Tip:
Highlight text to annotate it
X
Çeviri: Erdem Yildirimer
Peki, nerede o robotlar?
40 yılı aşkın süredir çok yakında gelecekleri söylenen robotlar.
Çok yakında bizim için herşeyi yapıyor olacaklar.
Yemek, temizlik, alışveriş, inşaat yapıyor olacaklar. Ama hala ortalıkta yoklar.
Bu arada kaçak göçmenler tüm bu işleri yapıyorlar,
ama ortada hiç robot yok.
Peki bu konuda ne yapabiliriz? Ne diyebiliriz?
O yüzden ben belki biraz farklı bir bakış açısıyla yaklaşarak
bu duruma nasıl daha farklı bir şekilde bakabileceğimizi anlatacağım.
Gördükleriniz bir böcekle, 1988'den kalma
isveç yapımı bir kol saatinin röntgenleri. Bunlara şimdi baktığınızda görünen ile,
o zaman bakıldıığında görünen aynı.
Hala aynı parçaları üretebiliyoruz, doğru parçarları yapıyoruz,
gerekli işlem gücü için devreleri üretebiliyoruz,
ama aslında, hakikaten çalışacak ve bu sistemler gibi uyumlu olabilecek
birşey ortaya çıkarmak için bu parçaları düzgünce birleştiremiyoruz.
Öyleyse bunlara başka bir yönden bakmayı deneyelim.
Tüm tasarımcıların atası, en iyi tasarımcıyı çağıralım o zaman:
değişimin bizim için neler yapabileceğine bir bakalım.
Biz de kalıplar, motorlar ve sinir hücreleri gibi
robot parçalarını birbirine karıştırdık ve ilkel bir çorba yaptık.
Bunların hepsini bir araya koyduk ve bir çeşit doğal ayıklanma süreciyle
mutasayona bıraktık ve ilerleme kabiliyetlerine göre onları ödüllendirdik.
Çok basit bir işti ve onun sonucunda ne olacağını görmek enteresan oldu.
Baktığınızda, çok farklı makinaların ortaya çıktığını
görebilirsiniz. Hepsi etrafta dolaşıyor,
farklı şekillerde yol alıyor, ve sağ tarafta gördüğünüz gibi,
biz bunlardan bir iki tane yaptık, ve onlar
gerçekte de çalışıyorlar. Onlar pek muhteşem robotlar olmasalar da,
sonucunda bizim onları ödüllendirdiğimiz şeyi yapmak için geliştiler:
ileri gitmek için. Aslında bunların hepsi canlandırmada yapılmıştı,
ama biz bunu gerçek bir makinada da yapabiliriz.
İşte burada gördüğünüz fiziksel bir robot,
ve o aslında bir makinanın üzerinde
yarışan veya değişen bir beyine sahip.
Bu bir rodeo gösterisi gibi, herkes makinayı bir defa sürüyor
ve makinayı ilerletme veya hızlandırma
miktarlarına göre ödüllendiriliyor.
Ve görüldüğü gibi bu robotlar dünyayı ele geçirmek için
henüz hazır değiller, ama
düzenli olarak nasıl ileri gidebileceklerini öğreniyorlar,
ve bunu kendi kendilerine yapıyorlar.
Bu iki örnekte de gördüğünüz gibi, temel olarak
sanal ortamda yürümeyi öğrenen makinalarımız ve
aynı zamanda gerçek hayatta yürümeyi öğrenen makinalarımız var.
Ama ben size farklı bir yaklaşım göstermek istiyorum,
işte burada gördüğünüz 4 bacağı olan robotumuzun,
8 motoru var, 4 adet dizlerde ve 4 adet kalçada.
Bunun yanında makinanın hangi yöne eğildiğini gösteren
eğim algılayıcıları var.
Ama bu makina kendisinin neye benzediğini bilmiyor.
Siz ona bakıyor ve görüyorsunuz ki 4 bacağı var,
ama makina kendisinin bir yılan mı yoksa bir ağaç mı
olduğunu bilmiyor, bu konuda hiç bir fikri yok,
ama bunu öğrenmek için uğraşacak.
