Tip:
Highlight text to annotate it
X
Entegre Eğitimi üzerine İkinci Uluslararası Konferans “Entegre Eğitimi - Yenilik, Eğilim ve İhtiyaç” Üsküp, 14-15 Aralık, 2013 Konferansın ikinci günü
Entegre eğitimi üzerine düzenlenen konferansın ikinci günü,
Türkiye, İstanbul’da bulunan Öğretmenler Akademisi’nden
katılan Prof. Kayhan Karlı’nın sunumu ile başladı. Sunum, “21
yüzyılda Eğitim ve Türk Eğitim Sistemindeki yaklaşımlar” konusu üzerine devam etti.
Sunumuna göçlerin dünya eğitim sürecine nasıl etki ettiğini
ve küresellerşen bir yapıya nasıl dönüştüğünü açıklayarak, eğitim
sistemi yapısı üzerine durarak, on mültecinin veya göç edenin
altısı gelişmiş ülkelerde yaşamlarını devam etmektedirler ve gelişmiş
ülkelere gerçekleşen uluslararası göçlerin büyük bir bölümü, gelişmekte
olan ülkelerden kaynaklandığını ifade etti.
Kayhan Karlı Öğretmenler Akademisi, İstanbul
İnsanlar, kendi yaşadıkları yerlerden başka yerlere göç etmeğe neden
düşünmektedirler? Bunun sadece bir nedeni vardır, daha fazla
beslenme, çocukları için daha iyi yaşam ve eğitim şartları. Bütün bu
çalışma olarak gördüğümüz çok basit olarak açıklanabilir.
çalışma olarak gördüğümüz çok basit olarak açıklanabilir. Göç eden veya
göç etmeye kalkışan bütün insanlar, daha iyi beslenme, yaşam ve
eğitim olarak kendi çocuklarına sunabilecekleri yaşam şartları veya
ortamları bulmak için göç etmektedirler. İlginç olan bir konu da insanlık
tarihinden 2010 yılına kadar, dünya nufüsunun %56’sı şehirleştikleri
görülmektedir. Bu sonuçlara göre %56’lık oran şehirlerde yaşamaktadır,
köyleri bırakıp şehirlere taşınmaya, çiftlikleri bırakmaya devam etmektedir.
Yaşamlarımız değişmeye uğruyor ve şehirlerimizin nufüsü artığını söyleyebilirim.
Peki, bizler bununla neler elde etmiş oluyoruz. Şehirlere göç etmenin
iki nedeni olabilir: birincisi aynı toplumların oluşturduğu farklı kültürlü
ortamlarda yaşamı devam etme ve ikincisi aynı okul çatısı altında farklı kültürler
ile birlikte eğitim görme, birbiri ile anlaşma, büyük şehirlerde farklı kültürler
arası anlaşmayı ve işbirliğini sağlama şeklinde olabilir. Bu şekilde
dünyanın da değiştiğini görebiliriz. Bu iç kültürlerin birbiri ile karışımından
meydana geldiğini söyleyebiliriz. Bunun sonucunda her türlü
baskıların olmasına sebep olduğunu söyleyebilirim. Bu baskının sadece
eğitimde veya özel okullarda değil, devlet eğitim sisteminde de görülmektedir.
Bundan dolayı her birey kendi yaşadığı ortamı bırakıp göç etmeye
kalktığında, o ülkede veya ortamda beslenme ve çocukları için daha iyi
eğitim ortamı aramaktadır. Onların eğitime ihtiyaçları, kendi anadillerinde
eğitim desteği ve göç ettikleri ortamlarda veya toplumlarda entegrasyonun
sağlanmasını istemektedirler. Yaşamlarını devam edebilmeleri için yeni
toplumlarda yeni alanlara ihtiyaç duyup, ailelerini
geçindirmeye çalışmaktadırlar.
Türkiye örneğini tanıtan profesör Karlı, Türkiye Eğitim Sistemine
yeni bir bakış açısı vererek, göçlerin büyük sayıda olması, ülke
yapısını etki ettiğinden bahsederek, ülke genelindeki büyük sayıda
ve farklı toplumların, farklı etniklerin ve dillerin ülkede bulunması Türkiye
Cumhuriyeti okullarını çok sayıda etkildiğini açıkladı. Aynı zamanda, sunumunun
devamında son yıllarda gerçekleştirilen ve zorunlu öğretim yılını 12 öğretim
yılına çıkararak, meydana gelen değişiklikler hakkında kısa bilgilerde
bulundu. Bir diğer sorunlardan biri ise ilköğretim
ve lise öğretimine geçiş esnasında zorunlu olarak gerçekleştirilen sınavın
olmasındaki amaç lise öğretimine devam edecek öğrencilerin hangi yöne
hangi mesleğe yönelmesini sağlamak amaçlı olduğunu
bahsederek, Prof. Karlı’nın bu sınavların o seviyedeki
çocuklar için çok zor olduğunu ifade etti.
Türkiye’nin doğu bölgesinden başlayarak, yeni anayasa kanunlarına
göre Kürt dilinde eğitim üzerinde de yeni sorunların ortaya çıkmasına neden oldu.
Etnik Kürt siyasi partilerinden biri, Türkiye’nin doğu bölgesinde yaşayan
Kürt çocuklarına yönelik Kürt dilinde eğitim görme isteğinde bulundu.
Bununla birlikte zorunlu öğretim dersleri esnasında yani ikinci kademeden
başlayarak, lise öğretimine kadar Kürt dili seçmeli ders olarak
yerleştirildi. Her aile kendi çocuğunun Kürt dilini öğrenmesini
isterse seçmeli ders olarak seçebilir. Bu değişiklikler geçen yıldan
itibaren yürürlüğe girmiştir. Devamında özellikle doğu bölgesindeki
bu boşlukları doldurabilmek için Türkiye C. Hükümeti, Kürt Dilinde eğitim
verecek öğretmen kadrolarını yetiştirmeye başladı. Bu yıl yaklaşık
olarak 400 öğretmeni Kürt dilinde eğitim vermeye hazırlayarak,
yeni öğretmen kadroları yetiştiğini söyleyebilirim. Aynı zamanda bu
boşlukları ortadan kaldırabilecek üç üniversitede de Kürt Dili eğitim üzerine
eğitim vererek, Kürt dilinde eğitim verebilecek öğretmen kadrosunun
yetiştirilmesine yardımcı olmaktadırlar.
