Tip:
Highlight text to annotate it
X
Ahlan wa sahlan wa marhaban
Ey hadirun. Ya Rabbi biz zayıfız.
Qawwi dha'fana fi ridak.
Bizim zayıflığımızı takviye buyuracak
bir nokta ikramın bizi arslan eder ey Rabbimiz.
Subhanımız Sultanımız
Sevgili Habibi'nin ümmetlerinden kıldı bizi.
Ne talihliyiz biz, ne güzel bir talih derler.
Allah'a şükür Ümmet-i Muhammedi'den kıldı.
Yüz yirmi dört bin Sahabe-i Kiram yollarında arkasına düştü.
Peygamber-i Âli Zişan. Allahu akbar.
Şükür ya Rabbi Qawwi dha'fana fi ridak.
Qawwi dha'fana fi ridak. Ey Rabbimiz zayıfız.
Senin yolunda bize hizmet için
bu zayıf vücudumuzu kuvvetlendir. Qawwi dha'fana.
Ya zaafınızı gidermek istersiniz.
Buyur ey Şahı Merdan Habibu r-Rahman
Habib ve Nedid Şahı Merdan.
Kainatın Serveri'nin ammioğlu
şerefli Sultan ey HabibAllah. Ne güzel.
Assalamu alaykum ey yaran Şahı Merdan
Destur ya Şahı Merdan Habibu r-Rahman
Biz de Sizin tercümanlığınızı yapalım.
Bizim gibilere kaldı, lakin
Bu zamanın insanına Mübarekler
hitap etmeye tenezzül etmezler.
Şimdiki insanlar insanlığını unutmuş hayvanlar oldu.
Öyleyse "Kallimunnase ala qadari uquulihim"
Akılları nereye kadar yetişirse öyle konuşun, emirdir bu.
Şimdi haşa minel huzur
dört ayaklı eşek önüne bir sini baklava koysan,
bu tarafa bir elek saman koysan
gelir baklavanın şeyine bakar, bana yaramaz der.
Döner samana, saman çorbasını içer
iyicene, eşek savtiyle anırmaya başlar.
Tepinmeye başlar. Benden kuvvetlisi var mı der.
Ben der arslanım. Yok! Arslan saman yemez, eşek yer.
İyi, saman yiyen kalkıp iddia ederse
ben sizin en üstün rütbe taşıyan
dünyadaki hayvanların içinde benim diyor.
Böyle iddiası var.
Arslan bir gün bununla karşılaşmış, eşekle.
Bakmış eşek. Bu nasıl bir
mahluktur, yelesi melesi yok. Bana benzer tarafı yok.
Yaklaşayım bakayım, ne cinstir bu?
Yaklaştığında eşek bakmış ki, bu da kimdir?
Bir anırmaya başlamış, anırdığı vakit de
arslan ürkmüş geri çekilmiş. Bu ne biçim mahluk?
Bu anırması, bunu duymadık.
Bu bize göre birşey değildir, demiş ki bana bak.
Ben ormanların kralıyım, lakin böyle ses bende yoktur.
Sen ne biçimsin? Ben demiş,
ormanlarında, dağların, taşlarında,
yükünü çeken bir kuvvetli
hayvanım demiş.Ya!
Şimdi yaklaşmış, yaklaşmaya başladı mı
eşek, arslanın yaklaştığını gördüğünde
kulaklarını dikmiş bir defa
yüksek perdeden bir anırmış
arslan geri kaçmış. Bu demiş ne biçim kuvvetli
mahluktur ki bana karşı geliyor. Sen kimsin demiş.
Ben bu ormanların kralıyım. Ben demiş kral mıral tanımam.
Krallık bendedir. Bir daha anırdığında arslan demiş ki
bırakayım bunu da kaçayım. Bunun sesi benim kulaklarımın
zarını patlattı. Bununla baş olmaz. Gideyim kaçayım.
Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Ne güzel.
Ey Şahı Merdan buyur, meclisimiz
nasihatlerinizle şen olsun, kendimiz
edeb öğrenelim, kendimiz irfan sahibi olalım.
Buyur ey Şahı Merdan. Sizindir bu meydan.
Dünyanın evvelinden ahirine Şahı Merdanlık rütbesi sizdedir.
Her bir Peygamberlerin hususiyetleri var.
