Tip:
Highlight text to annotate it
X
Assalamu alaikum ey yaran Şahı Merdan.
Size selam olsun. Her gün selam gelir de
gafil insan haberi olmaz.
Assalamu alaikum.
Ayyuhal insan. Maşa'Allah, destur.
Meded ya Şahı Merdan.
Sahibu meydan, Habibur Rahman.
MashaAllahu qan wa ma lam yasha lam yakul.
Bugün yeni bir gündür.
Selam verelim Şahı Merdan'a.
Assalamu alaikum ya Şahı Merdan.
Ey Sahibu Meydan, ey Habibur Rahman.
Ne güzelsin. Destur. Buyurunuz.
Destur isteyelim.
Rabbimiz'in mümtaz kulları
Şahı Merdan; sizindir bu meydan.
Ey yaran Şahı Merdan.
Şahı Merdan Allah'ın sevdiği
ve tekrim-i İlahi'yle
ikram ettiği mübarek kul.
Assalamu alaikum ayyuhal hadirun.
Hazır olanlar size selam olsun.
En güzel meclislere
hazır olun. Ya.
Ey Mübarekler bize nazar buyurun.
Şahı Merdan ne söylerse
Hak ve gerçektir. Dinleyelim, açılalım.
Nurlanalım. Ferahlanalım.
İzzet ve şevket libası, elbisesini giyelim.
Her gün, her gün beş vakit
Kabe-i Muazzama'ya baktırıyorum.
Buyur ey Şahı Merdan, sizindir bu meydan.
Baktırıyor oraya. Kabe'ye baktığında
yeni bir libas, sevbul iman
iman esvabı giyer.
Sevbul heybet, heybet libası giydirir.
Sevbul şeref, şeref libası giydirir. Ne için? İnsan şereflidir.
Buyur ey Şahı Merdan, sizindir bu meydan.
Bize yüceliklerden haber verin.
Allah
Subhanehu ve Teala Mevlamız.
Mevlamız kulunu
saraya davet eder, Sultan.
Karga leşe davet eder.
Fark bu.
Birisi leşe, birisi köşke davet ediyor.
Ey insanlar size selam olsun.
Şahı Merdan'dan meded, destur.
Assalamu alaikum ey yaran Şahı Merdan.
Selam geliyor bize, ey yaran Şahı Merdan.
Allah'ın arslanının sevdikleri
selam olsun size. Buyur ya Şahı Merdan.
Dinleyelim. Dinleyelim.
Dinleyelim. Şeref bulalım.
Şahı Merdan yaranını
Sultan sarayına davet ediyor.
Leş kargası leşe çağırıyor.
Sultan Şahı Merdan
yerlerin göklerin Sahibi, on sekiz bin alemlerin Sahibi
Cenab-ı Hakk'a davet ediyor.
Kuzgun, kuzgun dediği
siyah karga leşe çağırır.
Görürdüm şeyde Cenab-ı Hak çok yerleri dolaştırdı
bu aciz kula.
Seylan adasındaydık da, Seylan adasında
çarşıdan geçiyoruz. Çarşıda herşey satarlar.
Balıktır, sebzedir.
ne meta varsa satılacak
orada satarlar. Böyle geride bir duvarı vardı.
İki insan boyu kadar bir duvar. Duvarın üstünde
sırayla bu kuzgun dediğimiz kara kargalar.
Oturur, "gurrak, gurrak, gurrak"
diye çağırırlar birbirlerine, gelirler.
Fırsat bulduk sonra balıkçıların balığını çalar, çıkar.
Şeyde oturur, duvarın üstünde.
Hem yer, hem çağırır. Geliniz diyor
geliniz bizim davetimize geliniz. Bak ne yaptık.
Çaldık diyor bir tanesinden balık.
Gelin siz de benimle beraber
aldatalım bu Ademoğlunu.
Bir tanesi bizimle meşgul olurken öbürümüz kapsın.
Karga, onlar simsiyah.
Aldatır balıkçıları.
Bir balık kapar, çıkar oturur oraya.
Sonra başlar "gurrak, gurrak, gurrak" diyerekten.
Ne iş yaptın?
O pazardaki, balık pazarı
çalıp kapıp çıktı şeyin üstüne. Başlıyor "gurrak, gurrak" gelin diyor.