Bu yoğun çalışma ile birkaç yıl içerisinde Kürt dilinde eğitim verebilecek
öğretmen kadrosunun olacağını düşünmekteyim. Şimdiye kadar lise eğitimi
zorunlu eğitim olarak değildi, bundan dolayı Türk eğitim sisteminde
bir başka sorun da ilköğretim ve lise öğretimi arasında sınavın olmasıdır. Bu sınav her ilköğretim
okulunda okuyan öğrencilerin lise öğretimine geçmeleri için bu sınava girmelerinin zorunlu
olmasıdır. Bu o seviyedeki çocuklar için çok zor bir sınav olduğunu söyleyebilirim.
Öğretmen kadrosunun profesyonel anlamda kendilerini
yetiştirmek için yeni eğitim sistemindeki değişimleri takip etmek,
bir öğretmenin yapması gereken en önemli işlerindendir.
Bu takip ve gelişim-değişimleri incelenmesi için yapıcı
planlamanın hazırlanması ile Milli programlardaki yenilikleri
öğrenmeleri, öğretmen yaratıcılığın teşvik edilmesi, öğrencilerin
yeterliliğine göre değil yaş seviyelerine göre kategorileştirmeye gidilmesi
gerektiğini düşünmekteyim. Bundan dolayı dijital çağ eğitimde önemli yer almaktadır.
Ben, Türkiye’deki öğretmenlerin eğitim imkanları hakkında araştırmalar
yapıyordum, bu eğitimler ile öğretmenler okul ortamındaki davranışların
ve farklı kültürlü ortamlarda bulunma esnasında yapıcı olmanın
nasıl olabileceği hakkında düşünmeyi amaçladım. Çünkü eğer siz
öğretmenler olarak, açık ve dürüst bağlar kurmasanız herşey işlevliğini
kaybedecektir. Bu türde çalışmalar sizleri hiçbir yöne götürmediğini
de biliyoruz, bundan dolayı yapıcı eğitim, davranış eğitimi elde etmiş
olacağınızı düşünmeyin. Bütün bunlar birer teoriden ibaret olduğunu
söyleyebilirim. Bunların üstesinden gelmek için ilk önce okullarda
açık ve dürüst iletişimin olması gerektiğini bilmelisiniz. Bu yüzden ilk
çalışmalar her zaman okuldan başlamalıdır, benim yaptığım gibi öğrenme
esnasında eğitmeğe odaklandığımızda başarı elde etmiş oluruz.
Yeni zamanlardan dolayı, bütün biz yetişkinler öğrenmeyi ilk biz başlamalıyız,
çünkü 21 yüzyılın yapısı digitalleşme değil, hızların değişimidir.
Bunun yanı sıra öğretmenlerin profesyonel anlamda kendilerini geliştirmek
için ihtiyacın olduğunu anlatarak ve bu ihtiyaçları kapatabilmek için öğretmenler
akademisi olarak 100 bin öğretmenin uzmansal gelişimi için üç
program sunmaya çalıştık. Akademi, 5 yıl içerisinde 100.000
öğretmenin kendini profesyonel anlamda geliştirmesine imkan vermiştir.
Eğitimler esnasında 450 öğretmen eğitimci görevi alarak Türkiye
çapında eğitimlere başlanmıştır. Kapsanan öğretmenlerin sayısı Türkiye’de
öğretmenler sayısının sekizde birini teşkil ettiğini söyleyebilirim.
Bizim görevimiz insan vucüdünün vermiş olduğu miras ile karşı
karşıya kalarak onu korumak, mirasımızın iyi tarafı - çocuklardaki
ahlağı korumaktır. Ahlak düşünce, dijital çağ için önemli bir yer
almaktadır. Dijital araç-gereçlerin yardımı ile bizim çocuklarımızla k
onuşma fırsatı vererek, büyük alanlar bizlere sunmaktadır. Bunların
üstesinden gelmek için daha çok sokrat türü seminerlere katılmak
ve araştırma yolu ile öğrenmeye destek verilmelidir.
Bütün bu gelişmeler, değişimin hızından olduğunu söyleyebilirim, birkaç
araştırmacı şöyle diiyor- özellikle Avustralya ve Yeni Zelanda’da bulunan
araştırmacılar, üniversite üçüncü sınıf öğrencilerin ve teknik alanında
eğitim gören öğrencilere göre birinci sınıfta görülen konuların iki yıl içerisinde
eskimiş konular olarak görüldüğünü söyleyerek, üniversite
öğrencilerini dört yıl içinde eğitim görme imkanı verilmeli midir sorusu
ortaya çıkmaktadır. Çünkü dördüncü sınıfa yetişinceye kadar
sürekli olarak eski konuları öğretiğimiz için bu öğrenciler aynı fakültete
dört yıl eğitim görmek için zorlanmalımıdırlar.
Bu büyük bir sorun ve çok sayıda tartışmaların yapıldığı bir konudur.
Bunun üzerine çok düşünmemiz gerekecektir, ayrıca 2030 yılında eğitimi
tamamlamış çocuklar iş bulma konusunda neler yapacaklarını düşünmemiz
gerekiyor. Bundan dolayı eğitim görme imkanlarını değiştirmemiz gerektiğini
düşünüyorum. İnsanlık tarihinde, her toplumda siyasetçiler,
eğitim ile gerçek eğitimcilerin uğraşmasına izin vermezler. Bu eğitimin doğasıdır.
Her zaman karar veren siyasetçiler karşımıza çıkmaktadır,
aslında fark verilen kararları ne kadar yürürlüğe koyacaklarıdır. Karşımıza
çok sayıda siyasi sistemler çıktığında çok türlü ve güçlü eğitim
sistemleri ile çıkarak yaratıcılık için imknalara izin vermemektedirler.
