündüm, efendim.
Kontrol odası, ben Young.
Ben Brody.
Bu bölümün yaşam
desteği kontrolünü aç.
Açtım.
Albay Telford'ın
odasındaki havayı çekmeye başla.
Ne?
Tekrar söyleyin?
Albay Telford'ın
odasındaki havayı boşaltmaya başla.
Ne yaptığını sanıyorsun?
Camile, bu işe karışma.
Bunu yapamaz!
Teğmen!
David!
David, beni duyabiliyor musun?
Blöf yapıyor olmalı.
Onu korkutmak için.
Bak, bunu yapamazsın...
David, odandaki havayı boşaltıyorum.!
Havasızlıktan ölmeden
önce beş dakikan var.
Tek umudun bana ittifakın
üssünün yerini söylemek.
Blöf yapıyorsun!
Beni öldürürsen,
Rush'ı da öldürürsün!
Biliyorum...
...ama şu anda
herkesi düşünüyorum.
Eee...
Ne yapacaksın?
Young!
Aç şu kahrolası kapıyı!
Beni öldürmeyeceğini
ikimiz de biliyoruz.
SG-TÜRK
Çeviri: Shizof