İlk başlarda rastgele hareket ediyor
ve sonrasında nasıl göründüğünü anlamaya çabalıyor.
Ve görüyorsunuz aklından bir sürü şey geçiyor,
kendi kişisel modelini açıklamak için hareketleriyle algılaması
arasındaki bağlantıyı çözmeye çalışıyor. Sanki bir bilim adamı gibi
ikinci bir adım atarak bu tahmini modeller arasında
kendisine en büyük kararsızlığı oluşturmaya
devam ediyor. Daha sonra bunları yaparak
kendisini açıklamaya çalışıyor ve çıkardığı modelleri sadeleştiriyor.
Burada gördüğünüz ise son aşama ve görüyorsunuz ki nasıl göründüğünü
bir hayli anlamış durumda. Kendi modelini bir kere oluşturduktan sonra,
bu modeli bir hareket dizisi oluşturmak için kullanabilir.
Burada görmekte olduğunuz birkaç makine,
birbirini takip eden bir dizi hareket yapıyor.
Umuyorduk ki bir çeşit şeytani, örümceksi yürüyüş yöntemi olacak
ama görüyoruz ki, ilerlemek için çok aksak bir yol geliştirdi.
Ama bu robota bakarken ileri gitmek için hiç bir
fiziksel denemede bulunmadığını ve kendi fiziksel yapısını bilmediğini
aklınızdan çıkarmamanız gerekiyor.
Bir şekilde kendi şeklini ve nasıl ilerleyebileceğini anlamaya çalıştı
ve çıkardığı yöntemle ilerlemeyi denedi.
(Alkışlar)
Şimdi başka bir fikre doğru ilerleyelim.
Bu gördükleriniz, birkaç şeyde olanlar --
Bu, birkaç şeyde olanlar -- Tamam,Tamam,Tamam --
Gülüşmeler
-- birbirlerini pek sevmiyorlar. Peki,
bu da başka bir robot.
Burada da robotları yaptıkları şeye göre
ödüllendirildikten sonra olanlar.
Onları yaptıklarından dolayı ödüllendirmeyip sadece çorbaya dahil ederseniz ne olur?
Bu şekilde gördüğünüz gibi, küplerimiz var.
Bu küpler dönebiliyor veya olduğu yerde yere değen kenarını değiştirebiliyor,
ve biz bu küplerden 1000 tanesini bir çorbaya attık --
canlandırma amacıyla -- ve onları ödüllendirmedik,
sadece takla atmalarına izin verdik. Enerji pompalayarak
bir iki değişimden sonra neler olduğunu görmek istedik.
İlk başta hiç birşey olmadı, sadece takla atıp durdular.
Ama çok kısa süre sonra şu küçük mavi şeyler sağ tarafa
doğru kaymaya başladılar.
Kendilerini kopyalamaya başladılar. Görüğünüz gibi,
Ödül verilmezken asıl ödül kendini kopyalamak oluyor.
Ardından bunlardan birkaç tane yaptık,
ve bunlar daha büyük olan diğer bir robotun parçalarıydı.
Bu bir hızlandırılmış gösterim ve robotu kendini kopyalama
işlemini sürdürürken görüyorsunuz.
Daha çok malzemeyle -- burada küpler ile mesela -- ve
enerjiyle besliyorsunuz, sonra başka bir robot oluşturuyor.
Tabi ki burada gördüğünüz çok kaba bir makina
ama biz mikro boyutlarda olanları üzerinde çalışıyoruz,
ve umudumuz toz gibi robotlar üretebiliyor olmak.
Peki, ne öğrenebiliriz? Bu robotlar tabi ki
tek başlarına pek yararlı değiller ama belki bize nasıl daha iyi
robotlar yapabileceğimiz konusunda ve belki insanoğlunun
ve hayvanların nasıl kendi kopyalarını yapabilecekleri konusunda birşeyler öğretebilirler.
Ve bence önemli olan şeylerden bir tanesi de
elle makinalar tasarlama
fikrinden uzaklaşmalıyız, ve onların
çocukmuş gibi kendilerini geliştirip öğrenmelerini sağlamalıyız,
Belki bu şekilde başarıya ulaşabiliriz. Teşekkürler.
(Alkışlar)