Tip:
Highlight text to annotate it
X
RESMİ TARİH
Çeviri: Lale F. & Bıdık Arda Paşa
İsmim Alicia Marnet Ibañez. Bazılarınız beni zaten tanıyor.
Dersimiz Arjantin Tarihi.
1810'dan sonra ki sosyal, politik...
...kurum ve gelenekleri inceleyeceğiz.
Haftada 3 ders saatimiz var...
...ve bu, pek fazla sayılmaz.
Bu yüzden 3 konuda sizi uyarayım...
Boşa zaman harcamayı sevmem.
Disipline inanırım.
Yüksek notlar vermem.
Bazılarınız bunu hatırlar.
Tarihi anlamak, dünyayı anlamamızı sağlar.
Hiçbir insan hafızası olmadan yaşayamaz.
Tarih, toplumların hafızasıdır.
Konumuzu çalışma şeklimiz bu olacak.
Burada.
Burada.
Göremiyorum.
Burada, hocam.
Muhallebi çocuğu!
Beyler, lütfen!
Havlu kullansana.
Bak başımı suyun altına sokabiliyorum.
Hayır, bunu yapma!
Kulaklarına su kaçar.
Kendime köpükten elbise yapacağım. Sen de çıplak banyo yapıyorsun değil mi anne?
Durulan Gaby, bitsin şu banyo faslı.
Şarkı söyle ki boğulmadığını anlayayım.
Tamam!
Anımsamadığım bir yerde...
Üç adım atıyorum ve kayboluyorum...
Bir adım bu tarafa. Umarım yapabilirim.
Bir adım şu tarafa. Oh, çok korkutucu.
Özür dilerim Hanımefendi.
Tren gene arıza yaptı.
- Kızkardeşin nasıl? - İyi.
Nasılsın Gaby?
İyiyim. Annem bana et pişirdi.
Benim pişirdiklerimden daha mı lezzetli?
Hanımım, Bayan Luisa aradı ve size...
...lise mezunlar toplantısını hatırlatmamı istedi.
Rodrigo'yu sil. Sildin mi?
Hayır, çünkü Dolores'le tekrar arkadaş olabilirler.
Hayır, onun zaten yeni bir kız arkadaşı var.
Dolores, senin gibi sadık bir arkadaşa sahip olduğu için çok şanslı.
"Ayrık" ne demek?
Bazı medya kuruluşlarının haklarını kötüye kullanmaları çok feci.
İstikrarı bozmayı öğütleyerek, yıkıcı fikirleri cesaretlendiriyorlar.
Hala hazırlanıyor musun?
Sen giyinmeyecek misin?
Ordu, bünyasine sızan ajanları ortaya çıkarmaya hazırlanıyor.
Öpücük yok mu?
Aldın mı onu?
Harika! Gaby bayılacak.
Gerçek gibi! Dokunsana!
Doğru.
Baba, baba.
Ne arıyorsun burada?
Doğru yatağa.
Bir hayli korkutucuydu!
Kalp krizi geçireceğim diye karımın ödü kopuyor.
Bu gibi şeylerde en ufak detayı bile ihmal edemezsiniz.
Detayları ihmal edersen, bu senin problemin, Macci.
Bana ne söylendiyse yaptım.
Kimin söylediklerini?
Hadi ama, Doktor! Sizin söylediklerinizi!
Ibañez ve Dante, adamlarım herşeyi ayarlıyor.
Biz sana öğüt veririz, Macci. Biz sadece danışmanız.
- Sizi beklemiyorduk. - Affedin.
- Elvira nerede? - Evde, cezalı.
Arkadaşım neden cezalı? Yoksa askeri bir sır mı?
Evde gözetim altında. Karaciğer sorunu var.
- Merhaba, Ibañez. - Merhaba, General.
Miller, karını bu kadar çabuk mu kaybettin?
Hizmetçimin kuzenleri Malvinas'ta.
Yaşayıp yaşamadıklarından bile haberi yok.
Savaşı kaybedeli bir yıl oldu!
Muharebe kaybedildi, savaş değil.
Bana devam etmeyi planladıklarını söyleme!
Geçen hafta işadamı ve ömürboyu sosyalist Ballesteros'la...
...birlikte İspanya'daydım. Ne söylediğini tahmin edin?
"Franco'ya göre daha iyi durumdayız."
Hükümetleri hala kimi suçlayacağını...
...bilmiyor.
İşe yaramıyor! Tam 25 yıldır...
...yemekte iş konuşulmaz, sindirime zarar verir diyorum.
Kim iş konuşuyor ki?
Politika. Daha da kötü.
Sohbeti biz kadınların yönlendirmesi lazım.
Regina, çocuğunu anlatsana. Gerçekten çok mu iri?
Evet, durumu iyi.
4 kilo doğmuş!
Anne-babasına bakınca inanılmaz. Irksal bir karışıklık olmalı!
Miller, kimden şüpheleniyorsun?
Oh hayır! Annem... çok uzundu. Bundan dolayı...
Sadece şaka yaptım.
Savunma yapmana lüzum yok.
Roberto, kızının doğumunda yanında mıydın?
Hayır, ben senin kocan gibiyim. Biz başka bir nesiliz.
Bence başka nesilden olan Alicia.
Pek modern değilsin değil mi?
Hayır değilim.
Kızınız şu an 4-5 yaşlarında değil mi?
Yakında 5 olacak.
Siz ikiniz gerçekten çok farklısınız değil mi, Roberto?
Belki de işin sırrı budur!
Evet, ben de birşey olmalı diye düşünüyordum!
Aynen. Bence çekilmez biri.
Senin kısır bir kadından daha iyisini hak ettiğini düşünüyor.
Andrada'nın ona hiçbirşey söylemediğini mi sanıyorsun? Biliyor!
Amerika'lının çocuğuyla da ilgilenirmiş gibi yaptı.
"Roberto, kızın doğarken neredeydin?"
Oh, Alicia, bir hiç uğruna yaygara koparıyorsun.
Gaby'i bize leylekler ya da çingeneler getirmiş olsa bile umurunda olmaz onun.
Umursamıyor ama kısır olduğumu biliyor!
Aynı kocasına benziyor.
Daima onunla aynı fikirde olmayana...
...bitmiş biri olduğunu ima eder!
Tek yapabildiği hizmetçisini kovabilmek olduğu için kişiliklerimizi çarpıtıyor.
Dikkatini çekti mi? Yank'a boynuzlu, Regina'ya fahişe...
...sana zavallı adam, kocasına görgüsüz, bana aptal dedi, hem de tek cümlede.
General dışında herkese saldırdı.
Demek ki onun da limitleri var.
"Kovboy Moreira kapıyı açar, son dövüşü için hazırdır."
"Subaylar ve askerler...
...şiddetli saldırısına karşı koymak için savunmaya geçerler."
"Fakat acımasız hamlesi ile geri savrulur...
...ve geri çekilerek sahnenin arkasında yer alan sağlı sollu koridorlarda...
...gözden kaybolurlar."
"Çavuş Chirino, korkmuş ve çeşmenin arkasına saklanmıştır."
"Moreira, kimsenin kalmadığını düşünerek, çitin üzerinden atlayıp kaçmayı planlar."
"Onun çitin üzerine tırmandığını gören çavuş silahına davranır."
"Sırtında süngünün soğukluğunu hisseden Moreira...
Aferin, Chirino!
Hayır! Durun biraz! "Moreira, çavuşa ateş eder."
Hayır, efendim, hayır!
Evet! Sadece bir polis o!
"Moreira kötü yaralanır!"
"Sahnenin solundan Vincenta görünür." Vincenta'yı kim oynuyor?
Cullen! Hadi Cullen!