Ahir zaman Nebisi'nin (sav) hususiyetidir,
O'na Şahı Merdan verilmiştir.
O'nun seyfi, kılıncı
hem keramet gösterir,
hem şeytan ve avanesini kahreder.
Şahı Merdan. Onun için ey yaran Şahı Merdan
Ey Şahı Merdan'ın ahbabları buyurunuz dinleyiniz.
İki söz bile tutsanız O'nun mübarek sözlerinden
size faydadır. Başlayalım. Biz Müslümanlarız.
Alhamdulillah de.
İslam şerefi bütün şereflerin üstündedir.
"Huwa sammakumu almuslimeena..."(22:78)
Cenab-ı Hak insanoğluna verdiği en yüksek rütbeyi
ismiyle söyledi Rabbin Subhanahu wa Ta'ala.
İnsanlara Müslimin dedi.
Benim emrimi tutanlar Müslimlerdir. Benim emrimi geri atanlar,
Müslüman olmayanlar, Benim yanımda kıymetleri yoktur.
İnsanoğlunun hakiki kıymeti
Benim katımda Müslüman olanlardır, gözetiniz bu rütbeyi.
Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Müslaümana yakışan nedir?
Rabbul İzzet olan Cenabı Hakk'ın (cc)
ismini anmakla başlar. Biz Müslümanlarız.
Bize Allah (cc) Besmele-i Şerifeyi ikram eyledi.
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim dememize, bu şerefi
taşımamıza Cenab-ı Vacib-ul Vücud
ikram eyledi insanlara. Bununla insan insandır.
Bunsuz insan insan değildir. Bu, Besmele'yi çekmesi
kolay mesele değil. Buyur ya Şahı Merdan.
Sizindir bu meydan. Ey yaran Şahı Merdan'ın
yolunda olan ahbablar. Onlar ahbabdır.
Onlarda düşmanlık yoktur.
Şahı Merdan'ın yolunda gidenlerde düşmanlık yoktur.
Tenezzül etmezler dünya için düşmanlık yapmaya.
Tenezzül etmez onlar. Yüksektirler, yüksektirler.
Leş için onlar dava koymaz.
Dünya leştir, bütün Peygamberler söyledi.
Onun için cenkleşmez onlar.
Dünya için muharebe yapan Peygamber yok aleyhumu s-Salam.
Hepsi ne için, I'la-i Kalimatu'llah diyor.
Allahu Dhul-Jalal'in kelamı en yücedir.
Onunla yükselmek için onlar harp ettiler,
darp ettiler küfrü yıkmak için.
Şeytanın kurduğu düzenini
ve aldattığı insanları kurtarmak için,
şeytanın kurduğu tuzaktan onları muhafaza için
onlar kılınç çektiler.
Kılınç tutmayan yalnız İsa Nebi'dir alaihi s-Salam.
'Ala nabina alaihis salatu wassalam. Lakin O da,
Bismillah dedi. Besmelesiz Peygamber yok.
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim söylemeyen Peygamber yok.
Bu keramet onlara verilmiş,
Enbiya mucizelerini yapmak için Bismillah demiş.
Musa (as) denizi yarmak için, ey Şeyh, ne dedi?
Ne dedi?
Kırk haramiler kendi mağaralarına girerken
susayım derlermiş, açılır girerler.
O kelimeyle o mağaraya girerlerdi onlar. Yani söylemeden
açılmıyordu. Onların sırrı ondaydı.
Kırk haramiler onlar o sözü söyler, dağ açılır içeri girerlerdi.
Onlara bu verildi. E bize, biz insanoğluna
bu dünya nasıl açılır?
Dünyayı nasıl fethederler? Bismillahi r-Rahmani r-Rahim
kılıncını çekmeyen bu dünyaya hükmedemez.
Hükmederim diyenler dünyanın abdesthanelerine hükmedenlerdir.
Abdesthaneye hükmeden hükümdar değildir.
Şerefi yoktur. Dünyada Cenab-ı Allah
bir hazine yapmış, o hazine ki insanoğlunun
istediği, insanoğluna yakışan elbiseleri
giydirmek için olan hazinenin anahtarı
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim'dir. İnsanlık kapısı
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim'le açılır. Bunu söylemeyen
o kırk haramiler gibi susayım der de
girer, onların girdiği yer abdesthane.
