Tip:
Highlight text to annotate it
X
Ben Afrika hakkýnda böyle konuþabilirim...
...çünkü ben Ýngiliz’im ve eskiden Afrika bizimdi.
Ýmparatorluðumuz vardý ve dünyaya hükmediyorduk.
Siz bizden almadan-- Afrika bizimdi.
50'li 60'lý yýllarda ise...
Afrika kendi kendini yönetmek istedi.
Baðýmsýzlýk istediler ve dediler ki...
..."Biz kendi kendimize yeteceðiz." Biz de, "Tamam" dedik.
Biz de yavaþ yavaþ Afrika'yý Afrikalýlara býraktýk.
70'li yýllarda kendi kendilerine yettiler.
80'li yýllarda ise, bizi telefonla aradýlar.
"Alo" "Alo"
"Kimsiniz?" "Afrika."
"Ne istiyorsunuz?"
"Açlýktan ölüyoruz."
"Bunu önceden düþünecektiniz...
...baðýmsýzlýk istemeden önce."
"Kuraklýk olacaðýný bilemezdik, deðil mi?"
"Kuraklýk mý? Dinle de anlatayým."
Bu gerçek. Ben çocukken 10 yaþýmda falanken...
...çok sýcak bir yaz geçirmiþtik...
...hortum kullanmamýz yasaklanmýþtý.
Çiçeklerimizi sulayamýyorduk.
Gerçekten çok acý çekmiþtik.
Bu nedenle-- Aslýnda doðru söylüyorum.
Uzun bir yaz boyunca, susuz kalmýþtýk.
Ne yapacaðýmýzý bilememiþtik. "Ne yapabiliriz?" diye düþünüyorduk.
Ýnsanlar evlerimize gelip nasýl su tasarrufu,...
...yapacaðýmýzý anlatýyorlardý.
"Diþinizi fýrçalarken musluðu kapalý tutun...
...bardak kullanýn." gibi þeyler söylüyorlardý.
Su tasarrufu için tuvaletlerin sifonlarýna...
...tuðla falan koyuyorlardý.
Televizyonda bilgilendirici videolar çýkýyordu.
Bir tane reklam vardý. Animasyon gibi bir þeydi.
Banyoda iki insan,...
..."Tasarruf edin:
Arkadaþýnýzla beraber yýkanýn." diyordu.
Ki ben yaptým da.
Arkadaþ dediysem, daha çok dedemin arkadaþýydý.
Þey. Durun.
20 lira o zamanlar bir çocuk için iyi paraydý.
Ne var ki?
Ondan çok þey öðrendim. Bana çok þey öðretti.
Mesela, "O öyle yýkanmaz.
Ver bakayým onu." derdi.
Yaþlý þeker bir adamdý.
Ben ona Charlie dede derdim.
Aslýnda benim gerçek dedem deðildi. Bizim evimizin...
...karþýsýnda otururdu ve bizimkiler ne zaman evden gitse...
...hemen bizim eve gelirdi.
Bizim eve gelip "Annen ve baban gitti mi?" "Evet?"
"Tamamdýr, sana sihirbazlýk yapayým mý?" "Yap."
Tüm perdeleri kapatýp gözlerimi kapattýrýrdý,...
...ve oturup kucaðýna bir þapka koyardý.
Sihirli þapka, tamam mý?
"Gözlerini kapat ve sihirli tavþaný hisset." derdi.
Elimi içeri atar--
Elimi atýp--
Küçük garip bir þeydi.
Tüyleri ve kulaðý yoktu.
Ayrýca çok...
...korkak bir þeydi.
Çok korkmuþtu.
Onu okþamamý söylerdi...
...bir defa çok okþamýþtým...
...hastalandý elime bir--
Kesin þunu. Kapayýn çenenizi.
Canlarým benim.
Neden bahsediyorduk, kýtlýk.
Kýtlýk önemli bir sorundur,...
...ki bu da bizi el atmamýz gereken...
...baþka bir tuhaflýða götürüyor.
Olay bir önceki yýlbaþýnda oldu.
Hali vakti yerinde olan, bayaðý iyi arkadaþlarýmýzla,...
...birbirimize karþýlýklý hediyeler alacaktýk.
Ben onlara Harrods'dan kahve makinesi aldým.
En iyisinden ama. Bayýldýlar.
Onlar ise bana hediye olarak bir zarf verdiler.
"Ne ki bu? Kupon mu acaba?" diye düþündüm.
Açtýðýmda kupon olmadýðýný gördüm.
Üzerinde keçi olan bir karttý sadece.
"Bu ne ki?" dedim.
Onlar da "Bu bizim sana hediyemiz,...
...bu keçiyi Afrikalý bir aileye verdik'' dediler.
"Ne?"
Bu arada kahve makinesini kesiyorum,...
...''Geri almak için çok mu geç acaba'' diye.
"Bir daha söyler-- " "Afrikalý bir aileye keçi verdik."
"Öyle mi?"
Yani ben bir bok almadým o zaman.
Çünkü daha bu Afrikalý aileyi bile tanýmýyorum yahu.
Neden onlara keçi vereyim ki?
Bu pek mantýklý-- Olayýn amacý ne yani.
Bu iþin kimseye faydasý yok.
Onlar 250 lira harcamýþlar, benim ise elimde bir þey yok.
Afrikalý aileye de beslenecek bir boðaz daha.
Haksýz mýyým?
Keçi de "Ben neredeyim ulan?'' Durumlarýnda.
''Bu-- Bu ne sikim-- Bu ne boktan iþ.
Bir hafta önce Cotswolds'da hoplayýp zýplýyordum ne güzel.
Ne güzel çimenler, turistler ve cevizler vardý.
Burasý toz yýðýný."
O keçi hiçbir þekilde Afrika'ya gitmek istememiþtir.
Demek istediðim. Hayvan resmen kaçýrýlmýþ.
Bir çuvalda Afrika'ya giden bir bota koymuþlar.
Baþka açýklamasý-- Baþka bir þey olamaz.
"Afrika'ya gitmek istiyor musun?''
"Kesinlikle hayýr. Hayýr."
"Hadi ama. Neden istemiyorsun?"
"Aslanlar."
"Hadi ama. Gerçekten neden istemiyorsun?"
"AIDS."
"Bu seni korkutmamalý."
"Evet korkutmamalýydý."
Bu hayýr iþi olaylarýna dikkat edilmeli,...
...özellikle de yýlbaþýnda.
Sana birisi gelip de...
...suçluluk duygusu verip gidiyor.
Yýlbaþýnda her yer hayýr iþi reklamlarý ile doludur.
Evinde oturmuþ,...
...yýlbaþý yemeðini yiyorsundur...
...her yer yemektir, çok fazla yemek vardýr.
Büyük ihtimalle çoðu atýlacaktýr, deðil mi?
Birden televizyonda þöyle bir þey çýkar...
...ve bu Ýngiltere’de her yýl yaþanýr.
"Üþümüþ ve yalnýz bir kadýn komþun...
...var mý bu yýlbaþýnda?"
Evet var. Ondan ölesiye nefret ediyorum.
Yýl boyunca küfümsü kokusunu ben çekiyorum...
...soðuk havayý beklememe gerek kalmýyor.
Bu sene yaþlý komþum yok.
Geçen sene hipertermi yüzünden vefat etti.
Sonuç. Mükemmel.
Bunun bir baþka çeþidi ise "Bir köpek edinin, yýlbaþý için deðil ömürlük."
Bunu kesinlikle destekliyorum. Bu konularda yardýmsever birisiyim.
Genellikle çocuklar ailelerine,...
"Yavru köpek istiyorum? Yavru köpek istiyorum?" der.
Aileleri de, "Olmaz" der. "Yavru köpek istiyorum? Yavru köpek-- "
Aileleri de çocuklarýný susturmak için alýr, deðil mi?
Çocuklar köpek tatlý iken onunla ilgilenir. Sonra köpek büyür.
Köpek büyüyünce ilgilerini kaybeder, köpekten sýkýlýrlar.
Köpeðin sorumluluklarýný ailelerine býrakýrlar.