*** Cullen! *** Cullen.
"Çekilin yoldan, alçaklar!"
- Seni öküz! - Alçaklar.
"Onu gören kız, acısını bastırır ve üzerine atlar."
"Soğuk bir ses, ölümünü şu dizelerle duyurur:
"Tüm şansımı kementimle sınırlıyorum...
...çünkü Creole'de doğan aşk...
...ölümle uyuşmadı."
Çünkü yanık tenli ve dayanıklı Güney Amerika kovboyu...
Günaydın.
İyi günler, beyler.
İyi günler, Profesör.
Macarena'nın annesi anaokulundan ayrılamıyor.
Bütün gün orada olması gerektiğini söylüyor.
Bugün gitmek istedi ama Maqui izin vermedi.
Ayaklarına yapıştı, ağladı, ağladı...
Toplantıyı hayatta kaçırmam!
Hiç geç kalmazdın! Nasılsın?
Bu yıl biraz erken ayrılmak zorundayım!
Harika gözüküyorsun! Ne güzel bir elbise! Sizce de öyle değil mi?
Son moda. Sahiden inceciksin!
Ben mi, ince mi? Daha yarım saat önce diyete başladım.
Hala uzun saçlısın. Eski moda!
Bil bakalım kim sana selam söyledi?
Anna!
Onunla süpermarkette karşılaştım.
Görünüşü...ananemiz gibi.
Yüzü soluklaşmış, cildi kırış kırış olmuş.
Soluklaşması, kırışması birşey değil. Zor günler geçirdi.
Oğlu Malvinas* savaşına gönderildi.
Yanında kalan son oğluydu.
Diğerleri nerede?
En büyüğü evlendi, gitti.
Tüm çocukları devrimci oldu.
Yetiştirdiği gibi olmuşlar.
Devrimci olduklarını nerden biliyoruz?
Tutuklandıklarına göre, vardır elbet bir sebebi!
- Siz ne diyorsunuz? - Konuyu değiştirelim.
Anna, senin oğlun nasıl? Kocaman olmuştur.
Şubat'ta 17'sine bastı.
Anna, sen de yaşlanmışsın!
Clara'yla aynı anda hamile kaldık.
Bize "Tutsak Fanus"lar diyorlardı.
Clara hiç gelmiyor mu?
5 yıl önce Caracas'a gitti. Sen de o zamanlar ülkeden ayrılmamış mıydın?
7 yıl önce ayrıldım.
7 yıl mı? Gerçekten mi?
1976'da. Darbeden hemen sonra.
Döndüğüne memnun musun?
Henüz bilmiyorum.
Evde kalmak yerine zor bir sürgün hayatını seçen biz değiliz.
Sana acımamızı bekleme.
Tüm o yıllarda aklımdan hiç çıkmadın.
- Gerçekten mi? - Yemin ederim.
Bir takıntı gibiydin.
Seni gördüğümde herşey geri döndü.
Çünkü hala aynısın. Tam olarak hem de.
Yıllar geçti. Birçok şey oldu..
...ve sen hala aynısın.
İdareye yalakalık ve muhbirlik yapan...
...ve sahip olduğum tek şey bir yatakken bana 2 tane gümüş tuzluk veren aynı kişisin.
İşte bu yüzden, Dora...
...aşağılık okul arkadaşı...
...unutulmaz kaltak...
...neden defolup gitmiyorsun?
Neden o kadar uzak bir ülkede yaşıyorsun? Çocuğun var mı?
Bir tane var ama büyüdü artık. Artık masallardan hoşlanmıyor.
Bebeğimin saçları çok çirkin, süpürge gibi.
Kessem, uzar mı?
Yatma zamanı, Gaby.
Birazcık daha. Bir masal daha.
Konusu görünmez boya olan bir tane daha.
Görünmez yapan bir boya varmış.
Mesela yatağını boyuyoruz ve onu görünmez yapıyor.
Annen de senin havada uyuduğunu sanıyor.
Anne, o da Dolores gibi mi? Senin "ayrık" arkadaşın mı"?
Okul binası korkunçtu! Clara ona "hapishane" derdi.
Şu an öğretmenlik yaptığın yer gibi, değil mi?
Hayır, Roberto. Lütfen.
Aynı zamanda yapıldılar. Pencereleri parmaklıklı.
Doğru. Bunu farketmemiştim.
Gaby bir harika.
Benim "ayrık" arkadaş olduğumu söylüyor.
Sadık kelimesini telaffuz edemiyor.
Bu kelimeyi sever ve sık sık söyler.
Kalacak mısın?
Henüz bilmiyorum.
İyi görünüyorsun.
Seni hiç etek giyerken görmemiştim.
Avrupa sana yaradı, ha?
Sivriliklerini törpülemiş gibi.
Caracas'tayım...
9 kilo fazlamdan muzdaribim.
Özgürlükle aralarında durduğuma...
...inanan 3 tane kızımla...
...kendimi aç bırakarak, tek kişilik yatağımın...
...etrafında günde 3 mil koşuyorum!
Yakınlarında bir erkek olmadığının bilincinde olan şişko bir patatesim.
40 yaşına geldim! Nasıl oldu bu?
Bu yaşa geldiğimi nasıl fark edemedim?
Şişko patates!
Biz iyi durumdayız!
En şişman halimizde bile içeriz biz eggnog*.
Midem bulanıyor. Sana şeyi anlatmış mıydım? Yok, anlatmadım.
40'ıma bastığımda, Roberto beni şık bir restauranta götürmüştü.
Çok pahalı bir yere. Ve ben...
...ben sarhoş oldum!
3 gün yattım!
3 gün! Doktor geldi. Hiç o kadar kötü olmamıştım.
Roberto'yla aranız iyi mi?
Evet.
O zaman herşey yolunda demektir. Geri dönüp bunu görmek hoş.
Ayrılacağını niye bana söylemedin?
Hiç yazmadın.
Veda partileri organize edecek vaktim yoktu.
Acelen neydi?
Eggnog* içip sarhoş olalım mı?
İğrenç!
Neden bana söylemedin?
Laprida caddesindeki evimi biliyor muydun?
Hayır. Bilmiyorum.
Kapısında Gardel* posteri vardı.
Onu parçalara ayırdılar.
İçeri girdiler, başıma bir çuval geçirdiler...
...ve herşeyi darmadağın ettiler..
Beni tekmeleyerek bir arabaya bindirdiler.
Dipçikle vurdular.
Bir masanın üzerinde çırılçıplak uyandım. İşkence yapmaya başladılar.
Biri de arada sırada steteskopla beni muayene ediyordu.
Onlara durmalarını söyledi.
Bu anlattığım o gün müydü, tam emin değilim.
Zaman kavramımı kaybetmiştim.
İçimde birşeyin kırılıdğını hissettim.
Düzeltilebilir mi bilmiyorum.
Hala boğuluyormuş hissiyle uyanıyorum.
Asılıyım ve kafamı su dolu kovaya sokuyorlar..
7 yıl oldu ve hala boğuluyorum.
Çıktığımda...
...36 gün kaldığımı söylediler.
Her türlü muamelerine maruz kalmış ve 12 kilo vermiştim.
Başlarda...
...tecavüz etmek için beni öldürmediler.
Niye biliyor musun?
Çünkü, adamın teki, yüzünü gördüğüm tek kişi...
...gülümsedi ve dedi ki...
"Seni kendime saklayacağım."
Onun için beni saklayıp saklamadıklarını sormak için...
...her uğradığında sesini duyuyordum.
Sesini sokakta veya metroda duyacağım diye hala korkarım.
İyi de neden? Sana bunları neden yaptılar?
Neden?
Bana Pedro'yu sordular.