Besmele-i Şerife çekenlerin makamları ta arşa kadar,
arşa kadar Peygamberimiz yetişir,
O'na tabi olanlar kendi derecelerine göre
makamlarına girdi. Hiçbir kimse ne dünyada
ne de ahirette Besmele'siz bir yere varmadı.
Cennet kapıları Bismillahi r-Rahmani r-Rahim'le açılır.
Yerin göğün kapıları Bismillahi r-Rahmani r-Rahim'le açılır.,
Besmele'yi unutma. Unuttun mu unutuldun demektir.
Ash-hadu an la ilaha ill'Allah wa Ash-hadu anna Sayyedena Muhammadan
'Abduhu wa Habibuhu wa Rasuluh. De bunu sen.
Ondan sonra sana yakışan Bismillahi r-Rahmani r-Rahim'dir.
Günümüz hayır olsun. Buyur ey Şahı Merdan dinleyelim.
Dinleyin ey yaran Şahı Merdan.
Bıkma ve usanma.
Besmele-i Şerife'nin faziletini
dünyanın evvelinden ahirine söylesek bitmez.
Ne istersen, eğer talebinin, hayırlı talebin
sırrı Bismillahi r-Rahmani r-Rahim'le açılır. Onu unuttun mu zibilsin.
Sana hiçbir şey açılmaz.
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim sana dünyanın hazinelerini de açar,
ayağının altına serer. Ama senin itibarın
Sen dünya hazineleri için Besmele çekmezsin, yok.
Yok. Müslüman'ın gözü yukarıdadır.
Yüksektedir. Onun için insan ayaktadır, böyle bakar.
Hayvanların gözleri aşağı bakar.
Hayvanlar dünyaya bakar, ot nerede varsa,
başını kaldırıp yukarı bakmaz. Lakin insan
her tarafa bakar, gökyüzüne de bakar, güle bakar,
güneşe bakar, aya bakar, yıldızlara bakar,
güle bakar, maşaAllah
Ve der ki Bismillahi r-Rahmani r-Rahim ey Rabbimiz
yerlerin göklerin mülkü Senin,
ezel ebed Senin varlığındır.
Senin varlığının evveli yok ahiri yok.
Senin emrin Kâf Nun'a ulaşmadan
Kûn, ol, demeden meydandadır.
Ey insan, seni ayakta durduran Allah'ına tazim et.
İsmi Jalal'ini an. De ya Allah!
Bismika Allahumma ya Rabbi Şerefli İsminin hürmetine
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim buyur ey Şahı Merdan
Söyleyelim diyor Şahı Merdan.
Ey bizi unutanlar!
Ey bize karşı hürmetlerini yitirenler!
Ey bizim emrimizin dışında kalıp,
şeytana bağlananlar!
İsminizle değil, varlığınızla kulluk yapacaksınız.
Sizi ben Rabbim Jalla wa Âla'nın
hizmetine davet ederim. Onun baş davetçisi
Kainat'ın iftiharı olan Habibullah'ın yoluna davet ederim.
Ben ortada bir vasıta
ben yokum, var olan Cenab-ı Rabbul 'Izze
ve O'nun talimini alan Habibu r-Rahman
Sultanu-l Enbiya olan Fahr-u Kainat'tır.
Fahr-u Kainat'tır. Fahr istersen,
şeref istersen şerefli olan
Ahir zaman Nebisi'ne (sav) uy. Biz Şahı Merdan olduk
O'nun (sav) sayesinde. O'nun terbiyesini almayan Enbiya yok.
Enbiyalar da, Efendimiz'in (sav) taliminden geçti.
O'nun (sav) taliminden geçmeyen Peygamber de yok.
Allah Sevgilisi, Allah ile konuşan O Peygamber, Tek Kimse.
O'ndan aldı ilmi bütün Peygamberan.
Şanlı Peygamberler ilmini O'ndan (sav) aldı.
Çünkü Allah'ın (cc) teşrifatı,
senin bildiğin teşrifat değildir.
Teşrifat, Allah'a en yakın olan kimdir?
Bütün kainatın içinde Allah'a en yakın olan kimdir?
Vasıtasız Cenab-ı Hak ile konuşan,
görüşen, bilişen, şereflenen
kimdir? Tek Kimsedir.
La ilaha ill'Allah sancağını kaldıran minel ezeli ilel ebed
o sancağı kaldıran, O, Muhammedun Rasulullah'tır.
