Tip:
Highlight text to annotate it
X
Allahu Allahu
Allahu Allah,
Allahu Allahu
Allahu Allah,
Allahu Allahu
Allahu Allah,
Allahu Allahu
Allahu Allah,
Allahu Allahu
Allahu Allah,
Allahu Allahu
Allahu Allah,
Allahu Allahu
Allahu Allah,
Allahu Allahu
Allahu Allah.
Allahumma salli wa sallim 'ala
Nabina Muhammad alaihi s-salam,
salatan tadumu wa tuhda ilayh
ma marra l-layali wa tula d-dawam.
Allahumma salli wa sallim 'ala
Nabina Muhammad alaihi s-salam
salatan tadumu wa tuhda ilayh
ma marral-layali wa tula d-dawam.
Allahumma salli wa sallim 'ala
Nabina Muhammad alaihi s-salam
salatan tadumu wa tuhda ilayh
ma marra l-layali wa tula d-dawam.
Allah'a niyaz ediyorum ki bizi mutlu etsin,
bizi mesut etsin, bizi Şeyh Efendilerle
beraber mutluluğu versin.
Kimin şeyhi varsa mutluluk ona verilmiştir.
Bir insanın bir
ona yol gösteren bir insan varsa
o mutlu insandır. Bir insanın
Şeyhi varsa o daha da mutludur.
Bir insanın Sultanul Evliya Mürşidi Kamili varsa
onun mutluluğuna denecek bir şey yoktur.
Bu da böyle bilinsin, bu da böyle
anlaşılsın inşaAllah.
Diyor ki biz Şeyhe ne ihtiyacımız var,
mürşide ne ihtiyacımız var. Yahu sen
okyanusun ortasında yüzme bilmezsin,
kara uzak, herhangi bir şey yok,
ve sen dersin ki o kadar bir cahil kafayla
ki ya ben niye ihtiyacım bir şeyhe veyahut da
beni kurtarmaya gereken bir insana.
Olur mu öyle şey? Tabi ki Şeyh de lazım,
gemi de lazım, efendime söyleyeyim öğreten de lazım.
Bu böyle bir kural. Kim diyebilir ki
bu dünyada biz bir şey yapamıyoruz?
Kim der ki biz bu dünyada bir şey yapabiliriz?
Şeyhsiz yapamazsınız, Şeyhsiz yapamazsınız.
Bu diyorlar ki dünyada
öğrenmen gereken çok şey var. Tabi ki
dünyada çok ilim var, çok bilim var.
Kimisi şeytanın ilmi, kimisi nefsin ilmi,
kimi şeytan insanların ilmi, kimi öyle bir
insanların ilmi ki sana der ki din adına
insan öldürebilirsin, din adına çoluk çocuk
öldürebilirsin, din adına kendini öldürebilirsin,
Bunlar olmaz. Olmayan şeyler.
Din çerçeveli bir şeydir. Din sana
helalle haramı beyan etmiştir.
Ne yapıp ne yapmayacağını da beyan etmiştir.
Sen kendi kafana göre bir çizelge çizemezsin,
bir plan yapamazsın, bir
insanları istediğin gibi incitemezsin.
Bunlar Allah'ın yarattığı kullardır.
Allah Zül Celal ve Tekaddes Hazretleri diyor ki
Hakk'ı buldunuz mu Hakk'a hemen yapışın.
Hak da böyle gizli saklı değildir.
Hak devamlı bağırmaktadır. Ve
beyan ayandır. Diyor ki ben Hak'ım.
Hak kimdir? Allah'tır Hak.
Ana l-Haq, ana l-Haq, ana l-Haq.
Şeyh Efendi Hazretleri kendini
adını dedi ki Şeyh Nazım el-Hakkani.
Hakk'ı temsil eden. Hak budur.
Ve Şeyh Efendi Hazretleri devamlı kendisini
gösterirdi, derdi ki Hak budur. Hakkani demesi
Hak budur, ey insanlar, bu insanlar zavallıdırlar.
Bir şey göstermedikten sonra o insanlar ne yapsın?
Onun için Şeyh Efendi Hazretleri her münasebette
kendini göstermek isterdi, her münasebette kendini
beyan etmek isterdi ki Hak görünsün.
Hak zahir olsun. Onun için bizim vazifemizdir,
o Hakk'ı göstermektir. Biz Şeyh Efendi'nin
müridleriyiz, biz Şeyh Efendi'nin çocuklarıyız.