Gelirler, bu bir
avanak bir balıkçı bulurlar.
Birisi balık kapmaya gelir.
Kapar, o da
balıkçı da fakir yaşlı. Elini, ayağını kıpırdatamaz.
Böyle yapar, onlar kapar balığı çıkar duvarın üzerine.
Hem yer, hem çağırırlar. Gelin diyor.
Şeytan insanoğlunu böyle yapmış şimdi.
Gelin diyor, ganimet var. Çalalım.
Çalalım, çırpalım. Ne kadar çalarsak, çalalım.
Ey Şahı Merdan.
Yaranınız size hayran. Ne güzel ifade buyuruyor.
Bugün, bugün güzel bir gündür.
Bu ayın bereketidir. Şaban-ı Muazzam'dır.
Efendimiz'in şerefiyle, şereflenen aydır bu.
Keşke bilsek; o şereften alsak.
Çalma, çırpmaya gitmeden.
Hırsız olma! Yüzsüz olursun.
Yüzsüz olma! Kara karga olursun, leş kargası.
Çıkarlar şeye, pazara gelirler.
Kaptıklarını kapıp yemek için. Bre bu karga
bu karga çarşı pazarın içinde kimi gafil bulursa
kapıp, çıkarlar keyf ederler.
Şeytan ne yaptı bu insanları şimdi?
Şeytan insanları o kara karga gibi yaptı.
Çalsın, çırpsın, keyf etsin.
Hırsızlık etsin, yüzsüzlük etsin.
Pislik yapsın, kavga etsin. İnsanlıktan çıkarıyor.
Cenab-ı Hak insanı mükerrem kıldı.
Şerefli kıldı. Ey yaran Şahı Merdan.
Buyurunuz. Ey dinleyen ahbablarımız.
Dinleyen ahbablarımız, dinleyiniz ki gönülleriniz açılsın.
Ferah gelsin, derdiniz gitsin.
Derdi günü milletin yeme içme.
Ondan sonra abdesthane doldurma.
Ayıp. Şerefli insana yakışmayan şey.
Yarattı seni hizmet için
Cenab-ı Yezdan, Hak Subhanehu ve Teala.
Ona layık hizmet yap. Ne iş yapayım deme!
En şerefli hizmeti sana takdim etti Cenab-ı Allah.
Ey Ben'im kullarım buyuruyor.
Ey Ben'im kullarım. Kim var Ben'im hizmetime gelecek?
Ne güzel, ey Şahı Merdan buyurunuz.
Öyleyse başlayalım, diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim.
Kapalı kapılar açılır.
Sıkıntılı gönüller ferahlar.
Zahmette olanlar Rahmet deryasına geçer.
Dünya onlardan kaçar.
Onlar dünyanın arkasına koşturur. Koşturtanların arkasına
dünya onlardan kaçar.
Bu mühim noktadır.
Kim ki dünyadan kaçar
Dünya onun arkasına düşer.
Her kim ki dünyanın arkasına düşer
o hava alır.
Yarattı seni hizmet için. En büyük şeref.
Yüzünde nur var. Kalbinde sürur var, ferah var.
Belalar senden uzak olsun diyor, Şahı Merdan.
Ey Mübarek, ey insanları terbiye için
söyleyen Mübarek Şahı Merdan.
Aman diyorlar, ne yapacağız?
Ne yapacağız? Cebimizde para yok.
Evimizde erzak yok. Bağımız, bahçemiz
sular altında kaldı. Gökyüzünden iniyor.
Durmayan yağmurlar iniyor.
Allah.
Durmayan yağmur yağıyor.
Kırbaçlıyor, evlerini alıp götürüyor.
Ne kadar biriktirdikleri şey varsa hepsi de gidiyor.
Aman canımız diyor. Canınızı da alalım.
Kalasınız, cansız kalasınız.
Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Buyur ey Şahı Merdan.
Sözleriniz
yaranınıza derman.
Dünya bugün suyun altında kalmış.
Yağmur yağar, acayip yağmur. Rahmet denmiyor.
Peygamber, salawatullahi wa salamu alaih Hazretleri:
"Ahir Zaman gelecek gökyüzü durmayan
yağmur ile gark olacaktır."