Sall'Allahu Alayhi Wasallam Ya RasulAllah
Ey insancıklar şeref isterseniz
uydurma ünvanların arkasına düşme.
Bugün arkana düşen insan bulursun .
Neye benzer? Kelp, haşa minel huzur
elinde kemik olsa senden ayrılmaz,
kemiği kaptıktan sonra senin arkanda yürümez.
E sen onlardan olma!
Kelbi kelp yaratmış Cenab-ı Hak. Kemiğin aşkındadır.
Başka aşık olduğu bir şey yok. Kelp kemiğin arkasında,
hayvan samanın arkasında, insan, İnsanı Kamil,
Rahman olan Jalla Jalaluhu Hazretleri'nin
yolunu gözleyen, o yolda gidenlerin arkasında yürüyenlerdir.
Şeref bunda, kemik yalamada, saman yemede değil.
Lakin bu zamanın insanları
kimileri kemik peşinde, kimileri saman peşinde.
Yazıklar olsun! Hak din üzerine olduğumuz halde
saman peşinde veya kemik peşinde.
Buraya düşüren kimdir insanları? Şeytan alayhi la'neh.
Odur bu zamanın insanlarının çektiği bela
kemik ve saman içindir.
Bütün insanlar kimisi kelp sıfatlı, kimisi eşek sıfatlı.
Biri kemiğin arkasında koşturur, baş olayım der.
Kimileri bir ekmek bulayım, eşek olayım der,
saman için koşturur. Sana şeref veren Allah Jalla Jalaluhu.
Ey cahil insan, karıncasından geçmeyen Allah
seni rızıksız bırakır mı? Ne kavga edersin?
Allah'ın hazineleri dolu. Karınca bile bir çöp bulur,
idaresini yapar. Her mahluk kendisine yakışan
rızkıyla halkolunmuştur.
Bil!
Ta'allumu-l ilm faridatun ala kulli muslim ve muslime
İslam gibi var mı söyle. Bu İslam'ın şerefini ilan için
böyle söylenmiş. Müslümanın üzerine farz olan nedir?
Ta'allumu-l ilm, ilim ki insana verilen
rütbenin âlâsıdır, insanlara verilen.
İnsanların arkasına düşmesi gereken, öğrenmesi farz olan
ilim, bunu öğrenmesi farzdır diyor kadın ve erkeğin.
Bugün bütün mekteplerde Allah dedirtmiyorlar.
İslam aleminde de kalmamış, Hristiyanlar zaten sokmuyor.
Onlar da itibar etmiyor ne Peygamberlere
ne getirdiklerinde. Lakin filan filozof böyle söyledi.
Filozoflar yanlarında kıymetli. Filozof ne bilir?
Filozofun söylediği karnının gurultusu.
Bir deli papaz çıktı, adına ne derler?
Ne derler yahu? Darwin denen papaz çıktı, dünyayı altüst etti.
İnsanlar dedi maymundandır.
Bütün üniversitelerde bunu okuturlar öbür hayvanlar.
Hayvanlığını kabul ediyor demek, Darwin diye bir deli papaz.
Papa onu yedi defa aforoz etmiş
tutarsak yaktıracağım demiş kaybolmuş.
Papa'nın doğru yapacağı bir işti o.
Deli Darwin'i tutun demiş. Bu delidir.
Dinsizdir, imansızdır. Anırıp duruyor, tutun.
Hakkından gelin.
E bu yeniliktir.
Şeytan size yenilik adına bir ıslatır deriz biz.
Semer, Hacı Mehmet semeri bilir misin?
Binerdin sen semerli eşeğe.
Şeyh Efendi bilir, binerdi.
Ben de fakir bindim. Eşeğe binmiş adamları göster bana.
Şimdi eşeğe binmeyeni ben adam yerine saymam.
Eşeğe bin, rütbe al. Eşeğe bindim de.
Bizim eşeğimiz nefsimizdir; talim için.
Nefsine binemeyen insan nefsinin uşağıdır.
Nefsin yuları çeken kimdir?
Soruyorum bütün İslam alemine,
Hristiyan alemine; nefsin yularını çeken kimdir?
Çünkü eşek yularıyla çekilir.
Nefsin yularını kim çeker? Bu soru mühim bir sorudur.