Onlara doğruyu söyledim. Onu 2 yıldır görmemiştim.
Tekrar sordular.
2 yıldır görmediğimi tekrarladım.
Gene sordular.
Aynı şeyi söyledim, bana elektrik verip, kafamı suya soktular.
Pedro ne yapmıştı?
Pedro çok karışık biriydi.
Belki de bana sorduklarında ölmüştü.
Şikayet ettin mi?
Süper fikir! Hiç aklıma gelmemişti!
Kime şikayet edecektim?
Birşey yapmamışsan edebilirdin.
"Kime" derken ne demek istiyorsun?
Orası tıklım tıklımdı.
Çığlıkların benden mi yoksa başkasından mı geldiğini sık sık karıştıyordum.
Bebeklerini düşüren hamile kadınlar vardı.
Kaybetmeyenler götürülüyor ama tek başlarına dönüyorlardı.
Bebekler, onları sorgusuz sualsiz alan ailelere verildi.
Bunları bana neden anlatıyorsun?
Hiçkimseye anlatmamıştım.
Sadece bir kere Komisyon'a yazdım.
İnanılmaz!
Kendimi suçlu hissediyorum.
Gaby.
Ödümü koparttın!
Hadi bakalım yatağa.
Moreno'nun kitaplarının çoğu onun cumhuriyetçi ruhunu temsil eder.
Mesela Onur Nişanlarının verilmesini önlemek için...
...hüküm verilmesi gerektiği 5 Aralık'ta yayınlandı...
...şu an ismini hatırlayamadığım sarhoş bir subay tarafından.
Boşver. Devam et.
Bu subay...Kitapta sadece...
..."Saavedra'yı çok övdüğünü" yazıyor.
Sanırım ona imparator ya da onun gibi birşey diyordu.
Nasıl olduysa ona demokratik olmayan ünvanlar vermişti.
Onur Nişanları için ne yazıyor?
Askıya alınmışlar.
Doğru. Moreno'nun sözlerini hatırlıyor musun?
- Hatırlayan var mı? - Ben hatırlıyorum Hocam.
Cunta üyelerinin arasındaki...
...tek fark nerede oturduklarıdır.
Aynı belgede der ki;, "Buenos Aires'te oturmayanlar...
...sarhoş ve uykulu olanlar ülkelerinin özgürlüğünün alyehine konuşabilirler"
Çok iyi, Duran.
Moreno'nun cumhuriyetçi duygularını betimleyen...
...başka yazılarını bilen var mı?
Ben!
Şey... Ben.
Basın özgürlüğü hakkında bir makalesi vardı.
İsmin?
Fercovich.
Neden ayağa kalkıp, bize anlatmıyorsun?
Oh, aslında bilmiyorum.
Ezbere bildiğim birşey yok.
Babam der ki birşeyi ezberlersen...
...hiç birşey öğrenemezsin.
O zaman bize kendi kelimelerinle anlat.
Mesela, gerçeklerin yayınlanması yasaklanırsa...
...yalanlar, yoksulluk ve...
...ve cehalet zafer kazanır. Onu boş yere öldürmediler.
Kimi?
Moreno'yu. Boşu boşuna suya atmadılar.
Bir hiç için değildi.
Eskiden, açıkdenizdeki gemilerde ölenleri denize atarlardı.
Uzun yolculuklarda ölüyü saklamanın bir yolu yoktu.
Ama Moreno zehirlendi.
Bu bir varsayım.
Bazı insanlar buna inanıyor ama herhangi bir kanıt yok.
Kanıt yok çünkü tarihi katiller yazıyor!
İsmim Horatio Costa.
Bay Costa, lütfen dışarı çıkın.
Burası tarih sınıfı, tartışma sınıfı değil.
Konuşmak isteyen elini kaldırsın ve izin istesin.
Disiplin olmadan, öğretim de olmaz öğrenim de.
Sahte sihirbaz mısın yoksa gerçek mi?
Gerçek bir sihirbaz.
Görmüyor musunuz? O gerçek bir sihirbaz.
Daha kola var mı, Rosa?
Buzdolabı patlayacak!
Ben de!
Kayınvalideniz mutfaktan çıkmazsa istifa edeceğim!
Edecek misin?
Senin kurabiyelerini kim yer ki?
Alicia, başka kola var mı?
Sanırım çok bilmiş kardeşim doğumgünü bitene kadar gelmeyecek!
Şehir dışından birileriyle toplantısı var.
Babanı ikna edememen kötü oldu.
Babam inatçıdır. Roberto pes etmezse o hayatta etmez.
Ona babamın Gaby'i görmek için ölüp bittiğini söyle.
Pazar günleri de mi şehir dışından kişilerle görüşüyor?
Sanırım Gaby'nin annesiyle. Korkuyorum.
Korkuyor musun? Neden?
İstifa ediyorum!
Fikrini değiştirmeden kabul et, Alicia.
Şimdi, kimler balonları sever?
Evet ya da hayır?
Hepte kızının doğumgününde oluyor!
Yok birşey.
İyi.
Herşey yolunda.
Üzgün müsün, bebeğim? Ağlama tatlım.
Hadi yatalım. Uykun var değil mi?
İyi uykular. Annenin yanında kalmasını ister misin? Tamam.
Artık ağlama. Annen yanında. Anlıyor musun?
Geçti küçüğüm. Geçti.
Bir tanemin uykusu var.
Birtanemin neden uykusu var?
Çünkü uyku perisi burada.
Kuzenlerinin aldığı şu hediyelere bak.
Ne oldu, tatlım?
Canını mı yaktılar?
Sana ne dedim?
Hiçbirşey yapmadık.
Onu rahatsız etmedik.
Ne konuştuğumuzu unuttun mu?
Korktu. Onu görmedik.
Küçük olsa bile oynayamaz mı?
5 yaşına bastığına inanamıyorum.
Aynı bugün ki gibi eve geç geldiğin o günü hatırlıyor musun?
Onu nasıl tutacağını bile bilmiyordun.
Onu köpek yavrusu gibi taşımıştın.
O zaman...
...hastaneye gitmeyi kabul etmemiştim.
Şu an gitmem lazımdı diye düşünüyorum. Oraya gitmeliydim.
Arabadaki kadın kimdi?
Kimdi o kadın?
Bir hemşire.
Doktorun ismi Jaifel miydi? Jeifel mi?
Unuttum. Nasıl hatırlayayım?
Sana Gaby'i verdi ve sen onun ismini unuttun mu?
Bunun hakkında konuşmayacağımız konusunda anlaşmıştık.
Para ödedin mi?
Alicia.
Annesine veya doktora?
Neden çıkarıyorsun şimdi bunları?
Çünkü bana kabul ettiğini söyledin. Kabul ettiğini nereden biliyorsun?
Onu hastanede gördün mü?
Cevap ver bana, Roberto.
Kızma.
Belki çocuğunun götürüleceğini bile bilmiyordu.
Ne söylemeye çalışıyorsun?
Sen bana ne demeye çalışıyorsun?
Ne sorduğumu ben bile bilmiyorum.
Bu özel günde kendimi hep kötü hissediyorum.
Ona gerçeği hiçbir zaman söylemeyecek miyiz?
Düşünsene, kendi günümüzü kutluyoruz, onunkini değil.
Onu eve getirdiğin günü kutluyoruz.
Onu hak ettiğimiz günü kutluyoruz.
Bu da onun doğumgünü.
"Atalarımızın özgürlük yokken tasarlanan...
"...ve zamanla, geleneklerle yerleşen..."
"...saçmalıklarına saygı duyulmaya devam ediecek."
"Bir kere olsun çağdışı saçmalıkların peşinden gitmeyelim."
