Tip:
Highlight text to annotate it
X
Merhabalar!
Benim adım Mi-ja Hong. 36 yıllık Younghwa Akademisinin başkanıyım.
Yeniden üniversite sınavına hazırlanacak olanlar...
...ve önlerindeki bu yeni çalışma yılından endişe duyanlar; sizlere sesleniyorum.
Sadece kız öğrencilere hizmet veren akademimiz...
...harika doğa manzarası ve...
...çeşitli sanat fasiliteleri ile...
...konsantrasyon seviyenizi arttıracak.
4 öğrencinin kalabileceği odalarımız. Ders çalışmak için ideal etüd sınıfları.
Hijyen için temiz bir banyo ve...
...öğrencilerimizin beslenme ihtiyaçları için sistematik bir diyet.
O kadar iyi ki çalışmalarıma en verimli şekilde konsantre olabiliyorum.
Sağlık konusunu hiç dert etmiyorum, çünkü hemşireler her an hazır.
Ayrışma.
Dinlediğim en iyi dersti! Anlaması çok kolay!
Çok lezzetli, tıpkı ev yemekleri gibi.
Burada tek ihtiyacınız kararlılık.
Bizimle bir yıl geçirmeniz demek...
...işi yarı yarıya başarmanız demektir.
Rüyalar kesinlikle gerçek olacak.
Yönetmen: Kim Eun-kyung
Merhaba, çocuklar.
Merhaba.
Sınava bir yıldan daha az kaldı.
Adım Myung-Hwa Oh, müdirenizim...
...ve buradaki yaşantınızdan ben sorumluyum.
Sadece kuralları bilir ve doğru uygularsanız...
...ancak o şekilde iyi bir aile olabiliriz.
Şimdi lütfen masalarınızın üzerindeki üniformalarınızı giyin.
Off, ne kadar rüküş!
Lütfen giysilerinizi değiştirin.
Şimdi şahsi eşyalarınızı kontrol edeceğiz.
Ne oldu?
Takı yasak.
Süslenmek kurallara aykırı.
Şey...Bu en sevdiğim kitap.
Müzik, telefon, cep telefonu, romanlar.
Çalışmanız boyunca sizi etkileyebilecek her şeyden feragat etmelisiniz.
Hanımlar, Younghwa Akademisi'ne hoşgeldiniz.
Siz kaybedenlerdensiniz.
Önünüzdeki bir yıl, yaşantınıza yeni bir yön verebilir.
Lütfen tüm tutkularınızı dizginlemeyi öğrenmeye çalışın ve...
...rekabetçi olmayı öğrenin.
Elinizden gelenin en iyisini yapın.
- Na-Ri Jang. - Evet!
33 numara.
- Song-i Shin. - Evet.
40 numara.
- Eun-Su Kang. - Evet.
1 numaralı koltuğa geç.
- Je-ll Lee. - Evet.
31 senin.
- Eun-Young Kim. - Evet.
43 numara.
- Bo-Ram Lee. - Evet.
Yirmi beşinci koltuğa geç.
- So-Mi Yoo. - Evet.
Numara 18.
- Jae-Rong Lee. - Evet.
14 numara.
Buraya ilk geldiğim zaman...
...başarısızlığın getirdiği umutsuzluk...
...ve yeni bir başlangıç için umut ikileminde kalmıştım.
Ama umut ve umutsuzluk, bizler için yalnızca lükstü.
Umut ya da umutsuzluk hissetmek yerine sadece çalışmalıydık
- An-Na Lee. - Evet. - 1 numaralı oda.
- Kyung-Hwa Seo. - Evet. - 5 numaralı oda.
- Eun-Su Kang. - Evet.
- Mi-Young Lee. - Evet. - Oda 5.
Merhaba, ben Da-Young.
Oh, ben de Eun-Su.
Bu da Bo-Ram.
- Merhaba. - Merhaba.
En yüksek puanı sen aldın, değil mi?