Nefsin yularını çeken şeytandır.
Şeytandır. Hakikattir bu.
Nefs şeytanın hayvanıdır.
Onu çeker. Ve insanları her pisliğin içine düşüren
bu nefsin belasıdır.
Ki nefsi istediği yere çeken
şeytan
insanoğlunu berbat etti.
İnsanoğlunun şerefini sıfır etti. Halbuki insan
eşreful mahlukattır.
Yakışmaz insana kemik arkasında koşması.
Kemik yalaması, yakışmaz insana saman arkasında koşması.
Ey Şahı Merdan buyurunuz Sahibi Meydan'sınız.
İlim; ilim ilim. İlim kendini bilmektir.
Kendisini tanımayan veyahut kendisini
tanıtmayan bir okuma
birşey ifade etmez. Bu kadar yüksek mektepleri var bunların.
İnsanın şahsiyetini öğreten bir mektep var mı?
İnsan kimdir diye bir ilmi okutan var mı? Yoktur.
Şahı Merdan hikmet
yüklüdür. Ondan alınız.
Onun için onun sözlerini her gün söyletiyorlar bize.
Çeşit türlüsüyle insana insanlığını hatırlatmak için.
Hatırlatman, bu nasihatı dinlemezsiniz. Peki.
Nasihatı dinlemezseniz
bir Sultanın tarihten bir meseledir.
bir Sultan'ın Şehzadesini
okutmak, öğretmek için bir hoca tayin edilmiş.
hangi hoca gelse Şehzade'ye baş edemiyor.
Kulağını çekemiyor.
Şehzade de ne ders bırakır, ne kitap bırakır. Haşara mı haşarı.
Haber verirler baş edemiyor, o Mübarek zat der ki
ey Şahı Devran
Şahı Merdan'ı temsil eden arslan.
Mübarek Şehzadenize biz baş edemiyoruz.
Bizim sözümüzü dinlemiyor.
Birşey öğretelim derken o ileriye çıkıyor.
Biz Şehzadedir diye kulağını da çekemiyoruz.
Peki demiş, çağırın filan
Hoca Efendi'yi.
O Hoca Efendi arslanlardan birisi.
Demişler ki Şehzade her geleni
alaya alıyor, oynuyor. Ders dinlemiyor.
O Mübarek zat peki demiş.
Ferman Sultan'ındır. Gideyim yanına okutayım bakayım.
Gitmiş ama cübbenin altına kızılcık sopası.
Molla Fenari'ydi o, değil mi? Dikkat et Osmanlı tarihine
Şeyh Mehmet Efendi sen de.
Cübbesinin altında kızılcık sopasıyla gitmiş.
Bermütad Şehzade yine
çocukluk yapmaya, oynamaya, eğlenmeye başlamış.
O
cübbesinin altından kızılcık sopasını çıkarıp bir kaç tane vurunca
tertiplenmiş.
Demek sopanın kerameti var. Sıraya koydu.
Bu insanlar sopayı kaldırdı, rezil oldu insanlar.
Bir falaka insanları mum ederdi.
İslam adeti; falakaya yatır bunu.
Bak bakalım bir kere daha edebsizlik yapar mı?
Meydan dayağı ver kendilerine. Meydanda yatır.
ayaklarını mengeneye al. Ondan sonra vur tabanına bakalım.
Sonra kalksın gitsin, yine yapacağını yapsın.
Yapamaz. Onun için öyle demişler,
Sopa diyor cennetten çıkmıştır.
Çünkü terbiye eder, bir çubuktur.
Bir kerameti yok. Kerameti nedir?
İnsanoğlunu terbiye eder.
Bunlar terbiye edemiyor. Yasak etti; çocuğun ne kulağını tutacaksın
ne böyle yapacaksın, ne eline vuracaksın.
O vakit o Şehzade oynuyor gibi hocalarıyla
hepsi haylaz olur. Haylazlıktan başka işleri yok.
E çocukla çocuk olacağız. Yok.
Çocukla çocuk olacak değilsin. Çocuk senin gibi olacak.
Biz çocuklarımızı yollarız, çocukluk öğretmek için değil.
Lakin insanlık öğretmek içindir.
Bugün bütün dünyada talebenin kulağını da çekemezsin.
Ağır söz de söyleyemezsin. İstediğini yapar.