Buna rağmen en liberal eğitim sistemine sahip olan Finlandya 16 yaş
seviyesine kadar belirli eğitim programı olmadığını söyleyebilirim.
Onların söylediklerine göre: bizler kendi öğretmenlerimize inanıyoruz,
onlar çocuklarımızı hazırlayabilirler, onlar 16 yaşlarını doldurduğunda belirli
bilgilere sahip olmuş birer birey olacaklardır ve 16 yaşına kadar almaları gereken
özel bilgileri belirli çerçeve içerisinde sunularak elde etmiş olacaklardır.
Bu bir çalışma olarak olarak çıkabilir ancak sosyalist cumhuriyetler
veya Çin Cumhuriyeti’nde olduğu gibi daha sert çerçeveler içerisinde
sunulmaktadır: onların görüşlerine göre sunulması gereken bilgiler
önceden belirlenerek, sunulması gerekir, diğer devletler ise bu çizgi
içerisinde kendilerini bulabilirler. Her çocuğun belirli bir yeteneği vardır,
hepsi bir yeteneğe sahiptir. Belirli yeteneklere göre çocuklar bulunmaktadır.
En önemlisi her çocuğun birer paha biçilemez taşa sahip olmasını bizlerin anlamasıdır.
Ancak bu taşları birer mücevere dönüştürmektir. İşte biz öğretmenlerin görevi bunu başarmaktır.
21. yüzyılda bu tür müceverlerin hazırlanması için bu paha biçilemez taşları
işletip, çalıştırarak, onlar üzerinde çalışmaktır. Dikkatiniz için teşekkür ederim.
Konferansın ikinci oturumu, Kuzey İrlanda eğitim
sisteminin özelliklerini açıklayarak başlandı. Bu alanda entegre
eğitiminin önemi ve bu eğitim üzerinde geçen süreç tanıtıldı.
Kuzey İrlanda’da entegre eğitiminin başlama süreci ve ilk
entegre eğitim okulunun açılış sürecinin en büyük destekçileri
ebeveynlerin olduğu, isteklerininin Katolik ve Protestan
gruplarına ait olan öğrencilerin birlikte aynı okul çatısı altında
eğitim görme isteklerinin olduğu görülmüştür. Kuzey İrlanda’da ilk
entegre edilmiş okul “Lagan Kolej” 1981 yılında kurulmuştur.
Bugüne kadar ise Kuzey İrlanda’da 62 entegre edilmiş okul bulunmaktadır.
Kuzey İrlanda Entegre Eğitimi Konseyi temsilci Paula Meklveyn,
aynı zamanda NDM Üsküp Eğitim Merkezi eğitmeni olarak
“Entegre eğitiminde yaklaşımların gelişimi” konusu
üzerine sunum yaptı. Sunum, Entegre Eğitimi için Nansen
Modeli-Eğitim Merkezi çerçevesi içerisinde temel düzeyde
eğitim gören öğretmenlere yönelik hazırlanmıştı.
Paula Meklveyn Kuzey İrlanda Entegre Eğitimi Konsey Üyesi
Kuzey İrlanda’da entegre eğitimi çatışma esnasında veya kavgaların
olduğu dönemde, 1981 yılında ilk entegre edilmiş okulun açılması ile başladı.
Protestant ve Katolik olan bir grup ebeveyn kendi çocuklarının aynı
okulda ve birlikte eğitim görmek için isteklerinin olduğunu bildirerek,
Kuzey İrlanda’da alışılmış olmayan ve gelenek olarak görülmeyen
bir durum olduğunu bilerek, uzun süren kampanyalar sonucunda 1981
yılında ebeveynlerin kendi girişimleri ile ilk okulun kurulmasına
neden oldular. Okulu adı “Lagan Koleji” dir ve aynısı sembol okul olarak
yer almaktadır. Kuzey İrlanda çapında bugüne kadar 62 entegre
edilmiş okul bulunmaktadır ve onların üçte ikisi ilköğretim okullarıdır.
İlköğretim okulları bizler için dört yaşını doldurmuş ve kayıt yapılan okullardır.
Öğrenciler çok küçük yaşta kayıt yaptırarak 11 yaşına kadar burada
eğitim görmektedir. Daha sonra 11 yaşını doldurmuş çocuklar lise öğretim
okullarına kayıt yaptırarak 16 yaşına kadar lise öğretimine devam
etmektedirler. Ayrıca bu okullarda 18 yaşlarına kadar da eğitimlerini
devam etme imkanları verilmektedir. Ülkemizde entegre edilmiş
okullarımızın üçte biri lise okullarıdır ve bu okullar daha büyük
çoukları kabul etmektedir. 62 okulumuzun olduğu için bizler gururlu olduğumuzu
söyleyebiliriz. Genele bakıldığında az sayıda olduğumuzu ve
okula giden öğrenci sayısının sadece %7’si bizim okullarımıza gitmektedir.
Ülkenin genelinde ise diğer okullar Protestant ve Katolik okulları
olarak ayrılarak, öğrencilerin ayrı ayrı okullarda eğitim görmektedirler.
Daha sonra öğretmenlik mesleğini yapmak isteyen öğrenciler
Öğretmenlik fakültelerine gitme imkanları vardır. Ancak enstitüler de kendi
aralarında Katolik ve Protestant enstitüleri olarak ayrılmıştır. Ancak bugün
öğretmenlerimiz, katolik ve protestan enstitülerini ziyaret ederek,
öğretmenleri eğitmeye davet etmektedirler. “Ondan sonra bizim entegre
edilmiş okullara geldiklerinde entegrasyonu uygulayacak durumda
olmadıklarını görmektedirler. Bundan dolayı öğretmenleri geliştirmek ve
profesyonel anlamda uzmanlaştırmak için belirli ve özel programlar
geliştirdik. Bizler özel “Eğitime özel yaklaşım” programını geliştirdik.”