Biz Şeyh Efendi'nin canı ciğeriyiz ve biz
bu Hakk'ı göstermemiz lazım. O Şeyh Efendi
Hazretleri'nin gösterdiği Hakk'ı göstermemiz
lazım. Bu da bizim vazifemizdir.
Allahu akbar. Bu
hatırlatıyor ki, bu hak hukuk meselesi ve
bir insanın görünmesi için Timurlenk
bir günden bir güne böyle çok canı sıkılmış.
Yapacak bir şey de yokmuş. Demiş ki ya bir
mesele yapalım bu insanlara.
Ne yapalım demişler, hünkârım.
Demiş ki ya bu insanların kimi kılıbık,
kimi kazak. İki tane
çadır koyalım, bakalım bu insanların
kimi kılıbıktır, kimi kazaktır görelim bakalım.
E tamam demişler. Ama demiş ki birisi
yalan söylerse kellesini uçururum.
Ona göre de bilinsin.
İki tane çadır koymuşlar.
Ve insanlara ilan etmişler. İnsanlar gelmişler
o kılıbık çadırında
bu insanlar üst üste, üst üste.
Hiç kimse öbür çadırda yok, kazak çadırda yok.
Bir tane böyle ince, sıska,
dertli bir adam orada tam ortasında oturuyor.
Gelmiş Timurlenk bakmış, ya demiş ki,
sen kazak mısın? Hayır demiş.
E niye sen bu kazak çadırında oturuyorsun?
Demiş ki benim hanım sabah sabah
bana tembih etti, dedi ki sakın ola
kalabalığın içine karışma, yoksa karışmam.
Ben de dedi, hanımın korkusundan
buraya oturdum, burası tenhaydı kimse yoktu,
ben de tenhaya geldim demiş.
Onu da almışlar, kılıbıklar kralı yapmışlar.
Bu da çok mühim bir laftır Türklerin,
hanımdan korkmayan Allah'tan korkmazmış.
O da bilinsin.
Çoğu insan geliyor Şeyh Efendi Hazretleri'ne
ya diyor ki, işte benim hanımla problemim var,
kadınlar geliyor, benim kocamla problemim var, yahu
Şeyh Efendi Hazretleri yahu geç onları. Zaten zaman akıyor,
sen hadi acele et, ikinci istasyona geçmeye bak.
Bunlarda takılma, durma. Çünkü bunlarda
takılıp durdun mu hem Allah'ı unutuyorsun,
Peygamber' unutuyorsun, Evliyalar'ı unutuyorsun,
ibadeti unutuyorsun. Senin esas
geldiğin maksadı unutuyorsun.
Allah, bize bu problemleri zaten
içimizde olduğunu biliyoruz, bu problemler
her zaman var oldu. Ama Evliyaullah
bu problemleri ikiye ayırdı. Bir dedi ki
özel hayat, bir dedi ki Allah için yaptığım hayat.
Bu hayatlar da önemlidir ki,
çünkü ikisini bir araya getirdiğin zaman
o ahtapot gibi problemler seni
çeker aşağıya, aşağıya, aşağıya çeker.
Ama sen o problemin üstünde durursan
bu sefer problem zaten orada devam ediyor ama
sen yükseliyorsun, yükseliyorsun. Ve bu problemler
zaten makam atlamak için olan bir sebeplerdir.
Onun için Allah bizi affetsin, Allah bizi
nefsimize yenik tutmasın, Allah bizi
kendi yolunda ilerlemeyi nasip etsin.
Bizi de Şeyh Efendi Hazretleri'ne muhabbetimizi
daim etsin, ihlasımızı daim etsin.
Şeyh Efendi Hazretleri bizimle gurur duyması
için de biz de elimizden geleni yapmaya
gayret edelim, himmet edelim.
Wa min Allahi tawfeeq bi hurmati l-Habib,
bi hurmati l-Fatiha.
Subhanım Allah,
Sultanım Allah,
Nebim Muhammed
alaihi s-salam.
Subhanım Allah,
Sultanım Allah,
Nebim Muhammed
alaihi s-salam.
Subhanım Allah,
Sultanım Allah,
Nebim Muhammed
alaihi s-salam,
alaihi s-salam, alaihi s-salam,
alaihi s-salam, alaika s-salam.
Wa salli ya Rabbi wa sallim 'ala jami'i l-Anbiyai wa l-Mursaleen
wa ali kulli ajma'ina wa l-hamdu lillahi Rabbi l-alameena
al-Fatiha.