Üniversite sınavında kaç puan aldın?
Onlarla ilk karşılaştığımda, Da-Young çok konuşkandı...
...Eun-Su'nun gözleri ışıldıyordu...
...ve Yoo-Jin de...
...tam bir orospuydu.
Merhaba, ben Da-Young.
Bu Bo-Ram ve bu da Eun-Su.
Tanışalım istersen.
- Ben üst katta yatamam. - Hı?
İlk sen geldin diye ilk sen...
...seçeceksin diye bir kural yok.
Özellikle yapmadım, sadece eşyalarımı öylesine bıraktım oraya.
Bu arada, ne lekesi bu?
Bilmiyor musun?
Neyi?
3 yıl önce büyük bir yangın çıkmış. Duymadın mı?
Bütün çocuklar ölmüş.
Dur! Dur!
Alevler her yanı sarmış ama kapılar kilitliymiş.
Gerçek bir cehennem olmalı.
Kokusunu duyabiliyor musun? Yanmış et kokusu.
Bilmiyordum.
Herkesin yanarak öldüğünü söylediler...
...ama benim için önemi yoktu.
Benim için önemli olan dönüşte alacağım yüksek puandı.
< 06:00 Kalkış >
Lanet, ne bu ses!
Bir, iki, üç, dört, beş, altı. < 06:10 Sabah iştiması >
Yedi.
Sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç.
< 06:30 Sabah egzersizi >
Milli beden egzersizi, başla!
Bir, iki, üç, dört, beş, altı.
Merhaba kızlar. Ne güzel bir sabah. < 08:00 0. Ders >
Evet.
Şevkinizi sevdim. Nerde kalmıştık? < 09:00 1. Ders - Matematik >
Şimdi hep birlikte okuyalım. < 10:00 2. Ders - İngilizce >
Şimdi anlamını bulmaya çalışalım.
Birinci cümleyi okuyun. < 11:00 3. Ders - Sosyal Bilimler >
Genelde birinci cümlede tüm cevapları bulabilirsiniz.
Azot ve oksijen. 78% azot, 21% oksijen. < 12:00 4. Ders Fen Bilimler >
< 12:50 Öğle yemeği >
İştahım yok.
Son sınıftan bile daha zorlu.
Ne de olsa hepimiz başarısızız.
Bu ilaçlar ne için?
Bu baş ağrısı için, bu uykusuzluk...
...bu uyanmak için bu da vitamin.
Bu da sindirim için.
Ecstasy yok mu?
Kahretsin!
Sıcaklık bir derece düşünce... < 14:00 5. Ders Fen Bilimleri >
Herkes için uygun fırsatlar... < 15:00 6. Ders Sosyal Bilimler >
D ile birleştirirsek... < 16:00 7. Ders Matematik >
Bu P ve Q çıkıyorlar mıymış?
Hayır, P alttakini seviyor.
Bu nedir? Tanıyor musunuz? < 17:00 8. Ders Edebiyat >
Evet, cevap kurt ve kuzu.
Burada, 'Kore' sözlük anlamında. < 18:00 9. Ders İkinci yabancı dil >
Ve 'Are Wa Notedesu.'
'Are' şu anlama geliyor..
< 21:00 Serbest Çalışma >
Hocam.
Ne vardı?
Tuvalete gidebilir miyim?
Ders ve etüd saatinde bireysel hareketler kurallara aykırıdır.
Ayağa kalk.
Gidebilirsin.
Doğal bir ihtiyaç da mı yasak?
Sanırım hepimiz birden topluca belli saatlerde gideceğiz.
Büyük tuvalet yapmaya kalksak kırbaçlayacaklar demek ki.
Kabız olursam müdireden beni dövmesini istemem gerek belki de.
Lanet olsun, hiç evde durmuyorlar!
Da-Young. O nedir?
Bir şey yok.
O halde niye saklıyorsun?
Neyi saklıyorum?