Öğretmen der yüzüne tükürse de vuramaz, öğretmenlerinin.
Terbiye
Terbiyesiz nesiller yetiştirmeye
şeytan seferber oldu ve maksadına yetiştirdi.
Bu zamanın çocuklarında terbiye yok.
Hepsi asi sıfatlı.
Ne ana dinler, ne baba dinler, ne söz dinler.
Ne şeref bilir. Ne iyiyi, ne kötüyü bilmez.
Ey Şahı Merdan buyur. İlim
insana kendini bildirir.
"Sen kimsin?" böyle bir ders var mı dünyada?
Sorarım Papa'ya da. Papa Cenaplarına da sorarım; mekteplerde
çocuklara sen kimsin
diye ders veriyorlar mı?
Kim olduklarını öğretiyor mu? E nasıl Papalık yaparsın sen?
Bizim Müslümanlar onlar da şaşkın.
O çocuklara söyletiyor mu? Söyle bakalım
Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Seni Kim yarattı?
Öğretiyor mu? Senin işin nedir? Öğretiyor mu? Öğretmiyor.
Hepsi şeytan talimi üzerine.
Ey Şahı Merdan meydan sizindir buyurunuz.
Cennetten çıktı değnek.
Değnek olmasa terbiye olmazlar. Terbiye et çocuğu.
Başı boş bırakma. İstediğini yapsın, hürriyet yok.
Hududu göstereceksin. Çocuk çocukluğunu yapar.
Çocuğun edebi vardır, öğreneceği. Büyüğüne saygı gösterecek.
Büyük kimdir?
En büyükler büyüğü, Kainatın
Rabbisi Cenab-ı Hak Subhanahu wa Taala.
Bildir onu. Bildirmediğinde başına bela olur.
Bütün insanlara öğretilmemiş.
Kimse de öğrenmemiş. Şimdi birbirlerini yiyorlar.
Kavga ediyorlar.
Sonunda ne oldu bugün?
Gökyüzünün kamçısı var ha.
Gökyüzünde olan emir Sahibi'nin
bir
yapacağı bir mesele vardır, azdığı vakitinde.
Gökyüzündekini unutana
varlığını bildirmek için
kamçılar var. Kamçı vurur.
Ne oldu Şeyh Efendi ne kamçısı bu?
Nasıl kamçıdır? Seni alaya alır. İşte bre
kiminizi sel alıp götürüyor. Kiminizi kasırga alıp götürüyor.
Kiminizi zelzele alıp götürüyor. Kiminizi yanardağlar patlıyor.
Ne istersiniz daha? Sopa ararsın sen.
Bunun, Yukarıdan emrin geldiğinden haberi yok.
Zanneder ki dünya kendi keyfine dönüyor.
Söylesin bakalım hangi (...) söyleyecek ona. Söyleyeyim, söveyim.
Dünya kendi kendine döner diyecek (...) çıksın meydana.
Utanmazlar dünyayı sahipsiz zannederler.
Dünyaya şeklini veren Kim? Kürre şeklini veren Kim?
Onu döndüren Kim? Sabahı akşamı getiren Kim?
Yazı kışı getiren Kim? Bre kontrolsüz mü be bu?
Bir de sordu birisi, demiş ki be
sen çok ileri gittin. Sana daha sorayım.
Güneşin ayarı var mıdır be?
Şaşırmış o kabak kafalı.
Güneşin ayarı e
Sen elindeki saati ayar edersin, vaktini bilmek için.
Bu koca güneş ayarsız mı bre ayarsız (...)?
Söylesin dinsiz imansız köpekler!
Güneşin ayarı var mı yok mu?
Sövmek isterler. Hayvanlıkta dört ayaklıları geçmiş.
Dinsiz imansız dolmuş ortalık. Peki öyleyse bir kamçı vurayım.
Ha. Ne oldu yahu? Çin'de zelzele oldu.
Ne oldu yahu? Acem'de yanardağ patladı.
Acem'de yanardağ? E patlar, patlar.
Ne oldu yahu? Vezüv dağı patladı. Nasıl patlar o?
Bomba mı var altında da patlıyor?
Ey Papa cenapları söylesene
üstünde durduğunuz bu İtalya, altı ateştir.
Hudunuzu biliniz ey insanlar!
İnsan terbiyesiyle insandır.