Entegre edilmiş okullar olarak, Kuzey İrlanda Eğitim Müfetişliği tarafından da
takdir edilerek, belgemizi aldık. Kendileri de bu tür okullarda çalışmak ve başarıya
ulaşılabilmek için nekadar zor olduğunu kabul ettiler. Aynı zamanda,
Kuzey İrlanda eğitim bölümü müfetişi olan Marion Matçet’in düşüncesiyle
devam etti: “Bu tip çalışmalara ve işlere katılmak isteyen öğretmenlerde gerçek
düşüncelere yol açtığı görülmüştür, bu şekilde kendi doğalarında
hissetmelerini, tutumlarını geliştirme ve duygusal soruların meydana gelmesine
neden olmaktadır.” Bundan dolayı bizlere bu çalışma türü için sorumluluk
almamızın zamanı geldi. Ona göre Kuzey İrlanda sorunun hepimiz
birer parçasıyız ve sorunlara çözüm bulunması için bizim elimizde
olduğunu hiç bir zaman unutmamalıyız. Okularımızda çalışan öğretmenlerde
çalışma için kabullenme duygusunun yüksek olduğunu söyleyebilirim.
Bizler sadece Katolik ve Protestantlar arası var olan sorunları ortadan
kaldırmak için çalışmıyoruz, bundan dolayı okullarımızın önemli
ve temel ilkeleri kişilerin üzerinde çalışmaktır. Bu çalışma ve belgeler
ile genç insanlarda ve bireylerde çok katmanlı kişiliği tanıma fırsatımız
olmaktadır. Bundan dolayı çalışmalarımız ile dini, kültürel, etnik
açısından, okullarda sıkça rastlanan ve büyük sorun olarak görülen
dini ve cinsel ayırımcılık ve istismar üzerinde öğrencilerde ve
aynı zamanda öğretmenlerde meydana gelen klişe ve önyargıların
ortadan kaldırılması için çözüm bulmaya çalışmaktayız.
Meklveyn NİCİE’nin hazırlamış oldukları entegre eğitimine
yeni yaklaşım programının sunumu ve tanıtımı ile devam etti.
Programın amaçları, ödevleri ve elde edilen sonuçların
neler olduğunu anlatarak, bu programın NİCİE tarafından 6
yıldır devam ettiğini ve entegre e dilmiş ilköğretim ve lise
okullarında çalışan öğretmenler kadrosunun profesyonel
anlamda gelimesinde büyük başarılar elde edildiği görülmektedir.
Öğretmen kadrosu yetiştirme açısından enstitüler arasında ayırımcılığın
olduğunu söylemek isterim. Bundan dolayı bizim öğretmenlere
profesyonel anlamda geliştirilmesi gerektiğini düşünerek,
öğretmenlerin görüşlerini geliştirerek, kendine güvenin, yeteneğin ve
stratejinin geliştirilmesini düşünmekteyiz. Sizde, Nansen Diyalog Mekrezi
Üsküp’ün vermiş olduğu eğitimler yardımıyla, kendi kendinizi
geliştirmektesiniz. Bizde kendi öğretmenlerimize yönelik entegre
eğitimini geliştirmek üzere kendi programımızı sunduk ve ABC
olarak adlandırarak öğretmenlerin f arklılıkları, fırsat eşitliğin
tanıtımı ve katılımcılığın artırılması, okul çevresinde meydana
gelen ayırımcılığı ortadan kaldırmak için belirli programlar geliştirdik.
Bütün bu çalışmalar formal, formal olmayan ve saklı programlar
yardımıyla geliştirilebilir. Bu şekilde hazırlanan programlar yardımıyla
öğretmenlerin bütün bu sorunların üstesinden gelebilecek yeteneklerini
geliştirmeyi düşünmekteyiz. Bununla neler yapmak istiyoruz?
Kişilik açısından genç nesilerde güçlü düşünceleri geliştirerek, asimilasyon
kavramını ortadan kaldırmak düşüncesindeyiz. Kuzey İrlanda’da
entegre eğitimi üzerine kurulmuş bir çok efsane vardır. Kuzey İrlanda’da
büyük sayıda insanlarda, entegre eğitimi hakkında korkularının
olduğu görülmektedir. Entegre eğitimi üzerinde yayılan efsanelerden
biri toplumlarda aynı tipi veya herkesi aynı şekilde geliştirmek düşüncesinde
olduğumuzdur. Ancak biz tam tersini yapmaktayız. Ancak bizler,
her genci ve öğretmeni destekleyerek, kişiliklerinin geliştirilmesi için
güçlü düşüncelerin geliştirmesini sağlamış oluyoruz. Bu çalışma bizler için
çok önemlidir, bizler için başkalarının düşüncesi çok önemli olup,
kişiliklere karşı saygı göstermekteyiz. Bizler, tek yapmak istediğimiz
genç nesillerde bu tür yetenekleri geliştirmek ve ağır ve hissi sorunlara
karşı cevap bulmak, sorunlardan kaçmayacak şekilde onlara yapıcı
çözümler üreten genç nesil yetiştirmek düşüncesindeyiz. Ben, öyle
bir toplumdan geliyorum ki, çatışma esnasındaki işlevliğimiz ve yaptığımız
çalışmalar ile çalışma biçimizi en iyi şekilde ifade eden kavramı sizler ile
paylaşmak isterim “ne söylersen söyle, hiçbir şey söyleme”, sadece
ağzını kapalı tut, olaylar hakkında hiçbir zaman konuşma, toplumdaki
ayırımcılık hakkında düşüncelerinizi açmayınız “solucan dolu
konzerve kutusu” ifadesini sürekli kullanmaktayız. Sizler diyaloğa
inanıyor gibi bizler de gerçeğe inanmaktayız, bundan dolayı
okullarımız var ve gerçek diyaloğun oluşturulması
için gerçeklerle çevrilmiş olduğumuzu düşünüyorum.
