Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviri: Bilgehan Özkan Gözden geçirme: ilker Gül
Einstein demiş ki
"Gelecek hakkında asla düşünmem, zaten yeterince hızlı geliyor."
Ve tabii ki haklı.
Haliyle bugün, sizden geleceğin nasıl olup da bugün
gerçekleştiğini düşünmenizi rica etmek için buradayım.
Son 200 yılda, dünyanın başından
iki büyük yenilik dalgası geçti.
Önce, Sanayi Devrimi
bize makineleri ve fabrikaları, tren yollarını,
elektriği, hava yolcuğunu getirdi;
ve hayatlarımız bir daha eskisi gibi olmadı.
Sonra, Internet Devrimi
bize programlama gücünü, veri ağlarını,
bilgiye ve iletişime
benzeri görülmemiş bir erişimi getirdi
ve hayatlarımız bir daha eskisi gibi olmadı.
Ve şimdi başka bir mecazi
değişimi yaşıyoruz:
Endüstriyel Internet.
Maharetli makineleri,
gelişmiş analizleri,
işteki insanların yaratıcılığını buluşturuyor.
O, makine ve zihnin evliliği.
Ve hayatlarımız bir daha eskisi gibi olmayacak.
Mevcut görevimde, teknolojinin nasıl da
ekonomimizde ve hayatımızda muazzam rol oynayan
endüstri sektörlerini değiştirdiğini
yakından görüyorum:
enerji, havacılık, taşımacılık, sağlık hizmetleri.
Bir iktisatçı için bu adamakıllı tuhaf
ve had safhada heyecan verici;
çünkü Sanayi Devrimi ve daha nicesi
kadar kudretli bir dönüşüm.
Ve dahi Sanayi Devrimi'nden önce ortalıkta
hakkında konuşulacak bir iktisadi kalkınma da yoktu.
Peki nedir bu Endüstriyel Internet?
Endüstriyal makineler; eskiye nazaran çok daha fazla
şeyi görmelerine, duymalarına ve hissetmelerine
olanak sağlayan ve sayıları giderek artan,
müthiş miktarda veri üreten
elektronik sensörlerle donatılıyor.
Giderek artan, incelikli analizler
verilerin içinden eleniyor;
makineleri tamamen yeni yöntemlerle ve
çok daha verimli bir şekilde çalıştırmamıza olanak tanıyan
kavrayışlar sağlıyor.
Ve sadece bağımsız makineleri değil;
ayrıca lokomotif ve uçak filolarını,
hastahane ve elektrik şebekesi gibi yekpare sistemleri de.
Bu, değer optimizasyonu ve sistem optimizasyonu.
Tabii ki elektronik sensörler
bir süredir meydanda
ama bir şeyler değişti:
sensörlerin maliyetindeki keskin düşüş
ve bulut bilişimdeki ilerlemeler sağ olsun,
veri işleme ve saklama maliyetindeki
hızlı azalma.
Böylece, birlikte çalıştığımız makinelerin
sadece maharetli değil, aynı zamanda göz alıcı
olduğu bir dünyaya taşınıyoruz.
Bilinçliler, öngörülüler,
duyarlı ve sosyaller.
Jet motorları, lokomotifler, gaz türbinleri,
tıbbi cihazlar birbiriyle ve bizimle
sorunsuzca iletişim kuruyor.
Bu, bilginin kendi kendine izanlı olup,
ona ihtiyaç duyduğumuzda
biz aramak zorunda kalmadan
bize geldiği bir dünya.
Endüstriyel sistemin
bir ucundan diğer ucuna
gömülü sanallaştırma,
çok çekirdekli işlemci teknolojisi,
geliştirilmiş bulut tabanlı iletişim sistemi,
yazılımın içinde sanallaşan makine işlevselliğine
izin veren yeni yazılım tabanlı altyapı,
yazılımı donanımdan ayrıştıran
ve uzaktan otomatik izlemeye yardımcı,
endüstriyel varlıkları yönetme ve iyileştirmeye
izin veren sistemler hayata geçiriyoruz.
Bunların ne önemi var?
Her şeyden önce,
bizi plansız bakıma karşı
önlem almaya yönlendiriyor.
Bu da planlı bakımla
vakit kaybetmeden
makineleri bozulmadan
hemen önce tamir etmek anlamına geliyor.
Ve bu da, hiçbir şekilde
beklenmeyen arıza,
yani güç kesintisi olmayacak,
hiç rötar yaşanmayacak demek.
Size bu yetenekli makinelerin nasıl
çalıştıkları hakkında birkaç örnek vereyim.
Örneklerden bazıları önemsiz gözükebilir,
bazıları şüphesiz daha derin,
ama hepsinin etkileri çok güçlü olacak.
Havacılık ile başlayalım.
Günümüzde, tüm uçuşların %10u
plansız bakım işlemlerinden dolayı
iptal oluyor ya da erteleniyor.
Bir şeyler beklenmedik şekilde ters gidiyor.