Peygamber sözüne dinle.
Yaqulu'l mataru qaydhan, wal waladu ghaydhan.
Peygamber sözü.
Ki yaran
Şahı Merdan'ın sözleri Peygamber'den geliyor.
Ahir zamanda gökyüzü açılacak
"matar qaydhan"
Ahir zaman geldiğinde
gökyüzü öfkeli, hiddetli, şiddetli olacak.
Akşam o makina gösteriyor. Yağan yağmur yumurta kadar.
Başına vursa yaracak gibi. Kıyamet alametidir.
Bu insancıklar
öğrenmiyor, öğretemiyorlar.
Ahir zaman Peygamberi ne buyurmuş Şahı Merdan söylüyor.
Ki Ahir zamanda "yaqulu waladu
ghaydan, wal mataru qaydhan"
Değil mi? Bu kadar şey.
Akşam gösteriyordu, yumurta kadar.
Adamın başına vursa ikiye böler.
Eskiden böyle yoktu. Eskiden yine din, iman vardı.
Edeb vardı, haya vardı.
Şimdi hepsini bıraktınız. Gökyüzünden size kırbaç iniyor.
Açız diye çağırıyorlar. Açız.
Karnı tok olmayan adam yok. Hepsi birşey buluyor yemeye.
Lakin gözleri doymaz.
Karınları doyar, gözleri doymaz olmuş. Bu zamanın insanı bu.
Hayvanın karnı
saman gördük sonra doymaz.
Bu zamanın insanları da yem, yiyecek gördük sonra
doymaz. Doymaz.
İster ki herşey kendinin olsun.
İster ki herşeye hükmetsin. E haddini bil!
Yaqunu'l waladu ghaydan, evlatlar gençler
hepsi öfkeli olacak diyor Peygamber.
1500 sene evvel, şimdiki
evlatlar hepsi azgın, kızgın.
Kime azgın, kime kızgın? Analarına, babalarına.
Bizi dünyaya getirdiniz. Bizim yiyeceğimiz yok, içeceğimiz yok.
Bağırıyorlar.
Ey Şahı Merdan.
Buyurunuz. Ismau wa u.
Dinleyiniz; dinlediğinizi tutunuz ki
size bir faydası olsun.
Akşam İstanbul'da, dün taş kadar
yumurta kadar yağmur vurdu.
Eskiden nasıldı yağmur?
Şimdi nasıldır? Taş yağıyor başlarına.
Sokaklar insan dolu.
İnsan değil, sokakları dolduranlar insan sıfatından çıkmış.
Doymayan mahlukat olmuşlar. Ne versen daha yok mu der.
Cehennemin tabiatı var şimdiki insanlarda. Buyur ey Şahı Merdan.
Her defa cehenneme atıldığı vakitte
binler ve binler kafir asiler
cehennem çağırır: "Hal min mazeed" (50:30)
Daha yok mu der. Yutar, daha yok mu der.
Cehennemin sıfatı bu.
Daha yok mu der. İnsanda bu tabiat oldu şimdi.
Bu zamanın insanları ne versen "Hal min mazeed" (50:30)
Daha yok mu der fazlası.
E nasıl, nasıl istersin?
"Hal min mazeed" dediğinde her biriniz bir dünyaya hükmetmek istersiniz.
Her insan şimdi ben olayım diyor.
Dünyanın bütün hazineleri benim olsun.
Yiyeyim, yiyeyim, yiyeyim; doymayayım.
Doymuyor. Doymuyor. "Hal min mazeed" (50:30) diyor.
Beşar diye bir adam çıktı orada.
Ne için adam öldürdüğünün farkında değil. İstediği ne?
"Hal min mazeed" (50:30)
Bizim yerimiz bize yetişmedi, dahası yok mu?
Giriyor, çıkıyor, yakıyor, yıkıyor.
İnsanlara yakışmayan bir libas giymiş.
Şeytan onlara cehennem libası giydirmiş.
Cehennem elbisesi giydi, doymazlar. Devletleri doymaz.
İnsanları doymaz. Kadınları doymaz.
Erkekleri doymaz. Hayvanları bile doymaz.
Böyle bir zamandır.