Meklveyn sunumunun sonlarına doğru, katılımcıları yaptıkları
çalışmalardan dolayı cesaretlendirerek, kendi kişisel
tutumlarını, önyargılarını, farklılıklara ve eşitliği sağlayabilecek belirli
terminolojiyi bulmalarını ve bütün bunları gözden geçirmelerini
isteyerek, öz değerlendirme yapmalarını ve değişen eğitim sistemlerinin
çocuklara yönelik olumsuz etki ettiğinin üzerine düşünmelerini istedi.
O dönemde bizler ABD’den kaynaklanan ve insan ve vatandaşlık
hakları hareketi döneminden başlayan tarafsızlık gelişimini incelemeye başladık.
Bizler genel küresel yapının genişlemesini inceleyerek ve ayrılmış
eğitim sistemlerine bir cevap olarak tarafsızlık ortaya çıkarak, özel
yapı olarak ve üzerinde çalıştığımız entegre eğitimine bir
şekilde bağlı olduğu da söylenebilir.
Kuzey İrlanda Entegre Eğitimi Konseyi temsilcisi ve aynı
zamanda NDM Üsküp Eğitim Merkezi uluslararası eğitimciler
ekibinin bir parçası olarak sayın Kiodna Skot-Vils tarafından
sunumlara devam edildi. Skot-Vils’in sunduğu konu “Kuzey İrlanda ‘da
Entegre Eğitiminin Yapısı” başlığı altında gerçekleştirildi.
Klodina Skot-Vils Kuzey İrlanda Entegre Eğitimi Konsey üyesi
1989 yılında Kuzey İrlanda eğitim bölümü, entegre eğitimini destekleyeceğini
ifade ederek ve bir tanım ile bunun gerçekleştirilmesine imkan
verilecektir, onlara göre: Okulun yapısı ve iklimi öyle yapılanması gerekir
ki hem Katolik hem de Protestant çocukların ilgisini eşit şekilde
çekecek ve eşit şekilde kayıt yapılması gerektiğini ifade etmektedirler.
Ancak bunun nasıl gerçekleşeceği ve bunun nasıl başarılacağı
hakkında hiçbir açıklama yapılmamıştı. İki yıl daha geç Kuzey İrlanda’ya
bağlı Entegre eğitim konseyi 7 veya 8 okulda bulunarak “NİCİE İlkelerinin
Açıklaması” belgesi hazırlandı.
Belge, dört yıl önce tekrar gözden geçirilerek bir takım düzenlemelere
gidilmiştir ve ilk olarak 1991 yılında yazılan bu belgenin büyük bir belge
olduğunu söyleyebilirim. Büyük olmasının sebeplerinden biri entegre eğitimi
üzerinde öğretmenlerin nasıl hazırlanacağı ve dersleri nasıl hazırlayacakları
hakkında geniş bilgiler içermekteydi. Belge, öğretmenlerin en
hasas olan öğretim derslerinin daha doğrusu müzik, beden- spor, din,
tarih derslerinin nasıl hazırlanıp sunulacağını ve bir okulun görüntü açısından
nasıl olması gerektiği hakkında bütün bilgiler bu belgede toplanmıştı.
Entegre eğitimi hakkında bizim tanımımız iki önemli geleneklerden
sayılan Katolik ve Protestant çocuklarının eğitimleri hakkında özel olarak
çalışmak değildir, ancak üzerinde çalışılması gereken görevlerden
biri olduğunu ve her iki geleneği içeren konular üzerinde okullarda
nasıl başarıya ulaşılacağı hakkında genel bilgiler vermek istedik.
Sunumun devamında sayın Skot Vils, okul kültürünü ve iklimini
oluşturma sürecinin temelini öğretmen kadrosu, rehnberlik
bölümü, öğrenciler, ebeveynler ve okul heyetleri oluşturmaktadır.
Skot-Vils’e göre okul kültürü, okulun özelliğini ve yansıttığı genel
duyguların sürekli olarak yeni fikirler ve olaylar ile değişken olduğunu ifade etti.
Okullarımızda öğrencilerimizin kendilerini daha rahat hissetme biçimleri hakkında
kılavuz hazırlanarak, olumsuz içerik içermeyen konuşmalar “fudbol formalarınızı
giymenize izin vermiyoruz” ve öğrenciler hakkında çalışma defteri
hazırlanarak daha büyük öğrenciler için 8-11 yaşları için çalışma saatleri
sunularak, okul çalışmalarına ve okul siyasetine katılımları sağlanarak,
çocukların da bu çevrede önemli yer aldıklarını öğrenmelerini sağlamaktadır.
Kendi okulunuzun iç yapısını belirlediğiniz sırada, aklınızda her zaman
merkezin geniş anlamını ve düşüncesini göz önünde bulundurmaya
çalışın, misyon hazırlama esnasında ise aktif ve
etkili bir şekilde çokkültürlü ve etnikler arası diyaloğun
desteklenmesi gerekir. Bizim okullar kendi yapılarını ve kültürlerini
belirleme esnasında çalıştıklarında her zaman geniş anlamda yapılan
anlaşmaları göz önünüzde bulundurmayı çalışın ve onları kullanın.
önünde bulundurmaktır. Bir okul, önümüzdeki yıl içerisinde hazırlanması
toplumları ayıran olayları göz ve yapılması gereken çalışmaları
kutlamaların hatırlanması ve planlar, Kuzey İrlanda’da
gerekir ve bizler için önemli olan bağ bozumunu kutlama,
çalışmalar hakkında anlaşmanız Protestant olaylarını kutlama,
gereken siyasi ve pratik Katolik günlerini daha doğrusu Aziz Patrik gününü
yazmadan önce yapılması ve Paskalya’yı anma, gibi kutlamaları
Bunlar misyon ve vizyonu kağıda okul önceden planlayarak bu dört
olayı kutlamaya çalışırlar. Daha sonra ise başka kutlamaların olup
olmadığına bakılarak, kontrol edilebilir.
Aynı zamanda, entegre edilmiş okullarda okul kültürünün
oluşturulmasında önemli etkenlerde biri entegre edilmiş okullarda
çalışanların göstermiş oldukları olumlu ve destekleyici
iklimin oluşturulması için birbiri ile saygı ve güven özelliğinin
artırıldığı görülmektedir.
