Tip:
Highlight text to annotate it
X
Daha önce konuşamaz mıydın? Senin için daha iyi olurdu.
Demek sonunda konuştu. Ona biraz kahve verin.
Tamam, üzülme. İç şunu, sana iyi gelir.
Şimdi gel. Buraya.
Rahat!
- Doğru mu? - Herhalde. Abderames Caddesi 3.
Giydirin onu.
Haydi, bitti artık, Seni temin ederim.
Ayakta durabilir misin?
Bırakın onu.
Al, bunu giy.
Senin için iyi olur.
Kasbah'ta seni böylece tanımazlar, anladın mı?
La Pointe'ın nerede saklandığını göster bize ve sonra serbest kalacaksın.
Ona bir şapka verin.
Millileşti!
Aptallık etme.
Gidelim.
Kes şunu. Yeniden başlayalım mı?
Haydi artık. Kendini toparla.
CEZAYİR SAVAŞI
Kim dışarı çıkmak istiyor?
Ali la Pointe, Ev sarıldı. Yararı yok.
Teslim ol. Önce çocuk ve kadınlar çıksın.
Sonra arkadaşların ve sen.
Silahlarını oraya bırak.
Oyun oynama, yenildin.
Sarıldınız. Hiç şansınız yok. Anladın mı?
Beni duyuyor musun, Ali?
Bak, sen sonuncusun. Yapabileceğin bir şey yok.
Örgütün işi bitti.
Herkes ya öldü ya da hapiste.
Şimdi çıkarsanız, düzgün bir şekilde yargılanırsınız. Teslim olun, Ali!
Cezayir, 1954
Avrupa Şehri
Kasbah
Ulusal Kurtuluş Cehesi (FLN), Bildiri No.1
Cezayir yurttaşları, savaşımız sömürgeciliğe karşıdır.
Amaç- bağımsızlık ve Cezayir devletinin kurulması...
...İslami kurallara dayalı ve ırk ve dinine bakılmaksızın...
...temel haklara saygılı olarak.
Kan dökülmesini önlemek için, Fransızlara...
...bizim kendimizi yönetme hakkımızı tanıyacak adil görüşmeler öneriyoruz.
Cezayir'liler, ülkenizin özgürlüğünü sağlamak sizin görevinizdir.
Kazanacaksınız.
Birleşin, kardeşler! Ulusal Kurtuluş Cephesi sizi silah başına çağırıyor.
Papaz kaybeder, Kız kazanır...
Paraları sürün.
50 frank.
Sıra sizin, Bayan.
Bu kazanır, bu kaybeder.
İşte orada!
- Acelesi var. -Durdurun onu.
Yakalayın sıçanı! Öldürün onu!
Kesin! Bırakın onu!
Kasbah'a geri dön!
Sıçanı öldürün!
Katil!
Sıçanı öldürün!
Ömer Ali, diğer adı Ali la Pointe.
Miliana'da doğmuş, 1 Mart 1930.
Okuma yazması yok.
Meslek; niteliksiz işçi, boksör. Şu anda işsiz.
Daha önceki kaydı şöyle...
1942. Cezayir Çocuk Mahkemesi; yıkıcılıktan bir yıl islahevi.
1944. Oran Çocuk Mahkemesi; düzeni bozmaktan iki yıl.
1949. Cezayir Mahkemesi; sekiz ay hapis cezası...
...tutuklamaya direnmekten.
Allah-u Ekber!
Yaşasın Cezayir!
Yaşasın Cezayir!
Bir Cezayir'liyi infaz edecekler.
Bir yurtsever. Haydi, hep beraber. Bağırın: Yaşasın Cezayir!
İşte geliyor.
Sessiz olun.
Beş ay sonra.
- Kaç! - İnsanın iki yüzü vardır...
Seni mi yolladılar?
Evet, beni yolladılar.
Buraya gel.
Okuyabilir misin? Oku bunu.
"Randon Caddesi 40 numarada, bir Fas kahvesi var.
"Sahibi, Merabi, bir polis muhbiri.
"Her gün saat beş'te bir Fransız polisi onu görmeye gidiyor.
"Bir kaç dakika kalıyor, bir fincan kahve içer gibi yapıyor.
"Sonra gidiyor. Polisi öldürmelisin."
- Merabi'yi değil mi? - Hayır, polisi.
Tamam.
"Şaşırmazsın
"Kahvenin hemen yanında bir kız göreceksin...
"...ve yakında bir polis
"Zamanı geldiğinde kız sana...
"...bir tabanca verecek...
"...ve onu vuracaksın"
Tamam, emirleri vereceğim şimdi.
Bakın, kardeşler! Şu pisliğe bakın.
- Seni kahpe! Bana tuzak kurdun. - Kaçalım.
- Şimdi açıkla! - Bak bizi izliyorlar mı?
Bunu kim planladı? Beni ona götür.
- Bekliyor. - Nerede?
Yakalanmazsak seni oraya götürürüm.
Haydi. Sen önden git, ben izleyeceğim.
Bir casus olmadığından emin olmalıydık.
Boş tabanca ile mi?
Diyelim ki casustun.
FLN seninle hapishanede temas kurar. Sen dava yanlısı görünürsün...
...ve Fransız'lar kaçmana göz yumar.
Bna ateş ederek mi?
Ayarlanabilirdi. Kaçarsın, hapishanede verilen adrese gidersin...
...ve beni tanırsın.
Adın ne?
Cafer. Lahadi Cafer.
Bize katılmak için bir görev yapmalısın.
Kahveci bir Cezayir'li.
O bir "dışkı" olsa da...
polisler onu öldürmene izin verirdi...
Ama bu bağlılığını kanıtlardı.