Yaqunu waladun ghaydhan.
Wal mataru qaydhan.
Yağan yağmur, taş başlarına düşer gibi olacak.
Akşam gösteriyor. Yağan ayğmur değil, taş.
Peygamber sözü 1500 sene evvel haber veriyor.
Bir zaman gelecek ki insanlar, insanlıklarını unutacaktır.
İnsanlıklarını unutan manası; kendilerini Yaratan
Cebbarul Mutlak, Hallakun Azim Cenab-ı Hakk'ı unutacaklardır.
O zaman, o zaman
ne bulsalar yiyecekler; Uj ibn Unuk gibi
Ne bulsa, o dev adammış. Ne bulsa yer.
Bir fırını süpürür. Açım diyerekten koşturur başka fırına.
Onda olanı da yer hepsini, daha "Hal min mazeed" (50:30) der.
Yok mu daha fazlası der. E şimdiki insanların tabiatı bu.
Uj ibn Unuk, denilen dev adam.
Ne versen "Hal min mazeed" (50:30); daha yok mu der.
Şimdiki insanlar
boyları bir buçuk, iki metre olur.
Lakin hırs ve tabiatları Uj ibn Unuk gibi.
Ne bulsa yerler, daha yok mu derler.
E zıkkım yesinler. Ne öldürürsün?
Öldürdüğünden ne alacaksın?
Yazıklar olsun insan diye gezene. Yazıklar olsun Müslüman'ım diyenlere de.
Eziyor insanları. Onlar da cehennem sıfatları var ki
"Hal min mazeed" (50:30) çağırırlar. Daha yok mu diyor.
Bu şehri aldık. Bunun arkasında başka şehir yok mu diyor.
Gidelim onu da darmadağın edelim. Bu insanlık değil.
Ey Rabbımız Sen bilirsin.
Yaqunu'l waladu ghaydhan, wal mataru qaydhan.
Evlatlar asi olur.
Gökyüzü'nün rahmeti de taş vuruyor gibi
başına düşenin başını yarar. O zamana girdik.
İnan ey insan.
İnan. İnan ki seni kurtaracak imandır.
Başka şeyle kurtulacak değilsin.
Başka şeyle de karnı doyacak değildir.
Bir şehir aldı, arkasına başka alalım.
O şehri alalım. Başkasını da alalım.
"Hal min mazeed" (50:30) çağırıyor. Ey ulema-i Mısır.
Ulema-i Hicaz, ulema-i Bağdad, ulema-u Şam.
Ulema-i Haleb, ulema-i Etrak. Neredesiniz?
Söylesenize ki bu zaman, bir zaman gelecek
insanoğlu doymaz olacak.
Doymaz olacak. Çağıracaklar "Hal min mazeed" (50:30)
Uj ibn Unuk gibi bir fırını süpürür,
doymadım diyerekten koşturur başka fırına.
Bu cehennem tabiatıdır insanlarda.
Şeytanın talimidir. Kendini topla.
Bu kadar, İstanbul'a bu kadar
yağmur düştü taş gibi.
Yollar, sokaklar suyla doldu.
Ne için yollar, sokaklar
dinsiz, imansız, edebsiz
hayvanatla doldu. İnsan sıfatından çıktı.
Çağırıyorlar, "Hal min mazeed" (50:30) daha yok mu?
Karnı patlasın.
Ya. Buyur ey Şahı Merdan.
Bize, edeb yolunu gösterecek,
mübarek kimselerden gönder.
Bugün insanlara hırs ve
edebsizliği öğreten şeytanın adamları dünyayı doldurmuş.
Ne versen, "hal min mazeed." (50:30) diyor. Koca Rus,
yarı dünya, istiyor daha aşağı ineyim de
dünya benim olsun, başka kimsenin olmasın.
Söylesene, ey ulema-i Ezher,
bu akılda giden kafirdir.
"qasamna baynahum maeeshatahum" (43:32)
Herkesin maişetini biz ayırdık verdik.
Hırsı bırak, şeytanı dinleme,
Rahmanın gönderdiği ahir zaman Peygamberine, onun da
efendim, ammuzadesi Şahı Merdan'ı dinle.
Açılasın. Nasihat lazım. "Ad dinun nasiha."