"Bencil olmazsak gerçeğe ulaşabiliriz"
Dur salak herif, nasıl bittiğini görelim. Dinle, Horacio!
"Gerçek, aynı iyi ahlak gibi ödülünü kendi içinde barındırır."
"Tartışmak ve onu açığa çıkartmak, parlak ihtişamını gözler önüne serer."
Dinle hıyar, bak ne diyor: "Eğer konuşma özgürlüğüne...
"Eğer konuşma özgürlüğüne sınırlar konulursa ruh bitkileşecek...
...ve iltihaplanacaktır..."
Oturun!
"Yalanlar, kaygılar, bağnazlık ve cehalet..."
Topla şunları!
Bunu yapanın kim olduğunu sormayacağım zira...
...onun kim olduğunu hepiniz biliyorsunuz.
"Cehalet..."
Yani...
Bu eşek şakasının bedelini hepiniz ödeyeceksiniz.
"İnsanlar arasında ayrım yapmak...
...alçalmalarına, sefalete ve harap olmalarına neden olacaktır"
Bir daha sefere daha iyi anlarsınız.
"Mariano Moreno, Le Gaceta, Buenos Aires, 12 Haziran, 1810."
Gideceğiniz yere geç kalsaydınız ne olurdu?
Niye?
Mesela benimle bir kahve içmek için.
Üzgünüm, Benitez, acelem var. Şehir merkezinde beni bekliyorlar.
Size eşlik edebilir miyim? Sizinle konuşmak istiyorum.
Kahveye ne dersiniz?
Şimdi olmaz, Benitez. Ne istiyorsun?
Biraz flörte ne dersiniz?
Delirdin mi sen?
Ne kızıyorsun! Yatalım...
...deseydim, Allah bilir ne patırtı çıkaracaktın!
Ne?
Hayır, düşündüğün gibi değil. Aklına birşey gelmesin.
Müdürün masasına koyduğun...
...şikayeti geri aldım.
Şu sınıfta saçmalayan...
...Costa isimli öğrenci hakkında olanı.
Nasıl aldın?
Müdürün sekreteri arkadaşım.
Buna nasıl cesaret edersin?
Ne hakla bunu yaparsın?
Hakkım yok. Biraz daha açık konuşalım.
Dosyayı aldım çünkü konuyu biliyorum.
Zira bu aptalın duyguları, ona, düşündüğünden daha pahalıya patlayabilir.
Bu yüzden bir şansı daha hak ediyor.
Sınıfın tümü saygısız.
Bugün bütün tahtayı haber küpürleriyle kaplamışlar.
Açıkcası ne istediklerini bilmiyorum. Al burada işte.
Onları bilgilendirmeni istiyorlar.
Cuyo Üniversitesinden niye kovuldun?
Çünkü tehlikeliyim.
Kovulmadım.
Ben yokken gelmişler ve bütün evraklarımı yok etmişler.
Mesajı aldım...Tek başımaydım.
Bu listeler...
...kayıp insanlar, bebekler, tüm bunlar...
...doğru mu?
Demek istediğim senin gibi yeni işlerde çalışıyor olabilirler.
Başka yerlerde. Olamaz mı?
Doğru olup olmadığı niye umurunda?
Senin problemin mi?
Bitecek. Bitecek. Bu öldürme geleneği bitecek.
Bitecek. Bitecek.
Mümkün olmadığına inanmak her zaman daha kolay değil mi?
Çünkü mümkün olsaydı suç ortağı da gerekirdi.
Birçok insan inanamıyor, tanık olmuş olsalar bile.
Costa hakkındaki şikayetini tekrar göndermek istiyorsan, al.
POLİTİK NEDENLERDEN DOLAYI KAYBOLAN İNSANLARIN AİLELERİ.
Kayıplarımızın nerede olduğunu söyleyin.
Kaçırılan bebeklerin nerede olduğunu söyleyin!
Kanunsuz askerler...
...ne yaptınız kayıplarımıza?
Dış borç ve rüşvet...
...ulusumuzun sahip olduğu en boktan şeydir!
Ya Malvinas?
Giden çocuklarımız asla dönmediler!
Onları unutmayacağız.
Mücadelemizin sebebi bu.
HAPİSHANEDE DOĞAN ÇOCUKLARI...
...YASAL AİLELERİNE GERİ VERİN. Meydanın Büyükanneleri.
- Dante, lütfen. - Bir dakika, Macci.
Ibañez'e hazır olduğunu söyle, 5 taneden fazla var.
Şu an yapamam.
Bence hesaplarınız yanlış.
Şu ihtiyarı da dışarı çıkarın, yoksa Andrada bizi öldürür!
Neden sen yapmıyorsun?
Bugün işimiz çok!
Burada olduğunu bilmiyordum! Beni içeride bekle.
Yok, yarın için randevu alsan daha iyi olur.
Sorun ne?
Seninle konuşmak istedim.
Unuttun mu? Çıkıyorum. Şimdi gitmeliyiz.
Daha fazla bekleyemeyeceğimi sen de biliyorsun!
Andrada'yı görmem lazım. Hapishaneye girmeyeceğim!
Hapishaneye niye giresiniz? Sizin derdiniz ne?
Hapishaneye suçlular gider.
Burası uygar bir ülke, ve sizin de arkanız sağlam.
Sizi Andrada'yla görüştürebilir miyiz bir bakalım.
Bir yargıcın basit bir celbi için ne bu telaş!
Havalimanına geliyor musun?
Sorun ne?
Yok birşey.
Ben hallederim. Uçağı kaçırmayın. Birini arasanıza.
Kimi?
Biletlerimiz nerede?
Bay Olsen, sizi eşimle tanıştırayım.
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Uzun zamandır evlisiniz, değil mi?
Ve hala onu uğurlamak için geliyorsun. Tebrikler!
Siz profesörsünüz, değil mi?
Tarih profesörü.
Lisede tarih öğretmek kolay olmasa gerek.
Çocuklar eskisi gibi değiller.
Bugünün gençliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Umut var mı?
Yeğenim...
...16 yaşında ve...
...San Martin'in And Dağlarını geçtiğine inanmıyor.
Aptalca olduğunu biliyorum ama gitme. Yanlız kalmaktan korkuyorum.
İlk defa gitmiyorum ki! Sorun ne?
Şimdi olmaz.
Dönünce konuşuruz.
Bay Ibañez!
Bolivya'ya gidecek olsak bile seninle gezmeyi seviyorum.
Döndüğünde seyahate çıkalım. Senelerdir tatile çıkmadık.
Gaby'e iyi bak. Nasıldı?
Gidiyorsun diye homurdanıyor.
Aynı annesi gibi!
Annesi mi? Kimbilir nasıl biridir!
Gene başladın değil mi! Gene mi aynı şeyler?
Uçağı kaçıracağız!
Gitmem gerekiyor!
Bırak bunu düşünmeyi. Gereksiz. Bırak düşünmeyi!
Anne, defterimin arasında bir not var. Diyor ki...
...bana kalemler, guaş boya ve silgi alacakmışsın. Kalemtraş yok ama...
...çünkü kalemtraş olursa küçülürler...
...ve sen onları tutamazsın.
Senin peşinden koşmak zorunda mıyım?
Hasta mısın? Ölecek misin?
Hadi ama. Yemeğini bitirmen lazım.
Babam ne zaman geliyor?
Bir hafta içinde.
Bu kadar zaman mı?
Bunun gibi. Diğer el. Tüm bir el.
Yani yarın değil, ondan sonraki yarın değil, ondan sonraki yarın.
Gaby, elini suratımdan çek. Git ve yemeğini ye.
Hadi gidip yemek yiyelim.