Bu yüzden polisi seçtim.
Fransız'lar buna izin vermezdi.
Onlardan biri olsaydın...
...bunu yapmazdın.
Yapmadım.
Yapamadın, ama denedin, önemli olan bu.
Ve nerdeyse yakalanıyordum.
Haydi. Abartıyorsun. Arkadan vurman emredildi.
Bilmiyordum.
Anlamıyorsun.
Açıkla. Neden onu öldürmeme izin vermediniz?
Eh, henüz hazır değiliz.
Çıkıp sonra saklanacağımız güvenli bir yer lazım bize.
Kasbah var, ama hala güvenli değil.
Çok fazla sarhoş, fahişe, esrarkeş. Çok konuşan insanlar.
Davaya bağlanmamış insanlar, bizi satmaya hazır.
Onları ikna etmeliyiz veya saf dışı bırakmalıyız.
Önce kendimizi düşünmeliyiz ve Kasbah'ı temizlemeliyiz.
Fransız'ları sonra düşünebiliriz. Anladın mı?
Nisan 1956
Ulusal Kurtuluş Cephesi
Bildiri No.24
Cezayir halkı, Sömürge Yönetimi...
...sadece halkımızın sefaletinden sorumlu değildir...
... ama birçok erkek ve kız kardeşimizin kötülüklerinden sorumludur.
Onlara tüm saygınlıklarını kaybettiren kötülükler.
FLN bu belayı yoketmeye karar vermiştir.
Bağımsızlığı kazanmada bir önşart olduğu için...
...FLN, halkı bu savaşıma yardımcı olmaya çağırır.
Bugünden itibaren, FLN Cezayir halkının...
...fiziksel ve ahlaksal sorumluluğunu üstlenmiştir.
FLN, uyuşturucu ve alkollü içkilerin...
...satış ve kullanımını yasaklamaya karar vermiştir.
Fahişelik ve kadın pazarlama yasaklanmıştır.
Karşı gelenler cezalandırılacaktır.
İsrar edenler öldürülecektir.
Biliyorsunuz uyuşturucu yasaklandı.
- Neden? - Onsuz idare et.
Hassan el Bridi'yi gördün mü?
Hassan el Bridi'yi gördün mü?
- Hassan'ı gördün mü? - Hayır.
Hassan'ı görürsen onu aradığımı söyle.
Ali, sorun ne?
- Hassan burada mı? - Hayır, çok erken çıktı. Neden?
Görürsen söyle, ona ihtiyacım var.
Ali, selam!
Kıpırdama! Ellerini oynatma!
- Ben hiç silah taşımam. - Biliyorum.
Bunlardan korkuyor musun?
Kıpırdama.
Neden korkuyorsun?
Hep dost olduk. Neredeyse seni ben büyüttüm.
Bu doğru.
- Sana ne oldu? - Ölüme mahkumsun.
Demek iş oraya vardı.
Gülmekten ölebilirim.
Sana ne kadar ödüyorlar?
Hiç. Seni iki defa uyardılar. Bu sonuncusu. Karar ver.
Ne? Neye karar vermeliymişim?
FLN için çalışmaya.
Beni ikna etmeye çalış.
Dur! İyice bak. Artık Kasbah'ta kimse istediğini yapamaz.
Hassan bile, nerede kaldı senin gibi bir pislik.
Şimdi çık git.
Ve bunu etrafa yay.
10 Haziran 1956
Dışarda kal ve gözetle.
- Her şey yolunda mı? - İyi.
Otur.
Formaliteleri geçelim, nedenini biliyorsun.
Bir gün, düğünler yine açıkta yapılacak.
Böyle bir günün...
...geleneklere göre kutlanamaması çok acı.
Ancak Fransız makamlarını bırakıp...
FLN tarafından evlendirilen ilk kişi olmak...
...cesaret gerektirir. Bu bilinçli bir eylemdir.
Bir savaş eylemi.
Ve şimdi, Mahmoud ve Fathia ileri çıkın.
Burayı imzalayın.
Tebrikler.
İyi dilekler, en iyi dilekler.
Rahat edin.
20 Haziran 1956. Sabah 10.32
Buraya gel.
Sessiz ol.
Böyle gel.
Dinle.
Müfettişle konuşmak istiyorlar.
Evet efendim, ancak arama izni almamışlar.
Onları izlemiş ancak kaybetmişler.
Tabii efendim, ama bu Müdür'e bağlı.
Demokratik yöntemler. Bazı şüpheliler var.
Resmi bir soruşturma hakları var.
Evet efendim...
Yeterli adamım yok.
Anlıyorum.
Ama eğer...
Valilik yapamaz.
Ama yapamaz mıydınız? İstediğiniz gibi.
O zaman, hepimizi katlederler.
Doğru...
Sabah 3.00. Devriyeye ateş edildi. Üç asker yaralandı.
Yer: Luciani Caddesi.
Sabah 4.00. Nöbetçilere ateş edildi.
Yer: Ana yol ve Laquiere Bulvarı kavşağı.
Paris'in çözümü, polis sayısını arttırmak...
...ve tüm sokakları kesmek. Buna katılmıyorum.
Pekala, Corbiere, nerede kalmıştık?
Ana yol ve Laquiere Bulvarı kavşağı.
Cezayir Valisinin emridir; Madde 1...
Silah yaralarının tedavisine uygun ilaçların...
satışına Vilayetçe izin verecektir.
Madde 2; Hastaneler ve sağlık ocakları...
...tedaviye alınan hastalar hakkında...
...polise bilgi vermelidirler.
Cezayir Valiliği son zamanlarda şehirde...
...düzinelerce yasadışı hareket olduğunu bildiriyor.