Sonra aileleri de köpekten sýkýlýr ve onu terk ederler.
Geçen sene Ýngiltere'de 11000 hayvan terkedilmiþ, bu çok kötü.
Bence çocuklar evcil hayvan edinmeli.
Böylece bazý þeyleri öðrenebiliyorlar.
Benim çocuðum yok ama bir sürü yeðenim var.
Yeðenlerimin de çocuklarý var.
Onlara karþý havalý bir amca olmak için istediklerini hep yapýyorum,...
...ama ayrýca baþýboþ hayvanlara karþý da...
...sorumlu davranmaya çalýþýyorum.
Bu olayý da þu þekilde çözüyorum.
Birinci adým ki ben hep öyle yapýyorum.
Yýlbaþý arifesine kadar beklemelisiniz.
Ben her zaman hayvan barýnaklarýna giderim, satýlan yere gitmem.
Yýlbaþý arifesi oldu mu hayvan barýnaklarý,...
...bakým bölümüne giderim.
Her zaman ellerinde yaþama þansý kalmamýþ,...
...cýlýz bir þekilde doðmuþ...
...uyuþturularak acýsý dindirilecek bir hayvan olur.
Ben de, "Hayýr onu öldürmeyin lütfen.
Onu ben alýrým." derim.
Onlar da, "Ama sadece bir gün yaþayacak" der.
Süper. Harika.
Eve koþarak giderim.
Giderken yolda "Ölme.
Lütfen ölme. Biraz daha dayan."
Biraz daha dayan. Biraz daha dayan.
Hemen yeðenimi çaðýrýrým. Koþarak gelir.
"Ricky amcan sana yavru köpek aldý"
"Amcam bana, yavru köpek almýþ!"
"Aynen, amcacýðýn sana yavru köpek aldý.
Hadi git hemen oynamaya baþla onunla.
Git hadi, oyna."
Yýlbaþý arifesinde köpek ile beraber uyurlar.
Yýlbaþý sabahý uyandýðýnda,...
...köpek ölmüþtür, soðumuþ, ölü, gitmiþtir artýk.
Sonuç. Problem çözüldü.
Ertesi gün olduðunda ise...
..."Köpeðim öldü. Köpeðim öldü." diye aðlarlar.
Onlar da "Ne Amcanýn sana aldýðý köpek mi?
Amcan elinden geleni yaptý, bu artýk onun sorunu deðil." derler.
"Evet öyle."
Ben de "Belki de uyurken aþaðýya yuvarladýn." derim.
"Öyle mi ki? Olamaz! Olamaz!"
Sonra da "Köpeðimi öldürdüm" diye baþlarlar.
"Köpeðimi öldürdüm."
''Hayýr, köpeðini sen öldürmedin.
Ýsa öldürdü...
...hem de doðum gününde...
...çünkü amcanýn hediyesi konusunda...
...yeteri kadar para harcamadýn."
Artýk fikirlerini gelecek sene kadar ötelerler.
Yýlbaþlarýnýn bir baþka büyük kampanyasý da:
Alkol ile araç kullanmayýn.
Bunun yanýnda bu olay...
...günümüzde daha dikkat edilir hale gelmiþtir.
Ben ailemle yaþarken, bu olay yakalanýp yakalanmamakla ilgiliydi.
Ama þu anda insanlar biliyor-- Bu olay hayatlarý mahvedebiliyor.
Ailem ile yaþarken ben de onlarýn arabasýna biniyordum.
"Hayýr, sen sürmemelisin. Çok fazla içtin."
"Sorun deðil. Yakalanmayacaðým."
Þu anda bunun yanlýþ olduðunu insanlar biliyor.
Bunu bir defa ben de yapmýþtým ve gurur duymuyorum..
Hatta yaptýðýmdan utanýyorum. Bir yýlbaþýydý.
Sarhoþ deðildim, ama yasal limiti aþmýþtým.
Biliyorum yapmamalýydým ama arabayý aldým.
Arabayý almamam gerektiðini biliyordum.
Bu bana ders oldu, çünkü neredeyse yaþlý bir kadýný öldürüyordum.
Sonuçta öldürmedim.
Sadece taciz ettim.
Ama olaydan bir þey çýkmadý.
Þansýma, binde bir olan ihtimal gerçekleþti,...
...kadýn Alzheimer çýktý.
Yani iyi bir þahit deðildi.
Örümceklere geçelim.
Her zaman hazýr durumdadýrlar, deðil mi?
Her zaman--
Bir örümcek her zaman için hazýr durumdadýr.
Her zaman þu þekilde durarak hazýr durumda beklerler.
Her zaman hazýrdýrlar, sürekli.
Demek istediðim, çoðu hayvan arada hazýr duruma geçer.
Kediyi ürküttüðünde þöyle yapar...
...birkaç saniyeliðine tabi.
Sonra eski haline döner.
Çoðunlukla kediler yerde yatýyor olurlar, deðil mi?
Bacaklarýný bir noktaya doðrultarak...
...yerde yatýyor olurlar.
Bir örümceði asla o halde göremezsin.
Bir örümceði halýnýn üzerine yatmýþ þekilde,...
...kafasýný eðmiþ ve ayaklarýný þöylece salmýþ...
...þekilde asla göremezsin.
Her zaman--. Her zaman hazýrdýrlar, deðil mi?
Ayrýca her yöne karþý ''Sanki matrix gibi''...
...hazýr durumda beklerler.
Dönmelerine gerek yoktur. 10 adet gözleri vardýr...
...sekiz bacak 10 göz. Aþmýþlar yani.
Hazýr olmaðýný düþündüðünüz zamanlarda bile hazýrdýrlar.
Boþ bir örümcek aðý görüp de,...
"Bu örümcek hazýr deðil." dersin.
"Aða dokunsana." "Neden?"
"Sen dokun bir kere." Aynen þu þekilde çýkarlar.
Lanet hayvanlardan nefret ediyorum.
37,000 farklý örümcek türü mevcut.
37,000 farklý tür.
Her türün altýnda milyonlarca,...
..hatta milyarlarca örümcek var.
Ki bu sadece arthropoda þubesinin,...
...arachnid sýnýfý sayýlarý.
Þu anda en iyi tahminle...
...yeryüzünde 5 milyon...
...hayvan türü mevcut.
Bu 5 milyon türün yüzde biri...
...hala yaþamaktalar.
Yüzde doksan dokuzu ise daha önce...
...yaþadýlar ama þu anda soylarý tükendi,...
...ki bu kalan yüzde birlik kýsým 5 milyondan fazla tür ediyor.
Bu türlerden birisi olan termitleri ele alalým.
Þu anda yaþayan bütün termitlerin aðýrlýðý,...
...dünya üzerinde yaþamakta olan...
... tüm insanlarýn yaklaþýk 10 katý ediyor.
Bu istatistikleri ele aldýðýmýzda...
...bu kitap pek de doðrularý söylemiyor.
NUH
Bu Nuh'un kitabý,...
...çocuklar için olaný.
Pazar Okuluna her hafta katýldýðýmdan...
...bunu bana ödül olarak vermiþlerdi.
Tüm bunlara inanýyordum 8 yaþýnda iken tabii.
"St. Agnes Pazar Okulu.
Sahibi: Rikki Gervais."
R- I-K-K-I.
Firavun faresi gibi, deðil mi?
"Düzenli geldiðinden verilmiþtir."
Bir konuda baþarýlý olmakla alakasý yok yani.
"Her zaman buraya geliyor. Bunu verelim. Gelmeye devam edecek."
"Çok teþekkürler. Teþekkür ederim."
Bize kanýt olarak sunulan þeye bir göz gezdirelim.
"Çok uzun zaman önce, Tanrý dünyayý yeni yarattýðýnda-- "
Buralarý geçelim.
O kadar zamanýmýz yok.
Bu arada "Çok uzun zaman önce" diyor,...
...Ýncil'e göre 5,000 yýl.
Eski Ahit'e göre ise...,
...5,000 yýldan daha az, tamam mý?
Gerçekte ise dünya 4.6 milyar yaþýnda.
