Tip:
Highlight text to annotate it
X
Genellikle Hazreti Ali'ye bağlı olan
ve onun tarafını tutan zümrenin mezhebine verilen addır
İmamlığın Ali'ye doğrudan doğruya Allah ve Peygamber tarafından verildiğine inananlara
«Şia-i Aleviyye» denir.
Mezhebin esasını bu inanış teşkil eder.
Sonradan birçok kola ayrılan Alevilik İslam'da ilk dini ayrılık hareketini teşkil eder.
«Yedi İmam» veya «İsmailliye» mezhebi bunlardan biridir
Kendilerini ayrı gördükleri Müslümanlara, «yezit» derler.
«El, dil, bel sağlamlığı» na dayanan ahlak prensibini benimserler. En yaygın olduğu ülke İran'dır.
Alevilik, Türkiye’de Sünnilik’ ten sonra en fazla mensubu olan ikinci İslami inanıştır.
Sünnilikteki Allah-Muhammed tamamlamasından farklı olarak
alevilikte Allah-Muhammed-Ali ile tamamlanan ve Ehl-i Beyt,
Oniki İmamları esas alan bir inançtır.
Alevilik içinde çeşitli tarikatlar bulunur.
Bunlardan en tanınmışı anadolu kaynaklı olan Bektaşiliktir.
Bektaşilik Alevilik içinde bir tarikat olması nedeniyle Aleviliğin bütününü tanımlamaz.
Alevi Yol ve Erkanının günümüze ulaşmasının ikinci kaynağı ise yazılı kaynaklardır.
Ancak bu kitlelerin sosyal yaşamlarının doğal bir sonucu olarak, sahip oldukları yazılı eserler de oldukça sınırlıdır.
Alevi köylerinde yapılan araştırmalarda, daha çok dede evlerinde nefeslerin ve deyişlerin yer aldığı kitaplar
(Cönkler), Menakıb-ı İmam Cafer-i Sadık,
Hutbe-i Düvaz-deh İmam/Menakıb-ı Seyyid Safi,
“Küçük Buyruk” olarak da bilinen
“Dergah-ı Ali’de Seyyid Abdülbaki Efendi’nin Erenlere Muhib olan
Temiz İnançlı Müminlere Gönderdiği Mektup” başlıklı bir kitapçık
Makalat-ı Hacı Bektaş-ı Veli ve Vilayet-name adlı el yazması (Osmanlıca) eserlerin varolduğu biliniyor
Oysa sünni kesimler yüzyıllara yayılan zaman sürecinde medreseler
ve şeyh-mürid ilişkisi çerçevesinde birçok eğitim kurumlarına sahip olmuş,
bu şekilde yüzlerce eser kaleme alınmıştır.
Bektaşi dergahları eğitim faaliyetleri ve araçları bakımından da,
ocakzade dedelere bağlıAlevilerle kıyaslanmayacak ölçüde kurumsallaşmış idiler.
Dergahlarda yüzlerce cilt eser bulunurken
Alevi köylerinde sadece Dede evlerinde elyazması kitaplar bulunurdu.