Önemli bir diğer çalışma, öğrencilerin hazırlamış oldukları çalışmaları
açık alanda sergilenmesi ve okulda bulunanların yardımı ile kullanılmalıdır,
örneğin: bu okulun girişi, okula giriş sırasında gördüğünüz önemlidir,
arkanızda ve sergilediğiniz alan entegre edilmiş okula girdiğinizin ilk
görüntüleri olmalıdır. Belfast şehrinde yapılanmış yeni okullar bulunmaktadır.
Bazen o okullara girdiğiniz esnada hastaneye girmiş olarak hisedebilirsiniz,
çok klinik şeklinde hazırlanarak, okulun içinde neler olduğu ve kimlerin
olduğu hakkında hiçbir bilginiz olmayabilir.
Ayrıca, imkanlarınız dahilinde sergilenecek çalışmalarını daha geniş
çapta göstermeye çalışın. Bizim okullar çalımalarını yerel kütüphanelerde,
belirli yerlerde kutlama olduğu esnada okullarımızın eserleri ve çalışmaları
sergilenmektedir. Okul dışında hazırlanan ve sergilenen çalışmalar
aynı zamanda daha değerli ve izlenmektedir. Cumartesi günü
eğer bir çocuk spor olayında kaznmış ise, Pazartesi
günü öğrenci okula geldiğinde anılması gerekir.
Kuzey İrlanda’da bulunan entegre edilmiş okullar, genç nesillere
nasıl davrandığımızı göstermektedir. Bu çalışmalarımız için hiç
kimse takdir vermedi ve bunları kabul etmediler, ancak farklı teknikler
yardımıyla ve onların kullanımı ile çok şeylerin değiştiği görüldü. Çocuklar
artık bir yerde oturup, çember şeklini alarak herkese eşit şekilde
kendisini ifade etme imkanı verilmektedir. Öğrenciler konseyimiz var,
bağırma için kendi görüşlerini ve engelenmesi için düşüncelerini vermektedirler.
Kendi sorunlarını çözebilmeleri için çocuklara çatışmalara çözüm bulma
kursları verilmektedir. Bunlar çok önemli çalışmalardır ve bütün bunları
desteklemekteyim. Sizler okul içinde birer davranış modelisiniz, öğretmenler
odasında oturup tartışmanız yeterli değildir. Bundan dolayı sizde kendi
öğrencilerinizden çok fazla beklentileriniz olmasın ve birbirine karşı
saygı göstermelerini beklemeyiniz. Bundan dolayı yetişkinler her
zaman birer modeldir, çocuklar onları dikkat eder ve
kullanmaya başlar, sizler çocukların gözlerini kapatamasınız, onlar
her şeyi hissederler.
Oturumun ve sunumun devamında, Kuzey İrlanda entegre
okullarında kullanılan teknikler ve yapıların ne olduğu
üzerine açıklamalarda bulunarak, şu konular üzerinde duruldu:
akran mediasyon programı, olumsuz davranış
programı ve öğretim (ders) dışı etkinlikler.
Entegre Eğitimi için İkinci Uluslararası Konferansın kapanışı,
NDM Üsküp Eğitim Merkezi çerçevesi içerisinde sunulan
ileri düzeydeki eğitimleri esnasında görülen teori ve pratik çalışmaları
başarı ile tamamlamalarından dolayı 33 katılımcıya sertifika
dağıtımı yapılarak, gerçekleştirildi.
NDM Üsküp’e bağlı Eğitim, öğretim ve geliştirme ekibi menajeri sayın
Bilyana Krsteska-Papik’in öğretmenlere ve katılımcılara yönelik
konuşma yaparak, entegre eğitimi ile elde edilen değerlerin
tanıtımı ve değerlerinin önemi hakkında açıklamalarda bulunarak
Makedon eğitim sisteminin bakış açısında entegre eğitiminin
öneminden bahsederek, olumsuzlukların, ayırımcılıkların olduğu bir eğitim-öğretim
sürecinde entegre eğitiminin önemi üzerine durarak, konuşmasını devam etti.
Biyana Krsteska-Papik NDM Üsküp- Eğitim, öğretim ve geliştirme ekibi menajeri
Sayın bayanlar ve baylar, uzun süre beklediğimiz kutlamaya nihayet
geldiğimizi bildirmek isterim, NDM Üsküp e bağlı Eğitim Merkezi tarafından
düzenlenen ileri düzeyde eğitim çalıştaylarına ve eğitimlerine katılan öğretmenler
için sertifika dağtımını gelmiş bulunmaktayız. Öğretmenlerimizin
göstermiş oldukları yüksek seviye sabır ve istikrarlı bir şekilde Entegre Eğitimi
için Nansen Modelini tanıtmış bulunuyorsunuz. Sayın öğretmenler, bugün sizlerin Entegre
Eğitimi için Nansen Modeli sürecini keşfetme, tanıma ve uzun bir
yolun sonuna gelmiş bulunuyorsunuz. Model olarak, Makedonya C.’nin
eğitim-öğretim sürecine yeni standardlar getirmeyi ve sisteme yardımcı olmak
amacıyla kurularak, devlet çapında tüm eğitim-öğretim sistemini geliştirmek
ve ona birşeyler katarak geliştirmek için kurulan bir sistem olduğunu bildirmek isterim.
Bundan böyle sizler, değerler ile kurulmuş Entegre eğitim için Nansen modelinin
değerlerinin birer temsilcisi olduğunuzu unutmayınız, onlar da şu değerlerdir:
karşılıklı saygı, hoşgörü, açık iletişim, yardımlaşma, empati, ulaşılması zor
olan hedef ve zengiliğimiz gibi algıladığımız ve sürekli olarak bir engel olarak
görülen farklılıkların üstesinden gelerek, uzlaşma için önemli rol oynadığınızı unutmayınız.