Suçluların, Arap bölgelerinde hızla ve kolayca...
...sığınma bulabilen Müslümanlar olduğu sanılıyor.
Bundan sonra düzeni sağlamak için, Valilik, Kasbah'ı kapatmaya...
...karar verdi.
Kontrol noktaları kurulacaktır.
Ve yurttaşlar belgelerini göstermek zorunda olacaklar.
Endişeleneceğimiz bir şey değil.
- Kasbah'a mı dönüyorsunuz? - Hayır, iki gün gidiyorum.
Asla kadınlarına dokunma.
20 Temmuz 1956, Sabah 11.20.
Ne istiyorsun?
Yüzmeye gidiyorum.
- Hala burada mısın? - Böyle.
Gel buraya.
Şimdi çık git.
Öldürüp kaçıyorlar, hep ayni hikaye!
Acımadan yok edilmeliler.
İşte orada!
İşte o!
- Nerede? - Orada.
Onu yakala.
Katil! Katil!
Seni pis sıçan!
Nereye gidiyorsun?
- Sıçan! - Gitmesine izin vermeyin!
Kaçıyor! Tutun onu!
Onu gördüm!
Onu durdurun!
Kaçıyor!!
Suçlu: Laknan Abdullah
İşçi, evli 3 çocuklu, Thebes Caddesi 3 numarada oturuyor.
- Bugün kaç tane oldu? - Yedi olay, üç ölü.
Bana söyleyin...
Thebes Caddesi nerededir?
Kasbah dışında, sanırım.
- İyi geceler, anne. - İyi geceler, çocuklar.
Fatma, neden yatağında değilsin?
- Şimdi gidiyorlar. - İyi geceler.
- Artık gitmeliyiz. - Ah, daha zaman var.
- Burada oynayamaz mısın? - Gerçekten gitmek zorunda mısın?
- Bir içki daha iç. - Pekala, bir tane daha.
Hayır, üzgünüm, geç kaldık.
Herkese iyi geceler. Acele edin.
Hoşçakal, Lucien. Henri'yi çok geç vakte kadar tutma.
Arkada.
- Daha çok uzak mı? - Hayır.
- Girebilir miyiz? - Çok geç kaldınız.
Sokağa çıkma yasağı başladı.
Bırakın girsin. O benimle.
- Peki efendim, Geçebilirsiniz - Gidelim.
- Herşey hazır mı? - Evet, acele et.
Katiller! Katiller!
Ali! Ali, dur!
Cafer durmalısın diyor.
İnsanları durdurmaya çalışıyor.
Çık dışarı.
Bizi öldürürler!
Dur!
Sakin ol. Eve dönün yoksa hepimizi öldürürler.
Bunu FLN'e bırakın. Öcünüzü alacağız.
Sen nöbet tut. Sen içeri gel.
- Tamam, böyle mi? - Mükemmel.
İyi.
Olmaz mı? Dinle.
Ben çocuğumu alırım. İşe yarar.
Tamam, ama Divan kontrol noktasından gidin.
Daha kalabalıktır ve o kadar dikkatli değildirler.
Air France bürosu.
Michelot Caddesindeki kafeterya.
Isly Caddesindeki süt barı.
Bunlar kısa fitilli bombalar...
...bu yüzden Kasbah dışında hazırlanacaklar. Porto Caddesi 3 numarada.
Ama acele etmelisin. Sadece 25 dakikan olacak.
Şimdi hoşçakal. Ve iyi şanslar.
İyi şanslar.
Fathia, Tanrı seninle olsun.
- Belgelerin. - Onları unuttum.
- Oraya. Kıpırda! - Evdeler.
İşe gitmeliyim.
- Geri git! - Lütfen, geç kaldım.
Bekle dedim!
Geri git yoksa kimse geçemez.
- Bırakın geçeyim. - Orada bekle.
- Bu haksızlık. - Sadece bekle.
Afedersiniz. Afedersiniz, efendim.
- Geçebilir miyim? - Elbette.
Selam! Ah, sorun değil.
Eller yukarı!
Geçin, Bayan.
Devam edin.
Bir saatte dönerim. Akıllı bir çocuktur
Teşekkür ederim.
- Denize mi gidiyorsun, Bayan? - Nasıl bildin?
Tahmin ettim.
- Arkadaş ister miydin? - Bugün değil. Arkadaşlar bekliyor.
Ne yazık!
Belki başka zaman, ha?
Belki.
İyi şanslar.
İyi şanslar.
Kola lütfen.
- Oturmak ister miydiniz? - Teşekkür ederim.
Buyrun.
100 frank.
Gidiyor musunuz? Ne ayıp.
Lütfen dikkat. Paris'e 432 sayılı uçuş...
...20 dakika gecikecek.
Bir Martini daha ister misiniz?
Bir şey değil, sadece bir gaz şişesi.
Paraşütçüler!
10 Haziran 1957
Jean Soreau, Yönetimin...
...Genel Müfettişi...
...Cezayir'de terörizmle mücadele için...
...özel bir toplantıya başkanlık etti.
Kanun ve düzeni sağlamak ve insan ve mülkleri...
...korumak için önemli kararlar alındı
10'uncu Paraşütçü Tümeni Komutanı olan...
..General Carelle'nin...
...tüm sivil ve askeri önlemleri...
...ve onlara verilen tüm özel yetkileri kullanarak...
...kanun ve düzeni sağlama sorumluluğunu almasına karar verildi.
Mathieu Philippe. 5 Ağustos 1907, Bordeaux doğumlu
Rütbe; Orgeneral
Kampanyalar; İtalya ve Normandiya
Fransız Direnişi üyesi
Madagaskar, Süveyş, Çinhindi ve Cezayir'de hizmet etti.