Bu da global olarak havacılık endüstrisine
yıllık 8 milyar dolara mal oluyor,
bizim üzerimizdeki etkilerinden bahsetmiyorum bile:
stres, rahatsızlık,
toplantılarımızı kaçırıp
bir havalimanında çaresizce oturmak.
Peki burada endüstriyel internet nasıl yardım edebilir?
Herhangi bir uçağa yüklenebilen
bir önleyici bakım sistemi geliştirdik.
Kendi kendine öğreniyor ve operatörün gözünden
kaçırabileceği sorunları tahmin edebiliyor.
Havaaracı uçuşu esnasında
yerdeki teknisyenlerle iletişim kurabilecek.
Böylelikle indiği anda bakıma ihtiyacı
olup olmadığı bilinebilecek.
Sadece A.B.D'de, böyle bir sistem
60,000 uçuşun ertelenme ve iptalini önleyebilir,
yedi milyon yolcunun gideceği yere
vaktinde ulaşmasına yardımcı olabilir.
Ya da sağlık hizmetleri.
Günümüzde hemşireler
her vardiyanın 21 dakikasını
tıbbî cihaz arayarak geçiriyor.
Önemsiz gibi gözüküyor ancak, bu hasta bakımı
için daha az zaman demek.
Texas, Houston'daki St. Luke's Tıp Merkezi
endüstriyel interneti hayata geçirerek
hastaları, çalışanları ve tıbbî cihazları
birbirine bağlayan elektronik izleme
sistemiyle yatak dönüş sürelerini
neredeyse bir saate indirdi.
Ameliyata ihtiyacınız varsa, bir saat önemlidir.
Bu, daha fazla hasta tedavi edilebir,
daha fazla can kurtarilabilir anlamına gelir.
Washington D.C'de başka bir tıp merkezi,
bir pilot uygulamayla
şehir tarayıcıları ve MRI'lardan tıbbi görüntüler alan,
Bulut'ta incelenerek
daha az maliyetle
daha sağlıklı analizler geliştiriyor.
Bir hasta düşünün
şiddetli travma geçirmiş
ve birkaç uzmana ihtiyacı var:
bir nörolog, bir kardiyolog,
bir ortopedi cerrahı.
Eğer hepsi hastanın görüntülerine ve taramalarına
hızla ve aynı anda ulaşabilirse,
daha iyi ve daha hızlı bir sağlık hizmeti sunabilecekler.
Bütün bunlar sağlık açısından getirileri açıklar
ancak aynı zamanda önemli ekonomik faydalar da sağlayabilir.
Mevcut verimsizliklerin sadece yüzde bir düşmesi
sağlık endüstrisine dünya çapında
60 milyar dolar kazandırabilir,
ve bu uzun vadeli olarak sağlık hizmetini
daha ekonomik hale getirmemiz için yapmamız
gerekenlerin yanında devede kulak.
Benzer gelişmeler enerji alanında da gerçekleşiyor,
yenilenebilir enerji de dahil.
Rüzgar çiftlikleri yeni uzaktan izleme ve tanılama fonksiyonlarıyla
birbirleriyle konuşup bıçaklarını
koordine bir şekilde rüzgarın esme yönüne göre
ayarlayan sistemle donatıldı.
Artık kilowatt/saat'ini 5 sentten daha az
bir maliyetle elektrik üretebilirler.
On yıl önce bu maliyet 30 sentti,
altı kat fazlası.
Liste devam eder ve hızla artacak,
çünkü şimdilerde endüstriyel veri katlanarak büyüyor.
2020'ye kadar tüm dijital bilginin %50'den
fazlasını oluşturacaklar.
Ama bu sadece veri konusunda değil, izin verin konuyu değiştirip
her gün yaptığımız işleri halihazırda
nasıl etkilediğini anlatayım.
Çünkü bu yeni buluş dalgası
yeni aygıt ve uygulamalarla
daha akıllıca ve daha hızlı bir şekilde
iş birliği yapmamıza yardımcı oluyor,
çalışmalarımızı sadece daha etkili değil,
daha doyurucu da kılıyor.
Bir saha mühendisinin rüzgar çiftliğine gittiğini düşünün.
Portatif bir cihaz hangi türbinin
bakıma ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Kendisi zaten yedek parçaları almış,
çünkü sorunlar detaylıca tanılanmış.
Eğer beklenmeyen bir durumla karşılaşırsa da,
yine aynı portatif cihaz bakım merkezindeki
çalışma arkadaşlarıyla iletişime geçmesini sağlıyor,
onların da aynı şeyi görebilmelerini,
tanıya göre veriler gönderebilmelerini
ve yol gösterici videolar göndererek,
adım adım, makinelerin tekrar çalışması için
hangi karmaşık prosedürler gerekiyorsa gerçekleştirebilmelerini sağlıyor.
Ve etkileşimleri arama yapılabilen
bir veritabanına kaydoluyor.
Bir dakika durup bunu düşünelim,
çünkü bu çok önemli bir nokta.