- Oraya bir şey sakladın. - Hayır.
Hala yalan mı söylüyorsun?
- O sakladığın nedir? - Hiç bir şey. Hayır...
Kahrolası bir fare!
Fare değil, o bir hamster.
Hamsterlar da kahrolası birer faredirler. Ne ağlıyorsun?
"Mutlu" olmadan yaşayamam ben.
Mutlu mu? Hamsterlar'ın ne tip hayvanlar olduğunu biliyor musun sen?
Birbirlerini öldürüp yerler, kendi çocuklarını ve anne babalarını bile.
Bu doğru değil.
Bu sadece eğer dişi hamster...
...hamileyse ve çok hassassa...
...ya da gerginse olur.
Eğer tek beslersen ve iyi bakarsan...
...bir sorun çıkmaz.
İyi bakmak mı?
Hapsedilmekten ve sadece sebzeyle beslenmekten çok mutludur eminim.
Doğru, ama sen mutlusundur herhalde.
Üzgünüm.
Bir yıldan beri benim yanımda ve onu öylece evde bırakamadım.
Lütfen.
Bunu unutalım.
Kimseye zararı yok.
Zararı yok mu? Pekiyi bu iğrenç kokuya ne diyeceksin?
Bir hamster gibi kokmuyor.
- Pekiyi o halde, bir şartla. - Nedir o?
Bundan sonra sigaralarım ve çakmağım sende duracak.
Yakalanırsan sorumluluk senin.
Ne?
O zaman bunun o kadar da problem olmayacağını düşünmüştüm.
Yoo-jin, eşofmanının altına ne yaptın?
Kestim.
Böyle alışılmadık davranışlar kurallara aykırıdır.
Kimseye bir zararım olmadı ve...
paça boyu ayarlamanın yasak olduğunu bilmiyordum.
Pekiyi neden kestin?
Bileklerimi sıkıyordu ve uyurken rahat edemiyordum.
İyi dinlenemezsem derslerim kötü etkilenir.
Derslerim etkilenirse sınavda yine başarısız olurum.
Ne orospu ama. Harika hissediyorum.
Hepsi bu kadardı.
Ondan sonra onun kahkahalarını bir daha duyamadık.
Milli vücut egzersizi, başla!
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, bacaklar.
Bir.
Aranızda hala yapamayan birisi var.
En baştan başlıyoruz.
Yoo-jin.
Sıradaki cümleyi sen okur musun?
Elbette, herkes için hayır demek o kadar kolay değildir...
...hele ki..
Berbat bir telaffuz.
Tekrar oku.
Elbette, herkes için hayır demek o kadar kolay değildir.
Tekrar.
Yavaş oku ve vurgunun nerede olması gerektiğini düşün.
Yoo-jin.
Denklem doğru değil. Parantezden başla yeniden.
Tekrar yap.
Neye bakıyorsun sen?
Kahretsin!
Kendi pisliğini kendin temizle.
Temizle.
Lütfen yemeğinize devam edin.
Siktir.
Orospu çocuğu!
Siktiğimin orospusu, onu öldüreceğim.
Hey, siz ne yapıyorsunuz?
Biliyorsun, sigara içmek yasak.
Başka insanlar da vardı.
Yani bunu sen içmediğini söylüyorsun, öyle mi?
Mutfakta ve koridordaydılar.
Kalabalıktı.
Sen neyden bahsediyorsun?
Etüd saatinde herkesin sınıflarda olduğunu bilmiyor musun?
Lanet olsun, onları koridorda ve mutfakta gördüm.
Yoo-jin, neyin var?
- Doğru söylüyorum. - Yoo-jin.
Hepimiz etüd sınıfındaydık.
İşte o gün, bütün yaşamının alt üst olmaya başladığı gündü.
Günaydın, Mutlu!
Yoklama vakti gelmek üzere. Uyan, Yoo-jin.
Siktir git beni yalnız bırak. Bunu daha fazla yapamayacağım.