Son aylardaki ortalama günde 4.2 olay.
Sorun, her zamanki gibi, şudur: Bir, düşman...
İki, onu nasıl yok etmeli.
Cezayir'de 400,000 Arap var.
Hepsi düşmanımız mı? Olmadıklarını biliyoruz.
Terör ve şiddetle hüküm süren bir azınlık var.
Ayrıştırıp yok etmemiz gereken düşman budur.
Hem yüzeyde hem de altında hareket eden...
...tehlikeli bir düşman...
...iyi denenmiş devrimci taktikler ve özgün teknikler kullanıyorlar.
Bu halk arasına karışan...
...bilinmez ve tanınamaz bir düşman
Her yerde. Kahvelerde, Kasbah'ta...
Avrupalıların bölgesinde, mağazalarda ve atölyelerde.
Bu filmler, polis tarafından...
...kontrol noktalarında gizlenmiş kameralarla alındı.
Yararlı olacağını düşünmüşler, ve öyle de oldu.
Belli yöntemlerinin yararsızlığını göstermek için!
Veya en azından eksikliklerini.
Kısa süre öncesinde alınmış resimler seçtim...
Bu Arap erkek ve kadınları arasında...
...sorumlu olanlar var.
Ama hangileri?
Onları nasıl tanımalı?
Belgeleri kontrol etmek saçma.
Eğer düzenli olan varsa...
...teröristlerinkilerdir.
Askeri izleyin. Sepette önemli bir şey olduğundan emin.
Ve içindekileri çok dikkatle inceliyor!
Belki bomba buradaydı, gizli bir tabanda.
Asla bilemeyeceğiz.
Bu kadar yeterli, Martin.
Sıfırdan başlamalıyız.
Örgütün yapısı hakkında bir şeyler biliyoruz.
Oradan başlayalım. Bir piramit örgütlenmesi...
...çeşitli bölümlerden oluşuyor bunlar da...
...bir dizi üçgenden meydana geliyor.
Tepede Genelkurmay Başkanı var siyasi büroya karşı sorumlu.
Bir sektörden sorumlu olacak birini belirliyor: No. 1.
No. 1 iki kişi daha seçiyor: 2 ve 3 Numaralar.
Ve böylece Üçgen 1 kuruluyor.
2 ve 3 numaralar her biri iki kişi seçiyor.
4, 5, 6 ve 7 numaralar.
Bu yapıdan dolayı, örgütün her üyesi...
...sadece diğer üç üyeyi tanıyor.
Onu seçen kişi...
...ve kendisinin seçtiği iki kişi.
Temas sadece yazıyla kuruluyor.
Bu yüzden düşmanımızı tanımıyoruz.
Çünkü, aslında, onlar da birbirlerini tanımıyorlar.
Onu tanırsak, onu yok edebiliriz.
Askeri yön ikincildir.
Önemli olan 'polis' yönü.
Bu kelimeyi sevmediğinizi biliyorum.
Ama görevimizi özetleyen tek şey bu.
Piramidi yeniden kurup...
...Şef'i belirlemeye çalışmalıyız.
Görevimizin temeli bilgidir. Yöntem, sorgulama.
Öyle yürütülmeli ki sonuçta hep yanıtı almalıyız.
Bu durumda, anlamsız duyarlılık, sadece komik duruma düşme...
...ve güçsüzlük getirir.
Eminim tüm birimler bunu anlar ve ona göre davranır.
Ne yazık ki...
...bu sadece bize bağlı değil. Kasaba emrimizde olmalı.
Onu elekten geçirip...
...herkesi sorgulamamız için.
Ama karşımızda uygulanan bir yığın yasa ve kurallar var...
...sanki Cezayir bir savaş alanı değil tatil yöresiymiş gibi.
Bir açık kart istedik, ama bunu almamız zor.
Eylemlerimizi yasallaştıracak ve onları mümkün kılacak...
...bir olaya ihtiyacımız var.
Yapabileceklerine inandığım şekilde düşmanlarımız bizim için yapmadan...
kendimiz bu başlangıcı yaratmalıyız.
Tüm özgürlük savaşçılarına.
Acılarla dolu...
...iki yıllık mücadeleden sonra...
...Cezayir halkı zafere ulaştı..
28 Ocak Pazartesi günü...
...Birleşmiş Milletler, Cezayir sorununu tartışacak.
Bunun önemini halka anlatmak için...
...FLN harekete geçecektir.
Pazartesiden başlayarak FLN genel grev ilan etmiştir.
Silahlı hareket ve olay olmayacaktır.
'Le Monde'! Sekiz günlük grev!
Param, lütfen.
Grev!
Kardeşler, Cezayir'liler...
Cezayir hakkındaki BM tartışmasını önleyecek her yöntemi kullanan...
...sömürgeciler FLN'in sadece bir azınlığı temsil ettiğinde israr ediyorlar.
Dünya kamuoyu bizim arkamızda.
Birlik olduğumuzu gösterelim.
FLN tarafından ilan edilen grevi destekleyin.
Bu sekiz gün, Avrupalıların bölgesine girmeyin.
Kasbah'ta kalın. Tutuklamalara yol açacak şekilde...
...kapalı yerlerde toplanmayın.
Yoksul ve evsizleri evinizde barındırın.
Yiyecek ve su stoklayın.
- Sakin görünüyorlar. - Evet, ama huzursuzlar.
Kafesteki sıçanlar gibi... umalım.
Grev olacak mı dersiniz.
Kesinlikle.
- Herşey yolunda mı? - Umarım.
Operasyona ne isim vereceksiniz?
Şey, General...
- Şampanya Operasyonu. -Şampanya Operasyonu, neden olmasın?