Ye hadi! Saat geç oldu.
Bu ette yağ var. Yemeyeceğim.
Ayırırım ben yağını.
DOĞUM BELGESİ
Etleri ineklerden nasıl alıyorlar?
- İlk önce onları öldürüyorlar. - Vuruyorlar mı?
Gaby, ye artık.
Çiğne çiğne yoruldum.
DOĞUM ODASI
Dr. Jaifer. Sonu "r" ile bitiyor.
Ayrılalı 3 yıl oluyor.
3 yıl mı? Şu an nerede olduğunu biliyor musunuz?
Hayır, bilmiyorum.
Yönetim katından daha fazla bilgi alabilirsiniz.
İyi misiniz?
Gaby'nin yaşındaydım. Büyükannemin sallanan koltuğuna oturur...
...ve neyin onları bu kadar uzağa götürdüğünü anlayamazdım.
İkisi de trafik kazasında öldü.
Zavallı Büyükannem. Bana bir seyahatten bahsetmişti.
Mektuplar bulmuştu.
O sallanan sandalyede oturup...
...senelerce onları bekledim.
Annemle babamın beni terk ettiklerini...
...düşünüyordum.
Daha büyümeden ve mezarlarını ziyeret etmeden...
...onları affetmeye başladım.
Kim bana ne dese inandım.
Ama artık yapamıyorum.
Gaby'nin kim olduğunu bilmiyorum.
Hiçbirşey doğru gözükmüyor.
Ona, evlatlık olduğunu söylemeyi hiç düşünmedik.
Bazen büyükanne ve büyükbabasını soruyor...
...ve onların büyükbaba ve büyükannesini. Tanrıya kadar gidiyor.
Tanrı'nın "biyonik" olduğunu söylüyor.
Çünkü o bizi görebiliyorken biz onu göremiyormuşuz.
Evet, bu doğru.
Hep annesinin...
...onu istemediğini düşündüm.
Ama şimdi...
Daha önce kimsenin birşeyini almadım.
Tanrı onu size emanet etti, Alicia. İradesi böyle.
Onun sonsuz bilgeliğinden neden şüpheleniyorsun?
Tanrı'yı gücendirme.
Sana verileni geri çevirme.
Onu red etmiyorum!
Dindarlık ve merhamet gösteriyorsun.
Onu kötülüklerden ve tehlikelerden koruyorsun.
Ne tehlikesi?
Gerçeği biliyorsunuz Peder! Bana söylemeyecek misiniz?
Günah işlemedin...
...ama Tanrı'yla olan ilişkin zedelendi.
Bana yardım edebilirsiniz Peder.
Dedi ki, "Erdemli insanların iyiliği için..."
...şehirleri yok etmeyeceğim."
Peder, tüm olup biteni biliyorsunuz değil mi?
Bana gerçeği söyleyin Peder! Biliyorsunuz.
Bana gerçeği söylemelisiniz!
O gün Roberto ile birlikteydin değil mi Peder?
Günahlarını bağışlıyorum.
Bağışlanmaya ihtiyacım yok! Bana gerçek lazım!
Şükret ki Tanrı iyi biri.
Merhameti sonsuzdur.
Tanrı günahlarını bağışladı.
Hoşçakal.
Alicia, Rosa, Gaby'i alıp eve götürdü.Biraz ateşi varmış.
Artık giydirebilirsiniz.
Kendi başıma giyinebilirim!
Elbette giyinebilirsin küçük hanım!
Küçük bir kızla konuştuğumu sandım.
Burada ne yazıyor, Doktor?
"Ortolani Belirtisi." Kalça çıkığıyla doğmuş.
Bunu konuşmuştuk unuttunuz mu?
Gerçekten hasta olduğunda onu buraya getir.
Paranı boşa harcıyorsun.
Bana, bu Ortolani Belirtisi yüzünden...
...onun ilk çocuk olabileceğini söylemiştiniz değil mi?
Evet olabilir.
Doğum tarihi de göbek...
...bağının düştüğü zamandan hesaplanabilir.
Demek istediğim bunlar doğumda kaydedilir.
Ağırlık, boy ve diğer şeyler hastane kayıtlarında bulunur değil mi?
Marcelo beni bu işe zorla soktu. Benimle uğraşma!
Roberto, Cumartesi mi dönüyor?
Buraya kocanı konuşmaya gelmedin değil mi?
Gaby evlatlık.
Hatırladın mı? Sormadan ailelerinden...
...alınan çocuklardan bahsetmiştin.
Çocuğum olmuyordu. Her türlü tedavi gördüm.
Bu şansı Roberto'nun ofisi sağladı.
O zaman soru sormadım. Şimdi de kime soracağımı bilmiyorum.
Roberto hiçbirşey söylemiyor.
Ama adım adım gidiyorum.
Doğduğu hastaneyi biliyorum.
Yaklaşık doğum tarihini, ağırlığını ve boyunu biliyorum.
Şurasında bir tür çıkıkla doğduğunu biliyorum.
Bana yardım edeceksin.
Benimle hastaneye gel.
Unuttun mu? Biz heryere beraber giderdik. İşemeye bile!
Lütfen arşiv bölümüne gidin.
Ordan buraya gönderdiler. Siz de şimdi oraya gönderiyorsunuz!
Beni arşive gönderen sendin.
Sizde olması gerektiğini söylüyorlar.
1978 kayıtlarının olmadığını söyledim.
Hanımefendi, bunlar, bu yılın kayıtları.
Yardımcı olmuyorlar değil mi?
Sorun olması zaten üzücü, üstüne bir de kötü davranıyorlar.
Ben de ailemi arıyorum.
Birbirimize yardım edebilir miyiz?
Hayır. Bunu yapamayız.
Bir bebeği mi arıyorsunuz?
Evet.
Dünyanın günahlarını alıp götüren Tanrı kuzusu.
Bize merhamet et.
Dünyanın günahlarını alıp götüren Tanrı kuzusu.
Bize barış ver.
Fakir olmak utanılacak birşey değildir...
...tıpkı zengin olmanın övünülecek bir şey olmadığı gibi.
Gene de zengin olmak daha iyi.
Ona ulaşmak için ne yaptığınıza bağlı...
...ve yapmak için ne kadar istekli olduğunuza.
Çalmadığın sürece sorun yok.
Bildiğiniz gibi tek hırsızlar Tv de gördükleriniz değil.
Fakir olmayı mı tercih ederdin Büyükbaba?
Bu elimde olan birşey değil ama temiz bir vicdana sahip olmak hoşuma gidiyor.
Biraz Vermut!a ne dersin?
Sevgili yengem bana pas mı veriyor?
Bir sürü teklif almışsındır.
Bakışlarım yeter!
3 çocuğu ve fabrikası kaybedip...
...ailesinin yanına dönmek...
...zorunda kalan ve açlıktan ölen...
...şu dul adam için çıldıran kadını düşünsene.
Resmim en klas dergilerin kapağında!
"Yılın En Gözde Bekarı"
Seni reddeden bir kadın söylesene.
Şaka yapıyorsun! Ama içinde su olmayan...
...havuza atlamama konusunda dikkatliyimdir.
Gerçi beni reddeden biri vardı.
Cecilia beni red etmişti.
Havuza iki kere atladım.
İki defa hayır dedi ama sonunda dayanamadı.
Roberto, ne yapıyorsun?
Hayvanlarla oynadıkları için çocukları azarladım!
Çamaşır makinasını kullanıyor musun?
Evet oğlum. Teşekkür ederim.
Yapma anne.
Celallenme hemen.
Onu her kullanışımda sana teşekkür ediyorum.
Geldiğiniz için çok mutluyum.
Ama bana söz ver...