Yoo-jin hala yatakta mı?
Evet efendim..
Sabah egzersizine hazır olun.
Milli vücut egzersizi, başla!
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi,
Bacak hareketleri, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz.
Bir, ki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz.
Kurallara uymalısın.
Konsantre olamıyorum çünkü birileri mırıldanıyor.
Biraz daha sessiz olduğunuzda yeniden başlayalım.
Şimdi, dikkatli dinleyin.
Soru iki, diyaloğu dinleyin, onun duyguları hakkında düşünün..
Kahretsin!
Lanet olsun, artık bu boka daha fazla dayanamıyorum.
Daha fazla yapamayacağım.
Burası çok tuhaf.
Neden bana inanmıyorsun?
Yoo-jin, sınıfta olman gerekiyor.
Evet, merhaba.
Evet, elbette.
Bazı öğrenciler stres olduklarında sorun yaratabiliyorlar.
Evet, evet. Uyum süreci.
Bu dönem bazı kızlarda daha uzun sürebilir.
Biliyorum.
İcabına bakacağız.
Siz neden bahsediyorsunuz? Benim icabıma mı bakacaksınız?
Şimdi gidiyorum! Bırak onunla ben konuşayım!
- İzin ver onunla konuşayım. - Hayır.
Bırakın gideyim!
- Gitmeme izin verin! - Evet...Sizi sonra ararım.
Gideceğimi söyledim. Ne yapıyorsunuz?
Yoo-jin, sakinleş.
Gidebilmen için ailenin izni gerekiyor.
Prosedürlerimiz var. Bu yüzden sakinleş ve tekrar denemeye çalış.
Zayıflığının üstesinden gelmelisin.
Sikilmiş orospu.
Zayıflıkmış! Saçmalık.
Kapıyı açın.
Lanet kapıyı açın!
Ah, açın şunu!
Kızlar, uyku vakti.
Lütfen odalarınıza.
Kapıyı aç!
Bunu şimdi yapamam.
Neden yapamazsın? Anahtarlar sende.
Şimdi uyku vakti.
Ayrıca öğretmenine kaba davranmak kurallara aykırıdır.
Kurallara aykırı mı?
Kafan basmıyor herhalde? Şu anda buradan gidiyorum.
Yoo-jin, yeniden bir kaybeden mi olmak istiyorsun?
Aç şunu!
Eğer buradaki yaşamın üstesinden gelemezsen, hayatta da başarılı olamazsın.
Yeniden başarısız olmak mı istiyorsun?
Başarısız mı? Üniversiteye gidemediğim için başarısız olduğumu mu söylüyorsun?
Bırak gideyim.
Yoo-jin'in nesi var? Yani bence o kadar da kötü değil.
Şey, uyum sağlayan ve sağlayamayan insanlar hep olacaktır.
Sen iyi misin?
Bütün gece kıvrandın durdun. Yatağına bak, sırılsıklam.
Yarın bir deneme sınavı yapacağız.
Okuldaki sınavınız gibi düşünün ve elinizden geleni yapın.
Anlaşıldı mı?
Tek başıma evime dönüyordum.
Tek başıma...
...evime dönüyordum.
Yine şişkinlik mi var?
Hayır, başım ağrıyor.
Giderek büyüyor.
Lütfen git! Hadi git!
O zaman Yoo-jin'i...
...korku içinde bırakan şeyin ne olduğunu bilmiyordum.
Mutlu.
Üniversitede ne yapmayı planlıyorsun?
Şey.
Yüzüme estetik yaptıracağım ve biraz da lipo-suctionla yağ aldıracağım.
Lipo-suction mı? Neden?
Çünkü şişmanın. Kollarıma, bacaklarıma baksana.
- Sen şişmansan bize ne demeli? - Kesinlikle.
Niye bir daha giriyorsun sınava?
İyi bir üniversiteye gitmek için yeterli puan almışsın.
Doğru.