İyi.
Bunlar dilenciler, işsizler, evsizler.
Grev sırasında burada polis aramalarından güvende olacaklar.
Ancak bence buraya getirilmemeliydiler.
- Bu bir hata. - Neden?
Çünkü sen buradasın. Yer değiştirsek iyi olur.
- Onlara güvenmiyor musun? - Asla bilemezsin.
Pekala, karar senin.
Hayır. Kararları ben verseydim sen şimdi burada Cezayir'de olmazdın.
- Neden? - Tedbirli değil.
Ali, Ben M'Hidi ile beraber Maison des Arbres'a git.
- Burada uyumayacak mı? - Hayır. Etrafta çok fazla yeni yüz var.
Bir başkası hazır.
Buna bir gizlenme yeri olarak bak. Duvar gibi görünüyor.
- İçeriye bak. - Hayır, gitmelisin. Geç oldu.
Bunlar eski savaşçılar. Güvende olacaksın.
Acele et, Ali.
En kısa yol teras..
Tamam, gelebilirsin.
İyi. Bekliyorlar.
- Grev hakkındaki düşüncen ne? - Başarılı olacak.
Ben de öyle düşünüyorum. İyi organize edildi.
Ama Fransızlar?
Açık ki, kırmak için herşeyi yapacaklar.
Bundan fazlasını yapacaklar.
Onlara bu fırsatı verdik.
Kastettiğimi anlıyor musun?
Artık el yordamıyla hareket etmeyecekler.
Her grevci...
...tanınabilir bir düşman...
...bir itiraf etmiş suçlu olacak. Ve onlar saldırıya geçecekler.
- Bunu düşünmüş müydün? - Hayır.
Cafer senin grevi onaylamadığını söylüyor.
- Hayır, adamlarım da öyle. - Neden?
Çünkü silah kullanmamalıyız diyorlar.
Öfke ile savaşları kazanamazsın.
Ne savaşları ne de devrimleri.
Başlarda terörizm işe yarar.
Ama sonra, halkın kendisi harekete geçmelidir.
Grevin arkasında neden bu.
Tüm Cezayir'lileri harekete geçirmek, onları saymak.
Gücümüzü saptamak.
BM'ye mi göstermek?
Evet, BM'ye de.
Öok yararlı olmayabilir...
...ama en azından BM gücümüzü görebilecek.
Yani, Ali...
...bir devrimi başlatmak zordur.
Sürdürmek daha da zordur.
Ve en zoru kazanmaktır onu.
Ancak sadece ondan sonra, kazandığımızda...
...gerçek güçlükler başlar.
Kısaca, hala yapacak çok şey var.
- Yorulmadın mı, Ali? - Hayır.
Uyan!
Dikkat tüm araçlar!
Taramayı hızlandırın. Kamyon No 1 El Biar şantiyesine.
No. 3: limana.
Dikkat...
Tüm kuşkulular merkeze gönderilecek.
Şu.
Sen, buraya gel. Orada bekle.
- Grevdesin, ha? - Hastayım.
Söylemeye korkuyorsun, ama FLN'densin, değil mi?
Beni ne sandın?
FLN grev yapmanı istiyor ve sen konuşmuyorsun?
Sen bilirsin. Bu da merkeze.
- Sen, gel buraya. - Sağır mısın?
Yürü! Hızlan!
Kıprda!
4'üncü gün, grev halkın tüm desteği ile sürüyor.
Şehir felç oldu, ancak ciddi bir olay olmadı.
Arap bölgesinde sükunet var.
Seni arayacağım.
Mathieu burada.
- Albay... - Vali ile görüşüyorum.
- Neler oluyor? - Sadece durum saptaması yapıyorum.
Git ve kendin gör. Her olanağı senin emrine verdi.
Grev başarılı mı görünüyor?
Esas amacını sağlayamadı- ayaklanmayı.
- Amacı bu değildi. - FLN'e inanıyor musun?
Belki. Bir genel grev BM için ikna edicidir.
BM uzakta. Bir grevin önemine nasıl hükmedebilir?
Bombalar duyulur. Ben yerlerinde olsam öyle yapardım.
Silahlı ayaklanma, tam olarak nedir?
Devrimci savaşta kaçınılmaz bir aşamadır.
Terörizmden sonra, silahlı ayaklanma gelir. Tam gerilla taktiklerinin...
...düzenli savaştan önce geldiği gibi.
Dien Bien Phu?
Tamamiyle. Ama Çinhindi'nde onlar kazandı.
- Ve burada? - Size bağlı.
Bize mi? Askere mi yazılalım?
Allah saklasın! Sadece yazın... ve iyi yazın.
- Eksiğimiz asker değil. - O halde ne?
Siyasi irade, Bazen var bazen de yok.
Ancak bazen yeterli değildir. Paris ne diyor?
Sartre'dan bir makale daha.
Neden Sartre'lar hep onların yanında?
Sartre'ı sevmiyor musunuz?
Hayır, ama düşmanım olarak onu daha da az seviyorum.
Bir, iki, üç, dört... beni izleyin.
Haydi, acele edin!
- Ne oluyor? - Şarkı söylüyorlar.
Peki. Görelim. Baştan, sonra gidebilirsiniz.
- İsim? - Smain.
- İlk isim? - Ahmed.
- Bölge? - İkinci.
- Daha açık ol. - No. 2, Kasbah, Batı Cezayir.
- Hangi grup? - Üçüncü grup.
- İşin ne? - Altıncı Takım'dan sorumluyum.
Bu yeterli.
Grevin altıncı günü.
Kasbah halkı...
FLN çalışmanızı önlüyor.
FLN dükkanlarınızı kapattırıyor.