Hadi bunu kitaba koyalým.
"4.6 Milyar yýl önce,...
...Tanrý dünya ve gökyüzünü yarattýðýnda-- "
Buna pek takýlmayýn ama.
Bu bize paket olarak geldi, deðil mi?
Demek-- Demek istediðimi anlatabildim mi?
Gökyüzü asla opsiyonel deðildi.
Bu þuna benziyor. "Sana gezegen yaptým." "Nefes alamýyorum ama."
"Atmosfer olsun ister misin?"
"Tabi ki Hem de nasýl."
Aferin ama--
"Her þey güzeldi, her yer huzurluydu...
...Tanrý insanlarý yarattý,...
...ve onlardan kendisi gibi iyi olmasýný istedi."
Kibirli, deðil mi?
"Ama kýsa sürede, insanlar kendi yolunu seçti.
Tanrýyý dinlemediler.
Kötüleþmeye baþladýlar, ve kötü þeyler yaptýlar."
Bakýn þu kötü þeyler yapanlara.
Bundan daha kötü hale gelemezsin, deðil mi?
"Siktir, Siktir kötü þey!"
"Siktir git, kötü þey!"
Tanrý onlara bakarak "Devam edin bakalým.
Yakýnda görüþeceðiz. Yakýnda görüþeceðiz.
Yakýnda göreceksiniz gününüzü. Yakýnda görürsünüz."
Elinde bir çanta ile koþan herifçioðluna bakýn.
Onu sakýn bankaya yatýrma, seni amýk.
Tamam.
"Tanrý insanlara bakarak kendi kendine,...
...''çok kötüleþtiler, Onlarýn...
...dünyadan kökünü kazýyacaðým." diye düþündü.
Gerçekten mi? Gerçekten mi?
Soykýrýma teþebbüs.
Sözlü ve yazýlmýþ uyarýlara ne oldu peki?
Tüm insan--
Tüm insan ýrkýný direkt soykýrýma teþebbüs,...
...sebebi de sarý pantolonlu þiþko...
...diðerinin burnunu sýktý diye.
Gerçekten mi?
Bu ne yahu.
Öfke kontrolü diye bir þey var. Biraz sakin ol yahu.
Sakinleþ yahu.
Hadi bunu konuþalým.
Bu kitabý Karl Pilkington'a anlattým, tamam mý?
O da--
Evet.
Kafasý ayný patates gibi, biliyorum.
Bu kitabý ona anlattým.
"Hepsi çok kötüleþtiler, hepsini dünyanýn üzerinden sileceðim."
Karl da "Çok geyimsi." dedi.
Ben de, "Ne demeye çalýþýyorsun?"dedim.
O da, "Bazý geyler bu þekilde davranýr." dedi.
Tanrý'nýn kapris yaptýðýný düþündüðünü söyledi.
Yani þöyle düþünüyor, "Onlar bana çok kötü davrandýlar,...
...ben de onlara ayný þekilde--
Onlara günlerini göstereceðim. Hepsinin soyunu kazýyacaðým"
Ben de "Karl, Tanrý *** deðil, tamam mý?
Ýncili okusana onlardan nefret ediyor." dedim.
"Ýnsanlar çok kötüleþtiler, hepsini yeryüzünden kazýyacaðým,...
...onlarla yaþayan tüm canlýlarý da."
Kalamar'ýn suçu ne yahu?
Gerçek-- Tanrý çýlgýna dönmüþtü. Nedense?
Ama Tanrý *** deðil. Tanrý *** deðil.
"Ama hala çok iyi bir adam vardý.
Nuh. Nuh Tanrýnýn arkadaþýydý."
Sadece arkadaþ, sakýn yanlýþ--
Sadece arkadaþlardý.
Büyük halkalý küpeleri olan bir arkadaþ.
Allýk sürmüþ.
Neyin-- Neyin peþindeyse artýk. Sen maðarada yaþýyorsun.
Bunlarla ne iþi varsa artýk.
"Sen- Sen ne yapýyorsun?"
"Tanrýyla görüþeceðiz de.
Asla ne olacaðýný bilemezsin. Asla bilemezsin."
Gidon býyýðýyla...
...Tanrý'nýn elini tutuyor,...
...bluz giyen bir Tanrý'nýn.
Tanrý *** deðil.
Tanrý Nuh'a...
''Erkeklere çok kýzgýným-- "
"Ýnsanlara demek istedin herhalde?"
"Her neyse iþte.
Her neyse."
"'Erkeklere çok kýzgýným...
...bu nedenle hepsini yok etmeyi düþünüyorum.
Kuþaðýmý gökyüzüne gerdim. Bu bir gökkuþaðý.".
Bu tarihte kullanýlan ilk kafiye herhalde, deðil mi?
"Bunun sayesinde yeryüzüne çok fazla yaðmur yaðacak...
...ve her þeyin boðulmasýna sebep olacak ama sen boðulmayacaksýn.
Bir gemi inþa etmeni istiyorum.
Büyük bir bot gibi, üç güverteli olsun ve üzerinde çatýsý olsun."
"Botun nasýl yapýlacaðýný biliyorum, dostum."
"Yanýna da kapý yapmayý sakýn unutma."
"Sen beni aptal mý sanýyorsun? Anladýk-- "
"Nuh Tanrý'nýn tüm söylediklerini yaptý...
...ve Tanrý Nuh'a þöyle buyurdu."
Þimdi-- Tamam anladýk...
...bu kitap çocuklar için ama,...
...sonuçta içindeki hikaye Eski Ahit'ten alýntý.
Ama kesinlikle bu kitabýn yazarý...
...bir zoolog deðil.
Demin de söylediðimiz gibi, Yaklaþýk 5 milyon hayvan türü var.
Sanmýyorum ki yazar bunlarý biliyor olsun,...
...bir sonraki cümlemde ne demek istediðimi anlayacaksýnýz.
"Gemine her hayvan türünden bir çift almaný istiyorum...
...iki aslan, iki kaplan, iki fil vb.'"
"Aslan, kaplan, fil baþka'' ''Vb.''
''Hadi iþine bak artýk."
Tanrý "Hayvanlarýn hepsine iyi bak, onlarý canlý tut.'' dedi...
...ve Nuh da öyle yaptý.
Hadi bu olayý gözümüzde canlandýralým.
Tanrý insanoðluna çok kýzgýn...
...insanlarýn yaptýklarýndan býkmýþ, Ýnsanlarýn kötü olduðunu düþünüyor.
Her þeyi yok edip, Nuh ve karýsý ile...
...yeniden kuracak.
Tanrý nedense hayvanlara da baya kýzgýn.
Neden bilmiyorum. Her þeye tekrar...
...baþtan baþlayacak.
Gemi tamamlandý. Tanrý tufaný baþlatýr.
Nuh "Hadi her türden iki tane...
...sadece iki tane, ilk gelenler kazanýr." Der.
Her yer karmaþa içindedir.
Ýki fil koþarak geçer.
Ýki tukan yürümekle meþguller.
Aceleye gerek yok.
Geziniyoruz bebek.
Aslýnda bu daha endiþeli duruyor...
...buna nazaran.
Bu diyor ki, "Sence uçmalý mýyýz?"
"Yok be."
"Yok mu?"
"Yok yahu."
Bunu tüm gece boyunca sürdürebilirim.
"Hayýr mý?"
"Aynen."
"Emin misin?"
"Aynen."
"Yani sonuçta kanatlarýmýz var."
"Ama ayaklarýmýz da var."
"Neden hýzlýca gitmek istemiyorsun?"
"Þu fil bana manalý bakýyor da ondan."
"Evet bakýyorum, var mý diyeceðin?.
Eðer acele etmeye kalkarsan, üzerine basacaðým...
...seni koca burunlu dallama."
"Bir dakika. Sen kime koca burunlu diyorsun?"
"Ne demeye çalýþýyorsun?"
"Tencere dibin kara, seninki benden kara."
"Sen ne demeye çalýþýyorsun? Tencereyle ne alaka-- '"
"Hani bilirsin Atasözü var-- Aman be unut gitsin."