Bunlar evrensel ve insani değerlerdir. Bundan ötürü, inanıyoruz
ki olumsuz ayrımcılık sürecinde ve eğitim sistemin üyeleri olan çocuklar
arasındaki olumsuz duyguların ve her katılımcı arasında olan bağın ortadan
kaldırılması için entegre edilmiş eğitim yardımıyla olacağına ve Makedonya
eğitim sisteminin geleceğinin daha başarılı olması için tek
alternatif olduğuna inanmaktayız.
Uzun süre birlikte çalıştığımız ve bizimle ders veren hocamız Velkovski,
onun bir dersinde entegre eğitimini beynin bir durumu olduğunu t
anımlamaktadır. Bunun üzerine bende bu tür eğitimin yürek (sevgi)
durumu da olduğunu eklemek isterim, çünkü bütün bu eğitim sürecinde
sizler empati, anlayış, açıklık, y ardımlaşma, insalar arasındaki anlayış,
cesurlaştırma gibi değerler açısından daha da
derinleştiğinize inanıyorum.
Sizler, sizde var olan kendi önbilgilerinize yeni yeni bilgiler ekleme
fırsatı buldunuz, kendi yetenek ve yetkilerinizi geliştirdiniz, karşılıklı kurduğunuz
ilişkilerin temellerinide daha da güçleniz, farklı meslekdaşlarınız ile tanışma
fırsatı bularak yeni arkadaşlıklar kurdunuz, sizlerin farklı olmanız
ise birbirinizi daha iyi tanımanız için bir motivasyon kaynağı oldu.
Bu süreçte bağlılık, motivasyon ve azim gösterdiğiniz için bütün NDM Üsküp
ekibi adına çok samimi duygularla hepinizi tebrik ederim.
Bu sürecin devamı da olacak ve o devam sizin sayenize olacak çünkü
inanıyorum ki sizler bu bilgiler ve yetenekleri kendi öğrencilerinize ve onların
ebeveynlerine/velilerine aktaracaksınız- bununla Makedonya Cumhuriyeti’nin
eğitim sisteminin getirdiği bütün engellerin aşılabilmesi adına entegre
edilmiş eğitim zincirinde var olan bütün halkaların yeterince sağlam
ve güçlü olduğuna inanıyoruz.
Hepinize tebrikler.
Konferans katılımcılarına Kuzey İrlanda Entegre Eğitimi Konseyi
temsilcisi Klodina Skot Vils sunumunda entegre eğitimi
alanındaki en iyi uluslararası çalışmaları ve etkinlik
örneklerinin önemi hakkında durarak, açıklamalarda bulundu.
Klodina Skot-Vils NİCİE’ye bağlı geliştirme yüksek danışmanı
Konuşmama başlamadan önce ben ve meslekdaşım Paula, konferansınızın bir
parçası olarak yanınızda tekrardan bulunduğumuz için kendimizi şanslı
ve özel hissediyoruz. Bizler için çok düşünceli ve ilham verici bir hareketti.
Ayrıca öğretmenlerin özellikle hafta sonlarını kullanarak, kendi zamanlarını
harcayarak bu tür konferanslara karşı ilgilerinin yüksek olması bizleri şaşırtığını
ve memnun ettiğini bildirmek isterim. Bu tür davranışların bizde olmadığını
ve burda görülen bu tür davranışlar bizler için çok ilham verici olduğunu
söylemek isterim. Bizler, NDM Üsküp ile olan işbirliğimizden dolayı çok
memnun olduğumuzu ve işbirliğimizin daha da derinleşmesini
istediğimizi bildirmek isterim. Bizler aynı zamanda sizlerden çok şey
öğreniyoruz, sizde gördüklerimizi Kuzey İrlanda Entegre edilmiş okullarda da
kullanabileceğimizi ve oradaki şartlarımıza göre geliştirebileceğimizi bildirmek
isterim. Gördüğümüz bu çalışmalar ile okullarımızda olumlu etkiler
alacağımıza inanıyorum ve birbirimizden çok şeyleri öğrenip onları en iyi
şekilde uygulayacağımızı düşünerek, bu ağ organizasyonların
daha genişlemesi ve güçlenmesini dileyerek, gelecekte başarılar
hep sizinle olmasını diliyerek, davetiniz için bir tekrar
teşekkür ederim.
Kuzey İrlanda Entegre Eğitimi Konseyi İcra Müdürü
sayın Norin Kempbel’in video görüntüsü yardımıyla, katılımcıları
selamlayarak, entegre eğitimi alanında profesyonel gelişimleri
esnasında gösterdikleri cesaretlerinden dolayı öğretmenleri kutlayarak, sunumuna başladı.
Sözlerime başlamadan önce sizlere kendimi tanıtmak isterim. Adım Norin
Kembel, NİCİE-Kuzey İrlanda Entegre Eğitimi Konseyi İcra Müdürüyüm.
Son iki yıldır, entegre eğitimin geliştirilmesi ve tanıtılması amacıyla NİCİE
ve Nansen Diyalog Merkezi Üsküp partnerlik işbirliğine imza atık. İşbirliğimiz
sürekli ve yakın olduğu için konferansa bizim üniversite hocaları katıkılarıyla
hazır bulunmaktadırlar. Aynı zamanda NDM Üsküp ekibinden de Belfasta
ki merkezimize ziyarette bulundular. Bizim için bu partnerlik-ortaklık
işbirliği yararlı ve elverişli olduğunu söyleyebilirim. İleri düzeyde
eğitimlerini başarıyla tamamladığınız için herkesi kutlamak isterim.
Büyük bir memnuniyetle sertifikatlarınızı imzaladım. Sizler, entegre
eğitimi alanında uzmanlaşmanızı geliştirmek için gösterdiğiniz katkılardan
dolayı kutlamak isterim. Aldığınız eğitimleri ileriye taşımanız için ilginizin artacağına
inanmaktayım. Eğitimlere katılmanız ile okullarınıza, kendinize ve
Makedonya Cumhuriyetinde daha iyi toplumların oluşturulmasında katkı
sağladığınıza inanın. NİCİE, Nansen Diyalog Merkezi Üsküp ile gerçekleştirdiği
işbirlikler, daha uzun yıllar süreceğine inanıyorum.