Ama bizim ailemizde her zaman en iyisini yapmak zorundasındır.
Yani Seul Ulusal Üniversitesine gitmem gerekiyor.
Neden çalışmamız gerektiğini cidden anlamıyorum.
Yeni bir gün!
Mutlu, biz ne zaman mutlu olacağız?
Ne zaman...mutlu olacağız?
Gir içeri, gir.
Sun-Mi Kim.
Da-Young Lee.
An-Na Lee.
Seung-Hee Kim.
İşte notlarınız.
Bir kaçınız iyi yapmış ama çoğunuz oldukça kötü durumdasınız.
İki defa üst üste kötü not alanlar...
...özel danışmana gidecekler.
Yemekten sonra odama gelin.
Dert etme.
İştahı olmayan sadece biz değildik.
İyi alanlar da, kötü alanlarda...
kendilerini kötü hissediyor ve birbirlerinin yüzüne bakamıyorlardı.
Sen iyi misin?
Şimdi daha iyi hissediyorum.
O halde şu pisliği topla.
Nasıl hissediyorsun?
İyiyim. İlk kez kusmuyorum.
Çok fazla yediğini düşünmüştüm.
Not almakta iyi değilimdir...
...ama umarım bu işe yarar.
Sana kayıtsız şartsız yardım etmeyeceğim.
Hepimiz birbirimize destek olacağız, tamam mı?
Teşekkürler.
Eun-Su bize notlarını verdi.
Bize...Rakiplerine!
Bu günlüğünü göstermekten bile zor bir şey olmalıydı herhalde.
Ona müteşekkirdik ve daha iyi notlar...
...alma konusunda umutluyduk.
Çabuk gel.
Hala değişmemişsin!
Bu kadar yolu tepip geldiğiniz için teşekkür ederiz.
Sözünü etmeye değmez.
Lütfen ona bir şans daha verin.
Bu kesinlikle Yoo-jin'in kişisel iradesi ile ilgili.
Elimizden gelen her şeyi yaptık.
O hep kontrol edilemez bir çocuk oldu.
Ama babasına bu kez daha iyi...
...yapacağına söz verdi.
Kurallarımıza göre..
Lütfen..!
Anne...Anne..Lütfen.
Burada bile yapamıyorsan, o halde...
...ne yapacaksın?
Anne..
Mutlu!
Mutlu ıslanmamalı. Mutlu..
Mutlu! Mutlu! Mutlu!..
Yoo-Jin ağlıyordu.
Neden ağladığından emin değildim...
...geri geldiği için mi yoksa ailesi onu anlamadığı için mi?
Ama her halükarda çok bedbaht görünüyordu.
Yoo-jin, üniforma artık seni rahatsız etmiyor mu?
Yoo-jin tuhaf davranmıyor mu sence de?
Evet, kendisinde değil. Şu saçına bir baksana.
Onu dövmüş olmalılar.
Biliyorum. Başka birisi gibi görünüyor.
Mutlu..
Yoo-jin, burada ne yapıyorsun?
Hocam, bir sorum var.
3 yıl önceki olay...
...sadece bir yangın mıydı?
Eğer öyle ise neden parçalara ayrılmış cesetler görüyorum?
Başlangıçta korkmuştum...
...ama şimdi onlar için üzülüyorum...
...çünkü nasıl hissettiklerini tam olarak biliyorum.
Siz onları göremiyor musunuz?
Etrafta, yerlerde yatıyorlar.
Hocam!
Tuvalete gidebilir miyim?
Efendim.
Bo-Ram! Bo-Ram!
Acele et, çabuk.
Mutlu!
Mutlu!
Mutlu!
Mutlu!
Yoo-jin bir şeyler biliyor sanki.
Siz neden bahsediyorsunuz?
Nasıl bilebilir?
Kanla kaplı cesetler gördüğünü söylüyor.
Saçma saçma konuşmayı kes.
Efendim, başka bir öğrenci vardı..