Neden diğerlerinden değil de benden söz istiyorsun?
Onlara da söyledim.
Gazetelerdeki son haberleri gördün mü?
İlanları?
Kayıp bebekler olduğunu yazıyor...
Ee, ne olmuş?
Biri birşey mi dedi?
Hayır. Kimsenin birşey dediği yok.
- Ama mümkün. - Mümkünmüş!
Sadece düşün.
Anne!
Başlayalım mı?
Baban ve kardeşin bu civarda çok seviliyor.
Büyük saygı görüyorlar.
Biliyorum.
Roberto'yla konuştun mu?
Belki Roberto da birşey bilmiyordur.
Gördünüz mü bahçede yemek ne güzelmiş.
Haklıydın oğlum ama radyo havanın bozacağını söyledi.
Bulutlar beni korkutuyor.
Anneniz öğrenmiyor. Her söylenene inanıyor.
Oğlum ve ben hava konusunda hiç yanıldık mı?
"Oğlum" derken Enrique'yi kastediyorsun değil mi?
Alışkanlık. Burada yaşıyor. Düşünsene, seninle...
...beraber ne zaman gökyüzüne bakarız?
Sadece dolarlar yağarsa!
Yağsın dolarlar!
Birşey isteyen var mı?
Ne diyeyim ki! Birçok mesuliyetim var.
Roberto, annen konuşuyor.
Sen, annem, Gaby.
Ben kaybedene kadar beni hırpalayacaksınız!
Sevdiğin gibi karidesli yaptım.
Bu sefer nasıl başladı? Evet, hava durumundan!
Annem bile bulaştı.
Çocuklar, hadi oyun oynayın!
Niye davet ediyorsunuz ki bizi?
Arka bahçeye çocuklar!
Baba, bu sefer Roberto haklı.
Dinle, Enrique...
Benden yana tavrını al ve kıçına sok!
Anlıyor musun?
Beni dinler misiniz?
Devam edin! Babamla bulutları gözleyip, rüzgarı hesaplayın.
Beni dinler misiniz?
Tamam, konuş!
Kötü bir şakaydı, çirkin bir şaka.
Konuşuyorum işte!
Bir baba...
...öbür oğlu hakkında şaka yapamaz mı?
Ne şaka ama baba!
Şu an ben konuşuyorum!
Baban olarak seni başka türlü yetiştirdim.
Kardeşin şaraba meraklı. Sen ise...
...paraya meraklısın.
Ama kardeşin asla sarhoş olmadı.
Başka şeyleri şaraba tercih eder.
Ama sen...
Sarhoş olsaydın muhtemelen seninle daha iyi geçinirdik.
Elbette, başarısız olsaydım beni daha çok severdin.
Tüm ülke mahvoldu, sadece...
...orospu çocukları...
...hırsızlar...
...işbirlikçileri ve büyük oğlum; onlar büyük gelirlere kavuştular!
Buna inanarak öleceksin, değil mi?
Bu saçmalığa inanarak toprağın altına gideceksin!
Sen ve müşfikliğin!
Neler oluyor? Roberto, lütfen!
40 yıllık makinaları kullanmaya devam ediyorsun.
Dünya ilerliyor, anlıyor musun!
Bulutları izleyenleri yok ediyor!
İnsanlar açlıktan ölürken, sen hala nasıl bu ahlaksız lafları edebiliyorsun?
Açlıktan ölmek mi? Kim açlıktan ölüyor burada?
Açlıktan ölen kim be? Söyle bana!
Bu evde hala o eski anlamsız...
...laflarla boğuluyor, modası geçmiş anarşist zırvaları ezberliyorsunuz!
İspanya İç Savaşı bitti. Ve siz kaybettiniz!
Kaybetmedim diye kendimi suçlu hissetmemi istiyorsunuz.
Hayır, hayır! Ben kaybedenlerden değilim.
Bunu kafanıza sokun! Ben kaybedenlerden değilim!
Ya diğer savaş?
Sen ve senin gibilerin kazandığı savaş.
Kim kaybetti, biliyor musun kardeşim? Çocuklar.
Benim gibi çocuklar.
Çalınan paraları biz ödeyeceğiz.
Yemeyeceğiz içmeyeceğiz bunun bedelini ödeyeceğiz.
Çünkü sen ödemeyeceksin. Elbette! Neden ödeyesin ki?
Sen kaybedenlerden değilsin!
ANNESİNİN RAHMİNDE ÖLDÜRÜLDÜ
KATİL BULUNDU.
Burada birşey var.
15-20 Mart arası değil mi?
Aşağı yukarı.
Gerçi bu kız daha ufak.
O hastane olduğuna emin misiniz?
La Plata.
Anatomik veriler, kafa çapı, göğüs kafesi ölçüsü...
...tümü hastane kayıtlarında vardır değil mi?
Aslında hayır. Zaten elimizde yeterli veri yok.
Olsaydı bile bir faydası olmazdı.
Onları hiçbirşeyle karşılaştıramayız.
Elinizde karşılaştırma yapabileceğimiz birşey var mı?
Yok.
Biraz daha sabır beyler. Hemen olan bir yemek değil.
Bir içkiye ne dersin, Dante?
Hayır, teşekkürler.
Bu herifi yenmek için elimin titrememesi lazım.
Telefonu kullanabilir miyim?
Meşgul edersen Andrada burayı arayamaz.
Kısa bir görüşme.
Tamam, aç hadi!
Nasılsa Andrada aramaz.
Bana Gaby yerine "Gelby" diyor!
Ona öğretmen lazım!
Hemen yatmazsak annen bizi öldürür!
Nasıl yani? Şu an burada değil ki.
- Onu biraz daha bekleyebilir miyim? - Birazcık mı?
Birazdan bütün yemeğinizi yiyeceğim.
İyi de sen zaten yemek yedin! Hem bu yemek küçük kızlar için değil.
Erkekler yemek yapamaz ki baba. Kadınlar yapar.
İlacını aldın mı?
Birkez daha, General, ve bitti!
Kazanıyor gibi görünüyorsun.
Kim kaybetmek için oynar ki?
Onu eğlenirken görmeyi seviyorum.
Bir öpücük ver.
Annen bizi terk etti galiba.
Ben veririm.
Kapat şu telefonu.
Cevap vermiyor.
Sanırım gitmem lazım.
Öğlen oğlanı annesinin evine götürdü ve dönmedi.
Sabırlı ol biraz. Arjantin kadınları özel bir türdür.
Rosa, ocağın altını kıs...
...ve karıştır.
Sos karışımının kokusunu buradan alabiliyorum.
İyi bir yemeğin sırrı kokusudur.
Tek bildiğim barbekünün nasıl yapıldığını.
Bu ülkede hepimizin öğrendiği tek şey bu.
Babamı sos yaparken düşünemiyorum.
Sadece babalarımızın yaptıklarını yapsak...
Babacım!
...nasıl ilerleyebilirdik?
Asla Yönetim Kurulunda olamazdım!
Özür dilerim. Kutlama yaptığınızı bilmiyordum.
Ne kutlaması?
Kutlayacak birşey yok.
Bir sorun var.
Sonra söylerim.
Sanırım Andrada bizi zor durumda bırakacak.
Muhtemelen ortağı olan Yank hariç hepimizi.
Ne? Anlamadım! Ne oldu?
Söylediğim gibi işte. Saçına ne oldu?
"Devrim karşıtı bu zulmün amacı...
...Mayıs Devriminin ideallerine aykırı bir biçimde,...
...Monteagudo'nun sırtını bıçak gibi yaran...
...ve Castelli'nin susturulmak için dilinin kesildiği...
...Rio de la Plata'nın...
