Tip:
Highlight text to annotate it
X
Zeitgeist Hareketi
Medya Tepkisi
Usame Bin Ladin'in Ölümü
1 Mayis 2011'de
Başkan Barak Obama ulusal televizyona çıkarak 11 Ekim
2011'deki feci olaylarin duzenleyicisi oldugu iddia edilen
Usame Bin Ladin'in Amerikan askeri gucleri tarafindan Pakistan'da
öldürüldüğünü duyurdu.
Dakikalar içinde, tüm televizyon ağlarında
toplumsal psikozun sınırlarında,
duygusal toyluk düzeyinin bir göstergesi olarak
gülünç bir bayram havası şeklinde nitelendirilebilecek
hummalı bir faaliyet başladı.
New York ve Washington sokaklarinda kosan, milliyetci Amerikan
sloganlari atan, sanki bir tarikat uyesi gibi bayraklarini sallayan,
bir insanin olumune cosup ovguler duzen kisilerin
goruntuleri bizim 'modern toplum' diye
adlandirdigimiz igrencligin bir yuzunu daha gozler onune seriyor.
Boyle bir olayin siyasi kullanimindan bahsetmek yada kamu
bilincinin planli, organizasyonlu bir sekilde nasil populer
medya ve Amerikan hukumeti tarafindan kontrol edildigini ortaya
cikarmak bu yazinin kapsaminda degildir.
Bu yazinin amaci daha ziyade, apacik gorunen kocaman
akildisililigi ve icinde bulunulan
durumun gercek nedenleri, cozumleri yada akilci degerlendirmesini yapmaktansa
kulturumuzun nasil *** kolayca yuzeysel sembolik seylerle
yonlendirilebildigi ve kendinden gecebildigini dile getirmektir.
Burda ilk ve en bariz sey
uluslararasi terorizm sorununda Bin Ladin'in
ölümünün hicbirsey ifade etmedigidir.
Usame Bin Ladin’in ölümü intikam ve cezalandırma konusunda
nevrotik sabitlenme sorunu olan bir toplumun duygusal boşalma yaşamasını sağlamıştır.
En basitinden, psikolojik acidan vatandaslarina
her zaman bir baba figuru gibi gelen bu
hukumetin insanlari oldurmenin birseye cozum
olacagi fikrini savunmasi, bircogumuz icin
yasadigimiz cagin degerlerinin ne nitelikte oldugu konusunda
bir durup dusunmek icin yeterli olmali.
Bununla birlikte, duygusal bozukluklarin ve insanoglunun bolunmesinin, siddetin
devamliligini odullendirici tekrarlanip duran korkunc ve kin dolu bu duzenin
otesinde, daha ise yarar bir degerlendirme gelir ki
bu da gercekte ana meselenin ve oncelik
acisindan bu ana meselenin oneminin ne oldugudur.
Bir toplumda herhangi bir insanin olumunun olculemez
sonuclari vardir. Bu sadece birinin olumu degildir.
Bu iliskilerin, dostluklarin olumudur; ailenin, ortak
yasam alaninin dayanak ve butunlugunun olumudur.
11 Eylul 2011'de 3000 insanin gereksiz olumu, dunya savaslari
sirasinda kanserden, hastaliktan, kazadan veya baska seyden
olenlerin olumunden ne daha *** ne de daha az onemlidir.
Toplum olarak, kesinlikle diyebiliriz ki zekamizin
yaratabilecegi en emniyetli sisteme yer veren sosyal yaklasimlarla
bu tur butun gereksiz, onlenebilir sonuclari stratejik olarak
sinirlandirabilecek bir dunya ariyoruz.
Bu baglamda, 11 Eylul
2011'deki olaylara olan ruh bozuklugu duzeyindeki saplanti vahim bir sekilde
asagilayici ve insanoglunun ilerlemesine zarar verici dereceye gelmistir.
Su an oyle bir duzen, ortam yaratildi ki,
bu ortamda farkli ideolojileri olan ve bunlar adina siddete
basvuran kucuk insan gruplarindan olusan altkulturleri yok
etmek icin asiri miktarda para,
kaynak ve enerji harcaniyor.
Ote yandan, sadece Amerika' da her yil
yakalasik 30 000 kisi araba kazalarinda oluyor,
oyle ki cogunlugu kucuk yapisal degisikliklerle onlenebilecekken.
Bu her yil 10 tane 9/11 demektir,
yine de kimse bu salginin derdine dusuyor gibi gorunmuyor.
Ayni sekilde, her yil 1 milyondan fazla Amerikali
cogunlugu cevresel etkenlerle acikca baglantili olan
kalp hastaliklari ve kanserden oluyor.
Dahasi, bu baglamda her sene 330 un
uzerinde 9/11 yasanmasina ragmen,
hukumetin bu hastaliklarin arastirmalari icin ayirdigi
butce sozde 'teror karsiti' operasyonlarda harcanan
paranin yalnizca *** kucuk bir miktari kadardir.
insan hayatini sahiden korumanin ve
kurtarmanin ne anlama geldigi konusundaki onceligin
saptirilmasina ait bu liste daha da uzatilabilir
ve umuyoruz ki degerlerimize iliskin sahip oldugumuz
eldeki bu ciddi dengesizligi fark edebilen bircok insan vardir.
Burda intikam ve oc alma noktasina geri donelim,
ve bu yaziyi Dr. Martin Luther King'den bir alinti ile sonlandiralim,
pasif direnisin gucu ve catisma konusunda belki de en
keskin sagduyu idraki olan kisi.
15 Eylul 1963'te bir Birmingham Alabama kilisesi bombalandi,
ve kilise okuluna giden dort kucuk kiz oldu.
Dr. King halka konusmasinda dedi ki:
'bu dort kiz cocugunu ne oldurdu?'
Cevrene bir bak. Boyle bir sey yapabilecegini hic
dusunmedigin bir *** kisinin bu seytanca eyleme katilmisligini goreceksin.
bu nedenle bu gece, hepimiz mucadele icin
yeni bir karalilikla burdan ayrilmak zorundayiz.
Tanrinin bize verdigi bir is var.
belki bu Amerika'nin ruhunu kurtarmaktir.
bir ulusun ruhunu taslar firlatarak kurtaramayiz.
bir ulusun ruhunu cephaneye sarilip fiziksel
silahlarla saldirarak kurtaramayiz.
Bilmeliyiz ki bizim *** daha guclu bir seyimiz var.
yegane cephanen sevgi olsun.
Daha *** bilgi icin www.thezeitgeistmovement.com adresini ziyaret ediniz.