"Ben unutamam ben bir filim seni moron."
Ýki deve, iki aslan, iki devekuþu,...
...iki leopar, iki kaplan, iki zebra.
Anlatmaya çalýþtýðým þey þu.
Þu anda gemide tek bir tür mevcut: Ýki tane zürafa var.
Gemiye ilk onlar gelmiþ. Uzun bacaklarýn faydasý, deðil mi?
Beþ milyon türün daha binmesi gerekiyor.
Sadece iki tane-- Þu anda gemide iki tane hayvan var.
Daha binecek 10 milyon hayvan var.
10 milyon daha, tamam mý?
Neredeyse 10 milyon...
...kadar daha hayvan binecek.
Þu anda gemide sadece iki tanesi var.
Bakýn þimdiden ne kadar yer kaplamýþlar.
Geminin üçte biri dolmuþ.
Peki þu koca götlüler bindiðinde...
...neler olacak acaba?
Aynen!
"Tanrý kýzgýnlýkla yaðmuru baþlattý...
...yaðmur daha sonra tufana dönüþtü,...
...ve yeryüzü su ile kaplandý.
Kýrk gün kýrk gece yaðmur yaðdý.
Tufan ile beraber su en yüksek daðlarý,...
...kaplayýncaya kadar yükseldi.
Bütün canlýlar boðuldu,...
Nuh ve gemidekiler hariç.
Bir de balýklar tabi.
Balýklar için sorun yoktu, deðil mi? Onlar iyiydi.
Aslýnda hoþlarýna bile gitmiþti. Daha iyi durumdaydýlar.
Aslýnda, tüm deniz canlýlarý sevinmiþtir.
Sonuçta daðlar su altýnda kaldý.
Suda yaþayan canlýlarýn alanlarý on katýna çýktý.
Baya güzel bir þey.
Bir yengeç çýkýp da, "Bir daðýn üzerindeyim!
Bu harika yahu! Bu tufaný ben isteme--
Daha önce buraya hiç çýkmamýþtým." demiþtir.
Sanýrým haberlerde hepiniz görmüþsünüzdür,...
...Gloucester'da bir köyü sel basmýþtý.
Gerçekten çök üzücü bir durumdu.
Ýnsanlar-- Ýnsanlar evlerini kaybetmiþ...
...çoðu sandallarla hayvanlarýný taþýyorlardý.
Ve bir sürü yan yana dizilmiþ antika dükkanlarý...
...sular altýnda kalmýþtý.
Aniden gözümde hayatýnda ilk defa bir...
...Antika Dükkaný görmüþ bir balýk canlandý.
"Yani bu bir chaise longue."
"150 gün boyunca dünya su altýnda kaldý.
Sonra Nuh geminin kapýsýný açýp dýþarýya baktý.
Su giderek alçalýyor gibiydi ama nasýl emin olabilirdi ki?"
Tanrýya sorsana. Þimdiye kadar sürekli onunla konuþup duruyordun.
Neden aniden--
Neden aniden gizem yaratmaya baþlýyorsun ki?
"Nuh dýþarýya bir kuzgun yolladý, ama kuzgun hemen döndü.
Kuzgun duracak bir yer bulamadý.
Nuh bir hafta daha bekleyip bu sefer dýþarýya bir güvercin yolladý."
Neden kuzgunun iþine son veriliyor yahu?
"Ama güvercin de geri döndü."
Gördün mü? Kuzgun haklýydý. Bu çok--
"Hala dünya üzerinde kuru alan yoktu.
"Ama bir gün güvercin tekrar gitti ve-- "
Neden güvercin iki kere gidiyor da...
...kuzgun gitmiyor?
Irkçý.
"Ama bir gün güvercin gitti...
...ve bir zeytin dalý ile geri döndü.
Nuh da Tanrý'nýn artýk sinirli olmadýðýný anladý.
Sonra Tanrý Nuh'a hayvanlarý gemiden çýkarmasýný söyledi.
'Dünyayý tekrar canlýlarla dolduruyorlardý.'
Nuh'un ilk iþi bir altar inþa etmek oldu.
Nuh Tanrý onlarý kurtardýðý için ona kurban kesti...
...ve "Sana çok iyi bir kul olacaðým" dedi.
Tanrý da ''Bir daha dünya'ya asla tufan yollamayacaðým.'' dedi.
Gökyüzüne koyduðum gökkuþaðý,...
...artýk sinirimin deðil barýþýn simgesi olacak.
Bu benim erkeklerle aramdaki arkadaþlýðýn iþareti olacak'" dedi.
Bu--
Bu þimdi--
Bu þimdi nasýl kullanýlýyor herkes bilir.
Bunu aynen kullanýyorlar.
"'Bu benim erkeklerle bugün baþlayacak arkadaþlýðýmdýr,...
...ve bir gün oðlum Ýsa sizin için...
...kanýný dökerek bunu kanýtlayacak.'"
"Kim?" "Göreceksiniz."
Böyle bir-- Böyle bir kampanya Eski Ahit'te...
...yoktu ki.
Yakýnda: Devamý geliyor.
"Yanlýþ bir þeyler yaptýðýnda...
...ve yaptýklarýn için kötü hissettiðinde,...
...bu gökkuþaðýný ve Tanrý'nýn...
...kalbinde olmasýný istediði barýþý düþün.
Arkadaþý olacaðýna söz verdi. Ona söz verdi."
Tabi Güvercin kitap serilerindeki diðer 12 kiþiye.
Bende sadece birisi var: Dokuz numara "Nuh."
Baþlýðýndan anlayacaðýnýz üzere, benim favorim...
...þu olurdu. 8 numara "Ýsa ve Kötürüm."
Teþekkürler. Þerefe.
Canlarým benim.
Kitabý--
Kitabýn tamamýný Karl'a okudum ve...
...hepsine inandý. Neden inanmasýn ki? Sonuçta hepsi yazýlmýþ.
Dedim ki "Karl iyi düþün.
10 milyon hayvan bir gemiye nasýl sýðayacak?"
Karl da, "Büyük bir gemi olduðunu söylediler ya." dedi.
Evet söylediler. Doðru.
Ben de, "Ama besin zincirindeki tüm hayvanlarý ayný yere koydular.
Hayatta kalmalarý için birisi diðerini yemeli.
Aslan neden antilop'u yemesin ki?
Ya da örümcek böcekleri neden yemesin?" dedim.
Karl da, "Çünkü zor anlarda iþ birliði yaparsýn." dedi.
Hayret yahu.
Onun sözlerinden bir alýntý kitabý yapmayý isterim.
Alýntý Kitaplarýna bayýlýrým.
Alýntý kitaplarýný okurken keyif duyarým.
Birkaç tane derlemem var.
En sevdiklerimden birisi Winston Churchill.
"Siz malzemeleri gönderin, yeter; gerisini biz hallederiz''i okuduðumda...
"Ne kadar ilham verici." diye düþündüm.
Savaþ tarihinde hiç bir vakit bu kadar çok kiþi...
...bu kadar az kiþiye bu kadar þey borçlu olmamýþtýr'''ý okuduðumda...
..."Ne kadar vatansever." diye düþündüm.
''Eðitimsiz bir insan için, söylenmiþ sözler kitaplarý okumak...
...iyi bir þeydir'' lafýný okuduðumda ise...
..."Seni gidi küstah þiþman." diye düþündüm.
Ýnsanlar sürekli bana Oscar Wilde için...
...gelmiþ geçmiþ en büyük deha diyorlar.
Hadi bunun sebeplerine bir bakalým, tamam mý?
Ýþte size bir tanesi.
''Bütün kadýnlar annelerine benzer, bu onlarýn trajedisidir.
Hiçbir erkek annesine benzeyemez...
...erkeklerin trajedisi de budur.''
Sanki birazcýk geyimsi gibi.
Sizce de öyle deðil mi? Ben-- Hayýr sadece--
Bir tane daha. Baþka bir sözü.
"Yapacak bir þey yok. Her þeye karþý koyabilirim ama ayartýlmaya asla."