FLN sizi aç bırakmak ve sefalete mahkum etmek istiyor.
FLN çalışmanızı önlüyor.
Kasbah halkı...
...Fransa anavatanınızdır.
Muhammed? Muhammed? Onu gördünüz mü?
FLN sizi aç bırakmak ve sefalete mahkum etmek istiyor.
Kasbah halkı, FLN'e karşı isyan edin.
Cesaret! Tanrı seninle olsun.
Cesaret!
Cezayirliler! Kardeşler!
Cesur olun!
Cezayir özgür olacak!
Kardeşler, direnin. Onların dediklerine...
...kulak asmayın.
Cezayir özgür olacak!
5 Şubat. Grevin son günü.
Dükkanı aç.
Çek!
Daha hızlı!
BM Genel Kurulu...
..yapılacak bir hareket üzerinde...
..bir çoğunluk sağlayamadığından...
...Cezayir'e doğrudan bir müdahele...
...olmayacağına karar verdi.
Ancak BM, bir işbirliği ruhu ile...
...BM kuruluş ilkelerine uygun...
...barışçı ve adil bir çözüm bulunacağını ummaktadır.
İyi. İyi iş.
Artık yatmaya gidebiliriz.
Grevin bitmesi bir şeyi değiştirmiyor.
Çocukları görev başında tut.
Günde 24 saat Kasbah'ta kalmalıyız.
Gevşemeden işimize devam etmeliyiz.
İçinizde tenyası olan var mı?
Sonsuza kadar büyüyen bir şerittir.
Binlerce parçasını öldürebilirsiniz...
...ama kafası kalırsa, derhal yeniden çoğalır.
FLN de aynidir.
Kafası Genel Kurmayıdır: dört kişi.
Yok edilmezlerse, sıfıra döneriz. İşte dört tanesi.
Bunları polis dosyalarında buldum.
Büyüttürdüm.
Ramel.
Si Mourad.
Cafer.
Ali la Pointe.
Bin kopya bastırıp çocuklara dağıtmalıyız.
Başka kim burada oturuyor?
Size söyledim. Kızım üst katta, ve işte olan kocam.
- Tamam, Pierre. Gidelim. - Tamam.
Dışarı çıkabilirsiniz.
Çok vardı - bu kez on kişi.
Paraşütçüler mi?
Buraya bilerek mi geldiler?
Hayır, rastlantıyla. Sadece sorular sordular.
Jibel Amalika tutuklandı.
Şeyh Abdullah tutuklandı.
terörist Ben Amin bu sabah infaz edildi.
Qrara Normendine tutuklandı.
Kasbah halkı, FLN savaşı kaybetti.
Bu yok olan rejime karşı ayaklanın.
Yeni bir Cezayir kurmak için bizimle birlikte çalışın.
terörist Ben Amin bu sabah infaz edildi.
- Sorun ne? - Hiçbir şey.
Cesur ol.
Ayrılacağız. Bu şansımızı arttırır.
Saklanma yerlerimizi değiştirmeye devam edeceğiz.
Tutuklananların yerini doldurmalı...
...ve yeniden örgütlenmeliyiz.
Ve kendimizi göstermeliyiz...
Bir an önce.
Şimdi. Bunu bana bırak.
Hayır. Hiç birimiz.
Biz var oldukça, FLN var olur.
Yakalanırsak, hiç kalır.
Ve hiçten hiçlik çıkar
Bir şey yap.
Yeni temaslar sağlayınca.
- Nasıl hareket edeceğiz? - Yöntemleri değiştireceğiz.
Üç ay içinde çıkıyorum.
- Hey, bak. - Dur!
Çabuk, bizi sakla! Takip ediliyoruz.
Nereye? Ev çok küçük.
Kuyuya. Tanrı korusun sizi.
- Gel. Kuyu, neredeyse kuru. - İyi.
Durmadılar. Gittiler ve diğerleri uzakta.
Teşekkürler.
2'nci ve 5'inci sektörlerle temas edeceğiz.
1'inci ve 6'ncı çok kayıp verdi.
3'üncü ve 4'üncü yeniden örgütleniyor.
Başlangıç için yeterli.
25 Şubat, 1957
Katiller! Katiller!
Kara suratlı piç!
Onlar gibisin!
Geri çekilin! Ne yapıyorsunuz! Deli misiniz!
Geri çekilin! Onlar gibi olmayın, bu sadece bir çocuk!
Eee? Onlar bizim çocukları öldürüyor!
4 Mart, 1957
Fotoğraf yeter.
Bay Ben M'Hidi...
Masum kurbanlara saldırmak için bombaları taşımakta...
...kadınların sepetini kullanmak alçakça değil mi?
Korumasız köylere *** bombaları atarak...
...binlerce kişi öldürmek, daha alçakça değil mi?
Uçaklarımız olsaydı bizim için daha kolay olurdu.
Bize bombardıman uçaklarını verin...
...ve o zaman sepetler sizin olsun.
Bay Williams bilmek istiyor size göre...
FLN'nin hala Fransız kuvvetlerini yenme olasılığı var mı?
Onların tarihin akışını değiştirmesinden...
...daha çok şansı var.
Albay Mathieu, tesadüfen yakalandığınızı söyledi.
Yanlışlıkla.
Paraşütçüler...
...sizden daha az önemli birini arıyorlarmıştı.
Bize neden o dairede olduğunuzu söyler misiniz...
...Debussy Caddesinde?
Tek diyebileceğim keşke orada olmasaydım.
Yeterli, beyler. Geç oldu ve yapacak işimiz var.
Gösteri bitti mi?
Doğru.
Ters tepmeden.
Greve katıldığı için kapatıldı.