Bizim suçumuz değildi. Unutun bunları.
Fare!
Ne yapıyorsunuz?
Mutlu!
Mutlu! Mutlu!
Mutlu! Mutlu!
Sıradaki.
Sıradaki.
Özür dilerim.
Ne yaptığının farkında mısın?
Sağlık en mühim şeydir...
...özellikle sınav bu kadar yaklaşmışken.
Nasıl böyle pis bir hayvanı getirebilirsin?
O pis değil.
Karar ver. Ne zaman ayrılacaksın buradan?
Özür dilerim. Eğer buradan ayrılırsam annem beni parçalar.
Lütfen affedin. Burada çalışmak istiyorum.
Lütfen affedin.
Daha çok çalışacağım. Hiç bir şey yapmayacağım.
Lütfen affedin.
Efendim!
Neden onu oradan indirmiyorsunuz?
Mutlu..
Karmaşık bir gündü.
Gıda zehirlenmesine karşı herkes iğne olmuştu...
...ve Da-Young akademide kalma izni...
...karşılığında Mutlu'yu öldürmek zorundaydı.
Mutfakta gördüğüm çocuk kimdi?
Ve Yoo-Jin neden geri gelmiyordu?
O zaman bilmiyordum.
Belki de Yoo-jin bu kez kaçmayı başarmıştır.
Biliyorum, geri gelmeyecek.
Hey! Sorun ne?
Hasta mısın?
Yo, iyiyim.
- Umm... - Oh, bu ne?
Bunu küçüklüğümden beri taşırım. Ne zaman kendimi yılgın hissetsem...
bunu tutarak dua ederim.
Çok hoş bir şey..
Üzgünüm, sana verebileceğim başka bir şeyim yok.
Hey! Ya bana ne demeli?
Üzgünüm... Burada sana verebilecek hiç bir şeyi olmayan asıl kişi benim.
Ne diyorsunuz siz? Biz dostuz.
Dost..
Haydi şu deneme sınavının canına okuyalım.
Evet ya, haydi yapalım.
Benim için dua et, olur mu?
Tabi ki, ben iyi bir hristiyanım.
Merak ediyorum, acaba Tanrı dualarımı dinliyor mu gerçekten?
O zaman saflığından çok şey kaybetmez mi?
Ne ilacı o?
Bu başağrısı beni öldürecek.
Uyanık kalmak için daha demin bir ilaç almıştın.
Ama şimdi de başım ağrıyor.
Çok ilaç içmek hiç iyi değil.
Sorun değil. Büyük gün çok yakın.
Yaşayacağım, merak etme.
Eun-Su!
- Ne şanslıyım. - Hey!
Sınavda sıçtığımı sanmıştım.
Eun-Su, iyi misin? İzin ver. İyi misin?
Eun-Su! Eun-Su!
Eun-Su.
Eun-su gülümsemesini kaybediyordu...
...ve muhabettimiz giderek azalıyordu.
Eun-Su. Neler oluyor?
Üniversiteye gitmek istemiyor musun?
Puanın nasıl bu kadar düşer?
Bilmiyorum..
Cidden bilmiyorum..
Bu puanla istediğin okula giremezsin.
Lütfen kendini topla.
Sadece 100 günümüz kaldı.
Anne, bu gün puanlar açıklandı.
Yükseltmişim puanımı.
Merak etme, anne.
Merak etme, anne. İyi gidiyorum. Bu kez başaracağım.
Evet, evet.
- Da-Hye Yoon. - Evet. - 35 numara.
- Da-Young Lee. - Evet. - 7 numara.
Aferin, iyi gidiyorsun!
- Eun-Su Kang. - Evet.
37 numara.
- Afedersin. - Evet.
- Notlarımı geri alabilir miyim? - Hı?
Onlara ihtiyacın yok gibi görünüyor.
Hmmm...
Lütfen yanlış anlama, başka bir niyetim yok.