Bu da geyimsi. Sanýrým--
Baþýna bir de "Oh" eklemeli.
"Oh, yapacak bir þey yok." Demek istiyorum.
Anladýnýz deðil mi?
Sonuna þu eklenmeli "Her þeye karþý koyabilirim ama ayartýlmaya asla.
Nerede bizde o þans." Anladýnýz deðil mi?
Oscar wilde yýllar önce gümrükten geçerken...
...gümrük memuru Oscar wilde'a...
"Bildirmek istediðinizi bir eþyanýz var mý?'' der.
Oscar Wilde da þu meþhur lafýný eder. "Dehamdan baþka hiçbir þeyim yok."
Bence pek hazýrcevap deðilmiþ. Bence planlanmýþ bir þeydi.
Bence Oscar Wilde gümrükten baþka ülkelere...
...ilk geçtiði zamanlarda "Buyurun bayým".
"Bildirmek istediðiniz bir eþya var mý?" "Yok.". "Teþekkürler. Devam edin lütfen".
"Buralardan geçerken çok zekice...
...bir þeyler söylemeliyim.
Hep ayný þeyi yapýyorum.
Affedersiniz, acaba tekrar geçebilir miyim?''
Ýngiltere’ye geri dönüþ için haftalarca beklemek zorunda,...
...zihninde o aný canlandýrarak. "Bir daha o soruyu--
'Bildirmek istediðiniz bir þey var mý?' 'Deham hariç hiç bir þeyim yok.'
Alýntýlar kitabýna gireceðim."
Haftalar sonra tekrar oraya gider,...
...ayný adamý bulur, ve yanýna gider.
Adam da, "Devam edin." der.
"Bu sefer de sormadý amýna koyim.
Sikeyim böyle iþi.
Affedersiniz, bu sefer de--
Serbest, geçiþ serbest amýna koyim."
Tekrar gemiye biner.
Üç hafta sonra, tekrar döner.
Yine ayný yere gelir, ayný adamý bulur.
Adam o soruyu sorsun diye kurnazca bakýþlar atar.
"Bir þeyler satýn aldýn mý?"
"Soru bu deðil ki yahu.
'Bildirmek istediðin bir þey var mý?'" diye sor.
"Tamam. Bildirmek istediðiniz bir eþya var mý?"
"Deham hariç hiç bir þeyim yok." "Bu popo týkaçlarý kimin peki?"
"Benim. Benim.
Hepsi benim."
Önceden eþcinsellik hakkýnda bir þeyler okumak bile ceza sebebiydi.
Bu konuda baya geliþmeler oldu.
Tabi ki olmasý gereken de bu.
Ýngiltere'de bu konuda yasal yaþ limiti 16.
*** evlilikler için de öyle.
Buna raðmen, ironik bir þekilde...
...bu konularda baya yol kat etmiþ bir yer...
...son seçimlerde baya bir geriledi. Kaliforniya.
Bir referandum yapýldý. *** evliliði...
...için oylama yapýldý ve sonuç hayýr çýktý.
Ýnsanlar ''Bizim buraya...
...taþýnma sebebimiz bu yahu'' diyorlar.
Yani bu öyle bir baðnazlýk ki...
...senin yaþamýna etki etmediði halde...
...baþkasýnýn yaþamýna karýþýyorsun.
Olaylar bir adama sorduklarý þu soru gibi olmuyor.
"Bakar mýsýnýz?, sizce bu iki adamýn evlenmesinin bir mahsuru var mý?"
"Hayýr yok." "Tamamdýr, onlara muamele yap bakayým."
"Ne? Bunun böyle olacaðýný-- "
Bu olmuyor, deðil mi?
Bu olmuyor.
Bu öyle bir baðnazlýk ki...
... *** evliliklere itiraz edenler...
...ile onlarýn önüne gelenle yattýðýný ve ahlaksýz olduðunu iddia edenler...
...ile genellikle ayný kiþiler.
Ama insanlar geylerin Tanrý huzurunda tek eþli...
...ve þükreder þekilde olmasýný istemiyorlar.
Kaliforniya'da yaþayan *** birisi için her þey,...
...çok kafa karýþtýrýcý geliyordur.
''Her þeyi yapabiliyoruz ama evlenemiyoruz." diye düþünüyorlardýr.
Kafalarý çok karýþýk olmalý.
Hakimlere gidip þunu yapmalýlar.
"Affedersiniz, kurallarý öðrenebilir miyim?"
"Neyi öðrenmek istiyorsun?"
"Ne yapýp yapamayacaðýmýzý bilmiyorum da."
"Bana sorabilirsin." "Bir adamla evlenebilir miyim?" "Hayýr."
"Ona arkadan çakýp...
...muamele çekebilir miyim?"
"Tabi ki."
"Yani--
Onunla evlenemem yani, hayýr.
Ama ona--
Þöyle--
Peki-- Peki daðdan bir adam kaldýrýp...
...sabaha kadar her yerine attýrdýktan sonra...
...sabaha karþý onu týkýrdamýþ halde sokaða atabilir miyim?"
"Tabii ki yapabilirsin."
"Ama onunla evlenemem.''
"Evlenemezsin."
"Evlenemezsin, bunu sorup durma, tamam mý?"
"15 tane adamý sýraya dizip-- "
Lak lak oluyor iþte.
"15 tane adamý sýraya dizip...
...zevk olsun diye hepsine muamele çekebilir miyim?"
"Ýstiyorsan, tabi ki."
Bu baya zor olurdu, deðil mi?
15 adama birden muamele çekmek.
Ayný tabak çevirmece gibi, deðil mi?
Çünkü--
Çünkü bir kerede en fazla iki kiþiyi yapabilirsin.
Elindeki iki tanesi patlamaya hazýrken,...
...diðerleri söner.
"Lanet olsun.
Ýþte budur. Lanet þey.
Tamamdýr, tamamdýr, tamamdýr."
15 adama muamele çekmek, yýkmacýlýk ile ayný þey deðil mi?
Bunu söyleyeceðimi hiç düþünmemiþtim.
Tekrardan yani.
Bazý insanlar ''*** olmak hiç doðal deðil." diyorlar.
Gayet doðal, ve bunu kanýtlamak için size bir kitap getirdim.
Homoseksüellik insanlarda olduðu gibi...
...hayvanlarda da ayný oranda meydana gelir.
Bu gerçek bir kitap.
Kitabýn adý "Biyolojik coþkunluk:
Hayvanlar arasý eþcinsellik ve doðal çeþitlilik"
Bruce Bagemihl tarafýndan yazýlmýþ, tamam mý?
"Kanýtlar bize gösteriyor ki,...
...aslýnda içlerinde eþcinsel bir topluluk bulundurmayan...
...hiçbir hayvan türü yok."
Bu þempanzelerin bir caddede toplanýp...
...deri kýyafetler giyeceði anlamýna gelmez.
Bu sadece--
Onlarda olay biraz daha basit.
Bu gerçek bir kitap.
Ýlk slayt’ý açabilir misiniz, lütfen?
Ýþte.
Tamam.
Bu kitap gerçek, tamam mý?
Kesinlikle gerçek, tamam mý?
"Ýki erkek makak yalanýyorlar."
Ortakça-- Paylaþýyorlar.
Paylaþarak takýlýyorlar.
Sýradaki slayt.
Tamamdýr.
"Bir erkek maymun,...
...diðer bir erkek maymuna üreme organý gösterisi düzenliyor."
Ben--
"Sence nasýl?" diye soruyor.
Diðeri de "Ne?" diyor.
"Yala þunu."
Þu küçük ele bakýn.
"Neden ki?" "Çünkü biz geyiz."
"Ben *** deðilim." "Kesinlikle geysin."
Onu nasýl tuttuðuna bir bakýn.
Daha etkili olsun diye bacaðýný kaldýrýyor bir de.
"Daha fazla yaklaþ.
Daha fazla. Daha fazla." der gibi.
Þuna baksanýza yahu.
Bu kitabý keþfettiðimdeki yüz ifademi düþünebiliyor musunuz?
Aman tanrým.