Kasbah halkı, isyan tükeniyor.
FLN 2. Setörden Ali Mohammed bu sabah öldürüldü.
Cezayir halkı...
Kışkırtıcıları ihbar edin.
Onları terk edin.
Fransız Ordusu'nun korumasına güvenin.
Albay Mathieu...
Sömürge Bakanı'nın sözcüsü, M. Gorlin'in...
... dediğine göre Ben M'Hidi...
...hücresinde kendisini asmış...
...gömleğini yırtıp bir ip haline getirerek...
...ve penceredeki demir çubuklara bağlayarak.
Daha önceki bir açıklamada ayni sözcü demişti ki...
...tutuklu ilk fırsatta kaçacağını açıkladığı için...
...el ve ayaklarının sürekli bağlı tutulması...
...gerekli görülmüştür.
Sizin görüşünüze göre, Albay...
Bu durumdaki bir insan...
...gömleğini yırtıp, bir ip yapabilir...
...ve kendisini onunla asabilir mi?
Bunu sözcüye sorun.
Açıklamaları ben yapmadım.
Ben kendi şahsıma, Ben M'Hidi'nin moral gücünü...
...cesaretini ve ideallerine bağlılığını takdir ediyorum.
Ve bu yüzden, ve temsil ettiği büyük tehlikeye rağmen...
...anısına saygı gösteriyorum.
Albay Mathieu...
Bu çok konuşuldu, sadece paraşütçülerin başarıları değil...
...ama kullandıkları söylenen yöntemler de. Bu konuda bir şey söyleyebilir misiniz?
Başarılı sonuçlar bu yöntemlerden gelir.
Biri mantıken diğerini gerektirir.
Hissediyorum ki meslekdaşlarım...
...aşırı dikkat göstererek dolaylı sorular sorup duruyorlar...
...siz de onları ancak dolaylı yanıtlayabiliyorsunuz.
Bence adını koymak...
...daha doğru. Eğer işkence ise, öyle diyelim.
Anlıyorum. Ve siz? Sizin sorunuz yok mu?
Sorular soruldu. Yanıtları istiyoruz.
Daha kesin olalım. 'İşkence' emirlerimizde yoktur.
Biz sorguyu...
...gizli bir örgüte karşı geçerli tek polis yöntemi olarak kullanıyoruz.
Eğer yakalanırlarsa...
...FLN, üyelerinden sadece 24 saat susmalarını istiyor.
Sonra konuşabilirler.
Bu arada FLN, verilecek her bilgiyi yararsız yapabiliyor.
Ya biz? Şüphelileri nasıl sorgulayalım?
Mahkemeler gibi, birkaç ay sonra mı?
Yasallık uygun olmayabilir.
Kamusal alanları bombalamak yasal mıdır?
Ona sorduğunuzda Ben M'Hidi'nin ne dediğini hatırlayın..
Bana inanın, beyler, bu pis bir döngü.
Saatlerce boşuna konuşabiliriz çünkü sorun bu değil.
Sorun şu...
...FLN bizi Cezayir'den atmak istiyor ve biz kalmak istiyoruz.
Farklı görüşler olabilir...
...ama sanırım hepiniz kalmamız gerektiğini kabul edersiniz.
Ayaklanma başladığında görüş farklılıkları yoktu.
Tüm gazeteler, solcu olanlar bile, onun bastırılmasını istedi.
O yüzden buraya yollandık.
Biz ne deli ne de sadistiz.
Bize "faşist" diyenler...
çoğumuzun Direniş'te ne yaptığını unutuyorlar.
Bize "Nazi" diyorlar...
...ama bazılarımız Dachau ve Buchenwald'tan sağ kalanlar.
Biz askeriz. Görevimiz kazanmaktır.
O nedenle, açığa kavuşturmak için...
...ben size bir soru soracağım.
Fransa Cezayir'de kalmalı mı?
Eğer yanıt hala "evet" ise...
...bunun gereklerini kabul etmelisiniz.
- O bir doktor. Bıçaklanmış! - Bu korkunç!
Kahretsin! Cephane bitti!
Oraya bak!
Ez onları!
26 Ağustos 1957
Albay burada.
Kahramanlık oynamayın. Boşuna. Bana megafonu verin.
Ramel! Si Mourad!
Dinleyin.
Sizi yakaladığımızda yerinizde olmak istemezdim.
Sizi yakalayacağımızı biliyorsunuz.
Teslim olun ve size dokunulmaz. Adil bir dava görürsünüz.
- Duyuyor musunuz? - Kim konuşuyor?
Mathieu. Albay Mathieu.
Size güvenmiyoruz.
Yakına gel.
Kendini göster.
Neden bize güvenmiyorsunuz?
Dikil, seni görebilelim.
Ellerini oynatma ve göster.
Pekala. Ama dava konusundaki sözünüzü yazılı istiyoruz.
Yazılı bir söz verin bize. O zaman teslim oluruz.
Nasıl?
Silahlarımızı bir sepette sarkıtırız.
Makul.
Buraya mı?
Evet, tam oraya.
- Hazır mısın, Mathieu? - Evet, ama önce sizi görelim.
60... 59... 58...
54... 53... 52...
Onları şimdi görüyoruz.
İşte. Söz verince sözümü tuttuğumu biliyorsunuz.
Domuz bizi oyuna getirdi!
Davranın!
Hem de nasıl davranacağız!
Tüm belgeleri yakın.
24 Eylül 1957
Asla bilemezsin.
Zekiye kim?
- Sen mi? - Evet.
Çık Cafer'e teslim olmasını söyle...
...yoksa evi uçuracağız.
Evine değer veriyorsan onu ikna et.
- Anlaşıldı mı? - Evet.