Birlikte partnerliğimizin gelişimine ve tanıtımına devam ederek, entegre
eğitimi alanında daha çok tartışma ve görüşmelerin
gerçekleşeceğine inanıyorum. Tekrar başarılarınızı tebrik eder,
iyi çalışmalar dilerim.
Konferansın kapanış konuşmasını Prof. İnge Aydsvag gerçekleştirme esnasında,
öğretmenleri kutlayarak her toplumda öğretmen ve öğretmen olmanın
önemli rolü üzerine durarak, destekleyici konuşmasına devam etti.
İnge Aydsvag Lilehamer- Nansen Akademisi Profesörü
Değerli dostlarım, ilk önce bugün diploma alan herkesi en sıcak duygularımlar
tebrik etmek isterim. Hepiniz lise öğretimini tamamlamış ve en yüksek
diplomaya sahip olmuş öğrenciler gibi görüyorum.
Diplımalarınızı almanız esnasında gelişiniz ve alkışlanmanız
beni çok memnun etti.
Bu alanda bulunan hepimiz özellikle öğretmenler, çalıştığım
işin önemli olup olmadığını çok defa kendi kendinize sormuşsunuzdur.
“Küçük” ben iklim hakkında, yoksulluk, yolsuzluk, hukuksuzluğa,
ayırımcılığa ve entegre eğitimi ile çalışan okulların eksiklği hakkında
bir şeyler yapabilirmiyim. Eğer biz yapmasak, kim? Şimdi değil ise, ne zaman?
Şimdi değil ise, ne zaman? Bu soruları biz öğretmenler, kenddi kendimize
sormamız gereken sorulardır. Eğer biz yapmasak, kim? Şimdi değil ise, ne zaman?
Şimdi değil ise, ne zaman? Biz öğretmenler, bir şekilde ölümsüz olduğumuzu
söyleyebilirim. Tabi ki bir gün kalbimizin çarpıntısı durduğunda, öğretim
esnasında attığımız tohumlarda atmaya devam edecek ve
nesiller yetiştirmeye çalışacağından eminim.
Bugün eğitim verdiğiniz çocukların, öğrencilerinizin bazıları
90 yaşında olduğunda kendi torunlarına hayatlarını anlattığı esnada
çoğu zaman sizden bahsedeceğinden emin olun: bir zamanlar
benim çok iyi bir öğretmenim vardı, o benim müziği, edebiyatı sevmemi
öğretti, o bana cesaret verdi, düşünceler ile besledi.
Üsküp’te bu iki gün içerisinde sizler ile bir arada olmak eğitimin
önemi hakkında bendeki ilgiyi daha da artırdı, birlikte çalışmayla ve
insanlarda iyi isteklerin olduğu sırada neler yapabileceğini en iyi şekilde gösterdiniz.
Kalbimin en derinliklerinden bu iki gün için sizlere teşekkür etmek isterim,
çok şeyler öğrendim, Norveç’e eğitimin öneminin ne kadar önemli
olduğunu ve bendeki inancın daha güçlü olduğu bir şekilde, döneceğim.
Benim düşünceme göre bu iki günlük çalışmadan sonra, daha iyi öğretmen
olarak döneceğime inanıyorum. Sözlerimi, dün konuşmamı başladığın
Nelson Mandela’nın sözleri ile bitirmeme izin verin: “Hiçbir kimse bir
başkasının rengi, geçmişi veya dini mensubiyetine karşı kin göstererek
doğmuyor veya dünyaya gelmiyor. İnsanlar kin tutmayı öğreniyorlar,
eğer kin tutmayı öğrenebiliyorlarsa o zaman, sevgi göstermelerini
de öğrenebilirler, çünkü sevgi insan kalbinden gelen doğal bir
olaydır.” Sizlere başarılar diler ve başka çalışmalarda tekrar bir
arada olmayı umud ederek, teşekkürlerimi sunarım.
Nansen Diyalog Merkezi Üsküp tarafından organize edilen ve
gerçekleştirilen, Entegre eğitimi üzerine İkinci Uluslararası
Konferansının organizasyonunu büyük sayıda elektronik ve basın medyaları
tarafından izlenerek, yerel ve uluslararası katılımcılar tarafından
olumlu karşılandı.
Bütün bu organizasyonun bu şekilde gerçekleşmesi için benim
meslekdaşım Veton Zekoli sorumludur.
Eğitimlerin organizasyonu ve onun sorumluluğunu üstlenen
aynı zamanda eğitimlere de kendisinin katılımı ile Eğitim Merkezi
menajeri Bilyana Krseteska-Papik’e,
aynı ekibin birer parçası olan Sonay Bilal ve Anitsa Onosimoska’ya,
son üç haftadır en çok çalışma saatleri ile çalışan, sizler ile sürekli
iletişimde ve tercümelerin gerçekleşmesinde hazır bulunan,
materyallerin hazırlanmasında, basını takip etmek ve yardımcı olarak,
bugün bütün çalışmaları izleyerek ve yayınlanmasını sağlayan insan
kaynakları bölümü sorumlusu Mirlinda Alemdar’a, Olivera Rançeva,
Elena Gogovska, Oliver Yuzbaşik,
ve bugün aramızda bulunmayan, eğitim merkezi eğitmeni
ve eğitimleri gerçekleştiren Osman Emin’e ve bilişim teknolojiden
sorumlu Vane Ruykov’a huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.
değerli meslekdaşlarım, çalışmalarımızdan dolayı teşekkür
eer, siz olmadan bu şekilde başarılı çalışmalar gerçekleştiremeyeceğimizi
bildirmek isterim. Benim çalışma a rkadaşlarıma bir büyük alkış.
Kuzey İrlanda Entegre Eğitimi Konseyi’nin işbirliği ve ortaklığıyla
Konferans, Norveç Krallığı Dışişleri Bakanlığı tarafından desteklenmiştir
Aralık 2013