Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviri: Yasemin Bayraktar Gözden geçirme: Zeynep Duygu Tamer
Fotoğrafçılığımı paylaşmak için buradayım.
Peki bu fotoğrafçılık mı?
Çünkü, tabi ki, bu fotoğraf makinenizle
çekebileceğiniz bir fotoğraf değil.
Yine de, fotoğrafçılığa olan ilgim
15 yaşındayken ilk fotoğraf makinemi
aldığımda başladı.
Önceki tutkum olan çizim yapmayla birleşti,
ama biraz farklıydı
çünkü fotoğraf makinesi kullanmada
süreç planlamadaydı.
Ve fotoğraf makinesiyle bir fotoğraf çektiğinizde,
süreç deklanşöre bastığınızda biter.
Bana göre ise, fotoğrafçılık doğru zamanda
doğru yerde olmaktan daha fazlasıydı.
Bunu herkes yapabilir diye düşündüm.
Bu yüzden farklı bir şey yaratmak istedim,
sürecin deklanşöre bastığınızda
başladığı bir şey.
Bunun gibi fotoğraflar:
işlek bir yolda devam eden yapım çalışması.
Ama beklenmedik bir oyuna sahip.
Ve buna rağmen,
bir gerçeklik düzeyi var.
Ya da bunun gibi fotoğraflar --
hem karanlık hem renkli,
ama gerçekçilik düzeyini
yakalamanın ortak amacını taşıyan.
Gerçekçilik derken,
fotogerçekçiliği kastediyorum.
Çünkü, tabi ki,
bu gerçekten yakalayabileceğiniz bir şey değil,
ama bunun her zaman bir şekilde fotoğraf makinesiyle çekilmiş gibi
görünmesini isterim.
Hileyi çözmek için kısa bir süre düşünmenizi gerektiren
fotoğraflar.
Yani bu gerçekten bir anı yakalamaktansa
bir fikri yakalamak ile ilgili.
Peki onun gerçek
görünmesini sağlayan hile ne?
Bu detaylarla mı yoksa renklerle mi
ilgili bir şey?
Işıkla mı ilgili bir şey?
İllüzyonu yaratan şey ne?
Bazen perspektiftir illüzyonu yaratan.
Ama sonunda, her şey dünyayı nasıl yorumladığımızla ve
iki boyutlu yüzeyde nasıl gerçekleştirilebileceği ile ilgili.
Bu gerçekçiliğin gerçekten ne olduğu değil,
gerçekten gerçekçi göründüğünü düşündüğümüz şey.
Yani bence temeller
oldukça basit.
Ben bunu gerçekliğin farklı parçalarını
alıp, başka bir gerçeklik yaratmak için bir araya getirdiğimiz
bir yap-boz olarak görüyorum.
Size basit bir örnek göstereyim.
Burada üç tane mükemmel şekilde hayal edilebilen fiziksel nesnemiz var,
hepimizin üç boyutlu bir dünyadaki yaşam ile ilişkilendirebileceğimiz bir şey.
Ama belli bir şekilde birleştiğinde,
hala üç boyutlu görünen bir şey yaratabilirler,
varolabilirmiş gibi.
Ama aynı zamanda, olamayacağını da biliyoruz.
Yani beyinlerimizi kandırıyoruz,
çünkü beynimiz onun aslında bir anlam ifade etmediği
gerçeğini kabul etmez.
Ve aynı süreci fotoğrafları
birleştirirken de görüyorum.
Bu aslında farklı gerçeklikleri birleştirmekle ilgili.
Yani bir fotoğrafı gerçekçi gösteren şeyler,
bence hakkında hiç düşünmediğimiz şeyler,
günlük hayatlarımızda etrafımızda olan şeyler.
Ama fotoğrafları birleştirirken,
düşünmek gerçekten önemlidir,
çünkü aksi takdirde bir şekilde yanlış görünür.
Söylemek istediğim şey, gerçekçi bir sonuç elde etmek için takip
edilmesi gereken üç basit kural var.
Gördüğünüz gibi, bu resimlerin özel bir yanı yok.
Ama birleştirildiklerinde, bunun gibi bir şey yaratıyorlar.
Yani ilk kural, birleştirilen fotoğrafların
perspektifleri aynı olmalı.
İkinci olarak, birleştirilen fotoğrafların
ışıkları aynı türde olmalı.
Ve bu iki resimde de bu iki koşul var --
aynı yükseklikten ve aynı ışıkta çekilmişler.
Üçüncüsü ise, eklenti yeri belli olmayacak şekilde birleştirerek,
farklı resimlerin nerede bitip nerede başladığının farkedilmesini
imkansız kılmakla ilgili.
Resmin asında birleşmiş
olduğunu anlamayı imkansız kılmak.
Farklı resimlerin arasındaki sınırlarda rengi, kontrastı
ve parlaklığı eşleştirerek,
alanın derinliği, solmuş renler
ve parazit gibi
fotoğrafik kusurları ekleyerek,
farklı resimler arasındaki sınırları siliyoruz ve
tek bir resimmiş gibi görünmesini sağlıyoruz,
tek resmin temelde yüzlerce
katmandan oluşmasına rağmen.
İşte başka bir örnek.
(Kahkahalar)
İnsanlar bunun bir arazinin resmi olduğunu ve oynanmış
kısmın alt taraf olduğunu düşünebilirler.
Ama aslında bu resim tamamen, farklı yerlerin
fotoğraflarının birleştirilmesiyle meydana geldi.
Şahsen bence bir yer yaratmak, bir yer bulmaktan
daha kolay,
çünkü bu şekilde aklınızdaki fikirlerden
ödün vermek zorunda kalmazsınız.
Ama bu çok fazla planlama gerektiriyor.
Ve bu fikir aklıma kışın geldiğinden,
planlamak ve temel olarak yap-bozun
parçalarını oluşturacak farklı yerleri
bulmak için birkaç ay olduğunu biliyordum.
Örneğin,
balığın resmi balığa çıkmışken çekildi.
Sahiller ise farklı mekanlardan.
Su altı kısmı bir taş ocağında çekildi.
Ve evet, adanın tepesindeki evi daha İsveç tarzı görünmesi
için kırmızıya bile çevirdim.
Yani gerçekçi bir sonuç elde etmek,
bence planlama sayesinde oluyor.
Her zaman bir taslak, bir fikirle başlar.
Ardından farklı fotoğrafları birleştirmek gelir.
Ve burada her bir parça çok iyi planlandı.
Ve fotoğrafları çekerken iyi bir iş çıkarırsanız,
sonuç oldukça güzel ve ayrıca
oldukça gerçekçi olabilir.
Yani ihtiyacımız olan bütün gereçler var
ve bizi sınırlayan tek şey ise
hayal gücümüz.
Teşekkür ederim.
(Alkış)