Söyle, fetva vermişler ki,
efendim, bade harab'ül Basra.
Basra yıkıldıktan sonra,
fetva vermişler ki, Basra'yı yıkan kafirdir.
E daha evvel ne vermezsin bu fetvayı
ki bu Surilerin yaptığı,
onlarla beraber olan acemlerin yaptıkları,
alevi denen kimselerin yaptıkları,
şeytanın talimidir.
Peygamber bunu öğretmedi.
Peygamber buna çağırmadı.
Peygamber sizi,"Innama bu'itstu liutammima makarimal akhlaq."
En yüksek edebi öğretmek için gönderildim diyor.
Şahı Resul. Öğrenmedin.
Ammioğlu Şahı Merdan gelecek,
omuz üstünde baş, taş üstünde taş
bırakmayacak. Söyle Ezher uleması,
bu yazılı mı değil mi? Şimdi akılları başlarına geldi
ki bu işi yapanlar, dinden imandan çıkmıştır.
Çıkmıştır. İslam'ın üzerine kılınç kaldıran müslüman değildir.
Kafirdir. Cezalarını, insanoğlu veremese Allah verecektir.
Buyur ey Şahı Merdan, bizi kötü nefsin elinden kurtaracak
mübarek kullar gelsin, yetişsin bize.
Yetişsin bize ki, heybetlerinden
dünya titreyecektir. Gelecektir.
Allahu Akbar Allahu Akbar
Şahı Merdan'ın soyundan gelen,
sahib'uz zaman Mehdi(as) gelecek
ve mahkemelerini o yapacaktır.
"Alaisal-Lahu bi Ahkamil hakimin."(95:8)
Cenab-ı Hak hakimler hakimi.
"InnALlaha ya'muru bil 'adli wal-ihsani"(90:90)
Her cuma da okurlar ki Allahu Zül Celal,
adalet ve insaf ve merhameti emrediyor.
Siz hepsini yıktınız, yıkılası alçaklar.
Yanınıza kalmayacaktır. E, bak gökyüzünden,
top istemez, gökyüzü,
silah istemez, tayyare istemez,
gönderir aşağıya bir tayfa melaike,
başlarına yumurta kadar taş düşer,
vurduğu adam yerde kalır. Karısını kaldıramaz.
Şimdi, evinizde, sığınağınızda,
barınıyorsunuz zannedersiniz ama yukarıdan bir
sizi bombardıman edecek yukarıdan
melaike bekliyor emir. Vurdu mu yıkacaktır sizi.
Mazlumların ahı sizin yanınıza kalmaz.
Yıkacaktır sizi, geliyor.
Ey Şahı Merdan, yaranınız size hayran.
Ey mübarek sultan, kılıncını çek.
Sizin sözünüzden anlamayanlara,
sizin kılıncınızı çekin.
Zülfikarı çek, kellesi düşecek.
Hesapların, haddi hesabı yok. Çünkü zalim oldu dünya.
Ey Rabbımız, bizi zalimlerden etme.
Tarif ediyor, talim ediyor.
Şahı Merdanımız. Ey yaran Şahı Merdan,
yüzünüzü gören olsun ehlil cinan.
"MashaAllahu qan wa ma lam yasha lam yakul."
Taş geliyor, memleketlerin üzerine.
Dereler, şehirleri alıp götürüyor.
Daha evvel yoktu, şimdi nasıl oldu?
Demek ki yukarıdan bir emir alan vardır.
Emir ile yağar yağmur, bir damla damlamaz,
Allah'ın emri olmadan yeryüzüne.
Vuracaktır, vuracaktır. Gökyüzünden intikam
askerleri inecektir. Ey Rabbimiz,
bizi kötü nefsin eline bırakma. Hakkın sancaklarını taşıyalım.
Bunu yapın. İftiharınız bu olsun.
İftiharınız adam öldürmek,
ev yıkmak, ortalığı yakmak değildir insanlık.
İnsanlığınızı öğreniniz. Öğrenmezseniz size öğretecek geliyor.
Merhaba ya ehli divan.
Merhaba ey Şahı Merdan.
Subhan Allah, Sultan Allah.
Kadir-u Muktedir, Allah Subhane ve Teala'dır.