Hayır, hayır. Ödünç verdiğin için çok teşekkürler.
Sessiz olabilir misin biraz? Başım ağrıyor.
Aferdersin ama burası benim yerim.
Yoo-jin!
Çok yorgun görünüyorsun.
Bunu al.
Yorgun olduğunda tatlılar iyi gelir.
Hayır, sağol. Tatlıyla aram iyi değildir.
Eun-Su, yapabileceğim bir şey var mı?
Sana notlarımı ödünç vereyim.
Sanırım şunu anlayamadın.
O gün kendimi iyi hissetmiyordum, o yüzden sınavda böyle kötü yaptım.
Sence yardımına ihtiyacım var gibi mi görünüyorum?
- Öyle demek istemedim. - Bilmediğimi mi sanıyorsun?
Ben uyurken kalkıp çalıştığınızı biliyorum.
Sen neyden bahsediyorsun?
Zamanla Eun-Su daha da tuhaflaştı.
K 2 artı 1 eksi sigma...
K 1'den 9'a giderken.
Kapa çeneni!
Bu puanla hiç bir üniversiteye gidemezsin.
Ne oldu sana?
Buraya en yüksek puanla geldin.
Anlayamıyorum.
Eğer puanın düşmeye devam ederse, acil önlemler almamız gerekecek.
Efendim, Yoo-jin ne zaman döndü?
Odaya dönmedi ama hep benim yerimde oturuyor.
Ona benim sıram olduğunu söylüyorum ama kıpırdamıyor bile.
Neden bahsediyorsun sen?
Ve derste çok konuşuyor.
Onun yüzünden çalışamıyorum. Lütfen onu uyarır mısınız?
Hatta etüd saatlerinde de gezinip duruyor.
Ona daha fazla katlanamıyorum.
Oh, ders başlıyor.
Senin neyin var?
Başım ağrıyor...
...ve bedenim buz gibi.
Bu kadar da değil
Tuhaf şeyler duyuyorum ve görüyorum.
Başım çatlıyor.
Bu normal, stresten.
İlaçlarını al ve yat.
Bu kadar endişelenme. Herkesin zor zamanları olur.
Yakında iyi olacaksın. Sana söz.
Yaklaş.
Al şunları.
Gerçekten, tuhaf bir şeyler var.
İyi misin?
İyi miyim?
İyi görünüyor muyum?
Benim için dua edeceğini söylememiş miydin?
Senin için hep dua ediyorum.
Benim için dua ettin ama bak bana ne oldu.
Belki de dua etmedin... Beni lanetledin.
Böylece üstüme basıp beni geçebilirsin.
Hayır, Eun-Su.
Ne oluyor?
Doğru, tuhaf olduğunu düşünmüştüm.
Bana bunu verdiğinden beri kötü şans peşimi bırakmadı.
Eun-Su, yapma! Eun-Su.
O sırada içeri girmeseydim,
Eun-Su Da-Young'u öldürebilirdi.
Neden...
...Eun-Su'nun zor zamanlar geçirdiğini farketmemiştim?
45 numara, otur!
45 numara, otur!
45 numara!
Az önce yaptığım şey için özür dilerim.
Lütfen affet beni...
...ve notlarını ödünç ver.
Nereyi çalışacağım hakkında en ufak bir fikrim yok. Lütfen.
Lütfen yardım et.
Benim neyim var?
Gerçekten çok çalıştım.
Demiştiniz ki, tek yapmam gereken sıkı çalışmak.
Pekiyi neden işe yaramıyor?
Bir ambulans çağırmalı mıyız?
Ona biraz sakinleştirici verin. Sadece stresli.
Ne yapıyorsunuz? Beni öldürmeye mi çalışıyorsunuz?
Dokunmayın bana!
Bu gün son deneme sınavınız olacak.
Bunun gerçek sınav olduğunu farzedin ve elinizden geleni yapın.
İyi misin, Eun-Su?
Evet, iyiyim.