Bu yenilik dalgası esasen
çalışma şeklimizi değiştiriyor.
Biliyorum çoğunuz bu yeniliğin mesleklere olabilecek etkisi hakkında endişe duyuyorsunuz.
İşsizlik zaten yüksek
ve her zaman yeniliğin meslekleri öldüreceğine dair bir korku var.
Ve yenilik yıkıcıdır.
Ama iki konuyu vurgulamama izin verin.
İlki, biz zaten
tarımın makineleşmesini, endüstri otomasyonunu yaşadık
ve istihdam yükseldi.
Çünkü yenilik esasen gelişmeyle ilgilidir.
Ürünlerin daha kolay edinilebilir olmasını sağlar.
Yeni talep ve yeni meslekler oluşturur.
İkincisi, geleceğe dair bir endişe var,
sadece mühendisler, data bilimcileri
ve diğer ileri derecede uzmanlaşmış işçilere yer olacağına dair.
İnanın bana, bir ekonomist olarak, ben de korkuyorum.
Ama şunu düşünün:
Sadece bir çocuk bile iPad'in
nasıl çalışacağını çözebiliyor,
yani yeni nesil taşınabilir ve sezgisel
endüstriyel uygulamalar her beceri seviyesindeki
işçilerin hayatını kolaylaştıracak.
Gelecekteki işçi Charlie Chaplin'in "Modern Times" dakinin yerine
Iron Man'deki gibi olacak.
Ve eminim ki, yeni yüksek becerili işler de oluşacak:
hem makinelerden hem veriden anlayabilen
mekanik dijital mühendisler;
endüstrilerini anlayan ve
analiz ederek işlerini tekrar organize edip
teknolojinin tüm avantajlarını kullanan yöneticiler.
Şimdi bir adım geriye atalım.
Büyük resme bakalım.
Günümüz yeniliğinin sosyal medya
ve aptalca oyunlardan oluştuğunu,
endüstriyel devrimin değişim gücünün yanından geçemediğini
savunan insanlar var.
Gelişimi artıran yeniliklerin geçmişte kaldığını
söylüyorlar.
Bunu her duyduğumda, Taş Devri'ni düşünmekten
kendimi alıkoyamıyorum.
Bir grup mağara adamı olmalı
bir gün bir ateşin çevresinde oturuyorlar
somurtkan gözüküyorlar
ve tepenin birinden aşağı ve yukarı taş yuvarlayan
bir başka gruba tasvip etmeyerek bakıyorlar,
ve birbirlerine,
"Evet, bu tekerlek denen şey,
güzel oyuncak, ama ateşe karşı
hiçbir etkisi yok.
Büyük yenilikler geride kaldı."
(Gülüşmeler)
Bu teknolojik devrim
gördüğümüzün hepsi kadar
ilham verici ve değiştirici.
İnsan yaratıcılığı ve yenilikler bizi her zaman ileri itti.
Meslekler yarattılar.
Yaşam standartlarını arttırdılar.
Yaşamımızı daha sağlıklı
ve daha tatmin edici hale getirdiler.
Ve endüstri vasıtasıyla
yayılmaya başlayan bu yenilik dalgası da
farklı değil.
Sadece A.B.D'de, endüstriyel internet
önümüzdeki 15 yıl içerisinde ortalama geliri
yüzde 25 ile yüzde 40 arasında artırabilir,
uzun zamandır görmediğimiz büyüme oranlarını destekleyebilir,
Global anlamda GSYİH'i 10 ila 15 trilyon dolar arasında yükseltebilir.
Bu, bugünki tüm A.B.D ekonomisinin büyüklüğüne eşit.
Ama bu önceden belli olabilecek bir sonuç değil.
Daha dönüşümün başlangıcındayız,
ve yıkmamız gereken bariyerler,
aşmamız gereken engeller olacak.
Yeni teknolojilere yatırım yapmamız gerekecek.
Organizasyonları uyarlamaya ve idari uygulamalara ihtiyacımız olacak.
Hassas bilgileri ve fikri mülkiyeti, aynı zamanda
kritik altyapıyı siber saldırılara karşı koruyacak
güçlü bir siber güvenlik yaklaşımına ihtiyacımız olacak.
Öğrencilerin doğru becerilerle donanmış olması için
eğitim sisteminin de evrim geçirmesi gerekecek.
Kolay olmayacak,
ancak değecek.
Karşı karşıya kaldığımız ekonomik mücadeleler zorlayıcı,
ama bir fabrikada yürürken
insanlarla becerikli makinaların
nasıl birbirine bağlı çalıştıklarını görüyorum,
ve bunun yarattığı farkı görüyorum,
bir hastanede, bir havalimanında,
bir enerji santralinde. Sadece optimist değilim,
iştahlıyım da.
Bu yeni teknolojik devrime çok az kaldı.
Gelecek hakkında düşünün, yakında burada olacak.
Teşekkür ederim.
(Alkışlar)