Bu şeyleri bırakın; diyor mu? Demiyor.
Çıkıyor yalnız eliyle böyle yapıyor. Bir de istavroz çıkarıyor.
İşte dininiz budur. Ne dini be bu?
Müslümanlar resmen Müslümanlığı yasak etmiş.
Hiçbir memlekette Allah'ın Şeriatı
tatbik olunmuyor. Hepsi
düstur yapacağız diyor. Senin düsturunu git abdesthanede yap.
Senin yapacağın düstur oraya yakışır.
Dünyayı idare edecek düstur Kanunu Esasi.
Veya anayasa veya babayasa. Yahu babayasa
Dedem yasa yok mu? Onlar eskidi yahu, yenisini getirelim biz.
Böyle cüretkar.
Wa man lam yahkum bima anzala Allah fa'ula'ika hum al-kafiroon. (5:44)
Değil mi Ayet-i Kerime?
Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyen kafirdir.
Namazı da kılınmaz. İslam mezarlığında da gömülmez. İşte fetva var.
Ey Şahı Merdan söyle.
Allah'ın hükmünü geçiyorlar. Anayasa yapacağız. Masha'Allah.
Bu dünya anayasa mı? Ormanda mıyız biz?
Bu kadar bin senedir bu Müslümanlar neyle idare oldu?
Nasıl cihangir oldu?
Osmanlı nasıl cihangir oldu? Bir tek adam en sonunda
cennet mekan Sultan Abdül Hamid Han
kırk sene idare etti.
Kırk sene idare etti.
Yedi milyon kilometre murabba ülkeleri
idare etti. Gelip Krallar elini öperlerdi.
Selam dururlardı. İslam'ın kalesiydi Osmanlı.
Osmanlı'dan yılmayan bir devlet yoktu.
Hala korktukları Osmanlı'dır. Osmanlı gelirse, Osmanlı
Allah'ın askeridir.
Onun dışındaki asker, şeytanın askeridir.
Kıymeti yoktur. Bir topla dağılırlar.
Söyle ey Şahı Merdan, ey Sahibi Ridvan.
Masha'Allah, Masha'Allah. Masha'Allah.
Güneşin ayarından söyledi.
Güneş ayarsızsa nasıl vaktini biliyor; çıkması ve batması?
Her gün takvimlerinizde bakarsınız, görürsünüz ki
güneşin doğuşu, güneşin batışı
saniye aksar mı? Yok.
E kim ayarlar güneşi? Cevap ver.
En aliminiz cevap versin; güneşin ayarını kim yapar?
Ki saniyesiyle güneş çıkacak vaktini bilir.
Gurub edeceği vakti de bilir.
E ne bilen kaldı, ne bildiren kaldı.
Dünya kaldı çarık çürüğün elinde.
Onlar da milletleri rezil etti.
Küfre koşturdu, sonra
İlahi Gazab kamçılamaya başladı.
Çin'de kaç yüz bin adam gitmiş, söylemezler; zelzele
filan yerde sel kaç bin kişiyi götürdü.
Filan yerde fırtına kaç bin kişiyi götürdü.
Zelzele velvelenin içerisinde insanlar; hala ey Rabbimiz demiyor.
Benim silahım sizi vurur, tüketir.
İnsanoğlunu tüketmek senin elinde değildir ey kafirler.
İnsanı Yaratan gözetir, O'nu bildiği vakitte.
Bilmezse cezasını "wa ja‘alna ba‘dakum li-ba‘din ‘aduw"
Birbirinize düşman yapar, o düşmanlıkla sizi terbiye eder.
Ey Rabbimiz bizi affeyle. Ey Şahı Merdan.
Allah sizin zülfikarınızı keskin kılsın.
Yolunu şaşıran şeytanları tüketmek için
zülfikarınızı çekmeniz için bize Sultan lazımdır.
Sultan lazımdır. Bugün dünya Osmanlı'nın adından korkuyor hala.
Osmanlı gelmesin. Çünkü gelirse hükmeder.
Ama onların istememesine rağmen
yine o Osmanlı gelecektir.
Şimdi bilecekler Osmanlı'nın kıymetini, kuvvetini,
heybetini, azametini, imanının kuvvetini.
Allah diyelim Allah.
Yetişsin imdadımıza Rijal Allah.
Wa min Allahu Tawfiq. Fatiha.