Kendini topla. Bu nasihattır. Bu nasihattır.
Adam öldürmeye yaratmadı seni.
Evleri yakıp yıkmaya göndermedi.
Karıncama da dokunmayın dedi Cenab-ı Hak.
Karıncayı da Ben yarattım.
Onu da ezme. Ben yarattım. Koca insan, sen nasıl öldürürsün?
Nasıl evlerini yakarsın, kendilerini öldürürsün?
Dinlemezsiniz. Öğretecek geliyor. Şahı Merdan.
Wa salamun `ala 'l-mursaleen, hususan 'ala sayyidul mursaleen.
bu ay ki şabanı muazzamdır. O peygamberin,
şanı var, şerefi var. Bu ayda,
kim zulüm yaptıysa burnundan getirecektir.
Bu ayın önünde durulmaz, fetva metva yukarıdan alınmıştır.
Kendini topla ey ya ehlil ilim.
Fetva ile yürümez bu, yukarıdan fetva verilmiş.
Mazlumun hakkı, zalimde kalmaz.
Bitirecektir işlerini. Allah'ım bizi affeyle ey Şahı Merdan.
Bize lütfeyle. Senin sancağının altında yürüyelim.
Bu, Suri bayrağı, bu Hicaz bayrağı,
bu Türk bayrağı, bu Suri bayrağı.
Bu bayrakları at o tarafa.
Çek, gökyüzünden inen İslam'ın sancağını
ki o sancağın altına girene ne dünyada zarar var, ne ahirette.
Rabbul Beyt. Cenabı Mevla.
Zid baytaka hadha taziman wa tashrifan taqriman mahabatan
wa rif'atan wa birra. Bir bina için ortalığı,
altını üstüne getirir melaikeler. Kabe-i muazzamadan..
Kabe-i muazzamayı, İbrahim peygamber yaptı.
İnsan Allah yapısıdır. Utanın, korkun.
Fetva ver kafirdir bunlar ki,
kafirin İslam'dan sonra,
kafire küfre dönenlerin cezaları,
gökyüzünden inen melaikenin kılınçlarıdır.
Tövbe ya Rabbi, tövbe estağfirullah.
Buyur ey Şahı Merdan.
Sahibi Meydan, size,
yaranınız hayrandır. Kuvvet verilsin. Bize tövbe yollarını öğretecek
kullar gelsin. Ol habibi Ekrem hürmeti için, bu ikinci
şaban, bu şaban gibi gelmez.
İkinci şaban gelen senenindir.
Bu haller, oraya kadar kalmaz. Tertiplenecektir.
Aman ya Rabbi, tövbe ya Rabbi, tövbe estağfirullah.
Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim.
Gir İslam'ın sancağının altına
ve kurtul. Dünyada ve ahirette. Subhansın Rabbım.
Subhan sensin, Sultan sensin.
Biz senin aciz kullarınız. Bize gönder ya Rabbi.
Bize gönder ya Rabbi, muhlis kullarını,
ordularını, gökyüzünün ordularından gelsin.
Allahu Allahu Allahu Rabbi Rabbi
maa li shiwahu.
Allahu Allah maa li shiwahu.
Allahu Allah Allahu Allah
Allahu Rabbi
Nimal Mawla wa nimal waqeel. Subhansın ya Rabbi.
Diyelim Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Kurtulalım.
Amin Wa salamun `ala 'l-mursaleen, hususan 'ala sayyidul mursaleen,
Kimsenin yaptığı yanına kalmaz demişler.
Ne yaparsa yani yanına kalacak zannetmesin.
Yok. Yok. Cezasını bulacaktır.
Her kim ne yaptıysa. Hayır da, hayır bulur.
Şer yaptıysa şerrin kılınçlarıyla vurulacaktır.
Tövbe ya Rabbi, tövbe ya Rabbi. Buyur ey Şahı Merdan.
Ey yaran Şahı Merdan. Ne güzel isminiz.
Ne güzel sizin ile sohbet. Açılalım, kuvvetlenelim.
Şeytanı da, şeytana uyanları da yıkalım.
Niyetimiz bu olsun, fetvamız bu olsun.
Küfrü yıkacağız diye fetva versin.
Bütün İslam uleması. Fatiha.