Sýradaki slayt, lütfen.
Ýþte tamamdýr.
"Diþi bir dað sýçaný diðer diþinin üzerine biniyor."
Bunu neden yapýyorlar bilmiyorum...
...çünkü ikisi için de pek mantýklý deðil.
Tabi yukarýdaki beline bir *** baðladýysa baþka.
Sýradaki slayt.
Bu biraz daha ilginç.
"Erkek yunuslar arasýnda iki çeþit iliþki türü:
Yukarýdaki, arkadan girme;...
...aþaðýdaki ise nefes deliðinden girme."
Aynen öyle. Ýþte bu.
Aslýnda--
Bu bunu...
...kafadan beceriyor!
Kafasýndan yahu.
Biri diðerini kafasýndan beceriyor, bayanlar--
Bunu daha önce hiçbir belgeselde görmemiþtim.
Bunu daha-- Bunu daha önce neden görmedim ki?
Bunu neden yapýyorlar ki?
Bu belki doðada olmuyor.
Belki de denizde, bir hapishanede yaþýyorlar.
Þöyle-- Þöyle düþünüyorlar herhalde...
"Sikerim yahu, iki erkeði bir yere koydular.
Bazý insanlar balýk olduðumuzu düþünebilir...
...ama sonuçta o iþi biz de yapýyoruz."
Þunun yüzüne bakýn yahu.
Aynen þöyle.
Aþaðýdaki diðerine, "Dave."
"Ne var?"
"Biz-- Biz de yukarýdakiler gibi yapalým mý?"
"Olmaz. Ya böyle yapacaðýz, ya da yapmayacaðýz."
"D-Dave?"
"Ne var be?! Ne var?!"
"Dave, Dave.
Seni seviyorum...
...ama nefes alamýyorum yahu''.
Bu gerçek bir kitap. Bu gerçek bir kitap.
Kitabýn kapaðýný-- Bakýn.
Hayvanlarýn ne kadar *** olabileceðine dair...
...rengarenk bir hindi...
...bulmalarýna bayýldým.
Dünyanýn en geyimsi hayvaný.
Umarým-- Umarým bunlarla kimsenin alýnmasýna...
...sebep olmamýþýmdýr Yok gerçekten öyle. Gerçekten.
Demek istediðim bunun için uðraþmýyorum.
Eðer birileri alýndýysa, ki kesin öyledir,...
...özür dilemem.
Bence siz de öyle yapmalýsýnýz.
Siz yaptýðýnýz þeyleri haklý göstermek zorundasýnýz.
Ben her zaman bir komedyenin...
...tabulaþmýþ, konuþulmamýþ þeyleri konuþmasý gerektiði savunurum.
Yoksa ne gereði var ki.
Dýþarýda yeterince böyle komedi var.
Her zaman böyle ayný þeylerden bahsetmek...
...bir farklýlýk getirmiyor ki.
Çok ileri gittiði için özür dileyen...
...sürü ile komedyen var.
Bence, bilirsiniz iþte, o þekilde---
"Üzgünüm, öyle demek istemedim." derler genelde.
Daha iyisini düþüneceksin, yapacaksýn o zaman.
Dýþarýda sanki bir cadý avý var ve insanlar,...
"Hakkýnda þaka yapýlamayacak bir þey var mý?" diye soruyor.
Hayýr, hakkýnda þaka yapýlamayacak hiçbir þey yok.
Bu þakaya da baðlý tabi.
Komedi iyilik veya kötülükten gelir,...
...ve bunun kararý size baðlýdýr.
Ýðrenç þakalar için birçok tartýþma oluyor.
"Komedyenler çok iðrenç þaka yapýyor." diyorlar.
Ýðrenç þakalarýn olayý þu aslýnda.
Ýðrenç bir þaka yaptýðýmýzda, bu olayý anlayýp gülmekle alakalý...
...olaya gülmek onu yapmak istediðimiz anlamýna gelmez.
Pedofili bir adama gidip ona böyle þaka anlatmam ki.
Ona gidip de, "Dostum,...
...bu þakaya gerçekten bayýlacaksýn." demem ki.
Ne demek istediðimi--
Kariyerim boyunca söylediðim hiçbir þey için...
...sorun yaþamadým çünkü bu alanda özür dilemekten kaçýnýyorum.
Ne yapabilirler ki?
Büyürken, bir þeylerle uðraþýrken...
...iþler biraz ters þekilde gidebilir.
Tabi yunusun yaptýðý gibi deðil. Anladýnýz siz--
23-24'lü yaþlarýmda,...
...kýz arkadaþýmla beraberken bir çiftle tanýþmýþtýk.
Ýngiltere'nin kuzeyinden Londra'ya taþýnmýþlardý.
Çalýþtýðým yere falan gelirlerdi...
...ve oturup bir þeyler içerdik.
Gayet iyi ve eðlenceli insanlardý.
Onlarla birkaç defa görüþtükten sonra,...
...kýz arkadaþýmla beni evlerindeki bir partiye davet ettiler.
Biz de gittik.
Yemekli bir partiymiþ, ziyafet yani...
...ve bize bu konudan bahsetmemiþlerdi.
Bu ziyafet aslýnda aileleri içinmiþ...
...buradaki yaþamlarýný görmek için onlar da gelmiþler.
Annesi, babasý, amcalarý, dedeleri...
...herkes-- Yaþ ortalamasý 85 yani, tamam mý?
Biz olaya sonradan dahil edilmiþiz yani.
"Yaþýtýmýz kimseyi tanýmýyoruz yahu.
Doðru Ricky ve Jane var." diye düþünmüþler. Biz de gittik.
Hepsini tanýmaya çalýþtýðýmýz için,...
...hepsiyle gece boyu tek tek konuþtuk...
...ama yaþlý olanlarla da pek kaynaþamadýk.
Hep söylediðim gibi, biz komediyi ferahlamak,...
...ve rahatlamak için kullanýrýz,...
...ama genellikle de insanlarý daha iyi tanýmak için.
Aradaki buzlarý kýrmak için kullanýrýz.
Açýk fikirli misin? Neleri ve ne kadarýný anlayabilirsin gibi.
Ben her zaman insanlarý güldürmek adýna...
...sýnýrlarý daha çok zorlarým hayal güçlerini artýrmak için.
Bilirsiniz iþte-- Sonra her þey düzelir diye düþünürüm.
Hafif bir þaka ile baþladým ve þunu anlattým.
Küçük kýz salýncaktan neden düþmüþ?
Çünkü kollarý yokmuþ.
Evet güzel.
Buna güldüler. Hem de sizden daha fazla.
Hem de iki kiþi, çok sað olun yani.
Ben de ''Sorun yok, anlýyorlar'' diye düþündüm.
Giriþi yaptýk ya...
...olayý biraz da abarttým ve þunu anlattým.
Biraz daha alkol almalýyým.
Arabayý hazýrla, ciddiyim.
Tamamdýr.
Þunu anlattým.
Yaþlýlarýn duymadýðýndan emin olun.
"Baba evinde koltuðuna oturmuþ,...
...gazetesini okuyor.
Küçük kýzý koþarak içeri giriyor. Kýz sadece altý yaþýnda.
'Merhaba tatlým.' 'Merhaba babacýðým.'
'Oyun mu oynuyordun?' 'Evet.'
'Parkta, deðil mi?' 'Evet.'
'Arkadaþlarýnla oynuyordun, deðil mi?' 'Evet ama bir adam gelene kadar.'
'Bir adam gelene kadar mý?'
'Evet bir adam geldi ve arkadaþlarýma gitmesini söyledi,...
...biz de adamla baþ baþa kaldýk.'
'Tatlým, gel-- Gel bakayým.
Ne olduysa, hiçbirisi senin suçun deðil.
Tamam mý tatlým? Hiçbirisi senin suçun deðil.
Ama babana ne olduysa tüm detaylarýyla anlat?'
'Beni bir aðacýn arkasýna götürdü...
...hiç kimse ne yaptýðýmýzý göremesin diye.'
'Tanrým, tatlým sonra ne oldu peki?'
'Kýyafetlerimi çýkardý.'