...kurtarılmasının etkisini tüm Amerika'ya yaymaya...
...çalışan vatanseverleri yok etmekti.".
Üniteryenler ile Federalistler arasındaki sonraki savaş..."
Bay Costa, burada Castelli hakkında neler demişsiniz?
Hapishanede dilini kestiler o yüzden konuşamıyordu.
Dayanağın nedir?
Ne demek istiyorsunuz?
Bunu hangi kitapta okudun?
Siz sadece kitaplarda yazanlara mı inanırsınız?
150 yıl önce olmuş olaylar için, mantıklı olan, varolan belgeleri...
...referans kabul etmektir.
Ciddiyim, Costa. Liderler öldü!
Moreno, Saavedra, Monteagudo, Pueyrredón, Dorrego, Lavalle...
Rosas, Mitre ve zavallı Castelli, sadece dilsiz değil, ölüler!
Bu yüzden...
...şayet ruhlar alemiyle bağlantın yoksa...
...ve tarihsel araştırmalar yapacaksan...
...yazılı kaynaklara başvurmanı isteyeceğim.
A- aldın.
Saçlarını açman hoşuma gitti.
Çılgın gibi gözükmüyor muyum?
Çılgın kadınları sevmem lazım.
Heryerde taşlarınız var.
Kendime karşı oynadım ve kazandım.
Ee?
Ne?
Öğrencileriniz hala karışıklık çıkarıyor mu?
Evet.
Yanan kibritleri yere düşürmeye devam edersen...
...etrafındaki patlamalardan nasıl kaçabilirsin?
Her taraftaki patlamalar mı?
Neler mi oldu?
Herşey dağılıyor gibi.
Öyle! Birçok şey dağılıyor.
Ama herşey değil.
Çok fazla şey beklemeyelim.
Her ne kadar sen yemi yutmaya hazır olsanda.
Çay alabilir miyim?
Ve bu iş bununla bitmeyecek. Sizler bunun olmasından hoşlanırsınız.
Bebitez, "Sizler" dediğin kim?
Hiçbirşey suçlu bir burjuva kadından daha dokunaklı olamaz.
Eski bir arkadaşımdan alıntı yapayım.
Neden siktirip gitmiyorsun?
Julieta'nın annesi onu aramanı istiyor.
Artık onunla oynamayacağım. Macarena'yla dalga geçti.
Neden?
Çok aptallar! Ona "Bebek! Bebek!" diye bağırdılar.
Ama Teresa, Dianita ve ben onu koruduk.
Merhaba.
Pek görüşemiyoruz.
Oh, lanet olsun!
Aptal Rosa mobilyaların yerini değiştirip duruyor!
Son günlerde çok içmiyor musun?
Kör bir adam bu evde iki gün dayanamazdı!
Ne güzel, ne güzel.
Bugün saat 8:00'da evi aradım...
...Rosa, geldiğini ve hemen çıktığını söyledi.
Neler çeviriyorsun?
Korkuyorum.
Neden korkuyorsun?
Sorumu cevaplayacak mısın?
Gaby, kayıp çocuklardan biri olabilir mi?
Nereden çıkarıyorsun bunları?
Ne kadar da aptalım! Elbette!
Onu gördüğüm an, birşeyler olacağını anlamalıydım!
Anna'nın bununla bir ilgisi yok.
Herşey gazetelerde!
Bir devrimci ile yaşıyordu!
Geri dönmeyi nasıl başardığını...
...ve serbestçe işini yapmasına nasıl izin verdiklerini anlamıyorum.
Kim bir devrimciyle yaşıyordu?
Niye ülkeden kaçtığını sanıyorsun?
Neden?
Pedro'nun kim olduğunu biliyor muydun?
Hayır, bilmiyordum.
Bana 4 yıldır ayrı olduklarını...
...ve onu aldıkları günden 2 yıl öncesine kadar görmediğini söyledi.
Tabi ki öyle söyler!
Sen konuyu biliyor muydun?
Biliyor muydun?
Nereden biliyordun?
Nereden bileyim, Alicia! Senden duymuşumdur.
Kızgın mısın?
Hayır, tatlım, kızmadım.
Rosa at kuyruğu yapamıyor, ama sen nasıl yapıldığını biliyorsun.
Çünkü küçükken at kuyruğu örerdim.
Bunu kimin çektiğini bilmiyorum. Muhtemelen babası çekmiştir.
Nehirin güzelliğine bak.
Suyun altındaki ayaklarını net bir şekilde görebilirsin.
Sıska görünürdü ama güçlüydü.
Sürekli okurdu. Bak.
5 tane resim var. Başka yok.
Yanağındaki küçük izi görüyor musunuz?
Ne olduğunu bilmezseniz, suratına kara çalınmış gibi gelir.
Diaz'ın erkek çocukları oyun oynardı.
Kızlarla oynamaya alışık değillerdi.
Bir keresinde, babaları bakmıyorken ona taş attılar.
Bir hayli kanadı ama ağlamadı.
4 Diaz oğlanını da suya attı. Hepsini!
Onlarla kafa kafaya mücadele etti.
Sonra da onunla arkadaş olmak için gitti yanına oturdu.
Daha önce hiç karşılaşmamışlardı.
Ama ondan sonra...
...hiçkimse onları ayıramadı.
Hiçkimse.
Bu fotoğrafı Braulio çekmişti.
Doğumgünüydü ve ona fotoğraf makinası almışlardı.
Herşeyin fotoğrafını çekiyordu.
Kimseyi uyarmadan tüm makarayı bitirdi.
Burada hala at kuyruklu, görüyor musunuz?
Ona "Balıkçıl Bacaklı" derdik...
...çünkü bacakları çok inceydi.
Çok saftılar! Masanın arkasında olduklarında...
...kimsenin onları göremediğini düşünürlerdi.
İnanılmaz birşey ama onlar zaten nişanlanmışlardı.
Düğünlerinde gülüp durmuştu.
Muhtemelen sinirinden zira ayakkabılarının sıktığını söylemişti.
İlk defa yüksek topuklu ayakkabı giymişti.
19 yaşındaydı.
Memur onlarla nazik bir şekilde konuştu.
Gülmesini durduramaması çok kötü olmuştu.
Damat, takım elbisesi yüzünden olduğundan daha iri gözüküyordu.
Bir iş arkadaşı ödünç vermişti. Omuzları dardı.
Memur gittiğinde, çıkartıp geri vermişti.
Burada bir senelik evliler.
Hamile olduğunun farkına varamazdınız.
Hepimiz oradaydık çünkü Pazar günüydü.
Hepimiz barbekü için birşeyler getirmiştik.
Diğer duvarlarını örmeleri için tuğlaları ve diğer şeyleri boşlatmalarına yardım ettik...
...çünkü sadece bir tane tuğla duvarları vardı. Görüyor musunuz?
Öyle işte.
Onları götürülürken gören bazı komşuları...
...yangının kasıtlı çıkartılmadığını söylediler.
Herşeyi yaktılar yıktılar, geriye sadece o tuğla duvar kaldı.
Hiçbirşey kalmadı...
Hiçbirşey.
Bir de bu 4 fotoğraf.
Ve anılarımız.
Kızınızın torunum olduğunu söylemiyorum...
Ama tarihler aşağı yukarı uyuyor değil mi?
Bir de bu fotoğraf var.
Kızınızın torunum...
...olabileceği pekala söylenebilir.
Ağlamayın.
Ağlamanın hiçbir faydası yok.
Bunu söylememin bir sebebi var.
Ağlamanın hiçbir faydası yok.
Neden buradasınız?
Sekreterin burada olduğunu söyledi. Seni gördüğüme sevindim.
