Tip:
Highlight text to annotate it
X
afedersiniz. biraz zamanınız var mı?
ah...oh... ben koreliyim (japonca)
ben koreliyim (ingilizce)
biliyorum,biliyorum. sen korelisin (korece)
benim Man Ok
Kang Hwi-nim. beni şaşırttın"
nası gözüküyorum? kimse tanıyamaz di mi?
evet. eğer ördek olduğunu söyleseydin, sana inanırlardı
- Ne? - Şaka yapıyorum, şaka
gidelim Man Ok
ne? nereye ?
acıktım. sana yiyecek gerçekten güzel şeyler alıcam
çok beklediniz
işte !
denesene! buranın udon'u en iyisidir.
ah. ve..
bu bir sır!
bunu yanlızca çok özel insanlara veririm.
Karidesi severim. Afiyetle yiyeceğim.
evet
nasıl ? lezzetli, di mi?
diğer udonlarla tadı aynı gibi
ne dedin?
Man Ok, yeme
hepsini ben yiyeceğim.
şaka yapıyorum.
gerçekten çok lezzetli. erişteler gerçekten çok hoş
bu.. gerçekten mükemmel
di mi? lezzetli
Lezzetli di mi?
Kang Hwi-nim sende yemelisin.
tamam
Afiyetle yiyeceğim.
ama Kang Hwi-nim
ses kaydını bulamadın, di mi?
ah.. hayır
eğer bulmuş olsaydın, buraya başakanla gelmenin bir yolu yoktu.
çabuk ye. eğer şişerse güzel olmaz
çabuk ye de alış-verişe gidelim. milyonlarca senelerdir alış-veriş yapmamış gibi hissediyorum
hadi ye -tamam
woah! harika bu
ah bu..
toka mı alıcaksın ?
evet
bunlardan hangisi daha güzel ?
ah.. bakalım..
ikisi de çok güzel. sana ikisini de alacağım
hayır. bir tanesini alıcam
yanlızca bunu alacağım.
neden? sana iksini de alacağımı söyledim. iksini de al
büyükbabam uzun zaman önce derdi ki..
iki şeyi birden istemek açgözlülüktür.
eğer bir kimse açgözlüyse; sonunda her şeyini kaybeder
ödemeye gidelim
bu da güzeldi.
Man Ok!
buraya gidelim.
ne?
10. Bölüm, Part2
afedersin.. Kang Hwi-nim
neler oldu?
neden başkanla birlikte..
Wow! Burası düşündüğümden daha genişmiş.
Söylemeyecek misin?
Ben sormuyorum..
Japonya'ya neden geldiğini.
Bu yüzden sende sorma.
Bugün , bodrum katında kilitli olduğumuz sürece yapamadığımız şeylerin
hepsini yapalım ve eğlenelim, hıh?
Man Ok, hadi şuraya gidelim.
Buranın gerçekten büyüleyici olduğunu söylediler.
Hadi gidelim.
Çabuk ol.
Hadi gidelim hemen.
Ya-ho. Ya-ho
Ya-ho. Ya-ho.
Wah! Wah! Gerçekten harika. Man Ok hadi sende dene!
Ya-hoo. Ya-hoo
Omo!
Duydun di mi ? Ses gerçektende yankılanıyor!
Gerçektende oldu!
Ya-hoo! Kang Hwi-nim! Ya-hoo!
Harika bir şey. Kang Hwi-nim! Yankılanıyor!
Bende bende! Bir kere daha deneyeceğim.
Jang Man Ok! Jang Man Ok!
Jang Man Ok bir aktris den daha fazlasıJang Man Ok bir aktris den daha fazlası
çok daha fazlası... çok daha fazlası...
sevimli!sevimli!
Man Ok,
Sana bir şey söylemem gerekiyor.
Kötü anlarımda yanımda olduğun için teşekkür ederim.
İlerde de, aynı şimdiki gibi,
yanımda olur musun?
Subtitles by The Maid of Full House 2 @ Viki
bir dakika.
Nerdesin?
Bu gece gazetecilerle bir toplantın olduğunu duymadın mı?
Geleceğim.
Fazla zaman kalmadı. Nerdesin?
Nerdesin söyle, alması için Go *** 'u göndereceğim.
zamanında orda olurum.
Bu yüzden nerdesin diye soruyorum.
Kazanacağımı söylemiştin.
Soruyorum çünkü büyük konuştun
Çabuk geri dön!
Öyle dikkatle neye bakıyorsun?
İçmek ister misin?
Temiz hava aldıysan artık geri dönelim.
Geri dön,
ve her şeye baştan başlayalım.
Sana yardım edeceğim.
Yardım mı edeceksin?
Menejer Hwang, Bana yardım mı edeceksin?