'Tanrým. Sonra ne oldu? Sonra ne oldu?'
'Sonra þeyini çýkardý.'
'Tanrým, tatlým sonra ne oldu peki?'
'Hiçbir þey olmadý. Hepsi bu kadar.'
'Aman be bir þeyler uydursana.'"
- Þerefe. - Daha fazlasýný anlat, Rick.
Bunu kimseye anlatmayýn. Sürprizi kaçmasýn.
Bunu anlattým iþte. Gece alkolle...
...ve þakalarla devam etti.
Sonunda 10'a çeyrek kala gibi yemek için oturduk.
Ýki masayý birleþtirerek.
Ev sahipleri masanýn sonuna oturdular. Beni de masanýn tam göbeðine,...
...tatlý ama saðýr 80 yaþýndaki, adamýn tam karþýsýna oturttular.
Muhabbet de biraz istediðim gibi deðildi.
20 dakika geçtikten sonra, Ian kendisi ev sahibi oluyor,...
" Ricky, o þakayý anlatsana." Dedi.
Ben de "Ne?" dedim.
Yaþlýlar da, "Biz þakalara bayýlýrýz." dediler.
"Öyle mi?"
Ben Ian'a baktým o da, "Sorun olmaz." dedi.
Ben de "Ýyi bakalým." dedim. Ian tekrar kendi sohbetine döndü.
Hepsi kulaklarýný açmýþ beni dinlemekte.
Ben de--
Baba evinde oturmuþ gazetesini okuyor.
Küçük kýzý koþarak-- "Hepsini anlattým.
En sonunda "Aman be bir þeyler uydursana." dedim.
Derin bir sessizlik çöktü.
Ian'a baktým o da "Bu þakayý deðil!" dedi.
Çok teþekkür ederim. Harikasýnýz.
Ýyi geceler.
Teþekkürler. Çok teþekkür ederim.
Çok teþekkür ederim. Þerefe.
Teþekkürler. Harikasýnýz.
Çok teþekkür ederim.
Þikago'ya bayýlýyorum. Süper bir yer deðil mi?
Süper deðil mi?
Çok güzel zaman geçirdim.
Teþekkür-- Çok teþekkür ederim.
Þunu söyleyeyim Buraya gelmek için...
...volkanik bulut arasýna yine-- Her þeye deðer.
Harika bir-- Terörist saldýrý.
Dürüst olmak gerekirse uçmaktan hep korkmuþumdur.
9-11'den birkaç hafta sonra uçmuþtum.
9-11'den sonra,...
...dünya biraz çýldýrdý, bildiðiniz gibi.
Gayet anlaþýlabilir bir durum. Kurallar deðiþti...
...sinir, korku, kafa karýþýklýðý...
...þüphe hepsi birbirine girdi.
Ben kendimi her zaman liberal birisi olarak...
...görmüþümdür, ve bunu 9-11'den sonra bile...
...hep böyle tutmaya çalýþtým.
Barlarda arkadaþlarýma...
"Böyle konuþamazsýn.
Burasý koskoca medeniyet. Bu saçmalýk.
Haksýzlýk etmeyin.
Herkesi ayný kefeye koymayýn.
Uçmak hala en güvenli ulaþým yöntemi.
Kötü olasýlýk 60 milyonda bir-- " gibi þeyler diyordum.
Rasyonel olmaya çalýþýyordum. Bu barlarda böyle tabi.
Uçacaðým zaman daha çok "Þu adamý bir daha arayýn.
Bir daha arar mýsýnýz?
Üzerinde-- Benim aramamýn bir sakýncasý var mý?
Ben-- Ben-- "
9-11'den sonra, Tüm bu aramalar falan--
Ben hala rasyonel ve sakin kalmaya çalýþtým.
"Þu anda bir uçaða bomba yerleþtirmek...
çok daha zordur.'' gibi þeyler düþündüm.
Bu-- Biliyorsunuz, sýnýrlamalar çok daha katý artýk. Daha güvenli."
Sonra fark ettim ki bir teröristin...
...bomba ile beraber uçaða binmesine bile gerek yok.
Isýya duyarlý füzeler bulundu,...
...onu bir yerlere koyarak uçaðýn kalkýþýndan sonra...
...on dakika içinde uçaðý patlatabilirler.
Ben de uçaklarda artýk,...
"Tamamdýr, menzil dýþýna çýktýk. Bomba kimde?" gibi þeyler söylüyorum.
Demin de söylediðim gibi, 9-11'den birkaç hafta sonra...
...uçaða binmiþtim.
Havalandýktan sonra yine ayný þeyi yaptým.
"Menzil dýþýndayýz. Tamam bu iyi."
Hala biraz gerginim ve hostese--
"Okuyabileceðim dergi falan var mý?" dedim.
Ýyi dinleyin. Hostes gayet yüksek bir sesle...
..."Hayýr tatlým, dergi falan yok.
Baya önemli kesintiler yapmak zorunda kaldýk...
...çünkü biz de 9-11 dolayýsýyla dava edilen þirketlerden biriyiz."
Kural Bir: 9-11'den bahsetme.
Bu konuda etrafta yeni kurallar kitabý var her yerde.
"Elinde kahve varken 9-11'den bahsetme."
Demek istediðimi anladýnýz, deðil mi?
Kural iki: "Önemli kesintiler." deme.
Eðer birisi ''Önemli kesintiler'' derse...
...benim aklýma dergi gelmez.
Benim aklýma uçak bakým hangarýnda...
..."Sence bu perçinlere gerek var mý?'' diyen bir adam gelir.
Bu sadece-- Ne düþüncesiz bir davranýþ þekli.
Ben her zaman birinci sýnýfta uçarým.
Biliyorum siz asla öyle yapamazsýnýz.
Ben sizin için uçuyorum, gerçekten öyle.
Bazý uçuþlarým için 25 milyar falan ödüyorum?
Ve bunun karþýlýðýnda en kötü senaryo gerçekleþirse...
...ben yumuþak bir þekilde...
...ýssýz bir adaya falan inmeyi isterim.
Ama öyle olmuyor.
Sizin gibi zayilerin arasýna ben de kaynýyorum.
Bu hiç adil deðil, deðil mi?
Biliyorum siz beni kurtarmak istersiniz, ama yapamazsýnýz.
Haberlere falan çýkarýz.
Haberlerde muhtemelen ismi söylenen tek kiþi ben olurum.
Sizden de "Diðer 230 kiþi," diye bahsederler.
Her neyse. Tamam.
Yine bir gün New York'tan geri dönmek--
Bir cumartesi gecesi saat 9:25, J.F.K. Havalimanýndan London Heathrow'a,...
...uçuyorum, birinci sýnýftayým.
Demek istediðim þu.
Bence korku rasyonel düþünmeyi engelliyor.
Oradayým.
Bütün hafta boyunca o uçuþu beklemiþim.
Olayý hatýrlýyor musunuz bilmiyorum...
...belki de bu olay birkaç defa olmuþtur.
Olay olalý birkaç sene oldu.
Amerika'nýn tüm haber kanallarýnda...
...en altta þöyle bir yazý...
...sürekli geçiyor. "Amerika kýrmýzý alarmda.
Büyük bir þehirde bu hafta sonu tekrar 9-11 gibi bir olay...
...olacaðýnda dair bilgi aldýk,...
...saldýrý büyük ihtimalle de New York ya da Los Angeles'a düzenlenecek.
Eðer zorunda deðilseniz uçmayýn."
Ben uçmak zorundaydým çünkü film çekiyordum.
Neyse--
Tamam mý?
Birinci sýnýf salonunda sadece ben varým,...
...ve hala mantýklý davranmaya çalýþýyorum.
"Þu anda daha güvendeyiz...
...çünkü herkes terörist aramakta.
Büyük ihtimalle olayý Pazartesiye ertelemiþlerdir." diye düþünüyorum.
Tamam mý?
Sonra korktuðum gerçekleþti. Korku mantýklý düþünmemin önüne geçmiþti.
Azýcýk-- Birazcýk hayal kýrýklýðý yaþadým bu yüzden.