Eun-Su tuhaf görünüyordu.
Ama tek problemi bu değildi.
Zaman hızla aktı...
...ve kızlar kıyamet günü yaklaştığı için iyice gerildiler.
Beklediğimiz kıyamet günü sadece 3 gün uzağımızda.
Haydi hep beraber şu işin altından alnımızın akıyla kalkalım.
Kendinizi en iyi duruma getirin.
Eminim çabalarınızın ödülünü alacaksınız.
Şimdi lütfen eşyalarınızı toplayın ve akademiyi terk etmeye hazırlanın.
Mutlu'yu ne zaman buldun?
Bu gün bavullarımızı toplayacağız ve yarın da buradan ayrılacağız.
Alo? Alo?
Hocam!
Anahtarlar..
Tuhaf. Neden başka kimse yok?
Burada ne yapıyorsun?
Mutlu.
Herkes nereye gidiyor?
Ben buradan gitmeye hazır değilim.
Hanımlar, Younghwa Akademisi'ne hoş geldiniz.
Siz kaybedenlerdensiniz.
Önünüzdeki bir yıl, yaşantınıza yeni bir yön verebilir.
Lütfen tüm tutkularınızı dizginlemeyi öğrenmeye çalışın ve...
...rekabetçi olmayı öğrenin.
Elinizden gelenin en iyisini yapın.
Eğer elinizden gelenin en iyisini yaparsanız, zafer sizin olacak.
Sen de öyle mi düşünüyorsun?
Yapmamız gereken tek şey, elimizden gelenin en iyisi mi?
Dae-Jon'da bir üniversiteye hazırlık akademisi olan Yonghwa'da...
...bu sabah saat 01:00 dolaylarında gaz patlamasından dolayı bir yangın meydana geldi.
Polis'ten alınan bilgiye göre bir yakıt tankı patladı ve...
...öğrenci ve öğretmenlerin çoğunun ölümüne neden oldu.
3 yıl önce aynı yerde yine aynı olay olmuştu. < Ölenler : Eun-Young Kim, So-Young Ahn, Ji-Eun Lee, Sung-Kyung Go,
Sonra okul yasadışı olarak yeniden açıldı. < Ye-Jin Ahn, Myung-Hye Woo, Young-Ah Suk, Tae-Young Lee, Ye-Jihn Ahn >
Sıkı kurallar nedeniyle öğrenciler...
...dış dünyadan izole edilmişlerdi..Bu yüzden kayıp sayısı arttı. - < Ji-Jeong Park, Oh-Kyng Seo, Jae-Eun Lee, Yoon-Joo Kim >
Eğitim bakanlığı, şubat ve... < Hye-Jin Ahn, Ji-Hye Yang, Eun-Su Kang, Da-Young Lee >
... temmuz aylarında özel bir denetleme yaptı fakat...
...enstitüde hatalı bir uygulama tespit edemedi.
Pek çok şüphe vardı.
Ama her şey bir yangınla bitti.
İnsanlar burasının sınava giriş ile ilgili olduğunu...
...söylüyorlardı ama kimse bizim cehennem gibi geçen 1 yılımızı aklına getirmiyordu.
Sonra kazalar unutuldu...
...ve yeni bir akademi kuruldu.
Sıradaki habere geçiyoruz.
Seul'de bir apartmanda seri cinayetler işlendiği ortaya çıktı.
Son iş görüşmemi bu gün yaptım.
Çok çabaladım ama iyi bir iş bulmak zor.
Her gün bir savaş gibi.
8 yıl önce, sanıyordum ki...
...bir yıl daha çalışsam mutlu olabilirdim...
...ama ondan sonra yaşamım acılarla doldu.
Tren geliyor, lütfen çizginin bir adım gerisinde durunuz.
- Bo-ram. - Bo-ram Kim!
Bo-ram, nasılsın?
Diğer arkadaşlarım nasıl olacakları acaba?
Bazen bunu merak ediyorum.