Gözünde , güvenilir gözükmeyebilirim.
ama.. en azından ben L.J den farklıyım.
Neresi farklı?
Sen yada başkan L.J...
hepiniz iş adamısınız ,değil mi?
İnsan satan insan...
Hayır.
Ben bir kere bile böyle düşünmedim.
En azından gerçekten ne istediğini biliyorum.
Gerçekten ne istiyormuşum?
O nedir?
Sen...
şarkıcı olmadığını söyledin çünkü sen tek olmak istedin.
Para yüzünden,
ev yüzünden,
L.J yüzünden
İşte tüm bu yolun seni sürüklediğini söyledin.
Ama öyle değil.
Sen.
Söyle bana...
Sahnede tekrar olmak istiyorsun , değil mi?
Kalk!
Sahnede tekrar dur ve herşeyi geri al...
Şöhretin,Full House...
ve sevdiğin insanlar.
Geri dön,
ve onları kendin
geri al.
İşte bu senin şu an ihtiyacın olan şey!
Bak, İşte buraya.
Hayranların sana geri gelmeni söylüyor..
İhtiyacım yok!!
Sadece beni yalnız bırak.
Tae Ik!
Tae Ik!
Tae Ik oppa , lütfen geri gel! Seni Seviyoruz!
Man Ok! Sana gerçekten söylemem gereken bir şey var . Seul de görüşürüz.
Tae Ik. Tae Ik.Seni seviyoruz. Tae Ik, Tae Ik.Seni seviyoruz!
Bir şey içmek ister misin?
Bugünlerde trend bu mu?
Boşver.
Ben zaten içtim sen iç.
O zaman, madem ki içitin, biraz daha iç.
Bu ne ?Öylece içeri girmekte nereden çıktı?
Ben yarın ayrılıyorum.
Japonya'da son gecem.Benim için bile bunu yapamaz mısın?
Eğer ben gitmezsem, sende gitmeyeceğini söylemiştin.
Bunu yapmayı planlıyordum.
Ama biletler sadece yarın için.
O tarihi ayarlayarak ucuza almıştım bileti,bu yüzden de değiştiremezlermiş.
Ha!
Aigo!
Bu yüzden. beraber gidelim, huh?
Eğer bira içmeye geldiysen, sadece iç ve git.
Ah, cidden!
Ah, cidden!
Sadece benimle geri gitsen olmaz mı?
Bana bak!
Bay Kaba Adi!
Sen biliyorsun, ben, onca yolu geldim
sahip olduğum parayı... hepsini harcadım.
Sen!
Başka bir bilet alsam kaç para tutar haberin var mı?
Ne? Sen mi?
Kaba Adi mi?
Bu biraz fazla.
İçmeyi bırak.
Bu ne?
Bu ani tavır değişikliği de ne?
Seni kaba şey...
Yine de, sen...
...kutsanmışsın.
Sadece seni seven insanlara sahipsin,
...ve sadece sana bakan insanlara..
Bu çok güzel bir şey.
Yani! Kaçma!
Fanlarının suçu ne?
Tek suçları seni sevmek!
Sende kişilik bölünmesi var!
Bu herifte hoşlanılacak ne var ki?
Sahiden yakışıklısın.
Jang Man
Jang Man!
Biraz daha içki getirmelerini söyle.
İçki mi?
Bavullarını hazırladım, hyung.
Tamam. Gidelim.
Her şey için minnettarız.
Ah ne demek.
Burda kaldığınız için benim teşekkür etmem gerek. Bana çok yardımınız oldu.
Bende eve gitmek istiyorum.
Evet.
Görüşürüz.
Görüşürüz.
Görüşürüz.
-Gidelim. -Evet.
Bum Soo hyung!
Tae Ik!
Lee Tae Ik!
Evet.
Gülme.
Su içmek istiyorum.
Tamam, Tae Ik-nim.
Hızlı olmalıyız.
Hyung, hızlı olun.
Tamam.
Ve... Stilist Jang hakkında...
Oh! Oh! Koş! Koş!
Oppa!
Muhabir Han! Muhabir Song! Kendizine gelin. Kapak haberi için burdayız.
Kapak haberi önemli değil şimdi!!!
Oppa!
Ga Ryeong! Ağlama!
- Hey! - Kang Hwi oppa!
Kendine gel.
Kang Hwi de kimmiş? Cidden!
Evrenin en iyisi, Won Kang Hwi!
Seni seviyoruz, Won Kang Hwi!
Evrenin en iyisi, Won Kang Hwi!
Neden dışarı gelmiyor?
Buraya, buraya, buraya...
Hayır, öyle değil.
Gel içeri. Gel otur.
Pardon, Menajer bey, nerey oturalım?
Ah! Buraya, buraya.