Uçuþtan yarým saat kadar önce, birinci sýnýf salonuna...
...bir adam geldi.
Kuzey Afrikalý mý? Orta doðulu mu?
Yoksa Asyalý mý? Bilmem ama...
...adam tam teçhizat, tamam mý?
Sakal, deðiþik bir çanta, tamam mý?
Alýn size orta sýnýf bir liberal.
Ben de--
Ben de birden görevlilerle...
... banal bir muhabbete giriyorum, "Uçuþ ertelenmedi deðil mi?"
"Yok ertelenmedi." "Acaba Londra'da hava nasýldýr ki?"
"Biraz bulutlu ama-- Ýþte orada!"
Tamam mý?
Bu olmadý tabi ki. Oradan ayrýldým, tamam mý?
Adama bakarak aklýmdan bir sürü þey--
Bütün hafta yaþadýklarým Gözlerimin önüne--
Haberlerde söyledikleri falan.
Kafamda iyi ile kötünün ve mantýk ile mantýksýzlýðýn...
...kavgasý yaþanýyor.
Birisi diyor, "Bu bir intihar bombacýsý."
Diðeri de "Salaklaþma tabi ki de deðil."
"Bildiðin öyle." "Nerden biliyorsun?"
"Onlarýn tipleri böyle olur."
"Ne diyorsun be?"
"Sakal diyorum."
"Salaklaþma, tamam mý?"
Sonra adam bir yeri aradý.
Ne dediðini anlayamýyordum ama,...
...sanki biraz sinirli gibiydi.
Bu baþladý, "Telefonla görüþüyor!"
Bu da "Sen de demin görüþtün ya."
"Evet ama baþka dilde konuþmadým ben."
"Çeneni kapa, tamam mý? Adam güvenlikten geçti.
Hepimiz gibi, o da geçti."
"Sakalý da kontrol ettiler mi?" "Evet sakalý da kontrol ettiler.
Evet sakalý kontrol ettiler."
Bu arada ona bakmaktayým-- Aklýmdan geçirdiklerim yüzünden...
...biraz dalmýþým herhalde.
Ona bakarken beni yakaladý ve þöyle yaptý.
Bu da, "Adam anladý adam biliyor!" demekte. Tamam mý?
Diðeri de, "Hayýr adam ona baktýðýný biliyor.
Bu önyargýlý davranýþý aylardýr yaþamakta. Ona bakmayý kes."
"Ama sakal--." "Evet-- " Tamam mý?
Ama bu taraf yavaþ yavaþ kazanmaya baþlýyor.
Korku dünyadaki tüm mantýklý düþünceleri yenmeye baþlýyor.
Bu baþlýyor, "Bence baþýmýza bu gelebilir."
"Evet ama büyük ihtimalle. Gelmeyecek."
"Ama her þey olabileceðini gösteriyor."
"Evet ama yine de olmayacak-- "
"Bizim baþýmýza gelmeyeceðini söyleme.
9-11'i yaþayan insanlar da öyle düþünüyorlardý."
"Doðru ama bu tüm teknolojik geliþmeler-- "
"Ayný zamanda, onlar da...
...yeni yöntemler geliþtirdiler.
Biz de olayý bir sonraki seviyeye çekmeliyiz." "Evet haklýsýn."
Birden düþündüm ki, "Tanrým, buraya kadarmýþ. Buraya kadar."
Mide bulantýsý falan derken, birden farkýna varýyorsun ki,...
"Tanrým, bu olaya þahitlik-- "
Bu da, "Tamam hadi onu þikayet edelim." diyor.
Diðeri, "Hayýr." diyor.
"Neden hayýr diyorsun?"
"Çünkü birileri ýrkçý olduðumuzu düþünecek."
"Hadi siktir et.
Hadi þikayet edelim de yanlýþ yapmýþ, utanmýþ,...
...yaþayan bir ýrkçý olalým, ne olur ne olmaz."
Ben de "Hayýr" dedim ve þikayet etmedim.
Uçaktakinin kesinlikle intihar bombacýsý olduðu düþünüyorum.
Uçakta kalýp öleceðimi düþünüyorum,...
...ama bu konuda bir þey yapamýyorum.
Neredeyse aðlayacaðým.
Ve bütün bunlar birkaç dakikada oluyor.
Daha sonra adamýn karýsý geldi ki onda da tüm teçhizat var...
...ayrýca iki tane küçük kýzý var.
Birden ben "Tabi ki adam bir intihar bombacýsý deðil.
Eðer 72 Bakire'yi izlediyse...
...karýsý ve çocuklarýný yanýnda getirmezdi." diye düþündüm.
Tamam mý? Bu--
Uçaða bindim ve adam tabi ki de terörist deðildi.
Biraz utanmýþtým ve olayýn komik tarafýný gördüm.
Baya da rahatladým.
Adam bir iþadamýydý ve ailesine baðlý birisiydi.
Uçakta çocuklarý sürekli koltuðuma çarparak...
...koþup duruyorlardý.
Adam bu konuda hiçbir þey yapmýyordu.
Hiçbir þey yapmýyordu.
Adam onlarý kovalýyordu kýzlar ciyak ciyak baðýrýyorlardý.
Yarým saat geçtikten sonra, dürüst olmak gerekirse...
...birisinin uçaðý patlamasýný ister hale geldim.
Bu olaylardan sonra farklý hissetmeye baþladým.
Bu terörist saldýrýlar konusunda paranoyaklaþmaya baþladým...
...ve gideceðim yerlere özel jetlerle...
...helikopterlerle falan gitmeye baþladým çünkü çok zenginim.
Yok yok.
Yok deðil.
Bu konuda felsefem þuydu...
...araçtaki tek insan benim...
...ve üzerimde kesinlikle bomba yok,...
...o zaman sorun da yok.
Bir gün yine helikopterle gideceðim...
...ve helikopterin ineceði yerde bekliyorum.
Ýki gün öncesine dönelim.
Evimdeyim, mýsýr gevreði, cheerios,...
...ve bir karton süt var...
...hani üzerinde kayýp insan resimleri olan sütlerden.
Bunlardan binlercesini görmüþtüm daha önce.
Bu biraz daha farklýydý çünkü kaybolan bir çocuktu, daha üzücü--
Yanlýþ anlamayýn, kim olursa olsun kötüdür tabi.
Muhtemelen yaþýndan dolayý,...
...ve kaçýrýlmasýndan dolayý bilirsiniz iþte.
Tabi konuþmadan da olabilir biraz. Annesinin sözleri vardý.
Kýzýnýn ismini falan da...
...hatýrlýyorum ama söylemeyeceðim.
Son görüldüðü günü, yeri falan da hatýrlýyorum.
Annesi þöyle diyordu. "Beþ yaþýnda,
Sarý saçlý, mavi gözlü, her zaman güler yüzlü.
Lütfen yardým edin."
Tüm bunlar aklýmda kalmýþ.
Ýki gün sonra.
Yüksek bir binada, helikopter bekliyorum.
Aþaðýya depo...
...gibi bir yere bakmaktayým.
Bir yere gözüm takýldý, tamam mý?
Birisi kahverengi bir battaniyeyi...
...koli bandý ile...
...perde gibi yapýþtýrmýþ.
Battaniye düþtü ve ben içeriye baktým.
Bu olay gerçek.
Minder hariç odada bir þey yok.
Minderin dibinde de elleri baðlý küçük bir kýz var.
Kalbim küt küt--
Beþ yaþýnda, beþ yaþýnda.
Sarý saçlý, sarý saçlý. Mavi gözlü, mavi gözlü.
Her zaman güler yüzlü, aðlýyor.
Ne var?
O-- O olamazdý ki.
Orada býraktým.
Çok teþekkür ederim. Harikaydýnýz.
Ýyi geceler, Þikago. Þerefe!
Teþekkürler. Þerefe.
Teþekkür-- Çok teþekkür ederim.
Çok teþekkür ederim.
Teþekkürler. Þerefe.
Teþekkürler.
Þerefe.
Herkese iyi geceler. Teþekkürler.