Şu an meşgulum. Başka bir sefer görüşmekten memnun olurum.
Seninle konuşmaya ben de can atmıyorum ama konuşmak zorundayım.
Alicia telefonlarıma cevap vermiyor.
Ne güzel! Aferin ona!
Şirket batıyor mu?
Alicia'nın kafasında neler olduğunu biliyor musun?
Hayır ama senin onun kafasına neler sokmaya çalıştığını biliyorum.
Onu etkileme gücüm olsaydı, seninle evlenmezdi!
Kesin! Ona da seninki gibi bir koca bulurdun!
Hepinizi ortadan kaldırmak lazım.
Aynı çöplere yapıldığı gibi!
Yaptılar zaten! Ortadan kaldırdılar ve gömdüler!
Aynı çöp gibi!
Pedro'nun kim olduğunu biliyor muydun?
Senin tam tersindi!
Birbirinizden nefret ettiniz.
Benden nefret mi ediyordu? Neden?
Çünkü sen çok mükemmelsin! Şimdi soracağım soruyu asla sormazdı.
Ne yani sen masum musun? Hiçbir şeyle alakan yok muydu?
Bazı arkadaşlarına şirin...
...gözükmek için beni suçlamadın mı?
Bunu yaptığıma gayet memnunum.
Kim dedin? Kim?
Demek ortadan kayboldu...
Evet, Rolo. Yok oldu. Temizlendi. Sonsuza dek!
Yok, yok. Kendimize gülüyorum.
Kanıtlanacak birşey olmadıktan sonra onu kim suçlar ki, Rolo?
Herşey yolunda. Kız uyuyor. Hizmetçi uyuyor. Rahatına bak.
Pardon.
Dur. Bunu niye anlatıyorsun bana?
Hayır! Elimden birşey gelmez!
Sana elimden birşey gelmez diyorum.
Hiçbirşey.
Onu okuldan almayı sen teklif ettin.
Evet çünkü sen yoktun. Saat gecenin 11:30'u!
Özür değil, af değil, Onları canlı istiyoruz.
Artık zorunluluk haline geldi...
...yaşadıkları ortaya çıktı ve günahkarlar cezalandırıldı.
Çocuklarımızı istiyoruz!
Onları canlı aldınız, geriye canlı istiyoruz.
KAYBOLAN, HAPSE ATILAN VE...
...ORADA DOĞUM YAPANLARIN AİLELERİ.
Kayıplarımızın nerede olduğunu söyleyin bize.
Şayet Gaby sizin torunuz ise, ne yapacağız?
Tuhaf...
Bunu hep düşünüp durdum...
Sahip olduklarımı kaybetmemek için herşeyi yapacağımı düşünürdüm.
Herşeyin aynı kalması...
...için...
...birşeyler yapmaya da gücüm var.
Tuhaf değil mi?
Sevdiğim şeyi kaybetmek istemiyorum ama birşey yapamıyorum...
Seni biriyle tanıştırmak istiyorum.
- Şimdi olmaz. İşim var. - Lütfen.
Bayan Reballo, eşim Roberto Ibañez.
Reballo.
Üniversitedeyken bir Reballo tanımıştım.
Uzun zaman önceydi.
Biz şehirli değiliz.
Sara, Gaby'nin büyükannesi olabilir.
Siz sahiden kafayı sıyırmışsınız!
Ne bu, bir tuzak mı?
Hem de kendi evimde?
Senin derdin ne, zavallı budala?
Ne yaptığının farkında mısın? Nedir bu? Korkuyor musun?
Kızdan kurtulmak mı istiyorsun?
Onu sokaktan ilk geçen çatlağa vermen gerekmiyor.
Bu sevimsiz kadın çıksın buradan. Çıkın evimden!
Ben gidiyorum.
Yarın beni arar mısınız...
...ya da ben sizi arayabilir miyim?
Ben seni ararım, Sara.
Yarına kadar.
Anlamıyorum.
Sana ne oluyor?
Gaby'le ne alıp veremediğin var?
Bilmek istiyorum.
Neyi?
Onu sana niye verdi?
Annesine ne yaptılar? Yaşıyor mu?
Nereden bileyim? Neyim ben? İşkenceci mi?
Neden umursayalım?
Umursamalıyız çünkü bu bizimle alakalı.
O kadınla yüzyüze gelmekten çok korkuyorsun.
Bu insanlarla hiçbirşey yapmak istemiyorum.
Hiçbirşey!
Kim olduklarını biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Burnunun dibini görmüyorsun!
Tabi ki korkuyorum aptal!
Çok ciddi şeyler oldu. Andrada ortadan kayboldu.
Ben ortada kaldım! General zırdelinin teki!
Bunu onlara ödeteceğini söylüyor.
Herşeyimizi kaybedebiliriz!
Gaby'i kaybedebiliriz!
Gaby'i sen kaybedeceksin! Sen!
Ya doğruysa?
Ya söylediğin gibi onlar ebeveynleriyse?
Bu neyi değiştirecek?
Değiştirecek mi?
Zaten bir anne kaybetti. Ötekini de mi kaybetmesini istiyorsun?
İstediğin şey bu mu?
Bak...
Onu ne kadar sevdiğini biliyorum.
Onu layıkıyla büyütüyoruz değil mi?
- Onun için en iyisi bizimle kalması. - O zaman doğru.
O ihtiyar kadını buraya kim getirdi? Kim?
Doğruysa bile umursamıyorsun!
Ben umursuyorum! Gaby'e bunu yapmak istemiyorum!
Onu buraya getirdim çünkü Gaby'nin onun veya bir başkasının...
...torunu olup olmadığını bilmek istiyorum.
Elinde posterle, meydanda yürümeye mecali kalmamış...
...birinin torunu olup olmadığını bilmek istiyorum.
Gaby burada değil.
Gaby nerede?
Gaby nerede?
Korkunç değil mi?
Korkunç olan ne?
Kızının nerede olduğunu bilmemek!
Kızım nerede?
Annesinin evinde!
Kızım nerede?
Seninle konuşabilelim diye Rosa'ya onu alıp arkadaşlarına götürmesini söyledim.
Bırak beni, Roberto!
Bırak!
Alo. Evet, anne.
Yok, diğer odadaydım.
Yok birşey. Yok birşey.
Ver de bana iyi geceler desin.
Merhaba baba.
Merhaba tatlım.
Annemle konuşabilir miyim?
- Şu an müsait değil... - Telefona versene.
Geliyor.
Orada uyuyabilecek misin?
Büyükbaba ve büyükannemle yatacağım.
Güzel.
Ama anneme şarkı söylemek istiyorum.
Eğer...
...yüksek sesle söylersen seni duyar.
Tüm şarkıyı biliyorum. Dinleyin.
Tanımadığım bir yerdeyim...
Üç adım atıyorum ve kayboluyorum.
Bir adım bu tarafa. Umarım yapabilirim.
Bir adım şuraya.
Oh, çok korkutucu.
Anımsamadığım bir yerde...
Üç adım atıyorum ve kayboluyorum.
Geriye hızlıca bir adım.
Bu son adımım olacak.
Çünkü diğer adımımın nereye gideceğini bilmiyorum artık.
Baba? Duydun mu? Beğendin mi?
Evet, çok beğendim.
Uykum geldi.
Öpüyorum seni.
Ben de seni ve annemi öpüyorum.
Kapatayım mı, baba?
Tamam, tatlım. Kapat.
İyi geceler baba.
İyi geceler, hayatımın aşkı.
Anımsamadığım bir yerde...
Üç adım atıyorum ve kayboluyorum.
Bir adım bu tarafa.
Umarım yapabilirim.
Bir adım şuraya.
Oh, çok korkutucu.