Bekle, yoksa seni öldürür.
Cafer! Zekiye yukarı geliyor! Ateş etme.
Git hadi..
Cafer, ben Zekiye.
Beni dinle. Diyorlar ki aşağı gelmezsen...
...evi uçuracaklarmış.
Albay'a söyle neyi isterse uçursun.
Git dedim!
Teslim olmuyor. Diyor ki: devam edin.
Tamam. Diğerlerine katıl.
Plastiği hazırla. Olabildiğince yakına.
Uzun fitil kullan. Sonra keseriz.
Çalışırlarken onları sürekli koruyun.
Sen, gözünü açık tut. Herşey olabilir, bildiğimiz gibi.
Böyle ölmek çok anlamsız.
Mathieu! Evdeki kimseye karışmayacağına söz verirsen...
...aşağı geleceğiz.
Onu uçurmayı hiç istemezdim.
Neden?
Fotoğrafın ve dosyan...
...uzun zamandır masamın üstünde.
Seni çok iyi tanıdığımı hissediyorum.
Anlamsız güzel davranışlar sana göre değil gibi.
Beni canlı ele geçirmekten mutlu gibisin.
Evet, öyleyim.
Açık ki sana beklenmedik bir avantaj verdim.
Hayır, sadece doğru tahmin etmenin tatminini.
Teknik olarak...
...artık avantaj yok. Bitti.
O ne diyor?
Hala Ali la Pointe var diyor.
Geliyorum.
Hemen döneceğim.
Yatağa git, Ömer.
Yarın sadece biz olacağız.
Mahmud... Hasibe...
...ben ve sen.
Başka kimse kalmadı. Sadık araba kullanacak.
Dışarı çık, bombayı yerleştir...
...ve acele dön.
Dikkat et seni izlemesinler. Sonra gideriz.
Hasibe, sonra Mahmud ve sonra ben.
Uyan.
Bugün biraz maytap göreceksin.
- Zamanı geldi, değil mi? - Evet.
- Hasibe! - Hazırım.
Bir kamyon duydum.
Ben de. Ama Sadık olsaydı artık burada olurdu.
- Karın nasıl? - Aynen.
İçeri! İçeri!
Dışarı, sen! Kalk!
- Evet? - Herşey hazır. Evi boşalttım.
- Yanıt verdi mi? - Hiç. Tam sessizlik.
Ben de öyle düşündüm.
Ali la Pointe!
En azından diğerlerini çıkar. Sizi uçuracağız, biliyorsunuz.
Çocuk sadece islahevine gidecek.
Neden ölmesine izin veriyorsun?
Hala burada mı? Çıkar onu.
Ali, sana otuz saniye vereceğim. Umudun ne?
Nasılsa, kaybettin.
İyi düşün. Şu andan itibaren otuz saniye.
Kim çıkmak istiyor?
- Sen ne yapacaksın? - Pazarlık etmeyeceğim.
Siz dördünüz burada kalın ve ben işaret verince aşağı inin.
- Evet? - Herşey hazır, General.
Geri çekil.
İkiniz onu koruyun ve dikkat edin.
Artık tenya başsız.
- Hoşnut musun, Mathieu? - Evet, efendim.
- Cezayir'de FLN'nin başı kesildi. - Sanırım artık onu duymayacağız.
- En azından şimdilik. - Sonsuza dek, umarız.
Ne de olsa, onlar iyi insanlar. 130 yıl iyi geçindik.
- Neden sürmesin? - Cezayir sadece Cezayir şehri değil.
Hayır, Cezayir şehri Cezayir'in tamamı değil.
Bu doğru, ama şimdilik Cezayir şehri ile yetinelim.
Dağlarda işler çok daha kolay.
Hoşçakalın, General.
Hoşçakal, Mathieu. Öğleden sonra karargahta görüşürüz.
Evet, efendim.
11 Aralık 1960
Nedendir veya bahanesi nedir bilinmiyor...
...ama nispeten sakin iki yıldan sonra...
..savaş sadece çoğunlukla...
...dağlarda devam ederken, yine karışıklık çıktı.
Kimse neden veya nasıl bilmiyor.
Tunus'a telefon ettim.
Şahsen sürgündeki FLN ile görüştüm, ama onlar bir şey bilmiyor.
Bu sabah ilk olarak...
...yeşil ve beyaz bayrakları göründü.
Binlerce bayrak...
...bir gecede dikilmiş olmalılar..
Onlara bayrak demek zor. Bunlar çarşaf, gömlek, paçavra...
...ancak yine de bayrak.
Bu gün çok gergin.
Aşırı sömürgecilerin...
...baskılarına rağmen hükümet, son çare olmadıkça...
...silah kullanılmaması emrini verdi.
Bugün Avrupa semtlerine girme teşebbüsleri oldu.
Çok ölü var, ancak şimdi sükunet geldi.
Ancak, Kasbah hala bu tuhaf haykırmalarla çınlıyor.
Ritmik, kabus gibi.
Bu gösterilerdeki şaşırtıcı ittifak...
...Fransız kamuoyu üzerinde belirgin bir etki yarattı.
Paris'ten gelen haberlere göre, daha duyarlı siyasi gruplar...
...Cezayir ile yeni ilişki yolları arıyorlar.
21 Aralık 1960. Gösterilerin son günü.
Beni dinleyin!
Evlerinize dönün!
Ne istiyorsunuz?
İSTİKLAL!
İSTİKLAL! İSTİKLAL!
Daha iki mücadele yılı ve bir çok ölü gerekecekti.
Sonra, 2 Temmuz 1962'de Bağımsızlık kazanıldı...
...ve Cezayir ulusu doğdu.
Çeviri: Andante